Siz nasıl da inanılmazsınız be, hocam! Paylaştığınız her videodan sayfalarca notlar tutuyorum, son iki yılda hayatımı, dünyaya bakış açımı değiştirdiniz! Mutlaka sizden ders almaya İzmir'e geleceğim
Benzer süreçlerden geçmiş insanları görmek beni mutlu ediyor öğrenmeye özümsemeye devam.Tonla kağıt oluştu bende de kendimden geçiyorum dinlerken ve not alırken.
Nevzat hocam sizden çok şey öğrendim. Tıp okuyorum. Mitoloji merakımdan dolayı sizi izlemeye başlamıştım ama tam merak ettiğim şeyleri anlatıyorsunuz keşke dokuz Eylül de sizin öğrenciniz olup sizi canlı dinleyebilseydim.
Hocam, dersiniz yine çok güzeldi. Anaerkillikten bahsederken İslamiyet’teki bir mesele dikkatimi çekmişti. Ölü defnedilirken “telkin” diye bir tören var. Orada ölüye sesleniliyor. Seslenirken annenin ismiyle sesleniyorlar: Ayşe oğlu Mehmet.
Hocam alakasız olacak ama sadece kendi düşuncemi ve fikrimi yazmak istedim :))) bir programda ilber ortayli ve celal şengör hoca ile sizi bir arada görmek isterdim bilim edebiyat ve tarih heyecanlı çok güzel bir program olurdu 😊
Hocam aslında konudan çok bağımsız bi şekilde mühendislik öğrencisiyim ama mitoloji videolarınız çok seviyorum severek sizi takip ediyorum iyi ki varsınız 🙏
Zamanın Döngüsel Dansı: Mitolojik Mercekten Yeni Yıl Şenlikleri Takvim yaprakları döndükçe, dünya, mevsimlerin döngüsel akışı kadar doğal görünen bir olay olan Yeni Yıl kutlamalarına kendini kaptırıyor. Ancak, "Yeni Yıl ve Mitoloji" başlıklı yakın tarihli bir konferans, kutlamalarımızın bizi atalarımıza sanıldığından daha sıkı bağlayan derin bir mitolojik geçmişin yankıları olduğunu aydınlattı. Konuşmacı, Yeni Yıl'ın mitolojik önemini irdeleyerek, bu modern şenliğin keyfiliğini ve köklerinin insanların binlerce yıldır karşılaştığı kadim tekrarlar ve korkulara dayandığını öne sürdü. Konferansta, Yeni Yıl'da tanık olunduğu gibi, en karanlık soğukta yeni başlangıçların özünün, ilkel insanın alevde sıcaklık bulma ihtiyacına - sembolik olarak yaşamı yenileyen bir sıcaklık - dayandığı öne sürüldü. Yeni Yıl'ın merkezinde, Dünya'nın mevsimleri ve tarımsal ve göçebe toplumları yöneten ısınma ve soğuma dönemleriyle bağlantılı arkaik bir mekanizma olan döngüselliğin tanınması yer alır. Geçmişte, insanlığın yılın zamansal temposuna verdiği içgüdüsel tepki, iklim değişikliğinin hayatta kalma ve refah üzerindeki potansiyel tehlikelerine karşı bir yanıttı. Konuşmacı, mevsimsel değişimin eşiğinde yer aldığı için korku ve beklenti yüklü bir gün olan 21 Aralık'a dikkat çekti. Tarımsal belirsizliklerin yön verdiği bir dünyada, bu tarih batıl inançlarla sarmalanmış, güneşin geri dönüşünü sağlamak için onu yatıştırmayı amaçlayan ritüellerle hizalanmıştır. Kültürel imgelerin hayalet varlıkların yaşadığı bir diyarı çağrıştırdığı Cadılar Bayramı gibi çağdaş bayramlarla olan paralellik, ilkel bir hayatta kalma mekanizması, kontrol edilemez olanı kontrol etme çabalarımızın bir kalıntısı olarak tanımlandı. Anlatı, yılın evrelerini sembolize eden Yunan mitleri üzerinden ilerliyor. Persephone'nin yeraltı dünyasına inişi ve oradan çıkışı, baharın tematik canlanışıyla yankılanır. Bu mit, yumurta sembolizminin ilkbahar ekinoksu ile tutarlı bir yeniden doğuşu temsil ettiği Paskalya gelenekleriyle (aslen pagan olan ve daha sonra Hıristiyanlık tarafından benimsenen) uyumludur. Bu uygulamalar dini inançların sekülerleşerek toplumsal geleneklere dönüştüğünü göstermektedir. Uzun bir dönem boyunca insanlar üremenin fizyolojik mekaniğinden habersizdi ve bu nedenle babalık tanınmıyordu. Toplumsal cinsiyet bir kavram olarak tarımla birlikte evrilmiş, aile soyu ve miras Neolitik devrimden sonra çok önemli hale gelmiş, dolayısıyla soyağacının kaydedilmesi yeni bir önem kazanmıştır. Konferans, günümüz kutlamalarının sadece neşeli etkinlikler olmadığını, insanlığın doğanın kaosunun ortasında varoluşunu anlamlandırma mücadelesinin ritüelistik yansımaları olduğunu öne sürdü. O halde modern kutlamalar, evrendeki yerimizi, yaşam ve ölümün, sıcak ve soğuğun, aydınlık ve karanlığın ortaya çıkış örüntüsünü fısıldayan, insan hikayesine gömülü bir anlamla doludur. Sonuç olarak, "Yeni Yıl ve Mitoloji" dersi, takvimlerimizin ve kutlamalarımızın yalnızca zamanın işaretleri olmadığını, özünde atalarımızdan kalan bir mirasa bağlı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu miras, bilimsel olanın baskın olduğu bir çağda mitolojik olanı sürdüren bir mirastır. Zamanın bu döngüsel dansı sayesinde, mitolojinin zamansız masallarıyla sürekli olarak uyum sağlar, yıllık ritüellerimizde bizi atalarımızın mitik tefekkürüne bağlayan bir iplik keşfederiz. Yeni Yılı kutlarken, karanlığın ortasında ışığı, soğuğun içinde sıcaklığı ve ölümün içinde yaşamı bulmaya yönelik daimi insan arayışını istemeden de olsa onurlandırıyoruz.
Hocam biseyi anlayamıyorum. Çokça bahsettiniz diğer videolarinizda da denk geldim. İnsanlar çocukların kadın erkek cinsel birlemesi sonrası olduğunu hayvanlarin domestike edilmesinden sonra öğrendiğini söylediniz. Ben bu aradaki bağlantıyı kuramadim. Yani hayvanlar da cinsel birleşme yaşadı belli müddet sonra çocuk dogurdular e insan da aynıydı hayvanlar domestike edilmeden önce de bunu biliyorlardı. Babanin rolünü neden kesfedemedi insanlık bu süre zarfında. O neden sonuç ilişkisini kurmak için neden hayvanları gözlemlemek zorundaydi
Memeli olan diğer hayvanların dişileri yılın belli bir zaman diliminde kızışma haline girerler. Bu kızışma döneminde dişilerin yumurtladığı ve üremeye hazır olduğu hayvanın vücudundaki dışardan görülebilecek şekilde fiziksel değişmelerle sinyallenir ve hayvanlar sadece bu dönemde çiftleşip yavru üretirler. İnsanlarda ise diğer memeli hayvanlardaki gibi yıllık değil aylık yumurtlama dönemleri vardır ve bu yumurtlama döneminde dışardan gözle görülür bir değişme olmaz ve yılın herhangi bir vaktinde çiftleşebilir ve yavru üretebilir. İnsanlardaki bu yavru üretme periyodik biçimde belli zaman dilimlerinde gerçekleşmediği ve her çiftleşme sonucu çocuk olmadığı için çiftleşme ile yavru üretimi arasındaki bağ kurulamıyordu muhtemelen. Ancak at, koyun, keçi gibi memeli hayvanları evcilleştirip bunların yılın sadece belli dönemlerinde çiftleştiğini ve ardında yavru sahibi olduğunu gözlemleyince artık bu ilişkiyi kurabilir hale gelmişlerdir ve erkeğin de yavru üretiminde pay sahibi olduğunu anlamış olmalılar.
Hayvanların çiftleşebilme "işaretleri" "baba" olacağım bilgisi ile uzaktan yakından alakası yok bu ara. O işaretler sadece "çiftleş" emrini veriyor. Bu kadar.
@@CultureClubTV şöyle ki sayın hocam, diğer memeli hayvanlardaki östral döngü ile insanlardaki aylık olan menstrual döngü arasındaki fark dolayısıyla hayvanlar o çiftleşme işaretleri olmadan çiftleşmiyor. Bu da çiftleşme-yavrulama dönemini beraberce belli bir zamana sınırlayarak insanın bu ikisinin arasındaki bağı çözüp erkekten gelen dölün, yavru yapımındaki gereğini anlamasını sağlıyor. Yani evet çiftleşme işaretleri doğrudan babayı saptamıyor ancak olayı periyodikleştirerek daha kolay bir şekilde gözlemlenmesine imkan veriyor. saygılar.
Siz nasıl da inanılmazsınız be, hocam! Paylaştığınız her videodan sayfalarca notlar tutuyorum, son iki yılda hayatımı, dünyaya bakış açımı değiştirdiniz! Mutlaka sizden ders almaya İzmir'e geleceğim
Benzer süreçlerden geçmiş insanları görmek beni mutlu ediyor öğrenmeye özümsemeye devam.Tonla kağıt oluştu bende de kendimden geçiyorum dinlerken ve not alırken.
@@cagrikahveci1100 Notion tarzı uygulamalar kullanıyor musun ?
Güzel anlatım, insana dair bimediğimiz garip tuhaf ama arka planı bilinmeze kadar giden uzun zaman kesitlerinden çok şeyler barındırıyor.Teşekkürler.
Hocam biz sizin UA-cam talebeleriniz olmaktan gurur duyuyoruz 🌟😌 Mutlu yıllar dilerim.
Nevzat hocam sizden çok şey öğrendim. Tıp okuyorum. Mitoloji merakımdan dolayı sizi izlemeye başlamıştım ama tam merak ettiğim şeyleri anlatıyorsunuz keşke dokuz Eylül de sizin öğrenciniz olup sizi canlı dinleyebilseydim.
İki haftadır mütemadiyen overdose culture. Elimde bir iş varken kulaklarım hep sizde..
Geçmiş olsun hocam merak ettik özledik 😍teşekkürler.
🙏🦋Var olun hocam.
Sevgili hocam bu toplantılara bizler de katılabilir miyiz? (Üniversite dışı meraklılar.)
Teşekkürler ❤
Hocam, dersiniz yine çok güzeldi. Anaerkillikten bahsederken İslamiyet’teki bir mesele dikkatimi çekmişti. Ölü defnedilirken “telkin” diye bir tören var. Orada ölüye sesleniliyor. Seslenirken annenin ismiyle sesleniyorlar: Ayşe oğlu Mehmet.
Keyifli bir konu. Teşekkürler hocam.
Böylesine entelektüel bir hocanın fazla rağbet görmemesi beni üzüyor.Nevzat hocam size iyi seneler dilerim.....
Siz uyurken çekin kendinizi hocam biz yine izleriz
hocam sorular bölümünü de keşke yayınlasaydınız
Mutlu yıllar hocam.
Hocam alakasız olacak ama sadece kendi düşuncemi ve fikrimi yazmak istedim :))) bir programda ilber ortayli ve celal şengör hoca ile sizi bir arada görmek isterdim bilim edebiyat ve tarih heyecanlı çok güzel bir program olurdu 😊
Hocam aslında konudan çok bağımsız bi şekilde mühendislik öğrencisiyim ama mitoloji videolarınız çok seviyorum severek sizi takip ediyorum iyi ki varsınız 🙏
youtube'dan maksimum verimi aldık yine. teşekkürler internet perileri. teşekkürler saygıdeğer hocam.
Hocam "men" inceleme videosunu çok istiyoruz 🧡
Hocam harikasınız,iyi ki varsınız👏 Hayat sizinle güzel 🌟
Uzun süre sonra tekrar izliyorum. Teşekkürler hocam ❤
🌟🌟🌟
❤❤
44:21
Hocam gelmeyi çok istemiştim. Olmadı maalesef. Buraya yüklemeniz süper olmuş. ♥️
sizi çok sevenziiii
💛🥂
Zamanın Döngüsel Dansı: Mitolojik Mercekten Yeni Yıl Şenlikleri
Takvim yaprakları döndükçe, dünya, mevsimlerin döngüsel akışı kadar doğal görünen bir olay olan Yeni Yıl kutlamalarına kendini kaptırıyor. Ancak, "Yeni Yıl ve Mitoloji" başlıklı yakın tarihli bir konferans, kutlamalarımızın bizi atalarımıza sanıldığından daha sıkı bağlayan derin bir mitolojik geçmişin yankıları olduğunu aydınlattı.
Konuşmacı, Yeni Yıl'ın mitolojik önemini irdeleyerek, bu modern şenliğin keyfiliğini ve köklerinin insanların binlerce yıldır karşılaştığı kadim tekrarlar ve korkulara dayandığını öne sürdü. Konferansta, Yeni Yıl'da tanık olunduğu gibi, en karanlık soğukta yeni başlangıçların özünün, ilkel insanın alevde sıcaklık bulma ihtiyacına - sembolik olarak yaşamı yenileyen bir sıcaklık - dayandığı öne sürüldü.
Yeni Yıl'ın merkezinde, Dünya'nın mevsimleri ve tarımsal ve göçebe toplumları yöneten ısınma ve soğuma dönemleriyle bağlantılı arkaik bir mekanizma olan döngüselliğin tanınması yer alır. Geçmişte, insanlığın yılın zamansal temposuna verdiği içgüdüsel tepki, iklim değişikliğinin hayatta kalma ve refah üzerindeki potansiyel tehlikelerine karşı bir yanıttı.
Konuşmacı, mevsimsel değişimin eşiğinde yer aldığı için korku ve beklenti yüklü bir gün olan 21 Aralık'a dikkat çekti. Tarımsal belirsizliklerin yön verdiği bir dünyada, bu tarih batıl inançlarla sarmalanmış, güneşin geri dönüşünü sağlamak için onu yatıştırmayı amaçlayan ritüellerle hizalanmıştır. Kültürel imgelerin hayalet varlıkların yaşadığı bir diyarı çağrıştırdığı Cadılar Bayramı gibi çağdaş bayramlarla olan paralellik, ilkel bir hayatta kalma mekanizması, kontrol edilemez olanı kontrol etme çabalarımızın bir kalıntısı olarak tanımlandı.
Anlatı, yılın evrelerini sembolize eden Yunan mitleri üzerinden ilerliyor. Persephone'nin yeraltı dünyasına inişi ve oradan çıkışı, baharın tematik canlanışıyla yankılanır. Bu mit, yumurta sembolizminin ilkbahar ekinoksu ile tutarlı bir yeniden doğuşu temsil ettiği Paskalya gelenekleriyle (aslen pagan olan ve daha sonra Hıristiyanlık tarafından benimsenen) uyumludur.
Bu uygulamalar dini inançların sekülerleşerek toplumsal geleneklere dönüştüğünü göstermektedir. Uzun bir dönem boyunca insanlar üremenin fizyolojik mekaniğinden habersizdi ve bu nedenle babalık tanınmıyordu. Toplumsal cinsiyet bir kavram olarak tarımla birlikte evrilmiş, aile soyu ve miras Neolitik devrimden sonra çok önemli hale gelmiş, dolayısıyla soyağacının kaydedilmesi yeni bir önem kazanmıştır.
Konferans, günümüz kutlamalarının sadece neşeli etkinlikler olmadığını, insanlığın doğanın kaosunun ortasında varoluşunu anlamlandırma mücadelesinin ritüelistik yansımaları olduğunu öne sürdü. O halde modern kutlamalar, evrendeki yerimizi, yaşam ve ölümün, sıcak ve soğuğun, aydınlık ve karanlığın ortaya çıkış örüntüsünü fısıldayan, insan hikayesine gömülü bir anlamla doludur.
Sonuç olarak, "Yeni Yıl ve Mitoloji" dersi, takvimlerimizin ve kutlamalarımızın yalnızca zamanın işaretleri olmadığını, özünde atalarımızdan kalan bir mirasa bağlı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu miras, bilimsel olanın baskın olduğu bir çağda mitolojik olanı sürdüren bir mirastır. Zamanın bu döngüsel dansı sayesinde, mitolojinin zamansız masallarıyla sürekli olarak uyum sağlar, yıllık ritüellerimizde bizi atalarımızın mitik tefekkürüne bağlayan bir iplik keşfederiz. Yeni Yılı kutlarken, karanlığın ortasında ışığı, soğuğun içinde sıcaklığı ve ölümün içinde yaşamı bulmaya yönelik daimi insan arayışını istemeden de olsa onurlandırıyoruz.
Acaba U. Eco konulu hiç yayın yaptım hoca,aylardır takip edemedim,kaçırdım mi acaba...
“Deliye her gün bayram” lafı daha fazla anlam kazandı bende tarihin ideolojik olduğunu öğrenince.
💕🙏💕
Hocam biseyi anlayamıyorum. Çokça bahsettiniz diğer videolarinizda da denk geldim. İnsanlar çocukların kadın erkek cinsel birlemesi sonrası olduğunu hayvanlarin domestike edilmesinden sonra öğrendiğini söylediniz. Ben bu aradaki bağlantıyı kuramadim. Yani hayvanlar da cinsel birleşme yaşadı belli müddet sonra çocuk dogurdular e insan da aynıydı hayvanlar domestike edilmeden önce de bunu biliyorlardı. Babanin rolünü neden kesfedemedi insanlık bu süre zarfında. O neden sonuç ilişkisini kurmak için neden hayvanları gözlemlemek zorundaydi
Memeli olan diğer hayvanların dişileri yılın belli bir zaman diliminde kızışma haline girerler. Bu kızışma döneminde dişilerin yumurtladığı ve üremeye hazır olduğu hayvanın vücudundaki dışardan görülebilecek şekilde fiziksel değişmelerle sinyallenir ve hayvanlar sadece bu dönemde çiftleşip yavru üretirler. İnsanlarda ise diğer memeli hayvanlardaki gibi yıllık değil aylık yumurtlama dönemleri vardır ve bu yumurtlama döneminde dışardan gözle görülür bir değişme olmaz ve yılın herhangi bir vaktinde çiftleşebilir ve yavru üretebilir. İnsanlardaki bu yavru üretme periyodik biçimde belli zaman dilimlerinde gerçekleşmediği ve her çiftleşme sonucu çocuk olmadığı için çiftleşme ile yavru üretimi arasındaki bağ kurulamıyordu muhtemelen. Ancak at, koyun, keçi gibi memeli hayvanları evcilleştirip bunların yılın sadece belli dönemlerinde çiftleştiğini ve ardında yavru sahibi olduğunu gözlemleyince artık bu ilişkiyi kurabilir hale gelmişlerdir ve erkeğin de yavru üretiminde pay sahibi olduğunu anlamış olmalılar.
@@saruhan9760 çok teşekkür ederim açıklamalariniz için gayet makul ve ikna edici geldiler
Hayvanların çiftleşebilme "işaretleri" "baba" olacağım bilgisi ile uzaktan yakından alakası yok bu ara. O işaretler sadece "çiftleş" emrini veriyor. Bu kadar.
@@CultureClubTV şöyle ki sayın hocam, diğer memeli hayvanlardaki östral döngü ile insanlardaki aylık olan menstrual döngü arasındaki fark dolayısıyla hayvanlar o çiftleşme işaretleri olmadan çiftleşmiyor. Bu da çiftleşme-yavrulama dönemini beraberce belli bir zamana sınırlayarak insanın bu ikisinin arasındaki bağı çözüp erkekten gelen dölün, yavru yapımındaki gereğini anlamasını sağlıyor.
Yani evet çiftleşme işaretleri doğrudan babayı saptamıyor ancak olayı periyodikleştirerek daha kolay bir şekilde gözlemlenmesine imkan veriyor.
saygılar.
@@jokerlaure1532 rica ederim
Fiat lux !