Es Selam Ey Ahmed-i Muhtar Olan Son Nebi

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 12 вер 2024
  • Tasavvufî düşünceye göre Cenab-ı Allah (c.c.), gizli bir hazine iken bilinmeyi istemiş ve bu sebeple insanları yaratmıştır. Onları müjdelemek, uyarmak vb. yöntemlerle dosdoğru yola iletmek amacıyla, varlığın hakikatinin şahitleri olan peygamberleri ilahî vahiyle birlikte göndermiştir. Son gönderilen peygamber, Hz. Muhammed (s.a.v.)’dir. Rivayete göre, önce gelen bütün peygamberler, onun geleceğini haber vermişlerdir. Kur’an’da, Hakk’a yakınlaşmak için vesile aranması istenilmektedir. Bu hususta en güzel vesile, şüphesiz Allah’ın Rasûlü’dür. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) üsve-i hasene, yani model şahsiyettir. İslâm tasavvuf anlayışına göre, hâl ve hareketlerinde Hz. Peygamber (s.a.v.)’in sünnetine uyan, onun gerçek vârisi durumundaki ârifler de Allah’a yakınlaşmak için bir vesiledir. Tasavvufî anlayışın genellikle dört ana esas üzerinde yoğunlaştığı görülür. Bunlar; ilahî emir ve yasaklara teslimiyet, Allah ve Rasûl’ünü çok sevmek, Allah ve Rasûl’ünün ahlâkıyla süslenmek, Allah’tan başka her şeyden kalben uzaklaşmaktır. Nitekim tasavvuf eğitiminde manevî sevginin basamakları, fenafilihvân, fenafişşeyh, fenafirrasûl ve fenafillâh olarak sıralanmıştır. Görüldüğü üzere ilahi aşkın ilk mertebesi yol arkadaşını, ikincisi mürşidini, üçüncüsü Peygamber (s.a.v.)’i, dördüncüsü ise Allah’ı sevmektir. Yani mü’minleri Allah için sevmeyen, kardeşlik sevgisiyle benliği ve bencilliği aşamayan, Hz. Peygamber ve Allah’ın sevgisine erişemeyecektir. Peygamber sevgisi tasavvufun en önemli rükünlerinden biridir. Hz. Peygamber (s.a.v)’i lâyıkıyla sevebilmek için O’nu iyi tanımak ve sünnetine uygun hayat yaşamak gerekmektedir. Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Hazretleri bir beytinde şöyle buyurmaktadır:
    Hulûsî ne devletdir bin lutf u inâyetdir
    Olmak ne saâdetdir kurbân-ı Rasûlu’llâh
    (Hulûsi; Peygamberimiz’e can feda edecek derece O’nun manevi yakınlığını kazanmak; çok değerli bir lütuf ve inayettir. O maneviyat devletinin gölgesinde olmak; O’na yakın olmak en büyük mutluluktur.)
    Ebu’l-Hasan Harakânî Hazretleri, eserlerinde her halükârda Allah ve Rasûlü’nün kölesi, halkın hizmetkârı olduğunu dile getirmiş ve kendisine has üslupla: “İlahi, her halükârda senin ve Rasûlü’nün bendesi halkın hizmetçisiyim.” derken, Mevlâna’nın meşhur, “Ben sağ olduğum müddetçe Kur’an’ın bendesiyim. Ben seçilmiş Hz. Muhammed (s.a.v)’in yolunun toprağıyım.” sözünü hatırlatmıştır. Her iki güzel kelam da sahiplerinin Allah ve Rasûlü’ne bağlılıklarını aşikâr ortaya koymaktadırlar. Ancak Harakânî Hazretleri, Mevlâna’dan farklı olarak, maksada ermek için halkın hizmetinde bulunmayı kendisine şiar edindiğini belirtmektedir. Ebu’l-Hasan Harakânî, kendisine verilen manevî derecelerden bahsettiği bir sözünün devamında: “Eğer bu makamda Muhammed Mustafa’nın şeriatından başka bir şey görecek olsam derhal gerisin geri dönerim. Çünkü ben başkomutanı Hz. Muhammed (s.a.v.) olmayan bir kervanda bulunmam.” diyor ve böylelikle maneviyat yapısını oluşturan esaslarda Hz. Peygamber (s.a.v.)’in sünnetine uymayan bir unsura asla yer vermeyeceğini kesin bir dille ilan ediyor.
    .
    Nerede Muhammed sevgisi varsa, orada muhabbet vardır. Nerede muhabbet varsa, orada Hakk hâzır ve nâzırdır. Allah her yere hâzırdır ama oraya başka türlü tecellî eder. Kul ile Hakk arasında yetmiş bin perde vardır, Muhammed sallallahu aleyhi veselleme muhabbet eden bir mü'min, Habîb-i Hudâ hürmetine Allah'tan bir şey isterse, yetmiş bin perde bir anda çâk olur, yırtılır ve Allah kapısından boş çevrilmez, boş döndürülmez.
    Onun için vücûd âleminde, kalb evini, kalb iklîmini, mir`ât-ı Hakk olan kalbini, muhabbet-i Muhammediyye ile süsle ki, Hakk'a makbûl olasın. Onun bir nazarı seni âlî kılacaktır. Muhabbetini çoğalt. İsmini işittiğin vakite salât ü selâm oku. Onun ismini işitip de salât ü selâm okumayan helâk olmuştur. Kim ki Resûlullah'ın ismini işitti de salât okumadı, cennetin yolunu kaybetmiştir. Felâha ve necâta ermek istiyorsan, Resûlullah ile münâsebeti arttır, muhabbeti arttır ki Allah seni seve, Allah'a karşı muhabbetin artmış ola.
    -Muzaffer Ozak Efendi Hazretleri
    .
    Fedâ olsun bu cânım
    Ben yoluna kurbânım
    Rahm et amân sultânım
    Muhammedü'l-arabî
    .
    Es Selam Ey Ahmet-i Muhtar Olan Son Nebi
    Nutuk sahibi: Ahmet Efe
    Bestekârı: Neyzen Hakan Alvan
    Makam: Hicaz
    Es-selâm ey Ahmed-i Muhtar olan son Nebî
    Es-selâm ey menbağ-ı esrâr olan son Nebî
    Es-selâm ey gül yüzü Yûsufu hayran eden
    Es-selâm ey her ismi ezkâr olan son Nebî
    Es-selâm ey Rahmet-i Rahmân olan son Nebî
    Es-selâm ey dertlere dermân olan son Nebî
    Es-selâm ey kulları bin şâha bedel Resûl
    Es-selâm ey her sözü fermân olan son Nebî
    Diğer Hicaz Eserlerimiz: • Hicâz
    Uzun Meşk Kayıtları: • Meşkler
    Kayıt Nureddin Cerrahi Asitanesi'ne Aittir.
    #tasavvuf #hicaz #meşk #muhammed

КОМЕНТАРІ • 3