BEYTULLAHTA BEN Bir sancak altında kaç milyon insan, Ne tenleri benzer, ne dilde lisan… Olmuşlar… Tek yürek, tek beden de can; İnsanlığı gördüm… Beytullah’ta ben… **** Unutmuş… Dünyanın vefâ derdini, Yıkmış… Kalbindeki, riyâ bendini, Öyle teslim etmiş, Hakk’a kendini; Canda Cânân gördüm… Beytullah’ta ben… **** Unutmuş… Dünyanın vefâ derdini, Yıkmış… Kalbindeki, riyâ bendini, Öyle teslim etmiş, Hakk’a kendini; Canda Cânân gördüm… Beytullah’ta ben… **** Yedi bağın gülü, aynı destede, Yetmiş iki millet, aynı listede, Kaç milyon ”Âmin” der, aynı bestede; Tevhîd’le haşroldum… Beytullah’ta ben… **** Sînelerde alev, ne kül ne duman, Dillerde bir soru: ”Vuslat ne zaman?” Cehennem söndürür, böylesi îman… Aşk ne imiş gördüm… Beytullah’ta ben… **** Okyanuslar aşmış, gelmiş nicesi, Aç, susuz, uykusuz, gündüz gecesi… Her nefes, dilinde Kur’ân hecesi; Sevdâlılar gördüm… Beytullah’ta ben… **** Rabb’in o davetli misafirleri; Doldurmuş, Mekke’de her karış yeri. Dillerinde dinmez, ”LEBBEYK” sesleri, Arş’a yollar gördüm… Beytullah’ta ben… **** Bir damla misâli, kapılmış sele; Zengin, fakir, paşa, nefer elele… Yan yana secd’eder, sultanla köle; Mahşerle tanıştım… Beytullah’ta ben… **** Kimi görmez gözü, elinde âsâ; Lâkin, kalp gözünü açmış devâsa… Yüzünde tebessüm, ne gam, ne tasa, Döner durur gördüm… Beytullah’ta ben… **** Kimi, ayağında yarım çarığı; Kaç yerinden kanar, topuk yarığı… Meğerse; kefenmiş başta sarığı, Ne âşıklar gördüm… Beytullah’ta ben… **** Baktım… Sofrasında, nice melekler; Bir tas zemzem suyu, kuru ekmekler, Gözleri Kâbe’de iftarı bekler, Tokluğuma yandım… Beytullah’ta ben… **** Bir zerre gözü yok, dünya aşında, Âhir rızkın arar, harman başında, Rabb’in nazarını, Kâbe taşında; Gören gözler gördüm… Beytullah’ta ben… **** Kimi bahardadır, görmemiş yazı, Kiminin geçiyor, Mevlâ’ya nazı; Kılınır Kâbe’de vedâ namazı, İmrendim.. El açtım, Beytullah’ta ben… **** Kiminde kalmamış, derman bacakta; İki büklüm yürür, gitmez kucakta… Erimiş.. Kaybolmuş.. Cenâb-ı Hakk’ta Pervaneler gördüm.. Beytullah’ta ben… **** O kambur sırtında, eski torbası, Torbasında sanki, Cennet urbası.. Hele bir, kıyamda var ki durması; Göz göz oldum, doldum… Beytullah’ta ben… **** Bin rütbeyi, bir secdede atlayan, Bir secdeyi, yüz binlere katlayan, Bu kârını meleklerle kutlayan, Ne tâcirler gördüm… Beytullah’ta ben… **** Hacerü’l-Esved’de adın yazdıran, Îman pençesinde, nefsi ezdiren, Yücelen ruhuna, Arş’ı gezdiren, Ne veliler gördüm… Beytullah’ta ben… **** Unutmuş… Dünyanın vefâ derdini, Yıkmış… Kalbindeki, riyâ bendini, Öyle teslim etmiş, Hakk’a kendini; Canda Cânân gördüm… Beytullah’ta ben… **** Bir sevdâ seli var, Safâ Merve’de; Damlalar köpürmüş, vecde girmede. Nice peygamberler, nice zirvede; Durup bakar gördüm… Beytullah’ta ben… **** İbrahim Makâmı, sultan sofrası; Sunulur herkese, bir Kevser tası… Bir cennet şöleni, perde arkası, Ne sahneler gördüm… Beytullah’ta ben… **** Melekler almışlar, şölenden payı; Sarmışlar, Kâbe’de bütün semayı. Kalem anlatamaz, bu içtimayı, Âciz bir kul oldum… Beytullah’ta ben… **** Durdum da, tavâfı seyrettim hayran; Gördüm: Bir kâinat misâli devran… Hangisi melektir, hangisi insan? Şaşırdım çok zaman… Beytullah’ta ben… **** Bir sağnak misâli selâm yağmuru, Gönüller yıkanmış, kalpler dupduru. İhlâs ateşinde, nice hamuru; Pişiyorken gördüm… Beytullah’ta ben… **** Yaş desem… Yaş değil, gözlerden akan, Bir sel ki, günahlar bendini yıkan… Kâbe göklerinden, semaya çıkan; Merdivenler gördüm… Beytullah’ta ben… **** Dağlar, taşlar, vecde gelmiş kavrulur, Kum tanesi, ”Allah” diye savrulur… Göz nereye baksa, Rahman’ı bulur, Ne zikirler duydum… Beytullah’ta ben… **** Ter döktüm.. Susadım, nefsimden yana, Başkası bir lezzet vermedi bana; Dediler: ”Bu zemzem, şifadır cana” İçtim kana kana… Beytullah’ta ben… **** Mescid-i Haram’da dokuz minâre; Diyor ki: ”Bendedir, gaflete çâre” Bir günde beş kere, yürek bin pâre; Ezanlar dinledim… Beytullah’ta ben… **** Bir mânâ sarayı, Mescid-i Haram; O ne ince nakış, o ne ihtişam… Her kalbe, Muhammed Aleyhisselâm; Bin taht kurmuş gördüm… Beytullah’ta ben… **** Vah ki bana! Bunca yıldır gülmezdim, Gözlerimden böyle yaşlar silmezdim. Vah ki bana! Huşû nedir bilmezdim; Tattım o lezzeti… Beytullah’ta ben… **** Yıllar geçti, aramakla özümü; Dünya malı kör etmişti gözümü, Unutmuştum, ”Kâlû Belâ” sözümü; Gör ki hatırladım… Beytullah’ta ben… **** Çekildi kapımdan, şeytân-ı kebir, Çekildi kanımdan, zorbalık cebir, Ne bir hased kaldı, ne gurur kibir; Yerle yeksan oldum… Beytullah’ta ben… **** Bir zaman derdim ki: ”Yâ Rabbî neden, Bir daha istiyor, bir kere giden?” Meğer bilemezmiş, insan gitmeden; Aldım cevabımı… Beytullah’ta ben… **** Gördüm ki; bu dünya bir oyalanma, Halime bakıp da, mutluyum sanma. Bedenim Kâbe’den uzakta amma; Gönlümü bıraktım… Beytullah’ta ben…
Agzina yuregine sağlık rabbim gitmeyi nasip etsin butun musluman kardeslerimin
Ağzına yureyine diline sağlık allah razı olsun
Yeni ramazan umresinden geldim Rabbim tekrarını nasip etsin herkese o mübarek yerlere gidebilmeyi oraları yaşamayı nasip etsin
Ki oo
Ikbal hanim kadın sesi haramdır
Günaha girmezmisiniz
BEYTULLAHTA BEN
Bir sancak altında kaç milyon insan,
Ne tenleri benzer, ne dilde lisan…
Olmuşlar… Tek yürek, tek beden de can;
İnsanlığı gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Unutmuş… Dünyanın vefâ derdini,
Yıkmış… Kalbindeki, riyâ bendini,
Öyle teslim etmiş, Hakk’a kendini;
Canda Cânân gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Unutmuş… Dünyanın vefâ derdini,
Yıkmış… Kalbindeki, riyâ bendini,
Öyle teslim etmiş, Hakk’a kendini;
Canda Cânân gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Yedi bağın gülü, aynı destede,
Yetmiş iki millet, aynı listede,
Kaç milyon ”Âmin” der, aynı bestede;
Tevhîd’le haşroldum… Beytullah’ta ben…
****
Sînelerde alev, ne kül ne duman,
Dillerde bir soru: ”Vuslat ne zaman?”
Cehennem söndürür, böylesi îman…
Aşk ne imiş gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Okyanuslar aşmış, gelmiş nicesi,
Aç, susuz, uykusuz, gündüz gecesi…
Her nefes, dilinde Kur’ân hecesi;
Sevdâlılar gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Rabb’in o davetli misafirleri;
Doldurmuş, Mekke’de her karış yeri.
Dillerinde dinmez, ”LEBBEYK” sesleri,
Arş’a yollar gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Bir damla misâli, kapılmış sele;
Zengin, fakir, paşa, nefer elele…
Yan yana secd’eder, sultanla köle;
Mahşerle tanıştım… Beytullah’ta ben…
****
Kimi görmez gözü, elinde âsâ;
Lâkin, kalp gözünü açmış devâsa…
Yüzünde tebessüm, ne gam, ne tasa,
Döner durur gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Kimi, ayağında yarım çarığı;
Kaç yerinden kanar, topuk yarığı…
Meğerse; kefenmiş başta sarığı,
Ne âşıklar gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Baktım… Sofrasında, nice melekler;
Bir tas zemzem suyu, kuru ekmekler,
Gözleri Kâbe’de iftarı bekler,
Tokluğuma yandım… Beytullah’ta ben…
****
Bir zerre gözü yok, dünya aşında,
Âhir rızkın arar, harman başında,
Rabb’in nazarını, Kâbe taşında;
Gören gözler gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Kimi bahardadır, görmemiş yazı,
Kiminin geçiyor, Mevlâ’ya nazı;
Kılınır Kâbe’de vedâ namazı,
İmrendim.. El açtım, Beytullah’ta ben…
****
Kiminde kalmamış, derman bacakta;
İki büklüm yürür, gitmez kucakta…
Erimiş.. Kaybolmuş.. Cenâb-ı Hakk’ta
Pervaneler gördüm.. Beytullah’ta ben…
****
O kambur sırtında, eski torbası,
Torbasında sanki, Cennet urbası..
Hele bir, kıyamda var ki durması;
Göz göz oldum, doldum… Beytullah’ta ben…
****
Bin rütbeyi, bir secdede atlayan,
Bir secdeyi, yüz binlere katlayan,
Bu kârını meleklerle kutlayan,
Ne tâcirler gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Hacerü’l-Esved’de adın yazdıran,
Îman pençesinde, nefsi ezdiren,
Yücelen ruhuna, Arş’ı gezdiren,
Ne veliler gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Unutmuş… Dünyanın vefâ derdini,
Yıkmış… Kalbindeki, riyâ bendini,
Öyle teslim etmiş, Hakk’a kendini;
Canda Cânân gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Bir sevdâ seli var, Safâ Merve’de;
Damlalar köpürmüş, vecde girmede.
Nice peygamberler, nice zirvede;
Durup bakar gördüm… Beytullah’ta ben…
****
İbrahim Makâmı, sultan sofrası;
Sunulur herkese, bir Kevser tası…
Bir cennet şöleni, perde arkası,
Ne sahneler gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Melekler almışlar, şölenden payı;
Sarmışlar, Kâbe’de bütün semayı.
Kalem anlatamaz, bu içtimayı,
Âciz bir kul oldum… Beytullah’ta ben…
****
Durdum da, tavâfı seyrettim hayran;
Gördüm: Bir kâinat misâli devran…
Hangisi melektir, hangisi insan?
Şaşırdım çok zaman… Beytullah’ta ben…
****
Bir sağnak misâli selâm yağmuru,
Gönüller yıkanmış, kalpler dupduru.
İhlâs ateşinde, nice hamuru;
Pişiyorken gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Yaş desem… Yaş değil, gözlerden akan,
Bir sel ki, günahlar bendini yıkan…
Kâbe göklerinden, semaya çıkan;
Merdivenler gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Dağlar, taşlar, vecde gelmiş kavrulur,
Kum tanesi, ”Allah” diye savrulur…
Göz nereye baksa, Rahman’ı bulur,
Ne zikirler duydum… Beytullah’ta ben…
****
Ter döktüm.. Susadım, nefsimden yana,
Başkası bir lezzet vermedi bana;
Dediler: ”Bu zemzem, şifadır cana”
İçtim kana kana… Beytullah’ta ben…
****
Mescid-i Haram’da dokuz minâre;
Diyor ki: ”Bendedir, gaflete çâre”
Bir günde beş kere, yürek bin pâre;
Ezanlar dinledim… Beytullah’ta ben…
****
Bir mânâ sarayı, Mescid-i Haram;
O ne ince nakış, o ne ihtişam…
Her kalbe, Muhammed Aleyhisselâm;
Bin taht kurmuş gördüm… Beytullah’ta ben…
****
Vah ki bana! Bunca yıldır gülmezdim,
Gözlerimden böyle yaşlar silmezdim.
Vah ki bana! Huşû nedir bilmezdim;
Tattım o lezzeti… Beytullah’ta ben…
****
Yıllar geçti, aramakla özümü;
Dünya malı kör etmişti gözümü,
Unutmuştum, ”Kâlû Belâ” sözümü;
Gör ki hatırladım… Beytullah’ta ben…
****
Çekildi kapımdan, şeytân-ı kebir,
Çekildi kanımdan, zorbalık cebir,
Ne bir hased kaldı, ne gurur kibir;
Yerle yeksan oldum… Beytullah’ta ben…
****
Bir zaman derdim ki: ”Yâ Rabbî neden,
Bir daha istiyor, bir kere giden?”
Meğer bilemezmiş, insan gitmeden;
Aldım cevabımı… Beytullah’ta ben…
****
Gördüm ki; bu dünya bir oyalanma,
Halime bakıp da, mutluyum sanma.
Bedenim Kâbe’den uzakta amma;
Gönlümü bıraktım… Beytullah’ta ben…
Çok güzel
Teşekkürler, İkbal Hanım... En çok istediğim, İSTANBUL için yazdığım DÜŞ GÜZELİ'ni sizin sesinizden, sizin yorumunuzla dinlemek... Sevgiler...
😢😢😢😢
DÜŞ GÜZELİ
Bir zamanlar göz alıcı sultandım
Hayale sığmayan muhteşem dilber
Yemyeşil gözlerim mavi elbisem
Topuklarımda sapsarı saçlarım
Beyaz tenim pespembe yanaklarım
Kıpkırmızı gülümseyen dudağım
Kızlarla oturur gergef işlerdim
Kafeslerden sokakları gözlerdim
Faytonum kapıda hazır beklerdi
Uşağım dadım emrime âmade
Her akşamüstü seyrana çıkardım
Etrafım mimoza erguvan lale
Onur Bilge
👐🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹👐
DÜŞ GÜZELİ isimli şiirim çok uzun olduğu için buradan gönderemedim. Google dan edebiyat defteri veya face ten bulabilirsiniz. Sevgiler...
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹❤
Ml bub bub
No Thun
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹