Endişeli Sekülerler - Sekülerizm Mini Serisi - Doç. Dr. Volkan Ertit - B04
Вставка
- Опубліковано 20 лип 2023
- Sekülerizm serisine bir bonus bölüm daha! Doç. Dr. Volkan Ertit ilk üç bölüme gelen yorumlara yanıt veriyor.
Sekülerleşme kriterleri nelerdir? Camii sayısı ile sekülerleklik arasında nasıl bir denklem var? Evrim teorisinin eğitimden çıkarılması ne anlama geliyor? Tatil yapan muhafazakarların sayısı nasıl, neden arttı? Laiklik kriterleriyle sekülerlik kriterleri aynı mı? İslam neden birbirinden çok farklı yorumlanıyor? Gerçek müslüman denilen şey nedir? Erdoğan neden kutsallaştırılıyor? Türkiye nasıl giderek sekülerleşiyor? İslami otellerin varlığı neyi işaret ediyor?
Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ @flu
FluTV "Dünyanın En Otantik İçeriklerini Sunan" yepyeni bir dijital platformdur. Videolardan haberdar olmak için lütfen abone olun.
➡ bit.ly/FluTv
#VolkanErtit #Sekülerizm #İlkerCanikligil
➡Kripto Destekleri için: 0x87a9538Af8f5f80371233951438b7faf9570B82C
FluTV "Dünyanın En Otantik İçeriklerini Sunan" yepyeni bir dijital platformdur. Videolardan haberdar olmak için lütfen abone olun.
Endişeli Sekülerler - Sekülerizm Mini Serisi - Doç. Dr. Volkan Ertit - B04 videomuzu beğendiyseniz en güncel diğer içeriklerimize göz atabilirsiniz.
➡Habersizler - İlker Canikligil & Mustafa Seven - B15
ua-cam.com/users/liverXdpvlv9Lvw?...
➡Oppenheimer'ı İzleyememek! - İlker Canikligil ile Şeyler - B09
• Oppenheimer'ı İzleyeme...
➡Gezgin Salon Festivali - İKSV Özel - Konuk: Festival Direktörü Deniz Kuzuoğlu
• Gezgin Salon Festivali...
➡5 Milyon Dolarlık Adam | FluTV Orijinalleri
• 5 Milyon Dolarlık Adam...
➡Habersizler - İlker Canikligil & Mustafa Seven - B14
ua-cam.com/users/livePFoW6_RCSSE
Kanalımıza katılın: uye.flutv.me
Patreon destek sayfamız: flutv.me
Kanal: flutv.online
Twitter: / flutivi
Instagram: / flutv.online
Merhaba Flu TV izleyicisi,
Aslında üç bölümlük bir seri idi programımız. Ancak hem önceki programlarda kendimi iyi ifade edemediğimi düşündüğüm yerleri netleştirebilmek (bkn. “Herkes istediği okulu açabilir” ve “İslam/bilim arasındaki çatışma” tartışmaları), hem sizlerin sorduğu bazı (kümelenmiş) sorulara yanıt verebilmek, hem de Türkiye’de emekleme aşamasında olan “sekülerleşme tartışmaları”nın daha iyi bir zeminde yeşermesine katkı sunabilmek için bu programı çektik. Son 70 senedir Batı literatürünü ve entelektüel kültürünü meşgul eden sekülerleşme tartışmaları bizler için oldukça yeni bir alan. Özellikle yüksek lisans ve doktora çalışması yapan/yapacak araştırmacılar için de deşilmeyi bekleyen birçok konu var. Ümit ediyorum bu programlar teorinin klasik versiyonuna dair olan tartışmalara katkı sunar.
Programda bahsettiğim birkaç akademik kaynak vardı. O kaynaklara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Bu programın da tartışmalarımızı beslemesi dileği ile…
Kaynaklar:
*Murat Çokgezen’in “Journal for the Scientific Study of Religion”da yayımlanan “Can State Make You More Religious” makalesi:
onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/jssr.12785
*Yusuf Ekinci’nin İletişim Yayınları tarafından yayımlanan “Kürt Sekülerleşmesi” kitabı: l24.im/SiA20 (bu kitap Ekinci’nin doktora tezinin kitaplaşmış hali, isterseniz doktora tezine gelişmiş tarama bölümünden isim soy isim yazarak bu sayfadan ulaşabilirsiniz: l24.im/AxwJ3SC )
* Birbirinin Yerine Kullanılan İki Farklı Kavram: Dünyevileşme ve Sekülerleşme (BİLİMNAME Dergisi): l24.im/yw62
*Birbirinin Yerine Kullanılan İki Farklı Kavram: Sekülerleşme ve Laiklik (AKADEMİK İNCELEMELER Dergisi): l24.im/UGXS
* Sekülerleşme Teorisi kitabı (PDF) (Liberte Yayınları): l24.im/1Qbw
Anlattığını vatandaş anlamıyor, Allah'ın sıcağında yaz okuluna hoca geliyor. Pek az yorum yaptım, madem hocam okumuş, yazayım.
Her görüşüne imzamı atmadım ama anlamaya çalıştım, anlayabildiğim kadarıyla bu videoların bana faydası oldu. Bir kez daha yazayım; bana faydası oldu. Hayatta bir engeli aşmak, bir şeyi başarmak diye tanımladığımız iş kümesine bir düşünceyi aşmak da dahil. Bir düşünceye takılıp kalmak, köhnemek kadar korkunç bir durum var mı insan için. Ben bu videoları izlerken bazı düşüncelerimi aştım ve düzelttim. Bir içeriği tüketmenin başka ne gibi bir amacı olabilir ki?
Başta biraz kıllanmıştım; saçı sakalı uzatmış, fiziki farklılığı düşünsel üstünlük olarak sunacak bir d.l.yrk geldi diye ama zamanla hem muhabbetine hem de düşüncelerine aşına olduk.
Video çekersiniz çekmezsiniz siz bilirsiniz ama FluTivi'ye ülkede kalmış birkaç aklı başında akademisyeni bize tanıttı; tivide görsem izlerim diyeceğim yalan, tivi izlemem; kitabı varsa bakayım ama 140 karakterden sonra odağım memelere kötlere kayıyor.
Hocam görüşürüz mademse.
Kendinizi iyi ifade edebildiğinizi düşünüyorum. Tanımlara uzak olanlar yada tanımları esas almayanlar kendilerini derinleştiremiyorlar. Derinleşmeden anlaşılabilecek bir konu değil. Kişinin yüzeye bakar bakmaz anlaması için derinlere dalmış olmasını gerektiriyor. Anlatmamız gerekenler var. Güzel anlatıyorsunuz.🙏🏻
İnternet Tarayıcısından Kur'an-ı Kerim'in Bilimsel Mücizelerini ve Marsta İmzayı Araştırabilirsiniz.
Bizim kuşağın sekülerleşmesi üzerinde Carl sagan'la beraber yaygınlaşan bilim anlatıcılığının özellikle youtube üzerinden türkiye piyasasında popülerliğinin artmasının etkili olduğunu düşünüyorum. Bundan önceki zamanlarda batıya yüzük dönük eli kalem tutan seküler kitlenin ürettiği içeriği kitlelere ulaştırması oldukça zordu ancak ana akım medyada Aziz Nesin, Turan dursun gibi sayılı ve medyanın sansasyoneli önceleyen doğası gereği radikal kimseler seküler bir yaşam tarzını itibarını zedeleme pahasını temsil edebiliyordu fakat ne zaman UA-cam ve akabinde öbür medyumlar medya patronlarının engeline takılmadan kendi yaşayış ve düşünce tarzlarını kitlelere ulaştırabilir hale geldi. Hızla çok marjinal olarak bilinen fikirler, bilimsel gerçekler, teolojik tartışmalar gündelik yaşamın olağan bir parçası haline gelmeye başladı. Bu süreç hem seküler caimaya yeni isimler kazandırıp hem de kendisi de seküler bir kafa yapısına sahip olupta etrafındakiler öyle olmadığı için kendini gizleyenlerin daha özgürce kendilerini ifade edebilmelerinin önünü açtı ben de bu toplumsal dönüşüm sürecinin bir parçası olarak lisenin ikinci yılında radikal bir değişimi kabullenmenin 5 aşamasını iliklerime kadar hissederek sekülerleşme sürecimi yaşadım. İşin enteresan yanı sekülerleşmemin ilk kıvılcımı muhtemelen müfredattan kaldırılan evrim konusunun niçin kaldırıldığını merak etmem olmuştur. Hiç dokunmasalardı onu biyolojinin alelade bir konusu olarak görüp belki de bu düşünsel metamorfoza hiç girmeyecektim. Evrim akabinde modernizm ile dinin çelişkisi akabinde felsefi boyutuyla teoloji derken bir baktım agnostik olmuşum. Bugün ki bakış açımdan dinin ya geleneğin bir parçası ya da cevapsızlıktan bir kaçış olarak inanılan bir kavram olduğunu düşünüyorum. Bilmem hocamızın repertuarında varmıdır ama dinlerin ne kadar bir toplum için elzem olup olmadığını da belki bu bağlamda ele almak isteyebilir.
Madem Volkan hocamız bu yorumları okuyor, serinin devam etmesi için eleştirelim :=)
Türkiye’nin sekülerleştiği görünen bir gerçek, dolayısıyla katılıyorum. Ancak AKP’nin yasaklamaları neticesinde bunun hızlandığı veya kendi akışında ilerlediği tezine kesinlikle katılmıyorum. Festivallerin yasaklanmasından dolayı elbette hocanın dediği gibi “madem yasaklandı, o zaman dindarlaşayım” demez kimse. Ama bu argüman yeterince güçlü değil, hatta maalesef safsata. Aşağıda sebeplerini yazdım ama biraz uzun oldu. Özetle: AKP’nin politikaları sekülerleşmeyi ciddi oranda yavaşlattı ve geciktirdi.
Örneğin o festivali bekleyen çoğunluğu seküler 5 bin kişi var diyelim. Her 10 kişiden 1’i normalde o festivalle alakası olmayan bir arkadaşını muhakkak yanında götürecek. İlçesinde festival düzenlenmesi nedeniyle sadece meraktan gelip bakacak yüzlerce kişi olacak. Bunların birçoğu bir sonraki festivale belki de gönüllü olarak katılacak. Festival yasaklandığında ise normalde etkinlikten haberi olmayan dindar bir aile, “demek ki günahmış” diyerek bu saatten sonra çocuğunu konsere bile göndermek istemeyecek. Festivali bir sekülerlik ölçütü olarak ele alırsak mevcut 5 bin “sekülere” bin daha eklenecekken, bu sayı aynı kalacak, hatta geriye gidecek.
Başka bir örnek daha vereyim. Cemaatlere yol verilmesi neticesinde bunların yüzlerce öğrenci yurdu, binlerce cemaat evi var. Bu yerlerde çoğunluğu dindar ailede yetişmiş 50 bin öğrenci kalıyor diyelim. Orada kalmak yerine devlet yurdunda veya öğrenci evinde kalsa 5’te 1’i sekülerleşecek. Geriye kalanların büyük bölümü ise seküler yaşam tarzıyla karşılaşıp, hiç olmazsa saygı duymayı öğrenecek. Ancak normalde sekülerlere 10 bin genç eklenecekken, siyasi iktidarın politikaları nedeniyle 50 bin öğrencinin büyük bölümü dindar yaşamına devam edecek.
Alkol yasağında da yine benzer bir durum söz konusu. Hoca argümanını güçlendirmek için “günahmış, öyleyse uzak durayım” repliğiyle karşıt görüşü gülünçleştirerek çürütmeye çalışıyor. Ancak alkol daha ucuz olsa, daha çok tüketilecek. Bu ortamlara arkadaşını yalnız bırakmamak için, sosyalleşmek için veya merak ettiği için katılabilecek dindar ailede yetişmiş insanlar var. Dolayısıyla ağır vergi yükü, alkollü ortamlara katılımı düşürerek, buraya gelebilecek desekülerleri de azaltmış oluyor.
AKP’ye kızıp da dinden uzaklaşanlar ise bu tür yasakçı politikalarından dolayı değil, mülakatta hakkı yendiği için, yıllarca okuyup atanamadığı için, kendi iş bulamazken partiye yakın isimlerin 5-6 yerden maaş aldığını gördüğü için muhtemelen dinden uzaklaşıyor. Hocanın tarzıyla tezimi güçlendireyim. LGBT bireyler düşmanlaştırılıyor diye hiçbir dindar hemcinsiyle sevişip seküler yaşama geçiş yapmıyor.
Volkan hocanın Usame bin Ladin sakalıyla sekülerlik anlatmasına bayılıyorum
😅
Belki Pyotr Kropotkin sakalıdır
Hahaha çayı püskürttüm 😂
Darwin sakalı bu😂
😂😂😂 sesli güldüm
Volkan Hoca'yı yanlış anlayıp yorum atan ve Hoca'ya telafi videosu çektirmek zorunda bırakan arkadaşlara çok teşekkür ederim ❤
Ben söylediklerine katılmıyorum.... Türkiye için uygun değil.... toplumu yanlış anlamış...
@@bizbizeorguler7234 hadi ordan
@@bizbizeorguler7234enmi dogru anlamissin senin, onun anlattiklarini anlaman bu kafayla mumkun degil
@@bizbizeorguler7234neyi yanlış anladığını düşünüyorsunuz
@@bizbizeorguler7234aynen kanka koca akedemiysen yanlış yorumladı toplumu sen de oturup götünü devirip doğru yorumladın makeleler yazdın araştırmalae yaptın bravo kral
Konuşmaların ne ihtiva ettiğinden uzak şekilde, asıl hoşuma giden Volkan hocanın kendini ifade etme biçemi esasında. Kelimeleri özenle seçip, cümlelerine serpiştirmesi, sesindeki nezaket ve konuyu duygusallıktan uzak rasyonel zeminde aktarması tam anlamıyla muazzam. Emeğinize, yüreğinize sağlık.
Karşısındaki insanı nezaketli davranmaya zorlayacak kadar nahif bir adam. Nevi şahsına münhasır. Gerçekten bu tarz insanların çoğalması ve nüfuz alanının artması lazım.
Volkan hocamı büyük bir merakla bekliyordum.. lütfen sürekli hale getirin.. başka formatlarda da onu görelim..neden bilmem içimiz ferahlıyor onu görüp dinledikçe..
Volkan hoca'nın anlatacakları bitmediyse lütfen tekrar gelsin.
bitmiş
@@_________63789:(
Illa konu sekulerlik olmak zorunda deil. Sunum, objektiflik, bakis acisi Ile her konu ( ki alani olmayan kisimlara girmiyor) yu dinleme guvenini veriyorsunuz.
Hani konusuyorsa gercekten bildigi var, ve hemfikir olmadigim konulardada altini oyle dolduruyorki evet haklisiniz diyorum sonunda. Duygusal deil, tarafgirlik duygusunu hissetmiyorsunuz, net olani veriyor.
Hocamızı haftalık olarak bekleriz.
Volkan bey acaba kendini bir şeye ait hissediyor mu? Bu kadar anlayışlılık insanı boşlukta hissettirebilir . Kendine samimiyse bizlik problem zaten yok da karşısında onunla tartışacak onu zorlayacak birine ihtiyaç var gibi geldi bana. Kendi dahil hepimiz için bu daha yararlı olur
Konya'nın falanca köyünden bildiriyorum! Alkole yüksek vergi geldi diye buradaki köylerde de tövbe eden olmadı. Hatta hocamın dediği gibi evde üretim tekniği ile kimya bilgileri arttı.
Konya'nın falanca köyünde alkol tüketimi azaldı çünkü met ve esrar, eroin vs. uyuşturuculara para yetişmediği için alkole bütçe kalmıyor.Önceden bu işlere cingenlerimiz bakardı şimdilerde kayboldular onların yerine daha profesyonel olan suriyeli ve afganlar bakıyor.Şöyle bir döngü kurdular uyuşturucu bağımlısı genç parasız kalınca evdeki çamaşır makinesini suriyeli-afgan spotçulara, 2. elcilere satıyor gidiyor aynı adamın amca oğlu olan suriyeli-afgandan uyuşturucu alıyor.Çamaşır makinasız kalan gariban ana-babada başka bir suriyeli-afgandan tekrar 2. el çamaşır makinası alıyor.Anasının babasının bütün enerjisini sömüren bağımlı gencimiz sonra akrabalarına, komşularına ve bütün köye musallat olmaya başlıyor.Kazanan din kardeşlerimiz suriyeli-afganlar ve bütün bu düzene ses çıkarmadıklarından belli ki bazı bürokratlar, emniyet mensupları.Kaybeden gariban Anadolu.Gençlerimizi oyun bağımlısı, uyuşturucu bağımlısı, alkol bağımlısı, sigara bağımlısı, porno bağımlısı, kumar bağımlısı,cahil, zayıf ,çaresiz, kendine yetemeyen bir avuç asalak haline getiren yöneticilerin Allah belasını versin.
😅
😊
Volkan hocam Türkiye’de sizin gibi akademisyenleri görmek beni umutlandırdı. Bakış açısı sadece bilim olan ve sözlerini de bu çerçevenin dışına çıkarmayan birisiyle gerçek hayatta hiç karşılaşmamıştım. Öncelikle teşekkürler. Ben de kendimi seküler olarak görüyorum. Dini bir inancım yok. Ateist yerine kendime deist demeyi tercih ediyorum. Ama bu her zaman böyle değildi. 1982 doğumluyum. İmam hatip ortaokulu ve meslek lisesinin ardından üniversite eğitimi aldım. Öğretmenim. 16 yaşında 5 vakit namaza başladım. Üniversitede İslami kesimlerin içinde var oldum. Üniversite camilerinde arkadaşlara namaz kıldırdım ve kyk yurtlarında kendine selefi diyen, bizleri de kafir olarak görenlere karşı fikri mücadele yürüttüm. Dini daha bilinçli yaşamak için surelerin anlamlarını ezberledim. Tefsirler okudum. İslam tarihi kitapları okudum. 30 yaşıma kadar bu böyle devam etti. Kafamda dine yönelik en küçük bir soru yoktu. Sanırım ilk soru işaretleri islam tarihinin bize anlatıldığı gibi güzel geçmediğini görmemdi. Asrı saadetten, Kerbela vb olayları kastediyorum. 2. arızayı hadislerin birbiriyle ve akılla çelişmesinde yaşadım. Bir dönem kuran bana yeter dedim. Kuran tefsirlerinde de aklıma yatmayan ve tehdit-şantaj dolu ayetler görünce arayışım dairenin dışına çıktı. UA-cam videoları, yasaklı bazı kitaplar, gen bencildir vs derken deisme kaydım. Celal Şengör gibi dinler tarihi, arkaik tarih ve evrim anlatıcıları sayesinde şimdi bulunduğum seküler alana ulaştım. Etrafımda da benim gibi dönüşüm yaşamış kişiler var. Dönüşüm yaşamayanlar bile artık olabilir vs.. diyerek durumu kabulleniyor ve kendi çerçevelerine çekiliyorlar. Sekülerlikle fikir sahasında mücadeleden çok uzaklar. Toplum seküler olmasa bile sekülerlere artık daha müsamahakar. Öğrencilere Cuma’ya gitmek isteyen 5dk önce ezan okununca çıkabilir diyorum 2-3 kişi çıkıyor. Halbuki bulunduğum mahallede akp %67 oy alıyor. Öğrencilerin de çoğu destekliyor. Gördüğüm kadarıyla dindarların camide anlattıkları sosyal medyada gördükleri yanında hiç etkili olmuyor. Ben de artık bu akışın önüne geçilemeyeceğini düşünüyorum. Türkiye hızla sekülerleşiyor
Altay cem meriçi takip etmenizi öneririm
Hoca Hollanda'da yaşıyor bildiğim kadarıyla.
Volkan hocam, dini hassasiyetleri olan biri olarak bu videodaki açıklama ve düzeltme ihtiyacı olan noktaların çoğu önceki videolarda da gayet netti bence. İnsanların duymak istediklerini duyma sanrısı, karşısındakine bir etiket yapıştıramadığında huzursuzluk hissetmesi, onaylama/kabullenme/anlama ayrımına varamaması sekülerlik tartışmalarını da gölgeliyor
.. Volkan hocamızı sürekli görmek istiyoruz muhteşem bir insan ve çok yüksek bir hitabet gücü var
buna hitabet gücü denmez, iletişim becerisi ve beşeri lişiki becerisi yüksek denir.
İnsanlar anlamıyor diye yeni video çeken adam gibi adam :) Anlaşılmayan her durum için video atmaya kalkarsa bizi minimum 1000 bölüm daha bekliyor demektir. Buna çok sevindim. Yorumlardaki tek hücrelilere teşekkür ediyorum.
Görüşleriniz ve videolarınız için teşekkür ederim Volkan Bey.
“Ulus Baker” dediğinizde başınızı önünüze eğdiniz ya hocam; o sırada sizin içinize doğru aktığını tahmin ettiğim gözyaşları benim gözlerimden dökülüverdi aniden. Şu an bunu yazarken de oluyor bakın aynısı…Ne kadar yalnız kalmışız…O samimiyete su gibi ihtiyaç duyduğumuzu fark etmek iyi geldi🙏
Volkan Bey'e katıldığı programlar ve nezaketinden dolayı teşekkür ediyorum. 14 yaşından beri ibadetlerimi aksatmadan yaşamaya çalışan bir Müslümanım. Tabi ki yıllar içinde fikirlerim ve kişisel özgürlüklere bakış açım çok değişti. Malesef din veya dinsizlik adına konuşan bazı insanların ve kitapların keskin sözleri, gençlik döneminde sloganlık seviyesinde savunulan idealler vs. bizi çok kutuplaştırdı. Videolarınızı arkadaşlarımla paylaşıyorum, çünkü bazıları bizim de aramızda konuşup sebeplerini anlamaya çalıştığımız konulardı. Lafı evirip çevirmeden, maddeler halinde düzenli bir şekilde sunduğunuz için ayrıca teşekkür ediyorum. Başarılar, sevgiler, saygılar.
Öncelikle video için teşekkürler. 4 sene önce doktor olarak Almanya'ya göç ettim, etrafımda kaliteli sohbet edebileceğim insan eksikliğini ciddi şekilde yaşıyorum, belki benim suçum belki canım Almanya'mın suçu bilemiyorum. Flutv bana bu yalnızlığımı gidermekte ilaç gibi su gibi oluyor. İyi ki varsınız.
Madem hocam okuyor, ben de kendi sekülerleşme hikayemi anlatayım.
Sülalemin geneli ilkokul mezunu, köyden kente göçmüş, işçi sınıfı, dindar insanlardır. Bunların bir kısmı zamanında Almanya'ya göçmüş. Babam köyün ilk okumuşu mühendis, annem (aynı köydenler) istanbulda doğmuş büyümüş. İkisi de dindardır ama dini vecibeleri düzenli yerine getiren insanlar değildi. Ben akrabaların 'iteklemesiyle' 15 yaşında namaza başlamıştım. senelerce 5 vakit namaz kıldım( evde 5 vakit namaz kılan tek insandım). videoda bahsettiğiniz gibi bunlar müslümansa, ben değilim diyerekten gitgide dinden soğudum.15 Temmuzdan sonra cenazeler dışında camiye adımımı bile atmadım. Şu an neye inanıyorum, neye inanmıyorum, onu bile sorgulamayı bıraktım. Neye kızdım da böyle oldum, bu süreç nasıl ilerledi, hala hesaplaşıyorum kendimle.
Ak Parti iktidarının bence en ahlaksızca hareketi dini kullanması, onu tekeline alması, kirletmesi ve insanları sırf bu yüzden dinden soğutmasıdır. Şu an bilinç altımda din ve dinle alakalı her şey bana öcü gibi geliyorsa, müsebbibi onlardır.
Hepimiz bu ve buna benzer yollardan geciyoruz. belki de bizim rönesansımızdır bu yasadiklarimiz.
Frankfurtdan selamlar 🖖 ben de buralarda konuşacak insan bulamamaktan yakınıyorum . Türkiye ayrı burası ayrı bir tımarhane. Yabancılık sonuna kadar… bize bunları yapanın Allah belasını versin diyeceğim ama sanırım bu sadece dönüp dolaşıp benim başıma gelecek birşey … yaşayıp gidelim işte rezalet
15 Temmuz sonrası sizde değişen bir takım şeylerin cemaate mensubiyetinizle bir alakası var mıdır? Cünkü 15 Temmuz bir milat ve dini kullanan dahası din üzerinden siyasi otorite talep eden alamayınca da paralel yapılarıyla milletin iradesine tecavüzü kendine mübah kılan bir soysuz ve avanelerinin ürkek ürkek sahaya inip garip gurabaya kurşun sıkan şereften yoksun kitlenin kalkışması geliyor akla. Sizin nasıl bir irtibatınız var 15 Temmuz'la sorabilir miyim??
Ben sekülerleşme hikayemi anlatayım. 15-16 yaşlarımdayken sorgulamaya başlamıştım. Hepimizin bildiği kötülük problemi, amacımızın ibadet oluşunun saçmalığı, sınanmanın eşit şartlarda gerçekleşmemesi ve vaatlerin çok insansı oluşu. Genellikle bunları kendi kendime düşünüp huzursuzlanırdım. Daha sonra kuranı açıp toplumsal yerlerle alakalı olan yerleri okudum ve kadınlara yapılan haksızlıkları gördüm. Hiç de anlatıldığı gibi "islamda kadın el üstünde" falan değildi. Daha sonra ablam annem ben sofrada konuşurken peygamber Muhammed in koyun tüccarı olduğu ve domuz yemenin bu yüzden yasaklandığı konusu geçti. İlk kez öğrenmiştim ve çok mantıklı geldi. O anda da her şey belirlendi kafamda ve dinden çıktım. Bardağı taşıran son damla oldu diyebilirim. Ondan önce de açıkçası dinde olduğum için yapmaktan kendimi mahrum bıraktığım şeyler yoktu. Küfür ediyordum, sevgilim vardı, açık giyiniyordum, alkole soğuk bakmıyordum gibi gibi. Sadece bir sırdaşımı kaybetmişim gibi oldu. Ben mutsuz olduğumda çatıya çıkar allahla konuşurdum o yüzden bir tanrı olmamasına üzülmüştüm. Ama dinden çıktıktan sonra da toplumdaki bozulmaların, huzursuzlukların asıl nedeni olduğunu gördüm ve ona nefret doldum. Bilimde, sanatta geri kalmışlığımızın, toplumsal baskının her şeyin nedeni oydu. O zamandan beridir de belli felsefik görüşler değiştirdim. Deist, agnostik-deist, agnostik ve yakın zamanda igteist oldum. Böyle :D
sevgili sudenaz, ben de bugün bir ateist olarak benzer süreçlerden geçtim. dinden çıkmanın en önemli sebebi rasyonel düşünceyi merkeze alıp hayatta yalnızca gerçek olanın peşine düşmek olduğu için, ateist olduktan sonrada değişim devam ediyor. ben de bir dönem özellikle islamiyete karşı allerjik bir tutum geliştirip, dini çağrışım yapan her şeye “gıcık” oldum. lakin zamanla din ve toplum ilişkisinden ötesine ve tarihin akışına baktıkça bu hislerim azaldı. yaşadığım durumları daha sağlıklı değerlendirmeye başladım. dine inanmıyorum, düşman değilim, hatta nadiren faydalı tarafları bile olduğunu fark ettim. seni gerçeğin peşinde olduğun ve sorgulamaktan korkmadığın için tebrik ediyorum. sevgiler
@@EfeBuyuran Yanıtınız için teşekkür ederim. Ben dinin eskiden kullanışlı olduğunu düşünüyorum. Ama şimdilerde günah diye kendini frenleyenlerden çok günah diye başkasına karışanlar var. "Tek iyi yanı" çoğu insanın aklını koruyor ve coğrafyadan coğrafyaya değişen anlatılarla doğumundan itibaren bir "gerçeği" kabul etmelerini sağlıyor. Yorumumda kendim üzerindeki etkisinden bahsettiğim gibi, sığınılan bir liman da oluyor. Tek iyi yanı derken tırnağa alma nedenim: Belki o insanlar akıllarını biraz olsun zorlasalar, kendi gerçeklerini sorgulasalar ortalıkta ne baskı kalacak ne gericilik. O yüzden iyi mi kötü mü bilemiyorum. Ben de sizi tebrik ederim :)
O kadar güzel anlatmışsın ki... Çoğumuz aynı yollardan geçiyoruz, geçtik. Şuanki şartlar bizim için zor ama ileride daha seküler bir dünya olması dileğiyle ❤
Koyun tüccarı olduğu için domuzun yasaklanması, peki başörtü, zina, içki bunlar ne için? Mantık yürütme şeklinize hayran kaldım..bilimde ilerlemenin nedeni din ise, Müslüman bilimadamlarını nereye koyacağız? Üzgünüm ama siz dinden soğumuşsunuz kendinizede mazeret bulmaya çalışmışsınız toplumumuzun kemalist kesimi gibi
@@1l3e Oncelikle takindiginiz saldigran tavirdan oturu sizi tebrik ederim. Emin olun ustumde bir otorite sahibi oldunuz ya da hakliliginizi kabul ettim (!) :D Sizdeki nasil bir dusunce yapisi da bunlari benim dusunememis oldugumu varsayarak konusuyorsunuz? Cikolatali kek ustasina cikolatali kek yapimini anlatiyosunuz su an. Siz benim maddi durumumdan neden bu kadar eminsiniz? Ya da ailemle yasadigimdan, onlarin ustunden gecindigimden? Bunlari bilmek icin allah olmak gerekiyor da. Okudugunuzu anliyor olsaydiniz dinini kendi icinde yasayan insanlarla bir sorunum olmadigini da anlardiniz. Ben toplumsal baskiya yol acan buyuk cogunluktan bahsediyorum. Ayrica gercekleri isteyen biri de mutlulugu gozden cikarmistir ya da cikarmaya hazir olmalidir. "Boyle mutluyum ve kimseye sevisme, kisa giyme, icki icme, kufretme demiyorum" diyorsaniz ne ala, o halde sizden bana ne. Ama siz inandiginiz icin digerlerine de bunu dayatiyorsaniz burada benim sizinle problemim baslar. Saldirmadan once (ki bu apacik bir saldiri metni, uslubunuz "duzgun" diye icerik degismiyor) okudugunuzu anladiginizdan emin olun, milletin basini agritmayin. Kaldi ki sosyalizme uygulanma alani taninirsa gayet de isler bunu hindistandaki bir sehirde goruyoruz. (Adini unuttum fakat A ile basliyordu) Fakat daha okudugunu anlamayan biriyle burada siyaset felsefesi konusmayacagim elbette ve bir daha da yanit vermeyecegim, zaman kaybim
Yine harikulade bir sohbetti Volkan hocam çok naif, kibar, saygılı ve kendini güzel ifade etti. Topluma bakış açımı değiştiren yeni şeyler öğrenmeme, düşünmeme sebep olan harika bir programdı❤
"Bizim alanımıza girmedikleri sürece istediklerini yapabilirler" bakışı aslında mantıklı bir bakış açısı olmasına rağmen konu eğitim olduğunda geçersiz kaldığını düşünüyorum. 14, 15 yaşında bir çocuk ailesinin malı mülkü gibi kabul ediliyor bu ülkede. Eğer bahsettiğiniz o dindar okullar açılırsa o çocukların o okullara zorla gönderilmesini nasıl engelleyeceğiz? Çocuğu karşımıza alıp sorarak mı? Ve ben size en başından söyleyim bu aile zorlamasıyla o okullara gönderilecek çocuklar muhtemelen okullarında çoğunluk olacak. Bu gün İmamhatiplerden bunu görebilirsiniz. Öyle az bir orandan bahsetmiyoruz.
Kafadaki despotizme bak.
Cocugun anne ve babasi belirleyecek tabiki dusunce yapisini.Baska kim belirleyebilirki.Eriskin olduktan sonrada kendi kararini kendisi verecek.Biraz evrimlesin
👏
Son derece besleyici ve öğretici, bir seri. Müthiş. Çok teşekkürler sayın hocam.
Volkan hocam anlatmaya devam edin lütfen. Kendimiz hakkında bir çok şey öğreniyoruz sayenizde
volkan hocam kalıcı olmalı!
Kesinlikle
Burayı + artıyla dolduralım lütfen :)
Arada bir geliyo işte knka hisse mi versinler😂
@@marjinalgenclik4480flu tv'nin hissesi mi var 😮😮😮😮
+siyah kravatından birkaç tane edinilmeli
Volkan bey, bilimin insan toplumu icin ne kadar faydali oldugu mesajini iletdiginiz icin tesekkurler!
Benim baba imam, abim ve ablam süleymancı yurtlarında mürit , bende bir kaç ay kaldığım halde tamamen dinden soğumuş bir halde döndüm çocukluğum anlattıkları saçma sapan hurafelere inanarak geçti ama artık özgür hissediyorum ve bilimin tek gerçek olduğuna inanıyorum.
Bilim evet ama tek başına yeterli gelmiyor. Ruh, düşünen, duygulanan, hislenen varlık için bilim yetersiz kalıyor, koşullanmış dinde yetersiz kalıyor. O eksik nasıl tamamlanır? Sanırım ne olursan ol kabul edileceğini bilmek bunun insana sağladığı güven ve huzur. Böylece Tanrılaşan toplum ve o toplumun bireyleri.. Yaradanı kendi içimizde görmek, ondan uzaklaşmamak. Mütevazileşmek.. Asıl ihtiyaç bu mu acaba? Bunun içinde çoğunluğun bu olgunluğa erişmiş olması. Olsa, olur inşallah 😊
'Türk sekülerliğini Evrim Ağacına teslim ettik'. sohbeti ve olanları özetleyen bir söz olmuş.
dinin özü zaten başkalarının alanına girmektir. "başkalarının alanına girmedikten sonra" dedikten sonra zaten din'den geriye de pek bir şey kalmıyor.
İşte onu bi türlü anlatamadık beyzadelere, 2 tane aklı başında İranlıya sorsalar halbuki, onlar gereken açıklamayı yaparlar. :)
Dini yasaklayamayacağına göre (çünkü yasaklamak ters teper) demokratik bir toplumda yapılabilecek en iyi çözüm dini, hocanın dediği alana,yani insanların başkalarının yaşamına karışamayacağı alana çekmek. Bu da kanunlarla olur.Dinle mücadele her zaman fikri anlamda olmalı.üstelik bu kolayca kazanılabilecek bir tartışma. Sadece bunun tartışılabileceği ortamı yaratmak önemli.yani sizin iddianız çözüm değil kaos üretiyor.Benim gibilerin savunduğu ise gerçek çözüm.
Hayatımda izlediğim en fantastik “akademik bilgi ve analizler içeren konuşmalar” dan biriydi. Format atılmış gibi hissediyorum. Hala umut var gibi hissediyorum.
Çok faydalı bir seriydi, lütfen ara ara devam etmesine İZİN VERİN ! 😊
Kötü niyetli eleştirenleri takmayın Volkan hocam, anlatımınız ve yaklaşımlarınız çok güzel, teşekkürler. ❤
Hocam, kırmamaya çalışmaktan ziyade çok güzel, tane tane, yumuşak tonlu ve kibar konuşuyosunuz, valla imreniyorum🤣😄😃💖
Bu program şimdiye kadar olanların en iyisiydi..
Volkan hocamın sesini ve konuşma tarzını Erkcan hocama çok benzettim. Sevgiler.
Volkan Hoca çok kaliteliymiş. Keşke kendisinden ders alabilen şanslı insanlardan olabilseydim. Kitaplarını indirdim okuyacağım.
müthiş !!! inanç sistemini analiz edişinize hayran kaldım . son derece rasyonel ve birleştirici . kutlarım sayın hocam
Teşekkürler hocam. Biz serinin devamını bekliyoruz. Son dakikada açılan liberallik kavramı bile başlı başına ayrı bir seri olabilir. Sizi dinlemek çok keyifli. İzin verin demeniz de çok tatlı ayrıca. İzin verin bu seri devam etsin ❤
Ben böyle Hocalara bayılıyorum... İyiki zamanında sizden ders aldığım için çok mutluyum...
Volkan bey çok verimli oldu şahsım adına çok teşekkür ederim.
Hocam sizi böyle platformlarda daha geniş kitlelere ulaştıgınızı görmek harika❤ inşallah hep hakettiğiniz değeri görürsünüz
Sekulerlesme hikayelerinizi okurum dediginiz için yazmak istedim. Annem babam, bütün sülale doğma büyüme Kocaelili. İzmit'in köylerinden çok uzaklaşmadan kendi sehirlerine yerleşmişler yıllar önce. Annem başörtülü, beş vakit namazında, üstünde pardesü olmadan dışarı çıkmazdı ben küçükken. Babam öyle çok namaz falan kılmaz ama cumalari kaçırmaz, ağzına alkol sürmez eve asla alkol girmez. Alkol benim ve kardeşlerimin hayatında, ara sıra, özel gunlerde, bazen sıcak günlerde birkac bira içmek şeklinde var, sosyal iciciyiz kisaca. Bunu ebeveynlerimize çok yansitmayiz ama bizim eve geldiklerinde buldukları bardaktan veya şişeden, ya da gece geç saatte dışarda olmamizdan bildiklerini, çıkarım yaptıklarını biliyoruz. Bu konuda sadece birbirimizle yüz göz olmuyoruz diyebilirim yani karismazlar. Biz üç kız kardeş, üçümüz de şehir dışında üniversite okuduk, meslek sahibi olduk. Ablamın lisede erkek arkadaşı olmasına kizilirdi, sıra bana gelince biraz yumusadilar, kız kardesimse en rahatimizdi. Üçümüz de tesettürlü değiliz, öyle giyinmeyiz, annem hiç karışmaz. Babam bazen dekolteye falan laf eder ama giyeriz yine de. Ablam da ben de kendi istediğimiz kişilerle, 32 33 yaslarinda evlendik kimse bizi evlenmemiz için zorlamadi, biriyle falan tanıştırmadi. Yıllardır ikisi de Erdoğan'a oy verir, biz üç kardeş asla vermeyiz ve bunun hararetli tartışmaları her seçim öncesi yaşanır, çoğunlukla kavgaya ve zorlamaya donusmeden. Mesela annem son zamanlarda pardesü yerine biraz daha kısa paltolar, bol pantolonlar giymeye basladi. Çünkü kendi arkadaslarinda ve çevresinde de böyle şeyler giyilmeye ve normal görülmeye baslandi. Hem anne tarafından hem baba tarafından sekulerlesmeyi en çok, hatta belki tek yaşayan bizim çekirdek ailemiz ve bence bunun sebebi babamın mesleği. Babam yıllarca kıraathane işletti. Kıraathaneyi ben kendimce şehirleşmenin en köylü hali olarak görüyorum. Belki babam yerine başkası bu işi yapsa herşey tersine dönebilirdi, ama bizimkiler farklı hayatlar gördükçe, çevreleri de giderek sehirlestikce ve para kazandıkça katılasmak yerine serbest hale geldiler, biz de bunun sonuçlarını yaşadık. Tabi ki tartışmalar ve anlaşmazlıklar yaşandı. Ama bizim ailemiz sizin anlattiginiz sekulerlesmenin Türkiye de artması meselesini tam olarak karşılıyor ve yaşıyor. Bizler muhafazakar ailelerin sekuler cocuklariyiz ve bu ülkede yalnız olmadığımızı iyi biliyorum.
Başkasının nasıl konuşacağına yön vermek çok şaşırtıcı ve eleştirisel, bilakis ben hayran kaldım muazzam ötesi bir yaklaşım sunum ve bilgiler ❤️❤️🦋🦋
Volkan hocam ile seriye devam edilmesi gerekiyor bence. Harikulade bir bölüm oldu. Teşekkürler İlker Canikligil
Volkan hocam sizi tanimaktan mutluluk duydugumu ve umutlandığımı belirtmeme izin verin lütfen 🙂 Flu tv ye bize bu firsatı verdiği için ayrica teşekkür etmek istiyorum. Umarım serinin devamı gelir. Sizi dinlemek gerçekten büyük bir keyif.
geçenlerde insanın anlam arayışı adında bir kitap okudum, anlatttıklarınızı kitapta yazılanlarla birleştirince benim için daha da anlamlı oldu, teşekkürler.
Kitapta, en çok ilgimi çeken: Eğer bir insan bir insanı severse, onun potansiyelini görür ve ortaya çıkarması için teşvik eder diyordu. Dindarlıkğın özünde sevgi ve kabul olmayınca gerçekliğini yitiriyor. Selamlar..
Çok güzel, çok doğru tespitler ve veriler sunmuş Volkan hocam.
Çok akıcı ifade ediyor hocamız kendini. Sık sık gelmeli programlara.
Konya nın bir köyünde gece gece balya basarken zevkle dinlediğim bir bölümden sonra, “izin verirseniz” İlker hocam bende bir yorum yapmak isterim.
İlk olarak bilgi vermek amaçlı - konyanın bir köyü ve alkollü içeceklerle alakalı bilinmeze dair- kendi gözlediklerimle başlayalım.
Konya ilginç bir yer. Muhafazakar, mutaassıp, yada desekülerlikten bahsedince, İlker hocamda da aynen gözlendiği gibi ilk akla gelen şehirlerden biri biricik Konya m oluyor. Fakat buna rağmen, mesela kişi başına alkol tüketimi, gece hayatı hiçte aklınızda canlanan şeylere benzemiyor.
Bizim köy Konya için biraz özeldir. Son seçimde 116 oyun 89 u chp ye çıkmıştı. 3 oyun gelen memurlarca iktidardaki partimize verildiğine pek de şüphe duymadığımız için, 113 oyda 89 chp oranından çıkacak %78 den fazla bir muhalif durumumuz vardır.
Tabi komşu köy ve kasabalarda genelde durum bunun tersi olduğu için ve her seçimde kazanma kutlamalarında hava atacakları, bu yakınlarda bizden başka bir yer bulunmadığından, son 21 yıldır kornasıyla ne çeşit bir ilişkiye girdiğini çözemediğim komşularımız soluğu her seferinde güzel köyümüzde alıyor.
Buna rağmen bizde içiyoruz onlarda. Bizde gece hayatı komşularımız kadar hızlı değil. Birahane, gazino, pavyon, ve yeni türeyen club, pup her neyse onlara icabet oranı komşularda daha çok. Yine ailecek otelde tatile gitme durumu bizden az olsada, “dost” oldukları bayan arkadaşlarıyla gitme durumları açık ara daha fazla.
Dini kurallara icabet konusunda belki bizden daha olumlular ama, dinen yasaklanmışlar konusundaki bilgileri bizden fazla.
Bu durumda ne kadar farklıyız bilemiyorum. Oy verdiğimiz siyasi parti İlker hocamla muhtemelen aynı da olsa, burdaki ak partili hemşerilerimizle ortak noktamız muhtemelen çok daha fazla.
Her neyse, bütün yorumları okuduğunu öğrenince birazda şevke gelip gece gece yorum yapmama sebep olan çok sevgili ve saygıdeğer Volkan hocam izin verirse, Konya nın bir köyünde traktör tepesinde bu saatte balya basan ben, esas konularıma tabiki “izin verirseniz’ artık girebilirim.
Alper Hasanoğlu nun normal, anormal yorumlamasını, normaldeki o tuhaflığı, orta 3 te Dostoyevski nin yeraltından notlar ında hissetmiştim. Spikerin uzattığı mikrofona ve oyunuzu kime vereceksiniz sorusuna, hiç tereddütsüz ve kesin bir ifadeyle “tabiki HaydarBaş” diyen vatandaşın, mekanı cennet olsun rahmetli Haydar Baş hocamızı hiç sevindirememiş olması gibi garip bir durum vardı. Büyükler kendinden emin, doğru ve yanlışları net bir şekilde söylüyorlarfı ama tutarsızlıklar önüne geçilemez noktadaydı. Ergenin ergine yönelik güvensizliğinde bu durum bir sebep olabilir. Türkiyenin en çok dinlenen radyoları trt radyolarını müthiş bir keyifle dinlerken -birde bu Konya mızın caanım köyünde başka radyo çekmediğinden- memleket için her şey ne güzel, ne olduğu halde bir türlü düze çıkamamızdaki tuhaflık gibi bir durum vardı yine.
Tuhaflığı Dostoyevski den öğrendim. Yine de, hemde düşünerek yaşamı nasıl anlamlı kılabileceğimi Zerdüştten öğrendim. Ama en son konu Harariden geldi. Son tuhaflığı üzerimden atmaya sebep olan şey. Eşrefi mahlukat ademoğulları, homo sapiens olarak bir canlıdır. Ve hikayesi koca bir destanın olsa olsa kısa bir babı dır.
Pagan dinlerdeki sapienslerin hiristiyan, müslüman ve yahudi dinlere dönmeleri 8-9. yüzyıllarda oluyor benim öğrenebildiğim. Bence bu değişimin benzerini bizde şimdi yaşıyoruz. Deseküler dinlerin -yazılımların- yerini seküler dinler aldı. Bunlar arasındada şiddetli çatışmalar yaşandı. Faşizm, komünizm ve liberalizmin mevcut hakimi liberalizm olmadı mı? Biz hepimiz aslen “liboş” olarak yaşamıyor muyuz? Halen her eski yazılım “liboşluğa” evrilmiyor mu?
Semavi dinler pagan dinlerine göre sonsuz bir hayat ve adalet vaad ettikleri için daha tercih edildiler diye bir yorum vardı. Ve tek tanrılı oldukları için yazılım içi çatışma yani din içi çatışma görece daha azdı, siyasi birleşim isteyen otoritelerde bu yüzden onlara yöneldi gibi bir yorum dinlemiştim
Acaba günümüz dünyasında da, iletişim ve bilim devriminden sonra, en az çatışma ve en uzlaşılırlık sağlar din/yazılım/anlayış olduğu için liberalizm,hepimizin sessiz sedasız benimsediği son din olabilir mi?
Pagandan semavilere geçiş gibi bence sadece semavilerden, desekülerlerden liberalizme geçişi yaşıyoruz. Tabi biraz faşist, biraz komünist, biraz o biraz bu. Bunlar yazılım ve bizde, bizden pek ayrı bir şey saydığımız bir çeşit robot olmayalım. Sadece metal değiliz. Eğer yeterince kullanmışsak bizi bu dünyada en iyi tanıyanın belkide facebook olması bizim bir çeşit hesaplanabilir yazılımlı robot olduğumuzu düşündüremez mi?
Gece gece bu uçuk kaçık düşüncelerimi paylaşabildiğim için çok mutluyum. Umarım siz değerli hocalara bir rahatsızlığa sebep olmamışımdır. Yeni bölümlerinizin devamı dileklerimle iyi geceler...
Teşekkürler. Yakın geçmişte mümkün olmayan bu gibi gelişmeler ,değişimin geometrik olarak gerçekleştiğinin göstergesidir diye düşünüyorum. İnternet dini dalga dalga en ücra köşeye bile ulaşacak.
ilker beyin de sorularıyla çok güzel bir video oldu devamı gelsin lütfen
her zaman ki gibi harikaydı, Volkan Bey ile programların devam etmesini dilerim,
Her hafta gelmeli bu kanalı bu adam sayesinde keşfettim
İşte beklediğim seri 🎉
Volkan Hocamın serisini uzatatın lütfen Flu Tv👏👏👏
Volkan Hoca'yı önceki bölümde flu tv sayesinde tanıdım ve bunun için çok mutlu oldum. Volkan Hoca'ya geldiği için, flu tv'ye emekleri için sonsuz teşekkürler. İyi ki varsınız ❤❤❤
Bu adamı dinlerken mutlu oluyorum.
Teşekkür ederim.
Daha fazla video yüklemenizi isterim.
Kolay gelsin.
Benim gibi kendisini ifade etme yeteneği olmayan kişilerin; sizler gibi kendisini çok net ifade eden kişileri izlemesi kadar zevkli bir şey olamaz :). "Beyaz Yakanın 50 tonu" serisine eşdeğer muhteşem bir seri olarak 10larca bölüm gelsin lütfen.
1 dönem boyunca din sosyolojisi dersini aldığım kişidir kendisi mükemmel bir akademisyendir aynı zamanda evime misafir olarakta gelmiştir kendisi selamlar Volkan hocaaam
Volkan hocam çok çok muhafazkar bir şehirde yaşıyorum. Gerçekten z kuşağında net bir şekilde sekülerleşme görülüyor. Lütfen bu video serisine devam edin. Hoş bir sohbet oluyor.
Emeginize saglik. Yorumlari okuyup tane tane cevaplamaniz cok degerli.
Harikaydı. Sizleri daha çok dinlemek isteriz dersem İlker hoca daha az program çekecek.
Umarım bu son program olur kanalda daha fazla LİBOŞ görmek istemiyoruz.
Merhaba Volkan Bey,
Vaktinizi harcadığınız ve çalışmalarınızdan, alanınızdan bahsettiğiniz için teşekkürler. Bu seriyi severek takip ettim. Kişisel sekülerleşme serüvenimizi sormuştunuz. İzin verin :)
Ne kadar içten ve düşünceli bir yorum! Volkan hocanın da gülümseyerek okuyacağından eminim :)
Bende eskiden agnostiktik sayılırdım. Ben agnostiğim demiyordum ama agnostikmişim onu farkettim.
İncelemenizi istediğim birkaç video serisi var. Bunlar ;
1) Kırmızı asa UA-cam kanalının naturalizm ile ilgili video serisi.
2) Anafor UA-cam kanalının batı tefekkürü ve İslam tasavvufu serisinin üçüncü videosu yani sofistler ile ilgili bölümü.
3) Altay Cem Meriç in Ahlak felsefesi, neden müslümanım, oryanlatalizm ve bir metin nasıl okunmalı videolarını incelemenizi isterim.
Konuyla ilgili de ayrıca "rıza mühendisliği" ile ilgili okumalar yapmanızda isabetli olur. Çünkü tercihlerimizin ne yönde olması gerektiği ile ilgili yalnız değiliz. Anasifintan bu yana agnostik olmam için tüm kurum kuruluşlar bir çabanın içerisindeymis. Eğitim felsefesimizin dinamiklerini incelerseniz bunu göreceksiniz. Annem ve babamın uğramış olduğum agnostisizm saldırılarına karşı kalkanı yoktu. Aslında konu çok derin ama yüzeysel olarak başka bir örnek vereyim. Bugün Çin Halk Cumhuriyeti doğu turkistanli kardeşlerimizi ateizm(modernizm) kampına aliyor ve insanları kendi istedikleri insan prototipi yapma faaliyetleri yürütüyorlar. Batınin modernizm anlayışı da agnostisizmdir. Okullar da agnostisizm kampıdır. Akp sadece muhafazakar soslar koyarak ya da muhafazakar tepkiler ile agnostik tanrının istediği ürünleri(insanları) yeşile boyuyor.
Başka bir misal daha vereyim mesela SSCB'nin tanrısı ateizmdir. Yani özcü düşüncedir ve İslam gibi doğru olmayan şey olarak gördüğü şeyi mümkün olduğunca kısa sürede ortadan kaldırmak ister.
Mesela deizmin kampida faşizmdir. Bünyesinde yaşayan insanları deist yapmak ister ve çevre ülkelere deizmi yaymak ister.
Deizm(faşizm) çöktü.
Sosyalizm(ateizm) çöktü
liberalizm(agnostizm) kaldı ama çöküyor. İnsanlıkta zaten bunun buhranını yaşıyor batılılar da mutlu değil doğulular da mutlu değil. Çünkü agnostisizmin sonu nihilizmdir. Belki farketmissinizdir. Batılı ülkelerde hatrı sayılır oranlarda islami tercih ediliyor. Seküler tayfa bu tespitten hoşlanmadığı için "batıda müslüman olan yok afgani pakisi 5 tane 10 tane çocuk yapıyor ondan kanziii" şeklinde geçiştirmek istiyor ama öyle değil.
Bu söylediklerimi Putin'in filozofu Aleksander Dugin' den teyit edebilirsiniz :)
İslam'ında(teizm) dünya görüşü var kitapları paradigması bilimsel yöntemlerin nasıl olması gerektiği ile ilgili yöntemleri var ama bu kanalın sahipleri zannettigimiz gibi iyi insanlar olmayabilirler :) o yüzden işin o kısmını burada açıklayamam.
Mesela bu kanalın bu videodaki konuğu agnostik :) yani liberal :) tekrar dinlerseniz videoyu bana katılacaksınız. Naturalizmi bilimsel yöntem zannediyor. Çünkü ilkokuldan üniversiteye kadar hakim paradigmanin metodudur. Halbuki naturalizm bir inanç ama yıllarca kampın içine girip inanç olan bir şeyi bilim diye yuttururlarsa zihin ona göre yontulmuş oluyor. Geri dönüşü de çok zor :) Çünkü çökmekte olan hakim paradigmayi benimsersen demokrat olursun akademisyen olursun olursun da olursun toplumda ona göre şekilleniyor demokrasi puanın artıyor arttıkça iş adamı ülkene güveniyor yatırım yapıyor v.s v.s v.s :)
Elon Musk İsrail i ziyaret etti ve ne dedi "okullar açıp eğitimi desteklemeliyiz" :) ne kadar da masumca bir cümle değil mi :)
Sözün özü, Batı güzel tiyotro yazmış insanligida hem dünyada nihilizm çukuruna götürüyor hemde götürdüğü yeri de çölde ki yeşil vadi olarak sunuyor.
Ama hepsi koca bir YALAN :)
Selametle ✋
Harika program hocam lütfen devam edin
Bence bu seri devam etmeli. Gerçekten müthiş bir program
Hocamızın kitabına göz attım ve diğer bütün videolarını izledim. Bu videoyu da merakla bekledim. Emeğinize teşekkür ederim...
Volkan hoca harika bir açısı ile özetliyor durumu fakat anlayamayanlar için değişen bir durum olmayacak. Yani hocanın ne demek istediğini sadece kendisine yakın bilinç düzeyindeki insanlar kavrayabiliyor. Diğerlerinin olaya bakışı çok basit bir algoritmadan ibaret. Günün sonunda "sakalından utan" a indirgenebilir.
"Kendisine yakın bilinç seviyesi...."😅😅😅😅
Komedi.
Birader kaç yaşındasın bilmiyorum ama, sakallı hocan gibi yüzlercesini akepe iktidarının ilk yarısında (2002-13 arası)cihangir orijinli olarak gördük. Hitabeti iyi, birikimi de iyi olabilir, ama tipik kendini seküler zanneden liboş.
2002-13 arasındaki liboşları anlayabiliriz belki. Ilk defa böyle bir kitle ile (akepe) karşılaşmış ve onları da entel/dantel batılı hükümetler destekleyince, akepeden bir b.k olacağını sanmışlardı. Tabii aslında çoğu AB fonlarınızla satın alınmıştı. Bir kismi Gezi'de olanlari görünce hafiften "bilinçsizkeşmiş"ti.😅😅😅
Bilinç seviyesi bu işte, AB fonu ile satın alınmış, İstanbul'un kozmopolit ortamında biraz da para bulunca mallaşan "Bilinç seviyesi".😅😅😅
Bu gibi şatafatlı ifadeler de zaten bu "aşırı bilinçli " libosların klişesi. Bir de "vizyon" ve "büyük resim" kelimeleri de olsa tam olacakmış yorumun. Bilinçli MAL !!!
Volkan hocam, sizi tanidigima cok memnun oldum. Ilker hocam buna aracilik ettiğiniz ve tum icerikleriniz icin de size cok tesekkur ederim.
Harika bir seri, emeğinize sağlık! En çok da sosyal bir konunun akademik ve analitik bir dille anlatılması dinlemeyi çok keyifli bir hale getiriyor. Ses tonu, seçilen kelimeler ve değinilen maddeler oldukça etkileyici, teşekkürler!
Okumuş, yazmış, eğitilmiş ve eğitmiş adamlar halâ bile yüzlerce yıl önce aşılması gereken en temel konuları oturmuş uzun uzun anlatıyorlar. Bence bu bile çok değerli fakat ne yazık ki hedef kitlelerin değil dinleyip düşüneceği, dinlemeden küfürler ederek saldıracakları gerçeğini görmüyorlar. Muhattaba göre üslup takınılmaz ve arkasında durulmazsa daha çok “yanlış anlaşıldım” denir. Yine ve yeniden söylemekte bir beis görmüyorum, “Eğitimli kitle, Türkiye halklarını ne yazık ki tanımıyor. Ne ile karşı karşıya kaldıklarının bilincinde olduklarını düşünmüyorum. Haliyle bahsini ettiğim muhattabını tanımama ve muhattaba göre tavır almama durumu devam ettiği müddetçe daha çok dayak yeriz.” Her şeye rağmen çok güzel bir program, teşekkür ederiz 🌸
Eğitimle kitle, bu ülkeye mars'tan mı gelmiş de "Türkiye halk(ların)ı" tanımıyor? Tanımamaları için gerçekten 2 olasılık var;
1-ya başka bir dünyadan geldiler
2-ya da eğitimli olanların oranı toplam nüfusta o kadar düşük ki, halkın içinde marslı gibi kalıyorlar.
Buyur cevabını rica ve merak ediyorum.
@@hg62adtom64 cevap veriyorum kısmen 2. şık. Sebebi de şu, insanın eğitimli-tahsilli olması; ahlaklı veya bilimsel-bireysel olduğu anlamına gelmiyor. Ne mimarlar, inşaat mühendisleri tanıdım antalyada müteahhitliğe başladığımda, hangi tarikatların ve cemaatlerin cuma namazlarında ne işler bağlıyorlardı, ne komisyonlar alıyorlardı. Şeriatçı avukatlar mı görmedim antalya barosuna kayıtlı bir avukatken.
@@hg62adtom64 Olay başka gezegenden gelmek felan değil, aynı şehirde yetiştiğin mahalle bile daha lüks ya da daha yoksul bir mahalleden apayrı bir yaşam sunuyor. Türkiye beş altı büyük şehirden ibaret değil, çok başka yaşamlar çok başka hikayeler var ve bilmenin tek şansı orda yaşamak, o yaşamı deneyimlemek. Okuyarak, izleyerek ya da tatile giderek anlayabileceğin durumlar değil
İyilik yaptığı ve ibadet ettiği sürece çok güzel bir yere gideceğine, o güzel yerde istediğine istediği zaman istediği miktarda ulaşabileceğine, o güzel yerde sonsuza kadar vakit geçirip bütün güzel şeylerin tadına sonsuza kadar bakabileceğine, evrendeki en güzel kadınlardan istediği kadarıyla istediğini yapabileceğine inanan bir insan gelip de "inancı olmayan insan herkesin üstüne basar, dünyevidir" demesi bana epey komik geliyor...
Mini seriniz, sözlük kullanılmayan hatta doğru düzgün sözlüğün yayılanmadığı bir ülkede, konuyu gerçekten anlamak için kavramları ve tanımları doğru bilmenin ve doğru anlamanın ne kadar önemli olduğunun çok büyük bir kanıtı.
Ağzınızdan çıkan her kelimeyi titizlikle seçip kullanmak ve bunu bu şekilde akıcılıkla yapmak. Hakikatten niteliğin bence çok önemli bir göstergesi bu. Güzel kafa açıyorsunuz hocam teşekkürler. Programlara devam lütfen.
Merhaba. Yetişkin filmlerinin artık sinemada olmamasının sebebi artık müşterisinin olmamasıdır. Çünkü kimse elinin altında sınırsız video varken sinemaya gidip ücret vererek izlemez.
Aslında toplum hızla sekülerleşiyor ama devlet de aynı hızla laiklikten uzaklaşıyor. Zaten belki de bu yüzdendir halk ile devletin arasına ciddi bir mesafe girmiş olması.
Hükümet dersek daha doğru olur
Kesinlikle katılıyorum
Halkın yüzde ellisi ile devlet arasında mesafe yok yalnız ve onlar seküler de değil, çift kutuplu ikiye bölünmüş bir ülkeyiz artık.
Ben sosyoloji bölümü öğrencisiyim ve bakış açınızı hatta anlatış ve hitap biçiminizi çok sevdim. Özellikle herkese karşı iyi olma tutumunuza da bayıldım. Lakin konu sekülerleşme ise yalnızca bir tarafa bakmak anlamsız ve eksik olur kanaatindeyim. Haklısınız yasaklar ve engeller olguları veya durumları azaltmıyor aksine yenileştirerek güçlendiriyor. Fakat burda aklıma takılan bir konuyu sizinle paylaşmak istedim. Nasıl ki açılmak isteyen bir kesim varsa aynı şekilde tesettüre girmek isteyen de bir kesim var. Herkesin algısında yaşı daha küçük olan kadınların zorla örtündüğü fikri var. Fakat bu kesim aslında kendi hür iradeleriyle bunu gerçekleştirebiliyorlar. Hatta herkesin özellikle özgür olmanın bu kadar önemsendiği bu fikir camiasında dinine daha bağımlı olmak istemek ve bunun nesillerine aktarılmasını istemekte bir başka özgürlük. Fakat fikirler ve davranışlar nasıl özgür olmak konusundaki gibi empoze ediliyorsa dindar olmak için de empoze edilebilir. Burada sizin de isteyen istediğini yapsın ama toplumun huzurunu bozmasın” diyeceğinizi biliyorum. Fakat sizde ve herkesin de bildiği gibi gruplar veya fikir toplulukları büyüdükçe ve güçlendikçe bir şekilde toplumun diğer kesimini rahatsız edebilir. Bende burada önemli olanın özellikle biz sosyologlar olarak bu sessiz kavgayı olduğu gibi ortaya koymak ve tarafsız şekilde öneriler sunmak olduğunu düşünüyorum. Yani kısacası yalnızca seküler bakış açısına değil, dindar bakış açısına da aynı mesafede yaklaşılarak çalışmaların devam etmesini istiyorum. Şimdiden teşekkür ederim.
1. tesettüre girmek isteyen kısmın yüzdeliğiyle tesettürden çıkmayan isteyen yüzdeliği karşılaştırıp istatistik örneği verebilir misiniz? iki verdiğiniz ölçüt karşılaştırılamayacak kadar uzak istatistiklere sahipler.
2. birey ne zaman reşit olur ne zaman bilişsel beyinleri gelişir bununla alakalı bir araştırman var mı? yoksa nasıl oluyor da küçük kızların kendi hür iradeleriyle kapandıklarını düşünebiliyorsun?
3. şu an muhafazakar kitlenin gerek kamuya gerek devletin gerekli önemli yerlerde üst düzey yöneticiler olduğu ortamda sorunun bu olduğunu kabullenip ilk olarak tabii ki bu gerçek üzerinden tartışma yapılacaktır çünkü bu kitle bu devlet gücünü ele alıp artık sekülerlerin hayatlarına normalden daha fazla müdahale ediyor. bu dediğimiz "müdahale" hukuka kadar sızmış durumda.
Sizi tanıdığıma o kadar mutlu oldum ki anlatamam. Her şey için teşekkürler. Keyifle izliyoruz hocam lütfen daha sık yapın programı. Tabii sizi bize tanıtan Flu TV'yi ekibine de teşekkür ediyoruz 😊
Sayenizde çok şey öğrendim çok teşekkür ederim. Umarım bizi bilgilendirmeye devam edersiniz 🤗
Yasaklar cennete bile işe yaramıyorken dünyada olması çok garip 😂
Sevgili Volkan'a iki sorum var. Sekülerleşme trendi içinde kendisini seküler tanımlayanlar arasında astroloji, fal, sayılarla şifa, kişi isimlerinin enerjisi, bilmemnenin gücü gibi alanlara ilginin artmasına yönelik bir gözlemin olgusal bir geçerliliği var mı? Varsa bunu nereye konumlandırabiliriz.
İkinci sorum, sekülerleşme sadece Türkiye'nin yaşadığı bir durum mu? Volkan'ın bu bölüme kadar ortaya koydukları ışığında dünyada son iki yüzyılda desekülerleşen bir ülke/toplum bulabilir miyiz? Eğer bulamıyorsak Türkiye'yi farklı kılan bir durum var mıdır?
İşte Volkan beyin kaçırdığı temel noktalarda biraz bunlar. Evet var onlara yeni din diyebiliriz :) klasik "din" kavramlarından sıyrılamıyor kimisi ama makine öğrenimi gibi işi geliştirmesi gerekiyor.
Gerçekte bulmak zor çünkü kimisine göre var ama sekülerleşmenin gerçekte tekil bir tanımı yok, toplumlar farklı benzer görülse de her biri farklı ve yansımaları da farklı. Tüm batı ve yeni dünya için var artık yeni DİN ler geçmişten farklı olarak. TR de doğal olarak batıya açık yüzü olan kısımlarıyla bundan farklı değil.
Sizi dinlemekten çok keyif alıyorum. Çok da iyi anlıyorum. Çok teşekkürler programa emeği geçenlere ❤
Çok keyifliydi teşekkürler Volkan Bey
Ülkemizin yaşadığı göçmen krizi bizim sekülerliğimizi nasıl etkileyecek, ben bu krizin bizi iyice desekülerleştireceğine inanıyorum
konu senin seküler olman değil, o kişiler oy atabiliyor senin düşüncenin bir önemi kalmadı
İzin verin Volkan Hocam istediği gibi konuşsun yahu!
Bir sosyolog olarak bu seriyi izlemek çok zevkli. Lütfen bu seriye devam edin, hocamızın anlatımı ve kurduğu bilimsel temel çok sağlam.
Maşallah mübarek insan. Büyük feyz aldık. Yine muazzam bir sohbet oldu.
Bonus bölümün daha bonusu olmalı! 🎉🎉
Benim aciklamalardan, duzeltmelerden ve de oncelikle calismalardan cok cok kabaca anladigim (siz boyle demiyorsunuz ama benim hic bir sekilde bilimsel olmayan kkisisel gozlemlerime dayanarak;) demek ki halk olarak (hukumet veya devlet olarak degil) Iranlasmisiz. Herkes sekuler toplumda yapilan her halti yapiyor ama gizlice yapiyor. Sokaga cikinca dindar takiliyor ve gerektiginde etrafina dinci kimligiyle baski yapiyor. Pekiyi boyle bir insan sekuler midir, dindar midir, dinci midir ve dincilesiyor muyuz? Dindarlasmiyoruz, yapilan bu arastirmalara gore sekulerlesiyoruz ama sanki sekuler dincilesiyoruz gibi bir cikarim yapiyorum.
Öncelikle samimi yaklaşımınız ve doğru ifade çabanız için teşekkür ederim. Bazı şahsi fikir ve yorumlarımı paylaşmak isterim. Kendi günlük tecrübelerimde de iletişim kurmakta bir hayli zorluk yaşayan bir insanım. Diyalog kurduğum insanların kavram ve tanımları benim bir yorumum kabülüyle benimle çatışmaları benim için oldukça yorucu. Sizin konuşmalarınızda da benzer bir çekinceyle konuştuğunuzu hissettim. İyi bir dinleyici olduğumu düşünüyorum ve sohbetlerde (ama genelde tartışmaya dönüyor) karşı tarafa anlamadığım noktaları sorduğumda bir saldırı gibi algılanıp ikna çabasına giriliyor ve sırf ikna etmek uğruna inanmadığı ya da yalan bilgilerle geçiştirilmeye çalışılıyorum. İnsanlar söylediklerinin ya da hareketlerinin sorumluluğunu almıyorlar. Ancak akli dengesi yerinde olmak söyledikleri ve hareketlerinin sorumluluğunu almak olduğunu biliyoruz. İletişim kurulamayan insanların bu denli yoğun olduğu bir toplum haline geldiğimizi görmek beni umutsuz ve yalnız bir insana dönüştürüyor. Umarım ben yanılıyorumdur. Sağlıcakla kalın.
Ay kaynakları verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
dini hassasiyeti yüksek insanlar ile hayat akışını dine göre şekillendirmek istemeyen insanlar bir birlerine saygılı oldukları sürece sorun olmayacaktır demeyi isterdim ancak durum bu kadar romantik değil dini yaşayan arkadaşlar ilginç şekilde diğerleri üzerinde hadleri olmadığı halde eleştirel baskıcı tutumu normal görüyor, böyle bir hakları yok.
herkes kendin de bunu hak görüyor 90larda başörtüsüyle üniye girmek yasaktı şimdi o insanlar öbürlerine aynı baskıyı yapyor muhtemelen daha cok yapacaklar. çünkü güç onların ellerinde güç kimin ellerindeyse o kendi istediğini yapıyor din ve sekülerizm olduğundan olduğundan beri böyle bir şey ortaya çıkmış . devam edecek kimse birbiri kendi istediğinden farklı bir şey istiyorsa onu istemiyor . akıllı veya ahmaklık değil kimse insanlık tarihindeki en eski kelimelerden biri olan özgürlüğü sikleöiyor o yüzden böyle gelmiş böyle gidecek korkarım billah...
Tam tersi de var.Bizim milletin zihniyet genel olarak bozuk.
İlker kaçırma bu adamı. Bünyene al. Valla bravo. 😊
Cinsel olarak mı
@@kaansmith2980 Cinsellikten başka bir şeye kafanız basmıyor değil mi?
Çok değerli bir akademisyenmis tesekkurler. Çalışmalari için
volkan bey işi çok daha çok program gerekli iyiki varsınız teşekkürler
Serinin bütün bölümlerini izledim. Volkan hocanın veriler doğrultusunda anlattıklarını çok değerli buluyorum. Fakat toplumsal sosyoloji anlamında, dile getirdiği şeylerin doğru olduğu kanısına varamıyorum. Bence bunun temel nedeni, hocanın Galileo gibi “yine de dönüyor” diyebileceği normlarda bir bilim dalıyla uğraşmıyor oluşu. Sosyal bilimlerde net sonuçlara ulaşmak çok zor. Ve bu sonuçları yorumlarken benim gibi hiçbir zaman bir dine ait hissetmemiş, tüm ergenliği ve yetişkinliği boyunca agnostik/ deist/ateist olarak kendini tanımlamış birinin gözünden değelendirme yapamıyor Volkan hoca. Apartmanın kuzey cephesinde otururken “havalar da epey serin bu aralar” diyebilirsiniz hocam ama güney cephe alev alev yanıyor anlayacağınız.
Ne de güzel anlatmışsın meramını. Çokça katılıyorum, saygılar ve sevgiler.
hangi kelime ya?
İzin ver sorunu yanıtlasın.
Volkan hocayı burada daha çok görmek istiyorum, UA-cam'daki bütün videolarını izledim çünkü. Yenileri gelse efsane olur.
Elinize emeğinize sağlık. Çok güzel program; devamı gelir diye umuyorum 😊
Volkan hocam öncelikle verdiğiniz bilgilere çok teşekkür ederim. Şu konuda yorumlarınızı dinlemek isterim, okursanız sevinirim. İnanmak ve Kanmak birbirine çok yakın ancak nüans farkıyla çok ayrı kelimeler bence. Şöyle izah edeyim. Cebimde 100 TL. var dediğimde bana inanmış olmuyorsunuz, bana kanmış oluyorsunuz. Çünkü cebimden 100 TL. çıkmadığında inançsız biri değil kandırılmış olursunuz. O nedenle kendi ulaştığınız (öznel) soyut düşünceler İNANÇ olarak tarif edilebilir (Örn. İstanbul Dünya'nın en güzel şehridir.) ancak başka bir kişinin ulaştığı öznel gerçekliğe katılmak KANMAK olmalıdır. Geçmişten birilerinin Evren'i Tanrı yarattı argümanına benim katılmış olmam benim İNANÇLI değil, KANMIŞ yapar. Şu anda Dünya üzerinde şu veya bu dine tabi olduğunu söyleyen kişilerin kendilerini inançlı olarak değil, kanmış olarak tarif etmeleri gerektiğini değerlendiriyorum. Ben de Alevi kültürü içerisinde yetişmiş biri olarak yıllarca (30 lu yaşlara kadar) bu görüşü takip ettim ancak bilim üzerine okumalar yapıp bilgimi geliştirdikçe din adına anlatılanların masallardan ibaret olduğu idrak ettim. Şimdi bana ateist denmesini kabullenmiyorum. Ben kanmış biriydim, kandırıldığımı fark ettim. Tüm olay bundan ibaret. Ateist kelimesini kullanınca sanki Tanrı varmış ta ben inanmıyormuşum gibi garip bir anlam ortaya çıkıyor. (daha doğrusu "kanmışlar" bu şekilde ifade etmeyi tercih ediyorlar.) Bence sosyoloji de bu "İNANÇ-İNANAN" kelimelerinin yerine başka kelimeler bulunması lazım. Benim önerim "KANMAK-KANAN" böylece doğruları öğrendiğinde ATEİST değil, KANDIRILMIŞ olarak tanımlayabilir kendisini...
@@1l3e Anlamayacağın dilden şöyle anlatayım.
1- E=m.c2 [(Evrende var olan her şey enerjinin bir türevidir.) (Bkz. Oppenheimer filmi)]
2- U2-U1=Q-W [(Termodinamiğin birinci yasasıdır.) (Enerji yoktan var edilemez ve yok edilemez sadece bir şekilden diğerine dönüşür.) (Bkz. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, nükleer santraller, aracınıza koyduğunuz benzin, yediğin besinler)]
3- Canlı; kendisini kopyalayabilen varlıklara denir.
4- Bilinç, organizmanın (canlı varlıkların) bir edimidir. Organizma meydana gelmeden bilinç meydana gelemez. Bu nedenle hiç bir varlık bilinçli olarak kendisini meydana getiremez.
- Ezcümle en önce enerji meydana geldi,. Enerjinin büyük bir kısmı maddeye dönüştü. Maddenin bir kısmı organizmaya dönüştü. (Bkz. Abiogenesis teorisi) Organizmaların bir kısmı daha fazla bilinç kazandı. En fazla bilinç kazanan canlı sorgulamaya başladı. Sorgulamaya başlayanlar basit yargılara vardı. (Yaratıcı gibi) Bilahare daha fazla sorgulayanların sayısı arttı. Neticede daha fazla sorgulayanlar elektriği, bilgisayarı, interneti meydana getirdi, sorgulamayanları da bilime inanmaz hale getirdi.
Feed back olarak kabul edin lütfen, çok derinlemesine incelmesi gereken bir konuda anlatıklarınız bence yüzeysel kalıyor sizinle alakalı bu konuda ne kadar bilgiye sahip olduğunuzu elbette bilmiyorum ama bence bu konunun tartışılmasının yolu bu değil her ne kadar youtube da uzun videolar seyredilmese de anca 32.gün tarzı bir programda bu konu tartışılır sa belli konular anlaşılmış olur diye düşünüyorum.
hocam harikasiniz ya bu kanaldaki en sevdigim serilerden biri oldu bile
Volkan hocam, İlker bey harikasınız. Teşekkürler.
bu program, ülkenin iq ortalamasının çok üstünde. eleştirenler allah böyle istedi deyip kesip atıyor. kimle neyi tartısacagız?
Teşekkürler volkan hocam.bence de seri devam etmeli
Volkan beyin tüm videolarını izledim gerçekten sohbeti muazzam insanı geliştiren bir yanı var daha çok video gelsin lütfen flu tv ailesine teşekkürler bizleri çok değerli insanlarla tanıştırıp ufkumuzu iki katına çıkardıkları için 💐
Volkan hocayi dinlemek cok keyifli. Umarim ara ara sohbete devam edersiniz