çok güzel bir video olmuş emeğinize sağlık. geçenlerde bir yayına katıldım ve kitap önerisi istendiğinde halide edip, reşat nuri filan önerdim. insanların tepkileri hep "iyi de biz bunları çocukken okumuştuk" oldu. karşılıklı çok şaşırdık. ben bunların çocukken okunmuş olmasına, onlar böyle "100 temel eser" tadında "klişe" tavsiyeler vermeme. e iyi de vurun kahpeye adlı eseri ben 28 yaşımda linç sahnesinde midem bulanmadan okuyamazken bir çocuğa bunları okutmak, ödev vermek o çocuğa kötülük yapmak değil de nedir? ve zaten hiçbir şey anlaşılmıyor pratikte o ödevlerin bir işe yaradığı yok yani, edebiyat derslerinde lise boyunca uyudum ve üniversite sonrası ne kadar zengin bir edebiyatımız olduğunu keşfedip kendim okumaya başladım. ömer seyfettinin kaşağısı, beyaz lalesi falan çocukken beni mahvetmişti, ama şimdi çocukken önümüze konmayan bütün eserlerini okumak için sabırsızlanıyorum eminim çok güzel şeyler de yazmıştır. keşke biraz daha uzun olsaydı video, kim bilir daha ne tarihsel travmalarımız vardır bilmemiz gereken.
Ömer Seyfettin'in sonradan aklı biraz başına gelince yazdığı Efruz Bey serisi örneğin, abuk sabuk milliyetçi hezeyanları eleştirir ve komiktir. Serinin Bilgi Bucağında bölümü Türk Ocakları çevresini ve o çevredeki tiplemeleri taşlama üzerine kuruludur. Ama oradaki ince taşlamaları bir çocuk nasıl anlasın.
Harika bir konuya değinilmiş. Ben de Ömer Seyfettin'in onlarca hikayesini 1. ve 2. sınıftayken okudum. Tabi ki o zaman bu hikayelerin bana göre olmadığını anlayamamıştım hatta Ömer Seyfettin okumayı çok seviyordum çünkü yazdıkları beni -belki de gerektiğinden fazla- etkiliyordu. Özellikle İlk Cinayet'i okuduğumu unutamıyorum, hikayede çocuk kuşu öldürdüğü zaman o kadar etkilenmiştim ki bu olaya günlerce nasıl olur elleriyle nasıl öldürebilir diye düşünüp üzülmüştüm. Bir hikayesinde de uzun süre sonra bulunmuş cesetleri tasvir ediyordu, hangi hikaye hatırlayamıyorum çünkü bir daha onu okumadım. 7 yaşındaki ben için ceset betimlemeleri fazlasıyla ağırdı ve kaldıramamıştım yine günlerce bunu düşünüp korkmuştum. (Bu arada hala cesetlerden çok korkarım çok kötü bir filmdeki çok uyduruk asla korkunç olmayan bir cesede bile bakamam) Tüm bunlardan sonra büyüğünde Ömer Seyfettin'in bazı hikayelerini bir daha okudum ve o zaman fark ettim ki asla çocuklara göre değildi. Niye bunları çocuklara okutuyorlar diyip anlayamıyorum. İlk kez burada bu konunun konuşulduğunu gördüm. Belki başka yerlerde de konusulmustur ama ben denk gelmemişimdir. Yani özetle çocuklara Ömer Seyfettin okutmayın. Kötü bir yazar mı bence asla değil ama her şey zamanında güzel. Büyüyünce ilgilerini çekerse okurlar.
Evet sizin düşüncelerinizi ve ne hissettiklerinizi çok iyi anlıyorum. Çünkü ben de ilkokul yılarımda ömer seyfettin kitaplarını okuduktan sonra etkilenmiş ve ömer seyfettin okumayı artık bırakmıştım. Yabancı askerin öldürdüğü kadının ölü bedenine te..vüz etmesini okumak, ölü bedeninden tereyağ kokularının geldiğine okuyarak şahit olmak.. Bütün kitaplarını öğretmenimin ısrarla tavsiyesi üzerine okumuştum. Ama şimdi diyorum ki hatasını ilk farkettiğimde okumayı bırakmış olsaydım. Benim de psikolojimi uzun müddet etkilemişti.
Çok güzel olmuş elinize sağlık. Ömer Seyfettin kitaplarını çocukken okuduğumda gerçekten bir şeylerin "yanlış" olduğu hissine kapılmıştım. Maalesef öğretmenler çocukların üstüne çok ağır yükler yükleyebiliyorlar. Ayrıca buradan bize Reşat Nuri Güntekin kitapları okutarak bizi travmatize eden 5. sınıf öğretmenimi de selamlıyorum.
O kadar doğru ki. Başını Vermeyen Şehit'i hala unutamıyorum. Kapak resmi bile aklımda kafası kesik bir askerin elinde kendi kafası vardı gözleri ağzı burnu.. Korkunçtu
ömer seyfettin'in hikayelerini çocukken okudum, en büyük travmalarımdan biridir satır satır hatırlıyorum kaşağıyı. Çok ağlamıştım okumaya da devam etmiştim dskfjhsfd
Bence Ömer Seyfettin çok başarılı bir hikayeci. Sadece yaş aralığı yanlış seçilmiş. Sait Faik Sabahattin Ali gibi yazarları okuyabilecek yaşta okumalı insanlar Ömer Seyfettini de.yani bence 15 yaş sonrasi, lise çağları. Sonra olgunluk çağında bir kez daha okunmalı.
Ömer Seyfettin çocuklar için yazmamış hiçbir zaman yazdıklarını. Okul çağlarımda hocalarım da böyle söylerdi sanki. Sadece kısa hikaye tarzı olduğu için, kısa hikayeleri çocuklar anlamakta zorluk çekmediği için çocuklara uygun görülmüş. Böyle söylüyorlardı sanki. Şimdi bu videoyla ufkum daha da genişledi. Yalnız şunu yine de belirtmek isterim. Ömer Seyfettin'in çocukken ve şimdi bende yeri özel oldu hep. Bomba, Beyaz Lale, İlk Cinayet, Diyet vb. hikayeleri dışında çocukken zevkle okurdum. O saydıklarımız gibi hikayeleri de, ya uzun ve anlaşılmaz geldi ya da okudum etkilendiğim için öyle hikayeleri daha fazla okumadım. Bende kötü anılar bırakmış değiller. Ömer Seyfettin'in hikayeleri çocuklara okutulabilir ama seçilmesi gerek. Örnekler: Üç Nasihat Ant Yüz Akı Pembe İncili Kaftan Kütük Kızıl Elma Neresi Bu ve benzerleri hikayelerde hiçbir sıkıntı yok. Ders veren veya tarihi anlatan, milli değerleri aşılayan hikayeler. Gayet okunur çocuklar tarafından. Böyle hikayelerini ben çocukken zevkle okudum. Bilmiyorum kaçırdığım bir nokta var mı? Şurası da komik tabi ki. Ömer Seyfettin mezarından kalksa gelse diyecek ki: "Kırk yıl düşünsem yazdıklarımın çocuklara okutulacağı aklıma gelmezdi." 😄
Sade dili, direk konuyu anlatması, sanki gerçekmiş gibi hissettirdiği kurgusu ve yaptığı finalle yüreklerimizi yakmasından dolayı en sevdiğim yazardı. Oğlum 5 yaşındayken "Kaşağı"yı okumuştum. kitap sonunda oğlum ağladı. Ben sevdi zannedip ertesi gün başka bir hikayesini okumak istedim. Oğlum istememişti. Şimdi anlıyorum kardeşi Hasan suçlu sanılarak ölmüştü oysa ki masumdu. Bu hikâye küçücük bir çocuğa anlatılmamalıydı. Nasıl bu hikaye hayat boyu benim zihnimde kaldıysa oğlumda bu trajediyi her zaman hatırlayacak. Yine de okuyana ömür boyu akılda kalmasını sağlayan öykülerinden dolayı Ömer Seyfettin'i çok seviyorum.
Hikaye yazmak roman yazmaktan daha zor. Özellikle çocuklar için hikayeler yazmak. Kardeşime uçan mavi timsahın kamyon süren zürafa ile hamburger yemesi üzerine bir hikaye okurum daha iyi. Ve bu arada Ömer Seyfettin mükemmel bir yetişkin kitap yazarıdır.
Cok doğru bir tespit ilkokuldayken bize kitaplarını aldırıp okutmuslardı Kaşağı yı okurken ve okudukdan sonra üzülüp ağladığı mı hala hatırlıyorum birde odev oldugu icin mecbur okuyorsun. Simdi bile Ömer Seyfettin ve kitapları dendiğinde icime bir sıkıntı basar. Artık nasıl etkilenip üzülmüşsem .
Bekli en klâsik eseri olan Kaşağı'yı okuduktan sonra kardeşime sudan bir sebepten iftira atmıştım ve yıllarca o iftiranın vicdan azabını çekmiştim. Şimdi düşünüyorum da neden o iftirayı attım? Bilinçli olmadan deney yapıyordum bakalım kardeşime bir şey olacak mı ve aynı anda da çok büyük bir korkuyla yaşamam gerekti. Bu küçük oyunum o zamanki küçücük bedenimde büyük hesaplaşmlara yol açtı ve buna hiç gerek yoktu.
3. sınıfta ödev olarak okuduğumuz üç kitaptan yola çıkarak bir hikaye yazmamız istenmişti. Yıllar sonra o yazdığım hikayeyi bulup okuduğumda çok şaşırdım. İlk cinayetle ilgili bir şeyler yazmışım. 3. sınıftayken neden böyle bir şey yazdığıma anlam verememiştim. Siz bahsedince hatırladım Ömer Seyfettin'in o hikayesini.
Harika bi çalışma olmuş, emeğinize sağlık. Ben de bugün okuduğumda ömer seyfettin'in iyi bir hikayeci olduğunu düşünüyorum ancak bu malesef 9 yaşındayken okuduğum ay'ın takdiri hikayesindeki tecavüz imasını hafızamdan çıkarmaya yetmiyor, küçük bi kız olarak dehşete düşürmüştü beni..
Cok iyi👍🏻 kasagi okurken hissettiklerimi animsiyorum. Kendimi cok sansli bulmus ve korkmustum, bu kadar anlayissiz bir ailede olmayip dayak yemedigim ya da dinlendigim icin. Aslinda o siddetin aynisini yasamis gibi travmatik oluyorsun cocuk zihninle okuyunca
Tebrik ediyorum, çok güzel bir çalışma olmuş. İçi boş, sapma sapan videolar çeken youtuber bozuntularının sayısının her geçen gün arttığı bu dönemde böyle güzel bir projeye imza atan tüm ekibi kutluyorum.
Bu yazarı sevmediğim ve kitaplarını kısa sürede bıraktığım için bana artık vermediler. Çocuklara dair cinsel tavırlara bana karmaşık gelirdi. Çocuk aklımla bunları nasıl düşünmüşler diye şaşırırdım. Bu nedenle kitaptan anlam çıkaramazdım. Başka yazarların kitapları çekici gelirdi, örneğin Muzaffer İzgü.
Bombayı okumuştum ilkokuldayken ve çok şaşırdım ablama abla bunu bana neden okuttun demiştim ve hiç anlamadım ne faydası vardı bana. Bomba -Ömer Seyfettin çok korkunç bir kitaptı çocuk kitabı dışında herşeydi .
Ben de hatırlıyorum hikayesinin birinde bohçaya koyulmuş ve kapıya bırakılmış bir kesilmiş baş vardı çok etkilenmiştim ama ismini hatırlamıyorum hikayenin.
Ömer Seyfettin kitaplarını küçükken hiç sevmezdim, çok korkutucu ve sıkıcı gelirdi. Daha da hiç okumadım, okuduklarımı da unuttum zaten. Daha da okumam.
Eğitim sistemi de dahil olmak üzere özellikle medya vasıtasıyla bize kodlananlar.Travmalar,kodlanan kurban rollerimiz.Subliminal mesajlarla dolu hersey .Peki biz bunun ne kadar farkındayız?Algıları kapalı bir toplumuz ne yazık ki!Farkındalık adına güzel bir çalışma olmuş.Emeginize sağlık.Yeni projelerinizi merakla bekliyoruz...
Çocukların şiddet ve ölüm içerikli kitaplardan olumsuz etkilenmedigi, asil mesajı vermeyi kolaylastirdigina dair bir makale vardı. eski çocuk hikayelerinden orijinal hallerinde zaten aşırı derecede şiddet var. Ömer Seyfettin kitapları gayet çocuk kitabı olarak okunup okutulabilir , asil çocuklara zarar vercek olan şey bu video gibi post modern zirvaliklardir.
çok güzel bir video olmuş emeğinize sağlık. geçenlerde bir yayına katıldım ve kitap önerisi istendiğinde halide edip, reşat nuri filan önerdim. insanların tepkileri hep "iyi de biz bunları çocukken okumuştuk" oldu. karşılıklı çok şaşırdık. ben bunların çocukken okunmuş olmasına, onlar böyle "100 temel eser" tadında "klişe" tavsiyeler vermeme.
e iyi de vurun kahpeye adlı eseri ben 28 yaşımda linç sahnesinde midem bulanmadan okuyamazken bir çocuğa bunları okutmak, ödev vermek o çocuğa kötülük yapmak değil de nedir? ve zaten hiçbir şey anlaşılmıyor pratikte o ödevlerin bir işe yaradığı yok yani, edebiyat derslerinde lise boyunca uyudum ve üniversite sonrası ne kadar zengin bir edebiyatımız olduğunu keşfedip kendim okumaya başladım. ömer seyfettinin kaşağısı, beyaz lalesi falan çocukken beni mahvetmişti, ama şimdi çocukken önümüze konmayan bütün eserlerini okumak için sabırsızlanıyorum eminim çok güzel şeyler de yazmıştır.
keşke biraz daha uzun olsaydı video, kim bilir daha ne tarihsel travmalarımız vardır bilmemiz gereken.
İyi geceler queen ♥
Aaaa en sevdiğim de burdaymış 😍
Ömer Seyfettin'in sonradan aklı biraz başına gelince yazdığı Efruz Bey serisi örneğin, abuk sabuk milliyetçi hezeyanları eleştirir ve komiktir. Serinin Bilgi Bucağında bölümü Türk Ocakları çevresini ve o çevredeki tiplemeleri taşlama üzerine kuruludur. Ama oradaki ince taşlamaları bir çocuk nasıl anlasın.
Harika bir konuya değinilmiş. Ben de Ömer Seyfettin'in onlarca hikayesini 1. ve 2. sınıftayken okudum. Tabi ki o zaman bu hikayelerin bana göre olmadığını anlayamamıştım hatta Ömer Seyfettin okumayı çok seviyordum çünkü yazdıkları beni -belki de gerektiğinden fazla- etkiliyordu. Özellikle İlk Cinayet'i okuduğumu unutamıyorum, hikayede çocuk kuşu öldürdüğü zaman o kadar etkilenmiştim ki bu olaya günlerce nasıl olur elleriyle nasıl öldürebilir diye düşünüp üzülmüştüm. Bir hikayesinde de uzun süre sonra bulunmuş cesetleri tasvir ediyordu, hangi hikaye hatırlayamıyorum çünkü bir daha onu okumadım. 7 yaşındaki ben için ceset betimlemeleri fazlasıyla ağırdı ve kaldıramamıştım yine günlerce bunu düşünüp korkmuştum. (Bu arada hala cesetlerden çok korkarım çok kötü bir filmdeki çok uyduruk asla korkunç olmayan bir cesede bile bakamam) Tüm bunlardan sonra büyüğünde Ömer Seyfettin'in bazı hikayelerini bir daha okudum ve o zaman fark ettim ki asla çocuklara göre değildi. Niye bunları çocuklara okutuyorlar diyip anlayamıyorum. İlk kez burada bu konunun konuşulduğunu gördüm. Belki başka yerlerde de konusulmustur ama ben denk gelmemişimdir. Yani özetle çocuklara Ömer Seyfettin okutmayın. Kötü bir yazar mı bence asla değil ama her şey zamanında güzel. Büyüyünce ilgilerini çekerse okurlar.
Evet sizin düşüncelerinizi ve ne hissettiklerinizi çok iyi anlıyorum. Çünkü ben de ilkokul yılarımda ömer seyfettin kitaplarını okuduktan sonra etkilenmiş ve ömer seyfettin okumayı artık bırakmıştım. Yabancı askerin öldürdüğü kadının ölü bedenine te..vüz etmesini okumak, ölü bedeninden tereyağ kokularının geldiğine okuyarak şahit olmak.. Bütün kitaplarını öğretmenimin ısrarla tavsiyesi üzerine okumuştum. Ama şimdi diyorum ki hatasını ilk farkettiğimde okumayı bırakmış olsaydım. Benim de psikolojimi uzun müddet etkilemişti.
Çok güzel olmuş elinize sağlık. Ömer Seyfettin kitaplarını çocukken okuduğumda gerçekten bir şeylerin "yanlış" olduğu hissine kapılmıştım. Maalesef öğretmenler çocukların üstüne çok ağır yükler yükleyebiliyorlar. Ayrıca buradan bize Reşat Nuri Güntekin kitapları okutarak bizi travmatize eden 5. sınıf öğretmenimi de selamlıyorum.
O kadar doğru ki. Başını Vermeyen Şehit'i hala unutamıyorum. Kapak resmi bile aklımda kafası kesik bir askerin elinde kendi kafası vardı gözleri ağzı burnu.. Korkunçtu
ömer seyfettin'in hikayelerini çocukken okudum, en büyük travmalarımdan biridir satır satır hatırlıyorum kaşağıyı. Çok ağlamıştım okumaya da devam etmiştim dskfjhsfd
Bence Ömer Seyfettin çok başarılı bir hikayeci. Sadece yaş aralığı yanlış seçilmiş. Sait Faik Sabahattin Ali gibi yazarları okuyabilecek yaşta okumalı insanlar Ömer Seyfettini de.yani bence 15 yaş sonrasi, lise çağları. Sonra olgunluk çağında bir kez daha okunmalı.
Kaşağı beni çok etkilemişti ufakken, ve işin garip yani 2 ay önce okuduğum kitapları unutuyorum ama kaşağı yı 10 yıldır unutmadım
Ömer Seyfettin çocuklar için yazmamış hiçbir zaman yazdıklarını. Okul çağlarımda hocalarım da böyle söylerdi sanki. Sadece kısa hikaye tarzı olduğu için, kısa hikayeleri çocuklar anlamakta zorluk çekmediği için çocuklara uygun görülmüş. Böyle söylüyorlardı sanki. Şimdi bu videoyla ufkum daha da genişledi.
Yalnız şunu yine de belirtmek isterim. Ömer Seyfettin'in çocukken ve şimdi bende yeri özel oldu hep. Bomba, Beyaz Lale, İlk Cinayet, Diyet vb. hikayeleri dışında çocukken zevkle okurdum. O saydıklarımız gibi hikayeleri de, ya uzun ve anlaşılmaz geldi ya da okudum etkilendiğim için öyle hikayeleri daha fazla okumadım. Bende kötü anılar bırakmış değiller. Ömer Seyfettin'in hikayeleri çocuklara okutulabilir ama seçilmesi gerek. Örnekler:
Üç Nasihat
Ant
Yüz Akı
Pembe İncili Kaftan
Kütük
Kızıl Elma Neresi
Bu ve benzerleri hikayelerde hiçbir sıkıntı yok. Ders veren veya tarihi anlatan, milli değerleri aşılayan hikayeler. Gayet okunur çocuklar tarafından. Böyle hikayelerini ben çocukken zevkle okudum. Bilmiyorum kaçırdığım bir nokta var mı?
Şurası da komik tabi ki. Ömer Seyfettin mezarından kalksa gelse diyecek ki: "Kırk yıl düşünsem yazdıklarımın çocuklara okutulacağı aklıma gelmezdi." 😄
Sade dili, direk konuyu anlatması, sanki gerçekmiş gibi hissettirdiği kurgusu ve yaptığı finalle yüreklerimizi yakmasından dolayı en sevdiğim yazardı. Oğlum 5 yaşındayken "Kaşağı"yı okumuştum. kitap sonunda oğlum ağladı. Ben sevdi zannedip ertesi gün başka bir hikayesini okumak istedim. Oğlum istememişti. Şimdi anlıyorum kardeşi Hasan suçlu sanılarak ölmüştü oysa ki masumdu. Bu hikâye küçücük bir çocuğa anlatılmamalıydı. Nasıl bu hikaye hayat boyu benim zihnimde kaldıysa oğlumda bu trajediyi her zaman hatırlayacak. Yine de okuyana ömür boyu akılda kalmasını sağlayan öykülerinden dolayı Ömer Seyfettin'i çok seviyorum.
Hikaye yazmak roman yazmaktan daha zor. Özellikle çocuklar için hikayeler yazmak.
Kardeşime uçan mavi timsahın kamyon süren zürafa ile hamburger yemesi üzerine bir hikaye okurum daha iyi.
Ve bu arada Ömer Seyfettin mükemmel bir yetişkin kitap yazarıdır.
Eline ağzına sağlık harika bir video olmuş
Cok doğru bir tespit ilkokuldayken bize kitaplarını aldırıp okutmuslardı Kaşağı yı okurken ve okudukdan sonra üzülüp ağladığı mı hala hatırlıyorum birde odev oldugu icin mecbur okuyorsun. Simdi bile Ömer Seyfettin ve kitapları dendiğinde icime bir sıkıntı basar. Artık nasıl etkilenip üzülmüşsem .
Bekli en klâsik eseri olan Kaşağı'yı okuduktan sonra kardeşime sudan bir sebepten iftira atmıştım ve yıllarca o iftiranın vicdan azabını çekmiştim. Şimdi düşünüyorum da neden o iftirayı attım? Bilinçli olmadan deney yapıyordum bakalım kardeşime bir şey olacak mı ve aynı anda da çok büyük bir korkuyla yaşamam gerekti. Bu küçük oyunum o zamanki küçücük bedenimde büyük hesaplaşmlara yol açtı ve buna hiç gerek yoktu.
Diyet'i, Falaka'yı ilk okuduğumda yaşadığım hisleri hala hatırlıyorum. Çok güzel seçilmiş bir konu.
Süperdi! Devamını merakla bekliyorum
Kitap okumayı sev(e)meyen biri olarak içeriğinizi çok beğendim.
aşırı iyi konu, çok beğendim❤️
Cok guzel icerikleriniz var, bir çırpıda bitmesin diye kendimi zor tutuyorum 😊
acayip iyi bir içerik emeğinize sağlık, abone oldum çalışmalarınızın devamını merakla takip ediyorum
Yolunuz açık olsun 😊
Yolunuz açık olsun, harika bir çalışma ♻️
Güzel bir kanal kurmuşsunuz. İçerikler ilgi çekici, umarım milyon aboneyi görürsünüz.
Çok güzel içerik, devamını bekliyoruz🌷
3. sınıfta ödev olarak okuduğumuz üç kitaptan yola çıkarak bir hikaye yazmamız istenmişti. Yıllar sonra o yazdığım hikayeyi bulup okuduğumda çok şaşırdım. İlk cinayetle ilgili bir şeyler yazmışım. 3. sınıftayken neden böyle bir şey yazdığıma anlam verememiştim. Siz bahsedince hatırladım Ömer Seyfettin'in o hikayesini.
Kadıköy okuma grubunda bulunmuş arkadaşları selamlıyorum
Harika bi çalışma olmuş, emeğinize sağlık. Ben de bugün okuduğumda ömer seyfettin'in iyi bir hikayeci olduğunu düşünüyorum ancak bu malesef 9 yaşındayken okuduğum ay'ın takdiri hikayesindeki tecavüz imasını hafızamdan çıkarmaya yetmiyor, küçük bi kız olarak dehşete düşürmüştü beni..
Cok iyi👍🏻 kasagi okurken hissettiklerimi animsiyorum. Kendimi cok sansli bulmus ve korkmustum, bu kadar anlayissiz bir ailede olmayip dayak yemedigim ya da dinlendigim icin. Aslinda o siddetin aynisini yasamis gibi travmatik oluyorsun cocuk zihninle okuyunca
20 yaşındayım ve yıllar önce okuduğum 'Beyaz Lale' bende travma olarak kalmıştır.
Omer Seyfettin bir yana bir Kemalettin Tugcu vardi ki uzerine cok konusulur. Devami boyle gelebilir videolarin.
Of ağlaya ağlaya okurdum ya ben onu . Aklımda çok etkileyici kalmış nedensizce
Yolunuz açık olsun.🤍
Tebrik ediyorum, çok güzel bir çalışma olmuş. İçi boş, sapma sapan videolar çeken youtuber bozuntularının sayısının her geçen gün arttığı bu dönemde böyle güzel bir projeye imza atan tüm ekibi kutluyorum.
Çok beğendim, videolarin devamını bekliyorum heyecanla
Tebrikler. Çok başarılı.
Kurgu super! Basarilar dilerim🎉🧿
Hep anlam vermeye çalışmıştım teşekkürler 👍
çok güzel olmuşşş💞💞
Çok başarılı olmuş ^^
Çok güzel bir video olmuş teşekkür ederim
Herhalde reklamlara kapalı çünkü hiç reklam çıkmıyor
Çok güzel içerik. Kanal hayırlı olsun🙏🏻👏🏻
Yeni bir kanal kazanmışız 🎊
Bayıldım içeriklerinize👏👏👏
Güzel bir konuya değinilmiş.Yolunuz açık olsun.
Emeğinze sağlık
İlgi çekici 2 video... Abone olundu ::))
kolay anlaşılır ve ilgi çekici içerik, yolunuz açık olsun 🤙🏻🤙🏻🤙🏻
Bu yazarı sevmediğim ve kitaplarını kısa sürede bıraktığım için bana artık vermediler. Çocuklara dair cinsel tavırlara bana karmaşık gelirdi. Çocuk aklımla bunları nasıl düşünmüşler diye şaşırırdım. Bu nedenle kitaptan anlam çıkaramazdım. Başka yazarların kitapları çekici gelirdi, örneğin Muzaffer İzgü.
Başta Hangi şarkıyı kullandınız 🥺
Bombayı okumuştum ilkokuldayken ve çok şaşırdım ablama abla bunu bana neden okuttun demiştim ve hiç anlamadım ne faydası vardı bana. Bomba -Ömer Seyfettin çok korkunç bir kitaptı çocuk kitabı dışında herşeydi .
Çok iyi ve yararlı videolar çekiyorsunuz başarılar
Elinize sağlık cidden başarılı bir video olmuş ❤️
Güzel bi kanal buldum yaşasın 😀
Ben de hatırlıyorum hikayesinin birinde bohçaya koyulmuş ve kapıya bırakılmış bir kesilmiş baş vardı çok etkilenmiştim ama ismini hatırlamıyorum hikayenin.
çok beğendik, başarılar
Kaşağı benim psikolojimi bozmuştu resmen . Okuyup okuyup ağlardım
Kaşağı hikayesi beni çok etkilemişti :(
Allah rahmet etsin.
Özellikle "Bomba" adlı hikayesi tamamen yetişkinlere özgü olmasi gerekirdi. Tamamen rezillik bu hikaye
Babam biliyormuşta liseye gidince oktmuştu halbuki okul kütüphanesnde hep ömer seyfettin vardı
Cemree! Harika olmuş, ellerine sağlık. 🤩
Bircecimm çok mutlu oldum teşekkürler 😍
katıl butonu nerde?
Ömer Seyfettin kitaplarını küçükken hiç sevmezdim, çok korkutucu ve sıkıcı gelirdi. Daha da hiç okumadım, okuduklarımı da unuttum zaten. Daha da okumam.
Eğitim sistemi de dahil olmak üzere özellikle medya vasıtasıyla bize kodlananlar.Travmalar,kodlanan kurban rollerimiz.Subliminal mesajlarla dolu hersey .Peki biz bunun ne kadar farkındayız?Algıları kapalı bir toplumuz ne yazık ki!Farkındalık adına güzel bir çalışma olmuş.Emeginize sağlık.Yeni projelerinizi merakla bekliyoruz...
cok guzel olmus :)
Bizim okulda kütüphane sinde hep Ömer Seyfettin vardi
Sonunda reklamlar güzel bir kanal gösterdi
Abone oldum hadi bakalım hayırlı olsun 😍😘
Yeni video istiyoruz ❤️❤️
harika içerik♥️
Benim taravmamdır bu Ömer Seyfettin kitapları
👏👏👏👏
Hatırlıyorum gayet... bir kitapta çok şaşkındım cinsel içerikliydi beyaz lale. İlkokul 5 ya da ortaokul 1 olabilir...
Kasagi cocuklara uygundur ama önemli bir bölümü liseye dönüktür ilk cinayette de bisey yok 3
4.sinif olabilir perili köşkte hiç birsey yok
elinize sağlık
diamond tema'nın eşine benziyor .o.
Best ör nothing 🤘🏻
Çocukların şiddet ve ölüm içerikli kitaplardan olumsuz etkilenmedigi, asil mesajı vermeyi kolaylastirdigina dair bir makale vardı. eski çocuk hikayelerinden orijinal hallerinde zaten aşırı derecede şiddet var. Ömer Seyfettin kitapları gayet çocuk kitabı olarak okunup okutulabilir , asil çocuklara zarar vercek olan şey bu video gibi post modern zirvaliklardir.
Acayip bir rezil oluş intibah Ömer seyfettin'e değil Namık Kemal'e aittir
AFFERİN SANA COK AKILLISIN
Zırvalamışsınız
o zaman Atatürk de yasaklansın