Videolar için pek yorum yapmam; ama bu videoyu izlerken aklıma Albert Camus'un "Bazılarının, sadece normal olmak için ne büyük çaba sarf ettiğini kimse fark etmiyor." sözü geldi.
"ama" bağlacından sonra noktalama işareti konmaz . Ve Albert Camus bu videodaki durum için bunu dememiştir;normal olmak diğer insanlar gibi hayata bakabilmek yani yiyip içip sevişmek para kazanmak veya diğer şeyler yapıp günü kapatmak ... Ben sizin aksinize videolara yorum yapmamakla birlikte video izlemem bile;hele hele bu tarz bilgi içerikli videolar hiç izlemem çünkü yanlış bir bilgi verilirse videoda ister istemez hafızama girer yanlış bilgi,bu sebeple okumak her zaman daha iyidir;okurken beynimiz okuduğumuz şeyi ister istemez sorgulatır ama videolardan bir şeyler öğrenmek ... Geçmişte insanların zihnini ele geçirmek için tarikat ve cemaat gibi gizli yapılanmaların kullandığı bir yöntem biçimidir;video ile bir şeyler anlatmaya çalışmak
bu arada tanrıların hem kaderi hem de kederi vardır; yarattıkları çocuklar için üzülürler,bu dünyada başıboş bırakıldıklari için (İlyada ve Odessa / Homeros)
Neden hep temizliği yoruyorlar ya bende panik de var hepsi var bu düşünce hastalığı Bence bu yani her yere bakıyorum temizlik hikayeleri anlatıyorlar devamlı Sebep nedir acaba Doktorlar Da Bir şey bildiği yok ya bunlar düşünce hastalığı kardeşim beyin hastalığı ya hastalığı
Ülkenin koşulları deyip durmayın artık.. toplumun geneli ahlaksız deyin.. suçu kendimizde kendi toplumumuzda bulmak yerine hep koşullarda şunda bunda arıyoruz..bu toplum genel olarak hastalıklı çünkü genel olarak ahlaksız
Böyle anlarda biraz yavaşlamayı nacizane tavsiye edebilirim. Olayları veya durumları fazlaca düşünmek beni bir sonuca ulaştırır mı ? Bunu hatırlatmak isterim yani bu yaptığım eylem sonucunda neyi değiştirir ? Biraz daha alternatiflere düşüncelere yönelmeyi tavsiye edebilirim. Sevgiler.
Ben twitter kullanmayı tamamen bırakıp diğer sosyal mecralarda ise gündemi minumum öğrenebilecek şekilde takip listelerimi güncelledim. Şu an çevremden bunu nasıl bilmezsin herkes bunu konuşuyor gibi tepkiler alıyorum. Haricinde yürüyüş ve video oyunlarının çok işe yaradığını söyleyebilirim.
En kötüsü ise mutluluğu sürekli ertelemek. İyileştiğimde yaparım diyip yeni bütün deneyimlerden kaçınmak, hayatını olabildiğince kısıtlamak ve renksizleştirmek. Dolayısıyla da iyileşme olanağını iyice zorlaştırmak.
Hem bilgi veren doktorlar hem de problemlerini bizimle paylaşan arkadaşlar ne tatlı ve donanımlıydılar.Ne kadar akıcı ve dolu konuşuyorlardı.Sonuna kadar onlara hayran kalarak izledim.Hepsini öper,mutluluk,huzur,sağlık dolu bir hayat dilerim.
Bu tür videolara sadece İzzet Güllü hocamı yazmak için giriyorum ama bu videonun yorumlarına bakınca o kadar mutlu oldum ki bir çok kişi hocamı tavsiye etmiş zaten İzzet hocam günü gelecek ve gerçekten hak ettiğiniz yere geleceksiniz bunu artık gerçekten görebiliyorum
@@plus90abi bende de bu hastalık vardı ve yenemiyordum, aynı banada takma diyordular, her gece yatmadan tüm odayı flash ile gezip böcek var mı diye bakıyordum yani video'yu izlerken anlatıklarını nerdeyse hepisini onlar kadar şiddetli değil ama benda yaşadığımı hatırladm, Piskologları izliyordum yenmek için ama yenemiyordum sonra Risal-i nur'u keşfetim videolarını izlemeye başladm çok önemli şeyler öğrendm yazarı Üstad Said nursi işini bitirdi vesvesenin ve şuan nerdeyse hastalığı yenmiş bulunmaktayım, şuni söylemek istiyorum piskologlar bu hastığı yenilmez çünkü onlar nefsi ve şeytani işin içinden çıkarıyorlar, yapma etme düşünme diyorlar belki biraz işe yararıyor ama Alimlerin verdiği bilgilerin asla yanına bile yetişemezler
@@enesmahmutkulakvesvese bahsi var kardeşim Sözler diye bir kitabı var 21. Söz alıp okuyun inşallah hastalar Risalesi var Cevşen Tahmidiye Yasin i Şerif bunları bol bol okuyun Çok rahatlatır inşallah mesela vesvese bahsinde yılanın aynadaki sureti ısırmaz söylenir gece karanlıkta bir tane şerit gibi birşey kocaman görünür bunun gibi örneklerle anlatılır yani birşeyi küçük görürsen küçülür büyük görürsen büyür söylenir .Risale-iNur külliyatında tevekkülü okadar güzel anlatırki bizim Rabbimiz var sahibimiz var Malikımız var bizi korur nasıl aciz zayıf yavruyu doğduğunda annesini babasını etrafında hizmetçi yapıp abı hayat gibi sütü ağzımıza koyuyorsa emme refleksini öğretip dünyaya gönderiyorsa nasıl biz başı boş oluruz bizi seven en güzel birşekilde yaratıp dünyaya gönderen Rabbimiz bizi korumazmı herşeyden bu yüzden okb nin temelinde korku var envai çeşit şeylerden malesef lütfen korkmayın Rabbimize güvenin dayanın bol bol kitap Kuran okuyun inşallah şifa bulursunuz
Sağlıklı insanlara anlatamazsın - onların yanıtı hep 'ah bende de var' olur veya 'aman ne ki bende şu var' veya 'aman ne takıyorsun, boşver bunları'. Obsesif kompulsif bozukluk durmak bilmez. Hayatınızın her saniyesinde oradadır. Tam sakin bir anı yaşıyor sanarsınız, ama bir anda canavar gibi orada belirir. Bu videoda bahsedildiği gibi o kadar karmaşık çeşitleri var ki .... çok teşekkürler.
OKB vesvese sıkıntısı anksiyete depresyon bozukluğu,takıntı gibi sıkıntıları yaşayan herkese İzzet Güllü hocayı öneriyorum bende bu sıkıntıları yaşayan insanlardandım çok şükür hepsi geçti elhamdülillah sizlerde izleyin bana çok dua edeceksiniz emin olun
İzzet güllü halkın doktoru bu sistemin nasıl sömürge olduğunu iyileştirme değil aldatmaca olup seni hasta olduğuna nasıl inandırdığını bunun üzerinden nasıl bir sistemin döndüğünü anlatan kısacası kendini parçalayan, bu sistemin sevmeyeceği, kabul etmeyeceği paragöz olmayan bir psikolog... Son kitabıda "Olabilir"... Bu arada sağlıklı biriyim hamdolsun onun videolarını da bilgilenmek ve başkalarınada aktarmak önermek için düzenli izliyorum... Sevgiyle kalın...
ceren buraya geçmişten bir sen gelmiş gibi düşün öncelikle inşallah şifa bulursun inşallah şifa bulurum lütfen bu durumun üstüne düşme gusül alırken de ellerini yıkarken de evet çok zor biliyorum kendimden biliyorum ama şunu söyleyeyim ben bu durumun üstüne düşe düşe kendimi daha beter bir halde buldum daha başka obsesyonlar ortaya çıktı hatta bazen Allahın gücüne gitmesin keşke gusül muhabbeti kalsaydı takıntı olarak diye düşünüyorum üstüne düştükçe büyüyecek sen düştükçe başka şekillerde gelecek yalnız kalmamaya çalış yalnızlık düşünmeye sebep olur bir şeylerle uğraş hep gusül konusunda da bunların birer takıntı olduğunu kendine söyle hatta çok zorlanıyorsan yalnızca farzını al ve çık Allah seni vesveseden sorumlu tutmaz şuram kuru buram pis deme her yere su deydi şu anda kafamdaki bir takıntı Alla bunu benden iyi biliyor de farzını al ve çık ağız burun tüm vücut bitti zaten şampuanlandıktan sonra gusül alıyorsan daha ne yani her yerin ıslanıyor tertemiz oluyorsun bu şüphesiz lütfen bunun üstüne düşme dediklerimi lütfen uygula
Bu rahatsızlığı yıllardır çeken birisi olarak akla direkt temizlik takıntısı gelmesinin aşırı yanlış olduğunu düşünüyorum her şeyden gelebilir bu takıntılı düşünceler
@@busbus3358paramı alıyosunuz reklam için ? Heryere bunun adını yazıyosun adam konuşmaktan aciz yazanı okuyamıyor neye çare olacakta bulduğun yere izzet yazıp duruyosun
12:13:Bu asla bir rahatsızlık DEĞİL!Bunu küçük görmek ya da büyük görmek bizim elimizde..Akla gelen düşünce(vesvese)geçicidir..Bu fısıltıya kulak vermek ve algımızı olguya çevirmek ise tamamen kendi elimizde..Her insan düşünür.Ama bu düşüncedir.Ve biz düşüncelerimizden sorumlu değiliz ,eylemlerimizden sorumluyuz..
Allah kimseye vermesin gerçekten çok kötü bir hastalık. En kötüsü ise çoğu insanın OKB'nin ciddi bir hastalık olduğunun farkında olmaması. Ben de bu hastalıkla mücadele ediyorum ve inşallah yeneceğim. Tedavi olmak çok önemli doktorunuzun tavsiyelerine mutlaka uyun. Umutla ve sabırla bu hastalığı yeneceğiz.
Hiç bir bilgisi olmadığı halde bu hastalık hakkında “kafana takma” gibi cümleler kuran insanlar var. Bu hastalıkla uğraşan dostum sana bir tavsiyem var lütfen tedavi ol🙏🏻
bu konu hakkinda sonsuz bilgim var ama evet "kafana takma" cumlesi tam olarak bu -aslinda hastalik olmayan sizin kendinizi hastalik olduguna inandirdiginiz- seyin tedavisi
Bu hastalık bana lise hayatımı zindan etmişti iyiki kurtuldum. Temizlik, Kontrolcülük vs vs beynime türlü türlü takıntılar. Takıntılar öyle bir dereceye geldiki artık insan ilişkilerimde sorun çıkarmaya başlamıştı. Çevremde bu takıntımdan dolayı insanlar benden uzaklaşıyordu. Bu insan ilişkilerimde sorun çıkaran takıntımı anlatmak istemiyorum çünkü çok saçma ve ben bu takıntım yüzünden büyük bir kavgada büyük yaralar alabilirdim. Sürekli kendimi rahatlatmak istiyordum ve kompulsif uyguluyordum. Kaç kere işten kovuldum. Psikolğa psikiyatriye gittim hiçbir işe yaramadı ama kurtuldum. Nasıl kurtulduğumu açıklayayım. Arkadaşlar kurtulmak istiyorsanız beyinin yapısını düşüncelerin ne olduğunu felan öğrenin lütfen araştırın, bu hastalıktan sizi psikiyatri felan kurtaramaz. Kendinizle başbaşa kalmalısınız ve o acıyı çekmelisiniz asla obsesyonları dikkate almamalısınız. Evet yaptığınız şeyden bir süre zevk alamicaksınız beyninizde dönüp duracak o lanet düşünce ama asla o düşünceyi rahatlatmayacaksınız yani kompulsif yapmayacaksınız. Karşı gelmeniz gerek o düşünce yokmuş gibi davranıcaksınız umursamayarak yaptığınız şeyi yapmaya devam etceksiniz evet zor olcak ama bu lanetten kurtulmanın tek yolu bu. Bu hastalıkta beyniniz sizi yönetiyor ve beyni eğiterek ona itaat etmesini sağlayacaksınız. Bir süre sonra beyin size itaat edecek ve bu tarz düşünceleri önemsemeyeceksiniz normal yapıya döneceksiniz inanın bana bu hastalığın tek reçetesi bu. Düşüncelerinizle savaşmayın sadece umursamayın bir süre sonra unutacaksınız ara ara gelicektir ama eskisi gibi etkili olmayacak eğer o obsesyona kompulsif yapsrsanız hastalık asla bitmez ve bu lanet olası şeyi yaşamaya devam edersiniz. Reçete belli umursama asla beyninin dediği şeyi yapma. Umarım bu yazı size yardımcı olmuştur dediklerimi deneyin size kurtulma garantisini veriyorum gelişim dolu günler dilerim😊
bu yorum benim hayatımı değiştirdi 3 gündür. gerçekten dediğiniz gibi takmıyorum ve ne zaman bu bozukluklar beynimde yer edinmeye çalışssa direkt bu yorumu okumaya geliyorum ve geçiyor. çok teşekkür ederim..
Benim de Üniversiteden bir arkadaşım vardı. Herkesten saklıyormuş rahatsızlığını, sohbet esnasında kimsenin takılmadığı detaylara takılır, kim kimdir ismi nedir cismi nasıldı diye sorardı. Neden detaylara bu denli takılıyorsun dediğimde ‘’kafamda sen konuşurken canlandırıyorum, o yüzden’’ derdi. Meğerse OKB imiş. Arkadaşlar arasında ‘’takıntılı :))’’ diyerek şaka yapan oluyordu, ‘‘fazla takılıyorsun hayat kısa, erken kırışırsın, erken yaşlanırsın’’ diyen oldu. Bunların hepsi kalbine hançer gibi saplanıyormuş meğerse. Böyle deyince o kibar, nezih, güleryüzlü kız aniden saldırganlaşırdı çünkü en hassas ve savaş verdiği durumdu. Unutmayın ki OKB en başta insanın kendisine zarar veren bir rahatsızlık. Çoğu insanın normallik anlayışına uyamıyorlar. Kaç kere bu sebepten o kızın ağladığını biliyorum, çok acı çekti, hala da çekiyor. İlaçlar kullandı, neler denedi ama bir noktaya kadar gidebildi gelişmeleri. İnsanlar çok acımasız, çok önyargılı, çok kabalar. Ben gördüm ki o kızı hor görenler, lakap takanlar o kızdan daha takıntılıydı, daha günahkardı, hayata daha az başarı elde ettiler. Elinde olmadan fazla detaycı olması bazı yüzeysel insanları bıktırsa da sorduğu şeye net bir cevap aldığında rahatlayıp gidiyordu ama normal gibi gözükenlerin verdiği zararlar çok daha büyüktü.
Ben de birkaç hafta ilaç kullandım ama üniversite sınavına hazırlandığım için bırakmak zorunda kaldım. Dersleri anlamiyordum insanlarin dediklerini bile anlamıyordum ve çok uykumu getiriyordu. İlacı bırakınca yine kendini gösterdi ben okb yüzünden mezuna kaldım ilaçsız nasıl kurtulabilirim
O kadar zor ve acımasız bir hastalık. Fiziksel olarak ve ruhsal olarak acı çekiyorum ama hiç kimse farkında değil. Farkında olmasın kimse istiyorum ama üatğme geliniyor, fark ettiriyorum anlatıyorum kimse anlamıyor. Psikiyatrım bu hastalığı doktorun olarak ben de anlayamam seni sen ve seninle aynı durumu yaşayan insanlar anlayabilir” demişti. Doğru ama bence kendimizden başka hiç kimse anlayamaz. Bizim için bu dünya yaşanması en zor yer, en acı veren şey hastalığımızın farkında olmamız. Yaptımız her obsesyonun da kompsesifliğinde farkındayız. Bizim ruhumuz kanıyor, kalbimiz ağrıyor. Ben beni kendimden başka kimsenin anlamadığını biliyorum, ruhum acıyor. Psikolojik destek alıyor olmasaydım şu an çok korkunç bir yerde olabilirdim. Oldum halimede şükür. Tüm obsesyon çeşitlerini yaşadım neredeyse, ilaca dirençliyim, çabalıyorum hayatta kalmak için, hedeflerime ve hayallerime kavuşmak için çok çabalıyorum. Olacak biliyorum çünkü ben bu hastalığa rağmen yaşamak istiyorum, benim bu hayattan alacağım şeyler var. Mücadelem devam ediyor, ben bu hayatı en güzel haliyle yaşayacağım. Ruhu hasta olan insanlar çok özel… Biz deli değiliz sadece fazla akıllıyız ve hayatı yaşamaya çalışıyoruz.
Psikolojik sorun sıkıntı panik atak takıntı okb kaygı korku uyku stres depresyon problemi yaşayan arkadaşlar lütfen İzzet güllünün kitaplarını ve videolarını düzenli olarak izleyin kesinlikle faydasını göreceksiniz onun sayesinde on binlerce insan düzeldi şifa buldu unutmayın siz hasta değilsiniz
Çok güzel bir video olmuş. Ben de ses obsesyonum yüzünden zor bir hayat yaşıyorum. Önceden pencerem kapalıyken uyuyamazdım oksijensiz kalacağım diye, şimdi 1 yılda 3 kere taşındım sırf gürültü yüzünden. Şimdiki evim 4+2 200 metrekare, ben sadece alt kat mutfakta 4 metrekare alanda yaşayabiliyordum diğer her odadan ses geliyor diye. Önceden motorcu sevgilim vardı ve motorlara çok aşinaydım. Şimdi motorların hepsine inanılmaz sinirleniyorum. 2 ay yaşayabildiğim evimin önünden geçen her türlü taşıta buzdolabında bulduğum ne varsa portakal domates vb atıyordum. Tek suçları sokaktan geçiyor olmak oluyordu bu araçların. 9-10 yaşlarında ağız şapırtısından rahatsız oluyordum ve bu şekilde başladı obsesyonum. O zamanlar buna maruz kaldığımda saçlarımı yolar, kendimi tokatlar ve yumruklardım. Sonra şiddet eylemlerim başkalarına yöneldi. Kendime zarar vermek yerine diğerlerine zarar vermeye başladım. Üst kat gürültüsü yüzünden taşındığımda üst kat komşum için çocuk esirgeme kurumunu bile aramıştım çocukları almaları için, polis ciddiye almıyordu artık. Bir de tavana vurduğum için delik deşik olmuştu tavan. Görseniz korkarsınız. Sonra taşındım ve araba motor sesleri yeni takıntım oldu. Şimdi sakin bir sokakta en üst katta yaşıyorum ve araba sesi olma ihtimali yüzünden sıkıntı yaşıyordum. Dehb tanısı da aldıktan sonra (bu apayrı bir mesele, yılda 10 meslek değiştirmem ve bitirmediğim 10dan fazla üniversiteye başlamam ve sürekli arayış hali okbme ek olarak müthiş gerçekten 😊) psikiyatrisyim başlangıç olarak prozac yazdı ve bingo. Muhtemelen plasebo etkisi ancak işe yaradı. Resmen rahatladım. İlaç tedavisini çok tavsiye ediyorum. Okb azaldığı için debhde de gelişme kaydettiğimi düşünüyorum. Evi toplamak ya da temizlemek imkansızdı çünkü önceliklendirme problemim vardı ve şu an problem yaşamıyorum. Başka şeylerde problem yaşıyorum ama olabilecek en "normal" halimdeyim bence. Ertelemeyin ve psikolojik destek alın lütfen. ❤
OKB'li bir birey olarak olarak yaşadıklarım normal olmadığımı hayatın her alanında yüzüme karşı çarpıyordu.Üniversite yıllarımda(OKB'nin genelde ortaya çıktığı yaşlar) geçirdiğim sinir krizleri,temizlik takıntıları,yürürken kaldırımlara sırayla basmaya çalışmak ve daha neler neler..Bu durumlar yavaş yavaş başta kendime ve çevreme zarar vermeye başlamıştı Evet diyordum kendime, bende birşey var bende birşey var diye..Fazla sürmedi ki Covid dönemi başlamadan kısa bir süre önce psikiyatri tedavisi aldım ilaçları yarıda kestim, dönemsel travmalarında (Ailevi vs.) etkisi ile ağır bir depresyon geçirdim.Tarif edemeyeceğim şekilde acılar çekiyordum bunun en zor olan Düşünce obsesyonları olduğunu ne yazık ki bilmiyordum.Uzun bir süre mevcut halimi inkar etmeye başladım.Ta ki 2022 yılında hayatımda yine bir kırılma döneminde bir klinik psikolog ile terapi sürecim başladı ve kendimi bu süreçte tanıdım.Terapiler iyi geliyordu ancak OKB beni yine benden almaya devam ediyordu..Psikiyatriyi bir süre reddettim ancak başka çarem olmadığını anlayınca Psikoloğum önerisi ile bir Psikiyatrist ile ilaç tedavisine başladım bu sefer doğru ve yerinde ilaçlardı.. Uzun süredir ilaçlarıma devam ediyorum.Beni bir nebze olsa da nefes aldıran,hayata bağlayan ve kendimi tanımamı sağlayan Psikoloğum ve Psikiyatri doktoruma minnet borçluyum.Tüm OKB'li arkadaşlarım içinde naçizane fikrim işinin ehli bir terapi süreci ile bir Psikiyatri doktoruna eşlik etmeleri.Uzun bir yorum oldu lakin içimi kısa da olsa dökebileceğim bir alanda kelimeleri kısa kısa sarf etmeden geçemeyeceğim.Sözlerimi hayatımda dost bildiğim kitapların içerisinden küçük bir alıntı ile bitirmek istiyorum. "Her cehennem karşısında yine de kendi onayımın lütfünü yaşıyorum." F.W.N
Beş yıl istinasiz her gün sabahtan akşama kadar son zamanlarda da sabahlara kadar temizlik yapan biriydim sonucu çok büyük depresyon hayatımdan çaldığım günler için çok pişmanım herşeyin fazlası zarar o günleri hatırladıkca çektiğim acıları gözlerim doluyo bugün bile.Ruhunuza çok iyi bakın 🙏🏼
Arkadaslar hayatinizda baski azalirsa, bu tür duygularda azalir. Evde eskiden bozuk musluklarimiz vardi, bosa damlardi , oradan kontrol etme hissi bulasti ve yeni yeni kurtuldum. 30 sene sonra. Is yerinde ise dengesiz patronlar yüzünden hep en iyisini, en fazlasini yapma talimati ise olayi daha da büyüttü. 3 sene önce tam dibe battim. 3 seneden beri aldigim ilaclar ki bu OKB ile alakasi yok, ilginc bir sekilde düzelmeye yol acti. Su anda dünya yansa umurumda degil...........Akan aksin, yanan yansin:). Anahtar kelime BASKI ! Baskiyi hayatinizda heryerde azaltin.
Cok küçük yaşlarda uzerimde etkili olan bi hastalık ilk başlarda takıntılarımı anneme babama bile anlatamadım zaman geçtikçe dayanamadım anlattım Gerçi pek bir işe yaramadı Cami hocasına götürdüler beni . Tabi ki ben olayın böyle bir çözümü olmadığını biliyordum. Kendi başıma çok baş etmeye çalıştım ,araştırdım ettim . konuşacak biri aradım çaresizlikten yanlış kişilerle paylaştım çok zor dönemler geçirdim hastalığı anlamaya bununla baş etmeye çalıştım şimdi 17 yaşındayım ve çok şükür artık düşüncelerimi kontrol altına alabiliyorum Umarım kimse bu hastalıkta kendi başına baş etmek zorunda kalmaz
Küçükken bende de bir elimin dokunduğu cisme, diğer elim de dokunmanın zorunda olduğu bir takıntım vardı, dışarıdan bakıldığı zaman komik bir görüntü oluşuyordu. Çok şükür ki daha sonra atlattım :)
Yani şimdi yasamiyorum pek ama mesela zihnimden geçen bir şeyi ( kötü dusunceydi )neden boyle düşündüm diyip kendimden utanirdim ve surekli o dusunceyi kafamdan uzaklastirmaya çalışırdım. Ve kötü biri olmak istemezdim . Ya da böyle durumlarda bazi seyleri cok kontrol ediyorsunuz yaptim mi yapmadim mi acik mi biraktim kapali mi ( örneğin kapi ) ve surekli kendini yapmayinca huzursuz hissediyorsun . Surekli bir gecmeyen kisir döngü icindeymissin gibi hissediyorsun . Ve emin olamadigin icin hep baskalarina danisiyordum ya onlardan "dusunme takilma " gibi dönütler alıyordum.Ya da takıntılı muamelesi yapıyorlar. Anlayan gerçekten pek çıkmıyor. O sıkıntılı durumu sadece yaşayanlar anlar . Gerçekten ilk defa bu kadar uzun yorum yaptım .
bana umut verdiğiniz için teşekkür ederim. son bir aydır intihar düşünceleri geliyor aklıma. ve bunu bir müslüman olarak söylüyorum. çünkü haram olduğunu biliyorum ama okb beni rahat bırakmıyor. son bir aydır bu okb değil gerçekmiş gibi geliyor ve en ağır temalar var aklımda... Allah düşmanımın bile başına vermesin...
Ofelya Cabral’ın bir websitesi var. Orada telkin dinletileri var. Sana uygun olan hipnozları dinliyorsun. İstikrarlı bir şekilde dinlerseniz etkisi çook iyi. Ben telkine yatkın olmadığım halde çok faydasını gördüm.
Herkesten ve her şeyden kuşkulanmam, en küçük ve ince ihtimalleri bile düşünmemden dolayı kaç defa hayatım kurtuldu benim. İçinde yaşadığımız şartlar bunu gerektiriyor. Mesela aynı olaylar benim gibi olmayan "sağlıklı" bireylerin başına gelse ciddi anlamda zarar görebilirdi.
Faydalı bir video olmuş, emeğinize sağlık. Sanki etiketlere biraz fazla önem verip kendimizi kısıtlıyoruz. “Izdırap çekiyorum çünkü okbliyim” v.b şekilde kendimize sınır koymamızdan bahsediyorum. Abartılı kontrol etme çabası ve oldukça fazla şüphenin, bu rahatsızlığın besleyicisi olduğunun farkına varınca benim için bir şeyler değişti. Evet zihnim hala sapıtıyor ama düşüncelerimizi kontrol edemeyeceğimizi özümsediğim zaman şu anı deneyimleme şansına varıyorum.
toplu taşımada izledim şu an, kalabalığa çaktırmasam da içime içime ağladım izlerken, kedi evlatları olan damla; içimi en acıtan sen oldun çünkü benim de iki kedi evladım var ve onlara her şeyim feda olsun çünkü olmasalardı şu an akıl hastahanesinde yatıştaydım, diğer tüm kişilerin anlattıkları da o kadar değerli ki, bu bozukluğun sadece temizlik-simetri olmadığını anlatabilmeleri çok önemli ama çoğu insan bizi yine anlamayacak buna da eminim, çözüm sadece kendimizde ve farkındalığımızda, bahsedilenlerin çoğunu ve yaygın anksiyete bozukluğunu da en yoğunundan yaşayan biri olarak, daima yan etkilerini aldığım için artık tıbbi ilaç kullanmayı reddediyorum ve çözümü alternatif tıp, spor, dans, müzik, gündüz yoğun aktiviteler vs. gibi eylemlerle üstesinden gelmeye çalışıyorum ve sağlıklı uyku çok önemli... bazen dünyam cehennem ve bir simülasyon gibi görünse de normal nefes alabildiğim zamanlar öyle mutlu oluyorum ki anlatamam, tüm ruh ortaklarıma şifa ve güzellikler diliyorum... ♥️
8 yıldır obsesif kompulsif hastasıyım, ve maalesef yaşamadığım hiçbir türü kalmadı bu hastalığın.. Cinsel, Dinsel, Aile, Arkadaş, Sevgili.. kendimi kendi ellerimle bi çok obsesyona maruz bıraktım. Çok fazla düşünme/ Anksiyete sonrası panik ataklar yaşamaya başladım.. üstüne yaşadığım çok iğrenç bir olay eklenince dayanamayıp bi anda panik atak geçirdim ve 192 kalp atışıyla hastaneye kaldırıldım. ve hastalığımı ilk orada öğrendik.. O kadar ağır şeyler yaşadım ki artık dayanamıyordum. İlaç kullandım bi 4 yıl boyunca çocukken aldığım ilk ilacım prozacın şurup versiyonuydu, sonrasında çok başka ilaçlar kullandım fakat düşüncelerime hep yetersiz geliyordu, yaşadığım şeyleri düşündükçe içim sıkışıyo ve Kafamdaki baskılara dayanamıyordum ne yaparsam yapayım zihnimi susturamıyordum.. İnanın ki onu kontrol edemiyordum.. göz kararması başımda basınç hissi vücudumun belli bölgelerinde karıncalanma oluşuyordu sürekli.. bende çok düşünmekten kaynaklı zannediyordum. Meğer kalpten kaynaklı dolaşım bozuklugumdanmış kalbim kan sızdırıyormuş Kaçak ve kalınlaşma varmış işte bu yüzden doktorum dideral yazdı. Bu da aynı zamanda stres azaltıcı bir ilaçtı ritmi düşürdüğü için ama maalesef sadece 1 yıl kullanabildim, kullanırken psikiyatrik ilacımı bırakmak zorunda kaldım çünkü bu ilacı ne zaman içsem göğsüme bir şey oturuyor gibiydi nefes alırken hava yollarım tıkanmış gibi hissediyordum derin nefes alamıyordum geceleri bradikardi yaşatıyordu bana. Aşırı ağır geliyordu ama buna rağmen hâla kullanmamı isteyince değiştirip beloc isimli bir ilacı yazdı bu ilaçta stres faktörlerini azaltıyor fakat ne zaman beta bloker kullansam kafamda hep bi uyuşukluk sersemlik ve bilinç bulanıklığı hissettim. eşyalar sağa sola sallanıyordu resmen. Biraz yürümeyle nefesim kesiliyordu ama kullanmadan da olmuyordu. Bende maalesef bu yüzden hızlı bi kararla en son kullandığım psikiyatrik ilacım selectra 50 mg yi kesmek zorunda kaldım.. Bunun daha kötü sonuçlar doğuracağını biliyordum.. bi anda bırakınca boşluğa düştüm resmen. Bi anda kesilmesi çok tehlikeli ilaç grupları aslında bu ilaçlar.. Artık Tek başıma dışarı çıkarken dahi korkuyorum, kalabalığın içinde nefes alamıyorum gibi hissediyorum, elim buz kesiyor insanların arasında kalp krizi geçireceğim korkusuyla yaşıyorum ve birinin ellerini tutarak ya da koluna girerek yürüme ihtiyacı duyuyorum. çünkü ritim düşürücü ilacım beni aşırı sersemletiyor düz yolda bile yol yamuluyor sanki. Ustüne anksiyete de eklenince ikili mukemmel kombin oldu🥲 Artık kendime yabancılaştigim bi dönemdeyim, Artık annemi babamı bile tanımakta güçlük çekiyorum. Kendi sesim ve görüntüm bile bana yabancı geliyor.. baktığın zaman istediğim her şeye sahibim, ama asla mutlu değilim.. bir şey hep eksik.. bi parçam hep eksik. önceleri 8 defa el yıkamamla başlayan, sürekli çizgilere basarak yürüdüğüm bu illet hastalık içimde bi çığ gibi büyüdü ve artık benim, yardım isteyecek ne gücüm ne de iradem kalmadı.
Gerçekten hayatımı zehir ediyor yıllarca çocukluğumdan beri ilaç kullandım hala kullanıyorum 19 yaşındayım.aslinda söylesem gerçekten güleceksiniz muhtelemen ama yıllarca temizlik malzemelerinden korkuyorum.Camasir suyu ,Domestos vs sanki bana sıçradı da kör edecek vs o arkasındaki yazıları okuyarak gece vakti saatlerce yüzümü suyla yıkadığı mi hatırlıyorum.Sirf eğer gelmişse "ki gelmediğinin farkındayım ama ya geliyse hep(ya) şüphesi içindeyim,suyla yıkayım geçsin "düşünceleri saatlerini alıyor gerçekten bir ara dinsel temalar ağırlıklı idi küçükken.gercekten Allah düşmanimin başına vermesin.Dusunsenize 19 yaşında bir gençsinix ve sokakta yürümekten korkuyorsunuz ama sebebi yukardan veya başka yerden herhangi bir pis su ,domestoslu su ,yıllarca çektim şuan sinav donemmimde daha yoğun yaşamaya başladım şu son 2 yıl.Aylarca aynı doktorlardan randevu almak ,bulanık görüyorum diye hissettiğim için tam tamına 1 ayda 3 devlet 3 özel hastaneye gittiğimi biliyorum.Burdaki en önemli şeyin obsesif düşüncelerin sizi etkileyip gidip o davranışı yapmanızı engelleyerek başlamak.Mesela ailem sürekli çamaşır suyuyla yuzleşmemi istiyor (aslında bana zarar verecek bir madde değil bunun farkındayım ama yemin ederim ki kendimi bir türlü beynimi bir türlü inandiramiyorum) ve buyuzden dışarı çıkmıyorum, başkalarının evine gitmiyorum,okuldan ayrılma sebebim okuldaki tuvaleti kullanmamak, görevlilerin yerleri temizlediği an elim ayağım titiryordu,acaba bana mı geldi sıçradı mi .İki kez susmayan beynim yüzünden intihara kalkıştım ama bunu yenebilecegimi biliyorum.Eger buraya kadar okuduysan ve okb batagindaysan emin ol herkesten daha guclusun sadece fazla dusuncelisin.Eminim herkes bu pislik hastalıktan kurtulur ama eminim ki bu sonsuza dek sürmeyecek ve hayatımı sırf bu yüzden düşünerek bitirsem de ,fiizksel olarak bu sebepten ölmek istemiyorum o yüzden bunları atlatmaya bir yandan da hayatımı kurmaya uğraşıyorum.Allah tüm bu sıkıntıyı çekenlere yardım etsin.💜
@Kartopu00009 yaa ben çok yoruldum yeminle dokunamıyorum hiç bir şeye dokunduğum gibi hemen ellerimi yıkıyorum çok zor bi durum bişey değse bana dahi sanki kirlenmiş oluyor
Bende de dini obsesyonlar var. Sürekli ALLAH reddetme karşı gelme dua ettiğim zamanlar isteksiz ya da beynim içinde bir ses dua etme ALLAH yok diye sesler geliyor. İnanılmaz kendimi kötü hissettiğim dönmler oluyor. Ama alışmaya çalışıyorum ve içimden beynindeki sesleri dinleme onlar senin düşüncelerin değil diyerek zorlada olsa dua da ediyorum ALLAH karşı gelmemeye de çalışıyorum. Çok zor bir hastalık çooook.
Rabbim kaldırabileceğimizden fazla yük vermez.Eğer bu sorunlarla karşılaşmak nasip olduysa bu durum kaldırabileceğimiz bir durum gözüyle bakılmalıdır.Allaha sığınıp dua edilmelidir.Rahatsız edici düşüncelerle mücadele edilmemelidir.Rahatsız edici düşüncelere önem verilmemeli ve bu düşünceleri engellemek yerine bu düşüncelerle ömür geçirmeyi bilmek gerekir.Bu düşüncelerin farkında olup mahiyetini bilip üstünde durmadan yola devam etmek gerekir.Evet zor gibi duruyor ancak inşallah sabırla başarılabilir.Allah yardımcımız olsun.
Hem bununla beraber o çirkin sözler, senin kalbinin sözleri değil. Çünki senin kalbin ondan müteessir ve müteessiftir. Belki kalbe yakın olan lümme-i şeytanîden geliyor. Vesvesenin zararı, tevehhüm-ü zarardır. Yani onu zararlı tevehhüm etmekle, kalben mutazarrır olmaktır. Çünki hükümsüz bir tahayyülü hakikat tevehhüm eder. Hem şeytanın işini kendi kalbine mal eder. Onun sözünü, ondan zanneder. Zarar anlar, zarara düşer. Zâten şeytanın da istediği odur.(Bediüzzaman Said Nursi)
Okb'yi en ağır şekilde yaşayıp büyük oranda iyileşmiş bir insan olarak tavsiyem NAMAZ “Kalpler yalnızca Allah'ı anmakla huzur bulur.” Ra'd Suresi; 28. Ayet
vallahi 40 bin namazı 2 günde kılsanda geçmez kardeş kimse kimseyi kandırmasın alakası yok beyin çok kurnaz bi organ hertürlü o düşünce gelir ve hayatın sikilir yıllarca yaşıtlarına özenerek hayatın bok olur gider nokta....
Dediğiniz şey çok saçma ve düşüncesizce dini takıntı haline getirmek de obsesifliğe evrilir örneğin duayı güzel okuduğunu düşünene kadar tekrarlamak, abdest alırken kötü düşünceler geldiğinde tekrarlamak gibi…
@@oyku2229 dini takıntı haline getirdiğimi mi söyledim? Bana iyi gelen şeyi söyledim takıntı yapmadım ve evet okbden dolayi ellerimin her yeri yaraydi ve namaz bana çok yardımcı oldu. Bence siz kendi dediklerinize bakın tecrübe eden bir insan olarak söylüyorum . Okb hastası tanıdığım başka insanlar var ve namaz sayesinde çoğu takintisini bıraktılar.
Bende de düşüncesel olarak bu durum uzun zamandır var. Ben kişisel bir çözüm buldum. Çok işe yarıyor. Ne zaman aklıma negatif bir şey, bir yalan ve bir saçmalık gelse, sadece '' Bir yalan veya yalan düşünce '' deyip geçiyorum. Bunu dediğimde zihnimde herhangi bir etkisi kalmıyor. OKB endişe ve mükemmelliyetçilikle alakalıdır ve önce zihinde başlar. Akla negatif veya saçma sapan bir şeyi getirmemeye çalıştığınızda, aklınız daha çok o negatif düşüncelerle, yalanlarla dolar ya. Onun gibi. Ama kendim için bunun çözümünü buldum diyebilirim. Ne zaman aklıma negatif bir saçmalık, bir yalan, saçma sapan bir düşünce gelse '' Sadece bir yalan '' diyorum. ve zihnim anında rahatlıyor. Bunu bir deneyin, aklınıza negatif bir düşünce geldiğinde '' Sadece bir yalan düşünce'' diyerek geçin ve üzerine düşünmeyin. Belki sizlere de faydalı olur. OKB'nin ilacı yalan düşüncelere dikkat vermemek. Birine 5 dk fil düşünmeyin derseniz, 5 dk boyunca fil düşünür. Negatif bir şey akla getirmemeye çalışmakta böyle bir şey. O saçmalıklara ve yalan dolan düşüncelere, Bir yalan diyerek geçin. Zihniniz rahatlayacak ve etkisiz hale gelecek.
Internette bu durumu araştırmak işin iyice içine çekiyor ve takıntıları arttırıyor bence. Sosyal medyada okb’li arkadaşlar edinmek veya işin üstüne çok düşmek de yanlış. Sanki yokmuş gibi hayatıma devam ediyorum. Onu görmezden hele gele tamamen unutmuşum😅
ben okbliyim ve gormezden gelinecek bi sey degil benim hayatimi ben değil okb yaşıyor ve sen gormezden gelinerek atlatilacagini mi soyluyorsun.. hicbi bilginiz olmadan sacma sapan konusmaniz beni cileden çıkarıyor
@@youtubekullanicisi0206 ben de okb'liyim 30 yıldır.. maalesef böyle bilmediği konuda ahkam kesip duran insanların olduğu ülkede insanın okb'den kurtulması cok zor.. genel olarak çıkarcı ve ahlaksız bir toplum olması da işin tuzu biberi.. ülke tam bir açık hava timarhanesi, okb'li olmasa başka bir ruhi hastalığın pençesine düşmek an meselesi bu ülkede..
o tarz insanlar sıkıntılı ama çok daha eğlenceli oluyor. bende de dehb ve okb var bi zamanlar bi kız arkadasım vardı o da dehb okb hastasıydi gerçekten çok eğlenceliydi
sarışın mavi gözlü kadın akıllı biri. ayrıca quantum parçacıkları hakkında düşünüp ben aslında yokum demek, hastalık, delilik veya obsesif kompulsif bozukluk değil. Değil çünkü gerçeğin ta kendisi.
Yine çok güzel bir paylaşım olmuş. Bende de Okb oluyor. Fakat zaman zaman oluyor. Bir 10 sene olmadı. Bir şekilde gene oldu. Aylardır uyuyor bu durum. Şunun çok etkili olduğunu gördüm, bunu yaşamaktan korkmak bu durumu tetikliyor. Yıllar içinde bunu yaşamaktan korkmamayı, 'aman olursa olur, nasıl olsa baş ettim yine baş edebilirim.' demenin de en iyi başa çıkma yöntemi olduğunu gördüm. Bu durumu kabullenmenin ve bir suçunuz olmadığını bilmenin çok önemli olduğununa söylemem lazım.
Benim de kardeşim de abdest ve namaz konularında obsesif olmuştu. Ayağını çamaşır suyuyla yıkar olmuştu egzama oldu . Birde namaz kılarken ben başında beklerdim kaç rekat kıldığını saymak için. Şimdi tedavi görüyor azalma oldu biraz. Gerçekten zor bir durum . Az dayak yemedi annemden . Anlamıyorlar ki elinde olsa zaten yapmazdı .
Okb hastalari için çok zor evet ama cevresindeki insanalr için de zor . Annem okb tanısı olan biriydi . O temizlik takintisi çocukluk travmam . Ellerini oraya degme . Hersey pis . Surekli annemin gozunde temizlik ile ilgili hata yapan biriydik evde nereye dokunabiliriz ne hallerde bilmiyorduk . Surekli onun zihnindekini bilmemizi bekliyordu . Inanilmaz zor Allah yardim etsin . Hastaneye gidiyorsunuz mesela evin kapisinda soyunmaya basliyorduk . Çunku hastane mikrop yuvasi . Tatile gitmek bir feceatti . Cunku heryer pis hersey pis .
@Kartopu00009 sizin gibi duzelen çok fazla insan var yıllarca ilaç kullanan kendini duzelemez sanan ama yorumlardan ve canlı tanık videolarından görebilirsiniz binlerce insan İzzet Güllü sayesinde değişiyor
Üç sene kadar okbyi iliklerine kadar yaşayan biri olarak beni kahreden, küçük bir çocukken kendime sürekli sorduğum soru şuydu: normal olmak nasıl mümkün olabilir? Acaba ben normalken nasıldım? İnsanlar nasıl sağlıklı düşünebiliyor? Herkes benim gibi sanmaktansa hayatımı zehir ettigimin farkindaydim ve düzeltmenin yollarını aradım.
Çok zor bi hastalık, çocukluğumdan beri mücadele ettiğim, etmeye çalıştığım bir hastalık ve o kadar kötü ki tanı konmadan önce ailem bile davranışlarımdan şikayetçiydi ; 2 sene ilaç kullandım , şükür daha da azaldı ama hala daha en ufak bir olayda tetikleniyor maalesef. Yalnızca temizlikle ilgili bir durummuş gibi biliyor çoğu insan ama ilgisi yok; beynimde oluşan saçma bir düşünce ve onu gerçekleştiremediğim sürece kötü bir şey olacak korkusu yaşayan ben... Bu hastalık yüzünden yolda yürüyemediğim , sırf düşüncelerim yüzünden uyuyamadığım zamanlar vardı , çevremizdeki insanlar bu hastalık hakkında yeterli bilgi sahibi değiller ve ne yazık ki çok basit geliyor çoğu kişiye. Yaşayan bilir. Benim gibi okb ile mücadele eden herkese sabır ve sağlık diliyorum ❤
Arabayla giderken birine çarptım mi çok güzel bir örnek hocam ben daha çok araba bir yere sürttü mü vurduk mu diye kaç kere sorarım bu illet nerden başıma geldi Allah'tan bana ve arkadaşlarıma şifa diliyorum 😢
bunu konuyu pekıstırmek ıcın yazıyorum obsesif kompulsif bozukluk birşeye takıntılı olmak ve bu ancak ılacla duzelebılır okb cogu ınsanımzdada vardır zaten
15 yıldır okbliyim. Öyle bir şey ki takıntı tek bir şey de kalmıyor sürekli çevriliyor başka yönlere,. Ellerimi kanatırcasına sabunları, saatlerce gusül yüzünden banyodan çıkamam, eşyalara şunu takmazsam sınavın kötü geçer gibi düşüncelerle totem yaparım her ne kadar doğru bir şey olmadığını bilsemde engel olamıyor insan, herhangi bir yemeğe takılırsam onu yiyemem, giyinemem, kısacası beynimde durmaksızın bir savaş oluyor, her gün cehennem simülasyonu yaşıyorum
@@sandwich6403 kendin gibi birini görmek iyi gelir. Başkalarından da olduğunu görüp hala yaşadıklarına şaşırırsın. Hayattalardır ve sorunları da yoktur öyleyse sende de olmayacaktır. Basit değil mi
Ucundan yaşamış biri olarak cok ciddiye alınması gereken bir psikolojik rahatsızlıktır. Bende ilk kendi evime çıktıgımda sorumluluklarla beraber gelen işte ocagı kapattım mı ütünün fişini çektim mi çıkarken kapıyı kapattım gibi genel şeyler vardı çok normal dimi herkes yapar ama bir süre sonra bunlar büyüyor büyüyor ve başka seylerede takıntıların başlıyor kaç kere eve geri dönüp kapayı kapattım mı acaba diye bakmaya başladıgımda hee dedim burda bir sorun var hemen hastaneden randevu aldım 6 ay ilaç kullandım ve geçti… ilerlemeden bu illet hemen doktora gidin derim.
Takıntılar ve Çıkmazlar: Bir Zihnin Labirenti 1. Bölüm: Düzensizliğin Ortasında Tahsin, sabahın erken saatlerinde kafesinin kapısını açarken her şeyin yerli yerinde olmasını bekliyordu. Masa örtülerinin çizgili desenleri tamamen hizalı olmalıydı. Çatal-bıçaklar aynı açıda durmalı, tabaklar tam ortada yer almalıydı. Ancak o sabah bir şey yolunda gitmemişti. Sağdaki masalardan birinin üzerindeki peçetelik yamuktu. Tahsin’in kalp atışları hızlandı. Bu küçük detay, içini kemiren büyük bir düzensizlik hissini tetiklemişti. "Herkes işini doğru yapacak! Bu böyle olmaz!" diye bağırdı mutfak tarafına doğru. Çalışanlar korkuyla birbirine baktı, çünkü Tahsin’in bu tür krizlerini iyi biliyorlardı. O gün düzenli bir kahvaltı servisi yapmak, tüm çalışanlar için bir savaş haline gelmişti. --- Bu sırada, Volkan, kafeye girip masalardan birine oturdu. Abisinin stresini fark etmişti ama umursamadan, "Abi, bir çay ver de kendime geleyim. Gece çok kötüydü," dedi. Tahsin, Volkan’ın söylediğini duymazdan gelerek, peçeteliği düzeltmeye devam etti. "Beni anlamıyorsun Volkan! Bak, her şeyin simetrik olması lazım. Bu böyle dağınık olursa insanlar ne düşünür?" Volkan, abisinin takıntılı düzen anlayışına alışkındı, ama her zaman buna tepki göstermeyi de ihmal etmezdi. "Abi, şu masanın kenarında durup yamuk duran peçeteliklere takılacağına biraz rahatla. İnsanlar zaten buraya çay içmeye geliyor, müze gezmeye değil." Ama Tahsin için mesele, yalnızca masaların düzeni değildi. Kafasının içindeki bir ses, ona sürekli bir şeylerin ters gittiğini ve düzeltmesi gerektiğini söylüyordu. Bu sesi susturamıyor, ne kadar çabalasa da düzeltecek başka bir detay buluyordu. --- 2. Bölüm: Takıntılar Zinciri Tahsin’in takıntıları yalnızca iş yerinde sınırlı değildi. Eve döndüğünde de aynı döngü devam ediyordu. Kapıyı üç kez kilitlemeden içeri giremezdi. Işıkları açıp kapatmadan odadan çıkamazdı. Çaydanlık ocağın üzerinde bırakılmışsa, başına kötü bir şey geleceğine inanıyordu. Kardeşi Aslı, Tahsin’in bu hâline hem üzülüyor hem de çaresiz hissediyordu. Bir akşam, Aslı, Tahsin’in evine geldiğinde, onu mutfakta yere çömelmiş, fayansları çamaşır suyuyla temizlerken buldu. "Tahsin! Yeter artık! Bu normal değil," dedi, abisinin elinden bezi alarak. "Normal değil mi? Sen hiçbir şey anlamıyorsun!" diye bağırdı Tahsin. "Eğer burayı temizlemezsem, evde hastalık yayılır! Her şeyin düzenli ve steril olması lazım. Yoksa..." "Neyse Tahsin! Neyse ne? Bu seni daha iyi mi yapacak? Sabah akşam böyle takıntılarla yaşanmaz!" Tahsin, kardeşine bakarak, "Bu, benim kontrolümde değil," dedi sessizce. "Kafamda sürekli bir ses var. Bana bir şeyleri düzeltmem gerektiğini söylüyor. Yoksa... yoksa kötü şeyler olacakmış gibi hissediyorum." Aslı, abisinin ciddiyetini fark etti. Daha önce Tahsin’in bu kadar açık bir şekilde konuştuğunu hiç duymamıştı. "Tahsin, belki bir doktora gitmelisin," dedi nazikçe. Ama Tahsin başını iki yana salladı. "Doktora gidip ne diyeceğim? İnsanlar deli olduğumu düşünecek!" --- 3. Bölüm: Zihinsel Döngüler ve Çatışmalar Volkan, bir akşam Tahsin’i kafede yalnız buldu. Abisinin dalgın ve gergin olduğunu fark etmişti. "Abi, yine mi düşünüyorsun? Yeter artık, kendine eziyet ediyorsun," dedi, kahvesini yudumlarken. Tahsin, sessizce masaya oturdu. "Volkan, sen rahat birisin. Hiçbir şey umurunda değil. Ama ben... sürekli bir şeyleri kontrol etmem gerektiğini hissediyorum. Eğer her şey yolunda değilse, kendimi kaybediyorum." Volkan, biraz düşünüp, "Abi, hayat bu kadar kontrol edilecek bir şey değil. Rahat bırak kendini. Bak bana, ben her şeyi akışına bırakırım," dedi. Ama Tahsin, Volkan’a sinirle dönerek, "İşte tam da bu yüzden hiçbir sorumluluk alamıyorsun!" diye bağırdı. Aralarındaki gerilim giderek artarken, Aslı içeri girdi. "Siz neyi tartışıyorsunuz yine?" diye sordu. Tahsin, "Bu çocuk hiçbir şeyi ciddiye almıyor. Ben burayı ayakta tutmaya çalışırken o sadece dalga geçiyor," dedi. Volkan ise abisini işaret ederek, "Ve bu adam her şeyi ölüm kalım meselesi yapıyor! İkimizin de ortası yok!" dedi. Aslı, durumu sakinleştirmek için oturdu. "Bakın," dedi, "ikinizin de farklı sorunları var, ama Tahsin, senin durumu görmezden gelmememiz gerekiyor. Bu artık bir takıntıdan öteye geçmiş." Tahsin, derin bir nefes alarak, "Evet, farkındayım. Ama ne yapacağımı bilmiyorum," dedi. --- 4. Bölüm: Zihinsel Mücadele Aslı, Tahsin’i sonunda bir psikiyatri kliniğine gitmeye ikna etti. Doktor, Tahsin’e Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) tanısı koydu. Terapiler ve ilaçlarla bu durumu yönetebileceğini söyledi. Tahsin ilk başta tedaviye direnç gösterdi. Ama yavaş yavaş, hayatındaki değişikliklerin faydasını görmeye başladı. Terapistinin yönlendirmesiyle, takıntılarını ve bu takıntıların kaynağını sorgulamaya başladı. Bir seans sırasında Tahsin, "Babam her zaman beni eleştirirdi. Hiçbir şeyim ona yetmezdi. Bu yüzden her şeyin mükemmel olmasını istiyorum," dedi. Doktor, "O zaman mükemmellik senin için sadece bir araç. Ama bu araç seni ele geçiriyor. Peki, mükemmel olamazsan ne olur?" diye sordu. Tahsin, sessiz kaldı. Bu sorunun cevabını bilmiyordu. --- 5. Bölüm: Yeniden Başlangıç Birkaç ay sonra, Tahsin’in takıntıları tam olarak geçmemişti ama artık onları kontrol edebiliyordu. Artık masaların düzensiz olması onu eskisi kadar rahatsız etmiyor, bir çatal yamuk olduğunda dünyası başına yıkılmıyordu. Volkan, bir gün abisini ziyarete geldiğinde, "Abi, masalardaki örtüler yamuk ama sen hiç çıldırmadın. Sen iyi misin?" diye sordu. Tahsin, gülümseyerek, "Belki de mükemmellik, her şeyi kontrol etmekle ilgili değildir," dedi. Aslı da onları izlerken mutlu oldu. Abisinin bu süreçte ne kadar yol kat ettiğini görüyordu. Ancak o an herkes biliyordu ki, bu sadece bir başlangıçtı. Tahsin’in zihinsel labirenti karmaşık olmaya devam ediyordu, ama artık o labirenti aşmayı öğrenmişti. SON
Lise 1 de okb yuzunden dusuk miligramlı ilac kullaniyodum ve bi kavgaya karişmistim o ilaci kullandigimi rehber ogretmenim biliyodu kavga yuzunden mudurun odasina cagirildigimda yanimda kiz arkadasimda vardi ve kiz arkadasima bu deliyle neden çıkıyosun bu ilac kullaniyor demislerdi yanimda hungur hungur aglayip onlara oyle bi ilac olmadigini anlatmaya calismistim ve hala aklimdan cikmiyo o sozleri ondan sonra kendi basima ilaci biraktim tam tedavi olmadigim halde bana oyle diyen hocalar umarim hayatinizda ayni seyleri yasarsiniz
OKB'den çok çektim ve bu beni çok geliştirdi. Nefret ediyorum ve çok seviyorum. Zaman zaman aşıyorum onu, zaman zaman geri gelir yuvasına. Böyle böyle yaşayıp, ölüp gideceğim bir gün.
20 yıldır Alkol, son 10 yıldır hem alkol hem kumar bağımlılığı ile savaşan bana OKB masum geldi.insan daha kötüsünü görmeden yaşadığı durumdan daha kötüsü yoktur diye düşünüyor.
Alkol ve kumar bağımlısı olman senin aptallığın ama bu hastalık direk doğuştan geliyor. Bir takıntı geçiyo yenisi başlıyo. İnsan hayatının önüne koyulmuş bir takoz. Neyse umarım atlatırsın bağımlılıklarını.
Okb zordur, ben 40 yıldır okb ile yaşıyorum, hiçbir zaman tamamen tedavi olmaz, ilaçlarla hafifler sadece, ama en azından bende zamanla yani yaş aldıkça bazı şeyler ya tamamen geçti ya artık sadece kalıntıları kaldı, mesela eskisi gibi temizlik takıntım yok, yollarda kaldırım taşlarını sayarak yürümüyorum, yoldaki direklere dokunmak ihtiyacı hissetmiyorum, vs vs, tabi hala devam eden takıntılarım var ama eskiye göre daha rahatım
Tek çare İzzet güllü mutlaka dinlemenizi tavsiye ederim ve burdan bana haber verirmisiniz iyi olduğunuzu öğrenmek isterim İzzet güllüyle ilgili düşüncenizide
Kendimi bildim bileli okb hastasıyım. Bende geçmedi asla. Bir belirtisi azaldiysa başka bir tarafa kayarak hayatımı altüst etti. Cocukken bana cin dersen yanına gelirler demişlerdi. Surekli diyesim geliyordu geceleri aglayip dua ediyordum nolur gelmesinler diye. Susturamıyorsun ki beynini. Dolma biberleri temizlerken içinde 1 tane bile tohum olmamasına dikkat ederdim. Asiri yemek seçici yaptı beni. Et yerken içimdeki ses "şimdi ölü birini yiyorsun" diyordu hemen yemek yemeyi keserdim. Bunu yapmazsan şu olur düşünceleri... susturamıyorsunuz. En sonunda dinsel takıntılarım son buldu derken şimdide insanlarla sohbet edememeye başladım. Biriyle goz goze gelince konuşmaya başlıyor "onunla göz göze gelemeyeceksin " diyor. Kimseyle sohbet edemiyorum artık, herkesten uzaklaşıyorum. Psikiyatriye gittim kaç kere ilaç kullandım olmuyor. Susturamıyorum.
Bana da küçükken “namaz kıldığın esnada yanına cin gelir” dediler. Sonuç: 20 yaşındayım hala namaz kılamıyorum yanıma cin geldiyse zaten göremiyorum kendimi koruyamam vs vs gibi düşünceler aklıma geliyor sürekli etrafıma bakmak zorunda kalıyorum. “Takıntılarla başa çıkma” yazar: David clark psikonet yayını kitabını öneririm mutlaka okumalısınız. Yazarın verdiği bazı örnekler sizin yaşadığınız olaylara da çok benziyor.
En kötüsü de travma sonrası stres bozukluğu ile birlikte seyreden cinsi. Kişinin savunma mekanizması olarak kullandığı şey bile kişiye zarar veriyorsa kelimelerin bittiği yer başlıyor. Mini minnacık bir yorumun insanın zihninde büyük delikler açması ve bunun farkında olunmaması
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) nedir, belirtileri nelerdir?👉 ua-cam.com/video/8DVirLlDYGI/v-deo.html
Tourette sendromu nedir, biliyor musun?👉 ua-cam.com/video/mwTI0GE43MQ/v-deo.html
Videolar için pek yorum yapmam; ama bu videoyu izlerken aklıma Albert Camus'un "Bazılarının, sadece normal olmak için ne büyük çaba sarf ettiğini kimse fark etmiyor." sözü geldi.
Camus okuyasım geldi
Yabancı kitabında geçiyordu sanırım🤔
"ama" bağlacından sonra noktalama işareti konmaz . Ve Albert Camus bu videodaki durum için bunu dememiştir;normal olmak diğer insanlar gibi hayata bakabilmek yani yiyip içip sevişmek para kazanmak veya diğer şeyler yapıp günü kapatmak ... Ben sizin aksinize videolara yorum yapmamakla birlikte video izlemem bile;hele hele bu tarz bilgi içerikli videolar hiç izlemem çünkü yanlış bir bilgi verilirse videoda ister istemez hafızama girer yanlış bilgi,bu sebeple okumak her zaman daha iyidir;okurken beynimiz okuduğumuz şeyi ister istemez sorgulatır ama videolardan bir şeyler öğrenmek ... Geçmişte insanların zihnini ele geçirmek için tarikat ve cemaat gibi gizli yapılanmaların kullandığı bir yöntem biçimidir;video ile bir şeyler anlatmaya çalışmak
bu arada tanrıların hem kaderi hem de kederi vardır; yarattıkları çocuklar için üzülürler,bu dünyada başıboş bırakıldıklari için (İlyada ve Odessa / Homeros)
@@mehmetaltuggumus9178cok bos konusmussun tek demen gereken Albert Camus'un bu sozu, bu gibi durumlara demedigiydi. En cok sen biliyorsun tamam.
Okb yi sadece temizlik takıntısı olarak ele almadığınız için teşekkürler!
Neden hep temizliği yoruyorlar ya bende panik de var hepsi var bu düşünce hastalığı Bence bu yani her yere bakıyorum temizlik hikayeleri anlatıyorlar devamlı Sebep nedir acaba Doktorlar Da Bir şey bildiği yok ya bunlar düşünce hastalığı kardeşim beyin hastalığı ya hastalığı
@@Yalan999harbiden temizlik bende de fazla yok en çok dert olan hastalık takıntısı
Psikolog izzet güllünün videolarınıda izlemenizi tavsiye ederim.sen hasta değilsin
Aynen sadece Temizlik değil çok seyler var
Keşke sadece temizlik olsa öyle acayip takıntılar var ki mahvediyor insanı
Allah bu derdi kimseye vermesin. Öyle acı öyle acı ki yaşayan bilir. Lütfen psikolojik sıkıntı yaşayan insanlari kınamayın. 😢
Aynen yaşamadan anlamazlar. Eleştirirler. Alay ederler.Tuhaf bulurlar.Kısıtlamaya çalışırlar.Ama emoati yapmazlar.
@@miaasmr3085 sanki elimizdeymis de bilerek yapıyoruz diye düşünürler, yargılarlar. Ama kendi hayatlarindaki en ufak sorunda karaları bağlarlar.
14 yaşında kızımda da var çok zor Allah'ım yardım etsin herkese
Bu sorunu yaşayanlar Psikolog İzzet Güllü hocanın videolarını mutlaka izleyin..başka yerde çare aramayın
İzzet gülluyu izleyin siz hasta degilsiniz
Aşırı düşünme(overthinking) de gündelik hayatı zehir ediyor. Çok zaman kendimi bu halde buluyorum. Ülkenin koşulları iyileşmeme izin vermiyor.
Ülkenin koşulları deyip durmayın artık.. toplumun geneli ahlaksız deyin.. suçu kendimizde kendi toplumumuzda bulmak yerine hep koşullarda şunda bunda arıyoruz..bu toplum genel olarak hastalıklı çünkü genel olarak ahlaksız
Böyle anlarda biraz yavaşlamayı nacizane tavsiye edebilirim. Olayları veya durumları fazlaca düşünmek beni bir sonuca ulaştırır mı ? Bunu hatırlatmak isterim yani bu yaptığım eylem sonucunda neyi değiştirir ? Biraz daha alternatiflere düşüncelere yönelmeyi tavsiye edebilirim. Sevgiler.
Ben twitter kullanmayı tamamen bırakıp diğer sosyal mecralarda ise gündemi minumum öğrenebilecek şekilde takip listelerimi güncelledim. Şu an çevremden bunu nasıl bilmezsin herkes bunu konuşuyor gibi tepkiler alıyorum. Haricinde yürüyüş ve video oyunlarının çok işe yaradığını söyleyebilirim.
@@Yhfdfhjj ülkenin yarısı psikiyatri ilacı kullaniyor.. hepsi ergen değil sanırım
Yavaşlama fırsatım yok.ustime surekli yeni bir sorumluluk yukluyorlar bıktım artik@@ebraaarrr
Bir saatlik isi gereginden cok dusunmekten ve abartmaktan bir haftada bile yapamayanlar begensin 🥲
Çare İzzet güllü
En kötüsü ise mutluluğu sürekli ertelemek.
İyileştiğimde yaparım diyip yeni bütün deneyimlerden kaçınmak, hayatını olabildiğince kısıtlamak ve renksizleştirmek.
Dolayısıyla da iyileşme olanağını iyice zorlaştırmak.
Hayatı sürekli ertelemek... = İyileşmeyi sürekli ertelemek... Sarmalı oldukça güzel açıklamışsınız.
OKB konusunda Psikolog İzzet Güllü' yü izlemenizi tavsiye ederim.
İzzet Güllü izleyin tek çözüm
Ben de tiyatroya gitme hakkımı feda etmiştim. Bir daha da fırsatım olmadı.
Erteleme duygumuz çok acı ya :( Hayatı ıskaliyoruz, çok değerli bu yorumunuz !
Hem bilgi veren doktorlar hem de problemlerini bizimle paylaşan arkadaşlar ne tatlı ve donanımlıydılar.Ne kadar akıcı ve dolu konuşuyorlardı.Sonuna kadar onlara hayran kalarak izledim.Hepsini öper,mutluluk,huzur,sağlık dolu bir hayat dilerim.
❤️
Psikolog izzet güllünün videolarınıda izlemenizi tavsiye ederim.sen hasta değilsin
@@ahmetmurat782 Çok teşekkür ederim.Tabii ki mutlaka izleyeceğim.Sevgilerimle.
Evet özellikle klinik psikolog çok tatlıydı.
İnsani çok yıpratan bir durum ve bu durumda olan herkese allah yardimcisi olsun
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Bu tür videolara sadece İzzet Güllü hocamı yazmak için giriyorum ama bu videonun yorumlarına bakınca o kadar mutlu oldum ki bir çok kişi hocamı tavsiye etmiş zaten İzzet hocam günü gelecek ve gerçekten hak ettiğiniz yere geleceksiniz bunu artık gerçekten görebiliyorum
Her şeyin mükemmel olamayacağı, hayatın kontrol edilemez bir şey olduğu... Bu cümlede kendimden geçtim.
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
İndi netersen
Çok güzel bir kısa belgesel olmuş. Bu hastalığa karşı dikkat çektiğiniz ve farkındalık yarattınız için teşekkür ederim.
Teşekkürler Bahadır :)
@@plus90abi bende de bu hastalık vardı ve yenemiyordum, aynı banada takma diyordular, her gece yatmadan tüm odayı flash ile gezip böcek var mı diye bakıyordum yani video'yu izlerken anlatıklarını nerdeyse hepisini onlar kadar şiddetli değil ama benda yaşadığımı hatırladm, Piskologları izliyordum yenmek için ama yenemiyordum sonra Risal-i nur'u keşfetim videolarını izlemeye başladm çok önemli şeyler öğrendm yazarı Üstad Said nursi işini bitirdi vesvesenin ve şuan nerdeyse hastalığı yenmiş bulunmaktayım, şuni söylemek istiyorum piskologlar bu hastığı yenilmez çünkü onlar nefsi ve şeytani işin içinden çıkarıyorlar, yapma etme düşünme diyorlar belki biraz işe yararıyor ama Alimlerin verdiği bilgilerin asla yanına bile yetişemezler
Ne öğrendin, yani seni ne iyilestirdi
@@enesmahmutkulakvesvese bahsi var kardeşim Sözler diye bir kitabı var 21. Söz alıp okuyun inşallah hastalar Risalesi var Cevşen Tahmidiye Yasin i Şerif bunları bol bol okuyun Çok rahatlatır inşallah mesela vesvese bahsinde yılanın aynadaki sureti ısırmaz söylenir gece karanlıkta bir tane şerit gibi birşey kocaman görünür bunun gibi örneklerle anlatılır yani birşeyi küçük görürsen küçülür büyük görürsen büyür söylenir .Risale-iNur külliyatında tevekkülü okadar güzel anlatırki bizim Rabbimiz var sahibimiz var Malikımız var bizi korur nasıl aciz zayıf yavruyu doğduğunda annesini babasını etrafında hizmetçi yapıp abı hayat gibi sütü ağzımıza koyuyorsa emme refleksini öğretip dünyaya gönderiyorsa nasıl biz başı boş oluruz bizi seven en güzel birşekilde yaratıp dünyaya gönderen Rabbimiz bizi korumazmı herşeyden bu yüzden okb nin temelinde korku var envai çeşit şeylerden malesef lütfen korkmayın Rabbimize güvenin dayanın bol bol kitap Kuran okuyun inşallah şifa bulursunuz
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Sağlıklı insanlara anlatamazsın - onların yanıtı hep 'ah bende de var' olur veya 'aman ne ki bende şu var' veya 'aman ne takıyorsun, boşver bunları'. Obsesif kompulsif bozukluk durmak bilmez. Hayatınızın her saniyesinde oradadır. Tam sakin bir anı yaşıyor sanarsınız, ama bir anda canavar gibi orada belirir. Bu videoda bahsedildiği gibi o kadar karmaşık çeşitleri var ki .... çok teşekkürler.
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
OKB vesvese sıkıntısı anksiyete depresyon bozukluğu,takıntı gibi sıkıntıları yaşayan herkese İzzet Güllü hocayı öneriyorum bende bu sıkıntıları yaşayan insanlardandım çok şükür hepsi geçti elhamdülillah sizlerde izleyin bana çok dua edeceksiniz emin olun
İzzet güllü halkın doktoru bu sistemin nasıl sömürge olduğunu iyileştirme değil aldatmaca olup seni hasta olduğuna nasıl inandırdığını bunun üzerinden nasıl bir sistemin döndüğünü anlatan kısacası kendini parçalayan, bu sistemin sevmeyeceği, kabul etmeyeceği paragöz olmayan bir psikolog... Son kitabıda "Olabilir"... Bu arada sağlıklı biriyim hamdolsun onun videolarını da bilgilenmek ve başkalarınada aktarmak önermek için düzenli izliyorum... Sevgiyle kalın...
Geçmiyor
@@Su-je5xi emin olun hepsi geçecek
Çok zor bir hastalık.Allah kimseye böyle bir dert vermesin.Obsesiyonların verdiği kaygıyı tarif etmek mümkün değil.
İzzet Güllü'yü izleyin zaman kaybetmeden..Takıntı ve iki muğlak cümlenin gücü adlı videosunu izleyin..Kesin düzelirsiniz.
Şu mukemmeliyetçi olma duygusu OKB’ nin en büyük tetikçisi. Üzerine o kadar düşünmektense kompulsif kısmı yapıp kurtulmak daha çözümcül geliyor.
Eyleme dönüştkten sonra devam ediyor. İlerliyor. Her kolda ilerlemeye çalışıyor. Kendmden biliyorum
sonunda birisi hastalığıma dair bir video çekti allahım yalnız değilmişim çok mutluyum.. ellerim :') ve gusül muhabbeti.. siz ben misiniz
Kardeşim İzzet gülluyu izle tek çözüm sen hasta değilsin algın bozuk sadece 🙏
Sizin ne gibi sıkıntılar nz vardı acaba @@mustafayasar2009
@@mustafayasar2009algı olduğunu zaten biliyoruzda onu düzeltmeyi bilmiyoyoruz
ceren buraya geçmişten bir sen gelmiş gibi düşün öncelikle inşallah şifa bulursun inşallah şifa bulurum lütfen bu durumun üstüne düşme gusül alırken de ellerini yıkarken de evet çok zor biliyorum kendimden biliyorum ama şunu söyleyeyim ben bu durumun üstüne düşe düşe kendimi daha beter bir halde buldum daha başka obsesyonlar ortaya çıktı hatta bazen Allahın gücüne gitmesin keşke gusül muhabbeti kalsaydı takıntı olarak diye düşünüyorum üstüne düştükçe büyüyecek sen düştükçe başka şekillerde gelecek yalnız kalmamaya çalış yalnızlık düşünmeye sebep olur bir şeylerle uğraş hep gusül konusunda da bunların birer takıntı olduğunu kendine söyle hatta çok zorlanıyorsan yalnızca farzını al ve çık Allah seni vesveseden sorumlu tutmaz şuram kuru buram pis deme her yere su deydi şu anda kafamdaki bir takıntı Alla bunu benden iyi biliyor de farzını al ve çık ağız burun tüm vücut bitti zaten şampuanlandıktan sonra gusül alıyorsan daha ne yani her yerin ıslanıyor tertemiz oluyorsun bu şüphesiz lütfen bunun üstüne düşme dediklerimi lütfen uygula
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Bu rahatsızlığı yıllardır çeken birisi olarak akla direkt temizlik takıntısı gelmesinin aşırı yanlış olduğunu düşünüyorum her şeyden gelebilir bu takıntılı düşünceler
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
@@busbus3358paramı alıyosunuz reklam için ? Heryere bunun adını yazıyosun adam konuşmaktan aciz yazanı okuyamıyor neye çare olacakta bulduğun yere izzet yazıp duruyosun
12:13:Bu asla bir rahatsızlık DEĞİL!Bunu küçük görmek ya da büyük görmek bizim elimizde..Akla gelen düşünce(vesvese)geçicidir..Bu fısıltıya kulak vermek ve algımızı olguya çevirmek ise tamamen kendi elimizde..Her insan düşünür.Ama bu düşüncedir.Ve biz düşüncelerimizden sorumlu değiliz ,eylemlerimizden sorumluyuz..
Allah kimseye vermesin gerçekten çok kötü bir hastalık. En kötüsü ise çoğu insanın OKB'nin ciddi bir hastalık olduğunun farkında olmaması. Ben de bu hastalıkla mücadele ediyorum ve inşallah yeneceğim. Tedavi olmak çok önemli doktorunuzun tavsiyelerine mutlaka uyun. Umutla ve sabırla bu hastalığı yeneceğiz.
İzzet Güllü'yü izleyin zaman kaybetmeden..Takıntı ve iki muğlak cümlenin gücü adlı videosunu izleyin..Kesin düzelirsiniz
Hiç bir bilgisi olmadığı halde bu hastalık hakkında “kafana takma” gibi cümleler kuran insanlar var. Bu hastalıkla uğraşan dostum sana bir tavsiyem var lütfen tedavi ol🙏🏻
Nasıl tedavi olacan bu açık hava timarhanesinde? :)
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
@@canlale5733Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
bu konu hakkinda sonsuz bilgim var ama evet "kafana takma" cumlesi tam olarak bu -aslinda hastalik olmayan sizin kendinizi hastalik olduguna inandirdiginiz- seyin tedavisi
Bu hastalık bana lise hayatımı zindan etmişti iyiki kurtuldum. Temizlik, Kontrolcülük vs vs beynime türlü türlü takıntılar. Takıntılar öyle bir dereceye geldiki artık insan ilişkilerimde sorun çıkarmaya başlamıştı. Çevremde bu takıntımdan dolayı insanlar benden uzaklaşıyordu. Bu insan ilişkilerimde sorun çıkaran takıntımı anlatmak istemiyorum çünkü çok saçma ve ben bu takıntım yüzünden büyük bir kavgada büyük yaralar alabilirdim. Sürekli kendimi rahatlatmak istiyordum ve kompulsif uyguluyordum. Kaç kere işten kovuldum. Psikolğa psikiyatriye gittim hiçbir işe yaramadı ama kurtuldum. Nasıl kurtulduğumu açıklayayım. Arkadaşlar kurtulmak istiyorsanız beyinin yapısını düşüncelerin ne olduğunu felan öğrenin lütfen araştırın, bu hastalıktan sizi psikiyatri felan kurtaramaz. Kendinizle başbaşa kalmalısınız ve o acıyı çekmelisiniz asla obsesyonları dikkate almamalısınız. Evet yaptığınız şeyden bir süre zevk alamicaksınız beyninizde dönüp duracak o lanet düşünce ama asla o düşünceyi rahatlatmayacaksınız yani kompulsif yapmayacaksınız. Karşı gelmeniz gerek o düşünce yokmuş gibi davranıcaksınız umursamayarak yaptığınız şeyi yapmaya devam etceksiniz evet zor olcak ama bu lanetten kurtulmanın tek yolu bu. Bu hastalıkta beyniniz sizi yönetiyor ve beyni eğiterek ona itaat etmesini sağlayacaksınız. Bir süre sonra beyin size itaat edecek ve bu tarz düşünceleri önemsemeyeceksiniz normal yapıya döneceksiniz inanın bana bu hastalığın tek reçetesi bu. Düşüncelerinizle savaşmayın sadece umursamayın bir süre sonra unutacaksınız ara ara gelicektir ama eskisi gibi etkili olmayacak eğer o obsesyona kompulsif yapsrsanız hastalık asla bitmez ve bu lanet olası şeyi yaşamaya devam edersiniz. Reçete belli umursama asla beyninin dediği şeyi yapma. Umarım bu yazı size yardımcı olmuştur dediklerimi deneyin size kurtulma garantisini veriyorum gelişim dolu günler dilerim😊
Bana döner misin lütfen çok acil
🌷ALLAH'ın salamı hər bir kəsin üstünə olsun.
İzzet güllüde aynen bütün bu gerçekleri anlatıyor dinlemenizi tavsiye ederim oda gerçek çare kurtulamayanlar için
bu yorum benim hayatımı değiştirdi 3 gündür. gerçekten dediğiniz gibi takmıyorum ve ne zaman bu bozukluklar beynimde yer edinmeye çalışssa direkt bu yorumu okumaya geliyorum ve geçiyor. çok teşekkür ederim..
Sana nereden ulasabilirim
Benim de Üniversiteden bir arkadaşım vardı. Herkesten saklıyormuş rahatsızlığını, sohbet esnasında kimsenin takılmadığı detaylara takılır, kim kimdir ismi nedir cismi nasıldı diye sorardı. Neden detaylara bu denli takılıyorsun dediğimde ‘’kafamda sen konuşurken canlandırıyorum, o yüzden’’ derdi. Meğerse OKB imiş. Arkadaşlar arasında ‘’takıntılı :))’’ diyerek şaka yapan oluyordu, ‘‘fazla takılıyorsun hayat kısa, erken kırışırsın, erken yaşlanırsın’’ diyen oldu. Bunların hepsi kalbine hançer gibi saplanıyormuş meğerse. Böyle deyince o kibar, nezih, güleryüzlü kız aniden saldırganlaşırdı çünkü en hassas ve savaş verdiği durumdu. Unutmayın ki OKB en başta insanın kendisine zarar veren bir rahatsızlık. Çoğu insanın normallik anlayışına uyamıyorlar. Kaç kere bu sebepten o kızın ağladığını biliyorum, çok acı çekti, hala da çekiyor. İlaçlar kullandı, neler denedi ama bir noktaya kadar gidebildi gelişmeleri. İnsanlar çok acımasız, çok önyargılı, çok kabalar. Ben gördüm ki o kızı hor görenler, lakap takanlar o kızdan daha takıntılıydı, daha günahkardı, hayata daha az başarı elde ettiler. Elinde olmadan fazla detaycı olması bazı yüzeysel insanları bıktırsa da sorduğu şeye net bir cevap aldığında rahatlayıp gidiyordu ama normal gibi gözükenlerin verdiği zararlar çok daha büyüktü.
Oğuz Tan (psikiyatri) & Ercüment Doğan (psikoloji) kombinasyonuyla kurtuldum Allah bin kere razı olsun. Düşmanımın bile başına vermesin.
Merhabalar iyilesme sureciniz ne kadar surdu acaba ilk asamada mi psikyatriye basladiniz
Kendimi gördüğüm birçok yere değinilmiş. 2 yıldır ilaçla beraber okb ile mücadele ediyorum. Güzel bir video olmuş. Emeğinize sağlık
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Ben de birkaç hafta ilaç kullandım ama üniversite sınavına hazırlandığım için bırakmak zorunda kaldım. Dersleri anlamiyordum insanlarin dediklerini bile anlamıyordum ve çok uykumu getiriyordu. İlacı bırakınca yine kendini gösterdi ben okb yüzünden mezuna kaldım ilaçsız nasıl kurtulabilirim
@@hedefcerrahpasatip_25İzzet Güllü'yü izleyin zaman kaybetmeden..Takıntı ve iki muğlak cümlenin gücü adlı videosunu izleyin..Kesin düzelirsiniz
O kadar zor ve acımasız bir hastalık. Fiziksel olarak ve ruhsal olarak acı çekiyorum ama hiç kimse farkında değil. Farkında olmasın kimse istiyorum ama üatğme geliniyor, fark ettiriyorum anlatıyorum kimse anlamıyor. Psikiyatrım bu hastalığı doktorun olarak ben de anlayamam seni sen ve seninle aynı durumu yaşayan insanlar anlayabilir” demişti. Doğru ama bence kendimizden başka hiç kimse anlayamaz. Bizim için bu dünya yaşanması en zor yer, en acı veren şey hastalığımızın farkında olmamız. Yaptımız her obsesyonun da kompsesifliğinde farkındayız. Bizim ruhumuz kanıyor, kalbimiz ağrıyor. Ben beni kendimden başka kimsenin anlamadığını biliyorum, ruhum acıyor. Psikolojik destek alıyor olmasaydım şu an çok korkunç bir yerde olabilirdim. Oldum halimede şükür. Tüm obsesyon çeşitlerini yaşadım neredeyse, ilaca dirençliyim, çabalıyorum hayatta kalmak için, hedeflerime ve hayallerime kavuşmak için çok çabalıyorum. Olacak biliyorum çünkü ben bu hastalığa rağmen yaşamak istiyorum, benim bu hayattan alacağım şeyler var. Mücadelem devam ediyor, ben bu hayatı en güzel haliyle yaşayacağım. Ruhu hasta olan insanlar çok özel… Biz deli değiliz sadece fazla akıllıyız ve hayatı yaşamaya çalışıyoruz.
Ruhu hasta olan insanlar çok özel ama hayatı zehir zemberek acı keder üzüntü bitik elim verici bir azap😔😔
Lütfen bu güzel düşüncelerinize devam edin tedavi olun ilaç terapi sonra Rabbimize sığınıp tevekkül edin inşallah iyileşeceksiniz
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
@@mehmetarslan5349 Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
@@aysegur8836 Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Psikolojik sorun sıkıntı panik atak takıntı okb kaygı korku uyku stres depresyon problemi yaşayan arkadaşlar lütfen İzzet güllünün kitaplarını ve videolarını düzenli olarak izleyin kesinlikle faydasını göreceksiniz onun sayesinde on binlerce insan düzeldi şifa buldu unutmayın siz hasta değilsiniz
Benim de yakin arkadasim okb idi.Allah hepinize bu hastaliga tutulan herkese sifa versin
Amin
Okb hastLık değil İzzet Güllüyü dinlerseniz anlarsınız Tek çare izzet Güllü
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
@@birgezegen9384 Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
@@mmyy720Her yere yazıyorsunuz inandırıcı değilsiniz yapmayın lütfen
Çok güzel bir video olmuş. Ben de ses obsesyonum yüzünden zor bir hayat yaşıyorum. Önceden pencerem kapalıyken uyuyamazdım oksijensiz kalacağım diye, şimdi 1 yılda 3 kere taşındım sırf gürültü yüzünden. Şimdiki evim 4+2 200 metrekare, ben sadece alt kat mutfakta 4 metrekare alanda yaşayabiliyordum diğer her odadan ses geliyor diye. Önceden motorcu sevgilim vardı ve motorlara çok aşinaydım. Şimdi motorların hepsine inanılmaz sinirleniyorum. 2 ay yaşayabildiğim evimin önünden geçen her türlü taşıta buzdolabında bulduğum ne varsa portakal domates vb atıyordum. Tek suçları sokaktan geçiyor olmak oluyordu bu araçların.
9-10 yaşlarında ağız şapırtısından rahatsız oluyordum ve bu şekilde başladı obsesyonum. O zamanlar buna maruz kaldığımda saçlarımı yolar, kendimi tokatlar ve yumruklardım. Sonra şiddet eylemlerim başkalarına yöneldi. Kendime zarar vermek yerine diğerlerine zarar vermeye başladım. Üst kat gürültüsü yüzünden taşındığımda üst kat komşum için çocuk esirgeme kurumunu bile aramıştım çocukları almaları için, polis ciddiye almıyordu artık. Bir de tavana vurduğum için delik deşik olmuştu tavan. Görseniz korkarsınız. Sonra taşındım ve araba motor sesleri yeni takıntım oldu. Şimdi sakin bir sokakta en üst katta yaşıyorum ve araba sesi olma ihtimali yüzünden sıkıntı yaşıyordum. Dehb tanısı da aldıktan sonra (bu apayrı bir mesele, yılda 10 meslek değiştirmem ve bitirmediğim 10dan fazla üniversiteye başlamam ve sürekli arayış hali okbme ek olarak müthiş gerçekten 😊) psikiyatrisyim başlangıç olarak prozac yazdı ve bingo. Muhtemelen plasebo etkisi ancak işe yaradı. Resmen rahatladım. İlaç tedavisini çok tavsiye ediyorum. Okb azaldığı için debhde de gelişme kaydettiğimi düşünüyorum. Evi toplamak ya da temizlemek imkansızdı çünkü önceliklendirme problemim vardı ve şu an problem yaşamıyorum. Başka şeylerde problem yaşıyorum ama olabilecek en "normal" halimdeyim bence. Ertelemeyin ve psikolojik destek alın lütfen. ❤
oksijensiz kalacağım düşüncesi bir tek bende var sanıyordum, benim gibi insanların olduğunu bilmek şaşırttı..
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
@@ankaradanbirine Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Sen bensin
İyi ki varsınız +90 ekibi, yararlı videolarınız için teşekkür ederim. Kuzey Makedonya'dan kucak dolusu selamlar...
Okb değil ama anksiyete hastasıyım. Psikolojik rahatsızlıklarla uğraşmak gerçekten çok zor.
Psikolog İzzet Güllü' yü izlemenizi tavsiye ederim.
OKB'li bir birey olarak olarak yaşadıklarım normal olmadığımı hayatın her alanında yüzüme karşı çarpıyordu.Üniversite yıllarımda(OKB'nin genelde ortaya çıktığı yaşlar) geçirdiğim sinir krizleri,temizlik takıntıları,yürürken kaldırımlara sırayla basmaya çalışmak ve daha neler neler..Bu durumlar yavaş yavaş başta kendime ve çevreme zarar vermeye başlamıştı Evet diyordum kendime, bende birşey var bende birşey var diye..Fazla sürmedi ki Covid dönemi başlamadan kısa bir süre önce psikiyatri tedavisi aldım ilaçları yarıda kestim, dönemsel travmalarında (Ailevi vs.) etkisi ile ağır bir depresyon geçirdim.Tarif edemeyeceğim şekilde acılar çekiyordum bunun en zor olan Düşünce obsesyonları olduğunu ne yazık ki bilmiyordum.Uzun bir süre mevcut halimi inkar etmeye başladım.Ta ki 2022 yılında hayatımda yine bir kırılma döneminde bir klinik psikolog ile terapi sürecim başladı ve kendimi bu süreçte tanıdım.Terapiler iyi geliyordu ancak OKB beni yine benden almaya devam ediyordu..Psikiyatriyi bir süre reddettim ancak başka çarem olmadığını anlayınca Psikoloğum önerisi ile bir Psikiyatrist ile ilaç tedavisine başladım bu sefer doğru ve yerinde ilaçlardı..
Uzun süredir ilaçlarıma devam ediyorum.Beni bir nebze olsa da nefes aldıran,hayata bağlayan ve kendimi tanımamı sağlayan Psikoloğum ve Psikiyatri doktoruma minnet borçluyum.Tüm OKB'li arkadaşlarım içinde naçizane fikrim işinin ehli bir terapi süreci ile bir Psikiyatri doktoruna eşlik etmeleri.Uzun bir yorum oldu lakin içimi kısa da olsa dökebileceğim bir alanda kelimeleri kısa kısa sarf etmeden geçemeyeceğim.Sözlerimi hayatımda dost bildiğim kitapların içerisinden küçük bir alıntı ile bitirmek istiyorum.
"Her cehennem karşısında yine de kendi onayımın lütfünü yaşıyorum." F.W.N
İzzet gülluyu izlemelisin ve dediklerini uygulamalisin kesinlikle tek çözüm
Tedavi sürecinde gittiğin hastane ve doktorun ismini söyleyebilir misin bir sakıncası yoksa
@@ferhundeninkocalar4506 İletişim kurabileceğim bir bağlantı olursa size yardımcı olmaya çalışacağım
Merhaba döner misin
Psikoloqun kim abi
Beş yıl istinasiz her gün sabahtan akşama kadar son zamanlarda da sabahlara kadar temizlik yapan biriydim sonucu çok büyük depresyon hayatımdan çaldığım günler için çok pişmanım herşeyin fazlası zarar o günleri hatırladıkca çektiğim acıları gözlerim doluyo bugün bile.Ruhunuza çok iyi bakın 🙏🏼
Arkadaslar hayatinizda baski azalirsa, bu tür duygularda azalir. Evde eskiden bozuk musluklarimiz vardi, bosa damlardi , oradan kontrol etme hissi bulasti ve yeni yeni kurtuldum. 30 sene sonra. Is yerinde ise dengesiz patronlar yüzünden hep en iyisini, en fazlasini yapma talimati ise olayi daha da büyüttü. 3 sene önce tam dibe battim. 3 seneden beri aldigim ilaclar ki bu OKB ile alakasi yok, ilginc bir sekilde düzelmeye yol acti. Su anda dünya yansa umurumda degil...........Akan aksin, yanan yansin:). Anahtar kelime BASKI ! Baskiyi hayatinizda heryerde azaltin.
O kadar güzel anlattınız ki hislerime o kadar tercüman olundu ki; ilk kez anlaşılmış hissettim
Cok küçük yaşlarda uzerimde etkili olan bi hastalık ilk başlarda takıntılarımı anneme babama bile anlatamadım zaman geçtikçe dayanamadım anlattım Gerçi pek bir işe yaramadı Cami hocasına götürdüler beni . Tabi ki ben olayın böyle bir çözümü olmadığını biliyordum. Kendi başıma çok baş etmeye çalıştım ,araştırdım ettim . konuşacak biri aradım çaresizlikten yanlış kişilerle paylaştım çok zor dönemler geçirdim hastalığı anlamaya bununla baş etmeye çalıştım şimdi 17 yaşındayım ve çok şükür artık düşüncelerimi kontrol altına alabiliyorum Umarım kimse bu hastalıkta kendi başına baş etmek zorunda kalmaz
Küçükken bende de bir elimin dokunduğu cisme, diğer elim de dokunmanın zorunda olduğu bir takıntım vardı, dışarıdan bakıldığı zaman komik bir görüntü oluşuyordu. Çok şükür ki daha sonra atlattım :)
Bıktım artık bu sorundan. Inşallah yaşayan herkes kurtulur
İzzet Güllü videoları izlemenizi öneririm (kalıcı bir şekilde kurtulursunuz )
Yani şimdi yasamiyorum pek ama mesela zihnimden geçen bir şeyi ( kötü dusunceydi )neden boyle düşündüm diyip kendimden utanirdim ve surekli o dusunceyi kafamdan uzaklastirmaya çalışırdım. Ve kötü biri olmak istemezdim . Ya da böyle durumlarda bazi seyleri cok kontrol ediyorsunuz yaptim mi yapmadim mi acik mi biraktim kapali mi ( örneğin kapi ) ve surekli kendini yapmayinca huzursuz hissediyorsun . Surekli bir gecmeyen kisir döngü icindeymissin gibi hissediyorsun . Ve emin olamadigin icin hep baskalarina danisiyordum ya onlardan "dusunme takilma " gibi dönütler alıyordum.Ya da takıntılı muamelesi yapıyorlar. Anlayan gerçekten pek çıkmıyor. O sıkıntılı durumu sadece yaşayanlar anlar .
Gerçekten ilk defa bu kadar uzun yorum yaptım .
Aynısını yaşadım
Tem çare İzzet güllü
@@mmyy720 evet
@@Nrgülgüler doğruyu buldunuz galiba
@@mmyy720 evet artık yaşamıyorum ztn abim önermişti bakmıştım
bana umut verdiğiniz için teşekkür ederim. son bir aydır intihar düşünceleri geliyor aklıma. ve bunu bir müslüman olarak söylüyorum. çünkü haram olduğunu biliyorum ama okb beni rahat bırakmıyor. son bir aydır bu okb değil gerçekmiş gibi geliyor ve en ağır temalar var aklımda... Allah düşmanımın bile başına vermesin...
Ofelya Cabral’ın bir websitesi var. Orada telkin dinletileri var. Sana uygun olan hipnozları dinliyorsun. İstikrarlı bir şekilde dinlerseniz etkisi çook iyi. Ben telkine yatkın olmadığım halde çok faydasını gördüm.
@@kaptanmari6172 Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
İzzet Güllü'yü izleyin zaman kaybetmeden..Takıntı ve iki muğlak cümlenin gücü adlı videosunu izleyin..Kesin düzelirsiniz
Herkesten ve her şeyden kuşkulanmam, en küçük ve ince ihtimalleri bile düşünmemden dolayı kaç defa hayatım kurtuldu benim. İçinde yaşadığımız şartlar bunu gerektiriyor. Mesela aynı olaylar benim gibi olmayan "sağlıklı" bireylerin başına gelse ciddi anlamda zarar görebilirdi.
Dilek hanım gibi takıntılarım var ve inanılmaz yorucu gerçekten an da kalamıyorsun
İzzet Güllüyü dinleyin mutlaka düzeliyor bu sorunlar.
Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.
Faydalı bir video olmuş, emeğinize sağlık. Sanki etiketlere biraz fazla önem verip kendimizi kısıtlıyoruz. “Izdırap çekiyorum çünkü okbliyim” v.b şekilde kendimize sınır koymamızdan bahsediyorum. Abartılı kontrol etme çabası ve oldukça fazla şüphenin, bu rahatsızlığın besleyicisi olduğunun farkına varınca benim için bir şeyler değişti. Evet zihnim hala sapıtıyor ama düşüncelerimizi kontrol edemeyeceğimizi özümsediğim zaman şu anı deneyimleme şansına varıyorum.
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Psikolog izzet güllünün videolarını izlemenizi tavsiye ederim arkadaşlar birçok insan bu sayede sorunlarından kurtuluyor
İzzet güllü bu işlerin dehası ve duayeni alanında tek otorite
Yaşamayan bunu asla anlayamaz gerçekten
İzzet gülluyu izleyin tek çözüm
toplu taşımada izledim şu an, kalabalığa çaktırmasam da içime içime ağladım izlerken, kedi evlatları olan damla; içimi en acıtan sen oldun çünkü benim de iki kedi evladım var ve onlara her şeyim feda olsun çünkü olmasalardı şu an akıl hastahanesinde yatıştaydım, diğer tüm kişilerin anlattıkları da o kadar değerli ki, bu bozukluğun sadece temizlik-simetri olmadığını anlatabilmeleri çok önemli ama çoğu insan bizi yine anlamayacak buna da eminim, çözüm sadece kendimizde ve farkındalığımızda, bahsedilenlerin çoğunu ve yaygın anksiyete bozukluğunu da en yoğunundan yaşayan biri olarak, daima yan etkilerini aldığım için artık tıbbi ilaç kullanmayı reddediyorum ve çözümü alternatif tıp, spor, dans, müzik, gündüz yoğun aktiviteler vs. gibi eylemlerle üstesinden gelmeye çalışıyorum ve sağlıklı uyku çok önemli... bazen dünyam cehennem ve bir simülasyon gibi görünse de normal nefes alabildiğim zamanlar öyle mutlu oluyorum ki anlatamam, tüm ruh ortaklarıma şifa ve güzellikler diliyorum... ♥️
İlaç bence çok önemli benim aklıma dinsel takıntılar cinsel takıntılar geliyordu ilaç baya azalttı üstüne dehbde varmış
Alternatif tıpla ilgili ne gibi şifa yöntemlerini denediniz geçmiş olsun
@@keremaykutlu74 Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
@@hakanozdilek8152Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Bu hastalığın tanımı: Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi 😢
İzzet gülluyu izle tek çözüm
İzzet Güllünün videolarını izlemenizi tavsiye ederim
😅
Lütfen Maladaptive daydreaming hakkında video hazırlarmısınız
Temizlik obsesyonu olan eski sevgilimle yemek yemek bile zordu. yere düşen kırıntıyı anında temizlemeden duramıyordu.
8 yıldır obsesif kompulsif hastasıyım, ve maalesef yaşamadığım hiçbir türü kalmadı bu hastalığın.. Cinsel, Dinsel, Aile, Arkadaş, Sevgili.. kendimi kendi ellerimle bi çok obsesyona maruz bıraktım. Çok fazla düşünme/ Anksiyete sonrası panik ataklar yaşamaya başladım.. üstüne yaşadığım çok iğrenç bir olay eklenince dayanamayıp bi anda panik atak geçirdim ve 192 kalp atışıyla hastaneye kaldırıldım. ve hastalığımı ilk orada öğrendik..
O kadar ağır şeyler yaşadım ki artık dayanamıyordum. İlaç kullandım bi 4 yıl boyunca çocukken aldığım ilk ilacım prozacın şurup versiyonuydu, sonrasında çok başka ilaçlar kullandım fakat düşüncelerime hep yetersiz geliyordu, yaşadığım şeyleri düşündükçe içim sıkışıyo ve Kafamdaki baskılara dayanamıyordum ne yaparsam yapayım zihnimi susturamıyordum.. İnanın ki onu kontrol edemiyordum.. göz kararması başımda basınç hissi vücudumun belli bölgelerinde karıncalanma oluşuyordu sürekli.. bende çok düşünmekten kaynaklı zannediyordum. Meğer kalpten kaynaklı dolaşım bozuklugumdanmış kalbim kan sızdırıyormuş Kaçak ve kalınlaşma varmış işte bu yüzden doktorum dideral yazdı. Bu da aynı zamanda stres azaltıcı bir ilaçtı ritmi düşürdüğü için ama maalesef sadece 1 yıl kullanabildim, kullanırken psikiyatrik ilacımı bırakmak zorunda kaldım çünkü bu ilacı ne zaman içsem göğsüme bir şey oturuyor gibiydi nefes alırken hava yollarım tıkanmış gibi hissediyordum derin nefes alamıyordum geceleri bradikardi yaşatıyordu bana. Aşırı ağır geliyordu ama buna rağmen hâla kullanmamı isteyince değiştirip beloc isimli bir ilacı yazdı bu ilaçta stres faktörlerini azaltıyor fakat ne zaman beta bloker kullansam kafamda hep bi uyuşukluk sersemlik ve bilinç bulanıklığı hissettim. eşyalar sağa sola sallanıyordu resmen. Biraz yürümeyle nefesim kesiliyordu ama kullanmadan da olmuyordu. Bende maalesef bu yüzden hızlı bi kararla en son kullandığım psikiyatrik ilacım selectra 50 mg yi kesmek zorunda kaldım.. Bunun daha kötü sonuçlar doğuracağını biliyordum.. bi anda bırakınca boşluğa düştüm resmen. Bi anda kesilmesi çok tehlikeli ilaç grupları aslında bu ilaçlar..
Artık Tek başıma dışarı çıkarken dahi korkuyorum, kalabalığın içinde nefes alamıyorum gibi hissediyorum, elim buz kesiyor insanların arasında kalp krizi geçireceğim korkusuyla yaşıyorum ve birinin ellerini tutarak ya da koluna girerek yürüme ihtiyacı duyuyorum. çünkü ritim düşürücü ilacım beni aşırı sersemletiyor düz yolda bile yol yamuluyor sanki. Ustüne anksiyete de eklenince ikili mukemmel kombin oldu🥲 Artık kendime yabancılaştigim bi dönemdeyim, Artık annemi babamı bile tanımakta güçlük çekiyorum. Kendi sesim ve görüntüm bile bana yabancı geliyor.. baktığın zaman istediğim her şeye sahibim, ama asla mutlu değilim.. bir şey hep eksik.. bi parçam hep eksik. önceleri 8 defa el yıkamamla başlayan, sürekli çizgilere basarak yürüdüğüm bu illet hastalık içimde bi çığ gibi büyüdü ve artık benim, yardım isteyecek ne gücüm ne de iradem kalmadı.
Ben atlattım sende yapabilirsin. güçlüsün, sadece umutsuz olma ve ona karşı gel.. Yardımcı olmayı çok isterdim.
@@emree.195 bende kendime yardımcı olmayı çok isterdim..
@@Suhedaaa7 üzülme lütfen güçlü ol..
Rabbim yardimcimiz olsun kardesim
@@melihaceliktenyldz4854 tek isteğim bu, kocccaman amin🙏
Gerçekten hayatımı zehir ediyor yıllarca çocukluğumdan beri ilaç kullandım hala kullanıyorum 19 yaşındayım.aslinda söylesem gerçekten güleceksiniz muhtelemen ama yıllarca temizlik malzemelerinden korkuyorum.Camasir suyu ,Domestos vs sanki bana sıçradı da kör edecek vs o arkasındaki yazıları okuyarak gece vakti saatlerce yüzümü suyla yıkadığı mi hatırlıyorum.Sirf eğer gelmişse "ki gelmediğinin farkındayım ama ya geliyse hep(ya) şüphesi içindeyim,suyla yıkayım geçsin "düşünceleri saatlerini alıyor gerçekten bir ara dinsel temalar ağırlıklı idi küçükken.gercekten Allah düşmanimin başına vermesin.Dusunsenize 19 yaşında bir gençsinix ve sokakta yürümekten korkuyorsunuz ama sebebi yukardan veya başka yerden herhangi bir pis su ,domestoslu su ,yıllarca çektim şuan sinav donemmimde daha yoğun yaşamaya başladım şu son 2 yıl.Aylarca aynı doktorlardan randevu almak ,bulanık görüyorum diye hissettiğim için tam tamına 1 ayda 3 devlet 3 özel hastaneye gittiğimi biliyorum.Burdaki en önemli şeyin obsesif düşüncelerin sizi etkileyip gidip o davranışı yapmanızı engelleyerek başlamak.Mesela ailem sürekli çamaşır suyuyla yuzleşmemi istiyor (aslında bana zarar verecek bir madde değil bunun farkındayım ama yemin ederim ki kendimi bir türlü beynimi bir türlü inandiramiyorum) ve buyuzden dışarı çıkmıyorum, başkalarının evine gitmiyorum,okuldan ayrılma sebebim okuldaki tuvaleti kullanmamak, görevlilerin yerleri temizlediği an elim ayağım titiryordu,acaba bana mı geldi sıçradı mi .İki kez susmayan beynim yüzünden intihara kalkıştım ama bunu yenebilecegimi biliyorum.Eger buraya kadar okuduysan ve okb batagindaysan emin ol herkesten daha guclusun sadece fazla dusuncelisin.Eminim herkes bu pislik hastalıktan kurtulur ama eminim ki bu sonsuza dek sürmeyecek ve hayatımı sırf bu yüzden düşünerek bitirsem de ,fiizksel olarak bu sebepten ölmek istemiyorum o yüzden bunları atlatmaya bir yandan da hayatımı kurmaya uğraşıyorum.Allah tüm bu sıkıntıyı çekenlere yardım etsin.💜
Merhaba birşey soracam
@Kartopu00009 yaa ben çok yoruldum yeminle dokunamıyorum hiç bir şeye dokunduğum gibi hemen ellerimi yıkıyorum çok zor bi durum bişey değse bana dahi sanki kirlenmiş oluyor
@Kartopu00009 üniversite okuyorum ben
@Kartopu00009 nasıl yani mahfolabiliir
@Kartopu00009 haklısınız peki bunu nasıl asabildiniz bn şuan o durumdayım aşamiyorum
Bende de dini obsesyonlar var. Sürekli ALLAH reddetme karşı gelme dua ettiğim zamanlar isteksiz ya da beynim içinde bir ses dua etme ALLAH yok diye sesler geliyor. İnanılmaz kendimi kötü hissettiğim dönmler oluyor. Ama alışmaya çalışıyorum ve içimden beynindeki sesleri dinleme onlar senin düşüncelerin değil diyerek zorlada olsa dua da ediyorum ALLAH karşı gelmemeye de çalışıyorum. Çok zor bir hastalık çooook.
Korkma. Vesvese yüzünden günaha girilmez.
Rabbim kaldırabileceğimizden fazla yük vermez.Eğer bu sorunlarla karşılaşmak nasip olduysa bu durum kaldırabileceğimiz bir durum gözüyle bakılmalıdır.Allaha sığınıp dua edilmelidir.Rahatsız edici düşüncelerle mücadele edilmemelidir.Rahatsız edici düşüncelere önem verilmemeli ve bu düşünceleri engellemek yerine bu düşüncelerle ömür geçirmeyi bilmek gerekir.Bu düşüncelerin farkında olup mahiyetini bilip üstünde durmadan yola devam etmek gerekir.Evet zor gibi duruyor ancak inşallah sabırla başarılabilir.Allah yardımcımız olsun.
Hem bununla beraber o çirkin sözler, senin kalbinin sözleri değil. Çünki senin kalbin ondan müteessir ve müteessiftir. Belki kalbe yakın olan lümme-i şeytanîden geliyor. Vesvesenin zararı, tevehhüm-ü zarardır. Yani onu zararlı tevehhüm etmekle, kalben mutazarrır olmaktır. Çünki hükümsüz bir tahayyülü hakikat tevehhüm eder. Hem şeytanın işini kendi kalbine mal eder. Onun sözünü, ondan zanneder. Zarar anlar, zarara düşer. Zâten şeytanın da istediği odur.(Bediüzzaman Said Nursi)
Okb'yi en ağır şekilde yaşayıp büyük oranda iyileşmiş bir insan olarak tavsiyem NAMAZ
“Kalpler yalnızca Allah'ı anmakla huzur bulur.” Ra'd Suresi; 28. Ayet
vallahi 40 bin namazı 2 günde kılsanda geçmez kardeş kimse kimseyi kandırmasın alakası yok beyin çok kurnaz bi organ hertürlü o düşünce gelir ve hayatın sikilir yıllarca yaşıtlarına özenerek hayatın bok olur gider nokta....
Nebe süresi 31,32,33,34 te neler vaat ediyor yazarmısın
Dediğiniz şey çok saçma ve düşüncesizce dini takıntı haline getirmek de obsesifliğe evrilir örneğin duayı güzel okuduğunu düşünene kadar tekrarlamak, abdest alırken kötü düşünceler geldiğinde tekrarlamak gibi…
@@oyku2229 dini takıntı haline getirdiğimi mi söyledim? Bana iyi gelen şeyi söyledim takıntı yapmadım ve evet okbden dolayi ellerimin her yeri yaraydi ve namaz bana çok yardımcı oldu. Bence siz kendi dediklerinize bakın tecrübe eden bir insan olarak söylüyorum . Okb hastası tanıdığım başka insanlar var ve namaz sayesinde çoğu takintisini bıraktılar.
@@oyku2229 Ben o bahsettiğiniz şeylerin hiç birini yapmıyorum dini takıntım da yok.
Bende de düşüncesel olarak bu durum uzun zamandır var. Ben kişisel bir çözüm buldum. Çok işe yarıyor. Ne zaman aklıma negatif bir şey, bir yalan ve bir saçmalık gelse, sadece '' Bir yalan veya yalan düşünce '' deyip geçiyorum. Bunu dediğimde zihnimde herhangi bir etkisi kalmıyor. OKB endişe ve mükemmelliyetçilikle alakalıdır ve önce zihinde başlar. Akla negatif veya saçma sapan bir şeyi getirmemeye çalıştığınızda, aklınız daha çok o negatif düşüncelerle, yalanlarla dolar ya. Onun gibi. Ama kendim için bunun çözümünü buldum diyebilirim. Ne zaman aklıma negatif bir saçmalık, bir yalan, saçma sapan bir düşünce gelse '' Sadece bir yalan '' diyorum. ve zihnim anında rahatlıyor. Bunu bir deneyin, aklınıza negatif bir düşünce geldiğinde '' Sadece bir yalan düşünce'' diyerek geçin ve üzerine düşünmeyin. Belki sizlere de faydalı olur. OKB'nin ilacı yalan düşüncelere dikkat vermemek. Birine 5 dk fil düşünmeyin derseniz, 5 dk boyunca fil düşünür. Negatif bir şey akla getirmemeye çalışmakta böyle bir şey. O saçmalıklara ve yalan dolan düşüncelere, Bir yalan diyerek geçin. Zihniniz rahatlayacak ve etkisiz hale gelecek.
Internette bu durumu araştırmak işin iyice içine çekiyor ve takıntıları arttırıyor bence. Sosyal medyada okb’li arkadaşlar edinmek veya işin üstüne çok düşmek de yanlış. Sanki yokmuş gibi hayatıma devam ediyorum. Onu görmezden hele gele tamamen unutmuşum😅
Kardeşim o zaman okbli değişsin, hariçten gazel okuyorsun :) tüh ya treni kaçırdım demek obsesyon olmuyor
@@canlale5733 sen okb’li misin can?
@@makbuletasdemir7291 evet, 30 senedir
ben okbliyim ve gormezden gelinecek bi sey degil benim hayatimi ben değil okb yaşıyor ve sen gormezden gelinerek atlatilacagini mi soyluyorsun.. hicbi bilginiz olmadan sacma sapan konusmaniz beni cileden çıkarıyor
@@youtubekullanicisi0206 ben de okb'liyim 30 yıldır.. maalesef böyle bilmediği konuda ahkam kesip duran insanların olduğu ülkede insanın okb'den kurtulması cok zor.. genel olarak çıkarcı ve ahlaksız bir toplum olması da işin tuzu biberi.. ülke tam bir açık hava timarhanesi, okb'li olmasa başka bir ruhi hastalığın pençesine düşmek an meselesi bu ülkede..
Dehb ve okbsi olan bir arkadaşım vardı. Hayat onun içinde benim içinde çok zor olmuştu. Ama iyi ki tanımışım diyorum.
o tarz insanlar sıkıntılı ama çok daha eğlenceli oluyor. bende de dehb ve okb var bi zamanlar bi kız arkadasım vardı o da dehb okb hastasıydi gerçekten çok eğlenceliydi
@@user-ul5no4ck1e Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
sarışın mavi gözlü kadın akıllı biri. ayrıca quantum parçacıkları hakkında düşünüp ben aslında yokum demek, hastalık, delilik veya obsesif kompulsif bozukluk değil. Değil çünkü gerçeğin ta kendisi.
Gerçeğin ta kendisi olduğunu nasıl ispatlayabilirsin ? Bu da bir takıntı
@@Elfidaa451 Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Yine çok güzel bir paylaşım olmuş. Bende de Okb oluyor. Fakat zaman zaman oluyor. Bir 10 sene olmadı. Bir şekilde gene oldu. Aylardır uyuyor bu durum. Şunun çok etkili olduğunu gördüm, bunu yaşamaktan korkmak bu durumu tetikliyor. Yıllar içinde bunu yaşamaktan korkmamayı, 'aman olursa olur, nasıl olsa baş ettim yine baş edebilirim.' demenin de en iyi başa çıkma yöntemi olduğunu gördüm. Bu durumu kabullenmenin ve bir suçunuz olmadığını bilmenin çok önemli olduğununa söylemem lazım.
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Benim de kardeşim de abdest ve namaz konularında obsesif olmuştu. Ayağını çamaşır suyuyla yıkar olmuştu egzama oldu . Birde namaz kılarken ben başında beklerdim kaç rekat kıldığını saymak için. Şimdi tedavi görüyor azalma oldu biraz. Gerçekten zor bir durum . Az dayak yemedi annemden . Anlamıyorlar ki elinde olsa zaten yapmazdı .
beni neden buraya çağırmadınız en iyi ve en ağır örneklerinden biriydim keşke bi haber verseydiniz
İzzet güllüyü dinle ve burdan bana haber ver
İzzet güllü yü izleyin mutlaka ben bile iyi oldum vesilesiyle iylesmeyecek yoktur Allah'ın izniyle
Okb hastalari için çok zor evet ama cevresindeki insanalr için de zor . Annem okb tanısı olan biriydi . O temizlik takintisi çocukluk travmam . Ellerini oraya degme . Hersey pis . Surekli annemin gozunde temizlik ile ilgili hata yapan biriydik evde nereye dokunabiliriz ne hallerde bilmiyorduk . Surekli onun zihnindekini bilmemizi bekliyordu . Inanilmaz zor Allah yardim etsin . Hastaneye gidiyorsunuz mesela evin kapisinda soyunmaya basliyorduk . Çunku hastane mikrop yuvasi . Tatile gitmek bir feceatti . Cunku heryer pis hersey pis .
😮
Zübeyir hocanın konuşmalarına bayıldım. Seans almaya gidiorum
İzzet Güllü boşverin seansı
özel ve tatlı insanlar.mücadelenin ne olduğunu biliyorlar
OKB'liyim ve insanların sadece temizlik takıntısı sanmaları beni aşırı yoruyor :)
İzzet gülluyu izlemen laizm aklina hangi dusunceler gelirse gelsin onlar sadece bir düşünce sen hasta değilsin algın bozuk duzelceksin kardeşim 🙏
@Kartopu00009 sizin gibi duzelen çok fazla insan var yıllarca ilaç kullanan kendini duzelemez sanan ama yorumlardan ve canlı tanık videolarından görebilirsiniz binlerce insan İzzet Güllü sayesinde değişiyor
Biraz konunun dışına çıkacağım ama kamera açılarınız ve çekimleriniz çok güzel.
Üç sene kadar okbyi iliklerine kadar yaşayan biri olarak beni kahreden, küçük bir çocukken kendime sürekli sorduğum soru şuydu: normal olmak nasıl mümkün olabilir? Acaba ben normalken nasıldım? İnsanlar nasıl sağlıklı düşünebiliyor?
Herkes benim gibi sanmaktansa hayatımı zehir ettigimin farkindaydim ve düzeltmenin yollarını aradım.
İyi oldunuz mu
@@Su-je5xi eskisinden çok daha iyiyim. Biraz zihnimde kalanlar var farkındayım ama hayatımı etkilemesine izin vermiyorum.
nasil düzelttiniz kendinizi
@@Kendinefer Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
@@Su-je5xi Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Çok zor bi hastalık, çocukluğumdan beri mücadele ettiğim, etmeye çalıştığım bir hastalık ve o kadar kötü ki tanı konmadan önce ailem bile davranışlarımdan şikayetçiydi ; 2 sene ilaç kullandım , şükür daha da azaldı ama hala daha en ufak bir olayda tetikleniyor maalesef. Yalnızca temizlikle ilgili bir durummuş gibi biliyor çoğu insan ama ilgisi yok; beynimde oluşan saçma bir düşünce ve onu gerçekleştiremediğim sürece kötü bir şey olacak korkusu yaşayan ben...
Bu hastalık yüzünden yolda yürüyemediğim , sırf düşüncelerim yüzünden uyuyamadığım zamanlar vardı , çevremizdeki insanlar bu hastalık hakkında yeterli bilgi sahibi değiller ve ne yazık ki çok basit geliyor çoğu kişiye. Yaşayan bilir.
Benim gibi okb ile mücadele eden herkese sabır ve sağlık diliyorum ❤
Arabayla giderken birine çarptım mi çok güzel bir örnek hocam ben daha çok araba bir yere sürttü mü vurduk mu diye kaç kere sorarım bu illet nerden başıma geldi Allah'tan bana ve arkadaşlarıma şifa diliyorum 😢
Psikolog izzet güllünün videolarınıda izlemenizi tavsiye ederim
Bende var bu hastalık yıllardır var hem de ve ömrüm boyunca devam edeceğini düşünüyorum. Onun için alıştım ve çok fazla umursamıyorum.
Çok faydalı bir video olmuş teşekkürler 👏🏽
Beğenmene çok sevindik!
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
bunu konuyu pekıstırmek ıcın yazıyorum
obsesif kompulsif bozukluk birşeye takıntılı olmak ve bu ancak ılacla duzelebılır okb cogu ınsanımzdada vardır zaten
15 yıldır okbliyim. Öyle bir şey ki takıntı tek bir şey de kalmıyor sürekli çevriliyor başka yönlere,. Ellerimi kanatırcasına sabunları, saatlerce gusül yüzünden banyodan çıkamam, eşyalara şunu takmazsam sınavın kötü geçer gibi düşüncelerle totem yaparım her ne kadar doğru bir şey olmadığını bilsemde engel olamıyor insan, herhangi bir yemeğe takılırsam onu yiyemem, giyinemem, kısacası beynimde durmaksızın bir savaş oluyor, her gün cehennem simülasyonu yaşıyorum
@@kimolduğunubilirsn anlamadım
@@sandwich6403 kendin gibi birini görmek iyi gelir. Başkalarından da olduğunu görüp hala yaşadıklarına şaşırırsın. Hayattalardır ve sorunları da yoktur öyleyse sende de olmayacaktır. Basit değil mi
@@kimolduğunubilirsn öyle msin
Ucundan yaşamış biri olarak cok ciddiye alınması gereken bir psikolojik rahatsızlıktır. Bende ilk kendi evime çıktıgımda sorumluluklarla beraber gelen işte ocagı kapattım mı ütünün fişini çektim mi çıkarken kapıyı kapattım gibi genel şeyler vardı çok normal dimi herkes yapar ama bir süre sonra bunlar büyüyor büyüyor ve başka seylerede takıntıların başlıyor kaç kere eve geri dönüp kapayı kapattım mı acaba diye bakmaya başladıgımda hee dedim burda bir sorun var hemen hastaneden randevu aldım 6 ay ilaç kullandım ve geçti… ilerlemeden bu illet hemen doktora gidin derim.
Hangi ilaci kullanmistiniz acaba
Son zamanlarda artışta olan maladaptive daydreaming ile ilgili de bir video hazırlar mısınız? 🌷
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Güzel bir çalışma.Teşekkürler..
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Takıntılar ve Çıkmazlar: Bir Zihnin Labirenti
1. Bölüm: Düzensizliğin Ortasında
Tahsin, sabahın erken saatlerinde kafesinin kapısını açarken her şeyin yerli yerinde olmasını bekliyordu. Masa örtülerinin çizgili desenleri tamamen hizalı olmalıydı. Çatal-bıçaklar aynı açıda durmalı, tabaklar tam ortada yer almalıydı. Ancak o sabah bir şey yolunda gitmemişti. Sağdaki masalardan birinin üzerindeki peçetelik yamuktu. Tahsin’in kalp atışları hızlandı. Bu küçük detay, içini kemiren büyük bir düzensizlik hissini tetiklemişti.
"Herkes işini doğru yapacak! Bu böyle olmaz!" diye bağırdı mutfak tarafına doğru. Çalışanlar korkuyla birbirine baktı, çünkü Tahsin’in bu tür krizlerini iyi biliyorlardı. O gün düzenli bir kahvaltı servisi yapmak, tüm çalışanlar için bir savaş haline gelmişti.
---
Bu sırada, Volkan, kafeye girip masalardan birine oturdu. Abisinin stresini fark etmişti ama umursamadan, "Abi, bir çay ver de kendime geleyim. Gece çok kötüydü," dedi.
Tahsin, Volkan’ın söylediğini duymazdan gelerek, peçeteliği düzeltmeye devam etti. "Beni anlamıyorsun Volkan! Bak, her şeyin simetrik olması lazım. Bu böyle dağınık olursa insanlar ne düşünür?"
Volkan, abisinin takıntılı düzen anlayışına alışkındı, ama her zaman buna tepki göstermeyi de ihmal etmezdi. "Abi, şu masanın kenarında durup yamuk duran peçeteliklere takılacağına biraz rahatla. İnsanlar zaten buraya çay içmeye geliyor, müze gezmeye değil."
Ama Tahsin için mesele, yalnızca masaların düzeni değildi. Kafasının içindeki bir ses, ona sürekli bir şeylerin ters gittiğini ve düzeltmesi gerektiğini söylüyordu. Bu sesi susturamıyor, ne kadar çabalasa da düzeltecek başka bir detay buluyordu.
---
2. Bölüm: Takıntılar Zinciri
Tahsin’in takıntıları yalnızca iş yerinde sınırlı değildi. Eve döndüğünde de aynı döngü devam ediyordu. Kapıyı üç kez kilitlemeden içeri giremezdi. Işıkları açıp kapatmadan odadan çıkamazdı. Çaydanlık ocağın üzerinde bırakılmışsa, başına kötü bir şey geleceğine inanıyordu.
Kardeşi Aslı, Tahsin’in bu hâline hem üzülüyor hem de çaresiz hissediyordu. Bir akşam, Aslı, Tahsin’in evine geldiğinde, onu mutfakta yere çömelmiş, fayansları çamaşır suyuyla temizlerken buldu.
"Tahsin! Yeter artık! Bu normal değil," dedi, abisinin elinden bezi alarak.
"Normal değil mi? Sen hiçbir şey anlamıyorsun!" diye bağırdı Tahsin. "Eğer burayı temizlemezsem, evde hastalık yayılır! Her şeyin düzenli ve steril olması lazım. Yoksa..."
"Neyse Tahsin! Neyse ne? Bu seni daha iyi mi yapacak? Sabah akşam böyle takıntılarla yaşanmaz!"
Tahsin, kardeşine bakarak, "Bu, benim kontrolümde değil," dedi sessizce. "Kafamda sürekli bir ses var. Bana bir şeyleri düzeltmem gerektiğini söylüyor. Yoksa... yoksa kötü şeyler olacakmış gibi hissediyorum."
Aslı, abisinin ciddiyetini fark etti. Daha önce Tahsin’in bu kadar açık bir şekilde konuştuğunu hiç duymamıştı. "Tahsin, belki bir doktora gitmelisin," dedi nazikçe.
Ama Tahsin başını iki yana salladı. "Doktora gidip ne diyeceğim? İnsanlar deli olduğumu düşünecek!"
---
3. Bölüm: Zihinsel Döngüler ve Çatışmalar
Volkan, bir akşam Tahsin’i kafede yalnız buldu. Abisinin dalgın ve gergin olduğunu fark etmişti. "Abi, yine mi düşünüyorsun? Yeter artık, kendine eziyet ediyorsun," dedi, kahvesini yudumlarken.
Tahsin, sessizce masaya oturdu. "Volkan, sen rahat birisin. Hiçbir şey umurunda değil. Ama ben... sürekli bir şeyleri kontrol etmem gerektiğini hissediyorum. Eğer her şey yolunda değilse, kendimi kaybediyorum."
Volkan, biraz düşünüp, "Abi, hayat bu kadar kontrol edilecek bir şey değil. Rahat bırak kendini. Bak bana, ben her şeyi akışına bırakırım," dedi.
Ama Tahsin, Volkan’a sinirle dönerek, "İşte tam da bu yüzden hiçbir sorumluluk alamıyorsun!" diye bağırdı.
Aralarındaki gerilim giderek artarken, Aslı içeri girdi. "Siz neyi tartışıyorsunuz yine?" diye sordu.
Tahsin, "Bu çocuk hiçbir şeyi ciddiye almıyor. Ben burayı ayakta tutmaya çalışırken o sadece dalga geçiyor," dedi.
Volkan ise abisini işaret ederek, "Ve bu adam her şeyi ölüm kalım meselesi yapıyor! İkimizin de ortası yok!" dedi.
Aslı, durumu sakinleştirmek için oturdu. "Bakın," dedi, "ikinizin de farklı sorunları var, ama Tahsin, senin durumu görmezden gelmememiz gerekiyor. Bu artık bir takıntıdan öteye geçmiş."
Tahsin, derin bir nefes alarak, "Evet, farkındayım. Ama ne yapacağımı bilmiyorum," dedi.
---
4. Bölüm: Zihinsel Mücadele
Aslı, Tahsin’i sonunda bir psikiyatri kliniğine gitmeye ikna etti. Doktor, Tahsin’e Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) tanısı koydu. Terapiler ve ilaçlarla bu durumu yönetebileceğini söyledi.
Tahsin ilk başta tedaviye direnç gösterdi. Ama yavaş yavaş, hayatındaki değişikliklerin faydasını görmeye başladı. Terapistinin yönlendirmesiyle, takıntılarını ve bu takıntıların kaynağını sorgulamaya başladı.
Bir seans sırasında Tahsin, "Babam her zaman beni eleştirirdi. Hiçbir şeyim ona yetmezdi. Bu yüzden her şeyin mükemmel olmasını istiyorum," dedi.
Doktor, "O zaman mükemmellik senin için sadece bir araç. Ama bu araç seni ele geçiriyor. Peki, mükemmel olamazsan ne olur?" diye sordu.
Tahsin, sessiz kaldı. Bu sorunun cevabını bilmiyordu.
---
5. Bölüm: Yeniden Başlangıç
Birkaç ay sonra, Tahsin’in takıntıları tam olarak geçmemişti ama artık onları kontrol edebiliyordu. Artık masaların düzensiz olması onu eskisi kadar rahatsız etmiyor, bir çatal yamuk olduğunda dünyası başına yıkılmıyordu.
Volkan, bir gün abisini ziyarete geldiğinde, "Abi, masalardaki örtüler yamuk ama sen hiç çıldırmadın. Sen iyi misin?" diye sordu.
Tahsin, gülümseyerek, "Belki de mükemmellik, her şeyi kontrol etmekle ilgili değildir," dedi.
Aslı da onları izlerken mutlu oldu. Abisinin bu süreçte ne kadar yol kat ettiğini görüyordu. Ancak o an herkes biliyordu ki, bu sadece bir başlangıçtı. Tahsin’in zihinsel labirenti karmaşık olmaya devam ediyordu, ama artık o labirenti aşmayı öğrenmişti.
SON
Çok bilgilendirici bir video olmuş
Psikolog İZZET GÜLLÜ'NÜN videolarını izlemenizi tavsiye ederim çare orada
Tek çözüm İZZET GÜLLÜ videoları, izleyin ve anksiyete, takıntı, depresyon ve panikatağınızdan kurtulun•••
Lise 1 de okb yuzunden dusuk miligramlı ilac kullaniyodum ve bi kavgaya karişmistim o ilaci kullandigimi rehber ogretmenim biliyodu kavga yuzunden mudurun odasina cagirildigimda yanimda kiz arkadasimda vardi ve kiz arkadasima bu deliyle neden çıkıyosun bu ilac kullaniyor demislerdi yanimda hungur hungur aglayip onlara oyle bi ilac olmadigini anlatmaya calismistim ve hala aklimdan cikmiyo o sozleri ondan sonra kendi basima ilaci biraktim tam tedavi olmadigim halde bana oyle diyen hocalar umarim hayatinizda ayni seyleri yasarsiniz
Mesele neydi bilmiyorum ama öğretmenlerin yaptığı çok yanlış. Allah'ım her türlü hastalık çeken biz müslümanlara şifa ver. Amin.
Arkadaşlar okuyun. İnanarak okuyun sesler bir süre sonra gerçekten geçiyor
çok iyi anlatmış🦋
OKB'den çok çektim ve bu beni çok geliştirdi. Nefret ediyorum ve çok seviyorum. Zaman zaman aşıyorum onu, zaman zaman geri gelir yuvasına. Böyle böyle yaşayıp, ölüp gideceğim bir gün.
psikiyatri öyküsü anlatmaya hazırım. Sadece aynı sorunu mu yaşıyoruz bildiğim bi insan lazım
Üstteki yorumu birkaç kişiye de yazdım. Ama sen farklısın. Anladım bunu
İzzet güllüyü dinleyin ve kurtulun teşekkür
Bu sorun hakkında izzet güllü hocayı izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum
20 yıldır Alkol, son 10 yıldır hem alkol hem kumar bağımlılığı ile savaşan bana OKB masum geldi.insan daha kötüsünü görmeden yaşadığı durumdan daha kötüsü yoktur diye düşünüyor.
Ne çeşitleri var bunun biliyor musun o yüzden boş konuşma
@@keremaykutlu74 ne çeşitleri varmış anlatsana sonucunda ne oluyor yani hiç.
@@Muzo__hastaliği kumarla bir mi tutuyorsun? Yaşamadiğin bir şey hakkinda bu kadar boş yorum yapma
@@elvinbaxsaliyev3894 sen de yaşamadığın bir hastalıkla karşılaştırmış olmuyor musun?
Alkol ve kumar bağımlısı olman senin aptallığın ama bu hastalık direk doğuştan geliyor. Bir takıntı geçiyo yenisi başlıyo. İnsan hayatının önüne koyulmuş bir takoz. Neyse umarım atlatırsın bağımlılıklarını.
Merhaba birgünde epilepsi hastalığı ile ilgili bir video da yayınlar msnz👏🏻
Yine harika 🎉
❤️
Oo Zübeyir Bey 😊 kabul kararlılıktan tanıyorum sizi, çok selamlar 🙋♀️
doktorum okb icin ruh kanseri demisti o kadar dogru ki
Okb zordur, ben 40 yıldır okb ile yaşıyorum, hiçbir zaman tamamen tedavi olmaz, ilaçlarla hafifler sadece, ama en azından bende zamanla yani yaş aldıkça bazı şeyler ya tamamen geçti ya artık sadece kalıntıları kaldı, mesela eskisi gibi temizlik takıntım yok, yollarda kaldırım taşlarını sayarak yürümüyorum, yoldaki direklere dokunmak ihtiyacı hissetmiyorum, vs vs, tabi hala devam eden takıntılarım var ama eskiye göre daha rahatım
Tek çare İzzet güllü mutlaka dinlemenizi tavsiye ederim ve burdan bana haber verirmisiniz iyi olduğunuzu öğrenmek isterim İzzet güllüyle ilgili düşüncenizide
Bende de azaldı ama halamisafir kabul edemiyorum gelince heryeri temizliyorum
Gerçekten mükemmel bir video
Yine harika bir video
Teşekkürler ❤
Kendimi bildim bileli okb hastasıyım. Bende geçmedi asla. Bir belirtisi azaldiysa başka bir tarafa kayarak hayatımı altüst etti. Cocukken bana cin dersen yanına gelirler demişlerdi. Surekli diyesim geliyordu geceleri aglayip dua ediyordum nolur gelmesinler diye. Susturamıyorsun ki beynini. Dolma biberleri temizlerken içinde 1 tane bile tohum olmamasına dikkat ederdim. Asiri yemek seçici yaptı beni. Et yerken içimdeki ses "şimdi ölü birini yiyorsun" diyordu hemen yemek yemeyi keserdim. Bunu yapmazsan şu olur düşünceleri... susturamıyorsunuz. En sonunda dinsel takıntılarım son buldu derken şimdide insanlarla sohbet edememeye başladım. Biriyle goz goze gelince konuşmaya başlıyor "onunla göz göze gelemeyeceksin " diyor. Kimseyle sohbet edemiyorum artık, herkesten uzaklaşıyorum. Psikiyatriye gittim kaç kere ilaç kullandım olmuyor. Susturamıyorum.
Bana da küçükken “namaz kıldığın esnada yanına cin gelir” dediler. Sonuç: 20 yaşındayım hala namaz kılamıyorum yanıma cin geldiyse zaten göremiyorum kendimi koruyamam vs vs gibi düşünceler aklıma geliyor sürekli etrafıma bakmak zorunda kalıyorum. “Takıntılarla başa çıkma” yazar: David clark psikonet yayını kitabını öneririm mutlaka okumalısınız. Yazarın verdiği bazı örnekler sizin yaşadığınız olaylara da çok benziyor.
En kötüsü de travma sonrası stres bozukluğu ile birlikte seyreden cinsi. Kişinin savunma mekanizması olarak kullandığı şey bile kişiye zarar veriyorsa kelimelerin bittiği yer başlıyor. Mini minnacık bir yorumun insanın zihninde büyük delikler açması ve bunun farkında olunmaması