Bu şiiri bana o atmıştı. Yeni tanışmıştık o zamanlar. Daha ilk dinleyişimde içimde bir burukluk oluşmuştu. Bu şiiri dinlemek istiyordum ama içimde bir burukluk oluşunca kapatıyordum bazen. Daha önce dinlediğim şarkılardan, şiirlerden etkilenmezdim bu kadar. Günler günleri kovaladı. Artık yeni tanışmış iki yabancı değildik. O artık benim Ömür Hanım'ımdı. Öyle seslenirdim. Çokta hoşuna giderdi. Çok güzel bir ilişkimiz vardı kavgasız, gürültüsüz. İlk tanışmamızdan bir kaç ay geçmesine rağmen öyle bir bağlanmıştık ki birbirimize, anlatamam. Diğer ilişkileri görünce kendi ilişkimize imrenip şükür ediyorduk. Birbirimizin ruh eşiydik adeta. Tabi o zaman ben üniversite son sınıfım, o daha yarısında . Benim okul bitti araya mesafeler girdi. Ama mesafe bizim için engel değildi. Araya mesafe girince birşeyler eksilir derler ya bizim ki farklıydı. Daha çok bağlandık birbirimize . Çok fazla özlüyorduk sadece birbirimizi. Bazen ben onun yanına gidiyordum bazen de o benim yanıma. Aramızda ki mesafe de az değildi ki 700 km. Çalışıyorum tabi, bazı bahanelerle izin alıp yanına gidiyorum ama hep kısa oluyordu. Otogarlarda birbimizi uğurlarken az ağlamadık. Okulunu bitirmesini bekliyordum bitirir bitirmez evlenecektik yuva kuracaktık. Ama sabredemiyordum, sabırsızlanıyordum. Bazen herşeyi bırakıp yanına gidip orda yanında yaşamak istiyordum. Karşılıklı gidip geliyorduk birbirimizin yanına. Ben gitmiştim o gelmişti. Ben bu sefer gidecektim. Üniversiteler ara tatile girmişti. Memlekete gitti döndüğünde yanına gidicektim. Çok özlemiştik birbirimizi. Pazartesi çıkacaktı memleketten salı günü ünide olacaktı bende yanına gitmek için yola çıkacaktım. Pazar günü gecesi işten çıktım eve gidiyorum gecenin 12 si, her zamanki gibi konuşuyoruz yine, saat 3.5'a kadar konuştuk. Uyuyalım dedi. Son kez iyi geceler dedik birbirimize, son kez seni seviyorum dedik olacaklardan habersiz. 1 saat sonra ise bir hırçın deprem onu benden aldı. Zaman geçiyor ama acım, özlemim ve içimdeki boşluk hissi hiç geçmiyor. Yağmur yağıyor Ömür Hanım gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına. Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından Ömür Hanım...
Günlerden bir nisan akşamı gece saat 3 sevdiğim kız şuan uyuyor bense onunla hayallerimi düşünürken buraya geldim sende dinle be abi yak birde sigara benim bitti bitecek paketim olmadı birde geçmişimi yakarım bakarsın sabah olur...
Bu şiiri ayrı şehirlerde dinlerdik şimdi omuzumda dinliyor cennet gülüşlüm... Allah herkesi sevdiğine hayırlı bir şekilde kavuştursun kalın sağlıcakla ❤
Bin defa dinlesem "Bir daha dinleyeyim ne olur sanki" dediğim şiirlerden. Rabbim yazandan,okuyandan,paylasandan ve bu şiiri bana hatırlatandan razı olsun inşallah ❤️
Canımdan çok sevdiğim her şeyim , bana Şükrü Erbaşın hayat hikayesinden çok etkilendiğini söyleyen sevdiğim atmıştı bu şiiri bana depremden bir kaç gün önce , şimdi o çok güzel bir yerde , bense kaldım dünya zindanında Her fırsatımda buraya gelip dinleyeceğim asla unutmayacağım seni cennet kokulum❤ 15.02.23😭🖤
"Yağmur yağıyor Ömür hanım...gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından?" Yüreğime dokunan şu satırlar... Rabbim gönlümüze inşirâh ferahlığı versin 😢🙏🏻
06.02.2023 Depremde kafayı yememek için toplanma alanında telefonu son ses kısıp bu şiiri dinledim. Kelimeleri yazıp yazıp sildiğim bir yorum oldu . Vesselam.
Uğruna bunca güzel dize yazılan Ömür Hanım'a hayran kalırken, kocaman ömrünü merhametten uzak ilişkilere, yüreği sevgisiz kalmış insanlara harcayanlara üzülmemek elde değil. Sevmek zor iş ama insan sevecekse de bir Ömür Hanım çıkmalı yolumuza...
Ben lisedeyken ablam da üniversite öğrencisiydi, edebiyat öğretmenliği okuyordu. Ablam her sabah bu şiiri açardı ve ben her sabah bu şiirle uyanırdım, her satırını ezbere biliyorum. Bu şiiri ne zaman dinlesem o tatlı sabahlarımız geliyor aklıma. İyi ki böyle bir ablam var diyorum. Beni bu ve bunun gibi sayısız şiirle tanıştırdığı için ona minnettarım.❤️
Bana Ömür Hanım diye hitap etmesiyle, öğrendim böyle bir şiirin varlığını… Kendimi bildi bileli şiirler, tüylerimi diken diken ederken, şiirlerle ruhumu beslerken ve hayat bulurken ben, nasıl olur da bu şiiri atlamış olabilirdim, meğer bir hatırası kalacakmış “ bilmek bütün acıların anasıdır” diyor ya şair; bu şiiri bilmemin sebebi olacakmış.. Ve memnunum, her güzün bana Ömür Hanım olarak gelmesinden, çok memnunum. Güzler, çocukken bana hüzün getirirdi, şimdi ise bahar getiriyor; memnunum…
Ömür Hanım yine buradayım ... Söylesene Ömür Hanım ne zaman bitecek bu bitmek bilmeyen boşluk hissi... Büyük umutlarım oldu büyük sevdalarım ama onlar bunları görmedi eğer görselerdi Ömür Hanım belki de hiç kendim olamayacaktım... Yalnızım Ömür Hanım ve yalnızlığın bütün tonlarını çok sevdim, sevdikçe derinleştim sonrada büsbütün hiçleştim ... Belkide bir gün yağmur dinecek Ömür Hanım sonrada güneş sapsarı gülecek ve o zaman başımı kaldırıp şöyle diyeceğim ;her şey bitti Ömür Hanım her şey bitti..
Yaşamanin can sıkıntısı olduğunu düşündüğüm bir zaman dilimindeyim . Ve bu şiir ruhumun dile getiremediklerini anlatıyor ... İyi ki yazılmış iyi ki seslendirilmiş 🌸
Ne olurdu seninle birlikte dinleseydim bu şiirleri .Bu kadar yormasaydın beni bekletmeseydin Sana seni beklediğimi söyleyebilseydim Seni bekliyorum bekleyeceğim ömür ne kadar gecerse geçsin .😢
Bir bu şiir, bir Ahmet kayadan şafak türküsü. İkisinin de her hecesini dahi içimde sırılsıklam hissediyorum. Hüzün gönlümüze yerleşmiş, kalbimiz bir hüzün denizi...
Sevmek nasıl da garip bir duygu böyle. Nasıl kalbe dokunur bu sözler nasil da senin yüzünü gözlerimin önüne getiriyor böyle. Sevilmek nedir nasıl birşeydir bilmesemde seni sevmek çok güzel bunu çok iyi biliyorum. Can şenliğim
Kimseler görmedi Ömür hanım, bu dünyadan ben geçtim. İçimde umudun kırk kilitli sandıkları, elimde bir avuç düş ölüsü yüreğim içinde senin ve benim ağırlığım benim olmayan bir garip gülümsemeyle yüzümde, incelik adına, ben geçtim...Yerini bulmamış bir içtenlik, yanılmış bir saygı ve bir hüzün eğrisi olarak ilişkilerin gergefinde, ördüm ömrümün dokusunu ilmek ilmek. Beni cam kırıklarıyla anımsasın insanlar, savrulan bir yaprak hüznü ve dağınıklığı ile... Yükümü yanlış bedestanlara çözdüm 13.11.2023
Ölçüsüz yaşamak bize göre değil Ömür Hanım. Büyürken geniş ufuklarımız olmadı bizim. Küçücük avuçlarımızla sınırlarımızı genişletmek istedikçe yaşamın binlerce engeli yığıldı önümüze. Hangi birini yenebilirdik bunca olanaksızlık içinde. Umutsuzluğu tanıdık, yenilgiyi öğrendik böylece.
Ruhumu daraltan, ruhumu genişleten, ve yaşamım boyunca yaşadığım tüm hisleri mıh gibi gözlerimin duvarlarına asan şiir bu. 8 yıl önce ilk defa dinlediğimde üniversiteyi yeni bitirmiş başında serinlik esen bir kızdım. Yıllar geçti Eser Gökay bir daha şiir seslendirmedi. Şükrü Erbaş katıldığım bir söyleşisinde bu şiirin o kadar önemli olmadığını aslında yok etmek istediğini söyledi. İyi ki bunu yapmadı. Yoksa bir tek ben mi böyleyim diye sorular sorardım hayata.
Bir gün yan yana oturup ellerimiz ellerimizle bir olunca belki gökyüzüne belki bir deniz’e bakarken dinleyeceğiz. Gerek yok bir manzaraya aslında senin gibisi bulunmaz zaten güzel gözlüm 🤍
6 Ağustos Pazar günü yıl 2023... Bundan yıllar önce de buradaydım bundan sonra da burda olacağım. Hayatımın tarihine ince bir not düşüyorum. Hayat bana çok büyük bir mutluluk borcun var , yılların yıpranmışlığı saçlarımın genç yaşımda ağırmışlığı , hevesimin heycanımın damla damla yok oluşu var.. Bana bu kadar borcu ne zaman ödeyeceksin hayat ? İlla acıların dile getirdiği bir şair mi olmamı bekliyorsun ?
Saat sabahın 04:21 i . Ben yine bı şiir de gözlerim dolu dolu takılı kaldım daldım gittim . Yalnızım öyle yitik öyle üzgün dediği an etrafımda ki kalabalığa rağmen yalnız olduğum bir kere daha ağır bir tokat gibi beni kendime getirdi
Ve güz geldi Ömür Hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde.Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı, yüzüm ömrümün atlası, düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür Hanım? Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu? Bir güz düşünün ki Ömür Hanım, ilkyazı olmamış, yazı yaşanmamış. Böyle bir güzün hüznü hüzün müdür? Başlamanın bir anlamı varsa bitişi göze almak, bitişin bir anlamı varsa başlangıcı olmak değil midir? Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman, yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de? Yağmur yağıyor ömür hanım... Gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına... Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından? Dönelim... Dönmek yenilmektir biraz da, yarım kalmasıdır çıkışlarımızın, korkaklıktır, alışkanlıkların güvenli küflü kabuklarına sığınmaktır... Olsun dönelim biz yine de. Bilincinde olmadan üstlendiğimiz sorumluluklarımız var. Evlere dönelim, sırtımızın kamburu evlere, cılızlığımızın görkemli korunaklarına, yalnızlığımızın kalelerine dönelim. Ölçüsüz yaşamak bize göre değil Ömür Hanım. Büyürken geniş ufuklarımız olmadı bizim. Küçücük avuçlarımızla sınırlarımızı genişletmek istedikçe yaşamın binlerce engeli yığıldı önümüze. Hangi birini yenebilirdik bunca olanaksızlık içinde. Umutsuzluğu tanıdık, yenilgiyi öğrendik böylece.Yaşama sevinci adına bir tutamağım kalmadı Ömür Hanım. Bir garip boşlukta çiviliyim günlerdir gözbebeklerimden. Sahi nedir yaşamın anlamı? Geriye dönüyorum sık sık yanıt aramak adına, yüreğimin silik izler bırakıp, ağır yükler aldığı zamanın derin denizlerine. Bakıyorum
Ne tuhaf değil mi savaşın muhatapları ellerini bsğlamış göbekleri üzerine ve biz kendimizi parçalıyoruz geçmişin hayaletleri karşısında. Hayaletler ölmez ömür hanım.
“Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman, yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de?” “Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından?” 🖤
Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... Bu cümleleri o kadar iyi anlıyorum ki bazen hiç tanımadığın hiç görmediğin birinin acısını, özlemini hissediyorsun kalbinde. Ama nedensiz
Gitmek isteyen birine, kalmakta yaradır artık.. Sadece yol almak istiyorum. Belki gittiğim yer daha da acıtacak ama ya hem nefes olucaksa? belirsizliğime sarılıp sadece gitmek istiyorum. Aslın da ben yürümek istiyorum. Kimsesizliğimi de yanıma alıp yürümek.
İçimizde boşluk bıraka bıraka geçiyor hayat . Ömür dediğimiz de bizi yok eden ve asıl ebediyete götüren bir vagon. Bu çağın boşluğunda kayboluyoruz Ömür insanı...
İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı
Seni cok özledim adamim, sesini cok özledim, gözlerinin yesilini özledim adam…. Ben seni cok özledim ama bunu hicbir zaman bilmeyeceksin sen. Istedigin oldu alacaklarini aldin ve ciktim hayatindan.. bu sefer isini kolaylastirip ben gittim… Kim bilir belki yillar sonra ayni anda denk geliriz bu siire sevdigim. Seni cok sevdim allah belami versin, bana yaptigin onca seyden sonra seviyorum seni.. Cekiyorum cezami…
Biz güz günüydü Ömür hanım, ilkbaharın adını tebdil eyledim; ilkyaz ile.. Yagmur yağıyordu seslendim ve kimse duymadı sesimi yalnızlıklar katından. Her satırını yaşadığım şiirle bir güz günü...
Çok güzel herşey çok güzeldi, sen güzeldin,sevgin güzeldi aşkın güzeldi bakışın güzeldi... Seni bir daha tanımak dünyanın en güzeli hissi olabilir büyük gözlüm
anlayamadıkların dediği her şeyi bu şiirde gördüm.. onu gördüm.. ayaklarımı karnıma kadar çekerek.. umutla kalktım, bir umut da var bu şiirde.. dönelim... dönmek yenilmektir biraz da, yarım kalmasıdır çıkışlarımızın, korkaklıktır, alışkanlıkların güvenli küflü kabuklarına sığınmaktır...olsun dönelim biz yine de. Bilincinde olmadan üstlendiğimiz sorumluluklarımız var. evlere dönelim, sırtımızın kamburu evlere, cılızlığımızın görkemli korunaklarına, yalnızlığımızın kalelerine dönelim. ölçüsüz yaşamak bize göre değil Ömür hanım. ezilmiş bir gül hüznü var yüreğimde..
Güz geldi ömür hanım, dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor.. Geçen sene vay be geçen sene olmuş bile söylerken yazarken hala inanamıyorum öldüğüne.. Geçen sene sınavdan sonra durum yapmıştın "güz geldi ömür hanım" diye tabi bende sinir olmuştum sana ömür hanım kim diye sormuştum sana, sen de sinirlendiğimi anlamıştın elalemin kızı demiştin.. Sonra Allah bilir hangi baş yapıtın hangi baş kahramanı diye söylemiştim sen de gülmüştün.. Çok özlüyorum o günleri ama elimden sabretmekten başka hiçbir bir şey gelmiyor.. Sadece boğazımda koskoca bir düğüm ha ağladım ha ağlicam 🥺 Senin de iyileşmek gibi bir ümidin vardı ama bir deprem sonrası.. Ahirette görüşmek en büyük dileğim 🖤🥀
Herkes "ilk" oLmak ister... "ilk ask" , "ilk opucuk"... Oysa "ilk" gecicidir... Sahip oldugunuz hangi "ilk " hala sizin ya da sizinle... Düsündünüz mü? Oysa kimsenin begenmedigi "Son" da durum farklidir.. Heyecandan avuclarinizin terleyerek tuttugu "ilk" elle degil Güvenerek simsiki tuttugunuz "son" elle girersiniz mezara... Durup tekrar düsündügünüzde "ilk" olup yok olmak mi? "son" olup sonsuz olmak mi istersiniz....? Cevap Sizde...
Hayatın en kötü yanını görüyoruz ömür hanım sevinçlerimiz birer balon olup patladı sanki renklerimizi bizden çaldı şarkılarımızı elimizdeki umutlarımızı çaldılar ömür hanım bizden bizi çaldılar herşey o kadar karanlık ki tek bir ışık parçası bile kalmadı tek bir ekmek parçası bile beni mutlu edebilirdi ömür hanım onu bile çaldılar gülüşlerimizi kıskandılar bu yüzden susuz bıraktılar ömür hanım gözlerimizden su aksın diye ama dinmiyor o su ne zaman ne kadar sonra diner Bilmiyorum ama her akan damla can yakıyo ömür hanım yürekler lal diler lal gözlerime bak o zaman anlarsın beni bizi düşlerimiz yok artık düş kurucak umudumuz yok bir deniz kıyısında kırık bir sandal gibiyiz bizi tutan ip olmasa batarız bu ip umut değil ömür hanım bu ip sevdiklerimiz umarım görür ömür hanım çaresizliğimizi mutsuzluğumuzu umutsuzluğumuzu
Şiiri dinleyerek aynı gökyüzünde buluşalım 💫 İnsanın içini karartan bulutların seferine çıkalım . Her dinleyen çağırsın beni de gökyüzüne 😊
Gökyüzü aynı ama hayaller bambaşka
Buyrun bir kez daha dinleyin❤
Hadi Gökyüzüne
Bu şiiri bana o atmıştı. Yeni tanışmıştık o zamanlar. Daha ilk dinleyişimde içimde bir burukluk oluşmuştu. Bu şiiri dinlemek istiyordum ama içimde bir burukluk oluşunca kapatıyordum bazen. Daha önce dinlediğim şarkılardan, şiirlerden etkilenmezdim bu kadar. Günler günleri kovaladı. Artık yeni tanışmış iki yabancı değildik. O artık benim Ömür Hanım'ımdı. Öyle seslenirdim. Çokta hoşuna giderdi. Çok güzel bir ilişkimiz vardı kavgasız, gürültüsüz. İlk tanışmamızdan bir kaç ay geçmesine rağmen öyle bir bağlanmıştık ki birbirimize, anlatamam. Diğer ilişkileri görünce kendi ilişkimize imrenip şükür ediyorduk. Birbirimizin ruh eşiydik adeta. Tabi o zaman ben üniversite son sınıfım,
o daha yarısında . Benim okul bitti araya mesafeler girdi. Ama mesafe bizim için engel değildi. Araya mesafe girince birşeyler eksilir derler ya bizim ki farklıydı. Daha çok bağlandık birbirimize . Çok fazla özlüyorduk sadece birbirimizi. Bazen ben onun yanına gidiyordum bazen de o benim yanıma. Aramızda ki mesafe de az değildi ki 700 km. Çalışıyorum tabi, bazı bahanelerle izin alıp yanına gidiyorum ama hep kısa oluyordu. Otogarlarda birbimizi uğurlarken az ağlamadık. Okulunu bitirmesini bekliyordum bitirir bitirmez evlenecektik yuva kuracaktık. Ama sabredemiyordum, sabırsızlanıyordum. Bazen herşeyi bırakıp yanına gidip orda yanında yaşamak istiyordum. Karşılıklı gidip geliyorduk birbirimizin yanına. Ben gitmiştim o gelmişti. Ben bu sefer gidecektim. Üniversiteler ara tatile girmişti. Memlekete gitti döndüğünde yanına gidicektim. Çok özlemiştik birbirimizi. Pazartesi çıkacaktı memleketten salı günü ünide olacaktı bende yanına gitmek için yola çıkacaktım. Pazar günü gecesi işten çıktım eve gidiyorum gecenin 12 si, her zamanki gibi konuşuyoruz yine, saat 3.5'a kadar konuştuk. Uyuyalım dedi. Son kez iyi geceler dedik birbirimize, son kez seni seviyorum dedik olacaklardan habersiz. 1 saat sonra ise bir hırçın deprem onu benden aldı. Zaman geçiyor ama acım, özlemim ve içimdeki boşluk hissi hiç geçmiyor. Yağmur yağıyor Ömür Hanım gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına. Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından Ömür Hanım...
Başın sağ olsun kardeşim
Başın sağ olsun 😢 okurken ben kötü oldum… Allah sabır versin size…
Başınız sağolsun Sabırlar dilerim
😑
Mekanı cennet olsun Allah size sabır versin
Unutursam bu şiiri fısıldayın. Gelip geçici olan her şeye inat kalıcı olan şiirlere yüreğimiz binlerce feda olsun.
@melikearslan212 gece gece şansımıza bu şiir düştü gökten hatırlattığın için teşekkür ederim
Gel gel dinle bir kez daha
@@emreoztopraak kral haraket 👍🏻
Gel dinle bir kez daha tüm gercekçiliğinle
Günlerden bir nisan akşamı gece saat 3 sevdiğim kız şuan uyuyor bense onunla hayallerimi düşünürken buraya geldim sende dinle be abi yak birde sigara benim bitti bitecek paketim olmadı birde geçmişimi yakarım bakarsın sabah olur...
Bu şiiri ayrı şehirlerde dinlerdik şimdi omuzumda dinliyor cennet gülüşlüm... Allah herkesi sevdiğine hayırlı bir şekilde kavuştursun kalın sağlıcakla ❤
Bin defa dinlesem "Bir daha dinleyeyim ne olur sanki" dediğim şiirlerden. Rabbim yazandan,okuyandan,paylasandan ve bu şiiri bana hatırlatandan razı olsun inşallah ❤️
Amin
"Sormak istersen bayım;Ben sizden değilim, diğerlerinden de..Ben, hâlâ şiir okuyanlardanım."🌼
Şiir okuyanlardan☺️
Canımdan çok sevdiğim her şeyim , bana Şükrü Erbaşın hayat hikayesinden çok etkilendiğini söyleyen sevdiğim atmıştı bu şiiri bana depremden bir kaç gün önce , şimdi o çok güzel bir yerde , bense kaldım dünya zindanında
Her fırsatımda buraya gelip dinleyeceğim asla unutmayacağım seni cennet kokulum❤
15.02.23😭🖤
Bunu okumak cok ağırdı . Rabbim sabrını verir inşallah 🙏
😢😢😢😢😢
Hayatını hanımefendi olarak sürdürürken bir kırılma anı yaşayıp deliren kadınlarin ulu orta attığı şen kahkahalara selam olsun...
Bu nasıl güzel bir yorumdur👏
"Yağmur yağıyor Ömür hanım...gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından?" Yüreğime dokunan şu satırlar... Rabbim gönlümüze inşirâh ferahlığı versin 😢🙏🏻
Ruhu olan herkesin , sığındığı bir şiiri vardır şu kısacık ömründe ...
"Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan" offff.. ne derin bir ifade bu.
Yağmur yağıyor Ömür Hanım.Gökten değil yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına.
Şiir şifadır
@@aysenismailovaminikkardesi7374 aynen en güzel şifalardan biri.
..içimde bir çocuk yalın ayak koşuyor yaşlılığa doğru binlerce kez yenilmiş umut ölülerini çiğneyerek 🥀
Şiirler diyorum, ne hoş bir yolculuğa çıkarıyor insanı.
Müsaadenle bende bir yol tarifinde bulunayım,belki seversin... İbrahim Sadri-Yağmur Sonrası Şiir
Neden her canım sıkıldığında buraya geliyorum? Sizde de böyle oluyor mu?
06.02.2023
Depremde kafayı yememek için toplanma alanında telefonu son ses kısıp bu şiiri dinledim. Kelimeleri yazıp yazıp sildiğim bir yorum oldu . Vesselam.
umarım hayat bir nebzede olsa yüzüne gülmüştür
"Oysa ben bir akşamüstü oturup turuncu bir yangının
eteklerine, yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla
dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim."
Uğruna bunca güzel dize yazılan Ömür Hanım'a hayran kalırken, kocaman ömrünü merhametten uzak ilişkilere, yüreği sevgisiz kalmış insanlara harcayanlara üzülmemek elde değil. Sevmek zor iş ama insan sevecekse de bir Ömür Hanım çıkmalı yolumuza...
Yağmur yağıyor ömür hanım gökten değil yüreğimin boşluğundan...
Ben lisedeyken ablam da üniversite öğrencisiydi, edebiyat öğretmenliği okuyordu. Ablam her sabah bu şiiri açardı ve ben her sabah bu şiirle uyanırdım, her satırını ezbere biliyorum. Bu şiiri ne zaman dinlesem o tatlı sabahlarımız geliyor aklıma. İyi ki böyle bir ablam var diyorum. Beni bu ve bunun gibi sayısız şiirle tanıştırdığı için ona minnettarım.❤️
çok iyi yaa
😌
Gecenin karanlığında yol alırken. Gerisi yok yoruldum ömür hanım
Sabah bu şiirle uyanmak çok kederli geldi bana .
Ses MP
Bana Ömür Hanım diye hitap etmesiyle, öğrendim böyle bir şiirin varlığını… Kendimi bildi bileli şiirler, tüylerimi diken diken ederken, şiirlerle ruhumu beslerken ve hayat bulurken ben, nasıl olur da bu şiiri atlamış olabilirdim, meğer bir hatırası kalacakmış “ bilmek bütün acıların anasıdır” diyor ya şair; bu şiiri bilmemin sebebi olacakmış.. Ve memnunum, her güzün bana Ömür Hanım olarak gelmesinden, çok memnunum. Güzler, çocukken bana hüzün getirirdi, şimdi ise bahar getiriyor; memnunum…
Peki sana ömür hanım diye hitap eden kişiyle beraber mi karşılıyorsun her güzü ?
Ay şu an kimlere Ömür Hanım diyor acaba? Erkekler…
Bir ben ki tüm ilişkilerin perde arkasını görürde gülerdim sessizce yapay yakınlıklarına insanların kim kimi ne kadar anlayabilir..
Bu şiiri her düş kırıklığı sonrası ağlayacak gibi olur bir halde yutkunarak dinliyorum
Ömür Hanım yine buradayım ... Söylesene Ömür Hanım ne zaman bitecek bu bitmek bilmeyen boşluk hissi... Büyük umutlarım oldu büyük sevdalarım ama onlar bunları görmedi eğer görselerdi Ömür Hanım belki de hiç kendim olamayacaktım... Yalnızım Ömür Hanım ve yalnızlığın bütün tonlarını çok sevdim, sevdikçe derinleştim sonrada büsbütün hiçleştim ... Belkide bir gün yağmur dinecek Ömür Hanım sonrada güneş sapsarı gülecek ve o zaman başımı kaldırıp şöyle diyeceğim ;her şey bitti Ömür Hanım her şey bitti..
Ömür han kim ölmüş mü 😢
Kimseler görmedi ömür hanım bu dünyadan ben geçtim🍂
Romanlar müzikler ve şiir iyiki var 😌
İnsanın anlatamadığını ne de güzel dile getiriyor 👏
Yaşamanin can sıkıntısı olduğunu düşündüğüm bir zaman dilimindeyim . Ve bu şiir ruhumun dile getiremediklerini anlatıyor ... İyi ki yazılmış iyi ki seslendirilmiş 🌸
Ve hep böyle olur güzellikler çok sonradan anlaşılır, hem zaten kötülükler olmasaydı güzelliğin ne anlamı kalırdı.
Kardeşim çok güzel söylemişsin yüreğine sağlık💙
Ne olurdu seninle birlikte dinleseydim bu şiirleri .Bu kadar yormasaydın beni bekletmeseydin Sana seni beklediğimi söyleyebilseydim Seni bekliyorum bekleyeceğim ömür ne kadar gecerse geçsin .😢
Bir bu şiir, bir Ahmet kayadan şafak türküsü. İkisinin de her hecesini dahi içimde sırılsıklam hissediyorum. Hüzün gönlümüze yerleşmiş, kalbimiz bir hüzün denizi...
Hep mutluyken dinledim bu şiiri, kalbi buruk olunca insanin nasıl da anlami degisiyo sevdiği seylerin
Hatırlatın geleyim huzur bulmaya❤
Sevmek nasıl da garip bir duygu böyle. Nasıl kalbe dokunur bu sözler nasil da senin yüzünü gözlerimin önüne getiriyor böyle. Sevilmek nedir nasıl birşeydir bilmesemde seni sevmek çok güzel bunu çok iyi biliyorum. Can şenliğim
Küf tutmuş kalpler, nasırlı diller tanıdığımdan beri dünyaya inancım kalmadı.
"Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir."
Kimseler görmedi Ömür hanım, bu dünyadan ben geçtim. İçimde umudun kırk kilitli sandıkları, elimde bir avuç düş ölüsü yüreğim içinde senin ve benim ağırlığım benim olmayan bir garip gülümsemeyle yüzümde, incelik adına, ben geçtim...Yerini bulmamış bir içtenlik, yanılmış bir saygı ve bir hüzün eğrisi olarak ilişkilerin gergefinde, ördüm ömrümün dokusunu ilmek ilmek. Beni cam kırıklarıyla anımsasın insanlar, savrulan bir yaprak hüznü ve dağınıklığı ile... Yükümü yanlış bedestanlara çözdüm
13.11.2023
Bu şiirle bu gün bana veda etti..~hezkiriyamın~her beğendiğiniz de buradayım
Anlamak isteyene ne kadar da büyük hayat dersleri veriyor benim de gönlümden bir ömür hanım geçti keşke bu toy yaşımda buralarda olmasaydım
Ölçüsüz yaşamak bize göre değil Ömür Hanım. Büyürken geniş ufuklarımız olmadı bizim. Küçücük avuçlarımızla sınırlarımızı genişletmek istedikçe yaşamın binlerce engeli yığıldı önümüze. Hangi birini yenebilirdik bunca olanaksızlık içinde. Umutsuzluğu tanıdık, yenilgiyi öğrendik böylece.
Ruhumu daraltan, ruhumu genişleten, ve yaşamım boyunca yaşadığım tüm hisleri mıh gibi gözlerimin duvarlarına asan şiir bu. 8 yıl önce ilk defa dinlediğimde üniversiteyi yeni bitirmiş başında serinlik esen bir kızdım. Yıllar geçti Eser Gökay bir daha şiir seslendirmedi. Şükrü Erbaş katıldığım bir söyleşisinde bu şiirin o kadar önemli olmadığını aslında yok etmek istediğini söyledi. İyi ki bunu yapmadı. Yoksa bir tek ben mi böyleyim diye sorular sorardım hayata.
Ve yine güz geldi ,
Yine eylül ,
Hüzünden başka herşey değişiyor gözlerimizde .
Ne biliyim benim olmayanım hüzün evet çocukluk içimde ölmeyen çocukluk
Bir gün yan yana oturup ellerimiz ellerimizle bir olunca belki gökyüzüne belki bir deniz’e bakarken dinleyeceğiz. Gerek yok bir manzaraya aslında senin gibisi bulunmaz zaten güzel gözlüm 🤍
Günün birinde bu şiiri hak edecek birine armağan etmek umuduyla:)
Konuşmuyorduk küsmüştük ve bir gece gelen bu şiirin güzelliği..
Her dinlediğimde içimi acıtıyor
Kimsenin kimseyi anlamadığı bu dünyada söz yasaklanmalı olanağı olsa da yürekleri konuşsa insanın... 🌿
Sizi şiir dinlemeye davet ediyorum 😊
Yazandan okuyandan Allah razı olsun. Çok güzel şiir🤲
Susmak yalnızlığın ana dilidir, ahh Ömür hanım yaşamak bir can sıkıntısı mıdır?💙
"Bilmek bütün acıların anasıdır."
Her ilişkide bir parçamız kalır ve bölüne bölüne biteriz de...
Bir gün seninle bu şiirin altında denk gelmek dileğiyle 😢
6 Ağustos Pazar günü yıl 2023... Bundan yıllar önce de buradaydım bundan sonra da burda olacağım. Hayatımın tarihine ince bir not düşüyorum. Hayat bana çok büyük bir mutluluk borcun var , yılların yıpranmışlığı saçlarımın genç yaşımda ağırmışlığı , hevesimin heycanımın damla damla yok oluşu var.. Bana bu kadar borcu ne zaman ödeyeceksin hayat ? İlla acıların dile getirdiği bir şair mi olmamı bekliyorsun ?
Beni bu kıymetli şiirle tanıştıran değerli küçük çocuğa teşekkürler ederim.
Tanışma hikayenizi çok merak ettim paylaşır mısınız
sevmek çok güzel ayrılırken bile sevdiğini gitmesine izin vermek ama o farkında olmadan sevmek belki kaderde böyle yazılmıştır..........
Saat sabahın 04:21 i . Ben yine bı şiir de gözlerim dolu dolu takılı kaldım daldım gittim . Yalnızım öyle yitik öyle üzgün dediği an etrafımda ki kalabalığa rağmen yalnız olduğum bir kere daha ağır bir tokat gibi beni kendime getirdi
Gece 2.22 🥲
Aynı saatte, aynı şiirde farklı acılar.🍂
Ve güz geldi Ömür Hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde.Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı, yüzüm ömrümün atlası, düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür Hanım? Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu? Bir güz düşünün ki Ömür Hanım, ilkyazı olmamış, yazı yaşanmamış. Böyle bir güzün hüznü hüzün müdür? Başlamanın bir anlamı varsa bitişi göze almak, bitişin bir anlamı varsa başlangıcı olmak değil midir? Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman, yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de? Yağmur yağıyor ömür hanım... Gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına... Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından? Dönelim... Dönmek yenilmektir biraz da, yarım kalmasıdır çıkışlarımızın, korkaklıktır, alışkanlıkların güvenli küflü kabuklarına sığınmaktır... Olsun dönelim biz yine de. Bilincinde olmadan üstlendiğimiz sorumluluklarımız var. Evlere dönelim, sırtımızın kamburu evlere, cılızlığımızın görkemli korunaklarına, yalnızlığımızın kalelerine dönelim. Ölçüsüz yaşamak bize göre değil Ömür Hanım. Büyürken geniş ufuklarımız olmadı bizim. Küçücük avuçlarımızla sınırlarımızı genişletmek istedikçe yaşamın binlerce engeli yığıldı önümüze. Hangi birini yenebilirdik bunca olanaksızlık içinde. Umutsuzluğu tanıdık, yenilgiyi öğrendik böylece.Yaşama sevinci adına bir tutamağım kalmadı Ömür Hanım. Bir garip boşlukta çiviliyim günlerdir gözbebeklerimden. Sahi nedir yaşamın anlamı? Geriye dönüyorum sık sık yanıt aramak adına, yüreğimin silik izler bırakıp, ağır yükler aldığı zamanın derin denizlerine. Bakıyorum
"Ezilmiş bir gül hüznü var yüreğimde.."
Bu şiiri benim hayatıma kendisinden armağan olarak bırakan Fatıma nur hocama teşekkür ederim..
Bana beni anlatan yaralarımı saran bir şiir oldu..
Ne tuhaf değil mi savaşın muhatapları ellerini bsğlamış göbekleri üzerine ve biz kendimizi parçalıyoruz geçmişin hayaletleri karşısında. Hayaletler ölmez ömür hanım.
Umarım hayat bu şiiri beraber dinleyeceğim birisini çıkartmışsındır karşıma. Beni duy ve anla… 11.10.2023
Bana içimi kanata kanata dinlerdiren insan ve şiir yazmamı sevdiren şiire teşekkürler
“Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman, yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de?”
“Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından?” 🖤
O mevsimim ki herkesten yapılmış
Üç noktayla biten bir cümleyim artık...
seninle yaptığımız her şeyi şu an tek başıma yapıyorum ve bu her şeyden daha çok koyuyor bu bedene.. gel..
Siirler diyorum sadece onlar beni karışilıksız ruhumu dinlendiriyor
🙏🏿@@mustafadik4958
Kimseler görmedi ömür hanım bu dünyadan ben geçtim..🌼🌼
Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı...
Bu cümleleri o kadar iyi anlıyorum ki bazen hiç tanımadığın hiç görmediğin birinin acısını, özlemini hissediyorsun kalbinde. Ama nedensiz
🙁 yolunu çözmüş sün hadi hayırlı olsun
@@ibrahimyesil6024 hangi yol neyi çözmüşüm bilmiyorum ki hiç bir şeyi
@@huriyee4945 insan olma yolunda adımlarını attığının işareti başka bir insanın acısını hissetmek zamanla daha iyi anlayacaksınız
@@ibrahimyesil6024 demek istediğinizi anladım teşekkür ederim. İnşallah
@@huriyee4945 rica ederim ☺️👍
Bu güz de sana geldim Ömür Hanım. "Kim kimin derinliğini görebilir, hem hangi gözle?"
Her kelimesi ayrı dokunan nadide eser.🌸
Sığınıyorum işte buralara bu şiire 🖤
Deriiin anlamlar var.
Güzel seslendirişmiş ağzına sağlık
ağlayacağım, saatlerce hemde..
Gitmek isteyen birine, kalmakta yaradır artık..
Sadece yol almak istiyorum. Belki gittiğim yer daha da acıtacak ama ya hem nefes olucaksa? belirsizliğime sarılıp sadece gitmek istiyorum.
Aslın da ben yürümek istiyorum.
Kimsesizliğimi de yanıma alıp yürümek.
Gittin mi
@@ebrulimeva233 maalesef gidemiyorum ama belki bir gün 😌
KAYBOLMUŞ HİSSETTİĞİM HER ANDA,GELİP BURDA BULACAM KENDİMİ..
İçimizde boşluk bıraka bıraka geçiyor hayat . Ömür dediğimiz de bizi yok eden ve asıl ebediyete götüren bir vagon. Bu çağın boşluğunda kayboluyoruz Ömür insanı...
İn-
cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce
bıçak ağzı... ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı,
yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir
engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı
❤️🎈
Kimin bu, aynı şiirden mi ?
Sevdiğim şiiri sevdiğim arkadaşımla tekrar dinlemek ve aynı duygulara kapılmak… seni seviyorum Şeydam❤
Kendi dünyamda iyiydim neden olan mutlulugumu alıp cekip gittin ki 🖤🥀
Seni cok özledim adamim, sesini cok özledim, gözlerinin yesilini özledim adam…. Ben seni cok özledim ama bunu hicbir zaman bilmeyeceksin sen. Istedigin oldu alacaklarini aldin ve ciktim hayatindan.. bu sefer isini kolaylastirip ben gittim… Kim bilir belki yillar sonra ayni anda denk geliriz bu siire sevdigim. Seni cok sevdim allah belami versin, bana yaptigin onca seyden sonra seviyorum seni.. Cekiyorum cezami…
seslensem kim duyar sesimi yanlızlıklar katından..
Yağmur yağıyor Ömür Hanım... gökten değil yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına.
Yağmur dindi Ömür Hanım.
Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır ömür hanım...
Kim kimin derinliğini görebilir, hem hangi gözle?
Hayale değen gerçeklerin olsun dedi yüreğim,
Yüreğimin sesini duymadı...
Biz güz günüydü Ömür hanım, ilkbaharın adını tebdil eyledim; ilkyaz ile.. Yagmur yağıyordu seslendim ve kimse duymadı sesimi yalnızlıklar katından. Her satırını yaşadığım şiirle bir güz günü...
Tutunamayanlar 'in şiir hali... söylenebilecek herşey söylenmiş adeta..
Ah benim yaşama sevincim neredesin bir sabah kapımı çalsan da gelsen..
Hepimiz hayatımızda bir kere de olsa bir yerde de olsa Ömür hanim olduk..
Kuzey Işıklarına benzeyen gülüşü asılı kaldı beynimde. Bazı sonlar çok fazla acımasız.
Ve güz geldi diyorsun da bizim ömrümüzden hiç gitmedi ki , sevildiğini sanan her insana dört mevsim güz olur 😔
Sakın bu kadar güzel şiirleri kalpsiz insanlarla paylaşıp da kirletmeyin(ben yaptım siz yapmayın )18.12.23
Çok güzel herşey çok güzeldi, sen güzeldin,sevgin güzeldi aşkın güzeldi bakışın güzeldi... Seni bir daha tanımak dünyanın en güzeli hissi olabilir büyük gözlüm
anlayamadıkların dediği her şeyi bu şiirde gördüm.. onu gördüm.. ayaklarımı karnıma kadar çekerek.. umutla kalktım, bir umut da var bu şiirde.. dönelim... dönmek yenilmektir biraz da, yarım kalmasıdır çıkışlarımızın, korkaklıktır, alışkanlıkların güvenli küflü kabuklarına sığınmaktır...olsun dönelim biz yine de. Bilincinde olmadan üstlendiğimiz sorumluluklarımız var.
evlere dönelim, sırtımızın kamburu evlere, cılızlığımızın görkemli korunaklarına, yalnızlığımızın kalelerine dönelim. ölçüsüz yaşamak bize göre değil Ömür hanım.
ezilmiş bir gül hüznü var yüreğimde..
ölçüsüzlükle boğuldum.. "ölümü bilerek nasıl yaşar insan.." anlayacaksın.. zamanla..
ezilmiş gözler var içimde..
ezilmiş bir ömür..
Güz geldi ömür hanım, dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor..
Geçen sene vay be geçen sene olmuş bile söylerken yazarken hala inanamıyorum öldüğüne..
Geçen sene sınavdan sonra durum yapmıştın "güz geldi ömür hanım" diye tabi bende sinir olmuştum sana ömür hanım kim diye sormuştum sana, sen de sinirlendiğimi anlamıştın elalemin kızı demiştin..
Sonra Allah bilir hangi baş yapıtın hangi baş kahramanı diye söylemiştim sen de gülmüştün..
Çok özlüyorum o günleri ama elimden sabretmekten başka hiçbir bir şey gelmiyor..
Sadece boğazımda koskoca bir düğüm ha ağladım ha ağlicam 🥺
Senin de iyileşmek gibi bir ümidin vardı ama bir deprem sonrası..
Ahirette görüşmek en büyük dileğim 🖤🥀
Herkes "ilk" oLmak ister... "ilk ask" , "ilk opucuk"... Oysa "ilk" gecicidir... Sahip oldugunuz hangi "ilk " hala sizin ya da sizinle... Düsündünüz mü? Oysa kimsenin begenmedigi "Son" da durum farklidir.. Heyecandan avuclarinizin terleyerek tuttugu "ilk" elle degil Güvenerek simsiki tuttugunuz "son" elle girersiniz mezara... Durup tekrar düsündügünüzde "ilk" olup yok olmak mi? "son" olup sonsuz olmak mi istersiniz....? Cevap Sizde...
Bu yorum bana çok farklı açılarla baktırdı. Çok güzel aciklsmissiniz
Acitasi bir cevap oldu
Cevap:
Heyecanlanarak tutacağım "ilk" elin güvenerek sımsıkı tutacağım "son" el olması :)
Ama ilk olan sonda olabilir böyle bir ihtimal de var.
Senin sonun sensiz olacaksa vay ki vay...
Sonun senin sonsuz olacaksa Hayy ki Hayy..
Hayatın en kötü yanını görüyoruz ömür hanım sevinçlerimiz birer balon olup patladı sanki renklerimizi bizden çaldı şarkılarımızı elimizdeki umutlarımızı çaldılar ömür hanım bizden bizi çaldılar herşey o kadar karanlık ki tek bir ışık parçası bile kalmadı tek bir ekmek parçası bile beni mutlu edebilirdi ömür hanım onu bile çaldılar gülüşlerimizi kıskandılar bu yüzden susuz bıraktılar ömür hanım gözlerimizden su aksın diye ama dinmiyor o su ne zaman ne kadar sonra diner Bilmiyorum ama her akan damla can yakıyo ömür hanım yürekler lal diler lal gözlerime bak o zaman anlarsın beni bizi düşlerimiz yok artık düş kurucak umudumuz yok bir deniz kıyısında kırık bir sandal gibiyiz bizi tutan ip olmasa batarız bu ip umut değil ömür hanım bu ip sevdiklerimiz umarım görür ömür hanım çaresizliğimizi mutsuzluğumuzu umutsuzluğumuzu
Bir gün bu şiirin bir mısrasında aklına düşebilme ihtimali de var 😔😔
Seni anlayan beni de anlardı ömür hanım kimse görmedi kimse bilmedi ruhumuzun derinliğini ücra köşelerini olsun, olsun ömür hanım. 🍃
Çok 😍💓 güzeL söylemidıniz Gök yüz u 👍🤲🤝🤲✋
Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir🕊