Spor basinindaki vasatliktan bunalmiken bize nefes oldunuz. Her programinizi artik iple cekiyorum. "Taraftarlik bir degerler antlasmasidir" , mükemmel tanim!
“Nostalji bilgisizliğin kaçış aracı olduğunda, günceli okuyamamanın aracı haline geldiğinde…” o kadar güzel bir cümle başlangıcı ki bir çok yere uyarlanabilir 😊
İnan özdemir e ithafen futbol üzerinden babamla kurduğum ilişkide de babam bana biz "aile olarak" Türkiye'de GS İngilterede Liverpool İspanya'da Barcelona'yı tutarız demişti. Kendince bunların karşıtlarını devlet takımları olarak koymuştu. Bende o günden beri istemsizce bu 3 takımı tutarım. Ama bana kalırsa futbolda hiçbir büyük takımın romantize edilecek durumu kalmadı fazla endüstriyelleşti maalesef.
Çok güzeldi yine. 20 sene önce üniversite için İstanbul’a geldiğimde en çok şaşırdığım şey kimsenin kendini İstanbullu hissetmemesi olmuştu. Mecidiyeköye taşındım ve Galatasaray’ı desteklemeye başladım. 5 sene sonra abbasağaya taşınınca da Beşiktaş’lı oldum. Arkadaşlarım şaşırıyordu buna ama yani artık o semtin oksijeni ciğerime nüfus ediyordu. Kimse yaşadığı yeri sevmiyor, kendinden bir parça olarak görmüyor. Takımını sevmekten, desteklemekten çok rakibe küfür etmeyi, ondan nefret etmeyi önceliyor. Tuttuğumuz takımlar da tuttuğumuz partiler gibi, diğeri üzerinden bizi tanımlıyor. Benim çocukluğum Gençlerbirliği tribünlerinde geçti, amatör küme maçları izlemeye giderdi maçta önce abiler, her iki takımı da alkışlardı. Kalplerde şefkat eksildi zamanla. En çok ona üzülüyorum. Sevinmek için sevmemek sadece ‘nostaljik’ bir marş olarak kaldı.
İyi akşamlar. Tüm bölümleri izledim, çok güzel program. İlk kez yorum yapıyorum. Göztepe, Akhisar ve Samsunsporu örnek gösterirken Konyalı olarak Konyaspor ile ilgili de bir şeyler bekledim. 1-2 kez küme düşmekten son anda kurtulsa da 12 yıldır aralıksız Süperligde oynuyor, iki kez 3. oldu, iki kez uefa kupası gruplarında mücadele etti birinde gruptan çıkmayı son maçın son dakikasında kaçırdı, 1 Türkiye kupası ve Süper kupası kazandı(dönemin en iyi takımı Beşiktaşı 2 kez yenerek), Anadoluda en çok seyircisi olanlardan biri. Abdülkerim, Ömer Ali, Hadziahmetovic ve daha fazlası isimleri ülke futboluna sundu. Ömer Ali giderken ağlıyordu ve özel klip yapıldı. Sadece 1,5 yıl top oynayan ve geçirdiği kaza sonrası sakat kalan futbolcusunu 10 yıl sonra stada çağırdı,plaket verdi, bir antrenman tesisine ismini verdiler. Ve en önemlisi 12 yıllık bu süreçte bütün bunları yaparken hiç bir zaman çok para saçarak değil altyapısından ve Balkanlardan getirdiği ucuz oyuncularla yaparak kendine bir kültür ve ekol yaratmaya çalışması bence ülke futbolu için mütevazı da olsa belki hala yetersiz de olsa bir değerdir ya da bunu üretmeye çalışmaktır. Konyasporu yakından takip etmediğiniz için bunların hepsini bilmenizi beklemiyorum tabiki ama dijitalde ve normal baskıda yaptığınız işleri yıllardır takip eden biri olarak sizden birkaç güzel şey duymak güzel olabilirdi. Sağlık olsun. :) Yeni bölümü sabırsızlıkla bekliyorum. 2024'ün spor anım da olimpiyatlarda favori olarak çıkmadığı kıran kırana geçen maçın son anlarında elleri titremesine rağmen Alcarazı yenen ve kariyerinin tek eksik parçasını kazanan Djokovic ve onun o ellerinin titrediği o an...
çok güzel bir bölümdü valla. gerçekten sporun ne olduğu, nasıl bir şey olduğu, onu nasıl sevdiğimiz ve bunu nasıl ifade ettiğimizle ilgili düşünülmesini, konuşulmasını özlemişim. 2024'ün spor anılarında en yükseğe türkiye için hayal kırıklıkları ve sevinçleriyle olimpiyatlar'ı yazarım. mete gazoz'u takımla madalya alıp bireyselde kaybederken izlemek, voleybolda kızların yarı finale gidişi ama o maçtaki hayal kırıklığı, biles'ın dönüşü, curry-lebron altını, remco'nun finişteki sevinci ilk aklıma gelenler. kim bilir neleri unutuyorum şu an.
2024’te spordan aklımda kalan şey bir his, yorgunluk hissi. Bu yıl birçok futbolcu ve teknik direktör yoğun maç takviminden şikayet etti. Yoğun takvim futbolculara fiziksel yük, biz izleyicilere de zihinsel yük getiriyor. 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası bittikten birkaç gün sonra kulüp maçlarının başladığını görünce futbola hiç ara verilmemesinin beni oyundan ne kadar soğuttuğunu fark ettim. Olimpiyatın ve Euro’nun olduğu bir yılda bunu yazmaktan mutlu değilim ama 2024’e dair en çok hatırımda kalan şey bu his oldu.
Romantizmin mutlaka gereken bileşenlerinden ikisi sevilene duyulan hasret ve ona ulaşmak için harcanan emektir. Böyle olunca, kavuşulan sevgiliyle geçen her an kıymetlidir ve aradaki bağı güçlendirir. Bir başka deyişle romantizm, sevgiliye ulaşmanın kolaylığı ve ulaştığında ona doyabilmekle ters orantılıdır. Biz eskiden bağlı olduğumuz takımlara ulaşmak için emek harcıyorduk. Gazetelerden fotoğraf kesip defterlere yapıştırıyorduk. Jordan’ı görebilmenin tek yolu denk gelirse bir maçını izlemek ya da NBA action’ı beklemekti… Bugünse istediğimiz her an beğendiğimiz sporcuların görüntülerini, iyilerini, kötülerini cebimizdeki telefondan izleyebiliyoruz. Dahası ondan bıktığımız anda başkasını bulabilmek saniyeler sürüyor. Böyle olunca bir sporcuya, bir takıma, bir müzik grubuna romantizmle bağlanma ihtiyacı azalıyor…
34:45 Malesef Bağış bey bu noktada yanılıyor. Ülkemizde kadınlar voleybol ligindeki doluluk oranları çok yüksek değil. Vakıbank-Eczacıbaşı derbisi bir istisna. Aydın büyükşehir belediye, nilüfer belediye, keçiören sigortashop, THY, Bahçelievler belediye gibi takımlar çok düşük iç saha ortalamaları ile oynuyorlar. Bu takımlar sadece futboldaki 3 büyük denecek takımları ağırladıklarında biraz da vakıfbank ve eczacıbaşını ağırladıklarında tribünlerindeki doluluk oranı artıyor. İlginç şekilde beşiktaş'ın Akatlar gibi harika bir yerde yaptığı iç saha maçları da dolmuyor (fb-gs-vakıf-eczbş maçı değilse). Zerenspor ve Aras kargonun maçlarında doluluk nisbeten iyi olabiliyor. Mesela bu sene 23 Kasım'da Aydın-Zerenspor maçı vardı gözlerime inanamadım. Aydın'da 70 kişi falan vardı maçı salonda takip eden. Sahada Sırbistan milli takımının gelecekteki yıldızı Uzelac, geçmişteki yıldızı Mihajlovic falan oynuyor. Üstelik o ara aydın bşb takımı da formdaydı, daha iki hafta öncesinde galatasarayı falan yenmişlerdi çok şaşırtıcı şekilde. Yani öyle alanyada bir voleybol takımı olsa dolardı falan demek çok çok iyimserlik. biz sporsevmez bir ülkeyiz. Bu çok net. "Kadın voleybolu bundan ayrı tutalım" demek istiyorsunuz anlıyorum ancak malesef bu konuda da doluluk oranlarımız çok iç açıcı değil. Kadın voleybolda sadece bir kulüp var istisna olarak ön plana çıkarabileceğimiz o da Aksaray takımı Kuzeyboru. Rakip çok farketmeksizin iç saha maçlarını dolduruyor Kuzeyboru, çok da iyi bir takımları var ve Aksaray küçük bir şehir olmasına rağmen voleybol sevgisi aşılanmış şehirde. Öyle algılıyorum uzaktan. Burada belki Kuzeyboru kulübüne ve Aksaray'a bir parantez açılabilir.
Yillar once, 2012-2014 arası olabilir, Dolmabahçe'de otostop çekmeye karar verdik. Yanlış hatırlamıyorsam eski model bir Toyota, icindeki beyefendi Suada'da bir etkinliğe gideceğini bizi oraya kadar götürebileceğini söyledi. Atladık, tanistik, soyadını tam anlayamadık sonra internetten baktigimizi hatırlıyorum. Ancak o zaman anladık kimin bizi arabasına aldigini. Keske o gun Yalçın Granit ile daha fazla sohbet edebilseydik diyorum adini her duydugumda. Allah rahmet eylesin
Siyah beyaz tek kanalın, bıyıklı forveti, Ian Rush. You will never walk alone! 24 ün spor olayı Avrupa Futbol şampiyonasında milli takımın verdiği keyif.
Hep güzelsiniz. 2024 hatıraları: Federer Hamilton Okan Buruk ve İsmail Kartal Kerem Aktürkoğlu Toprak Razgatlıoğlu Alperen Şengün Cole Palmer Zeynep Sönmez Dune
Ben babadan dolayı Fenerbahçeliyım. Yıllar sonra aslında herkesin yaşadığı yeri takımını tutması gerektiğinin daha doğru olduğuna inandım, Göztepe'yi destekledim, desteklemeye de devam ediyorum, maçlarına da gidiyorum ama içimdeki Fenerbahçe aşkını bir türlü atamıyorum. Hala maçlarını seyrediyorum, kazanınca seviniyor, kaybedince üzülüyorum. Nasıl geçer bu? Var mı bir tavsiyeniz 😊
2024'te unutamadıklarım Euro2024'te Çeyrek Final yapan Türkiye Duplantis, Marchand, Noah Lyles, Femke Bol, Yusuf Dikeç, Kuzey Tunçelli, Dream Team vol3 ve Paris ile ikonikleşen bir olimpiyat 2019'dan sonra Final 4'a dönen Fenerbahçe 1 yıl önce kimsenin tasavvur edemeyeceği bir olay olarak Morinho'nun Fenerbahçe'ye gelmesi Bütün turnuva boyunca eleştirilen Southgate'in final oynaması Ergin Ataman'ın bir önceki sene Euroleague'in dibinde olan Panathinaikos'u ilk senesinde şampiyon yapması
Romantizmi sadece değerlerle özdeşleşen bir duygusal bağ olarak tanımlamış Bağış Abi. Ben de kendimi romantik olarak görürüm. Ama daha fanboy tarzı. Değerlerimle çok az özdeşleştirdiğim Icardi için saçımı boyadım, Charles Leclerc duvar kağıdım. Adamları izlerken keyif alıyorum, tavırları hoşuma gidiyor ve çok seviyorum. Bu da bir tip romantizm değil midir?
Biliyorsundur mutlaka ama Socrates FC öneririm. Bilmiyorsa onu da seversin muhtemelen
4 дні тому
Yaşım 41. Katar'daki Dünya Kupası izlediğim en zevkli turnavalar arasında ilk 3'e çok rahat girer. Katar'ı eleştirirken işçilerin zorlu şartlar altında çalıştığını vurgulamaya çalışmışsınız. Maalesef taahhüt sektöründe böyle bir gerçek var. Brezilya'da, Rusya'da, Güney Afrika'da düzenlenen Dünya Kupası statları hangi şartlarda inşa edildi zannediyorsunuz? Avrupa'da bir yerde çalışmıyorsanız Dünya'nın hemen her yerinde buna benzer sahnelere rastlamanız mümkün. O yüzden bırakın kışın Dünya Kupası izlemenin keyfini çıkaralım.
Bağış ertenin tespiti çok doğru Türkiye’de yerellik çok zayıf yerel medyanın en kuvvetli olduğu iki şehir olan Trabzon ve Bursa’dan şampiyonluk çıkması tesadüf değil bunun sebebi bence Türkiye’de sanatı sporu ve bilime yatırım yapacak yerel burjuvasi ya da yerel sivil toplum yapılarının ortaya çıkmamasıdır köyden metropole yoğun göç hikayesinin de sebebi budur
İşçilerin yaşam standartlarının ve refahlarının en yüksek olduğu ülkeler:İsviçre,Hollanda,Kanada,Avustralya,Güney Kore,Hong Kong,Singapur,UAE Neo-Liberal ülkeler:İsviçre,Hollanda,Kanada,Avustralya,Güney Kore,Hong Kong,Singapur,UAE İşçi haklarının olmadığı,günde 1$ kazandığı,özgürlüklerin SIFIRLANDIĞI müthiş sosyalist sisteme sahip ülkeler:Venezuela,Küba,Bolivya,Angola (EVET GERÇEK SOSYALİZM BU DEĞİL YANLIŞ UYGULUYORLAR)😂
2024 anilari benim icin malesef negatif. Bana basketbolu sevdiren d rose, f1i sevdiren ricciardo ve tenisi sevdiren nadalin emekli olusu, butun senenin uzerine inan kara bir bulut gibi indi.
Anadolu kulüplerini geçtim Trabzonspor’u konulan ana akım medyadan kaç kişi var. Anadolu kulüpleri tutulmuyorsa dediğin şeyler olmuyorsa bunun en büyük ayaklarından biri medyadır. Mehmet Demirkol mesela, eminim ki büyükler dışında maç izlemiyordur. Düzen bozuk maalesef
Spor basinindaki vasatliktan bunalmiken bize nefes oldunuz. Her programinizi artik iple cekiyorum. "Taraftarlik bir degerler antlasmasidir" , mükemmel tanim!
“Nostalji bilgisizliğin kaçış aracı olduğunda, günceli okuyamamanın aracı haline geldiğinde…” o kadar güzel bir cümle başlangıcı ki bir çok yere uyarlanabilir 😊
İnan özdemir e ithafen futbol üzerinden babamla kurduğum ilişkide de babam bana biz "aile olarak" Türkiye'de GS İngilterede Liverpool İspanya'da Barcelona'yı tutarız demişti. Kendince bunların karşıtlarını devlet takımları olarak koymuştu. Bende o günden beri istemsizce bu 3 takımı tutarım. Ama bana kalırsa futbolda hiçbir büyük takımın romantize edilecek durumu kalmadı fazla endüstriyelleşti maalesef.
Çok güzeldi yine.
20 sene önce üniversite için İstanbul’a geldiğimde en çok şaşırdığım şey kimsenin kendini İstanbullu hissetmemesi olmuştu. Mecidiyeköye taşındım ve Galatasaray’ı desteklemeye başladım. 5 sene sonra abbasağaya taşınınca da Beşiktaş’lı oldum. Arkadaşlarım şaşırıyordu buna ama yani artık o semtin oksijeni ciğerime nüfus ediyordu. Kimse yaşadığı yeri sevmiyor, kendinden bir parça olarak görmüyor. Takımını sevmekten, desteklemekten çok rakibe küfür etmeyi, ondan nefret etmeyi önceliyor. Tuttuğumuz takımlar da tuttuğumuz partiler gibi, diğeri üzerinden bizi tanımlıyor. Benim çocukluğum Gençlerbirliği tribünlerinde geçti, amatör küme maçları izlemeye giderdi maçta önce abiler, her iki takımı da alkışlardı. Kalplerde şefkat eksildi zamanla. En çok ona üzülüyorum. Sevinmek için sevmemek sadece ‘nostaljik’ bir marş olarak kaldı.
Yine ufuk açıcı ve cok keyifli bir yayin olmuş severez izliyoruz❤ hem gazete oksijen hem oksijen tvden takip etmeye devam
keyifli sohbet
İyi akşamlar. Tüm bölümleri izledim, çok güzel program. İlk kez yorum yapıyorum. Göztepe, Akhisar ve Samsunsporu örnek gösterirken Konyalı olarak Konyaspor ile ilgili de bir şeyler bekledim. 1-2 kez küme düşmekten son anda kurtulsa da 12 yıldır aralıksız Süperligde oynuyor, iki kez 3. oldu, iki kez uefa kupası gruplarında mücadele etti birinde gruptan çıkmayı son maçın son dakikasında kaçırdı, 1 Türkiye kupası ve Süper kupası kazandı(dönemin en iyi takımı Beşiktaşı 2 kez yenerek), Anadoluda en çok seyircisi olanlardan biri. Abdülkerim, Ömer Ali, Hadziahmetovic ve daha fazlası isimleri ülke futboluna sundu. Ömer Ali giderken ağlıyordu ve özel klip yapıldı. Sadece 1,5 yıl top oynayan ve geçirdiği kaza sonrası sakat kalan futbolcusunu 10 yıl sonra stada çağırdı,plaket verdi, bir antrenman tesisine ismini verdiler. Ve en önemlisi 12 yıllık bu süreçte bütün bunları yaparken hiç bir zaman çok para saçarak değil altyapısından ve Balkanlardan getirdiği ucuz oyuncularla yaparak kendine bir kültür ve ekol yaratmaya çalışması bence ülke futbolu için mütevazı da olsa belki hala yetersiz de olsa bir değerdir ya da bunu üretmeye çalışmaktır. Konyasporu yakından takip etmediğiniz için bunların hepsini bilmenizi beklemiyorum tabiki ama dijitalde ve normal baskıda yaptığınız işleri yıllardır takip eden biri olarak sizden birkaç güzel şey duymak güzel olabilirdi. Sağlık olsun. :) Yeni bölümü sabırsızlıkla bekliyorum. 2024'ün spor anım da olimpiyatlarda favori olarak çıkmadığı kıran kırana geçen maçın son anlarında elleri titremesine rağmen Alcarazı yenen ve kariyerinin tek eksik parçasını kazanan Djokovic ve onun o ellerinin titrediği o an...
çok güzel bir bölümdü valla. gerçekten sporun ne olduğu, nasıl bir şey olduğu, onu nasıl sevdiğimiz ve bunu nasıl ifade ettiğimizle ilgili düşünülmesini, konuşulmasını özlemişim. 2024'ün spor anılarında en yükseğe türkiye için hayal kırıklıkları ve sevinçleriyle olimpiyatlar'ı yazarım. mete gazoz'u takımla madalya alıp bireyselde kaybederken izlemek, voleybolda kızların yarı finale gidişi ama o maçtaki hayal kırıklığı, biles'ın dönüşü, curry-lebron altını, remco'nun finişteki sevinci ilk aklıma gelenler. kim bilir neleri unutuyorum şu an.
Bu seviye harika ...
13:12 Ademi merkeziyetçilikte a sehven uzatılmış uzatılmış sanırım. Düzelterek bir katkım olsun istedim bu keyifli sohbete.
Yusuf Dikeç'in ikonik pozu. (2024'ün bence en akılda kalıcı spor olayıydı)
Ağzınıza sağlık.
2024’te spordan aklımda kalan şey bir his, yorgunluk hissi. Bu yıl birçok futbolcu ve teknik direktör yoğun maç takviminden şikayet etti. Yoğun takvim futbolculara fiziksel yük, biz izleyicilere de zihinsel yük getiriyor. 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası bittikten birkaç gün sonra kulüp maçlarının başladığını görünce futbola hiç ara verilmemesinin beni oyundan ne kadar soğuttuğunu fark ettim. Olimpiyatın ve Euro’nun olduğu bir yılda bunu yazmaktan mutlu değilim ama 2024’e dair en çok hatırımda kalan şey bu his oldu.
Romantizmin mutlaka gereken bileşenlerinden ikisi sevilene duyulan hasret ve ona ulaşmak için harcanan emektir. Böyle olunca, kavuşulan sevgiliyle geçen her an kıymetlidir ve aradaki bağı güçlendirir. Bir başka deyişle romantizm, sevgiliye ulaşmanın kolaylığı ve ulaştığında ona doyabilmekle ters orantılıdır. Biz eskiden bağlı olduğumuz takımlara ulaşmak için emek harcıyorduk. Gazetelerden fotoğraf kesip defterlere yapıştırıyorduk. Jordan’ı görebilmenin tek yolu denk gelirse bir maçını izlemek ya da NBA action’ı beklemekti…
Bugünse istediğimiz her an beğendiğimiz sporcuların görüntülerini, iyilerini, kötülerini cebimizdeki telefondan izleyebiliyoruz. Dahası ondan bıktığımız anda başkasını bulabilmek saniyeler sürüyor. Böyle olunca bir sporcuya, bir takıma, bir müzik grubuna romantizmle bağlanma ihtiyacı azalıyor…
34:45 Malesef Bağış bey bu noktada yanılıyor. Ülkemizde kadınlar voleybol ligindeki doluluk oranları çok yüksek değil. Vakıbank-Eczacıbaşı derbisi bir istisna. Aydın büyükşehir belediye, nilüfer belediye, keçiören sigortashop, THY, Bahçelievler belediye gibi takımlar çok düşük iç saha ortalamaları ile oynuyorlar. Bu takımlar sadece futboldaki 3 büyük denecek takımları ağırladıklarında biraz da vakıfbank ve eczacıbaşını ağırladıklarında tribünlerindeki doluluk oranı artıyor. İlginç şekilde beşiktaş'ın Akatlar gibi harika bir yerde yaptığı iç saha maçları da dolmuyor (fb-gs-vakıf-eczbş maçı değilse). Zerenspor ve Aras kargonun maçlarında doluluk nisbeten iyi olabiliyor. Mesela bu sene 23 Kasım'da Aydın-Zerenspor maçı vardı gözlerime inanamadım. Aydın'da 70 kişi falan vardı maçı salonda takip eden. Sahada Sırbistan milli takımının gelecekteki yıldızı Uzelac, geçmişteki yıldızı Mihajlovic falan oynuyor. Üstelik o ara aydın bşb takımı da formdaydı, daha iki hafta öncesinde galatasarayı falan yenmişlerdi çok şaşırtıcı şekilde. Yani öyle alanyada bir voleybol takımı olsa dolardı falan demek çok çok iyimserlik. biz sporsevmez bir ülkeyiz. Bu çok net. "Kadın voleybolu bundan ayrı tutalım" demek istiyorsunuz anlıyorum ancak malesef bu konuda da doluluk oranlarımız çok iç açıcı değil. Kadın voleybolda sadece bir kulüp var istisna olarak ön plana çıkarabileceğimiz o da Aksaray takımı Kuzeyboru. Rakip çok farketmeksizin iç saha maçlarını dolduruyor Kuzeyboru, çok da iyi bir takımları var ve Aksaray küçük bir şehir olmasına rağmen voleybol sevgisi aşılanmış şehirde. Öyle algılıyorum uzaktan. Burada belki Kuzeyboru kulübüne ve Aksaray'a bir parantez açılabilir.
Kuzeyboru, Akhisar değil Aksaray takımıdır.
@@tm.b. Evet doğru, benim hatam, Aksaray takımı olduğunu da biliyorum üstelik sadece yorumu yazarken yanlış yazmışım, düzelttiğiniz için teşekkürler
@@tm.b. Yorumumu editledim
Yillar once, 2012-2014 arası olabilir, Dolmabahçe'de otostop çekmeye karar verdik. Yanlış hatırlamıyorsam eski model bir Toyota, icindeki beyefendi Suada'da bir etkinliğe gideceğini bizi oraya kadar götürebileceğini söyledi. Atladık, tanistik, soyadını tam anlayamadık sonra internetten baktigimizi hatırlıyorum. Ancak o zaman anladık kimin bizi arabasına aldigini. Keske o gun Yalçın Granit ile daha fazla sohbet edebilseydik diyorum adini her duydugumda. Allah rahmet eylesin
Siyah beyaz tek kanalın, bıyıklı forveti, Ian Rush. You will never walk alone!
24 ün spor olayı Avrupa Futbol şampiyonasında milli takımın verdiği keyif.
Hep güzelsiniz.
2024 hatıraları:
Federer
Hamilton
Okan Buruk ve İsmail Kartal
Kerem Aktürkoğlu
Toprak Razgatlıoğlu
Alperen Şengün
Cole Palmer
Zeynep Sönmez
Dune
Ben babadan dolayı Fenerbahçeliyım. Yıllar sonra aslında herkesin yaşadığı yeri takımını tutması gerektiğinin daha doğru olduğuna inandım, Göztepe'yi destekledim, desteklemeye de devam ediyorum, maçlarına da gidiyorum ama içimdeki Fenerbahçe aşkını bir türlü atamıyorum. Hala maçlarını seyrediyorum, kazanınca seviniyor, kaybedince üzülüyorum. Nasıl geçer bu? Var mı bir tavsiyeniz 😊
2024'te unutamadıklarım
Euro2024'te Çeyrek Final yapan Türkiye
Duplantis, Marchand, Noah Lyles, Femke Bol, Yusuf Dikeç, Kuzey Tunçelli, Dream Team vol3 ve Paris ile ikonikleşen bir olimpiyat
2019'dan sonra Final 4'a dönen Fenerbahçe
1 yıl önce kimsenin tasavvur edemeyeceği bir olay olarak Morinho'nun Fenerbahçe'ye gelmesi
Bütün turnuva boyunca eleştirilen Southgate'in final oynaması
Ergin Ataman'ın bir önceki sene Euroleague'in dibinde olan Panathinaikos'u ilk senesinde şampiyon yapması
Romantizmi sadece değerlerle özdeşleşen bir duygusal bağ olarak tanımlamış Bağış Abi. Ben de kendimi romantik olarak görürüm. Ama daha fanboy tarzı. Değerlerimle çok az özdeşleştirdiğim Icardi için saçımı boyadım, Charles Leclerc duvar kağıdım. Adamları izlerken keyif alıyorum, tavırları hoşuma gidiyor ve çok seviyorum. Bu da bir tip romantizm değil midir?
Çok fazla spor içeriği tüketiyorum.En iyi 3 te yer alıyorsunuz.
Biliyorsundur mutlaka ama Socrates FC öneririm. Bilmiyorsa onu da seversin muhtemelen
Yaşım 41. Katar'daki Dünya Kupası izlediğim en zevkli turnavalar arasında ilk 3'e çok rahat girer. Katar'ı eleştirirken işçilerin zorlu şartlar altında çalıştığını vurgulamaya çalışmışsınız. Maalesef taahhüt sektöründe böyle bir gerçek var. Brezilya'da, Rusya'da, Güney Afrika'da düzenlenen Dünya Kupası statları hangi şartlarda inşa edildi zannediyorsunuz? Avrupa'da bir yerde çalışmıyorsanız Dünya'nın hemen her yerinde buna benzer sahnelere rastlamanız mümkün. O yüzden bırakın kışın Dünya Kupası izlemenin keyfini çıkaralım.
Geldi o program
Beşiktaş, Liverpool, Barcelona Dortmund ve Toronto Raptors… Sanırım bu hayatta yüzüm çok gülmeyecek
Allah gözünü doyursun
@ 🤣
Bağış ertenin tespiti çok doğru Türkiye’de yerellik çok zayıf yerel medyanın en kuvvetli olduğu iki şehir olan Trabzon ve Bursa’dan şampiyonluk çıkması tesadüf değil bunun sebebi bence Türkiye’de sanatı sporu ve bilime yatırım yapacak yerel burjuvasi ya da yerel sivil toplum yapılarının ortaya çıkmamasıdır köyden metropole yoğun göç hikayesinin de sebebi budur
İşçilerin yaşam standartlarının ve refahlarının en yüksek olduğu ülkeler:İsviçre,Hollanda,Kanada,Avustralya,Güney Kore,Hong Kong,Singapur,UAE
Neo-Liberal ülkeler:İsviçre,Hollanda,Kanada,Avustralya,Güney Kore,Hong Kong,Singapur,UAE
İşçi haklarının olmadığı,günde 1$ kazandığı,özgürlüklerin SIFIRLANDIĞI müthiş sosyalist sisteme sahip ülkeler:Venezuela,Küba,Bolivya,Angola
(EVET GERÇEK SOSYALİZM BU DEĞİL YANLIŞ UYGULUYORLAR)😂
2024 anilari benim icin malesef negatif.
Bana basketbolu sevdiren d rose, f1i sevdiren ricciardo ve tenisi sevdiren nadalin emekli olusu, butun senenin uzerine inan kara bir bulut gibi indi.
Başarılar 2024 olimpitatların açılışı, gs nin avrupanın en iyi forvet gattına sahip olması, alperen şengün şeklinde geçti
Fatih Tekke sayesinde Alanyaspor'u sevmeye başladım.
Fatih Tekke oynattığı futbolla bu ülkenin göz bebeklerinden
96 Olimpiyatlarını ABD rüşvet vererek aldı kimse sorun etmedi bu kadar.
Birazda barış konuşsun diğer arkadaş sunucu olduğunu hatırlatalım
Anadolu kulüplerini geçtim Trabzonspor’u konulan ana akım medyadan kaç kişi var. Anadolu kulüpleri tutulmuyorsa dediğin şeyler olmuyorsa bunun en büyük ayaklarından biri medyadır. Mehmet Demirkol mesela, eminim ki büyükler dışında maç izlemiyordur. Düzen bozuk maalesef
Voleybol da güzel saçmalamış snz
ilk 25 dakika tip reklamı olmuş yakışmadı