"Cumhur-u Ulemâ'ya göre Kur'an'ın mahlûk olduğuna itikat etmek küfürdür." İslam Coğrafyasındaki faydalı bilgilerinizden dolayı Mecra ailesine teşekkür ederiz..."
@@vatansever507 Kur’ân'a iki ayrı yönden bakmak gerekir: 1. Kur’ânın maddî ve mahlûk olan yönü ki, şu anda elimizde mevcut olan Kur’ânların kâğıdı, mürekkebi, kabı, sesi, mahreci ve kılıfı gibi gözle görülüp, kulakla işitilen ve elle tutulan şeylerdir. 2. Kur’ân'ın manevî ve İlahî bir sıfat olan Kelam ile alâkalı olan yönü. Bu yönüyle Kur’ân mahlûk değildir. Çünkü madem Allah ezelîdir; elbette sıfatları da ezelîdir. Bu sıfatlarından biri de kelam sıfatı da ezelîdir. Ve Kur’ân'a biz “Kelamullah” demekteyiz. Kelamullah, yani Allah'ın kelamı bir sıfat-ı İlâhîdir. Bu yönüyle Kur’ân mahlûk değildir. Bir sıfat-ı İlâhîdir ve Allah'ın bizden arzularını anlamamız için inzal edilmiştir ve bu inzal bir tenezzülat-ı İlâhîyedir.
@@emirhanay5441 helal olsun vallahi beyfendi. Mezhepler tarihinde master öğrencisiyim. İbazilik çalışacağım nasipse ama simdiye kadar hiç şu mezhep sapıktir bu dogrudur diyemedim. Kesin, köşeli, beylik sözler soyleyemedim
İbadiyye, Kuran mahluk derken hangi manada diyorlar bilen var mı. 7:39 Sünni anlayıştada imam kureyşten olmalıdır diye bir esas yoktur ki. Halifelerden kaç tanesi kureys soyundan ki.
Türk dünyası ( Türkiye, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan,. Doğu Türkistan) genellikle Hanefidir. İtikad' ta Maturidi mezhebine mensuptur. İmam Maturidi de Türktür.
Fahreddin Razi, "Ehl-i Beytim Nuhun gemisine benzer. Binen kurtulur" ve "Ashabım yıldızlar gibidir. Hangisine uysanız hidayete erersiniz" (20) rivayetlerini nazara verip şu yorumu yapar: "Şimdi biz mükellefiyet denizindeyiz. Şüphe ve şehvet dalgaları bize çarpmaktadır. Denizde yol alan iki şeye muhtaçtır: 1-Sağlam bir gemi. 2-Işık saçan yıldızlar. İşte, böyle bir gemiye binen ve yıldızlara bakarak yol alanların kurtulma ümidi fazla olur. Ehl-i Sünnet, Ehl-i Beyte muhabbet gemisine binmiş, sahabe yıldızlarına bakarak yol almaktadır." (21) Ehl-i Sünnetin Ehl-i Beyti sevmeme diye bir problemi yoktur. Her namazın teşehhüdünde onlara dua ederiz ve onları ciddi severiz. (22) Ehl-i Sünnet arasında "Ali, Hasan, Hüseyin, Fatıma..." gibi isimler son derece yaygındır. İmam-ı Şafii bir beytinde şöyle der: "Al-i Muhammedi sevmek şayet rafizilikse, bütün ins ve cin şahit olsun ki, ben rafiziyim." (23) Fakat Alusinin de dikkat çektiği gibi, insanların çoğu Ehl-i Beyt konusunda ya ifrat veya tefrittedir. Ortası ise, sırat-ı müstakimdir. (24)
güzel olmuş ama bir nokta da yanlış bir algı oluşmuş "sünnilerden farklı olarak imamın nesebinin kureyşe dayanması " mevzusu diye bir şey yok zira islam itikadınıda imamet diye bir kurum yok imam önder demektir bu durum şia için geçerlidir. Hilafet makamı ise Hz ebu bekirden sonra başlayan bir meseledir. İSLAM DİNİNDE SOY VE NESEP DİYE BİR DURUM YOKTUR EMANETİN EHİL OLANA VERİLMESİ SÖZ KONUSUDUR
“Aranızda öyle bir grup ortaya çıkacaktır ki, namazınızı onların namazları, oruçlarınızı onların oruçları ve diğer amellerinizi de onların amelleri yanında az göreceksiniz. Onlar Kur’ân okurlar, fakat okudukları boğazlarından aşağı geçmez. Onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar…” (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 36
@@akppartizani7459 Eğer bu sunucunun anlattığı gibiyse ibadiler değil,deaştır yani vahhabiler.Tabiki 4 hak mezhebe bağlı olmayanlara ehli sünnettir demiyoruz kesinlike
Feridüddin-i Attar "Tezkiret-ul Evliya" kitabından; İmamı Şafii Radıyallahu anh hazretleri, ehli beyti sevdiği için ona rafızıdır dediler ve zindana attılar ve ol bu mana içinde buyurmuşlardır ki, çün hakikat bilirsin kim dünyanın ve ahiretin padişahı fahrimürselin efendimiz ve alihi sahbihi ecmaindir. Gerektir kim anın yaranını anın yerinde tutasın ve eshablarıyla ehli beytini anın makamında bilesin ve cümlesine canı gönülden muhabbet kılasın ta imanın dürüst olup sünnilerden olasın. İmamı azam Ebu Hanife hazretlerinden sordular kim peygamber S.A.V. hazretlerinin yaranlarında ve ehli beytinde hangisi yüksektir: buyurdu kim: Kocalarda Sıddık ve Faruk, Yiğitlerde Osman ve Ali ve avretlerde Ayşe ve kızlarda Fatıma R.A. ecmaindir.
ehl-i sünnet âlimleri, Ehl-i beytin “radıyallahü teâlâ aley-him ecma’în” üstünlüklerini bildiren çok sayıda kitâb yazmışlar-dır. Onların uğruna Emevî ve Abbâsî vâlîlerine karşı gelmişler, canlarını fedâ etmişlerdir. Sa’îd bin Cübeyr,imam-ı azam,imam-ı şafiî ve Nesâî gibi birçok-ları, Ehl-i beyt için şehîd olmuş ve Çokları da, işkenceler çek-mişler, ömürlerini zındanlarda geçirmişlerdir. O zemânlarda mezhebsizler (Takıyye), ya’nî ikiyüzlülük yaparak, kendilerini gizlemişler, mala ve mevkı’a kavuşmak için, Ehl-i beyte karşı görünmüşlerdir. Ehl-i beyte her zemân yardımcı olanlar, Ehl-i sünnet idi. Ehl-i sünnetin hepsi, her nemâzlarında, Ehl-i beyte hayr düâ etmekdedir. Ehl-i sünnet, Ehl-i beyt arasında hiç ayırım yapmadan hepsini çok sevmekdedir. Mezhebsizler böyle değildir. Bir imâmları ölün-ce kardeşleri ve akrabâsı ona kâfir demişlerdir. Onun oğullarından birini imâm yapmışlar, ötekilere la’net etmişler, kötülemişlerdir. Ehl-i beytin hepsini seven ve hepsinin yardımına koşan, Ehl-i sünnetden başkası olmamışdır. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Benden sonra, size iki rehber bırakıyorum: Allahın ki-tâbını ve Ehl-i beytimi bırakıyorum) buyurdu. Bu hadîs-i şerîf gösteriyor ki, Kur’ân-ı kerîmin bir kısmına inanıp, başka yerleri-ne inanmamak fâide vermediği gibi, Ehl-i beytin bir kısmına ina-nıp sevmek, ötekilere la’net edip kötülemek de, âhıretde fâide vermez. Kur’ân-ı kerîmin hepsine îmân etmek lâzım olduğu gibi, Ehl-i beytin de hepsini sevmek lâzımdır. Ehl-i beytin hepsini sev-mek de, Allahü teâlânın lutfü ile, (Ehl-i sünnet)den başka hiç kimseye nasîb olmamışdır. Çünki Hâricîler, hazret-i Alîye ve Onun temiz evlâdlarına düşman olmak alçaklığına sürüklendiler. ■Şî’îlerin ba’zı fırkaları, müslimânların mubârek anneleri olan Âi-şe-i Sıddîkaya ve hazret-i Hafsaya ve Resûlullahın halasının oğlu Zübeyr bin Avvâma düşman olmak felâketine yuvarlandılar. Ki-râmiyye fırkası, hazret-i Hasenin ve hazret-i Hüseynin imâmlığı-na inanmadılar. Muhtâriyye fırkası da, imâm-ı Zeynel’âbidîne inanmadılar. İmâmiyye fırkası, Zeyd-i şehîde inanmadı. İsmâ’îliy-ye de, imâm-ı Mûsâ Kâzıma inanmadı. Bunlar gibi, dahâ nice fır-kalar, Ehl-i beyti sevmekden ve yukarıdaki hadîs-i şerîfe uymak-dan mahrûm kaldılar
■ Kim Allah’a ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine lutuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kişilerle beraberdirler; bunlar ne güzel arkadaşlardır.(nisa süresi 69.ayet) Bediüzzaman’a göre dört halifeye aynı sıra ile işaret ediyor. *Şöyle ki: “Nebiyyine” kelimesi Peygamber Efendimiz’e (asm) baktıktan sonra; “Es-siddikîne” ibaresi Hazret-i Ebu Bekir es-Sıddık’ın, “Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmdan sonra ikinci olduğuna ve en evvel yerine geçeceğine” işaret eder.nitekim hz.ebubekir müslümanlar arasında ebubekir es-sıddık olarak bilinmektedir. *“Veş-şuhedai” (yani sehidler) ifadesi Hazret-i Ömer’e (ra), Hazret-i Osman’a (ra) ve Hazret-i Ali’ye (ra) üçüne birden aynı tertip sırasıyla işaret ediyor, üçünün de şehit olacaklarını bildiriyor. Çünkü “şühedai” kelimesi çoğuldur. Çoğul en az üç kişiden olur. Bu üç halifenin üçü de şehittirler *Ve’s-salihin” (yani salihler) ibaresi, “Ashab-ı Suffe, Bedir, Rıdvan gibi mümtaz zevata” işaret ediyor. “Hasune” ibaresi de beşinci halife sıfatıyla altı ay kadar görevde kalan Hazret-i Hasan’ı (ra) gösteriyor. 3 Rıdvanullahi teâlâ aleyhim ecmaîn
"İki mumin deste üz üzə gelesre....."ayetinde Allah hər iki tarafa iman ehli ismi vermiş.Bu bir delildi.ki,bir muşliman haqsız,ədaletsiz bir haraket edə bilər.haqq olmayan taraf haqsiz bir musliman adın alır,digər tərəf isə haqli.Amma bu onları imandan cıxartmaz.Bu muharibədə də,Hz,Ali haqq idi.Hz,Muaviyə ise xəta etmişdı.Biz bunlariň ixtilafıyla mukellef deyiliz,Allah hakimdi
Əli (ə) da müaviyə lənətə gəlmişidə səhabə demək məntiqsizdir haqq ikisindən biri olmalıdır necə ki Peygənbər (s) demişdir Haqq Əli (ə) ilədir Əlidə haqq ilədir ona görədə müaviyə haqq ola bilməz insan səhf edə bilər amma müviyə səhf edib Əli (ə) qarşı çıxıb özüdə böyük səhf sonrada o səhf üzərindədə qalıb ona görədə lənət olsun müaviyəyə
Hala muaviyeye hz mi diorsunuz, guya az biraz okumus insanlarsiniz, bunun inancla alakasi yok, bu tarihi olaylara entelektuel, analitik bir gozle asla bakamadiginizin gostergesi :(
Evet kendileri için biz ibadîyiz diyorlar. Fıkıh,Akaid gibi dini derslerde kendi mezhepleriyle beraber 4 mezhebin görüşlerine de yer verirler herhangi bir ayrımcılık gözetmezler.Çok iyi insanlardır( not:4 ay Umman da okudum)
Bilgi için teşekkür ederim... Bu İbadîler hiç bizim Mezhepler Tarihi kitaplarında okuduğumuz Haricîlere benzemiyor. Çok farklı tasavvur etmekteyim Haricîleri. Hayret ettim... Yoksa kendilerinin Haricî olduklarını da mı düşünmüyorlar?
Haricîlerden bu kadar farklı iseler ne diye onların Haricî olduklarını yazıyoruz ki kitaplara? Haricîleri Haricî yapan "mürtekîb-i kebîre" hakkındaki mâlum görüşleri değil mi? E o da bunlarda yoksa bunları Haricî diye yazmamak en doğrusu olur...
Cemile Sener Evet nüfus olarak az oldukları(en fazla 5 milyon)için haklarında pek araştırma da yok bu yüzden genel anlamda harici denip geçiliyor. En doğrusu başlangıçta harici olarak çıkan fırkadan, çeşitli görüş farklılığından kaynaklanan sebeplerden ötürü ayrılan harici olmayan ibadi mezhebi dememiz daha doğru olur.
Ne olursa olsun ashabtan olduğu için Peygamberimizin hatrına saygı göstermeliyiz. Hazreti Ali Efendimizle arasındaki ihtilaf ahirette görülecek elbet. Zaten farkettiysen yezite hazret demedi.
Muaviye ve Ebu sufyan bizdendir dil uzatma. Peygamberimizin vahiy katibi. Onu övdü peygamberimiz ona fakihtir dedi Hz Ali ile içtihad hatası yaptı içtihad ta bir günah yoktur. Hz Ali den onlara Müslüman dedi hem sordular zalimmidir değildir dedi fasık mıdır değildir dedi sadece asidir dedi. Zaten Muaviye sonradan pişman oldu Hz Alinin faziletini bilince Hz Osmanın katillerini bulunmamasına çok kızmıştı Muaviye
Muâviye, Sıffîn’de savaşı kaybettiğini anlayınca Amr İbnü’l Âs’ı çağırdı: “Ey Amr, neredesin? Hazırladığın hileler bir işe yaramazsa, bugün helâk olacağız!” dedi. Amr: “Bugün Hicaz ve Kûfe halkından öyle bir şey isteyeceğim ki; kabul etseler kendi aralarında ayrılığa düşecekler, kabul etmezlerse de paramparça olacaklar!” dedi. Sonra büyük Şam Mushafı’nın sayfalarını ön safta savaşan askerlerin mızraklarının ucuna bağlatarak: “Kur’ân hâkimdir, aramızda hüküm versin!” demelerini emretti. İbnü’l Esîr, El-Kâmil, III, 321; Zehebî, Tarihü’l-İslam, VI, 287; En Sevgilinin Dostları, s.335; İbn Kesîr, El-Bidâye, VII, 438 Muâviye ve Amr İbnü’l Âs’ın fikriyle Sıffîn’de, Şam askeri Kur’ân’ı mızraklarına taktıklarında, Hz. Ali (kv) şöyle buyurdu: “Bu bir hiledir. Muâviye, Amr İbnü’l Âs, İbn Ebî Muayt ve Dahhak b. Kays, Abdullah b. Ebî Serh; Kur’ân ehli değillerdir. Kur’ân’la, dinle ilgileri yoktur. Onların Mushaf sahifelerini kaldırması açıkça bir hile ve aldatmacadır. Ben onları çocukluklarından beri tanırım. Onlar küçükken kötüydüler, büyüdüler yine kötülüğe devam ediyorlar. Savaşı bırakmayın! Bu Amr’ın açık bir hilesidir.” Hz. Ali (kv)’nin kendi saflarından sayıları yirmi bini bulan, çok namaz kılan ve çok Kur’ân okuyan; başlarını Eş’as b. Kays’ın çektiği, ileride “Hâricî” adıyla anılacak olan bir grup, Hz. Ali (kv)’ye baskı yaparak savaşı durdurdu. Ancak Mâlik Eşter; Hz. Ali (kv)’ye; “Ey Emir! Bu bir hiledir! Bana bir saat daha müsaade et! Şam askerinin işini bitireyim!” dedi. Ancak Hz. Ali (kv)’ye Hâricîler: “Hemen Eşter’e haber gönder, savaşı bıraksın!” diye direttiler. “Ya seni Muâviye’ye teslim ederiz! Ya seni öldürürüz! Ya da biz ordudan ayrılırız!” dediler. Hz. Ali (kv) çaresiz bırakıldı. Ümmet-i Muhammed arasında fitneye ve bölünmeye sebep olmak istemeyerek savaşı durdurdu.
@2 Boys Hz.Ali (r.a) ye karşı çıkmak hilafeti zamanında caiz değildi çünkü meşru halifeye isyan edemezsin ama karşı çıkan kafir değildir müslümandır muaviye müslümandır
Çok ilginç bir ülke haritasıda ilginç sınır olmadan hürmüz bogazının kıyısı bae degil ummana ait vardır ingilizlerin bildiği birde mezhepleri irana yakın sanırım
@@yusufugurozer07 Allah ondan razı mı değil mi Allah bilir de, siz niye ondan razı olsun diye dua ediyorsunuz? Hile bunda, fitne bunda, adam öldürme bunda, zulm bunda, yalan bunda, mal, mülk, taht sevdası bunda ama peygamberi görmüş diye efendiniz olmuş. Vay arkadaş ne Muaviyeymiş.
Muâviye, Sıffîn’de savaşı kaybettiğini anlayınca Amr İbnü’l Âs’ı çağırdı: “Ey Amr, neredesin? Hazırladığın hileler bir işe yaramazsa, bugün helâk olacağız!” dedi. Amr: “Bugün Hicaz ve Kûfe halkından öyle bir şey isteyeceğim ki; kabul etseler kendi aralarında ayrılığa düşecekler, kabul etmezlerse de paramparça olacaklar!” dedi. Sonra büyük Şam Mushafı’nın sayfalarını ön safta savaşan askerlerin mızraklarının ucuna bağlatarak: “Kur’ân hâkimdir, aramızda hüküm versin!” demelerini emretti. İbnü’l Esîr, El-Kâmil, III, 321; Zehebî, Tarihü’l-İslam, VI, 287; En Sevgilinin Dostları, s.335; İbn Kesîr, El-Bidâye, VII, 438 Muâviye ve Amr İbnü’l Âs’ın fikriyle Sıffîn’de, Şam askeri Kur’ân’ı mızraklarına taktıklarında, Hz. Ali (kv) şöyle buyurdu: “Bu bir hiledir. Muâviye, Amr İbnü’l Âs, İbn Ebî Muayt ve Dahhak b. Kays, Abdullah b. Ebî Serh; Kur’ân ehli değillerdir. Kur’ân’la, dinle ilgileri yoktur. Onların Mushaf sahifelerini kaldırması açıkça bir hile ve aldatmacadır. Ben onları çocukluklarından beri tanırım. Onlar küçükken kötüydüler, büyüdüler yine kötülüğe devam ediyorlar. Savaşı bırakmayın! Bu Amr’ın açık bir hilesidir.” Hz. Ali (kv)’nin kendi saflarından sayıları yirmi bini bulan, çok namaz kılan ve çok Kur’ân okuyan; başlarını Eş’as b. Kays’ın çektiği, ileride “Hâricî” adıyla anılacak olan bir grup, Hz. Ali (kv)’ye baskı yaparak savaşı durdurdu. Ancak Mâlik Eşter; Hz. Ali (kv)’ye; “Ey Emir! Bu bir hiledir! Bana bir saat daha müsaade et! Şam askerinin işini bitireyim!” dedi. Ancak Hz. Ali (kv)’ye Hâricîler: “Hemen Eşter’e haber gönder, savaşı bıraksın!” diye direttiler. “Ya seni Muâviye’ye teslim ederiz! Ya seni öldürürüz! Ya da biz ordudan ayrılırız!” dediler. Hz. Ali (kv) çaresiz bırakıldı. Ümmet-i Muhammed arasında fitneye ve bölünmeye sebep olmak istemeyerek savaşı durdurdu.
Hz. Ali, hiçbir zaman Muaviyeyi, amr ı, dinsizlikle suçlamadı Arada ki ayrılık siyasette ki sorunlardan ibarettir. Siyasette ki bu sorunu iman meselesi gibi gündeme getirenler sonrakilerin uydurmasıdır. Gelelim, bu siyaset ayrılığına, bu meselede ise, Sünnilerin ekser görüşüne göre Hz. Ali Haklıydı, karşı taraf haksızdı. Bu mesele siyasette cereyan ettiği için Malesef çarpışmalar yaşanmıştır. Fakat kimse birbirini kafirlik le itham etmemiştir. Bazılarının Muaviyeye hazret dediler demediler diye fikir ayrılığına düşüp sonra birbirine kafir diye itham etmeleri tam bir cahilliktir. Hz. Ali Haklıydı, karşı taraf haksızdı. Fakat iş yezide geldiği zaman, o bir zalimdi bir melundu.
"Cumhur-u Ulemâ'ya göre Kur'an'ın mahlûk olduğuna itikat etmek küfürdür." İslam Coğrafyasındaki faydalı bilgilerinizden dolayı Mecra ailesine teşekkür ederiz..."
Kuran kiyamete kadar var ve mahlukattir allah sonradan yaratti allahn başka ebedi hiç bişey yok
@@vatansever507 Kur’ân'a iki ayrı yönden bakmak gerekir:
1. Kur’ânın maddî ve mahlûk olan yönü ki, şu anda elimizde mevcut olan Kur’ânların kâğıdı, mürekkebi, kabı, sesi, mahreci ve kılıfı gibi gözle görülüp, kulakla işitilen ve elle tutulan şeylerdir.
2. Kur’ân'ın manevî ve İlahî bir sıfat olan Kelam ile alâkalı olan yönü. Bu yönüyle Kur’ân mahlûk değildir. Çünkü madem Allah ezelîdir; elbette sıfatları da ezelîdir. Bu sıfatlarından biri de kelam sıfatı da ezelîdir. Ve Kur’ân'a biz “Kelamullah” demekteyiz. Kelamullah, yani Allah'ın kelamı bir sıfat-ı İlâhîdir. Bu yönüyle Kur’ân mahlûk değildir. Bir sıfat-ı İlâhîdir ve Allah'ın bizden arzularını anlamamız için inzal edilmiştir ve bu inzal bir tenezzülat-ı İlâhîyedir.
Çok faydalı işler yapıyorsunuz mecra kanalı olarak. Allah razı olsun.
Güzel anlatıyor net ve akıcı 😊
Çok güzel anlatıyorsunuz. Lütfen başka derslerle ilgili de video çekin.
Elhamdülillah verimli faydalı ve güzel bir uygulama yapmışsınız RABBİM ecrinizi kat kat artırsın inaşallah
Doyurucu bilgiler. Teşekkürler.
İslam Tarihi'ni çok severim.Tesekkurler Mecra.
Nusayrilik, dürzilik gibi mezhepler için de böyle bir video hazırlarsanız onu da zevkle izleriz :)
@cemares ikisi de mezheptir
@@Merve-ck4sl sapkın mezheptir ikiside
@@emirhanay5441 helal olsun vallahi beyfendi. Mezhepler tarihinde master öğrencisiyim. İbazilik çalışacağım nasipse ama simdiye kadar hiç şu mezhep sapıktir bu dogrudur diyemedim. Kesin, köşeli, beylik sözler soyleyemedim
@@Merve-ck4sl boşuna okumuşsun
@@ehlisunnetvelcemaat2787 kimdiniz tam olarak????????
İbadiyye, Kuran mahluk derken hangi manada diyorlar bilen var mı.
7:39 Sünni anlayıştada imam kureyşten olmalıdır diye bir esas yoktur ki. Halifelerden kaç tanesi kureys soyundan ki.
Mükemmel bir sunum
Allah razı olsun çok açıklayıcı gerçekten👏 Lütfen diğer mezheplerle ilgili de video yapın🙄
Belgeselleriniz çok harika
Anlatımlar mükemmel. Lütfen diğer mezhepler için de yapın 👏🏻👏🏻👏🏻
Teşekkür ederiz.
Bizim Kazakistan'da Henefi mezhebi
Türk dünyası ( Türkiye, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan,. Doğu Türkistan) genellikle Hanefidir. İtikad' ta Maturidi mezhebine mensuptur. İmam Maturidi de Türktür.
Bu dört mezhep hariç, hepsi biribirini öldürüp kesmişler.Bu dört mezhebin hak olduklarının delilidir.
Fahreddin Razi, "Ehl-i Beytim Nuhun gemisine benzer. Binen kurtulur" ve "Ashabım yıldızlar gibidir. Hangisine uysanız hidayete erersiniz" (20) rivayetlerini nazara verip şu yorumu yapar:
"Şimdi biz mükellefiyet denizindeyiz. Şüphe ve şehvet dalgaları bize çarpmaktadır. Denizde yol alan iki şeye muhtaçtır:
1-Sağlam bir gemi.
2-Işık saçan yıldızlar.
İşte, böyle bir gemiye binen ve yıldızlara bakarak yol alanların kurtulma ümidi fazla olur. Ehl-i Sünnet, Ehl-i Beyte muhabbet gemisine binmiş, sahabe yıldızlarına bakarak yol almaktadır." (21)
Ehl-i Sünnetin Ehl-i Beyti sevmeme diye bir problemi yoktur. Her namazın teşehhüdünde onlara dua ederiz ve onları ciddi severiz. (22) Ehl-i Sünnet arasında "Ali, Hasan, Hüseyin, Fatıma..." gibi isimler son derece yaygındır.
İmam-ı Şafii bir beytinde şöyle der: "Al-i Muhammedi sevmek şayet rafizilikse, bütün ins ve cin şahit olsun ki, ben rafiziyim." (23)
Fakat Alusinin de dikkat çektiği gibi, insanların çoğu Ehl-i Beyt konusunda ya ifrat veya tefrittedir. Ortası ise, sırat-ı müstakimdir. (24)
Çok güzel bir anlatım ağzınıza sağlık
Hariciliğin ezraki kolu ile alakalı vidyo çeker misiniz
Tebrikler harika videolar.
Adam çok iyi anlatıyor yauw maşşallah
Kısa, fakat yeterince ayrıntılı bir video olmuş
Elinize sağlık.
güzel olmuş ama bir nokta da yanlış bir algı oluşmuş "sünnilerden farklı olarak imamın nesebinin kureyşe dayanması " mevzusu diye bir şey yok zira islam itikadınıda imamet diye bir kurum yok imam önder demektir bu durum şia için geçerlidir. Hilafet makamı ise Hz ebu bekirden sonra başlayan bir meseledir. İSLAM DİNİNDE SOY VE NESEP DİYE BİR DURUM YOKTUR EMANETİN EHİL OLANA VERİLMESİ SÖZ KONUSUDUR
Bakara 124. ayete bak bakalım İmamet var mı yok mu? İslam'ı iyi bilsen gam yemeyeceğim de bilmeden konuşuyorsun.
“Aranızda öyle bir grup ortaya çıkacaktır ki, namazınızı onların namazları, oruçlarınızı onların oruçları ve diğer amellerinizi de onların amelleri yanında az göreceksiniz. Onlar Kur’ân okurlar, fakat okudukları boğazlarından aşağı geçmez. Onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar…” (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 36
Isid mi yoksa su anki ibadiler mi
@@akppartizani7459 Eğer bu sunucunun anlattığı gibiyse ibadiler değil,deaştır yani vahhabiler.Tabiki 4 hak mezhebe bağlı olmayanlara ehli sünnettir demiyoruz kesinlike
Kim naklediyor hadisi, haricilerin düşmanı. Küme karşı haricilere karşı.
@@akppartizani7459işid ehli sünnettir sapına kadar. Gerçek ehli sünnettirr.
Bu Buharide kim oluyor😅
Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Bereketuhu ...
çok klas harika video'lar hazırlıyorsunuz!
Harici wehabi ibadi sheytani
➡Sünnilik(Hanefi/Şafii/Hanbeli/Maliki)
➡Alevilik(Caferi/İsmaili/Zeydi/Nusayri)
➡Haricilik(İbadi/Vehhabi/Ahmedi/Sufri)
Konuyla alakasız ama anlatan kişi yunus emre ikinci sezonunda oynuyordu :)
Feridüddin-i Attar "Tezkiret-ul Evliya" kitabından;
İmamı Şafii Radıyallahu anh hazretleri, ehli beyti sevdiği için ona rafızıdır dediler ve zindana attılar ve ol bu mana içinde buyurmuşlardır ki, çün hakikat bilirsin kim dünyanın ve ahiretin padişahı fahrimürselin efendimiz ve alihi sahbihi ecmaindir. Gerektir kim anın yaranını anın yerinde tutasın ve eshablarıyla ehli beytini anın makamında bilesin ve cümlesine canı gönülden muhabbet kılasın ta imanın dürüst olup sünnilerden olasın. İmamı azam Ebu Hanife hazretlerinden sordular kim peygamber S.A.V. hazretlerinin yaranlarında ve ehli beytinde hangisi yüksektir: buyurdu kim: Kocalarda Sıddık ve Faruk, Yiğitlerde Osman ve Ali ve avretlerde Ayşe ve kızlarda Fatıma R.A. ecmaindir.
Hanefi Şafii maliki hanbeli başka mezhep tanimam
Bu dört mezhep hariç,hepsi biribirini öldürüp kesmiş.Hak olduklarının delilidir bu gardaş.
zeydilik ve ismaililik hakkında da böyle videolar bekliyoruz
ehl-i sünnet âlimleri, Ehl-i beytin “radıyallahü teâlâ aley-him ecma’în” üstünlüklerini bildiren çok sayıda kitâb yazmışlar-dır. Onların uğruna Emevî ve Abbâsî vâlîlerine karşı gelmişler, canlarını fedâ etmişlerdir. Sa’îd bin Cübeyr,imam-ı azam,imam-ı şafiî ve Nesâî gibi birçok-ları, Ehl-i beyt için şehîd olmuş ve Çokları da, işkenceler çek-mişler, ömürlerini zındanlarda geçirmişlerdir. O zemânlarda mezhebsizler (Takıyye), ya’nî ikiyüzlülük yaparak, kendilerini gizlemişler, mala ve mevkı’a kavuşmak için, Ehl-i beyte karşı görünmüşlerdir. Ehl-i beyte her zemân yardımcı olanlar, Ehl-i sünnet idi. Ehl-i sünnetin hepsi, her nemâzlarında, Ehl-i beyte hayr düâ etmekdedir.
Ehl-i sünnet, Ehl-i beyt arasında hiç ayırım yapmadan hepsini çok sevmekdedir. Mezhebsizler böyle değildir. Bir imâmları ölün-ce kardeşleri ve akrabâsı ona kâfir demişlerdir. Onun oğullarından birini imâm yapmışlar, ötekilere la’net etmişler, kötülemişlerdir.
Ehl-i beytin hepsini seven ve hepsinin yardımına koşan, Ehl-i sünnetden başkası olmamışdır. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Benden sonra, size iki rehber bırakıyorum: Allahın ki-tâbını ve Ehl-i beytimi bırakıyorum) buyurdu. Bu hadîs-i şerîf gösteriyor ki, Kur’ân-ı kerîmin bir kısmına inanıp, başka yerleri-ne inanmamak fâide vermediği gibi, Ehl-i beytin bir kısmına ina-nıp sevmek, ötekilere la’net edip kötülemek de, âhıretde fâide vermez. Kur’ân-ı kerîmin hepsine îmân etmek lâzım olduğu gibi, Ehl-i beytin de hepsini sevmek lâzımdır. Ehl-i beytin hepsini sev-mek de, Allahü teâlânın lutfü ile, (Ehl-i sünnet)den başka hiç kimseye nasîb olmamışdır. Çünki Hâricîler, hazret-i Alîye ve Onun temiz evlâdlarına düşman olmak alçaklığına sürüklendiler.
■Şî’îlerin ba’zı fırkaları, müslimânların mubârek anneleri olan Âi-şe-i Sıddîkaya ve hazret-i Hafsaya ve Resûlullahın halasının oğlu Zübeyr bin Avvâma düşman olmak felâketine yuvarlandılar. Ki-râmiyye fırkası, hazret-i Hasenin ve hazret-i Hüseynin imâmlığı-na inanmadılar. Muhtâriyye fırkası da, imâm-ı Zeynel’âbidîne inanmadılar. İmâmiyye fırkası, Zeyd-i şehîde inanmadı. İsmâ’îliy-ye de, imâm-ı Mûsâ Kâzıma inanmadı. Bunlar gibi, dahâ nice fır-kalar, Ehl-i beyti sevmekden ve yukarıdaki hadîs-i şerîfe uymak-dan mahrûm kaldılar
Güzel açıklama olmuş
Diğer mezhepleride anlatsaydıniz keşke
Bence de İslamın en demokratik ve ılımlı mezhebi ibadilik, özellikle imamlık konusunda demokratik bir yapıları var
Hic bi sey anlamadim cok fazla bilmedigim kelimeler kullanilmis bi sözlük olsaydi elimde anca o zaman anlayabilirdim
Sahabelerin hatası olsa da onlara saygısızlık yapamayız.
Hz. Muaviye demekte mahzur yoktur.
■ Kim Allah’a ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine lutuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kişilerle beraberdirler; bunlar ne güzel arkadaşlardır.(nisa süresi 69.ayet)
Bediüzzaman’a göre dört halifeye aynı sıra ile işaret ediyor.
*Şöyle ki: “Nebiyyine” kelimesi Peygamber Efendimiz’e (asm) baktıktan sonra; “Es-siddikîne” ibaresi Hazret-i Ebu Bekir es-Sıddık’ın, “Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmdan sonra ikinci olduğuna ve en evvel yerine geçeceğine” işaret eder.nitekim hz.ebubekir müslümanlar arasında ebubekir es-sıddık olarak bilinmektedir.
*“Veş-şuhedai” (yani sehidler) ifadesi Hazret-i Ömer’e (ra), Hazret-i Osman’a (ra) ve Hazret-i Ali’ye (ra) üçüne birden aynı tertip sırasıyla işaret ediyor, üçünün de şehit olacaklarını bildiriyor. Çünkü “şühedai” kelimesi çoğuldur. Çoğul en az üç kişiden olur. Bu üç halifenin üçü de şehittirler
*Ve’s-salihin” (yani salihler) ibaresi, “Ashab-ı Suffe, Bedir, Rıdvan gibi mümtaz zevata” işaret ediyor. “Hasune” ibaresi de beşinci halife sıfatıyla altı ay kadar görevde kalan Hazret-i Hasan’ı (ra) gösteriyor. 3
Rıdvanullahi teâlâ aleyhim ecmaîn
"İki mumin deste üz üzə gelesre....."ayetinde Allah hər iki tarafa iman ehli ismi vermiş.Bu bir delildi.ki,bir muşliman haqsız,ədaletsiz bir haraket edə bilər.haqq olmayan taraf haqsiz bir musliman adın alır,digər tərəf isə haqli.Amma bu onları imandan cıxartmaz.Bu muharibədə də,Hz,Ali haqq idi.Hz,Muaviyə ise xəta etmişdı.Biz bunlariň ixtilafıyla mukellef deyiliz,Allah hakimdi
Arap yarımadası'ndaki Umman'ı anlatırken arka fonun uzakdoğu müziği olması :(
Əli (ə) da müaviyə lənətə gəlmişidə səhabə demək məntiqsizdir haqq ikisindən biri olmalıdır necə ki Peygənbər (s) demişdir Haqq Əli (ə) ilədir Əlidə haqq ilədir ona görədə müaviyə haqq ola bilməz insan səhf edə bilər amma müviyə səhf edib Əli (ə) qarşı çıxıb özüdə böyük səhf sonrada o səhf üzərindədə qalıb ona görədə lənət olsun müaviyəyə
Hala muaviyeye hz mi diorsunuz, guya az biraz okumus insanlarsiniz, bunun inancla alakasi yok, bu tarihi olaylara entelektuel, analitik bir gozle asla bakamadiginizin gostergesi :(
BIRSEYLERI ANLATIRKEN DOGRU DUZGUN ANLAT YORUM YAZDIM IYI OKU ADAM GIBI VIDEO HAZIRLA
👏
1:14 lafını geri al
Ben de ibadiyim sanırım.
Muaviye icin lutfen hazretleri demeyin
Hazreti muaviye bizim kardeşimizdir. Köşeye çekilip kudurabilirsiniz. Allahın laneti sahabeye küfreden şiaların üzerine olsun
@2 Boys kaynak at bakalım hangi hadismiş?
@2 Boys siz takiyyeci münafık şialar olarak yine takiyye yapıp rasulullahın ağzından yalan uydurdun değilmi? Aslında bu konuda tek bir hadis bile yok
@Huseyn Quliyev ulan defolun gidin gevur herifler. Hak hakikat ortada. Sizin gibi gevurlara yaşasın cehennem.
@Huseyn Quliyev ulan sen hz. Hüseyinin kesip attığı tırnak olamazsın
Hz ali neden saldırmış gitmişler işte. Adam intikam almış demek ki .
İbadîlerin kendileri için İbadî ismini kullanıp-kullanmadıkları bilgisi de verilseydi keşke...
Evet kendileri için biz ibadîyiz diyorlar. Fıkıh,Akaid gibi dini derslerde kendi mezhepleriyle beraber 4 mezhebin görüşlerine de yer verirler herhangi bir ayrımcılık gözetmezler.Çok iyi insanlardır( not:4 ay Umman da okudum)
Bilgi için teşekkür ederim... Bu İbadîler hiç bizim Mezhepler Tarihi kitaplarında okuduğumuz Haricîlere benzemiyor. Çok farklı tasavvur etmekteyim Haricîleri. Hayret ettim... Yoksa kendilerinin Haricî olduklarını da mı düşünmüyorlar?
Cemile Sener rica ederim. Evet kendilerinin harici olmadıklarını söylüyorlar. Harici kelimesinin onlara göre yanlış olduğunu da söylüyorlar.
Haricîlerden bu kadar farklı iseler ne diye onların Haricî olduklarını yazıyoruz ki kitaplara? Haricîleri Haricî yapan "mürtekîb-i kebîre" hakkındaki mâlum görüşleri değil mi? E o da bunlarda yoksa bunları Haricî diye yazmamak en doğrusu olur...
Cemile Sener Evet nüfus olarak az oldukları(en fazla 5 milyon)için haklarında pek araştırma da yok bu yüzden genel anlamda harici denip geçiliyor. En doğrusu başlangıçta harici olarak çıkan fırkadan, çeşitli görüş farklılığından kaynaklanan sebeplerden ötürü ayrılan harici olmayan ibadi mezhebi dememiz daha doğru olur.
Güzel ama Muaviye gibi birine hazret demeseydin iyidi
Ne olursa olsun ashabtan olduğu için Peygamberimizin hatrına saygı göstermeliyiz. Hazreti Ali Efendimizle arasındaki ihtilaf ahirette görülecek elbet. Zaten farkettiysen yezite hazret demedi.
Muaviye ve Ebu sufyan bizdendir dil uzatma. Peygamberimizin vahiy katibi. Onu övdü peygamberimiz ona fakihtir dedi
Hz Ali ile içtihad hatası yaptı içtihad ta bir günah yoktur.
Hz Ali den onlara Müslüman dedi hem sordular zalimmidir değildir dedi fasık mıdır değildir dedi sadece asidir dedi. Zaten Muaviye sonradan pişman oldu Hz Alinin faziletini bilince
Hz Osmanın katillerini bulunmamasına çok kızmıştı Muaviye
@@ehlisunnetvelcemaat2787 Ebu Süfyan, Ebu Cehil ve Yezid asrın İslam düşmanlarıdır.
@@gallowalkers6004 Ebu sufyan müslümna oldu Muaviye içinde ne kadar hadis var biliyor musun?
Profil resmindeki kim?
ekran karşısındasın kardesim o dişleri bir fırçala. ekran karşısında olmasan da fırçala tabi.
Haricilerin tarihini onların düşmanlarından dinlemeyin sadece.
Hz Muaviyemi /Muaviye'ye Lanet Olsun /Cehennem Ateşi Bol Olsun /Can Hüseyin Can.
İbadilik tam mutezile olacakmış son anda harici olmuş
Mutezileden tek farkı kader meselesi
Muâviye, Sıffîn’de savaşı kaybettiğini anlayınca Amr İbnü’l Âs’ı çağırdı: “Ey Amr, neredesin? Hazırladığın hileler bir işe yaramazsa, bugün helâk olacağız!” dedi.
Amr: “Bugün Hicaz ve Kûfe halkından öyle bir şey isteyeceğim ki; kabul etseler kendi aralarında ayrılığa düşecekler, kabul etmezlerse de paramparça olacaklar!” dedi. Sonra büyük Şam Mushafı’nın sayfalarını ön safta savaşan askerlerin mızraklarının ucuna bağlatarak: “Kur’ân hâkimdir, aramızda hüküm versin!” demelerini emretti. İbnü’l Esîr, El-Kâmil, III, 321; Zehebî, Tarihü’l-İslam, VI, 287; En Sevgilinin Dostları, s.335; İbn Kesîr, El-Bidâye, VII, 438
Muâviye ve Amr İbnü’l Âs’ın fikriyle Sıffîn’de, Şam askeri Kur’ân’ı mızraklarına taktıklarında, Hz. Ali (kv) şöyle buyurdu: “Bu bir hiledir. Muâviye, Amr İbnü’l Âs, İbn Ebî Muayt ve Dahhak b. Kays, Abdullah b. Ebî Serh; Kur’ân ehli değillerdir. Kur’ân’la, dinle ilgileri yoktur. Onların Mushaf sahifelerini kaldırması açıkça bir hile ve aldatmacadır. Ben onları çocukluklarından beri tanırım. Onlar küçükken kötüydüler, büyüdüler yine kötülüğe devam ediyorlar. Savaşı bırakmayın! Bu Amr’ın açık bir hilesidir.”
Hz. Ali (kv)’nin kendi saflarından sayıları yirmi bini bulan, çok namaz kılan ve çok Kur’ân okuyan; başlarını Eş’as b. Kays’ın çektiği, ileride “Hâricî” adıyla anılacak olan bir grup, Hz. Ali (kv)’ye baskı yaparak savaşı durdurdu. Ancak Mâlik Eşter; Hz. Ali (kv)’ye; “Ey Emir! Bu bir hiledir! Bana bir saat daha müsaade et! Şam askerinin işini bitireyim!” dedi. Ancak Hz. Ali (kv)’ye Hâricîler: “Hemen Eşter’e haber gönder, savaşı bıraksın!” diye direttiler. “Ya seni Muâviye’ye teslim ederiz! Ya seni öldürürüz! Ya da biz ordudan ayrılırız!” dediler. Hz. Ali (kv) çaresiz bırakıldı. Ümmet-i Muhammed arasında fitneye ve bölünmeye sebep olmak istemeyerek savaşı durdurdu.
Iran ibadilik olsaydı
Muaviyye ne vaxtdan hezret oldu ay bedbext? Allah muaviyyeye lanet elesin
Hz.Muaviye r.a Sahabidir mal!
Ağzını topla edepsiz ! Sen Peygamber sahabesine lanet okuyacak adam mısın ?! Sapık Şiiler sizi !
@2 Boys Hz.Ali (r.a) ye karşı çıkmak hilafeti zamanında caiz değildi çünkü meşru halifeye isyan edemezsin ama karşı çıkan kafir değildir müslümandır muaviye müslümandır
Çok ilginç bir ülke haritasıda ilginç sınır olmadan hürmüz bogazının kıyısı bae degil ummana ait vardır ingilizlerin bildiği birde mezhepleri irana yakın sanırım
Tipki senin görüşün gibi
ummanı ziyaret ettim. mezhepleri sunni hanefiliğe yakın. hatta bilmeseniz hiç bir fark sezemezsiniz.
bununla birlikte ummanda şiiler de mevcut. şii camiileri var.
lütfen muviyeye hazreti deyip durmayın
MUAVİYƏ İTİNƏ HZ DEYİRSİZİSƏ ALLAH LƏNƏTİ OLSUN SİZƏ
Hz Elnur
Hz. Muaviye bir vahiy katibidir ve sahabedir.
Bir düşünün, semavi dinlerin peygamberleri, neden sadece samilere gönderildi?
Düşünüyorum kısa sürede Çin’den Avrupa’ya kadar duyuluyor, çok iyi yere göndermiş Allah
Hz Muaviye mi pardon
Muaviye gibi ahlaksız ve Allah Resulünün Al-i Beytine hakaret eden ve Hz Hasan efendimizi şehit eden bir pisliğe Hz dediğiniz için sizleri kınıyorum!
Geri planda dur! Senin suratını mı seyredeceğiz?..
Hz muaviye dediği yerde kapattım
Muaviyeye hazret diyen ağzını
Ne diyecekti?
Sahabedir Allah ondan razı olsun
@@yusufugurozer07 Allah ondan razı mı değil mi Allah bilir de, siz niye ondan razı olsun diye dua ediyorsunuz? Hile bunda, fitne bunda, adam öldürme bunda, zulm bunda, yalan bunda, mal, mülk, taht sevdası bunda ama peygamberi görmüş diye efendiniz olmuş. Vay arkadaş ne Muaviyeymiş.
Ulan Peygamber ashabına ne diyecekti ?! Küfür mü edecekti ?! Allah sizin zihniyetinizin belasını versin ! Şia sapıkları böyle konuşuyor zaten !
Hz Muaviye.... oylemi? Yaziklar olsun!
Bize ne kardeşim ya ..ben tuğrul beyin torunuyum bene neeeee
İzleme, sana izle diyen mi var?
Tuğrul Bey'in torunu olunca bunları bilmek gerekmiyor mu ?! Ot gibi yaşamak cahil mi olmak gerekiyor ??!
Hazreti Muaviye ye selam olsun canımız kurban olsun
Muaviyeye hz demeyin
Sünni İslam'a göre Muaviye sahabi dir.
Hz Muaviye ve Hz Ali'yi severim
Muâviye, Sıffîn’de savaşı kaybettiğini anlayınca Amr İbnü’l Âs’ı çağırdı: “Ey Amr, neredesin? Hazırladığın hileler bir işe yaramazsa, bugün helâk olacağız!” dedi.
Amr: “Bugün Hicaz ve Kûfe halkından öyle bir şey isteyeceğim ki; kabul etseler kendi aralarında ayrılığa düşecekler, kabul etmezlerse de paramparça olacaklar!” dedi. Sonra büyük Şam Mushafı’nın sayfalarını ön safta savaşan askerlerin mızraklarının ucuna bağlatarak: “Kur’ân hâkimdir, aramızda hüküm versin!” demelerini emretti. İbnü’l Esîr, El-Kâmil, III, 321; Zehebî, Tarihü’l-İslam, VI, 287; En Sevgilinin Dostları, s.335; İbn Kesîr, El-Bidâye, VII, 438
Muâviye ve Amr İbnü’l Âs’ın fikriyle Sıffîn’de, Şam askeri Kur’ân’ı mızraklarına taktıklarında, Hz. Ali (kv) şöyle buyurdu: “Bu bir hiledir. Muâviye, Amr İbnü’l Âs, İbn Ebî Muayt ve Dahhak b. Kays, Abdullah b. Ebî Serh; Kur’ân ehli değillerdir. Kur’ân’la, dinle ilgileri yoktur. Onların Mushaf sahifelerini kaldırması açıkça bir hile ve aldatmacadır. Ben onları çocukluklarından beri tanırım. Onlar küçükken kötüydüler, büyüdüler yine kötülüğe devam ediyorlar. Savaşı bırakmayın! Bu Amr’ın açık bir hilesidir.”
Hz. Ali (kv)’nin kendi saflarından sayıları yirmi bini bulan, çok namaz kılan ve çok Kur’ân okuyan; başlarını Eş’as b. Kays’ın çektiği, ileride “Hâricî” adıyla anılacak olan bir grup, Hz. Ali (kv)’ye baskı yaparak savaşı durdurdu. Ancak Mâlik Eşter; Hz. Ali (kv)’ye; “Ey Emir! Bu bir hiledir! Bana bir saat daha müsaade et! Şam askerinin işini bitireyim!” dedi. Ancak Hz. Ali (kv)’ye Hâricîler: “Hemen Eşter’e haber gönder, savaşı bıraksın!” diye direttiler. “Ya seni Muâviye’ye teslim ederiz! Ya seni öldürürüz! Ya da biz ordudan ayrılırız!” dediler. Hz. Ali (kv) çaresiz bırakıldı. Ümmet-i Muhammed arasında fitneye ve bölünmeye sebep olmak istemeyerek savaşı durdurdu.
Kays sonra yeniden mi soyledi anlasma bozulsun savaş olsun
Hz. Ali, hiçbir zaman Muaviyeyi, amr ı, dinsizlikle suçlamadı
Arada ki ayrılık siyasette ki sorunlardan ibarettir.
Siyasette ki bu sorunu iman meselesi gibi gündeme getirenler sonrakilerin uydurmasıdır.
Gelelim, bu siyaset ayrılığına, bu meselede ise, Sünnilerin ekser görüşüne göre Hz. Ali Haklıydı, karşı taraf haksızdı.
Bu mesele siyasette cereyan ettiği için Malesef çarpışmalar yaşanmıştır. Fakat kimse birbirini kafirlik le itham etmemiştir.
Bazılarının Muaviyeye hazret dediler demediler diye fikir ayrılığına düşüp sonra birbirine kafir diye itham etmeleri tam bir cahilliktir.
Hz. Ali Haklıydı, karşı taraf haksızdı.
Fakat iş yezide geldiği zaman, o bir zalimdi bir melundu.