Müzeyyen hiç flört etmiyordu. Gözlerini kaçırmıyor, heyecanlanmıyor, dili sürçmüyor, dudaklarını ısırmıyor, kendinden bahsetme konusunda en küçük bir heves göstermiyordu.Ya beni etkilemek gibi bir derdi yoktu, ya da beğenilmeye çok alışkındı. 🖤
@@hasretcanduragan1075 Adı Müzeyyen olmasa da herkesin vardır bi Müzeyyen'i. Gitme kal Müzeyyen diyemezsin zaten başından beri gideceğini bile bile seversin...
@kedylerkalpben sadece neden öyle bir yorum yaptığını hangi taraftan bakıp da müzeyyeni haklı gördüğünü sormak için yorum yapmıştım. ama saçma sapan bir yanıt verdin. sürekli bir kavga havasında olmak ve laf sokma (sokamama) çabasında olmak zorunda değilsiniz kasma bu kadar
"Aynadaki kadın benim zıttım," demişti, "ben ne kadar ev haliysem o, o kadar sokak. Ben sokulgan isem, o başını alıp giden. Ben gündüzüm, o gece... Çapkın, güçlü, özgür."
bundan 3 sene öncesi bir adam görmüşüm, sonrasında bu filmi.. repliklerini ezberleyene kadar izlemişim ve anlamsızca bağlanmışım, hem adama hem filme. sonrasında bir yerde duydum kitabı olduğunu. bir kış günü stajdan çıktıktan sonra olgunlara gitmişim, kitabı her yere sorup bulmuşum.. hem kitabı milyon kere okumuş, filmi milyon kere izlemiş, adama da milyon kere aşık olmuşum. bu kadar işte.
Müzeyyen yalnızca kendisiyle sevgiliydi.Terk edilmemek için terk eden , üzülmemek için üzendi fakat kırılmamak için kıran değildi ,zaten ziyadesiyle kırılmış bir kadındı gerek yoktu.Müzeyyen içinde yaşayan , uykuda kendini bulan , sözlerde kaybedendi .Müzeyyen bir hayaldi keşke acıtmayan bir hayal olsaydı …Tüm müzeyyenleri ve müzeyyenzedeleri _Manuş Baba-Bırak seveyim rahat edeyim_e bekliyorum…Sevgiyle kalın…
03.05.2015 "Çok tuhaftı; ağlayamadım ama paramparça olmuştum" İnsancıklar- dostoyovski Denk gelip okuyacağından değilde, Müzeyyenler her zaman kadın olmuyor.
Müzeyyen gibi kadınlar ilk başta sizi öyle sever ki, sanki onun hayatı sizden ibaret sanarsınız. Sonra sebepsiz yere bir anda kaçar giderler, dımdızlak kalırsınız. Bu onların elinde değildir, sevmeye seviyordur ama gitmek her zaman onun doğasıdır. Gitme deseniz fayda etmez, Müzeyyenler gider. İstemezler öyle ilişki, sorumluluk, evlilik. Lakin gittikten sonra pişman olurlar, ama gelmezler de. Issız adamın kadın versiyonu işte. Zamanında yaptım bir müzeyyenlik, ondan biliyorum. Müzeyyenler için derin tutkular yok. Sadece tek taraflı bu aşklar, güler geçerler.
Bilerek veya bilmeyerek Müzeyyen olmak... Bağlanmayı bu kadar isterken bağlanamamak. Aynı suyun altında nefes almaya çalışmak gibi. İçine çekmeye çalıştığın o nefes öldürür seni, nefes almaktan vazgeçersin yine ölürsün. İsteyerek yapmıyoruz inanın bize, nedenler sonuçlar bizi oraya götürüyor.
@@pollyyanes bence ithal kelimesi herseyi basklarinin sinirlari icerisinde yasiyoruz hepimiz istesek de istemesek de topluma gore hareket ediyoruz ithal kelimesi bence benligi temsil ediyo benligimizle yasamiyoruz duygularimizi birilerine ozeniyoruz icimizden dokulenler degil sozlerimiz birsey yaparken bile baskasi yapmis mi diye bakiyoruz korkuyoruz iste ithal kelimesi bana bunu çağrıştırıyor duygularimizi bile birileri yonlendiriyor
beni niye bırakıp gittin müzeyyen elimde değildi. kendime engel olamadım. diyelim ki gitmedim. seninle beraber olmaya devam ettik. ne değişecekti. ne yapacaktık. sevişirdik. sabahları beraber uyanırdık. Ben senden önce kalkardım. Senin uyuyuşunu izlerdim, sonra sen uyanırdın. Bana gülümserdin. Sonra, sabahları çayı tek şekerli içtiğini, günün diğer saatlerinde şekersiz içtiğini biliyor olurdum, o ilk şekeri ben atardım çayına, zarifçe eritişini izlerdim. Sonra, en çok boynundan öpülmeyi sevdiğini biliyor olurdum. Sonra dışarı çıkardık. Dışarda yağmur yağıyor olurdu. Biz şemsiyeyi almazdık. Sırılsıklam olurduk. Sonra sen bana sokulurdun ama saçağın altına hiç girmezdik. Sonra sen üşütürdün. Ayakların buz gibi olurdu. Ben sana en sevdiğin o mavi çoraplarını getirirdim. Sonra bayramları babaannenin mezarını ziyaret etmeye giderdik. Hayatta en sevdiğin kadın için ağlayışını izlerdim senin. Hiçbir şey yapmazdım, gözyaşlarını silmezdim, seni teselli etmezdim. Orada öylece ağlayışını izlerdim senin. Başka insanların mezarlarının arasında dolaşarak, hayatın ne kadar şahane bir şey olduğunu düşünürdüm. Sonra… Sonra hiçbir şey yapmazdık. Öylece otururduk. Çok bilinmeyenli bu sorunun yanıtını arardık. Hayat bizi yalancı çıkarana dek, bulduğumuz cevapları doğru sanırdık.
Müzeyyen vaktinde o kadar ilgisiz kalmış ki sonrasında gördüğü her ilgiyi olgunlukla karşılamış, beklediği kişiden istediği ilgiyi görememek başkalarının ilgisini sönük bırakmış. Müzeyyen gibi kadınların kalması beklenmez bu yüzden, ya sen gidersin ya da Müzeyyen. Ama Müzeyyen her şekilde sen gitsen de gitmesen de gider. Cok sonra anlarsın belki Müzeyyen'i. Eğer gerçekten düşünebiliyorsan, hissedebiliyorsan, bakmıyorsan ama görebiliyorsan anlarsın Müzeyyen'i. Sonrasında gelmesini bekleme çünkü Müzeyyen gibi kadınlar gelmez. Bir kez çıkar ve bir daha ne Müzeyyen gelir ne de onun gibi hissettirebilecek bir başkası. Tastan kalbi olan kimse bile Müzeyyen ne demek bilir. Çünkü Müzeyyen gibi kadınlar öyle sevgisizlikler çekmiştir ki o solgun gözleri bir daha parlayamaz artık. Herkes gidince sana sarılıp ağlayacağını düşündüğün Müzeyyen bir hayal ürünüdür. Müzeyyen'in gönlü başkasındadır. Sadece kör olmamak gerekir. Sevgilerle bir başka Müzeyyen'den...
Bende aynen böyle oldum ve işine gelmeyince giden bir Müzeyyenim artık çünkü hastalığında sağlığında derdinde sahiplendiğim adamlar beni sallamadı. Artık yaşasın müzeyyenlik. Ve bende bir müzeyyenlik yaptım gözünün içine baka baka hoşlandığım insanlığını sevdiğim halde mantığıma yatmadı ve görüşürüz deyip bıraktım
Böyle şarkıları kendime armağan etmek çok hoşuma gidiyor. Unuturum diye şarkıların isimlerini günlüğüme yazıyorum . Belki yıllar sonra filmi tekrar izleyip , kitabı tekrar okuyup şarkıyı dinlemeye yine buraya gelirim . Birinin bu şarkıyı bana armağan ediceği düşüncesi yok artık . İnsanlar güvenilmezdir. Hep mutlu olun :)
Seni kendime çok yakın buldum bu söylediklerinle hatta sosyal medyada benim de adım jo . Sen nerden esinlendin çok merak ediyorum böyle insanlarla karşılaşıp sormak hoşuma gidiyor
Kimseyle paylaşmadan defalarca tek başıma izledim bu filmi. Sonra bir adam geldi elleri sıcak, omuzları geniş... Göğsünde izledim tekrar tekrar. Evimin içinde ayak seslerini bilirdim. Rakı masamızın konusu olurdu her seferinde bu film. Yeni duydum evleniyormuş... Ne çok isterdim şimdi onunla dinlemeyi, olsun.
Müzeyyen'e aşık olmak her şeye rağmen güzeldi. Her aşkın sonu mutlu bitecek değil ya.. Müzeyyen gibi kadınlar gider, gitmek onların evidir fakat Müzeyyen gibi kadınlar sizi Arif gibi bi' şair yapar.
İnsan muammadır. Gidişler, terk edilişler, yarım kalmışlıklar, sayıp sövülenler ve boğazda düğüm düğüm olan cümleler, aşklar ve savaşlar hepsi insan içindir. Bu yüzdendir aslında Müzeyyen'in zamansız gitmeleri, veda bile etmeyişleri. Müzeyyen insandır çünkü, bir muammadan ibarettir. Yaptığı ve yapacağı her şey bir muammadır. Kendi varlığını hiçbir sebebe bağlayamaz o bunu sorgulamaz da, zaten hayatı da kıl ip üzerinde olmaz hiçbir zaman. Hep sevilir, sevilecektir, sevilmeye mecbur gibidir. İnsanın bu denli sevilmesi bile gitmesi için sebeptir ona göre. Sevilen gitmelidir çünkü aşkın matematiği budur. Gelgelelim Arif gibilere, insanlaşamayanlara. Bu vasiyetsiz dünyanın Arifleri bambaşkadır. O hep kendisini bağlayacak bir şey arar. Çünkü ona göre sebepsiz yere yaşamak gereksizdir sırf bu yüzden suni duygulardan bile beslenir. Müzeyyen'in tabiriyle ithaldir duyguları çünkü Arif insan olmanın tadına hiçbir zaman bakamamıştır aslında istediği ne Müzeyyen'dir ne de başka biri Arif sevgiliye değil aşka aşıktır, hissedebildiği tek duygu aşktır çünkü. Varlığını bir tek böyle anlamlandırabilir. Ancak acı çekerek insanlaşabilir başka bir söylevle Müzeyyenleşebilir. Fakat hiçbir zaman o ithal duyguların dışına çıkamayacaktır. Dünya üzerinde var olmanın bedelini yaşayarak ödemeye mecburdur. Zaman zaman rüzgarı kendinden menkul bir uçurtma gibi Müzeyyenlerin tellerine takılır ve sonunda vedasız bir terk edilişe mecbur kalır. Bilirsiniz, döngüler kırılmaz...
Hiçbir zaman sevenden bahsedilmez , hep sevilene yazılır şarkılar , şiirler . Sen hiç müzeyyen olmadın ama tüm şarkılar sana yazıldı , bütün şiirler , bütün sözler . Benden hiç bahsedilmedi ama seni herkes bilirdi , benim seni sevdiğim için seni herkes bilirdi .
+bu yanlış degil.. bir başkasiyla beraber olabilirsin sevebilirsin hatta.. -peki bu senin kalbini kırmaz mi + bir şeyin kalbini kırması için illa yanlış olması gerekmez ki
ne olmuştu da “seninle dünyanın her yerine gelirim,” diyen müzeyyen, durduğu yerden çekip gitmelere başlamıştı. nerelere gidiyordu? gelirken getirdiği bakışlar ne dalgaydı? hangisi müzeyyen’di? ya da müzeyyen kimdi? ilk tanıdığım kimdi, şimdiki kim?
Hani çok sevdiğin bir film için her seferinde keşke ilk defa izliyor olsam dersin ya. İşte bu öylesi. Hani çok sevdiğin bir şarkı için ömür boyu dinlesem, hiç bıkmasam dersin ya. İşte bu ta kendisi. Hani çok sevdiğin birisi için dersin ya ... Müzeyyen ...
Arkadaşlar herkese selam ✊🏻 parçaya olan ilginiz ve Spotify da dinlenmesi için gelen talepleriniz beni çok mutlu ediyor. Genel bir cevap niteliğinde olması için bu yorumu yazıyorum çok çok kısa bi zamanda tüm parçalarımı Spotify da ve diğer tüm platformlarda dilediğiniz gibi dinleyebileceksiniz. Sizden tek ricam takipte kalın ve destek olmaya devam edin 🙏🏻 hepinize ilginiz ve güzel yorumlarınız için teşekkür ederim... 🙏🏻⭐
Benim de hayatıma bi müzeyyen girdi gelin ben de anlatıyım madem. Yıl 2015 üniversiteler yeni açılmış hiç bilmediğim bi şehirde yapayalnızım. Sınıfta bi tek ben varım o da okulun wifisinden dizi izleyip şarkı dinlemek için çünkü evimde internet yok henüz. Kaan Tangöze yeni albümünü çıkarmış kafamı koymuşum sıraya dinliyorum omzuma bi el dokundu kafamı kaldırdım karşımda dört tane kız var. En arkadaki ufak tefek aklımı aldı resmen kafamda teoman şarkıları bir bir çalmaya başladı ve "hayalimdeki adsız kadın sanki ağzımda tadın" kısmını loopa aldım hemen. Bi soru sordular cevapladım gittiler ama içim içimi yiyo aynı sınıfta mıyız acaba diye.. Sonuç olarak aynı sınıfta çıktık ve 3-5 konuşma harici aramızda bi şey geçmeden ben izmire döndüm. Tam 2 yıl sonra benden çok hoşlandığını söyledi ve o da izmire döndü. Kaldırımlarda oturup kağıttan gemiler mi yüzdürmedik, aynı Arif' in Müzeyyen' i saçlarını keserken izlemesi gibi saçlarını kesişini mi izlemedim, geceleri uyuyamadığımı bildiği için "olsun sen uyandır beni ben sana kitap okurum hatta masal anlatırım hem ben beş dakikada uyuyorum sorun olmaz" diyip de gecelerce anlattığı masalları mı dinlemedim.. Hayatımın en güzel bir yılıydı ve bi gün odamda arkası bana dönük yatarken yüzünü döndü bana. Gözünden bi damla yaş süzülmüş anlam veremedim neden ağladığına hiç de belli etmedi zaten.. Niye ağladın sen dedim "sevmiyorum artık seni" dedi ve karşılığında şaşkınlıkla beraber kötü bi şaka olduğunu uzatmaması gerektiğini söyledim en azından öyle olmasını umdum ama şaka değilmiş. Öyle bi gitti ki bi daha hiç geri dönmedi, benden de bi şeyler götürdü ve ben de eski halime geri dönemedim üstünden 3 sene geçti hala bocalıyorum ve hala düşünüyorum. "neden beni artık sevmedi?"
Uzun süre elimde olan kitabına bakmamıştım. Sırf yazarın yazım dili eski sevgilimi hatırlatıyor diye. Bugun kendisi kırk küsür yasına girdi . Ben kitabı bitirdim,hızımi alamadım filmi bitirdim ve bi baktım buradayım. Anladim ki Müzeyyen benmişim ve bu derin bir tutkuymus. Hic uzatma dediğin saçlarım ve ben Beyoğlunda boş boş yürüyoruz. Kim bilir belki galataya düşer yolumuz.
Aylar önce bu şarkıyı çok değer verdiğim birine adamıştım, hikayesini anlattığımda çok beğenmiş bizim şarkımız olsun demişti. Ona göre müzeyyen ben, adam ise ta kendisiydi. Başta banada öyle geliyordu, başrolde ki gibi çok seviyordu beni, daha önce hiç etmemiş gibi iltifat ediyordu. Aradan aylar geçti ve müzeyyen ta kendisi oldu. Bırakıp gitti, hemde hiç haber vermeden. Müzeyyen'in yaptığı gibi bir not bile bırakmadı, o günden beri hâlâ kalbimde kendisi.
Bazı şarkılar yaşantılarla anlam kazanmaya başlar . Öncesinde senin için diline dolanan bir şarkı iken. Zamanla ruhunu acıtan kanatan bir yara haline gelir. Her dinlediğinde canını acıtır. Peki bu kadar acitmasına rağmen neden hala dinlemekte ısrar ediriz. Neden tek sığınağı yine o şarkı da buluruz. Çünkü insanin acısı da mutluluğuda aynı şeyin içindedir. Ve insan bir parça mutluluk için tonlarca acıya katlanır.
artık hiçbir olasılık kalmadı.. beklemeye gerek yok, buluşmamız imkansız... sen beni hatırlamayacak olsan dahi ben daima seni hatırlayacağım. Müzeyyenler her zaman hor görülür. Müzeyyenler her zaman suçlu kabul edilir. Tüm taşlar Müzeyyenlere atılır...
Müzeyyen gibilerin yarattığı" kırılan her kalbin, bir başka kalp kırması" bu döngü aşkın berbatlaşmasına yol açtı. Ah Müzeyyen yarım kalan her hikayenin baş kahramanısın. Yarım kaldıkça yaralandık.
Herkesin hayatından bir muzeyyen geçmistir belki ondan daha iyisi ve güzeli de gelse Müzeyyen hep daha çok tatlı olmuştur gönlümüzde şairin de dediği gibi elindekinin nankörü ulaşamadığının delisidir insan
bazen seni seviyorum demez ama öyle bir bakar ki ,sevdiğini hissedersin ve o hisse tutulursun sonra o sana hiç gelmez bir kenara çekilip yanlış mı anladım diye diye kurdun içini yemesine göz yumarsın . Sen eksilirsin yorulursun belkilerle kağıttan bir dünya inşa edersin o dipsiz bir kuyu .Gelmedi ve gelmeyecek .
Yıllar önce Issız Adam filmindeki Ada gibiydim. Birini sevdim, her şey bitti. Onun gidişinden sonra zamanla Müzeyyen oldum, o geri döndüğünde ise ben artık Ada değil de, Müzeyyen gibi davranıyordum. Bu filmi izlediğim zaman Müzeyyenin yaptığı şeyin yanlış olduğunu bildiğim halde yine de ona hak verebiliyorum. Bu filmi izlediğim zaman Müzeyyenin hali tavrı tamamen beni ifade ediyormuş gibi geliyor. Tüm duygularımı içimde en derinde yaşıyorum ama insanlar umursamaz sanıyor beni, burnum havada, insanları suya götürüp susuz getiren..
Herkesin hayatında bir müzeyyeni vardır kimisi giderek belli eder müzeyyenliğini kimisi de yanında kalarak ve parçalara ayrılıdığını görene kadar yanında kalır hepsinin sebebi derin tutkular beslemesidinden ibarettir..
ve ben müzeyyen oldum bugün. kalmayı deli gibi isterken , giden taraf oldum bugün. belki de bencilce bir hareketti ama zorundaydım. umursanmadı gidişim... belki de kırgınlığını kızgınlığını böyle saklamak istedi. müzeyyen oldum bugün! bu derin bir tutkuydu ve tek taraflı değildi
Benim Müzeyyenim’in hayatına başkası girmiş. Belli ki bu tek taraflı bi tutku… Uzunca bir süre buraya uğramayacağım. Bu kadar garip ve tanıdık hissettiren bir şarkıya beni yabancılaştıracağın için sana çok kızgınım
eksiğim içimde birikti,doldum müzeyyen.elim kalem tutmaz kafam söz dinlemez oldu.çok değiştim müzeyyen,denedim başka kadınları ve başka kolları olmadı.adını yazdığım her kağıt yandı müzeyyen.
Müzeyyen'e kızamıyorum çünkü Müzeyyen'de kendimi görüyorum , olaya müzeyyen'in gözünden ve hislerinden bakmadığınız sürece de onu anlayamazsınız bence. Ya gitmek de sevdaya dahilse?
Marmaris'te huzurlu bir bahar sabahını anımsatıyor bu şarkı bana, hayat hâlâ küçük tasalarla dolu, sevdiklerimiz hâlâ yanımızdayken ve küçük görevler, günlük monoton işler bitmemişken, hâlâ enerjimiz varken doğan bir gün gibi
Benim hikayem de Müzeyyene benziyor ismim Müzeyyen babaannem büyüttü annem öldü ve bağlanamıyorum bir yanım yuvam olsun istiyor bir yanım özgürlük bu iki kadın arasında bocalıyorum..😢çok zor
Kitabını okudum, filmini izledim, şarkısını dinliyorum, hepsi ayrı ayrı bütünü , bütün Müzeyyen' gösteriyordu. Gördüm dokunmadım duydum ama seslenemedim Müzeyyen
İnstada ışık hızından hallice birbiri ardına geçen sözlere tıklayıp tuttuğumda "hikayeye göre adam kadını seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor.." sözü çıktı karşıma. Bu filmin kendisi derin bir tutku.
Bizim hikayenin özeti... giderdi hep... biz hiç birlikte uyumadık, ele ele sahiplenip korkmadan sokaklarda dolaşamadık, sabah gözünü nasıl açtığını da görmedim, gömleğini ütüleyemedim, akşam istediğin yemekleri yapamadım. biz yaşayamadık ki, birlikte televizyon bile izlemedik...
kapıları yüzüme kapattın ama ben eşiğinden ayrılamadım. kalbimi kalbine öyle bir bağlamışlar ki. ben ipi kabul etmişim ama sen aşağı sarkıtıp reddetmişsin. o yüzden bağımız zayıf. sevgi her şeyi çözer demişti babaannem. çözmüyormuş Müzeyyen. sevgisizliğinle boğuşurken anladım. ne kadar istiyorsan, o kadar olmuyormuş. beni yerden yere vursanda, kalbim sana atıyor. ama gelme Müzeyyen. ama gelirsen heyecanımı saklayamam. ama gelirsen ayak bağlarım çözülür, tökezlerim. ama gelirsen bedenimi, İbrahim misali ateşler içine atmış olursun. ama bilirim ki sen benim ne canımı, ne de acımı önemsersin. sen seni seveni kovar, sevmeyenin peşine gidersin. Müzeyyen, sen sevilmeyi istemiyorsun. sen imkansızın peşinde ömür çürütmek istiyorsun. burada biraz birbirimize benziyoruz. ben sana, sen başkasına meftunsun. daha da eşeleme yaramı. zaten, üç beş nefeslik ömrüm kalmış.
Eğer bir acınız varsa içindeki güzeliği görmeye çalışın eğer bir insanla güzel anılarınız güzel bir birlikteleğiniz olduysa iyi ki demişseniz zamanında, daha sonrada geçmiş zamanda iyi ki demeye devam edin güzel şarkıları beraber dinlemişseniz tekrar dinlemeye devam edin ihanet etmeyin sevdiklerinize ve duygularınıza onlar sizin bir parçanız güzellikle ve mutlulukla kalın 👋🏼
Werther'in Wilhelm'e dediği gibi "Böyle mi olacaktı, insanı sonsuz derecede mutlu kılan şey, aynı zamanda üzüntüsünün kaynağı mı olmalı?" Arkadaşlarımla kendimle mutlu mutsuz anımda deli gibi dinlediğim şarkıyı şu an acı çekerek dinlemek üzücü
Depresyonda takılırken bu şarkı tevafuken karşıma çıktı. Nasıl mutlu oldum 💚 adıma yazılmış gibi özel hissettim. Gelecekte ki eşim burdan sana sesleniyorum. Bu şarkı kadar güzel gir hayatıma 💚🍂
Müzeyyenin 2:45 ye önce hayal kırıklığına uğraması, kendisine hissiz bir şehvet duygusuyla yaklaşan birini daha hayatından çıkardığını düşünürken birkaç kelimeyle tüm düşüncelerinin tersine çıkması ve belki de ona bu gerçekten sevilme duygusunu yaşatacak kişiyi bırakıp gittiğini anladığı andaki yüz ifadesi... Fakat bazen yüzümüzde seğiren bir kas bile ayrılıkları anlatan bir şiirdir Genelde başkalarının okuduğu
GÜNCELLEME !!!
MÜZEYYEN SPOTİFY VE TÜM DİJİTAL PLATFORMLARDA YAYINDA. KEYİFLE DİNLEYİN...⭐
İlk dinleyenlerdenim unlenince 3 5 kağıt atarsın zlshsinnxjiz
Bekliyordum . . .
Sence tek taraflı bir duygu mu yoksa derin bir duygu mu
HaymatlosTUBE Sadece kendi sesinizle koymaniz mumkunmu? Tesekkurler, Sonsuz basarilar!
@@muzyen acapella şeklinde diyorsanız malesef... 🙏🏻
Müzeyyen hiç flört etmiyordu. Gözlerini kaçırmıyor, heyecanlanmıyor, dili sürçmüyor, dudaklarını ısırmıyor, kendinden bahsetme konusunda en küçük bir heves göstermiyordu.Ya beni etkilemek gibi bir derdi yoktu, ya da beğenilmeye çok alışkındı.
🖤
Müzeyyenler tehlikelidir ne istediklerini anlayamazsın ..
@@hasretcanduragan1075 Adı Müzeyyen olmasa da herkesin vardır bi Müzeyyen'i. Gitme kal Müzeyyen diyemezsin zaten başından beri gideceğini bile bile seversin...
@@2D2-q9o bunu yazacağına onun yazdığını yazsaydın sana atmasına gerek yoktu ki
@@isimsizbiriknk adam güzel taktik yapmış çaktırma fdaklkşadskladsfklşdasfkl
@@shrtdyr hahahahaha çok mantıklıı!!
"Eskiden sesin titrese nefesim kesilirdi. Şimdi ölsen, en fazla eşitleniriz. Ben artık yapamam Müzeyyen..."
😔😔😔
🥲🥲🥲
böyle bir replik var mıydı
@@ipek_li Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku- İlhami Algör'ün kitabından alıntıdır.
anladım teşekkür ederim ben de filmi izledim ama böyle bir cümle hatırlayamayınca sordum
fakat müzeyyen ben ders çalışamıyorum onu nabıcaz
Çalışabildin mii
@@ceren712 çalışamadım
@@gokcee_Punkiee olsun be, halledersin
Kalkın çalışın be
@@olebilirsin ben calisiyorm arkadaşlar
Müzeyyenin gözünden de yazilmali bu kitap, göründüğü kadar kolay değil müzeyyen gibi biri olmak
Bana kalırsa Müzeyyen kaçmayı seçecek kadar korkakti . Ve keşke dediği gibi arifin sadece fahişesi olsaydı
@kedylerkalpben neden şaka olsun ? alnından öpülesi bir yorum
@kedylerkalpben bana sorcaksın diye bir şey dediğimi hatırlamıyorum :D ?
@kedylerkalpben sadece neden öyle bir yorum yaptığını hangi taraftan bakıp da müzeyyeni haklı gördüğünü sormak için yorum yapmıştım. ama saçma sapan bir yanıt verdin. sürekli bir kavga havasında olmak ve laf sokma (sokamama) çabasında olmak zorunda değilsiniz kasma bu kadar
@kedylerkalpben harbi anlama yeteneğiniz yok ha kitap oku biraz olayları çözümleme yeteneğin gelişsin
"Bir şeyin kalbimizi kırması için illa yanlış olması gerekmez ki"
-Müzeyyen
Bu söz beni filmi durdurup 3 dakika boyunca düşünmeye mecbur bırakmıştı.
Evet filmi çok beğenmedim bu tür filmler beni çok açmaz daha doğrusu ama bu söz gerçekten çok sağlam
gerekir
Adam, kadını çok seviyor. Sevdikçe ruhu büyüyor. Ruh eve sığmıyor. Adam, şarkıyı da çok seviyor. Her gün dinliyor. Dinledikçe huzur buluyor.
Keşke roman gibi adamların şiir gibi kadını olsa
Yanılıyorsun dinledikçe ruhu eriyor.
@@Sentiments3 filmin adi ney
"Aynadaki kadın benim zıttım," demişti, "ben ne kadar ev haliysem o, o kadar sokak. Ben sokulgan isem, o başını alıp giden. Ben gündüzüm, o gece... Çapkın, güçlü, özgür."
bundan 3 sene öncesi bir adam görmüşüm, sonrasında bu filmi.. repliklerini ezberleyene kadar izlemişim ve anlamsızca bağlanmışım, hem adama hem filme. sonrasında bir yerde duydum kitabı olduğunu. bir kış günü stajdan çıktıktan sonra olgunlara gitmişim, kitabı her yere sorup bulmuşum.. hem kitabı milyon kere okumuş, filmi milyon kere izlemiş, adama da milyon kere aşık olmuşum. bu kadar işte.
ama tek taraflı bir tutku..
diyecek bir söz kalmadı...🙏🏻
Satirlari okurken kendimi buldum tek tarafli ve sapikca bi duygu
Ve o yokuşu çıkarken inceden bir sigara sarıp aklımda dolaşan söze kulak astım "bitse ne olur bitmese ne"
@@mehmetcelikkol7236 filmin adı ne reis?
Aslında Müzeyyenler terk edilmekten korktukları için giderler.. Çünkü ilişki devam etseydi adam gidecekti.. Ya da mutsuz bir son..
Doğru 👌
Tam olarak bu ✔ doğru
Kesinlikle
Müzeyyen yalnızca kendisiyle sevgiliydi.Terk edilmemek için terk eden , üzülmemek için üzendi fakat kırılmamak için kıran değildi ,zaten ziyadesiyle kırılmış bir kadındı gerek yoktu.Müzeyyen içinde yaşayan , uykuda kendini bulan , sözlerde kaybedendi .Müzeyyen bir hayaldi keşke acıtmayan bir hayal olsaydı …Tüm müzeyyenleri ve müzeyyenzedeleri _Manuş Baba-Bırak seveyim rahat edeyim_e bekliyorum…Sevgiyle kalın…
03.05.2015
"Çok tuhaftı; ağlayamadım ama paramparça olmuştum"
İnsancıklar- dostoyovski
Denk gelip okuyacağından değilde, Müzeyyenler her zaman kadın olmuyor.
Bu şarkıyı bir gün aynı kulaklıktan dinleme ümidi var hâlâ içimde hâlâ...
Benim bugün keşfetmem pekii
@@sumeyyeylmaz368 Benim de şimdiii
@@nursima9496 olsun önemli olan bu mükemmel keşif 🌼
Sen bensin...
Kitabını okumanızı oneririm
Müzeyyen gibi kadınlar ilk başta sizi öyle sever ki, sanki onun hayatı sizden ibaret sanarsınız. Sonra sebepsiz yere bir anda kaçar giderler, dımdızlak kalırsınız. Bu onların elinde değildir, sevmeye seviyordur ama gitmek her zaman onun doğasıdır. Gitme deseniz fayda etmez, Müzeyyenler gider. İstemezler öyle ilişki, sorumluluk, evlilik. Lakin gittikten sonra pişman olurlar, ama gelmezler de. Issız adamın kadın versiyonu işte. Zamanında yaptım bir müzeyyenlik, ondan biliyorum. Müzeyyenler için derin tutkular yok. Sadece tek taraflı bu aşklar, güler geçerler.
27 yaşımda erkek olanından bir Müzeyyen olduğumu öğrendim.
Maalesef ben de böyleyim birine baglanmak dogama aykırı ama asik olmayi da cok seviyorum
@@merve5895 ne yapalım aşka aşığız işte :)
@@elfranacan o kadar doğru dedin kiiiii
Yazıyı almak istiyoruuum kopyala yapıştır buna izin vermiyor :d
Bilerek veya bilmeyerek Müzeyyen olmak...
Bağlanmayı bu kadar isterken bağlanamamak. Aynı suyun altında nefes almaya çalışmak gibi. İçine çekmeye çalıştığın o nefes öldürür seni, nefes almaktan vazgeçersin yine ölürsün.
İsteyerek yapmıyoruz inanın bize, nedenler sonuçlar bizi oraya götürüyor.
O halde yüzmeti bilmeden neden denizlere dalıyorsunuz abi?
@@yyciceklioglu suya girmeden yüzmeyi öğrenemezsin
Aslında olay şöyle oluyor. Kendisi yüzmeyi bilmediği için yanındakini de boğuyor. Sonra ikisi de boğuluyor.
@@AyrntMuzik yorumun alnı olsa öpülür.
Kesinlikle öyle.. iç sesim olmuş resmen bu satırlar..
"aynı kitabı okuyup farklı yerlerin altını çizmisiz."
Müzeyyenin dediği bir şeye çıkıyor bu şarkıyı dinlemek "Birşeyin kalbini kırması için illa yanlış olması gerekmez ki"
Müzeyyen beni suya götürür susuz getirirdi. Üzerimizde çakma markalar, binalarda kaçak katlar, dilimizde taşeron fikirler… Benim duygularım neden ithal olmasın? Evet ithal lafı, cuk oturuyordu.
tam o kısımda denk geldim bu yoruma...
Aynisi vendede oldu
Burada ' ithal ' kelimesiyle tam olarak aktarılmaya çalışan anlam ne sizce ? Fikirlerinizi merak ediyorum şahsen...
@@pollyyanes bence ithal kelimesi herseyi basklarinin sinirlari icerisinde yasiyoruz hepimiz istesek de istemesek de topluma gore hareket ediyoruz ithal kelimesi bence benligi temsil ediyo benligimizle yasamiyoruz duygularimizi birilerine ozeniyoruz icimizden dokulenler degil sozlerimiz birsey yaparken bile baskasi yapmis mi diye bakiyoruz korkuyoruz iste ithal kelimesi bana bunu çağrıştırıyor duygularimizi bile birileri yonlendiriyor
beni niye bırakıp gittin müzeyyen
elimde değildi. kendime engel olamadım. diyelim ki gitmedim. seninle beraber olmaya devam ettik. ne değişecekti. ne yapacaktık.
sevişirdik. sabahları beraber uyanırdık. Ben senden önce kalkardım. Senin uyuyuşunu izlerdim, sonra sen uyanırdın. Bana gülümserdin. Sonra, sabahları çayı tek şekerli içtiğini, günün diğer saatlerinde şekersiz içtiğini biliyor olurdum, o ilk şekeri ben atardım çayına, zarifçe eritişini izlerdim. Sonra, en çok boynundan öpülmeyi sevdiğini biliyor olurdum. Sonra dışarı çıkardık. Dışarda yağmur yağıyor olurdu. Biz şemsiyeyi almazdık. Sırılsıklam olurduk. Sonra sen bana sokulurdun ama saçağın altına hiç girmezdik. Sonra sen üşütürdün. Ayakların buz gibi olurdu. Ben sana en sevdiğin o mavi çoraplarını getirirdim. Sonra bayramları babaannenin mezarını ziyaret etmeye giderdik. Hayatta en sevdiğin kadın için ağlayışını izlerdim senin. Hiçbir şey yapmazdım, gözyaşlarını silmezdim, seni teselli etmezdim. Orada öylece ağlayışını izlerdim senin. Başka insanların mezarlarının arasında dolaşarak, hayatın ne kadar şahane bir şey olduğunu düşünürdüm. Sonra… Sonra hiçbir şey yapmazdık. Öylece otururduk. Çok bilinmeyenli bu sorunun yanıtını arardık. Hayat bizi yalancı çıkarana dek, bulduğumuz cevapları doğru sanırdık.
Bazen gitmek gerek...
"O zaman bir çay daha içelim mi?"
"Daha fazla çay içmek istemiyorum ben.."
:(
Müzeyyen vaktinde o kadar ilgisiz kalmış ki sonrasında gördüğü her ilgiyi olgunlukla karşılamış, beklediği kişiden istediği ilgiyi görememek başkalarının ilgisini sönük bırakmış. Müzeyyen gibi kadınların kalması beklenmez bu yüzden, ya sen gidersin ya da Müzeyyen. Ama Müzeyyen her şekilde sen gitsen de gitmesen de gider. Cok sonra anlarsın belki Müzeyyen'i. Eğer gerçekten düşünebiliyorsan, hissedebiliyorsan, bakmıyorsan ama görebiliyorsan anlarsın Müzeyyen'i. Sonrasında gelmesini bekleme çünkü Müzeyyen gibi kadınlar gelmez. Bir kez çıkar ve bir daha ne Müzeyyen gelir ne de onun gibi hissettirebilecek bir başkası. Tastan kalbi olan kimse bile Müzeyyen ne demek bilir. Çünkü Müzeyyen gibi kadınlar öyle sevgisizlikler çekmiştir ki o solgun gözleri bir daha parlayamaz artık. Herkes gidince sana sarılıp ağlayacağını düşündüğün Müzeyyen bir hayal ürünüdür. Müzeyyen'in gönlü başkasındadır. Sadece kör olmamak gerekir. Sevgilerle bir başka Müzeyyen'den...
Bende aynen böyle oldum ve işine gelmeyince giden bir Müzeyyenim artık çünkü hastalığında sağlığında derdinde sahiplendiğim adamlar beni sallamadı. Artık yaşasın müzeyyenlik. Ve bende bir müzeyyenlik yaptım gözünün içine baka baka hoşlandığım insanlığını sevdiğim halde mantığıma yatmadı ve görüşürüz deyip bıraktım
Böyle şarkıları kendime armağan etmek çok hoşuma gidiyor. Unuturum diye şarkıların isimlerini günlüğüme yazıyorum . Belki yıllar sonra filmi tekrar izleyip , kitabı tekrar okuyup şarkıyı dinlemeye yine buraya gelirim . Birinin bu şarkıyı bana armağan ediceği düşüncesi yok artık . İnsanlar güvenilmezdir. Hep mutlu olun :)
Seni kendime çok yakın buldum bu söylediklerinle hatta sosyal medyada benim de adım jo . Sen nerden esinlendin çok merak ediyorum böyle insanlarla karşılaşıp sormak hoşuma gidiyor
@@aysenimetoglu3103 küçük kadınlar diye bir kitap var . Belki bilirsin . Oradaki jo karakterinden esinlendim
@@arzuuuuu1 ya tahmin etmiştim aslında o yüzden sordum. Benim de en sevdiğim karakter oydu . Çok tatlı bi karşılaşma oldu.
@@aysenimetoglu3103 ya gerçekten çok güzel bir karşılaşma oldu . Yorumlarda bile bana yakın insanlar bulmak güzel
@@aysenimetoglu3103 nedensizce birbirinize yakın olmanız çok mutlu etti:)))
Kimseyle paylaşmadan defalarca tek başıma izledim bu filmi. Sonra bir adam geldi elleri sıcak, omuzları geniş... Göğsünde izledim tekrar tekrar. Evimin içinde ayak seslerini bilirdim. Rakı masamızın konusu olurdu her seferinde bu film. Yeni duydum evleniyormuş... Ne çok isterdim şimdi onunla dinlemeyi, olsun.
🚬
Başka bi zaman başka bi adamla izlemen dileğiyle 🌸 sizi tanımıyorum ama yazınız beni çok derinden etkiledi mutluluk sizin olsun
Peki
Sondaki o kabulleniş benim kalbimi acıttı. Gerçekten de insan yanındakiyle yaşlanıyor ama kafasındakiyle ölüyor.
Eminim sen daha iyisini hak ediyorsun
Müzeyyen beni suya götürür, susuz getirirdi.
Sevdiğin kişiye adamalık bir şarkı. Adayıp, terkedilip sonra hüngür hüngür tek başına acı acı dinlemelik bir şarkı.
Müzeyyen'e aşık olmak her şeye rağmen güzeldi. Her aşkın sonu mutlu bitecek değil ya.. Müzeyyen gibi kadınlar gider, gitmek onların evidir fakat Müzeyyen gibi kadınlar sizi Arif gibi bi' şair yapar.
Gitmelerinde sorun yok, herkes gidebilir. Ama giderken götürdüğü bize ait bir ciğer var onu nasıl yapalım?
Fakat Müzeyyen, gemi batarken atılacak ilk yük bendim senin için
"Hayat bizi yalancı çıkarana dek, bulduğumuz cevapları doğru sanırdık."
Bu filmde ilk kez bir Müzeyyenin kıymeti bilinmiş lakin Müzeyyenlerin kıymeti bilinmez...
Bir gün belki biz de derin bir tutku oluruz..
Müzeyyenler toplanmış ☺️
benim adım neden müzeyyen değil
aslında müzeyyenlerin kıymeti bilinir :D
Dünya üzerinde bu kadar müzeyyen var mı yaa😹😹
Bazı şarkıların hiç bitmemesi gerek.
Bu şarkıda onlardan biri.
İnsan muammadır. Gidişler, terk edilişler, yarım kalmışlıklar, sayıp sövülenler ve boğazda düğüm düğüm olan cümleler, aşklar ve savaşlar hepsi insan içindir. Bu yüzdendir aslında Müzeyyen'in zamansız gitmeleri, veda bile etmeyişleri. Müzeyyen insandır çünkü, bir muammadan ibarettir. Yaptığı ve yapacağı her şey bir muammadır. Kendi varlığını hiçbir sebebe bağlayamaz o bunu sorgulamaz da, zaten hayatı da kıl ip üzerinde olmaz hiçbir zaman. Hep sevilir, sevilecektir, sevilmeye mecbur gibidir. İnsanın bu denli sevilmesi bile gitmesi için sebeptir ona göre. Sevilen gitmelidir çünkü aşkın matematiği budur.
Gelgelelim Arif gibilere, insanlaşamayanlara. Bu vasiyetsiz dünyanın Arifleri bambaşkadır. O hep kendisini bağlayacak bir şey arar. Çünkü ona göre sebepsiz yere yaşamak gereksizdir sırf bu yüzden suni duygulardan bile beslenir. Müzeyyen'in tabiriyle ithaldir duyguları çünkü Arif insan olmanın tadına hiçbir zaman bakamamıştır aslında istediği ne Müzeyyen'dir ne de başka biri Arif sevgiliye değil aşka aşıktır, hissedebildiği tek duygu aşktır çünkü. Varlığını bir tek böyle anlamlandırabilir. Ancak acı çekerek insanlaşabilir başka bir söylevle Müzeyyenleşebilir. Fakat hiçbir zaman o ithal duyguların dışına çıkamayacaktır. Dünya üzerinde var olmanın bedelini yaşayarak ödemeye mecburdur. Zaman zaman rüzgarı kendinden menkul bir uçurtma gibi Müzeyyenlerin tellerine takılır ve sonunda vedasız bir terk edilişe mecbur kalır. Bilirsiniz, döngüler kırılmaz...
Hiçbir zaman sevenden bahsedilmez , hep sevilene yazılır şarkılar , şiirler . Sen hiç müzeyyen olmadın ama tüm şarkılar sana yazıldı , bütün şiirler , bütün sözler . Benden hiç bahsedilmedi ama seni herkes bilirdi , benim seni sevdiğim için seni herkes bilirdi .
+bu yanlış degil.. bir başkasiyla beraber olabilirsin sevebilirsin hatta..
-peki bu senin kalbini kırmaz mi
+ bir şeyin kalbini kırması için illa yanlış olması gerekmez ki
*’Müzeyyen?’*
*’-Efendim’*
*’+ Hiç adını söylemek hoşuma gidiyor’* şöyle sevilmedik..
Kızımın adını Müzeyyen koyacağım cidden çok hoş bir tınısı var
sevilince de ilk onu gözden çıkarıyosunuz ama
Öyle sevildim ama ....
@@doa4621 çoçuk bu ismin ağırlığına dayanamaz be ne kadar ağır bir ısım bır bebıs ıcın aşxmaşlx
severiz yavrum
ne olmuştu da “seninle dünyanın her yerine gelirim,” diyen müzeyyen, durduğu yerden çekip gitmelere başlamıştı. nerelere gidiyordu? gelirken getirdiği bakışlar ne dalgaydı? hangisi müzeyyen’di? ya da müzeyyen kimdi? ilk tanıdığım kimdi, şimdiki kim?
Müzeyyen olmak zorunda kalanların kalbinden öperim, kadın erkek farketmez Müzeyyen olmadan önce bir şeyler kaybetmek zorunda kalanlar oldu...
William Shakespeare: “beklemek cehennemdir.” der ve sonuna şunu ekler; “ama beklerim seni.”
Hani çok sevdiğin bir film için her seferinde keşke ilk defa izliyor olsam dersin ya. İşte bu öylesi.
Hani çok sevdiğin bir şarkı için ömür boyu dinlesem, hiç bıkmasam dersin ya. İşte bu ta kendisi.
Hani çok sevdiğin birisi için dersin ya ...
Müzeyyen ...
🙏🏻...
Arkadaşlar herkese selam ✊🏻 parçaya olan ilginiz ve Spotify da dinlenmesi için gelen talepleriniz beni çok mutlu ediyor. Genel bir cevap niteliğinde olması için bu yorumu yazıyorum çok çok kısa bi zamanda tüm parçalarımı Spotify da ve diğer tüm platformlarda dilediğiniz gibi dinleyebileceksiniz. Sizden tek ricam takipte kalın ve destek olmaya devam edin 🙏🏻 hepinize ilginiz ve güzel yorumlarınız için teşekkür ederim... 🙏🏻⭐
Eşlik etmeye bile kıyamıyorum;bu nasıl şarkıdır nasıl uyumdur sahnelerle,sözlerle..
Kimseye hediye edilmez. Çok güzel
Tek başınıza her gün ayrı bir anlam yüklersiniz öyle
+1
Benim de hayatıma bi müzeyyen girdi gelin ben de anlatıyım madem. Yıl 2015 üniversiteler yeni açılmış hiç bilmediğim bi şehirde yapayalnızım. Sınıfta bi tek ben varım o da okulun wifisinden dizi izleyip şarkı dinlemek için çünkü evimde internet yok henüz. Kaan Tangöze yeni albümünü çıkarmış kafamı koymuşum sıraya dinliyorum omzuma bi el dokundu kafamı kaldırdım karşımda dört tane kız var. En arkadaki ufak tefek aklımı aldı resmen kafamda teoman şarkıları bir bir çalmaya başladı ve "hayalimdeki adsız kadın sanki ağzımda tadın" kısmını loopa aldım hemen. Bi soru sordular cevapladım gittiler ama içim içimi yiyo aynı sınıfta mıyız acaba diye.. Sonuç olarak aynı sınıfta çıktık ve 3-5 konuşma harici aramızda bi şey geçmeden ben izmire döndüm. Tam 2 yıl sonra benden çok hoşlandığını söyledi ve o da izmire döndü. Kaldırımlarda oturup kağıttan gemiler mi yüzdürmedik, aynı Arif' in Müzeyyen' i saçlarını keserken izlemesi gibi saçlarını kesişini mi izlemedim, geceleri uyuyamadığımı bildiği için "olsun sen uyandır beni ben sana kitap okurum hatta masal anlatırım hem ben beş dakikada uyuyorum sorun olmaz" diyip de gecelerce anlattığı masalları mı dinlemedim.. Hayatımın en güzel bir yılıydı ve bi gün odamda arkası bana dönük yatarken yüzünü döndü bana. Gözünden bi damla yaş süzülmüş anlam veremedim neden ağladığına hiç de belli etmedi zaten.. Niye ağladın sen dedim "sevmiyorum artık seni" dedi ve karşılığında şaşkınlıkla beraber kötü bi şaka olduğunu uzatmaması gerektiğini söyledim en azından öyle olmasını umdum ama şaka değilmiş. Öyle bi gitti ki bi daha hiç geri dönmedi, benden de bi şeyler götürdü ve ben de eski halime geri dönemedim üstünden 3 sene geçti hala bocalıyorum ve hala düşünüyorum. "neden beni artık sevmedi?"
Seni sevmeseydi o damla akmazdı. Seni senden bile vazgeçecek kadar çok sevmiş...
Bazı kadınlar çok sevince de gider
@@irisacar9906 katılıyorum
@@elfida6277 katılıyorum
Seni seviyor ama başkasını deneme zamanı gelmiş aga
-Beni niye bırakıp gittin Müzeyyen
+Elimde değildi, kendime engel olamadım
-Rüzgarı kendinden menkul bir uçurtma gibi.
Uzun süre elimde olan kitabına bakmamıştım. Sırf yazarın yazım dili eski sevgilimi hatırlatıyor diye. Bugun kendisi kırk küsür yasına girdi . Ben kitabı bitirdim,hızımi alamadım filmi bitirdim ve bi baktım buradayım. Anladim ki Müzeyyen benmişim ve bu derin bir tutkuymus. Hic uzatma dediğin saçlarım ve ben Beyoğlunda boş boş yürüyoruz. Kim bilir belki galataya düşer yolumuz.
Kitabının adını öğrenebilir miyim ?
@@sukriyebalta6100 Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku - Ilhami Algor
Müzeyyen gitti, Müzeyyen geldi. Gelen müzeyyen giden müzeyyeni özletti. Yeni müzeyyen aslını unutturdu. Derin bir tutku bitti, derin bir hiç kaldı.
Aylar önce bu şarkıyı çok değer verdiğim birine adamıştım, hikayesini anlattığımda çok beğenmiş bizim şarkımız olsun demişti. Ona göre müzeyyen ben, adam ise ta kendisiydi. Başta banada öyle geliyordu, başrolde ki gibi çok seviyordu beni, daha önce hiç etmemiş gibi iltifat ediyordu. Aradan aylar geçti ve müzeyyen ta kendisi oldu. Bırakıp gitti, hemde hiç haber vermeden. Müzeyyen'in yaptığı gibi bir not bile bırakmadı, o günden beri hâlâ kalbimde kendisi.
Bazı şarkılar yaşantılarla anlam kazanmaya başlar .
Öncesinde senin için diline dolanan bir şarkı iken.
Zamanla ruhunu acıtan kanatan bir yara haline gelir.
Her dinlediğinde canını acıtır. Peki bu kadar acitmasına rağmen neden hala dinlemekte ısrar ediriz. Neden tek sığınağı yine o şarkı da buluruz.
Çünkü insanin acısı da mutluluğuda aynı şeyin içindedir. Ve insan bir parça mutluluk için tonlarca acıya katlanır.
artık hiçbir olasılık kalmadı.. beklemeye gerek yok, buluşmamız imkansız... sen beni hatırlamayacak olsan dahi ben daima seni hatırlayacağım. Müzeyyenler her zaman hor görülür. Müzeyyenler her zaman suçlu kabul edilir. Tüm taşlar Müzeyyenlere atılır...
Takacaksın kulaklığı gece bu şarkıyı açıp gezeceksin sokak sokak öyle bir şarkı.
Müzeyyen gibilerin yarattığı" kırılan her kalbin, bir başka kalp kırması" bu döngü aşkın berbatlaşmasına yol açtı. Ah Müzeyyen yarım kalan her hikayenin baş kahramanısın. Yarım kaldıkça yaralandık.
Herkesin hayatından bir muzeyyen geçmistir belki ondan daha iyisi ve güzeli de gelse Müzeyyen hep daha çok tatlı olmuştur gönlümüzde şairin de dediği gibi elindekinin nankörü ulaşamadığının delisidir insan
Bana filmi izlememi öneren kadın tıpkı müzeyyen gibi gitti. Şimdi iste yapmam gereken şey bu güzel şarkıyla arkasından bir sigara içmek.
- Müzeyyen
- Efendim
- Hiç. Adını söylemek hoşuma gidiyor.
bu şarkıyı yanlışlıkla keşfetmem çok üzücü ya, ağlıyorum şu an
adin muzeyyen😩😩😩😩
Çok korkuyorum böyle kaliteli bi şarkıdan sıkılıcam diye.
Dinlemeye kıyamıyorum nasıl bu kadar güzel olabilir..🦋
-fakat müzeyyen bu derin bir tutku..
+bana biraz tek taraflı gibi geldi.
2 haftadir sürekli bunu dinliyorum bu kadar iyi bir şarkı olamaz
çok teşekkür ederim mutlu ettiniz... 🙏🏻
Şarkının "yalnızca hislerden ibaret benim tüm bildiğim" dediği yerdeyim
bazen seni seviyorum demez ama öyle bir bakar ki ,sevdiğini hissedersin ve o hisse tutulursun sonra o sana hiç gelmez bir kenara çekilip yanlış mı anladım diye diye kurdun içini yemesine göz yumarsın . Sen eksilirsin yorulursun belkilerle kağıttan bir dünya inşa edersin o dipsiz bir kuyu .Gelmedi ve gelmeyecek .
2021 de yaptığım en iyi şey bu şarkıyı keşfetmek oldu. Kendim keşfettim çünkü bu şarkıyı bana atacak kadar çok seven yok beni.
Herşeyi aşmış kadınlardır muzeyyen içinde öyle acılar vardır ki hiç kimse onu artık acıyamaz ve artık kendinden başkası onlari ilgilendirmez
Öyle ya, bir Müzeyyen koşullar ne olursa olsun gidecektir. Kalanlar ise, yokluğunu sevmeye devam edecek.
Yıllar önce Issız Adam filmindeki Ada gibiydim. Birini sevdim, her şey bitti. Onun gidişinden sonra zamanla Müzeyyen oldum, o geri döndüğünde ise ben artık Ada değil de, Müzeyyen gibi davranıyordum. Bu filmi izlediğim zaman Müzeyyenin yaptığı şeyin yanlış olduğunu bildiğim halde yine de ona hak verebiliyorum. Bu filmi izlediğim zaman Müzeyyenin hali tavrı tamamen beni ifade ediyormuş gibi geliyor. Tüm duygularımı içimde en derinde yaşıyorum ama insanlar umursamaz sanıyor beni, burnum havada, insanları suya götürüp susuz getiren..
Herkesin hayatında bir müzeyyeni vardır kimisi giderek belli eder müzeyyenliğini kimisi de yanında kalarak ve parçalara ayrılıdığını görene kadar yanında kalır hepsinin sebebi derin tutkular beslemesidinden ibarettir..
Ayıp, yasak, günah çemberinden, kendi yaşamlarında şeytan üçgeni yaşayanlara ah bi de bu şeytan üçgenine sığamayana :)
burda da sen varsın.
aynı yoldayız, naparsın. başka yolu yok çekeceğiz usulca başımızı eğip
Fakat özgürlük sen yokken yoksul gerçeğim bu benim.
Al yalnızlığını gel sıkılmayız....
Senin yalnızlığın
Benim yalnızlığımla konuşur .....
Biz ikimiz susarız.....
Birini gerçekten sevmeden bu filmi izlemek istemediğim için burada ki sahnelerle yetiniyorum
bu şarkı hak ettiği değeri görmeli ama herkesin ağzında yuva olmamalı.
"Müzeyyen beni suya götürür susuz getirirdi. Üzerimizde çakma markalar, binalarda kaçak katlar, dilimizde taşeron fikirler… Benim duygularım neden ithal olmasın? Evet ithal lafı, cuk oturuyordu."
ve ben müzeyyen oldum bugün. kalmayı deli gibi isterken , giden taraf oldum bugün. belki de bencilce bir hareketti ama zorundaydım. umursanmadı gidişim... belki de kırgınlığını kızgınlığını böyle saklamak istedi. müzeyyen oldum bugün! bu derin bir tutkuydu ve tek taraflı değildi
Herkesin hayatında bir Müzeyyen vardır. Derinlerde bir köşede ama baş köşede oturur öyle içimize ağırlık gibi.
Benim Müzeyyenim’in hayatına başkası girmiş. Belli ki bu tek taraflı bi tutku… Uzunca bir süre buraya uğramayacağım. Bu kadar garip ve tanıdık hissettiren bir şarkıya beni yabancılaştıracağın için sana çok kızgınım
filmi izlemedim ancak şarkı ve klip hayal dünyamda izlemiş kadar yaşattı resmen. Tebrikler sesiniz çok güzel
teşekkür ederim... 🙏🏻
Müzeyyeninizi bulduğunuzda geçirdiğiniz bir kaç ay bir kaç ömre bedeldir.
eksiğim içimde birikti,doldum müzeyyen.elim kalem tutmaz kafam söz dinlemez oldu.çok değiştim müzeyyen,denedim başka kadınları ve başka kolları olmadı.adını yazdığım her kağıt yandı müzeyyen.
Aşık olmaya cesaretimin olduğu gün, bana bu cesareti veren adamla dinlemek istiyorum bu şarkıyı.
Müzeyyen'e kızamıyorum çünkü Müzeyyen'de kendimi görüyorum , olaya müzeyyen'in gözünden ve hislerinden bakmadığınız sürece de onu anlayamazsınız bence. Ya gitmek de sevdaya dahilse?
Filmin bendeki anlamı çok büyük. O şimdi yok bana kalan bi film var. Ağzına sağlık ✨
🙏🏻....
O kadar güzel söyleyip derlemişsiniz ki.... Bağımlısı oldum. Çok başkasınız. Umarım hak ettiğim kıymeti görürsünüz
Dinleyip huzur bulduğum nadir şarkı, yüzümde buruk bir gülümseme bırakır..
Marmaris'te huzurlu bir bahar sabahını anımsatıyor bu şarkı bana, hayat hâlâ küçük tasalarla dolu, sevdiklerimiz hâlâ yanımızdayken ve küçük görevler, günlük monoton işler bitmemişken, hâlâ enerjimiz varken doğan bir gün gibi
Müzeyyen’in böyle olması ailesinden ötürü olsa gerek. İstese de bağlanamaz
Benim hikayem de Müzeyyene benziyor ismim Müzeyyen babaannem büyüttü annem öldü ve bağlanamıyorum bir yanım yuvam olsun istiyor bir yanım özgürlük bu iki kadın arasında bocalıyorum..😢çok zor
Keşke gerçekten Müzeyyen olabilsem. Yarım kalmışlıkları kendi başıma sürdürmekten çok yoruldum
birinin muzeyyenisin. emin ol. birinin hikayesinin kotusu sensin. senin de bir muzeyyenin var ve hatta muzeyyenin de bir muzeyyeni. bu dongu kirilmaz.
niyet ettim muzik zevki guzel olan insanların yorumlarını okumaya
Allah kabul etsin
Aaaamin cnm amiiiin
Kitabını okudum, filmini izledim, şarkısını dinliyorum, hepsi ayrı ayrı bütünü , bütün Müzeyyen' gösteriyordu. Gördüm dokunmadım duydum ama seslenemedim Müzeyyen
İnstada ışık hızından hallice birbiri ardına geçen sözlere tıklayıp tuttuğumda "hikayeye göre adam kadını seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor.." sözü çıktı karşıma. Bu filmin kendisi derin bir tutku.
Mükemmel bir film ve mükemmel bir şarkı. Sonsuza kadar her gün bir defa dinleyebilirim.
Dozunu almayı unuttuysan hatırlatayım dedim.
Dön birdaha dinle o zaman
Kendini biliyorsun küçüğüm ❤️ bu da biraz derin bir tutku içimde , duygularımız ital, cuk oturdu...
Ah Müzeyyen kimlerin kalbinde yarasın
:')
Uyuman lazım
bayılma sigarası
Bizim hikayenin özeti... giderdi hep... biz hiç birlikte uyumadık, ele ele sahiplenip korkmadan sokaklarda dolaşamadık, sabah gözünü nasıl açtığını da görmedim, gömleğini ütüleyemedim, akşam istediğin yemekleri yapamadım. biz yaşayamadık ki, birlikte televizyon bile izlemedik...
kapıları yüzüme kapattın ama ben eşiğinden ayrılamadım. kalbimi kalbine öyle bir bağlamışlar ki. ben ipi kabul etmişim ama sen aşağı sarkıtıp reddetmişsin. o yüzden bağımız zayıf. sevgi her şeyi çözer demişti babaannem. çözmüyormuş Müzeyyen. sevgisizliğinle boğuşurken anladım. ne kadar istiyorsan, o kadar olmuyormuş. beni yerden yere vursanda, kalbim sana atıyor. ama gelme Müzeyyen. ama gelirsen heyecanımı saklayamam. ama gelirsen ayak bağlarım çözülür, tökezlerim. ama gelirsen bedenimi, İbrahim misali ateşler içine atmış olursun. ama bilirim ki sen benim ne canımı, ne de acımı önemsersin. sen seni seveni kovar, sevmeyenin peşine gidersin. Müzeyyen, sen sevilmeyi istemiyorsun. sen imkansızın peşinde ömür çürütmek istiyorsun. burada biraz birbirimize benziyoruz. ben sana, sen başkasına meftunsun. daha da eşeleme yaramı. zaten, üç beş nefeslik ömrüm kalmış.
Müzeyyen herkesle okunmaz, izlenmez, dinlenmez..
Eğer bir acınız varsa içindeki güzeliği görmeye çalışın eğer bir insanla güzel anılarınız güzel bir birlikteleğiniz olduysa iyi ki demişseniz zamanında, daha sonrada geçmiş zamanda iyi ki demeye devam edin güzel şarkıları beraber dinlemişseniz tekrar dinlemeye devam edin ihanet etmeyin sevdiklerinize ve duygularınıza onlar sizin bir parçanız güzellikle ve mutlulukla kalın 👋🏼
Bu şarkıyı seninle paylaşma arzusu ama hiç bir zaman yapamayacak olma çaresizliği .. denk gelmen dileğiyle ..
Haketmeyen kişilere hediye edilmiş en güzel şarkı
rastgele çekildiğimiz fotoğraflar daha güzel çıkıyor,
tıpkı tesadüfen tanıştığımız insanlar gibi.
Werther'in Wilhelm'e dediği gibi "Böyle mi olacaktı, insanı sonsuz derecede mutlu kılan şey, aynı zamanda üzüntüsünün kaynağı mı olmalı?" Arkadaşlarımla kendimle mutlu mutsuz anımda deli gibi dinlediğim şarkıyı şu an acı çekerek dinlemek üzücü
@@hic7502 ardından Mehmet Rauf'un Eylül'ü oku tanıdık bir cümleyle karşılaşacaksın 🥲
@@hic7502 o da var birde "beni seviyor beni seviyor" kısmı hem necip hem werther diyordu
Depresyonda takılırken bu şarkı tevafuken karşıma çıktı. Nasıl mutlu oldum 💚 adıma yazılmış gibi özel hissettim. Gelecekte ki eşim burdan sana sesleniyorum. Bu şarkı kadar güzel gir hayatıma 💚🍂
1 yıldır hiç sıkılmadan dinleyip her dinlediğimde de duygulanıyorum çok güzel şarkı gerçekten
Yorumlara bakayım dedim fakat içinden çıkamadım herkes o kadar güzel şeyler yazmış ki ve ayrıca harika bir video olmuş söylemeden geçemeyeceğim ☘️☘️
Müzeyyenin 2:45 ye önce hayal kırıklığına uğraması, kendisine hissiz bir şehvet duygusuyla yaklaşan birini daha hayatından çıkardığını düşünürken birkaç kelimeyle tüm düşüncelerinin tersine çıkması ve belki de ona bu gerçekten sevilme duygusunu yaşatacak kişiyi bırakıp gittiğini anladığı andaki yüz ifadesi...
Fakat bazen yüzümüzde seğiren bir kas bile ayrılıkları anlatan bir şiirdir
Genelde başkalarının okuduğu