Відео

Dünya da ki bütün kel POS bıyıklı erkekler kabilin genetiyinden gelmektedir seyid bulent

22 yıllık yahudi Hükümet den başka ne bekleyebilirsin ki

Yüce ALLAH!Rahmet eylesin Timurtaş Uçar hocama siyonistlerin kurduğu taşeron sömürge devletleri amaç mileti gavurlastirmak Muhsin yazicoglu Rahmetli bizim tarla çoktan sürülmüş dedi akıbetini biliyorsunuz

RABBIM rahmet etsin sana canim HOCAM birde şimdi görsen halimizi acinasi durumdayiz

turkiye hali

Ruhun şad diyarın cənnət olsun inşallah gözel insan

Elfu elfi salatin ve Elfu elfi selamin aleyke ya seyyidel evveline vel aĥirin

Subhanallahi ve bihamdihi subhanallahil ażim estağfurullah ve etubuileyh

Mekanı cennet olsun inşallah amin amin amin

Malesef doğru

ALLAHIM RAHMET EYLESİN MEKANI CENNET OLSUN İNŞALLAH AMİN HOCAMIZI ALLAH'IM CENNETİNE KOYSUN İNŞAALLAH AMİN ALLAHIM 🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭😭🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲

Amin amin amin

Sen önce biraz aynaya baksaydın da, sakal pisliğini görseydin,

Şimdi nerede böyle hocalar

Allah rahmet eylesin hocam saysam 20 Tevhid anlatqn hoca çıkmaz dini gizliuorlar Tevhid ve şirki anlatmiuolar hocam tagut anlatan cami hocalarindan duymadım hakı gizleyenlere hakimi helal etmiyorum

ALLAHU EKBER

Arabaya biner Ken okunacak dua

Boş beleş yalan konuşan bir herif. Çıkmış kürsüye milleti uyutup kandırıyor. Milleti eğitip aydınlatma görevi olan devlet bu ayaklı cahile yıllarca maaş verdi. Kendisi ölüp gitti. Şimdi karısı o maaşı alıyor. 10 katlı apartman yapıp suyu anca beşinci kata çıkarabiliyorlarmış. Amcam taş devrinde yaşıyor sanırım.Hidrofor diye bişeyden haberi yok. Adamlar daha 1930 larda bu herif doğmadan önce 50 katlı bina dikmişler. 100 metrenin üzerindedir. Beşinci kattan yukarıdakiler su kullanmıyorlar herhalde.

Genelevden gelen vergilerle devletten maaş alıp devlete saydırıyor. Kumarın arkasında devlet varmış. Oğlunun bu vaazından haberi yok galiba. O yüzden Spor toto ve Milli piyangoda genel müdür oldu.

O Bir dava insanı idi

işte turkyede aynı durum var Kamal lin batı dan getirdiği şirk kanunu ların zorla bu ülkeyi yerleştirdi onun için Bu ülkenin yüzde kaçı müşrik olmuştur belli değil

Rabbim Rahmet Eylesin

RAB'BİM SANA GANİ GANİ RAHMET EYLESİN İNŞAALLAH......

❤❤❤❤❤❤

O zaman zina oralarda oluyordu hocam şimdi 10 evin 1 de zina var sosyal medyada dahil edersen 10 evin 5 de zina var genelev telefonev oldu

ULUHİYET VE TARİKATLAR Uluhiyet, yani İlah olma durumu. İlah; Kur’anda kendisine kulluk edilen, ibadet edilen mâbud anlamında kullanılıyor. Arapça "mâbud" (معبود) kelimesi, "ibadet edilen" anlamına gelir ve عبادة (ibadet) kökünden türetilmiştir. Bu kelimenin kökü, عَبَدَ (abede) fiilidir. Bu fiil, "kulluk etmek, ibadet etmek, tapmak" anlamlarına gelir. Bu kökten türeyen diğer kelimeler arasında "abd" (kul), “Abdullah” (Allah’ın kulu), "ibadet" (kulluk) ve "ubûdiyet" (kulluk hali) gibi kelimeler veya isimler yer alır. İslam terminolojisinde, İlah kelimesi, tüm yaratıcı gücü, hükümranlığı ve ibadete layık olmayı ifade eden bir kavramdır. Yani Uluhiyet; yetkin, yüce ve mutlak tüm özellik ve vasıfların kendisinde toplandığı yegane mâbud. Ve bu İlah; tüm isim ve sıfatlarıyla, bildiğimiz, aynı zamanda bilmediğimiz diğer yetkin ve mutlak tüm vasıf ve özelliklerin sahibi, Tüm bu kainatın, varlık ve mevcudatın mutlak hakimi ve halıkı (yaratıcısı) Rabul Alemin Allah’u Azim’u Şan’dır... Mesela ilah yoktan var eder, var iken yok eder, Can verir, rızık verir, her şeyi mutlak olarak bilir veya hüküm koyup yönetir. Bu vasıfların hepsi ve fazlası, tek olan ilaha, Yani Allah’a (cc) aittir. Ve bunların hepsi Allah (cc)’nın sıfatları ve Esmaül Hüsna’sındaki manalarla sabittir.. Mesela aşağıda değineceğimiz konuyla Alakalı olarak Allah (cc) El Alim’dir, ezelin ve ebedin, bâtın’ın ve zahirin mutlak ilmine sahiptir. Bildiklerimizin ve bilmediklerimizin tüm ilmini El Alim olan Allah CC mutlak surette bilir. Kalplerde geçeni de bilir. O her şeyi bilendir.. el-Alîm ismi, Kur'an'da birçok ayette geçer. Örneğin: “Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir (Alîm’dir).” (Bakara, 282) “O, yarattığını bilmez mi? O, Latif’tir (en ince işleri görüp bilen), Habir’dir (her şeyden haberdar olan).” (Mülk, 14) Ya da O el Basir’dir, her şeyi hakkıyla görendir. Örneğin, “Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.” (Bakara, 110). Ya da O el Habir’dir, her şeyden haberdar olandır. Hiçbir şey O’na gizli kalmaz. el-Habîr ismi de birçok ayette geçer. Örneğin, “Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.” (Nisa, 58). Bunları, yani ilahi vasıftaki bilgileri insanlar bilemez. Çünkü insana verilen ilim belli ve sınırlıdır. Bu bahsedilenleri insan ne kendisi için, ne de başkası için iddia edemez.. İddia edilirse Allah (cc) ya ait o vasıflar insana veya insanlara isnat edilmiş ve böylece o kişilere uluhiyet isnat edilmiş olur. Yani ilahlık vasfı verilmiş ve Allah Subhanehu ve Teala’ya ilahlıkta ortak isnat edilmiş olur ve bunu yapanlar en büyük zulüm olan şirke girmiş olur!.. Mesela bir zat kalkıp da; “Ben kalplerde geçeni bilirim” derse, o kişi Allah’a ait olan bu vasıfta ortaklık iddia etmiş ve kendini uluhiyette el Alim (Mutlak surette herşeyi bilen) Ve yine el Habir (Mutlak olarak her şeyden haberdar olan) Allah (cc)’ ya ortak koşmuş olur. Allah Subhanehu ve Teala’ya ortak koşarak müşrik olur. Ya da “filan kişi kalplerden geçeni bilir” demek de aynı şekildedir, şirke sebeptir. İnsanların Kalplerini Yalnızca Allah (cc) bilir. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ben sadece zahire göre hükmederim, kalplerini ise Allah bilir.” (Buhârî, Şehâdât, 27; Müslim, Aymân, 5) Hz. Peygamber (s.a.v.)’ in bile böyle bir iddiası yokken, kalplerden geçeni ancak Allah (cc)’nın bileceğini açık bir şekilde buyurmuşken sıradan bir insan nasıl olur da böyle bir iddiayı kendisi için veya başkası için kullanabilir!? İşte bunlardan bihaber bazı insanların şeyhlerine uluhiyet kazandırması söz konusudur. İmam-ı Azam Tarikatı Reddetmemiş, tasavvuf ehlini Reddetmemiştir. Ama imam-ı Azam şunu da söylemiştir; “Her kim Ben kalplerde geçeni bilirim derse ilahlık iddia etmiş ve her kim onu kabul ederse onu kendisine ilah olarak kabul etmiş ve Allah'a şirk koşmuş olur.” buyuruyor.. İmam-ı Azam böyle beyan ediyor. Peki bugünkü insanlar(tarikatçılar) ne diyor: “Şeyhin yanında kalbine sahip ol, alimin yanında diline sahip ol!” Sebep? “Alim ilmiyle senin cevabını verir seni susturur. Şeyhin yanında kalbine sahip ol, Şeyh Kalbinden geçeni bilir!..” Bunlar içine düşülen, ve insanı helake götüren çok ciddi hezeyanlardır. DEVAMI YORUMDA⬇⬇

Timurtaş hoca efendi hazretleri Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun amin inşallah canım Hocam çok iyi biliyor diye düşünüyorum

Timurtaş Uçar hoca efendi hazretleri

Efsane ve çileli hocam. Rabbim peygamberimize komşu etsin.

Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun amin amin Timurtaş Uçar hoca efendi

Allah öğle devletin belasını versin inşallah amin amin amin

Demeki türkiye'nin yarısı müşrikdir çünkü onlar da öyle derler

Devletin yönetiminde yahudi siyonistler olunca. İşgal Cumhuritle başladı.. Şapka takmayanlar idam edildi. 🔥🔥🔥☝️🤲

DEVAMI⬇⬇ Ya da “Bir mürşit ki müridinin yatağında sabaha kadar kaç defa sağa sola döndüğünü bilmezse şeyliği bıraksın eşkıyalık yapsın.” sözü de günümüzdeki tarikatçılarca söylenen, bilinen sözlerindendir.. Yani bahsedilen mürşidin ya da sözde şeyhin kişinin her halinden haberdar olduğu beyan edilir. Her yerde her zaman seni görür denmesi uluhiyet isnad etmektir. Kalplerden geçeni de ancak Allah (cc) bilir. Ve her şeyden haberdar olan, her şeyin iç yüzünü en iyi bilen de el Habir olan Allah (cc) olduğu gibi, gizli açık her şeyi de hakkıyla gören yine el Basir olan Allah (cc)’dur. Ve tabii gaybın bilgisi de ancak Allah (cc)’ ya aittir. İşte rububiyet (Rab’lık) isnadı, uluhiyet (İlahlık) isnadı bu şekilde oluşuyor. Konuyla İlgili Bazı Ayet ve Hadisler ► “Şüphesiz ki kıyametin (ne zaman kopacağına dair) bilgi Allah’ın katındadır. (O) yağmuru indirir, rahimlerde olanı bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse hangi yerde öleceğini bilemez. Şüphesiz ki Allah, (her şeyi bilen) Alîm, (her şeyden haberdar olan) Habîr’dir.” (31/Lokman Suresi 34) "Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez..." Hayır şer, yarar-zarar, kolaylık-zorluk, sağlık-hastalık, Allah'ın emirlerini yerine getirme veya onlara ters düşme açılarından ne kazanacaktır? Kimse bilmez. Görüldüğü gibi kazanma teriminin kapsamı, ticari kazanç anlamıyla sınırlı olmayıp, ondan daha genel bir anlam içeriyor. O kişinin yarın karşılaşabileceği her şeyi kapsıyor. O kapalı ve bilinmezdir. Üzerinde örtüler vardır. İnsan nefsi gayb karanlığı önünde durur, örtüler arkasından bir şey görecek gücü yoktur. Aynı şekilde; "Hiç kimse nerede öleceğini bilmez..." Bu, gözlerin kulakların nüfuz edemediği kalın örtüler arkasında kalan bir durumdur. (Seyyid Kutup, Fizilalil Kur’an/ Lokman Suresi Tefsiri ) ►“Gaybın bilgisi O'nun tekelindedir. O gaybın sırlarını hiç kimseye açmaz.” (72/Cin Suresi 26) Bir sonraki ayette Peygamberimize gayp aleminden el çekmesi, sıyrılması emrediliyor. Okuyalım: "De ki: `Size yöneltilen tehdit yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir vade mi belirlemiştir, bilmiyorum." Bu çağrı Peygamberimizin kendi işi değildir, özünde O'nun hiçbir rolü, hiçbir katkısı yoktur. O'na düşen sadece yükümlülüğünü üstlenerek bu mesajı duyurmak ve böylece kendini güvenlik bölgesine çıkarabilmektir. Eğer ilahî mesajı duyurma görevini yerine getirmezse sözkonusu güvenlik bölgesine çıkamaz. Allah'a başkaldıranlara, O'nun mesajını yalanlayanlara ne gibi tehditler yöneltildiği de Peygamberin yetkisi dışındadır, O'nun bu konuda ne bir rolü vardır ne de bu tehditlerin gerçekleşeceği zamanı bilir. Yüce Allah bu isyancıların yakasına yakında yapışır mı, yoksa onlara uzun süreli bir mühlet mi tanır, O'nun bu konuda bir bilgisi yoktur. Peygamberimizin bu bilgisizliği ve habersizliği dünya azabı için de ahiret azabı için de geçerlidir. Bunların her ikisi de sadece yüce Allah'ın bildiği "gayb" sırlarıdır. Peygamberimizin o alanda hiçbir yetkisi yoktur, ne zaman gerçekleşeceklerine ilişkin bir bilgisi de yoktur. Gayb aleminin bilgisi Allah'ın tekelindedir, bu alan yaratıklara kapalıdır. Devam ediyoruz: "Gaybın bilgisi O'nun tekelindedir. O gaybın sırlarını hiç kimseye açmaz." Böylece Peygamber her türlü sıfattan soyutlanıyor, kendisine sadece "kulluk" sıfatı bırakılıyor. O Allah'ın kuludur. Bu en yüksek derecesi ile, en üstün rütbesi ile O'nun sıfatıdır. Böylece islam düşüncesi her türlü kuşkudan, her türlü dış sızıntıdan arındırılıyor. Çünkü doğrudan doğruya bu dinin Peygamberine "De ki: `Size yöneltilen tehdit yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir vade mi belirlemiştir, bilmiyorum. Gaybın bilgisi O'nun tekelindedir. O gaybın sırlarını hiç kimseye açmaz" demesini emrediyor, Peygamber de bu gerçekleri ilan ediyor. Bu kesin ilkenin bir tek istisnası var. O da yüce Allah'ın izni ile Peygamberlere verilen gayb bilgileridir. Onlara verilen bu bilgiler, ilâhî mesajı insanlara duyurmaya ilişkin görevlerini kolaylaştırma amacı ile sınırlıdır. Her şeyden önce onlara vahiy yolu ile indirilen mesaj, gayb biliminin bir parçasıdır. Yüce Allah zamanı gelince bu bilgiyi peygamberlerine açıyor, miktarını belirliyor, bu mesajı insanlara duyururlarken kendilerini gözetiyor ve denetliyor. Okuyacağımız ayetlerde yüce Allah, Peygamberimize bu gerçeği ilân etmesini emrediyor. (Seyyid Kutup, Fizilalil Kur’an/ Cin Suresi Tefsiri) ► “Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır. (Gaybı) O’ndan başkası bilmez. Karada ve denizde olan her şeyi bilir. Herhangi bir yaprak düşmüş olsa mutlaka onu bilir. Yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık Kitap’ta yazılıdır.” (6/ Enam Suresi, 59) Ümmü Seleme radıyallau anhâ’ dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ben sadece bir beşerim. Sizler bana yargılanmak üzere geliyorsunuz. Belki sizin biriniz, delilini getirmekte diğerinizden daha becerikli ve daha üstün anlatımlı olabilir. Ben de dinlediğime göre o kimsenin lehinde hüküm veririm. Kimin lehine kardeşinin hakkını alıp hüküm vermişsem, ona cehennemden bir parça ayırmış olurum.” Buhârî, Şehâdât 27, Hıyel 10, Ahkâm 20; Müslim, Akdiye 4. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Akdiye 7, Edeb 87; Tirmizî, Ahkâm, 11,18; Nesâî, Kudât 12,33; İbni Mâce, Ahkâm 5 وعن أُمِّ سَلَمةَ رضي اللَّه عنها ، أَن رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : « إِنَّمَا أَنَا بشَرٌ ، وَإِنَّكُمْ تَخْتَصِمُونَ إِلَيَّ ، وَلَعَلَّ بَعْضَكُمْ أَنْ يَكُونَ أَلْحنَ بحُجَّتِهِ مِنْ بَعْض ، فأَقْضِي لَهُ بِنحْو ما أَسْمَعُ فَمَنْ قَضَيْتُ لَهُ بحَقِّ أَخِيهِ فَإِنَّمَا أَقْطَعُ لَهُ قِطْعَةً مِنَ النَّارِ » متفق عليه . «أَلْحَنَ » أَيْ : أَعْلَم . Kitap: Riyazus Salihin Hz. Peygamber (s.a.v.), sadece bir beşer olduğunu, yargılanmak üzere gelenlerin aralarında ne geçtiğini bilmediğini anlatmaya çalışıyor ve yargılanırken yargılananların dürüst olması gerektiğini beyan ediyor. Aksi halde cehennem ile ikaz ediyor…

Allahım rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah nurlar içinde yatsın

Sizleri Allah için çok seviyoruz.

Tarikatcı ise şerefsiz deme, şerefsizse tarikatcı deme,

Senin oğlunda kumarın başına gelmiş

En çok ihtiyaç duyduğumuz bir zaman gençlerimizi daha iyi yetiştirebilmek umuduyla

Bu sohbeti iyi anlamaya çalışalım,DEVLET bakidir sizler güçlü olursanız bir başka rejimi getirip iktidar eylersinizz,hocam çok açık anlatmadı bu meseleyi!°

ALLAH-U EKBER

Allah rahmet etsin

İllallah hicret etmeden kabul dur. İllallah diyen kafir olmaz. Allah Celle ve celalehu kabul etmek tir. İllallah diyen, ilahlari, putlari, tagutlari terk etmistir.

Osmanlı yıkıldıktan SONRA NE paramızın değeri VAR nede insanımızın değeri kalmıştır...Bir osmanlı lirası'nın değeri o zamanki diger ülkelerin paralarından üstündü...

Maşallah ❤

Allah'ım rahmet eylesin amin

Türkiyenin yüzde 99 u müsliman lafı yalandır

Allahın işi gücü yok mikahla kızla haramla helalla uğraşmaz helal haram kişilerin selehatinde allah nikah la işi olmaz