İhsan ELİAÇIK - BDB - BAKARA SURESİ ( 22.) - (19/10/2018)

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 17 гру 2024

КОМЕНТАРІ • 10

  • @ahmetcamgoren
    @ahmetcamgoren 6 років тому

    Bakara 2/168 :Ey insanlar! Yeryüzündekilerin helal ve temiz olanlarından yiyin. Şeytan’ın izinden gitmeyin. O sizin açık düşmanınızdır.
    يَا اَيُّهَا النَّاسُ كُلُوا مِمَّا فِى الْاَرْضِ حَلَالًا طَيِّبًا وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ اِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُبٖينٌ
    Bakara Suresi 168. Ayetin Tefsiri
    Mekke toplumunun kendi kendilerine haram kıldıkları bir
    takım yiyecekler vardı. Bu durum ayetlerde şu şekilde anlatılmaktadır; "Bu
    en’amın (Deve, sığır, keçi ve koyun.) karınlarında olanlar yalnız erkeklerimiz
    içindir; kadınlarımıza ise haramdır” dediler. Eğer ölü olursa ortaklaşa yerler.
    Allah bu nitelemelerinin karşılığını verecektir. Allah doğru karar verir ve her
    şeyi bilir. “Bunlar en’amdır (Deve, sığır, keçi ve koyun.), bunlar da
    ekinlerdir; hepsi de kutsaldır.” dediler. İddialarına göre kurduğumuz düzene
    uyandan başkası onları yiyemezmiş. Bir kısım en’ama yük yüklemek ve binmek
    haram edilmişmiş." Bir kısım en’amı keserken de özellikle Allah'ın adını
    anmazlar. Bütün bunları Allah’a iftira ederek yaparlar. Allah iftiralarının
    cezasını verecektir."(En’âm 6/138)
    Mekkeliler bu yiyeceklerin yasak olduğunu söylerken, bu yasakların Allah
    tarafından koyulduğunu iddia etmekteydiler. Bazı hayvanlar üzerinde putların
    adı anılarak kesilmesi gerektiğini söylüyorlardı. Müminlerin elçinin helal ya
    da haram olduğunu açıkladığı şeyler dışına çıkarak yeni haramlar oluşturması şu
    ayette sınırları aşmak olarak ifade edilmiştir; "Müminler, Allah’ın size
    helâl kıldığı şeylerden hoşunuza gidenleri kendinize yasaklamayın. Aşırı da
    gitmeyin; Allah aşırı gidenleri sevmez."(Maide 5/87) Peygamberimizin bir
    yiyeceği resullüğü sıfatıyla değil, kendi isteğine göre yememek üzere
    yemin etmesinden sonra şu ayet indirilmiştir; Ey Peygamber Allah’ın helal
    kıldığını sen, kendin niye haram edersin? Allah çok bağışlayıcı, çok
    merhametlidir."(Tahrim 66/1)
    Ellerinde kitap olmayan Mekkeli müşriklerin dini, asırlar
    boyunca oluşmuş olan hurafelerden ibaretti. Cenab-ı Hakk haram etti
    diyerek O'na iftira etmiş ilk kişilerin ardından gelenler gerçekten onu
    Allah'ın emri diye devam ettirmekteydiler. Bugün mezheplerin yiyeceklerin
    haramlığı hakkında farklılıklar göstermesi de böyle bir durumdur. Dinde helal
    ve haram koyma yetkisi tümüyle Allah'a aittir. Allah-u Teala şöyle buyuruyor;
    "Allah’a karşı yalan uydurmak için dillerinizin süslediği yalanla
    “Bu helaldir, bu haramdır” demeyin. Allah’a karşı yalan uyduranlar iflah olmazlar."(Nahl 16/116)
    "De ki: “Allah’ın kulları için çıkardığı süsü (yakışan giysiyi), temiz ve
    lezzetli rızıkları kim haram etti? De ki, bunlar dünyada esasen müminler
    içindir; Kıyamet gününde ise sadece onlar için olacaktır.” Bilen bir toplum
    için Âyetlerimizi böyle açıklarız.De ki: “ Rabbim sadece şunları haram etti:
    “İster açık, ister gizli olsun, her türlü fuhuş , ism , haksız saldırı,
    Allah’ın hakkında bir belge indirmediği şeyi ona şirk koşmanız ve Allah
    hakkında bilmediğinizi söylemeniz.”(Araf 7/32-33)
    Allah-u Teala'nın, hakkında her hangi emri olmayan bir şeyi haram saymak, Allah
    adına konuşmak yani kendini Allah yerine koymak olur ki buna peygamberler de
    dahil kimsenin hakkı yoktur. Peygamber’e düşen Cenab-ı Hakkın emirlerini
    açıklamaktır. "Onlar bu elçiye, bu ümmi nebiye uyan kimselerdir. Onu
    yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı bulurlar. O, onlara iyiliği emreder
    ve kötülüğü yasaklar. Temiz ve lezzetli şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar.
    Isrlarını (ağır yüklerini) ve üzerlerindeki bağları kaldırıp atar. Kim
    ona inanır, onu destekler, ona yardım eder ve onunla birlikte indirilen nûra
    uyarsa, işte onlar umduklarına kavuşurlar.”(Araf 7/157)
    Allah domuz etini haram
    kılarken onun pis (rics) olduğunu belirtmiş (En’am, 6/145),
    Peygamberimizin de “temiz olan şeylerin helal, pis / habîs olan şeyleri de
    haram kıldığını” (A’raf, 7/157)
    bildirmiştir. Buna göre dinimizde
    temiz olan şeyler helal, pis olan şeyler ise haramdır. Hakkında ayet ya da
    hadis bulunmayan konularda karar bu ilkeye göre verilir.Dindar ve özellikle de
    Müslüman olan insanlar için gıdaların sağlığa uygun olup olmadığı kadar, dini
    açıdan helal olup olmadığı da önemlidir. Hatta işin dini boyutu bir adım önde
    yer alır. Dinin kesin bir dille yasakladığı (haram) bir gıdanın, sağlık
    yönünden faydasının olup olmamasının bir Müslüman için hiçbir önemi yoktur.
    İşte bu noktada hangi gıdanın helal, hangisinin haram olduğunun çok iyi
    bilinmesine ihtiyaç vardır. (Geniş bilgi için Bakara 173.ayet açıklama kısmına
    bakınız)

  • @ahmetcamgoren
    @ahmetcamgoren 6 років тому

    Bakara 2/169 : O sizden kötülüğü, çirkinliği ve bilmediğiniz şeyleri Allah'a dayandırmanızı ister.
    إِنَّمَا يَأْمُرُكُم بِٱلسُّوٓءِ وَٱلْفَحْشَآءِ وَأَن تَقُولُوا۟ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ
    Bakara Suresi 169. Ayetin Tefsiri
    Allah-u Tealanın söylediğine dair herhangi bir delil olmadığı halde din adına bir şeyi söylemek bilmediğimiz
    bir şeyi O'na isnat etmektir. Allah-u Teala şöyle buyuruyor; "Müşrikler
    diyeceklerdir ki: “Allah emretmeseydi ne biz şirke düşerdik ne atalarımız. Bir şeyi haram da kılmazdık.” Onlardan
    öncekiler de bu yalana sarıldılar ve sonunda azabımızı tattılar. De ki:
    “Yanınızda bir bilgi var mı ki, çıkarıp bize gösteresiniz. Siz sadece
    zannınızın peşine takılmışsınız; siz sadece atıyorsunuz.(En’âm 6/148) ayette
    müşriklerin şirk koşmalarını ve haram kıldıkları şeyleri, Allah dileseydi
    yapmazdık diyerek Cenab-ı Hakka iftira ettikleri görülmektedir. İşte bu durum
    şeytanın Allah'a karşı bilmediğimiz şeyleri söyletme arzusudur.
    Cenab-ı Hak iman edenleri şeytana karşı şu şekilde
    uyarmaktadır; "Müminler! Şeytan’ın izinden gitmeyin. Kim Şeytan’ın izinden
    giderse ondan fuhuş yapmasını ve çirkin davranışlarda bulunmasını ister.
    Allah’ın size iyiliği ve ikramı olmasaydı hiç biriniz asla gelişemezdi. Ama
    Allah, gelişmeyi tercih edeni geliştirir. Allah işitir, bilir."(Nur 24/21)

  • @ahmetcamgoren
    @ahmetcamgoren 6 років тому

    Bakara 2/170 : Onlara: "Allah ne indirmişse ona uyun" dense, "Hayır! Biz
    atalarımızın yoluna uyarız" derler. Peki, ataları akıllarını bir şeye
    çalıştırmamış ve doğru yola gelmemişlerse de mi?
    وَاِذَا قٖيلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَا اَنْزَلَ اللّٰهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَا اَلْفَيْنَا عَلَيْهِ اٰبَاءَنَا اَوَلَوْ كَانَ اٰبَاؤُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ شَيْپًا وَلَا يَهْتَدُونَ
    Bakara Suresi 170. Ayetin Tefsiri
    Müşriklerin; atalarının peşinden sorgusuzca gidişi her
    toplumda yaşanan bir durumdur. Bu konuda Hz. Musa'nın örneği ayette şöyle ifade
    edilmektedir; "Musa apaçık belgelerimizi onlara gösterince “Bunlar
    uydurulmuş büyüden başka bir şey değildir. Böylesini eski atalarımızdan da
    duymadık.”(Kasas 28/36) İnsan
    kendisine gelen her bilginin dayanağına bakıp incelemeli ve Allah-u Teala'nın
    kanunlarına uygunluğunu gözetmelidir. Hayatları boyunca sıkıca sarıldıkları
    düzenlerinden vazgeçmek istemeyen ve atalarının üstünlüğünü öne sürenlerin
    örnekleri Kuran-ı Kerim'de çokça yer almaktadır. Yine aynı şekilde başka bir
    ayette şöyledir; "Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun" denince:
    "Babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" derler. Şeytan,
    babalarını alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı?"(Lokman 31/21)
    Müminlere düşen ise Allah'ın sözünü duydukları an, ona uymayanları ellerinin
    tersiyle itmektir. Allah-u Teala şöyle buyuruyor; "Güzel bir tavır
    takınarak kendini Allah'a teslim eden kimse, en sağlam kulpa yapışmış demektir.
    İşlerin sonu Allah'a varır."(Lokman 31/22)
    Nitekim kullarını sorguya tutacak Allah'tır ve müminler ancak O'nun razılığını
    düşünürler.
    Bakara 170. ayeti günümüz için düşündüğümüzde; herhangi
    bir konu hakkında kendilerine ayetler okunduğunda "biz ulemaya uyarız,
    onlar iyi bilirler diyerek" ayetleri görmezden gelenlerin durumları
    anlatılmaktadır. Nitekim Mekke'li müşrikler de kendilerine ulama/alim
    demekteydiler. Her insan savunduğu konu hakkında kendisinin doğru söylediğini
    iddia eder, fakat din adına konuşanlar ilgili ayet kümelerini oluşturarak delil
    getirmelidirler. Çünkü din hakkında konuşma yetkisi peygamberler de dahil hiç
    kimseye verilmemiştir. Peygamberler ve din bilginleri ve kitap ve hikmeti
    ortaya koyarak Cenab-ı Hakkın yolunu gösterebilirler. Her hangi bir konunun
    doğru ya da yanlış olduğunun anlaşılması için ancak Kuran-ı Kerim'e uygunluğuna
    bakarak sonuca varabiliriz. Bu durum atalardan gelen her şeyin yanlış olacağı
    anlamına gelmemektedir. Nitekim ayette batıl inançları için atalarını delil
    gösteren müşriklerin, bu inançlarını terk edip babaları Hz. İbrahim'in dosdoğru
    dinine uymaları vurgusu şu şekilde ifade edilmektedir; "Allah yolunda
    hakkıyla cihad edin. Sizi seçen odur. Bu dinde size bir güçlük yüklememiştir.
    Babanız İbrahim’in şeriatına uyun. Allah size, daha önce Müslüman adını
    vermişti. Kur’ân’da da o adı verdi ki, bu Elçi size örnek olsun. Siz de
    insanlara örnek olasınız. Öyleyse namazı tam kılın, zekâtı verin ve Allah’a
    sımsıkı sarılın. O sizin dostunuzdur. Ne güzel dost ve ne güzel
    yardımcıdır."(Hacc 22/78)

  • @eguler23
    @eguler23 Місяць тому

    1:13:49 ataların geleneğine uymak.

  • @eguler23
    @eguler23 Місяць тому

    8:57

  • @mehmetguclu3894
    @mehmetguclu3894 3 роки тому

    İhsan hocadan Her dil bir ayetmdir

  • @hapayco
    @hapayco 10 місяців тому

    Selamlar sevgiler saygılar, sağolun varolun.

  • @alial-d9x
    @alial-d9x 9 місяців тому

    Thenks

  • @ahmetcamgoren
    @ahmetcamgoren 6 років тому

    bakara 168-171.ayatler