ingiltere de fazla yağmur yağmasının sebebi, ülkenin gulfstream sıcak su akıntısıyla soğuk okyanus akıntısının buluştuğu yerde konumlanmasıdır, bu durum fazlasıyla su buharı oluşturduğu için sık sık yağmur görülür.
Bu anlattıklarına bu kadar şaşırman da beni şaşırttı açıkçası. Biraz X kuşağı eleştirisi gibi olmuş. İngilizceyi bu kadar iyi konuşabilen birinden daha az şaşırmasını beklerdim. 10 sene orada yaşadım beni en çok şaşırtan şey havanın nasıl bu kadar gri olabildiğiydi. Ama ben gittiğimde internet bile yoktu ve bilgiye erişimimiz bu kadar kolay değildi. Şimdi Amerika’da yaşıyorum ve İngiltere’ye gittiğimde her şey minnacık görünüyor.
Sıcak ve soğuk suyun iki ayrı yerden gelmesiyle alakalı bir yerde okumuştum lavabonun tıpasını kapatıp her iki musluğuda açıp suyun sıcaklığını ayarlayıp öyle kullanılıyormuş bence hem su israfı hemde çok hijyenik olduğunu düşünmüyorum
Aslında bu suyu doldurma olayı bildiğim kadarıyla pek doğru değil. Genelde önce soğukla ıslatıp, sıcakla sabunlayıp soğukla yıkayıp bitiriyorlar. Bazıları ellerini bir sıcak bir soğuk olacak şekilde sürekli yer değiştirerek yıkıyorlar. Açıkçası pek de verimli bir yöntem değil ki zaten tesisatı yeni olan evlerde tek musluklar yaygınlaşmaya başlamış. Bu iki ayrı yerden gelmesinin sebebi de internette okuduğuma göre soğuk suyun direkt olarak kaynaktan geldiği için temiz ve içilebilir olduğu, sıcakla karıştırarak kirletmek istemedikleri. Ne kadar doğru orasını bilemiyorum tabii.
Nerede okudunuz bilmem ama eğer eski zaman İngiliz yapımı veya ABD yapımı İngiltere'de geçen filmlerdede vardır. O zamanların soğuk uzun kislarinda kocaman kaselere sıcak ve soğuk su karistirarak yüz yıkamak gibi bir alışkanlıkları var geçmişten gelen. Aynı sistemi lavabolar içinde uygulamislar. Hijyenik degil ama bu ülkeler bir savaş yaşamışlar bazı yokluklar yaşamışlar şu bulamamislar bulunan su icilebilir nitelikte olamadığı zamanlarda çocuklar hastalanmasin diye çocuklara bile kendi fermente ettikleri ickilerden bile icirmisler hastalıkları biraz olsunonleyebilmek adına. Sonuca gelirsek her ülkede garip gelecek şeyler olabilir ama mutlaka iyi bir sebebi bir zorunlulukda var. 😊
04:02 sıcak soğuk musluk ayrımını bir yerde okumuştum. Eski sistemde (belki hâlâ yasa aynıdır) soğuk su musluğu aynı zamanda içme suyunu taşıyan boruya takılıyormuş. Sıcak su ise evdeki ısıtma kazanından ve dolayısı ile depodan geliyor. Depodaki kirli olabileceği düşünülen suyun içme suyuna karışmasını önlemek amacı ile de iki farklı boru ile suyu musluklara getiriyorlarmış.
Evet doğru okumussunuz ben de Ingiltere de yaşıyorum.Cogunluk evlerde bu sistemde lavabolar yapılmış.Ingilterede musluk suları içiliyor.Bilerek ayırmışlar.Sicak tarafta aşırı el yaktığı icin her lavaboda mutlaka zincirli tipa vardır.Onunla kapatıp suyu ılıtiyorlar.Ellerini yüzlerini öyle yıkarlar.Bulasiklari da genelde icinde yıkarlar.Eski evlerde yani büyük çoğunluk evde bulaşık makinesi yeri yoktur.Sadece bir makine sistemi var ona da çamaşır makinesi değerlendirilir.
32 yildir Ingilteredeyim bu soylediklerinizin coguna katilmiyorum. Bu kadar kisa bir zamanda bir ulkeyi ve o ulkeninin kulturunu taniyip boyle genelleme yapmamalisiniz. Cok saglikli beslenen ve haftada 5 kez yoga yada pilates e giden, kosan ve yuruyus yapan 70 yas ustu Ingiliz arkadaslarim cok
Size katiliyorum, benim eşim Ingiliz ve aile, akrabalarimiz ve arkadaşlarımız hepsi İngiliz ve hic de dediği gibi yasamıyor her kes. Benim etrafımda çok farklı hayat tarzlari yaşayan o kadar İngiliz var ki
@@Lena_Thomas7 Benim esim de Ingiliz ve soylemenlerin cogunun burada yasananlarla hic ilgisi yok. Bir iki yilda bir ulke ve kultur ogrenilip bu sekilde yorum yapmak yanlis. Bu ara bu tur videolari cok sik goruyorum ve amaclarini pek anlayamiyorum. Cok uzun yazmak istemedim gecen sefer ama Ingiliz kahvaltisi hakkindaki yorumlarda garipti. O kahvalti her gun Ingiliz evinde yenen bir kahvalti degil zaten.
Benim de tren kabloları dikkatimi çekmişti. Renkli kablolar...trenin barsakları gibi...değişik bir havası var....70-80'lerden kalma bir havaları var..._metronun tee 1860'larda inşaa edildiğini düşünürsek kablolar tabi daha eski. Beni en çok şaşırtan ve kafamı karıştıran...Trafik ışıkları bizdeki gibi değil. Bizde, arkadaki sürücülerin de görebilmesi için bir yüksekte, cadde ortasına doğru eğimli, öndeki arabaların görmesi için bir çift de altta kaldırım hizasında bulunu.Birde dönüş için trafik lambası olabilir. Arabalar için trafik lambasınından ayrı olarak yaya için lamba olur _3 m falan yükseklikleri_ Dönüş ışıklarında dönüş oku lamba sönükken de gözükür. İngiltere'de yaya ve araba ışıkları aynı seviyede. Bir trafik ışığının aynısından bazen arkasaında bir tane daha oluyor. İnsanın kafası karışıyor. Çok fazla döner kavşak var. Bir döner kavşakta bazen daire şeklinde dizilmiş 4-5 trafik ışığı oluyor. Bazı ışıklar farklı. Temel trafik ışıklarının yanında, altta yatay 3 gözlü ve ve ona bitişik tekli dikey lamba da gördüm. Ne işe yarıyorlar anlam veremedim. Bazı lambalar portatif. 1,5 ila 2m yükseklikleri... Bu yüzden nereye bakacağınızı şaşırıyorsunuz. Bizdeki düzen en iyisi en sağlıklısı. Yavaş ve dikkatli sürüyorlar. Dörtyol ağazında ve kavşakalrda drup, birbirlerini bekliyorlar. Otobanları bizdeki gibi geniş değil. 1 haftada 3-4 korna sesi duyduk. Gereksiz korna çalmıyorlar. Arabanızı Türkiye'deki gibi istediğiniz yere park edemiyorsunuz. Komşular anında ispiyonliyor. Gözünüzün yaşına bakmıyorlar park cezasını basıyorlar. 3 gün Brighton'da kaldık. Belediye'den misafir kartı mı ne almak gerekiyormuş. Almaya vaktimiz yoktu. Arabanın lastiğini patlattık. Mecbur kaldık bir apartman önündeki boş park alanına arabayı bırakmaya... Ertes gün park cezası gelmişti. Aşırı kurallı bir ülke.... Almanya'dan alışığım ama İngiltere daha beter. 72 milletle uğraştıklarından kuralların zorunluluğunu anlayabiliyorum. Biraz gevşetseler ortalık karışır. Hintliler bize benziyor anında kuralları çiğnerler. Kahvaltıları gerçekten sağlıksız. Sabah peynir yemiyorlar. Domuz yiyorum ama şu "Black Pudding" damak zevkime uymuyor. Birde sabah sabah konserveden fasülye...Fish and Chips çok yaygın. Hiçbir özelliği yok. Panelenmiş balık ve patates kızartması...Çin, Tayland ve Hint lokantaları iyiki var. Tay yemekleri yıkılıyor. Yemekleri sağ ellerinde bıçak ve sol ellerinde çatalla yiyor çoğu. Zor bir yemek yeme şekli. Ama sol eli de kullandığnızdan sol beyni çalıştırıyorsunuz (kısa süre önce Astsubay bir arkadaşımdan aynı stil yemek şeklini bizm askeriyede de öğrettiklerini öğrendim, çok şaşırdım. O da İngiliz gibi yiyordu, bende kendimi öyle alıştırmaya çalışıyorum) Öyle eti keseyim sonra çatalla lokmaları teker teker yerim yok. Tabi 72 millet olduğu için herkes bu şekilde yemiyor. Peçete de sağ dize konuluyor. Sigara çok pahalı. Şu buharlı zımbırtılardan çok kullanıyorlar. Çöp bidonları bizdeki gibi her yerde yok ama yerlerde çöp hatta sigara izmariti bile nerdeyse yok denecek kadar az. Sigara pahalı olduğundan her sokağa çıkışınızda sizden sigara dilenen birileri muhakkak çıkıyor. Çöpler için yanımda ekstra torba taşmak zorunda kaldım. Özellikle Londra metrosu koltukların pisliği beni şaşırttı. Yırtık, prtık olmnasada arkadakiler özellikle lekeli. Artık biri kusuyor mu, alkol mu döküyorlar bilemiyorum. Bazen koku da oluyor. Gazete koyup, öyle oturanlar var. Otobüsde ambalaj artıkları oluyor. Yani o koltukları temizletmek o kadar zor bir şey değil. Yakıştıramadım Londraya... Sorumluluk almak istemiyorlar o yüzen burdaki gibi samimiyet ve yardımlaşma yok. Çok sinir bozucu. Kendinizi güvensiz ve yalnız hissediyorsunuz. Stansted havalanında araba kiralama yeri havaalanından uzakta ıssız bir yerde. Gece 1 gibi nerdeyse ıssız yerde kalakaldık. Gece 00:30 gibi geldiğimiz için araba kirasını iki katına çıkardılar, kiralayamadık. Tekrar havaalanına dönmemiz gerekti. Gelen bir otobüsün şöförüne havaalanına nasıl geri dönebileceğimizi ve durağı soracaktık. Adam kapıları kapattı geçti içeriye oturdu. Dinlendikten sonra kalktı, yerine geçti bastı gitti. Kadın başıma olsam düşünün halimi...büyük bir otopark alanı ve ağaçlık bir yer vardı. En kötüsü ağaçların oraya gider orda sabahı bekleriz diye düşündük. Macera olur. Evet yalnızlık duygusundan kurtulmak için sosyaleşmek gerek. Ama burdaki gibi samimiyet beklemeyin. Almanya'dan da bu yüzden dönmüştüm. Her yer erkenden kapatıyor. Almanya'da öyleydi. O yüzden alışkınım ama unutmuşum. Hazırlıksız yakalandık. Gece Londra'da sussuzluktan öldük. Yani öyle elini sallasan bakkal, büfe alışveriş merkezi yok. İstanbul'daki gibi gecenin köründe Tekel'i arayıp, "Abi selam, hangi birada kampanya var? Bana şunu bunu getir..." muhabbeti yok. Hafta içi evde birşey mi eksik bulmak kolay değil. Türkiye'de Migros, Bim, A101, Şok, market, manav, bakkal, büfe elini sallasan... İngiltere'de yok öyle birşey. Pub'lar 12 gibi kapatıyor. Şanslıysan ras geldiğin 1'e kadar açık fastfood zincirinden içecek alıyorsun. O saatlerde de full genç dolu oluyor. Dijital alışveriş çok yaygın. Yani hafta başında haftalık alışverişinizi yapmanız lazım. "Hafta ortasında maydonoz kalmamış gidip, şurdaki Migros'dan, manavdan alayım" yok öyle birşey. Herkesin arabası var ve alışveriş işini planlayıp, buna bir gün ayırıyorlar. Kırsala bir köye gittik. Hani şu sosyal medyada dönen, saman çatılı evleri olan yer (Chipping Campden, Cotswolds) Arkadaş! Ana caddesinde bir aşağı bir yukarı gittik, bakkal yok! Bir tane peynirci, şarapçı vardı, biir butik... ne bir manav ne bakkal ne bir market, büfe ...illaki vardır. Kimbilir nerde? O kadar dolaştık biz bulamadık. Bizim burda Çanakkale şehitliğine git ormanın ortasında dondurmacısı, büfesi, hediyelik eşya satanı herşey var (desteklemiyorum bu durumumu. Maalesef Çanakkale'deki şehitlikler çöp içinde) İngilizlerdeki 'muhafazekar'lık anlayışı bizde olsa İstanbul, bütün ülke cennet olurdu ( İngiltere dönüşü, servisle Kadıköy'ye gelirken ilk gördüğüm ucube binada gözyaşlarına boğuldum. Biz ülkemizi nasıl bu kadar mahvettik?!) Mc Donalds giibi zincilerde ekrandan seçimini ve ödemeyi yapıp, daha sonra da siparişinin hazırlanmasını bekliyorsun. Şanslıysan yakınlarda insan çalışmayan market oluyor. Daha tezgahtan alırken, ürünü görüyor. Sadece Alkol bölümünde bir görevli oluyor. Başka hiçbir çalışan, tezgahtar, kasiyer falan yok. Ödeyip, çıkıyorsun. Çöp işi de zor. Çoğu yerde çöp ayrımı var o iyi. Bizdeki gibi her evin dışında çöp konteyner'ı yok. Bazıları da kilitli oluyor. Gece çöpleri ayırıp, evlerinin önüne veya sokak lambalarının etrafına diziyorlar. Sokaklar tertemiz. Tuvalet kabusumuz oldu. Gece 12'den sonra orasını burasını dağıtan profiller parklarda kuytulara, kapalı otopark alanlarına falan çişlerini yapıyorlar :P Gotik yapılar _Oxford gibi mesela_ insana kasvet hissi verse de ülke geneli masal gibi. O kadar çok park ve yeşil alan var ki bizdeki gibi az kalan yeşil alana onlarca insan tıkışmıyor, mangal kokularda boğulmuyorsunuz -kavga, tartışma çıkması çok normal_ Gece parkda takılmak tehlikeli. Kadıköy gibi bir yerde ikamet eden ve bunalınca gece 3-4 gibi sahil ve parka inebilen benim için bu bir problem.
Bir de çok fazla telefon çalınma olayı var, yolda yürürken cebinden, cafede otururken masadan çaldırma gibi.. Her işlemin telefonla olması bu bakımdan da dezavantaj olsa gerek. Başınıza geldi mi bilmiyorum ama aldığım duyumlar özellikle Londra'da fazla kapkaç olduğu yönünde😢
Almanya'da da öyle. Hırsızlık çok. Ev taşırken falan eşyalarınızın başında olmanız lazım. Yoldan geçen biri anında eşyaları götürür. Ben bu yüzden silah çantası aldım. Çanta omuza çapraz asılıyor ve koltuk altına denk geliyor. Pasaport, kimlik, kartlar para ve telefon hep pnun içine koydum. Ayrıca Clubl'larda içkiye hap koyma olayları da yaşanabiliyormuş. Bu yüzden Club, Pub tarzı yerlerde içki bardağını tezghata, masada bırakıp, gitmeyin. Bir anda soyulabilir, tecavüze uğrabilirsiniz.
Ben kendi odamdaki normal halıyı bile kaldırdım hiç tahammülüm yok halıya, ev programlarını izledikçe fıttırcak gibi oluyorum 😂😂 Pandemi döneminde şey demişlerdi Almanyada o kadar kağıt olmadığı için vatandaşı bilgilendiremediklerinden herkesi aşılayamamışlar 😮
Yangın alarmları bizi çok şaşırtmıştı. Bizim apartmanda arızalı bir daire vardı, defalarca evin içinden çılgın gibi bi anda çalan alarm vakaları yaşadık, okey o arızalıydı. Ama işin ilginci her yerden de geliyor bu ses. Belli ki genel bi problem bizce.
Parayi kendi bankaniza ait ATM lerde Withdraw da yatirabilirsizi, bazi bankamatikler £50 kabul etmez guvenlik nedeni ile. Ama bazi yeni makinerde var. Ek bilgi olsun:))
Bir arkadaşım bu ay UK'e taşındı. Halıflex olmayan ev bulamadıklarını, bakmaya gittikleri tüm evlerde halıflex olduğunu söyledi. Cidden sorun galiba UK'de bu halıflex meselesi.
Videoda şimdi artık eskisi kadar kullanılmamaya başlandı gibi bir şey söylüyor ama demek ki kendisine biraz öyle gibi gelmiş. Yeni yapılan rezidanslar falan dedikleri de heralde baya bir zengin kesime yönelik olduğundan farklı olacak tabi ki. Anlatımınız ciddi bir bilgi ilavesi olmuş oldu
.Akulu arabalari genelde yaslilar kullaniyor...Fish and cips ingiltere nin lezzeti sayilabilir...Tika masala nasil birsey bilmiyorum ama chicken tika, guzel bir hint-Pakistan yemegi..Masala baharat karisimi demek... Garam masala , chana masala vs. vardir...Lezzetli yemekler...
Sağlıksız kahvaltı örneğinin en sağlıklı kısımdan gelmesi. Sabah fasülye bize tuhaf geliyor ama bunu geç kahvaltı-brunch olarak düşünebiliriz sanki. Eskiden okuduğum bir İngilizce kitabında genellikle İngiliz mutfağının evlerde olduğu, restoranların yaygın olmadığı söyleniyordu. Bildiğim kadarıyla bazı hamurlu şeylere "pudding" deme gibi bi alışkanlıkları var. Tikka masala Hintlilerin İngiltere'de bulduğu bir yemek (bir nevi Meksika yemeği olarak bilinen çok şeyin Teksas'taki Meksikalıların ürettiği Tex-Mex olması gibi) ama yaygınlıktan dolayı bir nevi "milli yemekleri" olmuş durumda. Bir de bizdeki Patso da var onlarda :)
YDS e 2 ay kaldı YDS girdiysen tecrübelerini ve tavsiyeler üzerine video çekebilir misin ne okumalıyız kelime çalışmasıyla ilgili tavsiyeler bu konuda işimize yarayacağını düşündüğün kaynaklar filan kanalın için ilerlemeyi planladığın konsepte uyuyor mu bilmiyorum ama umarım yaparsın :)
Nakit çok nadiren kullaniliyor. £20 bile versen kırk kere sahte olabilme ihtimali ile kontrol ediyorlar. Bankaların ATM lerinin ve parkların gece kapalı olmasıda çok garip gelmişti bana. Yemek demişken, yemek için öğle tatilini çalıştığınız bir çok yer ödemiyor (Yol parasını da ödemiyor bu arada). Daha kısa ara vermek için elde yemek yeme alışkanlığı çok yaygın. Sokak ta yaşamak çoğu zaman bir tercih. Devletin onların üzerinde aşırı kontrolleri olduğunu düşündükleri için, buna tepki olarak yaptıklarını duymuştum. Bir de hayatı sürdürmek (evde yaşam maliyetleri) gerçekten çok zor aslında. Sağlık açısından başınız derde girdiği an bir anda beş parasız ve evsiz kalabiliyorsunuz. Anlattıklarına teker teker cevap veriyormuş gibi görünmek gerçekten istemem. Kendi tecrübelerimi de görmüşken aktarmak istedim. Ben 2019 da taşındım ve 2023 de kesin dönüş yaptım. Umarım maceranız çok çok çooook mutlu ve güzel geçer.
Bana en ilginç gelen şeylerden biri marketlerin ülke mutfaklarına göre bölünmüş olmasıydı + her yerde yenen fried chickenlar + güvercinlerin bile fried chicken yemesi :D
3 aydır veteriner hekim olarak bi klinikte çalışıyorum ve benim şok olduğum şey açıkçası sabah saat 9'da randevuya elinde birasıyla kedisini muayeneye getiren insanlar oldu. Yani alkol ile hiçbir derdim yok ve çok da özgürlükçü biriyimdir ama her şeyin de bir yeri var. Sonuçta ciddi bir durum için randevu almışsın ama kafan güzel elinde birayla gidiyorsun. Bu biraz fazla gibi geldi bana. Yanlış anlaşılmasın çok sık olan bir durum değil ama geldiğimden beri 3-4 defa karşılaştım bununla.
Eskiden türkcell faturası zarf olarak gelirdi 2000ler herhalde ve arama özetide var içinde aldatılan kadınlar zarf geliyordu yani kocasının konuştuğu kadınlar 😂😅😮
Merhaba Demet, bildigim kadariyla yuksek lisans ogrencisisin. Bu konuda da biraz konusanilir misin? Ozellikle senin anlatma isim isterdimmm cunku gercektennn cok ozenli bi sekilde anlatiyosun.
Take away olayı desteklenen birşey sanırım. Take away aldığınızda daha ucuz oluyor kasiyer vergi sistemiyle ilgili demişti. Ama take away diyip içerde de yiyebiliyorsun.
95 ve 2010 arası istanbuldada halıflex furyasımı diyim çoktu, parkeler çıktıktan sonra bıçak gibi kesildi siparişlerimiz, halıflex hijyen değil zaten kenarlar pislik yuvası oluyortemizliği zor bide bazıları tutkalla yere yapıştırıyorlardı neyseki parkeler çıktı kurtulduk halıflexten
Kahvaltıları çok sağlıklı. Bu görüşünüze katılmıyorum. Ayrıca her sabah sözünü ettiğiniz kahvaltıyı yapmıyorlar. Ve yine ayrıca bunun adı kahvaltı ama günün her saati yenilebilir, yeniyor.
bide musluktan asla su icme arti makinelerden asla kahve cay vs alma. hani havaalanlarinda hastanelerde bu gibi olan yerlerde vending machine dedikleri seyden asla ve kata alma, onun icine bidonla musluk suyu koyuyorlar o su bir hafta orda duruyor , kac defa gordum ici yesil yosun kapli o bidonlarin, yillardir asla almam ordan bi sey.musluk suyu asiri klorlu evde bile cay yemek musluk suyundan yapmiyoruz. sakin ha diyeyim tam bi zehir o sular. onceden vending makinelerinden sicak icecek aliyordum ictikten sonra devamli midem agiyordu sonra birkac defa o makinelerin suyunun degistirildigini gordum kadin gitti tuvalette bidonu doldurdu nerdeyse kusacaktim.
E devlet gibi bir sisteme güvenlik sebebi ile geçmiyor olabilirler Türkiye’de 80 milyonun tüm bilgileri çalındı mesela yani o kadar mükemmel bir sistem değil.
bence araba park olayinida anlatsaydin keske,londrada arabani park etmek icin para oduyorsun kendi arabani kapina park edemiyorsun yol ucreti oduyorsun
Kimlik tasimak zorunlu degil. Turkiye de gibi Bekci gelip ver kimligini sana GBT yapacam diyen yok. :) Ayrica Sozlu beyan esastir. Cay yada Kahveye Semi Milk ( Az yagli veya Sulu Sut ) ile icerler ama Cips / Kola ellerinden dusmez. Cok Kibar gozukurler ama bir o kadar da kabadirlar.
Şu yurtdisina gidenlerin bize yurtdışı anlatmalarindan gına geldi artık, abi gitmişsin işte takıl hayatını yaşa, merak etmeyin biz de magarada yaşamıyoruz
dusunun evin disina ciktiniz ve butun gun dolasiyorsunuz ve karniniz acikti , ne yaparsiniz mecburen bir yemek yapan yer bulup karninizi doyurursunuz bu sure uzun zaman devam ederse haliyle disarisinin butun yemekleri hakkinda bilginiz olur , bu vatandaslarda evlerinde huzur bulamadiklari veya yerlerinde saydiklarini dusundukleri icin dunyanin dortbir yanina acilip ,kimi zaman iyi niyetle,kimi zamanda zorbalikla somurgeler olusturmus ve bu insanlarin yemeklerini yemis herzaman hizmet edilen olmuslar , neden mutfaklari olsun ki ,yapacak cok daha onemli isleri var hanim kizim...
Gıda kalitesi yüksek özellikle dondurulmuş gıdalar.Organik gıdaya ulaşım kolay yerine göre tabi.Ama sebze kalitesi olarak çok da iyi değil.Mesela basit bir bakkal dükkanındaki çeşitlileri bir Migrosta bulamazsınız, o derece çeşit fazla.
Kuzum hosgeldın ııngıltereye esasında bunlar garıp degıl ama galiba londradasın ıngılterenın heryerı aynı degıl bunu belırtmek ısterım evet domuz yağı yok demıssın ama herseyı aynı yağda kızartıyorlar yanı pork sosıs ıle aynı anda tavuk kızartabılıyorlar evet Hersey posta ıle ama her devlet daıresıne telefonla ulaşamıyorsun mesela vıza olayın olduğunda bankaya gelelım kendine bankanın app sını ındırırsen herseyı orada yapabılıyorsun ❤😊
Yav arkadaş Ingiltere ye binbir zorlukla geliyorlar. ( çok zor vize alınan bir ülke) sonra bir şehire yerleşiyorlar. Yaşadıkları şehir içinde yaşadığı bölgeden ibaret sanıyorlar İngilizlerin hayatını ya kültürünü ya da yaşam standartlarını..İngiltere de … İngiltere deeee …diye bahsediyorlar birde😂 Türkiye den bahsetseniz nasıl yorumlardınız.. her bölge her şehirin kendine özgü bir yaşam şekli var kültürel farklılıklar var .... lees ve Liverpool aynı mı? London ve manchester aynı mı? 2/3 ay kalanlar bir bakıyorsun ülkede herşeye hakim doğdu büyüdü sanki. Gördükler kadar ülkeyi anlatıyorlar. Böyle böyle diyerek gerçekten akıllara zarar..😅 Şimdi tabi İngiltere de yaşamayanlar da ağzını açıp izleyip inanıyorlar. Yavv arkadaş eleştiri yapıyorsan da bu saygılı olsun. Madem bu kadar olumsuzluklar var neden buradasın ? Yani İngilteredesiniz.? Çok uzun yıllardır burada yaşamıyorum ama 5 yıl sonrasında bile bu kadar özgüvenli ve emin anlatamam sanırım. Herkes kendi dünyasında gördüğünü İngiltere sanıyor 😅 hakim gibi anlatıyorlar ya..
ingiltere de fazla yağmur yağmasının sebebi, ülkenin gulfstream sıcak su akıntısıyla soğuk okyanus akıntısının buluştuğu yerde konumlanmasıdır, bu durum fazlasıyla su buharı oluşturduğu için sık sık yağmur görülür.
Sesinin tonu, konuşma şeklin, akıcılığı çok güzel. Ne anlatırsan anlat sıkılmadan saatlerce dinleyebilirim. Sana başarılar ve mutluluklar
Bu anlattıklarına bu kadar şaşırman da beni şaşırttı açıkçası. Biraz X kuşağı eleştirisi gibi olmuş. İngilizceyi bu kadar iyi konuşabilen birinden daha az şaşırmasını beklerdim. 10 sene orada yaşadım beni en çok şaşırtan şey havanın nasıl bu kadar gri olabildiğiydi. Ama ben gittiğimde internet bile yoktu ve bilgiye erişimimiz bu kadar kolay değildi. Şimdi Amerika’da yaşıyorum ve İngiltere’ye gittiğimde her şey minnacık görünüyor.
Sizi izlemek çok keyifli. Paylaşımlarınız için teşekkürler.
güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim
Sıcak ve soğuk suyun iki ayrı yerden gelmesiyle alakalı bir yerde okumuştum lavabonun tıpasını kapatıp her iki musluğuda açıp suyun sıcaklığını ayarlayıp öyle kullanılıyormuş bence hem su israfı hemde çok hijyenik olduğunu düşünmüyorum
evet hiç hijyenik ve tasarruflu bir yöntem değil
Ona ek olarak 1 kere lavaboyu doldurunca tüm aile kullaniyormus:) Hijyen hak getire.
Aslında bu suyu doldurma olayı bildiğim kadarıyla pek doğru değil. Genelde önce soğukla ıslatıp, sıcakla sabunlayıp soğukla yıkayıp bitiriyorlar. Bazıları ellerini bir sıcak bir soğuk olacak şekilde sürekli yer değiştirerek yıkıyorlar. Açıkçası pek de verimli bir yöntem değil ki zaten tesisatı yeni olan evlerde tek musluklar yaygınlaşmaya başlamış. Bu iki ayrı yerden gelmesinin sebebi de internette okuduğuma göre soğuk suyun direkt olarak kaynaktan geldiği için temiz ve içilebilir olduğu, sıcakla karıştırarak kirletmek istemedikleri. Ne kadar doğru orasını bilemiyorum tabii.
anadoluda birçok yerde bu şekilde değilmidir zaten
Nerede okudunuz bilmem ama eğer eski zaman İngiliz yapımı veya ABD yapımı İngiltere'de geçen filmlerdede vardır. O zamanların soğuk uzun kislarinda kocaman kaselere sıcak ve soğuk su karistirarak yüz yıkamak gibi bir alışkanlıkları var geçmişten gelen. Aynı sistemi lavabolar içinde uygulamislar. Hijyenik degil ama bu ülkeler bir savaş yaşamışlar bazı yokluklar yaşamışlar şu bulamamislar bulunan su icilebilir nitelikte olamadığı zamanlarda çocuklar hastalanmasin diye çocuklara bile kendi fermente ettikleri ickilerden bile icirmisler hastalıkları biraz olsunonleyebilmek adına. Sonuca gelirsek her ülkede garip gelecek şeyler olabilir ama mutlaka iyi bir sebebi bir zorunlulukda var. 😊
5:06 Türkiye’de aşırı olmasa da kullanılıyor bence ehliyet,kimlik,ceza makbuzu vb.şeyler ptt ile geliyor
04:02 sıcak soğuk musluk ayrımını bir yerde okumuştum. Eski sistemde (belki hâlâ yasa aynıdır) soğuk su musluğu aynı zamanda içme suyunu taşıyan boruya takılıyormuş. Sıcak su ise evdeki ısıtma kazanından ve dolayısı ile depodan geliyor. Depodaki kirli olabileceği düşünülen suyun içme suyuna karışmasını önlemek amacı ile de iki farklı boru ile suyu musluklara getiriyorlarmış.
Yapıyorlarsa kesin mantıklı bir açıklaması da vardir
Evet doğru okumussunuz ben de Ingiltere de yaşıyorum.Cogunluk evlerde bu sistemde lavabolar yapılmış.Ingilterede musluk suları içiliyor.Bilerek ayırmışlar.Sicak tarafta aşırı el yaktığı icin her lavaboda mutlaka zincirli tipa vardır.Onunla kapatıp suyu ılıtiyorlar.Ellerini yüzlerini öyle yıkarlar.Bulasiklari da genelde icinde yıkarlar.Eski evlerde yani büyük çoğunluk evde bulaşık makinesi yeri yoktur.Sadece bir makine sistemi var ona da çamaşır makinesi değerlendirilir.
sonsuza kadar bu tarz konusmalı ve bir şeyler anlattığın videoları izleyebilirim aşırı comfort
hahaha sohbetiniz çok keyifli. Daha ilk videodan kanalınıza abone oldum.
Video için çok teşekkürler, böyle içeriklere gayet güzel ilerliyorsunuz
Teşekkür ederimm ❤️
@@okudemedim 🩵🩵
32 yildir Ingilteredeyim bu soylediklerinizin coguna katilmiyorum. Bu kadar kisa bir zamanda bir ulkeyi ve o ulkeninin kulturunu taniyip boyle genelleme yapmamalisiniz.
Cok saglikli beslenen ve haftada 5 kez yoga yada pilates e giden, kosan ve yuruyus yapan 70 yas ustu Ingiliz arkadaslarim cok
Size katiliyorum, benim eşim Ingiliz ve aile, akrabalarimiz ve arkadaşlarımız hepsi İngiliz ve hic de dediği gibi yasamıyor her kes. Benim etrafımda çok farklı hayat tarzlari yaşayan o kadar İngiliz var ki
@@Lena_Thomas7 Benim esim de Ingiliz ve soylemenlerin cogunun burada yasananlarla hic ilgisi yok. Bir iki yilda bir ulke ve kultur ogrenilip bu sekilde yorum yapmak yanlis. Bu ara bu tur videolari cok sik goruyorum ve amaclarini pek anlayamiyorum. Cok uzun yazmak istemedim gecen sefer ama Ingiliz kahvaltisi hakkindaki yorumlarda garipti. O kahvalti her gun Ingiliz evinde yenen bir kahvalti degil zaten.
Sizinle ayni düşünüyorum, mesela bizde de her sabah o kahvaltı yenmez, hatta bazen akşamları yeriz ama arada bir.
Çok da uzun yaşıyorlar. Sanırım gıdaları bizimkine oranla temiz.Küçük organik çiftçileri de destekliyorlar.
Sanki bunları zorla tutan var,ya bu deveyi gidersin yada çok sevdiğiniz recebin yanına dönersin
Ben bu listeye banyolarda priz olmamasını ve diğer bütün prizlerde de açma açma kapama tuşu olmasını eklemek istiyorum😂
kıbrısta da öyle
Benim de tren kabloları dikkatimi çekmişti. Renkli kablolar...trenin barsakları gibi...değişik bir havası var....70-80'lerden kalma bir havaları var..._metronun tee 1860'larda inşaa edildiğini düşünürsek kablolar tabi daha eski.
Beni en çok şaşırtan ve kafamı karıştıran...Trafik ışıkları bizdeki gibi değil. Bizde, arkadaki sürücülerin de görebilmesi için bir yüksekte, cadde ortasına doğru eğimli, öndeki arabaların görmesi için bir çift de altta kaldırım hizasında bulunu.Birde dönüş için trafik lambası olabilir. Arabalar için trafik lambasınından ayrı olarak yaya için lamba olur _3 m falan yükseklikleri_ Dönüş ışıklarında dönüş oku lamba sönükken de gözükür. İngiltere'de yaya ve araba ışıkları aynı seviyede. Bir trafik ışığının aynısından bazen arkasaında bir tane daha oluyor. İnsanın kafası karışıyor. Çok fazla döner kavşak var. Bir döner kavşakta bazen daire şeklinde dizilmiş 4-5 trafik ışığı oluyor. Bazı ışıklar farklı. Temel trafik ışıklarının yanında, altta yatay 3 gözlü ve ve ona bitişik tekli dikey lamba da gördüm. Ne işe yarıyorlar anlam veremedim. Bazı lambalar portatif. 1,5 ila 2m yükseklikleri... Bu yüzden nereye bakacağınızı şaşırıyorsunuz. Bizdeki düzen en iyisi en sağlıklısı.
Yavaş ve dikkatli sürüyorlar. Dörtyol ağazında ve kavşakalrda drup, birbirlerini bekliyorlar. Otobanları bizdeki gibi geniş değil. 1 haftada 3-4 korna sesi duyduk. Gereksiz korna çalmıyorlar.
Arabanızı Türkiye'deki gibi istediğiniz yere park edemiyorsunuz. Komşular anında ispiyonliyor. Gözünüzün yaşına bakmıyorlar park cezasını basıyorlar. 3 gün Brighton'da kaldık. Belediye'den misafir kartı mı ne almak gerekiyormuş. Almaya vaktimiz yoktu. Arabanın lastiğini patlattık. Mecbur kaldık bir apartman önündeki boş park alanına arabayı bırakmaya... Ertes gün park cezası gelmişti. Aşırı kurallı bir ülke.... Almanya'dan alışığım ama İngiltere daha beter. 72 milletle uğraştıklarından kuralların zorunluluğunu anlayabiliyorum. Biraz gevşetseler ortalık karışır. Hintliler bize benziyor anında kuralları çiğnerler.
Kahvaltıları gerçekten sağlıksız. Sabah peynir yemiyorlar. Domuz yiyorum ama şu "Black Pudding" damak zevkime uymuyor. Birde sabah sabah konserveden fasülye...Fish and Chips çok yaygın. Hiçbir özelliği yok. Panelenmiş balık ve patates kızartması...Çin, Tayland ve Hint lokantaları iyiki var. Tay yemekleri yıkılıyor. Yemekleri sağ ellerinde bıçak ve sol ellerinde çatalla yiyor çoğu. Zor bir yemek yeme şekli. Ama sol eli de kullandığnızdan sol beyni çalıştırıyorsunuz (kısa süre önce Astsubay bir arkadaşımdan aynı stil yemek şeklini bizm askeriyede de öğrettiklerini öğrendim, çok şaşırdım. O da İngiliz gibi yiyordu, bende kendimi öyle alıştırmaya çalışıyorum) Öyle eti keseyim sonra çatalla lokmaları teker teker yerim yok. Tabi 72 millet olduğu için herkes bu şekilde yemiyor. Peçete de sağ dize konuluyor.
Sigara çok pahalı. Şu buharlı zımbırtılardan çok kullanıyorlar. Çöp bidonları bizdeki gibi her yerde yok ama yerlerde çöp hatta sigara izmariti bile nerdeyse yok denecek kadar az. Sigara pahalı olduğundan her sokağa çıkışınızda sizden sigara dilenen birileri muhakkak çıkıyor. Çöpler için yanımda ekstra torba taşmak zorunda kaldım.
Özellikle Londra metrosu koltukların pisliği beni şaşırttı. Yırtık, prtık olmnasada arkadakiler özellikle lekeli. Artık biri kusuyor mu, alkol mu döküyorlar bilemiyorum. Bazen koku da oluyor. Gazete koyup, öyle oturanlar var. Otobüsde ambalaj artıkları oluyor. Yani o koltukları temizletmek o kadar zor bir şey değil. Yakıştıramadım Londraya...
Sorumluluk almak istemiyorlar o yüzen burdaki gibi samimiyet ve yardımlaşma yok. Çok sinir bozucu. Kendinizi güvensiz ve yalnız hissediyorsunuz. Stansted havalanında araba kiralama yeri havaalanından uzakta ıssız bir yerde. Gece 1 gibi nerdeyse ıssız yerde kalakaldık. Gece 00:30 gibi geldiğimiz için araba kirasını iki katına çıkardılar, kiralayamadık. Tekrar havaalanına dönmemiz gerekti. Gelen bir otobüsün şöförüne havaalanına nasıl geri dönebileceğimizi ve durağı soracaktık. Adam kapıları kapattı geçti içeriye oturdu. Dinlendikten sonra kalktı, yerine geçti bastı gitti. Kadın başıma olsam düşünün halimi...büyük bir otopark alanı ve ağaçlık bir yer vardı. En kötüsü ağaçların oraya gider orda sabahı bekleriz diye düşündük. Macera olur.
Evet yalnızlık duygusundan kurtulmak için sosyaleşmek gerek. Ama burdaki gibi samimiyet beklemeyin. Almanya'dan da bu yüzden dönmüştüm.
Her yer erkenden kapatıyor. Almanya'da öyleydi. O yüzden alışkınım ama unutmuşum. Hazırlıksız yakalandık. Gece Londra'da sussuzluktan öldük. Yani öyle elini sallasan bakkal, büfe alışveriş merkezi yok. İstanbul'daki gibi gecenin köründe Tekel'i arayıp, "Abi selam, hangi birada kampanya var? Bana şunu bunu getir..." muhabbeti yok. Hafta içi evde birşey mi eksik bulmak kolay değil. Türkiye'de Migros, Bim, A101, Şok, market, manav, bakkal, büfe elini sallasan... İngiltere'de yok öyle birşey. Pub'lar 12 gibi kapatıyor. Şanslıysan ras geldiğin 1'e kadar açık fastfood zincirinden içecek alıyorsun. O saatlerde de full genç dolu oluyor. Dijital alışveriş çok yaygın. Yani hafta başında haftalık alışverişinizi yapmanız lazım. "Hafta ortasında maydonoz kalmamış gidip, şurdaki Migros'dan, manavdan alayım" yok öyle birşey. Herkesin arabası var ve alışveriş işini planlayıp, buna bir gün ayırıyorlar. Kırsala bir köye gittik. Hani şu sosyal medyada dönen, saman çatılı evleri olan yer (Chipping Campden, Cotswolds) Arkadaş! Ana caddesinde bir aşağı bir yukarı gittik, bakkal yok! Bir tane peynirci, şarapçı vardı, biir butik... ne bir manav ne bakkal ne bir market, büfe ...illaki vardır. Kimbilir nerde? O kadar dolaştık biz bulamadık. Bizim burda Çanakkale şehitliğine git ormanın ortasında dondurmacısı, büfesi, hediyelik eşya satanı herşey var (desteklemiyorum bu durumumu. Maalesef Çanakkale'deki şehitlikler çöp içinde) İngilizlerdeki 'muhafazekar'lık anlayışı bizde olsa İstanbul, bütün ülke cennet olurdu ( İngiltere dönüşü, servisle Kadıköy'ye gelirken ilk gördüğüm ucube binada gözyaşlarına boğuldum. Biz ülkemizi nasıl bu kadar mahvettik?!)
Mc Donalds giibi zincilerde ekrandan seçimini ve ödemeyi yapıp, daha sonra da siparişinin hazırlanmasını bekliyorsun. Şanslıysan yakınlarda insan çalışmayan market oluyor. Daha tezgahtan alırken, ürünü görüyor. Sadece Alkol bölümünde bir görevli oluyor. Başka hiçbir çalışan, tezgahtar, kasiyer falan yok. Ödeyip, çıkıyorsun.
Çöp işi de zor. Çoğu yerde çöp ayrımı var o iyi. Bizdeki gibi her evin dışında çöp konteyner'ı yok. Bazıları da kilitli oluyor. Gece çöpleri ayırıp, evlerinin önüne veya sokak lambalarının etrafına diziyorlar. Sokaklar tertemiz.
Tuvalet kabusumuz oldu. Gece 12'den sonra orasını burasını dağıtan profiller parklarda kuytulara, kapalı otopark alanlarına falan çişlerini yapıyorlar :P
Gotik yapılar _Oxford gibi mesela_ insana kasvet hissi verse de ülke geneli masal gibi. O kadar çok park ve yeşil alan var ki bizdeki gibi az kalan yeşil alana onlarca insan tıkışmıyor, mangal kokularda boğulmuyorsunuz -kavga, tartışma çıkması çok normal_ Gece parkda takılmak tehlikeli. Kadıköy gibi bir yerde ikamet eden ve bunalınca gece 3-4 gibi sahil ve parka inebilen benim için bu bir problem.
Ne kadar detaylı yazmışsınız çok teşekkürler zevkle okudum
@@e142b78 Teşekkür ederim... çok hızlı yazmışım. Yazım hatalarımı düzelttim :)
@@fukudasebus 💐💐💐
Tam da dediğiniz gibi çok güzel anlatmışsiniz canım vatanımız gibisi yok
Çok güzel anlatmışsınız
Ay çok güzel bir videoydu. Devamı gelsin pleasee 😅🙏
Sizi yeni keşfettim, samimiyetiniz ve gerçekçiliğiniz için teşekkür ederim
ay çok samimi ve çok tatlı bi videoydu devamı gelsin plss 🥹❤️
Bir de çok fazla telefon çalınma olayı var, yolda yürürken cebinden, cafede otururken masadan çaldırma gibi.. Her işlemin telefonla olması bu bakımdan da dezavantaj olsa gerek. Başınıza geldi mi bilmiyorum ama aldığım duyumlar özellikle Londra'da fazla kapkaç olduğu yönünde😢
Almanya'da da öyle. Hırsızlık çok. Ev taşırken falan eşyalarınızın başında olmanız lazım. Yoldan geçen biri anında eşyaları götürür. Ben bu yüzden silah çantası aldım. Çanta omuza çapraz asılıyor ve koltuk altına denk geliyor. Pasaport, kimlik, kartlar para ve telefon hep pnun içine koydum. Ayrıca Clubl'larda içkiye hap koyma olayları da yaşanabiliyormuş. Bu yüzden Club, Pub tarzı yerlerde içki bardağını tezghata, masada bırakıp, gitmeyin. Bir anda soyulabilir, tecavüze uğrabilirsiniz.
Kitap yorumu videona bayıldım daha çok bu temada video gelse güzel olur❤
Ben kendi odamdaki normal halıyı bile kaldırdım hiç tahammülüm yok halıya, ev programlarını izledikçe fıttırcak gibi oluyorum 😂😂 Pandemi döneminde şey demişlerdi Almanyada o kadar kağıt olmadığı için vatandaşı bilgilendiremediklerinden herkesi aşılayamamışlar 😮
Yangın alarmları bizi çok şaşırtmıştı. Bizim apartmanda arızalı bir daire vardı, defalarca evin içinden çılgın gibi bi anda çalan alarm vakaları yaşadık, okey o arızalıydı. Ama işin ilginci her yerden de geliyor bu ses. Belli ki genel bi problem bizce.
Parayi kendi bankaniza ait ATM lerde Withdraw da yatirabilirsizi, bazi bankamatikler £50 kabul etmez guvenlik nedeni ile. Ama bazi yeni makinerde var. Ek bilgi olsun:))
podcast yap. lütfen yap. ne anlatırsan anlat ama mutlaka podcast yap.
Türkiye de bankacılık sistemi ile karsilastirmamak gerek, Trde bu isler çok gelişmiş.
Bir arkadaşım bu ay UK'e taşındı. Halıflex olmayan ev bulamadıklarını, bakmaya gittikleri tüm evlerde halıflex olduğunu söyledi. Cidden sorun galiba UK'de bu halıflex meselesi.
Videoda şimdi artık eskisi kadar kullanılmamaya başlandı gibi bir şey söylüyor ama demek ki kendisine biraz öyle gibi gelmiş. Yeni yapılan rezidanslar falan dedikleri de heralde baya bir zengin kesime yönelik olduğundan farklı olacak tabi ki. Anlatımınız ciddi bir bilgi ilavesi olmuş oldu
.Akulu arabalari genelde yaslilar kullaniyor...Fish and cips ingiltere nin lezzeti sayilabilir...Tika masala nasil birsey bilmiyorum ama chicken tika, guzel bir hint-Pakistan yemegi..Masala baharat karisimi demek... Garam masala , chana masala vs. vardir...Lezzetli yemekler...
ikinci bölümü yaparsan da zevkle izlenir❤
Sağlıksız kahvaltı örneğinin en sağlıklı kısımdan gelmesi. Sabah fasülye bize tuhaf geliyor ama bunu geç kahvaltı-brunch olarak düşünebiliriz sanki.
Eskiden okuduğum bir İngilizce kitabında genellikle İngiliz mutfağının evlerde olduğu, restoranların yaygın olmadığı söyleniyordu. Bildiğim kadarıyla bazı hamurlu şeylere "pudding" deme gibi bi alışkanlıkları var. Tikka masala Hintlilerin İngiltere'de bulduğu bir yemek (bir nevi Meksika yemeği olarak bilinen çok şeyin Teksas'taki Meksikalıların ürettiği Tex-Mex olması gibi) ama yaygınlıktan dolayı bir nevi "milli yemekleri" olmuş durumda. Bir de bizdeki Patso da var onlarda :)
Kanola yagi ... Cok uzun yillardir ve herseyde kullanıyorlar. Cunku daha ucuz
YDS e 2 ay kaldı YDS girdiysen tecrübelerini ve tavsiyeler üzerine video çekebilir misin ne okumalıyız kelime çalışmasıyla ilgili tavsiyeler bu konuda işimize yarayacağını düşündüğün kaynaklar filan kanalın için ilerlemeyi planladığın konsepte uyuyor mu bilmiyorum ama umarım yaparsın :)
neden bilmiyorum -bence editlemeden sduvgsvds- videoların aşırı akıcı hemen yeni videolar gelsim
Acayip güzel üzlüklü (Firuze renkli, bence) yastığınızı çok beğendim😍
2 bucuk aydir londrada yasayan biri olarak bircok defa sincap ve tilki gordum :)
Lavabonun giderini kapatıp,sıcak ve soguk suyu lavabonun icinde ılıtıp kullaniyorlarmış.Hatta yüzlerini de yikamiyorlarmiş,havluyu lavaboda islatip yüzlerini siliyorlarmiş.
Nakit çok nadiren kullaniliyor. £20 bile versen kırk kere sahte olabilme ihtimali ile kontrol ediyorlar. Bankaların ATM lerinin ve parkların gece kapalı olmasıda çok garip gelmişti bana. Yemek demişken, yemek için öğle tatilini çalıştığınız bir çok yer ödemiyor (Yol parasını da ödemiyor bu arada). Daha kısa ara vermek için elde yemek yeme alışkanlığı çok yaygın. Sokak ta yaşamak çoğu zaman bir tercih. Devletin onların üzerinde aşırı kontrolleri olduğunu düşündükleri için, buna tepki olarak yaptıklarını duymuştum. Bir de hayatı sürdürmek (evde yaşam maliyetleri) gerçekten çok zor aslında. Sağlık açısından başınız derde girdiği an bir anda beş parasız ve evsiz kalabiliyorsunuz. Anlattıklarına teker teker cevap veriyormuş gibi görünmek gerçekten istemem. Kendi tecrübelerimi de görmüşken aktarmak istedim. Ben 2019 da taşındım ve 2023 de kesin dönüş yaptım. Umarım maceranız çok çok çooook mutlu ve güzel geçer.
Bana en ilginç gelen şeylerden biri marketlerin ülke mutfaklarına göre bölünmüş olmasıydı + her yerde yenen fried chickenlar + güvercinlerin bile fried chicken yemesi :D
3 aydır veteriner hekim olarak bi klinikte çalışıyorum ve benim şok olduğum şey açıkçası sabah saat 9'da randevuya elinde birasıyla kedisini muayeneye getiren insanlar oldu. Yani alkol ile hiçbir derdim yok ve çok da özgürlükçü biriyimdir ama her şeyin de bir yeri var. Sonuçta ciddi bir durum için randevu almışsın ama kafan güzel elinde birayla gidiyorsun. Bu biraz fazla gibi geldi bana. Yanlış anlaşılmasın çok sık olan bir durum değil ama geldiğimden beri 3-4 defa karşılaştım bununla.
Adamlar ickiyi seviyor yapcak birsey yok 🤣
Merhaba nasıl gittiniz veteriner hekim olarak?
Anlatımına bayıldım. Tavuq vardı 😂
Please do not forget that the greatest British invention is fish and chips... Wish you all the best...
"abla büyüyünce sen olmak istiyorum" yazacaktım ama 30yaşındayım zaten offffff 😂😂😂😂
banyosu haliflex'li ev gördüm aklımı kaybettim gördüğümde bir de bunlar ayakkabı ile giriyorlar.
Eskiden türkcell faturası zarf olarak gelirdi 2000ler herhalde ve arama özetide var içinde aldatılan kadınlar zarf geliyordu yani kocasının konuştuğu kadınlar 😂😅😮
Merhaba Demet, bildigim kadariyla yuksek lisans ogrencisisin. Bu konuda da biraz konusanilir misin? Ozellikle senin anlatma isim isterdimmm cunku gercektennn cok ozenli bi sekilde anlatiyosun.
Muhtemelen bunu görmeyeceksiniz ve çok gereksiz gelecek ama:
Türkiye’deki obezite oranı %17, İngiltere’deki obezite oranı ise %25,9.
yanlıs bilgi
Siz eski bir evi kiralamışsınız. Evlerde halıflex ve çift musluklar artık yoktur.
Take away olayı desteklenen birşey sanırım. Take away aldığınızda daha ucuz oluyor kasiyer vergi sistemiyle ilgili demişti. Ama take away diyip içerde de yiyebiliyorsun.
İsveç te yaşıyorum ve halıfleks ve ot dışında her şey burda da aynı. Halime daha çok şükrettim☺️
Evet o kanola yağı kokusu alışık olmayana berbat geliyor ilk göçmenlik zamanlarinda. Avrupa'da da yaygin.
Abla ne kadar çok halıfleks demişsin bayılcaktım az kalsın
Çok var ondan 😂
Ay ne güldüm bu yoruma 😅
95 ve 2010 arası istanbuldada halıflex furyasımı diyim çoktu, parkeler çıktıktan sonra bıçak gibi kesildi siparişlerimiz, halıflex hijyen değil zaten kenarlar pislik yuvası oluyortemizliği zor bide bazıları tutkalla yere yapıştırıyorlardı neyseki parkeler çıktı kurtulduk halıflexten
Diyememiş😂 halifleks demiş
Kahvaltıları çok sağlıklı. Bu görüşünüze katılmıyorum. Ayrıca her sabah sözünü ettiğiniz kahvaltıyı yapmıyorlar. Ve yine ayrıca bunun adı kahvaltı ama günün her saati yenilebilir, yeniyor.
nerden tanıdık olduğunuzu çıkartmaya çalışıyorum (son iki videonuzu izledim) meğersem instagramdaki ingilizce içerikler paylaşan kişi sizmişsiniz sıajfhaıskfhasofjos
Bir ülkenin gelişmişlik seviyesi kaldırımlarının yüksekliği ile ters orantılıdır.
bide musluktan asla su icme arti makinelerden asla kahve cay vs alma. hani havaalanlarinda hastanelerde bu gibi olan yerlerde vending machine dedikleri seyden asla ve kata alma, onun icine bidonla musluk suyu koyuyorlar o su bir hafta orda duruyor , kac defa gordum ici yesil yosun kapli o bidonlarin, yillardir asla almam ordan bi sey.musluk suyu asiri klorlu evde bile cay yemek musluk suyundan yapmiyoruz. sakin ha diyeyim tam bi zehir o sular. onceden vending makinelerinden sicak icecek aliyordum ictikten sonra devamli midem agiyordu sonra birkac defa o makinelerin suyunun degistirildigini gordum kadin gitti tuvalette bidonu doldurdu nerdeyse kusacaktim.
İngiltere’de hangi alanda çalışıyorsunuz demet hanım?
None of yur busines
@@SuatUstelsanane yaprak
öğrenci
@@staylorsversion teşekkürler
@@SuatUstel bir de doğru yazsan
Alerji garantili ya, benim kızın geniz akıntısı bitmez sanırım öyle olsa
dehşetle dinliyorum nelere şaşırdığını
Hava alanı park yerindesiniz ve birisini karşılıyorsunuz.Gelen hemen ön SAĞ koltuğa oturmak için kapıyı açar.
abla seni instagramdan takip ediyorum ama İngiltere`de mi yaşıyorsun? :D
O tap water yasa geregi verilmek zorunda vermezlerse lisanslari iptal olur calisamazlar.
Kusura bakma biraz alakasız ama Chat GPT’nin yaptığı tercümeyi nasıl buluyorsun?
Bi gün gidip gezmek çok istiyorum umarım hayallerim gerçekleşir
şu an çilem akar da ingilterede beraber bir video gelmez mi...
Keşke beni tanıyın videosu gelsee❤❤❤
Çok yakındaaa 😅
Ot nedir yahu?kokainmi,eroinmi?
E devlet gibi bir sisteme güvenlik sebebi ile geçmiyor olabilirler Türkiye’de 80 milyonun tüm bilgileri çalındı mesela yani o kadar mükemmel bir sistem değil.
Linkedin platformundan davet gondermistim...Selamlar
Video biraz daha kısa olabilirdi konular fazla uzamış gibi emeğinize sağlık yinede
İngilterede yaşasaydım d vitamini eksikliğiyle beraber depresyona girebilirdim
Aslında İngiltere’de de toplu taşımada yemek yemek ayıptır.
Fish and chips leri var
bence araba park olayinida anlatsaydin keske,londrada arabani park etmek icin para oduyorsun kendi arabani kapina park edemiyorsun yol ucreti oduyorsun
thx
Bilgiler güzel ama screen background facia..
Kimlik tasimak zorunlu degil. Turkiye de gibi Bekci gelip ver kimligini sana GBT yapacam diyen yok. :)
Ayrica Sozlu beyan esastir.
Cay yada Kahveye Semi Milk ( Az yagli veya Sulu Sut ) ile icerler ama Cips / Kola ellerinden dusmez.
Cok Kibar gozukurler ama bir o kadar da kabadirlar.
ingiliz kahvaltısı varya, hımmm demek homles fakir olmak insanın içinde olan bişey geliba bunu not alim, bu arada güzel video
Şu yurtdisina gidenlerin bize yurtdışı anlatmalarindan gına geldi artık, abi gitmişsin işte takıl hayatını yaşa, merak etmeyin biz de magarada yaşamıyoruz
niye videoyu açıp izlediniz o halde, ilginizi çekmiyorsa?
Saydım. 43 kez halıfleks dedi
Halifleks i de sozum ona Ingiliz aksaniyla soyluyo😂
Videolar sariyorrr
Rapeseed oil kanola yağı
Alttan ısıtmalı diye bisey var.. o kadar zenginler bide ..
dusunun evin disina ciktiniz ve butun gun dolasiyorsunuz ve karniniz acikti , ne yaparsiniz mecburen bir yemek yapan yer bulup karninizi doyurursunuz bu sure uzun zaman devam ederse haliyle disarisinin butun yemekleri hakkinda bilginiz olur , bu vatandaslarda evlerinde huzur bulamadiklari veya yerlerinde saydiklarini dusundukleri icin dunyanin dortbir yanina acilip ,kimi zaman iyi niyetle,kimi zamanda zorbalikla somurgeler olusturmus ve bu insanlarin yemeklerini yemis herzaman hizmet edilen olmuslar , neden mutfaklari olsun ki ,yapacak cok daha onemli isleri var hanim kizim...
Halıflex kız
Organik gıdalara ulaşım nasıl?
Gıda kalitesi yüksek özellikle dondurulmuş gıdalar.Organik gıdaya ulaşım kolay yerine göre tabi.Ama sebze kalitesi olarak çok da iyi değil.Mesela basit bir bakkal dükkanındaki çeşitlileri bir Migrosta bulamazsınız, o derece çeşit fazla.
Kuzum hosgeldın ııngıltereye esasında bunlar garıp degıl ama galiba londradasın ıngılterenın heryerı aynı degıl bunu belırtmek ısterım evet domuz yağı yok demıssın ama herseyı aynı yağda kızartıyorlar yanı pork sosıs ıle aynı anda tavuk kızartabılıyorlar evet Hersey posta ıle ama her devlet daıresıne telefonla ulaşamıyorsun mesela vıza olayın olduğunda bankaya gelelım kendine bankanın app sını ındırırsen herseyı orada yapabılıyorsun ❤😊
O stereotipe chav deniyor bilmeyen arkadaşlar için
merhaba hangi okuldan mezun olmuştunuz acaba
Üniversitede Hacettepeden mezunum ama burda Demonfort üniversitesinde yüksek lisans yapıyorum
Neden bu kadar meraklisiniz?????.
@@SuatUstel sizce.. yüksek lisans’ı yurt dışında düşünen biri olarak sorabilirim bence..
Teşekkürler ✨
Post office de para yatirabiliyorsun banka kartina
Londra'nin çesme suyu yagli gibi çok kötü.
Ansktrip ne be?
İngiltere’de yaşanmaz
Halıflex
Yav arkadaş Ingiltere ye binbir zorlukla geliyorlar. ( çok zor vize alınan bir ülke) sonra bir şehire yerleşiyorlar. Yaşadıkları şehir içinde yaşadığı bölgeden ibaret sanıyorlar İngilizlerin hayatını ya kültürünü ya da yaşam standartlarını..İngiltere de … İngiltere deeee …diye bahsediyorlar birde😂 Türkiye den bahsetseniz nasıl yorumlardınız.. her bölge her şehirin kendine özgü bir yaşam şekli var kültürel farklılıklar var .... lees ve Liverpool aynı mı? London ve manchester aynı mı? 2/3 ay kalanlar bir bakıyorsun ülkede herşeye hakim doğdu büyüdü sanki. Gördükler kadar ülkeyi anlatıyorlar. Böyle böyle diyerek gerçekten akıllara zarar..😅 Şimdi tabi İngiltere de yaşamayanlar da ağzını açıp izleyip inanıyorlar. Yavv arkadaş eleştiri yapıyorsan da bu saygılı olsun. Madem bu kadar olumsuzluklar var neden buradasın ? Yani İngilteredesiniz.? Çok uzun yıllardır burada yaşamıyorum ama 5 yıl sonrasında bile bu kadar özgüvenli ve emin anlatamam sanırım. Herkes kendi dünyasında gördüğünü İngiltere sanıyor 😅
hakim gibi anlatıyorlar ya..
London is great stop saying bad things about canım
Yaşına göre çok yaşlı bir enerjin var.
soguk memleket
Artik ezan sesi duymuyorum. ....harika....
StAnsted
Insanlar sokakda neden yasar hepsi bagimli diyosun .yakinda seni de onlarin arasinda görmrk isterim
Bacım sen dön Turkiyeye. Yapamıyorsun belli ki. 😊
Ne kadar şımarık bir konuşma tarzı