Setler ve Yıllar (Konuk: Sami Akgün)

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 10 січ 2025

КОМЕНТАРІ •

  • @gocmenkz8863
    @gocmenkz8863 7 місяців тому

    Canim Sami agbim,ne yazsam hangi güzelliğini yoruma dökecegimi şaşırdım. "Silecekleri çalıştırdı Sami "Çok iyiymiş.
    60 maç set vermeden Fenerbahceyi birinci lige cikartmışsin, müthişsin.

  • @attilasaylan7414
    @attilasaylan7414 7 місяців тому

    Voleybolumuzun Sami Baba'sı için Hilal dekoru değiştirmiş. Gayet de güzel olmuş. Canlı yayına mutfaktan katılan Sami Baba ise hiç kimsenin (yağmurun bile) olmayan küçük ellerini telefonun kamerasının görüş alanından bir türlü kaçıramadı yayın boyunca. Röportajın bir yerinde boyun 1.88 olunca ilgi çekti dediği ortaokul yıllarıydı. Kendisi daha sonra bir on santim daha uzamış ve iki metre sınırına dayanmıştır. Balkan genlerinin bahşettiği bu boy ve sportif fizik doğum yeri Uzunköprü'nün bir coğrafi işaretidir zaten. Ancak daha bir yaşındayken İzmir Yenidoğan'a taşındıklarından kendini oralı hissetmektedir. Zaten fakir bir ailenin beş çocuğunun en küçüğü olma yükünü taşırken bir de ana-babayı peş peşe kaybedince daha onöçünde okulu bıurakıp Tekel'de çalışmaya başlar. Aslında ebeveynleri sağken de sabah erkenden kalkıp gevrek satmakta ve eve 3 ekmek getirmektedir. Günümüzdeki fakirlerin o dönem orta halli sayıldığı günlerdir bunlar. Gerçekten bir şey alacak paranızın olmamasını tahayyül bile edemezsiniz. Heyhat, evren bu tür adaletsizliklere karşı öyle bir evrim mekanizması bahşetmiştir ki her türlü imkanı olanın çalışmaya ve başarıya ihtiyacı olmaz. Oysa yokluk içindeki kişiler Lavoisier'ye inat o fakirlikten bir başarı türetmeyi becerirler. Okulu bırakma mecburiyetine rağmen Sami Baba hiç bir zaman mağduru oynamaz. Öğretmen okulu, İETT'de elektrikçi eğitimleri var gücüyle öğrenmeye devam eder. Sonunda da voleybol camiasının Sami Babası olur. Bugün bile 4 küçük takımını çalıştırmaktadır. Diploma ve sıfatların arkasında böbürlenen o kadar fazla boş insan varken böylesine cehaleti yenmeye çabalayan kişilerin var olduğunu görmek insana ülkemin geleceği için ümit veriyor. Askerliği aradan çıkartalım da ne iş yapacağımız belli olsun derken öyle alın beni de askere dönemi geçmiş. Çaresiz 1965 yılına kadar celbi beklemiş. Bu arada da boyuyla dikkat çektiğinden önce Karşıyaka'da baskete başlamış. Ama fiziksel temasın fazla olduğu bu spor hoşuna gitmemiş. O da voleybol sahasında maç seyrederken "sarı! oynar mısın?" davetiyle bir anda kendini bu sporun içinde bulmuş. İzmir Denizgücünden Ankara'ya gönderilmiş ve iki yıllık askerliği boyunca burada kendini gheliştirebilmiş. Tabii Denizkuvvetlerinin arka bahçesinde üçe altı oynadıkları iddialı maçlarda da epey iki buçuk lira kazanmış. Askerlik sonunda başka bir oyuncu transferi için izlemeye gelen İstanbul heyeti Sami Babanın fiziği ve oynundan etkilenip ona kancayı takmışlar. Fakat bizimki illa İzmir'e döneceğim diyormuş. Denizkuvvetlerindeki tüm askerlerin tezkere aldığı Kasımpaşa Komutanlığında bekleyen Aziz bunu IETT'ye kaçırıvermiş. Sekiz yıl süren ve içinde yenilmez armadanın yer aldığı 3 yıllık dominasyon dönemini de içeren macera işte böyle başlamış. Ardından bir sekiz yıl da Boronkay. Sonrasında da onlarca yıl çeşitli kulüplerde oyunculuk ve antrenörlük olarak bu spora hizmet etmeye halen devam ediyor.
    Milli olma sayıları konusunda ülkemizde Kral Çıplak diye haykıran bir ortaokul iki terk şahsiyetten bahsediyoruz. Maalesef ülkemizde voleybolumuza ait güvenilir devlet kayıtları milenyum öncesinde yok denecek kadar az. İnsanın aklı almıyor. O kadar formalite, her yıl İl Spor Dairesinde yeniden tasdiklenen lisanslar, maç kağıtları, turnuva kayıtları vb sonrası bırakın dijital kayıtları, bir defter-i kebir bile yok! İlla kayıtları görecem dediğindeyse arşivi su bastı, onu da inek içti, inek dağa kaçtı...Sami Baba kendi tuttuğu notlardan bilfiil sahada oynadığı 71 milli maçı biliyor. Bunun üzerine en az 30-40 maçta da kadroda olmasına rağmen o dönemin kuralları gereği milli sayılmadığının da farkında. Ömür boyu voleybol maçlarına serbest giriş kartı olan bu nadide şahsiyeti üzmek için salon girişlerinde binbir türlü bahaneyle problem çıkartıyorlarmış. Yahu Türk voleyboluna bu kadar fazla hizmet etmiş kaç kişi var ki? Ne olur bu kişiler canları istediğinde ücretsiz olarak toplu taşımayla ücretsiz şekilde tribünlere gelseler?
    Yapamayan yönetir demişler.
    Heyhat bizde sistemin posaları, çarkları imal ve tahrik eden bireyleri yönetiyorlar.
    Sonuçta bu kumaşa bu elbise çok bile
    Sami Baba emeklerin ve voleybola katkıların için o mübarek ellerinden öperiz.
    Senin silecek bloklar bile bu ülkedeki abuklukları yakalayamaz. Sen takılma onlara...