Відео

Valla kod yazdırabiliyorum yapay zekaya haliyle 2+2=4 kadar basit değil aslında :D

@@EnderElohim yok yok 2+2=4 önceden yüklenmiş kesin bilgiler manasında bir örnekti. Yapay zeka için önceden yüklenmiş kesin veriler var mesela önemli kişilerin doğum/ölüm tarihleri gibi gibi. Kod yazdırma da önceden yüklenmiş şeyler. Dil motoru denmesinin sebebi de o, söylediğini anladığı zaman yapılacak şey de algoritmalar ile belirlenmiştir önceden.

@@ysfmod Zaten işin özü işe yarıyor mu yarıyor. İş çözecek şeyler üretiyor mu üretiyor

@@EnderElohim evet de yapay zeka bambaşka bir şey. Tamamen bir insan beyni gibi çalışan, düşünebilen bir sistem olmalı yapay zeka. Çünkü zeka böyle bişey. Suanki yapay zeka düşünmüyor. Sadece yapıyor ve yaparken önceden öğretilmiş veya verilen verilerle elde edilmiş istatistiksel sonuçları gosteriyor, bunları kullanarak konuşuyor falan. Önceden görmediği veya öğretilmemiş, veritabanında olmayan bir şeyi gördüğü anda kilitlenip kalıyor ne yapacagini bilmeden. 4o falan hepsi yanılsama aslında. Dijital bir şeyin düşünebilmesi veya ortaya fikir atabilmesi pek olacak bir şey değil. Çünkü olan, yapilan herşeyi bir insan kodluyor.

tool ile yapay zeka farklı şeyler, şuanki ürünler birer tool

@@yyusufsapmaz hangi ürünler?

@@abdurrahmancevik2005 hepsi

@@yyusufsapmaz hepsi ne knk ne ürünleri

nasıl?

​@@yyusufsapmazen basit anlatımı şu olur a bilgisi ile b bilgisini sentzleyip C yi türetebiliyor

bir insan değil birçok insanın ortak zekası sayesinde bilim ilerliyor. geçmiş bilgiler bilim adamlarına ilham veriyor. birinin gördüğü şeyi diğerleri göremiyor sadece

Videoların metni tamamen bize aittir.

Bir yanlışım varsa doğrusunu öğrenmek isterim

Doğru, eğer fotonun enerjisi metalden elektron koparmaya yeterli ise ışık yoğunluğu arttıkça daha fazla elektron koparır. Burada eşik değerinin altında sadece ışık yoğunluğunu arttırmak elektron koparmaya yeterli olmaz demek istemişiz ama eksik ifade etmişiz, teşekkürler. Bu olayı elimizdeki topları tek tek fırlatarak bir miktar uzağımızdaki şişeleri devirmeye çalışmamıza benzetebiliriz. Eğer elimizde pinpon topları varsa, birim zamanda, aynı hızda, daha çok top fırlatsak ta şişe devirmemize yeterli olmaz. Ancak aynı hızda golf topu kullanırsak şişeler devrilmeye başlar. Birim zamandaki golf topu sayısı arttıkça daha çok şişe devrilme ihtimali artar. Fotonların kütlesi yoktur ama momentumları vardır.

@@Radix_Causa evet güzel bir konuya parmak bastınız fotonların kütlelerinin olmayıp momemtumlarının olmasını lisede defalarca farklı şekilde hocama sormama rağmen tatmin edici bir cevap alamamıştım. Daha sonradan internetten biraz baktım ve enerjilerinin olması dolayısıyla momentumlarının olduğunu söyleyen çok sayıda internet sitesi kanal vb. gördüm. Ancak hala kafama yatmayan bir şeyler var önümdeki matematiğin durumdan duruma değişmemesi gerekiyor gibi geliyor açıkcası bana m.v formülü neden fotonların momentumunu vermiyor da h/& formül momemtum değerlerini veriyor bunu izah edebilir misiniz

Aslında modern fiziğin enerji, kütle gibi kavramları klasik fiziğe göre farklı. Örneğin kütle diye bir kavram aslında yok, bu nesnelerin enerjilerinden kaynaklı bir durum. Durgun gibi gözüken bir nesnenin de atom altı seviyedeki aktiviteleri kütle dediğimiz niteliğin ortaya çıkmasına neden oluyor. Einstein’ın özel görelilik kuramına göre hareketli cisimlerin ayrıca relativistik kütleleri var. Fotonların durgun kütlesi olmasa da relativistik kütleleri de var. Einstein’ın özel görelilik kuramına göre enerjinin formülü; E^2=(m*c^2)^2 + p^2*c^2. Kütlesiz bir parçacık için E=pc. Tabii ki bu denklemin de bir arka planı ve daha uzun bir çıkarımı var ama temel olarak söylemek istediğim şey, modern fiziğin aslında kütleyi tekrar tanımladığı ve aslolan kavramın enerji olduğudur. Enerjisi olan her şey bir momentuma sahiptir. Zaten ışık basıncı ölçülebilmiş, kütlesiz parçacıkların da çarptıkları yüzeye bir basınç uyguladıkları ortaya çıkmıştır. Bu da momentumlarını tıpkı kütleli cisimler gibi aktarabildiklerini gösterir.

Yani? Önemli olan o zamanda birisinin başarması

Bu adamın döneminde İslam ya da Müslümanlık diye bir şey yoktu kardeşim

@@friedrichwilhelmnietzsche4191 biraz baktım da, çevre ölçümünü yapmış birinde yüzde 16'lık sapma var diyor eğer ki ölçü birimini o zaman ki Mısır stadyumlarının değerine göre alırlarsa yüzde 1.6 lık sapma ile ölçtüğü ifade ediliyor. Benim kastettiğim ise ilk olarak dünyanın yarıçapını Biruni'nin ölçmesiydi ki ikiside farklı yöntemlerle inanılmaz sonuçlar elde etmiş.

Yarısı da inanmamaktadir.

Dönerse azrail yolunu śadiri dimi ?

Dönerse azrail yolunu śaśirir. Mehti gelirse bizi bulamaz. 😂😂😂😂

@@baltacimehmet4088 azrail ??? Can alan meleklerden(melekül mevt) bahsediyorsunuz herhalde tek değil ki.

Teşekkürler

@@Radix_CausaFizik matematik korelasyonundan devam 💪🏼

basari kompleksi icin yazilmis diger hikaye kitaplarindan, gecmisten alintilanmis baska bir hikaye kitabi. yanisi bos yapma allahini sikerim

DÜNYA TEMBEL OLMUŞ Bu Müslümanlar tembel. Kuran'ı doğru dürüst okusalar, ancak bugün keşfedilen şeyleri yüzyıllar önce bulurlardı. Fatih döneminde TV olurdu. İstanbul'un alınışı ekrandan izlenirdi. Mesela Nobel Ödüllerini her yıl Müslümanlar alırdı. Ama yapmıyorlar işte. Ödülleri Yahudiler alıp duruyor. Onların aldığı ödül sayısı 200'e doğru giderken, Müslüman bilimciler sadece 3 ödül alabildi. Aslında Hıristiyanlar ve Ateistler de tembel. İslam düşmanlığı yapmayıp Kuran'ı inceleseler, neler neler bulurlar. Dünya tembel olmuş birader.

Merhaba, haklısınız, videoda çok değinmemişiz. n-cisim problemi aslında uzun vadede öngörülemeyeceğini söylüyor, yani o kaotik noktaya kadar tahminlemede problem yok. Kaotik bir durum kaç yıl sonra olabilir bilinemiyor. Güneş sistemi açıklayacağım gibi kararlı bir sistem, çok çok küçük hatalar mevcut ama teorik olarak kaotik bir durumun oluşması da çok çok uzun süre sonra çok çok düşük ihtimalle olabilir. Cisimlerin kütleleri ve birbirlerine olan uzaklıkları da kaotik sürenin vadesinde belirleyici faktör. Birbirine yakın kütleli, mesafeleri yakın cisimler olsaydı kaotik durumun yaşanma ihtimali daha yüksek olurdu. Ancak güneş sistemimizin kütlesinin %99.85'i güneşe ait. Ayrıca güneş merkur, venüs ve dünya güneşe yakınken jupiter ve sonrası gittikçe uzaklaşıyor. Merkür güneşe 58, venüs 108, dünya 150, mars 228, jupiter 780, satürn 1500, uranüs 2800, neptün 4500, pluto 5900 milyon kilometre uzakta. Görüldüğü gibi dünyanın jupitere uzaklığı dünyanın güneşe uzaklığının 6 katı kadar. Dominant kütleli tek yıldızın olduğu ve ağır gezegenlerin çok uzakta olduğu bu sistem kararlı bir yapıya sahip. Birden fazla yıldıza sahip gezegen sistemlerinde ise bu olasılık daha yüksek.

@@Radix_Causa Şimdi çok daha iyi anladım. Çok teşekkürler.

@@mehmetsahin9276 Kısa sürede belirsizlik yok ki... Newton hesaplarıyla güneş sisteminde rahatlıkla seyahat edebilirsiniz. Sorun şurada çıkıyor. 300 ışık yılı uzakta bir sistemi ziyaret edeceksiniz, ışık hızına yakın seyahat ediyorsunuz, gideceğiniz gezegenin (örneğin) 500 yıl sonraki konumunu tespit etmeniz gerekiyor ki o hedefe doğru gideceksiniz. İşte sorun burada çıkıyor. O düzeye gelelim, bu sorun da aşılır. Yol boyu yeni hesaplar, yeni rota düzeltmeleri yapılır, bunun için zaten çok fazla enerji harcanmıyor.

2. sorunuzla ilgili varsayımınızda bir hata var. Şöyle ki, bizim herhangi bir doğa olayını tam olarak açıklayamıyor veya anlayamıyor oluşumuz ilgili doğa olayının sonucunu ve çalışma mekanizmasını hiç bir şekilde etkilemez. Yani bilim ve teknoloji bu kadar ilerlememişken, insanlar henüz mağarada iken de gök cisimleri Newton kanunlarına göre hareket ediyordu ve güneş sistemimiz kararlı bir yapıdaydı veya atom altı parçacıklar kuantum mekaniğinin kurallarına uygun şekilde etkileşimde bulunuyorlardı. İlk bakışta sorunuzda bu tarz bir varsayım bulunuyor gibi gözüküyor. 3 cisim problemini (veya n-cisim problemi) bizim kesin şekilde çözemiyor oluşumuz güneş sisteminin kararsız olabileceği anlamına gelmiyor. Güneş sistemi saat gibi mükemmel kararlılıkta işleyebilir ve biz sadece bu hareketlerin belli kısımlarını kesin şekilde açıklama yeteneğine sahip olabiliriz. Bu ikisi birbiriyle çelişen durumlar değil. Bu arada konuyla ilgili matematiksel teknik ayrıntılar var. Mesela problemi çözemiyoruz derken aslında bazı yaklaşımlarla nümerik olarak çözülebiliyor fakat her durumu kapsayan genel analitik bir çözüm bulmak mümkün değil sadece. Yani elimizde güneş sistemi için çok iyi tahmin yapmamızı sağlayan nümerik çözümler ve yaklaşık analitik çözümler mevcut. Bu çözümler güneş sistemi gibi kararlı sistemlerin hareketlerini anlamak ve tahmin yapabilmek için yeterli. Aslında bu konuya gizem katan "çözülemeyen 3-cisim problemi" başlığı biraz yanlış anlaşılıyor onun da nedeni matematiksel ayrıntıya girilmemesi. Matematikçiler (genelde) bir problemin her durumda çalışan kesin (exact) analitik çözümü yoksa o problemin çözümü yok diyorlar. Ama fizikçiler için durum farklı. Fizikçi için belli bir yaklaşıklıkla sonuç elde edilebiliyorsa, yani teorik bir çözüm gözlemlere yakın (belli toleransla) sonuçlar verebiliyorsa onlar çözüm var diye bakıyorlar. Ve bu çözümler gerçekten de birçok durumda aslında işe yarıyor, bunlarla çok isabetli tahminler yapabiliyoruz. Sorunuzdaki gibi aslında birçok insanda kafa karışıklığına neden olan kısım bu ayrımın yeterince iyi anlatılmaması. Ama popülerlik de biraz oradan geliyor sanki, biraz böyle gizem katmak popüler ilgiyi artırıyor. Bu video ve arkadaşın yukarıdaki açıklaması ise oldukça iyi. Emekleri için teşekkür ediyorum.

Teşekkürler

başkasını övecem derken kendini gerizekalı yerine koyma.

Teşekkürler.

Evrim ağacının bunun hakkında çok güzel videosu var

Bunun ırkla pek bir alakası yok tüm milletlerde ve tarih boyu daima daha kolay eğlendiren daha direk zevk veren şeyler popüler olmuştur. Bilim felsefe sanatla kafa yormak veya bi anlamda rahatsız olmak istemeyen, eğlenip yiyip içerek bu dünyadan göçmek isteyen insanları nasıl yargılayabilirsin ki?

Sıfır hata mı? Ne sıfırı? Evren komple, hata ve bozulma üzerine çalışır. (Entropi)

Öyle mi profesör doktor neye dayanarak söylüyorsun bunu?

@@yunusemreozerr bir kaynaktan yayılan enerji Evrensel konumuna bağlı olarak🤔

sıfır hata mı nasıl bir ütopyada yaşıyorsun merak ettim evrenin kendisi rastgeledir neyin nerede nasıl olacağını bilemez şu emoji işini de bırakın

@@OyunTireni güneşin çekim kuvveti 274 272 ye Düşse tüm gezegenler yörüngeleri güneşten uzaklaşır tersi olursa diyelim ki 276 ya çıkarsa tüm yörüngeler güneşe doğru yaklaşır yani evrendeki tüm parçacıklar çekim kuvvetine bağlı olarak hareket eder bu denge olmasaydı evrende olmazdı