Yalçın Bey Nobel Ödülleri ile ilgili dört dörtlük bir video çekmişsiniz. Dediğiniz her şey doğru, 100% katılıyorum. Türkiye normalde her şeyi başarabilecek kapasite bir ülke ancak maalesef, eğitime, bilime, liyakate öncelik verilmediğinden dolayı Türkiye hiç bir şekilde ileriye gidemez ve hiçbir zamanda başlıca ülkelerde baş edemez. Şunu da ilaveten paylaşmak istiyorum. Nobel ödüllerde de siyasi çıkarlar zaman zaman oluyor. Orhan Pamuk. Tamam bazı kitapları ve eserleri gayet de şaheser olabilir ancak şunu da söylemeliyim ki. O dönem Yaşar Kemal alacaktı Nobel Ödülünü ancak Orhan Pamuk un ettiği o iki tane kelime ile birlikte Nobel Ödülü 2006 da kendisine layık görüldü. Bunu da not ediyorum. Çok teşekkürler ve çok slmlar...)
Ben teşekkür ederim. Orhan Pamuk ve diğerleriyle gurur duymamız gerektiğini düşünüyorum. Ermeni Soykırımı iddiasını bir kenara koymak koşuluyla. Teknik olarak, hem uluslararası terminoloji hem de uluslararası hukuk bakımından "soykırım" tanımına uymayan o karanlık günlere, kitlesel kırımlara ve korkunç olaylara olan tepkisini ve duygudaşlığını, Türk'üyle Ermeni'siyle çok sayıda sivil ve masum insanın öldürüldüğü ve bunun üzerinde tarihi geçeklere ulaşmak üzere bilimsel verilerle konuşmak ve araştırmak yerine dünyadaki pek çok siyasetçinin bunu bir iç politika malzemesi olarak kullanmasını doğru bulmadığını ve o yıllarda ölen masumların tamamı için üzgün olduğunu söyleyebilirdi. O iki kelimeyi inanmadığı halde Nobel almasını kolaylaştırması için kasıtlı olarak kullanmamış olmasını diliyorum. Tekrar teşekkürler.
Söyleninen çoğu şeye katılmakla beraber bir eleştiride bulunmak istiyorum.Ben bu ülkenin bir vatandaşıyım.Her türlü vatandaşlık görevimi yapmakla beraber dostane fikirler taşıyan bir insanım(bu cümleyi kurmam gerektiğinde bulunmam bile bir sorun aslında ama neyse:😀) “Bu ülkede yaşayan herkes Türktür,tartışmanın manası yoktur,bir ırk olarak gorülmemelidir”Bu cümlenizde bir ırk olarak görülmemesi gerektiğini savunurken neden “Türkiyeli” tanımına karşısınız? Bakın bilimde,sanatta,siyasette vb. bir çok alanda gelişmek istiyorsak samimi ve empati konusunda baya bir gelişmemiz lazım,fakat sizin savunduğunuz bu “Türk”lük tanımınız ne empatik nede samimi geliyor.Umarım yorumları okuyan izleyiciler saldırmadan ne demek istediğimi anlamaya çalışır zira benim gibi düşünen bir çok etnik köken yaşıyor bu topraklarda.
Çok teşekkürler. Ben insanların kendilerini Türkiyeli olarak tanımlamasının hatta Türkiye'ye karşı aidiyet duyup duymamalarının kendilerine bağlı olduğunu düşünenlerdenim. Zorla güzellik olmaz. Kendisini Türkiyeli olarak tanımlayan veya gören örneğim bir Arnavut veya Kürt kökenli Türkün (Türk vatandaşının) bu yaklaşımına da saygı duyarım. Ama onları da aynı Alman veya Kanada vatandaşı olup kendisini ben Kanadalı değilim Türküm diyenlere benzetirim. Yapılacak bir şey de yoktur. Saygı duymak dışında. Ama özellikle ırkçı bir Almanın da orada doğmuş ikinci veya üçüncü kuşak bir Türk'ü Alman olarak görmemesi durumunda sorunların başlayacağını da düşünmek gerekmez mi? Bundan daha çok zarar görecek olanın da oradaki Türkler olacağı açıktır. Bir yandan da etnik kökenini, ana dilini, kültürünü, sanatını serbestçe kullanmasını hatta bunların unutulmaması ve geliştirilmesi için maddi manevi destek verilmesinin gerektiğini bunun bir insan hakkı olduğunu da savunuyorum. Bir de bunu kendi ulusal çıkarları için kullananları / kullanacakları, dünyayı istediği şekilde şekillendirmek isteyen emperyalizmi veya Türkiye'yi zayıflatmak / güçlenmesini engellemek isteyen aktörleri de göz ardı etmemek gerekir. Tabi Türk tanımını ırkçı olarak kullananlarla nasıl mücadele edilmesi gerektiği de düşünmek gerek. Güzel bir konu tartışmaya fikir alışverişinde bulunmaya devam etmek isterim açıkçası. Saygılarımla
Öncelikle cevabınızdan ötürü teşekkürlerimi sunuyorum.Sizin de endişelerinizi emin olun anlıyorum fakat azınlık bir kısmın kötü niyetlerinden dolayı deyimi yerindeyse “kurunun yanında yaşta yanıyor” felsefesini kabul etmek istemiyorum.Zira bir çok Avrupa ülkelerinde bakıldığında azınlık halkların ne kadar çok desteklendiğini görüyorum.Bugün bir örneğine rast geldim,İsviçrede bulunan bütün halkların ana dillerinde bir atasözünü sokak pankartlarında asıldığını gordüm.Ülkemize baktığımızda ise tek devlet tek millet tek dil anlayışından dolayı bırakın halkların dillerinin atasözlerini pankart olarak asmayı “bilinmeyen dil” olarak kabul ediliyor.Bu vermiş olduğum sadece küçük bir örnek.Ben bir Kürt olarak bunu kabul etmiyorum,vicdanım istese bile kabul etmiyor,etmeyecek.Bu topraklarda beraber yaşayıp kardeş olarak anılacaksak kardeş gibi ekmeği eşit bölmemiz gerektiğini düşünüyorum.Bu emin olun Türkiye Cumhuriyetine çağ atlatacak bir hareket olur.Bununla beraber bilimde gelişir sanatta siyasette🙏🏻
Yalçın Bey Nobel Ödülleri ile ilgili dört dörtlük bir video çekmişsiniz. Dediğiniz her şey doğru, 100% katılıyorum. Türkiye normalde her şeyi başarabilecek kapasite bir ülke ancak maalesef, eğitime, bilime, liyakate öncelik verilmediğinden dolayı Türkiye hiç bir şekilde ileriye gidemez ve hiçbir zamanda başlıca ülkelerde baş edemez.
Şunu da ilaveten paylaşmak istiyorum. Nobel ödüllerde de siyasi çıkarlar zaman zaman oluyor. Orhan Pamuk. Tamam bazı kitapları ve eserleri gayet de şaheser olabilir ancak şunu da söylemeliyim ki. O dönem Yaşar Kemal alacaktı Nobel Ödülünü ancak Orhan Pamuk un ettiği o iki tane kelime ile birlikte Nobel Ödülü 2006 da kendisine layık görüldü. Bunu da not ediyorum.
Çok teşekkürler ve çok slmlar...)
Ben teşekkür ederim. Orhan Pamuk ve diğerleriyle gurur duymamız gerektiğini düşünüyorum. Ermeni Soykırımı iddiasını bir kenara koymak koşuluyla.
Teknik olarak, hem uluslararası terminoloji hem de uluslararası hukuk bakımından "soykırım" tanımına uymayan o karanlık günlere, kitlesel kırımlara ve korkunç olaylara olan tepkisini ve duygudaşlığını, Türk'üyle Ermeni'siyle çok sayıda sivil ve masum insanın öldürüldüğü ve bunun üzerinde tarihi geçeklere ulaşmak üzere bilimsel verilerle konuşmak ve araştırmak yerine dünyadaki pek çok siyasetçinin bunu bir iç politika malzemesi olarak kullanmasını doğru bulmadığını ve o yıllarda ölen masumların tamamı için üzgün olduğunu söyleyebilirdi.
O iki kelimeyi inanmadığı halde Nobel almasını kolaylaştırması için kasıtlı olarak kullanmamış olmasını diliyorum.
Tekrar teşekkürler.
Söyleninen çoğu şeye katılmakla beraber bir eleştiride bulunmak istiyorum.Ben bu ülkenin bir vatandaşıyım.Her türlü vatandaşlık görevimi yapmakla beraber dostane fikirler taşıyan bir insanım(bu cümleyi kurmam gerektiğinde bulunmam bile bir sorun aslında ama neyse:😀) “Bu ülkede yaşayan herkes Türktür,tartışmanın manası yoktur,bir ırk olarak gorülmemelidir”Bu cümlenizde bir ırk olarak görülmemesi gerektiğini savunurken neden “Türkiyeli” tanımına karşısınız? Bakın bilimde,sanatta,siyasette vb. bir çok alanda gelişmek istiyorsak samimi ve empati konusunda baya bir gelişmemiz lazım,fakat sizin savunduğunuz bu “Türk”lük tanımınız ne empatik nede samimi geliyor.Umarım yorumları okuyan izleyiciler saldırmadan ne demek istediğimi anlamaya çalışır zira benim gibi düşünen bir çok etnik köken yaşıyor bu topraklarda.
Çok teşekkürler. Ben insanların kendilerini Türkiyeli olarak tanımlamasının hatta Türkiye'ye karşı aidiyet duyup duymamalarının kendilerine bağlı olduğunu düşünenlerdenim. Zorla güzellik olmaz. Kendisini Türkiyeli olarak tanımlayan veya gören örneğim bir Arnavut veya Kürt kökenli Türkün (Türk vatandaşının) bu yaklaşımına da saygı duyarım.
Ama onları da aynı Alman veya Kanada vatandaşı olup kendisini ben Kanadalı değilim Türküm diyenlere benzetirim. Yapılacak bir şey de yoktur. Saygı duymak dışında.
Ama özellikle ırkçı bir Almanın da orada doğmuş ikinci veya üçüncü kuşak bir Türk'ü Alman olarak görmemesi durumunda sorunların başlayacağını da düşünmek gerekmez mi? Bundan daha çok zarar görecek olanın da oradaki Türkler olacağı açıktır.
Bir yandan da etnik kökenini, ana dilini, kültürünü, sanatını serbestçe kullanmasını hatta bunların unutulmaması ve geliştirilmesi için maddi manevi destek verilmesinin gerektiğini bunun bir insan hakkı olduğunu da savunuyorum.
Bir de bunu kendi ulusal çıkarları için kullananları / kullanacakları, dünyayı istediği şekilde şekillendirmek isteyen emperyalizmi veya Türkiye'yi zayıflatmak / güçlenmesini engellemek isteyen aktörleri de göz ardı etmemek gerekir.
Tabi Türk tanımını ırkçı olarak kullananlarla nasıl mücadele edilmesi gerektiği de düşünmek gerek.
Güzel bir konu tartışmaya fikir alışverişinde bulunmaya devam etmek isterim açıkçası.
Saygılarımla
Öncelikle cevabınızdan ötürü teşekkürlerimi sunuyorum.Sizin de endişelerinizi emin olun anlıyorum fakat azınlık bir kısmın kötü niyetlerinden dolayı deyimi yerindeyse “kurunun yanında yaşta yanıyor” felsefesini kabul etmek istemiyorum.Zira bir çok Avrupa ülkelerinde bakıldığında azınlık halkların ne kadar çok desteklendiğini görüyorum.Bugün bir örneğine rast geldim,İsviçrede bulunan bütün halkların ana dillerinde bir atasözünü sokak pankartlarında asıldığını gordüm.Ülkemize baktığımızda ise tek devlet tek millet tek dil anlayışından dolayı bırakın halkların dillerinin atasözlerini pankart olarak asmayı “bilinmeyen dil” olarak kabul ediliyor.Bu vermiş olduğum sadece küçük bir örnek.Ben bir Kürt olarak bunu kabul etmiyorum,vicdanım istese bile kabul etmiyor,etmeyecek.Bu topraklarda beraber yaşayıp kardeş olarak anılacaksak kardeş gibi ekmeği eşit bölmemiz gerektiğini düşünüyorum.Bu emin olun Türkiye Cumhuriyetine çağ atlatacak bir hareket olur.Bununla beraber bilimde gelişir sanatta siyasette🙏🏻
Adam Türkiye'yi anlatmış nasıl ekonomi nasıl düşer ve ödül almış 😂
Hocam şu an 2024’te göç edecek olsaydınız nereye veya nerelere göç ederdini
ABD veya Yeni Zelandayı düşünürdüm. Olur du olmazdı bilemem tabi. Selamlar
Ekonominin Nobel’i yok.
Daron Acemoğlu'nun diğer iki kişiyle paylaştığı Nobel Ekonomi bilmi üzerine.
www.nobelprize.org/prizes/lists/all-prizes-in-economic-sciences/
Selamar yine guzel konular el atmisin komutanim. Seni Takdir ediyorum,
Sağol ama bu konulardaki videolar izlenmiyor pek ne yazık ki.