İnsan, bu dünyaya geldiği andan itibaren kendi varlığını keşfetmeye başlar. Bebekken çıkardığı ilk ses, “ben” demenin işaretidir; ağladığında bile bir ihtiyaç beyan eder: “Ben buradayım, beni görün, bana dokunun, bana bakın.” Bu, insanın hayatta kalma refleksidir ve aynı zamanda onun ilk öz farkındalığıdır. Zamanla büyür, bu farkındalık derinleşir. İnsan "ben" demeyi öğrenir, sınırlarını çizer, varlığını başkalarından ayırır. "Ben" olmak, dünyayı biricik bir pencereden görmek demektir; ama aynı zamanda, o pencerenin ardında yalnız kalmak demektir.
Derken bir gün, insanın kalbine aşk dokunur. O güne kadar sağlam ve sarsılmaz gibi görünen "ben" duvarları, bir titreşimle çatlamaya başlar. Aşk, insanın kendi içine kurduğu o dar dünyayı genişletir. Bir başka ruhun varlığı, bir başka "sen"in nefesi, insanın tüm dengelerini alt üst eder. Seven bir ruh, artık kendine varlık rengi veremez. Çünkü onun rengi, sevdiğinin renginde kaybolmuştur.
Aşk, bir başkalaşım gibidir. İnsan, kendini yitirir gibi hisseder ama aslında yeni bir biçimde var olmaya başlar. Önceleri kendi dünyasının merkezinde duran "ben," aşkın gelişiyle yer değiştirir. Artık merkezde "sen" vardır. Sevilen kişinin gözleri, sözleri, varlığı... Hepsi bir güneş gibi olur ve insan, o güneşin etrafında dönen bir gezegen haline gelir. Kendi ihtiyaçlarından önce sevdiğinin ihtiyaçları gelir; kendi mutluluğunu, sevdiğinin mutluluğunda bulur. Bu bir fedakarlık gibi görünse de aslında ruhun doğal bir eğilimidir. Aşk, insanı kendini aşmaya, kendi sınırlarının ötesine geçmeye zorlar.
Seven insan, “ben” demekten vazgeçer; çünkü artık “ben”in tek başına bir anlamı kalmamıştır. Sevilen kişide yeniden doğar; onunla tamamlanır, onunla anlam bulur. Bu, insanın kendi varlığını inkar etmesi değil, varlığını daha büyük bir bütünün parçası haline getirmesidir. Aşk, insanı bir yandan yıkar, bir yandan inşa eder. Seven kişi, eski “ben”ini geride bırakır ve sevdiği kişide bir “biz” yaratır.
Ne gariptir ki, aşk aynı zamanda bir kaybolma hissidir. İnsan, sevdiği kişide kendini kaybeder; ama bu kaybolma, bir yok oluş değil, bir yeniden doğuştur. İnsan, aşk sayesinde varlığının yalnızca kendisiyle sınırlı olmadığını anlar. Aşk, insanı genişletir; kendi küçük benliğinden çıkıp, bir başka ruhun içinde büyümesine izin verir. Bu yüzden seven kişi, artık kendi varlık rengini aramaz. Sevdiği kişinin rengine boyanmıştır. Onunla parlar, onunla söner.
Aşk, insanın en derin korkularını ve arzularını açığa çıkarır. İnsan, sevdiğinde savunmasız hale gelir; çünkü artık bir başkasının elinde kırılabilir bir hale gelmiştir. Ama tam da bu savunmasızlık, aşkın büyüsüdür. İnsan, aşk sayesinde kendi sınırlarını aşar. Sevdiği kişinin gözlerinde kendini görür; onun gülümsemesiyle hayat bulur, onun üzüntüsüyle kahrolur. Aşk, insanın kendini aşmasıdır; çünkü sevdiğinde insan, yalnızca kendisi için değil, bir başkası için de yaşamayı öğrenir.
Belki de bu yüzden aşk, insanın en büyük öğretmenidir. Hayatın en saf, en derin anlamlarını aşkın içinde buluruz. "Ben" dediğimiz o küçük, dar dünya, aşkın ışığıyla genişler ve yerini "sen"e bırakır. Çünkü sevgi, insanın kendi içine dönmek yerine bir başkasında var olmayı seçmesidir. Ve işte bu noktada insan, gerçekten yaşamaya başlar. "Ben değil, sen" dediği an, insan yalnızca aşkın değil, varoluşun en derin gerçeğini keşfetmiş olur. Aşk, insanın kendi varlığını unutturur; ama sevdiği kişide yeniden, daha güzel bir şekilde var olmasını sağlar. Ve böylece, insan kendini yalnızca sevdiğinde değil, sevildiğinde de tamamlanmış hisseder. Çünkü sevgi, iki ruhun birbirinde bulduğu sonsuzluk aynasıdır.
Kanalımız, İslam'ın huzur dolu mesajlarını, Kur’an-ı Kerim ayetlerini, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hadislerini ve manevi hayatımıza yön veren tasavvufi hikmetleri paylaşmayı amaçlıyor. Amacımız, İslam’ın bilgece öğretilerini modern hayatın karmaşasında unutmamak ve izleyenlerimize ruhani bir rehberlik sunmaktır.
İçeriklerimiz Neler Sunuyor?
❝ Kur’an-ı Kerim'den ilham verici ayetler.
❝ Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hayatından kesitler ve hadis-i şerifler.
❝ Mevlana ve Yunus Emre gibi İslam alimlerinin anlam dolu sözleri.
❝ Günlük hayata uyarlanabilecek kısa ve etkili İslami mesajlar.
❝ Tasavvuf öğretileri ve güzel ahlakın önemi.
➤ İzlediğiniz için teşekkürler.
➤ Abone olmayı ve beğenmeyi unutmayın.