turkluk ilkeleri mimariyede sizmis hani cok severim cok takdir ederim ve ornek alirim ama o bile turk mimarisi diye bir sey yok diyemedi halbuki kendileride boyle bir kavram olmadiqini biliyorlar
Fatih altaylı sen nası bi manyaksın ya hadi program boyunca çok gezmiş görmüş gezdiği yerleri de ayrıca okumuş diycem de 3:00:15 bu ne lan. çaktırmıyo da trnin 5 entellektüeli arasındaki yerini acayip sağlamlaştırdı gözümde helal olsun keyifle dinledim
Çok keyifle izledim mimaride koruma ile alakalı olan bölümde Sinan beyin güçlendirme ile alakalı imkansız veya güçlendirme yapmanın gereksiz bir şey olduğunu ifade etmesi beni rahatsız etti netice itibariyle buna mimari bir bakış açısıyla ele alınıp güçlendirme imalatının yapılmasının mutlaka bir yolu vardır.
03:11:33 "İlle yapılan imar faaliyetlerinin ses getirici, iri, ne yazık ki de boyutuyla bağlantılı olarak kaba saba olması gerekmiyor. Yahut fiziksel çevrenin oluşma dinamiklerini sadece büyük hareketlerden beklemek... Onların devamında niteliğin yükseleceğini ummak, bana çok doğru bir zemin olarak gözükmüyor."
Kadronun bu konuyu konuşmak için yetersiz olduğunu düşünüyorum. Çünkü günümüz mimarlığı konusu tarihi bağlamdan çoktan kopmuş , tamamen ticari rant kaygılarıyla şekillenen bir endüstriye dönüşmüş durumdadır. Konu endüstri olunca da "mimar kafası" değil "mühendis kafası" devreye giriyor. Dolayısıyla konuşmacılar (ki Han Tümertekin'i çok başarılı bulurum) bu konu hakkında idealistik söylemlerini tekrar etmiş durumdalar. Özetle mevcut durumdan çok ne olmalıydı sayıklaması yapıldı yine. Bunun yerine yılda birkaç milyon m² inşaat ruhsatı alan bir mimar , aynı şekilde bir inşaat mühendisi , bir müteahhit olmalıydı ve bu konu iki programda konuşulmalıydı. İlk programda az önce bahsettiğim kadro ve ikinci programda da işlerin bu hale gelmesine neden olan belediye ayağı katılmalıydı. Konunun akademik ayağı ise başlı başına Mimarlar Odası ile birlikte konuşulması gereken bir konudur. Ancak bunların hepsini bu platforma taşıma önerisi Fatih Altaylı'ya haksızlık olur. İşi gücü bırakıp inşaat meselelerini konuşmak için bir sezon program yapması gerekir. Asıl dikkatimi çeken şey bu seriyi hiçbir platformda göremiyor olmam. Her platformda ütopik hayallere ulaşamamamızın verdiği yakınma uyuşukluğu izleniyor.
Şimdiye kadarki en iyi ve faydalı program oldu tebrikler. Çok şey öğrendim.
Her hafta iple çektiğim program.
gelmiş geçmiş en iyi teke tek programlarında ilk 10'a girer. konudan habersiz ben bile bir sürü şey öğrendim
Yararlı bir programdı keyif ile izledim , teşekkürler
Program çok güzel.
kalem çevirmek bana üniversite yıllarımı hatırlattı.
bide kadim kürt mimarisi var.
yutong, alçısıva strafor :)
turkluk ilkeleri mimariyede sizmis hani cok severim cok takdir ederim ve ornek alirim ama o bile turk mimarisi diye bir sey yok diyemedi halbuki kendileride boyle bir kavram olmadiqini biliyorlar
Sektörün sıkıntılarını dile getirdiler,çok verimli bir programdı.
Fatih altaylı sen nası bi manyaksın ya hadi program boyunca çok gezmiş görmüş gezdiği yerleri de ayrıca okumuş diycem de 3:00:15 bu ne lan. çaktırmıyo da trnin 5 entellektüeli arasındaki yerini acayip sağlamlaştırdı gözümde helal olsun keyifle dinledim
5 dakikada bir reklam izlemek eziyet oldu !
Çok keyifle izledim mimaride koruma ile alakalı olan bölümde Sinan beyin güçlendirme ile alakalı imkansız veya güçlendirme yapmanın gereksiz bir şey olduğunu ifade etmesi beni rahatsız etti netice itibariyle buna mimari bir bakış açısıyla ele alınıp güçlendirme imalatının yapılmasının mutlaka bir yolu vardır.
Mevzuyu anlat kizina aldigin evden bahsetme
03:11:33
"İlle yapılan imar faaliyetlerinin ses getirici, iri, ne yazık ki de boyutuyla bağlantılı olarak kaba saba olması gerekmiyor. Yahut fiziksel çevrenin oluşma dinamiklerini sadece büyük hareketlerden beklemek... Onların devamında niteliğin yükseleceğini ummak, bana çok doğru bir zemin olarak gözükmüyor."
Sinan genim
Kadronun bu konuyu konuşmak için yetersiz olduğunu düşünüyorum. Çünkü günümüz mimarlığı konusu tarihi bağlamdan çoktan kopmuş , tamamen ticari rant kaygılarıyla şekillenen bir endüstriye dönüşmüş durumdadır. Konu endüstri olunca da "mimar kafası" değil "mühendis kafası" devreye giriyor. Dolayısıyla konuşmacılar (ki Han Tümertekin'i çok başarılı bulurum) bu konu hakkında idealistik söylemlerini tekrar etmiş durumdalar. Özetle mevcut durumdan çok ne olmalıydı sayıklaması yapıldı yine. Bunun yerine yılda birkaç milyon m² inşaat ruhsatı alan bir mimar , aynı şekilde bir inşaat mühendisi , bir müteahhit olmalıydı ve bu konu iki programda konuşulmalıydı. İlk programda az önce bahsettiğim kadro ve ikinci programda da işlerin bu hale gelmesine neden olan belediye ayağı katılmalıydı. Konunun akademik ayağı ise başlı başına Mimarlar Odası ile birlikte konuşulması gereken bir konudur. Ancak bunların hepsini bu platforma taşıma önerisi Fatih Altaylı'ya haksızlık olur. İşi gücü bırakıp inşaat meselelerini konuşmak için bir sezon program yapması gerekir. Asıl dikkatimi çeken şey bu seriyi hiçbir platformda göremiyor olmam. Her platformda ütopik hayallere ulaşamamamızın verdiği yakınma uyuşukluğu izleniyor.