İnsan gözü de tıpkı birer Kara Delik gibi. Ortası olay ufku etrafı çember... Tıpkı Kara Deliklerde olduğu gibi insanın gözünden de ışığın kaçamaması vs vs... Düşündükçe daha da derinleşiyor her şey...
Bir insanın gözüne bakınca mercekte beliren; kişinin barındırdığı bilincin bilinmezliği, muazzamlığı ve sınırsızlığı kara deliklerin olay ufkunun nitelikleri ile şaşırtıcı derecede örtüşür gibi gelmişti bana.
21.yüzyıl teknolojisi ve mühendiğiyle ortaya çıkan 40mp kameralı bir telefona bakınca ooo bu nasıl bir tasarım,arge mühendislik ürünü,bir de optik görüntü sabitleyici varsa adamlar yapıyo aga deyip bu teknolojinin mühendisliğn eseri bir kamera diyoruz ve zerre şüphe etmiyoruz edeni de akıl hastanesine tıkıyoruz.Ama yüzbinlerce yıldır 576 mp'lik yan yana 2 tane simetrik hem de optik görüntü sabitleyicili kamerayı yani gözü oraya yerleştiren bir Yaratıcı yani Allah yoktur,bu kendi kendine tesadüfi süreçler sonucu evrimleşen bir et deri kornea vs bütünü olan bir organdır deme ahmaklığına düşebiliyoruz.İnsan bir garip varlık
@@404.Error.Not.Found. İnsanın gözü foton algılar maddeyi degil aslında fotonda maddeden gelir atomun düşük seviyedeki elektronu güneşten gelen foton çarpar elektron üstseviyeye yükselir tekrar düşük seviyeye düşerken aldıgı enerjiyi salar buda gözümüze yansır ve orada bir madde olduğunu anlarız ve elektron bunu ışık hızında yapar yani göze giren maddenin kendisi degil salınım yaptığı foton.
Şöyle üzücü bir durum var: mesela bir dahi doğuyor, çok büyük şeyler keşfediyor, ya da keşfedilen çok güzel bir şekilde yorumluyor, çok şeyler öğreniyor. Ama bu konuda doğrusal ilerleyemiyoruz, yani 10 milyar insan içinde sadece birkaç milyoncuk insanın bunlarla ilgilenmesi kaynaklı biraz geride kalıyoruz. Aslında insanlar savaşı, kötülüğü, bütün kötü şeyleri bir yana bırakıp sadece bilim üstüne yoğunlaşsa belki daha doğrusal bir gelişim seyredilebilirdi. Geçmişten günümüze devasa bir bilgi birikimi var. Bu Belki de bilmemiz gerekenin milyarda biri bile olmayan bir birikimdir hatta. Ama biz insanlar bunlarla ilgilenmiyoruz, bunlara teşvik edilip bunlarla uğraştırılmıyoruz/uğraşmıyoruz. Insanların çoğunluğu olarak hiçbir katkımız olmadan yaşayıp yitip gidiyoruz. Halime ve halimize çok üzülüyorum. Burada popüler bir konuyu bile anlamanın bu kadar zorlayıcı olması çok zoruma gitti. Evet fizik herkes için ilgi çekici bir dal değil, ama sıfırdan formüller yaratmaya gerek yok, Gayet temel ve bize zaten verilmiş olanı öğretilmiş olanı anlamak ve aktarmak bile fazlasıyla yeterli iken bunu Başaramamak çok sorular yaratıyor kafamda Aynı zamanda bu gibi kanallara duyulması gereken saygının Bana göre çok büyük bir göstergesi, verdiğiniz çaba için teşekkürler 💗
Dünya bilgi okulu değil duygu okuludur.Sadece bilgi edinmek için gelmiş olsaydık ölümün gerekliliği olmazdı.Duyguları yaşayıp dönüştürdükçe evrene hizmet ediyormuşuz
Abi bu adam sayesinde 10-11 yaşlarındayken fizikle ilk ilgilenmeye başlamıştım, bu aralarsa yörünge mekaniği ve yetim gezegenler hakkında bilimsel makaleler yazıyorum. Ne kadar teşekkür etsem az. İyi ki varsın Bebar Bilim ❤
@@NewPlayerCanter anlık olarak yazıyorum henüz yayınlanmadı ;) ancak wikipedia'da vega ya da europa'ya bakarsanız onları türkçeye çevirmiştim şu anda sadece onlar var
Sonunda eski düzene dönmüşsün kendini göstere göstere bide uzata uzata dolandıra dolandıra videolarını yorucu yapmıştın eleştirilere kulak vermene sevindim
Belli yari capta artan kutle uzay zaman dokusunu bükerek o kutlenin uzerini kaplayarak örter . Gördüğümüz sey uzay zaman dokusunun bükülmüş ve küre halini almış bir formudur. Diyen bir teori bir görüş var ise ben onu dogru kabul ediyorum . Yok ise gercek budur buradan da ilan ediyorum .
Saygı Değer Administer Cengiz Bey Şahsen Pazar Günlerinin Zihni Ayakta Tutan Vitaminli Öğretici Yayınlarınızdan Dolayı Her Daim Minnettarım Sizlere ... Şimdiden Emeklerinize Sağlık Her Daim Bilgilendirici Ve Çarpıcı İçerikli Yayınların Devamını Dört Gözle Bekliyoruz ...
Özelikle karadelikler hakkındaki bilgiler çok ilgimi çekiyor... Karadelikler evren de elektrikli süpürge görevi görüyor adeta... Bana göre farklı bir boyuta açıldıklarını düşünmek gerçeği yansıtmıyor... Daha çok geri dönüşüm yapıyor.
Eğer ilk zamanki tarzınızda devam etseydiniz tüm videoları izlerdim ben sizi değil bilimsel konuları izlemek istiyorum kanalınıza abone olduğumda 56 kişiydik
En sonda sorduğu soru güzel : Gerçekten ne kadar biliyoruz, düşünün insanoğlu var olan bir şey hakkında çok küçük bir bilgiye sahip, hatta ne kadar bildiğini bile bilmiyor, peki bunu bir bütün halinde yaratan Allah'ın kudretini..... "İşte Rabbiniz olan Allah budur. O, her şeyin yaratıcısıdır. O’ndan başka ilâh yoktur. Öyleyse nasıl oluyor da O’ndan yüz çevirip yanlış yollara düşüyorsunuz? (Mümin, 62)
Kara delik konusu gökyüzü ya da evren diye isimlendirdiğimiz bir yerde olan sadece ufak bir olay. Kaç tane olduğunu nerede olduğunu hatta baştan sona kadar nasıl olduğunu dahi bilmiyoruz. Aklı başında her insan şu soruyu bence sormalı : Bu kadar karmaşık ve muazzam büyüklükte bir şey nasıl var oldu ve nasıl bu kadar muhteşem bir düzene sahip. Kimisi buradan insanın cehaletini çıkarsa da mantıklı düşünen her kişi bir yaratıcının varlığına inanacaktır.
@@silgisizkalem bu dediğinin aynısını 5000 yıl önce seninle aynı zekada olan insanlar da güneşe bakıp diyorlardı..Ne muhteşem bir şey bu güneş.Bu Tanrı olmalı😆.Güneşe ilk doğan çocuklarını kurban ediyorlar dı..Ay a da Tanrıça mız diyorlardı..Güneşe ve aya tapıp dua ediyorlardı.Tam senin kafadan bu insanlar öylece ölüp gittiler.😆😆
5000 yıl önce Güneş ne muhteşem diyip gizemi hala çözülemeyen ve benzeri hala yapılamayan Mısır piramitlerini yaptılar. 5000 yıl önce yaşayan insanların zekasını şimdiden çok da farklı olduğunu düşünmüyorum. Şimdiki insanların sadece bilgi seviyesi fazla. Hatta geçmişteki insanların zeka seviyesi daha fazla. Ama maalesef senin gibi düşünenler kendilerini zeki görüp birilerini cahil görme konusunda maharetliler fakat somut hiç bir dayanakları yok.
Acaba cevap verebilir misiniz bilmiyorum. Zaman ve ışık konusunda her zaman bir paralellik var ama asla zaman = ışık hızı neden demiyoruz ? Yada zamanla ışığın bağlantılı olduğuna dair bir konu bile yok. Işık hızını geçersek zamanda geri gidiyoruz bu yüzden bu mümkün değil diyorsunuz ama ışık ile zamanın bağlantısı ne yine bahsedilmiyor. Kara delikler ve zaman ilişkisi yine çok karışık. Diğer bir yandan hiç ışık olmayan karanlık bir yerde durulsa zaman gerçekten 2 metre ötedeki ışık alan bir yerde daha farklı mı gelişir. Son olarak dünyanın sonra güneş sisteminin ve son olarak galaksimizin dönüş hızlarına bakınca durduğumuz yerde bile ışık hızından daha hızlı hareket ediyoruz bu nasıl oluyor? Bilimin hala kendi içinde büyük çelişkileri var bu konularda yada ben bazı noktaları kaçırıyorum. Keşke cevap veren biri olsa.
Bunun için Einstein düşünce deneyinden başla... Bir tren hayal et ve trenin tam ortasında alice adında bir gözlemcimiz vardır. Trenin dışında da durgun olan bob adında bir gözlemcimiz var ve tren hareket ediyor... Derken trenin hem önüne hem arkasına iki ucuna Bob'a göre aynı anda yıldırım düşüyor.. Tren öne doğru hareket ettiği için, ön tarafdan gelen ışık daha kısa zamanda Alice'in gözlerine ulaşır. Alice Bob'a derki : trenin önüne yıldırım daha önce düştü... Bob alice'e derki ; hayır !!! İkisi aynı anda düştü.. İşte bu, gözlemcilerin hızına göre değişen zaman algısıdır. Burada ışık hızı sabit olduğu için değişen şey zaman olmalıdır. Yıldırım çarpma olayı bu iki gözlemci için sırf diğeri hareket ediyor diye tamamen farklı algılanmıştır. Buna zamanın izafiyeti denir. Bu düşünce deneyini matematiksel olarak açıklamak için Lorentz dönüşümleri kullanılır.. Şimdi beraber basit yollarla bu dönüşümleri türetelim ; Aynı düşünce deneyine tekrar bakalım ama bu sefer trenin tabanından tavana çıkan bir lazer ışığı koyalım... Tren V hızı ile sağa doğru giderken iki gözlemci yine birbiriyle şu şekilde çelişir : Alice : lazer ışığı tavana dümdüz çıkıyor.. Bob : ne alakası var ? Tabiki de çapraz çıkıyor. Çünkü lazer trene bağlıdır. Yani ışık kaynağı hareket ettiği için bir önceki ışık tanesine göre bir sonraki öteleniyor. Sen görmüyorsun ama ben trenin hareket ettiğini görüyorum.. Pisagor Teoremi ; İşte tam burada bir dik üçgen oluşur.. Tren bob'a göre sağ tarafa v hızı ile gider.. O halde Bob'un zaman birimine t dersek, trenin katettiği konum v.t kadar olurdu. Bu, dik üçgenin taban uzunluğudur.. Işık alice'e göre dümdüz yukarı çıkıyor. O halde alice'in zaman birimine t' dersek, üçgenin yükseklik uzunluğu c. t' olurdu. Burada c ışığın hızıdır. Geriye dik üçgenin hipotenüsü kalır. Bu da zaten bob tarafından gözlenir. Çünkü bob'a göre ışık tavana düz değil yamuk çıkar. Böylece bu uzunluk da c.t olacaktır. t' olmamasının sebebi yamukluk olayını Bob gözlüyor alice ise düz olduğunu iddaa ediyor. Bu yüzden Bob'un zaman birimini kullandık.. Şimdi pisagor teoremini uygulayalım : ( tabanın karesi) +( yüksekliğin karesi ) = yamuğun karesi (v. t)^2 + (c. t')^2 = (c.t)^2 Uygun zamanları bir tarafda toplayalım ; (c. t')^2 = (c.t)^2 - (v.t)^2 her iki tarafı ışık hızının karesine bölelim ki sadeleşsin ; (t')^2 = t^2 . ( c^2- v^2) /c^2 (t')^2 = t^2 . ( 1- v^2/c^2) İki tarafın karekökünü alalım ; t' = t. √( 1 - v^2/c^2) İşte bu denklem zamanın hızlanma yüzünden nasıl yavaşladığını ve değiştiğini açıklar. Denkleme bakarsan eğer v hızı artarsa, yani alice'in treni daha hızlı hareket ederse karekökün içindeki değer sıfıra yaklaşır. Böylece bob'un zaman birimi olan t değerinin 0 ile 1 arasındaki bir değerle çarpımı bu t değerini küçültür. Denklemin solunda ise alice'in zaman birimi olan t' vardır. Demekki alice bob'a göre hızlanırsa, bob'a göre alice'in saati yavaş çalışır. Karadelikleri bir başka yorumda anlatabilirim...
@@Kadehtar açıklama için gerçekten çok teşekkür ederim izafiyet konusunu anlamaktan ziyade algılama konusunda sıkıntı yaşıyoruz muhtemelen. Kara deliklerde izafiyet geçerliliğini kaybediyordu sanırım tam açıklaması yoktu. Bildiğim şey tamamen çekim ile parçalayıp sıkıştırıp neredeyse yok ettiği
@@mustafaozturk5565 Karadeliklerin içini bilmiyorlar. Burada genel görelilik denklemleri çöküyor. Ancak karadeliklerin nasıl ortaya çıktığı izafiyet ile alakalıdır. Einstein yukarıdaki mesajda yazdığım düşünce deneyini temel aldı ve özel göreliliği geliştirdi. Daha sonra einstein fiziği altüst eden ikinci görüşünü yayınlar. Bu, Genel görelilik'dir. Einstein Genel görelilik'de alice ve bob arasındaki zamanın algısal farklılığını daha ileri götürüp kütleçekimi için geometrik bir yorum yaptı. Kütlenin uzay-zaman dokusunu büktüğünü, bu yüzden de başka bir kütlenin bükülen uzay zamandaki hareketini bizlerin kütleçekimi olarak algıladığımızı söyledi. Bu, o zamanların fiziğine devrim niteliğinde çok cesurca bir darbedir. Daha sonra einstein bu kütleçekiminin geometrisini açıklayan alan denklemlerini tasarladı. Schwarzchild adındaki başka bir fizikci bu alan denklemlerini sıfır vakum koşulu ile çözünce, ortaya ilginç bir nesne çıktı. Çözümlere göre bir uzay-zaman alanında enerji yoğunlaşırsa, o uzay daha fazla eğiliyor, ama eğilince de bu sefer daha fazla yoğunlaşıyor ve işte bu domino etkisi karadeliğe dönüşüyor.. Bunu basit bir matematikle anlatırsak : Bir noktasal parçacık düşünelim ve bu parçacığın hızından dolayı bir kinetik enerjisi vardır. Ama aynı zamanda her parçacığın içine doğru çöktürmeye çalışan bir potansiyel enerji vardır. Schwarzchild çözümüne göre kabaca bu iki enerji eşitlenirse parçacık kendi içine çökecektir.. Ek = Ep 1/2.mv^2 = m. M. G/r Burada r yanlız bırakılırsa ; r = 2.GM /v^2 olur.. v, ışığa çok yakın bir hızda gittiğinde c alınabilir ve böylece denklem ; r = 2GM/c^2 Buna schwarzchild yarıçapı denir ve denklemdeki M kütlesi bu denklemdeki kadar olan r yarıçapına sıkışabilirse, evrendeki hiç bir kuvvet o parçacığın karadeliğe dönüşmesini engelleyemez. Çözüme göre ışık karadeliğe girer ve karadeliğin merkezindeki tekilliğe iner. Böylece ışığın tekrar oradan kaçmak iççn yeterli bir zamanı yoktur.
Öncelikle şunu söyleyelim, koca bir tamamlayıcı teoriyi anlamak kolay değil, özellikle tüm detaylarıyla. Bunun gerçek yolu fark ettirici bu tip videolardan sonra okumalar yapıp üstüne düşünmektir. Matematik ve fizik temeliniz iyiyse detayları anlamak gerekir. Bir teoriye özellikle de genel görelilik gibi bir teoriye çelişkili demek doğru mu sizce? Teoriye nüfuz edip neyi doğru neyi yanlış bildiğinizi tam olarak anlamak gerekmez mi? Sırf biz anlamıyoruz diye çelişkili demek bence çok doğru değil. Siz ifadenizde ben kaçırıyor olabilirim de demişsiniz mesela benim her zaman kendime yaptığım budur, büyük beyinlerin oluşturduğu bir teori neticede. Hatalarını görebilmek için belirli bir seviyeye gelmek gerekiyor diye düşünüyorum naçizane. Öte yandan bu tip büyük teoriler genellikle eksik kısımlar bırakırlar, ve daha da geliştikçe eksiklikler değişik şekillerde kapanır, bazen tatmin eder bazen etmez ve bu böyle devam eder. Çelişkili bir sistem içinde hiçbir şekilde çalışılmaz. Çünkü matematik bu teorilerin en önemli parçasıdır ve matematik tutarlılığın da ölçüsüdür aynı zamanda. Nereye kadar anlamlı doğruluklara ulaşacağımızı bize söyler teorik fizik içinde. Bilgileriniz de hata olabileceğini düşündünüz mü? Örneğin durduğumuz yerde ışık hızından hızlı hareket ettiğimizi söylemek veya hareketsiz olarak bir kişinin ışık alan bir ortamda diğerinin de hiç ışık almayan bir ortamda durması ile, zaman akışının değişmesi gerektiği, veya zaman=ışık hızı gibi ifadeler. Zaman ve ışık hızı arasında doğrudan bir eşitlik birimlere göre bile yazılamaz, yani ışık hızı demek hızdan bahsetmek demek, hız ile zaman neden birbirine eşit olmak zorunda olsun? Bunlar cisimlerin hareketini belirlerken kullanılan farklı kavramlar. Özel görelilik teorisi, zamanın akışının hızla nasıl değiştiğini açıklar. Yukarıda bir arkadaşımızın Lorentz dönüşümleri ile açıkladığı gibi. Özel görelilikte, hareket eden bir cisim için zaman genişlemesi (time dilation) denen bir fenomen vardır. Bir cisim ışık hızına yaklaştıkça, bu cisim için akan zaman, dış gözlemcilere göre yavaşlar. Işık hızı (c), evrende bilgi ve enerjinin yayılabileceği en yüksek hızdır. Işık hızı sabit bir değere sahiptir: yaklaşık 299,792,458 metre/saniye. Zaman ve ışık hızı farklı kavramlardır. Zaman, olayların sıralanma biçimidir ve bir boyuttur. Işık hızı ise, evrendeki en yüksek hızdır. Zaman genişlemesi gibi fenomenler, ışık hızına yaklaşan cisimlerde gözlemlenir, zamanın ışık hızına eşit olduğu gibi bir çıkarım doğru değildir ayrıca yukarıda da söylediğimiz gibi biri hız diğeri de zamanın kendisi, ışık hızı ulaşılamaz bir değer, yani bir üst sınır zaman ise bir boyut, birimlerine kadar her şey farklıdır. Işık hızını geçmek teorik olarak mümkün değildir. Özel görelilik teorisi, bir cismin hızının ışık hızına yaklaşması durumunda kütlesinin sonsuza yaklaştığını ve dolayısıyla sonsuz enerji gerektirdiğini belirtir. Bu nedenle, ışık hızını aşmak imkansızdır. Işık hızını aşmanın zaman yolculuğu anlamına geleceği düşüncesi, popüler bilim kurgudan kaynaklanır. Fiziksel olarak, ışık hızını aşmak evrensel hız sınırını ihlal eder ve fizik yasalarını bozar. Matematiksel olarak Gödel'in bulduğu kapalı zamansal eğriler vardır Einstein denklemlerinin çözümü olarak ve zamanın döngüsel olarak ilerlediği teorik çözümlerdir (closed time-like curves). Bu eğriler teorik olarak zaman yolculuğunun mümkün olduğunu söyler ancak ışık hızının aşılması ile bir ilgisi yoktur, Einstein gravitasyonel alan denklemlerine Gödel'in geliştirdiği bir çözümdür. Einstein hatta çok derin bulmuştur Gödel'in bu sonucunu. Kara delikler, videoda da belirtildiği gibi uzay-zamanı yoğun bir şekilde bükerek zamanın akışını yavaşlatır. Yani gravitasyonel alan aslında uzay-zaman denen dört boyutlu Lorentz manifoldu olarak modellenen yapının eğriliği ile ilgilidir. Biz çekim etkisi gibi gördüğümüz için sıklıkla çekim kelimesi kullanılır ancak uzay-zamanın geometrisi eğri hale gelir ve bu eğrilik ışığın bile kaçamayacağı bir hale gelir. Einstein alan denklemlerinin iki tarafı ayrı ayrı incelendiğinde bunu görebilirsiniz. Bir taraf enerji momentum tensörü, diğer taraf ise belli evrensel sabitler dışında (ışık hızı, kozmolojik sabit ve evrensel kütle çekim sabiti) Ricci eğrilik tensörü, metrik tensör ve skaler eğrilik gibi tamamen manifoldun geometrisine özgü terimlerden oluşur. Ricci eğriliği dört indisli Riemann eğrilik tensörünün iki indise göre trace alınması ile elde edilir, böylece iki indisli Ricci eğrilik tensörü elde edilir. Skaler eğrilik de Ricci eğriliğinin kalan iki eğriliğine göre trace alınması ile elde edilir ve bir skalerdir, yani bize bir sayı verir, bir tensör değil. Bir kara deliğin olay ufkuna yaklaştıkça, kütle çekimsel zaman genişlemesi nedeniyle, zaman, dış gözlemcilere göre yavaşlar. Kara deliğin içindeki zamanın nasıl aktığı, genel görelilik teorisi çerçevesinde halen tartışılan bir konudur. Genel görelilik teorisi, olay ufkunun içindeki zamanın nasıl aktığını tanımlar, ancak bu bölgede zamanın nasıl algılandığını kesin olarak bilmiyoruz. Çünkü olay ufkunu geçen herhangi bir bilgi veya ışık dışarı çıkamaz. Olay ufkunun içinde, tüm yollar kara deliğin tekilliğine (singularity) doğru gider. Bu bölgede zamanın ve uzayın davranışı genel göreliliğin öngörüleri dahilinde olsa da, tekillikte (kara deliğin merkezinde) uzay-zaman eğriliği sonsuz hale gelir ve klasik fizik yasaları geçerliliğini yitirir. Genel görelilik teorisine göre de, bir kara deliğin merkezinde (tekillikte) yoğunluk ve uzay-zaman eğriliği sonsuz hale geldiği için, bu noktada genel görelilik, fiziksel anlamını yitirir çünkü matematiksel olarak sonsuzluklarla başa çıkmak mümkün değildir. Kuantum mekaniği, genellikle atom-altı ölçeklerde geçerli olan fizik yasalarını tanımlar. Ancak, kara deliklerin tekilliği gibi aşırı kütle çekim alanlarında kuantum mekaniği ile genel göreliliği birleştiren tam bir teoriye (kuantum kütle çekimi veya birleşik alan teorisi) henüz sahip değiliz. Işık ve zaman doğrudan bağlantılı değildir. Karanlık veya aydınlık bir ortamda olmanız zamanın akışını etkilemez. Zamanın akışı, kütle çekimsel alanlar ve hız gibi faktörlerden etkilenir, ancak ışık varlığı veya yokluğu bu akışı değiştirmez. Karanlık bir odada veya aydınlık bir odada, zaman aynı şekilde akar. Zamanın akış hızını değiştiren faktörler kütle çekimsel alanın gücü ve hareket hızıdır, ışığın varlığı değil. Dünya, Güneş'in etrafında SAATTE yaklaşık 108,000 kilometre hızla döner. Güneş sistemi, Samanyolu galaksisinin merkezi etrafında bir yörüngede saniyede yaklaşık 220 kilometre hızla hareket eder. Bu hızlar gördüğünüz gibi ışık hızına kıyasla çok küçüktür. Işık hızı saniyede yaklaşık 300,000 kilometredir. Bu nedenle, ışık hızından daha hızlı hareket ettiğimiz doğru değildir. Hızımız, ışık hızına yaklaşamaz bile. Popüler bilim videoları bazı durumlarda olayın özüne veya sonucuna dair bilgiler verebilir, genel olarak bu işi iyi anlamanın yolu üstüne okuyup, düşünüp yazıp çizmektir. Bazı kanallara denk geldim ve sırf gizemli bir anlatım kullanıldığı için sanki bilimsel bir olgudan değil de mistik bir kavramdan bahsediyormuş gibi göründüğünü fark ettim videoların. Sanki anlatılan kavramlar fizik veya matematik ile ilgili değil de her an keskin bir şekilde değişecek veya bizden saklanan gerçekler gibi resmedilmiş. Bunların hepsi bilimsel. Bazen gizem olması videoyu tatlandırır, sürekli bu yapılırsa iş bilimsel tabandan kopup örneğin illüminati gibi bir konudan bahsetmeye dönebilir maalesef. Çok fazla yanlış bilgiler de var etrafta dolanan, onları ayıklamak ve doğrusunu öğrenmek bile bir nebze düşünme kapıları açar. Epey uzun bir yazı oldu, umarım aklımdakini yanlış aktarmamışımdır. Öyle ise de sorabilirsiniz, yine tartışabiliriz. Saygılar.
Teorik olarak matematik sayesinde 1915 de böyle bir olgunun olabileceği ortaya atılmış. Peki görsel olarak kara deliğin varlığı ne zaman tespit edilmiş? Videoda kaçırdım galiba?
@@ayildiray o bir kara deliğin yaydığı elektromanyetik dalgaların veri olarak toplanması ve bu verilerin bilgisayarlara algoritmalar ile işletilmesi ile edilmiş bir görüntü
Kara delik çekmiyor uzay zaman içine akıyor buna kapılan madde ve işik uzayzamanla birlikte karadeliğinin içine akar uzayzaman bir dere gibi akar önü kesildiğinde yavaşlar yada durur yani zaman yavaşlar yada durur.
videoda söylenen zaten sizin söylediğiniz, sonraki cümlede anlaşıldığı gibi. kütle çekimi, aslında uzay-zamanın eğriliği. Bu etkileşim klasik anlamda bir çekim kuvveti gibi gözlemlendiği için çekim kelimesi kullanılıyor bazen. aslında gravitasyonel alan uzay-zamanın geometrisinin değişmesi ile ortaya çıkıyor. öte yandan zaman durur yavaşlar gibi ifadeleri kullanırken dikkat etmek gerekir, genel görelilik teorisinde bu tip ifadeler birer referans çerçevesine bağlıdır. kara deliğin dışında iki ayrı gözlemci düşünelim. biri olay ufkuna daha yakın olsun diğeri ise çok daha uzakta. Olay ufkuna yaklaşan gözlemciden gelen ışık sinyalleri daha uzun dalga boyuna kayar (kırmızıya kayma) ve bu sinyallerin aralığı artar. Olay ufkuna yaklaştıkça, cisimden gelen ışık sinyalleri daha seyrek hale gelir ve diğer gözlemci için cisim giderek yavaşlıyor gibi görünür. Olay ufkuna ulaştığında, cisimden gelen ışık neredeyse tamamen durur ve uzak gözlemci için zaman duruyormuş gibi görünür. özetle, yakın olan kişi kara deliğin yarattığı gravitasyonel etki ile oluşan uzay-zamanın eğriliğinin içine daha fazla girdiği için, uzaktaki gözlemci yakındaki gözlemciye göre zamanın daha yavaş aktığını hisseder, ancak yakın olan için zaman kendi referans çerçevesinde normal bir şekilde akar.
1916'da, doğu cephesinde Rusya'ya karşı savaşırken, pemfigus adı verilen nadir ve ciddi bir otoimmün hastalığa yakalandı. Bu hastalık, ciltte ve mukoz membranlarda ciddi kabarcıklara ve lezyonlara yol açar. Cephede hastalığının ilerlemesine rağmen, Schwarzschild bilimsel çalışmalarına devam etti ve genel görelilikle ilgili önemli makaleler yazdı. Karl Schwarzschild, hastalığının ilerlemesiyle birlikte 11 Mayıs 1916'da Potsdam, Almanya'da hayatını kaybetti.
Bilimci ateist : zamansızlik nasil olabilir? Allah zamandan bağımsız nasıl olabilir ki ? Evreni yaratmadan once allah ne yapiyordu . Zaman allah icin yok mu ? Karadelikler: zaman neredeyse bende de yok ki
İnsan gözü de tıpkı birer Kara Delik gibi. Ortası olay ufku etrafı çember... Tıpkı Kara Deliklerde olduğu gibi insanın gözünden de ışığın kaçamaması vs vs... Düşündükçe daha da derinleşiyor her şey...
Ve o küçücük gözler 100 milyondan fazla bir hücreye 100 milyondan fazla hücreli bir bedene bağlı beynimizin durduğu
yer kara delikler
Bir insanın gözüne bakınca mercekte beliren; kişinin barındırdığı bilincin bilinmezliği, muazzamlığı ve sınırsızlığı kara deliklerin olay ufkunun nitelikleri ile şaşırtıcı derecede örtüşür gibi gelmişti bana.
O kadar düşünme reis kafayı yersin
21.yüzyıl teknolojisi ve mühendiğiyle ortaya çıkan 40mp kameralı bir telefona bakınca ooo bu nasıl bir tasarım,arge mühendislik ürünü,bir de optik görüntü sabitleyici varsa adamlar yapıyo aga deyip bu teknolojinin mühendisliğn eseri bir kamera diyoruz ve zerre şüphe etmiyoruz edeni de akıl hastanesine tıkıyoruz.Ama yüzbinlerce yıldır 576 mp'lik yan yana 2 tane simetrik hem de optik görüntü sabitleyicili kamerayı yani gözü oraya yerleştiren bir Yaratıcı yani Allah yoktur,bu kendi kendine tesadüfi süreçler sonucu evrimleşen bir et deri kornea vs bütünü olan bir organdır deme ahmaklığına düşebiliyoruz.İnsan bir garip varlık
@@404.Error.Not.Found. İnsanın gözü foton algılar maddeyi degil aslında fotonda maddeden gelir atomun düşük seviyedeki elektronu güneşten gelen foton çarpar elektron üstseviyeye yükselir tekrar düşük seviyeye düşerken aldıgı enerjiyi salar buda gözümüze yansır ve orada bir madde olduğunu anlarız ve elektron bunu ışık hızında yapar yani göze giren maddenin kendisi degil salınım yaptığı foton.
Şöyle üzücü bir durum var: mesela bir dahi doğuyor, çok büyük şeyler keşfediyor, ya da keşfedilen çok güzel bir şekilde yorumluyor, çok şeyler öğreniyor. Ama bu konuda doğrusal ilerleyemiyoruz, yani 10 milyar insan içinde sadece birkaç milyoncuk insanın bunlarla ilgilenmesi kaynaklı biraz geride kalıyoruz. Aslında insanlar savaşı, kötülüğü, bütün kötü şeyleri bir yana bırakıp sadece bilim üstüne yoğunlaşsa belki daha doğrusal bir gelişim seyredilebilirdi.
Geçmişten günümüze devasa bir bilgi birikimi var. Bu Belki de bilmemiz gerekenin milyarda biri bile olmayan bir birikimdir hatta. Ama biz insanlar bunlarla ilgilenmiyoruz, bunlara teşvik edilip bunlarla uğraştırılmıyoruz/uğraşmıyoruz. Insanların çoğunluğu olarak hiçbir katkımız olmadan yaşayıp yitip gidiyoruz. Halime ve halimize çok üzülüyorum. Burada popüler bir konuyu bile anlamanın bu kadar zorlayıcı olması çok zoruma gitti. Evet fizik herkes için ilgi çekici bir dal değil, ama sıfırdan formüller yaratmaya gerek yok, Gayet temel ve bize zaten verilmiş olanı öğretilmiş olanı anlamak ve aktarmak bile fazlasıyla yeterli iken bunu Başaramamak çok sorular yaratıyor kafamda
Aynı zamanda bu gibi kanallara duyulması gereken saygının Bana göre çok büyük bir göstergesi, verdiğiniz çaba için teşekkürler 💗
Dünya bilgi okulu değil duygu okuludur.Sadece bilgi edinmek için gelmiş olsaydık ölümün gerekliliği olmazdı.Duyguları yaşayıp dönüştürdükçe evrene hizmet ediyormuşuz
"Schwarzild yarıçapı " çocukluğumda en çok tekrarladigim ifadelerden biri idi. Şimdilerde olay ufku mu ne diyorlar
konunun başka bir yanı sanırım bu durum evrenin dilinin matematik olduğunu gösteriyor
of şunları anlamak çok isterdim ya. Sürekli durdurup durdurup her bi cümle üstüne düşünmeme rağmen yine de anlayamıyorum beynim fizik almıyor ağlıcwm
Kanada'dan selamlar🖐Harika video tşk.ler👏👏👏👏👏👏👏👍💫🌏
Mükemmel anlatım, ağzınıza sağlık
Güzel video olmuş ellerinize sağlık hocam
Kanalinizdan gunlerdir cikamiyorum, sahanesiniz tesekkurler
Böyle güzel videolar için teşekkürler 🎉
Solar Explosion 2024 ile ilgili güncel bilgileri sizin yorumunuzdan dinlemek çok isteriz. Saygılar!
Yüreğinize gönlünüze sağlık
Sizi seviyorum iyi ki varsınız iyi ki bu kanal var. ❤
Abi bu adam sayesinde 10-11 yaşlarındayken fizikle ilk ilgilenmeye başlamıştım, bu aralarsa yörünge mekaniği ve yetim gezegenler hakkında bilimsel makaleler yazıyorum. Ne kadar teşekkür etsem az. İyi ki varsın Bebar Bilim ❤
Makalelerinde nereden ulaşabilirim
@@NewPlayerCanter anlık olarak yazıyorum henüz yayınlanmadı ;) ancak wikipedia'da vega ya da europa'ya bakarsanız onları türkçeye çevirmiştim şu anda sadece onlar var
@@banyohavlusu2383 anlamadık:) anlık olarak makale yazmak ne demek ? Ve Wikipedia daki girdiler ile ilgisi ne:)
@@aapck wikipediadaki girdileri girdim demek istedim
@@banyohavlusu2383 anladım o zaman vikipedistsin dimi?
Şu kıymetli kanalın az izlenmesi beni cok üzüyor toplumun ne kadar cahil kaldığının ispatıdır.
👍
İyiki varsın güzel insan 🙋♂️
Emeğinize sağlık. Ansiklopedik harika bir video olmuş yine...
Bu arada 12.52'deki müziğin adını öğrenebilir miyim?
Sonunda eski düzene dönmüşsün kendini göstere göstere bide uzata uzata dolandıra dolandıra videolarını yorucu yapmıştın eleştirilere kulak vermene sevindim
Belli yari capta artan kutle uzay zaman dokusunu bükerek o kutlenin uzerini kaplayarak örter . Gördüğümüz sey uzay zaman dokusunun bükülmüş ve küre halini almış bir formudur. Diyen bir teori bir görüş var ise ben onu dogru kabul ediyorum . Yok ise gercek budur buradan da ilan ediyorum .
Saygı Değer Administer Cengiz Bey Şahsen Pazar Günlerinin Zihni Ayakta Tutan Vitaminli Öğretici Yayınlarınızdan Dolayı Her Daim Minnettarım Sizlere ... Şimdiden Emeklerinize Sağlık Her Daim Bilgilendirici Ve Çarpıcı İçerikli Yayınların Devamını Dört Gözle Bekliyoruz ...
uzay teknolojisi ve araştırmaları bu hızda giderse insanlık başka evrenler bile bulacak
Video icin araştırdığınız, anlattığınız makalelerin linkini atabilir misiniz detaylı okumak istiyorum
Eline sağlık güzel video 👏👏👏
tesekkurler bu guzel bilgi için
Güzel video elinize sağlık ❤
Esas soru şu olmalıydı ,Bir Karadeliğin kenarın da namaz kılacak olsa kıble ne taraf da olurdu ???
oraya kdar varirsan “ to be continued at Paradise” kardesim
Özelikle karadelikler hakkındaki bilgiler çok ilgimi çekiyor... Karadelikler evren de elektrikli süpürge görevi görüyor adeta... Bana göre farklı bir boyuta açıldıklarını düşünmek gerçeği yansıtmıyor... Daha çok geri dönüşüm yapıyor.
Eğer ilk zamanki tarzınızda devam etseydiniz tüm videoları izlerdim ben sizi değil bilimsel konuları izlemek istiyorum kanalınıza abone olduğumda 56 kişiydik
Teşekkürler. Ellerinize sağlık....
Çok teşekkürler 🙏🫡
En sonda sorduğu soru güzel : Gerçekten ne kadar biliyoruz, düşünün insanoğlu var olan bir şey hakkında çok küçük bir bilgiye sahip, hatta ne kadar bildiğini bile bilmiyor, peki bunu bir bütün halinde yaratan Allah'ın kudretini..... "İşte Rabbiniz olan Allah budur. O, her şeyin yaratıcısıdır. O’ndan başka ilâh yoktur. Öyleyse nasıl oluyor da O’ndan yüz çevirip yanlış yollara düşüyorsunuz? (Mümin, 62)
😂
Bir şeyi bilmemek ona anlam verememek 1 yaratıcının ispatı değil ,senin cehaletinin ispatıdır.
Kara delik konusu gökyüzü ya da evren diye isimlendirdiğimiz bir yerde olan sadece ufak bir olay. Kaç tane olduğunu nerede olduğunu hatta baştan sona kadar nasıl olduğunu dahi bilmiyoruz. Aklı başında her insan şu soruyu bence sormalı : Bu kadar karmaşık ve muazzam büyüklükte bir şey nasıl var oldu ve nasıl bu kadar muhteşem bir düzene sahip. Kimisi buradan insanın cehaletini çıkarsa da mantıklı düşünen her kişi bir yaratıcının varlığına inanacaktır.
@@silgisizkalem bu dediğinin aynısını 5000 yıl önce seninle aynı zekada olan insanlar da güneşe bakıp diyorlardı..Ne muhteşem bir şey bu güneş.Bu Tanrı olmalı😆.Güneşe ilk doğan çocuklarını kurban ediyorlar dı..Ay a da Tanrıça mız diyorlardı..Güneşe ve aya tapıp dua ediyorlardı.Tam senin kafadan bu insanlar öylece ölüp gittiler.😆😆
5000 yıl önce Güneş ne muhteşem diyip gizemi hala çözülemeyen ve benzeri hala yapılamayan Mısır piramitlerini yaptılar. 5000 yıl önce yaşayan insanların zekasını şimdiden çok da farklı olduğunu düşünmüyorum. Şimdiki insanların sadece bilgi seviyesi fazla. Hatta geçmişteki insanların zeka seviyesi daha fazla. Ama maalesef senin gibi düşünenler kendilerini zeki görüp birilerini cahil görme konusunda maharetliler fakat somut hiç bir dayanakları yok.
Acaba cevap verebilir misiniz bilmiyorum. Zaman ve ışık konusunda her zaman bir paralellik var ama asla zaman = ışık hızı neden demiyoruz ? Yada zamanla ışığın bağlantılı olduğuna dair bir konu bile yok. Işık hızını geçersek zamanda geri gidiyoruz bu yüzden bu mümkün değil diyorsunuz ama ışık ile zamanın bağlantısı ne yine bahsedilmiyor. Kara delikler ve zaman ilişkisi yine çok karışık. Diğer bir yandan hiç ışık olmayan karanlık bir yerde durulsa zaman gerçekten 2 metre ötedeki ışık alan bir yerde daha farklı mı gelişir. Son olarak dünyanın sonra güneş sisteminin ve son olarak galaksimizin dönüş hızlarına bakınca durduğumuz yerde bile ışık hızından daha hızlı hareket ediyoruz bu nasıl oluyor? Bilimin hala kendi içinde büyük çelişkileri var bu konularda yada ben bazı noktaları kaçırıyorum. Keşke cevap veren biri olsa.
Bunun için Einstein düşünce deneyinden başla...
Bir tren hayal et ve trenin tam ortasında alice adında bir gözlemcimiz vardır. Trenin dışında da durgun olan bob adında bir gözlemcimiz var ve tren hareket ediyor... Derken trenin hem önüne hem arkasına iki ucuna Bob'a göre aynı anda yıldırım düşüyor..
Tren öne doğru hareket ettiği için, ön tarafdan gelen ışık daha kısa zamanda Alice'in gözlerine ulaşır.
Alice Bob'a derki : trenin önüne yıldırım daha önce düştü...
Bob alice'e derki ; hayır !!! İkisi aynı anda düştü..
İşte bu, gözlemcilerin hızına göre değişen zaman algısıdır. Burada ışık hızı sabit olduğu için değişen şey zaman olmalıdır. Yıldırım çarpma olayı bu iki gözlemci için sırf diğeri hareket ediyor diye tamamen farklı algılanmıştır. Buna zamanın izafiyeti denir.
Bu düşünce deneyini matematiksel olarak açıklamak için Lorentz dönüşümleri kullanılır.. Şimdi beraber basit yollarla bu dönüşümleri türetelim ;
Aynı düşünce deneyine tekrar bakalım ama bu sefer trenin tabanından tavana çıkan bir lazer ışığı koyalım... Tren V hızı ile sağa doğru giderken iki gözlemci yine birbiriyle şu şekilde çelişir :
Alice : lazer ışığı tavana dümdüz çıkıyor..
Bob : ne alakası var ? Tabiki de çapraz çıkıyor. Çünkü lazer trene bağlıdır. Yani ışık kaynağı hareket ettiği için bir önceki ışık tanesine göre bir sonraki öteleniyor. Sen görmüyorsun ama ben trenin hareket ettiğini görüyorum..
Pisagor Teoremi ;
İşte tam burada bir dik üçgen oluşur.. Tren bob'a göre sağ tarafa v hızı ile gider.. O halde Bob'un zaman birimine t dersek, trenin katettiği konum v.t kadar olurdu. Bu, dik üçgenin taban uzunluğudur..
Işık alice'e göre dümdüz yukarı çıkıyor. O halde alice'in zaman birimine t' dersek, üçgenin yükseklik uzunluğu c. t' olurdu. Burada c ışığın hızıdır.
Geriye dik üçgenin hipotenüsü kalır. Bu da zaten bob tarafından gözlenir. Çünkü bob'a göre ışık tavana düz değil yamuk çıkar. Böylece bu uzunluk da c.t olacaktır. t' olmamasının sebebi yamukluk olayını Bob gözlüyor alice ise düz olduğunu iddaa ediyor. Bu yüzden Bob'un zaman birimini kullandık..
Şimdi pisagor teoremini uygulayalım :
( tabanın karesi) +( yüksekliğin karesi ) = yamuğun karesi
(v. t)^2 + (c. t')^2 = (c.t)^2
Uygun zamanları bir tarafda toplayalım ;
(c. t')^2 = (c.t)^2 - (v.t)^2
her iki tarafı ışık hızının karesine bölelim ki sadeleşsin ;
(t')^2 = t^2 . ( c^2- v^2) /c^2
(t')^2 = t^2 . ( 1- v^2/c^2)
İki tarafın karekökünü alalım ;
t' = t. √( 1 - v^2/c^2)
İşte bu denklem zamanın hızlanma yüzünden nasıl yavaşladığını ve değiştiğini açıklar. Denkleme bakarsan eğer v hızı artarsa, yani alice'in treni daha hızlı hareket ederse karekökün içindeki değer sıfıra yaklaşır. Böylece bob'un zaman birimi olan t değerinin 0 ile 1 arasındaki bir değerle çarpımı bu t değerini küçültür. Denklemin solunda ise alice'in zaman birimi olan t' vardır. Demekki alice bob'a göre hızlanırsa, bob'a göre alice'in saati yavaş çalışır.
Karadelikleri bir başka yorumda anlatabilirim...
@@Kadehtar açıklama için gerçekten çok teşekkür ederim izafiyet konusunu anlamaktan ziyade algılama konusunda sıkıntı yaşıyoruz muhtemelen. Kara deliklerde izafiyet geçerliliğini kaybediyordu sanırım tam açıklaması yoktu. Bildiğim şey tamamen çekim ile parçalayıp sıkıştırıp neredeyse yok ettiği
@@mustafaozturk5565 Karadeliklerin içini bilmiyorlar. Burada genel görelilik denklemleri çöküyor. Ancak karadeliklerin nasıl ortaya çıktığı izafiyet ile alakalıdır. Einstein yukarıdaki mesajda yazdığım düşünce deneyini temel aldı ve özel göreliliği geliştirdi. Daha sonra einstein fiziği altüst eden ikinci görüşünü yayınlar. Bu, Genel görelilik'dir. Einstein Genel görelilik'de alice ve bob arasındaki zamanın algısal farklılığını daha ileri götürüp kütleçekimi için geometrik bir yorum yaptı. Kütlenin uzay-zaman dokusunu büktüğünü, bu yüzden de başka bir kütlenin bükülen uzay zamandaki hareketini bizlerin kütleçekimi olarak algıladığımızı söyledi. Bu, o zamanların fiziğine devrim niteliğinde çok cesurca bir darbedir. Daha sonra einstein bu kütleçekiminin geometrisini açıklayan alan denklemlerini tasarladı. Schwarzchild adındaki başka bir fizikci bu alan denklemlerini sıfır vakum koşulu ile çözünce, ortaya ilginç bir nesne çıktı. Çözümlere göre bir uzay-zaman alanında enerji yoğunlaşırsa, o uzay daha fazla eğiliyor, ama eğilince de bu sefer daha fazla yoğunlaşıyor ve işte bu domino etkisi karadeliğe dönüşüyor..
Bunu basit bir matematikle anlatırsak :
Bir noktasal parçacık düşünelim ve bu parçacığın hızından dolayı bir kinetik enerjisi vardır. Ama aynı zamanda her parçacığın içine doğru çöktürmeye çalışan bir potansiyel enerji vardır. Schwarzchild çözümüne göre kabaca bu iki enerji eşitlenirse parçacık kendi içine çökecektir..
Ek = Ep
1/2.mv^2 = m. M. G/r
Burada r yanlız bırakılırsa ;
r = 2.GM /v^2 olur..
v, ışığa çok yakın bir hızda gittiğinde c alınabilir ve böylece denklem ;
r = 2GM/c^2
Buna schwarzchild yarıçapı denir ve denklemdeki M kütlesi bu denklemdeki kadar olan r yarıçapına sıkışabilirse, evrendeki hiç bir kuvvet o parçacığın karadeliğe dönüşmesini engelleyemez. Çözüme göre ışık karadeliğe girer ve karadeliğin merkezindeki tekilliğe iner. Böylece ışığın tekrar oradan kaçmak iççn yeterli bir zamanı yoktur.
Öncelikle şunu söyleyelim, koca bir tamamlayıcı teoriyi anlamak kolay değil, özellikle tüm detaylarıyla. Bunun gerçek yolu fark ettirici bu tip videolardan sonra okumalar yapıp üstüne düşünmektir. Matematik ve fizik temeliniz iyiyse detayları anlamak gerekir. Bir teoriye özellikle de genel görelilik gibi bir teoriye çelişkili demek doğru mu sizce? Teoriye nüfuz edip neyi doğru neyi yanlış bildiğinizi tam olarak anlamak gerekmez mi? Sırf biz anlamıyoruz diye çelişkili demek bence çok doğru değil. Siz ifadenizde ben kaçırıyor olabilirim de demişsiniz mesela benim her zaman kendime yaptığım budur, büyük beyinlerin oluşturduğu bir teori neticede. Hatalarını görebilmek için belirli bir seviyeye gelmek gerekiyor diye düşünüyorum naçizane. Öte yandan bu tip büyük teoriler genellikle eksik kısımlar bırakırlar, ve daha da geliştikçe eksiklikler değişik şekillerde kapanır, bazen tatmin eder bazen etmez ve bu böyle devam eder. Çelişkili bir sistem içinde hiçbir şekilde çalışılmaz. Çünkü matematik bu teorilerin en önemli parçasıdır ve matematik tutarlılığın da ölçüsüdür aynı zamanda. Nereye kadar anlamlı doğruluklara ulaşacağımızı bize söyler teorik fizik içinde.
Bilgileriniz de hata olabileceğini düşündünüz mü? Örneğin durduğumuz yerde ışık hızından hızlı hareket ettiğimizi söylemek veya hareketsiz olarak bir kişinin ışık alan bir ortamda diğerinin de hiç ışık almayan bir ortamda durması ile, zaman akışının değişmesi gerektiği, veya zaman=ışık hızı gibi ifadeler.
Zaman ve ışık hızı arasında doğrudan bir eşitlik birimlere göre bile yazılamaz, yani ışık hızı demek hızdan bahsetmek demek, hız ile zaman neden birbirine eşit olmak zorunda olsun? Bunlar cisimlerin hareketini belirlerken kullanılan farklı kavramlar. Özel görelilik teorisi, zamanın akışının hızla nasıl değiştiğini açıklar. Yukarıda bir arkadaşımızın Lorentz dönüşümleri ile açıkladığı gibi. Özel görelilikte, hareket eden bir cisim için zaman genişlemesi (time dilation) denen bir fenomen vardır. Bir cisim ışık hızına yaklaştıkça, bu cisim için akan zaman, dış gözlemcilere göre yavaşlar.
Işık hızı (c), evrende bilgi ve enerjinin yayılabileceği en yüksek hızdır. Işık hızı sabit bir değere sahiptir: yaklaşık 299,792,458 metre/saniye.
Zaman ve ışık hızı farklı kavramlardır. Zaman, olayların sıralanma biçimidir ve bir boyuttur. Işık hızı ise, evrendeki en yüksek hızdır. Zaman genişlemesi gibi fenomenler, ışık hızına yaklaşan cisimlerde gözlemlenir, zamanın ışık hızına eşit olduğu gibi bir çıkarım doğru değildir ayrıca yukarıda da söylediğimiz gibi biri hız diğeri de zamanın kendisi, ışık hızı ulaşılamaz bir değer, yani bir üst sınır zaman ise bir boyut, birimlerine kadar her şey farklıdır.
Işık hızını geçmek teorik olarak mümkün değildir. Özel görelilik teorisi, bir cismin hızının ışık hızına yaklaşması durumunda kütlesinin sonsuza yaklaştığını ve dolayısıyla sonsuz enerji gerektirdiğini belirtir. Bu nedenle, ışık hızını aşmak imkansızdır.
Işık hızını aşmanın zaman yolculuğu anlamına geleceği düşüncesi, popüler bilim kurgudan kaynaklanır. Fiziksel olarak, ışık hızını aşmak evrensel hız sınırını ihlal eder ve fizik yasalarını bozar. Matematiksel olarak Gödel'in bulduğu kapalı zamansal eğriler vardır Einstein denklemlerinin çözümü olarak ve zamanın döngüsel olarak ilerlediği teorik çözümlerdir (closed time-like curves). Bu eğriler teorik olarak zaman yolculuğunun mümkün olduğunu söyler ancak ışık hızının aşılması ile bir ilgisi yoktur, Einstein gravitasyonel alan denklemlerine Gödel'in geliştirdiği bir çözümdür. Einstein hatta çok derin bulmuştur Gödel'in bu sonucunu.
Kara delikler, videoda da belirtildiği gibi uzay-zamanı yoğun bir şekilde bükerek zamanın akışını yavaşlatır. Yani gravitasyonel alan aslında uzay-zaman denen dört boyutlu Lorentz manifoldu olarak modellenen yapının eğriliği ile ilgilidir. Biz çekim etkisi gibi gördüğümüz için sıklıkla çekim kelimesi kullanılır ancak uzay-zamanın geometrisi eğri hale gelir ve bu eğrilik ışığın bile kaçamayacağı bir hale gelir. Einstein alan denklemlerinin iki tarafı ayrı ayrı incelendiğinde bunu görebilirsiniz. Bir taraf enerji momentum tensörü, diğer taraf ise belli evrensel sabitler dışında (ışık hızı, kozmolojik sabit ve evrensel kütle çekim sabiti) Ricci eğrilik tensörü, metrik tensör ve skaler eğrilik gibi tamamen manifoldun geometrisine özgü terimlerden oluşur. Ricci eğriliği dört indisli Riemann eğrilik tensörünün iki indise göre trace alınması ile elde edilir, böylece iki indisli Ricci eğrilik tensörü elde edilir. Skaler eğrilik de Ricci eğriliğinin kalan iki eğriliğine göre trace alınması ile elde edilir ve bir skalerdir, yani bize bir sayı verir, bir tensör değil.
Bir kara deliğin olay ufkuna yaklaştıkça, kütle çekimsel zaman genişlemesi nedeniyle, zaman, dış gözlemcilere göre yavaşlar.
Kara deliğin içindeki zamanın nasıl aktığı, genel görelilik teorisi çerçevesinde halen tartışılan bir konudur. Genel görelilik teorisi, olay ufkunun içindeki zamanın nasıl aktığını tanımlar, ancak bu bölgede zamanın nasıl algılandığını kesin olarak bilmiyoruz. Çünkü olay ufkunu geçen herhangi bir bilgi veya ışık dışarı çıkamaz.
Olay ufkunun içinde, tüm yollar kara deliğin tekilliğine (singularity) doğru gider. Bu bölgede zamanın ve uzayın davranışı genel göreliliğin öngörüleri dahilinde olsa da, tekillikte (kara deliğin merkezinde) uzay-zaman eğriliği sonsuz hale gelir ve klasik fizik yasaları geçerliliğini yitirir.
Genel görelilik teorisine göre de, bir kara deliğin merkezinde (tekillikte) yoğunluk ve uzay-zaman eğriliği sonsuz hale geldiği için, bu noktada genel görelilik, fiziksel anlamını yitirir çünkü matematiksel olarak sonsuzluklarla başa çıkmak mümkün değildir. Kuantum mekaniği, genellikle atom-altı ölçeklerde geçerli olan fizik yasalarını tanımlar. Ancak, kara deliklerin tekilliği gibi aşırı kütle çekim alanlarında kuantum mekaniği ile genel göreliliği birleştiren tam bir teoriye (kuantum kütle çekimi veya birleşik alan teorisi) henüz sahip değiliz.
Işık ve zaman doğrudan bağlantılı değildir. Karanlık veya aydınlık bir ortamda olmanız zamanın akışını etkilemez. Zamanın akışı, kütle çekimsel alanlar ve hız gibi faktörlerden etkilenir, ancak ışık varlığı veya yokluğu bu akışı değiştirmez.
Karanlık bir odada veya aydınlık bir odada, zaman aynı şekilde akar. Zamanın akış hızını değiştiren faktörler kütle çekimsel alanın gücü ve hareket hızıdır, ışığın varlığı değil.
Dünya, Güneş'in etrafında SAATTE yaklaşık 108,000 kilometre hızla döner. Güneş sistemi, Samanyolu galaksisinin merkezi etrafında bir yörüngede saniyede yaklaşık 220 kilometre hızla hareket eder.
Bu hızlar gördüğünüz gibi ışık hızına kıyasla çok küçüktür. Işık hızı saniyede yaklaşık 300,000 kilometredir. Bu nedenle, ışık hızından daha hızlı hareket ettiğimiz doğru değildir. Hızımız, ışık hızına yaklaşamaz bile. Popüler bilim videoları bazı durumlarda olayın özüne veya sonucuna dair bilgiler verebilir, genel olarak bu işi iyi anlamanın yolu üstüne okuyup, düşünüp yazıp çizmektir. Bazı kanallara denk geldim ve sırf gizemli bir anlatım kullanıldığı için sanki bilimsel bir olgudan değil de mistik bir kavramdan bahsediyormuş gibi göründüğünü fark ettim videoların. Sanki anlatılan kavramlar fizik veya matematik ile ilgili değil de her an keskin bir şekilde değişecek veya bizden saklanan gerçekler gibi resmedilmiş. Bunların hepsi bilimsel. Bazen gizem olması videoyu tatlandırır, sürekli bu yapılırsa iş bilimsel tabandan kopup örneğin illüminati gibi bir konudan bahsetmeye dönebilir maalesef. Çok fazla yanlış bilgiler de var etrafta dolanan, onları ayıklamak ve doğrusunu öğrenmek bile bir nebze düşünme kapıları açar. Epey uzun bir yazı oldu, umarım aklımdakini yanlış aktarmamışımdır. Öyle ise de sorabilirsiniz, yine tartışabiliriz. Saygılar.
08:31 Anılarım canlandı bir an...
Yapay zeka fotoları iyiymiş 😂
Hocam sanki biraz fazla teknik terim kullanılmış tam anlaşılması zor bir video olmuş
Teorik olarak matematik sayesinde 1915 de böyle bir olgunun olabileceği ortaya atılmış. Peki görsel olarak kara deliğin varlığı ne zaman tespit edilmiş? Videoda kaçırdım galiba?
Hocam evrende karanlık noktalar yok mu
Hiç bir kara deliği görsel olarak görmedik sadece ipuçlarını bıraktığı izleri bulduk .bu ipuçları ilk ilk ne zaman bulundu bunumu soruyorsun ?
@@aapck Geçtiğimiz senelerde fotoğrafı çekildi diye biliyorum Hubble tarafından.
@@ayildiray o bir kara deliğin yaydığı elektromanyetik dalgaların veri olarak toplanması ve bu verilerin bilgisayarlara algoritmalar ile işletilmesi ile edilmiş bir görüntü
@@aapck Teşekkürler
Video kapağındaki olayı duymak için gargara izledik.yada bilim.ama yalana satılmakta ne bileyim .
Sanki videonun kapak resmi daha farklıydı
Çok beğendik.
Kara delik çekmiyor uzay zaman içine akıyor buna kapılan madde ve işik uzayzamanla birlikte karadeliğinin içine akar uzayzaman bir dere gibi akar önü kesildiğinde yavaşlar yada durur yani zaman yavaşlar yada durur.
videoda söylenen zaten sizin söylediğiniz, sonraki cümlede anlaşıldığı gibi. kütle çekimi, aslında uzay-zamanın eğriliği. Bu etkileşim klasik anlamda bir çekim kuvveti gibi gözlemlendiği için çekim kelimesi kullanılıyor bazen. aslında gravitasyonel alan uzay-zamanın geometrisinin değişmesi ile ortaya çıkıyor. öte yandan zaman durur yavaşlar gibi ifadeleri kullanırken dikkat etmek gerekir, genel görelilik teorisinde bu tip ifadeler birer referans çerçevesine bağlıdır. kara deliğin dışında iki ayrı gözlemci düşünelim. biri olay ufkuna daha yakın olsun diğeri ise çok daha uzakta. Olay ufkuna yaklaşan gözlemciden gelen ışık sinyalleri daha uzun dalga boyuna kayar (kırmızıya kayma) ve bu sinyallerin aralığı artar.
Olay ufkuna yaklaştıkça, cisimden gelen ışık sinyalleri daha seyrek hale gelir ve diğer gözlemci için cisim giderek yavaşlıyor gibi görünür. Olay ufkuna ulaştığında, cisimden gelen ışık neredeyse tamamen durur ve uzak gözlemci için zaman duruyormuş gibi görünür. özetle, yakın olan kişi kara deliğin yarattığı gravitasyonel etki ile oluşan uzay-zamanın eğriliğinin içine daha fazla girdiği için, uzaktaki gözlemci yakındaki gözlemciye göre zamanın daha yavaş aktığını hisseder, ancak yakın olan için zaman kendi referans çerçevesinde normal bir şekilde akar.
Beğendim👍👍
Matematik muhteşem bir keşif aracı❤
Biz böyle videolar istiyoruz
Emeğine sağlık
🙏✨
"Göğe ve târıka andolsun"
Müzik beynimi yedi..... bu ne ya! başım ağrıdı. Konuşmayı alın müzik çalsın bari.
Harika bir video
ALLAH razı olsun
✔️
✨🎈✨🎈
Merhaba
Selam tostum naber
.
Askere noldu
1916'da, doğu cephesinde Rusya'ya karşı savaşırken, pemfigus adı verilen nadir ve ciddi bir otoimmün hastalığa yakalandı. Bu hastalık, ciltte ve mukoz membranlarda ciddi kabarcıklara ve lezyonlara yol açar.
Cephede hastalığının ilerlemesine rağmen, Schwarzschild bilimsel çalışmalarına devam etti ve genel görelilikle ilgili önemli makaleler yazdı. Karl Schwarzschild, hastalığının ilerlemesiyle birlikte 11 Mayıs 1916'da Potsdam, Almanya'da hayatını kaybetti.
Dobry jest 😂
Bilimci ateist : zamansızlik nasil olabilir? Allah zamandan bağımsız nasıl olabilir ki ? Evreni yaratmadan once allah ne yapiyordu . Zaman allah icin yok mu ?
Karadelikler: zaman neredeyse bende de yok ki
Fikret Çetin : verasalavalhle verhebalahelke ohara verhalle yale allle versalkali bahale boudukulhul hebele hubul.....
tematik denyo fanboyu benzer bir cevap vermeye çalışirken ...
Evet Kara delik ölçüm gerçeğe yaklaşmış ama 3 parametre hatası da var😅😅😅😅😅