Abdullah Yolcu ALLAH Mekandan Münezzehtir Diyenlere Reddiye

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 26 сер 2024
  • Abdullah Yolcu ALLAH Mekandan Münezzehtir Diyenlere Reddiye

КОМЕНТАРІ • 283

  • @nechmetinali5165
    @nechmetinali5165 7 років тому +38

    Allâh yerleri mekyanları yaratmadan önce yersiz mekyansız olarak varidi onları yarattı yine onlara ihtiyacı olmadan yersiz mekyansız olarak vardır.(hz.Alinin sözü)

    • @ibnkudame
      @ibnkudame 7 років тому +2

      Kafasına göre söz yazıyor sonra Hz.Ali yazıyor. Bende aynısını yapayım mı. Bu mudur ilim? Bu mu delil getirme şekli. Allah seni ezelde kafir yazmışsa yapacak birşey yok.

    • @ibnkudame
      @ibnkudame 7 років тому +1

      Kalem kırıldı. Sonuç belli değil mi? Eğer o kafir ise yapacak birşey var mı? Kafir olarak ölecek kişi için ne yapsan da boş değil mi? Peki sen nerden bildin İbn Abdulvehhab sapıktır. Ey düşman bak adama senedi olmayan sözü nerden getiriyorsun diyeceğine başkasına havlıyorsun. Uydurma sözlerle insanları saptıran şeytanın ahpapları ölüm gelince hakikat ortaya çıkacak.

    • @ibnkudame
      @ibnkudame 7 років тому

      Hoşt köpek. Sen sened sorma senin inancın hak herkesin batıl. Asıl havaric sizin gibilerdir.

    • @ibnkudame
      @ibnkudame 7 років тому

      Kardeşciğin hiçbir halt açıklayamaz çünkü bi ilim üzere değil. Bak verdiği linkten bir örnek güya sünni alimler vahhabilere cevap vermiş:
      Sual: Amel imandan parça mıdır, yani bir farzı yapmayan veya bir haramı işleyen kâfir olur mu?
      CEVAP
      Hayır, kâfir olmaz. Amel imandan bir parça olsaydı, her günah işleyen kâfir olurdu. Hiç müslüman kalmazdı.
      Vehhabiler diyor ki: (Amel [ibadet], imanın parçasıdır, azalır çoğalır. Bir farzı yapmayan, mesela farz olduğuna inandığı halde, tembellikle namaz kılmayan kâfir olur. Bu öldürülür, malları vehhabilere taksim edilir.)
      -------
      Evet üstteki yazıyı oku ehli sünnet vahhabilere cevap vermiş. Ebu hanife hariç İmam Ahmed, İmam Şafi ve Malik amel imandandır diyorlar. Halbuki onlara vahhabi demeye götleri yok. Bak bu ayete göre o zaman onlar peygambere imansız diyor:
      Şura 52: Sen kitap nedir iman nedir bilmezdin. (Hitap Peygambere)
      Hadi bakalım onlara göre bu ayete bakarsan o zaman peygamber kuran gelmeden önce imansız idi. Halbuki orda ki iman islamın muemalatı ibadetleri namaz zekat gibi amelleridir. Bunlar ancak kitap ile öğrenilir.
      Namaz kılmayan hakkında İmam Ahmed kafirdir diyor. Götleri yiyorsa ona da sapık vahhabi desinler. İmam Şafi öldürülür ama had olarak diyor. Ebu hanife hapsedilir kılmamaya üzere devam ederse kan çıkana kadar dövülür diyor. Hatta bu meselelerde en sert Ebu Hanife'dir kişi abdestsiz olduğunu bildiği halde namaz kılsa dinle alay etmiş olur kafirdir diyor. Hadi bakalım sapık vahhabi diyin.
      Hanefi âlimlerinden Bahri'r-Râik kitabının sahibi, Fetâvâ el-Bezzaziyye'den naklederek dedi ki: "Kim, Ramazan ayında gündüzleyin kasten açık bir şekilde yerse öldürülür. Çünkü o, haramı helalleştirmiştir." (İbn Nuceym, c: 2, s: 299)
      Hadi yiyorsa bu hanefi alime harici vahhabi diyin.
      Bunların Ehli Sünnet dedikleri kim anlamış değilim. Sen üstte ehli sünnetten cevap verildiğini görüyor musun? Bunlar kim biliyor musun?
      "Allah Teâlâ, ilmi kullardan soymak suretiyle çekip almaz. Ancak ilmi, âlimleri almak suretiyle ortadan kaldırır. Allah hiçbir âlim bırakmayınca da, insanlar bir takım cahil başlar edinirler ve onlara sorular sorarlar, onlar da ilimsiz fetva verirler. Bu yüzden de hem kendileri saparlar hem de başkalarını saptırırlar." (Buhari, İlim, 34; Müslim, İlim, 13, 14; Müsned, 2/162)
      "Ahir zamanda bir kavim ortaya çıkar. Cahiller başa geçerek insanlara fetvâ verirler. Böylece hem kendileri sapar hem de başkalarını saptırırlar." (Buhari, İlim, 34; Müslim, İlim, 13 Tirmizi, İlim, 5)

    • @ibnkudame
      @ibnkudame 7 років тому

      Bak hele Tirmizi ve Ahmed bin Hanbel'de Vahhabi imiş bakın Allah'ın Altı Üstü diyorlar Subhanallah.
      Ebu Rezîn el-Ukeylî (R.a) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü, dedim, mahlukatını yaratmazdan önce Rabbimiz nerede idi?" Bana şu cevabı verdi:
      "el-Amâ'da idi. Ne altında hava, ne de üstünde hava vardı. Arşını su üzerinde yarattı." Ahmed İbnu Hanbel dedi ki: "Yezid şunu söyledi: el-Amâ, yani "Allah'la birlikte başka bir şey yoktu" demektir."
      Tirmizî, Tefsir, Hud (3108).

  • @lutfiakman6595
    @lutfiakman6595 5 років тому +15

    Yaratılan herşey yaratana muhtaçtır Allah ü Teâla Arşı ve gökleri yarattı oraya muhtaç değildir Hâşa Halık olan mahluka muhtaç olamaz mahluk olan herşey O na muhtaçtır. her var olanı her an ayakta durduranda Allah ü Teâla dır

    • @eminesirin1874
      @eminesirin1874 2 роки тому

      akidesi vahhabi/selefilik olanlar 1400 yillik ehli sunnetten saptiklari,harici/ibni teymiye/sahte peygamberler bolgesi necd çöl çapulcusu bedevi m abdulvahhab sapikliklarina inandiklari icin iman bozuklugundan,muslumanlara kafir musrik deyip bu soz kendilerine dondugunden,sahabeye evliyaya mubarek zatlarina, hatiralarina,kabri seriflerine,yollarina edebsizlik yaptiklari,bu yuzden carpilmalarindan dolayi cehenneme girmemeleri mumkun degildir...

    • @eminesirin1874
      @eminesirin1874 2 роки тому

      akidesi vahhabi/selefilik olanlar 1400 yillik ehli sunnetten saptiklari,harici/ibni teymiye/sahte peygamberler bolgesi necd çöl çapulcusu bedevi m abdulvahhab sapikliklarina inandiklari icin iman bozuklugundan,muslumanlara kafir musrik deyip bu soz kendilerine dondugunden,sahabeye evliyaya mubarek zatlarina, hatiralarina,kabri seriflerine,yollarina edebsizlik yaptiklari,bu yuzden carpilmalarindan dolayi cehenneme girmemeleri mumkun degildir...

    • @prof5173
      @prof5173 2 роки тому

      @@eminesirin1874 Elhamdulıllah Vahabi ve selefıyım bu dedıklerını unutma ahırette benden helallik istemek icin ayagıma gelıceksın sadece bana degıl butun ehlı sunnet selefılerden helallık ısteyeceksın

    • @elliotdoe2499
      @elliotdoe2499 Рік тому

      "Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi va ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır." (Ra'd, 13/2)

    • @elliotdoe2499
      @elliotdoe2499 Рік тому

      İstivâ, Allah'ın göklerin üstünde bulunan ve melekler tarafından taşınan arşa oturması mânasına gelir. Çünkü hadis rivayetlerinde arşın yedinci göğün üzerindeki cennetin üstünde yer aldığı (Tirmizî, “Tefsîrü'l-Ḳurʾân”, 58) ve Allah'ın da arşa istivâ ettiği bildirilmiştir.

  • @nechmetinali5165
    @nechmetinali5165 7 років тому +9

    Allâh hiç birşeye benzemez.

  • @nechmetinali5165
    @nechmetinali5165 7 років тому +7

    İstiva kelimesinin manalarıdan birisi hükmetti.

  • @kelebek2860
    @kelebek2860 6 років тому +10

    Zaman-ı da mekan-ı da Allah azze ve celle yarattığına göre nasıl yaratmış olduğu şeyin içinde olsun ? O zaman bizden ne farkı kalır ? ALLAH azze ve celle için mekan varsa zaman da vardır yani zamansız bir mekan var mıdır? Demek istediğim gerisini biraz siz düşünün uzayıp gider en iyisi ALLAH u teala zatını bildiği gibidir bize düşen de herşeyden münezzehtir demek olur en iyisi isabetlisi bu olur çünkü ne kayda değer bi ilmimiz ne de bunu kavrayacak bi akla sahip değiliz vesselam...

    • @avukatolmakistemiyorum466
      @avukatolmakistemiyorum466 4 роки тому +1

      Zaten adamlar arşın üzerinde diyor

    • @hI-hp7gn
      @hI-hp7gn 3 роки тому +1

      Kelebek çok güzel bir uyari helal olsun ❣️

    • @kelebek2860
      @kelebek2860 3 роки тому

      @@hI-hp7gn teşekkür ederim kardeşim

    • @setoo6737
      @setoo6737 Рік тому

      @@avukatolmakistemiyorum466 mekan olarak arşın üzerinde demesi de yanlış oluyor. Mekanda olanı mekan kaplar sonra o mekanda bulunanın bir hacmi şekli ve maddesel olması lazım ama Allah bunların hepsinden münezzehtir. Bunlar selefiyiz diye geçinen alakası dahi olmayanlar.

    • @sonyasapcl9260
      @sonyasapcl9260 Рік тому

      ALLAH u teâlâ celle celaluhu diyorki herseyleym ve herşeyden ayriyim. Bu lafın derinliyini nezaman cozersen ozaman birçok bakış açın tamamen deyisir. Asla mekan sahibi diyldir aksini soyluyen kişi ALLAH teâlâ celle celali yi cismlendirmis olur ki buda ebedi cehennem azabı demekdir

  • @elliotdoe2499
    @elliotdoe2499 Рік тому +1

    "Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi va ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır." (Ra'd, 13/2)
    اَلرَّحْمٰنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوٰى
    Errahmânu ‘alâ-l’arşi-stevâ
    Rahmân, Arş'a istivâ etmiştir.
    Tâ-Hâ 5. Ayet
    “Göktekinin sizi yere geçirmesinden emin mi oldunuz?”
    Mülk 16
    Imam Malik Rahmetullahi Aleyh söyle buyurmustur:
    “Allah semadadir. Ilmi ise her yerde’, derdi.”
    Ebu Davud, Mesaili’l -Imam Ahmed, Sünne, Ibn-i Abdilber Temhid
    Muaviye el-Hakem es-Sülemi (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
    Benim bir cariyem vardı. Uhud ile Cevvâniyye taraflarında benim koyunlarımı güderdi. Bir gün kendisini dolaşmaya gittim. Bir de ne göreyim! Onun koyunlarından birini kurt alıp götürmüş! Ben de Âdemoğullarından biriyim. Onların üzüldüğü gibi ben de üzülürüm! Lakin ben o cariyeye bir tokat vurdum! Buna müteakiben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geldim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu tokat vurmamı aleyhime çok büyüttü. Ben:
    −Ya Rasulallah! Cariyeyi azat edeyim mi? dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
    −“Sen onu bana getir.”
    Buna müteakiben cariyemi Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e getildim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de ona şöyle buyurdu:
    −“Allah nerededir?”
    Cariye:
    −(Allah) semadadır, dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
    −“Ben kimim?”
    Cariye:
    −Sen Allah’ın Rasulüsün, dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
    −“Onu azad et! Kuşkusuz ki, o mü’minedir.”
    Müslim 537/33, Ebu Avane 2/141, Ebu Davud 930, 931, Nesei 1217, Darimi 1/353, Ahmed bin Hanbel Müsned 5/447, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 390
    والَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ، مَا مِنْ رَجُلٍ يَدْعُو امْرَأَتَهُ إِلَى فِرَاشِهَا فَتَأْبَى عَلَيْهِ إِلاَّ كَانَ الَّذِي فِي السَّمَآءِ سَاخِطًا عَلَيْهَا حَتَّى يَرْضَى عَنْهَا
    “Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, bir erkek karısını yatağına çağırır da kadın gelmezse, kocası ondan razı oluncaya kadar, semada olan Allah o kadına gazab eder!”
    Müslim 1436/121
    أَلاَ تَأْمَنُونِي؟ وَأَنَا أَمِينُ مَنْ فِي السَّمَآءِ، يَأْتِينِي خَبَرُ السَّمَآءِ صَبَاحًا، وَمَسَآءً
    “Ben semada olanın (Allah’ın) emini olduğum halde sizler bana güvenmiyor musunuz? Halbuki bana, sabah ve akşam semanın haberi geliyor…”
    Buhari 9/4045, Müslim 1064/144
    الرَّاحِمُونَ يَرْحَمُهُمُ الرَّحْمَانُ، إِرْحَمُوا أَهْلَ الْأَرْضِ يَرْحَمْكُمْ مَنْ فِي السَّمَآءِ
    “Merhamet edenlere, Rahman olan Allah da merhamet eder. Sizler yeryüzü ahalisine merhamet edin ki, semada bulunan (Allah) da size merhamet etsin.”
    Ebu Davud 4941, Tirmizi 1989
    İstivâ, Allah'ın göklerin üstünde bulunan ve melekler tarafından taşınan arşa oturması mânasına gelir. Çünkü hadis rivayetlerinde arşın yedinci göğün üzerindeki cennetin üstünde yer aldığı (Tirmizî, “Tefsîrü'l-Ḳurʾân”, 58) ve Allah'ın da arşa istivâ ettiği bildirilmiştir.

  • @kronosoglu7597
    @kronosoglu7597 4 роки тому +5

    İslam'a göre Allah semadadır. Semadaysa mekandadır. Mekandaysa cisimdir. Cisimse madde ve suretten teşekküldür. Madde ve suretten teşekkül ise oluş ve yok oluşa tabidir. Oluş ve yokoluşa tabiyse mahluktur. Mahluksa Halik değildir.

    • @ehlisunnetvelcemaat2787
      @ehlisunnetvelcemaat2787 3 роки тому

      Sen ne söylüyorsun??

    • @setoo6737
      @setoo6737 Рік тому

      Allah mekândan münezzehtir ehli sünnet bunu der,ayet ve hadislerin müteşabih olanlarını bazı beyinler anlamaz, çarptırır. Ehli sünnet ve selefilik diye sunar.

    • @gurbuzozdemir2519
      @gurbuzozdemir2519 2 місяці тому

      İlk düğmeyi yanlış ilikledin. Allah semada değildir.

  • @bugi4553
    @bugi4553 8 років тому +2

    ALLAH MEKANDAN MÜNEZZEHTİR.İSTİVA 'NIN BİRÇOK ANLAMI VARDIR.

    • @prof5173
      @prof5173 2 роки тому

      kardesım yok ıstıvanın buyukukle ıstıva yukselme dir alaksı yok delıl getırımısın

    • @setoo6737
      @setoo6737 Рік тому

      @@prof5173 sorularla İslamiyet sayfasına yazabilirsin, Cübbeli Ahmet Hoca'dan izle, bunlardan değil. Mekan yokken arş yokken Allah neredeydi o zaman? Az aklını kullan. Mekânda bulunanı mekan kaplar Allah'ı hiç bir şey kaplayamaz mekan içinde olanın cismi olur hacmi olur kaplaması,maddesi olur ama Allah hepsinden münezzehtir zaten.

  • @sunguroglu98
    @sunguroglu98 7 років тому +5

    Allah yukarda diyen kafir olur.Allah aşağıda diyen kafir olur.Allah mekandan münezzehtir.

    • @excerptus9102
      @excerptus9102 7 років тому +3

      Yukarda diyen kafir olur dememek lazım, belki ululuk manasını kast etmiştir.

    • @sunguroglu98
      @sunguroglu98 7 років тому +1

      Yukarı diyince bir mekan oluyor ama.Yine de sakıncalı,söylememekte fayda var.

    • @Burak-wi5qn
      @Burak-wi5qn 5 років тому +1

      @İbni harrani Harran Birincisi bu hadis muhaddis veya fakih bir sahabeden nakil ile gelmiş bir rivayet değildir. Yani Abdullah ibn Mes'ud (r.a) veya Hz. Ömer (r.a) veya Enes bin Malik (r.a) gibi alim ve fakih bir sahabeden gelmiş bir hadis olmadığı gibi başka bir sahabeden de Allah'ın gökte olduğuna dair gelmiş hiç bir hadis yoktur.
      İkincisi ise bu hadisin bir çok varyantı vardır.
      Peki bunlar nelerdir? El cevap: Bu hadisin ilk varyantında Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) cariyeye, “Allah nerededir?” diye sorduğu nakledilmektedir. Cariye bu soruya “Allah göktedir” diye cevap verir. Ardından gelen “Ben kimim?” sorusuna, “Sen Allah'ın Resulüsün” cevabını alınca, efendisine dönerek, “Onu azat edebilirsin; zira mü'mindir” buyurur.
      Bu rivayeti mahrecinden, yani olayın kahramanı sahabî Mu'âviye b. el-Hakem es-Sülemî’den (radiyallahu anh) nakleden kişi Atâ b. Yesâr'dır. Ancak aynı ravinin, aynı olayı “Allah nerededir?” sorusunun yer almadığı değişik bir lafızla naklettiğini görüyoruz. Buna göre Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem), “Semada kim var?” diye sorarcasına elini yukarıya kaldırarak işaret buyurmuştur.
      Yine Atâ b. Yesâr'dan aynı rivayet şu lafızla da rivayet edilmiştir:“Cariyeye “Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik eder misin?” diye sordu. Cariye “Evet” dedi. “Muhammed'in Allah'ın kulu ve Resulü olduğuna şahitlik eder misin?” diye sordu. Cariye “Evet” dedi...”
      Aynı lafız, Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe b. Mes'ûd isimli tabiî tarafından, “Ensar'dan bir adamdan” nakledilmiştir.
      Her ne kadar bu haliyle zahiren mürsel ise de, bu varyant, mezkûr Ubeydullah'ın Ebû Hureyre’den (radiyallahu anh) rivayeti olarak muttasıl bir senetle de nakledilmiştir.
      Bu muttasıl senet Ahmed b. Hanbel (II, 291) ve Ebû Dâvûd (“Eymân”, 16) tarafından zikredilmiş, ancak metinde Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) cariyeye “Allah nerededir?” diye sorması üzerine cariyenin eliyle yukarıyı işaret ettiği zikredilmiştir.
      Bir diğer varyantta Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) cariyeye, “Rabbin kim?” diye sormuş, cariye eliyle yukarıyı işaret etmiştir.
      Bir başka varyantta cariye Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) sorularına sadece işaretle cevap vermiştir. Buna göre Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)“Allah nerededir?” diye sormuş, cariye eliyle yukarıyı işaret etmiş,“Ben kimim?” sorusuna cevaben de cariye, “Sen Allah'ın Resulüsün” anlamında eliyle önce Efendimiz’i (Sallallahu Aleyhi Vesellem), sonra da yukarıyı işaret etmiştir.
      Bir rivayette cariye doğrudan “göktedir” demiş.
      Bir rivayette kafasıyla yukarıyı göstermiş. Bir rivayette parmağıyla yukarıyı göstermiş. Bu metni anlarken yapılması gereken şu: Efendimiz Aleyhissalatü Vesselâm başka birilerinin Müslüman olup olmadığını öğrenmek maksadıyla başka birilerine ne sordu? Bu soruyu Efendimiz muttarid olarak insanların mü’min olup olmadığını öğrenmek için başka birilerine de sormuş mudur, yoksa bu sadece o olaya mı mahsustur? Olaya mahsus bir şeyse bunu genelleştirip muttarid bir kaide haline getirmek doğru değildir. Yani ilmen yanlış bir şeydir.
      Bütün bu varyantlar bir noktayı açık biçimde göstermektedir: “Eynellah hadisi”veya“cariye hadisi” diye bilinen bu rivayet kesinlikle mana ile aktarılmıştır.Bir diğer deyişle, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ile cariye arasında geçen konuşmanın, raviler tarafından kendi anladıkları lafızlarla aktarılması sonucunda, teknik tabiriyle “ızdırab” dediğimiz durum ortaya çıkmıştır ki, ehlince malum olduğu üzere, senedi sahih de olsa herhangi bir rivayetin metninde bulunan bu tür bir “uyuşmazlık”, hadisi sıhhat derecesinden zaaf derecesine düşürür.
      Yukarıda, Mu'âviye b. el-Hakem’den (radiyallahu anh) Atâ b. Yesâr kanalıyla nakledilen rivayetin “muzdarib”olduğunu, mana ile rivayet edildiğini, dolayısıyla ihticaca (delil olarak kullanılmaya) elverişli olmadığını ortaya koymaya çalıştım. Zikrettiğim hususlardan, mü'min olup olmadığını tesbit için kendisine getirilen cariyeye Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ne sorduğunu, tek başına o rivayeti veya onun varyantlarından sadece birisini esas alarak ortaya çıkarmak mümkün görünmemektedir. Başka bir varyantta Cariye gelince Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem), “Rabbin kim?” diye sorar. Cariye “Allah” der. Ardından “Ben kimim?” diye sorar. Cariye “Allah'ın Resulü'sün” diye cevap verir. Bunun üzerine Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem), cariyeyi getiren sahabîye dönerek, “Onu azat edebilirsin, zira o mü'mindir” buyurur.
      Bu rivayette zikredilen soruyu ed-Dârimî (“Nuzûr”,10), hemen aşağıda İbn Ebî Şeybe'den naklen zikredeceğim lafızla sevk etmiştir. Dolayısıyla eş-Şerîd (radiyallahu anh) rivayetinin de mana ile rivayet edildiğini söylemek mümkündür.
      Benzeri bir olay İbn Ebî Şeybe tarafından (VII, 215) rivayet edilmiştir. buna göre bir adam Efendimiz’e (Sallallahu Aleyhi Vesellem) gelerek annesinin mü'min bir köleyi azat borcu (adağı) olduğunu ve kendisinin de bir cariyesi bulunduğunu söyler. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) cariyenin kendisine getirilmesini ister. Cariye gelince “Allah'tan başka ilah bulunmadığına ve benim de Allah'ın Resulü olduğuma şahitlik eder misin?” diye sorar. Cariye “Evet” deyince, sahabîye “Onu azat et” buyurur.Yine benzeri bir olay el-Hâkim tarafından (III, 258) nakledilmiştir. Bu sefer Efendimiz’e (Sallallahu Aleyhi Vesellem) gelen bir kadındır ve yanında siyahî bir cariye vardır. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem), mü'min olup olmadığını öğrenmek için cariyeye şu soruları sorar: “Rabbin kim? Dinin ne? Ben kimim? Namaz kılıyor musun? Benim Allah katından getirdiklerimin hak olduğunu ikrar ediyor musun?” Cariyenin bütün bu sorulara olumlu cevap vermesi üzerine “Onu azat et” buyurur.
      Ramazan hilalini gördüğünü söyleyen bir adamın mü'min olup olmadığını tesbit için Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) kendisine şöyle sormuştur:“Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de O'nun kulu ve Resulü olduğuna şahitlik eder misin?”Adam “Evet” deyince oruca başlanmasını emir buyurmuştur (Ebu Davud / Nesai/Tirmizi) Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem), Yahudi bir anne-babanın çocuğu ölüm hastalığındayken yanına gitmiş ve kendisine “Allah'tan başka ilah bulunmadığına şahitlik eder misin?”diye sormuş, çocuk “Evet” deyince, “Muhammed'in de Allah'ın Resulü olduğuna şahitlik eder misin?” buyurmuş, çocuk yine “Evet” diye cevap vermişti. Bir süre sonra çocuk vefat ettiğinde Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ve Sahabe onu yıkayıp defnettiler (Taberani).

    • @eminesirin1874
      @eminesirin1874 2 роки тому

      akidesi vahhabi/selefilik olanlar 1400 yillik ehli sunnetten saptiklari,harici/ibni teymiye/sahte peygamberler bolgesi necd çöl çapulcusu bedevi m abdulvahhab sapikliklarina inandiklari icin iman bozuklugundan,muslumanlara kafir musrik deyip bu soz kendilerine dondugunden,sahabeye evliyaya mubarek zatlarina, hatiralarina,kabri seriflerine,yollarina edebsizlik yaptiklari,bu yuzden carpilmalarindan dolayi cehenneme girmemeleri mumkun degildir...

    • @sunguroglu98
      @sunguroglu98 2 роки тому +1

      Emine hanım yazınca geldim, 4 yıl geçmiş. Ne güzel kafamı meşgul ediyormuşum. Halen inançlıyım da, kafam daha boş şeylerle dolu sanki. Beynimiz yıkanmış olabilir ve dışarıdaki nefsi zayıf insanlar bizi kötü etkilemiş olabilir.

  • @yilmazcetinkaya6527
    @yilmazcetinkaya6527 7 років тому +13

    Ebû Hanife dedi ki:
    "Ben Rabbimin gökte mi yoksa yerde mi olduğunu bilemiyorum diyen bir kimse kâfir olur. Aynı şekilde o Arşın üzerindedir amma Arş gökte midir yoksa yerde midir bilemiyorum diyen kimse de böyledir."
    (el-Fıkhu'l-Ebsat, s. 46

    • @yilmazcetinkaya6527
      @yilmazcetinkaya6527 7 років тому +1

      mesut kambay Bir adam Peygamber'e siyah bir cariye getirdi ve:
      - Benim üzerime mu'min bir köle azat etmek vacib oldu. Bu kâfi midir? diye sordu.
      Peygamber (s.a.v) o cariyeye sordu: "Sen mu'min misin?"
      Cariye: "Evet" dedi.
      Peygamber (s.a.v.): "Peki, ALLAH nerededir?" diye sordu.
      Cariye göğe işaret etti.
      Bunun üzerine Peygamber: "Onu azad et, o mu'mindir" dedi.
      (Muslim, el-Mesacid, 33; Ebû Davud, es-Salat, 167, Eyman, 16; Nesâî, Sehv ;Muvatta, Itk.8-9; Ahmed îbn Hanbel, 11/291. 1;

    • @yilmazcetinkaya6527
      @yilmazcetinkaya6527 7 років тому +1

      mesut kambay Imam Malik Rahmetullahi Aleyh söyle buyurmustur:
      “Allah semadadir. Ilmi ise her yerde’, derdi.”
      Ebu Davud, Mesaili’l -Imam Ahmed, Sünne, Ibn-i Abdilber Temhid

    • @yilmazcetinkaya6527
      @yilmazcetinkaya6527 7 років тому +1

      mesut kambay “Göktekinin sizi yere geçirmesinden emin mi oldunuz?”
      Mülk, 16

    • @yilmazcetinkaya6527
      @yilmazcetinkaya6527 7 років тому +2

      mesut kambay doğru tirmizideki hadise göre Allah varken hiçbirşey yoktu sonra 7 kat semayi yaratti ve arşının üzerine istiva etti.

    • @yilmazcetinkaya6527
      @yilmazcetinkaya6527 7 років тому +1

      mesut kambay imam malik'in dediği gibi istiva malum keyfiyeti meçhuldür...

  • @celaldemir_kc
    @celaldemir_kc 5 років тому +5

    4 imamı dalaletinize şahit göstermeyin. Mutesabihati evirip cevirmeyin. Selef böyle demiş diyerek kendi kasır anlayışınızı selefe isnat etmeyin. Allah, sonradan yaratilmislarin hususiyeti olan kayitlardan (zaman, mekan, şekil, organ, taraf, cihet vs......) sizin isnat ettiğiniz benzettiginiz şeylerden beridir....leyse ke mislihî şey’un...

    • @eminesirin1874
      @eminesirin1874 2 роки тому

      akidesi vahhabi/selefilik olanlar 1400 yillik ehli sunnetten saptiklari,harici/ibni teymiye/sahte peygamberler bolgesi necd çöl çapulcusu bedevi m abdulvahhab sapikliklarina inandiklari icin iman bozuklugundan,muslumanlara kafir musrik deyip bu soz kendilerine dondugunden,sahabeye evliyaya mubarek zatlarina, hatiralarina,kabri seriflerine,yollarina edebsizlik yaptiklari,bu yuzden carpilmalarindan dolayi cehenneme girmemeleri mumkun degildir...

  • @furkanel-dagstaniel-hanbel1757
    @furkanel-dagstaniel-hanbel1757 2 роки тому

    Ben dilediğini yapan bir rabbe iman ettim

  • @kuvay-milliye4772
    @kuvay-milliye4772 4 роки тому +4

    Allah yaratılmış hiç bir şey ile aynı mekanda değil ve benzer değildir o hiç bir şeye benzemez Allah CC yaratılmışlar ile aynı özelliklere koymak ona çocuk isnat etmek bir yer mekan isnat etmek ortak koşmaktır. Evren yaratılmıştır mekan ve zaman yaratılmıştır sema yaratılmıştır Allah yarattıklarına muhtaç değildir.

    • @seyx7370
      @seyx7370 4 роки тому

      Bidət əhli və cahillər elə zənn edirlər ki, əhli sünnə val camaa Allahın səmada olmasına etiqad edərək ona məkan nisbət edir, çünkü bidət əhlinin səma deyərkən ağıllarına o saat hansısa ulduz və ya planet gəlir. Təbii ki bu belə deyildir. Ərəbcədə səma ucalıq ifadə edir, gözlə görünən və onun xaricində olanı əhatə edir. Biz Allahın səmada olmasına Quran və Sünnədə sabit olmuş səhih dəlillələrə əsaslanaraq etiqad edirik. Çünkü bu qədər ayə və hədisi başqa yönə yozmaq zülmdür. Ayələr o qədər aşkardır ki, onları inkar etmək ya inad, yada savadsızlıq ucbatından baş verə bilər. Allahın izni ilə həmən ayələri oxuyaraq özünüz bunun şahidi olacaqsınız.
      Uca Allah buyurur:
      [b][u]Səmada Olanın[/u] sizi yerə batırmayacağına əminsinizmi? O zaman yer hərəkətə gəlib titrəyəcəkdir. Ya da ki, səmada Olanın üstünüzə daşlar yağdırmayacağına əminsinizmi? Siz, Mənim xəbərdarlığımın necə nəticələr verdiyini biləcəksiniz.[/b] (Mülk 67:16-17)
      həmçinin buyurur:
      [b](O,) dərəcələr sahibi olan Allahdandır. [u]Mələklər və Ruh (Cəbrail) Ona doğru sayı əlli min ilə bərabər bir gün ərzində qalxırlar[/u].[/b] (Məaric 70:3-4)
      həmçinin buyurur:
      [b]O, göydən yerə qədər olan bütün işləri idarə edir. [u]Sonra da (bu işlər) sizin saydığınız (illərdən) min ilə bərabər olan bir gündə Ona doğru yüksəlir[/u][/b]. (Səcdə 32:5)
      [b]Kim qüdrət (sahibi olmaq) istəsə, (bilsin ki,) qüdrət bütünlüklə ancaq Allaha məxsusdur. [u]Gözəl söz Ona tərəf yüksəlir və onu ucaldan yaxşı əməldir[/u][/b].(Fatir 35:10)
      həmçinin buyurur:
      [b]Əksinə, [u]Allah onu Özünə tərəf qaldırmışdır[/u]. Allah Qüdrətlidir, Müdrikdir.[/b] (Nisa 4:158)
      həmçinin buyurur:
      [b]Onlar özlərinin fövqündə olan Rəbbindən qorxur və onlara əmr olunanları yerinə yetirirlər.[/b] (Nəhl 16:50)
      Gördüyünüz kimi ayələr aşkardır, Allahın Ərşin üzərində olması barədədə ayələr çoxdur:
      Uca Allah buyurur:
      [b]Doğrudan da, Rəbbiniz göyləri və yeri altı gündə yaradan, [u]sonra da Ərşə ucalan Allahdır[/u].[/b] (Əraf 7:54), həmçinin (Ta Ha 20:5) , (Furqan 25:58-59), (Hədid 57:4).
      Həmçinin Uca Rəbbimiz Quranın bir çox yerində, Mübarək kəlamını bizə [b]endirdiyini[/b] bildirir:
      Nə önündən, nə də arxasından batil ona girişə bilməz. O, Müdrik, Tərifəlayiq (Allah) tərəfindən nazil edilmişdir. (Fussılət 41:42), həmçinin (Cəsiyə 45:42), (Furqan 25:1) və bir çox başqa yerlərdə.

    • @eminesirin1874
      @eminesirin1874 2 роки тому

      @@seyx7370 akidesi vahhabi/selefilik olanlar 1400 yillik ehli sunnetten saptiklari,harici/ibni teymiye/sahte peygamberler bolgesi necd çöl çapulcusu bedevi m abdulvahhab sapikliklarina inandiklari icin iman bozuklugundan,muslumanlara kafir musrik deyip bu soz kendilerine dondugunden,sahabeye evliyaya mubarek zatlarina, hatiralarina,kabri seriflerine,yollarina edebsizlik yaptiklari,bu yuzden carpilmalarindan dolayi cehenneme girmemeleri mumkun degildir...

    • @setoo6737
      @setoo6737 Рік тому

      @@seyx7370 mealist olarak bakmayacaksın o ayetlerde mülk 16 mesela gökte olandan maksat nedir ehli sünnet tefsirine bak,kimse Allah'a mekan olarak bunları delil olarak sunmuyor. Müteşabih Ayetler hepsi. İstivanin hükümran olmak manası da var neden bunu demiyorsunuz.

    • @gurbuzozdemir2519
      @gurbuzozdemir2519 2 місяці тому

      Vehbabiler ne zaman ehli sünnet oldu. Hadi oradan. Mütesabih ayetleri aynı zahiriyle mana vermek. Namaz iman ile küfür arasında ince bir çizgidir. Ancak ehli sünnete göre namaz imandan değildir. Kılmayan kâfir olmaz Fasık ve günahkar olur.

  • @bulentkaygisiz2377
    @bulentkaygisiz2377 6 років тому +2

    Tamam hoca, elbette arşı istivaya iman ediyor müslümanlar, bu farz, ama siz bunu tevil ediyor ve Allaha cihet isnat ediyorsunuz, müteşabih ayetlere takılıp kalmamamızı Allah bize emrediyor ali imran 7. Ayetinde

  • @ruchanaydin4464
    @ruchanaydin4464 3 роки тому +1

    Peygamberimiz semaya yukseldi neden miraca çıktı ozaman olduğu yerde Allah'ı görürdü bir sürü hadis ayet var ki Allah arsa istiva etmiştir diye mekandan münezzeh diye ayet hadis varmı acaba bütün imamlar Ebu Hanifeyiz diyorsunuz ama işinize geldinizi yapıyorsunuz Ebu Hanife Allah arsa istiva etmis demiştir ayetler bir sürü var kuran okursanız böyle sıkıntı kalmaz

    • @arandomguy7481
      @arandomguy7481 3 роки тому

      Cok dogru... Hadislerde bunun onlarca delili var.Maalesef cehalet her yani sarmış...

  • @draldedenindudugu8437
    @draldedenindudugu8437 4 роки тому +2

    Mantık okumayınca böyle oluyor.

  • @seyx7370
    @seyx7370 4 роки тому +1

    Bidət əhli və cahillər elə zənn edirlər ki, əhli sünnə val camaa Allahın səmada olmasına etiqad edərək ona məkan nisbət edir, çünkü bidət əhlinin səma deyərkən ağıllarına o saat hansısa ulduz və ya planet gəlir. Təbii ki bu belə deyildir. Ərəbcədə səma ucalıq ifadə edir, gözlə görünən və onun xaricində olanı əhatə edir. Biz Allahın səmada olmasına Quran və Sünnədə sabit olmuş səhih dəlillələrə əsaslanaraq etiqad edirik. Çünkü bu qədər ayə və hədisi başqa yönə yozmaq zülmdür. Ayələr o qədər aşkardır ki, onları inkar etmək ya inad, yada savadsızlıq ucbatından baş verə bilər. Allahın izni ilə həmən ayələri oxuyaraq özünüz bunun şahidi olacaqsınız.
    Uca Allah buyurur:
    [b][u]Səmada Olanın[/u] sizi yerə batırmayacağına əminsinizmi? O zaman yer hərəkətə gəlib titrəyəcəkdir. Ya da ki, səmada Olanın üstünüzə daşlar yağdırmayacağına əminsinizmi? Siz, Mənim xəbərdarlığımın necə nəticələr verdiyini biləcəksiniz.[/b] (Mülk 67:16-17)
    həmçinin buyurur:
    [b](O,) dərəcələr sahibi olan Allahdandır. [u]Mələklər və Ruh (Cəbrail) Ona doğru sayı əlli min ilə bərabər bir gün ərzində qalxırlar[/u].[/b] (Məaric 70:3-4)
    həmçinin buyurur:
    [b]O, göydən yerə qədər olan bütün işləri idarə edir. [u]Sonra da (bu işlər) sizin saydığınız (illərdən) min ilə bərabər olan bir gündə Ona doğru yüksəlir[/u][/b]. (Səcdə 32:5)
    [b]Kim qüdrət (sahibi olmaq) istəsə, (bilsin ki,) qüdrət bütünlüklə ancaq Allaha məxsusdur. [u]Gözəl söz Ona tərəf yüksəlir və onu ucaldan yaxşı əməldir[/u][/b].(Fatir 35:10)
    həmçinin buyurur:
    [b]Əksinə, [u]Allah onu Özünə tərəf qaldırmışdır[/u]. Allah Qüdrətlidir, Müdrikdir.[/b] (Nisa 4:158)
    həmçinin buyurur:
    [b]Onlar özlərinin fövqündə olan Rəbbindən qorxur və onlara əmr olunanları yerinə yetirirlər.[/b] (Nəhl 16:50)
    Gördüyünüz kimi ayələr aşkardır, Allahın Ərşin üzərində olması barədədə ayələr çoxdur:
    Uca Allah buyurur:
    [b]Doğrudan da, Rəbbiniz göyləri və yeri altı gündə yaradan, [u]sonra da Ərşə ucalan Allahdır[/u].[/b] (Əraf 7:54), həmçinin (Ta Ha 20:5) , (Furqan 25:58-59), (Hədid 57:4).
    Həmçinin Uca Rəbbimiz Quranın bir çox yerində, Mübarək kəlamını bizə [b]endirdiyini[/b] bildirir:
    Nə önündən, nə də arxasından batil ona girişə bilməz. O, Müdrik, Tərifəlayiq (Allah) tərəfindən nazil edilmişdir. (Fussılət 41:42), həmçinin (Cəsiyə 45:42), (Furqan 25:1) və bir çox başqa yerlərdə.

  • @amcamc5045
    @amcamc5045 3 роки тому

    Cezekalahu xayran cok doğru ve kaynaklara dayanarak söyledin Rabbim ecrini versin

    • @eminesirin1874
      @eminesirin1874 2 роки тому

      akidesi vahhabi/selefilik olanlar 1400 yillik ehli sunnetten saptiklari,harici/ibni teymiye/sahte peygamberler bolgesi necd çöl çapulcusu bedevi m abdulvahhab sapikliklarina inandiklari icin iman bozuklugundan,muslumanlara kafir musrik deyip bu soz kendilerine dondugunden,sahabeye evliyaya mubarek zatlarina, hatiralarina,kabri seriflerine,yollarina edebsizlik yaptiklari,bu yuzden carpilmalarindan dolayi cehenneme girmemeleri mumkun degildir...

  • @brokamil9869
    @brokamil9869 7 років тому +3

    Allah arşa istiva etti demek ayeti makasla kesip yorumlamaktır.
    Allâhullezî halakas semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ fî sitteti eyyâmin summestevâ alel arş
    Allah gökleri ve yeri ve arasındakileri altı günde yaratan ve sonra arşa istiva edendir. Secde Suresi 4. ayet
    Bu ayet yahudi itikatına muhalefet için indirilmiştir. Çünkü yahudiler itikat ettiler ki Allah varlık alemini altı günde yarattı yedinci gün ise dinlendi. Yani Allah azze ve celle idareyi elinde bulundurmuyor (haşa). Yani yeryüzünde istedikleri hükmü uygulama yetkisini kendilerinde görmüşlerdir. Bu ayet yahudiliğe karşı indirilmiş ve Allah' ın arşa istiva etmekle dinlenmediğini yani idareyi ve hakimiyeti elinde bulundurduğunu beyan eden bir ayettir. Arş taht demektir çünkü. Bunu Resul (s.a.v) de Sahabe de (r. anhum ecmain) böyle anlamıştır. Semada olan Allah' a yemin olsun da demişlerdir evet. Yine bu anlamı kastederek söylemişlerdir. Hiç biri Allah (subhanehu ve teala)' yı bir mekanla sınırlamamıştır. Allah Sübhan' dır. Her türlü eksiklikten yücedir.
    Abdullah Yolcu' ya şunu sormak lazım. İsra Suresi 72. ayete göre senin şeyhin Bin Baz kör olarak mı haşredilecek? Cennete girse de kör olarak mı girecek. Zira Allah o ayette buyuruyor ki, bu dünyada kör olan ahirette de kördür. Bu ayet zahiren anlaşılırsa evet öyle. He öyle demek istemiyor Allah diyorsanız, bu kadar sığ kafalı olmayın.
    Burada tasavvufçu müşrikler de kalkıp Allah mekandan münezzeh demesinler. Önce Allah' ı kendi taptıkları kulluk ettikleri şeyhlerinden sahte velilerinden münezzeh bilsinler önce.

    • @bulentkaygisiz2377
      @bulentkaygisiz2377 6 років тому

      Bro Kamil helal olsun kardeş çok güzel özetlemişsin konuyu

  • @emrecavus1876
    @emrecavus1876 5 років тому +2

    Tövbe tövbe

  • @nechmetinali5165
    @nechmetinali5165 7 років тому +2

    keçidede sakal var

    • @hanifekorkmaz9916
      @hanifekorkmaz9916 7 років тому +1

      Nechmetin Ali Rabbim bu cahillerin eline dusenleri kurtarsin insaAllah

    • @bulentkaygisiz2377
      @bulentkaygisiz2377 6 років тому +1

      Nechmetin Ali edepsiz peygamber efendimizin çok sevdiği ve müslümanlara emrettiği şeydir sakal

    • @tarakobama
      @tarakobama 6 років тому

      gerizekalıkardada youtube account'u var..

  • @Wessallam
    @Wessallam 5 років тому +1

    Yolcu Hocamız ehli namus ve ehli gayret bir insandır. Ama bu məsələdə akidede düz konusmaz

    • @eminesirin1874
      @eminesirin1874 2 роки тому

      akidesi vahhabi/selefilik olanlar 1400 yillik ehli sunnetten saptiklari,harici/ibni teymiye/sahte peygamberler bolgesi necd çöl çapulcusu bedevi m abdulvahhab sapikliklarina inandiklari icin iman bozuklugundan,muslumanlara kafir musrik deyip bu soz kendilerine dondugunden,sahabeye evliyaya mubarek zatlarina, hatiralarina,kabri seriflerine,yollarina edebsizlik yaptiklari,bu yuzden carpilmalarindan dolayi cehenneme girmemeleri mumkun degildir...

    • @sonyasapcl9260
      @sonyasapcl9260 Рік тому

      Umarım bu hatasıni anliyarak tövbe eder yoksa büyük cehennem azabı vardır ona çünkü ALLAH u teâlâ celle celaluhu yu cismlendirmis olur tövbe hâşâ ben bunu diyenlerden uzağım.

  • @raufshamilovich
    @raufshamilovich 3 роки тому +1

    HZ Ali'ye iftira atma.Hz Ali soyundan gelen Şerif er Radiyin Nehcül Belağasını oku.Babasından neleri nakl etmiş hangi hutbeleri-Allah mekandan münezzehtir

  • @omerozturk4278
    @omerozturk4278 3 роки тому +1

    Allah gökte ise roketle uzaya çıkanlar ( Tövbe) Allah'ın üstünde mi oluyor anlamadım

    • @gulmehmet5315
      @gulmehmet5315 3 роки тому +1

      Anlamadiysan niye tavir yapiyorsun? Kendiniz biraz gelisdir lütven. Öyle birsey anlamiyorsunki, 5 yasindaki cocuk anlar

    • @omerozturk4278
      @omerozturk4278 3 роки тому +3

      @@gulmehmet5315 Allah mekandan münezzehtir

    • @gulmehmet5315
      @gulmehmet5315 3 роки тому +1

      Özür dilerim ama, mekandan münezzeh olan, kavrama kabiliyetin

    • @omerozturk4278
      @omerozturk4278 3 роки тому

      @@gulmehmet5315 hayırdır kardeş çocuk gibi laf atıyorsun

    • @Selefinizinden332
      @Selefinizinden332 4 місяці тому

      Ahmak

  • @kadirfarukeren2502
    @kadirfarukeren2502 4 роки тому +2

    Allah haşa bir yerde ise madem o yeri yaratmadan önce neredeydi? saçma sapan konuşmayın. Allah hiçbir şeye muhtaç değildir,O(C.C.) yücedir.

    • @avukatolmakistemiyorum466
      @avukatolmakistemiyorum466 4 роки тому +2

      Bi yerde demiyorlar kardeşim arşın üstündedir diyorlar yani yani yarattıkların içinde değil

    • @kadirfarukeren2502
      @kadirfarukeren2502 4 роки тому

      @@avukatolmakistemiyorum466 Arş da Allah'ın yarattığıdır. Yarattığı bir şeyin üstündeyse ona muhtaç olur haşa böyle bir şeyi söyleyemessin Allah mekandan münezzehtir.

    • @avukatolmakistemiyorum466
      @avukatolmakistemiyorum466 4 роки тому +1

      @@kadirfarukeren2502 Ebu hanzala hocayı izle Mümin kardeşim

    • @kadirfarukeren2502
      @kadirfarukeren2502 4 роки тому

      @@avukatolmakistemiyorum466 ebu hanzalayı izlemeye gerek yok mantıklı düşünürsen ALLAH(C.C.) Samed'im diyor ise o bir yerin üstünde altında olması onu yarattıklarına benzetir madem öyle arş olmadan önce Allah neredeydi?

    • @avukatolmakistemiyorum466
      @avukatolmakistemiyorum466 4 роки тому +1

      @@kadirfarukeren2502 Allah 7 kat semayı yarattı ve istiva etti ayetler ile uyuşuyor dediğim hocayı izle anlarsın kardeşim ha bu arada bunu ben demiyorum

  • @salihylmaz1368
    @salihylmaz1368 7 років тому

    yazmış olduğu ehli sünnet itikat i kitabında diyor ki bu zat
    kurside ayak konulan yerdir. diyorlar
    subhanallah.
    la havle vela kuvvete illa billah

    • @eminesirin1874
      @eminesirin1874 2 роки тому

      akidesi vahhabi/selefilik olanlar 1400 yillik ehli sunnetten saptiklari,harici/ibni teymiye/sahte peygamberler bolgesi necd çöl çapulcusu bedevi m abdulvahhab sapikliklarina inandiklari icin iman bozuklugundan,muslumanlara kafir musrik deyip bu soz kendilerine dondugunden,sahabeye evliyaya mubarek zatlarina, hatiralarina,kabri seriflerine,yollarina edebsizlik yaptiklari,bu yuzden carpilmalarindan dolayi cehenneme girmemeleri mumkun degildir...

  • @HsnBrs
    @HsnBrs 6 років тому

    cok aciklyici geldi hoca kendiyle celisiyo sanki anlatirken😑

  • @nechmetinali5165
    @nechmetinali5165 7 років тому

    alâ kelimesine gelinçe bir bak bakalım diğer ayetlere sadece bir manası yok farklı manalarıda var.Kuranda ki ayetler harfi harfine alınmaz.Tefsir edilir

  • @cihanaltas3784
    @cihanaltas3784 4 роки тому

    Yani Allah Sema'da mı yoksa Arş'ta mı ? Kafam karıştı.? Hangisi doğru Arş'ta mı Sema'da mı ?

    • @avukatolmakistemiyorum466
      @avukatolmakistemiyorum466 4 роки тому +1

      Arşın üzerinde diyor ayetler ile uyuşuyor

    • @rumbarub4131
      @rumbarub4131 4 роки тому +2

      Hayır kardeşim ikisi de değil ayette kastedilen farklıdır. Allah zamandan ve mekandan münezzehtir.

    • @hamzakulata1323
      @hamzakulata1323 Рік тому

      Allah mekandan münezzehtir

    • @hamzakulata1323
      @hamzakulata1323 Рік тому

      ​@@avukatolmakistemiyorum466 kardeş allah mekandan münezzehtir

  • @enesa6489
    @enesa6489 3 роки тому +1

    "Allah'ın mekandan münezzehtir" ifadesinin Kur'an'da olmaması bizim bu ifadeye kullanamayacağımız anlamına gelmez. Kur'an 'da "SubhanAllah" ifadesi geçiyor. Bu demektir ki Allah bütün noksan sıfatlardan münezzehtir. Bu bir mekanda olma sıfatını zaten içeriyor. Kur'an da bütün noksan sıfatların kelime kelime listelenmesini beklemek çok cahilce ve İslami ilimlerden habersiz birinin bekleyebileceği bir şey ancak. Kur'an'dan ayrıca Allah'ın eşi ve benzerinin olamayacağını öğreniyoruz. Sürekli tevhid tevhid diyorsunuz ama Allah'dan başka ezeli bir varlığın yani mekanın olmasının tevhide aykırı olduğundan bile haberiniz yok.
    Kur'an da kelime kelime geçmeyen bir şeyin söylenip söylenemeyeceği hususunda tutarsız olduğunuzu ispatlayabilirim. Mesela size sorarsam İslam'a göre evrim var mı diye ,bana muhtemelen "Evrim yoktur" diyeceksiniz. Şimdi ben dersem ki Kur'an'da kelime kelime bana evrimin olmadığını gösterin? tabii ki gösteremezsiniz . Aynı şekilde diyelim ki Hristiyanlar gibi yeni bir inanç çıktı ve dedi ki haşa Allah'ın oğlu değil kardeşi var. Ben dersem ki haşa Allah'ın kardeşi yoktur o birdir ,Kur'an da olmayan bir akideyi mi söylemiş oluyorum ? Tabii ki de hayır.İşte itikatte ehl-i sünnet mezheplerinin yaptığı şey de budur. Hali hazırda Kur'an'da ve Sünnet'de bir kaç kelimeyle mucizevi şekilde bir çok konunun anlatıldığı şeyleri ,Ulema içinden çıkarmıştır. Cahil biri için toprak sadece topraktır ama alim olan topraktaki binlerce farklı maddeyi bilir ve çıkarabilir.
    *
    Ayrıca burada tevil yapan siz oluyorsunuz haberiniz yok . Arş veya sema ile ilgili ayetler'de Allah'ın herhangi bir mekanda olduğundan bahsedilmiyor ama siz Allah'a mekandan münezzehtir diyen birinin bu sözünü çürütmek için bu ayetleri getirerek hem Selef-i Salihin'in usulüne aykırı davranıp ayetleri tevil etmiş oluyorsunuz hem de haşa Allah'a bir mekan isnat etmiş oluyorsunuz .Yok derseniz "ben mekan isnat etmiyor bu ayetlere olduğu gibi inanıyorum" o halde bu ayetleri niye mekandan münezzeh diyen birine karşı delil olarak getiriyorsunuz ? İşte bu da Selef'in usulüne aykırı tutarsız bir tutum .

    • @eminesirin1874
      @eminesirin1874 2 роки тому

      hz adem cennetten dunyaya indirildi..maymundan turetilmedi

    • @elliotdoe2499
      @elliotdoe2499 Рік тому

      "Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi va ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır." (Ra'd, 13/2)
      اَلرَّحْمٰنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوٰى
      Errahmânu ‘alâ-l’arşi-stevâ
      Rahmân, Arş'a istivâ etmiştir.
      Tâ-Hâ 5. Ayet
      Muaviye el-Hakem es-Sülemi (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
      Benim bir cariyem vardı. Uhud ile Cevvâniyye taraflarında benim koyunlarımı güderdi. Bir gün kendisini dolaşmaya gittim. Bir de ne göreyim! Onun koyunlarından birini kurt alıp götürmüş! Ben de Âdemoğullarından biriyim. Onların üzüldüğü gibi ben de üzülürüm! Lakin ben o cariyeye bir tokat vurdum! Buna müteakiben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geldim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu tokat vurmamı aleyhime çok büyüttü. Ben:
      −Ya Rasulallah! Cariyeyi azat edeyim mi? dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
      −“Sen onu bana getir.”
      Buna müteakiben cariyemi Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e getildim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de ona şöyle buyurdu:
      −“Allah nerededir?”
      Cariye:
      −(Allah) semadadır, dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
      −“Ben kimim?”
      Cariye:
      −Sen Allah’ın Rasulüsün, dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
      −“Onu azad et! Kuşkusuz ki, o mü’minedir.”
      Müslim 537/33, Ebu Avane 2/141, Ebu Davud 930, 931, Nesei 1217, Darimi 1/353, Ahmed bin Hanbel Müsned 5/447, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 390
      والَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ، مَا مِنْ رَجُلٍ يَدْعُو امْرَأَتَهُ إِلَى فِرَاشِهَا فَتَأْبَى عَلَيْهِ إِلاَّ كَانَ الَّذِي فِي السَّمَآءِ سَاخِطًا عَلَيْهَا حَتَّى يَرْضَى عَنْهَا
      “Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, bir erkek karısını yatağına çağırır da kadın gelmezse, kocası ondan razı oluncaya kadar, semada olan Allah o kadına gazab eder!”
      Müslim 1436/121
      أَلاَ تَأْمَنُونِي؟ وَأَنَا أَمِينُ مَنْ فِي السَّمَآءِ، يَأْتِينِي خَبَرُ السَّمَآءِ صَبَاحًا، وَمَسَآءً
      “Ben semada olanın (Allah’ın) emini olduğum halde sizler bana güvenmiyor musunuz? Halbuki bana, sabah ve akşam semanın haberi geliyor…”
      Buhari 9/4045, Müslim 1064/144
      الرَّاحِمُونَ يَرْحَمُهُمُ الرَّحْمَانُ، إِرْحَمُوا أَهْلَ الْأَرْضِ يَرْحَمْكُمْ مَنْ فِي السَّمَآءِ
      “Merhamet edenlere, Rahman olan Allah da merhamet eder. Sizler yeryüzü ahalisine merhamet edin ki, semada bulunan (Allah) da size merhamet etsin.”
      Ebu Davud 4941, Tirmizi 1989
      İstivâ, Allah'ın göklerin üstünde bulunan ve melekler tarafından taşınan arşa oturması mânasına gelir. Çünkü hadis rivayetlerinde arşın yedinci göğün üzerindeki cennetin üstünde yer aldığı (Tirmizî, “Tefsîrü'l-Ḳurʾân”, 58) ve Allah'ın da arşa istivâ ettiği bildirilmiştir.

    • @enesa6489
      @enesa6489 Рік тому

      @@elliotdoe2499 Allah semadadır sözünü mekansal olarak algılıyorsan demek ki selef akidesine muhalefet ediyorsun. Onlar aşağıdaki ayetleri ve hadisleri olduğu gibi kabul ettiği gibi bunları da tevil etmeden kabul etmişler.
      "Hem gökte hem de yerde ilâhtır." (Zuhruf, 43/84)
      "Nerede bulunursanız Allah sizinle beraberdir." (Hadid, 57/4)
      "Sizden biri namaza durduğunda Rabbiyle münâcât hâlinde olur. Rabbi kendisiyle kıblesi arasındadır..."(Buhârî, Salât, 33)
      Cariye hadisinin farklı varyantları olduğundan manen sahih bir hadistir. Yani ana konundan bağımsız olarak oradan bir lafzı çekip itikat kaidesi çıkaramazsın. Zaten bu rivayet dışında "Allah nerede?" sorusunun sorulduğu ne bir ayet ne bir hadis ne de Sahabeden bize ulaşan bir nakil var. Eğer bu sorunun sorulması itikadi bir mesele olsaydı, bir çok hadiste ve selef-i salihin'in kitaplarında bunu görürdük.
      Lafzen sahih olsa bile, orada putlara tapan bir toplum içinde birinin putlara tapıp tapmadığını anlamak için o soru sorulmuş olabilir. Yani buradan Allah'a bir mekan isnat edilebilir sonucu çıkmaz.
      >>>Söz konusu hadisin muhtelif Hadis kaynaklarında nakledilen varyantları bir araya getirildiğinde şöyle bir arka planla karşılaşıyoruz: Sahabe‘den birisinin, koyunlarını güden bir cariyesi vardır. Koyunlardan birisini kurda kaptırınca kızıp kendisine bir tokat atan sahabî, bilahare Efendimiz (s.a.v)’e gelerek durumu anlatır ve daha önceden bir mü’min cariye azad etme adağı bulunduğunu söyleyerek söz konusu cariyeyi azad etmesi halinde nezrini yerine getirmiş olup olmayacağını sorar. Efendimiz (s.a.v) de cariyeyi kendisine getirmesini söyler. Cariye geldiğinde Efendimiz (s.a.v), mü’min olup olmadığını öğrenmek için kendisine bazı sorular sorar. -Meselenin püf noktası burasıdır.-
      Rivayetin bazı varyantlarında Efendimiz (s.a.v)’in cariyeye, “Allah nerededir?” diye sorduğu nakledilmektedir. Cariye bu soruya “Allah göktedir” diye cevap verir. Ardından gelen “Ben kimim?” sorusuna, “Sen Allah‘ın Resulüsün” cevabını alınca, efendisine dönerek, “Onu azat edebilirsin; zira mü’mindir” buyurur. (Müslim, “Mesâcid”, 33; Ebû Dâvûd, “Salât”, 166; en-Nesâî, “Sehv”, 20; “el-Muvatta“, “Itk”, 6; Ahmed b. Hanbel, V, 447-9; İbn Ebî Şeybe, “el-Musannef“, VII, 215.)
      Bu rivayeti mahrecinden, yani olayın kahramanı sahabî Mu’âviye b. el-Hakem es-Sülemî (r.a)’den nakleden kişi Atâ b. Yesâr‘dır. Ancak aynı ravinin, aynı olayı “Allah nerededir?” sorusunun yer almadığı değişik bir lafızla naklettiğini görüyoruz. Buna göre Efendimiz (s.a.v), “Semada kim var?” diye sorarcasına elini yukarıya kaldırarak işaret buyurmuştur. (ez-Zehebî, “el-Uluvv li’l-Aliyyi’l-Azîm“, I, 254.)
      Yine Atâ b. Yesâr‘dan aynı rivayet şu lafızla da rivayet edilmiştir: “Cariyeye “Allah’tan başka ilah olmadığına şahitlik eder misin?” diye sordu. Cariye “Evet” dedi. “Muhammed’in Allah’ın kulu ve Resulü olduğuna şahitlik eder misin?” diye sordu. Cariye “Evet” dedi…” (Abdürrezzâk, “el-Musannef“, IX, 175;)
      Aynı lafız, Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe b. Mes’ûd isimli tabiî tarafından, “Ensar‘dan bir adamdan” nakledilmiştir. (Ebû Dâvûd, “Eymân”, 16; “el-Muvatta“, “Itk”, 6; Abdürrezzâk, a.g.e., a.y.; Ahmed b. Hanbel, III, 452.)
      Her ne kadar bu haliyle zahiren mürsel ise de, bu varyant, mezkûr Ubeydullah‘ın Ebû Hureyre (r.a)’den rivayeti olarak muttasıl bir senetle de nakledilmiştir. (Bkz. İbn Abdilberr, “et-Temhîd“, IX, 114-5.)
      Bu muttasıl senet Ahmed b. Hanbel (II, 291) ve Ebû Dâvûd (“Eymân”, 16) tarafından zikredilmiş, ancak metinde Efendimiz (s.a.v)’in cariyeye “Allah nerededir?” diye sorması üzerine cariyenin eliyle yukarıyı işaret ettiği zikredilmiştir. (Ayrıca bkz. Abdürrezzâk, IX, 176; İbn Huzeyme, “Kitâbu’t-Tevhîd“, 123; el-Beyhakî, “es-Sünenu’l-Kübrâ“, VII, 388; ez-Zehebî, a.g.e., I, 260)
      Bir diğer varyantta Efendimiz (s.a.v) cariyeye, “Rabbin kim?” diye sormuş, cariye eliyle yukarıyı işaret etmiştir. (İbn Huzeyme, a.g.e., a.y.)
      Bir başka varyantta cariye Efendimiz (s.a.v)’in sorularına sadece işaretle cevap vermiştir. Buna göre Efendimiz (s.a.v) “Allah nerededir?” diye sormuş, cariye eliyle yukarıyı işaret etmiş, “Ben kimim?” sorusuna cevaben de cariye, “Sen Allah‘ın Resulüsün” anlamında eliyle önce Efendimiz (s.a.v)’i, sonra da yukarıyı işaret etmiştir. (Ebû Dâvûd, “Eymân”, 16; Ahmed b. Hanbel, II, 291)
      Bütün bu varyantlar bir noktayı açık biçimde göstermektedir: “Eynellah hadisi” veya “cariye hadisi” diye bilinen bu rivayet kesinlikle mana ile aktarılmıştır. Bir diğer deyişle, Efendimiz (s.a.v) ile cariye arasında geçen konuşmanın, raviler tarafından kendi anladıkları lafızlarla aktarılması sonucunda, teknik tabiriyle “ızdırab” dediğimiz durum ortaya çıkmıştır ki, ehlince malum olduğu üzere, senedi sahih de olsa herhangi bir rivayetin metninde bulunan bu tür bir “uyuşmazlık”, hadisi sıhhat derecesinden zaaf derecesine düşürür.

    • @enesa6489
      @enesa6489 Рік тому

      @@elliotdoe2499 Bir an için bu gerçekten sarf-ı nazar edelim ve yukarıda verdiğim arka planını da dikkate alarak söz konusu hadise yakından bakalım: Bu hadiste Efendimiz (s.a.v)’in cariyeye sorduğu sorunun, onun mü’min mi yoksa putperest mi olduğunu ortaya çıkarmaya yönelik olduğu açıktır. Cariyenin, soruya verdiği cevaptan putperest olmadığı ve bir “Allah inancına” sahip olduğu anlaşılmaktadır. “Allah nerede“, “Rabbin kim” “Semada kim var“… gibi sorulara kadının verdiği cevap, ya da eliyle yaptığı işaret, herhangi bir puta değil, “Yüce bir Yaratıcı‘ya” inandığını ima eder tarzdadır ki, bilgi ve kültür seviyesi düşük bir insanın putperest olmadığını anlamak için bu türlü cevaplarla yetinmek yanlış değildir.
      Sahabe‘den eş-Şerîd b. Süveyd (r.a)’den nakledilen rivayet bu konuda bize yol gösterici mahiyettedir. Ahmed b. Hanbel (IV, 222, 388-9) ve İbn Hibbân‘ın (I, 419) rivayet ettiğine göre eş-Şerîd b., Süveyd (r.a), Efendimiz (s.a.v)’e gelerek, annesinin mü’min bir cariyeyi özgürlüğüne kavuşturmasını vasiyet ettiğini, kendisinin de siyahi bir cariyesi bulunduğunu söyler ve onu azat etmekle bu vasiyeti yerine getirmiş olup olmayacağını sorar. Efendimiz (s.a.v) cariyeyi kendisine getirmesini söyler. Cariye gelince Efendimiz (s.a.v), “Rabbin kim?” diye sorar. Cariye “Allah” der. Ardından “Ben kimim?” diye sorar. Cariye “Allah’ın Resulü’sün” diye cevap verir. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v), cariyeyi getiren sahabîye dönerek, “Onu azat edebilirsin, zira o mü’mindir” buyurur.
      Bu rivayette zikredilen soruyu ed-Dârimî (“Nuzûr”, 10), hemen aşağıda İbn Ebî Şeybe‘den naklen zikredeceğim lafızla sevk etmiştir. Dolayısıyla eş-Şerîd (r.a) rivayetinin de mana ile rivayet edildiğini söylemek mümkündür.
      Benzeri bir olay İbn Ebî Şeybe tarafından (VII, 215) rivayet edilmiştir. buna göre bir adam Efendimiz (s.a.v)’e gelerek annesinin mü’min bir köleyi azat borcu (adağı) olduğunu ve kendisinin de bir cariyesi bulunduğunu söyler. Efendimiz (s.a.v) cariyenin kendisine getirilmesini ister. Cariye gelince “Allah’tan başka ilah bulunmadığına ve benim de Allah’ın Resulü olduğuma şahitlik eder misin?” diye sorar. Cariye “Evet” deyince, sahabîye “Onu azat et” buyurur.
      Yine benzeri bir olay el-Hâkim tarafından (III, 258) nakledilmiştir. Bu sefer Efendimiz (s.a.v)’e gelen bir kadındır ve yanında siyahî bir cariye vardır. Efendimiz (s.a.v), mü’min olup olmadığını öğrenmek için cariyeye şu soruları sorar: “Rabbin kim? Dinin ne? Ben kimim? Namaz kılıyor musun? Benim Allah katından getirdiklerimin hak olduğunu ikrar ediyor musun?” Cariyenin bütün bu sorulara olumlu cevap vermesi üzerine “Onu azat et” buyurur.
      Ramazan hilalini gördüğünü söyleyen bir adamın mü’min olup olmadığını tesbit için Efendimiz (s.a.v) kendisine şöyle sormuştur: “Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in de O’nun kulu ve Resulü olduğuna şahitlik eder misin?” Adam “Evet” deyince oruca başlanmasını emir buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, “Sıyâm”, 14; en-Nesâî, “Sıyâm”, 8; et-Tirmizî, “Savm”, 7; İbn Mâce, “Sıyâm”, 6; Abdürrezzâk, VI, 35; İbnu’l-Cârûd, “el-Müntekâ”, 157; el-Hâkim, I, 297, 424…)
      Efendimiz (s.a.v), Yahudi bir anne-babanın çocuğu ölüm hastalığındayken yanına gitmiş ve kendisine “Allah’tan başka ilah bulunmadığına şahitlik eder misin?” diye sormuş, çocuk “Evet” deyince, “Muhammed’in de Allah’ın Resulü olduğuna şahitlik eder misin?” buyurmuş, çocuk yine “Evet” diye cevap vermişti. Bir süre sonra çocuk vefat ettiğinde Efendimiz (s.a.v) ve Sahabe onu yıkayıp defnettiler. (et-Taberânî, “el-Mu’cemu’l-Kebîr“, VIII, 67. el-Heysemî, “Mecma’u’z-Zevâid“de (II, 323) isnadının hasen olduğunu söylemiştir.)
      Keza başta el-Buhârî ve Müslim olmak üzere pek çok kaynakta zikredilen İbn Sayyâd kıssasında Efendimiz (s.a.v)’in, İbn Sayyâd‘a, “Benim Allah’ın Resulü olduğuma şahitlik eder misin?” diye sorduğu nakledilmiştir.
      Bu örnekler, Efendimiz (s.a.v)’in, karşısındaki kişinin mü’min olup olmadığını tesbit için kendisine “Allah nerededir?” diye sormak yerine, Allah Teala‘nın birliğine ve kendisinin de O’nun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik edip etmediğini sorduğunu göstermektedir. “Eynellah hadisi” veya “cariye hadisi” diye bilinen söz konusu rivayet dışında Efendimiz (s.a.v)’in, muhatabının mü’min olup olmadığını ortaya çıkarmak için kendisine “Allah nerededir?” diye sorduğunun nakledildiği bir başka rivayet bilmiyoruz.
      Esasen “Allah inancı” gibi bütün hassasiyetlerin başını teşkil eden bir meselede muhtelif raviler ve kaynaklar tarafından birbirinden oldukça farklı lafızlarla aktarılan “muzdarib” bir rivayettense, muhtelif bağlamlarda varit olmuş yukarıdaki rivayetleri ve benzerlerini esas almak akla da, dinî hassasiyete de, Hadis tekniğine de en uygun olan yoldur." (Ebubekir Sifil)

    • @elliotdoe2499
      @elliotdoe2499 Рік тому

      @@enesa6489 5. Satırdan sonra okumayı bıraktım Nası bırakıp direkt akıla geçmişsin gözümde mutezileden farkın kalmıyor

  • @nechmetinali5165
    @nechmetinali5165 7 років тому

    Bunlar selefi değil.Selefiler Peygamberimizin övmüş olduğu ilk 3 asırda yaşayan müslümanlardır.Ondan dolayı ne zaman açısından Selefiler ne de itikad.Bu kişi tekfir edilir .Kafasında hayal etmiş olduğu şeye İllâh diyor.Bu da küfürdür.

  • @ibnkudame
    @ibnkudame 7 років тому

    Türkler Ehli-Sünnet Akidesinde Değil Maturidi-Eşari Akidesindedir. Ancak Eşari akidesi bile bu kafir sofilerden ve cahillerin elinden kurtulmamıştır. Bakın Ebu Musa El-Eşari Kitabında ne diyor. Aşağıdaki yazı tamamen İmam Eşarinin el-İbane Kitabındadır.
    "Biri çıkıp: İstivâ hakkında ne dersiniz? diyecek olursa, ona deriz ki: ALLAH, Arş'ı üzerine istivâ etmiştir. Nitekim ALLAH şöyle buyurmaktadır:
    "O Rahman Arş'a istivâ etti" (Tâhâ, 5);
    "Güzel söz O'na çıkar" (Fâtır, 105)
    "Hayır ALLAH onu (İsâ'yı) kendisine yükseltti" (Nisâ, 158);
    "(ALLAH, yaratma) işi (ni) gökten yere düzenler" (Secde, 5).
    ALLAH, Firavun'dan nakille şöyle buyuruyor:
    "Firavun dedi: Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap ki o sebeblere (yollara) erişeyim, (yani göklerin yollarına erişeyim de Mûsâ'nın ilahına çıkıp bakayım)" (Mu'min, 36-37).
    Bu sözleriyle Firavun, Mûsâ (a.s.)'ın, ALLAH'ın göklerin yukarısında olduğu şeklindeki sözünü yalanlamaktadır. ALLAH Teâlâ yine şöyle buyurmaktadır:
    "Gökte olanın, sizi yere batırmayacağından emin misiniz?" (Mulk, 16).
    Göklerin yukarısında Arş vardır. Arş, göklerin yukarısında olunca "Gökte olandan emin misiniz?" buyurmuştur. Çünkü ALLAH, göklerin üzerindeki Arş'a istivâ etmiştir. Her yukarıda olan, göktür. Arş, göklerin en yukarısıdır"
    (İmam el-Eş'ârî, el-İbâne an Usûlu'd-Diyâne, Medine 1975, s. 30-31).
    İmam Ahmed Bin Hanbel bu konuda Cehmiyeye Reddiye olacak kitap bile yazmıştır. Ancak cahillere okumayanlar reddeder onlarda da hayır yoktur ifsadtan başka işe yaramazlar. Çünkü toplumdan şeyhinden böyle öğrenmiş.

    • @ibnkudame
      @ibnkudame 7 років тому

      İbn Kuteybe'de Otto yayınlarından çıkan hadis mudafası kitabında sayfa 140 ta bakın bu konuda ne diyor. ''Kişi fıtratı eğitimle değişmedikte bu ümmetin hepsi Arabıyla Acemiyle Allah göktedir der''. Gidim ilim öğrenin yaw. İbn kuteybe İmam mahmedin öğrencilerindendir. Hadi ona da sapık de.

    • @ibnkudame
      @ibnkudame 7 років тому

      Yazdıklarıma cevap ver. Link verdiğim video'ya bak. İmam ahmed bin hanbelin oğluna sapık de. Hiçbir alim imam ahmedin cehmiyyeye reddiye kitabını inkar etmez. Laf kalabalığı yapma. İbn kuteybe ye sapık de ki vahhabilik değil teymiye bile yoktu.

    • @ibnkudame
      @ibnkudame 7 років тому

      Aslınsa sizler vahhabi diyerek kimlere sapıklık gittiğini bilseniz ah vah edersiniz. Sadrettin konevi bile fıkhı ekber şerhinde aynı şeyi diyor. EHLİ SÜNNETE her zaman muşebbihe diyorlar.

    • @ibnkudame
      @ibnkudame 7 років тому

      Diyanetten basılan İmamı azamın 5 eser kitabını al bak Ebu hanife ne diyor. Ebu hanifeye de vahhabi sapık de. Ah kandırılmış insanlar ah.

    • @ibnkudame
      @ibnkudame 7 років тому

      www.benlikitap.com/Imami-Azamin-Bes-Eseri-Imam-Ebu-Hanife,PR-1034.html

  • @user-nx3sh7ke3u
    @user-nx3sh7ke3u 7 років тому +1

    Hanefi Fıkıh Alimi Molla Aliyyul Kari ( Rahimehullah ) ' Mirkatul Mefatih Şerhu Mişkatül Mesabih ' Adlı Eserinde Buyuruyor Ki;
    قال جمْعٌ مِنهم ومِن الخلَف : إن معتقِد الجهةَ كافرٌ ، كما صرَّح به العِراقي ، وقال : إنه قولٌ لأبي حنيفةَ ومالكٍ والشافعيِّ والأشعري والباقلاني
    " Selefden Ve Halefden Bir Grup Dedi Ki;
    " ALLAH-U TEALA Bir Cihette Olduğuna İnanan Kafirdir. Nasıl Ki, El-Iraki Bunu Açık Şekilde Açıklayarak Demişdir Ki; Bu Görüş Ebu Hanifenin, Malikinin, Şafiinin, Eşarinin, Bakillerin Görüşüdür."
    KAYNAK; [ MOLLA ALİYYUL-KARİ, MİRKATUL MEFATİH ŞERHU MİŞKATÜL MESABİH, CİLT; 3, SAYFA; 270-271 ]

    • @user-nx3sh7ke3u
      @user-nx3sh7ke3u 7 років тому

      İMAM-I AZAM ( RAHİMEHULLAH ) HAZRETLERİ'NİN " RABBİM YERDE MİDİR? GÖKTE MİDİR? " SÖZÜNÜN ŞERH-İ;
      Molla Aliyyu’l-Kari ( Rahimehullah ) Buyurdu Ki;
      “Bu Söz Doğru Söz Değildir. Ebu Muti El Belhi Hadis Alimleri Nezninde Hadis Uyduran Biridir. Bu Sözün Aslı Şöyledir;
      " Şeyh El imam İbni Abdusselam ' Halir-Rumuz' Adlı ESerinde Ebu Hanifeden Şöyle Dediğini Nakleder;
      " Kim ALLAH-U TEALA'nın Gökte Mi Yoksa Yerdemi Olduğunu Bilmiyorum Derse Kafir Olur. Çünkü Bu Söz ALLAH-U TEALA'ya Bir Mekanda Olduğu Hususunda Yanlış Kanaat Verir. Kim Ki ,Böyle Bir Yanlışa Kanaate Sahip Olursa O Kimse Müşebbihedendir. "
      KAYNAK; [ MOLLA ALİYYUL-KARİ, FIKHUL EKBER ŞERHİ, SAYFA; 310-311]

    • @bulentkaygisiz2377
      @bulentkaygisiz2377 6 років тому

      Vehhabiler bir taraftan tarikatçılar bir taraftan sündürüp durun bakakım bu dini kendinize göre

  • @emreklcaslan4825
    @emreklcaslan4825 4 роки тому

    Yine saç malalıyor

  • @user-hb2np4if1r
    @user-hb2np4if1r 5 років тому

    Bh gicdįllax, coğrafiya oxuyub göresen?

  • @theassassian4939
    @theassassian4939 4 роки тому

    #Dediler ki; yez-İT'e lanet etme ama istersen Huseyne dua et.
    #Dedim ki; Bak iki gözüm..
    yez-İT'e lanet etmek, Yez-İT'in sarayında Zeynep olmaktır.
    yez-İT'e lanet etmek, otoritenin karşısında Ebu Zer olmaktır.
    yez-İT'e lanet etmek, Hainlerin karşısında Malik Eşter olmaktır.
    yez-İT'e lanet etmek, Huseyn'in katillerinin karşısında Muhtar olmaktır..
    yez-İT'e lanet etmek, Saray ahalisinin rüyasını kabusa çevirmektir..
    yez-İT'e lanet etmek, Ebu Zer misali, sarayda yaşayıp haramzade olmaktansa çölde bir başına susuz feda olmaktır .
    yez-İT'e lanet etmek, Zillet içinde yaşamaktansa izzetli bir ölümü tercih etmektir..
    Yani iki gözüm;
    yez-İT'e lanet etmek, Huseyne tarafım diyerek ona feda olmaktır.