En önemlisi eğitimde eşitlik yok. Yüksek kazançlı bir ailenin çocuğu devlet okuluna gitse bile çeşitli kaynaklar ve özel dersler ile yine ezici bir kazanç sağlayabiliyor. Oysa biz; o çocuklarla ayni sıraları paylaşan, tableti, telefonu veya internet bağlantısı bile olmayan çocuğa uzaktan eğitim bile verdik. Ne eğitim ama... Ne uzaktan Ne de birebir eğitim orada eşitlik yoksa yeterli eğitim yoktur. Komple ek eğitimler kaldırılıp kaliteli bir eğitim ve öğretim süreci yasayabilse keşke çocuklarımız. Sadece klasik dersler degil; görgu kurallarından başlayıp, diksiyon, saglikli ve doğru iletisim kurma,hayvanları ve doğayı sevme, koruma, sosyal sorumluluk projeleri içeren uygulamalı dersleri olmalı. Yoksa sadece okumuş ama insan olmayı unutmuş çocuklar görüyoruz etrafta.
bu can bu fakirde olduğu sürece bu ajanı amerikaya vermeyeceğim dedi ve gönderdi, nas var faiz haram dedi tl faizini kura bağladı zaten namusssuzun biri dersenayi kapatıp etüt merkezi açmış çok mu neticede adı değişti
@@yasinguler436 Ben etutlerde "Onlar gibi olmadığım için,yurtlarinda kalmadigim icin" hep dışlandım. 1 tek sorumun cevaplanması için peşinden saatlerce koştuğum hocalarım oldu. Onlardan olan öğrenciler odalarındayken ben dışarıda bekletilirdim. 1 tek geç kalmışlığım, gitmemisligim ve saygısızlığım bile olmamistir. Ancak yurtlarda kalan öğrencilere dinlenme hakkı verilebiliyordu, ekstra denemeler yapılıyor ve bilgiler veriliyordu. Seneler sonra anladım o ogrencilerin sınavlarda niye daha başarılı olduğunu. Hepimiz Müslümandik ama onlar benim hakkıma çok girdi. Birde şu vardı: Sınavlar öncesi Türbeleri ziyaret ettirip dua ediliyordu topluca. Oysa ki keşke sınav önceleri değil normal zamanlarda da ziyaret edilip dua edilmesinin de sevap olduğu, Allah katında bile her kulu esitken sadece dış görünüşüyle, etutlerine katilmayisiyla hayatin baslangicinda ki bir veya birçok çocuğun hakkına girip, hayatıyla oynamasalardi. Her kadın hocamızın basi kapalıydı ama 1 erkek hocamız vardı onu ve coğrafya hocamız olan kadının hakkini yiyemem. Merhamet ve haksızlık yapmamaya, on yargılı davranmamaya çalışırlardı. Onlardan olmayan derken türbanlı vs olmaktan bahsetmiyorum. Başı açık bir sürü kız arkadaşım vardı haftasonu yurtlarda kalan. Yani Mevzu aslında dışarıdan bakana bizim herkese kapımız açık gibi gösterip aslında herkese içeride eşit davranmamalari ve kişi ayırt etmeleriydi.
@@slnc.211 sana kotu denk gelmis bizim yurt iyiydi hatirliyorum hocalarla hali sahada yaptik etutde masa tenisi vardi onuda oynadık bize dini birsey anlattiklarinda yemekde yedik ve dersleride oyle guzel anlatiyorlardida keske herkese oyle hocalar denk gelse sinavlardada kayırma yoktu üni sınavına girer gibi giriyorduk herkes ne yaparsa işte ben 2 sene gittim yatiliyada 4 5 gün falan suruyordu çokda keyifliydi tabi bu bana gelen sana kotu gelmis iyi sabretmissin
@@mytraveldiary91 kpss senin mesleki yeterliliğini ölçen bir sınav değil ki , adama sınavda tr mat tar cog bazı bölümlerde ek olarak hiç kullanmayacakları bilgilerden oluşan alan bilgisi soruluyor. Sınav senin mesleki yeterliliğini değil sınavsal yeterliliğini ölçen bir durum.
Öğrenim ücretsiz olduğu için laylaylom yapmaya gelen çok var evet sistem yetersiz ama bir yandanda şunu düşünüyorum dershaneye giden kişi öğrenmek ve kendini geliştirmek istiyen durumu olan kişiler durumu olmayansa okulda kendi kendine ne yapabilirse yapmaya calisiyordu
@@mytraveldiary91 atanamamis mi? Dostum ben kpss dershanesine gidiyorum mesela. Burda eğitim verenler öğretmen değil o yüzden atanma gibi durum yok. Hukuk dersini 17 senelik avukattan , muhasebe dersini 21 senelik mali muşavirden , iktisat dersini dershane statüsünde sayılı bir hocadan , maliye dersini 19 senelik ekstradan şahsi dershanesi olan birinden alıyoruz. Bu adamların kazançlarını düşün atanma ne demek 😂
O günkü şartlarda sorulan sorularla devlet okullarrinda işlenen dersler hakkında uçurum vardı , yani sadece okulda görülen derslerle o sınav olmaz . Dersane olmalı çünkü dersaneler sınava odaklı iyi bir kurumdu . Fakat , sorun şu , eğer dersane öğretim dışında başka hedeflerin, ideoloji yayma amacının bir parçasiysa bu amactaki dersanelerin önünün kapatilmasi gerekirdi. Şu anda eğitim tamamen bence plansız ,bu duruma geldik . Şu anda dersaneler kurs adında var , fakat o günkü gidilebilecek kadar değil maddi konuda herkesin gidebileceği ücretlerde değil . O anlattığıniz günlerde asgari ucretle aile gecibdiren bir baba çok rahat dersaneye gonderebilirdi çocuğunu , çünkü elden taksit indirim , dersanelerin burs ve indiirm sınavı gibi bir sürü fırsat vardı ,ve inanın dersaneler bugünkü gibi uçuk fiyatalrda değildi
şu an ihtiyaç pek kalmadı. o yıllarda evlerde internet veya bilgisayar çok az kişide varken günümüzde evinde cebinde internet olmayanlar gerçekten çok az. UA-cam'da istemediğimiz kadar ders içeriği var. Şu dönemde giden kişiler eğitim değil disiplin için gidiyor
2001 yilinda 2. sınıfta okuyan bir üniversite öğrencisi iken Ankara'da TÜMAY Dershanesinde 3 aylık hızlandırılmış bir kurs ile hazırlanarak tekrar ÖSS ye girmiştim. Çok iyi bir dersaneydi. Özellikle Matematik ve Fizik üzerine çok iyi hocalar vardı. Eğlenceli hale getiriyorlardi. Hocalar Soruyu yazdirirken cevabi veriyorduk artık. Testtir, kitaptır vs bunlarin haricinde etud salonu vardı çok sevdiğim. Ayrıca bu cemaat ile de alakası yoktu. Hatta sol görüşlüyduler. Eğitimci yönleri çok çok üst seviyedeydi. Maltepe Dersanesi OSSye 1 hafta kala Deneme sınavı yaptı Ankara genelinde ve TÜMAY öğrencilerinden bu sınava girenler ilk 100'u doldurmuslardi. Ben de 67. olmuştum. O günün şartlarında AOBP garabeti yüzünden mağdur edildik neyse...Sonucta İTÜ gibi bir okulu kazanmamda çok faydası oldu. Ancak şunu söyleyebilirim; sınav sistemi için böyle kurumlar çok işlevsel oluyordu. Kendi başınıza 17-18 yaşında kafanız karisikken size yol gösterici eğitimcilerin varlığı sizi motive ediyordu. Ben seviyordum. Kendilerine şükranlarımı sunarım.
@@tetrinte Eğitimin sadece sınava hazırlamak olmaması gerekir öğrenciyi her alanda geliştirmek gerekiyor dershanelerde robot yetiştiriliyordu buna imrenmeniz çok saçma
Dershaneye gitmedim 12. Sınıfken ilk senemde 10k ya girdim. Dershaneye giden arkadaşlarım ilk sene biyeri kazanamadı kazananlar da boş bölümler kazandı. Ben sadece UA-cam ve bı tane yardımcı öğretmenim (hatta ben ona olmayan öz abim diyorum) sayesinde kazandım. Yani kişinin kendi çabası herşeyden önemli
Hocam ben lise 3 öğrencisiyim, Matematiğim pek iyi değil. Diğer derslerimden iyi netler çıkarıyorum ama matematikte 5-6 net max oluyor. Temelim yok yani. İyi bir üniversite kazanmak için ne yapmamı önerirsin? YT üzerinden hangi kanallara bakmalıyım?
Ben de bu algı yüzünden 12de ve mezun senemde etut merkezine gittim ve dediginiz gercekten dogru, kisinin kendinde bitiyor tamamen dershane sadece bi programa sokuyo seni ve bi etkilesim oluyor hocalarla vs. fakat sürec evde, kutuphanede, youtubedan ders calisilarak cok iyi bi sekilde yurutulebilir
Herzamanki gibi öz ve müthiş anlatım 👏👏👏 Ben de 87yılında "mezuna kalarak " 88 de üniversiteye yerleştim. O dönemde Eskişehir'de az ve öz idi bunlar😊 Lisem çok da kötü olmamasına rağmen benden kaynaklı sebeplerle yerleşememiştim ilk yıl. Ne tesadüfdür ki çevremdeki bir kaç arkadaşım da aynı durumdaydı. Böyle olunca fazla üzülmemiştim. Büyük ihtimalle Dershaneler sayesinde bizler çok iyi üniversitelere yerleştik.. Şimdi ise kızım 11. Sınıfda, ben kara kara düşünüyorum 🤔
Hiçbir şey değişmedi bu arada. Dershaneler etüt oldu , sözde etütler tek derse kayıtlıydı ama bütün dersleri verip müfettişlerden bilgi alarak , müfettiş gelince bütün öğrencilere sadece şu dersi alıyorum dedirttiler.
Yanlis dusunuyorsun! herkesin ogrenme becerisi esit degildir. En iyi egitim sisteminde bile bazi ogrenciler ozel egitime ihtiyac duyarlar. Bu egitimi de ozel dersaneler verir. Ayrica dersaneler bircok insannin ekmek yedigi yerdir. Ogretmeninden tut, kutuphanecisine ve temizlik personeline kadar on binlerce insan ekmek yiyor. Hatta bazi basarili universite ogrencilerinin part time calisip harcligini cikardigi yerdir. Dunyanin her yerinde bu boyledir.
almanya da ders okulda bir iki anlatilir sen onu ev ödevleri yaparak ögrenirsin. zaten aksi mümkün degil öyle bir zaman yok. yani ögrenci kendisi evinde arastirip ögrenmesi saglaniyor. bunu ögretiyorlar tam olarak. kitaplarda yaziyor okudugunu anlayan her insan herseyi zaten ögrenebilir. sizin gibi olmamayi ogretiyorlar yani. bir kere dershaneye gitmis hicbir ILERI ZEKALI bana kesinlikle cevap vermesin anasini. bu dedigimi cogunuz anlamayacak bile.:D okudugunu anlamayan cahil bir kitle. yok sistem mistem zart zurt hepsi hikaye, siz nasilsaniz öyle de yönetilirsiniz. siz cahil oldugunuz icin lokal yasayip cok fikriniz ama gercek bir bilginiz olmadigi icin böylesiniz. bana bosuna laf yapmayin haliniz ortada. eskiden tv olan bilgi kaynaginiz artik youtube olmus. almanya da cocuklara youtube yasak sadece bizim cahil millet izin veriyor cocuklarina ordan da sizin gibi bos beles insanlar cikiyor. lafa gelince lang lang lang en iyisi sizsiniz ama yap deyince bir bok yapamiyorsunuz. inglizce bildinizi zannetiginiz gibi mesela beyinde bayagi akici konustugunu zannedip konusmaya gelince bok gibi kaliyorsunuz. birde kendini bilmin nirvanasina ulastigini kendini aydin zanneden kara cahil chp liler var. mesela bir alman kuran okunmasindan bas örtüsü giyenden rahatsiz olmuyor. ama siz yapraklar rahatsiz oluyorsunuz. iste cahiller laiklik aslinla BUNLARDAN RAHATSIZ OLMAMAK ama cehalet icinde laikligi bile anlamamissiniz kac sene oldu. siz bu yazdigimi da anlamayacaksiniz:D. bir kisiniz bile öz elestiri yapip gercekleri kabul edecek beyniniz yok. laiklik insanlarin dinine, giymine, kültürüne saygi göstermek o.....
Gitmiş birisi olarak söylüyorum, aslında gerekli değil ancak okulların imkansızlığından kaynakli ortaya çıkmış piyasa enstrümanı idi. Örneğin okulda sadece kitaplardan anlatılırdı dersanede ise okulda 40 dakikada işlenen ders 5 dakikada hızlıca anlatılır hemen yaprak test adı verilen renkli(düşünün okuldaki öğretmenlerin bilgisayar olmadığı icin yazılı sınavları elleri ile hazırlayıp fotokopi makinesi ile cogalttigi 2000 li yıllarda renkli) test kagitlarinda test çözümü yapılırdı. Bununla kalınmaz eve de verilirdi. ( Verdikleri kaynak kitaplar zaten ÖSYM nin sorduğu sorular ile aynı tipte idi okullarda ise sanki hayatinda sınava girmemis adamların yazdığı kitaplar ile ders islenirdi.) Birde şöyle bir algı olurdu buraya para veriyorsunuz bu da insanlarda karşılığını almalıyım motivasyonunu yaratıyordu, okulda ders dinlemeyen öğrenciler dersanede pür dikkat dinliyordu halbuki okuldaki öğretmenler sınav kazanarak atanmış öğretmenler iken aynı sınavı kazanamayan öğretmenler dersanede çalışırdı. Yani aralarindaki fark 1. Kaynaklar 2. İmkanlar 3. Kontrol ve geri donut( mesela okuldaki öğrenci başarısından okul müdürünün haberi bile olmazken dersanedeki müdür her gün kontrol ederdi). Eğer okullarda kaynakları ve imkanları dersane seviyesine getirselerdi, kurs vermenin yanında ya da onun yerine liselerde soru çözme saatleri yapılsa idi son olarak kazanan öğrencilerin reklamını okullar yapabilse idi( ki burası çok önemli pek çok okulun çabasının kaymağını dersaneler yedi mesela fen lisesini başarı ile bitiren bir öğrencinin sınavda dereceye girmek için dersaneye ihtiyacı yoktu burada fen liselerinin ve bazı Anadolu liselerinin hakkı varken sanki sadece dersane kazandirmis algısı yaratildi) bence zorla kapatmaya gerek bile kalmadan bu dershaneler birer birer kapanirdi. Kısacası gerekliliği ortadan kaldirirsaniz o alanda ihtiyacı gideren kuruma gerek kalmaz bu sayede hiç birşey yapmadan kapatabilirsiniz.
Anlatımlarınızın bir çoğuna hak versem de bu dersanelerde ve cemaatin kurumlarında sistem eleştirisinin yeterli olmadığını düşünüyorum yani türkiye okul sisteminin kötü olmasından faydalanıldı ve "işler iyi gittiğinden" hicbir zaman karşı bir akım oluşturulmadı ve bu bence samimi değil! Bu kurumlar halka faydalı işler yapmış olabilir ama kendini yenilemeyen bir ideolojinin içerisinde onun bir parçası olarak var olma durumuna geldiler diye düşünüyorum. Ve bu sizi bir enstrüman haline getirir ve asıl mevzu budur. Dersaneleri özerk bir kurum olarak ele almak (sanırım bunun herkes farkındadır) yanlış olur olayın tümünü şağlıklı bir şekilde analiz etmek için.
Merhaba Kadir Bey, videonun son kısımlarında dershanede erken görülen konuları öğrencilerin okulda dinlemediğini belirtmişsiniz. Kendi gözlemlerime dayanarak İlave etmek istediğim noktalar oldu. Öğrencilerin çoğu dersi daha görmemiş olsa dahi okulda dinlemiyordu çünkü dershanede nasılsa daha detaylı şekilde anlatacaklar şimdi kafamızı bulandırmayalım diyorlardı. Öğretmenlerde benzer bir tavırla nasılsa bu konuyu dershanede işleyeceksiniz daha detaylı görürsünüz burada vaktimiz yok deyip 1-2 örnekleme ile geçiştiriyorlardı konuyu. Öğrencilerin dinlememe durumu da öğretmenlerin bu tavırlarından dolayıydı. Ben bütün eğitim hayatımı devlet okullarında okudum ve birçok öğretmenin o dönemde maalesef bu tavırları vardı eminim sizde şahit olmuşsunuzdur. Sınıflarda birçok öğrenci zorunlu gördüğünden dershaneye gidiyordu ancak maddi durumu olmadığından gidemeyen öğrencilerde vardı. Birçok kez onların mağduriyetini görüp okulda düzgün anlatım olmamasından dolayı öğretmenlerle tartışıp kavga etmişliğim vardır. Sizin anlattıklarınıza eklemek istedim. Saygılarımla.
Merhaba @Burak Hamal, benim öğretmenlerimde hiç böyle bir tavır olmazdı o yüzden ona şahit olmadım ama bu anlattığınız ne yazık ki çok kötü tabii ki. Öğretmenlik çok kutsal bir meslek bununla birlikte onun gereklerini yerine getirmeyen öğretmenler de çok. Bir öğrenci için bile olsa programda anlatılması gereken konu neyse o anlatılmalı, yoksa diğer öğrencileri hakkı da yenmiş oluyor ciddi şekilde. Adaletsiz bir durum olmuş maalesef.
Türkiye örnekleminde kapatılması gerekiyordu. Seküler eğitimden çok uzak tarikatların güdümündeki eğitim kurumlarıydı. Belli noktalarda eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin de ihlaline sebep olabiliyordu. Fakat Türkiyenin eğitim sistemindeki eksikliklerinden ve sınav sisteminden dolayı gerçekten bu gibi kurumlara ihtiyacı vardı bunu üstlenen yapıların suistimalinden dolayı durum çok kötü taraflara gitti. Doğru denetlemelerle belki engellenebilirdi, çok geç kalındı.
Su kapatilmasi lazim engellenmesi lazim lafi kadar gerici bi laf olamaz bunu diyenlerde sozde demokrat ama sadece kendi ideolojisinin yasamasina musade ediyor, Dershanede namaz kilinmasi Allah denilmesi neden zorunuza gidiyor siz sekuler kurumlara gönderme hurriyetindesiniz hz muhammedin onder edinilmesi yasak cunki bu sekuler degil m.kemalin onder edinilmesi zorunlu bu sekuler sen dinsizsen bunu sekulerlik diye yumusatma dinsizim de ama kendi dinsiz ideolojin beni hic ilgilendirmez ben sana dayatmada bulunmuyorsam sen hayir hersey dinsiz olacak diyorsan bu senin ozgurlugun degil dayatmaciligindir yobazligindir ha burdan fem dershanelerini savunmak icin yazmadim bana gore son derece egitimleri ust seviyedeydi ama amaclari baska imis ne fetoyu ne akp iktidarini islamla zerre alakali bulmuyorum ama sizin isinize geliyor olabilir onlari islam göstermek cunki kotu bi ornek sizin sekuler amaclariniz icin taraftar toplamaniza yardimci olacaktir
Dershane kapatılmadı ki aynı sistemle ancaak sadece ismi değiştirilerek -etüt merkezi veya özel kurs merkezi- devam ediyor. Ki ben de bu kurumları hala kullanıyorum.
@@selimvarol9901 Öncelikle denetsiz bir kurumun insanlara eğitim adı altında verilen dini dayatmanın özgür düşünce ile alakası yok. Sadece talep edildiği durumlarda dini eğitimin verilmesi fikrine karşı değilim. Kimsenin dini de umrumda değil. Mustfa Kemalin her fikrinin dayatılmasını da desteklemiyorum ama demokrat özgürlükçü fikirlerle hareket ederken Mustafa Kemal'in çoğu fikriyle zaten aynı doğrultuda olduğumu fark ediyorum. Bunun yanında Türkiye Mustafa Kemal'in fikir altyapısıyla her dine eşit mesafesizlikte bulunan seküler bir ülke olarak kurulmuştur. Bugün Atatürk ilkeleri ideolojik bir durum değil Türkiye'nin gerçeğidir. Ve bir ideoloji durumuna getirilmiş islamın yani islamcılığın aksine hiçbir insana hiçbir kuruma ayrımcılığın yapılmadığı hatta bütün bu kurumlara özgürlük tanınmasını sağlamak güdüsü taşır. Kalkıp Türkiye'de şimdiye kadar yaşanan radikal olayları neden göstererek rövanşist islamcıların, FETÖcülerin, tarikatların var olması Türkiye'ye ve Türkiye halkına karşı büyük bir tehlikedir. Bu durumda ülkenin doğru refleksleri zamanında alarak, eğitimde, siyasette, bürokraside, adalette ve bu gibi kurumlarda boşlukları zamanında görüp doldurması gerekir. Bu refleksler ülkede doğru anda alınmadığı için, aptal sınav sistemlerinin, öğrenme amacı gütmeyen okulların var olması bu gibi kurumların kontrol edebileceği bir sistemi oluşturduğu aşikar. Bu durumun daha fazla suistimal edilmeden kapatılması gerekiyordu fakat bu durumu da mevcut iktidar kendi amaçları için kullandı ve yine eğitim adına düzelmiş hiç bir durum yok. Bunun yanında başta söylediğim gibi benim senin dininle ilgili enterese olduğum yok. Asıl senin gibiler sen ve FETÖcüler muhammedi ve islam düşüncesini ve bunun yanında islam diye arkasina saklandığı bir çok aptal radikal fikri dikte ederek herkesi müslüman yapmak istiyorsunuz. Benim derdim bununla. Bunu özgürlük adı altında yürütememen için laikliğin devamı elzem. Eğer bu aptallıkların devamlılığını istiyorsan siktirip Arabistana gitmen gerekiyor. Bana göre zaten her müslıman kendi dinini özgürce yaşamalı, bunu yaparken hristiyan da yaşamalı, budist de, yahudi de. Başka kimsenin dini ve dinsizliği kimsenin enterese olması gereken bir durum değil özgür bir ülkede bunlar kimsenin gündemi olamaz.
@@jackatlkup6476 sen neden yunanistana gitmiyorsan bende arabistana gitmem burasi 100 senedir senin kokusmus ideolojinjn hakimiyetinde defolup gidecek biri varsa sensin, yasa ile korunmaya muhtac bi adam gercekleri soyleyenin iceri atildigi bi rejim uydufma yazilmis bi tarih ingiliz ajani ittihay terakki ve onun ingiliz yaveri uydurma kahraman savas halinde oldugu batinin hayranligina kapilmis ermeniden donme bi halk baticiligi red ettigi icin zulum gormus anadolu halki m.kemali ozgurlukcu göstermende ayri komedi kendi donemindeki tum partileri kapatan baska fikirlere tahammul edemeyen ozgurlukcu liderin, senin musliman olman hakikaten zerre umrumda degil bu senin iftiran kufurlerin senin edepsizligin ben yoldan kimseyi namaz kilmasi icin cagirmam ama senin kokusmus ideolojin 10 kasimda ayaga kalkmayanlari dover fikir ve inanc ozgurlugu var der her sabah bi heykelin onunde senin yolunda yuruycegime yemin ederim demeden sinifa almaz muslimanlar yuzunden bilim ilerlemedi der 100 senedir bilim adina hicbisey uretmez senin gibi kafirlerin baskisi bizim inancimizi arttirir bize korku vermez beni 1400 sene onceki gericilikle itham edenler heykelcilikte 3 bin sene onceki putperestleri bile kiskandirir yobazlikta hani su inklap iplerine baglayarak heykelin onunde secde ettirdiginiz cocuklar hani sen olmasaydin olmazdik soyle olurduk boyle olurduk ilahlastirmalari eller rab kulu olsun biz atanin kulu diyen sapkinlar k.bakma insanlarin inancina dil uzatirsan senin inancinin kat be kat olan sapkinliklari yuzune vurulur bu gune kadat 1 kemalistin ozgurlukcu olduguna sahid olmadim onlarin fikir ozgurlugu kendi gibi olanlar icin mevcut simdi fikirlerine bi sifon cek ait oldugu lagama gonder bende karsiligi yok senin ideolojinin bendeki karsiligini soyleyip kutuplasmak istemezdim taki sen benim fikirlerime salyalarini akitana kadar
@@mehmetkasmpat2401 Ben dersaneye gitmeyi talep ediyorum ama din eğitimi almayı talep etmiyor olabilirim ama bu eğitim kurumlarinda din dayatiliyor ve bu durum denetsiz bir sekilde yapiliyordu. Sıkıntı burada
Sene 2005 liseye hazırlanırken arkadaşlarımdan biri Maltepe Dersanesi öğrencisiydi.Çantasından Körfez'in, Anafen'in ,Zambak'ın soru bankaları vs. eksik olmazdı.Ailesi maddi olarak iyi durumdaydı ciddi bağışlar yapıyordu onların deyimiyle ''hizmet hareketine''.Gel zaman git zaman Lise bitti 2010'da ünv. öğrencisi olduk ve bu arkadaşımla haftada bir konuşur hal hatır sorardık.Mühendislik fak. öğrencisiydi 2014'te mezun oldu.Anına bir kamu kurumda göreve başladı derken bugüne kadar geldik.Ailesi muhtemelen cemaatte güçlü bir pozisyondaydı ne ona ne ailesine dokundular ve hala devletten maaş almaya devam ediyor kendisi.Ben ise mezun olduğum 2014'ten bu yana hizmet sektöründe çeşitli rezillikleri yaşadım.Defalarca sınavlara ,mülakatlara girdim ve hala 2024 sınavını bekliyorum.Kıssadan hisse Fetö'cülere hiçbir şey olmadı.Kaçamayan 3-5 tip ve cahil takımını tıktılar içeri.
7 yıl özel okul, yıllarca dershane eğitimi görmüş bir doktor olarak söylüyorum ki,dershane özel okuldan ve özel öğretmenden çok daha gerekli.Sınav yolunda kendi gayretinden sonra 2.sırada gelir
ciddi çalışan bir öğretmen kalitesi arttırma programı sonrasında tarafsız bir öğretmen kalite performans derecelendirmesi yapılıp standardın altına düşen öğretmeni gözetime tekrar eğitime alıp gelişme gösteremeyeni atanmış memur dahi olsa yol verilip bu mesleği gerçekten yapmak isteyipte kadro olmadığından yapamayan öğretmenlere yol açılmalı. rekabet kaliteyi arttırır. ayrıca öğretmen maaşları da arttırılmalı zira çok düşük. öğrenci olarak işinin hakkını veren öğretmenlerimin ellerini öperim ama beş para etmez, öğrenciye hiç birşey vermeyen parya muamelesi yapan öğretmenlerin (gerçekten varlar) de öğretmenlik mesleğinin itibarını iki paralık etmelerini kınıyorum.
Lise hocaları memurdur ve o kafa ile hareket eder müfredatı okutup geçer 4 sene bunu yaptık. kimse dershaneye gitmeden iyi halli üniversite kazanamadı kasaba okullarinda orta bölümlerde bulundular ve kalabalik halinde mezun olup işsiz kaldilar.
2 роки тому+13
Ben onların dersnesine gittim. Bana sorarsan atladığın bir nokta var. Çok kaliteli eğitim sistemleri vardı. Hala onların boşluğu doldurulmuş değil. Çok kaliteli bir öğretmen grubu vardı. Kendilerini o işe adamış eğitmen topluluğu. Hem Final dersanesine hem de Fem dersanelerine gittim. Arada muazzam bir kalite farklılığı vardı. İstediğin zaman ek ders alabiliyordun yada etüt düzenletebiliyordun.
Radarlarına girdin 🙂 Kızılayda iki adet Maltepe dershanesi vardı. Birisinden hep birinciler çıkarken dğerini gelir kaynağı olarak kullanıyorlardı. Duyardık hep "zındık efendi rüyasında görmüş soruları" diye soruları veriyorlarmış dershanede. Polislik sınavındada aynı senaryo...
Başarılarınızın Devamını dilerim. Bence Dershaneler kapanmadı sadece adları kurs oldu . Ve bu şekilde bir grubu özel okula döndü fiyatları arttı bir çok öğrenci için takviye ders almak imkansız hale geldi . Ben dershaneler kapanmadı adı değişti konusunda inatçıyım
Dersaneler, evet güzel bir ortam bulamadığında zulume dönüşüyordu ancak hocaların ve arkadaşların ile okulda kuramayacağın rahatlıktaki arkadaşlığın olduğu bir ortamda paha biçilemezdi. Ayrıca dersanelerde kötü ders anlatan hocanın barınması çok mümkün değildi, okuldakinin aksine, bu sıkıntıyı müdüre bildirip geri dönüş alabilirdin ve ya oluşturulan sıralama sınıflarında eğer derslerin iyise otomatik olarak iyi hocalardan ders almaya başlardın. Devlet okullarında ise emekliliği bekleyen bir yığın hoca dolu oluyordu. 7. sınıfta matetatik hocamın(Oturan Boğa :)) yerinden kalktığını hiç görmedim. Dersi tahtaya çıkıp ben ve birkaç arkadaşım anlatıyordu. Bu tarz durumlarda aynı dersi farklı birinden, senin gibi düşünen daha genç bir hocadan dinlemek yine çok faydalı oluyordu. Büyük şehirlerde dediğin gibi ulaşım sıkıntıdır ancak ilçe bazında dersaneye gitmek 5/10 dan fazla sürmüyordur. Anlayamadığın bir konuyu saatlerce anlamaya çalışmaktansa, bilen birinden 10dk da dinleyip anlamak, okulun aksine yapamadığın soruyu istediğin zaman sorabilmek çok zaman kazandırıyordu. Benim için en önemli faydası ise anladığımı düşündüğüm konuyu tekrar dinlerken, tekrar yapmamın yanı sıra tam olarak anlamadığım yerlerin olduğunu fark etmemdi. Şuan durumun ne olduğunu bilmiyorum ancak kesinlikle bir şekilde olması gerektiğini düşünüyorum.
Dershaneye gitmeden tıp kazanmış birisi olarak konu hakkında düşüncelerine tamamen katılıyorum. Tüm arkadaşlarım dershanesiz olmaz kafasindaydi. Oradaki hocalarla beni de tanistirmaya çalışıyorlardı. Hocalarla konuşunca da dershanesiz sıralama yapamayacağıma ikna etmeye çalışırlardı. Şimdi benzinlikte pompacı olarak çalışıyorlar (pompacı olmak kötü bişey değil duyar kasmayın).
@@bistargibihisset Bu durumun kişisel değerlendirmek daha doğru olur. Ancak genel olarak; Dershaneler takip ettikleri ders programı ile daha etkili olacağı aşikardır. Parası olan özel ders ile takviye etmeye çalışırken orta gelir düzeyinde olanlar için, dershaneler ekonomik olarak uygun olması için toplu ders alma imkanı verebilir
Dershaneler kapatılmadı, özel eğitim kursu adı altında hala devam ediyor. Ben insanların neden dershaneye gittiğini kendimce açıklamak istiyorum. Bu bir kültür meselesidir. Bizim kültürümüzde (Özellikle benim gibi doğu kökenli olanlarda) misafirperverlik adı altında gereğinden fazla samimiyet oluşur. Dıdısının dıdısı çay içmeye gelir, yemeğe gelir ve aileniz "gelmeyin" demeyi bilmediği için kabul eder. Hepsinin çocukları da yanında gelir ve curcuna, ses, kaos. O ortamda ders çalışmak imkansızdır. Kadınlar daha da şanssız. Sürekli "yemeğe yardım et- bulaşığa yardım et" diye dersi bölünür. Sadece doğu kökenli aileler değil, genel olarak Türk kültüründe ailenin veya kendinin çıkarına bir şey yapman "bencillik ve saygısızlık" olarak algılanır. Gelmek isteyen misafire "Hayır" diyemediğimiz için öğrenciye ders çalışacak ortam bırakmıyorlar. "Bizim çocuğun dersi var, misafir kabul etmiyoruz" demeyi öğretemedik ailemize. Bunun dışında ebeveynlerin psikolojimizi daha da bozması, ters bir şey söylemesi, evdeki herhangi bir tartışma ortamı, evdeki hastalanan veya ölen biri gibi şeyler de dersini etkiliyor. Dershaneler bize bu ortamdan kaçma ve öğrenci psikolojine daha rahat girme şansı tanıyor. Kütüphanesi, sınıfı, hatta ne zaman mola verebileceğini söyleyen zil bile seni olumlu etkiliyor. Benim çevremde öğrencilerin dershaneye gitme sebebi bunlardır. Daha doğrusu budur; KÜLTÜR! O yüzden dershaneler bu ülkede öğrencinin her zaman ihtiyaç duyacağı şey olacak. Kapatılması teklif dahi edilemez.
Her seferinde kendini yenileyip yeni konular ile merakları perçinliyorsun. Kanalı 3 senedir takip eden biri olarak tebrik ederim. Ayrıca evergrande şirketini de incelemeni ve dünya şirket ve markalarını da anlatmanı istiyorum.
Hayatım boyunca bir kere bile dersaneye gitmedim.. ama şu anda çok büyük şirkette iy bir konumda çalışmaktayım. Eskiden beridir dersanelere karşıyım. Devlet o kadar fazla para harcıyorki bu paralar bizim vergilerimizle ödeniyor. Bu kadar pra giderken neden dersaneler var anlamış değilim. Zaten bilerek eğitim sistemini bitirip insanları dersanelere mecbur bıraktılar
Şimdi ders hane olmaz ise olmaz bir şekilde bunu bir örnek ile anlatalım okul da benim zamanında ilk okul 4 de ingilizce eğitim almaya başlıyoruz ve orta okul lise olarak devam ediyor toplam 9 yıl olarak ingilizce eğitim aldığımız halde hala ingilizce konuşamıyoruz ama dil kursuna giden kişiler ise ortalama olarak 6 ayda konuşmaya başlıyor bu olaydan da anlaşılacağı gibi ders hane olmaz ise olamaz bir yapı olarak karşımıza çıkıyor bence.
TEOG zamanı liseye hazırlık için yaşadığım yerde körfez hariç başka dershane yoktu hatta babam körfeze yazdırmak istemiyordu hal böyle olunca körfez dershanesine gitmiştim ilçe de yaşıyordum evimiz 30 dklik mesafede uzaktı küçük bir şehirde olmasına rağmen bize her ders için körfezin boşluk doldurmalı ve sorulu konu anlatım kitapları vardı konu anlatımlarını hocalar asla yazdırma dan ordan işletirlerdi bilgi içeriği bakımından oldukça yeterliydi matematik hocamız çok iyi anlatıyordu ve eğlenceli bir insandı o zamana kadar matematik çalışmayı da okulda dinlediğimi de anlamazdım ama dershanede çok rahat anlıyordum ve genelde sadece boşluk doldurup önemli kısımları yazmamız daha çok odaklanıp konuyu anlamaya aşırı derecede faydalı oluyordu ben açıkçası şuan yks ile boğuşuyorum yine de şuan böyle güzel kitap tasarlayan bir dersane yok çevrede hepsi deftere yazdırıyormuş belki küçük bir yerde yaşamam da buna sebeptir ama bu konu anlatımı kitabı her eğtim kurumunda da olmalı bence ayrıca yaşadığım başka bir olayı da anlatmak isterim körfezin bir de soru bankası vardı bir gün ben ve arkadaşım oradaki aynı soruyu çözememistik CD den baksak da anlamamıştık ve ne oldu dersiniz bu sorunun aynısının sadece sayıları değişmiş hali teog da çıkmıştı ayrıca fen hocamız benim zaman denemelerine katılmadığımı görünce parasını kendi ödeyeceğini söyleyip katılmamı sağlamıştı ve öyle saçma sapan bir hareketlerini görmedim tabiki tarikat olarak böyle bir şeyi empoze etmelerini asla onaylamıyorum ama kitap kaliteleri gerçekten yatsınamıyacak kadar iyiydi ama bozuk bir sistemde dershaneleri kaldırmak da mantıklı değil
Bende lise zamanlarımda Mef ve Fem dersanelerine gittim. Dersaneler şarttı kredili sistem fiyasko idi. Tek ders din dersi zorunlu ve okul Md. Yard. O derse giriyor ve ben haylaz bir öğrenciyim diye 1 dönem okulum uzadı. Mef matematiksel olan derslerde iyi idi Fem de sözelde bu sayede iyi eğitim aldık hazırlandık. Başarılı idi ama bahsini çok geçmediğiniz yurt muhabbetleri çok önemli bir kıstas imam Hatipliler üniversite giriş derslerini az alıyor diye genelde Fem dersanelerini tercih ediyorlardı ve toplu namaz vardı abi abla dedikleri ( belletmenler ) yurtlarda derslere çalıştırıp aynı zamanda etüd yaptırıyorlardı burası ok ama eğlence içinde maçlardaki ve ev ziyaretlerinde oluyordu ziyarette yemek yenilip sonrasında namaz ve bazı videolarla Fetullah Gülen in vaazları dinletiliyordu. Hep beraber gelmişsin bırakıp çıkamıyorsun maruz bırakılıyorsun bu durum tabi insanı geriyordu. Ayrıca sene 1998 veya 99 da adını hatırlamadığım bir öğretmen FEM başarılı öğrencilere İŞ EŞ AŞ vaat ediyoruz demişti. Yani bu ekip oluşum içersinde olursanız eşinizi aşınızı ve işinizi biz ayarlarız gibi konularda ders içerisindeki konuşmalarda geçerdi. Ayrıca bir komik şey daha hatırladım olayı tam hatırlamıyorum 1999 gibi olabilir Dünyanın DJ i dirFetullah Gülen demişti bir öğretmen. Şuanki anaokulları 150 bin civarında bu bir soygun eşimle beraber çalışıyoruz mecburen anaokuluna bırakıyoruz çocuğumuzu bakıcı maliyeti çok daha fazla evet faydalarını ve çocuğum üzerindeki gelişiminde farkındayım ama bütçeler yüksek zam oranları inanılmaz bu sene 119 bin verdiğim okul 2024 için 230 bin istiyor bunun takibi yok mu nasıl olabilir. Kira maliyeti %25 artabilir ve asgari maaş zammı %50 hadi kırtasiye vs ayrı alıyorlar ama %70 te o artsın paçal yapsan %50 artmaz bile olmaz bile.
Dersaneye gittiğim dönemde bir dersane öğretmeninin maaşı okul öğretmenine kıyasla üçbuçuk katıydı. Öğretmenler işine canla başla sarılırdı. Biz bunu hissederdik.
Okullardaki eğitimi kötü gösterip veya yetersiz hale getirip, dershanelere mahrum bırakmak belki de sistemin temel çarpıklığı... Ben Anadolu Liseleri Sınavlarına giderken dershaneye gitmedim, Üniversite sınavında gittim ama katkı görmedim... Dershaneler daha çok zeki ve başarılı çocuklarla ilgilenip akademik olarak orta veya daha kötü durumdaki öğrencileri oyalayan, velilere umut aşılayan yerlerdi. Temeli ve dersleri kötü olupda hayalindeki Tıp fakültesini kazana kaç öğrenci vardır acaba? Dershanelerin kapandığına memnun olan kesindeyim ve zamanında dershaneler öğrencilerin fikri olarak devşirildiği kurumlardı maalesef...
Almanyada doğan büyüyen ve okuyan birisi olarak bu sistemi inanın anlamakta zorluk çekiyorum. Sanki bu dershaneler olmasa hiç biri okumaya devam edemiyor. Türkiye’de kuzenlerimle bu konuyu konuşunca ta 10 sene evvel bile şu sonuça vardım: Türkiye’de öğrenciler boş okuyor ve sistemden dolayı maalesef bu sisteme maruz kalıyor. İnanın bir yetkim olsa derhal almanyanın eğitim ve stajyer sistemini yürürlüğe sokardım. Bilgisi olmayana küçük bir özet: herkes anaokula başlıyor ve 1-4 sınıfı herkese eşit. Dördüncü sınıfta notları iyi olanlar (eskiden ortalama puan ile, şimdi istek üzerine) ya realschule dediğimiz bir üst okula gidiyor veya gymnasium (lise) dediğimiz en yüksek okula gidiyor. Anaüniversitede okumak isteyen mecburen gymnasiumdan 12. Sınıftan sonra elde ettiği abitur gerektirir. Bu anaüniversite bölümlerin bir kısmı (tıp, hukuk vb.). Üniversiteye alımlar abiturda elde ettiğin puanlara bağlı. Ortalama 1,3 aldıysan beklemeden istediğin bölümü okuyabilirsin. (Almanyda 1 en iyi ve 6 en kötü not) şimdi gelelim gymnasiuma gidemeyenlere. Hauptschule (normal okul 1-9 sınıf) veya realschule (bir üstü 1-10 sınıf) bitirenler meslek öğrenmeye başlıyor. Bu meslek öğrenimi 3 hafta iş 1 hafta okul veya haftada 3 gün çalışıp 2 gün okula gitmek demektir. Mesleköğrenimi yane staj mesleğe göre 2-3 1/2 sene sürüyor. Bunu bitirdikten sonra bu bölümlerde heryerde iş bulabilirsin. Hatta İstersen mesleğini elde ettikten sonra üniversiteye gidip yüksek diploma veya lisans yapma imkanın var o alanda. Burada sadece kafası basmayanlar bunu başaramıyor gerisi meslek elde edip koşuyor. Gymnasiumu bitirin meslek öğrenmeye başlayanda var. Burda her türlü yolu var okumanın ve ardından kesinlikle iş hazır. Üniversiteler sömestir başı 350€ onun içindede tüm eyalette otobüs ve trene binme biletin içinde. Mesleğinden sonra okumaya karar verdiysen (Techniker, Meister misali) bunların masrafların 90% kadar devletten karşılanıyor. Bunu fulltime 2 sene yapabilirsiniz ve devletden bafög denilen bir “krediyle” ailenizin gelirine göre aylık 800-900€ alabilirsiniz. Diplomanızı alırsanız devlet 80-90% o krediden iniyor (Meisterbafög). Bu sistemle sanayileşmede çok hızlı gerçekleşir.
Iyi niyetinden şüphem yok ama mevzu anlattığın kadar basit değil. Ben hem almanyada hem de turkiyede liseye giden ve almanyada öğretmenlik okumuş biri olarak konuşuyorum. Öyle sistem kopyalama tarzı ile yada yüzeysel karşılaştırma ile çözülmeyecek kadar karmaşık bir konu bu. Almanyanın sistemi türkiyeye kesinlikle gitmez diyorum ben. Keşke olsa orası ayrı ama anlayışımız olaya bakış açımız okadar farklı ki işe anlayışı değiştirmek ile başlamalı diye düşünüyorum ben. Isteyen olursa yazılanlara tek tek cvp verebilirm....
En az 15 yıllık bir dershane şimdiki adıyla kurs öğretmeni olarak yazıyorum. türkiyede mevcut şartlarda kurslar kapatılamaz ve kapatılmamalıda ancak çok acil değişikliğe gidilmeli. Kendi başına çalışabilen öz disiplini yüksek bilinçli öğrenci sayısı çok az.Çok farklı okullardan farklı düzeylerde öğrencilerle rekabet edebileceği ortam oluşuyor kurslarda. Okullardaki eğitim seviyesini eşitleseniz bile birileri daha iyi olmak isteyecektir. Üniversiteye talebin 1milyonun altına inmesi gerekiyor önce. Ancak piyasada bu işin hakkını veren çok az kurum kaldı. Öğretmen ve eğitim kalitesi çok düştü. İyi kurslarda ki ücretler ise nerdeyse kolej fiyatı. Denetim sıfır maalesef. İyice araştırmadan çocuğunuzu göndermeyin. Yazacak söyleyecek çok şey var. Bu konu yılların yarası.
Mrhlar öncelikle cok guzel hitap seklin var ve insanlara duygusal olarak hissiyatı verebiliyorsun. Bence senin bir tv kanalında ekranlarda olman lazım ve neden senin ile herhangi bir tv kanalı iletisime gecmiyor ki bence bunu bir projeye ile yapabilirsin; düşünüyorum
Dershanelerin varlığı genel olarak yanlış ancak okullardaki eğitim sınava yönelik değilken ve sistemde sınavlar bu kadar kritikken var olması kaçınılmaz. Sistemdeki okul eğitimi ve sınava yönelik eğitim arasında bir boşluk olmasa zaten dershanelere bir ihtiyaç oluşmayacaktır. Dershanelere ihtiyaç varken kapatılması yanlış.
Hiç dershaneye gitmeden ilk 20 ye girdim iki sınavda da 1985 de her puan grubunda ama bunun için altı sene çalıştım o da ayrı hikaye. Sadece dershanlerin yaprığı genel deneme sınavlarına girdim.parasını ödeyerek.. İlk sınavdan kırk beş dakika önce çıktım. Dışarıda çoçuğunu bekleyen bir teyze"''evladım yapamadın mı demişti.'' Hiç unutmam :)
Dershaneler sebep değil sonuçtur. Kötü eğitim sisteminin sonucudur. Siz eğitim sisteminizi iyileştirmedikçe,öğretmen kalitesi diplere vurmuşken bu ek eğitim isteği hiçbirzaman bitmez. Adı ve şekli değişir sadece. Bugün heryer eğitim danışmanlık,kurs,kişisel gelişim kursu adlarında hala yoğun bir şekilde talep görmekteler. Bugün GS lisesi,Atatür Fen lisesi öğrencileri dahi özel derse ihtiyaç duyuyorsa burada özel dersi vereni veya derhaneyi(adı farklı da olsa) sorgulamak yanlış,sorgulanması gereken kötü eğitim sistemi ve devletin bu konudaki politikalarıdır. Mühendis olmak isteyen bir öğrenciye 10.sınıfta 2 saat fizik verip de 5 saat Din dersini,5 saat Edebiyat dersini(bu saatler inanılmaz gereksiz ve fazla) dayatırsanız adam fiziğe,matematiğe açlığını sistemin dışına çıkarak giderecektir. Konunun özeti bu aslında:Arz-Talep
MEB'deki kadrolu öğretmenlerin kalite ortalaması dersane öğretmenlerinin kalite ortalamasından fersah fersah yukarıdadır. 2000 yılından beri öğretmenin iyisini MEB alıyor, geri kalanlar (eğer iş bulabilmişlerse) dershanelerde 3 kuruşa ömür çürütüyor. Dersanelerin en iyi öğretmenleri de genellikle bir ayağı MEB'de olanlardır, ama sorsan söylemezler; çünkü memura ikinci iş yasak. Öte yandan, öğrencilerin dersaneye gitmesi artık gelenek olmuş. Öğrenci ve veli, parayı verince bir fark oluştuğuna inanmak istiyor. Okulun 8 yılda veremediğini dersane 1 yılda veremez; çünkü dersane öğretmez, bilene hatırlatır. Eğitim sistemindeki sıkıntıları iyi öğretmenlerin bile aşması mümkün değil. Ortalamayla kolayca sınıf geçilen ortamda nasıl olsa dersaneye gideceğini bilen öğrencileri okula, öğretmene ve derslere değer verme konusunda motive etmek çok zor. Kafası anca para verince çalışan çok insan var maalesef.
@@nurettinsarul meb iyi öğretmenlerimi topluyor inanılmaz sesli güldüm buna. Bundan dolayımıdır ki Türkiye de devlete en az öğretmen gönderen üniversiteler Boğaziçi,Odtü,Yıldız,İstanbul gibi üniversiteler. Biraz istatistiklerden haberdar olun lütfen. Siirt bir dönem devlete en çok öğretmen gönderen ünilerin başındaydı. Sanırım siz de o kalitede bir yerden mezunsunuz ki dünyanız bu kadar kısır kalmış. Bakın Türkiye nin en iyi üniversitelerinden 3 tane öğretmenlik(matematik-fizik-bilişim) mezunu hem de derecelerle mezun olmuş bir öğretmenim. Girmiş olduğum tüm KPSS lerde Türkiye derecesi yaptım ama yine de devleti tercih etmedim. 2005 den beri dershanecilik yaptım istisnasız stajyerlik yılım hariç her sene devlet öğretmeninin kazancının kat be kat fazlasını kazandım. Ve hergün de Türkiyenin en iyi öğrencilerinin yüzlerce sorusunu çözüyoruz ki maalesef bu soruları sizin iyi okul sandığınız okulların dahi öğretmenlerinin hiçbiri çözemiyor. Köhne sistemde,köhne zihniyetlerle,Anadolunun köhne üniversitelerinden mezun tek hayali garanti gördükleri memurluk olan köhne yandaş öğretmenlerle dolu devlet. Siz kime neyi anlatıyorsunuz. Çok iyi de devletimin öğretmenleri o yüzden herkes bu kadar özel okula,özel derse,özel kursa kaçıyor dimi! Alkış size insanları artık daha fazla aptal yerine koymaya çalışmak yerine realist olun
2010-2011 yılı gibi Samsunda pi analitik dershanesine gitmiştim, anafenin aksine çok rahat ve modernlerdi, abimi anafene yazdırmak istediklerinde abiler mevzusu döndüğü için ikimizi de pi analitik'e verdiler, o zamanki anafen ile alakası yoktu hiç.
dershaneler kapatılmamalı, devlet düzgün bir eğitim veriyor olsaydı kesinlikle dershanelere ihtiyacım olmazdı. eğitim sistemimiz bok gibi, öğrenci yönlendirme sıfır. Herşeyden önce eğitim geliyor bu dünyada. eğitim sistemi düzelirse almanyadan daha üstün yerlere gelebiliriz, belki bunu görmeye benim ömrüm yetmez ama..
Aile ici gecimsizlik ortaminda psikolojisi bozuk bir genctim derslere kendimi tam olarak veremiyordum bu nedenden dolayi 2005 yilinda anafen dershanesinde burslu olarak okudum ve bu sayede iyi bir okula yerlesmistim.oradaki ögretmenlerimi hic unutamam hepsinden Allah razi olsun. ben psikolojisi bozuk bir gencken buradaki ogretmenlerin bana destegi sayesinde motive olup derslerime calisabildim.
Bence doğu ve güneydoğu da ciddi bir okul eksikliği var. Kardeşim daha geçen sene liseden mezun oldu ve 4 yıl boyunca 55 60 kişilik sınıflarda okudu. Ben okula giderkende böyleydi.
Video için teşekkür ederim, çok bilgilendirici ve tarafsız olması harika. Benim dershanelere gitme fırsatım olmadı ancak samanyolu özel okullarına 2 yıl boyunca gittim . 7-8 . Sınıfları bu oluşum içerisinde tamamladım. Durumun daha iyi anlaşılması için kendimden bahsetmem gerekiyor. Ben 1-4 .sınıfları devlet okulunda okudum. 5-6.sınıfları imamhatip ‘de bitirdim. O zamanki halim zeka geriliği , başarısız, özgüvensiz ,tembel bir öğrenci olduğumu itiraf etmem gerekir. Ancak ailem o dönem piyasada en iyi özel okul olan samanyolu kolejine gönderdi. İlk başta pek ısınamadım fakat sonradan ( öğretmenlerin özverili çalışması ,ilgilenmesi ,çoğunun samimiyeti ,sınıf mevcudunun azlığı , arkadaş ortamı , devlet okuluna nisbeten okulun çok daha konforlu olması , akşamları zorunlu etüt imkanı vb) daha nice güzel yanları olması benim eğitime olan inancımı hâla diri tutuyor. Bakınız samanyoluna ilk gittiğimde 5 net bile yapacak seviyede değildim. Ancak 2 yılın sonunda sınavdan 410 puan civarında yapabilmiştim. Bu puan size düşük hatta komik gelebilir ancak ilk halimle son halimi kıyaslayınız ciddi bir fark var. Derken okul bitti ve ben aileme bu kurumun liselerinde devam etmek istediğimi belirttim. Ve ülkeye darbe yapmaya kalkışıldı vesaire bir süreç başladı okullar kapatıldı hatta taşlanarak kapı pencere kırıldı berbat bir süreç yaşandı . Bu arada hiç suçu günahı olmayan öğretmenlerin diplomaları iptal edildi. Ceza evine girenler oldu . Bu terörist yaftası ile haksızlığa uğrayan öğretmenler bize eğitim verdikleri süreçte 8 ay gibi süreler boyunca maaş alamadılar genede yüzüstü bırakmadılar öğrencileri . Çok uzattığımın farkındayım ancak içimi dökmek istedim. Bakınız uzun devirli bir süreç,illaki içinde aşağılık insanlar vardır. Ancak tepede duran çoğu kişiye dokunulmadı bile olan zavallı öğretmene , örenciye memura vesaire olan onlara oldu . Dikkatsiz yürütülen bu süreç içerisinde alakasız insanlar linç edildi vesaire. Bugün bile ben samanyolu rğitim kurumları seviyesinde eğitim verebilecek bir kurum görmedim. Bu sözlerime binaen bana fetöcü gibi karalamalar yapacak arkadaşlar olcaktır . Önemli değil yanlışa yanlış doğruya doğru demeliyiz , bu ülke dürüstlüğe muhtaç .
Kısa bir ekleme yapayım devlet o dönemde bu okullarda okuyanlar teşvik veriyordu. Yani hem okulda okumam için para veriyor birde okulda okuyanları veya okuldaki eğitimcileri yargılıyor. Hatta okula kasten ceza yazmak için gelen müfettişler vardı , bunlar çöp kutularının şekli kare olduğu için ve okul kapısının desenli olmasından dolayı ceza yazıyordu . Zor süreç içerisinde insanların kafası bayağı karışıktı. Haksız olan kim varsa çeksin cezasını ancak çok insanın canı yandı.
11 ve 12. Sınıfı Donanım Temel Lisesinde okudum, video içerisinde de Cumhurbaşkanına gönderilen açık mektupta isimleri geçiyor kendilerinin Emre İpek ve eşi olarak. Okulda muhteşem bir eğitim yoğunluğu vardı gerek kızarak gerek azarlayarak soru çözdürülüyordu, zorla yapılan işin bir anlamı olmaz bu ayrı konu. Yani ben eğitim konusunda eminim ki anadolu lisesinde alamayacağın bir eğitim vardı Bakırköyde bahçeyi geçtim koridoru olmayan 4 katlı bir binada.2018 yılına baktığımızda ise Emre İpek ve eşi ben mezun olduktan hemen sonra apar topar bir şekilde Belçikaya kaçtılar, öğrencilerin devletten aldığı teşvik paralarını kullandılar ve sonuç olarak okul kapatıldı. İlk sorduğun soru olan dershanelerin kapatılmasını doğru buluyor musun sorusuna, neticiye bakarsak doğruymuş ancak bu sürecin yönetimi senin de dediğin gibi çok yetersiz. Dershaneyi kapattın eyvallah da sen bu adama gittin okul ruhsatı verdin? Sonuç olarak sana katılıyorum.
Saygı Değer Administer Ve Sunucumuz Kadir Bey yeni yayın döneminde katlanaraktan başarılarınız ve marka değerinin artmasını dilerim ayrieten emeğinize sağlık her daim başarılı ve bilgilendirici yayınların devamını canı gönülden dilerim...
O sürecin öğretmeniyim, o oluşum kurumlarından hiçbirinde çalışmadım ama sürecin de dışında kalmadım. Atama şartlarından altı yılı da tamamlamıştım ama şöyle bir madde daha vardı ki yasa çıktığı tarihte dershane öğretmeni olmak. Ama ben işte o maddeye uymayan kısımda kaldım ve mülakata dahi giremedim. Çünkü bebegim olduğu için o tarihte herhangi bir dershanede öğretmen değildim.
Maalesef Türkiye'deki asıl en büyük sorun bütün herkesin üniversite mezunu olması gerektiğini düşünmek maalesef ki o yüzden etrafınıza baktığınız zaman tonlarca boş işsiz 4 yıllık fakülte mühendis öğretmen muhasebeci gibi birçok insan olması halbuki olması gerekenle devletin üretim yapıp tonlarca yüz binlerce hatta milyonlarca insana istihdam sağlamak sağlayabilecek hale gelmesi bu yüzden ki sadece hepimiz üniversite okuyoruz üniversiteden mezun olduktan sonra ben ne iş yapacağım diye sağa sola bakmaya başlıyoruz şu an BİM a101 gibi marketlerde bile çalışanların çoğunluğu 4 yıllık fakülte mezunu halbuki böyle mi olması gerekiyor adam ortaokul ilkokul liseyi bitirdikten sonra bu tür yerlerde iş hayatına başlayabilir mühendis demek bir fakülte mezunu demek kendi alanında uzmanlaşmış birisi demek ama ülkemizin içinde bulunduğu bu durum maalesef ki bunların hiçbirini izin vermiyor sonra da böyle oturup dershanelerin olması doğru mu özel okulların sayısının devlet okullarının sayısını geçmiş olması mı bunları konuşuyoruz her zaman her yerde geçerli bir söz vardır nitelik mi nicelik mi biz takmışiz niceliğe her şeyin en büyüğüne asla hiçbir şeyin en kalitelisi biz de diyemiyoruz varsa yoksa en büyüğü biz de diyoruz en büyük ama içi boş.
Dershaneler (veya etüt merkezleri) gereksizdir. Ben dershaneye gitmedim, 2006 üniversite sınavında da alanımda 2871. oldum Türkiye genelinde. İnsanların kabul etmesi gereken bir durum var o da herkesin başarılı olamayacağı gerçeği. Bir çocuğun "başarılı" olması için yarış atı gibi çalıştırılması gerekiyorsa bu işte bir yanlış vardır. Eğitim sistemini suçlayabilirsiniz bu yüzden ama eğitim sistemi bu ülke kurulduğundan beridir kötü olmasına rağmen bu ülkeden dünya çapında kaliteli insanlar çıkıp kendilerini gösterebiliyorlar, çünkü iş dönüp dolaşıp kişinin kendisinde bitiyor. Bir çocuk başarılı olmak istiyorsa olur, ha olamıyorsa da hak etmiyordur. Burada aile içinde çocuğu doğru yönlendirmek ve doğru eğitmek daha önemli.
bende 3 sene gitmiştim malum dershaneye .... her sene kaçıncı sınıfa geçtiysen yaz tatillerinde o derslere sen hazırlıyor 1 yıllık konuları neredeyse 2 ayda öğrenmiş oluyordun öğretmenlerin genci, ileri yaşlısı hepsi kendini branşında çok iyi seviyede idilerdi kendilerini çok iyi yetiştirmişlerdi şartlar çok iyiydi sınıfı ,sırası kantini lavabosu .... hiçbir yerde akıllı tahtalar yokken anafende dokunmatiği dahi vardı. tahtada anlatılan kitap elimizde de vardı konu analtımlar, çalışma kitab,ı etkin defter , soru bankaları, yaprak test bir sürü kaynak veriyorlardı ve nitelikli kaynaklardı iyi hazırlanmışlardı. haftada 3-4 gün ders ve en son dersten sonra rehber hocan eşliğinde etüt kitap okuma , bir gün etüt günü olurdu randevulu ders sistemi vardı internetten istediğim dersin farklı saatlerdeki farklı hocalardaki dersini alabiliyordun derste anlamadıysan b-bu ek derslerde telafi edebilirdin kütüphanesi vardı öğretmenler düzenli olarak velilerle görüşüyordu soru bankaları kontrol ediliyordu disiplin çok iyi seviyedeydi eğitim kaliteesi gerçekten çok iyiydi kaliteliydi her ay seviye tespit sınavı oluyordu . kurban zamanı zorlan toplanmak istenen paralar sürekli hocaların baskısıyla gidilen yurtlar ve mecburen kıldırılan teneffüs yapmamıza sebep olan vakit namazları ...... can sıkan bazı sıkıntılardı sürekli olarak yapılan halı saha sinema vb aktiviteler güzel detaylardı. o yıllarda bil online eğitim veriyorlardı anafen tv den . ama o kapanma süreci yok mu ne kötüydü tam5 şube deiştirmiştik ordan oraya ordan oraya akılllı tahtalardan kara tahtalara .... bütün hocalar gitmiş 3-5 kişi kalmıştı sınıflar katlar bomboş gelen öğrenci çok az 7 katta eğitim veren dershane sabahçısı öğlencisi hepsi bitmiş gitmiş 6 katı kilitliydi bir katta dersler vardı türkçe matematik hocası kalmamıştı fen hocası geliyotdu matematik derslerine sınıfta hoca ders anlatırken tebeşir bitmiş hoca yenisini getirememişti hocam getireyim mi diyince bir telaşa kapılmıştı ... yoktu çünkü bir tebeşir bile.... asansörler çalışmıyordu sanırım elektrikten dolayı ödeyemez haldelerdi. sekreterler kantin müdür hocalar öğrenciler hepsi gitmişti
Meslek lisesi mezunuyum. Matematik fen sayısal dersleri 3 e kadar gördük oda sınıf ortalamasına göre ilerliyordu. Son sene 3 gün staj 2 gün okul. 2 gün okulda zaten bölüm dersleri isteniyordu. O sene mezun olup herkes matematik fen dersi görüyormuş gibi yks sınavına girdim tabiki patladım olmadı önümde 2 seçenek vardı ya dershane ya da bir ustanın yanında çırak olacaktım. Dershaneye mecburen gittim. Tabi orda da Anadolu liselerinden gelen arkadaşların dersleri benden daha iyiydi hocalar onlarla devam edip bizim üstümüze düşen olmadı tabi burda kişisel çabaya da ihtiyaç vardı. 2 sene dershaneye gitmek durumunda kaldım. Şuan 3. sınıf üniversite öğrencisi oldum. Tr de herşey ticaret kurumlarına dönmüş ve bizde bir şekilde onun parçası olmak zorunda kalıyoruz.
Ben sadece üni. İçin lise sonda bir sene dershaneye gittim. Benim için en büyük avantajı kaynak olmustu hem deneme sınavları hem de kitapları işime yaramisti. Farklı öğretmenlerden aynı dersleri görmekte iyi oluyordu fakat okuldaki öğretmenlerim gayet iyi ders anlatan konuyu öğreten kişilerdi. Ama sınav hazırlığı konuyu öğrenmek dışında da bir hazırlık istiyor. Bir kaç saat süren sınavlar, soru çeşitleri, tercih süreci, vb tek hedefi sınav olan bir kurumla eğitim öğretim yapmaya çalışan kaynak sıkıntısı yaşayan meb okullarının sınavlar özelinde geride kalması doğal bi sonuç.
Türkiyede dershanelerin kapatıldığını kim söylüyor dershaneler açık ve aynı şekilde devam ediyor .Başka bir isimle özel okul adı altında 3-4 derslikli yerler var.
Durumumuz yoktu yazdırmamıştı ailem anafene zamanında iyi ki yazdirmamislar 😂 ama o dönem çocuk aklı işte kayıt olunca turuncu yandan bağlama bir çanta ve kalemlik veriyorlardı hep benim de olsun istemiştim
2010 da 26.000. Oldum 27. Son Tercihim olan 60.000 sıralama ile alan üni ye yerleştim Buna sebep olan birileri vardı ise eğer hakkımı helal etmedim etmiyorum.
Dershanelerin kapatılmasını doğru buluyorum. Eğitimin hiçbir kurumu bence ücretli olmamalı. Bu durum öncelikle gelir adaletsizliğinden dolayı eğitim problemleri doğuruyordu. Bu kurumların öğrenciye birşey kattığını da düşünmüyorum. Çünkü maksatları öğretmekten çok, kısa sürede ezberletmekti. Bu yüzden para tuzağı olan bu yerlere gidilmemesi gerektiğini düşünüyorum
2,3 yıl önce yks için dershaneye yazılmıştım cidden at yarışından beter bir süreçti her gün ne kadar çalışsam yine kendime az çalıştığım için kızdığım zamanlardı çünkü hocalar bunu söylüyordu. arkadaşınla yarıştığın ve seni geçmesini istemediğin zamanlardı. bu stres bence asıl gerçek sınavda çok fazla beklentiye sokuyor insanı ve biraz zamanı geçince panik yapabiliyorsun nitekim dershanenin en başarılı öğrencilerden olan ben, dershanenin en başarısızlarından olan arkadaşım tarafından geçilmiştim (ben mf'de 50k yapıp elektrik elektronik mühendisliği,arkadaşım 35k yapıp diş hekimliğine gitmişti) şuanda yksye çalışan arkadaşlar sadece çalışmasına baksın ve kendini sadece kendiyle yarıştırsın
Puansız anadoluya giden biri olarak ben de düşüncemi belirteyim: lise kalitesi aşırı berbat. lavbotuar yok, tuvaletler duman altı-sıfır abartı-, tiyatro gibi kurs aktiviteleri yok. Hocalar aşırı kötü derslerini dinlediğinde bir şey anlamıyorsun. Ama ne gariptir bir kaç sene önce ana binalardan biri ayrılarak imam hatip lisesi açıldı ve lavbotuar vs hep o koparılan binadaydı. Galiba bizler 2.sınıf lise öğrencisi olmamızdan dolayı böyle şeylere hakkımız yok (?)
Kendi tecrübem üzerinden yazmak istedim genel olarak fayda gördüm çünkü bana kalırsa devlet okulları da ki "bazı" hocalar para için bu mesleği icra ettikleri için derslerinde verim alamıyorum bazı derslerden bu konuda o eksiklerim açısından dereshane oldukça faydalı oldu şahsen bana yararlı görüyorum ben gerek deneme sınavları gerek kitap soru yardımları kendine sene boyunca özel okul kiralıyorsun gibi az kişi oluyor çoğu zaman zaten o nedenle özel bir ilgi alaka oluyor memnunum şahsen ben kaplan dersshanesinden selam
Eğitim sistemi komple baştan sona yanlış , konu dershaneler olmamalı. Dershaneler üniversite sınavlarını kazanmak için bir aracı ama üniversite sistemi doğru mu peki? Avrupa'ya baktığında her çocuk ilgi alanı neyse ona yönlenip o konuda eğitim alıp mesleğini ona göre tercih ediyo. İşte bu kadar basit. Bizde de bu kadar karmaşık olmamalı! Bugün çocuklardan nefret eden bir genç sınıf öğretmeni olabiliyo (çevremde var). Böyle olmamalı! Çok yanlış çokkk...
Ben birkaç sene önce Açı dersanesine gitmiştim faydaliydi ama derslerin kalitesinden değil benden daha iyi öğrencileri görmemi sağladiği, rekabeti arttırdığı için.
Ben 2013te üniversite sınavına girdim. O zamanlar UA-cam’da böyle videolar yoktu dersaneye gitmeye resmen mecburduk. Şu an dershanenin gereksiz olduğunu düşünüyorum. UA-cam var internette birçok ders materyali, deneme sınavları ve çıkmış sınav soruları vs mevcut.
Diyarbakır’dan sevgiler Eğitim ticaret değildir 4 çocuk yetiştirmiş bir Veli olarak söylüyorum En iyi eğitim m Kemal Atatürk zamanında verilmiştironu takip etmeliydik emeğine sağlık kardeşim ❤️❤️❤️
Endüstri Meslek lisesinde okudum. Son sene dershaneye gittim. Zaten sayısal ders görmediğim için üniversite sınavında hiç şansım yoktu. Dershane sayısal derslerde eksiklerimi tamamlıyordu. Sosyal olarakta çok memnundum. Sınıflar arası bowling turnuvası halısaha maçları vs. motive ediyordu. Dershane sayesinde Teknik eğitim Fakültesini kazandım. Dershaneler kapatılmamalıydı. Büyükşehirde yaşayan biriyim ama kırsal yerlerde yaşayanlar için imkanlar kısıtlı oluyor ve bu dershaneler destek oluyordu. Sonuca bakacak olursak dershaneler kapandıktan sonra eğitim kaliteside düzeldimi ? Tabiki hayır. Şuan devlet okuluna gariban halk giderken kolejlere zenginlerin çocukları gidebiliyor. Garibanın çocuğu yine gariban zenginin çocuğu yine zengin olarak devam edecek. Necip hablemitoğlu konuşmalarını bende izledim yazılarının birkaçı okudum. Ve katılmıyorum. Mantıklı gelmiyor. Devlet kurumuna yüzbinlerce kişi sızmaz sızamaz mantığa ve matematiğe aykırı. Sızmak derken sızanlar kim? İngilizmi? Almanmı? Amerikalımı? Sadece anadolu insanı. Dershane meselesi ve 15 temmuz tamamen siyasi meseleler. 15 temmuz iddianamesi birazcık incelendiğinde soru işaretleri çok? Bunların sonucunda olan yine garibana oldu. Beğenmediği istemediği herkes fetö çuvalına sokuldu. Hatta sözcü gazetesi sahibini bile fetöye bağladılar. Allah halkımızı devletten korusun
Ben Yıldız Dersanesi ne giderdim, bizimkisi Atatürkçü - Sosyal Demokrat dersane olarak bilinirdi, En büyük rakiplerimiz FEM, MEF ve Uğur Dersaneleri idi o zamanlar, FEMciler bizden hiç hazzetmezdi, binalarımız da hep neredeyse yanyana idi Kadıköy de, ne günlerdi ya
Kimse devlet okulunda benzer şeyler yapılsa gerek kalmaz falan demesin. Lise okurken etrafımdaki iki lisede neredeyse hiçbir öğrenci dershaneye gitmedi. İçlerinden tıp, hukuk, psikoloji, iyi yerlerde mühendislik kazandılar. Dershane şart değil. Devlet okulunda özverili öğretmen şart. Her gün kurs yapıp kazandı adamlar.
O dershanelere gidilme sebebi kaynak oluşumundan daha ziyade soruları veriyor olması 2010 KPSS'yi hatırlarsınız aynı aileye ait 120 kişi birinci çıkmıştı. Ayrıca Kadir bey dershaneler kapanmadı da isim değişikliği yaptı diyelim 😂
Fettulah Gülen o kadar zeki biri ki çocukları dershane mantığıyla ağına düşüyordu. Abiler ablalar sayesinde yatıya kalma falan derken iyice kendine bağlayıp kendine çalışmasını sağlıyordu
Meslek lisesi öğrencisi olarak dershane sayesinde 4 yıllık üniversite kazandım. Öğrencinin eğitimi zayıf ise dershane şart ama önümüzdeki 10 yıl üniversite mezunu olmak, torpil yoksa hiçbir işe yaramayacak. Özel sektör ve kamu farketmeksizin.
Bu konuya değindiğin çok iyi oldu. Derslerimizde başarılı olduğumuz için zamanında abimle benide gümüs kolejinden aramışlar o da fetönündü babamda göndermemişti sağolsun yoksa üniversite okumak yerine bizde hapisteydik. Şükür bölümlerimizde iyi inşallah başarıyla bitiririz bölümlerimizi 😇
2 роки тому
Abilerimiz olurdu giderdik test çözerdik. 3 kere art arda gidince namazla başlayıp akşam sohbetleri gibi etkinlikleri olurdu. Kendi gibi olabilecek potansiyelleri ayırıp kamplara alırlardı. Sistem tamamen ekibe yeni üyeler katıp sistemli şekilde onları bir yerlere yerleştirme üzerine kurulmuş. Çok iyi düşünülmüş ve yıllar verilmiş bir sistem şimdi düşündükçe anlıyorum.
2013-2014 2014-2015 yılları arasında 11. ve 12. sınıfta uğur ve final dershanelerine gittim bir düz lise mezunu olarak üniversiteye ulaşmamı sağlayan şey dershane oldu o yıllarda eğitim sistemimiz özür dileyerek söylüyorum "BERBATTI" o dönemler sınıf arkadaşlarımın %80 i dershaneye giden çocuklardı bir arkadaşım fem dershanesine giderdi bize deneme ve kaynak getirirdi ben final sorusu getirirdim diğer arkadaş birey öbürü fem derken çok fazla soru görmüş olurduk bir gün bu fem ci arkadaş bize zaman denemesi diye bir şey getirdi sizi temin ederim zorluk seviyesi ve soru tipi 2015 ygs ile neredeyse birebirdi ve ben bunu çok sonra fark ettim şöyle söyleyeyim hatta öğretmeninizin rakam değiştirip sınavda sorduğu ders alıştırması mantığını düşünün neredeyse aynı sorular hatta toparlayacak olursam dershaneleri bizimki gibi eğitim sistemlerinde gerekli görsem de bu bahsettiğim fem gibi tarikat uzantıları bu işleri ele alınca korkunç adaletsizlikler olabiliyor bunun hala engellenmiş olduğuna inanmıyorum bu adaletsiz durumları engellemek adına tüm tarikatlar ile yöneticilerin aralarına set çekmesi şart yoksa böyle durumlarla daha sık karşılaşacağız
Egitimde çarpık düzenin nasıl sekilden şekile dönüştüğünü ve ne yazıkki gençlerimizin geleceği ile oynandığını üzülerek görüyoruz. Başarılı araştırmanızı kutluyorum. Ha bu arada benim gençliğimde 70"li yılların gözbebeği UNKAPANI DERSHANESi vardı. Ne oldu acaba?
Herhangi bir tarikat ve cemaat türevi dershane, kuran kursu veya çeşitli egitim merkezlerinin yasaklanması gerekiyor. Laik eğitim düzeninde egitim veren dershaneler olmalı çünkü meb yeterli değil
Рік тому+1
2006-2007 yillarinda yasadigim sehirde yaygin olan dershane furyasi zirveye ulasti. Dershaneler ogrenci cekmek icin deneme sinavlarina katilan ogrencilere cesitli hediyeler veriyorlardi. Kalemlik,kalem kutusu, kalem,silgi vs.. yeni bir dershane acilmis ismi Maltepe dershanesi. O donem ortaokula gidiyorum. Deneme sinavina girdim. Gorevli ogretmen bir kagida isimleri yaziyor, ogrencinin annesi babasi var mi diye sorup not aliyordu. Bu da kendi iclerinde hizmet edebilecek kisileri belirlemekti sanirim. Neyse Sinavdan yuzde 60 indirim kazandigimi soyleyerek surekli ariyorlardi. Annem ve ablam kayit ettirmek istemiyoruz deseler de her gun ariyorlardi. O dershaneye kayit yaptiran arkadaslairm da oldu. Kayit yaptirana hediye mp3, esofman takimi, canta gibi maddi hediyeler veriyorlardi. Sizin de belirttiginiz gibi kendilerine adam cekmeye calisiyorlardi. Ben Liseye gectikten sonra da bahsi gecen maltepe dershanesi anafen ve fem olarak ayrildi. Ismi gecen dershanelerde egitim almasam da deneme sinavi ve yayin kaynak olarak sisteme yakin ve daha iyi oldugunu dusundugumuz icin ister istemez kullandik. Biz Universite sinavina hazirlanirken arkadaslarimin arasinda sirf ps oynamak icin abilere gidenleri biliyorum. Yillarca dershane adi altinda milyonlarca kisiyi kendi taraflarina cektiler. Diyecek cok soz var da iste bu 6222 sagolsun :)
Ben lise bittikten sonra 1 sene dersaneye gitmiştim, açık konuşmak gerekirse dersane değil de okul gereksiz gibi gelmişti bana bu deneyimden sonra. 4 senede aldığın bilgi 1 senede verilebiliyorsa ben neden 4 senemi boşa harcamışım dedim. Diğer okulları bilmiyorum benim zamanımdaki düz lise müfredatı uzatılmış sakız gibiydi çok boş bilgi vardı ve gereksiz uzun zamanda anlatılıyordu, düşünün ben cumhuriyet tarihini okul bittikten sonra kendim araştırıp öğrendim. Dersanelerin kapatılması kararının eğitimi düzeltmekle alakası olmadığını herkes biliyor, mevzu o olsaydı önce müfredata el atmak gerekirdi. Neden gidildiği konusuna da değinmek istiyorum 1- herkesin evinde rahat çalışabileceği alan ve ortam yok 2- kendimden örnek veriyim dersaneye gitmek spor salonuna gitmek gibidir hoca var, ekipman var, belli bir rutine giriyorsunuz bunlar bazı insanlar için önemli çünkü her insan aynı şekilde çalışamıyor. Sonuç olarak düz liseler vb. düzeydeki liselerde eğitim o kadar yetersizdi ki üniversite kazanmak için dersaneye para bayılmak şarttı yoksa kim ister o kadar parayı boşuna harcamak, ben boğazımdan kesiyordum, 45-50 dk mesafeyi yürüyerek geliyordum eve taksitler denkleşsin diye.
Türkiye'deki en büyük problem aslında hep bir kaçamak yol bulmaya çalışmak olmuştur bence. Bu eğitim-öğretim kısmında da geçerlidir. Zaten hat safhada olan usulsüzlük üstüne bir de öğrencilere "Dershaneler sizin için daha iyi olur. Dershaneye giderseniz sınavı kazanırsınız. Okulda sınava dönük eğitim verilmiyor." denilerek senelerce robot gibi yaşamalarına sebep olunmuş ve ek olarak kazanılan bölümden mezun olduktan sonra istihdam sağlanmamıştır. Dershaneler özelinde ise, eğer devlet ücretsiz eğitime geçtiyse (2003-2004 öğretim yılında geçildi) o zaman buna göre altyapısını kurması gerekmektedir. Öğrenciler okullardan yeteri kadar eğitim alamıyorlar ve üstüne mecbur kalıp dershane vb. kuruluşlara gitmek zorunda kalmaktadırlar. Kendi yetersizliklerini başka özel firmalar tarafından karşılanmasına alışan günümüz Türkiye'sinde bunun gibi senaryoların görülmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Yıl 2012 yada 2013 dü 8. Sınıftayım o zamanlar herkes deli gibi dershanelere gidiyor sınıftaki herkes soruları biliyor hocalar nerden öğrendin diye sorduklarında dershaneden öğrendik diyorlardı ailemle konuştum liseye geçeceğim derhaneye yazdırmalarını istediğim ailem yazdırmadı daha sonra 8 . Sınıf 2.döneme geldiğimde ailem dershaneye yazdırmaya karar verdiler o zaman bizim okuldaki herkes anafene gidiyordu bende anafene gitmeyi çok istiyordum annem sorduğunda yeryok demişlerdi ben üzülmüştüm annem beni sınav dershanesine kayıt ettirmişti 6 ay boyunca gittim sonra gitmedim liseye geçince bu olaylar patlak verdi saten şimdi ise iyiki gitmemişim diyorum her şerde bir hayır aramak lazım sınav dershanesinin hala kolejleri ve kitapları mevcut
Kesinlikle. Heralde muhalif olarak konumlandırılmaktan korktu. Bütün aşağılık kitle gibi çıkıp "fetö" "fetö" diye havlaması gerekti. Aynı vidyoyu bu başlık olmadan ve ısrarla "fetö" demeden de yapabilirdi. E aidiyet gösterilmeli. Hani sadece doğrulardı?
Dershane denilen şey ticarethane ile eşdeğer anlamda. Ben ortaokulda matematik hocasının, "-Çocuklar okulun haftasonları dershanesi oluyor, bu konuyu detaylı bir şekilde orada anlatacağız." şu sözüne tanık olunca anladımki amaç bilgi öğretmek değil para KOPARMAK. O zamanlarda okula yazılmak ne kadar zor bir süreç bilirim. İster cemaatin olsun ister başka bir kurumun; dershaneleri ve okulların ayrı kurs açmalarının önüne geçen her kararı büyük destekleyenlerdenim.
Anafendeki danisman öğretmen "çalışma ortamımızı görmek icin" tüm öğrencilerin evini ziyaret edeceğini söylemişti. En yüksek burslu ben olduğumdan ilk bizim eve geldi 😬.
Bak izledikçe aklıma geliyor ben lisedeyken çok özeniyordum arkadaşlarım Körfez dershanesinde böyle yatılı kalıyorlardı banada hep sen gelsene olm çok eğleniyoruz filan diyolardı. Anneme yalvarıyodum resmen nolur benide körfeze gönder diye ama inatla hep küçük tanıdığı öğretmen çevresinin oluşturduğu dershanelere gönderdi. Tabi o zamanlar akıl bi karış havada olduğundan anlamıyordum.
Anafen dershanesine 90 lı yıllarda gittim tam bir cemaat yuvasıydı. Benim çocukluk döneminden itibaren namazla abdestle pek alakam olmadığı için sistemden tükürmüşlerdi.
Eğitim, öğretim kötü olduğu sürece bu tür girişimleri çok görürüz. Eskiden dershane şimdi etüt merkezi
En önemlisi eğitimde eşitlik yok. Yüksek kazançlı bir ailenin çocuğu devlet okuluna gitse bile çeşitli kaynaklar ve özel dersler ile yine ezici bir kazanç sağlayabiliyor. Oysa biz; o çocuklarla ayni sıraları paylaşan, tableti, telefonu veya internet bağlantısı bile olmayan çocuğa uzaktan eğitim bile verdik. Ne eğitim ama... Ne uzaktan Ne de birebir eğitim orada eşitlik yoksa yeterli eğitim yoktur. Komple ek eğitimler kaldırılıp kaliteli bir eğitim ve öğretim süreci yasayabilse keşke çocuklarımız. Sadece klasik dersler degil; görgu kurallarından başlayıp, diksiyon, saglikli ve doğru iletisim kurma,hayvanları ve doğayı sevme, koruma, sosyal sorumluluk projeleri içeren uygulamalı dersleri olmalı.
Yoksa sadece okumuş ama insan olmayı unutmuş çocuklar görüyoruz etrafta.
bu can bu fakirde olduğu sürece bu ajanı amerikaya vermeyeceğim dedi ve gönderdi, nas var faiz haram dedi tl faizini kura bağladı zaten namusssuzun biri dersenayi kapatıp etüt merkezi açmış çok mu neticede adı değişti
Etutler kötü değilki zamaninda gittim gayet güzel anlatiyorlardı bazne okuldan anlamayip orda anliyordum namazada orda baslamistim yatili yere gitmiştik çokda güzeldi her etütü karıştırmayalım
@@yasinguler436 Ben etutlerde "Onlar gibi olmadığım için,yurtlarinda kalmadigim icin" hep dışlandım. 1 tek sorumun cevaplanması için peşinden saatlerce koştuğum hocalarım oldu. Onlardan olan öğrenciler odalarındayken ben dışarıda bekletilirdim. 1 tek geç kalmışlığım, gitmemisligim ve saygısızlığım bile olmamistir. Ancak yurtlarda kalan öğrencilere dinlenme hakkı verilebiliyordu, ekstra denemeler yapılıyor ve bilgiler veriliyordu. Seneler sonra anladım o ogrencilerin sınavlarda niye daha başarılı olduğunu. Hepimiz Müslümandik ama onlar benim hakkıma çok girdi. Birde şu vardı: Sınavlar öncesi Türbeleri ziyaret ettirip dua ediliyordu topluca. Oysa ki keşke sınav önceleri değil normal zamanlarda da ziyaret edilip dua edilmesinin de sevap olduğu, Allah katında bile her kulu esitken sadece dış görünüşüyle, etutlerine katilmayisiyla hayatin baslangicinda ki bir veya birçok çocuğun hakkına girip, hayatıyla oynamasalardi. Her kadın hocamızın basi kapalıydı ama 1 erkek hocamız vardı onu ve coğrafya hocamız olan kadının hakkini yiyemem. Merhamet ve haksızlık yapmamaya, on yargılı davranmamaya çalışırlardı. Onlardan olmayan derken türbanlı vs olmaktan bahsetmiyorum. Başı açık bir sürü kız arkadaşım vardı haftasonu yurtlarda kalan. Yani Mevzu aslında dışarıdan bakana bizim herkese kapımız açık gibi gösterip aslında herkese içeride eşit davranmamalari ve kişi ayırt etmeleriydi.
@@slnc.211 sana kotu denk gelmis bizim yurt iyiydi hatirliyorum hocalarla hali sahada yaptik etutde masa tenisi vardi onuda oynadık bize dini birsey anlattiklarinda yemekde yedik ve dersleride oyle guzel anlatiyorlardida keske herkese oyle hocalar denk gelse sinavlardada kayırma yoktu üni sınavına girer gibi giriyorduk herkes ne yaparsa işte ben 2 sene gittim yatiliyada 4 5 gün falan suruyordu çokda keyifliydi tabi bu bana gelen sana kotu gelmis iyi sabretmissin
Okulun 4 senede öğretemediği şeyleri Dershane 1 senede öğretiyorsa burada okullarımız üzerine tekrar düşünmeliyiz.
Dershane bir senede öğretiyorsa o dershanede çalışan öğretmenler neden atanamamış. Öğretiyorlarsa iyi öğretmenler demekki.
@@mytraveldiary91 kpss senin mesleki yeterliliğini ölçen bir sınav değil ki , adama sınavda tr mat tar cog bazı bölümlerde ek olarak hiç kullanmayacakları bilgilerden oluşan alan bilgisi soruluyor. Sınav senin mesleki yeterliliğini değil sınavsal yeterliliğini ölçen bir durum.
Öğrenim ücretsiz olduğu için laylaylom yapmaya gelen çok var evet sistem yetersiz ama bir yandanda şunu düşünüyorum dershaneye giden kişi öğrenmek ve kendini geliştirmek istiyen durumu olan kişiler durumu olmayansa okulda kendi kendine ne yapabilirse yapmaya calisiyordu
@@alihanseven tamam da kardeşim devletin görevi parası olmayanı parası olana yaklaştırmak. Parası olanı parasiz olan ile aynı seviyeye düşürmek değil.
@@mytraveldiary91 atanamamis mi? Dostum ben kpss dershanesine gidiyorum mesela. Burda eğitim verenler öğretmen değil o yüzden atanma gibi durum yok. Hukuk dersini 17 senelik avukattan , muhasebe dersini 21 senelik mali muşavirden , iktisat dersini dershane statüsünde sayılı bir hocadan , maliye dersini 19 senelik ekstradan şahsi dershanesi olan birinden alıyoruz. Bu adamların kazançlarını düşün atanma ne demek 😂
O günkü şartlarda sorulan sorularla devlet okullarrinda işlenen dersler hakkında uçurum vardı , yani sadece okulda görülen derslerle o sınav olmaz . Dersane olmalı çünkü dersaneler sınava odaklı iyi bir kurumdu . Fakat , sorun şu , eğer dersane öğretim dışında başka hedeflerin, ideoloji yayma amacının bir parçasiysa bu amactaki dersanelerin önünün kapatilmasi gerekirdi. Şu anda eğitim tamamen bence plansız ,bu duruma geldik . Şu anda dersaneler kurs adında var , fakat o günkü gidilebilecek kadar değil maddi konuda herkesin gidebileceği ücretlerde değil . O anlattığıniz günlerde asgari ucretle aile gecibdiren bir baba çok rahat dersaneye gonderebilirdi çocuğunu , çünkü elden taksit indirim , dersanelerin burs ve indiirm sınavı gibi bir sürü fırsat vardı ,ve inanın dersaneler bugünkü gibi uçuk fiyatalrda değildi
şu an ihtiyaç pek kalmadı. o yıllarda evlerde internet veya bilgisayar çok az kişide varken günümüzde evinde cebinde internet olmayanlar gerçekten çok az. UA-cam'da istemediğimiz kadar ders içeriği var. Şu dönemde giden kişiler eğitim değil disiplin için gidiyor
2001 yilinda 2. sınıfta okuyan bir üniversite öğrencisi iken Ankara'da TÜMAY Dershanesinde 3 aylık hızlandırılmış bir kurs ile hazırlanarak tekrar ÖSS ye girmiştim. Çok iyi bir dersaneydi. Özellikle Matematik ve Fizik üzerine çok iyi hocalar vardı. Eğlenceli hale getiriyorlardi. Hocalar Soruyu yazdirirken cevabi veriyorduk artık. Testtir, kitaptır vs bunlarin haricinde etud salonu vardı çok sevdiğim. Ayrıca bu cemaat ile de alakası yoktu. Hatta sol görüşlüyduler. Eğitimci yönleri çok çok üst seviyedeydi. Maltepe Dersanesi OSSye 1 hafta kala Deneme sınavı yaptı Ankara genelinde ve TÜMAY öğrencilerinden bu sınava girenler ilk 100'u doldurmuslardi. Ben de 67. olmuştum. O günün şartlarında AOBP garabeti yüzünden mağdur edildik neyse...Sonucta İTÜ gibi bir okulu kazanmamda çok faydası oldu. Ancak şunu söyleyebilirim; sınav sistemi için böyle kurumlar çok işlevsel oluyordu. Kendi başınıza 17-18 yaşında kafanız karisikken size yol gösterici eğitimcilerin varlığı sizi motive ediyordu. Ben seviyordum. Kendilerine şükranlarımı sunarım.
Sizin pozitif deneyimler yapmış olmanız çok güzel ama yaşadıklarınız türküyenin sisteminin nekadar kötü olduğunun bir kanıtı resmen, çok üzücü bu
Bunlar okulda olmalıydı neden okullarda yapamıyoruz bunları
@@tetrinte sınıflar çok kalabalık para verilmediği içinde öğrencilerin bir çoğu için değersiz
@@tetrinte Eğitimin sadece sınava hazırlamak olmaması gerekir öğrenciyi her alanda geliştirmek gerekiyor dershanelerde robot yetiştiriliyordu buna imrenmeniz çok saçma
Keşke yol gostermeyi önce aile sonra okuldaki hocalar rehberlik etse
Ben Anafen e gitmiş biri olarak şunu söylemeliyim gerek sosyalliği gerek hocalarla ilişki bakımından sınav kursundan fazlasıydı.
Dershaneye gitmedim 12. Sınıfken ilk senemde 10k ya girdim.
Dershaneye giden arkadaşlarım ilk sene biyeri kazanamadı kazananlar da boş bölümler kazandı. Ben sadece UA-cam ve bı tane yardımcı öğretmenim (hatta ben ona olmayan öz abim diyorum) sayesinde kazandım. Yani kişinin kendi çabası herşeyden önemli
UA-cam’da kimden yararlandın ?
Hocam ben lise 3 öğrencisiyim, Matematiğim pek iyi değil. Diğer derslerimden iyi netler çıkarıyorum ama matematikte 5-6 net max oluyor. Temelim yok yani. İyi bir üniversite kazanmak için ne yapmamı önerirsin? YT üzerinden hangi kanallara bakmalıyım?
Ben de bu algı yüzünden 12de ve mezun senemde etut merkezine gittim ve dediginiz gercekten dogru, kisinin kendinde bitiyor tamamen dershane sadece bi programa sokuyo seni ve bi etkilesim oluyor hocalarla vs. fakat sürec evde, kutuphanede, youtubedan ders calisilarak cok iyi bi sekilde yurutulebilir
Hangi video kanalı hocam?
Ergenlerin şu bin yerine k kullanmasına da bitiyorum. Türkçemize kıran mı girdi...ne bu batı özentiliği
Herzamanki gibi öz ve müthiş anlatım 👏👏👏
Ben de 87yılında "mezuna kalarak " 88 de üniversiteye yerleştim. O dönemde Eskişehir'de az ve öz idi bunlar😊
Lisem çok da kötü olmamasına rağmen benden kaynaklı sebeplerle yerleşememiştim ilk yıl. Ne tesadüfdür ki çevremdeki bir kaç arkadaşım da aynı durumdaydı. Böyle olunca fazla üzülmemiştim. Büyük ihtimalle Dershaneler sayesinde bizler çok iyi üniversitelere yerleştik..
Şimdi ise kızım 11. Sınıfda, ben kara kara düşünüyorum 🤔
Ozamanlar biz kazanıyor ya da kazanamıyor, birdaha hazırlanıyorduk. Şimdi kazanamayan mezuna kalıyor. Kazanamayan yok.
Mezuna kalmak
Hiçbir şey değişmedi bu arada. Dershaneler etüt oldu , sözde etütler tek derse kayıtlıydı ama bütün dersleri verip müfettişlerden bilgi alarak , müfettiş gelince bütün öğrencilere sadece şu dersi alıyorum dedirttiler.
Ülkemin dersanelere ihtiyacın olmadığı bir eğitim sistemine sahip olmasını arzuluyorum
Yanlis dusunuyorsun! herkesin ogrenme becerisi esit degildir.
En iyi egitim sisteminde bile bazi ogrenciler ozel egitime ihtiyac duyarlar.
Bu egitimi de ozel dersaneler verir.
Ayrica dersaneler bircok insannin ekmek yedigi yerdir.
Ogretmeninden tut, kutuphanecisine ve temizlik personeline kadar on binlerce insan ekmek yiyor.
Hatta bazi basarili universite ogrencilerinin part time calisip harcligini cikardigi yerdir.
Dunyanin her yerinde bu boyledir.
almanya da ders okulda bir iki anlatilir sen onu ev ödevleri yaparak ögrenirsin. zaten aksi mümkün degil öyle bir zaman yok. yani ögrenci kendisi evinde arastirip ögrenmesi saglaniyor. bunu ögretiyorlar tam olarak. kitaplarda yaziyor okudugunu anlayan her insan herseyi zaten ögrenebilir. sizin gibi olmamayi ogretiyorlar yani. bir kere dershaneye gitmis hicbir ILERI ZEKALI bana kesinlikle cevap vermesin anasini. bu dedigimi cogunuz anlamayacak bile.:D okudugunu anlamayan cahil bir kitle. yok sistem mistem zart zurt hepsi hikaye, siz nasilsaniz öyle de yönetilirsiniz. siz cahil oldugunuz icin lokal yasayip cok fikriniz ama gercek bir bilginiz olmadigi icin böylesiniz. bana bosuna laf yapmayin haliniz ortada. eskiden tv olan bilgi kaynaginiz artik youtube olmus. almanya da cocuklara youtube yasak sadece bizim cahil millet izin veriyor cocuklarina ordan da sizin gibi bos beles insanlar cikiyor. lafa gelince lang lang lang en iyisi sizsiniz ama yap deyince bir bok yapamiyorsunuz. inglizce bildinizi zannetiginiz gibi mesela beyinde bayagi akici konustugunu zannedip konusmaya gelince bok gibi kaliyorsunuz. birde kendini bilmin nirvanasina ulastigini kendini aydin zanneden kara cahil chp liler var. mesela bir alman kuran okunmasindan bas örtüsü giyenden rahatsiz olmuyor. ama siz yapraklar rahatsiz oluyorsunuz. iste cahiller laiklik aslinla BUNLARDAN RAHATSIZ OLMAMAK ama cehalet icinde laikligi bile anlamamissiniz kac sene oldu. siz bu yazdigimi da anlamayacaksiniz:D. bir kisiniz bile öz elestiri yapip gercekleri kabul edecek beyniniz yok. laiklik insanlarin dinine, giymine, kültürüne saygi göstermek o.....
@@ahmetozdemir9231 hayaline devam...
Okullar dershaneler gibi değerli olsa dershanelere gerek kalmaz
Gitmiş birisi olarak söylüyorum, aslında gerekli değil ancak okulların imkansızlığından kaynakli ortaya çıkmış piyasa enstrümanı idi. Örneğin okulda sadece kitaplardan anlatılırdı dersanede ise okulda 40 dakikada işlenen ders 5 dakikada hızlıca anlatılır hemen yaprak test adı verilen renkli(düşünün okuldaki öğretmenlerin bilgisayar olmadığı icin yazılı sınavları elleri ile hazırlayıp fotokopi makinesi ile cogalttigi 2000 li yıllarda renkli) test kagitlarinda test çözümü yapılırdı. Bununla kalınmaz eve de verilirdi. ( Verdikleri kaynak kitaplar zaten ÖSYM nin sorduğu sorular ile aynı tipte idi okullarda ise sanki hayatinda sınava girmemis adamların yazdığı kitaplar ile ders islenirdi.) Birde şöyle bir algı olurdu buraya para veriyorsunuz bu da insanlarda karşılığını almalıyım motivasyonunu yaratıyordu, okulda ders dinlemeyen öğrenciler dersanede pür dikkat dinliyordu halbuki okuldaki öğretmenler sınav kazanarak atanmış öğretmenler iken aynı sınavı kazanamayan öğretmenler dersanede çalışırdı. Yani aralarindaki fark 1. Kaynaklar 2. İmkanlar 3. Kontrol ve geri donut( mesela okuldaki öğrenci başarısından okul müdürünün haberi bile olmazken dersanedeki müdür her gün kontrol ederdi). Eğer okullarda kaynakları ve imkanları dersane seviyesine getirselerdi, kurs vermenin yanında ya da onun yerine liselerde soru çözme saatleri yapılsa idi son olarak kazanan öğrencilerin reklamını okullar yapabilse idi( ki burası çok önemli pek çok okulun çabasının kaymağını dersaneler yedi mesela fen lisesini başarı ile bitiren bir öğrencinin sınavda dereceye girmek için dersaneye ihtiyacı yoktu burada fen liselerinin ve bazı Anadolu liselerinin hakkı varken sanki sadece dersane kazandirmis algısı yaratildi) bence zorla kapatmaya gerek bile kalmadan bu dershaneler birer birer kapanirdi. Kısacası gerekliliği ortadan kaldirirsaniz o alanda ihtiyacı gideren kuruma gerek kalmaz bu sayede hiç birşey yapmadan kapatabilirsiniz.
Anlatımlarınızın bir çoğuna hak versem de bu dersanelerde ve cemaatin kurumlarında sistem eleştirisinin yeterli olmadığını düşünüyorum yani türkiye okul sisteminin kötü olmasından faydalanıldı ve "işler iyi gittiğinden" hicbir zaman karşı bir akım oluşturulmadı ve bu bence samimi değil! Bu kurumlar halka faydalı işler yapmış olabilir ama kendini yenilemeyen bir ideolojinin içerisinde onun bir parçası olarak var olma durumuna geldiler diye düşünüyorum. Ve bu sizi bir enstrüman haline getirir ve asıl mevzu budur. Dersaneleri özerk bir kurum olarak ele almak (sanırım bunun herkes farkındadır) yanlış olur olayın tümünü şağlıklı bir şekilde analiz etmek için.
Merhaba Kadir Bey, videonun son kısımlarında dershanede erken görülen konuları öğrencilerin okulda dinlemediğini belirtmişsiniz. Kendi gözlemlerime dayanarak İlave etmek istediğim noktalar oldu. Öğrencilerin çoğu dersi daha görmemiş olsa dahi okulda dinlemiyordu çünkü dershanede nasılsa daha detaylı şekilde anlatacaklar şimdi kafamızı bulandırmayalım diyorlardı. Öğretmenlerde benzer bir tavırla nasılsa bu konuyu dershanede işleyeceksiniz daha detaylı görürsünüz burada vaktimiz yok deyip 1-2 örnekleme ile geçiştiriyorlardı konuyu. Öğrencilerin dinlememe durumu da öğretmenlerin bu tavırlarından dolayıydı. Ben bütün eğitim hayatımı devlet okullarında okudum ve birçok öğretmenin o dönemde maalesef bu tavırları vardı eminim sizde şahit olmuşsunuzdur. Sınıflarda birçok öğrenci zorunlu gördüğünden dershaneye gidiyordu ancak maddi durumu olmadığından gidemeyen öğrencilerde vardı. Birçok kez onların mağduriyetini görüp okulda düzgün anlatım olmamasından dolayı öğretmenlerle tartışıp kavga etmişliğim vardır. Sizin anlattıklarınıza eklemek istedim. Saygılarımla.
Evet öyleydi
Merhaba @Burak Hamal, benim öğretmenlerimde hiç böyle bir tavır olmazdı o yüzden ona şahit olmadım ama bu anlattığınız ne yazık ki çok kötü tabii ki. Öğretmenlik çok kutsal bir meslek bununla birlikte onun gereklerini yerine getirmeyen öğretmenler de çok. Bir öğrenci için bile olsa programda anlatılması gereken konu neyse o anlatılmalı, yoksa diğer öğrencileri hakkı da yenmiş oluyor ciddi şekilde. Adaletsiz bir durum olmuş maalesef.
Gerçekten dershanede işliceksiniz diyolardı
Evet
Hatırladım valla bizim hocalarda zaman zaman öyle diyordu be benim dershaneye gidecek param yoktu
Filler tepişti olan her zamanki gibi vatandaşa , öğrenciye , öğretmene oldu.
En guzel cevap
Müthiş bir içerik olmuş. Ellerine sağlık Kadir👍
Türkiye örnekleminde kapatılması gerekiyordu. Seküler eğitimden çok uzak tarikatların güdümündeki eğitim kurumlarıydı. Belli noktalarda eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin de ihlaline sebep olabiliyordu. Fakat Türkiyenin eğitim sistemindeki eksikliklerinden ve sınav sisteminden dolayı gerçekten bu gibi kurumlara ihtiyacı vardı bunu üstlenen yapıların suistimalinden dolayı durum çok kötü taraflara gitti. Doğru denetlemelerle belki engellenebilirdi, çok geç kalındı.
Su kapatilmasi lazim engellenmesi lazim lafi kadar gerici bi laf olamaz bunu diyenlerde sozde demokrat ama sadece kendi ideolojisinin yasamasina musade ediyor, Dershanede namaz kilinmasi Allah denilmesi neden zorunuza gidiyor siz sekuler kurumlara gönderme hurriyetindesiniz hz muhammedin onder edinilmesi yasak cunki bu sekuler degil m.kemalin onder edinilmesi zorunlu bu sekuler sen dinsizsen bunu sekulerlik diye yumusatma dinsizim de ama kendi dinsiz ideolojin beni hic ilgilendirmez ben sana dayatmada bulunmuyorsam sen hayir hersey dinsiz olacak diyorsan bu senin ozgurlugun degil dayatmaciligindir yobazligindir ha burdan fem dershanelerini savunmak icin yazmadim bana gore son derece egitimleri ust seviyedeydi ama amaclari baska imis ne fetoyu ne akp iktidarini islamla zerre alakali bulmuyorum ama sizin isinize geliyor olabilir onlari islam göstermek cunki kotu bi ornek sizin sekuler amaclariniz icin taraftar toplamaniza yardimci olacaktir
Dershane kapatılmadı ki aynı sistemle ancaak sadece ismi değiştirilerek -etüt merkezi veya özel kurs merkezi- devam ediyor. Ki ben de bu kurumları hala kullanıyorum.
@@selimvarol9901 Öncelikle denetsiz bir kurumun insanlara eğitim adı altında verilen dini dayatmanın özgür düşünce ile alakası yok. Sadece talep edildiği durumlarda dini eğitimin verilmesi fikrine karşı değilim. Kimsenin dini de umrumda değil. Mustfa Kemalin her fikrinin dayatılmasını da desteklemiyorum ama demokrat özgürlükçü fikirlerle hareket ederken Mustafa Kemal'in çoğu fikriyle zaten aynı doğrultuda olduğumu fark ediyorum. Bunun yanında Türkiye Mustafa Kemal'in fikir altyapısıyla her dine eşit mesafesizlikte bulunan seküler bir ülke olarak kurulmuştur. Bugün Atatürk ilkeleri ideolojik bir durum değil Türkiye'nin gerçeğidir. Ve bir ideoloji durumuna getirilmiş islamın yani islamcılığın aksine hiçbir insana hiçbir kuruma ayrımcılığın yapılmadığı hatta bütün bu kurumlara özgürlük tanınmasını sağlamak güdüsü taşır. Kalkıp Türkiye'de şimdiye kadar yaşanan radikal olayları neden göstererek rövanşist islamcıların, FETÖcülerin, tarikatların var olması Türkiye'ye ve Türkiye halkına karşı büyük bir tehlikedir. Bu durumda ülkenin doğru refleksleri zamanında alarak, eğitimde, siyasette, bürokraside, adalette ve bu gibi kurumlarda boşlukları zamanında görüp doldurması gerekir. Bu refleksler ülkede doğru anda alınmadığı için, aptal sınav sistemlerinin, öğrenme amacı gütmeyen okulların var olması bu gibi kurumların kontrol edebileceği bir sistemi oluşturduğu aşikar. Bu durumun daha fazla suistimal edilmeden kapatılması gerekiyordu fakat bu durumu da mevcut iktidar kendi amaçları için kullandı ve yine eğitim adına düzelmiş hiç bir durum yok. Bunun yanında başta söylediğim gibi benim senin dininle ilgili enterese olduğum yok. Asıl senin gibiler sen ve FETÖcüler muhammedi ve islam düşüncesini ve bunun yanında islam diye arkasina saklandığı bir çok aptal radikal fikri dikte ederek herkesi müslüman yapmak istiyorsunuz. Benim derdim bununla. Bunu özgürlük adı altında yürütememen için laikliğin devamı elzem. Eğer bu aptallıkların devamlılığını istiyorsan siktirip Arabistana gitmen gerekiyor. Bana göre zaten her müslıman kendi dinini özgürce yaşamalı, bunu yaparken hristiyan da yaşamalı, budist de, yahudi de. Başka kimsenin dini ve dinsizliği kimsenin enterese olması gereken bir durum değil özgür bir ülkede bunlar kimsenin gündemi olamaz.
@@jackatlkup6476 sen neden yunanistana gitmiyorsan bende arabistana gitmem burasi 100 senedir senin kokusmus ideolojinjn hakimiyetinde defolup gidecek biri varsa sensin, yasa ile korunmaya muhtac bi adam gercekleri soyleyenin iceri atildigi bi rejim uydufma yazilmis bi tarih ingiliz ajani ittihay terakki ve onun ingiliz yaveri uydurma kahraman savas halinde oldugu batinin hayranligina kapilmis ermeniden donme bi halk baticiligi red ettigi icin zulum gormus anadolu halki m.kemali ozgurlukcu göstermende ayri komedi kendi donemindeki tum partileri kapatan baska fikirlere tahammul edemeyen ozgurlukcu liderin, senin musliman olman hakikaten zerre umrumda degil bu senin iftiran kufurlerin senin edepsizligin ben yoldan kimseyi namaz kilmasi icin cagirmam ama senin kokusmus ideolojin 10 kasimda ayaga kalkmayanlari dover fikir ve inanc ozgurlugu var der her sabah bi heykelin onunde senin yolunda yuruycegime yemin ederim demeden sinifa almaz muslimanlar yuzunden bilim ilerlemedi der 100 senedir bilim adina hicbisey uretmez senin gibi kafirlerin baskisi bizim inancimizi arttirir bize korku vermez beni 1400 sene onceki gericilikle itham edenler heykelcilikte 3 bin sene onceki putperestleri bile kiskandirir yobazlikta hani su inklap iplerine baglayarak heykelin onunde secde ettirdiginiz cocuklar hani sen olmasaydin olmazdik soyle olurduk boyle olurduk ilahlastirmalari eller rab kulu olsun biz atanin kulu diyen sapkinlar k.bakma insanlarin inancina dil uzatirsan senin inancinin kat be kat olan sapkinliklari yuzune vurulur bu gune kadat 1 kemalistin ozgurlukcu olduguna sahid olmadim onlarin fikir ozgurlugu kendi gibi olanlar icin mevcut simdi fikirlerine bi sifon cek ait oldugu lagama gonder bende karsiligi yok senin ideolojinin bendeki karsiligini soyleyip kutuplasmak istemezdim taki sen benim fikirlerime salyalarini akitana kadar
@@mehmetkasmpat2401 Ben dersaneye gitmeyi talep ediyorum ama din eğitimi almayı talep etmiyor olabilirim ama bu eğitim kurumlarinda din dayatiliyor ve bu durum denetsiz bir sekilde yapiliyordu. Sıkıntı burada
Sene 2005 liseye hazırlanırken arkadaşlarımdan biri Maltepe Dersanesi öğrencisiydi.Çantasından Körfez'in, Anafen'in ,Zambak'ın soru bankaları vs. eksik olmazdı.Ailesi maddi olarak iyi durumdaydı ciddi bağışlar yapıyordu onların deyimiyle ''hizmet hareketine''.Gel zaman git zaman Lise bitti 2010'da ünv. öğrencisi olduk ve bu arkadaşımla haftada bir konuşur hal hatır sorardık.Mühendislik fak. öğrencisiydi 2014'te mezun oldu.Anına bir kamu kurumda göreve başladı derken bugüne kadar geldik.Ailesi muhtemelen cemaatte güçlü bir pozisyondaydı ne ona ne ailesine dokundular ve hala devletten maaş almaya devam ediyor kendisi.Ben ise mezun olduğum 2014'ten bu yana hizmet sektöründe çeşitli rezillikleri yaşadım.Defalarca sınavlara ,mülakatlara girdim ve hala 2024 sınavını bekliyorum.Kıssadan hisse Fetö'cülere hiçbir şey olmadı.Kaçamayan 3-5 tip ve cahil takımını tıktılar içeri.
7 yıl özel okul, yıllarca dershane eğitimi görmüş bir doktor olarak söylüyorum ki,dershane özel okuldan ve özel öğretmenden çok daha gerekli.Sınav yolunda kendi gayretinden sonra 2.sırada gelir
Bu süre de hem beyin yıkanıyor hem de millet soyuluyor
ciddi çalışan bir öğretmen kalitesi arttırma programı sonrasında tarafsız bir öğretmen kalite performans derecelendirmesi yapılıp standardın altına düşen öğretmeni gözetime tekrar eğitime alıp gelişme gösteremeyeni atanmış memur dahi olsa yol verilip bu mesleği gerçekten yapmak isteyipte kadro olmadığından yapamayan öğretmenlere yol açılmalı. rekabet kaliteyi arttırır. ayrıca öğretmen maaşları da arttırılmalı zira çok düşük. öğrenci olarak işinin hakkını veren öğretmenlerimin ellerini öperim ama beş para etmez, öğrenciye hiç birşey vermeyen parya muamelesi yapan öğretmenlerin (gerçekten varlar) de öğretmenlik mesleğinin itibarını iki paralık etmelerini kınıyorum.
Lise hocaları memurdur ve o kafa ile hareket eder müfredatı okutup geçer 4 sene bunu yaptık. kimse dershaneye gitmeden iyi halli üniversite kazanamadı kasaba okullarinda orta bölümlerde bulundular ve kalabalik halinde mezun olup işsiz kaldilar.
Ben onların dersnesine gittim. Bana sorarsan atladığın bir nokta var. Çok kaliteli eğitim sistemleri vardı. Hala onların boşluğu doldurulmuş değil. Çok kaliteli bir öğretmen grubu vardı. Kendilerini o işe adamış eğitmen topluluğu. Hem Final dersanesine hem de Fem dersanelerine gittim. Arada muazzam bir kalite farklılığı vardı. İstediğin zaman ek ders alabiliyordun yada etüt düzenletebiliyordun.
Adam zaten eğitim kalitesini anlatmıyor ki konu başka
Radarlarına girdin 🙂
Kızılayda iki adet Maltepe dershanesi vardı. Birisinden hep birinciler çıkarken dğerini gelir kaynağı olarak kullanıyorlardı. Duyardık hep "zındık efendi rüyasında görmüş soruları" diye soruları veriyorlarmış dershanede. Polislik sınavındada aynı senaryo...
Başarılarınızın Devamını dilerim. Bence Dershaneler kapanmadı sadece adları kurs oldu . Ve bu şekilde bir grubu özel okula döndü fiyatları arttı bir çok öğrenci için takviye ders almak imkansız hale geldi . Ben dershaneler kapanmadı adı değişti konusunda inatçıyım
İnatçılıkla alakası yok zaten adları değişti.
Dersaneler, evet güzel bir ortam bulamadığında zulume dönüşüyordu ancak hocaların ve arkadaşların ile okulda kuramayacağın rahatlıktaki arkadaşlığın olduğu bir ortamda paha biçilemezdi. Ayrıca dersanelerde kötü ders anlatan hocanın barınması çok mümkün değildi, okuldakinin aksine, bu sıkıntıyı müdüre bildirip geri dönüş alabilirdin ve ya oluşturulan sıralama sınıflarında eğer derslerin iyise otomatik olarak iyi hocalardan ders almaya başlardın. Devlet okullarında ise emekliliği bekleyen bir yığın hoca dolu oluyordu. 7. sınıfta matetatik hocamın(Oturan Boğa :)) yerinden kalktığını hiç görmedim. Dersi tahtaya çıkıp ben ve birkaç arkadaşım anlatıyordu. Bu tarz durumlarda aynı dersi farklı birinden, senin gibi düşünen daha genç bir hocadan dinlemek yine çok faydalı oluyordu. Büyük şehirlerde dediğin gibi ulaşım sıkıntıdır ancak ilçe bazında dersaneye gitmek 5/10 dan fazla sürmüyordur. Anlayamadığın bir konuyu saatlerce anlamaya çalışmaktansa, bilen birinden 10dk da dinleyip anlamak, okulun aksine yapamadığın soruyu istediğin zaman sorabilmek çok zaman kazandırıyordu. Benim için en önemli faydası ise anladığımı düşündüğüm konuyu tekrar dinlerken, tekrar yapmamın yanı sıra tam olarak anlamadığım yerlerin olduğunu fark etmemdi. Şuan durumun ne olduğunu bilmiyorum ancak kesinlikle bir şekilde olması gerektiğini düşünüyorum.
bütün seviyelerde eğitim sadece devletin tekelinde olmalıdır bu hem toplumsal eşitsizliği ortadan kaldırır hemde kaliteli eğtime yol açar
Kalite mi ? Aptalların yönettiği bi devlet iyi yönetilmez anca idare edilir
Dershaneye gitmeden tıp kazanmış birisi olarak konu hakkında düşüncelerine tamamen katılıyorum. Tüm arkadaşlarım dershanesiz olmaz kafasindaydi. Oradaki hocalarla beni de tanistirmaya çalışıyorlardı. Hocalarla konuşunca da dershanesiz sıralama yapamayacağıma ikna etmeye çalışırlardı. Şimdi benzinlikte pompacı olarak çalışıyorlar (pompacı olmak kötü bişey değil duyar kasmayın).
Dershanesiz olur tabii.
Ama Dershane olursa daha iyi olur.
@@VideoPost. tam tersi
@@bistargibihisset Bu durumun kişisel değerlendirmek daha doğru olur.
Ancak genel olarak; Dershaneler takip ettikleri ders programı ile daha etkili olacağı aşikardır.
Parası olan özel ders ile takviye etmeye çalışırken orta gelir düzeyinde olanlar için, dershaneler ekonomik olarak uygun olması için toplu ders alma imkanı verebilir
kanka sen cemaat okulu mezunu değil misin :dd ha dershanelerine gitmişsin ha liselerine
Dershaneler kapatılmadı, özel eğitim kursu adı altında hala devam ediyor.
Ben insanların neden dershaneye gittiğini kendimce açıklamak istiyorum. Bu bir kültür meselesidir. Bizim kültürümüzde (Özellikle benim gibi doğu kökenli olanlarda) misafirperverlik adı altında gereğinden fazla samimiyet oluşur. Dıdısının dıdısı çay içmeye gelir, yemeğe gelir ve aileniz "gelmeyin" demeyi bilmediği için kabul eder. Hepsinin çocukları da yanında gelir ve curcuna, ses, kaos. O ortamda ders çalışmak imkansızdır.
Kadınlar daha da şanssız. Sürekli "yemeğe yardım et- bulaşığa yardım et" diye dersi bölünür.
Sadece doğu kökenli aileler değil, genel olarak Türk kültüründe ailenin veya kendinin çıkarına bir şey yapman "bencillik ve saygısızlık" olarak algılanır. Gelmek isteyen misafire "Hayır" diyemediğimiz için öğrenciye ders çalışacak ortam bırakmıyorlar.
"Bizim çocuğun dersi var, misafir kabul etmiyoruz" demeyi öğretemedik ailemize.
Bunun dışında ebeveynlerin psikolojimizi daha da bozması, ters bir şey söylemesi, evdeki herhangi bir tartışma ortamı, evdeki hastalanan veya ölen biri gibi şeyler de dersini etkiliyor. Dershaneler bize bu ortamdan kaçma ve öğrenci psikolojine daha rahat girme şansı tanıyor. Kütüphanesi, sınıfı, hatta ne zaman mola verebileceğini söyleyen zil bile seni olumlu etkiliyor.
Benim çevremde öğrencilerin dershaneye gitme sebebi bunlardır. Daha doğrusu budur; KÜLTÜR!
O yüzden dershaneler bu ülkede öğrencinin her zaman ihtiyaç duyacağı şey olacak. Kapatılması teklif dahi edilemez.
Her seferinde kendini yenileyip yeni konular ile merakları perçinliyorsun. Kanalı 3 senedir takip eden biri olarak tebrik ederim. Ayrıca evergrande şirketini de incelemeni ve dünya şirket ve markalarını da anlatmanı istiyorum.
Hayatım boyunca bir kere bile dersaneye gitmedim.. ama şu anda çok büyük şirkette iy bir konumda çalışmaktayım. Eskiden beridir dersanelere karşıyım. Devlet o kadar fazla para harcıyorki bu paralar bizim vergilerimizle ödeniyor. Bu kadar pra giderken neden dersaneler var anlamış değilim. Zaten bilerek eğitim sistemini bitirip insanları dersanelere mecbur bıraktılar
Şimdi ders hane olmaz ise olmaz bir şekilde bunu bir örnek ile anlatalım okul da benim zamanında ilk okul 4 de ingilizce eğitim almaya başlıyoruz ve orta okul lise olarak devam ediyor toplam 9 yıl olarak ingilizce eğitim aldığımız halde hala ingilizce konuşamıyoruz ama dil kursuna giden kişiler ise ortalama olarak 6 ayda konuşmaya başlıyor bu olaydan da anlaşılacağı gibi ders hane olmaz ise olamaz bir yapı olarak karşımıza çıkıyor bence.
TEOG zamanı liseye hazırlık için yaşadığım yerde körfez hariç başka dershane yoktu hatta babam körfeze yazdırmak istemiyordu hal böyle olunca körfez dershanesine gitmiştim ilçe de yaşıyordum evimiz 30 dklik mesafede uzaktı küçük bir şehirde olmasına rağmen bize her ders için körfezin boşluk doldurmalı ve sorulu konu anlatım kitapları vardı konu anlatımlarını hocalar asla yazdırma dan ordan işletirlerdi bilgi içeriği bakımından oldukça yeterliydi matematik hocamız çok iyi anlatıyordu ve eğlenceli bir insandı o zamana kadar matematik çalışmayı da okulda dinlediğimi de anlamazdım ama dershanede çok rahat anlıyordum ve genelde sadece boşluk doldurup önemli kısımları yazmamız daha çok odaklanıp konuyu anlamaya aşırı derecede faydalı oluyordu ben açıkçası şuan yks ile boğuşuyorum yine de şuan böyle güzel kitap tasarlayan bir dersane yok çevrede hepsi deftere yazdırıyormuş belki küçük bir yerde yaşamam da buna sebeptir ama bu konu anlatımı kitabı her eğtim kurumunda da olmalı bence ayrıca yaşadığım başka bir olayı da anlatmak isterim körfezin bir de soru bankası vardı bir gün ben ve arkadaşım oradaki aynı soruyu çözememistik CD den baksak da anlamamıştık ve ne oldu dersiniz bu sorunun aynısının sadece sayıları değişmiş hali teog da çıkmıştı ayrıca fen hocamız benim zaman denemelerine katılmadığımı görünce parasını kendi ödeyeceğini söyleyip katılmamı sağlamıştı ve öyle saçma sapan bir hareketlerini görmedim tabiki tarikat olarak böyle bir şeyi empoze etmelerini asla onaylamıyorum ama kitap kaliteleri gerçekten yatsınamıyacak kadar iyiydi ama bozuk bir sistemde dershaneleri kaldırmak da mantıklı değil
Kocaeli Körfez?
Balıkesir galiba
çok profesyonelce, kesinlikle tarafsız bir şekilde anlatmışsın. ağzına sağlık
Bende lise zamanlarımda Mef ve Fem dersanelerine gittim. Dersaneler şarttı kredili sistem fiyasko idi. Tek ders din dersi zorunlu ve okul Md. Yard. O derse giriyor ve ben haylaz bir öğrenciyim diye 1 dönem okulum uzadı. Mef matematiksel olan derslerde iyi idi Fem de sözelde bu sayede iyi eğitim aldık hazırlandık. Başarılı idi ama bahsini çok geçmediğiniz yurt muhabbetleri çok önemli bir kıstas imam Hatipliler üniversite giriş derslerini az alıyor diye genelde Fem dersanelerini tercih ediyorlardı ve toplu namaz vardı abi abla dedikleri ( belletmenler ) yurtlarda derslere çalıştırıp aynı zamanda etüd yaptırıyorlardı burası ok ama eğlence içinde maçlardaki ve ev ziyaretlerinde oluyordu ziyarette yemek yenilip sonrasında namaz ve bazı videolarla Fetullah Gülen in vaazları dinletiliyordu. Hep beraber gelmişsin bırakıp çıkamıyorsun maruz bırakılıyorsun bu durum tabi insanı geriyordu. Ayrıca sene 1998 veya 99 da adını hatırlamadığım bir öğretmen FEM başarılı öğrencilere İŞ EŞ AŞ vaat ediyoruz demişti. Yani bu ekip oluşum içersinde olursanız eşinizi aşınızı ve işinizi biz ayarlarız gibi konularda ders içerisindeki konuşmalarda geçerdi. Ayrıca bir komik şey daha hatırladım olayı tam hatırlamıyorum 1999 gibi olabilir Dünyanın DJ i dirFetullah Gülen demişti bir öğretmen. Şuanki anaokulları 150 bin civarında bu bir soygun eşimle beraber çalışıyoruz mecburen anaokuluna bırakıyoruz çocuğumuzu bakıcı maliyeti çok daha fazla evet faydalarını ve çocuğum üzerindeki gelişiminde farkındayım ama bütçeler yüksek zam oranları inanılmaz bu sene 119 bin verdiğim okul 2024 için 230 bin istiyor bunun takibi yok mu nasıl olabilir. Kira maliyeti %25 artabilir ve asgari maaş zammı %50 hadi kırtasiye vs ayrı alıyorlar ama %70 te o artsın paçal yapsan %50 artmaz bile olmaz bile.
Dersaneye gittiğim dönemde bir dersane öğretmeninin maaşı okul öğretmenine kıyasla üçbuçuk katıydı. Öğretmenler işine canla başla sarılırdı. Biz bunu hissederdik.
Uydurma be adamlar asgari ücret altında çalışırdı
UA-cam da en iyi kanal bu Kadir arkadaşın kanalı
Okullardaki eğitimi kötü gösterip veya yetersiz hale getirip, dershanelere mahrum bırakmak belki de sistemin temel çarpıklığı...
Ben Anadolu Liseleri Sınavlarına giderken dershaneye gitmedim, Üniversite sınavında gittim ama katkı görmedim...
Dershaneler daha çok zeki ve başarılı çocuklarla ilgilenip akademik olarak orta veya daha kötü durumdaki öğrencileri oyalayan, velilere umut aşılayan yerlerdi. Temeli ve dersleri kötü olupda hayalindeki Tıp fakültesini kazana kaç öğrenci vardır acaba?
Dershanelerin kapandığına memnun olan kesindeyim ve zamanında dershaneler öğrencilerin fikri olarak devşirildiği kurumlardı maalesef...
Almanyada doğan büyüyen ve okuyan birisi olarak bu sistemi inanın anlamakta zorluk çekiyorum. Sanki bu dershaneler olmasa hiç biri okumaya devam edemiyor. Türkiye’de kuzenlerimle bu konuyu konuşunca ta 10 sene evvel bile şu sonuça vardım: Türkiye’de öğrenciler boş okuyor ve sistemden dolayı maalesef bu sisteme maruz kalıyor. İnanın bir yetkim olsa derhal almanyanın eğitim ve stajyer sistemini yürürlüğe sokardım. Bilgisi olmayana küçük bir özet: herkes anaokula başlıyor ve 1-4 sınıfı herkese eşit. Dördüncü sınıfta notları iyi olanlar (eskiden ortalama puan ile, şimdi istek üzerine) ya realschule dediğimiz bir üst okula gidiyor veya gymnasium (lise) dediğimiz en yüksek okula gidiyor. Anaüniversitede okumak isteyen mecburen gymnasiumdan 12. Sınıftan sonra elde ettiği abitur gerektirir. Bu anaüniversite bölümlerin bir kısmı (tıp, hukuk vb.). Üniversiteye alımlar abiturda elde ettiğin puanlara bağlı. Ortalama 1,3 aldıysan beklemeden istediğin bölümü okuyabilirsin. (Almanyda 1 en iyi ve 6 en kötü not) şimdi gelelim gymnasiuma gidemeyenlere. Hauptschule (normal okul 1-9 sınıf) veya realschule (bir üstü 1-10 sınıf) bitirenler meslek öğrenmeye başlıyor. Bu meslek öğrenimi 3 hafta iş 1 hafta okul veya haftada 3 gün çalışıp 2 gün okula gitmek demektir. Mesleköğrenimi yane staj mesleğe göre 2-3 1/2 sene sürüyor. Bunu bitirdikten sonra bu bölümlerde heryerde iş bulabilirsin. Hatta İstersen mesleğini elde ettikten sonra üniversiteye gidip yüksek diploma veya lisans yapma imkanın var o alanda. Burada sadece kafası basmayanlar bunu başaramıyor gerisi meslek elde edip koşuyor. Gymnasiumu bitirin meslek öğrenmeye başlayanda var. Burda her türlü yolu var okumanın ve ardından kesinlikle iş hazır. Üniversiteler sömestir başı 350€ onun içindede tüm eyalette otobüs ve trene binme biletin içinde. Mesleğinden sonra okumaya karar verdiysen (Techniker, Meister misali) bunların masrafların 90% kadar devletten karşılanıyor. Bunu fulltime 2 sene yapabilirsiniz ve devletden bafög denilen bir “krediyle” ailenizin gelirine göre aylık 800-900€ alabilirsiniz. Diplomanızı alırsanız devlet 80-90% o krediden iniyor (Meisterbafög). Bu sistemle sanayileşmede çok hızlı gerçekleşir.
Iyi niyetinden şüphem yok ama mevzu anlattığın kadar basit değil. Ben hem almanyada hem de turkiyede liseye giden ve almanyada öğretmenlik okumuş biri olarak konuşuyorum. Öyle sistem kopyalama tarzı ile yada yüzeysel karşılaştırma ile çözülmeyecek kadar karmaşık bir konu bu. Almanyanın sistemi türkiyeye kesinlikle gitmez diyorum ben. Keşke olsa orası ayrı ama anlayışımız olaya bakış açımız okadar farklı ki işe anlayışı değiştirmek ile başlamalı diye düşünüyorum ben. Isteyen olursa yazılanlara tek tek cvp verebilirm....
@@omerserifozturk4283 kesinlikle gitmeme sebebi nedir direkt bir geçiş değilde yavaş yavaş oturta oturta bir geçiş mümkün değil mi
En az 15 yıllık bir dershane şimdiki adıyla kurs öğretmeni olarak yazıyorum. türkiyede mevcut şartlarda kurslar kapatılamaz ve kapatılmamalıda ancak çok acil değişikliğe gidilmeli. Kendi başına çalışabilen öz disiplini yüksek bilinçli öğrenci sayısı çok az.Çok farklı okullardan farklı düzeylerde öğrencilerle rekabet edebileceği ortam oluşuyor kurslarda. Okullardaki eğitim seviyesini eşitleseniz bile birileri daha iyi olmak isteyecektir. Üniversiteye talebin 1milyonun altına inmesi gerekiyor önce. Ancak piyasada bu işin hakkını veren çok az kurum kaldı. Öğretmen ve eğitim kalitesi çok düştü. İyi kurslarda ki ücretler ise nerdeyse kolej fiyatı. Denetim sıfır maalesef. İyice araştırmadan çocuğunuzu göndermeyin. Yazacak söyleyecek çok şey var. Bu konu yılların yarası.
Mrhlar öncelikle cok guzel hitap seklin var ve insanlara duygusal olarak hissiyatı verebiliyorsun.
Bence senin bir tv kanalında ekranlarda olman lazım ve neden senin ile herhangi bir tv kanalı iletisime gecmiyor ki bence bunu bir projeye ile yapabilirsin; düşünüyorum
Dershanelerin varlığı genel olarak yanlış ancak okullardaki eğitim sınava yönelik değilken ve sistemde sınavlar bu kadar kritikken var olması kaçınılmaz. Sistemdeki okul eğitimi ve sınava yönelik eğitim arasında bir boşluk olmasa zaten dershanelere bir ihtiyaç oluşmayacaktır. Dershanelere ihtiyaç varken kapatılması yanlış.
Hiç dershaneye gitmeden ilk 20 ye girdim iki sınavda da 1985 de her puan grubunda ama bunun için altı sene çalıştım o da ayrı hikaye. Sadece dershanlerin yaprığı genel deneme sınavlarına girdim.parasını ödeyerek.. İlk sınavdan kırk beş dakika önce çıktım. Dışarıda çoçuğunu bekleyen bir teyze"''evladım yapamadın mı demişti.'' Hiç unutmam :)
Dershaneler sebep değil sonuçtur. Kötü eğitim sisteminin sonucudur. Siz eğitim sisteminizi iyileştirmedikçe,öğretmen kalitesi diplere vurmuşken bu ek eğitim isteği hiçbirzaman bitmez. Adı ve şekli değişir sadece. Bugün heryer eğitim danışmanlık,kurs,kişisel gelişim kursu adlarında hala yoğun bir şekilde talep görmekteler. Bugün GS lisesi,Atatür Fen lisesi öğrencileri dahi özel derse ihtiyaç duyuyorsa burada özel dersi vereni veya derhaneyi(adı farklı da olsa) sorgulamak yanlış,sorgulanması gereken kötü eğitim sistemi ve devletin bu konudaki politikalarıdır. Mühendis olmak isteyen bir öğrenciye 10.sınıfta 2 saat fizik verip de 5 saat Din dersini,5 saat Edebiyat dersini(bu saatler inanılmaz gereksiz ve fazla) dayatırsanız adam fiziğe,matematiğe açlığını sistemin dışına çıkarak giderecektir. Konunun özeti bu aslında:Arz-Talep
MEB'deki kadrolu öğretmenlerin kalite ortalaması dersane öğretmenlerinin kalite ortalamasından fersah fersah yukarıdadır. 2000 yılından beri öğretmenin iyisini MEB alıyor, geri kalanlar (eğer iş bulabilmişlerse) dershanelerde 3 kuruşa ömür çürütüyor. Dersanelerin en iyi öğretmenleri de genellikle bir ayağı MEB'de olanlardır, ama sorsan söylemezler; çünkü memura ikinci iş yasak. Öte yandan, öğrencilerin dersaneye gitmesi artık gelenek olmuş. Öğrenci ve veli, parayı verince bir fark oluştuğuna inanmak istiyor. Okulun 8 yılda veremediğini dersane 1 yılda veremez; çünkü dersane öğretmez, bilene hatırlatır. Eğitim sistemindeki sıkıntıları iyi öğretmenlerin bile aşması mümkün değil. Ortalamayla kolayca sınıf geçilen ortamda nasıl olsa dersaneye gideceğini bilen öğrencileri okula, öğretmene ve derslere değer verme konusunda motive etmek çok zor. Kafası anca para verince çalışan çok insan var maalesef.
@@nurettinsarul meb iyi öğretmenlerimi topluyor inanılmaz sesli güldüm buna. Bundan dolayımıdır ki Türkiye de devlete en az öğretmen gönderen üniversiteler Boğaziçi,Odtü,Yıldız,İstanbul gibi üniversiteler. Biraz istatistiklerden haberdar olun lütfen. Siirt bir dönem devlete en çok öğretmen gönderen ünilerin başındaydı. Sanırım siz de o kalitede bir yerden mezunsunuz ki dünyanız bu kadar kısır kalmış. Bakın Türkiye nin en iyi üniversitelerinden 3 tane öğretmenlik(matematik-fizik-bilişim) mezunu hem de derecelerle mezun olmuş bir öğretmenim. Girmiş olduğum tüm KPSS lerde Türkiye derecesi yaptım ama yine de devleti tercih etmedim. 2005 den beri dershanecilik yaptım istisnasız stajyerlik yılım hariç her sene devlet öğretmeninin kazancının kat be kat fazlasını kazandım. Ve hergün de Türkiyenin en iyi öğrencilerinin yüzlerce sorusunu çözüyoruz ki maalesef bu soruları sizin iyi okul sandığınız okulların dahi öğretmenlerinin hiçbiri çözemiyor. Köhne sistemde,köhne zihniyetlerle,Anadolunun köhne üniversitelerinden mezun tek hayali garanti gördükleri memurluk olan köhne yandaş öğretmenlerle dolu devlet. Siz kime neyi anlatıyorsunuz. Çok iyi de devletimin öğretmenleri o yüzden herkes bu kadar özel okula,özel derse,özel kursa kaçıyor dimi! Alkış size insanları artık daha fazla aptal yerine koymaya çalışmak yerine realist olun
2010-2011 yılı gibi Samsunda pi analitik dershanesine gitmiştim, anafenin aksine çok rahat ve modernlerdi, abimi anafene yazdırmak istediklerinde abiler mevzusu döndüğü için ikimizi de pi analitik'e verdiler, o zamanki anafen ile alakası yoktu hiç.
dershaneler kapatılmamalı, devlet düzgün bir eğitim veriyor olsaydı kesinlikle dershanelere ihtiyacım olmazdı. eğitim sistemimiz bok gibi, öğrenci yönlendirme sıfır. Herşeyden önce eğitim geliyor bu dünyada. eğitim sistemi düzelirse almanyadan daha üstün yerlere gelebiliriz, belki bunu görmeye benim ömrüm yetmez ama..
Aile ici gecimsizlik ortaminda psikolojisi bozuk bir genctim derslere kendimi tam olarak veremiyordum bu nedenden dolayi 2005 yilinda anafen dershanesinde burslu olarak okudum ve bu sayede iyi bir okula yerlesmistim.oradaki ögretmenlerimi hic unutamam hepsinden Allah razi olsun. ben psikolojisi bozuk bir gencken buradaki ogretmenlerin bana destegi sayesinde motive olup derslerime calisabildim.
Bence doğu ve güneydoğu da ciddi bir okul eksikliği var. Kardeşim daha geçen sene liseden mezun oldu ve 4 yıl boyunca 55 60 kişilik sınıflarda okudu. Ben okula giderkende böyleydi.
Video için teşekkür ederim, çok bilgilendirici ve tarafsız olması harika.
Benim dershanelere gitme fırsatım olmadı ancak samanyolu özel okullarına 2 yıl boyunca gittim . 7-8 . Sınıfları bu oluşum içerisinde tamamladım.
Durumun daha iyi anlaşılması için kendimden bahsetmem gerekiyor. Ben 1-4 .sınıfları devlet okulunda okudum.
5-6.sınıfları imamhatip ‘de bitirdim. O zamanki halim zeka geriliği , başarısız, özgüvensiz ,tembel bir öğrenci olduğumu itiraf etmem gerekir. Ancak ailem o dönem piyasada en iyi özel okul olan samanyolu kolejine gönderdi. İlk başta pek ısınamadım fakat sonradan ( öğretmenlerin özverili çalışması ,ilgilenmesi ,çoğunun samimiyeti ,sınıf mevcudunun azlığı , arkadaş ortamı , devlet okuluna nisbeten okulun çok daha konforlu olması , akşamları zorunlu etüt imkanı vb) daha nice güzel yanları olması benim eğitime olan inancımı hâla diri tutuyor.
Bakınız samanyoluna ilk gittiğimde 5 net bile yapacak seviyede değildim. Ancak 2 yılın sonunda sınavdan 410 puan civarında yapabilmiştim. Bu puan size düşük hatta komik gelebilir ancak ilk halimle son halimi kıyaslayınız ciddi bir fark var. Derken okul bitti ve ben aileme bu kurumun liselerinde devam etmek istediğimi belirttim.
Ve ülkeye darbe yapmaya kalkışıldı vesaire bir süreç başladı okullar kapatıldı hatta taşlanarak kapı pencere kırıldı berbat bir süreç yaşandı . Bu arada hiç suçu günahı olmayan öğretmenlerin diplomaları iptal edildi. Ceza evine girenler oldu . Bu terörist yaftası ile haksızlığa uğrayan öğretmenler bize eğitim verdikleri süreçte 8 ay gibi süreler boyunca maaş alamadılar genede yüzüstü bırakmadılar öğrencileri . Çok uzattığımın farkındayım ancak içimi dökmek istedim. Bakınız uzun devirli bir süreç,illaki içinde aşağılık insanlar vardır. Ancak tepede duran çoğu kişiye dokunulmadı bile olan zavallı öğretmene , örenciye memura vesaire olan onlara oldu .
Dikkatsiz yürütülen bu süreç içerisinde alakasız insanlar linç edildi vesaire. Bugün bile ben samanyolu rğitim kurumları seviyesinde eğitim verebilecek bir kurum görmedim. Bu sözlerime binaen bana fetöcü gibi karalamalar yapacak arkadaşlar olcaktır . Önemli değil yanlışa yanlış doğruya doğru demeliyiz , bu ülke dürüstlüğe muhtaç .
Kısa bir ekleme yapayım devlet o dönemde bu okullarda okuyanlar teşvik veriyordu. Yani hem okulda okumam için para veriyor birde okulda okuyanları veya okuldaki eğitimcileri yargılıyor.
Hatta okula kasten ceza yazmak için gelen müfettişler vardı , bunlar çöp kutularının şekli kare olduğu için ve okul kapısının desenli olmasından dolayı ceza yazıyordu . Zor süreç içerisinde insanların kafası bayağı karışıktı.
Haksız olan kim varsa çeksin cezasını ancak çok insanın canı yandı.
11 ve 12. Sınıfı Donanım Temel Lisesinde okudum, video içerisinde de Cumhurbaşkanına gönderilen açık mektupta isimleri geçiyor kendilerinin Emre İpek ve eşi olarak. Okulda muhteşem bir eğitim yoğunluğu vardı gerek kızarak gerek azarlayarak soru çözdürülüyordu, zorla yapılan işin bir anlamı olmaz bu ayrı konu. Yani ben eğitim konusunda eminim ki anadolu lisesinde alamayacağın bir eğitim vardı Bakırköyde bahçeyi geçtim koridoru olmayan 4 katlı bir binada.2018 yılına baktığımızda ise Emre İpek ve eşi ben mezun olduktan hemen sonra apar topar bir şekilde Belçikaya kaçtılar, öğrencilerin devletten aldığı teşvik paralarını kullandılar ve sonuç olarak okul kapatıldı. İlk sorduğun soru olan dershanelerin kapatılmasını doğru buluyor musun sorusuna, neticiye bakarsak doğruymuş ancak bu sürecin yönetimi senin de dediğin gibi çok yetersiz. Dershaneyi kapattın eyvallah da sen bu adama gittin okul ruhsatı verdin? Sonuç olarak sana katılıyorum.
Şu teknofemdeki matematik hocası ne güzel anlatıyordu gerçekten
yemin ederim soluksuz izledim, cidden tebrikler👏👏. Yapıyorsun bu işi
Saygı Değer Administer Ve Sunucumuz Kadir Bey yeni yayın döneminde katlanaraktan başarılarınız ve marka değerinin artmasını dilerim ayrieten emeğinize sağlık her daim başarılı ve bilgilendirici yayınların devamını canı gönülden dilerim...
Dershanelerin kapatılması aslında pek te iyi bi karar değil. Bu olayların çözümü kapatmak değil denetimi arttırmak.
“Pek de” olarak yazılır
O sürecin öğretmeniyim, o oluşum kurumlarından hiçbirinde çalışmadım ama sürecin de dışında kalmadım. Atama şartlarından altı yılı da tamamlamıştım ama şöyle bir madde daha vardı ki yasa çıktığı tarihte dershane öğretmeni olmak. Ama ben işte o maddeye uymayan kısımda kaldım ve mülakata dahi giremedim. Çünkü bebegim olduğu için o tarihte herhangi bir dershanede öğretmen değildim.
Maalesef Türkiye'deki asıl en büyük sorun bütün herkesin üniversite mezunu olması gerektiğini düşünmek maalesef ki o yüzden etrafınıza baktığınız zaman tonlarca boş işsiz 4 yıllık fakülte mühendis öğretmen muhasebeci gibi birçok insan olması halbuki olması gerekenle devletin üretim yapıp tonlarca yüz binlerce hatta milyonlarca insana istihdam sağlamak sağlayabilecek hale gelmesi bu yüzden ki sadece hepimiz üniversite okuyoruz üniversiteden mezun olduktan sonra ben ne iş yapacağım diye sağa sola bakmaya başlıyoruz şu an BİM a101 gibi marketlerde bile çalışanların çoğunluğu 4 yıllık fakülte mezunu halbuki böyle mi olması gerekiyor adam ortaokul ilkokul liseyi bitirdikten sonra bu tür yerlerde iş hayatına başlayabilir mühendis demek bir fakülte mezunu demek kendi alanında uzmanlaşmış birisi demek ama ülkemizin içinde bulunduğu bu durum maalesef ki bunların hiçbirini izin vermiyor sonra da böyle oturup dershanelerin olması doğru mu özel okulların sayısının devlet okullarının sayısını geçmiş olması mı bunları konuşuyoruz her zaman her yerde geçerli bir söz vardır nitelik mi nicelik mi biz takmışiz niceliğe her şeyin en büyüğüne asla hiçbir şeyin en kalitelisi biz de diyemiyoruz varsa yoksa en büyüğü biz de diyoruz en büyük ama içi boş.
Selamlar iyi yayinlar basarilar sevgiler
Dershaneler (veya etüt merkezleri) gereksizdir.
Ben dershaneye gitmedim, 2006 üniversite sınavında da alanımda 2871. oldum Türkiye genelinde. İnsanların kabul etmesi gereken bir durum var o da herkesin başarılı olamayacağı gerçeği. Bir çocuğun "başarılı" olması için yarış atı gibi çalıştırılması gerekiyorsa bu işte bir yanlış vardır. Eğitim sistemini suçlayabilirsiniz bu yüzden ama eğitim sistemi bu ülke kurulduğundan beridir kötü olmasına rağmen bu ülkeden dünya çapında kaliteli insanlar çıkıp kendilerini gösterebiliyorlar, çünkü iş dönüp dolaşıp kişinin kendisinde bitiyor. Bir çocuk başarılı olmak istiyorsa olur, ha olamıyorsa da hak etmiyordur. Burada aile içinde çocuğu doğru yönlendirmek ve doğru eğitmek daha önemli.
bende 3 sene gitmiştim malum dershaneye .... her sene kaçıncı sınıfa geçtiysen yaz tatillerinde o derslere sen hazırlıyor 1 yıllık konuları neredeyse 2 ayda öğrenmiş oluyordun öğretmenlerin genci, ileri yaşlısı hepsi kendini branşında çok iyi seviyede idilerdi kendilerini çok iyi yetiştirmişlerdi şartlar çok iyiydi sınıfı ,sırası kantini lavabosu .... hiçbir yerde akıllı tahtalar yokken anafende dokunmatiği dahi vardı. tahtada anlatılan kitap elimizde de vardı konu analtımlar, çalışma kitab,ı etkin defter , soru bankaları, yaprak test bir sürü kaynak veriyorlardı ve nitelikli kaynaklardı iyi hazırlanmışlardı. haftada 3-4 gün ders ve en son dersten sonra rehber hocan eşliğinde etüt kitap okuma , bir gün etüt günü olurdu randevulu ders sistemi vardı internetten istediğim dersin farklı saatlerdeki farklı hocalardaki dersini alabiliyordun derste anlamadıysan b-bu ek derslerde telafi edebilirdin kütüphanesi vardı öğretmenler düzenli olarak velilerle görüşüyordu soru bankaları kontrol ediliyordu disiplin çok iyi seviyedeydi eğitim kaliteesi gerçekten çok iyiydi kaliteliydi her ay seviye tespit sınavı oluyordu . kurban zamanı zorlan toplanmak istenen paralar sürekli hocaların baskısıyla gidilen yurtlar ve mecburen kıldırılan teneffüs yapmamıza sebep olan vakit namazları ...... can sıkan bazı sıkıntılardı sürekli olarak yapılan halı saha sinema vb aktiviteler güzel detaylardı. o yıllarda bil online eğitim veriyorlardı anafen tv den . ama o kapanma süreci yok mu ne kötüydü tam5 şube deiştirmiştik ordan oraya ordan oraya akılllı tahtalardan kara tahtalara .... bütün hocalar gitmiş 3-5 kişi kalmıştı sınıflar katlar bomboş gelen öğrenci çok az 7 katta eğitim veren dershane sabahçısı öğlencisi hepsi bitmiş gitmiş 6 katı kilitliydi bir katta dersler vardı türkçe matematik hocası kalmamıştı fen hocası geliyotdu matematik derslerine sınıfta hoca ders anlatırken tebeşir bitmiş hoca yenisini getirememişti hocam getireyim mi diyince bir telaşa kapılmıştı ... yoktu çünkü bir tebeşir bile.... asansörler çalışmıyordu sanırım elektrikten dolayı ödeyemez haldelerdi. sekreterler kantin müdür hocalar öğrenciler hepsi gitmişti
Meslek lisesi mezunuyum. Matematik fen sayısal dersleri 3 e kadar gördük oda sınıf ortalamasına göre ilerliyordu. Son sene 3 gün staj 2 gün okul. 2 gün okulda zaten bölüm dersleri isteniyordu. O sene mezun olup herkes matematik fen dersi görüyormuş gibi yks sınavına girdim tabiki patladım olmadı önümde 2 seçenek vardı ya dershane ya da bir ustanın yanında çırak olacaktım. Dershaneye mecburen gittim.
Tabi orda da Anadolu liselerinden gelen arkadaşların dersleri benden daha iyiydi hocalar onlarla devam edip bizim üstümüze düşen olmadı tabi burda kişisel çabaya da ihtiyaç vardı. 2 sene dershaneye gitmek durumunda kaldım. Şuan 3. sınıf üniversite öğrencisi oldum.
Tr de herşey ticaret kurumlarına dönmüş ve bizde bir şekilde onun parçası olmak zorunda kalıyoruz.
Ben sadece üni. İçin lise sonda bir sene dershaneye gittim. Benim için en büyük avantajı kaynak olmustu hem deneme sınavları hem de kitapları işime yaramisti. Farklı öğretmenlerden aynı dersleri görmekte iyi oluyordu fakat okuldaki öğretmenlerim gayet iyi ders anlatan konuyu öğreten kişilerdi. Ama sınav hazırlığı konuyu öğrenmek dışında da bir hazırlık istiyor. Bir kaç saat süren sınavlar, soru çeşitleri, tercih süreci, vb tek hedefi sınav olan bir kurumla eğitim öğretim yapmaya çalışan kaynak sıkıntısı yaşayan meb okullarının sınavlar özelinde geride kalması doğal bi sonuç.
Türkiyede dershanelerin kapatıldığını kim söylüyor dershaneler açık ve aynı şekilde devam ediyor .Başka bir isimle özel okul adı altında 3-4 derslikli yerler var.
Durumumuz yoktu yazdırmamıştı ailem anafene zamanında iyi ki yazdirmamislar 😂 ama o dönem çocuk aklı işte kayıt olunca turuncu yandan bağlama bir çanta ve kalemlik veriyorlardı hep benim de olsun istemiştim
2010 da 26.000. Oldum
27. Son Tercihim olan 60.000 sıralama ile alan üni ye yerleştim
Buna sebep olan birileri vardı ise eğer hakkımı helal etmedim etmiyorum.
Kolpa sıkma, o sene 26 binden daha fazla sıralamayla alan bir yere tercih edip nasıl giremiyorsun?
videolar gerçekten çok kaliteli gayet güzel noktalara değiniyorsun fakat reklam sayısı cidden abartılı
Sonraki bölümde Stv yi anlatır mısın çok merak ediyorum
Seni iyi ki keşfettim, eminim çok büyük bir kanal olacaksın. İyi ki varsin
Dershanelerin kapatılmasını doğru buluyorum. Eğitimin hiçbir kurumu bence ücretli olmamalı. Bu durum öncelikle gelir adaletsizliğinden dolayı eğitim problemleri doğuruyordu. Bu kurumların öğrenciye birşey kattığını da düşünmüyorum. Çünkü maksatları öğretmekten çok, kısa sürede ezberletmekti. Bu yüzden para tuzağı olan bu yerlere gidilmemesi gerektiğini düşünüyorum
Bu kadar bahsedip soruların çalınmasından bahsetmemen ilginç
2,3 yıl önce yks için dershaneye yazılmıştım cidden at yarışından beter bir süreçti her gün ne kadar çalışsam yine kendime az çalıştığım için kızdığım zamanlardı çünkü hocalar bunu söylüyordu. arkadaşınla yarıştığın ve seni geçmesini istemediğin zamanlardı. bu stres bence asıl gerçek sınavda çok fazla beklentiye sokuyor insanı ve biraz zamanı geçince panik yapabiliyorsun nitekim dershanenin en başarılı öğrencilerden olan ben, dershanenin en başarısızlarından olan arkadaşım tarafından geçilmiştim (ben mf'de 50k yapıp elektrik elektronik mühendisliği,arkadaşım 35k yapıp diş hekimliğine gitmişti) şuanda yksye çalışan arkadaşlar sadece çalışmasına baksın ve kendini sadece kendiyle yarıştırsın
Çok güzel l bir video çok yönlü bakılmış. Tebrikler.
Puansız anadoluya giden biri olarak ben de düşüncemi belirteyim: lise kalitesi aşırı berbat. lavbotuar yok, tuvaletler duman altı-sıfır abartı-, tiyatro gibi kurs aktiviteleri yok. Hocalar aşırı kötü derslerini dinlediğinde bir şey anlamıyorsun.
Ama ne gariptir bir kaç sene önce ana binalardan biri ayrılarak imam hatip lisesi açıldı ve lavbotuar vs hep o koparılan binadaydı. Galiba bizler 2.sınıf lise öğrencisi olmamızdan dolayı böyle şeylere hakkımız yok (?)
Kendi tecrübem üzerinden yazmak istedim genel olarak fayda gördüm çünkü bana kalırsa devlet okulları da ki "bazı" hocalar para için bu mesleği icra ettikleri için derslerinde verim alamıyorum bazı derslerden bu konuda o eksiklerim açısından dereshane oldukça faydalı oldu şahsen bana yararlı görüyorum ben gerek deneme sınavları gerek kitap soru yardımları kendine sene boyunca özel okul kiralıyorsun gibi az kişi oluyor çoğu zaman zaten o nedenle özel bir ilgi alaka oluyor memnunum şahsen ben kaplan dersshanesinden selam
Okullardaki kaliteyi artırırsanız dersaneye ihtiyaç olmaz. Dersaneleri kapatıyoruz diye bir durum söz konusu olamaz.
Eğitim sistemi komple baştan sona yanlış , konu dershaneler olmamalı. Dershaneler üniversite sınavlarını kazanmak için bir aracı ama üniversite sistemi doğru mu peki? Avrupa'ya baktığında her çocuk ilgi alanı neyse ona yönlenip o konuda eğitim alıp mesleğini ona göre tercih ediyo. İşte bu kadar basit. Bizde de bu kadar karmaşık olmamalı! Bugün çocuklardan nefret eden bir genç sınıf öğretmeni olabiliyo (çevremde var). Böyle olmamalı! Çok yanlış çokkk...
Evet maalesef eğitim sistemi berbat
Ben birkaç sene önce Açı dersanesine gitmiştim faydaliydi ama derslerin kalitesinden değil benden daha iyi öğrencileri görmemi sağladiği, rekabeti arttırdığı için.
Ben 2013te üniversite sınavına girdim. O zamanlar UA-cam’da böyle videolar yoktu dersaneye gitmeye resmen mecburduk. Şu an dershanenin gereksiz olduğunu düşünüyorum. UA-cam var internette birçok ders materyali, deneme sınavları ve çıkmış sınav soruları vs mevcut.
Dershane ler kapatılmadı sadece ismi değişti.
Diyarbakır’dan sevgiler
Eğitim ticaret değildir
4 çocuk yetiştirmiş bir Veli olarak söylüyorum
En iyi eğitim m Kemal Atatürk zamanında verilmiştironu takip etmeliydik emeğine sağlık kardeşim ❤️❤️❤️
Endüstri Meslek lisesinde okudum. Son sene dershaneye gittim. Zaten sayısal ders görmediğim için üniversite sınavında hiç şansım yoktu. Dershane sayısal derslerde eksiklerimi tamamlıyordu. Sosyal olarakta çok memnundum. Sınıflar arası bowling turnuvası halısaha maçları vs. motive ediyordu. Dershane sayesinde Teknik eğitim Fakültesini kazandım. Dershaneler kapatılmamalıydı. Büyükşehirde yaşayan biriyim ama kırsal yerlerde yaşayanlar için imkanlar kısıtlı oluyor ve bu dershaneler destek oluyordu. Sonuca bakacak olursak dershaneler kapandıktan sonra eğitim kaliteside düzeldimi ? Tabiki hayır. Şuan devlet okuluna gariban halk giderken kolejlere zenginlerin çocukları gidebiliyor. Garibanın çocuğu yine gariban zenginin çocuğu yine zengin olarak devam edecek. Necip hablemitoğlu konuşmalarını bende izledim yazılarının birkaçı okudum. Ve katılmıyorum. Mantıklı gelmiyor. Devlet kurumuna yüzbinlerce kişi sızmaz sızamaz mantığa ve matematiğe aykırı. Sızmak derken sızanlar kim? İngilizmi? Almanmı? Amerikalımı? Sadece anadolu insanı. Dershane meselesi ve 15 temmuz tamamen siyasi meseleler. 15 temmuz iddianamesi birazcık incelendiğinde soru işaretleri çok? Bunların sonucunda olan yine garibana oldu. Beğenmediği istemediği herkes fetö çuvalına sokuldu. Hatta sözcü gazetesi sahibini bile fetöye bağladılar. Allah halkımızı devletten korusun
Hakılın bu balık suratlı saf farkında olmadan devlete bağlanıp itaat etiyor düşünme araştırma sıffır sıffır sıffır
Ayy ne masummuş fetöcüler öyle
Ben Yıldız Dersanesi ne giderdim, bizimkisi Atatürkçü - Sosyal Demokrat dersane olarak bilinirdi, En büyük rakiplerimiz FEM, MEF ve Uğur Dersaneleri idi o zamanlar, FEMciler bizden hiç hazzetmezdi, binalarımız da hep neredeyse yanyana idi Kadıköy de, ne günlerdi ya
Kimse devlet okulunda benzer şeyler yapılsa gerek kalmaz falan demesin. Lise okurken etrafımdaki iki lisede neredeyse hiçbir öğrenci dershaneye gitmedi. İçlerinden tıp, hukuk, psikoloji, iyi yerlerde mühendislik kazandılar. Dershane şart değil. Devlet okulunda özverili öğretmen şart. Her gün kurs yapıp kazandı adamlar.
O dershanelere gidilme sebebi kaynak oluşumundan daha ziyade soruları veriyor olması 2010 KPSS'yi hatırlarsınız aynı aileye ait 120 kişi birinci çıkmıştı. Ayrıca Kadir bey dershaneler kapanmadı da isim değişikliği yaptı diyelim 😂
Fetullah Efendi Mektepleri :) Fem in açılımı :)
Ohaaa
Fettulah Gülen o kadar zeki biri ki çocukları dershane mantığıyla ağına düşüyordu. Abiler ablalar sayesinde yatıya kalma falan derken iyice kendine bağlayıp kendine çalışmasını sağlıyordu
Meslek lisesi öğrencisi olarak dershane sayesinde 4 yıllık üniversite kazandım. Öğrencinin eğitimi zayıf ise dershane şart ama önümüzdeki 10 yıl üniversite mezunu olmak, torpil yoksa hiçbir işe yaramayacak. Özel sektör ve kamu farketmeksizin.
Teşekkürler Kadir Bey çok güzel bir video olmuş sağolun
Bu konuya değindiğin çok iyi oldu. Derslerimizde başarılı olduğumuz için zamanında abimle benide gümüs kolejinden aramışlar o da fetönündü babamda göndermemişti sağolsun yoksa üniversite okumak yerine bizde hapisteydik. Şükür bölümlerimizde iyi inşallah başarıyla bitiririz bölümlerimizi 😇
Abilerimiz olurdu giderdik test çözerdik. 3 kere art arda gidince namazla başlayıp akşam sohbetleri gibi etkinlikleri olurdu. Kendi gibi olabilecek potansiyelleri ayırıp kamplara alırlardı. Sistem tamamen ekibe yeni üyeler katıp sistemli şekilde onları bir yerlere yerleştirme üzerine kurulmuş. Çok iyi düşünülmüş ve yıllar verilmiş bir sistem şimdi düşündükçe anlıyorum.
2013-2014 2014-2015 yılları arasında 11. ve 12. sınıfta uğur ve final dershanelerine gittim bir düz lise mezunu olarak üniversiteye ulaşmamı sağlayan şey dershane oldu o yıllarda eğitim sistemimiz özür dileyerek söylüyorum "BERBATTI" o dönemler sınıf arkadaşlarımın %80 i dershaneye giden çocuklardı bir arkadaşım fem dershanesine giderdi bize deneme ve kaynak getirirdi ben final sorusu getirirdim diğer arkadaş birey öbürü fem derken çok fazla soru görmüş olurduk bir gün bu fem ci arkadaş bize zaman denemesi diye bir şey getirdi sizi temin ederim zorluk seviyesi ve soru tipi 2015 ygs ile neredeyse birebirdi ve ben bunu çok sonra fark ettim şöyle söyleyeyim hatta öğretmeninizin rakam değiştirip sınavda sorduğu ders alıştırması mantığını düşünün neredeyse aynı sorular hatta toparlayacak olursam dershaneleri bizimki gibi eğitim sistemlerinde gerekli görsem de bu bahsettiğim fem gibi tarikat uzantıları bu işleri ele alınca korkunç adaletsizlikler olabiliyor bunun hala engellenmiş olduğuna inanmıyorum bu adaletsiz durumları engellemek adına tüm tarikatlar ile yöneticilerin aralarına set çekmesi şart yoksa böyle durumlarla daha sık karşılaşacağız
2014-2015 eğitim öğretim yılında 12.sınıftayken Final Dergisi Dershanesi'ne ben de gittim.
Egitimde çarpık düzenin nasıl sekilden şekile dönüştüğünü ve ne yazıkki gençlerimizin geleceği ile oynandığını üzülerek görüyoruz. Başarılı araştırmanızı kutluyorum. Ha bu arada benim gençliğimde 70"li yılların gözbebeği UNKAPANI DERSHANESi vardı. Ne oldu acaba?
Herhangi bir tarikat ve cemaat türevi dershane, kuran kursu veya çeşitli egitim merkezlerinin yasaklanması gerekiyor. Laik eğitim düzeninde egitim veren dershaneler olmalı çünkü meb yeterli değil
2006-2007 yillarinda yasadigim sehirde yaygin olan dershane furyasi zirveye ulasti. Dershaneler ogrenci cekmek icin deneme sinavlarina katilan ogrencilere cesitli hediyeler veriyorlardi. Kalemlik,kalem kutusu, kalem,silgi vs.. yeni bir dershane acilmis ismi Maltepe dershanesi. O donem ortaokula gidiyorum. Deneme sinavina girdim. Gorevli ogretmen bir kagida isimleri yaziyor, ogrencinin annesi babasi var mi diye sorup not aliyordu. Bu da kendi iclerinde hizmet edebilecek kisileri belirlemekti sanirim. Neyse Sinavdan yuzde 60 indirim kazandigimi soyleyerek surekli ariyorlardi. Annem ve ablam kayit ettirmek istemiyoruz deseler de her gun ariyorlardi. O dershaneye kayit yaptiran arkadaslairm da oldu. Kayit yaptirana hediye mp3, esofman takimi, canta gibi maddi hediyeler veriyorlardi. Sizin de belirttiginiz gibi kendilerine adam cekmeye calisiyorlardi. Ben Liseye gectikten sonra da bahsi gecen maltepe dershanesi anafen ve fem olarak ayrildi. Ismi gecen dershanelerde egitim almasam da deneme sinavi ve yayin kaynak olarak sisteme yakin ve daha iyi oldugunu dusundugumuz icin ister istemez kullandik. Biz Universite sinavina hazirlanirken arkadaslarimin arasinda sirf ps oynamak icin abilere gidenleri biliyorum. Yillarca dershane adi altinda milyonlarca kisiyi kendi taraflarina cektiler. Diyecek cok soz var da iste bu 6222 sagolsun :)
Ben lise bittikten sonra 1 sene dersaneye gitmiştim, açık konuşmak gerekirse dersane değil de okul gereksiz gibi gelmişti bana bu deneyimden sonra. 4 senede aldığın bilgi 1 senede verilebiliyorsa ben neden 4 senemi boşa harcamışım dedim. Diğer okulları bilmiyorum benim zamanımdaki düz lise müfredatı uzatılmış sakız gibiydi çok boş bilgi vardı ve gereksiz uzun zamanda anlatılıyordu, düşünün ben cumhuriyet tarihini okul bittikten sonra kendim araştırıp öğrendim. Dersanelerin kapatılması kararının eğitimi düzeltmekle alakası olmadığını herkes biliyor, mevzu o olsaydı önce müfredata el atmak gerekirdi.
Neden gidildiği konusuna da değinmek istiyorum 1- herkesin evinde rahat çalışabileceği alan ve ortam yok 2- kendimden örnek veriyim dersaneye gitmek spor salonuna gitmek gibidir hoca var, ekipman var, belli bir rutine giriyorsunuz bunlar bazı insanlar için önemli çünkü her insan aynı şekilde çalışamıyor.
Sonuç olarak düz liseler vb. düzeydeki liselerde eğitim o kadar yetersizdi ki üniversite kazanmak için dersaneye para bayılmak şarttı yoksa kim ister o kadar parayı boşuna harcamak, ben boğazımdan kesiyordum, 45-50 dk mesafeyi yürüyerek geliyordum eve taksitler denkleşsin diye.
Türkiye'deki en büyük problem aslında hep bir kaçamak yol bulmaya çalışmak olmuştur bence. Bu eğitim-öğretim kısmında da geçerlidir. Zaten hat safhada olan usulsüzlük üstüne bir de öğrencilere "Dershaneler sizin için daha iyi olur. Dershaneye giderseniz sınavı kazanırsınız. Okulda sınava dönük eğitim verilmiyor." denilerek senelerce robot gibi yaşamalarına sebep olunmuş ve ek olarak kazanılan bölümden mezun olduktan sonra istihdam sağlanmamıştır. Dershaneler özelinde ise, eğer devlet ücretsiz eğitime geçtiyse (2003-2004 öğretim yılında geçildi) o zaman buna göre altyapısını kurması gerekmektedir. Öğrenciler okullardan yeteri kadar eğitim alamıyorlar ve üstüne mecbur kalıp dershane vb. kuruluşlara gitmek zorunda kalmaktadırlar. Kendi yetersizliklerini başka özel firmalar tarafından karşılanmasına alışan günümüz Türkiye'sinde bunun gibi senaryoların görülmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Yıl 2012 yada 2013 dü 8. Sınıftayım o zamanlar herkes deli gibi dershanelere gidiyor sınıftaki herkes soruları biliyor hocalar nerden öğrendin diye sorduklarında dershaneden öğrendik diyorlardı ailemle konuştum liseye geçeceğim derhaneye yazdırmalarını istediğim ailem yazdırmadı daha sonra 8 . Sınıf 2.döneme geldiğimde ailem dershaneye yazdırmaya karar verdiler o zaman bizim okuldaki herkes anafene gidiyordu bende anafene gitmeyi çok istiyordum annem sorduğunda yeryok demişlerdi ben üzülmüştüm annem beni sınav dershanesine kayıt ettirmişti 6 ay boyunca gittim sonra gitmedim liseye geçince bu olaylar patlak verdi saten şimdi ise iyiki gitmemişim diyorum her şerde bir hayır aramak lazım sınav dershanesinin hala kolejleri ve kitapları mevcut
Emeklerine sağlık Kadir müthişsin her zamanki gibi.👏
Bu videonun bir maksada yönelik olma durumu yüzde kaçtır?
Kesinlikle. Heralde muhalif olarak konumlandırılmaktan korktu. Bütün aşağılık kitle gibi çıkıp "fetö" "fetö" diye havlaması gerekti. Aynı vidyoyu bu başlık olmadan ve ısrarla "fetö" demeden de yapabilirdi. E aidiyet gösterilmeli. Hani sadece doğrulardı?
Dershane denilen şey ticarethane ile eşdeğer anlamda. Ben ortaokulda matematik hocasının,
"-Çocuklar okulun haftasonları dershanesi oluyor, bu konuyu detaylı bir şekilde orada anlatacağız."
şu sözüne tanık olunca anladımki amaç bilgi öğretmek değil para KOPARMAK. O zamanlarda okula yazılmak ne kadar zor bir süreç bilirim. İster cemaatin olsun ister başka bir kurumun; dershaneleri ve okulların ayrı kurs açmalarının önüne geçen her kararı büyük destekleyenlerdenim.
Anafendeki danisman öğretmen "çalışma ortamımızı görmek icin" tüm öğrencilerin evini ziyaret edeceğini söylemişti. En yüksek burslu ben olduğumdan ilk bizim eve geldi 😬.
Abla kartal cezaevinden yazıyor
Bak izledikçe aklıma geliyor ben lisedeyken çok özeniyordum arkadaşlarım Körfez dershanesinde böyle yatılı kalıyorlardı banada hep sen gelsene olm çok eğleniyoruz filan diyolardı. Anneme yalvarıyodum resmen nolur benide körfeze gönder diye ama inatla hep küçük tanıdığı öğretmen çevresinin oluşturduğu dershanelere gönderdi. Tabi o zamanlar akıl bi karış havada olduğundan anlamıyordum.
Bence dershaneler kapatılmalı sınavlar için şartlar eşitlenmeli her ailenin ekonomik durumu aynı değil
Anafen dershanesine 90 lı yıllarda gittim tam bir cemaat yuvasıydı. Benim çocukluk döneminden itibaren namazla abdestle pek alakam olmadığı için sistemden tükürmüşlerdi.