Ken'in barbie diyarına geri gidip ataerkilliği kabul ettirmesi çok mantıklıydı aslında. Oradaki barbieler haklarını savaşarak almamışlardı, onlara verilmişti. O yüzden hemen kabullendiler. Bağımsızlığın kıymetini bilmedikleri için kolaycılık onlara daha çekici geldi.
Bana kalırsa zaman içerisinde Barbie ilk başta ataerkilliğe uygunken (ideal eş kalıplarında sunulması) zamanla kendi işleri olması veya zamanla cinsiyet, renk ve beden çeşitlerine sahip olarak feminizme daha çok uygun olması da bana kalırsa feminizmin başarısı ve bu harika. Barbie bizi etkiledi mi? Hem evet hem hayır. Evet ona bakıp öyle olmak istedik ama o da bizden etkilenip dönem içinde bizim gibi oldu da. Ona bakıp kimimiz harbiden zayıf olmak istedi ama bazılarımız hayalindeki mesleği de Barbiede tasarladı. Doktor, avukat veya sadece bebek bakıcı... Film senin dediğin yönleriyle bence gayet doluydu ve keyifliydi.
Hiç bitmesin istedim, barbieyi ne tamamen ak ne de kara görebiliyorum. Çocukluk hayallerimizi yansıttığı içinse seviyorum, findikkiran vb filmlerinin zamanında beni ne kadar mutlu ettiğini hatırlıyorum. Ne garip bir ikon.
Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Hatta küçükken o filmleri izlerken karakter olarak da maceracı, cesur birisiydi benim için barbie. Şimdi oturup izlesem belki böyle gelmez ama o zaman hissettirdikleri bunlardı en azından.
Güzeldi. Bu tür, araştırma içeren, belgesel türü videolarınızı nolur daha sık hatta düzenli çekin. Frida'yı da çok beğenmiştim. Sanat birikiminizi popüler kültürle birleştiren videolar bu mecrada eksik bence, en azından Türkçede.
Bratz bebekleri ile ilgili olan kısmı hiç öyle düşünerek izlememiştim. Bu açıdan bakmak bir şeyleri daha aydınlattı kafamda. Video icin, emeklerin için çok teşekkürler Zuhal abla 🎈
barbie'ye öfkelenen o erkek grubu kadar aptal ki, barbie'ye tepki göstermeleri hiç de şaşırtmadı. onlar, filmin bize gösterdiği gerçek dünyadaki erkeklerden bile korkunç. fakat beni irite eden nokta mattel'in "kendimizi eleştiriyoruz ve farkındayız her şeyin" tavrıydı. evet, ben de mattel'in şirketlerini batırmak için film çekmeyeceğini biliyodum fakat filmin eleştirileri çok güvenli alan içinde kalınca 'kendi çalmış kendi oynamış' gibi hissettirdi. bütün bu marketing süreci de bundan dolayı rahatsız etti beni açıkcası. "bi sürü aptal saptal erkek zevklerine hitap eden filmlerle doldu hayatımız, barbie marketing'i mi rahatsız etti" görüşüne de bundan dolayı katılmıyorum. film, mesajlarından bağımsız da sıkıcıydı. zaten bi erkek olarak barbie dünyasına hakim değildim ve filme de bir kadının bakış açısıyla bakamayacağımın da farkındayım. bundan dolayı filmin mesajları ve filmin, film kısmını ayrı tuttum. bunun yanı sıra barbie ve ken'in gerçek dünyaya adım attığı an ile, mattel şirketinin barbie'nin peşine düşmesi arası çok iyiydi. tekrar barbieland'e dönülünce baygınlık geçirdim. bir de bu film sonrasına bakmak lazım. film, yetişkin bilinçli feministler için yeni bir şey sunmadı sanırım. fakat 12-18 yaş arasındaki genç kadınları nası etkiledi? kızının barbie oyuncağı olan ebeveynler filmden sonra oyuncağa karşı ne hissetti? aslında mattel ve barbie'nin kaderini merak ediyorum. bütün bunların yanında, beğensek de beğenmesek de greta abla iyi niyetliydi bana kalırsa. umarım bu film ona daha büyük işlerin kapısını açar ve anlatmak istediklerini daha özgür bi biçimde, büyük kitlelere anlatabilir.
he bi de değinmemişsin ama filmde trans barbie yi bakın trans barbie trans barbiemiz var diye tanıtmayıp gayet normal bi kadınmış bir farkı yokmuş gibi (ki yok) davranılması çok hoşuma gitti çok iyi bir yöntem olmuş mesaj göndermek için
Güzel ve dolu dolu bir video olmuş bence her konuya değinmiş ve hakkını vermişsin. Erkeklik krizi hakkında söylediklerine katılıyorum ve bir ekleme yapmak istiyorum. Erkeklik krizi meselesi bir eş bulamama sorununun çok ötesinde bir durum. Erkeklik krizinin temelinde; babayı rol model olarak almaya değer bulmama yatıyor. Bir çok erkek babasının öğretilerinin fos olduğunu anladı. Bu beraberinde bir öğretisiz ve rol modelsiz kalma durumunu doğurdu. Erkek bireylerin, rol model alacak başka birilerini bulma istenci var, bunların çoğunluğu ciddi fos (andrew tate) azınlığı ise kayda değer (Martin Luther King) (Muhammed ali). Bu konu doğal olarak kadınların pek ilgisini çekmiyor ve kadınlar bunu dava edinmiyor. Yanlış bir kıyaslama ama geçmişten günümüze feminist hareket katlanarak artı, birçok erkek de bunu dava edindi ve insanların algılarına oturdu fakat erkelik krizi meselesini yaşamalarına rağmen daha bir çok erkek tanımlama yapacak boyutta bile değil. En son ekleme olarak zor zamanlar güçlü kadınlar ve kadın hareketlerini yarattı, ata erkil kolay zamanlar zayıf erkekler ve olamayan erkek hareketlerini yarattı (zyzz maskülen estetik hareket).
Tersine erkeklik krizi feministler tarafından çok önceden ele alındı ve bu feministler arasında tartışmaya neden oldu. Bir kısım bizi ilgilendirmez diyip geriye kalanı kesişimselliğe filan yöneldi. En ünlülerinden Bell Hooks - Feminizm Herkes İçindir & Tutkulu Politika 2012 çıkışlı bir kitap ki bunun öncesi de var. Fos rol model sorunu zamanla çözülür bence. Senelerdir üç maymun oynanan problemlerin patlaması yaşanıyor gibi bir şey. Düzgün rol modeller öne çıkacak zaman içinde bence. Gen Z biraz arada kaynadı gibi.
Teşekkür ederim Zuhal çok güzel, açıklayıcı ve gerçekçi taraftan yapılan bir eleştiri olmuş. Bu film görünürlük açısından çoğu feminist söylemden daha erişilebilir bir hale geldi. Belki feminizme bakış açısı güçlü değil ama bir başlangıç olabilir.
bilgi birikiminden sonuna kadar yararlanıcam zuhal🖤 seni seviyorum iyi varsın ya. insanlıktan bu kadar nefret ederken aklı başında bilinçli insan görmek umut verici🖤
Bence güzel bir inceleme, filmi izlerken bir erkek olarak hiç deneyimlemediğim ve deneyimlemeyeceğim şeylerin temellerini görmek çok hoşuma gitti. Bazen temelleri konuşmak hoş oluyor abstractionlar olmadan. Bu arada, sanırım Barbie'nin sonda jinekoloğa gitmesi konusunda bazı eleştiriler gelmiş. Cinsiyetin, genital'e bağlı bir şey olmadığını ama Barbie'nin bir kadın figürü olabildiğini gösterirken son anda vajina verilmesi onu genitala bağlıyor diye eleştirilmiş sanırım. Okuyan ben değilim, Discord sunucumuzdaki insanlar iletti bana bu tartışmayı. Senin düşüncen nedir bu konuda?
Yine insanlıktan nefret ettiğimiz bir video, ağzına sağlık :) Tarihin hangi döneminde hangi konuyu ele alsak kadınların içinde yaşadıkları koşulların zorluğu en öne çıkan meselelerden oluyor. Barbie oyuncağının kadınların kaderini belirlemekten çok kadınların durumunu anlatan bir ürün olduğu yorumun güzeldi. Hiç böyle düşünmemiştim. Barbie videosunda "oyuncak yakmayın" demeni gerektirecek kadar çölde yaşamak da bizim lanetimiz. Bir de anladığım kadarıyla Ken twitter personasıymış....
Editlerle harika olmuş video Ceren Sungurun yayınında görüp abone olmuştum ama dönüp bakmamıştım şimdi gidip keyifle videolarını izlicem. Böyle kanallarında desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum malum ortalıkta red pillciler fink atıyor.
Çok güzel bir inceleme ancak ufak bir düzeltme getirmek isterim, zayıflık hastalığında diliniz sürçmüş hastalığın adı "Anoreksi". Onun dışında süper bir video olmuş elinize sağlık.
Ben barbieyi feminizmin kalelerinden biri olarak gormuyorum ve videoyu izlememe ragmen boyle gorenleri de anlamlandiramiyorum acikcasi. Bir önemi var ise cis bir erkeğim ama "erkeklik", "gurur", "herkesin bir rolü var" gibi ilkel şeyler umrumda değil ve bu film benim "kırılgan egomu" zedelemedi erkeklerle tek ortak noktam pen.simin olmasi diyebilirim ve inanin bunu "ben digerlerinden farkliyim" retoriğiyle söylemiyorum bu yorumu yazmaktaki tek amacım feminizme katkı sağlamak. Bu filmi purple-washing ile Mattelin adini aklama cabasinin bir urunu olarak goruyorum. Her şeyi aşırı göze parmak bir şekilde ne feminizme bir şey katacak, ne feminist olmayanları "dur ya neymiş bu" diye okumaya itecek ne de günümüz feminizmini çok iyi yorumlacak şekilde yapılmış olduğunu düşünüyorum. Mattel bir sirket ve Barbie de bir ürün diğer tüm şirketler gibi onlar da ürününü en karlı hale getirecek adımları atıyorlar. Farklı ırkların üretilmesi farklı body typeların farklı iş kollarının üretilmesi hepsi ticari bir hamle. Mattel gerçekten yıllar sonra feminist bir perspektif kazandıysa buna Malezyadaki, Çindeki, Meksikadaki iğrenç koşullarda üretim yapan kadın çalışanlarına hakettiğini vererek, diğer çalışanlarıyla eşit davranarak başlayabilir. Anında "biz artık feminist bir şirketiz ve hemen bunun filmini çekelim" ile değil. Dediğim gibi hepsi bir ürün ve kendi ideallerimizi ve hedeflerimizi anlatmak, yaymak, irdelemek için ürünleri sahiplenmemize gerek olmadığını düşünüyorum. Ha diyeceksiniz ki "biz ürünü değil temsil ettiği şeyi benimsiyoruz" eleştirim de tam buna zaten, barbie daha önce temsil edilmemiş bir şeyi temsil etmediği için insanlardaki bu sempati temsil ettiği şey yerine ürüne yöneliyor böyle olunca da firmalar nasıl feminizme katkı sağlayabiliriz yerine bu basit temsiliyeti kim daha çok ciroya dönüştürür yarışına giriyorlar. Barbieyi feminizm için benimsemek hot wheelsı maskülenlik için benimsemek kadar saçma olduğunu düşünüyorum. Tartışmaya açığım cevap olarak kendi bakış açınızı eklerseniz çok mutlu olurum.
Bağımlınım. Aşık oldum sana. Bütün feministler arkandayız. Bir ton cadı yaktılar zaten, daha fazla cadı yaktırma Zuhal ablam seviyorum seni 😍😍😍🥰🥰❤❤❤@@UzayZuhal
Bir gün bir kürt bir zaza bir laz bara gitmişler sonra kürt zaza demiş ki seni niye ben sanıyorlar abi demiş seni neden kürt sanıyorlar ondan sonra zaza da bilmem abi beni sen sanıyorlar beni kürt sanıyorlar demiş ondan sonra zaza da... (bilerek noktalama işaretleri kullanmadım Hünkarım lütfen kızma)
Bir aktivist kadından filmi dinlemek iyi oldu cidden, bir grup duayen erkek(cancan umen) sırf birkaç feminist imge var diye "çok iyi film abi" falan moduna girmişti.
aslkdfjlask filmin ilk yarısı çok heyecan verici bence. sonra yuvarlanıp gidiyor. gerisini de anlattım videoda. çarmıha germeye de gerek yok bence. teşekkür ediyorum.
Ben yine senin harika videolarından birini aşırı geç izliyorum. Barbieyi iki gün önce izledim (malum Oscar ödülleri verilecek), ve beklentim olmadığından neden yerden yere vurulduğunu anlamadım. İnsanların Hollywood'dan aşırı mükemmel bir şey beklemesini anlamlandıramıyorum (evet, bu tamamen pazarlamadan dolayı ama yani yine de...). Film senin de dediğin gibi bir çözüm sunmuyor, çünkü yine senin de dediğin gibi Barbie bir çözüm ürünü olarak mantıksız. Barbie'nin yaratıcısı Ruth bile Barbienin bir çözüm oyuncağı değil "her daim, günü yansıtan bir oyuncak" olduğunu söylüyor. Ki gerçekten de öyle, Barbie gündemde ne varsa ondan etkilenen bir oyuncak. Second wave feminism yaygınlaşınca iş sahibi olan Barbie, third wavein yayılmasıyla farklı kimliklere bürünüyor vs. Mizojinist erkek güruhun bu filmi neden beğenmediklerini temellendiremiyor oluşlarıyla Ken'e benzediklerini düşünüyorum. "SJW" ve "WOKE" diye bağırarak dolasıyorlar sadece, filmin kötü oluşu veya olmayışı da umurlarında değil. "Film kötü" demek onlar için bir bahane, yoksa bircoğu bayılarak Fast and Furious izliyor. Aslında her sorunlarının kulpunu kadınlara takmayı bırakıp sorunlarının gerçek çözümlerine odaklansalar çok daha rahat olacak her şey. Barbie bence öyle "bok gibi" bir film değil, eksikleri çok olan ortalama bir film. Feminizmle yeni yeni tanışan çocuklar için güzel bir film, "İkinci Cinsiyet" niteliği bekleyemezdi kimse zaten, hiçbir feminist insan Barbie'ye gidip feminizm aydınlanması yaşamayı beklemiyordu zannımca. Gerwig ablamın yönetmenliğini de severim aslında (Lady Bird'deki anne-kız anlatısı bence çok tatlıydı), diğer filmleri için ivme kazandı en azından öyle düşünelim .d Filmdeki bazı temaları beğendim, bazılarından nefret ettim. Patron sevici sahnelerde özellikle kusacaktım onu belirtmem lazım. Ruth'un sanki feminizmin kalesi gibi gösterilmesine sinirlendim ufaktan (kadının kendisinin bile böyle bir iddaası yok), kadınların ele alınış şeklinin "işe gidebilme"ye indirgenmesine, ki bunun da sanki toplumda sınıfsal ayrım yokmuşçasına, her işe giden kadın mutluymuşçasına işlenmesine ufaktan garez oldum ("kadınlar her şeyi yapabilir"in altı doldurulmadığı sürece saçma sloganlardan biri olmasının ana sebeplerinden biri de bu bence). Filmde kadınların bir şekilde birbirlerinin yansımalarını taşımıyor olması beni baya üzdü, cünkü konu Barbie'ydi ve bir jenerasyonun kadınlarının oyuncağı olan bu ürün hakkında bir film çekerken bu kadar toplumsallıktan uzaklık biraz bence kırıcı, ve hatta saçma. Kadınların ortak bir toplumsal bilincinin oluşu her ne kadar filme yansıtılmasa da (ki hadi bunu Barbieland'in sığ "mükemmelik" algısına yoralım), ataerkinin sadece anlatılarak (aslında taraf gösterilmeden sadece ne oldugunu anlatarak) kadınların ataerkinin kötü bir toplumsal düzen olduguna ayması, şayet bu mesaj filme yayılarak verilebilseydi tatlı olurdu (aynı gerçek dünyada da yaşandığı gibi yani). Çünkü bir anda aşırı second wave feminism iki üç sığ ve aşırı klişe cümle sarf eden "Mesih" kadının asla ataerkinin kötülüklerini anlamayan Barbielerin bir anda neden kötü olduğunu anlamalarını sağlaması kötü bir yazım tercihi. Oradaki Barbieler amnezi geçirmiyor ki bir şeyi "hatırlatma" anlatısına girelim. Ya hadi her şeyi geçtim bunların hepsi "Barbie", birey birey inceleyerek anlatma gerekliliği sakil. Bunların dışında erkek krizini isleyişini ben de sevdim, Barbielandde ataerkiye sarılan erkeklerin redpill31 tavırları güzel gösterilmiş. A Space Odyssey girişi de hoştu :D Barbie'nin ütopik evreninde bir escapism aracı olarak yasarken gerçekliğe toslaması fikri güzel işlenmiş tabii ki. Arada bir "portal"ın olmaması ve gerçek dünyanın hemen yanda olması çok tatlıydı mesela. Barbie, Barbielandde her ne kadar gerçek dünyanın içinde olsa da sadece o dünyadan izole olarak, o dünyayı görmezden gelerek hayatını idame ettirebiliyor. Barbie, evet gerçekten hakikate Barbie olarak katlanamaz (çünkü bircoğumuz bu dünyada doğmuş olmamıza rağmen gerçekliğe katlanamıyoruz, ki Barbie de bu yüzden var zaten) ama gerçek dünyadaki bir insan da Barbielanddeki yasantıya katlanamaz. "Perfect forever" başlı başına celişkili ve sakıncalı, hatta bir süre üzerinde düşününce korkunç bir slogan. Her gün en iyi günse en iyi gün nasıl var olabilir ki? Bu noktada Barbienin Matrixten ayrılması benim çok hoşuma gitti. Ayrıca Žižek'in yazısının son cümlesi de sırf bu nedenden aşırı hoşuma gidiyor: "we do not only escape into a fantasy to avoid confronting reality, we also escape into reality to avoid the devastating truth about the futility of our fantasies."
bir sahabe ve bir deve çölde ilerliyormuş sonra birden hazreti ömer ile karşılaşmışlar hazreti ömer sahabeye sormuş bu deve neyin nesidir diye sahabe de cevaplamış öyle deveye böyle
ya güzel kardeşim gercekten feminizmle hicbir derdi bir erkek olarak ufak bir tenkitte buluncam izninle. 10. dkde yaptığın çıkarım nedeniyle kadınları kiyaslamiyor aksine toplumun yani hem erkeklerin hem de kadınların oluşturduğu kümenin günümüz tercihlerini eleştiriyor. bu basit durumları hatalı analiz etmenizin nedeni bana soracak olursanız bütün olaylara partizanca yaklaşmanız. yani farkiliginden memnun olmayan bir işçinin sistemden nefret edeceği yerde zenginlerden nefret ediyor olması ne kadar sığ bir bakışa sebebiyet verirse, erkek=düşman odakli yaklaşımda böyle basit çıkarımlarda hata yapmanıza sebebiyet veriyor. not: valla düşmanın değilim
global youtube cayır cayır yanıyor. videoda referanslar da var. 10:52 Türkiye youtube'unda da bir iki şey gördüm de temellendirmeleri çok kötü ve dramaya giresim yok açıkçası.
Oppenheimer vs Barbie değil aslında... Barbie = Oppenheimer. Amerika atom bombasıyla dünyaya hükmetmek isterken filmde de anlatıldığı gibi buna bir ortak çıkıyor. Atom bombasıyla yapılamayan kültür ihracatı ile yapılıyor. Filmin yarattığı etkiyi sinema salonlarına giderek görebilirsiniz. 40 yaşından tut 8 yaşına kadar pembe pembe giyinip filmi izlemeye giden hayranlar :) Bu filmin amacı diğer bir ihracat ürünü olan Netflix'in günümüze getirmiş olduğu düşünce tarzını yakalamak ve satışları artırmak. Barbie yıllarca kapitalizmin en güçlü bombalarından biri olmuştur. Feminizm kasmaya gerek yok :) rahat olun.
"Ataerkilliğin atlarla ilgisi olmadığını anladığım zaman sıkılmıştım zaten."
Yarabbim ne muhteşem bir espiri
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at knk
Ken'in barbie diyarına geri gidip ataerkilliği kabul ettirmesi çok mantıklıydı aslında. Oradaki barbieler haklarını savaşarak almamışlardı, onlara verilmişti. O yüzden hemen kabullendiler. Bağımsızlığın kıymetini bilmedikleri için kolaycılık onlara daha çekici geldi.
Bana kalırsa zaman içerisinde Barbie ilk başta ataerkilliğe uygunken (ideal eş kalıplarında sunulması) zamanla kendi işleri olması veya zamanla cinsiyet, renk ve beden çeşitlerine sahip olarak feminizme daha çok uygun olması da bana kalırsa feminizmin başarısı ve bu harika. Barbie bizi etkiledi mi? Hem evet hem hayır. Evet ona bakıp öyle olmak istedik ama o da bizden etkilenip dönem içinde bizim gibi oldu da. Ona bakıp kimimiz harbiden zayıf olmak istedi ama bazılarımız hayalindeki mesleği de Barbiede tasarladı. Doktor, avukat veya sadece bebek bakıcı... Film senin dediğin yönleriyle bence gayet doluydu ve keyifliydi.
kesinlikle feminizmin itelemesi ile.
Hiç bitmesin istedim, barbieyi ne tamamen ak ne de kara görebiliyorum. Çocukluk hayallerimizi yansıttığı içinse seviyorum, findikkiran vb filmlerinin zamanında beni ne kadar mutlu ettiğini hatırlıyorum. Ne garip bir ikon.
Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Hatta küçükken o filmleri izlerken karakter olarak da maceracı, cesur birisiydi benim için barbie. Şimdi oturup izlesem belki böyle gelmez ama o zaman hissettirdikleri bunlardı en azından.
@@selotat4449 ayynen macera kelimesini düşündüm ben de. Hatta bir nevi bize hak görülmeyen süperkahraman figürümüzdü.
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at knk
Güzeldi. Bu tür, araştırma içeren, belgesel türü videolarınızı nolur daha sık hatta düzenli çekin. Frida'yı da çok beğenmiştim. Sanat birikiminizi popüler kültürle birleştiren videolar bu mecrada eksik bence, en azından Türkçede.
aaa çok teşekkür ederim. Frida serimi izlemiş olmanız o kadar mutlu etti ki beni.. bu yorum ve isteği dikkate alacağım.
Çok mantıklı bir eleştiri, teşekkürler.
@@aisenrose Çok teşekkür ediyorum.
Yesss bu videoyu bekliyordumm
@stoplgbt-zc1pm @Uzayzuhal mommy bu bot yine burda
@MauKwakung hoşt
Bratz bebekleri ile ilgili olan kısmı hiç öyle düşünerek izlememiştim. Bu açıdan bakmak bir şeyleri daha aydınlattı kafamda. Video icin, emeklerin için çok teşekkürler Zuhal abla 🎈
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at knk....
barbie'ye öfkelenen o erkek grubu kadar aptal ki, barbie'ye tepki göstermeleri hiç de şaşırtmadı. onlar, filmin bize gösterdiği gerçek dünyadaki erkeklerden bile korkunç. fakat beni irite eden nokta mattel'in "kendimizi eleştiriyoruz ve farkındayız her şeyin" tavrıydı. evet, ben de mattel'in şirketlerini batırmak için film çekmeyeceğini biliyodum fakat filmin eleştirileri çok güvenli alan içinde kalınca 'kendi çalmış kendi oynamış' gibi hissettirdi. bütün bu marketing süreci de bundan dolayı rahatsız etti beni açıkcası. "bi sürü aptal saptal erkek zevklerine hitap eden filmlerle doldu hayatımız, barbie marketing'i mi rahatsız etti" görüşüne de bundan dolayı katılmıyorum.
film, mesajlarından bağımsız da sıkıcıydı. zaten bi erkek olarak barbie dünyasına hakim değildim ve filme de bir kadının bakış açısıyla bakamayacağımın da farkındayım. bundan dolayı filmin mesajları ve filmin, film kısmını ayrı tuttum. bunun yanı sıra barbie ve ken'in gerçek dünyaya adım attığı an ile, mattel şirketinin barbie'nin peşine düşmesi arası çok iyiydi. tekrar barbieland'e dönülünce baygınlık geçirdim.
bir de bu film sonrasına bakmak lazım. film, yetişkin bilinçli feministler için yeni bir şey sunmadı sanırım. fakat 12-18 yaş arasındaki genç kadınları nası etkiledi? kızının barbie oyuncağı olan ebeveynler filmden sonra oyuncağa karşı ne hissetti? aslında mattel ve barbie'nin kaderini merak ediyorum. bütün bunların yanında, beğensek de beğenmesek de greta abla iyi niyetliydi bana kalırsa. umarım bu film ona daha büyük işlerin kapısını açar ve anlatmak istediklerini daha özgür bi biçimde, büyük kitlelere anlatabilir.
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at knk.
Zuhal abla tüm gün Barbieyi anlatsan dinlerim.Çok güzel anlatıyorsun.Sanki muhabbet ediyoruz💕
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at knk.....
Videonun sonu çok güzeldi yine çok iyi bir videoo. Anlatışın, araştırman o kadar kaliteli ki hep devam et bu işe
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at knk..
enfes bir video olmuş, çözümlemelerine bayıldım
@MauKwakung yok et kendini
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at knk.
Çok güzel bir video olmuş eline emeğine sağlık abla
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at knk..
Bu berbat gündemde çok güzel bir video hazırlamışsın qween. Bu filmi senden dinlemek çok güzel oldu 💜💚💙
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at knk...
Algoritmaya bir yumruk da benden✌️
he bi de değinmemişsin ama filmde trans barbie yi bakın trans barbie trans barbiemiz var diye tanıtmayıp gayet normal bi kadınmış bir farkı yokmuş gibi (ki yok) davranılması çok hoşuma gitti çok iyi bir yöntem olmuş mesaj göndermek için
Ağzına sağlık👌
Güzel ve dolu dolu bir video olmuş bence her konuya değinmiş ve hakkını vermişsin. Erkeklik krizi hakkında söylediklerine katılıyorum ve bir ekleme yapmak istiyorum. Erkeklik krizi meselesi bir eş bulamama sorununun çok ötesinde bir durum. Erkeklik krizinin temelinde; babayı rol model olarak almaya değer bulmama yatıyor. Bir çok erkek babasının öğretilerinin fos olduğunu anladı. Bu beraberinde bir öğretisiz ve rol modelsiz kalma durumunu doğurdu. Erkek bireylerin, rol model alacak başka birilerini bulma istenci var, bunların çoğunluğu ciddi fos (andrew tate) azınlığı ise kayda değer (Martin Luther King) (Muhammed ali). Bu konu doğal olarak kadınların pek ilgisini çekmiyor ve kadınlar bunu dava edinmiyor. Yanlış bir kıyaslama ama geçmişten günümüze feminist hareket katlanarak artı, birçok erkek de bunu dava edindi ve insanların algılarına oturdu fakat erkelik krizi meselesini yaşamalarına rağmen daha bir çok erkek tanımlama yapacak boyutta bile değil. En son ekleme olarak zor zamanlar güçlü kadınlar ve kadın hareketlerini yarattı, ata erkil kolay zamanlar zayıf erkekler ve olamayan erkek hareketlerini yarattı (zyzz maskülen estetik hareket).
Tersine erkeklik krizi feministler tarafından çok önceden ele alındı ve bu feministler arasında tartışmaya neden oldu. Bir kısım bizi ilgilendirmez diyip geriye kalanı kesişimselliğe filan yöneldi.
En ünlülerinden Bell Hooks - Feminizm Herkes İçindir & Tutkulu Politika 2012 çıkışlı bir kitap ki bunun öncesi de var.
Fos rol model sorunu zamanla çözülür bence. Senelerdir üç maymun oynanan problemlerin patlaması yaşanıyor gibi bir şey. Düzgün rol modeller öne çıkacak zaman içinde bence. Gen Z biraz arada kaynadı gibi.
@@UzayZuhal Teşekkür ederim. Güzel şeyler öğrendim sayende
@@alperencagann tersine ben algılardan haberdar oluyorum. ben teşekkür ederim.
Teşekkür ederim Zuhal çok güzel, açıklayıcı ve gerçekçi taraftan yapılan bir eleştiri olmuş. Bu film görünürlük açısından çoğu feminist söylemden daha erişilebilir bir hale geldi. Belki feminizme bakış açısı güçlü değil ama bir başlangıç olabilir.
Tersine Dünya incelemesi be olley be
@stoplgbt-zc1pm İzledim, attım. Umarım tedavi masraflarına yardımcı olabilmişimdir🙏
gökkuşağının renklerinden korktukları gibi barbie ye de öcü gibi bakıyorlar zihniyet aynı zihniyet umarım bir gün kurtulabiliriz
çok güzel bir video yine teşekkürler 💜💜
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at knk......
Kaliteli bir inceleme olmuş.
@stoplgbt-zc1pm dislike'ı caktim + reportladim ty
Zuhal'den böyle videolar gelmesini özlemiştim. Harika bir video olmuş❤
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at knk......
müthiş bir inceleme olmuş. taa cs’nin chat’te bahsedişinden beri bekliyordum. ellerine sağlık 🎉❤
teşekkür ediyorum. :)
Özledik be yeni inceleme videolarını...
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at kankam......
HAYATIMDA GÖRDÜGÜM EN İYİ ELESTİLİ
💜💙💚
Barbieyi tekrar izleyerek uzayzuhal yoksunlugumu gidermeye calismisimdir
ben küçükken minareleri barbie sanıyordum
bilgi birikiminden sonuna kadar yararlanıcam zuhal🖤 seni seviyorum iyi varsın ya. insanlıktan bu kadar nefret ederken aklı başında bilinçli insan görmek umut verici🖤
Harika bir filmdi, hümanizm ve eşitlik için gayet net bağlıyordu aslında. Çoğu kişinin linç etmesine bende içerledim video yaptım sırf bu yüzden :)))
o kadaaar barbie oppenheimer barbie barbie huuu yes no no yes yes yes saçmalık furyasından sonra, sonunda biri mantıklı konuştu
tmm hemen yaparım micro@stoplgbt-zc1pm
eline emeğine sağlık
Anoreksik* demek istedin sanırım, onun haricinde videodan çok keyif aldım teşekkür ederim.
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at kankam.....
Bence güzel bir inceleme, filmi izlerken bir erkek olarak hiç deneyimlemediğim ve deneyimlemeyeceğim şeylerin temellerini görmek çok hoşuma gitti. Bazen temelleri konuşmak hoş oluyor abstractionlar olmadan.
Bu arada, sanırım Barbie'nin sonda jinekoloğa gitmesi konusunda bazı eleştiriler gelmiş. Cinsiyetin, genital'e bağlı bir şey olmadığını ama Barbie'nin bir kadın figürü olabildiğini gösterirken son anda vajina verilmesi onu genitala bağlıyor diye eleştirilmiş sanırım. Okuyan ben değilim, Discord sunucumuzdaki insanlar iletti bana bu tartışmayı. Senin düşüncen nedir bu konuda?
6:30 OHAAAAA
ağzına sağlık 💝
@stoplgbt-zc1pm tamamdir ucube 😘
@stoplgbt-zc1pm hoşt
wow "birinin nesnesini öldürdük"
3 birim paraya barbie bebeği....
"Çünkü onu da size yedirmemiz gerekiyor."
yedirmememiz*
astınız, kestiniz, yedirmeyiz....
Yine insanlıktan nefret ettiğimiz bir video, ağzına sağlık :) Tarihin hangi döneminde hangi konuyu ele alsak kadınların içinde yaşadıkları koşulların zorluğu en öne çıkan meselelerden oluyor.
Barbie oyuncağının kadınların kaderini belirlemekten çok kadınların durumunu anlatan bir ürün olduğu yorumun güzeldi. Hiç böyle düşünmemiştim.
Barbie videosunda "oyuncak yakmayın" demeni gerektirecek kadar çölde yaşamak da bizim lanetimiz.
Bir de anladığım kadarıyla Ken twitter personasıymış....
Editlerle harika olmuş video Ceren Sungurun yayınında görüp abone olmuştum ama dönüp bakmamıştım şimdi gidip keyifle videolarını izlicem. Böyle kanallarında desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum malum ortalıkta red pillciler fink atıyor.
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at kankam...
Çok güzel bir inceleme ancak ufak bir düzeltme getirmek isterim, zayıflık hastalığında diliniz sürçmüş hastalığın adı "Anoreksi". Onun dışında süper bir video olmuş elinize sağlık.
Ben barbieyi feminizmin kalelerinden biri olarak gormuyorum ve videoyu izlememe ragmen boyle gorenleri de anlamlandiramiyorum acikcasi. Bir önemi var ise cis bir erkeğim ama "erkeklik", "gurur", "herkesin bir rolü var" gibi ilkel şeyler umrumda değil ve bu film benim "kırılgan egomu" zedelemedi erkeklerle tek ortak noktam pen.simin olmasi diyebilirim ve inanin bunu "ben digerlerinden farkliyim" retoriğiyle söylemiyorum bu yorumu yazmaktaki tek amacım feminizme katkı sağlamak. Bu filmi purple-washing ile Mattelin adini aklama cabasinin bir urunu olarak goruyorum. Her şeyi aşırı göze parmak bir şekilde ne feminizme bir şey katacak, ne feminist olmayanları "dur ya neymiş bu" diye okumaya itecek ne de günümüz feminizmini çok iyi yorumlacak şekilde yapılmış olduğunu düşünüyorum. Mattel bir sirket ve Barbie de bir ürün diğer tüm şirketler gibi onlar da ürününü en karlı hale getirecek adımları atıyorlar. Farklı ırkların üretilmesi farklı body typeların farklı iş kollarının üretilmesi hepsi ticari bir hamle. Mattel gerçekten yıllar sonra feminist bir perspektif kazandıysa buna Malezyadaki, Çindeki, Meksikadaki iğrenç koşullarda üretim yapan kadın çalışanlarına hakettiğini vererek, diğer çalışanlarıyla eşit davranarak başlayabilir. Anında "biz artık feminist bir şirketiz ve hemen bunun filmini çekelim" ile değil. Dediğim gibi hepsi bir ürün ve kendi ideallerimizi ve hedeflerimizi anlatmak, yaymak, irdelemek için ürünleri sahiplenmemize gerek olmadığını düşünüyorum. Ha diyeceksiniz ki "biz ürünü değil temsil ettiği şeyi benimsiyoruz" eleştirim de tam buna zaten, barbie daha önce temsil edilmemiş bir şeyi temsil etmediği için insanlardaki bu sempati temsil ettiği şey yerine ürüne yöneliyor böyle olunca da firmalar nasıl feminizme katkı sağlayabiliriz yerine bu basit temsiliyeti kim daha çok ciroya dönüştürür yarışına giriyorlar. Barbieyi feminizm için benimsemek hot wheelsı maskülenlik için benimsemek kadar saçma olduğunu düşünüyorum. Tartışmaya açığım cevap olarak kendi bakış açınızı eklerseniz çok mutlu olurum.
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at kankam.
''Barbie'yi erkeklere yedirmeyiz!!! Bir ton kadını cadı diye yaktınız zaten!!!!'' bam güm patladım ya😂😂 Durduğum yerde 2 ye yarıldım 😂
yorumlarda şu şekil takılmana rağmen videoları sonuna kadar izlemen güzel. zamanla çözersin sıkıntı değil.
Bağımlınım. Aşık oldum sana. Bütün feministler arkandayız. Bir ton cadı yaktılar zaten, daha fazla cadı yaktırma Zuhal ablam seviyorum seni 😍😍😍🥰🥰❤❤❤@@UzayZuhal
Bir gün bir kürt bir zaza bir laz bara gitmişler sonra kürt zaza demiş ki seni niye ben sanıyorlar abi demiş seni neden kürt sanıyorlar ondan sonra zaza da bilmem abi beni sen sanıyorlar beni kürt sanıyorlar demiş ondan sonra zaza da... (bilerek noktalama işaretleri kullanmadım Hünkarım lütfen kızma)
YA NOKTALAMA İŞARETLERİ NERDE (ben hünkar değilim o yüzden kızabilirim )
Bir aktivist kadından filmi dinlemek iyi oldu cidden, bir grup duayen erkek(cancan umen) sırf birkaç feminist imge var diye "çok iyi film abi" falan moduna girmişti.
aslkdfjlask filmin ilk yarısı çok heyecan verici bence. sonra yuvarlanıp gidiyor. gerisini de anlattım videoda. çarmıha germeye de gerek yok bence. teşekkür ediyorum.
Ben yine senin harika videolarından birini aşırı geç izliyorum. Barbieyi iki gün önce izledim (malum Oscar ödülleri verilecek), ve beklentim olmadığından neden yerden yere vurulduğunu anlamadım. İnsanların Hollywood'dan aşırı mükemmel bir şey beklemesini anlamlandıramıyorum (evet, bu tamamen pazarlamadan dolayı ama yani yine de...). Film senin de dediğin gibi bir çözüm sunmuyor, çünkü yine senin de dediğin gibi Barbie bir çözüm ürünü olarak mantıksız. Barbie'nin yaratıcısı Ruth bile Barbienin bir çözüm oyuncağı değil "her daim, günü yansıtan bir oyuncak" olduğunu söylüyor. Ki gerçekten de öyle, Barbie gündemde ne varsa ondan etkilenen bir oyuncak. Second wave feminism yaygınlaşınca iş sahibi olan Barbie, third wavein yayılmasıyla farklı kimliklere bürünüyor vs.
Mizojinist erkek güruhun bu filmi neden beğenmediklerini temellendiremiyor oluşlarıyla Ken'e benzediklerini düşünüyorum. "SJW" ve "WOKE" diye bağırarak dolasıyorlar sadece, filmin kötü oluşu veya olmayışı da umurlarında değil. "Film kötü" demek onlar için bir bahane, yoksa bircoğu bayılarak Fast and Furious izliyor. Aslında her sorunlarının kulpunu kadınlara takmayı bırakıp sorunlarının gerçek çözümlerine odaklansalar çok daha rahat olacak her şey. Barbie bence öyle "bok gibi" bir film değil, eksikleri çok olan ortalama bir film. Feminizmle yeni yeni tanışan çocuklar için güzel bir film, "İkinci Cinsiyet" niteliği bekleyemezdi kimse zaten, hiçbir feminist insan Barbie'ye gidip feminizm aydınlanması yaşamayı beklemiyordu zannımca. Gerwig ablamın yönetmenliğini de severim aslında (Lady Bird'deki anne-kız anlatısı bence çok tatlıydı), diğer filmleri için ivme kazandı en azından öyle düşünelim .d
Filmdeki bazı temaları beğendim, bazılarından nefret ettim. Patron sevici sahnelerde özellikle kusacaktım onu belirtmem lazım. Ruth'un sanki feminizmin kalesi gibi gösterilmesine sinirlendim ufaktan (kadının kendisinin bile böyle bir iddaası yok), kadınların ele alınış şeklinin "işe gidebilme"ye indirgenmesine, ki bunun da sanki toplumda sınıfsal ayrım yokmuşçasına, her işe giden kadın mutluymuşçasına işlenmesine ufaktan garez oldum ("kadınlar her şeyi yapabilir"in altı doldurulmadığı sürece saçma sloganlardan biri olmasının ana sebeplerinden biri de bu bence). Filmde kadınların bir şekilde birbirlerinin yansımalarını taşımıyor olması beni baya üzdü, cünkü konu Barbie'ydi ve bir jenerasyonun kadınlarının oyuncağı olan bu ürün hakkında bir film çekerken bu kadar toplumsallıktan uzaklık biraz bence kırıcı, ve hatta saçma. Kadınların ortak bir toplumsal bilincinin oluşu her ne kadar filme yansıtılmasa da (ki hadi bunu Barbieland'in sığ "mükemmelik" algısına yoralım), ataerkinin sadece anlatılarak (aslında taraf gösterilmeden sadece ne oldugunu anlatarak) kadınların ataerkinin kötü bir toplumsal düzen olduguna ayması, şayet bu mesaj filme yayılarak verilebilseydi tatlı olurdu (aynı gerçek dünyada da yaşandığı gibi yani). Çünkü bir anda aşırı second wave feminism iki üç sığ ve aşırı klişe cümle sarf eden "Mesih" kadının asla ataerkinin kötülüklerini anlamayan Barbielerin bir anda neden kötü olduğunu anlamalarını sağlaması kötü bir yazım tercihi. Oradaki Barbieler amnezi geçirmiyor ki bir şeyi "hatırlatma" anlatısına girelim. Ya hadi her şeyi geçtim bunların hepsi "Barbie", birey birey inceleyerek anlatma gerekliliği sakil. Bunların dışında erkek krizini isleyişini ben de sevdim, Barbielandde ataerkiye sarılan erkeklerin redpill31 tavırları güzel gösterilmiş. A Space Odyssey girişi de hoştu :D Barbie'nin ütopik evreninde bir escapism aracı olarak yasarken gerçekliğe toslaması fikri güzel işlenmiş tabii ki. Arada bir "portal"ın olmaması ve gerçek dünyanın hemen yanda olması çok tatlıydı mesela. Barbie, Barbielandde her ne kadar gerçek dünyanın içinde olsa da sadece o dünyadan izole olarak, o dünyayı görmezden gelerek hayatını idame ettirebiliyor. Barbie, evet gerçekten hakikate Barbie olarak katlanamaz (çünkü bircoğumuz bu dünyada doğmuş olmamıza rağmen gerçekliğe katlanamıyoruz, ki Barbie de bu yüzden var zaten) ama gerçek dünyadaki bir insan da Barbielanddeki yasantıya katlanamaz. "Perfect forever" başlı başına celişkili ve sakıncalı, hatta bir süre üzerinde düşününce korkunç bir slogan. Her gün en iyi günse en iyi gün nasıl var olabilir ki? Bu noktada Barbienin Matrixten ayrılması benim çok hoşuma gitti. Ayrıca Žižek'in yazısının son cümlesi de sırf bu nedenden aşırı hoşuma gidiyor:
"we do not only escape into a fantasy to avoid confronting reality, we also escape into reality to avoid the devastating truth about the futility of our fantasies."
Zizek eskiden edgelord gibi yapıyordu şimdi direk edgelord ya. Ukrayna savaşında sağa pivot yaptı
yeap. bir ara derleyip üzerine ayrıca bir video yapmak lazım.
Barbie sebep değil sonuçtur
@MauKwakung yarramı ye..😂😂
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at kankam....
Zuhal Sultan çok yaşa, devletinle bin yaşa!
Güzel konuşuyorsunuz bayan, velakin peynir alamıyoruz.
Film "Aman kızım Mattel gitsin de kim gelsin? Ona da nankörlük etmeyelim bak iyi kötü meslek sahibi barbie yaptı yine sonuçta." diyerek bitti.
@stoplgbt-zc1pm ulan avel sen daha okuduğu anlamıyorsun kalkmış video çekmişsin bi' de utanmadan reklam yapıyorsun.
En son "vallahi biz bir şey yapmadık dünya öyleydi ağam" diyor yaşlı teyze
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at kankam..
❤
bir sahabe ve bir deve çölde ilerliyormuş sonra birden hazreti ömer ile karşılaşmışlar hazreti ömer sahabeye sormuş bu deve neyin nesidir diye sahabe de cevaplamış öyle deveye böyle
şlkfadişslfkasdf
Ozan çok eğlencelisin. Özele gelsene.
@@godssolemnacc oha allah
@@ozander Allah yok dinler yalan.
guzel fidyo
@stoplgbt-zc1pm sus la
@stoplgbt-zc1pm tmm berkecan sutunu ic uyu uglum
@stoplgbt-zc1pm profilinde andrew tate var amk
😂Erkekleri Ezmek için yaptğim min video😂ÖIQJAJAJA ama asla başaramicaksiniz
Tm hemen atiom😂😂@MauKwakung
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at kankam
@@Claudino-kj2nn tm
ya güzel kardeşim gercekten feminizmle hicbir derdi bir erkek olarak ufak bir tenkitte buluncam izninle. 10. dkde yaptığın çıkarım nedeniyle kadınları kiyaslamiyor aksine toplumun yani hem erkeklerin hem de kadınların oluşturduğu kümenin günümüz tercihlerini eleştiriyor. bu basit durumları hatalı analiz etmenizin nedeni bana soracak olursanız bütün olaylara partizanca yaklaşmanız. yani farkiliginden memnun olmayan bir işçinin sistemden nefret edeceği yerde zenginlerden nefret ediyor olması ne kadar sığ bir bakışa sebebiyet verirse, erkek=düşman odakli yaklaşımda böyle basit çıkarımlarda hata yapmanıza sebebiyet veriyor.
not: valla düşmanın değilim
KanaIımda kadin haklariylan dalga geçdik ve seriat getirdik lzIe ve Ike at kankam...
💙💜💙💜💙
👍👍
Barbie'yi izleyenlerin çoğu kadınken ve tepki gösterenlerin de çoğu kadınken, ne ara "Barbie'yi size yedirmeyiz BEYLER" durumuna geldi onu anlamadım.
global youtube cayır cayır yanıyor. videoda referanslar da var. 10:52
Türkiye youtube'unda da bir iki şey gördüm de temellendirmeleri çok kötü ve dramaya giresim yok açıkçası.
Oppenheimer vs Barbie değil aslında... Barbie = Oppenheimer. Amerika atom bombasıyla dünyaya hükmetmek isterken filmde de anlatıldığı gibi buna bir ortak çıkıyor. Atom bombasıyla yapılamayan kültür ihracatı ile yapılıyor. Filmin yarattığı etkiyi sinema salonlarına giderek görebilirsiniz. 40 yaşından tut 8 yaşına kadar pembe pembe giyinip filmi izlemeye giden hayranlar :) Bu filmin amacı diğer bir ihracat ürünü olan Netflix'in günümüze getirmiş olduğu düşünce tarzını yakalamak ve satışları artırmak. Barbie yıllarca kapitalizmin en güçlü bombalarından biri olmuştur. Feminizm kasmaya gerek yok :) rahat olun.
bir kitabı okumadan, ortasından konuşmak gibi; keşke şu videoları izlemeden yorum yapıp kendinizi bu üzücü hallere sokmasanız...
@@UzayZuhal izledim izledim merak etme :)
@@ozccer1807
Şunu Instagram'dan herkese atıp izleyiiinn, demek istiyorum. 🎉