YazıYorum #3 | "Yolculuk Anıları |

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 27 кві 2024
  • Twitter(Kişisel): / hakasikci
    Twitter(İçerik): / htalksmoments
    Instagram: / hasanardakasikci
    Discord: / discord
  • Комедії

КОМЕНТАРІ • 207

  • @Hasaninuzunmuzu
    @Hasaninuzunmuzu 15 днів тому +12

    Hasan hocam iyi yayinlar sene 2017 veya 2018 yaz ayı bizde memlekete Kahramanmaraş tan osmaniye duzicine gelmistik.Hani eskiden mahallede kemik kadro olurya o kadro toplanmisiz cogumuz ortaokuldayiz, o zamanlarda mahallede bi içici(uyusturucu vb.)bir adam vardi, herkes ona ıstık delisi derlerdi. Bu adam bizim mahallenin portakal bahcesinde adam isden gelince orda haplari icer orda bi yere saklardi.Bizde cocuk akliyla adami bir gun takip edik sakladigi yerden alacaktik. Adam saat 7 8 civari olay mahaline gelmisti bizde portakal bahcesinde eski yikik bir ev vardi, bizde orda saklanip adamin gitmesini bekledik, adam icecegini icmis siyah bir posetin icine hap lari koyup onlari saklayacakti, plan cok iyi isliyordu ama adam eve dogru gelmeye baslamisti. Bizde 5 6 kisiydik aha sictik dedik. Adam eve girdi biz evin en kosesindeki bir odada bekliyorduk, hava kararmis sadece belediyenin sokak lambasi isigi var, hic bir yer gozukmuyor. Adam koridorun solundaki odaya girdi bizde hemen sagindaki odada yere cokmus bekliyorduk ama bildigimiz tüm dualari okuyorduk çunku adam hap kullandigi icin kafasi yerinde olmaya bilirdi. Adam tam cikacagi zaman bizim arkadaslarin en kucugu hollandali teyze gibi selale olusturdu. Adam kim var orda diye bagirdi, bizim oldugumuz odada kirik camdan 3 kisi hemen kacti ama biz kacamamistik benle furkan adinda bir arkadas odada kalmistik adam kapinin onunde belirdigi an ben aglamaya baslamistim abi nolur bise yapma diye ama adamin kafa yerinde degildi. Bizim furkan yerden aldigi bira sisesini adama dogru firlatti adamin sol kulagina isabet edip parcalanmisti adam acidan dolayi yerinde duramayip disari cikmisti bizde arkamiza bakmadan pencereden atlayip kacmistik . O gunden sonra bir daha evden disari cikmamistik.

    • @Hasaninuzunmuzu
      @Hasaninuzunmuzu 15 днів тому +4

      Hocam kolpametre eror vermedi yani kolpa degil

    • @gfbibooo
      @gfbibooo 15 днів тому +1

      😂

    • @ACE_messi126
      @ACE_messi126 15 днів тому +1

      Uyuşturucu toz şeklinde olur sanki

  • @Alippektas
    @Alippektas 17 днів тому +24

    sene 2012 ve günlerden kadir gecesiydi. babamlar yatsıyı kılmak için camiiye gitmişler evde tek ben kalmıştım. normalde beni de götürürlerdi ama antepte agustos ayında dışarı çıkmak bir zulüm. o zamanlarda kiloluydum o yüzden evde kalmayı tercih ettim. salonda oturmuş babamın okuduğu dua kitaplarını okuyordum. oturduğum koltuk, zifiri karanlık olan koridor sonundaki odaya bakıyordu, ben de çok uzun süre aynı pozisyonda dua kitabına baktığım için boynum epey bir ağrımıştı. kafamı kaldırıp elimle boynumu biraz öfelemeye başlayacaktım ama kafamı kaldırır kaldırmaz koridor sonundaki odanın kapısının sağ üst köşesinde bir silüet bana bakıyordu. gözlerim faltaşı gibi açılmış ve olduğum yere kilitlenmistim. o kadar net bir surat duruyordu ki koridorun sonunda resmen 4k gibiydi. sakallı ama kel ciddi bakışlı bir silüet bana bakmaya devam ediyordu. ben hala korkudan buz kesilmiş bir şekilde kıpırdamadan duruyordum. baya bi bakistiktan sonra gözlerimi kapattım ve anne diye bağırmaya başladım. gözlerimi tekrar açtığımda koridorda kimse yoktu. kendimi ne kadar kastıysam artık o stress ve ağustos sıcaklığı birleşince 12 yaşındaki bir çocugun vucudundan kadar su cikabilirsa o kadar suyu terle beraber atmıştım resmen. elimle kumandaya uzanip TV'yi açıp babamlar gelene kadar arkada tv sesi ile oturdum ve dua kitabinda aklimda kalan bütün dualari okumaya başladım. babamlar geldiğinde bile yerimden kalkamamistim. babamlara bu olayı anlattım ve annemle babam bir anda cok ciddilestiler. bugünden bakınca niye bu kadar ciddilestiklerini daga iyi anlayabiliyorum çünkü dedem annemin asla babam ile evlenmesini istememis ve babam da annemi daha 17 yasindayken kaçırmış. dedem bunun kahriyla hastalanmis ve ben doğmadan 3 ay önce vefat etmis. ben dogduktan sonrada anneannemler artık ortada çocuk var diye annem ve babamla konusmaya başlamışlar ama anneannem dedemin ölmesinin sebebini hep anneme yuklerdi. gel zaman git zaman ben cocukken anneannemler sürekli bize gelirlermis. her eve geldiklerinde de elinde hep kendisinin garip bir çantası olurmus. bir gün annem o cantaya yaklasmak istediğinde anneannem resmen annemi dövecek bir şekilde bağırmıştı. ben 5-6 yasindayken anneannem son kez bize gelip gitmesinin ardindan annem koltuğu temizlerken koltugun altında garip bir leke olduğunu fark etmis elini atıp kontrol ettiginde domuz yağı olduğunu anlamış ve çığlık atmış. sonra koltugumuzun kenarında ufak bir yirtik olduğunu fark etmis elini içine atıp çektiğinde garip kirmizi renkte arapca ibranice yazıların olduğunu fark etmis. anlayabileceginiz üzere anneannem evimize büyü ve domuz yagi yerlestirmis. babam eve geldiğinde annem her şeyi anlatmış ve babamla evin her yerine bakmislar. babamin eski evraklarindan, annemin kolu kirikken taktığı bi bez parçasına, mutfaktaki dolaplardan, yorganlara delik açıp içine atılıp üstüne dikiş atmaya kadar her yerden büyü çıkmış. annem ve babam bu büyüleri istanbuldaki bi yakin aile dostumuzun yanına götürüp ne yazdigini ve büyüleri bozdurmaya calismislar. kadının soylediklerine göre annem ve babam birbirini aldatsin, babam cinnet gecirip annemi öldürsün, babam hapse girsin ve ali tek başına ortada kalsın yazmislar. annem ve babam bir şekilde büyüyü bozdurup, kağıtları yakıp külünü denize atmışlar ve o günden sonra bir daha anneannemlerle gorusmemisler. bu yüzden benim anlattığım surati duyunca korkmuslar çünkü ciddi bakışlı, kel ve sakalli tasvirimi annem deden olabilir dedi. ben dedemi sadece 1-2 fotoğrafta görmüştüm. annem ve dedemin arası kötüydü ve dedem ben dogmadan önce öldüğü için herhangi bir fotoğrafı yoktu bizde. annem bize tekrar mi büyü yapıldı acaba diye araştırmaya başladılar evi ama hiçbir şey bulamadılar. 5-6 yaşlarındayken bu olayları pek hayirlamiyordum ama 12 yaşındayken hepsini tek tek ogrenmek zorunda kalmıştım. annemler beni korkutmak istemiyorlardi ama gözüm açık olsun akrabalarina bilr güvenme diye bana bunu anlatmisladi. bu benim hayatımın en korkunc hikayesiydi. hala o günü, o suratı ve o büyülerin evimizden çıkma hikayesini düşündukce tuylerim diken diken oluyor.

  • @sametilter5022
    @sametilter5022 17 днів тому +6

    Yıl 2016. Askerde gece 2-4 nöbetindeyim. Gündüzleri ceza evine yakınlarını ziyarete gelenlerin üst aramasını yapıyorum. Birlik dağ yamacında önü geniş bir tarla tarlanın devamı yol o yolda biraz sıkıntılı bir köye gidiyor. Nöbeti devraldığım arkadaş abi dikkat et köye giden yolda şüpheli görülmüş tetikte ol dedi. Normalde nöbette kask bile takmiyordum çelik yelek falan hak getire ara ara da uyuyordum. Şüpheli var dediler diye ne olur ne olmaz diye hem kaskı hemde yeleği giymiştim. Sağnak yağış var etrafı gözlüyorken yağmur var yarın az gelen olur diye kendimce seviniyordum. bi anda dünyanın en parlak ışığıyla kör oldum. Körlüğü hemen inanılmaz bir ses devam ettirdi. Önümüzdeki tarlaya yıldırım düşmüş olduğum kulübe tamamen demirden, zeminden 2 metre falan yüksek zangır zangır sallanıyor. üzerimde g3, çelik yelek camdan dışarı atladım. Bölüktekiler saldırı var roket attılar zannetmiş beni de düşe kalka bembeyaz suratla koşarak geldiğimi görünce eline silah alan kapıya koşmuş. Bi yandan ateş etmeyin diye bağırıyorum bi yandan 50 metre mesafeyi koşmaya çalışıyorum. Bölük binasına girmemle nöbet tuttuğum kulübeye yıldırım düştü. hayatımda daha korktuğum bir an olmamıştı
    Kolpa kontrolü için : twitter.com/sametilter7/status/735035163407618048?t=7QOyWUUYS2pQGE0Mk3VAbQ&s=19 twitter.com/sametilter7/status/735035163407618048?t=7QOyWUUYS2pQGE0Mk3VAbQ&s=19

  • @tolunay1881
    @tolunay1881 16 днів тому +5

    hayatımda doğa üstü olaylara inanmam ve itibar etmem ama yaşadığımız bir olay uzun süredir tüylerimi diken diken ediyor.
    amcam, eşini zamansız bir şekilde, genç yaşta kaybetmişti. yengemizin kaybı bütün aileyi derinden sarstı. amcam küçük bir şehrin daha da küçük bir köyünde müezzinlik yapıyor. bu sebeple köyde dini konularda konuşulan, danışılan biri aynı zamanda.
    köyde zaman zaman paranormal olaylar yaşandığı iddia edilse de bunun gibisini duymadım ve görmedim. olay amcamın gece rüyasında eşinin mezarından onu çağırdığını duymasıyla başlıyor. rahmetli o kadar derinden ve ısrarla amcamı mezara çağırmış ki, amcam bunu ne zaman anlatsa gözlerinde, sesinde o kuvvetli çağrının yankılarını ve etkisini hissedebiliyorum.
    mezarlık ise köyün biraz dışında, sapa bir yerde ve yolu da yıllardır bozuk. köydeki son evi geçtikten sonra uzun ve çevresinde hiçbir şey olmayan dümdüz sadece sokak lambalarının ışığıyla aydınlanan bir yolu geçmeniz gerekiyor. o sokağın lambası bir çalışır bir çalışmaz. oldum olası o sokaktan korkarım.
    amcam rüyasında, yattığı yataktan kalktığını ve eşinin çağırması üzerine mezarlığa doğru yola çıktığını görüyor. köyün içini geçiyor, mezarlık yoluna giriyor.
    bu yolda amcamın koluna giren iki varlık var. amcam bu varlıkların cisimlerini, vücutlarını idrak edemiyor ama onların kolunda olduğunu ve eşinin çağırdığını amcama tekrar tekrar söylediklerini hissediyor.
    amcam gecenin karanlığı ve varlıkların vesvesesi yüzünden ne kadar ürperse de eşinin o hisli çağırışı yüzünden yola devam ediyor.
    o karanlık bomboş, yolu bozuk sokakta ilerlerken belki de kendisini yaşanabilecek potansiyel korkunç sonlardan kurtaran bir olay yaşanıyor.
    ayağı yolda bir taşa takılıyor ve dizlerinin üstüne düşüyor. o düşüş hissiyle bir anda rüyasından uyanıyor. işte orada onun her anlattığında, bizim de her dinlediğimizde tüylerimizi diken diken eden gerçeklikle karşılaşıyor;
    rüyasından uyandığında kendisini gerçekten gecenin bir saatinde, o gördüğü sokakta, mezarlık yolunda, yolun ortasında dizlerinin üstüne kapanmış şekilde buluyor.
    korkudan titreyerek eve dönüp eşinin ruhuna dualar ediyor. o gece tekrar uyuyamıyor.
    not: bu olay, arkaplanı ve bizim için duygusallığı ile birleşince korkuyu iliklerimize kadar hissettiriyor ama mantıklı düşünmeye çalıştığımda muhtemelen amcamın bu kayıp sonrası yaşadığı travma, işi gereği dini maneviyatının kuvveti, uyku hâli gibi öğeleri hesaba katınca bir uyurgezerlik durumu olduğunu düşünüyorum.

  • @Kracoglu
    @Kracoglu 15 днів тому +9

    Abi selamlar. Yıl 2011 falan ben 4 5 yaşındayken bizim buraya bi terör saldırısı olmuş askeri lojman taranmış (can kaybı yok). Bu olaydan bir kaç gün önce gece saat 10 civarı biz anayolun kıyısındaki dededen kalma kimsenin yaşamdığı yanında saadece terkedilmiş bir benzinlik olan köy evine bişey almaya gitmişiz. Tam içeri girecekken babamın telefonu çalmış eve girmeden apar topar ayrılmışız. Saldırıdan 2 3 gün sonra Jandarmadan öğrendik ki teröristler bizim evde kalmış. Eğer o gün babamın telefonu çalmada belkide öldürülmüştük. O zaman hatırlamadığım için korkmamıştım ama şimdi tüylerim ürperiyo. İyi yayınlar ❤

  • @canozturk5128
    @canozturk5128 17 днів тому +4

    Sene 2010 yaz tatili olmuş ailecek dedemlerin yanına köy evine gitmiştik. Köy evimiz de 2 katlı ama alt tarafı ambar olarak kullanıldığından sadece üst katta kalıyoruz. Üst kata da dışarıdan merdivenle çıkıp balkon gibi bi yere geçiyorsun orda eve giriyorsun, neyse gece 3-4 sanırım uykudan uyandırmalı uyanmıştım. Köy evindeki tuvalette evin dışında idi aşağı ineceksin 5-10 metre ileride kalıyordu. Tabii yer olmadığından salona yer yatağı atılır herkes yan yana uyurdu. Ben kalktım yataktan yanımdakini ezmeden geçmek için mücadele sonucunda balkona çıktım. Tuvalete baktığımda ışığı yanıyodu kapıdan da gölge beliriyordu, dedim herhalde tuvalette birisi var ben en iyisi kimse ayıkmadan balkondan aşağı akıtıyım zaten toprak sabaha belli olmaz. Ben balkondan çişimi yaparken tuvaletin ışığı bi git gel oldu sonrasında bizim uyuyan köpek benim işeme sesine uyandı sürekli havlayıp duruyo ben hemen eşofmanı çektim geri yatağa döndüm yatağa geldiğimde yanımda kimse yoktu. Dedim herhalde ben tuvalete gittiğimde birisi benim yere kaydı bura bana kaldı. Sabah oldu işte uyandık kalktım yer yatağından kahvaltı hazırlamışlardı annemler onu yedik benim tekrar tuvaletim geldi gittim tuvalete yaptım kafamı tavana kaldırdığımda duyda ampul olmadığını gördüm. Geri döndüğümde anneme tuvaletin ampulu nerde diye sorduğumda oraya hiç elektrik bağlanmadı ki duyda ampul olsun deden duyu yerleştirdi elektrik bağlatmaya üşendi dedi. O an başımdan kaynar sular aktı dedim ki ben gece ampulun yandığını gördüm, yok uyku sersemliğiyle öyle sanmışsındır dedi. O ara bizimkiler konuşurlarken işte babam yer yatağı belimi iyi ağrıttı diyince ben de onu anladım zaten baba dün benim yere kaymışsın dedim gülerek. O da cevaben manyak mısın oğlum ben cam tarafına yakın yatarım sen de kapıya yakın tarafta yatarsın nasıl geçeyim yerine dedi. Doğru diyorsun baba diye gülüşürken o an yutkunamadım. Çünkü ben iki insanın arasında yatmaktan nefret ettiğimden hep en köşede yatarım ama gece uyandığımda yanımdaki şey neydi o zaman. Bunların cevapları havada kaldı bu yaşıma kadar dedemler vefat ettiğinden köy evine de hiç gitmiyoruz uzun zamandır.

  • @kral8853
    @kral8853 17 днів тому +14

    Aklıma geldikçe hala tüylerim diken diken olan ve ufaktan soğuk terler dökmeye başladığım bir hikayedir.Sene 2015 o zamanlar 15 yaşındayım tabi her çocuk gibi hayalini kurduğumuz yaz tatili sonunda gelmişti. Ben ve kardeşim(11 yaşında) getirdiğimiz karne hediyesi olarak peder bey bizi anneannemizin yanına götürme kararı almıştı. Ben ve kardeşim anneannemizi çok severdik peder de böyle düşünmüş olacaktı ki, bizi anneannemin, o 1950 li yıllarından kalma ahşap evi, içinde hamam böceklerinin her gece aralıksız olarak aynı saate düzenlediği Ahmet Nur Çebi transferlerinin rahatsızlık derecesi şeklinde toplanmaları ve tabiki o güzel anneannemin bana mısın demeyen, zaman zaman 15 saniye li aralıklarla teklemeli ,acaba bu sefer cidden kalbi tekledi mi dediğimiz düşüncesine kapılırken tam o sırada ağır ağır yükselen horlama sesi, evet o ahşap ev di işte, her ne kadar yakınsakta bazı şeyleri kaybedince anlarsın ya işte öyle bir şey di bu da.Annem ve babam işleri olduğundan kendileri kalamamıştı. Bizde max 1 hafta kalıp geri
    dönücektik.Sağolsun anneannem biz gelicez diye en sevdiğimiz yemekleri yapmıştı. Yemekleri bi güzel yedikten sonra çok geçmeden yataklara geçtik. Saat daha yeni 10 olmuştu ama bu köy sakinleri için gayet makul bi saati. Ben ve kardeşim de buna ayak uydurmak zorunda kalarak yataklarımıza girmiştik. Çok geçmeden kardeşim uyumuştu. Ben ise erken uyumaya alışkın olamadığım için hala uyanık vaziyetteydim. Gözler yarı kapalı yarı açık tam uykuya dalacak şekilde beklerken tam o an da evin dış kapısı "dan..dan..dan... " çalmaya başladı, bu saate kim olabilir ki derken dışardan bi ıslık sesi geldi. ilk başta rüzgarın sesidir diye fazla bi anlam yüklemedim. Ama kapı sesi kimin nesiydi hala anlam veremiyordum. Yatağın için de küçük, ürekek bir ceylan gibi tir tir titremeye başlamıştım bile. Kardeşim ise hala uyuyordu keşke ben de onun gibi uyuyabilseydim. Bu Düşünceler ile kafamı kurcalarken birden cesaretimi toparlayıp anneannemin yattığı odaya doğru yürürüdüm ama anneannem yatağında yoku, normal de bu saate uyurdu hatta yattığın için de neden horlama sesi yok diye kuşkulanmıştım acaba bu sefer tekledimi diye, tam geri dönüp giderken kapı sesi yine aynı tonlama ve 3 kere vurulacak şekide dan..dan..dan.. çaldı. Tabi ben bunu duyunca koşarak tekrar yattağıma geri dönerken bi de ne göreyim odanın tavanından aşağıya doğru bir ip kardeşimin yanına doğru sarkmıştı ben bu olanlardan sonra daha fazla dayanamayarak yüksek sesle ağlamaya başladım, ağlamaya başlayınca kardeşim de uyanmıştırdım. Kardeşim benim ağladığımı görünce o da ağlmaya başladı. Bizim ağlama seslerinden sonra pencere bi anda açılarak içeri çok kuvvetli bir rüzgar esti pencereden içeri girmeye çalışan simsiyah bir şey. O kadar korkmuştuki korkudan altımıza işemeli sıçmalı yapmıştık. Sonra o siyah çarşaflı kişi içeri girip yanımıza doğru gelemeye başladı. Azarail canımızı almaya geldi herhalde dedik. Bildiğimiz en kısa duaları okumumaya başladık,
    daha bu yaşımız da ne suç işlemiş olucaktıkki (c.c) Allah caımızı alıcaktı.
    (Ben max 31 falan dır. Kardeşim peki onun ne suçu vardı) diye düşünürken, o yaklaşan siyah çarşaf lı kişi annannemiz çıkmıştı onun altın dişleri gece karanlığında o yüzümüzü aydınlatan şey olmuştu resmen, ve işin sonun da anneannemiz çıkınca hem fizisel hem de ruhani olarak rahatlamıştık. Meğersem kadın biz yatmadan önce bi işi çıkmışta, kapnın anahtarını unutunca kapıya vurmak zorunda kalmıştı. Tavandan sarkan ipse anneannemin çamaşır sermesi için asttığı ipin bir kenarı kopunca tavandan sarkmış gibi duruyor du. İşin sonu hepsi bir yanlış anlaşılmadan ibaret miş. Zaten bir daha anneannemize gitmedik hayır bi de neden karne hediyesi olarak anneannemize gittik hala sorgularım.
    Teşekkürler okuduğunuz için:)

    • @Ulgirpuro
      @Ulgirpuro 17 днів тому +1

      Hoca kolpannes ya

    • @kral8853
      @kral8853 17 днів тому

      @@Ulgirpuro hocam hikaye gerçek tir. Biraz mübalağa yapmışız olabiliriz tabi, bu da hikayeyi zenginleştirmek açısından.

    • @ahmetyigitkale6715
      @ahmetyigitkale6715 16 днів тому +1

      Resmen bir Türk dizisinin özeti gibiydi. Okurken heyecandan hiç bitmesin istedim.. kalemine sağlık valla

  • @boranfrat4892
    @boranfrat4892 11 днів тому +1

    abi bundan iki sene filan önce bir arkadaşla ilçenin sahilin de volta atmaya karar verdik . Bir iki dondurma filan yedikten sonra kafeye oturmak istemedik hem yanımız da para olmadığından hem de saat ilerlemiş olduğundan erken kalkarız kafasından bir çardağa oturduk. Oturduğumuz çardak sahilden biraz uzaktı. Işıkta olmadığından orada oturan normal de çok olmuyordu. Biz oturduktan 5dk sonra bir abi -takribi 30lu yaşlarındaydı- bizden izin isteyerek yanımıza oturdu. Adam bizim hakkımızda bir iki soru sorduktan sonra başladı hikaye anlatmaya adam dediki ben keskin nışancıydım bir görevde vurulduktan sonra gazi olmak zorunda oldum sonra bu maaşı bağışladım, voleybolcuydum ilk kastamonu da okuyordum ama o kadar iyi olduğum için beni antalya'ya transfer ettiler bende bu böyle bitmez ben üniversiteyi bırakıp kendime grup kurudum ondan sıkıldıktan sonra da grubu dağıttım diye bize bu minimalde hikayeler anlatıyordu. Bunları anlatırken de bir iki bira vurdu kafaya. Sonra yanımıza biri 190cm 120 kilo civarlarında 3 adam geldi bizim yanımıza oturdular. Bu adamlar da çıkardı biralarını içmeye başladı bizim kısa süreli çardak maceramız oldu sana 2 saat tabi biz de korkmaya başladık çünkü bu adamlardan biri çıkardı bıçağıyla oynamaya başladı diğeri de açmış birasını içiyo. Biz arada arkadaşla bakışıyoruz ama toto yemediği için bir şey yapamıyoruz. İlk bizim yanımıza gelen abi bizi o 3 herifin yanından kaldırabilmek için adamlarla konuşuyordu adamlar ise bizim oturmamızı istiyor hatta bize bira vermeye çalışıyordu. Sonunda ilk gelen abi bizi zor bela bu benim yiğenlerim çocukları merak ediyorlar ,telefonu gösterip, kaldırdı sonra bizimle 10dk yürüdükten sonra dönüp bu adamların birası bittikten sonra sizi gasp edeceklerdi ben o yüzden kaldırdım sizi. Abi bizi biraz götürdükten sonra ayrıldı ama görmen lazım abi bizi bizim ev en kısa 10dk mesafesindeydi biz öyle koştuk ki uzun yoldan 3dk da eve vardık.

  • @teyomansan8368
    @teyomansan8368 16 днів тому +4

    sene 2011 adanadayız. o zamanlar 21 yaşındayım. üniversiteyi çukurovada okuduğum için halen annemle kalıyordum fakat annem bir kaç haftalığına ablamın yanına bursaya gitmşti ve 2 gün sonra eve gelicekti. yine bir akşam gece 2 civarında en yakın arkadaşım demirin evinin önünde sohbet ediyorduk. sonra yan binanın girişinin önündeki basamaklarda bir adamın bizi bayadır bir izlediğini ve dinlediğini fark ettik ve korkmaya başladık. ardından saat artık geç oldu diyip ayrılma vakti gelince adam korktuğum için demirin evinde kalmak istedim ama akrabaları onlarrda olduğu için evin dolu olduğunu bana söyledi ve o eve girdi.Bense kalkıp eve doğru yürümeye başladım arkamızda oturan adam da kalkıp beni takip takip etmeye başladı. sonra ben iyice korkup koştum o da koştu fakat aramızadaki mesafe hep aynı. ben yavaşlarsam o da yavaşlıyordu ben hızlanınca o da hızlanıyordu. adam birazcık yaşlıydı o yüzden bi ara hiç hız kesmeden hızlıca koştum ve aradaki mesafeyi biraz açtıktan sonra sadece bizim mahallelilerin bildiği eski bir dükkanın önünden geçip bizim evin önüne geldim sonra hemen eve girip perdeyi aralayıp camdan dışarı baktım o kadar kormuştum ki ışıkları bile açmamıştım adam fark eder diye.ardından adam geldi ve bizim apartmanın olduğu sokakta git gel yapıp benim nerede olduğumu anlamaya çalıştı.o gün o kadar korkmuşum ki eve girince altıma işediğimi fark ettim ve annemle ablam gelene kadar evden çıkmadım.

  • @westingame
    @westingame 16 днів тому +3

    Abi selamlar. Ankara Mamakta yaşıyorum. Kendimi bildim bileli başta dedem olmak üzere ailemizin başı 3 harfli ruhani varlıklarla dertteydi. O zamanlar 16 -17 yaşlarımdaydım. Sabah yeni uyanmışım, evde kimse yok, hafif uykulu tuvalete gittikten sonra küçük abdestimi yapıp sifonu çekmiştim. Sonra ellerimi yıkayım diye banyoya gittim. Musluktan su akmadığını görünce bi önceki gün suların kontrollü kesileceği haberini hatırladım. Ellerimi bi takım ıslak mendil ve kolonya ile sildikten sonra kahvaltı hazırlama işine koyuldum. Kahvaltımı hazırlayıp yedikten sonra dışarı çıkmak için hazırlandım. Duş alamadığım için hala uykulu sayılırım. Anahtarlarımı kulaklığımı kedimizin maması gibi son kontrolleri yaparken daire kapısının önünde zaman geçiriyordum. O esnada aniden tuvaletten sanki bir insanı kesiyorlarmış ve o da çığlık atıyormuş gibi sesler gelmeye başladı. Bende evden çıkacam ama içerde neler olup bittiğini de görmem gerek diye aceleyle ayakkabılarımı giydim ve daire kapısını açtıktan sonra tuvaletin kapısını teklemeyip çıktım. Sesler kesilmediği gibi binanın içinden de duyuluyordu. Binayı terketmek ve eve girip neler olup bittiğini anlamak arasında biraz düşündükten sonra tekrar eve girdim. Sesler ilk zamanki gibi tiz değil daha gürleşmeye başlamıştı. Kedimizde benim gibi çok korkmuş olacak ki koltuğun altından sesin geldiği yöne doğru bakıyordu. Ben bi cesaret elimle önce yavaşça sonra birden hızlanarak tuvaletin kapısını açtım. Meğer sular kesildiği için babam klozetin vanasını (tedbir amaçlı olduğunu düşünüyorum) kapatmaya çalışmış ama tam sıkamamış. O seslerde suyun vanadan tazyikle geçiş sesiymiş. Sifon haznesi dolduktan sonra sesler kesildi ama hayatımda beni bu kadar korkutan bir olay daha yaşamadım. HTalks'ı yeni keşfettim umarım okursunuz...

  • @borankocaturk3566
    @borankocaturk3566 17 днів тому +4

    Hoca Almanya'dan selamlar. 2020'nin sıcak yaz ayları, üç aile tatile gidilecek düşünüldü konuşuldu nereden çıktıysa Tekirdağ Şarköy kararlaştırıldı. Karı koca aile dostlarımız, onların kız, babamın sevgilisiyle onun kız bi de babam ben atladık gittik. Benim yaş o zaman 16, kızların biri benden bi yaş büyük diğeri bir yaş küçük başımıza geleceklerden habersiz ne yapacağız Şarköy'de sıkıntıdan patlarız diye sitem ediyoruz. Bir gün orayı gez bir gün burayı dolaş tatilin son günü akşama doğru sahil kenarında bir balıkçıya gidildi. Oturduk yemekler yendi rakı faslı başladı biz de eşlik etmek için birer kadeh tokuşturduk sonra kızlar hadi güneş batmadan bi kaç fotoğraf falan çekinelim deyip masadan ayrıldılar, ben de evin kızı dışarı çıkarken peşinden yollanan kuzen gibi hemen görevlendirildim sen de git diye. Gittim yanlarına fotoğraflarını çekindiler kıyı şeridi boyunca biraz yürüdük, zaten tenha sessiz bir yerdi balıkçının yanında bir tekel, bir banka, bir kafe bir kaç da küçük ev, başka bir şey yoktu, yol vardı ama tek araba geçmiyordu. Hava karardı, bizimkilerin daha uzun bir süre kalkmayacaklarını biliyorduk, kızlar birden tutturdu club bulalım club'a gidelim diye. Ben de hiç o işlerde yokum, nerden bulacağız küçücük yer zaten hem bizi almazlar bile dedim ama kızlar kafaya koymuşlar bir kere, internetten aradılar yakınlarda buldular hadi gidiyoruz dediler, ben de onları yalnız bırakacak değildim, ikisinin de belinde kısacık şortlar, çaresiz yancı oldum. Az ötedeki tekele gidip nerden taksi buluruz diye sordular, tekelci dayı burdan geçmez ben size çağırayım dedi, taksimiz geldi ben öne oturdum kimseye haber vermeden yola çıktık. 10dk yol gittikten sonra öyle ücra bir yola girdik ki, taksinin farlarından başka tek bir ışık yok, gelen geçen başka araç da yok, daracık bir orman yolunda bilmediğimiz bir yere gidiyoruz, taksimetre saydıkça benim içim gidiyor çünkü cebimizde üç kuruş para var. Ücretin bizi aşacağını anlayınca ödemeyi başka türlü almasın diye abi bizde o kadar para yok istersen yaklaşınca bizi indir gerisini yürüyelim dedim ama sağolsun önemli değil bişey kalmadı zaten sizi götüreyim ne kadar varsa onu verirsin dedi. Orman yolundan çıkınca bir anda sahil kenarında yan yana eğlence mekanlarının olduğu çokça kalabalık ve aktif Yeniköy gibi bir yere geldik. İndik dolaştık yan yana kulüpler vardı tek tek denedik tabii ki hepsinde kimlik istediler içeri almadılar. Yarım saat dolaştıktan sonra mekanların olduğu yolun karşısında sahile doğru duran boş bi güvenlik kulübesine sırtımızı yaslayıp kaldırıma oturduk, nasıl döneceğiz diye düşünmeye başladık. Tam bu sırada kulübenin arkasından sağ kolu boydan boya sargılı, yırtık kotlu, düğmeleri beline kadar açık bordo gömlekli bi adam çıkıp başımda durdu, "Bi baksana kardeşim." dedi. Benim bir şey dememe kalmadan cebinden bir tomar para çıkardı, içinden bir 200'lük alıp elime tutuşturdu, önümüzdeki sokağın sonundaki tekeli işaret edip bana şurdan bi kaç bira al gel, kendinize de alırsınız dedi. Sarhoş olduğu her halinden belliydi, kızlar da tedirgin oldu, ben de başıma bela almamak için abi yok yapamam bana satmazlar zaten dedim ama ısrar etti, "Sıkıntı yaparlarsa burayı işaret et anlar" dedi. Peki dedim tekele giderken kızlar parayı alıp kaçalım artık dönebiliriz dediler manyak mısınız adam bizi bulur keser dedim tekele girdik tekelci önce biraları bize satmayı reddetti, sonra "Abi gerçekten kendim için değil şu ilerde bi abi istedi git bana al diye" dedim, tekelci kapıdan dışarı baktı, ne demek istediğimi anlamış olacak ki peki alın ama kimseye söylemeyin görünmeyin benim başımı belaya sokmayın dedi yolladı. Adama biraları verdim, kendimize de birer soğuk çay almıştık onları içiyoruz. Paranın üstünü vermeye çalıştığımda kalsın at cebine lazım olur dedi. Tam sıvışacakken gelin beraber içelim eşlik edin bana dedi, yok abi biz gidelim merak ederler falan derken yaa yok bişey olmaz gelin ya iki dakika deyip beni omzumdan tutarak kulübenin arkasına çekti. Kızlar da geldiler, kulübenin arkasında iki tabure, taburelerden birinin üzerinde yüzünde yara olan atletli kel bir adam, yüzlerce bira kutusuyla dolup taşmış bir çöp tenekesi, ve küçük bir masa vardı. Adam oturdu, biz de yere çöktük, kendini tanıttı, "Sen iyi bi çocuğa benziyon, siz arkadaş mısınız, nerden geldiniz?" gibi sorular sordu. Belki insafa gelir erkek erkeğin halinden anlar da dokunmaz diye kızların birine kardeşim öbürüne sevgilim dedim. İstanbul'da okuduğumu yurt dışı hedeflediğimi söyledim. Bunun üstüne "Aferin aferin, olur bir gün. Ama bu hayatta her şeyden önce adam olcan delikanlı olcan. Bunları oldun mu her masada sandalyen olur. Bak benim her şehirde tanıdığım vardır bir telefonla Ankara'dayım. Adam olmayanı da gördüm çektim vurdum daha geçen mesela." dedi. O ana kadar hem tersine gitmeyeyim hem de kızlar panik olmasın diye soğukkanlı davranıyor, haklısın abi evet abi diyordum, bir anda kayış koptu bütün algılarım açıldı, kızlar zaten bembeyaz olmuştu. Son sözünün ardından oluşan sessizliği bozup abi biz artık gidelim anne babamız merak etmiştir dedim, ayaklandık, ancak adam nereye gidiyorsunuz ben bıraktırayım dedi. Gerek yok abi hallederiz biz dedim yok bırakmam otur bekle beş dakka dedi, bir telefon açtı, az sonra bir taksi geldi, bizi taksiye bindirip şoföre yüz lira verdi, "Bu kardeşlerimi istediği yere götürüyorsun bırakıyosun Osman." dedi bizi yolcu etti. Yine aynı karanlık ücra yoldan giderken taksici İstanbul'dan mı geliyorsunuz dedi evet dedim benim de kızım İstanbul'da tıp okuyor dedi maşallah dedim bir şekilde bu arabadan da sağ salim indik. Bizimkiler görmesin diye de balıkçıya yakın bir yerde inip yürüdük. Geldiğimizde iki buçuk saat boyunca mesajlarını geçiştirerek oyaladığımız büyükler bizi "İyi dolaştınız haa" diyerek karşıladılar. O gün bugündür bu olay üçümüzün arasında sır olarak kalmıştır, anlatmak şöyle dursun yazarken bile aynı korkuyu tekrardan yaşıyorum.

  • @demirelnes
    @demirelnes 17 днів тому +20

    Futbolsal anlamda ilk sen ne diyon denemem gelmiş, hemen izleyelim

  • @mirasgeek6848
    @mirasgeek6848 17 днів тому +1

    Gözümden yaş geldi abi en güzel içerik valla fmden sonra

  • @OmerOzmenn
    @OmerOzmenn 16 днів тому +2

    Sene 2021.İzmir’de çok yakın arkadaşımla doğa kampındayız.İnanılmaz derecede soğuk,yağmur ve rüzgarın olduğu zamandı.Çadırımızı kurduk,yemeğimizi yedik ve ilk gün rahat bi uyku geçirdik.İkinci gün etrafı keşfetmek üzere öğlen saatlerinde yürüyüşe çıktık.Yürüyüşün yaklaşık 2.saatine yakın böğürtlen ağacına benzer bi meyve türü gördüm.Arkadaşımın ‘Ömer salak salak iş yapma bilmeyiz etmeyiz,yeme sakın’ gibi sözlerine aldırış etmeden ben bu meyveleri yemeye başladım ve biz etrafı keşfe devam ettik.Akşam saatlerinde kampa döndüğümüzde hafif bi baş dönmesi ve karın ağrısı başladı ama arkadaşıma telaşlanmasın diye pek hissettirmemeye çalıştım.Neyse yattık.Normalde kamplarda büyük tuvaletim pek gelmez.Gece saat 3 sularıydı benim kafam zonkluyo midemde filler tepişiyo.Dışarıda da inanılmaz derecede rüzgar var bi sıcak su koyayım bitki çayı içerim kafasıyla tüpü çadırın içinde,rüzgardan sönmesin diye ayaklarımızın altında duracak şekilde yaktım.Karnımda bir bomba var ve bunu atmam lazım.Kafama aldım kafa lambasını arkadaşımı uyandırmadan tenha bir yer bulup icraate başladım.Aradan 25-30 saniye geçmeye kalmadan bi ses geldi.Kafamı sağa sola çevirdim ışığın olduğu yerde bir domuz.Göz göze geldik ben sı*yorum arkadaşıma AYDINNNNNNNNNNNNN diye bağırmaya başladım.Birazda kamptan uzaklaştığım için duymaz endişesiyle bekliyorum.Domuz ben bağırınca korkup uzaklaştı.Her şey tamam diye düşünürken kampa doğru gidiyorum ve uzaktan gördüğüm bi ateş var bir yangın var.Ben AYDINNNN diye bağırdığım esnada ayağımızın altına koyduğum tüp o panikle Aydının tekmesiyle devrilince birden çadır alev almış ve arkadaşım o an canla başla yangını söndürmeye çalışmış bi yandan da rüzgar kuvvetli .Rüzgar yanımızdaki ağaca alevleri taşıyınca ağaçta alev almaya başlıyo.Ben kampa koştura koştura dönünce neye uğradımı şaşırdım.Kamptan önce muhtarla görüşüp biz şurada dağta kamptayız diye söylemiştik.Biz o panikle jandarma falan aklımıza gelmedi.Bi 10 dakika sonra orman arama kurtarma ekibi gelip yangını söndürdü.Sonrasında bizi büyük bi para cezası bekliyordu.O günden beri kamp yapmayı bırak evde ocağı bile yakmıyorum

  • @mrgita23
    @mrgita23 17 днів тому +8

    Korku yayınını iple çekiyorum

  • @Huseyin-sr7iu
    @Huseyin-sr7iu 17 днів тому +2

    Lise zamanları 16-17 yaşlarındayım o gün evde tek kalacaktım ve o zaman ki evimiz de bodrum katında çok ışık almayan bir yerdi. O zaman ne düşündüm ergen aklımla çok bilmiyorum ama tüm ışıkları ve tv yi kapatıp karanlıkta ve o sessizlikte öylece düşünüyordum düşünürken o hep mutfaktan gelen ses olur ya ama kimse olmaz öyle bir ses o sesten geldi ve hemen sonra netfilixten "Evinde Biri Var" isimli filmin bildirimi gelmişti... O zaman aklımı kaybedecek sekilde korkmustum hiç unutamiyorum ve ışıkları açıp mutfağa bir süre gidememistim ve sonra korka korka o geceyi sabah etmeye çalıştım:*(

  • @alibruhh9664
    @alibruhh9664 16 днів тому +12

    Hasan Hocam Selamlar Ekibe kucak dolusu sevgiler
    Yıl 2018 Eskişehir de 3 arkadaş birlikte ogrenci evinde kalıyorduk diğer 2 arkadasımdan teki fakülteden arkadaşlarının evinde diğer arkadaşımda o gece Manitasının yanına istanbul a gidecekti gitmeden önce karşı odanın camını kapatmasını söyledim ve otobüs saati geldi evden çıktı gece sanırsam 3-4 gibiydi tam uykuya dalacağım üstümden Yorgan çekildi hayırdır inşallah dedim ve düzelttim yine tam uykuya dalacakken yine aynısı oldu bildiğim tüm sureleri okurken ve gözüm açıkken yine yorgan çekildi hemen telefonun ışığını açtım kimse yoktu ama gitmeden önce arkadaşıma kapat dedigim pencere açılmıştı gittim kapattım sonra odama tekrar döndügümde dolabımın kapısını açık halde buldum ne yapacağımı bilmiyordum oda dan cıkmak istedim oda kapısının koluna yapıştım biri sert şekilde kapıya vurdu korktum çıkamadım oda dan sonra sanki odada bir cok şeyin nefes alıp verdigini hissettim sabah ezanına yakın saate kadar devam etti ve ezana 1 saat kalmıstı uyumak istedim ama sanki kulagımın dibinde birinin nefes alıyor gibiydi elektrikler gitti soğuk soğuk terlemeye başladım kalbim cıkacak gibiydi abimi aradım abimde o ara nöbetteydi telefonu açamadı çaresiz kaldım ben de süreki bildiğim duaları okumaya devam ettim ve tuvaletim gelmişti bekledigim an geldi sabah ezanı okundu evin tuvaletini kullanmama kararı aldım cami evimizin karsısınaydı pencereden cıkıp camiye doğru yürüdüm terlikle caminin tuvaleti de caminin arka tarafındaydı oraya doğru yürürken artık vücüdüm dayanamadı tenha bir köşe de işedim kaldıgımız mahalle ufaktı tek bir camisi vardı lokantanın oraya gittim adamla selamlaştık birden ezan okunmaya basladı sonra ben ise abiye ezan daha demin okunmadı mı abi dedim abi ise oglum saçmalama hoca yeni gitti şimdi okuyor dedi hepten telaş sardı beni cami çıkısı hocayı bulup olayı anlattım evi görmek istedi bu işlerle onceden ugrasmıs bir hoca oldugunu soyledi ve eve geldik bana kapının önünde dur evlat dedi içeriye girdi 10-15 dakika çıkmadı bir anda hoca karşıma çıktı 1 hafta bu eve kimse gelmesin deyip bazı yerlere arapça şeyler yazdı dua et oğlum o ezanı sana yanlış okutanlar seni alamamışlar caminin tuvaletinde çok şıkışırlardı pislik bunların yuvaları dedi iyi ki de rabbim sana tuvaleti göstermemiş diye devam etti sözlerine sonra ben bu olayın neden bu evde olduğunu öğrenmek istedim buldum da diğer ev arkadaşlarımdan biri kız arkadaşıyla ilişkiye girip kızı hamile bırakmıs ve 2 aylıkken haplar sayesinde düşürmüşler o arkadaşımdan bir daha ses soluk çıkmadı istanbuldan bida gelmedi abisini aradım kapat arama telefonu diye sert çıkış yaptı sonra öğrendim ki o ev arkadaşım gece birden felç geçirmiş hiç bir yeri tutmuyormuş ölü gibiymiş anladım ki bu dünya etme bulma dünyası sonra evimi değiştirdim bende olayları fakülteden arkadaşlara anlattım o olaydan sonra o eve kimse girmedi ben ise normal bir şekilde okulu bitirip memleketim kayseriye döndüm Allah kimseyi o duruma düşürmesin

    • @Alii0110
      @Alii0110 16 днів тому +2

      Cami evinin karşısında ama yürürken dayanamadın tuvaletini yaptın ❌️kolpametre alev aldı

    • @alibruhh9664
      @alibruhh9664 16 днів тому

      @@Alii0110hocam hikaye gerçektir saygılar

  • @emreuner1034
    @emreuner1034 16 днів тому +2

    Hoca senelerden 2018, ben daha 10 yaşındayım ve aylardan kış. Kendi başıma çok zeki (!) bir insan evladı olduğum için korku filmi olan IT'i seyrettim ve seyrettiğim gibi feci bir şekilde donu sararttım. Haftalar boyunca bu film hakkında kabuslar gördüm ve çevremin Pennywise olabileceği hakkında derin süpheler duydum fakat bu korkular yaklaşık 1-2 ay kadar sonra sona erdi. Aylardan Temmuz-Ağustos gibi sabah annemler iş için evden çıkmıştı ve ben de evde odamda bilgisayarıma bakıyordum fakat bi anda odamın baktığı camın karşısına havadan kırmızı bir balon süzülerek indi. Tabii ben bunu gördüğümde korkudan ne yapacağımı şaşırdım fakat bu olayın üzerinden 10-15 dakika sonra annem eve gelince içime bir rahatlama geldi. Bir süre sonra annem yemeğin hazır olduğunu söyleyip beni mutfağa çağırdı ve ben yemeği yerken aynı kırmızı balon süzülerek mutfak camının önüne geldi. Artık ben dayanamadım ve bu balon hakkında anneme bahsettim annem de saçmalama tarzı şeyler dedi. Aynı gün akşama doğru ben odamda her şeyi unutup bilgisayar oyunu oynamaya çalışırken bi anda annem odaya girdi ve üstü başı kırmızıydı ve eldivenler giyiyordu sonra bi anda "adam öldürdüm" dedi. Çevremdekilerin Pennywise olduğu hakkındaki şüphemin tavan yaptığı günde annemin bana karşı böyle bir ifade kullanması beni kalpten götürecekti fakat annem sonra "şaka şaka domates salçası bu oğlum ne bakıyorsun öyle dingil dingil" gibi bir ifade kullanınca ben onun gerçek annem olduğunu anladım ve annemin o pis salçalı üstüne rağmen gittim ona sarıldım. (Bu arada sonradan öğrendim ki o kırmızı balonlar bizim evin yakınındaki bir okulda gerçekleşen kutlamalardan gelmiş) Bu da çocuk aklımla aslında kendi kafamda baya büyüttüğüm korkunç ve biraz da komik bir olay😀.

  • @akamau-xt2oz
    @akamau-xt2oz 11 днів тому +1

    28 yaşındayım 8 veya 9 yaşlarımda tam olarak hatırlamadığım yaşlarda, istanbul anadolu yakasında sahile kıyısı olan bir ilçede annem ile beraber yaşıyoruz, babam ile bir kaç sene önce ayrılmışlardı. Ev biraz fazla büyüktü bizim için ve 2 kişi yaşıyorduk, ben çocuk olduğum için annem ile beraber uyurdum, evde 5-6 tane oda mevcuttu ancak anneme düşkün olduğum için yanına yer yatağı yaptırıp uyurdum.Ara sıra altın günleri yapılırdı ayda bir akrabalar eş dost bize gelirdi bundan dolayı. Çok iyi fal bakardı Annem, çok insanın eşinin aldattığını, veya evleneceği kişinin ismine kadar bilirdi. Çok fazla detaya girmeyeceğim, gerçekten fal bakan insanların fallarının doğru çıkmasının sebebini çoğu insan bilir. Yattığım yerin yanında hemen televizyon duruyor, gece yatarken o zamanın gece çıkan programları açık şekilde uyurdum, bir gün gece uyurken annemi konuşurken duydum, ilk başta benimle konuştuğunu düşündüm ne dediğini tam anlamadığım için uyku sersemi anlamadım anne tarzında cevap verdim, ancak kafamı kaldırdığımda annem benimle alakasız bir şekilde aynen şuna benzer cümleler söylüyordu; "neden kapının üstünde duruyorsun, git rahatsızlık verme bana." ben o çocukluğun verdiği cahillik ile anlam verememiştim ama yıllar sonra aile içinde annemin 3 harfliler ile konuştuğunu doğrulatmıştım, annem zaten bir süre sonra fal bakmaya tövbe etti, o günden beri bununla alakalı bir olay yaşanmamıştı.

  • @emreyildiz9
    @emreyildiz9 17 днів тому +3

    Hocam selamlar, tarih 01.11.2022, Munih'e geleli 2 hafta olmus ve sonunda kalacak bir 20m2 bir studyo daire bulmustum. Almanya'da yasayanlar bilir 1 Kasim resmi tatilmis ve butun marketler, dukkanlar kapali. Ben de yeni tasindigim icin resmi tatil tarihlerini falan bilmiyorum. Evde sadece eski kiracidan satin aldigim minimum 10 senelik eski bir kanepe var, yastik yorgan dahi yok. Neyse hocam gece oldu ben basimin altina bir havlu alip, ustume de bir montla kanepeye yattim. Munih'te de geceleri bir olum sessizligi olur, ben bunun ustune bir de panjurlari indirdim ki tasinma yorgunlugunun ustune guzel bir uyku cekeyim. Telefonumu da evde bir prize sarja birakip sesliye aldim ki arayan soran olursa uyanayim. Sonra da yatisa gectim. Gece saat 00:50 civarinda bir anda evin metal panjurlari kendi kendine carr diye bir ses cikarip acilmaya basladi ve bunun cikardigi sesle irkilip uyandim. Sonrasinda bozuktur heralde diye dusundum ama inceden de bir tirsma basladi tabii. Dedim yarin buna da bakariz yapacak bir sey yok yat uyu. Tekrar gozlerimi kapadiktan sonra telefonumun ekrani parladi ve 2-3 saniye bir muzik kutusu melodisi calmaya basladi. O anda sicradim yataktan. Anlik kendimi testere oynunda sandim. I want to play a game sozleri kafada donmeye basladi. Almanya'ya yeni tasinmisim bombos bir odada tek basima kanepede yatarken bu olaylari yasayinca kalbim agzimda atmisti. Isin aslini sonradan ogrendim tabii. Isin asli, panjurlarda ruzgar sensoru varmis ve ruzgarli havalarda kirilmamasi icin otomatik olarak aciliyormus. Telefon hadisesi de telefon kendisini saate bagli uyku moduna alinca ve seslide birakildiysa bu sesi cikariyormus. Munihe yeni tasinip sadece ortasinda bir koltuk olan bombos buz gibi bir evde boyle bir gece beni zorlamisti.

  • @berkata1111
    @berkata1111 15 днів тому +1

    uzak mesane ilişkisi muhtemelen duyduğum en iyi espriydi hoca çok hızlı geçti orayı chatte de görmedim ama bir yerden okumadıysa şahit olduğum en komik şeydi

  • @osmetizel
    @osmetizel 14 днів тому +1

    Pandemi döneminde, sokağa çıkma yasağının akşam 7-8'lere çekildiği günlerdeydik. Biz de o zamanlar yakın arkadaşımla e-ticaret yapıyorduk. İşler yolundaydı, paranın da verdiği rahatlıkla biz yasak falan dinlemeyip sabahlara kadar orada burada takılırdık. Çevirmeye denk geldiğimizde de e-ticaret yaptığımızı beyan ederdik, sorun yaşamıyorduk.
    Beyoğlu'nda da bir mekan keşfetmiştik, pandemi olmasına hatta sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen içeride alkol alıp takılıyorduk. Yine o gecelerden birisinin sonunda, eve dönüş yolunda başımıza bir olay denk geldi. Gece saat 2-3 sularında çevreyolunda ilerlerken, tam Bayrampaşa'daki viyadüğün orada (aşağıda Forum İstanbul ve IKEA'nın gözüktüğü) simsiyah giyinmiş bir adam önümüzden koşarak geçti. Benim kafam güzeldi ama arkadaşımın kafası normaldi, çakıra yakındı. Ben adamı fark eder etmez bağırdım, arkadaşım frene asıldı ve adam neredeyse sıfır geçti bize. Benim zaten ehliyetim yoktu o zamanlar, hala da araba kullanmasını bilmem ve yaşadığım bu olay yüzünden elim ayağım boşaldı. Çok ani bir olaydı ve ister istemez arkadaşımla aramızda tartışmaya neden oldu. "Ben zaten görmüştüm, niye panik yaptırıyorsun?" tarzında. Sonra tatlıya bağlayıp, ya vursaydık, ya sende promil çıksaydı tarzı konuşmaya başladık. Bu olaydan henüz 5 dakika geçmişti ki, İSTOÇ'un orada TEM'e bağlanan alt geçitte kaza gördük. Kaza henüz yeni olmuştu.
    Simsiyah giyinmiş bir adam yerde yatıyordu, yanında da ona vuran beyaz BMW 1.16 vardı.
    Arkadaşımın olan, içinde olduğum arabanın birebir aynısı...
    Arkadaşım da ben de mesajı anladık, kendi payımıza düşen gerekli dersi aldık. Dudağınıza alkol değdirdiğiniz an direksiyonun başına geçmekten vazgeçin.

  • @yvsin19
    @yvsin19 17 днів тому +9

    İnli cinli bir hikaye değil tamamen gerçek ve hala bu olayın travması yüzünden yatak altında bıçakla uyurum. O zamanlar 10-11 yaşlarımdayım, o zamanlar maddi durumumuz iyi değildi ve şehir merkezine çok uzak kaçan bi yerde oturuyorduk, bizim müstakil evimiz haricinde 4 5 tane gece kondu Bi tane de bakkal vardı, anlayacağınız köhne Bi yerdi. akşam saat 10 sularıydı babam işteydi, annem salonda namazını kılıyo biz de kardeşimle odamızda uyumaya çalışıyorduk. Babam bir fabrika da bekçilik yaptığı için gece 11:30 - 12 gibi eve damlardı, eve dönüş saatini çok iyi hatırlıyorum çünkü o zamanlar kardeşimle ben annemin zoruyla yatağa girer babam gelene kadar uyumuş taklidi yapar, babamın kapı sesini duyar duymaz hemen babam bize ne almış diye yataktak zıplardık, neyse yine böyle Bi gündü kardeşimle uyurken bizim yan odadan tıkırdama sesleri geldi, beraberinde belli belirsiz fısıldama gibi sesler alıyordum annem telefonla babamla konuşuyor heralde diye düşündüm içimden, kardeşim uykuya çoktan dalmıştı ben de meraktan yataktan kalktım ve kapıya yöneldim aklımda annem telefonda babamla konuşurken arkadan şımarıklık yapıp ilgiyi kendi üstüme çekmek vardı, kapıyı açıp ışığa basmamla birlikte irkilmem Bir oldu annemin hala namazda olduğunu gördüm ama garip olan gıcırdama sesleri devam ediyordu. Korkak Bi velet olmama rağmen o anlık adrenalin ile ses gelen odanın direkt kapısına dayandım ve açtığım gibi pencereden iki tane ayağın yukarı doğru çıktığını gördüm, o anlık reaksiyon ile direkt anneee diye çığlığı basmışım, şeref yoksunu herif benim sesimi duymuş olcak ki birden çatının tuğlalarından hızlı hızlı yürüme sesleri geldi ve ses kesildi, ev müstakil olduğu için kolay tırmanılabilir bir evdi, hemen anam kardeşim yanıma koştu, ben ağlaya ağlaya anlatmaya çalışıyorum, annemde çatıdan gelen sesi duyduğu için annem direkt gidip tüm camı çerçeveyi kitledi, ve babam gelene kadar hepimiz aynı odada bekledik, babam geldi herşeyi anlattık, ertesi gün babam işten izin aldı kamera falan Bi halt olmadığı için polisten de Bi cacık çıkmadı, ertesi gün çomar Bi kaç komşu evin üstünden zıplayan adamı gördüğü için hırsız veya sapık olduğunu hiç değerlendirmeden annem hakkında saçma sapan dedikodular çıkarttılar, o evde hatırladığıma göre en fazla 1 ay daha kaldıktan sonra direkt pılımızı pırtmızı toplayıp taşınmıştık, çünkü biraz daha dursak babam cinayet sahibi olacaktı, o gün bugündür yatağımın yanında genelde kesici birşey ile uyurum

  • @ismailkaya8080
    @ismailkaya8080 11 днів тому +1

    iyi yayınlar hocalar. Ben de 2014 yılında üniversitedeyken izmirde başıma gelen bir olayla katılmak isterim. O dönem istanbulda okuyan manitadan ayrılmış, izmirdeki evimden de yine aynı dönem ikinci eşinden ayrılan babamın yanına taşınmıştım. İki ayrılık acısı çeken adam aynı evde yaşamak kötü bir deneyimdi tabi. Ama yaşadığımız evde hatta mahallede bir sıkıntı vardı. Öncelikle şöyle söyleyeyim yaşadığımız mahalle izmirde asansörün de bulunduğu, asansörden çıktığınızda karşınıza çıkan sokaktaydı. Mahalledeki bir adam her gün davul zurna çalan cinler gördüğünü anlatıp duruyordu. bir şekilde oranın daha önce şehitlik olduğunu ve çevrede bazı garip olayların hep yaşandığını söylemekteydi oradaki insanlar. Bir gün babam da bana evde bana verdiği odadan bazen garip sesler duyduğunu (duvarın içinden gelen adam inlemesi???) söylemişti. İşin garibi ben de o dönem her gece o odada yatarken babamın söylediklerinden bağımsız biraz rahatsızlık duyuyordum. Bazen yatarken omzumda hissettiğim pıt pıt hissi (cesaret edip dönüp bakamazdım), bazen tam uykuya dalacakken kulağımda duyduğum kadın çığlıkları, bazen de içinden çıkmak için kendimi yataktan atmak zorunda kaldığım karabasanlar. Çoğu sefer gecenin köründe hiç bir şey olmasa da karanlıktan korkup salona geçerdim uyuyabilmek için (normalde böyle korkularım yoktu). Neyse gel zaman git zaman bunların hepsine az çok alışmaya başladık. Bir yandan da kendimizi hayata döndürmeye çalışıyoruz. O evde 4-5 ay geçirdikten sonra babam alsancakta küçük bir coffee shopa ortak oldu bir arkadaşı ile (ki adamın oğlu da benim arkadaşımdı) bir süre tadilat yaptırdıktan sonra küçük bir açılışla çalışmaya başlayacaktık. O dönem artık kendimi çok sıktığımdan gerdiğimden mi bilmiyorum (bir yandan okul bir yandan manitaya özlem bana baya ağır geliyordu) açılışa ve o kafeye baya önem veriyordum içten işe ( kafe bir sene sonra battı sdfsdf). Ama tam o açılıştan bir gece önce başıma şöyle bir olay geldi. Artık karabasanlara alışmıştım ve başta dediğim gibi kendimi yataktan atarak bile uyanabiliyordum. Gece o odada uyurken kendimi bir anda sırt üstü yatağımda yatarken ellerim göğsümde kavuşmuş ve bağlanmış bir şekilde buldum. bileklerime batan tırnakları bile hissedebiliyorum. Nasıl bilmiyorum ama ağzımda sigara var ve külleri üzerime dökülüyor. canımı acıtıyor. kurtulmaya çalışsam da üzerime çöken şey buna izin vermiyor. bir yandan sigara külleri bir yandan bileğime batan tırnaklar derken tam o an hayatımda duyduğum en iğrenç sesle biri kulağıma 3 kere Gelece Dön diye tısladı. İnanması zor biliyorum. ama birebir yaşadım bu durumu. bu sözü duyduktan sonra uyandım. Ve cidden bu o evde yaşadığımız son olay olmuştu. Bir şekilde o geceden sonra hayata daha adapte oldum. Kafemiz açıldı ve bir yandan okul bir yandan oraya gelip giderken daha çok hayata karıştım. Bir şekilde bunların hepsini çözüp bir kaç ay sonrasında taşındık o evden. Bir daha da neredeyse hiç bu gibi sorunlar yaşamadım. Belki de psikolojik bir olaydı o dönem yaşadıklarım ve bir çıkış noktası arıyordu ruhum ama bilmiyorum. Sizlere de iyi yayınlar dilerim. Severek izliyorum ve selamlar sevgiler gönderiyorum.

  • @berkkl0
    @berkkl0 17 днів тому +18

    Bundan 4 yıl önce Rize'de memleketeyim iki gün sonra için maçımız vardı ve bizde kafada dagıtırız dıye takımdaki birkaç arkadaşımızla takımdaki arkadaşımızın köyün deki evine çıkmıştık ev klübe gibiydi ve köydeki diger evlerden biraz uzaktı etrafı bol yesilik dolu agaçlık bir alanda klübenin giris kısmında ahşap masada oturuyoruz çayımızı demlemişiz içiyoruz gece saat 1 2 civarı köyden bir ses geldi bizde ne olur olmaz diya bakmaya gittik fakat gittigimzde kimse yoktu kavga sesleri gibiydi ama kimse yok sonra tekrar eve gittik bu arada 4 kişiyiz iki kisi uyumak için gitti biz kaln arkadasımızla sohbet ederken yine aynı sesi duyduk bu sefer gitmedik fakat ses devam ediyordu ve g tekrardan gitmeye karar verdik bu seferde evdeki tabancayı aldık ne olur olmaz diye ve tekrar koy merkezine dogru inerken bir köpek ölüsü gördük fakat aynı yere bakmıstık ve bu yeni olmustu anlik bir şok gecirdik ve sonra hemen eve döndük korkudan hızla kosarken klübe yolundaki patikada dustum ve dizimi taşa vurdum ve yola yavas devam etmek zorunda kaldık yane cok uzun degil ama patika kenarındaki mezarlıkta çarşaf gibi bisey salandıgını gördük çarsafın kenarıfa gece ısıgya beliren gözler vardı ıki çift göz biz bunu görünce bıraz daha hızlanıp ev girip uyuduk daha dogrusu calıstık saat 5 6 şara kadar uyamadık belki olayın korksu degidlde içimizde olaydan bagımsız beliren kötü bir his vardı ardından arkaslarla uyandık ve olayı diger iki arkadasımıza anlattık belki inanmayabilirdi normal burda bulunmyan bağımsız bir insan o akşam 4 muzde de o kötü his vardı diger arkadasımzla bu olyaları yasadıktan sonra bu his artrmıstı ve kahvaltı edip gidecektik kahvaltı için bakala gitigimizde mezardaki çarşafın sallandiği bölgede çubuk vardı ama etrafında çarşaf yoktu ruzgardan gitti diye kendimizi kandırmaya çalışıyorduk ardından köpek ölüsünün olduğu yerde ölü köpek yoktu etrafında duran gezen bir köpek vardı o köpeğe benzediğini duşunduk ama olayın sokunda köpeğin tipini bile net hatırlamıyorduk belkide psikolojik olarak benzettik sonra ne kahvaltı için bakkala gittik hemen geri döndük ve o günden beri hep ni ön yargım oldu köylere

  • @holylahmacun2895
    @holylahmacun2895 15 днів тому +2

    Canım sıkkın bir şekilde televizyon izliyordum. Sevgilimden ayrılalı 2-3 hafta olmuştu, aşk acısı çekiyordum . Televizyonu kapatip yattim. Otuz saniye sonra garip sesler işittim. Biri sanki "sipi diks bece fece lo lo" gibi şeyler söylüyordu. Elimle yastığın altını yokladim hiçbir şey yoktu. Altima sıçacaktim, sesler beynimden geliyordu. Olduğum yerde kaldim. Hareket etmeyi biraktim. Ateist olmama rağmen subhanakeden girip yemek duasinda çıkmıştım. Daha sonra sanki beynimdeki ses: "sen ona aşıksin, sen ona aşıksin " demeye basladi baska seyler de diyordu ama tek anladigim buydu. Ask acisi beni delirtmisti galiba. ağlayarak cenin pozisyonunu almıştım ama artik seslere dayanamiyordum. Saçımı başımı dağıttım, yorgani yastığı yere attim üstümdekileri çıkardım . hala sesten kurtulamiyordum. sonra attığım yastiğin içinde bir ışık gördüm. Elimi sokup ışık saçan şeyi çıkardım. Kardeşimin mp4 üydu elimdeki. Sabah ogrenmistim ki kardesim benim yatagima uzanıp mp4 üyle şarkı dinlemiş. Ne hikmetse alet yastığımın içine girmişti. Çalan sarki da model grubunun " sen ona aşıksin " diye bi şarkısıymis. Zevkine so*tugum...

  • @Maniquincity
    @Maniquincity 17 днів тому +7

    Sene 2013 Mersinde itfaiye görevlisiyim. Otoyol Adana istikametinde feci kaza olduğu ihbarıyla olay yerine gittik. Araç viyadükte bariyerlere girdikten sonra 50 metre aşağı uçmuş, aşağıya indiğimizde aracın içinde karı koca 2 kişiyi sıkışmış halde bulduk. Kadının yaşadığını görünce ilk önce ona müdahale edip çıkardık boyunluk vs. takıldı. Ben şoför mahalinde bulunan adama yöneldim,. Sıkışmıştı, öldüğünden emindik çıkarmak için hamle yaptığımda kafası öne düştü bir de ne göreyim kafasının arka kısmı yok kafasının içi görünüyor. Adamın başını kaldırdığımda yaşadığını farkettim, hiçbir şey olmamış gibi başımı sabit tutun hissetmiyorum dedi. İnanamadım adamın o halde yaşayıp konuşabildiğine. Adrenalin etkisi sanırım hayatta tutuyor, bunları söyledikten bi kaç dakika içinde ex olmuştu.

  • @tolgahantugluk2529
    @tolgahantugluk2529 11 днів тому +1

    “Kayseri’de yaşanmış gerçek bir hikaye
    Gerçek bir olay.
    Bu olay Kayseri’nin Bünyan ilçesi’nde yaşanmış.
    Olay Alfred Hitchcock’un meşhur korku filmlerini bile çok gerilerde bırakacak kadar tüyler ürpertici.
    Gece bindiğiniz otomobilde direksiyonda kimse yoksa ne yapardınız?
    Kendisi Bünyanli olmayan, politikayla uğraşmış ve halen Kayseri’de yasayan iş adamı,
    22 Şubat 2005 tarihinde Bünyan sınırında,
    Kayseri Malatya kara yolu üzerinde,
    bir benzin istasyonuna girer.
    Lokantaya oturur ve orada kalabalık toplulukla birlikte bir ufak rakı içer.
    Yürüyüş mesafesindeki Bünyan’a gitmek için, lokantadan çıkar.
    Ancak dışarısı hem zifiri karanlıktır hem de korkunç bir kar-tipi fırtınası başlamıştır.
    Benzin istasyonuna yaklaşık 300 metre mesafedeki,
    Bünyan’a dönüş yolu kenarına varır.
    Oradan geçen bir arabaya binip, Bünyan’a ulaşma derdindedir.
    Fırtına daha da şiddetlenir.
    Adam bir-kaç adım ötesini bile görememektedir.
    Gelip-geçen bir araba da yoktur.
    Nihayet karanlıklar içerisinde, hayalet gibi yavaş yavaş yaklaşan bir arabanın iki farını fark eder.
    Arabanın, tam önünde yavaşlamasıyla birlikte hemen arka kapıyı açar ve arabaya biner.
    Kapıyı kapatır, araba yeniden hareket eder.
    İçeridekilere merhaba demek ister.
    Ama o da ne?
    Arabada kimse olmadigi gibi, direksiyonda da kimse yoktur.
    Birden paniğe kapılır.
    Korkuyla, hemen arabadan atlayıp, oradan koşarak uzaklaşmak ister ama hem araba hızlanmış,
    hem de korku ile dizleri bağlanmış,
    hareket edemez hale gelmiştir.
    Araba keskin bir viraja doğru yaklaşır.
    Adam dua etmeye baslar.
    Tüm günahları için tövbe eder.
    Arabayı durdurması için Allah’a yalvarır.
    Tam bu esnada, pencereden bir el uzanır ve direksiyonu kıvırarak sert virajdan arabanın doğru yola dönmesini sağlar.
    Her tehlikeli dönemece yaklaştıkça,
    Allah’a yalvarış ve yakarışı artar
    ve her seferinde de bir el dışarıdan uzanıp, direksiyonu çevirir.
    Sonunda kendisini biraz toparlar, ayaklarını kımıldatır. ‘Ya Allah koru beni…’ deyip, kapıyı açmasıyla birlikte, kendisini arabadan dışarı fırlatır.
    Bir kaç takla attıktan sonra, şarampolde kendisine gelir.
    Defalarca 1 fatiha 3 ıhlası şerif okuyarak,
    Bünyan’a yürüyerek ulaşır ve bir kahvehaneye girer.
    Üstü başı ıslak ve şoka girmiş haldedir.
    Kendisini tanıyanlar hemen sobanın başına alırlar.
    Eline bir çay verirler.
    Bir müddet sonra kendisine gelip, sesi titreyerek, başına gelen doğa üstü ve korkunç olayı anlatır.
    Olayı dinleyenler inanmak istemeseler de, anlatan kişinin aklı başında ve toplumsal sorumluluk taşıyan bir pozisyonda olduğunu bildiklerinden, herkeste derin bir sessizlik oluşur.
    Yaklaşık yarım saat sonra,
    aynı kahvehaneye Koyunabdal Köyü’nden iki kişi girer.
    Bir masaya oturur ve iki bardak çay söylerler.
    Bu arada, gelenlerden birisi, diğerine şunları söyler :
    -Ahmet baksana,
    su sobanın başında oturan geri zekalı,
    bizim araba yolda kalınca,
    biz arabayı iterken,
    arabaya binip-inen
    öküz değil mi?..

  • @anlyldrm5111
    @anlyldrm5111 17 днів тому +2

    1 1.5 yıl önceydi gece 1 gibi işten çıktım samsunda eski kral mezarları falan çokca vardır mağralarını açıp kapatmışlardı bende gece o yolun başına gelmiştim orda yürümeye başladım eve doğru gidiyorum üzerim büyük bi ağırlık çöktü sanki kulağıma biri fısıldıyo ve omuzlarımdan bastırıyo gibiydi sesli şekilde dua okumaya başladım ama baya bağırıyorum 600 metre kadar bağıra bağıra dua okuya okuya gittim arkama hiç bakamadım baya korkmuştum ve çok hani cin falan inanmam realistik bakarım olaylara o yol bittiğinde baya rahtlamıştım eve de bi 500 metre falan kaldı rahatça gittim sonra yattım normalde kapımı tam kapandığından emin olmadan uyumam ama o gün baya yorgundum ve elimle kapıyı ittirip direkt uyudum gece huzursuzlanıp bi uyandım telefon sağ tarafımda durur telefona dokunup saate baktım saat 4.20 idi geri yattım ama uyuyamadım 10dk kadar sonra kapım yavaşça aralanmaya başladı (yatağım kapıya bakar) yarıda aralanma bitti dev korktum hoca aklıma yine nekadar dua geldiyse okudum bildiğim tüm dualar bitince sustum ve kimmolduğumu düşünmeye başladım baya gaza getirmiştim kendimi ve doğruldum kalktım yatağımdan gittim kapıyı sertçe kapattım ışığımı yaktım biraz bekledim sonra açtım kapıyı işemeye gittim geri geldim inanılmaz bi tırsma yaşasamda kendimi bi nebze rahatlattıktan sonra uyudum öğlen 1 2 gibi uyandım kalktım salona geçtim balkonun kapısının ağzına kadar açık olduğunu gördüm içime su serpildi ogün bugündür uyumadan önce tüm camları kontrol ederim ve o yoldan hiç yürümedim

  • @sezerkaru5677
    @sezerkaru5677 17 днів тому +1

    Korkunun hastasıyızzz. Seri gelsin seriii bünyenin ihtiyacı var.

  • @erenyunden
    @erenyunden 16 днів тому +1

    Merhabalar bu hikayede herhangi bir paranormal olay yoktur! Ben bir Konyalıyım ve Ankara'da okuyorum. 2 sene önce normal bir kız arkadaşımla, Ankaralılar bilir 6.45 denen bir mekanda konsere gitmiştik ve ben kız arkadaşıma onu sevdiğimi söylemeyi planlıyordum. Konser gayet güzel geçti eğlendik ve çıktık. Kızın yurdu Meşrutiyet caddesindeydi ve saat 3 olduğu için sokaklar boştur zaten diyip yürümeye karar verdik. Tunalı'nın çıkışında trans bir birey karşıdan bizi görüp geldi ve siz çift misiniz dedi. Bizim de çok gözümüz tutmadığı için evet dedik. Çok yakışıyorsunuz vs gibi şeyler söyledikten sonra biz yürümeye devam ettik. Aşağı yukarı yarım saatlik yolda her arkama baktığımda uzaktan bizi takip ettiğini gördüm. Bütün odağım ve psikolojim kaydı kıza bırakın sevdiğimi söylemeyi takip ettiğini bile söyleyemedim sadece kafamda kavga çıksa nolur diye senaryolar kurmaya başladım. Biz Meşrutiyet caddesine yaklaşınca ablanın başka yere döndüğünü fark ettim ve rahatladım. Sonra kızın yurduna geldik saat de geç olduğu için güvenliklerle konuşup içeri girdi. Ben de evime dönmek için haritaları açtım fakat şarjımın 3 kaldığını fark ettim ve kafama göre bir yerlere dönüp kayboldum. Sonra sokakta o bizi takip eden trans ablaya denk geldim ve beni görür görmez yanıma koştu. 200 tl ver ve benimle cima eyle dedi. Yok abla istemiyorum dedim. O zaman sadece 200 tl ver dedi. Hayır dedim. Eğer vermezsen gecenin 4 ünde beni t*ciz ediyor diye bağırırım dedi. Bunu duyduktan sonra küfürleştik ve ben arkamı dönüp koşmaya başladım. Arkamdan koşup bağırmaya başladı. Yaklaşık 10 dakikalık koşuştan sonra Kızılay'a geldik ve umut ışığımı gördüm. Ankaralılar bilir Kızılay'da her saat polis olur. Koşarak polis aracına gittim ve abilere lütfen yardım edin beni taciz ediyor dedim. Hemen tamam kardeşim sakin ol diyip ablayı aldılar. Tamam kardeşim sakin ol hadi sen git dediler ve ben yine koşmaya devam edip Maltepedeki evime gittim. Eve girer girmez elim ayağım boşaldı. Olayı kız arkadaşıma anlattıktan sonra benimle full dalga geçti. Adım trans bireyciye çıktı. Seviliyorsunuz iyi yayınlar.

  • @emircakr9789
    @emircakr9789 17 днів тому +2

    Bizzat kendi başıma gelen bomba olayı anlatıyorum yazarken bile tüylerim diken diken oluyor. 9 yaşında ailecek gittiğimiz yaz tatilinde denizde büyük bir boğulma tehlikesinden son anda kurtulmuştum. Boğulma anındaki panik ve korkuyla kekelemeye başlamışım. İlk bir kaç gün olayın sıcaklığından ötürü kekemeye döndüğümü düşünseler de bu durum düzelmeyince ailem beni çeşitli doktorlara göstermişler. Tabiki bir çözüm bulamamışlar. En sonunda bir hocaya gösterildiğimde hoca bana belirli dualar okuduktan sonra iki adet muska vermiş. Muskalardan birini boynuma takmalarını birini de asla unutmayacağımız, karıştırmayacağımız bir noktaya koymamızı çünkü bu tarz muska işlemleri sonrasında aileme iki muskadan birini geceleri alıp götürdüklerini söylemişler. Annem bunu duyunca çok şaşırıp salonumuzdaki masanın üstündeki her eşyayı kaldırıp tam ortasına muskanın yazıldığı gece muskayı koymuş. Sabah uyanır uyanmaz da koşa koşa benim odama gelip boynumu kontrol etmiş ve muska duruyor. Salona gidip baktığında da masanın üstünde muskanın olmadığını görüyor. İşin daha garibi ise ben o hafta içerisinde normal konuşmama dönüyorum…

  • @delemeyenalli
    @delemeyenalli 15 днів тому +1

    Hoca selamlar o zamanlar yaşım 8 9 civarı. Köyde rahmetli babaannemin evinde kalıyoruz ziyaret amaçlı. gece bir tıkırtı duyduk kalktığımızda babaannem dedemle konuşuyor yemek yedirmeye çalışıyordu. ama asıl sıkıntı dedemin rahmetli olması. ben dedemi hiç görmedim çok önceden ölmüştü.neyse babaannem ısrarla yemek yedirmeye çalışıyor ve peşinden dışarıya gitmeye çalışıyor. bizi dinlemiyor hatta çok kızıyordu çünkü aklı selim değildi.ara sıra dedem için yemek yapardı gelecek diye koyardı biz bunu umursamıyorduk. ama ilk defa başımıza böyle birşey gelmişti. neyse daha sonra vazgeçti zaten kendi kendine.bu olay yaşanmadan yıllar önce de ben bebekken yine o evde gece tam herkes yatacakken karanlığı elimle gösterip dede geldi diyorum bütün herkes çok korkuyor. Şimdi babaannemde rahmetli oldu inşallah kavuşmuşlardır o ev de yıllardır bomboş...

  • @anderson8485talisca
    @anderson8485talisca 17 днів тому +38

    Merhabalar korkmaya hazır mıyız.. 7 yaşındayım ozamanlar yağmurlu fırtınalı bir gece odamda uyuyorum. yatağımın karşısında aynalı bir dolap var, ayna dolabın kapağının dış kısmında bulunmakta. Gece 2 3 civarlarında şimşek seslerine uyandım evimiz müstakil ve portakal ağaçlarının arasında, yatağım da cam kenarı. hafif buğulu ve sönük havada yağmur hızla yağıyor. Her şimşek çaktığında camdan aynaya ışık çarpıyor ve aynada ışık parlaması oluyor iyice gerildim tabi yaşım da küçük aynada kendini görüyorum ama sürekli ışık çarptığı için bir anda karanlık olan yansımam aydınlanıyor ve yüzüm net bir sekilde gözüküyor aşırı gergin geçen bu durumla beraber şimşek daha şiddetli çakmaya başladı. Ve bir anda şimşek bir daha çaktı ve karanlık olan yansımam tekrar aydınlandı ama bu sefer o aynadan yansımayla beraber aynadan çıkıp üzerime doğru yürüyen kendimi gördüm yansımam üzerime doğru yürüyordu korkudan kanım donmuştu soluk alıp veremiyordum tam üzerime gelen yansımam dibime geldiğinde sadece korkudan gözümü kapatabildim ve yatar pozisyonda idim o anda bir şimşek daha çaktı ve gözümü açtığımda aynadaki yansımanın yerinde olduğunu ve bana doğru gelen Benin yok olduğunu fark ettim o anki panikle beraber salona koştum ve ışıkları açtım ama salonda da aynalı bir süs dolabı vardı yansımama baktığında tıpkı odamda yaşanan şeyin aynısı yaşandı ve yansımam aynadan çıkıp üzerime yürüdü ruh gibi soluk ve içi boş bir his veriyordu o anki korkuyla koltuğun arkasına sığınıp gözümü kapattım ve gözümü aldığımda tekrardan yok olduğunu gördüm ve yatak odasına ulaşıp anne baba mı uyandırıp geceyi atlatabildim. Çok zor bir geceydi ve hala aynalara geceleri bakamıyorum yansımasından korkarak büyüyen bir çocukluk geçirdim nasıldır sebebi nedir bilmiyorum ama zor günlerdi.. İyi yayınlar kolpa değildir.

  • @barisyildiz2595
    @barisyildiz2595 16 днів тому +1

    Hocalar selamlar. Bundan en az 12 sene önceydi. Gençlik zamanlarımız, arkadaşlarla akşamları parka çıkıp kendimize dert edinip alkol alıyorduk, bu arada sağlığa zararlıdır, bizim bu mereti tükettiğimiz parkinda hemen altında cami var. Normalde camiye yakın içmez yukarılarda içerdik ama o gün nasıl bir dert patlamasiysa tüm Bursa parktaydi bize de camiye komşu olan banklar kalmıştı. Neyse sohbet muhabbet derken ben ayakta arkadaşlarım bankta oturuyordu. Bir an gözüm caminin bahçesine takıldı musalla taşının orada biri geziyordu. Önce pek dikkate almadım fakat sonrasında yürüyüş şekli ve rengi beni tedirgin etmişti. Arkadaşlara söyledim ben mi yanlış görüyorum acaba diye onlarda kalkıp baktı ve herkes aynı fikirdeydi. Kalkın gidelim dememe rağmen o kalabalık kamp grubunda bir tarafını kaşınan ve gözlüklü şişman çocuğun ölmesine sebebiyet verecek densiz arkadaş olur ya heh işte tam o arkadaş yürüyün caminin avlusuna iniyoruz dedi. Kalktık hep beraber aşağı doğru yürüdük bahçeye girdik, çevremize bakıyoruz hiç bir şey yok. Musalla taşına iyice yanaştık. Hepimizin arkası merdiven tarafına dönüktü sadece musalla taşına bakıyorduk. O sırada arkadaşlardan biri beyler diye fısıldadı. Arkamızı döndüğümüzde vücudu tamamen krem renginde ve gözü ağzı olmayan bir şey üzerimize doğru ağır ağır yürüyordu. İnsan olmadığına adım gibi emindim. O şokla birlikte hepimiz uzerine doğru koştuk kacabilmemizin tek yolu merdivenlerdi ve o merdiven tarafından geliyordu. Koşarken yanından yüzüne baktım bir umut göz ağız kulak vs görürüm diye inan ki insan olduğuna dair tek bir emare yoktu. O 10-15 merdiveni hepimiz tekte atlayıp onyekuru'dan koşu var modunda 400 metre falan kosmusuzdur. Durduk nefeslendik kimse ağzını acamiyordu. Ve 45 saniye sonra falan peşimizden bir çocuk daha çığlık çığlığa yukarı doğru koştu. Ertesi sabah camiye gidip bekciye sorduk geceleri burada başka biri kalıyor mu diye yok dedi. O günden sonra soğuk iceceklerimizi yine aynı parkta fakat az daha uzakta tükettik :) Bursa Ataevler Edebali Camii.

  • @MRTtr
    @MRTtr 16 днів тому +1

    koray hoca komedi oluyor daha çok gelsin

  • @Muhammed_krsu
    @Muhammed_krsu 17 днів тому +2

    Hastalarina selamlar korku gecesine hazirmiyiz neyse gecen yaz ben(manisa) ve liseden arkadasim(denizli) muglaya orman yangin ekibinde calismaya gittik bizim ekip kurulmadigi icin lojmani acamadiklarini söylediler sokakta kaldık ve sonrasjnda Muğla'nın sicak havasina dayanamadik ve barinma ve dus ihtiyacimizin artik karsilanmasi gerektiğini ve kalamiyacagimiz belirttik ve lojmana zor bela goturduler dalyanda sahin tepesi diye biyerde dağın basının başında ufak 3-4 evlik bi koyde 2 konteyner ve bi tane el konulmus ahsap bungalov tarzi bir ev ortaligi temizledik ve dagin basidna tek basimizayiz dagin basinda ormanlik bir alanda ben ve arkadasim ve 10 kisilik yaşlı köy halkı bizim temizleme isi bittikten sonra 4 km ilerdeki koya gitmek ve etrafi kesfetmek için yürüyüşe çıktık çıktığımız yol kapkaranlık ve ormanligin arasi bi yol neyse ilerlerken karşımızdan yasli tek başına yuruyen bi teyze iyi geceler teyzem napiyosun falan dedik ve teyze bişeyler söyledi ama hic anlasilmayan bı şekilde söyledi neyse dedik biz yurumeye devam ettik ve ormanlık yolda çok kötü bir koku gelmeye başladı biraz daha ilerledikten sonra bi keçi lesi ve bir tane kuvet vardı biraz sıçtık tabi neyse dedik ilerledik biz dedik yol cok hayra elamet degil bisey cikmasa bi hayvan kapar dedik ve geri döndük bu dönüş de 2 dakika falan sürdü leşi gördükten sonra ama dönüşte o leş ve kuvet yoktu neyse dedik biz vardik lojmana vardik uyuduk sonra bizim ekio toplandi. Bir gece bekleyisteyken canimiz sikilmisti ve bizim ekip sefi ve diger ekio arkadaşlarımdan biri karsimizdaki terkedilmis harabeye girip giremeyeci hakkinda iddiaya girdi ve ekio arkadaşımız harabeye girdi ve icerdeki bi kac esyayi inceledi ve geri geldi bu olaydan bi kac gun sonra tekrar bi bekleyis aninda ekipten biri geldi ve hanginiz tas atti dedi ne taşından bahsettigini anlamadık ve piçin biri atmistir diye gecistirdik bi kac gun arayla hepimizin basina geldi ve bunun bi saka oldugunu duajnuyorduk yine bir gece bekleyisinde ekipten 4 kisi kaldı digerleri izinliydi dordumuzde bi konteynerde kaliyorduk bi tas geldi konteyneren catisina biz dışarı ciktik ve uzerimize kul geldi ve hemen etrafi aradik ve kimse yoktu diger ekio arkadaşlarimiz da izindeydi ve şaka yapmak icin gelinicek yakinlikta bi lojman değildi ve biz etrafi kolacan ederken ekipten iki kisi el fenerleriyle ormana bakarken birisinin gectigini gördük ve artik çileden cikmistik elimize tahralari alıp ormanin icine girdik ben ve liseden arkadaşım arkamizdan diger ekio arkadaslarimizfa geldi ve ormanı aramaya başladık ve bulamadık dayanamayacagimiz noktaya geldik ben bile artık çileden cikmistim ki bu olayları genelde umursamiyordum ama artık cok sinirlenmistim neyim veya kimin isiyse bulmak istiyordum ve o gün orda olan 4 kişi ortaca genelinde taninan bi hocaya gittik ve bikac msrifetini gösterdi bize anne baba adıyla tarafi bizi resmen e devlet hizmeti gibi biseydi ve kaldigimiz lojman ve karşındaki evin bi yatirin üstünde oldugunu söyledi çıktık ve ortacadan arkadaşlarla buluştuk ve o köyde genel böyl paranormal olaylarin gerçekleştiğini anlattılar biz geri döndük lojmana ve bu olaylar devam etmeye basladi birini gormeler kara kara selülitler gormeler ormanin içinde yolun ortasında garip garip şeyler görüp kacarak lojmana donmeler sonrasinda ekipten bikac kisi istifa ettigi icin ekip dagitildi bizde evimixe geri donmek uzere yola çıkacaktık ve 3-4 evden oluşan köy halkıyla vedalasmaya gittik ve aklimiza ilk gün gördüğümüz teyze aklimiza geldi ve gittigimiz vir evde bu teyzeyo tarif ettik ve öyle birinin köyde olmadığını söylediler bzide muhabbeti cok uzatmadan o köyden gittik ve evlerimize dağıldık dinlediginiz için teşekkürler h talks ailesi iyi yayinlar bu arada o lojman kapatılmış abi tekrsr gitmek istedik bu yaz başvuru yaparken sorduk ve kapatıldığını ogrendik.

  • @demir44444
    @demir44444 17 днів тому +2

    Hocam selamlar bu hikaye bizzat benim başıma gelmedi fakat ben de bir kısmına bizzat şahit oldum. Çok alta sıçırtmalı korku değil ama ben bile düşününce hala geriliyorum. Kuzenimin babasının önceki evliliğinden iki kızı daha var. Aslında benim kuzenim değiller ama uzun zamandır tanışıyoruz ve denk gelince arada sırada görüşüyoruz hep beraber. Kuzenim bi gün beni aradı ve ablalarıyla falcıya gideceklerini gelmek isteyip istemediğimi sordu. Ben de benim falla ne işim olur diyip sonrasında kahve içmeyi teklif ettim. Falcı çıkışı kahve içmek için buluştuk fakat üçü de bu fal seansından biraz fazla etkilenmiş gibi duruyorlardı. Özetlemek gerekirse falcı çok enteresan bir adammış giyimi kuşamı konuşma tarzı gerçekten hem korkutucu hem de esrarengizmiş. İçeri girdiklerinde ilk kuzenimin büyük ablası fal baktırmak için oturmuş. Kıza iskambil kartlarından bi şeyler bakarak (fal işinden çok anlamıyorum üstte de söylediğim gibi) iki tarih vermiş ve telefonuna not etmesini söylemiş. Bu tarihler için de ne olacağını söyleyemem ama senin hayatında önemli dönüm noktaları olacak demiş. Tabii ki fal sadece 2 tarihten ibaret değil ama hikayenin önemli kısmı orası diye orayı anlattım sadece. Bu arada tarihler de kim öle kim kala bir tanesi 1 diğeri 3 sene sonra. Adamın konuşma şekli ve hareketleri söylediği şeylerle birlikte bizimkilerin biraz sinirini bozmuş. Kuzenim ve diğer ablası fal baktırmadan çıkmışlar. Dediğim gibi buluştuğumuzda üçü de çok gergindi ve özellikle kuzenimin büyük ablası sürekli ne olacak bu tarihlerde gibi bir strese girmişti. Ben onlara falın deli saçması olduğunu adamın salladığını ve bu tarihlerde hiçbir şey olmayacağını söyledim. Biraz vakit geçince onlar da yavaş yavaş benim dediğime geldiler ve rahatladılar. Hatta sizi de iyi keklemiş hepiniz geldiğinizde bembeyazdınız diye dalga geçtim. Neyse o gün konu zaten 15-20 dk sonra dağıldı bi daha da ne ben ne kuzenim bu konuyu konuşmadık. Zaten ben de sonrasında uzun zaman ablalarıyla denk gelmedim. Aradan uzun zaman sonra kuzenimin büyük ablası büyük bir trafik kazası geçirdi. Kazada boynu kırılmış ve doktorlar bile ailesine artık kendinizi hazırlayın kurtulma ihtimali çok düşük demiş. Fakat şükür kurtuldu ve iyileşti. Tabii uzun süre hastanede yattı. O sırada bir gün sıkıntıdan telefonunu temizlemeye karar vermiş ve işte gereksiz video foto falan derken notlarına girmiş. Karşısına falcının söylediği o iki tarihin yazılı olduğu not çıkmış ve alttaki daha geç olan tarih kazanın tarihiymiş. İlk başta şokla fark etmemiş ama biraz süre geçince ilk tarihin de yaklaşık iki sene önce yine trafik kazası geçirip vefat eden en yakın arkadaşının ölüm tarihi olduğunu fark etmiş. Sonrasında falcıyı bulmaya çalışmışlar ama adamdan eser yok. Tabii aradan uzun zaman da geçmiş ama kuzenimin ablasının olayın garipliğini de göz önünde bulundurarak adamla alakalı birtakım komplo teorileri var. Benim de bu hikayenin ilk gününde onlarla birlikte olmuş olmam tamamen tesadüf eseri gerçekleşiyor. Şu an kolpannes dediğinizi duyar gibiyim ama inanması zor da olsa bu hikaye gerçekten yaşandı. Koray Koç başta olmak üzere Hasan hocaya ve bütün mod kardeşlere selamlar.

  • @anilcankemiksiz
    @anilcankemiksiz 16 днів тому +1

    İyi yayınlar hocam, 2015 Yılı Ankara Cebeci'de 2 arkadaş öğrenci evinde kalıyoruz. 50.Yıl parkına doğru bodrum katta güneşin doğduğundan habersiz olduğu bir ev. Daha eve çıkalı kısa bir zaman olmuşken iki kere hırsızların girdiği, doğalgaz kaçağı olduğu ihbarıyla kış günü doğalgazına mühür vurulduğu, camına gelen ürkütücü kedilerden dolayı cam bile açamadığımız lanet bir ev. Olaylar aslında şöyle başladı. Yurdu bırakıp eve çıkalı daha 6-7 ay olmuştu. Bu yüzden evi olan arkadaşlar olarak sürekli bizde toplanıyor bazı geceler batak bazı geceler çiğ köfte bazı geceler de korku filmi geceleri yapıyorduk. Bu film geceleri tüm herkesi çok etkilemişti artık uykularımız kaçıyor en ufaktan sesten irkiliyorduk. Sonra artık izlemeyi bırakalım diye karar almıştık ve üzerinden yaklaşık bir 1-2 ay sonra bir gece sabah 5 sularında yine sabahladığım bir gündeydim. İnternette geziniyordum aklımda korkmaya dair hiçbir his yokken birden lavabodan musluk sesi gelmeye başladı aa dedim benim ev arkadaşı da uyanık hatta içimden "31ciye bak gece gece" diye gülerek odasına gittim bi iki dakika sonra. Girdim odaya baktım uyuyor şakayı devam ettiriyorum "lan 31. numara yapma duyduk" diye gözünü açtı lan ne uyandırıyorsun ve sonuna eklediği birçok küfür ile beni odadan kovdu. O an çok takılmadım sabah işin aslını konuşuruz diye ama sonra ertesi gün ben olayı unutmuşum aradan birkaç gün geçti. Halı sahaya gittik biraz da erken gitmişiz banka oturmuş bizden önceki maçı izlerken "lan dedi iki gündür ne gece gece musluğu açıp 2 dakika yıkıyorsun elini yüzünü" diye bana sordu. O anda da benim aklıma da unuttuğum olay geldi. Bir ben diyorum sen açtın bir o diyor sen açtın. Sonra ikimizde birbirimize inanınca geceyi bekleyelim dedik (bize de eğlence çıktı diye düşünüyorduk başta). Arpa sularımızı aldık sohbet muhabbet derken gece sabaha karşı yine aynı saatlerde musluk sesi gelmeye başladı. Ciddi şekilde yerimizden zıplayacak kadar korktuk. Kafamı odadan çıkarıyorum ses bizim banyodan geliyor. Ne o ne ben kapıdan çıkıp da lavabonun olduğu yere gitmeye cesaret edemiyoruz. Bir de ellerimizdeki içeceklerle de dua ederken çarpılacağız korkusu yaşıyorduk. Sabah ezanı okundu, hava aydınlandı eve baktık ettik hiçbir şey yok. Ne yapalım ne edelim derken üniversiteden din konusunda bilgisine güvenebileceğimiz bir arkadaşa anlattık durumu. O da durumdan tam olarak emin olamadı istersek bizi bir hocaya götürebileceğini söyledi. Biz de bu işleri çok sevmeyiz. İlk başta istemedik. Ama her gün bu iş devam etti. Biz dayanamaz hale gelince gidelim diye karar aldık. Ankara Bala'da bir eve götürdü bizi. Oraya gidince biz iyice gerilmeye ve neyin içindeyiz diye sorgulamaya başladık. El mahkum girdik hocanın yanına. Durumu anlattık böyle böyle diye. Bir şeyler yaptı etti bize ilk sorduğu soru "bu odada kaç kişiyiz çocuklar" oldu. Ben diyorum ne saçmalıyor. Ev arkadaşım 5 dedi. Ben varım, arkadaşım var, bizi götüren çocuk var, hoca var, bir de yüzünde örtü olan bir kadın var arka tarafta. Garip garip bizi götüren çocuk benim arkadaşa bakıyor. Ben hocaya bakıyorum saçma sapan bir şeyin içerisindeyiz. Neyse hoca biraz daha bir şeyler yaptı. Bize söylediği korkulacak bir şeyin olmadığı ve sizin etrafınızda olan koruyucuların var olduğu, gece yatmadan uygun bir yere seccade, tespih ve kuran koymamız gerektiğini söyledi. Dua edin, okuyun, namaz kılıf falan diye öğütler veriyor. Meğer bizim evde bizim etrafımızda olan "koruyucu veya koruyucuların" abdest aldığını ve sabah namazı kıldıklarını söyledi. Ben hem inanmıyorum hem duyduklarımızı düşünüyorum ve korkuyorum. İyi de olsa kötü de olsa biz istemediğimizi söyledik ne yapabiliriz ne edebiliriz diye sorduk fakat sizin istemenizle alakası yok dedi hoca. Neyse birkaç bir şeyler okudu etti çıktık. Asıl çıkınca bizi getiren arkadaş içeride beşinci kişi kimdi diye sordu, arkadaki kadın deyince arkada kadın görmediğini söyledi. Ben de gördüğümü söyleyince üzerinde çok duramayacak, konuşamayacak kadar çok korktuk düşündükçe içim ürperiyor.(O dikkat mi etmemişti yoksa gördüğüme inanmak istemediğim bir şey miydi hala emin değiliz) Eve gidince dediğini yaptık hocanın. Sesler devam etti. Birkaç hafta içinde de evden taşındık. Sonrasında gece bizim dışımızda bir musluk sesi duymadık.

  • @70_Cm_Zurna_Durum_Dul_Avcisi
    @70_Cm_Zurna_Durum_Dul_Avcisi 16 днів тому +1

    KORAY HOCA YAYINI XAVİ İNİESTA GİBİ PASLADI HOCAYA ❤

  • @kaanalisahin89
    @kaanalisahin89 11 днів тому

    Hoca iyi yayınlar, 19 yaşındaydım ve hayatımın en zor günlerini yaşıyor kötü bir dönemden geçiyordum. O dönemde bir binanın birinci katında oturuyordum ama binamın zemin katında bir market vardı. Benim camımın aşağısında boşluk değil marketin tavanı vardı ve çok fazla kuş gelirdi camın önüne. Bir gün uyurken rüyamda kendimi camımın dışından uyurken gördüm. Bildiğin camımın dışından bakıyordum ve kendimi uyurken görüyordum. En korkunçu ise sırtüstü ellerim bağlı yatıyor olmamdı. Ben hep yüzüstü yatarım başka türlü uyuyamam. Rüyadan uyandığımda kendimi sırtüstü yatarken bulunca ağzımı bile açamadım. Evde tek yaşamama ve kuşlar yüzünden camımı hiç açmama rağmen camımı da açık bulunca şort ve atletle kendimi hemen evin dışına atmıştım. O eve bir daha girmek benim için çok zordu. Sonra o evden o ayın sonu ayrıldım ve yeni bir eve çıktım yeni bir başlangıç oldu ve hayatım çok daha iyiye gitmeye başladı. bu yaşadığım benim için çok iyi oldu ve bu bana bir ders vermek için olduğunu düşünüyorum. Ama hala camı kimin nasıl açtığını hala düşünürüm.

  • @cemalgunduz5148
    @cemalgunduz5148 13 днів тому +1

    Bundan 2yıl evvel bir yaz günü ben(19) kendi odamda ders çalşıyordum, abim(24) ise salonda oturmuş kendi halinde takılıyordu. Evde bizden başka kimse yoktu. Ben kulaklığımın sadece bir tekini takmıştım olurda biri seslenirse duyabileyim diye, her neyse abim bana ben çıkıyorum bir şey istiyor musun dedi istemediğimi söyledim ve gittiğini gördüm. yarım saat geçti gitmesinin üzerinden ,salondan Cemal iyi misin diye bir ses duydum. Ses çok net abimin sesiydi ve gayette duyabileceğim bir seviyedeydi, aynen diye cevap verdim. 1 dakikadan az bi sürede abimin evde olmadığımı hatırlayınca başımdan aşağı kaynar sular döküldü çünkü eve tekrar girebilmesi için zile basması gerekirdi. bi anda salona koştum evin her tarafını aradım ve kimse yoktu abimi arayıp eve geri döndünmü nerdesin diye sorular sormaya başladım hiç dönmediğini söyledi ve o günden sonra bu konu her aklıma geldiğine suskunlaşıp düşüncelere dalıyorum. İyi yayınlar

  • @13goatvalencia13
    @13goatvalencia13 16 днів тому +1

    Hoca birgün de askerlik anıları yapalım

  • @muctebauysal4140
    @muctebauysal4140 16 днів тому +1

    Hasan hocam merhabalar ben geç olsa da yazayım dedim benimki de bir yolculuk anısı diğer videoyu geç izledim seriyi geç fark ettim. Sene 2010 yaz tatili için Viyana dan Türkiye ye gelmişiz tatil bitmiş ve dönüş yolculuğundayız 10 yaşındayım bir tane 2002 model Mercedes e220 var ve 5 kişi gidiyoruz annem babam 3 kardeş. Birde o zamanlar bilmiyorum biliyor musun ama Bulgaristan Sırbistan yolları falan iğrenç gidiş geliş tek şerit dağlar toprak yollar çok sıkıntılı yollar yani anlayacağın. Yollarla bitse yine iyi Sırbistan da babamın bir kaç arkadaşları sağa çekip dinlenelim derken arabanın penceresinden uyku gazı sıkıp arabayı gasp falan ediyorlar. o yüzden hiç durmadan gitmemiz gerekiyor ve o zamanlar Türkiye viyana en az 48 saat sürüyor. Sırbistan da özellikle önüne bir kamyon takılıyor 50 km 60 la gitmek zorunda kalıyoruz karşı taraftan durmadan araba geliyor sollayamıyosun da. Yani kısacası çok sıkıntılı o zamanlar Türkiye den Avrupa ya gitmek. Bizde 12 saat yolculuğun ardından Bulgaristanı geçmişiz Sırbistandayız. Saat gece 2 sularında herkes uyuyor tabi babam arabayı sürerken uyandırdı bizi ''yolu bulamıyorum kaybolduk'' diye. O zamanlar Navigasyon falanda yok elimizde bir harita başka da bir şey yok. Sırbistanın tam hatırlamıyorum ama sanırım novisad diye bir şehirine gelmişiz ve zaten yolu arayacağız vesaire saat sabah 6 7 sularında şehrin tamamını tur atmışız. Ve klasik bir Türk babası edasıyla size Novisadı gezdiriyorum daha ne istiyorsunuz diyor. Her neyse şehiri tam 7 saat turladıktan sonra önümüze viyana plaka bir araç denk geliyor. Babamda kesin viyanaya gidiyordur diye başlıyor adamı takip etmeye yaklaşık 1 saat takip ettikten sonra adam ayıkıyor bu işi ama dörtlüleri yaka yaka sağa sinyal vererek sağa çekiyor. adam biz durur durmaz iniyor bize doğru hızlı adımlarla geliyor ve cama vura vura aç demeye başlıyor babamda açmıyor hem adam iri yarı kalıplı hem de tipten belli yani mafyatik bir havası var. sonra adam gidiyor arabadan bir beyzbol sopası getiriyor bizim ön cama vurmaya başlıyor cam çatlamaya başlıyor tam o sırada karşı taraftan polis arabası geçerken bunu görüyor polis duruyor yanımıza geliyor bizde iniyoruz arabadan sonra adam polisi çağırıyor biraz ileride gidip adamın arabasının olduğu yerde birşeyler konuşuyolar ve polis adamı salıyor adam arabasına binip gidiyor sonra bize gelip gidin diyor bizde e tabi bizde sırpça bilmediğimiz için go go diyor ve poliste arabasına binip gidiyor. Hasan abi valla kolpa değil bak 15.viyanada renaissance otel var onun hemen yakınında güler market var sahibide satılmış abi ev hemen ordaydı böyle inandırmak geldi aklıma sadece

  • @KingJames..
    @KingJames.. 17 днів тому +3

    versatil bi yayın olmuş

    • @KingJames..
      @KingJames.. 17 днів тому

      abi versatil ne demek

    • @sevval6763
      @sevval6763 17 днів тому

      ​@@KingJames.. abi uçlu kalem değil mi

  • @HakanInan-fm5wu
    @HakanInan-fm5wu 17 днів тому

    intro muzüğü bi çıtır değimişmii

  • @ondersevdapulgat8796
    @ondersevdapulgat8796 17 днів тому +4

    Bu yayınlar efsane hiç bitmesin

  • @erkergen
    @erkergen 15 днів тому

    Hocam selamlar, pandemi zamanı full evde 12 saatimi bilgisayarda geçirdiğim zamanlar. Sabah 8’de yatıp akşam 5 gibi kalktım aylar boyunca. Ama bu süreçte bazı gecelerde içimde inanılmaz bir huzursuzluk oluyordu odada sanki tek değilmişim gibi garip bir his vardı, anlık kulaklığı çıkarıp sağa sola bakıyordum ama hiç bir şey yoktu yani doğal olarak. Ama aynı hisleri yaşadığım bir gece ensemde biri nefes alıyordu sanki belli aralıklarla çok inceden hava geliyor enseme, oturduğum yerin hemen arkadasında cam var ona baktım oda kapalı zaten kış ayı. Ben inanılmaz tırstım ve kalkıp uyuma kararı aldım yatağa yattım ve hiç dua bilmem internetten dua açtım ve okudum. Sonra hiç uykum yoktu dedim ki biraz telefona bakayım uykum gelir uyurum, yatakta yan döndüm telefon tutucuya telefonu koydum video açtım izliyorum ışıklar kapalı ve sonra hiç unutamadığım an gerçekleşti odanın zifiri karanlığında, telefonun hemen yanında inanılmaz yaşlı bembeyaz bir surat gördüm görür görmez bağırmaya başladım ama dona kalmıştım kıpırdayamıyordum ve kalbim ağzımda atıyordu resmen. Seslere annem ve ananem uyanmışlar odaya geldiler ben o kış aynında yatağın içinde sırıl sıklam terlemiştim, durumu anlattım annemle ananemde belli etmediler ama inanılmaz korktukları suratlarından okunuyordu ananem hemen okumaya başladı ve o gece ben annemle yattım ananemde benim yatağımda uyudu. O günden sonra uyku düzenimi düzelttim normal saatlerde uyuyup uyanmaya başladım.

  • @ossso1907
    @ossso1907 14 днів тому

    9-10 yaşlarındayken sokakta 8-10 kişilik çocuk ekibi mahallede toplanmıştık. Oyun o bu derken konu haydi torpil alıp patlatalıma geldi. Aralarından biri şu açık camlardan birine atıp kaçsak mi falan dedi, hepimiz red ettik yapmayalim falan dedik önce. Sonra ekibin içinde doktor raporlu hiperaktif olan arkadaş ben atarım raporum da var bişi olmaz dedi yine yapma etme dedikten sonra kısmen ikna edip evin içine atmaktan vazgeçirdik. Fakat torpili alıp bizden de daha küçük çocukların oynadığı bir alana doğru attı torpili oradaki çocuklar aşırı korktu ve yanlarında olan büyükleri bize baya kızdı burda oynamayın dedi. Sonra biz tamam diyip gittikten sonra bu arkadaş tekrar aynı yere torpil attı ve buradaki adamlardan biri koşarak bize doğru geldi. Bizde dayak yeme korkusundan kaçmaya başladık. Adam da bizi kovalamaya başladı. Ekibin yarısı bir yöne kaçarken kurtuldu ve diğer yarısı da başka sokağa saparak kaçtı. Kovalayan adam ben ve iki kişinin daha olduğu grupla peşimizdeydi. Dakikalarca bizi kovaladı. Bizim oralarda bir bölge var nereye saparsan sap sağ sol bir şekilde aynı yere çıkıyor. Kaçıyoruz tam kurtulduk derken adam karşımıza çıkıyor. Tabi yaşadığım korkunun yiyeceğimiz dayağın haddi hesabı yok. Sonra bir ara tam kurtulmuşken bir apartmana saklanalım dedik. Birinin zilini rastgele çalıp apartmana girsek de apartman sakinleri bizi yabancı görünce dışarı attığı sırada adam tekrar köşeden bizi görerek kovalamaya devam etti. Bu süreç yarım saat boyunca devam etti. En son yine bir şekilde kurtulup bu sefer kapısı açık bir binaya girdik ve burada bodrumdaki kömürlük kısmında saklandık.(Yaşadığım yer eski bir bölge ve burdaki binalarda kömürlükler halen var). Ara ara gizliden dışarı bakıyorduk adam burda mı diye fakat izimizi sürmüş olsa gerek ki o sokak civarında dolanıyor sokaktakilerle konuşuyor binalara girip çıkıyordu. Hemen hemen yarım saat kadar bodrumda saklanıp adamın gitmesini bekledik o süreçte korkudan yarım saatte 3-4 kere kıyı köşeye çişimi yapmıştım. Eve döndüğümde annem senin rengine ne oldu gözlerin yerinden çıkacak kavga mı ettiniz diyecek kadar korkum yüzüme yansımıştı. Neyse adamdan dayaksız bir şekilde kurtulduk fakat bu kadar korktuğum bugüne kadar hiç olmamıştı. Dipnot: torpil atan arkadaş terse koşarak hemen kurtulmuştu. Atılan torpil de sonradan öğrendik ki kimseye zarar vermemişti ama heralde çocuğu falan çok korktu ki adam bizi bu kadar ısrarla kovaladı.

  • @fatihevren1747
    @fatihevren1747 11 днів тому

    hocam iyi yayınlar. 3 Sene önce yaşım 15 evde tek başımayım ailem bir yere gitmişti benim de futbol maçım vardı saat 10 gibi eve gittiğimde annemler hala eve gelmemişlerdi bende duşa girdim o sene yazın amcam vefat etmişti ve cenazesi vardı cenaze kalkmadan önce tabutu açıyorlar son kez görmek için bende babamın yanındaydım ve amcamı tabuttayken görmüştüm tam şarkı söyleyip duşumu alırken bir anda duşakabinde arkamı döndüğümde ölmüş amcamın silüetini gördüm o an bildiğim tüm duaları okumaya başladım ve apar topar duştan çıkıp hemen annemleri aradım, hemen eve gelmelerini söyledim ve eve geldiler şuan 18 yaşındayım bana travma olan bu olay yüzünden hala evde tek başımayken duşa giremiyorum ve şuan evde tek başıma sizi severek izliyorum iyi yayınlar hastaları olarak seviyoruz.

  • @sametabanoz4062
    @sametabanoz4062 15 днів тому

    Abi selamlar gece normalde asla uyanıp tuvalete kalkmam. Bir kere gece uyanıp tuvalete kalktım. Tuvalete girdim normalde kapıyı kilitlemem, tuvaletimi yaptıktan sonra çıkarken kapıyı açmaya çalıştım. Kapı kitliydi bende uyku sersemi kitlemişimdir diye korktum ama çokta umursamadım. 2-3 gün sonra yine aynı saatlerde tuvalete kalktım yine tuvalete girdim ve kapıyı kapattım. Bu sefer önceki gün aklımda olduğu için kilitlemediğime emindim. Tuvaletimi yaptıktan sonra tuvaletten çıkarken kapı yine kitliydi. Sonra koşa koşa annemin yanında yattım. Bundan sonra geceleri tuvaletim gelince kalkmıyorum abi

  • @Kracoglu
    @Kracoglu 11 днів тому

    Abi ben 5 6 yaşında falanım. Akşam evde oturuyoruz. Evimiz giriş katta balkonun önünde bahçe var. Neyse çay eşliğinde dizi izlediğimiz sıradan bir gece. Annem çay koymaya kalktıktan 1 2 dk sonra mutfaktan Soner!!! Diye bi ses geldi. Hepimiz koştuk baktık annem bayılmış yerde yatıyor. Sonra kafamızı kaldırdığımız an bir adamla göz göze geldik. Adam tinerciymiş. Babam hiç elinde bir şey var mıdır falan diye düşünmeden adamı bir dövmüştü hala hatırımda. İyi yayınlar

  • @arifegemen7733
    @arifegemen7733 11 днів тому

    Alaşehir hikayesinde geçen firma sarıkız (orada okuyorum) manisa Alaşehir arası iki saat izmir manisa arası 1 saat falandır bu firma saatinde gitmemek ve saçma yerlerden yolcu almasıyla bilinir ama genel toplamda üzmez iyi hizmet sunar. Muvinleri kraldır

  • @mehmetonemli6306
    @mehmetonemli6306 16 днів тому

    Abi selamlar. Sene 2021 daha taze bir olay arkadaşlarla ramazan bayramı tatili Konyaya geldiler bizim de bi rutinimizdir böyle uzun tatilllerde 5 arkadaş kampa gideriz. Ancak bu bayram mayısta olduğu için gidip gitmemek arasında kalmıştık çünkü hava tam ısınmamıştı(Konya merkez 15-20 derece arasıydı) Bizim de neredeyse hiçbir kamp ekipmanımız yok sadece çadır falan bi de evlerden getirdiğimiz ekmek bıçakları, boktan radyolu ışıklardan var. Neyse biz bi hengameyle karar alıp bayram sonu sabaha karşı yola çıktık. Bilenler bilir konyada beyşehir gölünde kamp yapılabiliyor biz de oraya gitme kararı aldık. Ancak oraya vardığımızda kamp alanlarının kapalı olduğunu öğrendik. Bu sırada da hava iyice kapandı yağmur yağdı yağacak, deli gibi rüzgar esiyor falan biz iyice endişelendik nasıl kalacaz falan diye. Neyse b kamp alanının ileriside Yeşildağ Orman Kampı diye bi kamp alanı daha var buraya gidelim dedik. Oraya vardığımızda kimseler yoktu ıssızdı. Gündüzü bi şekil atlattık. Ama gece olduğunda hava da kapalı olduğu için göz gözü görmüyordu ve soğuk olamaya başlamıştı.Neyse biz telefonun fenerleriyle falan yemeği yaptık yemek için çadıra girdik yedik . Gece saat ilerledi biz pişti oynuyoruz ama dakika başı dışarıya bakıyoruz biri var mı diye ama çadırın dibindeki ağacı bile göremiyoruz. Gece yatmak için çadırlara geçtik uyurken bi anda köpek havlamalarıyla uyandık çadırın önünde arkasında koşturuyolar çadırda boktan biz içeri dalarlarsa naparız diye düşünüyoruz dışarıya da çıkamadık far görmüş tavşan gibi kaldık. Sesler kesilince hemen çadırdan kendimizi dışarı atıp arabaya geçtik. 5 kişi 2000 model polo içerisinde uyumaya çalışıyoruz. Arkadaş diyor bunlar kesin cin gördü o yüzden böyle oldular. Sonra arabaya bi kaç tane taş parçası geldi biz rüzgardandır diyoruz kendimizi avutmaya çalışıyoruz , bi de mal arkadaş bizi iyice gerdikçe geriyor ben bi filmde izledim arabaya kanlı el izleri olursa y*rra yedik diye. O gece sabah nasıl oldu anlamadık gece boyu arabanın içerisinde dua ede ede oturduk. Sabah olunca dışarıya çıktık 5 tane çoban köpeği ağzı yüzü kan içinde duruyordu ileride de kurt cesedi yatıyordu. Biz hemen apar topar çadırı toparlayıp oradan kaçtık ve bi daha oraya kampa gitmeye kalkışmadık.
    bu da o gün sabahı çektiğimiz fotoğraflar:
    i.hizliresim.com/42kgmnh.jpeg
    i.hizliresim.com/bmhhiet.jpeg

  • @LitearWy
    @LitearWy 16 днів тому +1

    abi yazın dedemlerin köyünde kuzenlerimle fln kalıyoruz köyün bir 30 40 metre ilerisinde de kümes var dedem kümesin kapısını kapattım mı kapatmadım mı emin olamadım bir bakın dedi kuzenler içinde de en büyük benim zaten erkek olan 2 kuzeniz 5 dk öncede diğer kuzenimle kavga ettim tek gitmem gerekti o yüzden dışarısı zifiri karanlık elimde fenerle gidiyorum sonra tam kümesin olduğu kısma girdim köpek aşırı çirkin bir köpek gördüm sanıp eve koştum köpek var dediğimi hatırlıyorum sadece sabaha doğru kendime geldim dedem domuz gelmiş dedi o gün bu gündür geceleri dışarı çıkamıyorum

  • @basarnoyan521
    @basarnoyan521 13 днів тому

    Hoca selam ben esenyurtta doğup büyüdüm hayatımın büyük bir kısmı da tabela yeşilkent arasında geçti zaten her gün kan donduran korkunç olaylar yaşıyoduk ama özellikle beni ilgilendiren aşırı korkunç bir hikayem var düşününce bile tüylerim diken diken oluyor biz zemin katta oturuyorduk ve görece iyi bir mahallemiz vardı evimizde de zil çaldığında fotoğraf çeken bir sistem vardı daha sonra panelden onları görebiliyorduk bir gece zil çalmış sabaha karşı bir adamın fotoğrafı çekilmişti sonra herhalde yanlışlıkla oldu diye silmiştik aradan bir hafta geçti geçmedi tam uykuya dalacakken bir tıkırtı duydum ve yatağım da camın hemen yanındaydı cama doğru döndüğümde aynı adamın beni izlediğini fark edip bağırmıştım babamlar uyanıp geldiğinde adam kaçıyordu bir daha da hiç görmedim o adamı ama aşırı korkmuştum o hafta hiç uyuyamadığımı dışarda gezerken sürekli sağa sola bakarak yürüdüğümü hatırlıyorum 12 yaşında falandım en korktuğum an bu olabilir.

  • @ferhatturkmen885
    @ferhatturkmen885 11 днів тому

    2018 yılında lise bitmişti bende besyo okuma istiyodum be olduğum yerde hiçbir parkur kursu yoktu bende internetten araştırdığım kadarıyla Bursa da Besyocity adında kalmalı bi kurs vardı. Bende bursaya gittim 2 hafta kadar bir yurtta kaldım ve kursta parkur çalıştım. Her yıl yaptıkları bir olay varmış ; mülakatlar yaklaştığı zaman merkezi olması açısından Çoruma gidip kamp yapmak ve mülakatlara oradan gidip gelmek. Bende ücretini ödedim ve ekibe katıldım. Çoruma gittik ve Çorum barajının yanında kamp kurduk. ( merkeze uzak ve dağda ormanlığın içinde ). Yemek yapmayı beceremiyolardı ve benimde canım sürekli pizza çekmeye başlamıştı , kendime moral olsun diye ve telefonu mu şarj etmek için merkeze inmek istedim. Saat 3-4 gibi dağdan aşağı mahalleye indim ve otostopla merkeze doğru gidip dominostan pizzamı yedim telefonumu şarj ettim fakat hesaba katmadığım bir şey vardı hava ufaktan kararmaya başladı. Yola doğru çıktım ve insanlara otobüs dolmuş vs sormaya başladım ama benim bulunduğum konumdan baraj tarafına giden vasıta yoktu. Bende otostop çekmeye başladım nihayet biri aldı beni barajın altındaki mahallenin giriş kısmına bıraktı ama daha 3-4 km yürüme yolum vardı mahalleyi bitirip dağa doğru çıkmalı bir yol. Fakat hava tamamen kararmıştı yediğim pizzayı stresten eritmiştim bile. Mahallede ne bir ışık be birşey sadece köpek havlama sesleri geliyor . Sokağın sonlarına ve dağyolunun başına doğru gelmeye başlarken uzaktan bi bağırma sesi duydum. Sese doğru baktım ve tarladan karanlığın içinden 3-4 köpeğin bana koştuğunu gördüm , bilmediğim bir yöne doğru beni 100 mt koşturdular , bilmediğim bir yerde evimden kmlerce uzakta ben burda napıyorum demeye başladım ve nefes nefese napıcağımı düşünmeye başladım. O yoldan tekrar gidemeyeceğim için akşam 9 suları zifiri karanlık şekilde sessizce tarlaların arasından yolun ilerisine bağlanmaya çalışıyordum. En ufak bir çıtırtıda durup hareket etmemeye çalışıyordum ve bütün duaları okuyup Allahım nolur çadıra sağsalim varıyım başka bir şey istemiyorum diyordum. Dağyoluna bağlandım ve parmak uçlarında bacaklarım titreyerek yürümeye devam ediyordum . Bu arada yol üstünde eski bir huzurevi vardı.( istersen konumdan bakabilirsin hocam). Huzurevinden yürüme sesi geliyordu ve ben olduğum yere çöktüm eğilerek yürümeye başladım. Camdan pişşt diye bi ses geldi. O an korkudan bağırarak depar atıp koşmaya başladım ama 300-400 mt koşmuşumdur. 18 yaşında gecenin bir yarısı ormanlık alanda karanlıkta tek başımaydım ölümü beklemeye başlamıştım artık ve dişlerim birbirine vuruyordu. Dinlendikten sonra yaklaşık 30 dk ufak adımlarla ses çıkarmadan yola devam ettim ve sonunda kamp alanına vardım. Kimseye bişey anlatamadım ve çadırıma geçip kendime gelmeye çalıştım allaha şükür edip içime kapanarak titreyerek uyudum. 2-3 gün kendime gelemedim.

  • @kaanalisahin89
    @kaanalisahin89 16 днів тому

    Sene 2017
    O zamanlar yaşım 14. En yakın arkadaşım ve onun abisi gibi sevdiği bizden 4 yaş büyük(birazda ağır abi modunda) bir abimiz playstatiton da nba 2k oynuyorduk. 5 e 5 hızlı maç modu için playstation topluluk kısmında oyun linki koyup toplulukta 2k oynayan insanların bize katılmasını ve 5 kişiyi tamamlamayı bekliyorduk. Bunu zaten daha önce de yapıyor ve gelen kişiyi bazen trollüyor bazen ise dalga geçiyorduk. Bir gün yine linki attık ve bir çocuk katıldı ps grubuna(ps’nin discord’u). Çocukla tanıştık klasik muhabbet ederken arkadaşım çocuğun sesiyle dalga geçti. Çocuğun sesi inceydi her genç çocuğun olduğu gibi ve bende çocukla makara yaomaya başladım. Normalde her trollediğimiz kişi bize velet der abimize bunlarla senin işin ne derdi ve çıkardı. Bu çocuk benimle dalga geçmeyin başınıza bela olurum falan diyordu. Ama tabi bizim umrumuzda değil eğlencemize devam edip çocuğa “en fazla napabilirsin” diye sorduk. Çocuk bize büyü yapabildiğini daha önce yaptığını ve ailesinin büyüyle bir geçmişi olduğunu söyledi. Biz biraz ürksek de yine makaramıza devam ettik Sonra çocuk benim numaramı istedi( en çok dalga geçen bendim) ve bana whatsapp tan sırtındaki arapça yazılı dövmeyi attı. Dövme de ne yazdığını bilmiyordum. Fotoğrafı hemen arkadaşlarıma yolladım onlar da bir işkillendi. (Dövme sırtın enlemesine iki satır şeklindeydi). Biz çocuğu yavaştan ps gruptan çıkarmaya uğraşırken çocuk bir anda dua etmeye başladı (arapça).
    Eski ps ciler bilir 2019 öncesinde gruptan atma yoktu. İstemediğiniz kişinin çıkması veya sizin başka bir grup açmanız gerekiyordu. Çocuk yaklaşık 10-15 dk dua etmeye devam etti. Sonra biz gruptan ayrıldık ve playstaiton’ı kapadık. Yatağama yattığımda arkamı döndüğüm taraftan ismimin fısıldandığını duymaya başladım. Besmele çektikten sonra kendimi örtünün altına sakladım. Bir süre sonra fısıldamalar da “yapma” kelimesini duymaya başladım. Hemen arkadaşımı aradım ve o da isminin fısıldamalarını duyduğunu uyuyamadığını söyledi. Biz konuşurken whatsapp’tan bir bildirim geldi. Çocuk bana “yapma” yazmıştı. Bu mesajla çocuğu engellemem bir oldu. O gece çok zor uyumuştum. Sabah bizim ağır abiyle konuştuğumuzda o da uyuyamadığını çok kötü hissettiğini ve korkudan o gece annesiyle uyuduğunu itiraf etmişti. Bahsettiğim arkadaşım hala en yakın arkadaşım ve ne zaman bu muhabbet açılsa ikimizden biri konuyu hemen kapatırız.

    • @emirgurpnar548
      @emirgurpnar548 16 днів тому

      Biraz abartı var mı

    • @kaanalisahin89
      @kaanalisahin89 16 днів тому

      @@emirgurpnar548 yok hocam. Mesaj dahil hepsi gerçek ne yazıkki

  • @HakanInan-fm5wu
    @HakanInan-fm5wu 17 днів тому

    geldi ilacım

  • @aliyenes
    @aliyenes 17 днів тому +4

    Viyanaya yeni taşındığım zamanlar daha yeni ve heyecanlıyız. Benimle birlikte gelen bir arkadaşımla thaliastraße ubahn durağının orada ortak bir arkadaşımızı bekliyoruz ondan bir emanet alıp eve geçeceğiz. Klasik viyana havası beklerken bir anda sağanak yağmur yağmaya başladı biz tabi üstü kapalı bir yere geçtik sonra hemen arkadaş geldi koşarak, ondan poşeti aldık. O esnada tamamen siyah giyinmiş (matrix neo gibi) siyah şapka takmış yüzü tam olarak görünmeyen bir adam yağmurun altında kıpırdaman bize bakıyor ve bir şeyler fısıldıyordu tabi biraz uzakta olduğu için ne dediğini duymadık neyse deli falan herhalde diye düşündük. Konuşurken metro geldi koşarak bindik adam hala dışarda yolun ortasındaydı. Bilenler bilir u6 zaten aktarma falan yapmadan son durak floridsdorfda indik eve doğru yürüyoruz aynı adamı aynı şekilde metre istasyonunun çıkışında bize bakarken gördük bizden önce gelmesi imkansızdı.( bundan tam emin değilim ama sonra üstünde düşününce adam o kadar süre sağanak yağmur altında durmasına rağmen ıslak değildi)Tabi biz biraz korkmaya başladık arkamıza bakarak yoluda biraz uzatarak eve gittik adamın arkamızdan gelmediğinden emindik. Neyse biraz içtik eğlendik yakınlarda bir benzinlik var gece vakti atıştırmalık bir şeyler almaya gidelim dedik. Benzinlikten dönerken aynı adam karşıdan geliyor yolda da bizden başka hiç kimse yok biz tabi korkudan altımıza yapıyoruz bu o mu lan nasıl bulmuş bizi diye konuşuyoruz. Ben elim cebimde anahtarı parmaklarımın arasına aldım saldırırsa yumruk atmak için korktuğumuzu belli etmemeye çalışıyoruz adamın elleri cebinde hızlı adımlarla bize yaklaşıyor yanımızdan geçerken yine bir şeyler fısıldadı ama asla anlamadık sonra hızlandık biraz köşeyi döndük ve eve doğru koşmaya başladık eve girip kapıları kitledik. Bir süre camdan baktık ama yoktu sonra ben sızmışım sabah kalkınca arkadaşım gece camdan bakarken bir kere daha bizim binanın önünde dururken gördüğünü söyledi. Öğlene doğru kendi yurduma geçtim o gün adama bir daha rastlamadım ama aynı adamı yıllar sonra aynı arkadaşımla 2 kere daha gördük tabi yüzü görünmediği için sonradan gördüğümüz adam aynı adam mı emin olamadık.( Turhan ben de adanalıyım hikaye seçerken yardımı olursa)

  • @MauroMetinIcardi-nu5cb
    @MauroMetinIcardi-nu5cb 17 днів тому +8

    Sene 2013, liseye yeni geçmişim ve gereksiz bir övgüven, şekillere girme gelmiş bana. Özellikle kızların olduğu ortamlarda aşırı gereksiz şovlar yapıyorum. Bir gün binadan arkadaşlarla onların evde oturuyoruz, benimle yaşıt bir kız ve bizden 2 yaş küçük kardeşi var. Ailesi yok evde, film izleyelim dedik.
    Ben de hemen havalara girdim 'korku izleyelim mi? Korkar mısınız?' dedim, o güne kadar izlediğim en korkunç şey samanyolu tv filmleriydi. Onları da izledikten sonra tek başıma tuvalete gidemiyordum.
    Neyse bunlar beklemediğim bir şekilde kabul ettiler, "olur biz zaten amerikan horror stories izliyoruz" dediler. Aa evet ben de izliyorum ama çok etkilemiyor beni ya saçma geliyor dedim. O an neyden bahsettiklerini bile bilmiyordum. Neyse laptop'u TV'ye bağladık, film olarak da dabbeyi seçtiler. Film başlarken dışarı belli etmemeye çalışsam da içten içten 'ne halt yiyorum ben, gece nasıl uyuyacağım, kaçıp gitsem şimdi ne olur acaba' diye düşünüyorum. Bir yandan da otur oturduğun yerde, o kadar laf ettin karizmayı çizdirme diyorum.
    Neyse, film başladı ve daha ilk 10 dakikada ılık ılık terlemeye başladım. Kız ve kardeşi macera filmi izler gibi pür dikkat izliyor, yorum yapıyor. Ben bir an önce bitse de gitsem diyorum ama kız sürekli bana da soru soruyor sence şimdi nolur tarzında. O kadar laf ettikten sonra mal gibi kalmamak için filmi de anlamaya çalışıyorum ama çok da odaklanmak istemiyorum. Terleye terleye filmi bitirdik, ışıkları yaktık tam ' ben artık gidiyim' derken kızın kardeşi ordan bağırdı, aaa ikincisi de var onu da izleyelim mi dedi.
    Kız bana boynunu hafif eğip izleyelim mi musait misin diyince eridim ve kafama tüküreyim olur izleyelim tabii dedim. (26 yaşına geldim hala bir kıza hayır demeyi öğrenemedim).
    Oturduk ikincisini de izledik ve bu beni daha da çok etkiledi. Aynı gün arka arkaya iki korku filmi bünyeye çok ağır gelmişti. Eve geldim ama odada tek başıma bile kalamıyorum o kadar etkilendim. Tuvaletim gelince tutuyorum, ikincisi de gelsin tek seferde çıkarırım diyorum. Aksam saat 10 gibi abim geldi evde, annem sordu ne yaptın oğlum diye, sinemadaydım anne dedi. 'Hangi filme gittin abi' diye sordum, sormaz olaydım. Dabbe 4 dedi. O an iyice irkildim zaten hala korkuyordum. Abimle aynı odada, yataklarımız karşılıklı yatıyoruz. Tabi ben tüm aksam gece nasıl uyuyacağımı düşünüyorum. Abim pes 13 analig oynuyordu, büyük bir sevinçle yatağa girdim, o uyumadan hemen ben önce uyuyum dedim. Düşündüğüm gibi de oldu, arka planda pes sesiyle uyumuşum..... Sonra asıl hikaye başladı. Gece bir anda uyandım, aklıma filmi getirmemeye çalışıyorum ama surekli aklimda. Neyse dedim abim yanımda zaten diye kendi kendimi motive ettim. Bu sırada sağıma doğru yatıyorum, yüzüm duvara dönük, abim arkamda kalıyor. Farklı seyler düşünüp kendimi rahatlamaya çalışırken bir anda abimden arapça sesler çıkmaya başladı. Rüya olmadığından çok eminim. Sesler çok kısık ve kesik kesik geliyor ama net olarak duyuyorum. Yatağın içinde titremeye başladım ama kafamı çevirip bakmaya cesaret edemiyorum. Yorganı iyice üzerime çektim, deli gibi terleyip titriyorum. Birkaç dakika sonra sesler kesildi ama hala bakamıyorum. Ne yapacağımı bilmeden beklerken bir anda sabah ezanı okunmaya başlandı, babam da sabah namazına uyandı, oturma odasının ışığını açtığını duydum. O an bir cesaretle yataktan fırladım, abime hiç bakmadan babamın yanına koştum. O da hadi oğlum madem uyandın namazi kıl öyle yat dedi. Tamam baba dedim ama abimi de kaldır o da kılsın dedim. Ben abdest alırken o da uyandı. Hiçbir sey soylemedim. Namazı kılıp odaya geçtim televizyonu açtım ve herkes uyanana kadar da heyecan ve korkum geçmedi, kimseye de korktuğum için anlatamadım. Siz siz olun, hiçbir zaman gereksiz şov yapmayın ve kızlara hayır demeyi öğrenin :)

    • @AgaricusCampestris
      @AgaricusCampestris 17 днів тому

      Güzel yalanişko dabbe 4 2015te çıkmış sen ise 2013 diyon

  • @mehmetboran5610
    @mehmetboran5610 11 днів тому

    14-15 yaşlarında babamlar medreseye göndermişti.haliyle hergün sabah namazına kalkmak zorundaydık. Sorun şu ki abdest aldığımız yerde ölü yıkama yeri , tabutlar vesaire gerçekten yalnız gitmek istiyiceğim son yerdi bende diğerlerinin peşine takılarak abdest alırdım, hatta bazen orada yalnız kalmamak için abdeste sadece yüzümü yıkadığımı bilirim. Yine birgün namaz sabahı için kalkmıştık ve ölü yıkama yerinin orada (duş alama yerimizde orasıydı birkaçkez arkadaşımı mermerde keselemişliğimde oldu) arkadaşımız yere yığılmış bir vaziyette yatıyordu, bizde hızla yanına koştuk bayılmıştı. Herkese haber verdikten sonra bizim imam gelip bunu ayılttı. Hiç unutmam çocugun ağzı cok fena şekilde yamulmuştu korkudan tir tir titriyordu 1-2 hafta konuşamadı . o sırada bizimkiler bu olaydan sonra beni oradan aldı . Onları tekrardan ziyarete gittiğimde çocuğun psikoloğa başvurduğunu tedavi aldığını ögrendim. En son konuştuğunda ise siyah bir cismin ona dokunduğundan bahsetmiş bahsederken babasının elini kıracak seviyede sıkıyormuş. Bu anımdan sonra 20 yıl boyunca karanlıkta tek yürüyemedim

  • @fmmmnch_
    @fmmmnch_ 15 днів тому

    sene 2014 ramazan bayramına köye gitmiştik ben o zamanlar 13 yaşındayım kardeşim 9 köye gelmemizin üstünden 2 gün geçmişti ve 3. günün akşamı annemler ve babamlar annanemle beraber büyük dayıma gittiler biz ısrar ederek kardeşimle beraber evde kaldık büyük dayımın evi köyün dışındaydı arada hemen hemen 2 km mesafe vardı annemler bize dayınlarda kalacaklarını söylemişti birşey olursa kadir amcanın yanına git demişti kadir amca annemin kuzeni bize gece boyu yetecek yemek bıraktılar biz evde yemekleri yedikten sonra çok sıkıldık azcık hava almak için dışarı çıktık sonra kardeşimle beraber neden annemlerin yanına gitmiyoruzki diyerek büyük dayımlara gitmeye karar verdik gecenin körümde iki çocuk zifiri karanlıkta yürüyorduk yolun sonlarına doğru beyaz çarşaflı bir kadın gördük kadın çok yaşlıydı belide bir tık kamburdu biz baya korktuk olduğumuz yerde durduk kadın konuşmaya başlayınca elimdeki feneri kadının kafasına sertçe vurdum ve kardeşimle beraber dayımların evine vardık kapıya vurdukça kapıyı kimse açmadı ve kapının önünde bekledikten sonra vurduğumuz kadın bizim yanımıza geliyordu biz ondan kaçıyorduk kadın yavaş olduğundan dolayı baya uzaklaştık sonra biz ne yapacağız derken önümüzde beyaz ama kanlı olan çarşaflı bir kadın vardı ve biz kadını gördüğümüzde çok korkarak koştuk sonra zifiri karanlıkta annanemin evine kadar yürüdük ve farkettikki evin anahtarını unuttuk kapıyı ne kadar zorlasakta eve giremedik sonra kardeşimin aklına kadir amca geldi kadir amca telefonda annesiyle konuşuyordu annesi bir akrabağsına demirle kafasına vurulduğunu ilçe merkezine girtikkerini söyledi kadir amca bu olayı biz sorunca kalbim yerimden çıkacak gibi oldu ama çaktırmadık akşamı kadir amcamlarda geçirdik sonrada kadir amcam annemlere haber verdi ve sonra beyaz kadını bir daha hiç görmedim hala kardeşime bu hikayeyi anlatsam korkar bende korkarım birnevi bir travma oluşturdu

  • @keslioglukerim
    @keslioglukerim 17 днів тому +1

    Bu şekilde tam ekran izlenecekse yorumlar karanlık temada SS alınabilir. İzlemesi çok zor oluyor böyle beyaz olunca.

  • @barisurgen
    @barisurgen 12 днів тому

    Selamlar. Hikayem doğunun küçük illerinden birinde geçmekte, aile bireylerim erken yaşta vefat ettiği için dedem ve ninemle birlikte yaşıyorduk. Dedem evin üst katına ilerde yaşamam için bana bir ev yaptırdı, ev boş kalmasın diye kiraya verdik. Yeni evlendiklerini söyleyen bir çift yerleşti. Gayet normal günler geçiyordu bir gün mahalleden bir kaç kadının ninemle konuştuğunu duydum, üst kattaki kadının balkonda tuhaf hareketler yaptığını farklı sesler duyduklarını falan söylüyorlardı, ninem mahalle dedikodusu diye düşünüp çok umursamadı zaten bahsedilen sesleride hiçbirimiz duymamıştık. Bir gece ben keçi sesi duydum dışarda çevrede hiç hayvan besleyen biri olmadığı için çok tuhafıma gitmişti sesi takip ettim ses üst kattan geliyordu, biraz tırstım nineme söyledim gidip kadının kapısını çaldı hatta içeri girdi hiçbir şey yoktu. Ben birazda bu olayın mahcubiyettiyle bir daha gelen keçi sesini duymamazlıktan geldim. Yaklaşık 5 ay sonra basketbol antrenmanı sonra tam üstümü değiştirirken kadın arkamda elinde bir tencere yemekle bekliyordu kapı kapalı olmasına rağmen yorgunluk ve olayın şokuyla nedense hiç garipsemedim teşekkür ettim, sizinkilerin evde olmadığını biliyorum dedi evet kaplıcaya gittiler dedim, konuşma sırasında arkamı bir an için temiz kıyafet almak için döndüm, geri döndüğümde kadın az önce çıkarttığım antrenman tişörtümü elinde tutmuş kokluyordu, bir an ergen kafasıyla olayı erotik anladım o yüzden olayın devamını bekler halde sessiz davrandım,sonra kadın elindeki tencereyi uzattı kapağını açtım içinde keçi kafası var keçinin gözleri açık, kafamdan kaynar sular döküldü, mutfaktan kadının yanına döndüm içerde hiçkimse yoktu. Ninem gelince olayı anlattım o hemen mahallenin imamını aradı olayı ona anlattı imam dişi cinler erkek ter kokusuna gelir dedi, korkudan hareket bile edemiyorduk. Dedem gelince hemen olayı anlattık dedem hemen av tüfeğini istedi benden gel gidelim dedi ben korksamda o an dedem hayır diyemezdim. Merdivenleri çıktıkça keçi sesi geliyordu. Kapıyı çaldık açan yok daha sert çaldık açan yok dedem koş aşağıdan anahtarı getir dedi, getirdim açtık kapıyı evde ne bir insan ne de hiçbir eşya yok ev bomboş sadece banyoda bir hayvan cesedi var başı yok. Hergün bizim evin önündeki merdivenlerden yukarı çıkan, eşyalarını bizim taşıdığımız insanlar yok olmuştu. Dedem hemen polise gitti polis bahsettiğiniz isimli kimse yok sistemde dedi dedemin fevri hareketlerinden sonra polis sinirlenip çıkarmış karakoldan deli sanmış. Ertesi gün dedemle bakkala gittik bakkal diyor yok ben öyle kimse görmedim diyor ya birlikte geldim ben adamla diyorum yok hatırlamıyorum diyor, mahalle muhtarına gittik yok öyle birileri bu mahallede diyor, komşu kadınları yanımızda şahit getiriyoruz onlarada kimse inanmıyor. Bir ay boyunca her yeri araştırmamıza rağmen bu karı kocadan iz bulamadık. Hala olayı hatırladıkça tüylerim ürperir, bu da benim korku hikayem. Sevgiler…

  • @mustafaklbas7012
    @mustafaklbas7012 11 днів тому

    Bu sene okula giderken bir tane dayının biri kapalı kamelyalarin birinde oturuyo du (belediyeye yakın ve genelde sarhoş adamlar oluyo) dayının biri yanından geçerken togen az karşıma ptur nasihat vericem dedi dayı isim var okula gidicem desemde tutturdu bende 2dk konuşsun giderim dedim dediki yeğen şu hayatta kimseye güvenme tam derkende elinden silah cikartiyo gibi 1 dal sigara çıkardı 1sn lik de olsa korkmuştum

  • @alimertbasaran7710
    @alimertbasaran7710 17 днів тому +1

    Hikayelere neden anket yapılmadı aloo

  • @seniorcarry
    @seniorcarry 16 днів тому

    Paranormal bir olay değil ama ilkokulda bir arkadaşım bilişim dersinde külüstür bilgisayarlardan birinde googledan bir görsele bakıp bakıp gülüyordu, yanına gittiğimde bana görseli göstermiyordu kendince bir gizem yaratmaya çalışıyordu. En sonunda bana akşam eve gidince internetten "kurbağa bebek" diye aratmamı söyledi. akşam aynen dediğini yaptım. Ben komik bir şey çıkacağını beklerken o yaşlarda psikolojimi bozacak düzeyde bir fotoğrafla karşılaştım. Yaklaşık 3 ay her gece uyumaya çalıştığımda görsel gözümün önüne geliyordu. Ailem psikolojimin iyi olmadığını anlamıştı ama tam olarak neyden korktuğumu hiçbir zaman utancımdan söyleyemedim. Sonrasında görseli unutmaya başlayınca iyileştim. Geçenlerde aklıma gelince tekrardan açıp baktım hiçbir şey hissetirmedi. Bu da böyle bir anımdır hocam.

  • @UrfaLIVahit4835
    @UrfaLIVahit4835 17 днів тому

    Barış Manço klibi izlemiştim Htalks yayınında çok korkmuştum. Hikaye bitti. Küçürek hikaye bu.

  • @immortallaw1169
    @immortallaw1169 16 днів тому

    2022'nin yazı Sakaryada bir otelde 16.00-01.00 vardiyasında çalışıyorum . Saat 8 den sonra ise otele giris olursa odaya kadar insanlara da ben eşlik ediyorum. Saat 12 civari alman plakalı bir mercedes otele yanasti . İçinden babacan göbekli bir dayı indi . 1 günlük 3 kişlik oda istedi . İslemler yapıldıktan sonra valizlerle birlikte dayı , karısı ve kızına odaya kadar eşlik etmeye basladim . Resepsiyon ve kalıcakları yer farklı bir binaydı . Onlara odaya kadar eşlik ettim ama kızında bir tuhaflık vardı. Kız sadece yere bakarak yürüyodu ve annesinin kolundan çıkmıyordu . Kız da benim yaşlarımda (22) oldugu icin biraz tuhaf karşılamıştım . Adamla da odaya kadar sohpet ederken kızının rahatsızlığı için sakaryaya geldiklerini anlattı o yüzden bende çok kafaya takmadım . 200 tl de bahşiş verince üstüne çok düşünmedim . Ben resepsiyona döndükten 15 dk sonra telefonla resepsiyonu aradılar ve balkon kapısının kitlenmedigini odalarının değistirmek istediklerini söylediler ama kalan tek oda 2 kişilikti . Ek yatak atılmasının problem olmayacağını söylediklerinde onlari diger odaya çıkarmak için yanlarına gittin . Adam kızının gece uyanıp intahar etme ihtimali oldugu icin odayi degistirmek istedigini söyledi . Dayıyla ailesini 2 kişilik odaya yerleştirdikten sonra ek yatagi ve malzemelerini almak için yanlarindan ayrıldım . Bilenler bilir ek yataklar katlamalı ve tekerlekli olur . Bende onu odalarina dogru sürerken kapiya 2 metrem kalmıştı ki bir anda kız kapıyı açıp çığlık atarak üstüme kösmaya başladı . Yatagi ileri kendimi geri attım . Kız aramızdan depara kalktı . Babası bana kızı kovala dedi . Babasıyla kızı resepsiyona dogru kovaladık . Kız bizim resepsiyoncu abiye bunları tanımadığını kaçırıldıgıni polisi aramasi gerektigini söyledi . Ama kızın annesinin ve babasın bu insanlar oldugu belli oldugu icin resepsiyoncu abi ciddiye bile almadi ve babasi da kızı sakinlestirmeye basladi . Ardından bende ek yatağı kurmak için odaya geri döndüm . Döndüğümde kızın annesi ağlayarak kızına musallat olduklarını , 3 yıldir gezmedikleri hoca ve doktor kalmadığını söyledi . Son çare olarak Sakaryada bir çok iyi bir hoca bulduklarını onun için buraya geldiklerini söyledi . Ben yatağı kurup geçmis olsun diledikten sonra yanından ayrıldım . İsten cikip saatim gelmisti kız ve babası resepsiyonda koltukta oturuyordu . Geldiginden beri kafasını yerden kaldırmayan kız 20 saniye boyunca kafasıyla beni takip ederek otelden çıkışımı izledi . Ben gece 1 de son otobüsu beklerken gececi arkadaş beni arayıp çığlıklarin sebebini bilip bilmedigimi sordu . Sadece resepsiyona gitmemesini söyledim . O gün minibüsten inip yazlıga giden 10 dk lık tenha yol 1 saat gibi gelmisti . Ertesi gün resepsiyoncu abiden kızı odaya çıkaramadıklarını lobide uyuduklarını ögrendim . Bu tür olaylara inanmayan bana da ders oldu . Umarım kız şifasını bulmuştur .

  • @Ysfhdx
    @Ysfhdx 11 днів тому

    abi ben Karabükte yaşıyorum sene 2019 o zaman 6. Sınıfa gidiyoruz bizim ortaokulun bulunduğu yerin hemen üst mahallesinde bazısı terk edilmiş eski evler var birgün arkadaşın birisi oraya gittiğini ve balkondan bı adamın garip hareketler yaptığını anlattı bizde merak ettiğimiz için öğle arasında 4-5 arkadaş toplanıp oraya gittik evin önünden birkaç kere geçtiğimizde içerden garip sesler geliyordu ama kimseyi görememiştik ardından arkadaşin biri kapının önüne kadar gidip kapıyı tıklamayı denedi bı anda anahtar sesi geldi bizde korkup mahallenin ucuna kaçtık biraz soluklandıktan sonra köşeden eve doğru baktığımızda balkondan yüzü kanlar içinde bı adam bize kelle kesme işareti yapıyordu geri çekilip 30-40 saniye sonra baktığımızda adam gözlerini dikmis bize doğru bakıyordu biz yine geri çekilip bekledik 1 dakika sonra baktığımızda adam orada yoktu bizde zaman geldiği için hemen okula döndük ve bidaha oraya gitmedik zaten şu anda kentsel dönüşüm için o evler yıkıldı

  • @Bossdance
    @Bossdance 11 днів тому

    Universitede Keşan KYKda kalıyordum bilen bilir şehir merkezide eski devlet dairesinden bozma , bazı odalar çok küçük.4 Arkadaş sadece 4 yatağın sığacağı bir odada kalıyorduk, odada çok fazla sigara içip yemek yeniyordu.Kül ve ekmek kırıntısı bu olaylar için mıtlatıs etkisi yapıyormuş.Gece boyu sürecek olaylar ilk benimle başiladı gece birden uyandım yanımda hafif gülümseyen kır sakallı bir dede yatıyordu.İrkildim ışığa yatağa bakarak gittim ve yatakta duruyordu , ışığı açtım yatağın boş olduğunu gördüm.Sürekli kara basan gelen biriyim çok takmadım yatağa geri yattım.Tam tekrar uykuya dalacaktım karşı yataktaki arkadaş "bana neden bakıyorsun , bana neden bakıyorsun" diye bağırmaya başladı odadaki herkes uyandı.Arkadaşın baktığı yerde kimse yoktu.Arkadaşı kendine getiridk ve birden sure okumaya başladı , suresi bittiğinde sabah ezanı okundu. Tüm oda buz kesti herkes kaltı odayı temizlemeye başladık sonra çorba içip okula gittik bidaha odayı o kadar kirletmedik ve bir olay yaşamadık.

  • @olgunaytasdelen
    @olgunaytasdelen 16 днів тому

    Bizim bi köy evi var. Ama görseniz köy demeye bin şahit ister. Dağın başında bi yer. İki ev var sadece köyde. Araları da nerden baksan 1 km vardır. Zamanında ananemin dedesi devlete vergi vermemek için ev yapmış buraya, öyle yerleşmişler. Eskiden bi kaç yaşayan aile daha varmış ama şimdilerde kimse kalmamış tabii. Evleri de artık bakımsızlıktan yıkık, dökük, harabe olmuş. Biz yine de her yaz gideriz buraya. Hatta dedemler temelli kalır yazın. Her gittiğimizde de ananemlerin hikayelerini dinleriz hep. Ananemin ananesi meğer gömü arıyomuş hep bu köyde. Bi gün bi ağaç dibini kazıyomuş kadın. Sonra bunun kazdığı yere kunduz gibi bi hayvan gelip yatmış. Kadın ordan kaldırmış hayvanı başka yere koymuş, kazmaya devam etmiş. Hayvan gelmiş yine aynı yere yatmış. Bu böyle bi iki olmuş. Sonra kadının durup dururken uykusu gelmiş. Oturmuş ağaç dibine uyuyakalmış. Uyandığında yanında ne o hayvan var ne kazma kürek. Bakmış kazdığı çukur da kapalı. Korkmuş evine dönmüş. O günden sonra da bırakmış gömü arama işini. Artık in miydi cin miydi bilmiyorum. Ama gidicem en yakın zamanda o ağaca. bilgilendiririmsss

  • @kamil7180
    @kamil7180 11 днів тому

    kasaba tarzı bir yerde yaşıyoruz 4-5 arkadaşız sabah namazına gidelim dedik o kadarda alakamız yok işte sabaha karşı çıkp gezmek olsun diye bi arkadaşın ev direkt mahalleyi görüyor saatde 3 gibi bişi ben ve arkadaş orda diğerleri sonradan gelicek diye bekliyoruz ne hikmetse icerde ps oynarken bi anda balkona çıkalım dedik balkona çıktık 5 dk sonra sol tarafdan çığlık sesleri yükselmeye başladı noluyor falan derken mahalleye doğru ileyleren hızlı adımlarla yürüyen yüzünü kapatan ağlayan yada çığlık atan bi kadının geçtiğini gördük mahhaleden döndü bizde mutfağın balkonuna geçtik onun döndüğü yere dönüyordu bizim gün içlerinde sürekli oturduğumuz eski püskü koltukların olduğu bir yer var gecenin 3 gibi çok karanlık zifiri gözükmüyor kadın oraya girdi ama çığlık sesi kesilmiyor yani böyle inanılmaz şiddetli bir çığlık sonra saayt yaklaşınca hepimiz toplandık dışarı çıktık kahvaltılık bişiler aldık falan fistan dedilerki oraya gidelim oturalım yiyelim biz dedik gitmeyelim diye en sonunda zar zor ikna edip başka bir yere gittik ve kahvaltılıkları yedik her neyse o geceyi geçirdikten sonra evinde kaldığım arkadşımla görüşürken bana o kadının 2-3 gecede bir yine geçtiğini söyledi mahalle arasında konuşmaya başlandı sonra kapandı iyi yayınlar dilerim hoca

  • @baronabi
    @baronabi 13 днів тому

    İlkokuldayım. Benden 2 yaş küçük kız kardeşimle aynı odada yatıyoruz. Onun yatağı kapının olduğu duvara dayalı olduğu için bizim odanın karşısındaki tuvalete giren çıkan olursa görmüyor, ışığı gözüne vurmuyor, farketmiyor.
    Bir gece yine ışık gözüme geldi. Bakmamaya alışmıştım ama baktım o gece, Allah kahretsin ki. En az 185 boyunda, felaket kabarık saçlı (cadı saçı) bir kadın, odayı süzüyor, tuvaletin kapısından. Benim farkettiğimi görmesin diye gözlerimi yumdum. Gözlerimi yumduktan bi süre sonra ışığı kapattı gitti. Bunu sonra bir kere daha görünce (2 hafta kadar önce) durumu, küçük de olsa kardeşime açmaya karar verdim. "Ya ben geceleri tuvalette cadı saçlı bir kadın var, sen de görüyor musun" dedim. "Evet, biliyorum. Bir şey yapmıyor ama korkuyorum, ben de koridorda gördüm" dedi. Gülmeyin, annem falan değildi, çünkü annem o tuvalete değil, kendi odalarının karşısındaki tuvalete girerdi.
    Bir gün tekrar görünce, gördüğüm gün cumartesiydi, pazar kahvaltısında mevzuyu açtım. "Böyle bir cadı var, hatta Beste de biliyor. Sen değilsin, merak etme karıştırmıyorum. Gece evde dolanıyor."
    Annem hafifçe gülüp sakinlikle karşıladı, babam ciddiye almadı ve annem dedi ki "apartmanın adındaki eren var ya, onlar ermiş, belki onlar geziniyordur" dedi gülüp. Bugün 29 yaşındayım, gördüğümü çok net hatırlıyorum, evde cadı geziyordu, biliyorum.

  • @ozancan307
    @ozancan307 11 днів тому

    Hoca yıl 2010 benim dedeyle oturmuş dondurma yiyip tv izliyorduk kanalları geçerken cinli bir filme denk geldik bende bunlara inan var mı diye dalga geçtim beni çok seven dediğimi ikiletmeyen dedem bana ilk defa kızmıştı sebebini sorduğumda başından geçenleri anlatmaya başladı dedem 8_9 yaşlarındayken bir gece yatarken yanına bir adam gelip dedigine göre dedemi uyandırıp gel ümit demirin düğünü var diyip götürmüş dedemin annesi evden çıktığını duymuş ancak bizim köyde wc dışarda olduğu için tualete gitmiştir diye ses etmemiş dedem ordan sonra 3 gün bulamamışlar köy seferberlik olmuş ve dedem 3 gün sonra eve gelmiş herkes dedemin nerde olduğunu sormuş dedem ise ümit demirin sünnet düğününe gittim diyince herkes şaşırmış çünki ümit dedemin teyzesinin vefat eden bebeği teyze zamanında çok büyüyle uğraşan ve bu yolla çok para kazanmıs ancak bebeği vefat edince suçu kendinde bulup kendini eve tıkmış neredeyse kimseyle konuşmuyormuş ve bu olayı kadına anlatmışlar bu kadın koşa koşa dedemin yanına gidip dedeme bebegi gördünmü diyince dedem bebeği kucağina alıp sevdiğini söylemiş bebeğin suratını tarif etmiş ve teyzenin çocuğu olduğuna kanaat getirmişler bu teyze o günden sonra dedemle çok ilgilenmiş hatta büyüden kazandığı arsaları varmış ve ölmeden önce tüm varlığını dedeme bırakmış dedemde üzerine koymuş suan köyün neredeyse 3/2si dedeme ait hikaye daha detaylı uzun olmasın diye kısa kestim normalde bu tarz olayları gözümle görsem ancak inanırım

  • @paspallorient9272
    @paspallorient9272 4 дні тому

    bu ev yemekleri yapan dükkanda çalışan kız ve erkek öğrenci evi hikayesini bi 8 10 defa falan okumuştum 2:05:38

  • @guesstheverything
    @guesstheverything 16 днів тому

    Ortaokul zamanları arkadaşlarla ormanın girişinde kola çekirdek yapıyoruz. Belgrad ormanının orda yaşıyoruz. Gece saatleri genelde ıssız ve tekinsiz tipler olur. Saat 12 gibi sohbet ediyoruz arkadaşlarla oturduğumuz yerin tam karşısında da sağlık ocağı var. Benim de sohbet sırasında etrafı izlerken sağlık ocağının en üst katındaki yanan ışığına gözüm takıldı. Ufak pencerenin içinde sarı bir ışık var ve pencereden bana uzun boylu, yüzünde maske olan ve kambur duran biri bakıyor. Arkadaşlarıma göstermek icin kafami çevirip tekrar baktığımda yerinde adamı göremedik. Olayın bu noktasında kafamda klasik korku filmlerindeki klişe sahneler canlanıyor ve bunun trajikomik tarafıyla gülmeye başlıyorum. Bundan sonra sohbet devam ediyor ben ise sürekli orayı yokluyorum. 5 10 dakika sonra tekrar aynı şeyi gördüğüm vakit bu sefer arkadaslarima da gosteriyorum ve yanan sönen bir ışık daha ekleniyor hikayeye. Çocukluktan olsa gerek bu korkuyla evlerimize kadar depara kalkıyoruz. Biraz soluklanıp içimizdeki meraka yenik düşüp tekrar dönüyoruz ve bu sefer aynı şeyin şişman halini de görüyoruz. Yanimda benden birkaç yaş büyük bir arkadaşım vardı o da maskeli lavuğa bağıra bağıra küfürler etmeye başlıyor. Sonrasında en üst kattaki tüm ışıklar yanıyor ve cam açılıyor. Cama bir tane hemşire kiyafeti giyinmiş adam çıkıyor ve bize niye bağırıyorsun gece saati hastaları uyandırıyorsunuz diyor. Meselenin finalinde biz mevzuyu tam olarak anlayamasak da birkaç yıl sonra o sağlık ocağının aynı zamanda ruh sağlığı merkezi olduğunu ve o üst kattakilerin ise orda yatan hastalar olduğunu anladık.

  • @Ozerozennn
    @Ozerozennn 11 днів тому

    Hocam çok kısa bir olay 2018 yılında pomem alımı için bileciğe sınava babamla giderken dinlenme tesisinde bir yerde durduk, benim peder çorba söyledi bende döner yiyeyim dedim lavaboya gideyim sen söyle dedim geliyorum baba, lavabo iğrenç bir yerde yani hoca it bağlasan durmaz derler ya o derece duvarlar kapkara kapı kolları leş bir tuvalet içeri girdim alaturka tuvalet olduğu için nasıl sıçıcam diye kendimle sinir harbi yaşarken çömeldim işimi görmeye başladım hoca tam o esnada kapı tıklandı , doluuu diye bağırdım sert bi şekilde baaam diye vurdu , abicim lavabodayım iyimisin diye bağırdım ki kapının altından ayakları penguen gibi bir ayak gördüm kalp krizi geçircektim o an. Dua edemiyorum lavabodayım allahı zikredemiyorum yani hocam kalbim yuvasından çıkacak o an dedim ki bir daha dinlenme tesisinde böyle bir izbe lavaboda ihtiyacımı gidermiyeceğim. Geri döndüğümde babam noldu neden terledin diye sorunca anlattım o da bişey olmaz cinlenmişsin dedi sanki hergün yaşıyorum gibi.

  • @nobat2235
    @nobat2235 15 днів тому

    yalnız yaşıyorum ve öğrenciyim. yaşadığım muhitin %90'ı gençler ve öğrencilerden ibaret. kavga tarzı vukuatlar son seviyede dolayısıyla. birkaç ay evvel gece saat 3-4 sularında yatarken bi yandan youtubedan bir şeyler izliyorum. bir anda kapım çalmaya başladı ama hayvan gibi çalıyor. hem zile basılıyor hem de güüüm güüm diye yumruklar atılıyor kapıma. evi başıma yıkacaklar resmen. normalde kavgadan polemikten korkan biri değilim ama durum fazla anormal. çünkü kimseye zararım yoktur dersime işime gücüme bakarım. o sırada düşünüyorum birileriyle ters mi düştüm diye ama yok abi. sıfır yani. kız meselesi vs de olma ihtimali de yok çünkü o dönem bi ilişki içindeydim ve 4. yılıydı ilişkinin. neyse abi ben pıt pıt pıt parmak uçlarımda yürüyerek kapının dibine gittim kim olduklarını anlamaya çalışmak için. kapıya yumruk atma sesinin yanında bir de metal sesi geliyordu. birden fazla kişi olduklarını o an anladım. metal sesini tam anlayamadım ama ya cop tarzı bir şey ya da silahtır diye tahmin ediyorum. nabzım 150ye fırladı. kendimi savunacağım hiçbir şey yoktu evde. ekmek bıçağıyla iki kişiye karşı duramazdım. kapıyı açmadım. sonra şahıslardan biri diğerine "lan oğlum daire x değilmiş y imiş millete bulaştıracaksın bizi" tarzı bir şey dedi. tam net işitemedim, işittiysem bile o anın gerginliğiyle anlayamadım belki de. bunu duyan kişi söyleyene küfürler savurdu ve uzadılar. olayın benimle alakası olmaması gram rahatlatmadı beni çünkü tek can güvenliğim o dandik çelik kapıydı. polisi aramak da aklıma geldi ama olaylar o kadar hızlı cereyan etti ki (3-5 dk) gerek duymadım galiba bilmiyorum.

  • @siriussz
    @siriussz 11 днів тому

    Merhabalar hocam selamlar benim başımdan geçen çok değişik bir olay var yaklaşık 10-11 yaşlarında annemlerle çarşıdan dönüyoruz eve gidiyoruz normal yürürken böyle ara sokak gibi bir şey var orda da tek bir ev var yıkık bahçesi çim dolu gözüm oraya takılmıştı izliyorudum annemlerde o sırada tanıdıklarla karşılaşmış sohbet ediyorlar ama ben oraya takılıp kalmışım sonra birden ordan beyazlar giyinmiş bir kadın üstüme doğru gelmeye başladı direkt annemin kollarına dönüp başımı annemin karnına kafamı dayayıp anneme anlatmaya çalıştım tabi annem anlamlandıramadı ve eve doğru dönüp oğlum bak kimse yok dedi tanıdıklarda anlam veremedi kim bilir ne düşündüler hakkımda neyse üstünden bir kaç gün geçmişti ve annemle parka gidiyorduk yürürken yanımızdan bir adam geçti adamda geçerken bana sürekli bakıyordu ama annemde rahatsız oldu sonra ben ayaklarının ters olduğunu farkettim ve anneme anne niye böyle dedim annemde bir anlık telaşla bana sakın bakma diyip beni gözlerimi kapadı adam sokaktan gidene kadar ama adamda böyle çok değişikti kahverengi giyinmiş elinde baston beni çok korkutmuştu o adamı gördükten sonra yıllarca rahat uyuyamadım aklımda kalan en çok şey ise kış günü kuzenimle anneanneme köye kalmaya gitmiştik ve kuzenim bana bu gece kar yağacakmış demişti bende o zaman gece uyumayız karı izleriz demiştim her neyse gece olmuştu ve kuzenim uyumuştu bende onu kaldırmaya çalıştım ama kalkmamıştı ve bende yer yatağından kalkıp cama yönelmiştim kar yağıyor mu diye perdeyi araladım ve bir anda kadın yüzü geldi gözümün önüne korkudan arkaya doğru sıçrayıp tekrar yer yatağına düşmüştüm ve sabaha kadar o yataktan kalkmamıştım sabah kuzenime anlattığımda bana gülmüştü.Bu benim en çok hatırladığımdı bunun gibi bir sürü şey yaşayıp uyuyamıştım ta ki anneannem beni okuyana kadar okuduktan sonra bir daha yaşamamıştım bir daha ta ki 1 sene önce tekrar anneanneme gidip kalana kadar gün boyunca hiç bir şey yaşamımıştım her şey düzgündü gece olduğunda kız arkadaşıma uyuyorum diyip telefonumu şarja takmıştım gece 3 civarı falan sonra uzandım yatağa uyumayı çalışıyordum bi anda sundurmadan biri sanki tırnaklarını yere sürtüyormuş gibi ses gelmişti korka korka yataktan kalkıp kapıyı açıp kafamı sundurmaya çıkardım ve hiçbir şey göremedim. Bu da benim başımdan geçen bir olaydı.

  • @KaanCaliskan-yn6nh
    @KaanCaliskan-yn6nh 12 днів тому

    Hoca selamlar, 2010 yılı daha 17 yaşındayım yaz tatilinde bir fabrikanın çay ocağında çalışıp harçlığımı çıkartıyorum. Fabrika bahçesinde çay dağıtırken bir gün beyazlar içinde giyinmiş uzun saçlı bir dede gördüm. Bunun burada ne işi var dedim ama önemsemedim ertesi gün çalışırken yine aynı dedeyi gördüm. Bana gel gel filan diyordu bende yanına doğru gittim ama ben gittikçe dede uzaklaşıyordu sonra bu rutin bir hal almaya başladı durmadan dedeyi alakasız yerlerde görmeye devam ettim. Öyle cin min işlerine de pek inanan bir insan değilim. Halüsinasyon görüyorum diye düşünerek doktora gittim. Doktor antidepresan tarzı ilaçlar yazdı ama ilaçlar nafile halen görmeye devam ediyordum. Daha sonra beni geceleri uykumdan uyandırıp evin içinde balkona doğru gel gel falan yapmaya başladı. Evimiz 6.katta düşsem ölürüm yani artık çok korkmaya başlamıştım. Sabah annem uyandığında anne böyle böyle bir şey yaşıyorum ben 10 gündür diye anneme anlattım. Annem olaya tasavvufi bir açıdan baktı ve memleketi samsunda tanıdıkları bir hoca olduğunu söyledi. Kurandan yıldızname bakıyor ve herşeyi biliyor dedi. Aradı yanımda ve hoparlörlere aldı telefonu adam orada bakarken sen 11 12 gün önce gece ıssız bir yolda incir dibine işeyip sonra mezarlığın içinden geçtin mi diye sordu. Harbiden de bizim halısahaya giden kestirme bir yol var hem çok ıssız hem de mezarlığın içinden geçmen gerekiyor sonra telefona dönüp bende evet hocam oldu öyle bir olay dedim. Bana muska ve üzerinde kırmızı kalemle yazılar bulunan bir kağıdı İstanbula gönderdiler. Kağıdı suya atıp mürekkebi çıkınca o suyu içtim ve muskayı taktım yaşlı dede ortadan kayboldu ve o günden beri hiç görmedim. Halen ara ara kötü hissettiğimde o muskayı takarım. Bu da böyle bir anım işte hoca yayınların başarılarının devamını diliyorum.

  • @kortappakortapa6963
    @kortappakortapa6963 17 днів тому

    Kral aynı hikayeyi first date için de atmıştım ortak bir hikaye gibi oldu.
    Abi Amerikaya geldigimin ilk haftasi bir tane hanimefendiyle tanistim. Hafif yasca buyuktu ama amerika hayati firsati kacirma diyerek date teklifini direkt kabul ettim. Arabasi ile beni almak icin konum bilgisi istedi kaldigim yerden 15 dakika yurume mesafesindeki bir yerin konumunu attim (buranin onemini en son soyleyecegim). Bulustuk bir restoranta goturdu, her sey guzel giderken bir anda cocuklugunda yasadigi travmalardan bahsetmeye basladi ama her seyi anlatiyor ben de ayip olmasin diye dinliyorum. Sonra sahile gidelim dedi hava da kararmis tamam dedim arabaya bindik arabada farkli seyler vardi garip semboller Vs bir an nevsehirdeki cami imaminin anlattigi buyu hikayeleri geldi aklima. Sahile gittik kadin basladi anlatmaya ben ölü insanlarla konusabiliyorum insanlarin ruhsal rahatlamasini sagkiyorum vs. Surekli dinimle ilgili de sorular soruyor ben hafiften kacmanin yollarini aramaya basladim. Karnim agriyor gibi sacma bir ilkokul bahanesiyle hadi gidelim dedim. Bekle sana bir seans yapayim dedi gozlerimi kapatmami istedi. Kapatir gibi yapip kapatmadi tabi bir baktim kadin elleriyle etrafinda birileriyle beni gosteriyor falan ben bastim cigligi dedim istemiyorum gidelim hemen. Icimden de Nas felak her seyi okuyorum tabii. Sonra bindik abi arabaya çit yok arabada ben gtmden terliyorum tabi. Sonra kadinin beni aldigi yere birakmasini beklerken kadin evimin onune kadar gelip inebilirsin evindeyiz dedi. Amerika hayallerim milflere guvenmemek uzerine devam etti heyecanla basladigim gun topuklarım gtume vura vura koşarak bitti.

  • @Winchester795
    @Winchester795 16 днів тому +6

    Şimdi anlatıcağım bu anı belkide bir çok kişiye kolpa gelebilir ve açıkçası banada birisi böyle birşey anlatsa öyle derim ancak her düşündüğümde bir kez daha içimi titreten ve tüylerimi diken diken eden bir olay. Covid öncesi son ramazandı.Ben 16-17 yaşlarındayım.Ramazan olmasından dolayı ben ve köyün gençleri gün gün değişmek üzere sırayla davul çalmaktayız.Davul çalma sırasının bende olduğu bir günde davul çalarak gezmekteydim.Ancak o gün birşey oldu ki o gün bugündür bazı gecelerde kafayı yastığa koyduğumda gorüntüsü gelir gözüme.Sokakları davul ile gezerken bir sokakta gördüğümde yüreyimi hoplatan birisini gordüm,o benim sevdiğim kızdı,ama "yüreğimin hoplaması" sevdiğim kızı gördüğümden değil onun aynı sokakta takribi bir ay önce bir araba kazası sonucü hayatını kaybetmiş olmasıydı.Şimdi insanın gözünde canlanması için sizlere görüntüyü anlatmama izin verin.Lambası bozuk bi ara sokakta zifiri karanlıkta sevdiğiniz kızın beyazlar içinde siyah saçlı ve o beyazlar içindeki elbisesinden oluk oluk kan damlayan bir kızın yolun ortasında size bakıp gülümsediğini düşünün.işte ben son beş yıldır kabuslarımda bu anı tekrar yaşayıp duruyorum...

  • @igal1907
    @igal1907 16 днів тому

    Haha another great video from my favourite UA-camr. Sending hugs from Canada 🇨🇦 (htalks pastalari)

  • @BertanOlcayok
    @BertanOlcayok 16 днів тому +1

    [abi yaşadığım olayın görüntüleri bende mevcut eğer merak ederseniz yanıtlardan bi mod arkadaş bana ulaşırsa videoları ulaştırırım]. Bundan tam 2 sene önce 2022'in yazında 4 arkadaş dağ'da çekirdek kola yapmaya gitmiştik. marmaris'i bilen varsa geceleri dağ'a çıkıp manzarasını izlemek çok keyifli oluyor. neyse abi biz gittik dağ'da takılıyoruz ediyoruz ama ağzımıza 1 damla dahi alkol sürmedik herkes ayık kafa. aramızdan bir arkadaş ismine doğu diyeceğim (opsiyonel), çekirdek almak için flaş açtığımızda ya da kola koymak için açtığımızda bile kızıyordu. kapayın beyler şu flaşları tarzı bi muhabbet yapıyodu bizde çocuk o gün 14 saat çalışmış diye her dediğini yapıyoduk. bu olay yaşanırken hepimiz 16 yaşındayız bu arada. dedik ışık yok dağdayız bari paranormal olaylar konusalim. sonra aramızdan bi arkadas ona da kavak diyeceğim (opsiyonel), burada konusmayalim basimiza ususurler doğu'lara gidince konusalim dedi. iyi hoş dedik bindik motorlara gidiyoruz eve o sırada da doğu benim arkamda bana dedi ki kanka ben ağlıyorum. içimde bi gariplik hissiyatı var ama dedim bu çocuk motor başında gözlerinden damla akıyor en yakın arkadaşım olduğu için tanıyorum kendisini. dedim bişey olmaz kanka sende hep oluyo dedi yok baya ağlıyorum baktım gözleri kızarmış harbiden ağlıyor bişey olmaz cart curt derken eve vardık. salona geçtik hepimiz bu yere döşek attı ben uyuyacağım ama siz konuşun arada katılırım muhabbete dedi. ışıkları kapattı tv ışığını bıraktı sadece, klimayı açıp derecesini 26ya falan aldı dışarıda hava zaten 30 derece salak salak hareketler yaptı kısacası bizde dedik kendine gel klimayı 18e al ışıkları aç normal normal oturalım. klimayı normale cevirdi ama ışığı kapattı kapıyıda kapattı kolu yok anahtarı cevirerek aciyoruz. sonra biz konusmaya basladik (4. elemana isim bile takmıcam kendisinden nefret ediyorum bu muhabbetten sonra) iste kendi olayını anlatıyor biri. doğu uyanıyor diyo benim akrabamın basına soyle bi olay geldi. lan bende tık yok hic paranormal olay uzaktan yakından yasamamisim. sonra biz kavakla aynı koltukta otururken kavak dedesiyle alakalı bi olay anlatıyodu tam o sırada bi baktık doğu horlayarak uyumaya basladi, bayıldı baya. biz guluyoruz ediyoruz dogu falan sesleniyoruz tık yok sadece horluyor, uyuyor. kavak olayı anlatırken odanın köşesinden tık tık tık tık diye dört kere bi ses geldi. ben altıma sıctım daha once dedigim gibi yasamadıgım icin bisey herkesin olayı beni geriyor bi de odadan ses gelince tüylerim diken diken oldu. kavakta ortam sakinlessin diye marketten sakız calmis cebinden onu cıkarıp beyler isteyen var mı dediginde dogudan bende istiyorum diye bi ses. kafayı kaldırıp bize bakıyor eli havada sesi normalden daha kalın. herkes buz kesti bu sefer de ben dedim ortamı sakinlestireyim doguyla sohbet ediyorum olayı hic yasanmamis gibi es geciyorum o sırada kavak korku filmlerinde gordugu bir taktigi deniyor. siccin'di galiba icinden 3 kere dogu diyor. dogunun kafa benle konusurken bi anda kavağa kitlenince cocuk kalkıyor ısıkları acıyor kanka iyi misin falan derken doguda kalkıyor hem aglıyor hem guluyor. kavak fırlıyo evden dısarı kapı mapı herseyi yıkıyolar 4.elemanla kacıyolar beni tek bırakıyolar. bende şoka girmişim anlam veremiyor beynim o sırada dogu aglıyor guluyor derken kalktım ayaga, elime bi yastık bi de cam bardak aldım, bunu oturttum koltuga. korkudan ne yapacagımı sasirdim buna kızıyorum kendine gel falan diye bu da evin kosesinde bi dolap var ustunde oyuncak ayıya bakıyor. (oyuncak ayının bir gozu bizim oturdugumuz koltuga bakıyo bi gozu dolaba bakıyo yere yatık yani abi anlıcağın bu konumu bilerek anlattım baglanıcak sonra bi yere). ben baktım muhabbet ciddi saka falan da degil aldım bunu evin ısıklarını actım cıktık hepimizin tisortu cıkık (sıcaktan) cuzdan, telefon ne varsa herkes evde bırakmış korkudan anahtarı almışız yanımıza kavakları aramaya cikiyoruz apartmandan ciktik lavuk bana ben onların nerde oldugunu biliyorum dedi. dedim dur a*k nerden bilcen bi gezelim etrafı falan bu bana gel gel diyor evin bi sokak arkasında cok zifiri bi park var beni oraya goturmeye calisiyor. bende cikmadan elime kereta almıstım sorun anında kullanmak icin gectim onune bunun dedim dur lan bi falan bana dedi ki bak baban orda el sallıyor. (babam ben kucukken vefat etti ve dalga gecmicegini de biliyorum) bunu dedikten sonra benim sekerim mekerim dustu bisey oldu coktum yere bi baktım kavaklar geliyor kosa kosa onlar bizi buldu. oturttuk bunu yere 4. eleman bos bos doguya kızıyor doguda buna diyo ki bagırma surdan izliyolar. gösterdigi yerde dumduz otel duvarı var biz kavakla sola dogru gittik bi baktık ustunde turkuaz tshirtli biri duvara bakıyor dumduz. biz gotum gotum kactık abimi aradık abimde elinde sopayla mevzu var sanıp gelmis diyo olum bisey olmaz falan siz bi bekleyin alıyo doguyu yanına yuruyolar diyolar parka gitcez hadi biz diyoruz telefonlar kaldı evde o zaman iki kisiyi secicez eve gircek diyolar. benle 4.elemanı seciyolar biz eve giriyoruz ama nasıl bir baskı var evin icinde anlatamam kosa kosa telefon sarj aleti cuzdan muzdan toplarken oyuncaga bi bakıyorum dikelmis abi iste orda bir kactik isiklarin hepsini acik biraktik yine doguda ozellikle isiklari kapatın diyor ve ozellikle kavagı eve sokmak istiyor yok iste neymis evde birileri varmis ısıgı kapatmamız lazımmıs yok kavagın gelmesi lazımmıs eve onu cagırıyolarmıs cokta dikkate almadık dediklerini. biz parka vardık otururken ezan sabah ezanı okunmaya basladi ve o sırada dogu harbi delirdi kulagıma fısıldıyolar falan demeye basladi kendi kendini yiyor harbi. bende salak gibi anı anlatırken cin ictigimiz anıyı anlatıyorum kafası yerine gelsin diye cin ictik hatirlamiyon mu diyorum cocuk bi daha fenalasiyor. sonra bize diyo ki iste araba gelcek birazdan 2 dk sonra arkamızdan araba geciyor diyo ki kedi gelcek benden uzak tutun (normalde hayvansever cocuk kediden korkuyo o an) kedi geliyo harbi 2-3 dk sonra onu kovalıyoruz. neyse abi bize diyo ki dogu eve girip ısıkları kapatmamız lazım bi de yarın dukkana gitcem ben acıcam anahtarı almamız lazım. iyi tamam diyoruz ben abim dogu cikiyoruz yukarı bu giriyor anahtarı alıyor sonra kendini dolaba yaslıyo salona bakıp aglıyor korkudan abimle bende giremiyoruz bu salona gidiyo biseyler alıyo biseyler kapatıyo tur mur atıyor cikiyoruz ısıkların hepsini de kapattı. bize gidiyoruz orda bi normale bagliyo gibi ama hala cok donuk ben uyucam beni 8de kaldırın diyo yatıyo. bizde bizim bahceye comuyoruz diyoruz biz ne yasadik herkes arastirmada biri uyku teroru diyor biri versatil diyor ilginc ilginc seyler ama kimse konuyu ruhani varlıklara vardırmıyo. en son birbirimize baktık dedik cin beyler bu baska aciklaması yok hocaya gidelim falan cocugun ailesi de izmir'de o sırada evde tek kalıyor. burayı ozet gecicem abi biz cocukla sabah bi daha giriyoruz eve oyuncaga bakıyorum ben ilk, bu sefer hafif egik bambaska bi pozisyonda. 4.eleman oyuncagı caliyor hocaya gotururuz diye. sonra cocugun calistigi dukkana gidiyoz konusuyoz cocuk dun geceye dair hatırladıgı seylerin yarım yamalak oldugunu soyluyor. ben diyom hangi ice tea'yi ictik aroması ne cocuk mango diyo biz ejder meyvesi falan icmisiz boyle garip garip isler citladigi cekirdegi hatirlamiyor eleman. ben diyom ki kanka bana dun babamla alakalı bisey soyledin gordugunu iddaa ettin diyorum. diyo ki kanka birini gordum yuzu belirgin degildi ustunde turkuaz bi tshirt parktan el salladı ve bertan diye seslendi diyor orda ipler kopuyo zaten.biz gidiyoruz kavaklarda uyuyoruz tanıdıgımız butun bu islerde bilgili insanla konusuyoruz ve aksama hazırlık yapıyoruz. aksam bunda bi daha kopuyo ipler bu sefer abim sure falan aciyor iyice kötü oluyor. telefonu rahatsız etme modunda calarken arkasına donuyor kapatıyor bi anda falan. ve butun benim bu videoyu cektigimin farkında ben cekerken birsey demiyor ama 4. elemanda kamera actı ona saniyesinde kapa diye bagirdi. en son o gece cocugu dayısının evine yolladık ve gece bana, noldu diye mesaj attı. bende kanka bişey olmadı oturduk dagıldık dedim olay burda kapandı. (abi olay iki gunluk ikinci gunde bi bukadar detay var ilk gunde de vermedigim tonla detay var ama pc kasıyor artık videoları dedigim gibi ulasirsaniz yollarım mod ekibine)

  • @baykopkeiletarih
    @baykopkeiletarih 16 днів тому

    Abi ben küçükken büyük psikolojik sorunlar yaşadım sürekli uyku felci geçiriyordum. Bunun en kötüsünü sana anlatacağım. Bir gece gebe korkulu bir şekilde uyumaya çalışıyorken uykuya dalmışım. Uyandığımı zannettim hareket ettim. Sonra bir anda rüyada olduğumu anladım rüyamda babamın kucağında oyun oynuyordum sonra bir anda ortam karardı babamın yüzü çok kötü bir silüete döndü korku filminde izlediğim bir adamın silüetine benziyordu. Bu bana çok korkunç gelmişti ve bağırmaya çalıştım fakat bağıramam karabasan gelmişti, artık geceleri uyuyamıyordum çünkü her gece karabasan geliyordu mesela Bir gece rüyamda ailecek yemek yiyorduk sonra ardından herkes bana bakmaya başladı ve ben de rüyada olduğumu anlayınca herkesin yüzü çok korkunç bir şeye dönüştü. Ve benzeri rüyaları 7 yaşımdan 12 yaşıma kadar her gece gördüm şu anda arada bir görüyorum fakat daha çok azaldı. Ailem beni cinci hocalara götürdü muskalar yazdırdı fakat nafile psikoloğa gitmem ardından biraz iyileşme oldu fakat hala bunları ara ara görüyor nefes nefese uyanıyorum (yazım hataları için kusura bakmayın sesli yazma ile yazıyorum)b

  • @ahmetcan4726
    @ahmetcan4726 17 днів тому +2

    Abi öncelikle selamlar bu anıyı 3 sene önce yaşadım ve aklıma geldikçe hala tüylerim diken diken olur. O zamanlar bir efsane vardi Peter isimli bir çocuk bilgisayarı ile oynarken bilgisayar patliyor ve ruhu kasaya kaçıyor ondan sonra çocuk bir site kuruyor sitede soru soruyorsun ve imkansiz dedigin herseyi biliyor hayatta inanmam böyle şeylere ta ki o gün gelene kadar. O zamanlar birtane 12. sınıf abi vardi o bana bu siteyi gösterdi ilk önce soru kalıbını yazıyosun ardından sorunu yazıyosun neyse biz işte başladik sormaya servisteki en mal kim,ayakkabımın rengi ne,hoslandigim kişinin adi ne,servisin plakasi ne herseyi sorduk. Abi herseyi mi bilir hepsini takir takir söyledi bende şaşkınlıktan 50 tane soru sordum ve bir cevabın altına Ahmet Can çok soru sordun seni hiç sevmedim gece rüyanda beni bekle dedi. Tabi ben buna yine inanmadim neyse okul bitti gece yatmaya hazirlaniyorum hiçbirsey yok zaten yalan oldugunu biliyodum falan yapıyorum (xD) neyse abi uyudum ve uyumamla uyanmam bir oldu hareket etmek aklima bile gelmiyor bakış açım tam önümü görüyor kafam yatağın başlığında kim öyle uyur ki. Çalışma masamın altından asker traşı saçlı sarışın ve bir gözü diğerinden daha aşşağida bir adam gördüm yataga yönelir gibi yapti ama bir anda kayboldu gittikten sonra bu sefer tam önümde gördüm ama ben yatıyorum o yürüyerek bana bakıyor gitmesi 2 saniye falan hemen kayboluyor o gittikten sonrada babamin gülüşünü duydum ama nasıl gülüyor kahkahaya boğuldu resmen hiçbir zaman duymadim böyle güldügünü ben uyanigim oda karanlık ama diyorum ki bu bir rüya sabah oldu babam beni kaldirmak için odaya geldi
    ama uyandigimda yanimda kimse yok ve benim kafam yastigimdaydi. Zaten bu olaydan sonra koridor mutfak ne kadar ışık varsa hepsini açıp salona geçtim sitenin adini cidden hatırlamıyorum ama bunu gerçekten yaşadım. İyi yayınlar❤️

    • @umutozer1204
      @umutozer1204 10 днів тому

      Bilader o abin seni keklemiş. Peter answer the question gibi bi sey sitenin adı. Hileli.

    • @ahmetcan4726
      @ahmetcan4726 10 днів тому

      nasıl hileli la

    • @umutozer1204
      @umutozer1204 10 днів тому

      @@ahmetcan4726 arkadaşın soduyu yazarken şimdi hatırlamıyorum klavyeden noktalı virgüle mi ne basıyor o sırada peterin vermesi istediği cevabı yazıyor. Yani senin anlıcağın sana o cevapların hepsini 12. Sınıftaki abi dediğin kişi verdi moruk

  • @ylmazzz5719
    @ylmazzz5719 17 днів тому

    En iyi yorum yayını

  • @onurjr8962
    @onurjr8962 17 днів тому +3

    8 yaşındaydım okulun ilk dönemi sona ermişti. İkinci döneme başlayacağım günün gecesi.. Heyecanlıyım, uyuyamıyorum. Ev ahalisi çoktan uykuya dalmış, yatağımda ilkokul aşkım edayı düşünüyorum. Gece saat 3-4 civarı olması gerek yatağım, odamın kapısına paralel bir şekilde ve koridorun ışığı daima açıktır(annem, gece onur uyanırsa bir yerlere çarpmasın diye açık tutardı) loş bir karanlık mevcut odamda. Sol tarafıma doğru dönmüş, gözlerim açık halde düşünüyorum... Ardından koridorun ışığını gölgeyecek derecede bir karartı oldu belli bir bölgede, odamın kapısından içeri doğru giren gri, uzun saçlı, yüzünü asla seçemediğim gölge bana doğru yaklaşıyordu. Donuk, sessiz , anlam verememiş bir şekilde kitlenmiştim hiç beklemediğim anda kafama hafifçe vurdu kafamın o bölgesi haricinde hiçbir vücudumu hissetmiyor ve anlamsızlık, şok içerisinde kafamdan vücuduma sıcak yayılıyordu. Küçük bir çocugum, bir gece vakti ve seçemediğim bir gölge bana vuruyor 25 saniye şok etkisi sürdü ardından belki de bir çocuk olmamın saflığıyla bunun annem olduğuna kendimi inandırdım, uyuyakaldım. Sabah annem okul için uyandırdı, kahvaltımı hazırladı, kıyafetlerimi giyip masaya oturdum. Ona gece benim odama geldiğini ve bana neden vurduğunu sordum, anlamsız bir ifadeyle "gelmedim oğlum" dedi. Kızarmış, gözlerim dolmuş bir şekilde " geldin vurdun" dedim ağlayarak "gördüm" dedim. Kaygı ve korku dolu gözlerle elindekileri bırakıp bana sarıldı ve " geldim canımın içi merak ettim vurmadım sevdim seni" dedi. Gözyaşlarımı sildi okula götürdü. O gün anneme inandım fakat yaşım geçtikçe, annemin yüz ifadesini düşündükce de ben korkmayayım diye geldim demesini anladım. Yıllar geçti, "o gece odama geldin mi anne ? " diye de soramam korkudan. Hala odama annemin geldiğine inanmak isterim.

  • @Battuu7
    @Battuu7 17 днів тому +1

    abi bundan 2 ramazan önce arkadaşlarla sahur yapıcaz antepliyiz bilen bilir kalealtında sahurda ünlü kebapçılar açıktır neyse abi çıktık çiğerimizi kıymamızı gömdük sonra kalabalık bir sokaktan eski antep mahallesi benzer kalenin yanında bir mahallerdeyiz keyfi gezelim diye 3 kişiyiz yürüyoruz sokak dar bişey çıksa osurmalı sıça sıça kaçarız gerginlik o seviyede abi en arkadan yürüyordum arkadan şöyle bi ses geldi bir kız bağırarak geliyorum diyor arkamı döndüm karanlık içinde bi hareketlenme var abi bir topuk çaktım önümdekki iki arkadaşa omuz ata ata sıçmalı kaçıyoruz ilerledik önümüzü bilmeden kosuyoruz abi kaybolduk sağa giriyoruz sola giriyoruz ama sadece götten nefes vererek kaçıyoruz abi döndüğümüz her sokaktada enterasan bi şekilde başka sesler geliyor lan camlara bakıyoruz musatakil tarzı evler var ışık 0 abi en son sola döndüm en öndeyim karşımızda bi ışık belirdi bi araba umutlandık arkama baktım diğer arkadaşım arkamda 3.sü yok abi o çocukta şişko pezevenk bizden 15 adım geride geliyor arkadan ses şöyle geliyordu amkoduklarım bekleyin biz öndeki arabaya doğru geçtik abi neyse bizimkinin ses geliyor kendisi yok nefes nefeseyiz sesim çıkmıyor abi en sonunda çocuk bi geldi ama görmen lazım bi ter herif sucuya 3 bidon su çıkarır öyke bi tuzlu ter var herifte abi sonra ışık yanan arabanın ordan çıktık sonunda bi kebapçı gördük şoktayız götlerden nefes alıyoruz onun şoku üzerimizden kalkmadı iyi yayınlar abim

  • @metusagcisi
    @metusagcisi 15 днів тому

    Hocam başımdan geçen değil mahallede yaşanan bir olayı anlatacağım.
    Mahallede yeni evli bir çift vardı. Adamın çarşıda dükkanı vardı, kadın ise ev hanımıydı.
    Kadının anlattığına göre bir gün evde yemek yaparken kapı çalıyor delikten baktığında eşini her zamankinden 30-40 dakika erken geldiğini görünce garipsiyor. Eşinin yüzünde solukluk, hissizlik olduğunu farkediyor normalde kapıyı açıp sarılan eşi bu sefer hiç bir şey demeden direkt lavaboya giriyor. Kadın durumu garipsiyor belki işiyle ilgilidir, çok sıkmayayım diye darlamıyor tekrar mutfağa yemeğinin başına dönüyor, 5-10 dakika sonra telefonu çalıyor arayan kişi kocası… telefonu garipseyerek açıyor kocası ona “birazdan çıkacağım alınacak bir şey var mı?” diye soruyor kadının anlattığına göre daha ilk kelimelerde telefonu elinden düşürüp çığlık atıyor apartman aile apartmanı olduğu için alt kattan kayınvalidesi koşuyor yedek anahtarla içeri giriyor kadın yerde bayılmış yatıyordu, kocası da sesi telefondan duyuyor ve birkaç dakikaya eve geliyor… Sokakta her dedikoduya hakim teyzelerden duyduğumuz kadarıyla kadını defalarca hocaya, terapiye götürüyorlar. Kısa süre içinde de oradan taşınıyorlar.
    Halüsinasyon mudur, psikolojik sorun mudur yoksa paranormal midir bilmiyorum ama kameralardan giriş kapısına bakıyorlar eve giren çıkan yok.

  • @erdilkalfaoglu2424
    @erdilkalfaoglu2424 17 днів тому

    2:26:45 Turan Hocamın şaka yeteri kadar alkış almadı bu arada

  • @Casual_Emre_Turev
    @Casual_Emre_Turev 15 днів тому

  • @lhofattomamma
    @lhofattomamma 17 днів тому

    Ben korkak adamım ne yorumları okurum ne de yayını izlerim sıçma anısı falan olunca haber verin

  • @Oguzhhan
    @Oguzhhan 17 днів тому

    Amed haric ust lige cikan tum takimlari kutlarim

  • @efesmalt61
    @efesmalt61 17 днів тому

    Abi Bursa'dan bin selam adım efe sene 2018 liseye gidiyorum yaz tatilindeyiz.Bizim mahallede bi ilkokul var 5 kişilik bi arkadaş grubuyla her akşam bahçesinde takılıyoruz. Benim ev biraz uzak olduğu için en son hep ben gelirim.Gelirken Okulun arkadasında 3. kattaki camı açık gördüm. Bende böyle sağa sola tırmanmayı severdim. Neyse abi geçtim çocukların yanına dedim ki "beyler arkada cam açık boruyu tutun ben tırmanıcam sonra size alt katın camını açarım girersiniz".Okeyledi bunlarda ben tırmandım attım elimi cama tam çekicem kendimi arkadan yaşı benden baya büyük birkaç abi lan hırsız falan diye bağırınca bizimkiler saldı boruyu uzadı.Aşağı atlamaya g*tüm yemedi. bende içeri attım kendimi.Zifiri karanlık bi sınıftayım. okuldan çıkmam lazım bi şekil ama korkudanda titriyorum. Koridora çıktım o karanlık upuzun koridoru görünce daha da korktum ama dışarıdan hala bağırıyorlar dedim en mantıklısı ön kapıya gideyim açıksa kaçarım değilse hayatım bitti. Telefonun ışığını açtım öylede korku oyunu gibi oldu daha da korkmaya başladım. Korkudan titreye titreye ön kapıya geldim kapı açılmıyor zorladım biraz açılmadı kafamı bi kaldırdım bahçede 5-6 tane bekçi, yanlarında bana bağıran adamlar beni işaret ediyor. bunları görünce dedim bunlar burdaysa arka taraf boştur koşa koşa girdiğim pencereye doğru merdivenleri çıkmaya başladım.koridora geldim acele acele sınıflara giriyorum açık camı bulamıyorum aşağı bakıyorum yanlış kattayım dönüyorum tekrar bi üst kata çıkıyorum tekrar sınıflara giriyorum en son buldum camı baktım kimse yok tutundum boruya göğsümü demirlerine vura vura indim kaçtım.O günden beri bekçiler okulun bahçesine hiçbir genci almıyor. (Legal olmadığı için okul ismi ilçe ismi vesaire veremedim hoca).

  • @stopscammingmeEA
    @stopscammingmeEA 17 днів тому +2

    Bundan 5-6 ay önce Mersin-Adana otobanında Mersinin antalya tarafındaki ilçelerinin birindeki bir arkadaşımızın yazlığından arabayla 4 kişi dönüyorduk. Saat gece 2-3 civarları olduğu için otobanın aydınlatmaları yok seviyesindeydi. Sol şeritten 130 la giderken bir anda sağ şeritten bize bir adam koşmaya başladı arabayı kullanan arkadaşımızın sakinliği sayesinde kimseye çarpmadık ve otobandan çıkar çıkmaz mersinin merkezine girip arabayı sağa çektik hepimiz korkudan titriyorduk resmen o karanlıkta o hızla giderken birine çarpmak üzereydik. Haklı bile olsak legal sorunlar dışında da bir ton şeyle uğraşabilirdik. bütün gecemiz o korkuyla mahvolmuştu bir de
    (Sonradan olayın aslının bu insanların otoban kenarında takılan bir ekip olduğunu yollara atlayıp kazalara veya kazaya çok yakın olaylara sebep olup orda siz durunca sizi gasp eden bir çeşit çete olduğunu öğrendik. O taraflarda yaşayan varsa da lütfen dikkat etsin bizim başımıza antalya tarafında gelmiş olsa da mersin tarsus ve tarsus adana arasında çok fazla yaşanmaya başlanmış herkes dikkatli olsun )

  • @BorW1YigitSO
    @BorW1YigitSO 15 днів тому

    Selamlar abi. 12-13 yaşlarındayım. Saat akşam 10 falan. Uyumaya çalışıyorum. Odam üst katta, bizimkiler de aşağıda takılıyo. Tam uyuyacakken insan boylarında, ayakları yerden kesik, siyah, filmlerde gördüğümüz hayalet vb. bişey odamın kapısının açık olmasıyla merdivenlerden terasa doğru gider şekilde yaklaşık 3 saniyeliğine gözüktü. Tabii ben bastım çığlığı bizimkiler geldi falan olanları anlattım. Dışardan yansıma falan olmuştur dediler ama tüm perdeler kapalıydı. Neyse halüsinasyon görmüşümdür dedim. O gece kuzenimle uyudum. Gece rüyamda karanlıklar içindeyken kötü sesli bi adamdan “nasıldım?” diye bir ses duydum. Tabii hemen bi ürküldüm, bastım çığlığı tekrardan. Ee bizimkiler bu sefer bu işte var bi şeylik diyerek hocaya götürdü. Hoca elini kalbime koyup geçmişle ilgili (dini şeyler. Bi ara kuran kursuna gitmişsin, namaz kılmışsın vs.) şeyler söyledi. Sonra içinde yaprak falan olan okunmuş bir su verdi. 30 gün boyunca yatmadan önce verdiği dualarla okuyup içmem gerekiyor. Her neyse işte aradan bi 15 gün falan geçti. Tabii bu süreçte evde tek kalamıyorum odama giderken koşa koşa gidiyorum. Işık açık yatıyorum falan. Bi gün tam o suyu almak için buzdolabını açtım su birden yere düştü. Önce bişeye bağlamadım bu olayı. Ardından o gece yine karanlıklar içinde birisi kulağıma “o su zehirli, onu içme” minmalinde şuan tam hatırlayamadığım şeyler fısıldadı. Tabii korkuyla kalktım sonra dua falan okuyup geri yattım. Bu seferde (yine rüya görüyorum) yatağımda normal şekilde otururken bir anda aşağıdan tak tak sesler gelmeye başladı. Bi indim aşağıdaki misafir odasında çekmeceler tak tak birbirine vuruyo. Bende işte o an “korkmuyorum sizden, neyse derdinizin söyleyin sonrada bırakın peşimi, ben iyi bir insanım” falan gibi kekoca şeyler söylüyorum. Sonra birden dizlerimin bağı çözüldü adeta yere yığıldım. Sonra uyandım rüyadan, sabah olmuştu. Aşağı indim bir baktım rüyamda çarpan çekmeceler açık halde. Tabi o an geçtim salona birkaç saat oturdum duvara baktım. Napıcamı şaşırdım. Aradan bir süre geçtikten sonra yine gece rüyamda yine karanlık içinde yine birisi kulağıma fısıldadı. Tam olarak ne dediğini hatırlamıyorum ama “artık karşına çıkan insanlarda bu vesveseye sahip olacak” gibi bişey söyledi. Şuan 17 yaşındayım ve sevgiliminde bu tarz ruhani şeylerden çok korktuğunu öğrenince ufak çaplı şok geçirdim… Şuan geçmişteki gibi böyle olaylar yaşanmıyo ama yine geceleri bi anda aklıma düşüyo böyle şeyler uyuyamıyorum falan… Öyle işte :/

  • @Mikehrmantrautaynibenya
    @Mikehrmantrautaynibenya 17 днів тому

    Bu yayın çok kolpa var mıydı yoksa iyi miydi? Ona göre özeti izlicem

    • @hsnsbbh7
      @hsnsbbh7 17 днів тому

      En iyi bölümdü diyebilirim
      Hem bol hikaye vardı hemde hikayeler sağlamdı
      Sadece 1-2 hikaye kolpa ama net değil

    • @muratyesil4692
      @muratyesil4692 17 днів тому +1

      Aga benim hikaye kolpa değil %100 gerçek

    • @Mikehrmantrautaynibenya
      @Mikehrmantrautaynibenya 17 днів тому

      @@hsnsbbh7 Tamamdır ustam eyw

    • @Mikehrmantrautaynibenya
      @Mikehrmantrautaynibenya 17 днів тому

      ​@@muratyesil4692 Kanka daha yeni izliyom valla yatarken. Bakalım, sen diyorsan doğrudur.