Bugün öğle saatlerinde bu kitapla ilgili olarak bilhassa sizin yorumunuzu dinlemek istediğimi fark ettim. Kitabı bitirmeme daha 26 sayfa vardı o nedenle yorum yazmadım. Şu an bitirdim kitabı ve yorumu yazmaya geldim. Gerçekten olağanüstü bir kitap. Tüm sıralamalarımı değiştirdi. Şu an benim okuduklarım içinde de 1. sırada. "Hüzün son duraktayız demekti. Mutluluk, birlikteyiz, demekti. Hüzün biçimdi, mutluluk içerik. Mutluluk, hüznün uzamını dolduruyordu." Sadece bu satırlar bile yeter büyülenmeme. Vuruldum, daha iyi bir kitap okumadım. Bu kitabı yüzyıllardır görürdüm. Çok önerilen kitaplara duyduğum uzaklıktan dolayı senelerce satın almadım bile isteye. Satın alınca da senelerce el sürmedim. Ama şimdi kaçırdığım yıllarıma yanıyorum. Bu kitabı okumadan geçen yıllarıma acıyorum. Resmen büyülendim. Sizin yorumunuzu merak etmiştim bilhassa. Kitabın bıraktığı iz, estetik dikişle bile gizlenemeyecek cinsten. Bende o iz kalır, sizde de kalmış ne güzel. Çok sağlam bir inceleme, irdeleme izledim. Çok teşekkür ederim size.👏🙏🏻
Selamlar. Yorumunuz beni çok mutlu etti. Benzer hisler yaşadığımızı varsayıyorum. Bu roman kendi yapısı da itibariyle okurunun hayatında sürekli etkisini gösteren bir döngüye sahip bence. Milan Kundera'yı daha iyi anlamak için şayet okumadıysanız, size Milan Kundera üzerine bir biyografi çalışması olan JEAN-DOMINIQUE BRIERRE'nin "Bir Yazarın Hayatı / Milan Kundera" eserini önerebilirim. Yorumunuz için tekrar teşekkür ederim. :)
@@kasmhasanunal6508 Çok teşekkür ederim. Kundera'ya bu kitapla başladım ve büyülendim. Onun yazdığı tüm kitapları biran evvel okumak istiyorum. Ve onun yaşamı üzerine okumak, kafa yormak da benim için bir zevk olur. Sözünü ettiğiniz kitabı en kısa zamanda temin edip okuyacağımdan emin olabilirsiniz. Ben okuduğum tüm kitapları kütüphaneye bağışlıyorum, kitaplara hücre hapsi uyguladığımı fark ettiğim andan itibaren. Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği'ni (okuduğum bu kitabı yani ) kendime ayıracağım gibi görünüyor. Tekrar tekrar okumak istiyorum çünkü. Bir tane de kütüphaneye vermek adına satın alacağım sanırım, böyle bir çözüm buldum. Kundera duyguları gözeten bir yazar. Hepimiz duygulara değer veriyoruz ama onun düzeyi bambaşka. Sanki bir yumak sarar gibi. O yumağın küçücükten büyümesi, o dairesel hareket... Ve ben bu kitabı okurken sürekli Kafka'ya gitti aklım, onu düşünürken buldum kendimi. Ve bilhassa Milena'ya Mektuplar'a gittim. O kitabı da tekrar okumak istedim. Benziyorlar demek istemiyorum elbette ama Kafka ve Kundera'nın duygu ve düşün derinlikleri bambaşka düzeyde bence. Her ikisi de duygularıyla yaşamak yanında, duyguları gözeten yazarlar. Dün tam toparlayamadığım için yazamadım ama Kafka'nın Dönüşüm'ündeki şu satırları ekleyeyim istedim bugün, beni büyülemiştir: "Bugüne dek hiçbir haklı oluşumdan mutlu olmadım. Çünkü her haklı oluşüm özünde acı, buruk ve kekremsi bir hüzün hikayem vardı. Haklı olduğum her konuda haklı olmayıp mutlu olmayı isterdim. Çünkü mutlu olmak, haklı olmaktan her zaman daha güzeldi." Kafka ve Kundera'nın ikiz ruhlar olduğunu düşünüyorum. Kundera'nın "Hüzün, son duraktayız demekti. Mutluluk birlikteyiz demekti. Hüzün biçimdi, mutluluk içerik. Mutluluk hüznün uzamını dolduruyordu." cümleleri... Beni Kundera, Kafka'ya taşıdı, aklım hep ona gitti. Benim 1 numaramda Kafka vardı mesela bu kitabı okuyana dek. Kundera ve Kafka benim için bambaşka yerdeler. Bu kitap çok güzel, sevdimden öte geçen, nitelikli, dolu dolu yorumlarınız için ben teşekkür ederim tekrar, var olun. Kitaplar klnusunda bilirkişilik yapamayacak kadar vasat bir okurum. O nedenle hatamız varsa, hatalı çıkarımlarımız varsa affola. Mutlu bir yıl dilerim.
Teresa'nın bir akarsuyun kenarında dururken yanından sıraların geçtiği bir sahne vardı bu sahnenin ne anlama geldiğini anlayabildiniz mi ? Cevap verirseniz çok sevinirim.
"aynı şeyi dinlemelerine rağmen, onlar hiç böyle hissetmediler" kitabı okudum, ama aynı zengin iklimi bulamadım. kitap çok daha eklektik ve zorlama geldi. doğal olmayan tipler, olabildiğince kontrastı arttırılmış daranış kalıpları... belki türk olmamla ilgili olarak hissettiğim rahatsız erotizm. soğuk slav elleriyle kovayla boya dökerek yapmaya çalıştığı tablo gibiydi kitap. gerçek hayatta ne kitabın çatışmalarına, ne diyaloglarına rastlayamadım.
Bugün öğle saatlerinde bu kitapla ilgili olarak bilhassa sizin yorumunuzu dinlemek istediğimi fark ettim. Kitabı bitirmeme daha 26 sayfa vardı o nedenle yorum yazmadım. Şu an bitirdim kitabı ve yorumu yazmaya geldim. Gerçekten olağanüstü bir kitap. Tüm sıralamalarımı değiştirdi. Şu an benim okuduklarım içinde de 1. sırada. "Hüzün son duraktayız demekti. Mutluluk, birlikteyiz, demekti. Hüzün biçimdi, mutluluk içerik. Mutluluk, hüznün uzamını dolduruyordu." Sadece bu satırlar bile yeter büyülenmeme. Vuruldum, daha iyi bir kitap okumadım. Bu kitabı yüzyıllardır görürdüm. Çok önerilen kitaplara duyduğum uzaklıktan dolayı senelerce satın almadım bile isteye. Satın alınca da senelerce el sürmedim. Ama şimdi kaçırdığım yıllarıma yanıyorum. Bu kitabı okumadan geçen yıllarıma acıyorum. Resmen büyülendim. Sizin yorumunuzu merak etmiştim bilhassa. Kitabın bıraktığı iz, estetik dikişle bile gizlenemeyecek cinsten. Bende o iz kalır, sizde de kalmış ne güzel. Çok sağlam bir inceleme, irdeleme izledim. Çok teşekkür ederim size.👏🙏🏻
Selamlar. Yorumunuz beni çok mutlu etti. Benzer hisler yaşadığımızı varsayıyorum. Bu roman kendi yapısı da itibariyle okurunun hayatında sürekli etkisini gösteren bir döngüye sahip bence. Milan Kundera'yı daha iyi anlamak için şayet okumadıysanız, size Milan Kundera üzerine bir biyografi çalışması olan JEAN-DOMINIQUE BRIERRE'nin "Bir Yazarın Hayatı / Milan Kundera" eserini önerebilirim. Yorumunuz için tekrar teşekkür ederim. :)
@@kasmhasanunal6508 Çok teşekkür ederim. Kundera'ya bu kitapla başladım ve büyülendim. Onun yazdığı tüm kitapları biran evvel okumak istiyorum. Ve onun yaşamı üzerine okumak, kafa yormak da benim için bir zevk olur. Sözünü ettiğiniz kitabı en kısa zamanda temin edip okuyacağımdan emin olabilirsiniz. Ben okuduğum tüm kitapları kütüphaneye bağışlıyorum, kitaplara hücre hapsi uyguladığımı fark ettiğim andan itibaren. Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği'ni (okuduğum bu kitabı yani ) kendime ayıracağım gibi görünüyor. Tekrar tekrar okumak istiyorum çünkü. Bir tane de kütüphaneye vermek adına satın alacağım sanırım, böyle bir çözüm buldum. Kundera duyguları gözeten bir yazar. Hepimiz duygulara değer veriyoruz ama onun düzeyi bambaşka. Sanki bir yumak sarar gibi. O yumağın küçücükten büyümesi, o dairesel hareket... Ve ben bu kitabı okurken sürekli Kafka'ya gitti aklım, onu düşünürken buldum kendimi. Ve bilhassa Milena'ya Mektuplar'a gittim. O kitabı da tekrar okumak istedim. Benziyorlar demek istemiyorum elbette ama Kafka ve Kundera'nın duygu ve düşün derinlikleri bambaşka düzeyde bence. Her ikisi de duygularıyla yaşamak yanında, duyguları gözeten yazarlar. Dün tam toparlayamadığım için yazamadım ama Kafka'nın Dönüşüm'ündeki şu satırları ekleyeyim istedim bugün, beni büyülemiştir: "Bugüne dek hiçbir haklı oluşumdan mutlu olmadım. Çünkü her haklı oluşüm özünde acı, buruk ve kekremsi bir hüzün hikayem vardı. Haklı olduğum her konuda haklı olmayıp mutlu olmayı isterdim. Çünkü mutlu olmak, haklı olmaktan her zaman daha güzeldi." Kafka ve Kundera'nın ikiz ruhlar olduğunu düşünüyorum. Kundera'nın "Hüzün, son duraktayız demekti. Mutluluk birlikteyiz demekti. Hüzün biçimdi, mutluluk içerik. Mutluluk hüznün uzamını dolduruyordu." cümleleri... Beni Kundera, Kafka'ya taşıdı, aklım hep ona gitti. Benim 1 numaramda Kafka vardı mesela bu kitabı okuyana dek. Kundera ve Kafka benim için bambaşka yerdeler. Bu kitap çok güzel, sevdimden öte geçen, nitelikli, dolu dolu yorumlarınız için ben teşekkür ederim tekrar, var olun. Kitaplar klnusunda bilirkişilik yapamayacak kadar vasat bir okurum. O nedenle hatamız varsa, hatalı çıkarımlarımız varsa affola. Mutlu bir yıl dilerim.
Benim yasim 54 ve bu kitabi 15-16 yaslarinda okudum ve gercekten unutamadagim kitaplardan..
ekleme: buradaki çözümleme kitabın kendi kurgusundan daha heyecanlı geldi. vesselam
Teşekkür ederim.
👍
Teresa'nın bir akarsuyun kenarında dururken yanından sıraların geçtiği bir sahne vardı bu sahnenin ne anlama geldiğini anlayabildiniz mi ? Cevap verirseniz çok sevinirim.
Selamlar. Bu konuda kısa bir araştırma yapıp, muhakkak dönüş yapacağım.
Yalçın Küçük'ün Kundera hakkındaki eleştirelerine göz atmanızı öneririm.
Çok teşekkür ederim.
"aynı şeyi dinlemelerine rağmen, onlar hiç böyle hissetmediler"
kitabı okudum, ama aynı zengin iklimi bulamadım. kitap çok daha eklektik ve zorlama geldi. doğal olmayan tipler, olabildiğince kontrastı arttırılmış daranış kalıpları... belki türk olmamla ilgili olarak hissettiğim rahatsız erotizm. soğuk slav elleriyle kovayla boya dökerek yapmaya çalıştığı tablo gibiydi kitap. gerçek hayatta ne kitabın çatışmalarına, ne diyaloglarına rastlayamadım.