At vuruldu, içim paramparça Ruveyda🥀

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 5 вер 2024
  • Fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına
    bir güvercin uçurup kıtalar arasından
    çağırdın beni
    geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
    derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
    yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
    yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı
    yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana
    koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına
    Adını söylemek istemiyorum
    her hecesi amansız bir kor dudaklarımda
    her harfine yıllardır şimşeklerle yarıştım
    zindanlara karıştım, ölümlerle tanıştım
    adını söylemek istemiyorum
    rüveyda dediğim zaman
    anla ki, senin için yürüyor kelimeler
    çığlığımın atardamarlarından
    Hangi yıldızdır bilmem, gözlerin
    kayar da üzerime rüveyda
    önce tuhaf bir deprem yayılır bedenime
    sonra açılır önümde ıstırab vadileri
    silik renkleriyle adımlarıma
    çözülmeye yüz tutan bir mazi mühürlenir
    hayalin bittiği menfeze doğru
    alaca bir at koşar içimde
    zamansız, mekansız nefese doğru
    Uslanmaz bir yürek taşıdığıma dair
    yaygın bir kanaat dolaşır aynalarda
    oysa rüveyda
    baştanbaşa ben
    kevser akan, gül kokan bir kalbin filiziyim.
    Kitaplara sürdüğüm kapkara lekelerden
    bir anlatsam nasıl utandığımı
    bir doğrulsam eğildiğim yerlerden
    ağarır tanyeri nilüferlerin
    alaca bir at koşar içimde
    ezer toynakları ile anılarımı
    Sular köpürmemeliydi rüveyda
    kırılmamalıydı ıslak dalları hasret selvilerinin
    ben zehire alışkınım, şerbete değil
    rüyalar hefret eder avare duruşumdan
    kabuslar çeker ancak derdimi yeryüzünde
    sen gün boyu simsiyah bir ufukla beraber
    ben her gece bir Mehdi türküsüyle çilekeş
    yargılamak için zeval kayıtlarını
    inkılab bekliyorum
    Hangi umut çiçeğidir bilmem, ellerin
    uzanır da gönlüme rüveyda
    derinden bir ok saplanır bağrıma
    beynimi çağıran bir sese doğru
    alaca bir at koşar içimde
    zamansız, mekansız nefese doğru
    Varlığın cinayettir memleketimde işlenen
    akıtır kanını en asil pehlivanların
    yokluğun sükunettir kuşatır evrenimi
    varlığın ve yokluğun ölümüdür baharın
    Artık eskisi gibi bakamıyorsun
    göklerinde bir belkıs otururdu rüveyda
    binlerce gökkuşağı olurdu kirpiklerin
    güneş bir anne gibi dururdu başucunda
    artık dokunamıyor kakülün bulutlara
    karalara bürünmüş saçlarında dolunay
    ben bu kadar zulme layık mıyım rüveyda
    Hangi ressamı vurur bilmem, endamın
    sarar da benliğimi
    ben beni tanımam kaldırımlarda
    kafesleri yutan kafese doğru
    alaca bir at koşar içimde
    zamansız, mekansız nefese doğru
    Kırmızı bir kurdela bağlayarak alnına
    duydun mu orkideye dua eden birini
    bu ısmarlama yüzler yok mu rüveyda
    bu yapmacık bebekler
    gözyaşı akıtırken gülenler yok mu
    beni kahrediyor geceler boyu
    Hangi çağın gelişidir bilmem, gülüşün
    soluk bir dünyanın mezarlarına
    gömerek gurbetimi
    kapadı karanlığa Yesrip, kapılarını
    meydan okuyuşun çağın ordularına
    bilmem hangi mevsimin başlangıcıdır
    doruklardan öte hevese doğru
    alaca bir at koşar içimde
    zamansız, mekansız nefese doğru
    Yasını tutuyorum kararttığım düşlerin
    yıpranmış divaneler gibiyim sokaklarda
    amansız bir ütopya üfleyen pencereler
    lif lif yoluyor dram seyyahı bedenimi
    önümde, haksızlığın hesaba çekildiği
    hiç kimsenin kimseyi tanımadığı mahşer
    arkamda, kare kare ömrümü belirleyen
    hatırladıkça yanıp tutuştuğum resimler
    Söyle, nasıl aşarım pişmanlık dağlarını
    yeniden bir nil olup taşar mıyım çöllere
    kim giydirir başıma tacını nihayetin
    kim takar bileğime hürriyet künyesini
    karada balık gibi nasıl yaşarım, söyle
    Rüveyda, seziyorum; tahammülün kalmadı
    ama dur, boşaltayım bütün çığlıklarımı
    asırlardır köhne barınaklarda
    küflenen, çürüyen çığlıklarımı
    At vuruldu; içim paramparça rüveyda
    gölgelerin ardına sakladım kusurumu
    sen orda kayıtsızca gülümsüyor gibisin
    ben burda damla damla eriyip akıyorum
    yine de, çiğnetemem kimseye gururumu
    istenmediğim yeri sessizce terkederim
    hatıra kalsın diye bırakır da ruhumu
    mahzun bir derviş gibi boyun büker, giderim
    Nurullah Genç

КОМЕНТАРІ • 16

  • @user-nt6kg2nn7c
    @user-nt6kg2nn7c Рік тому +3

    At vuruldu, içim paramparça...💔

  • @salihakonar343
    @salihakonar343 6 місяців тому +1

    ben bu kadar zulme lâyık mıyım Ruveyda…

  • @yolcu274
    @yolcu274 Рік тому +3

    İliştir beni memnu bahtına 🥀

  • @CananAls
    @CananAls Рік тому +4

    Çok güzel şiir ❤️

  • @selimyildiz191
    @selimyildiz191 4 місяці тому

    İçim paramparça... Yine'de cignetemem gururumu istemediğim yeri sessizce terk ederim...

  • @user-he6zf6se7i
    @user-he6zf6se7i 11 місяців тому +1

    Ama dünya şiirler kadar nahif değil

  • @esracataldas22
    @esracataldas22 5 місяців тому

    İstemezdim seni bu kadar unutabilmeyi, sana bu kadar hissizleşmeyi....

  • @ercancetgen
    @ercancetgen 5 місяців тому

    At vuruldu içim paramparça rüveyda

  • @Gecem2293
    @Gecem2293 Рік тому

    Stronga 😢

  • @Dytzb21
    @Dytzb21 Місяць тому

    Göğsümun kalan boşluğunu dolduran şiir.

  • @Yolculuknereye007
    @Yolculuknereye007 3 місяці тому

    Şiir dendi mi.
    Yüreğime bir kor inmeli..Ne varsa yakmalı..yoksa o Şiir yürüsün gitsin yanımdan dönmemek üzere.

  • @Gecem2293
    @Gecem2293 Рік тому

    💔💔💔

  • @Beklentileruzer27
    @Beklentileruzer27 7 місяців тому

    Ben zehire alışkınım,
    Şerbete değil,..

  • @muhammedcalskan6293
    @muhammedcalskan6293 7 місяців тому

    Fon müziği nedir

  • @Emiremir03
    @Emiremir03 Рік тому

    Nefese dogru derken ne demek istiyor

  • @yunuscecen
    @yunuscecen 2 місяці тому

    Şiirin anlamı nedir