Woody Allen: Hayatın Anlamsızlığı Üzerine (2010) | Türkçe Altyazılı (Eng Sub)
Вставка
- Опубліковано 19 лип 2018
- ABD'li film yönetmeni, senaryo yazarı, aktör, stand-up sanatçısı, oyun yazarı, öykücü ve müzisyen olan Woody Allen, alaycı ve hatta karamsar mizahıyla bilinmektedir.
2010 yılında Cannes'da gösterimi yapılan "You Will Meet a Tall Dark Stranger" adlı filmi için kendisiyle yapılan bir röportajda Allen sözü dönüp dolaştırıp hayatın anlamsızlığına getirerek mizahi ve karamsar bakış açısıyla hem hayatın anlamsızlığı hem de sanatçının görevi üzerine olan görüşlerini açıklıyor.
Çeviri: Ümid Gurbanov
Woody Allen kitaplarına ulaşmak için: www.kitapyurdu.com/yazar/wood... - Розваги
Hayat cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır
- Woody abimiz
17 yaşındayım. İnsanlar olarak yaptığımız her şey boş,gereksiz,anlamsız geliyor. Bu yüzden hiçbir meslek hayalim yok. Çok arıyorum bulmaya çalışıyorum ama eninde sonunda hepsi 'nasılsa öleceğiz'de kesişiyor. Hayalim yok değil ama beynimde "hayalim gerçekleşse nolur gerçekleşmese ne kaybederim,her istek,heves geçici." cümleleri çınlıyor.Günlük hayatıma da devam edemiyorum. Her gece yatağa yattığımda sadece tamamen yok olmak istiyorum. Özünde çalışkan ve hırslı biriyim ama bu özellikleri kullanacak hiçbir hedefim yok. O yüzden tek isteğim anlamı olan ve yapmaya değecek bir eylem bulmak. Çok büyük devasa bir şey de istemiyorum yalnızca neden yaptığımı,neden devam edecegimi bildiğim anlamlı bir 'şey' bulmak istiyorum.
Hedefin yok ise neden hırslısın
Benzer durumlardayız. Ne yaptığını merak ediyorum? Bir şeyler bulabildin mi
Felsefe eğitimine yönelebilirsin mesela, sanat tarihi de olabilir 🤔
Nihilizm bir paradoksdur moral kaynağını algılayabildiğimiz evrende arayamassın cevap basit ya anlamsız hedonizm ya da tanrı,metafizik inancı
anlamlı bir "şey" arıyor olman ve çalışkan olman bana kendi lise son sınıfımı hatırattı. eğer üniversite okumak istiyorsan bence sınav bitene kadar meslek aramaksızın sadece çalış. boşver hedefi. illa da hedef istiyorsan,hedefin çalışmak olsun. emin ol sadece çalışmanın karşılığını bekleyerek de oluyor o iş. üniversiteyle işin olsun olmasın, neyi merak ediyorsan, ne hakkında düşünmeyi , yazmayı seviyorsan, onun üstüne git. hedefin bu olsun. o su akıyor ve yolunu buluyor...
Güzel bir konuşma olmuş fakat ne sanatın ne de bilimin bir şeyi çözebileceği yok cevap hayatın bir anlamının olmamasıdır. Bu kestirip atmak değil buz gibi gerçekçi olmaktır.
Hayat - iyi bir yaşam ya da kötü bir yaşam da olsa- anlamsızlığın ve çürümüşlüğün hüküm sürdüğü bir yerdir ve hep böyle kalacaktır. Var olmak ile yok olmanın eşiğinde olmak insani çıldırtıyor.
hic cıldırmana gerek yok suan yasıyorsun ve bu cok güzel birsey sadece yaşa :)
@@huseyindemirci6810 şansın yaver gitmeyip de işler rayından çıksın sen ozaman gör güzeli.
Yıllardır hissederim bu anlamsızlığı.okul zamanlarında bile anlamıştım.insanlara anlatamadım
Caner yaşlanan felsefeci cevap veriyor
Caner taslaman
@@wolyy4957 şarlatan
Yaşamın amacı yaşamaktır. İster iyi ister kötü bu dünyada isek bir şekilde yaşamaktan başka çaremiz yoktur.
Viktor Frankl'ın İnsanın Anlam Arayışı adlı kitabını okuyordum, ara verip UA-cam'a girmişken ana sayfamda bu videoyu gördüm. :) Kişi, yaşamına anlamını, bu yaşama verdiği "amaç"la verir, üstelik bir gün sonlanacağını bildiği hâlde. Amacınızı bulduğunuz anlamlı bir hayat dilerim. :)
2021'in son gününden... 🌺
yaşamı tümüyle rasyonalize ederek yaşayamazsınız, sanat ve diğerleri de bu ihtiyaçtan beslenirler...
👍
Ve et kemik yığınından ibaret değildir. O et yığınını da uğruna feda edebileceği değerleri olan şeye insan denir. "Ölseydim de bunları görmeseydim, yaşamasaydım", "uğruna ölürüm" cümlelerini kurabilen varlığın adıdır İnsan...
@@ozkanbasat5958 hangi kiataptan bu alıntı
Bu yorumlar da yok olacak. Hani şu kanalın kalp atmadığı yorumlar :D Kanal da yok olacak bilesiniz, biraz mutlu edin bence bizleri.
buradaki bireyin trajedisi, rolünü türünün devamlılığı için oynayıp çabalıyor (yaşamını kendine mal etmesi, bir motivasyon olabilir) olmasıdır. sanat, bu hengamede iz bırakma arzusudur.
Geleceği düşünüp mutsuz olmak yerine elimizdekilerle yetinelim yaşıyoruz ve şu andayız ana hükmedelim☁️
Harika Kanal ve harika Paylaşımlar teşekkürler her şey için.
Anlamsızlığa anlam kattığınız için teşekkür ederim.@çeviri Konuşmalar
Muazzam! Cok tesekkurler
Anlamsızlık içinde yaşayabilir insan ama anlamsızlığa rağmen yaşayamaz. Anlamsızlığı anlayabiliriz ama bununla yaşayamayız. En kötüsünü görüp yaşamak kulağa motive edici gelse de böylesi bir hayat yaşanmaz. Mümkün değil!
Rahmetli dedemin sözü geldi aklıma "ayağını sıcak tut başını serin, bir iş bul kendine düşünme derin"
eskiler zaten böyle dermiş.
Ne dogru demisler…
3:42'de yaptığı mimik çok ilginç değil mi? gerçek olarak anlamsızlığı kabul eden birisinin bilemeyeceğimi biliyorum ama çabalayacağım diye bağırması resmen. ben de bu gülüşü zamanında çok yaptım hala da bazen bu ruh haline girerim, fakat varoluşun anlamı kendi başına belirli bir şey olsa bile bizim bunu bilebileceğimiz bir datamız yok. yani şu anlık yok. anlam şu an net bir şekilde kendini göstermiyor ve belki göstermeyecek. belki anlam sandığımızdan çok daha farklı bir şey çıkacak belki iğrenç bi yaratığın damarları içinde yaşıyoruz. belki anlama dair hiç bir şey yok. neyse diyeceğim şu ki bu mimik varoluşun belirsizliğini olumsuza yoran, hayatının olumsuzluğunu varoluşuna yansıtan bir mimik. hayat tek başına koskocaman bir belirsizlik. her hangi bir yorumda sabit kalacak kadar dataya kimse sahip değil bu böyle şu şöyle diyerek kendimizi fazlasıyla üzmekte veya fazlasıyla mutlu etmekte de büyük bir yanlışlık var bunun için. hayat bazen iyi bazen kötü olacak bir anlam arayışı. özellikle belirsizliğe karşı olumsuz bir tavır tutunmak inanılmaz tehlikeli. resmen elimizdeki tek şeyi kötü bir biçimde kullanıyoruz. kötü demişken iyi ve kötü diye bir şeyler de olmayabilir. olasılıklar derken bunu kastediyorum. belirsizlik derken de bunu kastediyorum. bir yerde durmak tehlikelidir. bir düşüncede sabit kalmak tehlikelidir, fakat her zaman değil. yanlışlığı duruma göre değişir. olasılıklar var olduğu sürece yüzde yüz doğru diye bir şey de yoktur. bize mantıklı geleni seçmek zorundayız. fakat varoluş kadar hiç de basit gözükmeyen ve gerçekten sonsuz olasılığa dahil olduğu bu kadar açık olan bir şeyde hayat anlamsızdır deyip hayatımızı heba etmek muhteşem ilginç bir hareket. belki ben de yarın diyeceğim. diyorum da zaten. fakat sonra bu konuda sabit bir yerde kalmamam gerektiğini anlıyorum. kendimizi üzmek istiyoruz. kimi zaman da üzmeliyiz de. fakat elinde sonunda sarsılmalı dikleşmeli ve belirsizliği kabul etmeliyiz ve bence bunda güzel bir şeyler olma ihtimalini de, yok olacak olma ihtimalimizin bile kötü olamayacağını da düşünmemiz gerek. kısacası zıttı aramalıyız.
meçhul yorumunuz gerçekten bu ruh halini yaşadığınızı açıkça göstermiş ve belki de bu yorumu yaptıktan sonra yaşamın anlamsızlığı veya anlamının belirsizliği fikri yine benliğinizi sarmıştır ama her şeye rağmen tekrar tekrar kalkıyorsunuz sanırım umarım ben de kalkar ve hayatın mükemmel olmayacağı uçlarda değil skalanın ortalarında bir yerde yaşayabilirim 🤷🏿♀️🌹
@@disibrokoli7526 selam :) hala kalkıyorum. hala benliğimi sarıyor o düşünceler. fakat gittikçe basitleşiyor, hayatın belirsizliği bir problem değil. kendimce mutlu olmaya çalışıyorum, gerçeklerden kaçmadan. intihar edeyim diyenler (ben de çok dibe vurduğumda diyorum) şunu anlamıyolar ki intihar hayatın olumsuz olduğuna dair bir karara varmaktır fakat düşünceler her daim değişebilir. düşünmeyi bilmediğimiz için kendimize acılar çektiryoruz. yorumu attığımdan beri bu konuda çok daha fazla argüman geliştirdim altını kazdıkça bir sürü şey çıkıyor ama belirsizlik dediğim şey değişmiyor. belirsizlik sabit. umarım her sabah kalkabilecek motivasyonu bulursun. insanlara yönel, düşüncelerini paylaş, biyolojik ihtiyaçlarını yerine getir zaten motive oluyorsun bence. denize bak, film izle yine düşüncelerini paylaş, düşün. bir gün bazı şeylerin çok daha güzel olma ihtimali var o ihtimali arttırmaya çalış. anlam dediğimiz yere tanrıyı sokmak zorunda da değiliz. kendine zarar vermenin refleks bi harekete döndüğü bi çağda yaşıyoruz. kendine iyi bak. woody allen dan hannah and her sisters'i izledim az önce müthiş bir film anlam konusunda dedikleri de muhteşem hiç bu videodaki gibi depresif değil, izle derim.
Anlamsızlığın içinde anlam aramak bile kendime karşı olan samimiyetsizliğimi dile getiriyor gibi tek çözümün intihar olduğunu düşünmek o kadar mantıklı geliyor ki bana sonra biri çıkıp diyor ki aaaa bak bir amaç edinmelisin, günlük aktivitelerini yaptığında bile bu olumsuz düşüncelerden kurtuluyorsun; içimdeki varoluşsal sancıyı bir türlü atamadım. Bazen bu sancı bile şımarık bir çocuğu hatırlatıyor bana... sonra herşeyin algıdan ibaret olduğu aklıma gelip kendime sunduğum argümanlar tepetaklak oluyor.
Elinde sonunda sabah kalkacak akşam uyuyana kadar bir meşgale bulacağız kendimize tartışması bile bu döngünün parçası olan bir konu
@kediomer düşünceleriniz derinliğinden bu konuları ne kadar çok düşündüğünüzü anlayabiliyorum. Günümün çoğu bu düşüncelerin kaygılarıyla geçiyor. Korkmak endişelenmek bu sorunlara bir çözüm sağlamıyor ama elimde değil. Normal gündelik hayata dönünce bu soruları erteliyoruz unutuyoruz gözardı ediyoruz. Bu da beni rahatsız ediyor. Normal hayata dönmek istemiyorum. Güngeçtikçe herşey daha anlamsız herşey daha gereksiz geliyor. Neden mutlu olmak önemli ki ? Bir çeşit kimyasal salgı için mi uğraşıyoruz yani ? Zaten 40 yıl sonraki kapanacak olan bilincim için neden bu statü para mal mülk gibi şeylere ihtiyaç duyayım ? Hemde tüm bunların amacı diğer insanların senin hakkındaki düşüncelerini etkilemek iken ? Bazen düşünüyorum da acaba öldükten sonra ne olucak. Bir daha hiçbirşey düşünemeyeceğim hiçbirşey hissetmeyeceğim. Ve bu sonsuza kadar sürecek. Bu düşünceler yüzünden defalarca panik atak geçirdim. Her soru diğer 100 soruya kapı açıyor. Ve hiçbirinin cevabını bilmiyoruz belki algımızı aşan sorular bunlar belki de hiçbir zaman bulamayacağız. Yeterince uzaktan bakınca hiçbirşeyin anlamı kalmıyor. Galiba bende geri gelemeyeceğim kadar uzağa gittim. Geri gelmenin tek yolu birşeylere inanmak ama birşeyi bilmediğim halde neden ona inanyım ki. Kendimizi türlü türlü inançlarla kandırıyoruz. Hiçbirşeye inanmasak bile birşeylere inanıyoruz ki bizi bu evrenin anlamsız sessizliğinden kurtarsın diye. Birşeyler bildiğimizi sanıyoruz ama aslında gerçekten hiçbirşey bilmiyoruz. Bildiğini idda eden isanlarda (başta ailem olmak üzere) bu hayattan başka bir hayatın daha var olduğunu inanarak aslında olmayan bir mekan için harcayabilcekleri puan biriktiriyorlar. Sırf ailem benim cehennemde sonsuza kadar yanacağımı düşünüp üzülmesin diye onlara inanıyor gibi gözüküyorum. Halbuki içimde fırtınalar kopuyor. Belki biraz kafam rahatlar diye içimi buraya döktüm. Keşke hissettiklerimi de aktarabilsem ama kullanabileceğim bir tek bu kelimeler var. Birilerinin beni anlayabildiğini düşünmek de biraz endişelerimi azaltıyor. Keşke biraz sizinle sohbet etme fırsatımız olsa.
önceden fazla dindar bir şekilde yaşamımı idame ettirirken hayatın anlamı ve matematiği benim için çok netti. gün içinde yaşamını sürdür, günde beş kere kimin için yaşadığını hatırla, gece yatarken de o varlığa dileklerini, özürlerini ilet ve uyu. uyurken de öldükten sonra gideceğin cennetin hayalini kur. amma ve lakin bu yaşam biçimi böyle gitmedi bir süre sonra. dua ettiğim varlığın kitabını okumaya bile gerek duymadan tatlı tatlı inancımı yaşayıp giderken, şu kitabın kapağını bir açayım dedim. sonra sayfalarını çevirdim, çevirdim, çevirdim ve onları çevirirken bir süre sonra fark ettim ki zihnimin içinde kurmuş olduğum yapıyı, gözlerimin önüne çekmiş olduğum açıyı da çeviriyorum. en sonunda, ne sırtımı dayadığım büyük bir güç, ne de geceleri istisnasız açtığım, yaptığım hatalarımı, pişmanlıklarımı içine boşaltıp rahatladığım avuçlarım kaldı. bir tek ben kaldım geriye. o günden itibaren tüm yanlışlarımı sırtlamayı öğrendim. bedel ödemek nedir, acıya acıya onu sindirdim. eskiden pembe ve basit gördüğüm yaşamın, aslında siyahlar ve grilerle bezeli oluşunu fark ettim. sonra da dedim ki: işte hayat bu. yaşamak bu. acısıyla, tatlısıyla hepsi senin eserin. ömrün kısıtlı. bir zaman gelecek ve gözlerini bir daha açmamak üzere kapatacaksın. o ana kadar içini doldurabildiğin kadar doldur. bunun ne kadar müthiş bir şey olduğunu kavramak o kadar hayattı ki.. pembe bir dünya içerisinde yaşayıp bunları kaçırmaktansa, bu gerçekliğin sertliği içinde alırım nefesimi daha iyi. işte kul değil, insan olduğumu o an anladım. ve hala daha öyle yaşıyorum. şimdi bana sorsanız yaşamın anlamı ne diye. hiç tereddüt etmeden "yaşamak!" derim size. acısıyla, tatlısıyla.. yaşamak.
...
“İşte kul değil, insan olduğumu o an anladım”
Ne kadar güzel dökmüşsünüz düşüncelerinizi, yazınız için teşekkür ederim.
Ah ah keşke inancınızı sadece duygularınızla kaybetmeseymişsiniz
Yazdıklarınızı okudum. Sizin mantıkdan ziyade duygularınızın ve psikolojizin yönlendirmesiyle hareket ettiğinizi gördüm. Yani bir nevi bilinç altınızda inanmaktan veya dindar olmaktan gelen bir eziklik veya bu durumu acizlik zannediyorsunuz. Tabi bu eziklik veya acizliğiniz yaptığınız çeşitli okumalardan veya araştırmalardan kaynaklabilir. Ve namaz , cennet , dua ve kuran ile ilgili yazdıklarınızda sebep sonuç ilişkisi barındırmadığı ve ifadeleriniz toptan olduğu için nerelerde takıldığınızda net değil. Ama unutmayın aslında tüm bu takıldıkların doğru ve mantıki açıklarımı var gerekli araştırmaları yaptığınız takdirde.ama yine son karar size kalmış nitekim kuranda inanmamakta özgürsünüz diyor.
Mantıki kısma gelirsekde tanrının olmadığı ve herşeyin hiçliğe gittiği yani yok olduğu bir evrende herşey tanımsız ve anlamsızdır. Yazdıklarına baktığımızda bir tek ben kaldım geriye diyorsun ama sende kalmıyacak ve yok olacaksın yani maksimum yüz sene varsın yüz sene sonra koca bir hiçsin. o yaşadığını zannettin 100 yıl da milyar yıllık evrene oranla matematiksel olarak sıfırdır yani sen aslında yaşarken de maalesef bir hiç durumundasın ve anlamsızsın bu yüzden acı tatlı hiçbirşeyde senin eserin olamaz ve o ana kadar içini doldurabildiğin kadar doldursanda veya dolduramasanda hiç bir önemi olmayacak çünkü onlarda seninle ve herşeyle birgün yok olacak. Yani yüz sene sonra seni veya yaptıklarını bilen veya hatırlayanda olmayacak bin sene milyon sene milyarlar hatta trilyonlar sene sonra herşey koca bir hiç olacak. sen doğmadan önce evren ve içindeki herşey nasıl senin için birşey ifade etmiyor anlamsız ve tanımsızsa işte sen yok olduktan sonrada aynısı olacak. İşte biz insan olarak ne kadar tesadüf ve basit birer kimyasal - elektronsal işlemden ibaret olan zihnimizdeki yanılsamalarla argümanlar yazarak kendimizi rahatlattığımızı zannetsekte yokluk karşısındaki sonumuz bu. Yazdıklarım çok karamsar gelebilir ve sizi üzebilir ama üzülmeyin çünkü bizle birlikte üzüntümüzde yok olacak.
Son olarak yokluğun ne kadar müthiş birşey ve ne kadar gerçeğin sertliği olduğunu anlamışsındır umarım.
Kuran'ı kerimde de bolca zikredilir. Onlar kibirlerine yenildiler diye. Kuran sadece basitçe okuma ile anlaşılsaydı herkes alim olurdu. Ayetlet ile peygamber hayatı bir bütün içinde gidiyor. Peygamberin yaşadıkları üzerine ayetler geliyor. Yani ayetleri sadece okumak okyanusa yukardan bakmak gibi içindeki binlerce canlıdan haberin olmaz. Hadisler de ayrı bir öğreti. Bence felsefi açıdan da peygamber ve öğretisini incelemelisin. Koyduğu fikirler o toplumda ve hâlâ dünyada insan üstü değişimler yapıyor. Hepimiz öleceğiz belki ama biz ölüp yok olalım diye bunca anlam olamaz,bunca duygu olamaz,doğamızda kimsenin açıklayamayacağı beklentiler olamaz,insan ırk olarak güya başı var dense de hiçbir canlının geçmiş ve geleceğe dair planı olmaması boşuna olamaz. Belki açıklayamadığı şeyleri tanrıya bağlıyor diyeceksiniz ama tüm düşünürler ateistler de dahil binlerce düşünceyle ölüp gidiyor ama ne hikmettir ki hiçbirinin öğretisi tamamen akılda kalmıyor veya ismi bile bilinmiyor peygamberler hariç. Mânâ arayışı içgüdüsel ve içinde olduğu için de istemsiz yaptığın şeyleri kim yaptırıyor diye sorgulamaya itiliyorsun,Allah ın ikramıdır. Her kula bir an verilmiştir bu ikram irade ile seçip seçmemek insana bağlıdır ama hesabı da olacaktır. İnsanların fazla kibirli ve kendini koca evrende bir halt zannetmeleri bütün sorunları,hırsları,savaşları doğruyor maalesef.
Bu arkadaş İnancını duygularıyla değil , sezgilerinin yol göstermesi ile kaybetmiş. Sezgiler yalan söylemez. Zorla güzellik olmaz. Herkes tapınacak diye bir şey yok.
Albert Camus felsefesini anlatmış. Woody Allen da bir absürt varoluşçu zaten.
sena b aynı zamanda kendisi koyu bir anti-entelektüel. Son kitabı Aporos of Nothing'i okumanızı öneririm. "Albert Camus, varoluşçuluk bunların hepsi benim sadece ortamlara girebilmek ve kızlara çekici görünmek için ilgileniyormuş gibi görünmeye çalıştığım şeylerdi ama hepsinden nefret ediyordum ve ben daha sıradan, daha basit şeyleri (saçma sapan maskülen mafya filmleri gibi) arzuluyordum" diyor kısacası.
ben de hayatın anlamsız olduğunu düşünüyorum. bu ilk başta karamsar bir düşünce gibi gözüksede, hayata anlam katmadan yaşamak insanı rahatlatıyor aslında.hem niye her şeye bir anlam yüklemek zorundayız ki sadece var olmak, yaşıyo olmak neyimize yetmiyor.
Aristo buna sığır yaşamı diyor.
hayatın bir yerde tıkandığında tekrar konuşmak dileğiyle
@@wicere5363 bunu açar mısın biraz
@@barssipahioglu7209 senden ala sığır mı olur montofon
son vakitlerde izlediğim en iyi videolardan
Harika 👏❤️
yaşam bir laboratuvar hatası gibi
çok güzel bir benzetme, başarısız bir deney gibi :)
İyimserci hiçliğe çıkıyor sanki anlattığı şey ve benim de baya katıldığım bi düşünce tarzı aslında. Belki en kötü senaryolardan biri olan "hiçlikten geliyoruz ve hiçliğe gidiyoruz" perspektifinde bakınca sonsuz bi hiçlikten gelip şanslıysan 100 yıl yaşayacağın ( 1 milyon yıl yaşasan da bir şey değişmez tabi sonsuzlukla karşılaştırılınca ama neyse) ve geri hiçliğe gideceğin bi gerçeklikte hiçbir şeyin anlamı veyahut değeri kalmıyor. Fakat birçok acı da anlamını yitiriyor aynı anlamda. Bu düşünceyi kabul edince 2 seçenek oluyor sanırsam. Birisi hiçbir şeyin önemi yok diyip salmak "her şeyi". Bir diğeri ise bu yaşadağımız hayata ufak bir olasılığın gerçekleşmesi sonuca şanslı olduğumuz ve bu şansı iyi değerlendirmemiz gerektiği. Tabii ki ikinci düşünce tarafının safındayım ben. Eğer hiçbir şeyin önemi yoksa hiçlikten geldik ve hiçliğe gidiyorsak o zaman yapabileceğimiz en iyi şey şuanki yaşadağımız hayatı, içerisinde bulunduğumuz ortamın etik kuralları dahilinde en fazla haz alabileceğimiz şekilde geçirmektir. Bu haz belki , sevdiğiniz bi doğa biliminde derinleşme olaraktır. Belki sadece insanların mutlu olabileceği bir sistem kurmaya çalışmaktır. Belki sadece bedensel hazlar peşinde koşmaktır. Hiç fark etmez hepsinin değeri aynı. Hepsi değersiz. Hepsi, o kişinin gözünde değerini kazanır çünkü. O anlık dönem şartlarında (yine tekrar edeyim) etik kuralları içeresinde sizi ne mutlu ediyorsa oradan koşmalısınız düşüncesi mantıklı bence yani.
Cok sayida sosyoloji, psikoloji,felsefe kitaplari okuyorum bunlari okurken yalniz hissetmedigimi anladigim mutlu bir an yasiyorum. Ve okudugumu anlamis olmanin hazzıni. Ama bunlarin yani sira toplumdan iyice uzaklastim ve koptum yalniz bir insan sayilirim artik. Insanlar tarafindan anlasildigimi hissetmiyorum buda beni anlasilmiyorsam eger iletisimin ne anlami var sadece konusmak degil anlasilmak. Mesele ölmek degilde hayattayken yasayamamak.
Ah be !
Değerler, prensipler, insan ilişkileri, hikmetler vs vs. Hepsi hayatın içine gizlenmiş, görebilene...
Son zamanlarda karşılaştığım manzara şu mutsuz olmayanlar mutsuz gibi , hayatın anlamını yeterince düşünmeyenler hayat anlamsız gibi düşüncelere bu da onu duygulara götürüyor. Bu insanları sadece depresifliğe götürüyor ama onlar bunun farkında değil büyük ihtimalle bunun altında toplum tarafından beğenilme ve kabul edilme içgüdüsü yatıyor.
Ben bir sonun olmasının anlamsızlık yaratacağı düşüncesini eksik buluyorum. Anlamı bir son yerine şu ana koyarak anlamı sonsuzlaştırıyorum.
Richard dawkins evrimsel bir biyolog. Evrimsel olarak hayatın anlamının mücadele etmek olduğunu söylüyor. Sabah kalkıp yüzümüzü yıkamaya giderken bile bir mücadele örneği sergiliyorsak neden hayatın anlamı mücadele etmek olmasın ?
inanmak ve mücadele etmektir fikir eylemden önce gelir ister o an düşünün veya daha önce düşünmüş olun insan yaşamak üzere yaratılmıştır herkes öleceğini bilir ama yine de ölmek istemez yaşama sevinci insanı harekete geçirir böyle olmasa hiç kimse birşey yapmak istemez kendisi için bile
Neden mücadele ediyim ki mücadele eden de etmeyen de bir gün yok olup gidecekse
@@emrecaglar5753 Yaşadığın için olabilir mi?
@@sedatdil29 olamaz ben yaşamın anlamından bahsediyorum intihar etmemem için bi sebep söyleyebilir misin? Sonu bir hiçse neden mücadele edip yaşayayım ?
@@emrecaglar5753 Öte yandan "Düşüş" , Clemence'in belittiği üzere Ortaçağ'daki boğuntu hücrelerinde insanın yaşadığı bir deneyime benzer. Uyanıklık bir çömelme ise uyku bir düşüştür. İnsan, varoluşu karşısında hiçbir zaman rahat değildir. Sartre'ın da belirttiği gibi arkada sırıtan bir palyaçodur, hayatın bütünü anlamsızdır. Burada şunu soran sesleri duyar gibiyim: "Madem hayat bir kaos ve yaşam anlamsız, o zaman neden ölmüyoruz?". Camus bu soruyu şöyle cevaplıyor: "Ölüm de yaşamın kendisi kadar anlamsız olduğu için insanın kendi eliyle hayatına son vermesi de anlamsızdır.". Yani Camus'nün felsefenin en temel problemi olarak tanımladığı "intihar" kavramı da hayatın kendisi kadar anlamsızdır ve bu sebeple insan yaşamı seçmeye zorunludur.
Teşekkürler.
Evet herseyin sonu var diye kimse birsey yapmasa bu videoyu izleyemeyecektik
bence hayatın anlamı, videoda bahsedilen tüm gerçekliklere rağmen gülümseyebilme gücünü göstermek. hiçbir anlamı olmadığını bile bile bunu başarmak. işte gerçek güç budur. o zaman kimse hiçbir kuvvet sizi yenemez. ne yenmesi ne yenilmesi, yenecekse de yensin kimin umrunda! nasıl olsa yok olucaz ama? evet işte buna rağmen yaşamak ve gülmek :) bir de bol bol aşk, mantığı bir kenara atıp insani duyguların tadını çıkarmak.
saçmalamışsın
@@keremozgur393 evet saçmaladım ama sizce saçma olmayan nedir?
Hayata anlam katmak tuzsuz çorbaya tuz katmaktır..bu hayatı isteyen tuz suz isteyen tuzlu yaşayabilir bu hayalle uyur her gece insan !
Varlık sahnesine bilinçsizce bir sıçrayış söz konusu ama sahneyi istediğimiz zaman terk etmekte hepimiz özgürüz. Bu düşünce biçimi bizleri daha çok mutsuz etmekten başka bir işe yaramaz. Zaten yaşayacağımız şurada kaç yıl? Doğacaksın, başına bir şeyler gelecek ve sonra öleceksin. Öyleyse şapkayı önüne koy ve düşün, benim bu hayatta anlamlı bulduğum şeyler neler? O şeylere yönel ve meşgul ol.. Hayatta mutlaka insanın anlam bulabileceği bir şeyler vardır. Nihilizmin ve pesimizmin pençelerinden kurtul ve evrenin, doğanın tabiatına uygun ve elverişli olarak yaşa. Stoa Felsefesine bir gözatmanızı tavsiye ederim..
Katılıyorum.
Her insan için hayatın anlamı sevdikleriyle beraber bir yaşam sürmek ve bunu ebedi kılmak. Fakat değişmez ölüm gerçeği ebediliği yok ederek bu arzuyu sadece bu dünyaya haps eder. İşte o anda bunun/yaşamın kısa bir kesit olduğu ve herşeyin bu dünyayla sınırlı olduğu gerçeği insanı içinden çıkılması güç bir anlamsızlığa sürükler.
Bu korkunç(!) gerçek insanı sevdikleriyle beraber tekrar bir hayat süreceği öteki bir alem veya reankarnasyon gibi gerçek olmayan düşüncelere sürüklemiştir.
Hayatın anlamı nedir? O zaman.
Bu soru yalnıştır.Bu soru kendini ebedi kılma arzusunda olan şeyin sorusudur. Asıl soru şudur: kendini ebedi kılmak isteyen kimdir/nedir?
Bu keşfedildiği zaman ebediliği sekteye uğratan ve insan oğlunun en önemli meselesi olan ölüm-ün ne olduğu veya ne olmadığı açığa çıkar kanaatindeyim..
İnsandaki ebedi olma arzusunu kabul ediyorsunuz.
Bu arzu önüne geçilebilecek bir arzu gibi de durmuyor. O zaman bu videodaki gibi inancı küçümsemeyi ve saçma bulmayı bırakın. Birçok insan cevabını bulamayacağı soruların içinde kaybolmak yerine inanmayı seçerek hayata bir anlam yüklüyor ve yaşanır hale getiriyor.
@@AvelonGame bir sincabın da ebedi olmayı arzulamadığını nerden biliyorsun ya da zavallı bir bakterinin
Başkalarının hayatları bize hep ya sonsuz huzur ya da tam tersi işkence dolu geliyor. Ve biz de sanki her an çamura basıp düşecekmiş gibi korkuyoruz. Bir genç olarak uzun zamandır hata yapmak ne kadar korkutucu olsa da onların hata olup olmaması bile bir şüphe aslında. Bunu idrak etmek zor. Ama her gün kendimce düz yaşamak diye ad verdiğim yaşam tarzıma bir adım daha yakın olacağım.
Yaşamın sırrı ölümdedir ve birgün sonunun gelip tekrar oluşmasındadır yeni bir evrenle...
23 yaşındayım ve Sosyoloji lisansımı geçene yıl haziran ayında bitirdim pek çok düşünürün filozofun sözleri hala aklımın bir ucundadır ama bu video öylesine realist ki insanı derinden sarsan ve tüm o paradoksların argümanların nasıl dediği gibi 100 yıldan bile kısa bir surede değişebileceği insanların doğanın tüm evrenin evrime kurban olduğunu... bence ana mesele düşünmeyi ve umudu sürdürmek bu kısa zaman içerisinde yoksa hepimizin gideceği yer zaten çok açık. Bazen unutsak da...
Nazlı Akarsu cahil olduğun kafana taktığın şeyden belli. Yorumu qıcıklık olsun diye yazdım yoxsa Cahil olman umrumda değil.
Anlamsızlığı yıllardır yaşayan biriyim.zeki ve inançlıyım ama yine anlamsız geliyor malesef bu bir bozukluk değil gerçeği görüp ona uyum sağladım.
Hayatın tek amacı oldğınu düşünüyorum. Üremek.
Hayvanlar için öyle
@@yilmaz.ayaz96 insan da bir hayvan değil midir? Tek farkımız düşünme damarlarımızın daha açık oluşu.
O sebebten hayatın her daim ortasındasınızdır.ne çok yavan sönük nede çok aşırıcılık.
Anlam nedir? Hayat nasıl olsaydı anlamlı derdik? Ölümsüz olsak? Sonsuza dek sürse? Cennette yaşasak? Cehennemde yaşasak? Her şeyi bilsek kontrol etsek? Tanrı olsak? Vb…
Bir şeye anlamlı demek için gereken şey ne?
Bence anlam dediğimiz şey sadece bizim zihnimizde çözümlenebilir ve orada yaratılabilir. Dilimizin sınırları ile belirlenir bir gerçekliği yoktur.
Yeterince uzaktan bakınca her şey özünde aynı anlamsızlığa kavuşuyor hayat kupkuru anlamsız bir şeye dönüşüyor ama biraz yakınlaşınca dostlarımız ailemiz sevdiklerimiz kedilerimiz falan var onları sevmek çok anlamlı geliyor belki böyle şeyler hayatı sürdürmemiz için gereken yanılsamalardır.
Belki de bir şekilde yara almamak için her şeyi anlamsızlaştırmaya çalışıyoruzdur. Her şeyi değersizleştirerek hayatın acılarından kaçabilir miyiz?
zeka seviyemiz aynı olabilir
Beni kötü bir şey yapmaktan alıkoyan da istediğimi yapmaya iten de bu her şeyin yok olacağı düşüncesi oluyor. Korkunç bir durum. 🙄
Belki bütün yaptıklarınız, bilinçli beyninizin bütün ürünleri bir bulut içerisinde depolanıyordur. O kadar rahat olmayın :)
İşte yok olucaz bunlar bir gerçek.
Bisey dicem. Yok olmak sizi neden bu kadar korkutuyor. Anneniz hamile kalmadan öncede yoktunuz. ACISIZ ölümler diliyorum hepimize.
anı yaşamalıyız
Her yerde karşıma çıkıyorsun
Her 100 yılda bir biri düğmeye basıyor ve herşey değişiyor.Korona günlerinde ilginç bir tespit...
Orada demek istenilen şeyi anlamayacak kadar aciz misin? insan ömrü hemen hemen 100 yıl olduğu için öyle söylüyor her yüz yılda bir yeni insanlar doğuyor ve ölüyor en yaşlı insanlar bile ortalama 100 yıl yaşıyor demek istiyor oha ya insanlar bunu bile anlamayıp tespit falan diyor covid diyor yuhh
bunalım resmen bu düşünce huzurlu bir hayat yeterli.
Ölmek yok olmak değil, Sadece değişiyoruz!
Hayatın anlamı mı? Karşılaşmaları deneyimlemek derim.
Sezen Aksu ne diyor? "Vazgeçilir gibi değil, bu med cezirler"
Erkin Koray ne diyor? "Sen eskisi gibi, saf tavrını takın"
Ben bir sonuca ulaşamadım ya. Hayatın anlamını bulan varsa bana da söylesin.
Ben çok aradım dinlerde bilimde ama bulamadım tam anlamıyla ölünce belki bulurum
@@oknsrtcnBelkide yaşamak ve ölmek bizim sandığımızın tersidir.
Hayat her şeye rağmen güzel değil, her şeye rağmen yaşanılır
Hayatın anlamlı olması için öldükten sonra yok olmamak gerekir diğer türlüsü hayatı her açıdan anlamsız kılıyor
Arkadaşlar size şunu söylemek istiyorum. Hayata pek anlam yüklemeyin oturup neden geldik niye burdayım gibi şeylerle de pek uğraşmayın şayet hayattan gram zevk almaz hale gelirsiniz her şey saçma gelir. Bunca yıldır filozoflar, bilim adamları ve dahası araştırıp bulmaya çalışıyor fakat videoda da bahsediyor pek anlamı yok. Hayatınıza bakın bu bir oyun sıraları gelenler girer (doğar) ve çıkar (ölür).
Türkçe altyazısi?
3 noktadan UA-cam'a dahil olan kısımdan ekleyebilirsiniz
anlam için gerekli koşulların olmadığı uzaklaştırma ve ötelemeler yapmayın, yoksa tembellik ve işlevsizlik size anlamsızlık diye yutturulur
Astral yap Woody
Altyazı nerede?
Altyazıyı ayarlardan açabilirsiniz.
Çeviri Konuşmalar teşekkürler 🙏
Ya ben deli olacam, ya alt yazi yok yada ben kör oldum. Türkce altyazili diye yaziyor ama hicbirsey göremiyorum ve tabiki anlayamiyorumda. Lütfen biri bana bu durumu aciklayabilir mi?
Ayarlardan altyazıyı aç
Ekranının sağ üst köşesinde üç nokta var ona tıkla orada altyazı yazısı olacak ona tıkla ve Türkçeyi seç
Altyazıların otomatik kapalı dostum açarsan görürsün.buda anlamsız işte
Bugunun derdi bugune yeter
Incil
Aslında cevap basit ama demek ki herkes bunu göremiyor
Hayatin amaci kendin icin iyi oldugunu dusundugun seylere ulasmaktir. Bu ugras hayatin kendisidir.
Eğer iman; hayata hayat olsa, hem geçmiş hem gelecek zamanlar imanın nuruyla ışıklanır vücud bulur.Eğer iman olmazsa hayat; zahiri ve kısacık bir zevk ve lezzetle beraber, binler derece o zevk ve lezzetden ziyade elemler, hüzünler, kederler verir.
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
şu alt yazıları gömülü yapsanız süper olurdu. videoyu indirince altyazılar gelmiyor
Tatmin edişi düşük bir konuşma. Bu konu hakkında konuşulan ve bir şeyler yolunda gitmeli ilintisinden yola cikan bir konuşma. Sonuçsal bağlılik, yanisi bir ilerici düşünce bu intihari daha fazla yaklastirir. Özne yüklemsiz yaşayamiyor birçok yerde. Su olmak gerekiyor öznesiz yüklemsiz.
Cennet ve cehennem inanişina sahte , yalan diyip, eninde sonunda yok olup hic olacagini bilerek elinde olan anlamsiz bir hayatla yaşamaya, sahte ve yalan oldugu kesin olan farkli amaclar aramaya sanat demek. Kendi yalanini görmeyip baskalarini yalancilikla suçlamak işte en aci olanida bu. Insan en başta daima kendine kördür.
.... ve her şeyin ama heeerrrr şeyin yok olacağını var sayarak bu gerçekten uzaklaşmak için sahte uğraşlar icad edip ona san'at demek... ve çözümün gerçekten sahte olduğunu hem kendine, hem herkese itiraf eden ve sonra da elimizdeki en iyi çare bu diyen bir bir sahtekarlık. Bir yandan da aptalca bir dürüstlük olmali.
sanatçının amacını bir anlam yaratmak yada anlam arayışı veyahut eylemsiz olmamak için nedne bulmaktansa tam tersi bir şekilde bu anlamsızlıktan uzaklaştırmak olduğu gömrüşündeyim
Hayat, Allah'ın varlığına yada yokluna inanmak ile ilgili dir. O varsa ondan daha önemli hiçbirsey yoktur. Tüm yaşam onun verdiği yaşama göre yaşanır.
Arkadaşlar bu yüzden emin olabilirsinizki tesadüfi olmadık. Yaratıldık. Amma buna Allah dersin ama uzaylı bir ırk dersin ama şu açık ve net bizler farklıyız ve bu farkındalık bile bir kanıttır. Hayatın anlamı bence bu gizemi çözmek olmalıdır. Nasıl yaratıldık nerden geldik bu yüzden ARKEOLOJİ çok önemli benim için
Hayatın anlamı elbette var. Sadece iman gözlüğüyle bakmak yeter kainata ve hadisata: Allah'dan başka cevap ve ona kulluk etmekten başka çare yoktur. Ne mutlu gözlüğü zamanında değiştirenlere
level bir müslüman
Bunu sanatçimi çozecekmiş. Sanatçini çozebileceği te şey daha fazla anlamsizlik. Ve sanki bu şeye daha fazla anlam katacakmış gibi daha fazla "sanatsal urun" ortaya koyup daha fazla para kazanmak. Şu sanatçilirin kendilerini haddinden fazla değer biçmelerine bitiyorum. Sanki kutsal bir işi icra ediyorlar dindarca.
Az daha düşünseydin ölümün, yok oluşun anlamsız değil aksine her şeyi anlamlı kılan bir yeniden doğuş olduğunu da fark edecektin. Ya da islamiyetle tanışsaydın. Aynı şey.
beynin yıkanmamış olsaydı sen de anlayabilirdin Woody Allen'i
Hayat ancak Allah'a inanmak ile anlam kazanabilir. İstediğiniz kadar uğraşın, aksi taktirde bir anlam çıkmaz. Anlamları bir zincir gibi düşünürsek, bu zincirin bağlı olduğu anlam verici ama anlama ihtiyaç olmayan bir varlık olması gerekiyor. Eee derseniz o anlam verici varlığın anlamı ne diye; o varlık anlam verebilmeye kadir olduğu için zaten diğerlerine anlam verebiliyor. Tıpkı ezeli olup yaratabilmek gibi. Bir varlığın ezeli olmak zorunda olduğunu ve diğerlerini yarattığını biliyoruz ama bunu nasıl yaptığını bilmiyoruz. Çünkü ezeli olabilmek bizim aklımızın sınırları dışına çıkıyor. Aynı şekilde anlam verebilme yetisi bizim aklımızın dışında kalıyor.
Cevabı Kuran MEALi