kendimde gözlemlediğim kadarıyla genelde belirsizlik ve kanıtlanması zor şeylerde beliriyor okb. bazen sanki kanıtlanması mümkün olmayan ya da çok zor olan konuları bilerek seçiyorum ve günlerce onu düşündükten sonra yeni şeyler seçiyorum gibi hissediyorum. sonsuz bir paradoks gibi... bunun altında yatan sebep nedir ki? kendi kendimi bir haritayı çözmeye neden maruz bırakıyorum anlam verebilmiş değilim.
3 місяці тому
@@edush8965 bu sorunuzu bir soru-cevap videosunda ele alalım.🙌
Dediğiniz gibi kendimizce bazı değer yargılarımız var. Bu böyle olmalı yahut olmamalı gibi kesin yargılar. Eğer onu aştığımızı ya da yaraladığımızı düşünüyorsak atak geçiriyoruz. Halbuki bunlar da normal ve hayatın içinden olan şeyler. Onları beslediğimiz müddetçe de daha da güçlendiriyoruz üstelik.
2:39 şu cümlenin doğruluğuna sadece kalıbımı değil tüm hayatımı basarım. Harikasınız hocam teşekkürler ama şimdi de gerçek düşünce mi okb mi obsesifliği başladı :))
3 місяці тому
@@halezkn biz de çok teşekkür ederiz.🙏İçimizdeki diktatör sordugumuz soruları ikililikle karşılayıp zıtlıklar arasında boguyor.
Aman hocam sakin sizde bizim gibi benlik canavarına kaptirmayin kendinizi siz bize lazımsınız😁 Şaka yapıyorum sizde insansiniz tabiki bu cok normal, tanımladığımız hicbir halden tanımladığımız anda bile beri degiliz hicbirimiz, işe yaramanin verdigi tatminde bambaska hazlardan biri ve kilit noktada zaten bunlarin doyumsuzlugu. Nacizane sizinle ve diger okuyup ogrendiklerimle birlikte benim ulastigim hissiyat şu olduki tek bir olaydanda ileri, hayatin kendisinin hatta gercegini cozmek hayati ortadan kaldirmak gibi olurdu. Hayat denen şey var olarak anlamaya calismanin kendisi zaten. Diyelimki herseyi anladik zaten ortada hayat diye birsey kalmazki. Kararli bir sekilde birseyleri yapmaya baslamadan birseylerin gelmesiyle kararli olmayi beklemek cok uygun gibi görünmüyor. Onu bulmadan huzurlu olunamayacagini yanilgisina düşüyoruz hepimiz cogu zaman oysa bircok insan o aradigimiz cevabi bulmadan huzurlu ve bizde huzurlu olsak zaten bunu sorgulamayizki. Cevabi bulamadigi icin huzursuz oldugunu zanneden insan oysa asil cevap aramaya calismanin onu huzursuz ettiginin farkında degil :) Hani derlerya degismeyen tek sey degisimin kendisi diye. Daha bir sene oncemize bakip o halimize gulerken hala israrla hep gecerli olacakmis gibi tespitler yapmayi istemek tam trajikomik bir durum. Sadece o an hissettigimiz gerceklikte kararli bir sekilde o anin gerekliliklerini yapmak lazim gibi. Kusura bakmayin belki biraz uzun oldu nacizane bende hem içimi dökmek hemde okunur dertdaslarimada yardimci olabilir belki diye yazmak istedim :) Bu arada bu videoda ses oncekiler gibi net guzel gelmemis hocam. Emekleriniz icin teşekkürler tekrar. Sevgilerle ☺️✋
3 місяці тому
@@mrt_3947 müthişti. Teşekkür ederiz🙏. “Tam anlasak ortada hayat diye bir şey kalmazdı”. Bir sonraki videoda da ses bozuk olacak. Yanlıs cekmisiz. Sonrakilerde düzelecek. Sevgilerle
Bir düşünceyi rahatsızlık ürünü yapan içeriği midir yoksa yarattığı etkinin şiddeti midir? Bana şiddeti gibi geliyor. Yoksa rahatsızlık yaşamayan insanlar da çoğu zama n gerçekçi olmayan korkulara sahip. Ama döngüye kaptırmıyolar çok fazla
3 місяці тому+1
Düşüncenin getirdiği şiddeti belirleyen şey “zihinsel içsel bir kontrol”; konular üzerinde sürekli düşünmenin, plan yapmanın, fantezi kurmanın verdiği birikinti.
Dediğiniz gibi kendimizce bazı değer yargılarımız var. Bu böyle olmalı yahut olmamalı gibi kesin yargılar. Eğer onu aştığımızı ya da yaraladığımızı düşünüyorsak atak geçiriyoruz. Halbuki bunlar da normal ve hayatın içinden olan şeyler. Onları beslediğimiz müddetçe de daha da güçlendiriyoruz üstelik.
Okb rahatsızlığını tanımak istiyorsanız oydu kahreden beni.. Kitabini mutlaka okumalısınız
kendimde gözlemlediğim kadarıyla genelde belirsizlik ve kanıtlanması zor şeylerde beliriyor okb. bazen sanki kanıtlanması mümkün olmayan ya da çok zor olan konuları bilerek seçiyorum ve günlerce onu düşündükten sonra yeni şeyler seçiyorum gibi hissediyorum. sonsuz bir paradoks gibi... bunun altında yatan sebep nedir ki? kendi kendimi bir haritayı çözmeye neden maruz bırakıyorum anlam verebilmiş değilim.
@@edush8965 bu sorunuzu bir soru-cevap videosunda ele alalım.🙌
Dediğiniz gibi kendimizce bazı değer yargılarımız var. Bu böyle olmalı yahut olmamalı gibi kesin yargılar. Eğer onu aştığımızı ya da yaraladığımızı düşünüyorsak atak geçiriyoruz. Halbuki bunlar da normal ve hayatın içinden olan şeyler. Onları beslediğimiz müddetçe de daha da güçlendiriyoruz üstelik.
Muazzam bir anlatım
Benliğin yanılsama olma ihtimaline bu aralar çok tatmin oldum.Sağ beyin sol beyin çalışmalarında bu bariz ortaya çıkıyor.
2:39 şu cümlenin doğruluğuna sadece kalıbımı değil tüm hayatımı basarım. Harikasınız hocam teşekkürler ama şimdi de gerçek düşünce mi okb mi obsesifliği başladı :))
@@halezkn biz de çok teşekkür ederiz.🙏İçimizdeki diktatör sordugumuz soruları ikililikle karşılayıp zıtlıklar arasında boguyor.
Evet malesef
Aman hocam sakin sizde bizim gibi benlik canavarına kaptirmayin kendinizi siz bize lazımsınız😁 Şaka yapıyorum sizde insansiniz tabiki bu cok normal, tanımladığımız hicbir halden tanımladığımız anda bile beri degiliz hicbirimiz, işe yaramanin verdigi tatminde bambaska hazlardan biri ve kilit noktada zaten bunlarin doyumsuzlugu. Nacizane sizinle ve diger okuyup ogrendiklerimle birlikte benim ulastigim hissiyat şu olduki tek bir olaydanda ileri, hayatin kendisinin hatta gercegini cozmek hayati ortadan kaldirmak gibi olurdu. Hayat denen şey var olarak anlamaya calismanin kendisi zaten. Diyelimki herseyi anladik zaten ortada hayat diye birsey kalmazki. Kararli bir sekilde birseyleri yapmaya baslamadan birseylerin gelmesiyle kararli olmayi beklemek cok uygun gibi görünmüyor. Onu bulmadan huzurlu olunamayacagini yanilgisina düşüyoruz hepimiz cogu zaman oysa bircok insan o aradigimiz cevabi bulmadan huzurlu ve bizde huzurlu olsak zaten bunu sorgulamayizki. Cevabi bulamadigi icin huzursuz oldugunu zanneden insan oysa asil cevap aramaya calismanin onu huzursuz ettiginin farkında degil :) Hani derlerya degismeyen tek sey degisimin kendisi diye. Daha bir sene oncemize bakip o halimize gulerken hala israrla hep gecerli olacakmis gibi tespitler yapmayi istemek tam trajikomik bir durum. Sadece o an hissettigimiz gerceklikte kararli bir sekilde o anin gerekliliklerini yapmak lazim gibi. Kusura bakmayin belki biraz uzun oldu nacizane bende hem içimi dökmek hemde okunur dertdaslarimada yardimci olabilir belki diye yazmak istedim :) Bu arada bu videoda ses oncekiler gibi net guzel gelmemis hocam. Emekleriniz icin teşekkürler tekrar. Sevgilerle ☺️✋
@@mrt_3947 müthişti. Teşekkür ederiz🙏. “Tam anlasak ortada hayat diye bir şey kalmazdı”. Bir sonraki videoda da ses bozuk olacak. Yanlıs cekmisiz. Sonrakilerde düzelecek. Sevgilerle
Bir düşünceyi rahatsızlık ürünü yapan içeriği midir yoksa yarattığı etkinin şiddeti midir? Bana şiddeti gibi geliyor. Yoksa rahatsızlık yaşamayan insanlar da çoğu zama
n gerçekçi olmayan korkulara sahip. Ama döngüye kaptırmıyolar çok fazla
Düşüncenin getirdiği şiddeti belirleyen şey “zihinsel içsel bir kontrol”; konular üzerinde sürekli düşünmenin, plan yapmanın, fantezi kurmanın verdiği birikinti.
Bastırmakla cevap vermemek arasındaki fark nedir?
Dediğiniz gibi kendimizce bazı değer yargılarımız var. Bu böyle olmalı yahut olmamalı gibi kesin yargılar. Eğer onu aştığımızı ya da yaraladığımızı düşünüyorsak atak geçiriyoruz. Halbuki bunlar da normal ve hayatın içinden olan şeyler. Onları beslediğimiz müddetçe de daha da güçlendiriyoruz üstelik.