Babalık yapacak fiyat mı kaldı ülkede. O saydıklarını şimdi yese en az bin lira hesap gelir. Kaldı ki babalık değil eşkıyalık yaptığı, çok babaysa kendi cebinden verseydi
Yokluk açlık herzamandavarda 1970lerin yaşamı arabalar çevre etraf binalar kısacası herşey farklı be o dönemi görmüş yaşamış ve o döneme şahitlik etmiş olmayı isterdim doğrusu
önemli Bu filmin bitirilmeyen hikayesini mutlaka okuyun 1972 yılına gelindiğinde Güney kendi yazdığı senaryodan Zavallılar filmini çekmeye başlar, başrolünüde -iki kader arkadaşı ile birlikte- kendisi oynamaktadır. Fakat film tamamlanamaz, Güney’in tutuklanması nedeni ile film yarım kalır. Yarım kalan filmin tamamlanması fikri ile 1974’de yeniden ele alınması ile ortaya garip bir durum çıkar, filmde Güney’in oynadığı rol nasıl çözümlenecektir, öykü onun üzerine kuruludur. Bu durumda öykünün yeniden yazılması gerekmektedir. Öykünün yeniden yazılması görevi, filmin tamamlanmasını da üstlenen Atıf Yılmaz’a verilir. Yılmaz filmdeki üç arkadaşın, neden ceza evine girdiklerini anlatan üç geri dönüşle, olayı çözümler ve filmde bu şekilde tamamlanır. Geri dönüşlerde üç arkadaştan ikisini yine, Güney’in anlattığı bölümlerdeki gibi Yıldırım Önal ve Güven Şengil oynar. Yılmaz Güney‘in oynama olasılığı olmadığı için gençliğinin ileri yaşlarını akrabalarından Göktürk Demirezen, -hem de Güney’in oynadığı bölümlerle çelişmeyecek bir bütünlük içinde- oynarken, daha erken yaşlarını Mehmet Şahiner oynar. Yılmaz, 1959’da senaryo çalışmalarına kattığı, çekim sırasında kendisine asistanlık yaptırdığı ve sinemaya -fiilen başladığı- ilk günlerde başrol oynattığı çırağı Güney’in yarım kalan bir filmini, hem senaryosunu zorunlu nedenlerle yeniden yazarak, hemde iki eski oyuncunun yanında hiç sinema deneyimi olmayan akrabası bir genci oynatarak tamamlayıp, usta - çırak ilişkisini iki usta ilişkisine çevirerek, sinema tarihinde pek rastlanılmayacak bir beraberliği gerçekleştirmiştir. Ayrıca görsel bir sanat olan sinemada, Güney ile birlikte çalışan Gani Turanlı’dan iki yıl sonra Kenan Ormanlar’ın Yılmaz ile birlikte çalışmasında görsel hiç bir kopukluk olmadan bütünlüğe ulaşılması da, dikkat çekicidir. Yıldırım Önal ve Güven Şengil de, Güney’in çektiği bölümlerden yıllar sonra aynı kişilikleri, Yılmaz yönetiminde -daha genç halleri ile- tekrar oynarken filmin/filmlerin bütünlüğünü aksatmamaktadırlar. Güney’in 1972’de yarım kalan ve Yılmaz tarafından 1974’de tamamlanan, bu arada senaryosu yeniden yazılmak durumunda kalınan Zavallılar filmi ne anlatmak durumunda iken ne anlatır duruma gelmiştir. Seyirci karşısına çıkan Zavallılar’da cezaevinde yatan ve tahliye edilmek üzere olan üç gariban arkadaş bir yolunu bulup cezaevinde kalmayı, hiç değilse kışı içerde geçirmeyi düşünürler, ama düşünceleri gerçekleşmez. Gidecekleri hiç bir yer yoktur, soğuktur ve açtırlar. Bir parkta oturup geçmişlerini düşünürler, nasıl suça itilip cezaevine düşmüşlerdir. Arap (Güven Şengil) ve Hacı (Yıldırım Önal) işledikleri suça nasıl sürüklenmişlerdir. Abuzer (Yılmaz Güney) ise küçük yaşlardan beri bir kaç kez cezaevine girip çıkmıştır. Geri dönüşlerle verilen olayları hatılarlar ve her şeyi göze alıp, zemin kattaki bir aşevine girip karınlarını doyururlar. Arap ve Hacı, tuvalette gidip, kaçma kararı alırlar ve Abuzer’i yalnız bırakıp kaçarlar. Karakola götürülen Abuzer bir süre sonra serbest bırakılır, tam o sırada karakolda yabancı uyruklu bir kadın vardır, oturma süresi dolmuş ve sınır dışı edilecektir. Bir Türkle evlenerek ülkede kalabileceği belirtilir. Karakoldan çıkan Abuzer, yabancı uyruklu kadının arabasından çağrılması üzerine kaçmaya başlar ve kaçışı sırasında, görüntü donar (SON). Güney’in göründüğü sahneleri doğal olarak Güney çekmiştir, filme çok uyan bir yerleşim gösteren sahneleri ise ustası Atıf Yılmaz’ın elinden çıkmadır ama geri dönüşler (Yılmaz’ın yazdıkları) olmasa idi, film nasıl olacaktı? Geri dönüş sahneleri olmayınca, film başladığı şekilde açılacak, yine içerde kalmak istemelerine rağmen Abuzer, Hacı ve Arap’ın -soğukta gidecekleri yerleri olmadan ve aç bir şekilde- cezaevi kapısına konulması ile gelişecekti. Yine parka gidip oturacaklar ve -geçmişlerini pek de hatırlamadan- aşevine gidecekler ve yine Abuzer, Arap ve Hacı tarafından terk edilecekti. Karakola götürülen Abuzer, burada ülkede bulunan ve oturma izni bittiği için yurt dışına çıkarılacak olan bir yabancı uyruklu kadınla karşılaşacak ve kadının aşevinin parasını ödemesi ile kurtulacak, salınınca dışarda yalnız başına giderken, -bedelini ödeyen- yabancı uyruklu kadın tarafından arabasına çağrılacak (Güney’in çektikleri burada bitiyor veya buraya kadar kullanılmış) ve Abuzer’in bundan sonra şansı dönecektir. Yabancı uyruklu kadınla evlenmesi karşılığında artık zengindir. Abuzer evlendikten ve o güne kadar hayalini bile kuramadığı şeylere kavuştuktan sonra, eski günlerdeki arkadaşlarını aramaya çıkar. Arkadaşlarını bulur da. Fakat onları bulması, yaşamını yitirmesine neden olur, arkadaşları tarafından öldürülür
@@10fmelo 3 gun ac kalsam param olmasa bir porsiyon yiyib doyardim yoksa paklava kaz kavab kuru parasi olan bu kadar yimez ve ac insan kuru ekmeklede karnin doydurar
Bugün bile hastanelerde acil servislerin yoğun bakım ünitelerinin önünde bekleyenlere dikkatli baktınmı anlarsın görürsün bu filmdekileri...geceyi hasta beklermiş gibi geçirir, kimse de anlamaz, sadece uyurlar... Bugünkü ortamda yenek içme yönünden insanların ve kamu kuruluşlarının daha duyarlı olduğunu söyleleyebilirim... Sevindirici yanı bu...
Komiser harbi baba adammış helal olsun oyle babalık yapan insan kalmadı
Babalık yapacak fiyat mı kaldı ülkede. O saydıklarını şimdi yese en az bin lira hesap gelir. Kaldı ki babalık değil eşkıyalık yaptığı, çok babaysa kendi cebinden verseydi
Sanki gerçekmiş gibi izliyorsunuz
😂
devlet adamı cimridir cebinden para çıkmaz..başkasına ödetir vurgusu yapılmış..siz nasıl anladınız😂
Aç olan adamdan değil gözü aç olan adamdan kork
Komiser baba adammış☺️✍️
Doğru söyle aç birini görsen para verip yada karnını doyurur muydun?
İştahla yemeleri beni benden aldı komiser baba adammış
Doyası yemek yememeli insan çünkü doyduğunda açın halini çok çabuk unutuyoruz.
Yokluk açlık herzamandavarda 1970lerin yaşamı arabalar çevre etraf binalar kısacası herşey farklı be o dönemi görmüş yaşamış ve o döneme şahitlik etmiş olmayı isterdim doğrusu
paranız var mı diye sorduğunda. ayıp ettin yauw para pehhh. ve kaşık ver abi kaşık sahneleri efnasane :D
Gelene borcu ödetti ne güzel adammış
BABA ADAMSIN YILMAZ ABİ, B.A.B.A. A D.A.M.
ALLAHIN SEVGİLİ KULU, MEKANIN ZATEN CENNET,
NURLAR İÇİNDE, MELEKLERİN DİZLERİNDE UYU, ŞEREFLİ VİCDANLI, GURURLU ÎNSAN❤❤❤❤❤👍👍👍👏👏👏🤲🤲🤲🤲🙏🙏🙏🙏🤘🤘🤘🤘✌✌✌
Yılmaz Güney sen bir efsaneydin efsane
Doğru söyle aç birini görsen para verip yada karnını doyurur muydun?
Komser baba helal sana
bi tane daha ver abi bi tane daha
Orda koptum😂😂😂
Bırak ulan kuruyu yaşı 😅
12:30 sahne diyorum sana
Lanet olsun fakirliğin parasızlığın
KOMİSER İYİ KALPLİLİĞİNİ,BABACANLIĞINI GÖSTERDİ...
Baklavayı iki porsiyon götürmüş çift dikiş geçmiş 😂
😂
Baklava sahnesi vardı
Var onuda yüklemiş bu kanal
Bende çektim İstanbul’da ey gidi 2000 yıllarım ey
Etsiz čiĝ kòfte olurmu lan derdim Istanbul'a gitmeden, 1 liram eksik diye 1 avuc bozuk parayì geri verdi komsu Adìyamanlı kòfteci geri cevirdi ac gònderdi sonra...hey gidi günler simdi uzaktayım etsiz yemek gòremiyoz.. Yılmaz Gùney'e saygılarımla
Arap yemeği yiyince bir anda sakalları fışkırdı
😂😂😂 aynen 👍🏻
Rabbim kimseyi açlık ile sınamasın
önemli Bu filmin bitirilmeyen hikayesini mutlaka okuyun
1972 yılına gelindiğinde Güney kendi yazdığı senaryodan Zavallılar filmini çekmeye başlar, başrolünüde -iki kader arkadaşı ile birlikte- kendisi oynamaktadır. Fakat film tamamlanamaz, Güney’in tutuklanması nedeni ile film yarım kalır. Yarım kalan filmin tamamlanması fikri ile 1974’de yeniden ele alınması ile ortaya garip bir durum çıkar, filmde Güney’in oynadığı rol nasıl çözümlenecektir, öykü onun üzerine kuruludur. Bu durumda öykünün yeniden yazılması gerekmektedir. Öykünün yeniden yazılması görevi, filmin tamamlanmasını da üstlenen Atıf Yılmaz’a verilir. Yılmaz filmdeki üç arkadaşın, neden ceza evine girdiklerini anlatan üç geri dönüşle, olayı çözümler ve filmde bu şekilde tamamlanır. Geri dönüşlerde üç arkadaştan ikisini yine, Güney’in anlattığı bölümlerdeki gibi Yıldırım Önal ve Güven Şengil oynar. Yılmaz Güney‘in oynama olasılığı olmadığı için gençliğinin ileri yaşlarını akrabalarından Göktürk Demirezen, -hem de Güney’in oynadığı bölümlerle çelişmeyecek bir bütünlük içinde- oynarken, daha erken yaşlarını Mehmet Şahiner oynar.
Yılmaz, 1959’da senaryo çalışmalarına kattığı, çekim sırasında kendisine asistanlık yaptırdığı ve sinemaya -fiilen başladığı- ilk günlerde başrol oynattığı çırağı Güney’in yarım kalan bir filmini, hem senaryosunu zorunlu nedenlerle yeniden yazarak, hemde iki eski oyuncunun yanında hiç sinema deneyimi olmayan akrabası bir genci oynatarak tamamlayıp, usta - çırak ilişkisini iki usta ilişkisine çevirerek, sinema tarihinde pek rastlanılmayacak bir beraberliği gerçekleştirmiştir. Ayrıca görsel bir sanat olan sinemada, Güney ile birlikte çalışan Gani Turanlı’dan iki yıl sonra Kenan Ormanlar’ın Yılmaz ile birlikte çalışmasında görsel hiç bir kopukluk olmadan bütünlüğe ulaşılması da, dikkat çekicidir. Yıldırım Önal ve Güven Şengil de, Güney’in çektiği bölümlerden yıllar sonra aynı kişilikleri, Yılmaz yönetiminde -daha genç halleri ile- tekrar oynarken filmin/filmlerin bütünlüğünü aksatmamaktadırlar.
Güney’in 1972’de yarım kalan ve Yılmaz tarafından 1974’de tamamlanan, bu arada senaryosu yeniden yazılmak durumunda kalınan Zavallılar filmi ne anlatmak durumunda iken ne anlatır duruma gelmiştir. Seyirci karşısına çıkan Zavallılar’da cezaevinde yatan ve tahliye edilmek üzere olan üç gariban arkadaş bir yolunu bulup cezaevinde kalmayı, hiç değilse kışı içerde geçirmeyi düşünürler, ama düşünceleri gerçekleşmez. Gidecekleri hiç bir yer yoktur, soğuktur ve açtırlar. Bir parkta oturup geçmişlerini düşünürler, nasıl suça itilip cezaevine düşmüşlerdir. Arap (Güven Şengil) ve Hacı (Yıldırım Önal) işledikleri suça nasıl sürüklenmişlerdir. Abuzer (Yılmaz Güney) ise küçük yaşlardan beri bir kaç kez cezaevine girip çıkmıştır. Geri dönüşlerle verilen olayları hatılarlar ve her şeyi göze alıp, zemin kattaki bir aşevine girip karınlarını doyururlar. Arap ve Hacı, tuvalette gidip, kaçma kararı alırlar ve Abuzer’i yalnız bırakıp kaçarlar. Karakola götürülen Abuzer bir süre sonra serbest bırakılır, tam o sırada karakolda yabancı uyruklu bir kadın vardır, oturma süresi dolmuş ve sınır dışı edilecektir. Bir Türkle evlenerek ülkede kalabileceği belirtilir. Karakoldan çıkan Abuzer, yabancı uyruklu kadının arabasından çağrılması üzerine kaçmaya başlar ve kaçışı sırasında, görüntü donar (SON).
Güney’in göründüğü sahneleri doğal olarak Güney çekmiştir, filme çok uyan bir yerleşim gösteren sahneleri ise ustası Atıf Yılmaz’ın elinden çıkmadır ama geri dönüşler (Yılmaz’ın yazdıkları) olmasa idi, film nasıl olacaktı? Geri dönüş sahneleri olmayınca, film başladığı şekilde açılacak, yine içerde kalmak istemelerine rağmen Abuzer, Hacı ve Arap’ın -soğukta gidecekleri yerleri olmadan ve aç bir şekilde- cezaevi kapısına konulması ile gelişecekti. Yine parka gidip oturacaklar ve -geçmişlerini pek de hatırlamadan- aşevine gidecekler ve yine Abuzer, Arap ve Hacı tarafından terk edilecekti. Karakola götürülen Abuzer, burada ülkede bulunan ve oturma izni bittiği için yurt dışına çıkarılacak olan bir yabancı uyruklu kadınla karşılaşacak ve kadının aşevinin parasını ödemesi ile kurtulacak, salınınca dışarda yalnız başına giderken, -bedelini ödeyen- yabancı uyruklu kadın tarafından arabasına çağrılacak (Güney’in çektikleri burada bitiyor veya buraya kadar kullanılmış) ve Abuzer’in bundan sonra şansı dönecektir. Yabancı uyruklu kadınla evlenmesi karşılığında artık zengindir. Abuzer evlendikten ve o güne kadar hayalini bile kuramadığı şeylere kavuştuktan sonra, eski günlerdeki arkadaşlarını aramaya çıkar. Arkadaşlarını bulur da. Fakat onları bulması, yaşamını yitirmesine neden olur, arkadaşları tarafından öldürülür
Yilmaz Guney'nin tum filmlerin restore edip DVD ve blu ray olarak piyasaya acilen sunmalisiniz!!!!
O
Doğru söyle aç birini görsen para verip yada karnını doyurur muydun?
Eskiden tas kebabı bir başka olurdu şimdi pek lezzetli değil 😊😊
Üçü aslında bulaşıkları yıkayıp ödeşirler. Film işte.
Haklısin reza efendi
"BİZ DE BİLİRDİK SEVGİLİYE KARANFİL ALMASINI LAKİN AÇ İDİK YEDİK KARANFİL PARASINI"
Yilmaz güney ❤❤❤❤
1.09 adam eroin çekiyor dumanı yok 😅😅
Esrar da duman olur😅😅😅 o sigara gibi içiliyor ya
Nerede eski komiser babalar
Allah kimseyi açlıkla sınamasın🙂✋
ayıp ettin yav para😂
Allah heç kimi aclıqla imtahan eləməsin çok çox çətindir mən keçdim gördum
Bucoksevdim
yılmaz güney büyük adam
İçeriye evrak getiren adamla son sahnedeki arabadaki aynı kişi
Filme Yılmaz Güneyin çocukluğundan baslasaydiniz
3 tane kazma gibi adam inşaatta amelelik yapsa karınları doyar
Maalesef o zamanlar amelelik bile bulmaz zordu.
Nur içinde uyu yılmaz güney
2024 😁😁😁
Kaşık ver abi kaşık
975 kuruş ne anlamadım. O zamanlar 1 lira 100 kuruş değil miydi?
97 lira 50 kuruş
975 kuruş lan
Simdi 30 40 lira)
Ne yiyeceksiniz
neyin varsa
Çok sıkıcı ya😢😢v
Ac insan ve parasiz insan bu kadar yemekmi sifariş eder
3 gün aç kal sende bak bakalım nasıl yiyosun
@@10fmelo şu orucu diye bir şey var duydunmu bilmiyorum 40 gün aç kalan var şahsen bende 3 gün aç kaldım
@@10fmelo 3 gun ac kalsam param olmasa bir porsiyon yiyib doyardim yoksa paklava kaz kavab kuru parasi olan bu kadar yimez ve ac insan kuru ekmeklede karnin doydurar
Doğru söyle aç birini görsen para verip yada karnını doyurur muydun?
Bugün bile hastanelerde acil servislerin yoğun bakım ünitelerinin önünde bekleyenlere dikkatli baktınmı anlarsın görürsün bu filmdekileri...geceyi hasta beklermiş gibi geçirir, kimse de anlamaz, sadece uyurlar... Bugünkü ortamda yenek içme yönünden insanların ve kamu kuruluşlarının daha duyarlı olduğunu söyleleyebilirim... Sevindirici yanı bu...
Karakolda 1 dakikada komünizmi anlatmışlar
1 tl bile degil ya
9.75 tl yapar
Bi de cacık
Calik
Ekmek.fasul.sekerpare
Ekmek.sucuk.pilac.cacik.pide.revanin
Bir lira bile degil dokuzyuz yetmiş beş kuruş.
Abupıcı gibi birine hayatta acımam beyfendi baklava peşinde ölsün açlıktanaq
Filmin tamamını izlerseniz baklava detayını daha iyi anlarsınız ;)
@@necipfazlyabanigul585izledim merak etme ne alaka benim göremediğim şey ne sen söyle hapishane sahnesindeki baklava olayını söyleceksen hiç söyleme 😝
Türkiye nin durumu halen ayni lanet olsun