zihin kopyalama olayına bir örnek vermek istiyorum elimize bir top alıp karşıya doğru fırlattığımız anda havadayken zamanı dondurup o topun fiziksel olarak aynısını yanına eklersek ilki hareket etmeye devam ederken diğeri olduğu yere düşecek çünkü ilki zaman ve ortam olarak hareket edilmeye programlanmış ama klon öyle değil yani bizi biz yapan zaman içindeki deneyimlerimiz
eğer enerjide kopyalanabilir ise çok farklı sonuç çıkar , yani fiziki bir madde kopyalandığında sahip olduğu potansiyel enerji yada kinetik enerji ile birlikte kopyalanır ise ? bahsetmek istediğim şey belki kopyalanmak istenen 1 volt enerji ve bunu kopyalamak için harcanan enerji 1megavolt olabilir ama bu mümkün olur ise hafızanın kopyalanması da mümkün olabilir 🤷🏻♂️
peki atomsal olarak kopyalıyoruz dimi sonuçta havada giderken enerjisni koruyo kopyaladığımız zaman da enerjisi esas topla aynı olan atomlar kopyalanmıyıcak mı ileriye doğru ittiren atomlar. sonuçta enerji atomlara çarpa çarpa ilerler
Son dört videonun dördünün de başlıklarının soru cümlesi olması dikkat çekici. Cümleler ve kelimeler! Bir insanın beynini kelimelerle hacklemek, mümkündür. Kelimeler önemli çünkü 500 kelimeyle düşünmekle 2000 kelimeyle düşünmek arasında fark vardır. Rusça kelimelerle düşünmekle Sümerce kelimelerle düşünmek arasında fark vardır. Kelimeler tehlikelidir.Çünkü bilgiyi ve düşünceyi biçimlendiren ve aktarmamızı sağlayan temel unsurdur. Ölüm. basit bir kelime değil. İçini sonsuz anlamlarla doldurduğumuz en büyük metaforumuz. Hem romantik hem de acımasız. İnsanlık tarihi boyunca ölüm istisnasız bütün toplumlarda yeni , ikinci bir hayatın başlangıcı olarak görülmüş. İnsan mutlak bir yokoluşu ,sonsuza kadar silinmeyi kabullenemiyor. Bütün mitolojilerde ölüm , vicdani hesaplaşmayı, dönüşümü, değişimi, serbest kalmayı simgeler. Ölümün böyle anlamaları olması onu kabullenmemizi kolaylaştırıyor. Ölüm o kadar ciddi ki bütün herşeyin anlamı bunun üzerine kurulu, herşeyin merkezi o. Ölümsüzlük , bir kum saatin ters çevrilmesi gibi bütün herşeyin anlamını tepetaklak ederdi. Bilincimiz kaynak kodları yoktur. ve herbiri orijinaldir. Kopyalanması yada başka bir donanımda aynı şekilde çalışması mümkün değildir. Yapay zekayı çalıştıran iki şey vardır: veri ve komut. Biyolojik zekada bunun yerini içgüdüler alır. İnsanın makineden farkı çıktıların kendisi için olan anlamıdır. Bir makina dışarıdaki sıcaklığın -5 derece olduğunu bilir. Ama insan -5 derecenin ne olduğunu kendisine olan etkisiyle tanımlar. İnsan o soğuk hissini alıp anılarındaki başka bir olaya bağlayabilir. O soğukluk bir kokuyu ya da bir insanı anımsatabilir. Yapay zeka bunu yapabilir mi , bilmiyorum. Ama insan için - 5 derece sadece -5 derece değildir.
@@qeadwes2674... Ölüm olmayan ama yine de son olan bir şeyler nedense kulağıma daha mantıklı gelirdi.
3 роки тому+4
Abi müthişler! Son sezondan geri aktım müthişler, deliricem. Ölüm ve yorum arasındaki ilişki üzerine çok kafa yormuştum. Az biraz konuştuk da, bunun hakkında yazdığım da oldu. Konu bana yakın olunca bunun altına atayım dedim yorumumu. Geriye doğru akmaya devam ediyorum. :*
Çok kafa açıcı bir adamsınız nebuch bey. Uzun zamandır severek takip ediyorum. Ve neredeyse her cümlenizde kendi düşünce dünyama dalıyorum. Umarım kişisel blogunuza uzun bir süre daha devam edersiniz.
geçicilik iyi veya kötü, güzel veya çirkin değil. ölümsüzlük istediğimiz bir şey, hatta insanların tüm sağlıklı amaçlarının temellerinden biri ölene kadar yapabileceği kadar çok şey yapmak. yaptığımız her hareket, eylemin bitişine olan süreci hızlandırmak ve diğer eyleme geçmek üzere. bu eylemlerdeki aksaklıklar günümüzde hastalık olarak adlandırılıyor. sonsuz bir yaşama istediğimiz kadar çok eylem sığdırabileceğimizden aslında en çok istediğimiz şey bu. bunu elde edemeyeceğini bilmekten dolayı kendini bu geçiciliğin "güzel" olduğuna ikna etmek maalesef çok yanıltıcı.
ölümsüzlüğe erişecek kadar teknolojimizi ilerlettiğimiz noktada insanın felaketi olabileceğini düşündüğün bu "doğanın" da manipülasyonu çok kolay olacaktır.
Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi, Müşkil budur ki ölmeden evvel ölür kişi. Ölümsüzlüğü bulan birisi zaten ölmeden önce ruhen ölecek.Video süper arkadaki müzik de çok güzel olmuş.
sonsuzluğun içinde olan bir şeyde hiç bir şey en büyük değildir, her zaman ondan daha büyüğü keşfedilebilir. yaşamın sona erecek olmasının en güzel yanı da, ''bu cümlede de olduğu gibi'' bize her zaman daha iyisini aramamızı sağlamasıdır. video için teşekkürler
cok kaliteli bi kanal izledikçe daha cok bilinçleniyorum ve bu kanala ulaşan çok az insan oldugunu gördükçe kendimi daha özel hissediyorum umarım böyle kalırsın kitlede böyle kalır bilinçlendirmeye devam et bro kitlen çok güzel söylediklerini özümsemeye çalışan anlattıkların hakkında oturup kafa yoran bi kitlen var umarım hep boyle kalır
Beyin kopyalanabilirse şayet, klon olan beden ve içindeki beyin asıl beden ve beyinden farklı olmaz, diye düşünüyorum. Zira sahip olduğumuz anılar, yaşanmışlıklar, nöronlar, elektriksel bağlar ve tepkimeler, kimyasal olaylar da aynı şekilde kopyalanmış olur. Mükemmel bir kopyayı asıl objeden ayırmanın neredeyse imkansız olacağını destekliyorum.
Yeni sezon konseptini çok beğendiğimi söylemek istiyorum, konular şu sıralar benim düşündüklerimle örtüşüyor, büyük bir ilgiyle takip ediyorum. Videolar için teşekkürler.
Son zamanlarda Mandela etkisi çok dikkat çekti; paralel evrenler, kelebek etkisi ve zaman yolculuğundan bahsediliyor, bu konuyla ilgili düşüncelerini başka bir videoda anlatabilirsin.
Eski Kotonaru tayfasının bir üyesi olarak sana selam ediyorum Nebuch abi. I am a Hero'dan bahsetmen hem hüzünlendirdi, hem gülümsetti konudan bağımsız. :)
Anladığım kadarıyla ölümlü olmak ölümsüz olmaktan daha güzel çünkü solup gidicek olmak o şeyi önemli kılar. Sonsuza kadar var olmak ise o kadar önemli olmaz çünkü zaten her zaman olucaktır.
videolarında anlattıkların gerçekten zihinlerimizi yoruyor ama zihinlerimizin farklı teorilere ihtiyacı var ve doğru bir şekilde evrimleşmemiz için böyle farklı teorilere ihtiyacımız var
Westworld'deki makineler için konuşayım: onlarda ölüm korkusu var. Yoksa zaten hikayeler çıkmaz, çatışma vs olmaz. Yani makineler öldükten sonra geri döneceklerini bilmiyorlar. Bu durumda insan gibi yaşayıp tepkiler verebiliyorlar. Bilinç kazanmaya başlayan Maeve'yi ayrı tutarsak tabi. Belki sen de onu düşündün. Eklemek istedim :)
Dostum Nebuch, hani bir insan bir enstrüman çalar ya, öyle hazimle çalışır öyle çalarki artık bir gün bu insan bu enstrümanı çaldığı zaman "bak adama, enstrümanı BİTİRMİŞ artık" deriz. Bence bütün insanlarda senin gibi her şeyi araştırmış, öğrenmiş, aydınlanmış ve görevini tamamlamış, BİTİRMİŞ olarak "ölmeli" (biraz espri katayım dedim) :) Türkiye'nin senin gibi insanlara ihtiyacı var, lütfen olabildiğice video paylaşabilir misin? Hem senin hem benim hem onlar için. Aydınlanmaya ihtiyacımız var. Eğer saçma sapan bir Türkiye'de yaşıyorsak bilgi eksikliğinden, cahilliğin arttığı bir toplum yüzünden... Lütfen... Harikasın, böyle devam et.
Aslında ben hiç bu dünyada ölümsüz olmak istemedim. Cennetle bu dünyadaki ölümsüzlük arasında çok fark var, hani senin zihnini bir yere koysalar ve hayal edebileceğin her şeyi tadabilsen bile istemezdim. Çünkü cennetten kasıt sadece arzular değildir, ben şu anda da yani ölmeden oraya gitsek mutlu olabileceğimiz düşünmüyorum. Ölüm sanki ruhumuzu hazır edecekmiş gibi. O zaman da zaten şu anki gibi arzularını olacağını düşünmüyorum. Ki dinlerde cennet rahatlatıcı bir unsur olsa da genelde asıl amaç huzur ve Tanrı' ya dönüştür.
Aslında makinalar ölümsüz değil ölümlü olan canlıların onları istediği zaman öldürüp istediği zaman diriltebildiği bir durum sadece . Örneğin eski makinalar yenileri yüzünden hiçliğe gömülüp ölüyorlar, ama istenilirse yeniden dirilebilirler fakat bu da onlar için hoş değil çünkü rakipleri ona fark atmış olacak.
Ölümsüzlüğü her şeyden çok istiyorum, uyum sağlayamayacağım korkunç bir fikirmiş gibi de gelmiyor. Sinir bozan tarafları olacak olursa onları bertaraf etmeyi de buluruz elbet. Hayatım boyunca uğraşacağım yegane şey. Olur da bulamadan ya da bulunamadan ölürsem düşüncesi çok sinir bozuyor. Evet ciddi ciddi kafayı bununla bozdum. Ama çalışmalara başlamadım daha, henüz...
Gerçekten duygulandıran videolar da oluyor ölüm hep beni duygulandırmıştır.Bir ara The Economist dergisinin 2017 kapağı hakkında senden komplo teorileri görmek istiyorum
Bu videoyu izleyince aklıma Tolkien'in elflerin ölümsüz olduklarından dolayı insanlardan daha alt yaratıklar olduğunu düşündüğü geldi. İlk başta bu fikrin saçma olduğunu düşünsem de sonrasında hayata anlam katan şeyin bitmesi olduğunu biraz daha anlayabiliyorum.
-Videoyu ilk yayınladığın zamanlarda izlemiştim. Dizinin 8.bölümünü de bugün izledim. O sahneyi izlerken senin yorumunda aklıma geldi ama şunu farkettim. İnsanların ölümlü olduğu hakkında net bir ifade kullanıyorsun. İnsanların ölümlü olduğu kanısına nasıl vardın? -Bunu insanların ölümlü olmadığını düşündüğüm için yazmadım. Bende bu konuda şüphe içerisindeyim. Ölüm hususunda üreteciğimiz robotlar veya başka yaratıklar ile aynı konumda olduğumuzu düşünüyorum.
Dil konusu için, İ. Gezgin "Homo Narrans" kitabında güzel pasajlar var öneriyorum :) Uzun bir aradan sonra yeniden kanalı ziyaret ettim eskiden ilk sezonlar mizahiydi onlar da eğlenceliydi çok sezon birikmiş... :D Bu kanalı ilk takip ettiğim dönemlerde (9-10 yıl önce sanırım) Doğan abiye özenip saçımı uzatmıştım artık saçlarım dökülüyor ama Doğan abi genç kalmayı başarmış hahahsah:D
Canlılık , varlıkların birçok özelliğinden sadece bir tanesiyse. Tıpkı suyun belli koşullarda sıvı olmasının onun bir özelliği olması gibi.. Evrendeki canlı sistemlerle cansız sistemler arasında bir fark yoksa. Canlılık dediğimiz şey bir sistemin diğerinden biraz daha farklı bir şekilde çalışmasından ibaretse. Evren için organikle inorganik arasında bir fark yoksa. Canlılık ya da ölüm bir sistemin kendini tanımlamasıyla ortaya çıkmış kelimelerden ibaretse. Evrende yok olan madde değil, sadece maddenin formlarıysa canlılık tam olarak nedir!?
Ben de hep ahşap masaları düşünürüm. Ölülerle yaşıyoruz ama hiç fark etmiyoruz. O ağaç artık ağaç olamaz, dallanıp budaklanamaz ama içinde ağaçlığa dair bir şeyler kalmış mıdır acaba...
Bilmiyorum bunu gorur musun ama bi seye itiraz etmek istiyorum. Videoyu 1:28 suresinde durdurdum, bunu anlamak icin kalanini izlememe gerek yok zaten. Fiziksel kopyalama imkansizdir ama teoride (zaten burada teori konusuyoruz) benim bir fiziksel kopyami alsaniz benden bir tane daha olmus olur. Fiziksel bir kopyada elektronlarin spinleri vs her sey ayni olur ve bu yuzden benim tamamen aynim olur. ... Tam bunu yazarken aklima kuantum ve kuantum tunelleme geldi. Ben yukarida hepsi ayni olur derken geleceklerinin de ayni olacagini kastettim ve bu klasik fizige, deterministik fizige girer. Deterministik fizik kesinlikle yanlis oldugundan, bir atomun veya atom alti tanecigin eger isterse evrenin obur ucuna gidebilir, bende bunu unutmustum. Neyse kendi kendimi curuttum ama bu yorum burada kalsin :)
Genelde ölmek için doğduğumuzu söylerler ama belki de genelde ölümün yaşam için olduğunu düşünemiyoruz. José Saramago' nun Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş olarak çevrilmiş bir romanı var, genel olarak ölümün sadece bir ülke içerisinde bir anda öldürmekten vazgeçişini anlatıyor. Tabii burada hastalıklar veya bedensel eksiklikler teknolojinin öngördüğü ölümsüzlük biçimindeki gibi yok olmuyor ve daha toplumsal ve günümüzde şu anki halde ölüm yok olsaydı yaşayacağımız sorunları anlatıyor ama bence güzel yerlere değiniyordu, özellikle herkesin kendi özel ölümü olduğundan bahsetmesi ilgimi çekmişti. Her neyse. Ama belki sadece kendimizin ölümüne değil ama anların ölümüne, veya dönem ölümlerine de ihtiyaç duyuyoruz. Bu da aklıma insanlar ölümsüzlüğü seçseydi, ne bileyim transhümanizm veya herhangi bir şekilde, bebekler de ölümsüzleştirilebilir miydi ve eğer ölümsüzleştirilirlerse zihin gelişimleri gerçekten tamamlanabilir miydi? Büyüyebilirler miydi? Ölüm son nokta ama yankısı olan bir zirve gibi. Biri öldüğünde onun ölümünden çok tüm yaşamı yankılanır kulaklarımızda, bu yüzden ölümden tiksinmekten veya görmezden gelebilmekten çok üzüntü duyarız. Çocukken hep çocukluğumuzun ölümünü, büyümeyi bekleriz (ben gerçi büyüdüğümü ilk fark ettiğim an istememeye başlamıştım...) ama yetişkin olduğumuzda, artık ölen zaman tamamlanmış ve anlama kavuşmuş olur, bu yüzden "çocukluğum" gibi bir kelime doğar bizim için, bu yüzden de özlenilecek, değer verilecek hale gelir. Çünkü artık çocukluğumuzda anlam olarak sahibizdir, çocukkense sonunu görmediğimiz bir şeyin farkını ve ne olduğunu pek anlayamayız. Kimse gençliğinin bitmesini istemez, diye düşünebiliriz. Ama bence kimse sağlığının bitmesini istemez. Birçok kişi huzurlu bir yaşlılık hayali kurar, tabii bu illa yaşlanacağını bilmesinden kaynaklanıyor olabilir ama bedenimiz yaşlanması da gençlik coşkusunu bitmeyen yıllarca yaşamak bence ruhumuzu ve zihnimizi yaşlandırabilirdi. Tabii ki eski zamanlarda insanların çok daha uzun yaşadığını söyleyenler de var, belki biyolojik zamanımızı, dönemlerimizi uzatabilirdik, 100 yıl çocuk, 200 yıl yetişkin kalırdık belki, bilemiyorum. Ya da daha cüzi miktarlarda bir artış... Ama yaşadığımız ana sahip olmak için sonunun gelmesini bekleyecektik. En romantik sahnelerde "Bu anın hiç bitmesini istemiyorum." derler ama aslında bu o bitişi beklediğinin bir göstergesi de olabilir. İstemiyorum ama bitecek, bitmeli yoksa o an o an olmaz zaten, gibi. Bir kitabı okumayı çok isteriz, bazen çok severiz, bitmesin isteriz ama o kitabı" okumuş" olmak için bitirmeye ihtiyaç duyarız ve ondan sonra ancak o kitap bizim okuduğumuz listeye ve bize ait olabilir. Tabii yarım bırakırsak da olabilir ama o zaman sonunu kendi seçtiğimiz bir sayfa yapmış oluruz. Neyse, bence de ruhumuz, zihnimiz ya da sahip olduğumuz bedenimiz henüz ondan vazgeçmeye hazır değilsek ölümsüzlüğe hazır değil. Ama dil bu kadar etkiliyken, ölümü hiç duymayan, hiç görmeyen birinin ölümü hayal edip edemeyeceğini çok merak ettim... Ya da hiç yetişkin görmeyen bir çocuk büyüyeceğini düşünür mü, büyüdüğünü fark eder mi?
Hayatı bir kereliğine üstünden geçiyor olduğumuz bir Boğaz Köprüsüne benzetiyorum.Pekçok insan köprüden geçerken boğaz manzarasını izlemektense yoğun trafiğe kilitlenmiş ve bu harika manzarayı görmez olmuş.
Ölümün bu kadar değerli olması bana etki etmiyor. Hala çok zor. Dinlerin insan ürünü olmasını hazmedememem gibi. Bireysel yaşamımızın ne ablamı var ki yok olucaksak. Ahhh bu çok acı.
aslında aradığımız şey zamandan muaf bir yaşam yani ölümsüzkük değilde sınırsız bir kavrayış gücü. Kavrayışımız sınırsız olursa aldığımız zevklerde sınırsız olur kanımca
Tanımlayabileceğimiz bir şeyi her açıdan bilmemiz gerektiğini ve bu yüzden tanımlıyamıyacağımızı düşünüyorum. İnsanın temel korkusu ölümden sonraki bilinmezliktir bence ve bilinmezliği tanımlamanın nasıl mümkün olacağını bilmiyoruz, çünkü bilmediğimiz bir şey hakkında fikir sahibi de olamayız.
Sahtekarlıktan başka bir şey olmayacak. Zihnimizi yontan ve yine zihnimizde yer alan ölüm kavramını aslında öyle bir derdi olmayan makineye yamamaya çalışmak "-mış gibi"den öteye gidemez.
ölümsüzlük ilginç bir konu benim için. evet ölümsüzlüğü yeriyoruz çoğu zaman ama ya güzel birşeyse ve bizim kaçırdığımız çok şeyler varsa? işte bu soruya cevap veremediğimiz için gidip ölümü övüyoruz bence.
Peki merak ediyorum bire bir kopyalan mış beyini iki farklı frekans aralıgında kalmaya zorlasak ve bu iki beyini aynı anda çalıştıra bilsek aynı şeyi düşunebilme olasılıgı nedir
anladığım kadarıyla"makinenin zihnini ölümsüzlükle uyumlu kodlayalım ki onları bizler gibi ölümsüzlük meraklısı manyak yaratıklara dönüştürüp onlara işkence etmeyelim"demek istemiş yanlışım varsa düzeltsin biri
Hayır, videoda düşündüklerimi söyledim. Makine zihinlerinin insan gibi "şeyleri tanımlarken ölüm konseptine bağımlı" olarak kodlanırsa bunun işkence olacağını, doğalarındaki ölümsüzlük durumu adına bu ölümsüzlükle uyumlu olması gerektiğini belirttim. İyi seyirler.
Abi sana faydası olacak bir şey eklemek istiyorum. 8.25te ''Gireceğim'' diye okuduğun kelime diksiyonda ''Giriceem'' diye okunuyor. Bu söylerken belki sorun yaratmamış olabilir ama dinleyen bizler, eğer biliyorsak bu tarz yanlış telaffuzdan rahatsız olabiliyoruz. Dikkate alırsan sevinirim :)
ölümsüz olsaydik değer dediğimiz şeylerden hangisi değer olarak kalirdi? ölümsüz bir zihin yapısı değer vermeyecek,anlam aramayacak bir zihin yapısı,ama bu mesele neye işaret eder? bu anlattıklarin,anlattiklarina yorumum,ne demektir?
ben videoları izlemiyorum genelde sadece dinliyorum o yüzden gizli videolara ulaşamıyorum geçenlerde bi kaç videoyu izledim ve tesadüf eseri gizli videolara denk geldim kişisel olanları değil ama en azından kişisel olmayan gizli videoları daha açık etseniz daha güzel olmaz mı?
Her şey enerjiden oluştuğundan düşünceler veya varlıkların geçiciliği ölümle sonuçlanmış sayılmaz.Sadece enerji dönüşümü yaşanır.İnsanların ölümden kastı bu olmalı.Ölümsüzlük kuramı buna dayanır.
Kendi beynimi tamamen kopyalama imkanım olsaydı, ikinci bir ben elde etmiş olurdum. Ama şöyle bir problem var, o ikinci varlık, benim kopyam yine de ben olamaz. Çünkü kontrol bende olmayacak. Kontrolü veren şey ne? Diyelim, kendini sanal ortama aktardın; elde edeceğin şey: kendinin sanal bir kopyası, ama yine de kontrol sende değil ve senden bağımsız. Kontrolü veren şeyin ne olduğunu bulamadıktan sonra tüm bu varsayımlar başarısızlıkla sonuçlanıyor. Geriye tek bir yöntem kalıyor, o da: mevcut bedende yaşamı muhafaza edebilmek. Ben hiç mutluyken ölmeyi arzu eden bir insan görmedim. Ağır depresyon, kronik mutsuzluk yaşayan insanlar buna çok daha fazla istekliler, insanlar için ızdıraptan kurtulmanın en kolay yolu: ''ölümü'' tercih etmek. 20 yıl da yaşasak, 100 yıl da yaşasak küçük varlıklarız vesselam. Etten, kemikten bedenler, böylesine acınası ve zavallı, böylesine kırılgan bir varlık olmak fazlasıyla sinir bozucu. Karınca kolonisinin kraliçesi de olsan işçisi de olsan yine de karıncasın. Evren için hiçbir fark yok arasında. Oysaki ben gezegenlerin kendisine denk olmayı arzularım, galaksilere, bizzat evrenin kendisine denk olmayı arzularım. Küçük düşünen insanlar, kendi küçük hayatlarını yaşayıp mutlulukla ya da mutsuzlukla ölebilirler.
beynimizdeki sinirler her hareketimizde yollar oluşturur. her insanın sinir örüntüsü farklıdır. çünkü her insanın yaptıkları aynı değildir. bu da bizim yaşanmışlarımız değil midir ?
Söylediklerin oldukca önemli ama düşük olasılıkları dışlıyor. Ölümsüzlük bir yandan sınırsız enerji ve zaman demek. Evrilmek için mükemmel koşullar var demek. Eğer zihin algoritmasını değiştirip, ölümsüzlüğú yaşanabilir hale getirmek için evrilmeye başlarsa çok daha farklı bir kültür, ölümsüzlük kültürü, ortaya çıkacak demektir. Tabi ki bu da benim düşüncem :)
Ontolojide tüm varlıklar "varlık tabakaları" denen bir sınıflamayla anlatılırlar. Buna göre tabakalar aşağıdan yukarı en kabadan en inceye doğru yükselirler. En yukarıda aydınlanmış insan bulunur. Fakat her bir tabakanın en yukarı çıkma yani aydınlanma şansı vardır. Örneğin bir taş bir gün ısıdan ve aşınmadan dolayı bir elmasa dönüşürse en yukarı tabakaya evrimleşir. Bir bitki çiçek açtığında aynı şekilde en yukarı çıkar. Fakat yukarı çıktıkça güzellik, hoşluk, derinlik artsa da fiziki ömür kısalır, karşılığında hakiki hayat başlar. Budizmdeki lotus metaforu da böyledir. Narkisos'un suretini suda görüp nilüfere dönüşmesi de.... Günümüzde buna elektronların yukarı sıçraması da deniyor. Varlığa bu şansı veren sahip olduğu "bilinç". Bu yüzden ölüm yeniden doğumun başlangıcı oluyor.
ölümsüzlük iç özlemimiz gibi o yüzden ölümsüz makineler yapıyoruz hayal ediyoruz. Buna bir asya kültüründe küçük ve çekik gözlü olmaları yaptıkları filmlerde animelerde büyük koca gözlü karakterler yapması belkide iç özlemleri olması hayvanların konuşması gibi
ya bence demek istedigi sey ruh,ruh insani oznellestiren bir unsur demek istiyor herseydede tek bir ruh olduguna gore onu kopyalarsan o ruhun verdigi ayni oznelligi kopyaladiginiz sey vermicek demek istiyor gibi bisey anladim :)
olum cok garip aslinda Bir insan olumsuz olmasi yasadigi herseyin anlamni yitirmesi anlamina gelir cunku ilk askin ve son aski olmiycaktir olmsuzdur binlerce side olsa nlamsizdir ancak olum yasadigimiz herseye anlmkatar baslangic bizi Bir yere goturmek zorundadir
Yaradanın ölümsüz olduğunu düşünürsek , yapay zekayı yada makinelerin de ölümsüz olduğunu varsayarsak yaradanı biz mi yaratmış oluyoruz özünde 🤷🏻♂️, biraz basite indirgersek olayı tavuk mu yumurtadan çıktı yumurtamı tavuktan sorusunu çağrıştırıyor.
Ek olarak insan beyni ve makinenin çalışma prensipleri çok farklı insan beyni girdileri yorumlar makine işler. Makinenin işleyişi ona öğretildiği gibidir. İnsanon yorumlaması ise mevcut girdilerin üstüne diğer girdileri ekler yani deneyimler, genetik, öğrenilmiş davranışlar vs. İnsan yorumlarken işlem sonucu çıkarmaz varsayar önüne yeni çıkmazlar oluşturur tek cevap vermez insanın kararsızlığı da budur. Ölmek isteyip ölememesi de bu yüzdendir. Aslında ölüm insan içinbir kurtuluş gibi görünmesine rağmen dürtüsellik ve yaşama bağ öne çıkar. Makine gibi düşünseydi muhtemelen sonu ölüm olacaktı. Ancak beyin öyle bir organ ki sanki trilyonlarca makine bilince ulaşmak bilinç olmak için öne geçmeye çalışıyor. Ancak bilinç denilen farklı bir olguya beyne dönüşüyor.
Makinalarının ölümsüz olması değil, makinalara ölümsüzlük fikrinin programlanması.Yani aslında bir açıdan yine saçma oluyor. Ölümsüzlugun olduğu yerde aslında ölüm vardır. Westworld' de robotlar öldükten sonra tekrar tekrar yeniden onarilip gönderiliyorlar. Ölüme dair nasıl bir fikir var bilmiyorum ama. Ölümsüz olmak hiç ölmemek anlamina geliyor.Ölüm duygusunun ne olduğunu tekrar tekrar yaşayıp yeniden kaldığın yerden devam eden bir makina için tam anlamıyla ölümsüz demek...ölümsüzlük hiç ölmemek mi yoksa baska bir boyut atlamak ya da yok olmak en azından bulundugumuz dünyada aslında var olmamak mı? Ölümsüzlüğe yüklenilen anlamda çok önemli. Makinalarin olumsuzlugunde makinalar ölümsüz olduklarının farkindalar mı ? ya da gercekten ölümsüzler mi asıl soru. sadece bizden daha uzun hayatta kalabilirler belki ama ölümsüz değiller ama onlarin ölümsüz olduklarına kendilerine inandirmak mümkün. ama Westworl' un bi bolumunde bir robot taşla kendi kafasina vurup kendini öldürüyordu. belki de ölümün farkindalardır farkında olmamalari onlari bu kisir döngüde tutabilmek adina yapılmış bir sey olur ama bu eninde sonunda olecekleri gerçeğini değiştirmiyor tabi :)
Bütün bunlar sonucunda hayatınızın bir döneminde yakın gelecekte ister taşıyıcı anne ister sevdiğin kadın ile çocuk sahibi olmayı istiyor musunuz? Gerçekten ölümlü ve bir çok eksiyi kesinlikle yaşayacak ancak artıları yaşaması sadece ihtimal olduğu bir canlı dünyaya gelsin ister misin? Hatta sadece bu konuda bile ne buch ne düşünüyor merak ediyorum evet veya hayır ise nedenleri, fikrin ne olursa olsun belki 5 belki 10 yıl ara ile yine ifade etmeni isterdim değişti mi fikrin diye ...tabi saçma bi soru şimdi evet dersen sonra pişman oldum diye video çekemezsin ama öyle işte anlatamadım aptallığımdan ama siz anladınız
Diziyi izlemedim ama makinaların ölümsüz olduğuna katılmıyorum. Eğer ki zihinleri var ise ve eğer ölümsüzlüğü evrende geçirilecek sonsuz zaman olarak tanımlıyorlar ise.
zihin kopyalama olayına bir örnek vermek istiyorum elimize bir top alıp karşıya doğru fırlattığımız anda havadayken zamanı dondurup o topun fiziksel olarak aynısını yanına eklersek ilki hareket etmeye devam ederken diğeri olduğu yere düşecek çünkü ilki zaman ve ortam olarak hareket edilmeye programlanmış ama klon öyle değil yani bizi biz yapan zaman içindeki deneyimlerimiz
aradığım yorum işte.
eğer enerjide kopyalanabilir ise çok farklı sonuç çıkar , yani fiziki bir madde kopyalandığında sahip olduğu potansiyel enerji yada kinetik enerji ile birlikte kopyalanır ise ?
bahsetmek istediğim şey belki kopyalanmak istenen 1 volt enerji ve bunu kopyalamak için harcanan enerji 1megavolt olabilir ama bu mümkün olur ise hafızanın kopyalanması da mümkün olabilir 🤷🏻♂️
Zamanı nasıl kullandıgımız
peki atomsal olarak kopyalıyoruz dimi sonuçta havada giderken enerjisni koruyo kopyaladığımız zaman da enerjisi esas topla aynı olan atomlar kopyalanmıyıcak mı ileriye doğru ittiren atomlar. sonuçta enerji atomlara çarpa çarpa ilerler
O topu klonlarsan sen kuvvet uygulamadığın sürece yönü olmazdı
Son dört videonun dördünün de başlıklarının soru cümlesi olması dikkat çekici.
Cümleler ve kelimeler! Bir insanın beynini kelimelerle hacklemek, mümkündür.
Kelimeler önemli çünkü 500 kelimeyle düşünmekle 2000 kelimeyle düşünmek arasında fark vardır. Rusça kelimelerle düşünmekle Sümerce kelimelerle düşünmek arasında fark vardır.
Kelimeler tehlikelidir.Çünkü bilgiyi ve düşünceyi biçimlendiren ve aktarmamızı sağlayan temel unsurdur.
Ölüm. basit bir kelime değil. İçini sonsuz anlamlarla doldurduğumuz en büyük metaforumuz. Hem romantik hem de acımasız.
İnsanlık tarihi boyunca ölüm istisnasız bütün toplumlarda yeni , ikinci bir hayatın başlangıcı olarak görülmüş. İnsan mutlak bir yokoluşu ,sonsuza kadar silinmeyi kabullenemiyor. Bütün mitolojilerde ölüm , vicdani hesaplaşmayı, dönüşümü, değişimi, serbest kalmayı simgeler. Ölümün böyle anlamaları olması onu kabullenmemizi kolaylaştırıyor. Ölüm o kadar ciddi ki bütün herşeyin anlamı bunun üzerine kurulu, herşeyin merkezi o.
Ölümsüzlük , bir kum saatin ters çevrilmesi gibi bütün herşeyin anlamını tepetaklak ederdi.
Bilincimiz kaynak kodları yoktur. ve herbiri orijinaldir. Kopyalanması yada başka bir donanımda aynı şekilde çalışması mümkün değildir.
Yapay zekayı çalıştıran iki şey vardır: veri ve komut.
Biyolojik zekada bunun yerini içgüdüler alır. İnsanın makineden farkı çıktıların kendisi için olan anlamıdır. Bir makina dışarıdaki sıcaklığın -5 derece olduğunu bilir. Ama insan -5 derecenin ne olduğunu kendisine olan etkisiyle tanımlar. İnsan o soğuk hissini alıp anılarındaki başka bir olaya bağlayabilir. O soğukluk bir kokuyu ya da bir insanı anımsatabilir.
Yapay zeka bunu yapabilir mi , bilmiyorum. Ama insan için - 5 derece sadece -5 derece değildir.
Konu ile ilgilenenlere Zygmunt Bauman- "Ölümlülük Ölümsüzlük ve Diğer Hayat Stratejileri" adlı kitabı öneririm.
''Life wouldn't be so precious if there wasn't an end.''
Ölümün yerini alabilecek ama son olmayan birşey bulunabilir
@@qeadwes2674... Ölüm olmayan ama yine de son olan bir şeyler nedense kulağıma daha mantıklı gelirdi.
Abi müthişler! Son sezondan geri aktım müthişler, deliricem. Ölüm ve yorum arasındaki ilişki üzerine çok kafa yormuştum. Az biraz konuştuk da, bunun hakkında yazdığım da oldu. Konu bana yakın olunca bunun altına atayım dedim yorumumu. Geriye doğru akmaya devam ediyorum. :*
teşekkür ederim ^^
Çok kafa açıcı bir adamsınız nebuch bey. Uzun zamandır severek takip ediyorum. Ve neredeyse her cümlenizde kendi düşünce dünyama dalıyorum. Umarım kişisel blogunuza uzun bir süre daha devam edersiniz.
geçicilik iyi veya kötü, güzel veya çirkin değil. ölümsüzlük istediğimiz bir şey, hatta insanların tüm sağlıklı amaçlarının temellerinden biri ölene kadar yapabileceği kadar çok şey yapmak. yaptığımız her hareket, eylemin bitişine olan süreci hızlandırmak ve diğer eyleme geçmek üzere. bu eylemlerdeki aksaklıklar günümüzde hastalık olarak adlandırılıyor. sonsuz bir yaşama istediğimiz kadar çok eylem sığdırabileceğimizden aslında en çok istediğimiz şey bu. bunu elde edemeyeceğini bilmekten dolayı kendini bu geçiciliğin "güzel" olduğuna ikna etmek maalesef çok yanıltıcı.
ölümsüzlüğe erişecek kadar teknolojimizi ilerlettiğimiz noktada insanın felaketi olabileceğini düşündüğün bu "doğanın" da manipülasyonu çok kolay olacaktır.
her şekilde bizi bir sonsuzluk bekliyor. öldükten sonra sonsuza kadar var olmak yada sonsuza kadar yok olmak.
Bunu dusundugumde herzaman irkilirim,yok olmak... yok oldugunu bile bilmiyorsun,cunki yoksun birsey hiss etmiyorsun.
@@thetaxpayer4130 Lanet olsun 3 sene. Evet ben de.
@@thetaxpayer4130 aslınds irkilmene gerek yok çünkü 13.7 milyar yıl kadar zaten bu durumdaydın tabi bi "sen"den bahsedebilirsek
Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi,
Müşkil budur ki ölmeden evvel ölür kişi.
Ölümsüzlüğü bulan birisi zaten ölmeden önce ruhen ölecek.Video süper arkadaki müzik de çok güzel olmuş.
sonsuzluğun içinde olan bir şeyde hiç bir şey en büyük değildir, her zaman ondan daha büyüğü keşfedilebilir. yaşamın sona erecek olmasının en güzel yanı da, ''bu cümlede de olduğu gibi'' bize her zaman daha iyisini aramamızı sağlamasıdır. video için teşekkürler
cok kaliteli bi kanal izledikçe daha cok bilinçleniyorum ve bu kanala ulaşan çok az insan oldugunu gördükçe kendimi daha özel hissediyorum umarım böyle kalırsın kitlede böyle kalır bilinçlendirmeye devam et bro kitlen çok güzel söylediklerini özümsemeye çalışan anlattıkların hakkında oturup kafa yoran bi kitlen var umarım hep boyle kalır
Her cümlesi çok değerli, düşündüren ve gülümseten çok güzel bir video olmuş. Böyle devam Nebuch..
Daha önceden izlediğim bir videon vardı makineleşmek ile ilgili bilincimizi bilgisayara aktarmakla ilgili o videoyu bulamadım kaldırdınız mı acaba
Makinelerin Merhameti olabilir bahsettiğin video ancak o sezonlar bir üst katıl seviyesine açık çünkü bir üst seviye daha cringe :D
Dediğin videoyu izledim ama o video değil izleyince aklıma geldi neden makine yaparızdı sanırım ve o da kaldırılmış :/ olsun yapacak bir şey yok
Beyin kopyalanabilirse şayet, klon olan beden ve içindeki beyin asıl beden ve beyinden farklı olmaz, diye düşünüyorum. Zira sahip olduğumuz anılar, yaşanmışlıklar, nöronlar, elektriksel bağlar ve tepkimeler, kimyasal olaylar da aynı şekilde kopyalanmış olur. Mükemmel bir kopyayı asıl objeden ayırmanın neredeyse imkansız olacağını destekliyorum.
Yeni sezon konseptini çok beğendiğimi söylemek istiyorum, konular şu sıralar benim düşündüklerimle örtüşüyor, büyük bir ilgiyle takip ediyorum. Videolar için teşekkürler.
Son zamanlarda Mandela etkisi çok dikkat çekti; paralel evrenler, kelebek etkisi ve zaman yolculuğundan bahsediliyor, bu konuyla ilgili düşüncelerini başka bir videoda anlatabilirsin.
Eski Kotonaru tayfasının bir üyesi olarak sana selam ediyorum Nebuch abi. I am a Hero'dan bahsetmen hem hüzünlendirdi, hem gülümsetti konudan bağımsız. :)
evet sizin çeviriniz sayesinde mangadan haberim olmuştu. teşekkürlerimi borç bilirim.
Anladığım kadarıyla ölümlü olmak ölümsüz olmaktan daha güzel çünkü solup gidicek olmak o şeyi önemli kılar. Sonsuza kadar var olmak ise o kadar önemli olmaz çünkü zaten her zaman olucaktır.
videolarında anlattıkların gerçekten zihinlerimizi yoruyor ama zihinlerimizin farklı teorilere ihtiyacı var ve doğru bir şekilde evrimleşmemiz için böyle farklı teorilere ihtiyacımız var
Westworld'deki makineler için konuşayım: onlarda ölüm korkusu var. Yoksa zaten hikayeler çıkmaz, çatışma vs olmaz. Yani makineler öldükten sonra geri döneceklerini bilmiyorlar. Bu durumda insan gibi yaşayıp tepkiler verebiliyorlar. Bilinç kazanmaya başlayan Maeve'yi ayrı tutarsak tabi. Belki sen de onu düşündün. Eklemek istedim :)
Dostum Nebuch, hani bir insan bir enstrüman çalar ya, öyle hazimle çalışır öyle çalarki artık bir gün bu insan bu enstrümanı çaldığı zaman "bak adama, enstrümanı BİTİRMİŞ artık" deriz. Bence bütün insanlarda senin gibi her şeyi araştırmış, öğrenmiş, aydınlanmış ve görevini tamamlamış, BİTİRMİŞ olarak "ölmeli" (biraz espri katayım dedim) :) Türkiye'nin senin gibi insanlara ihtiyacı var, lütfen olabildiğice video paylaşabilir misin? Hem senin hem benim hem onlar için. Aydınlanmaya ihtiyacımız var. Eğer saçma sapan bir Türkiye'de yaşıyorsak bilgi eksikliğinden, cahilliğin arttığı bir toplum yüzünden... Lütfen... Harikasın, böyle devam et.
Milyarlarca insan cenneti arzularken, ölümsüzlüğü(materyalist açıdan) reddetmeleri ayrı bir ironi.
Müslümanlar için her şeyin sonu var. Kiyamet boşuna yok
Aslında ben hiç bu dünyada ölümsüz olmak istemedim. Cennetle bu dünyadaki ölümsüzlük arasında çok fark var, hani senin zihnini bir yere koysalar ve hayal edebileceğin her şeyi tadabilsen bile istemezdim. Çünkü cennetten kasıt sadece arzular değildir, ben şu anda da yani ölmeden oraya gitsek mutlu olabileceğimiz düşünmüyorum. Ölüm sanki ruhumuzu hazır edecekmiş gibi. O zaman da zaten şu anki gibi arzularını olacağını düşünmüyorum. Ki dinlerde cennet rahatlatıcı bir unsur olsa da genelde asıl amaç huzur ve Tanrı' ya dönüştür.
Ama ölümsüz olduklarının farkında değiller ki. Öleceğini düşünen bir ölümsüz de bizim kadar şanslı veya şanssız.
Aslında makinalar ölümsüz değil ölümlü olan canlıların onları istediği zaman öldürüp istediği zaman diriltebildiği bir durum sadece .
Örneğin eski makinalar yenileri yüzünden hiçliğe gömülüp ölüyorlar, ama istenilirse yeniden dirilebilirler fakat bu da onlar için hoş değil çünkü rakipleri ona fark atmış olacak.
Ölümsüzlüğü her şeyden çok istiyorum, uyum sağlayamayacağım korkunç bir fikirmiş gibi de gelmiyor. Sinir bozan tarafları olacak olursa onları bertaraf etmeyi de buluruz elbet. Hayatım boyunca uğraşacağım yegane şey. Olur da bulamadan ya da bulunamadan ölürsem düşüncesi çok sinir bozuyor. Evet ciddi ciddi kafayı bununla bozdum. Ama çalışmalara başlamadım daha, henüz...
Gerçekten duygulandıran videolar da oluyor ölüm hep beni duygulandırmıştır.Bir ara The Economist dergisinin 2017 kapağı hakkında senden komplo teorileri görmek istiyorum
Boşversene herşeyin sonunu görmek isterdim
@@Os34n hiçbir şekilde kendi sonunu göremezsin.
Bu videoyu izleyince aklıma Tolkien'in elflerin ölümsüz olduklarından dolayı insanlardan daha alt yaratıklar olduğunu düşündüğü geldi. İlk başta bu fikrin saçma olduğunu düşünsem de sonrasında hayata anlam katan şeyin bitmesi olduğunu biraz daha anlayabiliyorum.
-Videoyu ilk yayınladığın zamanlarda izlemiştim. Dizinin 8.bölümünü de bugün izledim. O sahneyi izlerken senin yorumunda aklıma geldi ama şunu farkettim. İnsanların ölümlü olduğu hakkında net bir ifade kullanıyorsun. İnsanların ölümlü olduğu kanısına nasıl vardın?
-Bunu insanların ölümlü olmadığını düşündüğüm için yazmadım. Bende bu konuda şüphe içerisindeyim. Ölüm hususunda üreteciğimiz robotlar veya başka yaratıklar ile aynı konumda olduğumuzu düşünüyorum.
seni 5 yıldır takip ediyorum en eski takipçilerindenim ozamanlar 13 yaşındaydım şimdi 18 çok iyisinn
Şimdi ise 22'sin muhtemelen~
Dil konusu için, İ. Gezgin "Homo Narrans" kitabında güzel pasajlar var öneriyorum :)
Uzun bir aradan sonra yeniden kanalı ziyaret ettim eskiden ilk sezonlar mizahiydi onlar da eğlenceliydi çok sezon birikmiş... :D
Bu kanalı ilk takip ettiğim dönemlerde (9-10 yıl önce sanırım) Doğan abiye özenip saçımı uzatmıştım artık saçlarım dökülüyor ama Doğan abi genç kalmayı başarmış hahahsah:D
Ağzına sağlık, bu bölüm daha güzel olmuş.
Canlılık , varlıkların birçok özelliğinden sadece bir tanesiyse. Tıpkı suyun belli koşullarda sıvı olmasının onun bir özelliği olması gibi.. Evrendeki canlı sistemlerle cansız sistemler arasında bir fark yoksa. Canlılık dediğimiz şey bir sistemin diğerinden biraz daha farklı bir şekilde çalışmasından ibaretse. Evren için organikle inorganik arasında bir fark yoksa. Canlılık ya da ölüm bir sistemin kendini tanımlamasıyla ortaya çıkmış kelimelerden ibaretse.
Evrende yok olan madde değil, sadece maddenin formlarıysa canlılık tam olarak nedir!?
Ben de hep ahşap masaları düşünürüm. Ölülerle yaşıyoruz ama hiç fark etmiyoruz. O ağaç artık ağaç olamaz, dallanıp budaklanamaz ama içinde ağaçlığa dair bir şeyler kalmış mıdır acaba...
Arada sırada senin videolarını açıp izliyorum. Güzel içerikler var düşünmeye sevk ediyorsun başarılar dilerim.
Bilmiyorum bunu gorur musun ama bi seye itiraz etmek istiyorum. Videoyu 1:28 suresinde durdurdum, bunu anlamak icin kalanini izlememe gerek yok zaten.
Fiziksel kopyalama imkansizdir ama teoride (zaten burada teori konusuyoruz) benim bir fiziksel kopyami alsaniz benden bir tane daha olmus olur. Fiziksel bir kopyada elektronlarin spinleri vs her sey ayni olur ve bu yuzden benim tamamen aynim olur.
...
Tam bunu yazarken aklima kuantum ve kuantum tunelleme geldi. Ben yukarida hepsi ayni olur derken geleceklerinin de ayni olacagini kastettim ve bu klasik fizige, deterministik fizige girer. Deterministik fizik kesinlikle yanlis oldugundan, bir atomun veya atom alti tanecigin eger isterse evrenin obur ucuna gidebilir, bende bunu unutmustum. Neyse kendi kendimi curuttum ama bu yorum burada kalsin :)
felsefeci misin yazılımcı mı ? yazılım dili kullanarak felsefe anlatıyorsun ve çok mantıklı geliyor.
Balauz OD bunun adına bilim felsefesi deniyor.
felsefe ile bilimin buluştuğu nokta nebuch :D videolarının devamını sabırsızlıkla bekliyorum :D
Genelde ölmek için doğduğumuzu söylerler ama belki de genelde ölümün yaşam için olduğunu düşünemiyoruz. José Saramago' nun Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş olarak çevrilmiş bir romanı var, genel olarak ölümün sadece bir ülke içerisinde bir anda öldürmekten vazgeçişini anlatıyor. Tabii burada hastalıklar veya bedensel eksiklikler teknolojinin öngördüğü ölümsüzlük biçimindeki gibi yok olmuyor ve daha toplumsal ve günümüzde şu anki halde ölüm yok olsaydı yaşayacağımız sorunları anlatıyor ama bence güzel yerlere değiniyordu, özellikle herkesin kendi özel ölümü olduğundan bahsetmesi ilgimi çekmişti. Her neyse. Ama belki sadece kendimizin ölümüne değil ama anların ölümüne, veya dönem ölümlerine de ihtiyaç duyuyoruz. Bu da aklıma insanlar ölümsüzlüğü seçseydi, ne bileyim transhümanizm veya herhangi bir şekilde, bebekler de ölümsüzleştirilebilir miydi ve eğer ölümsüzleştirilirlerse zihin gelişimleri gerçekten tamamlanabilir miydi? Büyüyebilirler miydi? Ölüm son nokta ama yankısı olan bir zirve gibi. Biri öldüğünde onun ölümünden çok tüm yaşamı yankılanır kulaklarımızda, bu yüzden ölümden tiksinmekten veya görmezden gelebilmekten çok üzüntü duyarız. Çocukken hep çocukluğumuzun ölümünü, büyümeyi bekleriz (ben gerçi büyüdüğümü ilk fark ettiğim an istememeye başlamıştım...) ama yetişkin olduğumuzda, artık ölen zaman tamamlanmış ve anlama kavuşmuş olur, bu yüzden "çocukluğum" gibi bir kelime doğar bizim için, bu yüzden de özlenilecek, değer verilecek hale gelir. Çünkü artık çocukluğumuzda anlam olarak sahibizdir, çocukkense sonunu görmediğimiz bir şeyin farkını ve ne olduğunu pek anlayamayız. Kimse gençliğinin bitmesini istemez, diye düşünebiliriz. Ama bence kimse sağlığının bitmesini istemez. Birçok kişi huzurlu bir yaşlılık hayali kurar, tabii bu illa yaşlanacağını bilmesinden kaynaklanıyor olabilir ama bedenimiz yaşlanması da gençlik coşkusunu bitmeyen yıllarca yaşamak bence ruhumuzu ve zihnimizi yaşlandırabilirdi. Tabii ki eski zamanlarda insanların çok daha uzun yaşadığını söyleyenler de var, belki biyolojik zamanımızı, dönemlerimizi uzatabilirdik, 100 yıl çocuk, 200 yıl yetişkin kalırdık belki, bilemiyorum. Ya da daha cüzi miktarlarda bir artış... Ama yaşadığımız ana sahip olmak için sonunun gelmesini bekleyecektik. En romantik sahnelerde "Bu anın hiç bitmesini istemiyorum." derler ama aslında bu o bitişi beklediğinin bir göstergesi de olabilir. İstemiyorum ama bitecek, bitmeli yoksa o an o an olmaz zaten, gibi. Bir kitabı okumayı çok isteriz, bazen çok severiz, bitmesin isteriz ama o kitabı" okumuş" olmak için bitirmeye ihtiyaç duyarız ve ondan sonra ancak o kitap bizim okuduğumuz listeye ve bize ait olabilir. Tabii yarım bırakırsak da olabilir ama o zaman sonunu kendi seçtiğimiz bir sayfa yapmış oluruz. Neyse, bence de ruhumuz, zihnimiz ya da sahip olduğumuz bedenimiz henüz ondan vazgeçmeye hazır değilsek ölümsüzlüğe hazır değil. Ama dil bu kadar etkiliyken, ölümü hiç duymayan, hiç görmeyen birinin ölümü hayal edip edemeyeceğini çok merak ettim... Ya da hiç yetişkin görmeyen bir çocuk büyüyeceğini düşünür mü, büyüdüğünü fark eder mi?
Hayatı bir kereliğine üstünden geçiyor olduğumuz bir Boğaz Köprüsüne benzetiyorum.Pekçok insan köprüden geçerken boğaz manzarasını izlemektense yoğun trafiğe kilitlenmiş ve bu harika manzarayı görmez olmuş.
Gömer Hayyam İşte bu....harika!!
Ölümün bu kadar değerli olması bana etki etmiyor. Hala çok zor. Dinlerin insan ürünü olmasını hazmedememem gibi. Bireysel yaşamımızın ne ablamı var ki yok olucaksak. Ahhh bu çok acı.
Barış Özcan'dan Geldik UA-cam Dibindekilere Balon olmaya geldik :)
aslında aradığımız şey zamandan muaf bir yaşam yani ölümsüzkük değilde sınırsız bir kavrayış gücü. Kavrayışımız sınırsız olursa aldığımız zevklerde sınırsız olur kanımca
Peki yapay zekaya ölümü tanımlayabilirsek ne olur?
Tahtasız Adam bu da başka bir çıkmaz :)
Başka bir çıkmaz değil, insan olur. İnsan tasarlanabilir ama biz göremeyeceğiz o günleri.
Tanımlayabileceğimiz bir şeyi her açıdan bilmemiz gerektiğini ve bu yüzden tanımlıyamıyacağımızı düşünüyorum. İnsanın temel korkusu ölümden sonraki bilinmezliktir bence ve bilinmezliği tanımlamanın nasıl mümkün olacağını bilmiyoruz, çünkü bilmediğimiz bir şey hakkında fikir sahibi de olamayız.
@@muhammedalicanturk855 insan olması imkansız, insanın biyolojik olarak yaratmadığı hiçbir şey insan değildir
Sahtekarlıktan başka bir şey olmayacak.
Zihnimizi yontan ve yine zihnimizde yer alan ölüm kavramını aslında öyle bir derdi olmayan makineye yamamaya çalışmak "-mış gibi"den öteye gidemez.
ölümsüzlük ilginç bir konu benim için. evet ölümsüzlüğü yeriyoruz çoğu zaman ama ya güzel birşeyse ve bizim kaçırdığımız çok şeyler varsa? işte bu soruya cevap veremediğimiz için gidip ölümü övüyoruz bence.
Diller tam anlamıyla düşünce ve algılama biçimimizi değiştiriyor hepimiz yapay zekanın ürünü olabiliriz ama yinede bir başlangıca ihtiyacımız var...
Duyduğum her şeyi sorgulama eğilimim var düşündüm de iyi ki o diziyi izlememişim . Yanıltan düşüncelerle uğraşmak boşuna olurdu. Teşekkürler ✨
Peki merak ediyorum bire bir kopyalan mış beyini iki farklı frekans aralıgında kalmaya zorlasak ve bu iki beyini aynı anda çalıştıra bilsek aynı şeyi düşunebilme olasılıgı nedir
Çok güzel bir video. Son cümlenizde ''Ölümsüzlükle uyumlu olması gerekir'' dediniz. Ölümlülükle uyumlu olması gerekir mi demek istediniz acaba?
ahaahah hayır adam söylemek istediğini doğru şekilde söyledi, sen duymak istediğini, istiyorsun şu anda :)
Kanaldaki tüm yorumları özetlemişsin Sinan, teşekkür ederim.
euheuh rica ederim adamım severek izliyoruz, :) izleyen kitlenin bilinç sevilerine yaptığın katkı mukadder. Teşekkürler !
anladığım kadarıyla"makinenin zihnini ölümsüzlükle uyumlu kodlayalım ki onları bizler gibi ölümsüzlük meraklısı manyak yaratıklara dönüştürüp onlara işkence etmeyelim"demek istemiş yanlışım varsa düzeltsin biri
Hayır, videoda düşündüklerimi söyledim. Makine zihinlerinin insan gibi "şeyleri tanımlarken ölüm konseptine bağımlı" olarak kodlanırsa bunun işkence olacağını, doğalarındaki ölümsüzlük durumu adına bu ölümsüzlükle uyumlu olması gerektiğini belirttim.
İyi seyirler.
Mandela etkisi hakkında bir video yapmayı düşünür müsün?
Abi sana faydası olacak bir şey eklemek istiyorum. 8.25te ''Gireceğim'' diye okuduğun kelime diksiyonda ''Giriceem'' diye okunuyor. Bu söylerken belki sorun yaratmamış olabilir ama dinleyen bizler, eğer biliyorsak bu tarz yanlış telaffuzdan rahatsız olabiliyoruz. Dikkate alırsan sevinirim :)
ölümsüz olsaydik değer dediğimiz şeylerden hangisi değer olarak kalirdi? ölümsüz bir zihin yapısı değer vermeyecek,anlam aramayacak bir zihin yapısı,ama bu mesele neye işaret eder? bu anlattıklarin,anlattiklarina yorumum,ne demektir?
ben videoları izlemiyorum genelde sadece dinliyorum o yüzden gizli videolara ulaşamıyorum geçenlerde bi kaç videoyu izledim ve tesadüf eseri gizli videolara denk geldim kişisel olanları değil ama en azından kişisel olmayan gizli videoları daha açık etseniz daha güzel olmaz mı?
arkadakii müzik cidden hoş olmuş
Her şey enerjiden oluştuğundan düşünceler veya varlıkların geçiciliği ölümle sonuçlanmış sayılmaz.Sadece enerji dönüşümü yaşanır.İnsanların ölümden kastı bu olmalı.Ölümsüzlük kuramı buna dayanır.
lise yıllarındayken absürd şiirler yazdığın doğru mu?
merak ettim şimdi bilgiyi nerden aldın onu daha da merak ettim :D
Bizim ne idüğü belirsiz bir arkadaş sayesinde öğrendim fakat doğruluğundan emin değilim.
makinelerin hafızaları fiziksel değil yani kopyalanamaz dediğinde makinelerde bir canlı olmuyor mu ?
Kendi beynimi tamamen kopyalama imkanım olsaydı, ikinci bir ben elde etmiş olurdum. Ama şöyle bir problem var, o ikinci varlık, benim kopyam yine de ben olamaz. Çünkü kontrol bende olmayacak. Kontrolü veren şey ne? Diyelim, kendini sanal ortama aktardın; elde edeceğin şey: kendinin sanal bir kopyası, ama yine de kontrol sende değil ve senden bağımsız. Kontrolü veren şeyin ne olduğunu bulamadıktan sonra tüm bu varsayımlar başarısızlıkla sonuçlanıyor. Geriye tek bir yöntem kalıyor, o da: mevcut bedende yaşamı muhafaza edebilmek.
Ben hiç mutluyken ölmeyi arzu eden bir insan görmedim. Ağır depresyon, kronik mutsuzluk yaşayan insanlar buna çok daha fazla istekliler, insanlar için ızdıraptan kurtulmanın en kolay yolu: ''ölümü'' tercih etmek. 20 yıl da yaşasak, 100 yıl da yaşasak küçük varlıklarız vesselam. Etten, kemikten bedenler, böylesine acınası ve zavallı, böylesine kırılgan bir varlık olmak fazlasıyla sinir bozucu. Karınca kolonisinin kraliçesi de olsan işçisi de olsan yine de karıncasın. Evren için hiçbir fark yok arasında. Oysaki ben gezegenlerin kendisine denk olmayı arzularım, galaksilere, bizzat evrenin kendisine denk olmayı arzularım. Küçük düşünen insanlar, kendi küçük hayatlarını yaşayıp mutlulukla ya da mutsuzlukla ölebilirler.
beynimizdeki sinirler her hareketimizde yollar oluşturur. her insanın sinir örüntüsü farklıdır. çünkü her insanın yaptıkları aynı değildir. bu da bizim yaşanmışlarımız değil midir ?
gözlemyeci hakkında tekrar bir bölüm çekebilirmisiniz?
Söylediklerin oldukca önemli ama düşük olasılıkları dışlıyor. Ölümsüzlük bir yandan sınırsız enerji ve zaman demek. Evrilmek için mükemmel koşullar var demek. Eğer zihin algoritmasını değiştirip, ölümsüzlüğú yaşanabilir hale getirmek için evrilmeye başlarsa çok daha farklı bir kültür, ölümsüzlük kültürü, ortaya çıkacak demektir. Tabi ki bu da benim düşüncem :)
video kalitesi iğleşmiş yeni kameramı aldınız ?
Keske cevremde senin gibi dusunen insanlar olsa iyi ki varsin
insan hayati git gide uzarken hayatimizin ayni dinamiklerden olusmasi da sacma
Ontolojide tüm varlıklar "varlık tabakaları" denen bir sınıflamayla anlatılırlar. Buna göre tabakalar aşağıdan yukarı en kabadan en inceye doğru yükselirler. En yukarıda aydınlanmış insan bulunur. Fakat her bir tabakanın en yukarı çıkma yani aydınlanma şansı vardır. Örneğin bir taş bir gün ısıdan ve aşınmadan dolayı bir elmasa dönüşürse en yukarı tabakaya evrimleşir. Bir bitki çiçek açtığında aynı şekilde en yukarı çıkar. Fakat yukarı çıktıkça güzellik, hoşluk, derinlik artsa da fiziki ömür kısalır, karşılığında hakiki hayat başlar. Budizmdeki lotus metaforu da böyledir. Narkisos'un suretini suda görüp nilüfere dönüşmesi de.... Günümüzde buna elektronların yukarı sıçraması da deniyor. Varlığa bu şansı veren sahip olduğu "bilinç". Bu yüzden ölüm yeniden doğumun başlangıcı oluyor.
mandela efeckt olayınıda anlatırmısın ??
Bir ayrılık,bir yoksulluk,bir ölüm
bana bütün ölüm deneyimlerini anlatır mısın
ölümsüzlük iç özlemimiz gibi o yüzden ölümsüz makineler yapıyoruz hayal ediyoruz. Buna bir asya kültüründe küçük ve çekik gözlü olmaları yaptıkları filmlerde animelerde büyük koca gözlü karakterler yapması belkide iç özlemleri olması hayvanların konuşması gibi
Mandela etkisi ile ilgili video çekermisiniz
ya bence demek istedigi sey ruh,ruh insani oznellestiren bir unsur demek istiyor herseydede tek bir ruh olduguna gore onu kopyalarsan o ruhun verdigi ayni oznelligi kopyaladiginiz sey vermicek demek istiyor gibi bisey anladim :)
olum cok garip aslinda Bir insan olumsuz olmasi yasadigi herseyin anlamni yitirmesi anlamina gelir cunku ilk askin ve son aski olmiycaktir olmsuzdur binlerce side olsa nlamsizdir ancak olum yasadigimiz herseye anlmkatar baslangic bizi Bir yere goturmek zorundadir
abi coşmuşsun bu videoda! kış sana yarıyor. winter is coming...!
Müziğin ismi nedir?
kardeş iyi anlatıyorsun da soruları sorup hepsini cevaplamıyorsun :)
Siz fizik alanında mı okudunuz? Genelde fizikçiler böyle ilginç konuları anlatıyorlar.
Peki makinelerin ömrünü teknolojinin ilerlemesine bağlayamaz mıyız?
gantz diye bir manga var okuyun ordada sonlara doğru tanrı sahnesi var direkt ora aklıma geldi
ölümsüzlük dezavantajdır dedin ve şimdi cgpgrey gelecek... :D
tüm başlıklar soru olmak zorunda mı? bu sezonda hep böyle...
Yani bireysel ölümümüzü uygarlığımızın ölümüne veya duraksamasına tercih etmek zorundayız. Şimdilik.
Bu güne kadar kaç makine gördük ki 50 yılı tamamlamış :D
Afirmasyon hakkında bi video çok iyi olurdu.
Yaradanın ölümsüz olduğunu düşünürsek , yapay zekayı yada makinelerin de ölümsüz olduğunu varsayarsak yaradanı biz mi yaratmış oluyoruz özünde 🤷🏻♂️,
biraz basite indirgersek olayı tavuk mu yumurtadan çıktı yumurtamı tavuktan sorusunu çağrıştırıyor.
Ek olarak insan beyni ve makinenin çalışma prensipleri çok farklı insan beyni girdileri yorumlar makine işler. Makinenin işleyişi ona öğretildiği gibidir. İnsanon yorumlaması ise mevcut girdilerin üstüne diğer girdileri ekler yani deneyimler, genetik, öğrenilmiş davranışlar vs. İnsan yorumlarken işlem sonucu çıkarmaz varsayar önüne yeni çıkmazlar oluşturur tek cevap vermez insanın kararsızlığı da budur. Ölmek isteyip ölememesi de bu yüzdendir. Aslında ölüm insan içinbir kurtuluş gibi görünmesine rağmen dürtüsellik ve yaşama bağ öne çıkar. Makine gibi düşünseydi muhtemelen sonu ölüm olacaktı. Ancak beyin öyle bir organ ki sanki trilyonlarca makine bilince ulaşmak bilinç olmak için öne geçmeye çalışıyor. Ancak bilinç denilen farklı bir olguya beyne dönüşüyor.
Makinalarının ölümsüz olması değil, makinalara ölümsüzlük fikrinin programlanması.Yani aslında bir açıdan yine saçma oluyor. Ölümsüzlugun olduğu yerde aslında ölüm vardır. Westworld' de robotlar öldükten sonra tekrar tekrar yeniden onarilip gönderiliyorlar. Ölüme dair nasıl bir fikir var bilmiyorum ama. Ölümsüz olmak hiç ölmemek anlamina geliyor.Ölüm duygusunun ne olduğunu tekrar tekrar yaşayıp yeniden kaldığın yerden devam eden bir makina için tam anlamıyla ölümsüz demek...ölümsüzlük hiç ölmemek mi yoksa baska bir boyut atlamak ya da yok olmak en azından bulundugumuz dünyada aslında var olmamak mı? Ölümsüzlüğe yüklenilen anlamda çok önemli. Makinalarin olumsuzlugunde makinalar ölümsüz olduklarının farkindalar mı ? ya da gercekten ölümsüzler mi asıl soru. sadece bizden daha uzun hayatta kalabilirler belki ama ölümsüz değiller ama onlarin ölümsüz olduklarına kendilerine inandirmak mümkün. ama Westworl' un bi bolumunde bir robot taşla kendi kafasina vurup kendini öldürüyordu. belki de ölümün farkindalardır farkında olmamalari onlari bu kisir döngüde tutabilmek adina yapılmış bir sey olur ama bu eninde sonunda olecekleri gerçeğini değiştirmiyor tabi :)
Bütün bunlar sonucunda hayatınızın bir döneminde yakın gelecekte ister taşıyıcı anne ister sevdiğin kadın ile çocuk sahibi olmayı istiyor musunuz? Gerçekten ölümlü ve bir çok eksiyi kesinlikle yaşayacak ancak artıları yaşaması sadece ihtimal olduğu bir canlı dünyaya gelsin ister misin? Hatta sadece bu konuda bile ne buch ne düşünüyor merak ediyorum evet veya hayır ise nedenleri, fikrin ne olursa olsun belki 5 belki 10 yıl ara ile yine ifade etmeni isterdim değişti mi fikrin diye ...tabi saçma bi soru şimdi evet dersen sonra pişman oldum diye video çekemezsin ama öyle işte anlatamadım aptallığımdan ama siz anladınız
Diziyi izlemedim ama makinaların ölümsüz olduğuna katılmıyorum. Eğer ki zihinleri var ise ve eğer ölümsüzlüğü evrende geçirilecek sonsuz zaman olarak tanımlıyorlar ise.
Offffff asla bırakma bu işi
Evren deterministik mi? Sen 18.yüzyılda kalmışsın.
dedigin o beyni kopyalama olayi SOMA oyununda vardi abi.
Mükemmel bir video olmuş ellerine sağlık
Hangi bölümü okuyorsun?
dünya ve evren olmadan öncede biz vardık.dediklerim garip ve saçmalık gelebilir.farkına varıcaksınız.
müzik çok güzel olmuş emmi
seni izledikten sonra diğer kanallar boş geldi
Ölümsüz olmayı istemek için buna uygun bi amaç Lazım
Amaç yerine sebep olsa
Madde ölümsüz olamaz!
ölümsüz olan adam diye bir film izlemistim " a men from the earth " tavsiye ederim
Hiç sevmem.
@@Nebuch filmede ölümsüz olmaktan mutsuzdu 2. filmide ilki kadar başarılı olamadı
hem olmak isterim hem istemem olsam sanırım anime izlerim 300 yıl felan (tabi o vakte anime kalır mı ki artık kayıt edip izlerim)
çok etkileyici bir video