Geç de olsa sonunda katıl butonuna bastım. Kesinlikle sizler de bunu deneyimlemelisiniz, böylesi bir emeğin arkasında bir tutam katkı sunabildiğinizi hissetmeniz tarifsiz bir duygu.
Kualia olayı göz önüne alınırsa ve çevremizdeki insanların, zombi bilinç, gerçek bilinç ve bunların dışında farklı pek çok bilinç türüne sahip olmaları durumunda çok bilinmeyenli bir sorunla karşılaşırız. Bence bilinç sorununu çözemeyişimizin nedenleri arasında bu tür bir çok bilinmeyenlilik problemi olabilir.
Videoları izlemeyi ve arkadaşlarıma anlatarak onları da bilgilendirmeyi çok seviyorum. Her videoda araştırma isteğim daha da artıyor ancak bu kadar şeyi nasıl hatırlayabiliyor ve böyle akıcı anlatıyorsunuz şaşıyorum doğrusu. Çabalarınız için teşekkürler ✨
Hangi dershane ?Hayatımda bir tane bile felsefe ve bilimle ilgilenen arkadaşım olmadı,her zaman yalnızım.Büyük ihtimal daha yüksek puanlı liselerde bizlerden daha çok vardır ama 8. sınıfta hayatın ve evrenin gerçeklerinin tam farkında olmadığımdan bilim ve felsefeyle ilgilenen kişiler arasında olmak için daha fazla uğraşmamıştım.Gerçi bu o liseleri kazanmaya yeter miydi bilmem.8. sınıfta çok ağır okb(obsesif kompulsif bozukluk) hastasıydım.Okb den genel olarak ise şikâyetçi değilim.Çünkü okb olmasaydı büyük bir ihtimalle felsefe ve bilimde daha az ilerlerdim .Sanırım okb nın verdiği gerçeklik takıntısı sayesinde herşeyi net cevaplara ulaşana kadar sorguladım ve araştırdım. 8.sınıfta malesef gerçeklik takıntım yoktu sadece cinsel ve dini takıntılarım olduğundan okb bir katkı sağlamadı. Dershaneyi sormuştum başta ama sınava kaldı şurda 6 ay ve okulumuz çok yoğun olduğundan bu sene dershaneye zor giderim.İstediğim bir bölümü kazanamayıp mezuna kalırsam dershaneye büyük ihtimal giderim.Gitçeğim dershane sizinki olursa sizlerle aynı yıl eğitim görür müyüm bilmem(11.sınıf 12.sınıf ya da mezun olup olmadığınızı bilmediğimden )ama bir ihtimal felsefe ve bilim konuşan arkadaşlarım olur.
@@bilimvefelsefeileilgilibirad Ben çok konuşurum bu arada. Ama dershane ismini şuan bende unuttum. Umarım iyi yerlere gelirsin ama gelemeyeceğim için üzülme. Yüksek puanlı liselerde asla zeki insanlar yoktur diyemem, ama çoğunlukla çalışkan öğrenciler vardır. Ezbere dayalı bu sistemde emin ol bir sürü aptal kişi güzel liseler kazanacak. Sorgulamamış zihinler, robot gibi bir sınava çalışıp iyi bir yere geldigini ve zeki olduğunu sanarlar. Oralarda egosu tavan yapmış kişiler çoktur. Emin ol sorgulayan ve düşünen insan çok az bu devirde.
@@bilimvefelsefeileilgilibirad Sadece dershanede insanlar zombiyle ilgili şeyler konuştular benimde aklıma böyle bir şey gelmişti. Bizim dershanede pek bir şeyi sorgulayan tip yok.
📚 Konu hakkında daha fazla bilgi almak için: evrimagaci.org/s/11242 📚 Richard Brown Makalesi: philpapers.org/archive/BRODTA.pdf 💪 Evrim Ağacı'nın Türkiye'de bilim anlatıcılığı çalışmaları tamamen okurları ve izleyenleri tarafından maddi olarak desteklenmektedir. Yaptıklarımızı faydalı buluyorsanız ve daha fazlasını yapmamıza katkı sağlamak isterseniz, Patreon veya Kreosus destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz: www.patreon.com/evrimagaci | kreosus.com/evrimagaci 📕 Neden desteğe ihtiyacımız olduğuyla ilgili daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz: evrimagaci.org/destekol 📹 Dilerseniz, UA-cam'un "KATIL" seçeneğini kullanarak da bize destek olabilirsiniz: ua-cam.com/channels/atnasFAiXUvWwH8NlSdd3A.htmljoin Yanımızda durduğunuz için çok teşekkürler! ❤
Bide o bilişsel zombiler meselesindeki acıyı zihinsel Olarak deneyimlememe konusunun sakıncası aciliyet. Şunu demek istiyorum bağışıklık sisteminin hastalıkla mücadele etmesi bir süreç zaten hasta olmakta vücuttaki zararlı mikrop veya bakteri sayısının artışı ile ilgili. Yani bu bir süreç. Ama elimizi sobaya dokunduğumuzda anında acıyı hissetmemizin gerekliliği ise o an orada bizim varlığımızı sonlandırma potansiyeli olan birşey var ateş. Yani dokunmaya devam etsek elimizden oluruz. Veya ortamda uzaklaşması gereken bir tehlike var ve bu hızlı bir reaksiyon gerektiriyor acı bu yüzden var.
Barış özcan gibi bildiğimiz ve düşündüğümüz edinimleri bize ısıtıp ısıtıp vermediğin, orijinali ne ise onu mumla süslemeyip koruduğun, yeni moda aydınlar gibi suyu anlatırken H2O demediğin için Latin alfabesinde ki 29 harf kombinasyonunun bir araya gelerek ifade edebileceği en büyük şey kadar, herhangi bir dinin verebileceğinden daha fazla minnetle teşekkür ediyorum Evrim Ağacı ve tüm ekibi.
Aldım çayımı elime, hafta sonu gevşekliği ile videoyu açtım. Beş dakika sonra ne gevşeklik kaldı, ne rahatlık. Beynim alev alacaktı neredeyse. Harika ama beyni yoran bir içerik olmuş.
Sonunda yaptığınız işe kendi kazandığım para ile damla damla da olsa destek olabildiğim için mutluyum. Umarım destekçileriniz sürekli artar, ülkecek farkındalık düzeyimiz artar ve Türkiye'de eğitim sizin gibi insanlara teslim edilir. ☺️ Bilinç konusu ile ilgili birkaç ay önce vardığım öznel kanı şudur ki bilinç dediğimiz şey bir cismin yeterince veri topladıktan sonra ulaştığı kendini ve çevresini algılayabildiği durumdur. Bebekler de zamanla büyüdükçe yeterince veri topladıklarında bilinç kazanırlar ama bu evrimdeki tür geçişinde de olduğu gibi bir tek zamanda gerçekleşmiş değil milyonlarca anlar toplamında gerçekleşmiştir. Bilinçli ve bilinçsiz olma ile arasında bir anlık tamam artık bilinçli oldu ayrımını yapamayız. Ve yapay zekaların da birgün bizler gibi bilinçleri olabilmelidir. Bu benim şu anlık tahminim, ileride bakalım görebilecek miyiz bilinç nedir nasıl ayrımı yapılır :))
Bilinç konusu son 30-40 yıldır sinirbilim ve bilişsel sinirbilim alanındaki gelişmelerle daha kompleks bir hal aldı! Artı zihin felsefecileri ve fizikçilerin de olaya girmesiyle daha da karmaşıklaştı. (ki psikolojik yaklaşımları dahil etmiyorum bile) Benim eğilimimse fizikalist açıklamaya daha yatkın. Aksi halde bambaşka bir gerçeklik tanımı yapmak zorunda kalırız (ki hipotetik olarak bile yapamayız, hiç birşeyini bilmediğimiz bir evrenin...) Son olarak bu konuyla ilgilenenlere büyük matematikçi ve fizikçi Roger Penrose'un "Büyük, Küçük ve İnsan Zihni" adlı kitabını şiddetle öneririm. Son olarakta çok teşekkürler Evrim Ağacı. Yine çok çetrefilli bir konuya parmak basarak bizleri tekrar tekrar derin düşünmeye sevk ettiğin için...
Çooooooooooooooooox təşəkkür edirəm. Sayənizdə hər şeyi sorğulamağı, araşdırmağı və ən əsası özümdə radikala qaçmayan bir düşüncə oluşturmağı öyrəndim. Paylaşımlarınız mənim üçün çooox dəyərlidir. Sizə daim işlərinizdə uğurlar arzu edirəm. Sevgilər ❤️🙏
Tahminimce, acıyı bilinç düzeyinde yaşamak, bilincin acıdan da var olduğunu gösterir ya da şöyle de diyebilirim, acının bilince ulaştığı veya bilinçte deneyimlendiği yok, bilinç acıda var oluyor. Yani biz acıyı yaşarken verdiğimiz tepkiler, bilinci ortaya çıkarıyor diye düşünüyorum. Sanki bilinç algısal tepkilerden bağımsızmış gibi düşünmemizin nedenini de düşüncelerden oluşan bir zihinsel katman nedeniyle olduğunu düşünüyorum. Yani üst üste binmiş ya da iç içe geçmiş veyahut aynı anda veya gecikmeli, art arda birden fazla gerçekleştirilen düşünce akışlarının birbirini izlemesi, birbirine karşılık gözlem içinde olması nedeniyle(birbirini takip edip sentezleme yapmak gözlem hissiyatını yaratıyor ve bu sentezleme işlemi duygusal bir ihtiyaca karşılık olarak gerçekleşiyor. Merak, cevap bulma zorunluluğu vs. evrimsel psikolojiyle bu açıklanabilir) biz acıyı sanki bilincimizden ayrıkmış gibi deneyimliyoruz... Bilinç sahip olduğumuz her şeyin toplamıdır ve maddeci bir doğa ile açıklanabilir, benim aklımda bu problemlere bu şekilde yanıt oluşuyor. Emeğinize sağlık, çok yararlı paylaşımlarda bulunuyorsunuz. Anlattıklarınızı dinlerken heyecan doluyorum.
Hocam güzel bir bakış açısı ama acının bilincin oluşmaşına sebep olabilecek nitelikte olduğu varsayımı bana pek makul gelmedi. Mesela merkezi sinir sistemine sahip olmayan tek hücreli bir canlı hatta bizim hücrelerimizden her biri de hasar aldığında tepki verir. Varsayımın devamında tüm bu canlıların bilince sahip olduğunu düşünmemiz gerekir. Temele bir bilinç oturttuktan sonra bu bilincin kendisine ulaşan sinyallere göre modifiye olup farklılılaştığını düşünmek bana daha makul geliyor.
@@baykusbey4654 Ben şöyle yorumladım durumu sizden farklı olarak. Acı ve diğer daha komplike duygulara verilen tepkiler bizleri bilinç dediğimiz kavrama ulaştırıyor. Bu hissiyatların soysal ilerleşiyişi bize tepkilerden ön sezgi- duygulara ondan da bilince itiyor olabilir. Bu söylediklerim 2 dakikalık düşünülen bir şey tabi belki hata yapmış olabilirim eksik tümevarım yaparken.
"benlik, insanlar ve ev sahipleri için bir tür kurgudur. kendimize anlattığımız bir hikayedir ve her hikayenin bir başlangıcı olmalıdır. çektiğin hayali acı seni sahici yapıyor, Bernard" (Dr. Ford-westworld)
@@brainy_devil aziz nesinin dediği gibi bu milletin %60 salaktır. Bu kesim bu diziden hiçbir şey anlamayacaktır. Dizinin çok sağlam felsefi altyapısı var. Herkes anlayamaz.
Giren kazığın gerçek mi hayali mi, var oluş acısının sanrı mı yoksa sahici mi olduğunun bir önemi var mı? Bilinç nasıl algılıyorsa, o algıyı deneyimleyen kişi için tek gerçektir. Elinizdeki bütün kitapları çöpe atın lütfen. Kafanız bulanıyor. Kitap okumayın. Bu size ve çevrenize zarar veriyor. Lütfen. Bu sizin toplumsal ahlaki sorumluluğunuz.
@Dr. Osterman Kesinlikle. Gözlemleyebildiğimiz kadar, ispatlayabildiğimiz kadar inceleyebiliriz. Ben zaten "tamamen" dedim. Bilincin işleyişini "tamamen" anlayabilmemiz için. Tüm bilinçleri "tamamen" formülize etmeye çok yakın bir noktada değiliz.
Bilincin bu evrendeki şekli, onu algılayabildiğimiz kadarıyla inceliyoruz zaten. Tamamen farklı bir evren için bilinç daha farklı olabilir, işlev olarak daha farklı olabilir ama bunların bir önemi yok çünkü bunları incelemek mümkün değil ancak ve ancak inceleyebildiğimiz şeklindekini kabul edebiliriz
@Dr. Osterman ben de tamamen olsaılıklar üzerinden dedim yani illaki başka evrenlerde de bilmediğimiz farklı bilinçsel şekiller olucaktır demiyorum şuanki bildiğimiz ve incelediğimiz belki zaten tam anlamıyla bilinçtir ve zaten bu soyutsal olan bilinçle ilgili yapısal olarak bazı görüşlerde bulunmamız şu anda mümkün değil hakkında hiçbir şey bilmiyoruz ki nasıl yapısal olarak incelememiz mümkün olsun, biz aslında bir nevi materyalistik ve idealistik olarak bir düşüncesel "gerçeği" ele alıyoruz
“…ve a priori varsayımlara gerek kalmayacak.” Doğru (sanıyorum)! Ve Evrim Ağacı’nın felsefenin söz dağarcığından daha fazl kelime kullanması beni pek sevindirdi!
Quantum fiziği ile metafizik denen olaylarında bir tarifi ve ilmi bir açıklaması olduğunu zamanla anlıyoruz. Benim düşüncem Ruh olarak adlandırdığımızın aslında bize bilinç kazandıran quantum fiziği ile açıklanabilecek bir tür enerji olduğu. Ya da çok uzaklarla veya farklı bir boyutla aramızdaki bağlantı olduğu. Fiziksel olmayan bir boyutla, cisimlerin olduğu boyutların arasında insan sayesinde oluşan bir bağlantı. Niye böyle bir şeye ihtiyaç var, veya ihtiyaç tan değil, tamamen olması gereken gibi.. tüm sunumlarınız felsefik açıdan çok düşündürücü, çok teşekkür ederim. Bence başka bilinmeyenlere doğru devam edin, sevgilerimle..
Abi makaleyi İngilizce koymuşsun, bizim bu eğitim sisteminde makale okuyacak kadar İngilizce bilgisine sahip olabileceğimize olan umuduna hayran kaldım akdkskks
Videoyu 2 kez izledim ve yine de tam olarak anladığımdan emin değilim. Şimdi 3. Kez izliycem ve bundan sonra okuduğum bilim kitaplarını bırakıp felsefe kitaplarına yönelicem. Ellerinize sağlık harika bir video olmuş.
Daha fazlasına ihtiyacımız yok. İnsan bilinci maddeci bir doğa ile açıklanabilir. Evrimsel süreç içerisinde insan bilincini,tepkileri vs vs var olan şeyin üzerine o kadar da metafizik şeyler atfetmenin bir manası yok. İnsan insandır ve doğada var olduğu için vardır.
İdealism, metafizik vs maddeci felsefenin cevap veremediği noktadan başlar. Bütün sorunlara cevap verene kadar da yaşamaya devam edecektir. O zamana dek sizin söylediğiniz bir sav olarak kalacaktır. Ben de bütün soruların cevaplarını bilmeyi isterim o ayrı.
@@ulysses4750 eğer dışarıda gerçek hiçbir şey yoksa beyin de olamaz çünkü beyin de bir "şey". Ve beyin olmazsa onun yansımaları da olamaz. O halde dışarıda bir şeyler var (beyin gibi). Beyin de bir "şey" olduğuna göre onun varlığı "hiçbir şeyin olmadığı" tezini çürütür. Bir şey varsa başka şeyler neden olmasın? Evrenin içinde beynimiz var. Evrenin kendisi de beynimizin içindeyse bu sonsuz döngüye girer. Beynimizin içindeki evrenin içindeki beynimizin içinde de aynı evren vardır (içindeki beynimizin içindeki evrenin içindeki...) Gerçek beynimizin döngünün başlangıç noktası olduğunu nerden bilebiliriz? Beynimizin içindeki evrenin içindeki beynimizin dışında evren bulunduğuna ve o evrenin dışında da beynimiz bulunduğuna göre belki de döngüyü aynı şekilde geriye sarmaya devam edersek beynimizin dışında bir evren ve o evrenin dışında da beynimiz ve beynimizin dışında aynı evren vardır (dışındaki beynimizin dışındaki evrenin dışındaki...) Ayrıca teorin doğru olsaydı, yani evren beyninin içinde olsaydı, bu şu anlama gelirdi: herkes aslında sensin. Çünkü herkes evrenin içinde ve evren de aslında senin beyninin bir ürünü. "beynimiz" kelimesini kullanırken "biz" grubundan bahsediyorsun. "biz" diye bir şey olabilmesi için senden başka kişiler de olmalı. Ancak evren beyninin içindeyse senden başka kişiler olamaz. O halde evreni kapsayan bu beyin sana ait değil. Kimsenin beyni değil. Dolayısıyla "beyninin" ya da "beynimizin" gibi ifadeler kullanamazsın. Bu durumda "evren beynimizin içinde" yargısı yanlış olur çünkü "beynimizin" ifadesini kullandın. Yani evren beynimizin kendisi kadar gerçek ve beynimizin dışında bulunuyor. Beynimiz, bizler ve bütün evren sahte olabilir. Ancak bu, evrenin beynimizin içinde olduğunu göstermez. Evrenin sahteliğine gelecek olursak, bunu evrenin beynimizin içinde olduğunu iddia ederek savunuyorsun. Bu iddia geçersiz olduğu için evren de sahte değildir. Herşey gerçektir.
Bence de insan bilinci maddeci bir doğa ile açıklanabilir ve açıklanacak ama şu anda açıklayamıyoruz. Dolayısıyla bütün ihtimalleri hesaba katmamız gerekiyor. %99,999999999 hatta daha da yüksek bir ihtimalle böyle diyebiliriz. Ama %100 diyemeyiz. Kanıtın nerde diye sorarlar. Ha, İnsan beyni %100 materyalistik çalışır diyemememiz önemli mi? Tabiki hayır. "Yarın kafama uçak düşmeyecek ve ölmeyeceğim" de diyemiyoruz çünkü ne kadar düşük de olsa böyle bir ihtimal var ama napalım dışarı çıkmayalım mı yani korkudan?
Çocukluğumdan beri aklıma takilirdi, acaba benim gördüklerimle başkalarının gördükleri aynı mı diye.. Bu soruyu başkalarının da sormuş olması hoşuma gitti.
İzledikten sonra gerçekten bu tanıma uyabileceğimi düşündüm. Hayal gücüm çok zayıf, zihnimde pek fazla bir şey canlanmaz. Bir tabloya baktığımda da, kendimi bir sanatsever olarak tanımlamama rağmen, "güzelmiş" demekten öteye geçemiyorum. İlk kez Edgar Allan Poe'da duyduğum "nihiladmirari" tanımı da buna işaret ediyor, "hiçbir şeye hayran kalamama". Belki de yanlış anladım videoyu, bilemiyorum.
Bahsedilen zombi fazlasıyla hipotetik. Bilinç ise tanımsız bırakılmış. Bilinç yalnızca zihinde canlandırma değil pek çok işlevi içerir aslında. Bi sorun olduğunda nasıl çözüleceğine karar vermek, adımları doğru yapıp yapmadığından emin olmak vs. O yüzden sadece bir işlevi baz alarak kendinizi bu şekilde etiketlemenizi istemedim. Zihinde canlandırmada zorluk yaşıyorsanız, görme duyunuzu az kullandığınız egzersizler işe yarayabilir. Kitap okumak bunların bir tanesi. İmajinasyon ile gevşeme egzersizleri de iş görür :)
Bence bu durumun içinde bu kadar kaybolmamızın ana sebebi temelin hatalı olabileceğini en son düşünmemiz. Belli noktalarda evrimde de hatalar olduğu ve evrimin mükemmel bir algoritma ile ilerlemediği bariz(örn : kambur olma durumu). İnsan vücudunda ve genel olarak da şuan yaşayan canlılardaki en büyük hatalardan biri bence acının kullanım biçmi. Korkunun ve dikkatin doğru bir oranda dağılımı ile acının şuan olduğundan çok daha küçük bir miktarı ile insanlar şuankinden bile daha iyi yaşayabilirlerdi bence. Misal belli durumlarda bazı ölümcül durumları atlatmak için büyük bir acı çekilmesi gerekiyor ama acının verdiği ağırlık zihni öyle bir kör ediyor ki ölüm korkusu ve mantığı ezip geçiyor. İnsanların zekası da evrimdeki hatalardan biri. Çünkü zekası insanın kendini aşacak bir derecede. Ve bir noktada bu zekanın aşmışlığı asıl ana amacımız olan hayatta kalmak ve üremeyi dert etmeyeceğimiz bir refaha getirdi bizi. Ve tabiki normal şartlarda hayatta kalmak ve üremeyi hedeflememize teşvik eden mutluluk hissini elde edemez olduk. Ne de olsa zaten her şey elimizde ve bu iki kavramın verdiği mutluluk da vahşi doğanın içinde olduğumuz zamanlardaki stres ve yorgunluğu atacak derecede ayarlanmıştı. Tam kıvamında ve zamanında hazırlanmış bir akşam yemeği gibi. Ama şimdi önümüzdeki yemeklerin fazlalığı karnımızı doldurmuş aldığımız zevkin normalleşmesini sağlamış. Böylece normal şartlarda yapmayacağımız veya sevmeyeceğimiz şeylere yöneldik ve sahte duygular oluşturduk. Aslında hepimiz sağlam temellerle programlanmış robotlarız ama ana hedef olan mutluluğu elde edemeyince programın dışına doğaçlama bir şekilde çıkarak zorla kendi temellerimizi değiştirdik. Yani felsefik zombi diye de birşey yok temelde. İnsan sağlam temeller üzerine oluşturulmuş bir varlık ve şimdiki duygular ve zevk aldığımız komedi veya aşk varimsi her şey kendimizi mutlu etmek adına verdiğimiz anlamlar. Aynı ölümün son olduğuna inanmak istemeyen insanların hiç bir mantık olmadan bir tanrıya ve cennete hiç sorgulamadan kör kütük inandıkları gibi.
Evrimde sorun olduğuna inanmıyorum, bir şeylerin sebepleri ve sonuçları vardır. Kamburluk evrim gereği evet ama evrim tek başına işleyen sadece iyinin devamını sağlayan bir sistem değil. Bir şeylerin olması ve olmaması sonucu bir seçilim. Argümanların bir noktada yanlış geldi. Herkes her şeye sahip değil. Yani en azından dünyanın bir kısmı için. Hala sefaletin hayatta kalma mücadelesinin yaşandığı modern sömürgelestirilmis ülkeler ve orada yaşayan insanlar var ama onlar da mutlu değiller. Oradaki insanların tek umursadigi (yargılamak istemiyorum yanlis anlama) sadece hayatta kalmak ve üremek. Bir de sanırım soyledigin şeyin çözümü olarak gösterebileceğimiz tek şey en eski formumuza, ilk ilkel halimize geri dönmek. Ama insanlık bunu çok aştı. Beynimizin mekaniği her geçen gün ilk evrimlestiginde olduğu gibi kaldığı için evet bu yeni dünyaya uyum sağlamakta zorluk yaşıyor. Depresyonlar bu yüzden oluyor. Söylediğin şeylerin bir de rasyonel-egoizm kısmı var. Insan onun için gerekli her şeye sahip olsa da mutlu olamazdı. Onun için mükemmele ulaşsa ve her şeyi hayatının muhteşem geçmesi için yapsa üzüntüden ölürdü. Bize neyi yapmamız gerektiğini söyleyebilen bir sistem 'mükemmel hayattan' daha çok sonumuz olurdu. Açıkçası neyden bahsettiğimizi unuttum ama fikirlerin için teşekkür etmek istiyorum.
İzlemeden beğendim videoyu ve yorum yapıyorum, çünkü eminimki harika bir video daha geldi, emek kokan doğruluğu kanıtlanmış bilgilerle dolu bir video daha, güne başlamanın en harika yolu evrim ağacı, mutluluklar diliyorum size
4:37 bence bilinç ile acıyı algıladığımızda kaçınmanın üzerine problem çözme yeteneğimizle belki sorunu kökünden çözebilmemiz evrimsel açıdan çok daha avantajlıydı
Ayni mikrar ve tur şekeri tuzu farklı düzeylerde algiladigimizi biliyordum ama renkleri fark edememistim. ufkum genişledi Teşekkürler. Etik moral değerlerde de farklı algılama meşruiyet düzeyleri var .
Acıyı bilinçli olarak hissetmemizin sebebi bence şu; acıdan (yani potansiyel tehlikeden) nasıl en iyi şekilde sakınabileceğimizi düşünmemiz gerekiyor ve bunu bilincimizle yapabiliriz. Acı aynı zamanda tehlikeyi işaret edebileceğinden ondan kaçınabilmek için bilincimizle en iyi planı yapmamız gerekir ve bu sayede en az hasarla kurtulabiliriz.
Karıncalar yanlış hatırlamıyorsam 197-200 adet üzerinde iken ortak bir toplumsal bilincin varlığına işaret eden davranış düzeni içinde hareket ediyorlar. Sayı daha azaltıldığında ise bu düzen kayboluyor. Değişen sadece adet. Bu tartışmanın içine topluluk bilincinin de katılmasının argümanı besleyeceğini düşünüyorum. Karınca= tek bir nöron hücresi gibi..
Evrim Ağacı, Barış Özcan, Bebar Bilim gibi kanalların videolarını birşeyler yerken ya da yapboz yaparken izliyorum. Videoların içeriğinde anlatılan şeyleri zihnim daha iyi algılıyormuş gibi hissediyorum. Bilinçaltıma inen bir öğrenme oluyor diye düşünüyorum. Videonuzu yine yapboz yaparken açtım. Bitter çikolatayı kıtlama yapıp sade filtre kahvemi yudumlarken yapboz yapmak ve bu tarz videolar izlemek çok zevkli. Önce Barış Özcan'ın "Matrix Uyanıyor" videosu ve sonra sizin videonuz. Her neyse... Felsefi ya da bilimsel terimleri ve argümanları bildiğimi söyleyemem. Yani düşüncelerimi bunlarla ifade edemem. Ancak filozof ya da bilim adamı olmadığıma göre ve düşünen, düşünmeye çalışan bir insan olduğuma göre düşüncelerimi illa terimler ya da argümanlarla ifade etme zorlamasına girmeme gerek yok. Bu konuda düşüncem şu ki: Bilincin anlaşılması konusunda yeni doğan bir bebeğin zihninin araştırılması ve anlaşılması büyük önem taşıyor bana göre. Çünkü yeni doğan bir bebekte belli bir zamana kadar bilinçli, düşünceli hareketler olduğunu söyleyemiyoruz. Dışardan gördüğümüz kadarıyla. İnsandaki bilinç, eğer sağlıklıysa zamanla tam anlamıyla oluşan bir özellik. Buradaki kastettiğim bilinç; düşünen, algılayıp anlayan, kendini değiştirebilen ve geliştirebilen, bireysel tecrübeleri, hatıraları olan, karaktere sahip özellik. Sadece algılayan ve belirli sınırlar içinde hareket eden bir bilinç değil. Bu daha çok hayvanlarda gözlemlediğimiz bir durum. Bizim de hayvanlarla ortak özelliklerimizden birisi bu çeşit bilinç. Ancak ayrıldığımız çeşit bizim bir de çok akıllı bir bilince sahip olmamız. Tespit ettiğimiz diğer canlılara göre çok akıllı. Belki de aslında bizim akıllı olan bilincimiz de sınırlı, belirli çizgiler içinde davranıyor. Ki bence öyle. Bilimkurgu tarzı yazı ve film alanlarına konu olmuş bir durum. Paralel evren ve bilinç aktarımı. Fringe'de paralel evren, Altered Carbon'da bilinç aktarımı konuları işlenmiş. Bence paralel evren diye bir şey yok. Çünkü bununla ilgili gözlemler ya da deliller yok. Sadece bir teori. Paralel evreni biz Metaverse aracılığıyla oluşturacağız. İnsan yapımı. Bilinç aktarımı daha mümkün gibi görünüyor. Tamamen, birebir aynı bir şekilde olmasa da mümkün. Aynı zamanda genetik olarak birebir insan özellikleri taşıyan bir bedene ya da beyine mümkün değil. DNA olarak insana değil. Çünkü bana göre atomların düzen içinde birleşerek zihnin oluşmasına neden olduğu görüşü daha doğru. Yani sağlıklı insan zihninin oluşması, bilincinin oluşması atomlarla ilgili, DNA ile ilgili bir şey. Birebir aynı olmayacak olan zihin aktarımı robotlara, bilgisayarlara ya da DNA'sı değiştirilen insana benzer bedenlere yapılması daha mümkün gibi. Tabi bunun için de DNA'nın beyindeki, zihindeki, bilinçteki yerinin bilinmesi gerekiyor. Bu da bilimsel olarak sıkıntılı, etik olarak sorunlu bir durum... Şu da var ki; atomların, DNA'nın insan beynindeki, zihnindeki, bilincindeki yeri öğrenilip anlaşılırsa bilinç silme ve yeni bir bilinç yükleme durumu gerçekleşebilecek. Bu durumda genetiği, DNA'sı değiştirilmiş bir bedene hiç gerek olmayacak.
İnsanlar bedenlerinin nasıl çalıştığının anlaşılabilir olmasının onları ikinci sınıf yada daha değersiz varlıklar yapacağından korkuyorlar. O yüzden fizikalizmden korkanlar var. Oysa var olmak hepimize yeterince değer katıyor.
Merhaba.Açıkçası kanalınızı birkaç aydır biliyorum ama takip etmiyordum. Son zamanlarda shorts videolarınız karşıma çıkıp duruyordu ve bende neymiş bu kadar karşıma çıkıp duran bu videolar diye merak ettim ve bir videonuza tıkladım. O videodan sonra neredeyse bütün shorts videolarınızı izledim ve hala daha izliyorum. Gerçekten harika bir kanalsınız. UA-cam Türkiye’de sizin gibi kanalların olması bizler açısından çok faydalı. Bende bir gün düşündüm ve karar verdim. İnsanlar hep gülmek için veya saçma şeyler için UA-cam izleyip duruyorlar ama aralarında çok kaliteli ve faydalı kanallarda var dedim. Başta siz olmak üzere birkaç kanalı kendime örnek aldım ve bende kendime insanlar için faydalı olabilecek bir kanal açma kararı verdim. O günden beri çok kısa sürelerde insanları bilinçlendirmek adına videolar hazırlıyorum. Teşekkürler Evrim Ağacı. (Yorumumun görünmesi için beğenirseniz çok sevinirim)
Evrim Ağacı bir Barış Özcan iki, bu iki kanal UA-cam Türkiye’yi tek başına güzelleştiren yegane bilgi kanalları ve insan bilimsel olarak çok şey katıyorlar. Kesinlikle halk tarafından büyümesi için desteklenmeli ve daha değerli konumlarda bulunmalılar…
Sertaç Aktan, Holosen, Dilozof, Diamond Tema, Merdan Kocaoğlu, Mesut Çevik vs vs daha onlarca güzel insan var♥️♥️🫀 (Kendim de Çağrı Beyi tek geçiyorum)
Tam olarak aynı kavramı yıllardır düşünürdüm, tek farkı felsefi zombi yerine NPC terimini kullanırdım kafamda. Hatta benim dışımda herkesin felsefi zombi olmadığını asla öğrenemem diye düşünürdüm ki halen öyle düşünüyorum. Ama bunun üstüne çok düşününcr hayat bi simülasyonmuş da tek var olan benmişim gibi hissediyorum ve bu da çok ağır bi yalnızlık hissi yaratıyor o yüzden öyle olmadığına kendimi inandırmak istiyorum. Yıllardır üstüne düşündüğüm kafa patlattığım bi kavramın aslında felsefede var olmasına da çok sevindim doğrusu. Sağ olasın Çağrı abi
Ben fizikalizm yanlıştır argümanına da katılıyorum aslında, nöronlardaki elektirikten ibaret olamayız bundan fazlası var. Sadece her insanın bilinci olduğunu düşünmüyorum bazı insanlar npc gerçekten ama hangileri bilmiyorum ve anlamanın hiçbir yolu yok. Bilinçten kastım videoda bahsedilen gibi var olduğunun farkında olmak
biz nasil taşın bilinci (self conciousness) yok diyebiliriz daha çift yarık deneyini cozememisken ve kendimizi bir körün yerine bile koyamazken.. dönüp dolaşıp ilk neden sorunsalına döneceğiz..
bu durum aynı eskiden insanların dünyanın gerçek şeklinden habersiz oluşu gibi ama bir gün dışardan bakabilmenin bambaşka bir durum olduğunu öğrenene kadar ...
Bu video ile gerçekten aşmışsınız👍👏😍bir izlemede anlamak mümkün değil. Pazar sabahı bilincim😉 allak bullak oldu. İyiki varsınız yoksa kim böyle kafamızı karıştıracaktı😍 son bölümdeki fikirlerinize katılmamak mümkün değil. Bizim ne düşündüğümüzden çok neyin gerçek olduğu önemli. Sinir bilimi ve beyin araştırmacılarına başarılar dilerim. (Bu arada bir simülasyonda olsak ve iyi fikirler arka tarafta daha büyük bir bilgisayarda birikse ve sonraki doğan karakterlere aşılansa ilginç olurdu. Fikirler böyle geliyordur belki 😉)
Bu video içimde çok ilginç bir ışık yaktı ve şu soru geldi: "Bilinç de, aslında bir organ olabilir mi ?" - tıpkı vücudumuzda farklı farklı bölgelerde bulunan yağ hücrelerinin hepsinin toplamının, başlı başına bir organ sayıldığı gibi -
11:05 de dediğin cümle geçmişe gidersek telefonun bulunması arabanın, icat edilmesi, görüntülü konuşma olmasını hayal etmişlerdi o zamanlarda hayaldi bunlar zamanla gerçekleşti
Bu video bir türlü cevap bulmadığım şu soruyu aklıma getirdi: Bir deniz yıldızını (veya sanırım insan beyni de olabilir) ortadan ikiye ayırdığımızda önceki bireyin bilincine ne olur? 1) Ölür? 2) Rastgele geçiş yapar? 3) Her ikisinde de bir şekilde devam eder ama bunu hayal edemiyoruz? Bunu o bireyle empati kurarak düşününce işin icinden cikilmiyor. Yani iki farklı bireye dönüşünce evreni "öznel olarak gözlemlemeye" hangi bireyden devam edeceğiz? Bu konuya sadece metafizik (ruh) ve simülasyondan (nesne) cevap bulabiliyorum.
güzel ve ilginç bir video olmuş teşekkürler. video yu izlerken aklıma natalie portman ın oynadığı netflix yapımı yok oluş filmi aklıma geldi. orada da buna benzer bir konu işleniyor sanırım en azından bu felsefe ile yapılmış olma ihtimali var
Elektriksel sinyaller beynimizde maddenin 4.haline yani plazmaya dönüşüyor ve bu çok ince plazma tabakası yeni sinyaller yaratıyor. Karşılıklı bu dalgalanma bilinci meydana getiriyor. Yani evet tamamen fiziksel.
@@Agh_Turkeysf4 görüşüm insan aklının allahı yarattığıdır ve diğer tüm tanrıları. Ruh, cin, peri, süperman, yok. Dolayısıyla bir cevap beklemiyorum zahmet etmeyin. Fikrimi yazdım sadece .
"Kimsenin bir şey bilmediği bir yerde, bir kişi her şeyi bilebilir" -Feyyaz Yiğit
Sabah bir uyandım, İspanyolca konuşuyorum
yorumlarda trol olmaması beni şaşırtıyor
Her konunun neredeyse en ince detaylarına kadar indiğiniz ve çok anlaşılır anlattığınız için çok teşekkürlerr
Çok teşekkürler! ♥
Evrim Ağacı sayesinde bugün de bilgileniyoruz teşekkürler Evrim Ağacı paylaştığın bilgiler çok kıymetli ve takdire şayan :)
Bot musunuz kanka siz?
@@gundogdufcfan7099 Botuz kanka biz her yerde adamımız var ben emri bi veriyorum hepsi aynı anda yazıyor .d
@@lbzenlb9999 neredeyse her videonun altında aynı yorum var da ondan dedim reis
kitap oku
@@gundogdufcfan7099 Aslında tüm insanlık botdur
geldi yine iki gözümün çiçeği
Hoş geldiniz! ♥
Geç de olsa sonunda katıl butonuna bastım. Kesinlikle sizler de bunu deneyimlemelisiniz, böylesi bir emeğin arkasında bir tutam katkı sunabildiğinizi hissetmeniz tarifsiz bir duygu.
Aramıza hoş geldiniz, çok teşekkürler! ♥
Kimlerde katıl butonu cıkıyor?bende cıkmadı
@@bgnstn8145 uygulama da çıkmıyor ben bilgisayardan yaptım
Kualia olayı göz önüne alınırsa ve çevremizdeki insanların, zombi bilinç, gerçek bilinç ve bunların dışında farklı pek çok bilinç türüne sahip olmaları durumunda çok bilinmeyenli bir sorunla karşılaşırız. Bence bilinç sorununu çözemeyişimizin nedenleri arasında bu tür bir çok bilinmeyenlilik problemi olabilir.
Alkış
Videoları izlemeyi ve arkadaşlarıma anlatarak onları da bilgilendirmeyi çok seviyorum. Her videoda araştırma isteğim daha da artıyor ancak bu kadar şeyi nasıl hatırlayabiliyor ve böyle akıcı anlatıyorsunuz şaşıyorum doğrusu. Çabalarınız için teşekkürler ✨
Dershanede dün bununla ilgili konuşuyorduk, ne kadar şanslıyım ki sizde bu videoyu yapmışsınız.
O nasıl bi dershane yahu ? Biz karşı masadaki çıtırı falan konuşurduk.
Hangi dershane ?Hayatımda bir tane bile felsefe ve bilimle ilgilenen arkadaşım olmadı,her zaman yalnızım.Büyük ihtimal daha yüksek puanlı liselerde bizlerden daha çok vardır ama 8. sınıfta hayatın ve evrenin gerçeklerinin tam farkında olmadığımdan bilim ve felsefeyle ilgilenen kişiler arasında olmak için daha fazla uğraşmamıştım.Gerçi bu o liseleri kazanmaya yeter miydi bilmem.8. sınıfta çok ağır okb(obsesif kompulsif bozukluk) hastasıydım.Okb den genel olarak ise şikâyetçi değilim.Çünkü okb olmasaydı büyük bir ihtimalle felsefe ve bilimde daha az ilerlerdim .Sanırım okb nın verdiği gerçeklik takıntısı sayesinde herşeyi net cevaplara ulaşana kadar sorguladım ve araştırdım. 8.sınıfta malesef gerçeklik takıntım yoktu sadece cinsel ve dini takıntılarım olduğundan okb bir katkı sağlamadı.
Dershaneyi sormuştum başta ama sınava kaldı şurda 6 ay ve okulumuz çok yoğun olduğundan bu sene dershaneye zor giderim.İstediğim bir bölümü kazanamayıp mezuna kalırsam dershaneye büyük ihtimal giderim.Gitçeğim dershane sizinki olursa sizlerle aynı yıl eğitim görür müyüm bilmem(11.sınıf 12.sınıf ya da mezun olup olmadığınızı bilmediğimden )ama bir ihtimal felsefe ve bilim konuşan arkadaşlarım olur.
@@bilimvefelsefeileilgilibirad Ben çok konuşurum bu arada. Ama dershane ismini şuan bende unuttum. Umarım iyi yerlere gelirsin ama gelemeyeceğim için üzülme. Yüksek puanlı liselerde asla zeki insanlar yoktur diyemem, ama çoğunlukla çalışkan öğrenciler vardır. Ezbere dayalı bu sistemde emin ol bir sürü aptal kişi güzel liseler kazanacak. Sorgulamamış zihinler, robot gibi bir sınava çalışıp iyi bir yere geldigini ve zeki olduğunu sanarlar. Oralarda egosu tavan yapmış kişiler çoktur. Emin ol sorgulayan ve düşünen insan çok az bu devirde.
@@bilimvefelsefeileilgilibirad Sadece dershanede insanlar zombiyle ilgili şeyler konuştular benimde aklıma böyle bir şey gelmişti. Bizim dershanede pek bir şeyi sorgulayan tip yok.
@@roinfvr anladım saol hayatta başarılar dilerim
📚 Konu hakkında daha fazla bilgi almak için: evrimagaci.org/s/11242
📚 Richard Brown Makalesi: philpapers.org/archive/BRODTA.pdf
💪 Evrim Ağacı'nın Türkiye'de bilim anlatıcılığı çalışmaları tamamen okurları ve izleyenleri tarafından maddi olarak desteklenmektedir. Yaptıklarımızı faydalı buluyorsanız ve daha fazlasını yapmamıza katkı sağlamak isterseniz, Patreon veya Kreosus destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz: www.patreon.com/evrimagaci | kreosus.com/evrimagaci
📕 Neden desteğe ihtiyacımız olduğuyla ilgili daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz: evrimagaci.org/destekol
📹 Dilerseniz, UA-cam'un "KATIL" seçeneğini kullanarak da bize destek olabilirsiniz: ua-cam.com/channels/atnasFAiXUvWwH8NlSdd3A.htmljoin
Yanımızda durduğunuz için çok teşekkürler! ❤
Abi gerçekçi dedin de neye göre gerçekçi bence kimse bunu düşünmüyor gerçekçilik ölçüsü mü var ki?
sabitlemeyi unutmuşsunuz
2:07 deki film ne
Bu video için diyorum tek çıkış yolu mantığın mantığının sorgulanmasıdır.
Bide o bilişsel zombiler meselesindeki acıyı zihinsel Olarak deneyimlememe konusunun sakıncası aciliyet. Şunu demek istiyorum bağışıklık sisteminin hastalıkla mücadele etmesi bir süreç zaten hasta olmakta vücuttaki zararlı mikrop veya bakteri sayısının artışı ile ilgili. Yani bu bir süreç. Ama elimizi sobaya dokunduğumuzda anında acıyı hissetmemizin gerekliliği ise o an orada bizim varlığımızı sonlandırma potansiyeli olan birşey var ateş. Yani dokunmaya devam etsek elimizden oluruz. Veya ortamda uzaklaşması gereken bir tehlike var ve bu hızlı bir reaksiyon gerektiriyor acı bu yüzden var.
Ülke benim psikolojimi okadar bozdu ki, şahsen zombi istilası, meteor yağmuru falan olsa bile; hiç bir şeye şaşırmıyorum artık. Hissizleştim resmen.
hissizleştim resmen bu kadarmı fark eder
Buralar değerlenir. Rez
Kolumu kessen mimik vermemem
Kendi kafama sıkacak silah alacak kadar param yok 😂😂😂
@@spider-mannowayhome4366 o kadar duyarsızlaştım ki, bir gün siyaset bir gün cinayet bir gün olmayan adalet of of
Tebrikler, üç kuruşluk aklım vardı, onu da yaktınız. Kaç kez başa sarıp anlamaya çalıştım, olmadı. Zombi gibi dolaşıyorum şimdi evin içinde.
Barış özcan gibi bildiğimiz ve düşündüğümüz edinimleri bize ısıtıp ısıtıp vermediğin, orijinali ne ise onu mumla süslemeyip koruduğun, yeni moda aydınlar gibi suyu anlatırken H2O demediğin için Latin alfabesinde ki 29 harf kombinasyonunun bir araya gelerek ifade edebileceği en büyük şey kadar, herhangi bir dinin verebileceğinden daha fazla minnetle teşekkür ediyorum Evrim Ağacı ve tüm ekibi.
Aldım çayımı elime, hafta sonu gevşekliği ile videoyu açtım. Beş dakika sonra ne gevşeklik kaldı, ne rahatlık. Beynim alev alacaktı neredeyse. Harika ama beyni yoran bir içerik olmuş.
😀👍🏻
Sonunda yaptığınız işe kendi kazandığım para ile damla damla da olsa destek olabildiğim için mutluyum. Umarım destekçileriniz sürekli artar, ülkecek farkındalık düzeyimiz artar ve Türkiye'de eğitim sizin gibi insanlara teslim edilir. ☺️
Bilinç konusu ile ilgili birkaç ay önce vardığım öznel kanı şudur ki bilinç dediğimiz şey bir cismin yeterince veri topladıktan sonra ulaştığı kendini ve çevresini algılayabildiği durumdur. Bebekler de zamanla büyüdükçe yeterince veri topladıklarında bilinç kazanırlar ama bu evrimdeki tür geçişinde de olduğu gibi bir tek zamanda gerçekleşmiş değil milyonlarca anlar toplamında gerçekleşmiştir. Bilinçli ve bilinçsiz olma ile arasında bir anlık tamam artık bilinçli oldu ayrımını yapamayız. Ve yapay zekaların da birgün bizler gibi bilinçleri olabilmelidir. Bu benim şu anlık tahminim, ileride bakalım görebilecek miyiz bilinç nedir nasıl ayrımı yapılır :))
Bilinç konusu son 30-40 yıldır sinirbilim ve bilişsel sinirbilim alanındaki gelişmelerle daha kompleks bir hal aldı!
Artı zihin felsefecileri ve fizikçilerin de olaya girmesiyle daha da karmaşıklaştı. (ki psikolojik yaklaşımları dahil etmiyorum bile)
Benim eğilimimse fizikalist açıklamaya daha yatkın. Aksi halde bambaşka bir gerçeklik tanımı yapmak zorunda kalırız (ki hipotetik olarak bile yapamayız, hiç birşeyini bilmediğimiz bir evrenin...)
Son olarak bu konuyla ilgilenenlere büyük matematikçi ve fizikçi Roger Penrose'un "Büyük, Küçük ve İnsan Zihni" adlı kitabını şiddetle öneririm.
Son olarakta çok teşekkürler Evrim Ağacı. Yine çok çetrefilli bir konuya parmak basarak bizleri tekrar tekrar derin düşünmeye sevk ettiğin için...
Çooooooooooooooooox təşəkkür edirəm. Sayənizdə hər şeyi sorğulamağı, araşdırmağı və ən əsası özümdə radikala qaçmayan bir düşüncə oluşturmağı öyrəndim. Paylaşımlarınız mənim üçün çooox dəyərlidir. Sizə daim işlərinizdə uğurlar arzu edirəm. Sevgilər ❤️🙏
Tahminimce, acıyı bilinç düzeyinde yaşamak, bilincin acıdan da var olduğunu gösterir ya da şöyle de diyebilirim, acının bilince ulaştığı veya bilinçte deneyimlendiği yok, bilinç acıda var oluyor. Yani biz acıyı yaşarken verdiğimiz tepkiler, bilinci ortaya çıkarıyor diye düşünüyorum. Sanki bilinç algısal tepkilerden bağımsızmış gibi düşünmemizin nedenini de düşüncelerden oluşan bir zihinsel katman nedeniyle olduğunu düşünüyorum. Yani üst üste binmiş ya da iç içe geçmiş veyahut aynı anda veya gecikmeli, art arda birden fazla gerçekleştirilen düşünce akışlarının birbirini izlemesi, birbirine karşılık gözlem içinde olması nedeniyle(birbirini takip edip sentezleme yapmak gözlem hissiyatını yaratıyor ve bu sentezleme işlemi duygusal bir ihtiyaca karşılık olarak gerçekleşiyor. Merak, cevap bulma zorunluluğu vs. evrimsel psikolojiyle bu açıklanabilir) biz acıyı sanki bilincimizden ayrıkmış gibi deneyimliyoruz... Bilinç sahip olduğumuz her şeyin toplamıdır ve maddeci bir doğa ile açıklanabilir, benim aklımda bu problemlere bu şekilde yanıt oluşuyor. Emeğinize sağlık, çok yararlı paylaşımlarda bulunuyorsunuz. Anlattıklarınızı dinlerken heyecan doluyorum.
bilinç her şeyi içine alıyor tek bir şey değil
gibi düşünüyorum tek bir yere varmıyor parçalara ayrılmıyor zaten tek bir şey
Bilinç acıya verdiğimiz tepkiyle var oluyor ne güzel bir düşünce şekli. Değişik ve güçlü bir bakış açısı teşekkürler
Hocam güzel bir bakış açısı ama acının bilincin oluşmaşına sebep olabilecek nitelikte olduğu varsayımı bana pek makul gelmedi. Mesela merkezi sinir sistemine sahip olmayan tek hücreli bir canlı hatta bizim hücrelerimizden her biri de hasar aldığında tepki verir. Varsayımın devamında tüm bu canlıların bilince sahip olduğunu düşünmemiz gerekir. Temele bir bilinç oturttuktan sonra bu bilincin kendisine ulaşan sinyallere göre modifiye olup farklılılaştığını düşünmek bana daha makul geliyor.
@@baykusbey4654 Ben şöyle yorumladım durumu sizden farklı olarak. Acı ve diğer daha komplike duygulara verilen tepkiler bizleri bilinç dediğimiz kavrama ulaştırıyor. Bu hissiyatların soysal ilerleşiyişi bize tepkilerden ön sezgi- duygulara ondan da bilince itiyor olabilir. Bu söylediklerim 2 dakikalık düşünülen bir şey tabi belki hata yapmış olabilirim eksik tümevarım yaparken.
Videoların kalitesi giderek artıyor. Emeğinize sağlık Evrim ağacı ailesi :)
UA-cam'da bilgilendiğimiz nadir kanallardan. Hakettiği yere de gelecek zamanla evrim ağacı.
Çağrı Bey yine mükemmel bir video yapmışsınız, size ve Evrim Ağacı ekibine teşekkürlerimi iletiyorum ❤️
"benlik, insanlar ve ev sahipleri için bir tür kurgudur. kendimize anlattığımız bir hikayedir ve her hikayenin bir başlangıcı olmalıdır. çektiğin hayali acı seni sahici
yapıyor, Bernard" (Dr. Ford-westworld)
Gerçekliğinin doğasını hiç sorguladın mı
bir dizikolik olarak ev favori dizim imdb si cok yuksek olmasina ragmen ulkemizde izlenme orani dusuk biriyle oturup ww u birdaha bitirmem lazim 👽
@@brainy_devil aziz nesinin dediği gibi bu milletin %60 salaktır. Bu kesim bu diziden hiçbir şey anlamayacaktır. Dizinin çok sağlam felsefi altyapısı var. Herkes anlayamaz.
Giren kazığın gerçek mi hayali mi, var oluş acısının sanrı mı yoksa sahici mi olduğunun bir önemi var mı? Bilinç nasıl algılıyorsa, o algıyı deneyimleyen kişi için tek gerçektir. Elinizdeki bütün kitapları çöpe atın lütfen. Kafanız bulanıyor. Kitap okumayın. Bu size ve çevrenize zarar veriyor. Lütfen. Bu sizin toplumsal ahlaki sorumluluğunuz.
İnsan bilincini tamamen inceleyebilmemiz için, bilincin tüm boyutlarını algılayabileceğimiz bir evrende olmamız gerekiyor.
Hayalet bilinci için napmalıyız
@@suicideghost88 Bilemiyorum.
@Dr. Osterman Kesinlikle. Gözlemleyebildiğimiz kadar, ispatlayabildiğimiz kadar inceleyebiliriz. Ben zaten "tamamen" dedim. Bilincin işleyişini "tamamen" anlayabilmemiz için. Tüm bilinçleri "tamamen" formülize etmeye çok yakın bir noktada değiliz.
Bilincin bu evrendeki şekli, onu algılayabildiğimiz kadarıyla inceliyoruz zaten. Tamamen farklı bir evren için bilinç daha farklı olabilir, işlev olarak daha farklı olabilir ama bunların bir önemi yok çünkü bunları incelemek mümkün değil ancak ve ancak inceleyebildiğimiz şeklindekini kabul edebiliriz
@Dr. Osterman ben de tamamen olsaılıklar üzerinden dedim yani illaki başka evrenlerde de bilmediğimiz farklı bilinçsel şekiller olucaktır demiyorum şuanki bildiğimiz ve incelediğimiz belki zaten tam anlamıyla bilinçtir ve zaten bu soyutsal olan bilinçle ilgili yapısal olarak bazı görüşlerde bulunmamız şu anda mümkün değil hakkında hiçbir şey bilmiyoruz ki nasıl yapısal olarak incelememiz mümkün olsun, biz aslında bir nevi materyalistik ve idealistik olarak bir düşüncesel "gerçeği" ele alıyoruz
Abi adamı gördükçe dinledikçe aydınlanıyorum. Seni bi kapsüle koyup yüzyıllarca saklamamız lazım bence önemli insan❤️
Bu kadar hizli geliriz😘
yetişemedim zalım
Hahah hoş geldiniz! ♥
Hiçbişi anlayamadığım bir videoya daha hoşbulduk😃
“…ve a priori varsayımlara gerek kalmayacak.” Doğru (sanıyorum)! Ve Evrim Ağacı’nın felsefenin söz dağarcığından daha fazl kelime kullanması beni pek sevindirdi!
Quantum fiziği ile metafizik denen olaylarında bir tarifi ve ilmi bir açıklaması olduğunu zamanla anlıyoruz. Benim düşüncem Ruh olarak adlandırdığımızın aslında bize bilinç kazandıran quantum fiziği ile açıklanabilecek bir tür enerji olduğu. Ya da çok uzaklarla veya farklı bir boyutla aramızdaki bağlantı olduğu. Fiziksel olmayan bir boyutla, cisimlerin olduğu boyutların arasında insan sayesinde oluşan bir bağlantı. Niye böyle bir şeye ihtiyaç var, veya ihtiyaç tan değil, tamamen olması gereken gibi.. tüm sunumlarınız felsefik açıdan çok düşündürücü, çok teşekkür ederim. Bence başka bilinmeyenlere doğru devam edin, sevgilerimle..
Abi makaleyi İngilizce koymuşsun, bizim bu eğitim sisteminde makale okuyacak kadar İngilizce bilgisine sahip olabileceğimize olan umuduna hayran kaldım akdkskks
Çok kaliteli bir video, emeğine sağlık
Bugün ki bilgimizi de topladık. Teşekkür ederim
Iyi ki seni tanımışım abi.
Azerbaycandan sevgiler💞
10:42 o ayrı videonu hala bekliyorum🥲
Kimyasal oldugunu ve deneyimlerin bilinci olusturdudunu savunabilirim lakin her zaman dedigim gibi daha iyisini bilene kadar en iyi bildigim bu.
Videoyu 2 kez izledim ve yine de tam olarak anladığımdan emin değilim. Şimdi 3. Kez izliycem ve bundan sonra okuduğum bilim kitaplarını bırakıp felsefe kitaplarına yönelicem. Ellerinize sağlık harika bir video olmuş.
tam ders calismaya baslayacakken gelen bir evrim agaci videosu.. calismamin odulu olarak gunun sonunda izlemek zorunda kalacagim anlasilan😓
umarim su an ders calisiyorsundur
@@elprimo1048 calisiyordum ve molamda kosa kosa gelip videoyu izledim🤩
Daha fazlasına ihtiyacımız yok. İnsan bilinci maddeci bir doğa ile açıklanabilir. Evrimsel süreç içerisinde insan bilincini,tepkileri vs vs var olan şeyin üzerine o kadar da metafizik şeyler atfetmenin bir manası yok. İnsan insandır ve doğada var olduğu için vardır.
Gerek var
İdealism, metafizik vs maddeci felsefenin cevap veremediği noktadan başlar. Bütün sorunlara cevap verene kadar da yaşamaya devam edecektir. O zamana dek sizin söylediğiniz bir sav olarak kalacaktır. Ben de bütün soruların cevaplarını bilmeyi isterim o ayrı.
@@doganyaranli4509 Güzel
@@ulysses4750 eğer dışarıda gerçek hiçbir şey yoksa beyin de olamaz çünkü beyin de bir "şey". Ve beyin olmazsa onun yansımaları da olamaz. O halde dışarıda bir şeyler var (beyin gibi). Beyin de bir "şey" olduğuna göre onun varlığı "hiçbir şeyin olmadığı" tezini çürütür. Bir şey varsa başka şeyler neden olmasın?
Evrenin içinde beynimiz var. Evrenin kendisi de beynimizin içindeyse bu sonsuz döngüye girer. Beynimizin içindeki evrenin içindeki beynimizin içinde de aynı evren vardır (içindeki beynimizin içindeki evrenin içindeki...) Gerçek beynimizin döngünün başlangıç noktası olduğunu nerden bilebiliriz? Beynimizin içindeki evrenin içindeki beynimizin dışında evren bulunduğuna ve o evrenin dışında da beynimiz bulunduğuna göre belki de döngüyü aynı şekilde geriye sarmaya devam edersek beynimizin dışında bir evren ve o evrenin dışında da beynimiz ve beynimizin dışında aynı evren vardır (dışındaki beynimizin dışındaki evrenin dışındaki...)
Ayrıca teorin doğru olsaydı, yani evren beyninin içinde olsaydı, bu şu anlama gelirdi: herkes aslında sensin. Çünkü herkes evrenin içinde ve evren de aslında senin beyninin bir ürünü. "beynimiz" kelimesini kullanırken "biz" grubundan bahsediyorsun. "biz" diye bir şey olabilmesi için senden başka kişiler de olmalı. Ancak evren beyninin içindeyse senden başka kişiler olamaz. O halde evreni kapsayan bu beyin sana ait değil. Kimsenin beyni değil. Dolayısıyla "beyninin" ya da "beynimizin" gibi ifadeler kullanamazsın. Bu durumda "evren beynimizin içinde" yargısı yanlış olur çünkü "beynimizin" ifadesini kullandın. Yani evren beynimizin kendisi kadar gerçek ve beynimizin dışında bulunuyor. Beynimiz, bizler ve bütün evren sahte olabilir. Ancak bu, evrenin beynimizin içinde olduğunu göstermez. Evrenin sahteliğine gelecek olursak, bunu evrenin beynimizin içinde olduğunu iddia ederek savunuyorsun. Bu iddia geçersiz olduğu için evren de sahte değildir. Herşey gerçektir.
Bence de insan bilinci maddeci bir doğa ile açıklanabilir ve açıklanacak ama şu anda açıklayamıyoruz. Dolayısıyla bütün ihtimalleri hesaba katmamız gerekiyor. %99,999999999 hatta daha da yüksek bir ihtimalle böyle diyebiliriz. Ama %100 diyemeyiz. Kanıtın nerde diye sorarlar. Ha, İnsan beyni %100 materyalistik çalışır diyemememiz önemli mi? Tabiki hayır. "Yarın kafama uçak düşmeyecek ve ölmeyeceğim" de diyemiyoruz çünkü ne kadar düşük de olsa böyle bir ihtimal var ama napalım dışarı çıkmayalım mı yani korkudan?
Kendi görüşünü merak edenleri okumaya teşvik etmek için yaptığın çok iyi adamsın
Çocukluğumdan beri aklıma takilirdi, acaba benim gördüklerimle başkalarının gördükleri aynı mı diye.. Bu soruyu başkalarının da sormuş olması hoşuma gitti.
İzledikten sonra gerçekten bu tanıma uyabileceğimi düşündüm. Hayal gücüm çok zayıf, zihnimde pek fazla bir şey canlanmaz. Bir tabloya baktığımda da, kendimi bir sanatsever olarak tanımlamama rağmen, "güzelmiş" demekten öteye geçemiyorum. İlk kez Edgar Allan Poe'da duyduğum "nihiladmirari" tanımı da buna işaret ediyor, "hiçbir şeye hayran kalamama". Belki de yanlış anladım videoyu, bilemiyorum.
Bahsedilen zombi fazlasıyla hipotetik. Bilinç ise tanımsız bırakılmış. Bilinç yalnızca zihinde canlandırma değil pek çok işlevi içerir aslında. Bi sorun olduğunda nasıl çözüleceğine karar vermek, adımları doğru yapıp yapmadığından emin olmak vs. O yüzden sadece bir işlevi baz alarak kendinizi bu şekilde etiketlemenizi istemedim. Zihinde canlandırmada zorluk yaşıyorsanız, görme duyunuzu az kullandığınız egzersizler işe yarayabilir. Kitap okumak bunların bir tanesi. İmajinasyon ile gevşeme egzersizleri de iş görür :)
Senin sanatsal ve görsel zekan zayıf olabilir. Ama muhtemelen sen de mantıksal işlerde iyisindir ve matematik gibi konulara ilgi duyuyorsun.
Bence bu durumun içinde bu kadar kaybolmamızın ana sebebi temelin hatalı olabileceğini en son düşünmemiz. Belli noktalarda evrimde de hatalar olduğu ve evrimin mükemmel bir algoritma ile ilerlemediği bariz(örn : kambur olma durumu). İnsan vücudunda ve genel olarak da şuan yaşayan canlılardaki en büyük hatalardan biri bence acının kullanım biçmi. Korkunun ve dikkatin doğru bir oranda dağılımı ile acının şuan olduğundan çok daha küçük bir miktarı ile insanlar şuankinden bile daha iyi yaşayabilirlerdi bence. Misal belli durumlarda bazı ölümcül durumları atlatmak için büyük bir acı çekilmesi gerekiyor ama acının verdiği ağırlık zihni öyle bir kör ediyor ki ölüm korkusu ve mantığı ezip geçiyor. İnsanların zekası da evrimdeki hatalardan biri. Çünkü zekası insanın kendini aşacak bir derecede. Ve bir noktada bu zekanın aşmışlığı asıl ana amacımız olan hayatta kalmak ve üremeyi dert etmeyeceğimiz bir refaha getirdi bizi. Ve tabiki normal şartlarda hayatta kalmak ve üremeyi hedeflememize teşvik eden mutluluk hissini elde edemez olduk. Ne de olsa zaten her şey elimizde ve bu iki kavramın verdiği mutluluk da vahşi doğanın içinde olduğumuz zamanlardaki stres ve yorgunluğu atacak derecede ayarlanmıştı. Tam kıvamında ve zamanında hazırlanmış bir akşam yemeği gibi. Ama şimdi önümüzdeki yemeklerin fazlalığı karnımızı doldurmuş aldığımız zevkin normalleşmesini sağlamış. Böylece normal şartlarda yapmayacağımız veya sevmeyeceğimiz şeylere yöneldik ve sahte duygular oluşturduk. Aslında hepimiz sağlam temellerle programlanmış robotlarız ama ana hedef olan mutluluğu elde edemeyince programın dışına doğaçlama bir şekilde çıkarak zorla kendi temellerimizi değiştirdik. Yani felsefik zombi diye de birşey yok temelde. İnsan sağlam temeller üzerine oluşturulmuş bir varlık ve şimdiki duygular ve zevk aldığımız komedi veya aşk varimsi her şey kendimizi mutlu etmek adına verdiğimiz anlamlar. Aynı ölümün son olduğuna inanmak istemeyen insanların hiç bir mantık olmadan bir tanrıya ve cennete hiç sorgulamadan kör kütük inandıkları gibi.
Evrimde sorun olduğuna inanmıyorum, bir şeylerin sebepleri ve sonuçları vardır. Kamburluk evrim gereği evet ama evrim tek başına işleyen sadece iyinin devamını sağlayan bir sistem değil. Bir şeylerin olması ve olmaması sonucu bir seçilim.
Argümanların bir noktada yanlış geldi. Herkes her şeye sahip değil. Yani en azından dünyanın bir kısmı için. Hala sefaletin hayatta kalma mücadelesinin yaşandığı modern sömürgelestirilmis ülkeler ve orada yaşayan insanlar var ama onlar da mutlu değiller. Oradaki insanların tek umursadigi (yargılamak istemiyorum yanlis anlama) sadece hayatta kalmak ve üremek. Bir de sanırım soyledigin şeyin çözümü olarak gösterebileceğimiz tek şey en eski formumuza, ilk ilkel halimize geri dönmek. Ama insanlık bunu çok aştı. Beynimizin mekaniği her geçen gün ilk evrimlestiginde olduğu gibi kaldığı için evet bu yeni dünyaya uyum sağlamakta zorluk yaşıyor. Depresyonlar bu yüzden oluyor.
Söylediğin şeylerin bir de rasyonel-egoizm kısmı var. Insan onun için gerekli her şeye sahip olsa da mutlu olamazdı. Onun için mükemmele ulaşsa ve her şeyi hayatının muhteşem geçmesi için yapsa üzüntüden ölürdü. Bize neyi yapmamız gerektiğini söyleyebilen bir sistem 'mükemmel hayattan' daha çok sonumuz olurdu. Açıkçası neyden bahsettiğimizi unuttum ama fikirlerin için teşekkür etmek istiyorum.
İzlemeden beğendim videoyu ve yorum yapıyorum, çünkü eminimki harika bir video daha geldi, emek kokan doğruluğu kanıtlanmış bilgilerle dolu bir video daha, güne başlamanın en harika yolu evrim ağacı, mutluluklar diliyorum size
Abi sana tek kelimeyle Hayranım.
Ya sen ne kadar güzel ne kadar müthiş bir insansın. Şuan hayatım da senin kadar huzur veren çok az şey var hatta hiç bir şey yok.
işte bu video ve makale çok güzel Çağrı, böyle videolarla devam edersen seni rahat bırakırım.
4:37 bence bilinç ile acıyı algıladığımızda kaçınmanın üzerine problem çözme yeteneğimizle belki sorunu kökünden çözebilmemiz evrimsel açıdan çok daha avantajlıydı
Bütün ekibe teşekkürler, emeğinize sağlık
Bence kendimizi daha özel hissedebilmek için uydurduğumuz bir kavramdır bilinç...
@@erkensecim4170 refleksif ve kümülatif bilincin olmadığını, ve dolayısıyla seni hayvanlardan ayıran bir bilince sahip olmadığını mı söylüyorsun yani?
Bu kanalın tüm videolarını izledim ama aralarından izlediğim en iyisi buydu teşekkürler bakış açım değişti
Ayni mikrar ve tur şekeri tuzu farklı düzeylerde algiladigimizi biliyordum ama renkleri fark edememistim.
ufkum genişledi Teşekkürler.
Etik moral değerlerde de farklı algılama meşruiyet düzeyleri var .
Bilincin açıklanabilmesi için daha fazla şeye ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum.
Acıyı bilinçli olarak hissetmemizin sebebi bence şu; acıdan (yani potansiyel tehlikeden) nasıl en iyi şekilde sakınabileceğimizi düşünmemiz gerekiyor ve bunu bilincimizle yapabiliriz. Acı aynı zamanda tehlikeyi işaret edebileceğinden ondan kaçınabilmek için bilincimizle en iyi planı yapmamız gerekir ve bu sayede en az hasarla kurtulabiliriz.
aaaa yine pazad yine muqemmel videolar serisi ( Evrim ağacı / Barış Özcan / Bebar Bilim ) mhhh :)
Bilim Üçlüsü ⭐
Karıncalar yanlış hatırlamıyorsam 197-200 adet üzerinde iken ortak bir toplumsal bilincin varlığına işaret eden davranış düzeni içinde hareket ediyorlar. Sayı daha azaltıldığında ise bu düzen kayboluyor. Değişen sadece adet. Bu tartışmanın içine topluluk bilincinin de katılmasının argümanı besleyeceğini düşünüyorum. Karınca= tek bir nöron hücresi gibi..
Evrim Ağacı'nın müzik seçimlerine bayılıyorum yaaa🤗💕
Evrim Ağacı, Barış Özcan, Bebar Bilim gibi kanalların videolarını birşeyler yerken ya da yapboz yaparken izliyorum. Videoların içeriğinde anlatılan şeyleri zihnim daha iyi algılıyormuş gibi hissediyorum. Bilinçaltıma inen bir öğrenme oluyor diye düşünüyorum.
Videonuzu yine yapboz yaparken açtım. Bitter çikolatayı kıtlama yapıp sade filtre kahvemi yudumlarken yapboz yapmak ve bu tarz videolar izlemek çok zevkli. Önce Barış Özcan'ın "Matrix Uyanıyor" videosu ve sonra sizin videonuz. Her neyse... Felsefi ya da bilimsel terimleri ve argümanları bildiğimi söyleyemem. Yani düşüncelerimi bunlarla ifade edemem. Ancak filozof ya da bilim adamı olmadığıma göre ve düşünen, düşünmeye çalışan bir insan olduğuma göre düşüncelerimi illa terimler ya da argümanlarla ifade etme zorlamasına girmeme gerek yok. Bu konuda düşüncem şu ki:
Bilincin anlaşılması konusunda yeni doğan bir bebeğin zihninin araştırılması ve anlaşılması büyük önem taşıyor bana göre. Çünkü yeni doğan bir bebekte belli bir zamana kadar bilinçli, düşünceli hareketler olduğunu söyleyemiyoruz. Dışardan gördüğümüz kadarıyla. İnsandaki bilinç, eğer sağlıklıysa zamanla tam anlamıyla oluşan bir özellik. Buradaki kastettiğim bilinç; düşünen, algılayıp anlayan, kendini değiştirebilen ve geliştirebilen, bireysel tecrübeleri, hatıraları olan, karaktere sahip özellik. Sadece algılayan ve belirli sınırlar içinde hareket eden bir bilinç değil. Bu daha çok hayvanlarda gözlemlediğimiz bir durum. Bizim de hayvanlarla ortak özelliklerimizden birisi bu çeşit bilinç. Ancak ayrıldığımız çeşit bizim bir de çok akıllı bir bilince sahip olmamız. Tespit ettiğimiz diğer canlılara göre çok akıllı. Belki de aslında bizim akıllı olan bilincimiz de sınırlı, belirli çizgiler içinde davranıyor. Ki bence öyle.
Bilimkurgu tarzı yazı ve film alanlarına konu olmuş bir durum. Paralel evren ve bilinç aktarımı. Fringe'de paralel evren, Altered Carbon'da bilinç aktarımı konuları işlenmiş. Bence paralel evren diye bir şey yok. Çünkü bununla ilgili gözlemler ya da deliller yok. Sadece bir teori. Paralel evreni biz Metaverse aracılığıyla oluşturacağız. İnsan yapımı. Bilinç aktarımı daha mümkün gibi görünüyor. Tamamen, birebir aynı bir şekilde olmasa da mümkün. Aynı zamanda genetik olarak birebir insan özellikleri taşıyan bir bedene ya da beyine mümkün değil. DNA olarak insana değil. Çünkü bana göre atomların düzen içinde birleşerek zihnin oluşmasına neden olduğu görüşü daha doğru. Yani sağlıklı insan zihninin oluşması, bilincinin oluşması atomlarla ilgili, DNA ile ilgili bir şey. Birebir aynı olmayacak olan zihin aktarımı robotlara, bilgisayarlara ya da DNA'sı değiştirilen insana benzer bedenlere yapılması daha mümkün gibi. Tabi bunun için de DNA'nın beyindeki, zihindeki, bilinçteki yerinin bilinmesi gerekiyor. Bu da bilimsel olarak sıkıntılı, etik olarak sorunlu bir durum...
Şu da var ki; atomların, DNA'nın insan beynindeki, zihnindeki, bilincindeki yeri öğrenilip anlaşılırsa bilinç silme ve yeni bir bilinç yükleme durumu gerçekleşebilecek. Bu durumda genetiği, DNA'sı değiştirilmiş bir bedene hiç gerek olmayacak.
6 yaşından beri okulda gördüğüm total bilgiden daha fazla şey öğreniyorum
Bildirim geldiği gibi geldim yine harika bir video .
Her videonuzda tanrıyı görüyorum teşekkürler çok başarılı
İnsanlar bedenlerinin nasıl çalıştığının anlaşılabilir olmasının onları ikinci sınıf yada daha değersiz varlıklar yapacağından korkuyorlar. O yüzden fizikalizmden korkanlar var. Oysa var olmak hepimize yeterince değer katıyor.
Kapaktaki fotoğrafta adamın sol gözünün yerinde olan şeyler aşırı tiksinç. İçim bir tuhaf oldu, hâlâ etkisi altındayım.
Merhaba.Açıkçası kanalınızı birkaç aydır biliyorum ama takip etmiyordum. Son zamanlarda shorts videolarınız karşıma çıkıp duruyordu ve bende neymiş bu kadar karşıma çıkıp duran bu videolar diye merak ettim ve bir videonuza tıkladım. O videodan sonra neredeyse bütün shorts videolarınızı izledim ve hala daha izliyorum. Gerçekten harika bir kanalsınız. UA-cam Türkiye’de sizin gibi kanalların olması bizler açısından çok faydalı.
Bende bir gün düşündüm ve karar verdim. İnsanlar hep gülmek için veya saçma şeyler için UA-cam izleyip duruyorlar ama aralarında çok kaliteli ve faydalı kanallarda var dedim. Başta siz olmak üzere birkaç kanalı kendime örnek aldım ve bende kendime insanlar için faydalı olabilecek bir kanal açma kararı verdim. O günden beri çok kısa sürelerde insanları bilinçlendirmek adına videolar hazırlıyorum. Teşekkürler Evrim Ağacı.
(Yorumumun görünmesi için beğenirseniz çok sevinirim)
kalitesi yüksek ve youtubede kolay bulunamayacak seviyede bir videoydu. teşekkürler.
tişörtünüzdeki o güzel "schrödingers katze" detayı cok hoşuma gitti
Çok keyifli ve beyinyakan bir video. Çok teşekkürler, bu serinin devamının gelmesini çok isterdim.
Kesinlikle daha fazlasına ihtiyaç var bence.
2:38 çok inandırıcı bir oyunculuk değil mi sizce de 😂
Evrim Ağacı bir Barış Özcan iki, bu iki kanal UA-cam Türkiye’yi tek başına güzelleştiren yegane bilgi kanalları ve insan bilimsel olarak çok şey katıyorlar. Kesinlikle halk tarafından büyümesi için desteklenmeli ve daha değerli konumlarda bulunmalılar…
Bebar bilimi de unutma. Ve Trt’nin böyle bir kanalı vardı ama ismini unuttum. O da çok güzel videolar yapıyor
Sertaç Aktan, Holosen, Dilozof, Diamond Tema, Merdan Kocaoğlu, Mesut Çevik vs vs daha onlarca güzel insan var♥️♥️🫀
(Kendim de Çağrı Beyi tek geçiyorum)
Tam olarak aynı kavramı yıllardır düşünürdüm, tek farkı felsefi zombi yerine NPC terimini kullanırdım kafamda. Hatta benim dışımda herkesin felsefi zombi olmadığını asla öğrenemem diye düşünürdüm ki halen öyle düşünüyorum. Ama bunun üstüne çok düşününcr hayat bi simülasyonmuş da tek var olan benmişim gibi hissediyorum ve bu da çok ağır bi yalnızlık hissi yaratıyor o yüzden öyle olmadığına kendimi inandırmak istiyorum.
Yıllardır üstüne düşündüğüm kafa patlattığım bi kavramın aslında felsefede var olmasına da çok sevindim doğrusu. Sağ olasın Çağrı abi
Ben fizikalizm yanlıştır argümanına da katılıyorum aslında, nöronlardaki elektirikten ibaret olamayız bundan fazlası var. Sadece her insanın bilinci olduğunu düşünmüyorum bazı insanlar npc gerçekten ama hangileri bilmiyorum ve anlamanın hiçbir yolu yok. Bilinçten kastım videoda bahsedilen gibi var olduğunun farkında olmak
Bilincin kökenlerini, gerekçe ve yapısını anlamak ve tanımlamak için bence deneyden çok daha fazlasina ihtiyacimiz olacak.
Abi yarısını anlamasamda güzel bir video olmuş
5. dakikadan sonrasını gram anlamadım ama o kadar güzel anlatıyor ki anlıyormuş gibi yapıp dinliyorum :D
Nikola Tesla 3 6 9 hakkında bir video yapabilir misiniz gayet iyi ve ilgi çekici bir konu bence.
biz nasil taşın bilinci (self conciousness) yok diyebiliriz daha çift yarık deneyini cozememisken ve kendimizi bir körün yerine bile koyamazken.. dönüp dolaşıp ilk neden sorunsalına döneceğiz..
İzlerken zevkten dört köşe oluyorum sanki bir arkadaşla oturmuşuzda sohbet ediyoruz bu konularda. Daha nice sohbetlerde buluşmak üzere diyelim.
Çin odası deneyine benzer bir deneyi bende oluşturmuştum. Benim düşüncelerimin başkaları tarafından düşünülüp ünlü olması çok değişik hissettiriyor.
bu durum aynı eskiden insanların dünyanın gerçek şeklinden habersiz oluşu gibi
ama bir gün dışardan bakabilmenin bambaşka bir durum olduğunu öğrenene kadar ...
Abi videolarından hiçbir şey anlamıyorum ama bir şeyler yerken videolarını izleyip anlıyormuş gibi yapmak çok güzel
Okul öncesi ve ilk okul çağı için bilim videoları yapsanız ne kadar güzel olur. Lütfen değerlendirin bunu oğlum bilimle büyüsün yoğrulsun istiyorum.
Bu video ile gerçekten aşmışsınız👍👏😍bir izlemede anlamak mümkün değil. Pazar sabahı bilincim😉 allak bullak oldu. İyiki varsınız yoksa kim böyle kafamızı karıştıracaktı😍 son bölümdeki fikirlerinize katılmamak mümkün değil. Bizim ne düşündüğümüzden çok neyin gerçek olduğu önemli. Sinir bilimi ve beyin araştırmacılarına başarılar dilerim. (Bu arada bir simülasyonda olsak ve iyi fikirler arka tarafta daha büyük bir bilgisayarda birikse ve sonraki doğan karakterlere aşılansa ilginç olurdu. Fikirler böyle geliyordur belki 😉)
Müthiş bir konu. Ağzına ve emeğine sağlık.
İyi ki varsın!
Yeni kamera açısı çok iyi olmuş
duyguların rolünün bu konu hakkında büyük olduğunu düşünüyorum bence zihin duyu ve duygu arasındaki ilişkiler önemli
Video O Kadar Yararlıki
Şuradaki nezih ortamı görünce başka videolara gidesim gelmiyor.
Bu video içimde çok ilginç bir ışık yaktı ve şu soru geldi: "Bilinç de, aslında bir organ olabilir mi ?" - tıpkı vücudumuzda farklı farklı bölgelerde bulunan yağ hücrelerinin hepsinin toplamının, başlı başına bir organ sayıldığı gibi -
felsefe tarihi ve felsefe tam olarak nedir felsefenin bilimdeki yeri ile ilgli bir video gelse çok güzel olur
11:05 de dediğin cümle geçmişe gidersek telefonun bulunması arabanın, icat edilmesi, görüntülü konuşma olmasını hayal etmişlerdi o zamanlarda hayaldi bunlar zamanla gerçekleşti
Azerbaycanlı olduğum için bazen bazı argümanları anlamıyorum ama video çok akıcı ve bigilendirici
beynimdeki nöron sayısını ikiye katladığınız için teşekkür ederim.
Enfes bir video 🤌🤌
bu problemi şu anda sadece ölümü deneyimleyerek çözebiliriz
Yine harika bir videoo💖💖
Bu video bir türlü cevap bulmadığım şu soruyu aklıma getirdi: Bir deniz yıldızını (veya sanırım insan beyni de olabilir) ortadan ikiye ayırdığımızda önceki bireyin bilincine ne olur? 1) Ölür? 2) Rastgele geçiş yapar? 3) Her ikisinde de bir şekilde devam eder ama bunu hayal edemiyoruz? Bunu o bireyle empati kurarak düşününce işin icinden cikilmiyor. Yani iki farklı bireye dönüşünce evreni "öznel olarak gözlemlemeye" hangi bireyden devam edeceğiz? Bu konuya sadece metafizik (ruh) ve simülasyondan (nesne) cevap bulabiliyorum.
Çin odası düşünce deneyiyle alakalı bir video gelse çok iyi olur
Burun içindeki sümüğün ne için ve neyden üretildiği ile ilgili video çekebilirmisiniz
Kavrama algimi aşan bir video, tekrar tekrar izleyecegim
güzel ve ilginç bir video olmuş teşekkürler. video yu izlerken aklıma natalie portman ın oynadığı netflix yapımı yok oluş filmi aklıma geldi. orada da buna benzer bir konu işleniyor sanırım en azından bu felsefe ile yapılmış olma ihtimali var
Dostum sizin videoları kahvaltıdan sonra izlemem lazım. Gaffam yandı.
Elektriksel sinyaller beynimizde maddenin 4.haline yani plazmaya dönüşüyor ve bu çok ince plazma tabakası yeni sinyaller yaratıyor. Karşılıklı bu dalgalanma bilinci meydana getiriyor. Yani evet tamamen fiziksel.
@@Agh_Turkeysf4 görüşüm insan aklının allahı yarattığıdır ve diğer tüm tanrıları. Ruh, cin, peri, süperman, yok. Dolayısıyla bir cevap beklemiyorum zahmet etmeyin. Fikrimi yazdım sadece .
kodlanmış bir robot olmak çok koyardı insana