@@muratbozkurt4017 gümülcine 600 yıl boyunca bizdeydi. Orası bizim kılıç hakkımız. Orayi savaşarak kaybetmedik antlaşmalarla kaybettik. Ama kürdistan diye bir yer hiçbir zaman varolmadi. Dagli moymunlar isyan cikartmasin
Batı Trakya Türklerindenim Bizler sonradan Türk olmadık Türk doğduk insan sonradan müslüman olabilir ama Türk olamaz Türk doğduk Türk öleceğiz yaşasın batı Trakya bağımsız Türk cumhuriyeti 🇹🇷🤘🇹🇷Türkiye anavatanımız kalbimizde🇹🇷🤘🇹🇷❤️❤️
Emeğinize sağlık, çok anlaşılır ve kısa bir belgesel, Teşekkür ederiz. Balkan savaşı sonucunda Türk ordusunun geri çekilmesiyle soykırıma uğrayan Türker ile ilgili bir belgesel yaparsanız çok seviniriz. Yaparsa ancak GZT yapar.. Selam ve sevgiler tüm ekibe
Sizin gibi barbarlara kalacağına Yunanistanda kalır. Her türlü bölücülüğü yap onu alacağız bunu alacağız de biz Kürdistan diyince hav hav lamalar 🇬🇷🇧🇴🇺🇸🇦🇲🇮🇱🇬🇫❤️☀️💚
Emeğinize saglık yine çok güzel konular Gzt ekibi yunanistan ve arkasındaki batı dünyası hep türklere karşı düşmanca kalleşçe davranmıştır bunlara karşı hep güçlü ve dikkatli bir ve beraber olmalıyız
@Serdar Aslan bu hesap tam bir ayırılıcı ve provokatördür. Bir çok yorumun altına hayali bir devlet adına konuşarak ortalığı kışkırtmaktadır. Şikayet ediniz
Otuz yıl Kıbrıs'ta kaldım.barış harekatinden önce Türklere Rumlar para karşılığı arazilerini alıp ve İngiliz ve Avustralya pasaportu verip türk nüfusu adadan bilinçli azaltılmış aynısı da Yunanistan da orada yaşayan Türk azınlığa yapılıyor yanı parayı alan yurtdışı na kaçıyor
Varlik vergisi 1942 6-7 Eylul 1955 pogromu icin de mutekabiliyet istemeliyiz !! Istanbulda 2022 de 150.000 kadar Rum kaldi ... !!! Bu agir tahriktir ...Bati Trakyada ise sadece 3000 soydasimiz yasiyor.... !! Mutekabiliyet niye istemiyoruz .....Daima biz hakliyiz... ve magduruz.....
Lozan'da verilen dil özgürlüğü hakkını ve dini uygulamalardaki özgürlük haklarını, ibadethaneler ve mezarların korunması gerektiğini biraz daha açık anlatsanız iyi olurmuş. Yunanların en çok açıkça ihlal ettiği haklar bunlar çünkü
Doğu Akdeniz’de çözüm ne? |Prof. MEHMET EFE ÇAMAN PhD. Daha önceki yazılarımda Türkiye’nin doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki yaklaşımlarını kaleme almış, analiz etmiştim. Çok tepki alsam da bunları yazmak, tarihe not düşmek önemlidir kanımca. Esas olarak Türkiye’de yönetime gelmiş bulunan Avrasyacı derin devlet unsurlarının nasıl bir dış politika anlayışında olduklarını bugünkü haşin ve agresif Türkiye pozisyonlarından anlamak mümkün. Belirttiğim üzere, Türkiye Lausanne düzenine aykırı işler peşinde görünüyor. Bugün sosyal medyaya düşen bir videoda Doğu Perinçek, Ahmet Hakan’la olan bir programda doğu Akdeniz’de sorunların hukukla ve müzakerelerle değil, askeri güçle, hatta savaşla çözülebileceğini söylüyor. Perinçek İslamcı tayfanın ahmak meczuplarından biri değil. Öyle olsa yanıt da vermezdim zaten. Fakat bilindiği üzere rejimin derinleri, özellikle de donanmadaki askeri kanat, Mavi Vatan denen yayılmacı ve Lausanne Antlaşması’nın altını oyan bir pozisyonu Erdoğan ve çevresine dayatmış durumdalar. Her ne kadar Erdoğan Karadeniz’de doğalgaz bulundu şovu yaparak gaz da almaya çalışsa, “tanrılar kurban istiyor”. Derinlerden gelen sese kulak verdiğimizde, gelen ritmin savaş tamtamları olduğunu fark ediyoruz. Erdoğan da tabanının bu tür bir ortamda ekonomik sorunları, geçim sıkıntısını, işsizliği, çürümeyi falan düşünmeyeceğinin, neo-Osmanlı hayallere dalacağının farkında. Hatta muhalefet denen rejim partileri de, hararetle bu yayılmacı Mavi Vatan diskuruna sahip çıkıyor, onu kullanıyor. Dediğim gibi, ben yazılarımda gerçekleri yazdım ve uluslararası hukuk metinlerine göre - temel olarak Lausanne olmak üzere - Türkiye’nin söylem ve tezlerinin statükodan sapma olduğunu ve makul çizginin çok ama çok dışında olduğunu izah ettim. Bana sosyal medyadan yanıt yetiştirenlerin çoğu da Türkiye’yi korumaya çalışan, bugünkü yayılmacı yönelimi destekleyen kişiler. Ortak argümanlardan biri, Yunanistan’ın doğu Ege adalarını - Lausanne Antlaşması’na aykırı olarak - silahlandırmış olması. Bu konular çok teknik olmakla beraber, insanların bilgilendirilmesi için özetlenmeleri şart. Fakat ne kadar derine girersek o kadar daha fazla bilgi gerekiyor. Hak ve haksızlık ekseninden yaklaşıp, “Yahu Ege kocaman bir deniz! İki eşit parçaya bölsek ya!” türü bir yaklaşım, gerçeklerden kopuk! Dahası hakkaniyetli de değil. Devletlerin egemenlik hakları ve sınırları uluslararası ilişkiler ve uluslararası hukukun en önemli konularından biridir. Yunanistan’ın Ege adaları üzerindeki egemenlik hakları tartışılamaz. Türkiye’nin sorun olarak algıladığı şey, bazı Yunan adalarının Anadolu kıyı şeridine olan yakınlığıdır. Fakat bu, olan gerçekleri değiştirmiyor. Gökçeada, Bozcaada ve Tavşan Adaları ile Anadolu’ya 3 deniz milinden daha yakın ada, adacık ve kayalıklar hariç olmak üzere, Ege denizindeki bütün ada, adacık ve kayalıklar Yunanistan’a aittir. “Yahu bu da çok fazla ama!” türü kahvehane muhabbetini ciddiye almak mümkün değil. Sahip olunmayan toprak, ister anakara isterse ada olsun, fark etmez; size ait değildir. Nokta! Bu adaların Yunanistan’a intikali, uluslararası antlaşmalara göre gerçekleşti. Ayrıca dünün hadisesi de değil. 1923’te Lausanne Antlaşması imzalandı ve adalar Yunanistan’a kaldı. On İki Ada İtalya’nındı, İtalya savaşı kaybedince İkinci Dünya Savaşı ertesinde Paris Konferansı’nda bu adalar da Yunanistan’a geçti. Türkiye buna itiraz etmedi, zaten edecek uluslararası hukuk zemini de yoktu. Türkiye bu nedenle Paris’e delegasyon göndermeye bile gerek duymadı. Şimdi şunu tespit edelim. Adaların da anakaralar gibi kıta sahanlığı, karasuları ve münhasır ekonomik bölge hakları vardır. Bunu Türkiye kabul etmiyor. İyi de, bunun bir önemi yok. Ortada bir uluslararası hukuk kuralı var. Bu 1983 Deniz Hukuku Sözleşmesi’nde yazıyor. Evet, Ankara bu sözleşmeyi imzalamadı, dolayısıyla kendisi için bağlayıcı değil. Fakat bu aynı zamanda bir sözlü uluslararası hukuk kaidesidir. Dahası, adaların bu statülerini tanımamak, pratikte bir şeyi değiştirmez. Statüko budur. Statüko değişimini Yunanistan hiçbir zaman kabul etmeyecek. Durum 1945 sonrası Sovyetler’in Boğazlarda üs talep etmesi ve Kars ve Ardahan’ı istemelerine benziyor. Neden Türkiye bu talepleri kabul etmedi? Çünkü haklıydı! Bugün de Yunanistan bu Ege adalarının statüleri ve hakları konusunda haklı. Gelelim Ege adalarının silahlandırılması sorununa. Şimdi Yunanistan bunu ne zaman yaptı? Türkiye Ege Ordusu’nu kurduktan sonra! Türkiye’nin NATO kapsamı dışında tuttuğu Ege Ordusunu kurma nedeni nedir? Tümüyle Yunanistan’a yöneliktir bu ordu. Bu bir. İkincisi, Yunanistan’ın Ege adalarını silahlandırmasının diğer bir nedeni, 1974 Kıbrıs çıkartması sonrasında, tıpkı Kıbrıs gibi, Ege konularının da bir anda damdan düşer gibi gündeme getirilmeye başlanmasıdır. Oysa Ege sorunları denen şey, 1950 öncesinde yoktu. 1950’lerden sonra, özellikle Demokrat Parti, giderek daha pro-aktif bir dış politika izlemeye başladı. Kıbrıs bu nedenle Türk dış politikasının en temel mücadele alanlarından biri oldu. Yunanistan 1974 sonrasında Türkiye Kıbrıs’tan askeri varlığını çekmeyince ve adada eski Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının gereği olan nizamı yeniden kurdurtmayınca tedirgin oldu. Dahası Türkiye KKTC’yi 1980’lerin başında, darbeci generallerin arzusu istikametinde kurdurunca, Türkiye uluslararası hukuk bakımından tümüyle işgalci konumuna düştü. Bugün Kırım’a olan Rus işgal ve ilhakını kınıyoruz, değil mi? İşte Türkiye’nin Kıbrıs’taki konumu budur. 1974 müdahalesini garantör devlet sıfatıyla gerçekleştiren Türkiye, kendisine o statüyü veren Londra ve Zürih Antlaşmalarının gereğini yapmadı. Oysa müdahalenin resmi amacı, Nikos Sampson’un EOKA’cılarla beraber yaptığı darbeyi etkisiz kılmaktı. Gerekçe buydu. Yani Kıbrıs anayasasını yeniden geçerli kılmak! Adada anayasal düzeni sağlamak! Yoksa o antlaşmalar kendisine adayı işgal etme ve Kıbrıs’ı bölme (taksim) olanağını Ankara’ya vermiyordu. Bu koşullarda Yunanistan Türkiye’nin Ege’de de benzeri bir tutum içine gireceğinden korktu. Ve adaları asgari savunmalarını sağlamak için silahlandırdı. Silahlandırma ne demektir? Yunan askerinin kendi adasını korumak için orada bulunmasıdır. Bugünkü yayılmacı Ankara rejimi tutumuna bakınca, Yunanistan’ın bu hamlesi gereksizdi diyebilir misiniz? Türkiye bugün alenen komşusunun egemenlik alanını tanımadığını ilan ediyor. Yunanistan bu koşullarda adalarını savunamayacak durumda olsa sizce bu Yunanistan’ın toprak bütünlüğü bakımından bir tehdit olmaz mıydı? Bakın, uluslararası politika aksiyon ve reaksiyon üzerinde ilerliyor. Türkiye aksiyon yaptı, şimdi bunun bir reaksiyona sebep olması kaçınılmaz. 1974 sonrası Kıbrıs’tan askerini çekmeyerek Türkiye statüko değişikliği yapmıştır. Bu aksiyondur. Yunanistan ise reaksiyon olarak Ege adalarını silahlandırmıştır. Türkiye 1974’ten beri bir başka ülkenin topraklarının yüzde kırkını askeri işgal altında tutuyor. Bunu söylememden rahatsız mı olunuyor? Üzgünüm ama gerçek budur. Ve bunu Annan Planı ile (adadan askeri çekmek ve Kıbrıs’ı yeniden birleştirmek) Ankara’daki bugünkü iktidar mümessilleri de zımnen kabul etmişlerdir. Şimdi Perinçek, sözcüsü olduğu grubun arzularını açıklıkla dile getirmiş. Ne diyor? Bu işi savaş çözer diyor! Buna katılıyor musunuz? Yanıt evetse, size kötü bir haberim var. Bu vatanseverlik falan değil. Bunun adına yayılmacılık derler. Meselenin temeli, iyi ve kötü arasındaki ince çizgidir. Türkiye bugün Lausanne düzeninin temellerini dinamitliyor. Bunu velev ki Yunanistan yapsa bile, Ankara’nın Lausanne Antlaşması’na tüm gücüyle sahip çıkması gerekirdi. Neden mi? Lausanne Sèvres Antlaşması’nı geçersiz kılan metindi de ondan! Lausanne olmazsa, Sèvres geçerlidir. Türkiye kendi varlık garantisi olan Lausanne metninden sıkılmışa benziyor. Fakat bu metnin alternatifi ne, hiç düşünmüyor. Kimse kusura bakmasın ama bu çok zekice bir pozisyon değildir. Dahası, bu hukuken ve ahlaken de zayıf bir pozisyondur. Daha da önemlisi bu pozisyon tehlikelidir. Ne için? Türkiye’nin o çok değer verdiğini söylediği toprak bütünlüğü için. Umarım Ankara’daki meczuplar ve bir avuç ikinci sınıf maceracı Enver Paşa profili subay ülkeyi ateşe atmaz
Bir Batı Trakyalı olarak katılmıyorum. Yunan devleti 10 numara 5 yıldızdır her mahallenin her köyün camii var, Türk okulları var, Avrupa birliği pasaportumuz var(gezmeye çalışmaya okumaya istediğimiz her yere kolaylıkla gidebiliyoruz) , Yunanistan üniversitesinde girebilmek için devlet batı Trakyalılara kolaylık sağlıyor. Bir Türkiye vatandaşının Türkiye’de sahip olmadığı haklara sahiptir Yunanistan vatandaşı olan bir batı Trakyalı. Aksini iddia eden bir batı Trakyalı varsa bilinki bu iddiaları için ödeniyordur 🤣
@Serdar Aslan hertürlü hakkın var kardeşim. Onun bunun piyonu olma. Asker polis hakim savcı doktor öğretmen milletvekili başbakan cumhurbaşkanı kısaca herşey olabiliyorsun. Daha ne istiyorsun?
Varlik vergisi 1942 6-7 Eylul 1955 pogromu icin de mutekabiliyet istemeliyiz !! Istanbulda 2022 de 150.000 kadar Rum kaldi ... !!! Bu agir tahriktir ...Bati Trakyada ise sadece 3000 soydasimiz yasiyor.... !! Mutekabiliyet niye istemiyoruz .....Daima biz hakliyiz... ve magduruz.....
Lütfen yunanistana gezmeye giden görmeye giden güzel insanlar biliyorum zamanınız hepiniz için kısıtlı tatile gidiyorsunuz güzel zaman geçirmek istiyorsunuz haklısınız fakat otoyolun günülcine çıkışından çıkıp iskeceye dığru devlet yoluna geçtiğinizde yassıköy ile arabacı köy arasında koptero adında bir köy var hemen yolun üzerinde bir kahveleri var onlara 5 dakika uğrayın kahvelerini için çok mutlu olacaklar türkiyeden geldiğinizi Türkiyenin onları unutmadığını söyleyin gözleri dolacak ve çok mutlu olacaklar köylerde hiç rum yok o yüzden rahat rahat bağıra bağıra türkçe konuşabilirsiniz rahat olun kahveden çıkarkende sizden para almak istemeyecekler ama lütfen ısrar edin ve verin zaten bir kahveden 1 euro alıyorlar çok mahcuplar çok Türkler çok temizler bizleri çok seviyorlar devletin yalnız bırakmışlığını biraz olsun siz doldurun dinleyin onları zaten anlatırlar…
yunanlıların türkleri nasıl katlettiğini anlatan yabancı yazarların yazdıklarınıda paylaşabilirmisiniz.yunan vahşetini zalimliliğini acımasızlığını .bunları bilmek lazımki zamanı geldimi yunanlılara nasıl davcamızı öğrenelim
Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti (Osmanlı Türkçesi: önce غربی تراقیا حكومت موقتهسی; Garbî Trakya Hükûmet-i Muvakkatesi/Batı Trakya Geçici Hükûmeti[5][6], sonra غربی تراقیا حكومت مستقلهسی; Garbî Trakya Hükûmet-i Müstakilesi/Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti; günümüzde Batı Trakya Türk Cumhuriyeti[7][8] olarak adlandırılmaktadır), 31 Ağustos 1913 tarihinde Batı Trakya’da kurulmuştur
Pkk abd yunan fetö ermeni tarzı yorum olmuş beyaz ,kara troll ..Çok beğeni alır yorumun ....İşiniz sosyal medya algısına kaldı 🤣🤣..2023 de osmanlı şamarını yemeden adam olmayacaksınız
More yarımadası da 70000 kimi kaynaklara 100.000 Türk ecdadımız katledildi. Gruplar halinde kaçan analarımızdan çocuklarını kara göçmenler olmuş. Bu dramatik ve soykırımı olayıyla ilgili bir video çekerseniz,, bu unutulmuş vahşeti Türk milleti olarak öğrenmiş oluruz.. Saygılarımla...
Götü boklu Araplar kadar soydaşlarımıza destek olamıyoruz. Dile bile getirmiyoruz. Ben Edirne’ye yerleşip batı Trakyalı arkadaşlarım olana kadar durumdan bihaberdim. İçerik çok faydalı olmuş
Yazdığına dikkat et peygamberimiz de arapti ve suriyede Osmanlı zamanında bizimdi. Çanakkale de hep beraber savaştı dedelerimiz. İnsanlar savaştan değil iç savaştan geldi abd ninde savasanlari tuzağa düşürüp 1kisi kalmayacak şekilde oldurtmesi ülkemize sığınmak zorunda bıraktı
kesinlikle doğru ama bilmeikleriniz var, bir tane kız bir tane erkek yunan ordusuna katılmış..bunu duyduktan sonra türkiye dışındaki trüklerden tiksinir oldum..röportajda abim yunan ordusuna katıldı bende yunan ordusunda subay olacağım diyen türk kızını dinledim..umrumda değil böyle onursuz pislikler..yunandan daha iğrenç insan onlar.yarın savaş çıksa ne yapar o adiler sizce? yüzlerce yunan ordusunda türk subay astsubay varmış şu an.. beter olsunlar,rum tohumu olmuş onursuz onlar..türk değil..😡
Önce iç sorunları çözmemiz lazım sonra güçlenip dış sorunlarla uğraşmanız lazım ekonomik,din,etnik,eğitim vesaire çok sorunlarımız var bunlardan dolayı bitip sorunlarla uğraşmak için medya oluşturulması lazım ama daha medya bile Türkiye'nin elin de değil istisnalar var ama kaide değişmiyor hedefler büyük imkanlar küçük ama Allah büyük İnşallah iman olduktan sonra imkan da olur çabalamak lazim
Evini tamir ettirmek için bile izin almak zorundaydın, evini Yunanlı haricindekine satamazdin. Bırakılan 350 vakıf tarihi eser yok olmuştur. Türk asillilar genelde Almanya'ya göç etmiş , Türkiye okumak isteyen öğrencilere burs veriyordu ama bu sefer diplomaları orda kabul edilmiyordu, bugünde bu yazdıklarımın geçerli olması gerek
Ingılızce cevırısıde olursa çok daha genıs bır topluluk bu gerceklerı öğrenecektir. Bu da dogru dusunme ve dogru adımları getırır ınsaallah.Hakteala yardımcınız olsun.
غربی تراقیا حكومت موقتهسی Garbî Trakya Hükûmet-i Muvakkatesi غربی تراقیا حكومت مستقلهسی Garbî Trakya Hükûmet-i Müstakilesi Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti🌙🌙🌙
Doğu Akdeniz’de çözüm ne? |Prof. MEHMET EFE ÇAMAN PhD. Daha önceki yazılarımda Türkiye’nin doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki yaklaşımlarını kaleme almış, analiz etmiştim. Çok tepki alsam da bunları yazmak, tarihe not düşmek önemlidir kanımca. Esas olarak Türkiye’de yönetime gelmiş bulunan Avrasyacı derin devlet unsurlarının nasıl bir dış politika anlayışında olduklarını bugünkü haşin ve agresif Türkiye pozisyonlarından anlamak mümkün. Belirttiğim üzere, Türkiye Lausanne düzenine aykırı işler peşinde görünüyor. Bugün sosyal medyaya düşen bir videoda Doğu Perinçek, Ahmet Hakan’la olan bir programda doğu Akdeniz’de sorunların hukukla ve müzakerelerle değil, askeri güçle, hatta savaşla çözülebileceğini söylüyor. Perinçek İslamcı tayfanın ahmak meczuplarından biri değil. Öyle olsa yanıt da vermezdim zaten. Fakat bilindiği üzere rejimin derinleri, özellikle de donanmadaki askeri kanat, Mavi Vatan denen yayılmacı ve Lausanne Antlaşması’nın altını oyan bir pozisyonu Erdoğan ve çevresine dayatmış durumdalar. Her ne kadar Erdoğan Karadeniz’de doğalgaz bulundu şovu yaparak gaz da almaya çalışsa, “tanrılar kurban istiyor”. Derinlerden gelen sese kulak verdiğimizde, gelen ritmin savaş tamtamları olduğunu fark ediyoruz. Erdoğan da tabanının bu tür bir ortamda ekonomik sorunları, geçim sıkıntısını, işsizliği, çürümeyi falan düşünmeyeceğinin, neo-Osmanlı hayallere dalacağının farkında. Hatta muhalefet denen rejim partileri de, hararetle bu yayılmacı Mavi Vatan diskuruna sahip çıkıyor, onu kullanıyor. Dediğim gibi, ben yazılarımda gerçekleri yazdım ve uluslararası hukuk metinlerine göre - temel olarak Lausanne olmak üzere - Türkiye’nin söylem ve tezlerinin statükodan sapma olduğunu ve makul çizginin çok ama çok dışında olduğunu izah ettim. Bana sosyal medyadan yanıt yetiştirenlerin çoğu da Türkiye’yi korumaya çalışan, bugünkü yayılmacı yönelimi destekleyen kişiler. Ortak argümanlardan biri, Yunanistan’ın doğu Ege adalarını - Lausanne Antlaşması’na aykırı olarak - silahlandırmış olması. Bu konular çok teknik olmakla beraber, insanların bilgilendirilmesi için özetlenmeleri şart. Fakat ne kadar derine girersek o kadar daha fazla bilgi gerekiyor. Hak ve haksızlık ekseninden yaklaşıp, “Yahu Ege kocaman bir deniz! İki eşit parçaya bölsek ya!” türü bir yaklaşım, gerçeklerden kopuk! Dahası hakkaniyetli de değil. Devletlerin egemenlik hakları ve sınırları uluslararası ilişkiler ve uluslararası hukukun en önemli konularından biridir. Yunanistan’ın Ege adaları üzerindeki egemenlik hakları tartışılamaz. Türkiye’nin sorun olarak algıladığı şey, bazı Yunan adalarının Anadolu kıyı şeridine olan yakınlığıdır. Fakat bu, olan gerçekleri değiştirmiyor. Gökçeada, Bozcaada ve Tavşan Adaları ile Anadolu’ya 3 deniz milinden daha yakın ada, adacık ve kayalıklar hariç olmak üzere, Ege denizindeki bütün ada, adacık ve kayalıklar Yunanistan’a aittir. “Yahu bu da çok fazla ama!” türü kahvehane muhabbetini ciddiye almak mümkün değil. Sahip olunmayan toprak, ister anakara isterse ada olsun, fark etmez; size ait değildir. Nokta! Bu adaların Yunanistan’a intikali, uluslararası antlaşmalara göre gerçekleşti. Ayrıca dünün hadisesi de değil. 1923’te Lausanne Antlaşması imzalandı ve adalar Yunanistan’a kaldı. On İki Ada İtalya’nındı, İtalya savaşı kaybedince İkinci Dünya Savaşı ertesinde Paris Konferansı’nda bu adalar da Yunanistan’a geçti. Türkiye buna itiraz etmedi, zaten edecek uluslararası hukuk zemini de yoktu. Türkiye bu nedenle Paris’e delegasyon göndermeye bile gerek duymadı. Şimdi şunu tespit edelim. Adaların da anakaralar gibi kıta sahanlığı, karasuları ve münhasır ekonomik bölge hakları vardır. Bunu Türkiye kabul etmiyor. İyi de, bunun bir önemi yok. Ortada bir uluslararası hukuk kuralı var. Bu 1983 Deniz Hukuku Sözleşmesi’nde yazıyor. Evet, Ankara bu sözleşmeyi imzalamadı, dolayısıyla kendisi için bağlayıcı değil. Fakat bu aynı zamanda bir sözlü uluslararası hukuk kaidesidir. Dahası, adaların bu statülerini tanımamak, pratikte bir şeyi değiştirmez. Statüko budur. Statüko değişimini Yunanistan hiçbir zaman kabul etmeyecek. Durum 1945 sonrası Sovyetler’in Boğazlarda üs talep etmesi ve Kars ve Ardahan’ı istemelerine benziyor. Neden Türkiye bu talepleri kabul etmedi? Çünkü haklıydı! Bugün de Yunanistan bu Ege adalarının statüleri ve hakları konusunda haklı. Gelelim Ege adalarının silahlandırılması sorununa. Şimdi Yunanistan bunu ne zaman yaptı? Türkiye Ege Ordusu’nu kurduktan sonra! Türkiye’nin NATO kapsamı dışında tuttuğu Ege Ordusunu kurma nedeni nedir? Tümüyle Yunanistan’a yöneliktir bu ordu. Bu bir. İkincisi, Yunanistan’ın Ege adalarını silahlandırmasının diğer bir nedeni, 1974 Kıbrıs çıkartması sonrasında, tıpkı Kıbrıs gibi, Ege konularının da bir anda damdan düşer gibi gündeme getirilmeye başlanmasıdır. Oysa Ege sorunları denen şey, 1950 öncesinde yoktu. 1950’lerden sonra, özellikle Demokrat Parti, giderek daha pro-aktif bir dış politika izlemeye başladı. Kıbrıs bu nedenle Türk dış politikasının en temel mücadele alanlarından biri oldu. Yunanistan 1974 sonrasında Türkiye Kıbrıs’tan askeri varlığını çekmeyince ve adada eski Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının gereği olan nizamı yeniden kurdurtmayınca tedirgin oldu. Dahası Türkiye KKTC’yi 1980’lerin başında, darbeci generallerin arzusu istikametinde kurdurunca, Türkiye uluslararası hukuk bakımından tümüyle işgalci konumuna düştü. Bugün Kırım’a olan Rus işgal ve ilhakını kınıyoruz, değil mi? İşte Türkiye’nin Kıbrıs’taki konumu budur. 1974 müdahalesini garantör devlet sıfatıyla gerçekleştiren Türkiye, kendisine o statüyü veren Londra ve Zürih Antlaşmalarının gereğini yapmadı. Oysa müdahalenin resmi amacı, Nikos Sampson’un EOKA’cılarla beraber yaptığı darbeyi etkisiz kılmaktı. Gerekçe buydu. Yani Kıbrıs anayasasını yeniden geçerli kılmak! Adada anayasal düzeni sağlamak! Yoksa o antlaşmalar kendisine adayı işgal etme ve Kıbrıs’ı bölme (taksim) olanağını Ankara’ya vermiyordu. Bu koşullarda Yunanistan Türkiye’nin Ege’de de benzeri bir tutum içine gireceğinden korktu. Ve adaları asgari savunmalarını sağlamak için silahlandırdı. Silahlandırma ne demektir? Yunan askerinin kendi adasını korumak için orada bulunmasıdır. Bugünkü yayılmacı Ankara rejimi tutumuna bakınca, Yunanistan’ın bu hamlesi gereksizdi diyebilir misiniz? Türkiye bugün alenen komşusunun egemenlik alanını tanımadığını ilan ediyor. Yunanistan bu koşullarda adalarını savunamayacak durumda olsa sizce bu Yunanistan’ın toprak bütünlüğü bakımından bir tehdit olmaz mıydı? Bakın, uluslararası politika aksiyon ve reaksiyon üzerinde ilerliyor. Türkiye aksiyon yaptı, şimdi bunun bir reaksiyona sebep olması kaçınılmaz. 1974 sonrası Kıbrıs’tan askerini çekmeyerek Türkiye statüko değişikliği yapmıştır. Bu aksiyondur. Yunanistan ise reaksiyon olarak Ege adalarını silahlandırmıştır. Türkiye 1974’ten beri bir başka ülkenin topraklarının yüzde kırkını askeri işgal altında tutuyor. Bunu söylememden rahatsız mı olunuyor? Üzgünüm ama gerçek budur. Ve bunu Annan Planı ile (adadan askeri çekmek ve Kıbrıs’ı yeniden birleştirmek) Ankara’daki bugünkü iktidar mümessilleri de zımnen kabul etmişlerdir. Şimdi Perinçek, sözcüsü olduğu grubun arzularını açıklıkla dile getirmiş. Ne diyor? Bu işi savaş çözer diyor! Buna katılıyor musunuz? Yanıt evetse, size kötü bir haberim var. Bu vatanseverlik falan değil. Bunun adına yayılmacılık derler. Meselenin temeli, iyi ve kötü arasındaki ince çizgidir. Türkiye bugün Lausanne düzeninin temellerini dinamitliyor. Bunu velev ki Yunanistan yapsa bile, Ankara’nın Lausanne Antlaşması’na tüm gücüyle sahip çıkması gerekirdi. Neden mi? Lausanne Sèvres Antlaşması’nı geçersiz kılan metindi de ondan! Lausanne olmazsa, Sèvres geçerlidir. Türkiye kendi varlık garantisi olan Lausanne metninden sıkılmışa benziyor. Fakat bu metnin alternatifi ne, hiç düşünmüyor. Kimse kusura bakmasın ama bu çok zekice bir pozisyon değildir. Dahası, bu hukuken ve ahlaken de zayıf bir pozisyondur. Daha da önemlisi bu pozisyon tehlikelidir. Ne için? Türkiye’nin o çok değer verdiğini söylediği toprak bütünlüğü için. Umarım Ankara’daki meczuplar ve bir avuç ikinci sınıf maceracı Enver Paşa profili subay ülkeyi ateşe atmaz
Haberde diyor raporlarda belirtiliyor aihm kazanılan davalar var adamlar bizim gibi değiller dindaşına sahip çıkarlar bizimkiler sirtaki oynar uzo içer kendi beceriksizlerine bahane bulmaz türk bille olsa müslümansa küfür ve hakarette başlar.
Türkiye zaten durumlarını biliyor ve gavurun elinde nasıl ses cikarsinlar ailecek maddi manevi sorun yaşarlar orası Türkiye değil alttan alsınlar benim halkım devletim merhamet eder gavur da zulm eder
Рік тому
Kim demiş girişinde bulunmuyoruz diye İskeçe Türk Birliği kapatildiginda Avrupa insan hakları mahkemesine bile gittik ama çaresizlik yalnız birakilmak unutulmak çok kötü yaşamayan bilmez
acaba tamda bu zamanda bu tarihlerde bu tür videoları halkı proveke etmek için mi yaptırıyorlar diye düşünmüyor değilim..insanları proveke edip seçim taktiği olabilir mi acaba..çünkü adalar verilirken yada satılırken neden bu tarz paylaşımlar yapılmıyordu da şimdi yapılıyor merak ediyorum..
Varlik vergisi 1942 6-7 Eylul 1955 pogromu icin de mutekabiliyet istemeliyiz !! Istanbulda 2022 de 150.000 kadar Rum kaldi ... !!! Bu agir tahriktir ...Bati Trakyada ise sadece 3000 soydasimiz yasiyor.... !! Mutekabiliyet niye istemiyoruz .....Daima biz hakliyiz... ve magduruz.....
Burdan Batı Trakya Türklerinin efsanevi önderi D.r Sadık Ahmeti rahmetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.
🖐️🖐️🖐️🖐️🖐️🖐️🖐️🖐️🖐️
Benim babam öğretmendi, ama azınlık okulları kapatıldığı için artık öğretmenlik yapamıyor. Gümülcineden selamlar
lütfen gizli gizlide olsa örgütlenin ayaklanın haklarını arayın. Bağımsızlık mücadelesi verinnn. TÜRKİYE VE TÜRK CUMHURİYETLERİ ARKANIZDA
@@muratbozkurt4017 gümülcine 600 yıl boyunca bizdeydi. Orası bizim kılıç hakkımız. Orayi savaşarak kaybetmedik antlaşmalarla kaybettik. Ama kürdistan diye bir yer hiçbir zaman varolmadi. Dagli moymunlar isyan cikartmasin
@@muratbozkurt4017 anda√alsin
Ne mutlu Türküm diyene 🇹🇷🇦🇿
Sorunlarımızı Anlattığınız için teşekkür ederim. Gümülcineden selamlar
size orada sorun çıkartıyorlar mı ? türksünüz ve müslümansınız diye ırkçılık yapıyorlar mı ?
Bu konuyu dile getirdiğiniz için teşekkürler... Batı Trakyadaki Türk soydaşlarımıza buradan sevgiler iletiyorum
Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz...
Kurt da bi aksiyon yapsın artık. Sürekli kış atlatıyo, yaş kemale erdi bence…
Ne mutlu Türk'üm diyene. 🇹🇷🇦🇿
Sınırlarımızda sorun varsa çözmenin yolu sinirlarinimizi genisletmektir
:D tabi
Aynen
Çok üzüldüm. Dünyanın her yerinde yok sayılan insanlığı görmek kahredici
Allah Hər Daim Yardimcimiz Olsun Amin Amin 🇹🇷🇦🇿❤️🤲🤲
😄😄😄 bolgede yasayan biri olarak yaziyorum..
bu videoyu kime soylesen guler
bati trakya gumulcineden selamlar cok guzel bi video olmus tesekkürler
Batı Trakya Türklerindenim Bizler sonradan Türk olmadık Türk doğduk insan sonradan müslüman olabilir ama Türk olamaz Türk doğduk Türk öleceğiz yaşasın batı Trakya bağımsız Türk cumhuriyeti 🇹🇷🤘🇹🇷Türkiye anavatanımız kalbimizde🇹🇷🤘🇹🇷❤️❤️
Batitrakya da bizim ve hep öyle kalacak az kaldı zamanı geldi geliyor amin
Emeğinize sağlık, çok anlaşılır ve kısa bir belgesel, Teşekkür ederiz. Balkan savaşı sonucunda Türk ordusunun geri çekilmesiyle soykırıma uğrayan Türker ile ilgili bir belgesel yaparsanız çok seviniriz. Yaparsa ancak GZT yapar.. Selam ve sevgiler tüm ekibe
Güzel bir konuya değinmişsiniz helal olsun.
Harika bir yayın yaptınız teşekkür ederim
Teşekkürler. Emeğinize sağlık👏👏
Hiç insan kalmasada geri alınacak, batı Trakya
Başını alırsın 🇬🇷
Sizin gibi barbarlara kalacağına Yunanistanda kalır. Her türlü bölücülüğü yap onu alacağız bunu alacağız de biz Kürdistan diyince hav hav lamalar
🇬🇷🇧🇴🇺🇸🇦🇲🇮🇱🇬🇫❤️☀️💚
🇬🇷
@@muratbozkurt4017 🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
@@muratbozkurt4017 Türk isimli bir yunan. ajan provakatör ayağı ha malaka :)
YAŞASIN TÜRK MİLLETİ YAŞASIN TÜRK BİRLİĞİ YAŞASIN TURAN YAŞASIN TÜRK IRKI!!🤘🇹🇷🇦🇿🇹🇲🇺🇿🇰🇬🇰🇿🇧🇬🇭🇺🇧🇦🇲🇳
bulgaristan, mogolistan, bosna hersek ne alaka?
Emeğinize saglık yine çok güzel konular Gzt ekibi yunanistan ve arkasındaki batı dünyası hep türklere karşı düşmanca kalleşçe davranmıştır bunlara karşı hep güçlü ve dikkatli bir ve beraber olmalıyız
100 yıl önce nüfus 129 bin 100 yıl sonra ise 150 bin. Büyük ihtimal ile baskılar sonucu nüfus avrupa ülkelerine dağıldı.
@Serdar Aslan onu gidip kendi atalarına solicektin paşa . Devletin vardida devletini Türkler mi yikti
@Serdar Aslan 5 milyon sadece 35 milyon defil
@Serdar Aslan bu hesap tam bir ayırılıcı ve provokatördür. Bir çok yorumun altına hayali bir devlet adına konuşarak ortalığı kışkırtmaktadır. Şikayet ediniz
Çoğu Türkiyede yaşıyor ama nüfus azalmasın diğe Türkiye T.C. vatandaşlığı vermiyor bu politika böyle devam ediyor.
@Serdar Aslan pardon ama orası neresi öyle bir yer mi var.
Çok başarılı işler yapıyorsunuz tebrik ederim
Otuz yıl Kıbrıs'ta kaldım.barış harekatinden önce Türklere Rumlar para karşılığı arazilerini alıp ve İngiliz ve Avustralya pasaportu verip türk nüfusu adadan bilinçli azaltılmış aynısı da Yunanistan da orada yaşayan Türk azınlığa yapılıyor yanı parayı alan yurtdışı na kaçıyor
Yazık. Çok yazık.
Er
Bu yönteme devletimiz karşı bir yöntemle cevap vermeliydi.
@@mustafaabanoz784 veriyoruz işte dünyanın Araplarına veriyoruz bizde vatandaşlığı.
@@kagan2232 her konuyu araplara getirenlerin acısını, korkusunu da dindirilmeli devlet,,,,,
İskeceden selamlar
ALLAH RAZI OLSUN
ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM. HAKKI HAKÎKATİ ANLATANLARA, YAZANLARA RABBİM’DEN ÜSTÜN BAŞARILAR DİLİYORUM. DESTEK YORUMU
Batı cephesinde Güney Makedonya’dan önce İŞGAL ALTINDAKİ GÜNEY KIBRIS EGE TÜRK ADALARI GİRİT BATI TRAKYA TÜRK CUMHURİYETİ MUTLAKA KURTARILACAK 🌙🌙🌙
Peki bunca haksızlığa karşı Türkiye'deki Rumlara ne yapılıyor? Onlara benzer sorunlar çıkartıyor muyuz biz?
Yunanistan Gümülcine BATI TRAKYAdan selamlar
Her gün her hafta anlatın, her videonun içinde bir cümle de olsa geçirin lütfen bu kadar insan unutmamalı unutturmamalıyız
En kisa zamanda geri almak duasi ile... Daha ne kadar bekleyecegiz...
Halkimizin cogu ahlaklandigi ve adam oldugu zaman
Dedeağaç gümülcine Selanik’e selam olsun
azınlık lafı yanlış... BATI TRAKYA TÜRKLERİ demek gerekli hem de bilinçli olarak...
Azınlık olarak ekstra hukuki haklara sahip oldukları için Batı Trakya Türkleri Azınlık statüsünde olduğunu vurgulamakta yarar vardır…
@Serdar Aslan ne diyon mal batı trakyada Kürt yok
@Serdar Aslan kıro,kurdistan diye bir devletmi varda yazıp duruyorsun her yoruma.cibiliyetinizi sizin
Varlik vergisi 1942 6-7 Eylul 1955 pogromu icin de mutekabiliyet istemeliyiz !! Istanbulda 2022 de 150.000 kadar Rum kaldi ... !!! Bu agir tahriktir ...Bati Trakyada ise sadece 3000 soydasimiz yasiyor.... !! Mutekabiliyet niye istemiyoruz .....Daima biz hakliyiz... ve magduruz.....
@@dusuncediyalog1505 3000 soydas imkansiz bu arada hocam cok daha fazla insan var
Iskeceden selamlar :)
Merhaba,
Aleyküm selam güzel kardeşim
Lozan'da verilen dil özgürlüğü hakkını ve dini uygulamalardaki özgürlük haklarını, ibadethaneler ve mezarların korunması gerektiğini biraz daha açık anlatsanız iyi olurmuş. Yunanların en çok açıkça ihlal ettiği haklar bunlar çünkü
Müthiş bilgilendirici bir video. Tebrikler! Siyasetçilerimiz bunları biliyor mu acaba diye soramadan edemiyorum.
Doğu Akdeniz’de çözüm ne? |Prof. MEHMET EFE ÇAMAN PhD. Daha önceki yazılarımda Türkiye’nin doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki yaklaşımlarını kaleme almış, analiz etmiştim. Çok tepki alsam da bunları yazmak, tarihe not düşmek önemlidir kanımca. Esas olarak Türkiye’de yönetime gelmiş bulunan Avrasyacı derin devlet unsurlarının nasıl bir dış politika anlayışında olduklarını bugünkü haşin ve agresif Türkiye pozisyonlarından anlamak mümkün. Belirttiğim üzere, Türkiye Lausanne düzenine aykırı işler peşinde görünüyor. Bugün sosyal medyaya düşen bir videoda Doğu Perinçek, Ahmet Hakan’la olan bir programda doğu Akdeniz’de sorunların hukukla ve müzakerelerle değil, askeri güçle, hatta savaşla çözülebileceğini söylüyor. Perinçek İslamcı tayfanın ahmak meczuplarından biri değil. Öyle olsa yanıt da vermezdim zaten. Fakat bilindiği üzere rejimin derinleri, özellikle de donanmadaki askeri kanat, Mavi Vatan denen yayılmacı ve Lausanne Antlaşması’nın altını oyan bir pozisyonu Erdoğan ve çevresine dayatmış durumdalar. Her ne kadar Erdoğan Karadeniz’de doğalgaz bulundu şovu yaparak gaz da almaya çalışsa, “tanrılar kurban istiyor”. Derinlerden gelen sese kulak verdiğimizde, gelen ritmin savaş tamtamları olduğunu fark ediyoruz. Erdoğan da tabanının bu tür bir ortamda ekonomik sorunları, geçim sıkıntısını, işsizliği, çürümeyi falan düşünmeyeceğinin, neo-Osmanlı hayallere dalacağının farkında. Hatta muhalefet denen rejim partileri de, hararetle bu yayılmacı Mavi Vatan diskuruna sahip çıkıyor, onu kullanıyor. Dediğim gibi, ben yazılarımda gerçekleri yazdım ve uluslararası hukuk metinlerine göre - temel olarak Lausanne olmak üzere - Türkiye’nin söylem ve tezlerinin statükodan sapma olduğunu ve makul çizginin çok ama çok dışında olduğunu izah ettim. Bana sosyal medyadan yanıt yetiştirenlerin çoğu da Türkiye’yi korumaya çalışan, bugünkü yayılmacı yönelimi destekleyen kişiler. Ortak argümanlardan biri, Yunanistan’ın doğu Ege adalarını - Lausanne Antlaşması’na aykırı olarak - silahlandırmış olması. Bu konular çok teknik olmakla beraber, insanların bilgilendirilmesi için özetlenmeleri şart. Fakat ne kadar derine girersek o kadar daha fazla bilgi gerekiyor. Hak ve haksızlık ekseninden yaklaşıp, “Yahu Ege kocaman bir deniz! İki eşit parçaya bölsek ya!” türü bir yaklaşım, gerçeklerden kopuk! Dahası hakkaniyetli de değil. Devletlerin egemenlik hakları ve sınırları uluslararası ilişkiler ve uluslararası hukukun en önemli konularından biridir. Yunanistan’ın Ege adaları üzerindeki egemenlik hakları tartışılamaz. Türkiye’nin sorun olarak algıladığı şey, bazı Yunan adalarının Anadolu kıyı şeridine olan yakınlığıdır. Fakat bu, olan gerçekleri değiştirmiyor. Gökçeada, Bozcaada ve Tavşan Adaları ile Anadolu’ya 3 deniz milinden daha yakın ada, adacık ve kayalıklar hariç olmak üzere, Ege denizindeki bütün ada, adacık ve kayalıklar Yunanistan’a aittir. “Yahu bu da çok fazla ama!” türü kahvehane muhabbetini ciddiye almak mümkün değil. Sahip olunmayan toprak, ister anakara isterse ada olsun, fark etmez; size ait değildir. Nokta! Bu adaların Yunanistan’a intikali, uluslararası antlaşmalara göre gerçekleşti. Ayrıca dünün hadisesi de değil. 1923’te Lausanne Antlaşması imzalandı ve adalar Yunanistan’a kaldı. On İki Ada İtalya’nındı, İtalya savaşı kaybedince İkinci Dünya Savaşı ertesinde Paris Konferansı’nda bu adalar da Yunanistan’a geçti. Türkiye buna itiraz etmedi, zaten edecek uluslararası hukuk zemini de yoktu. Türkiye bu nedenle Paris’e delegasyon göndermeye bile gerek duymadı. Şimdi şunu tespit edelim. Adaların da anakaralar gibi kıta sahanlığı, karasuları ve münhasır ekonomik bölge hakları vardır. Bunu Türkiye kabul etmiyor. İyi de, bunun bir önemi yok. Ortada bir uluslararası hukuk kuralı var. Bu 1983 Deniz Hukuku Sözleşmesi’nde yazıyor. Evet, Ankara bu sözleşmeyi imzalamadı, dolayısıyla kendisi için bağlayıcı değil. Fakat bu aynı zamanda bir sözlü uluslararası hukuk kaidesidir. Dahası, adaların bu statülerini tanımamak, pratikte bir şeyi değiştirmez. Statüko budur. Statüko değişimini Yunanistan hiçbir zaman kabul etmeyecek. Durum 1945 sonrası Sovyetler’in Boğazlarda üs talep etmesi ve Kars ve Ardahan’ı istemelerine benziyor. Neden Türkiye bu talepleri kabul etmedi? Çünkü haklıydı! Bugün de Yunanistan bu Ege adalarının statüleri ve hakları konusunda haklı. Gelelim Ege adalarının silahlandırılması sorununa. Şimdi Yunanistan bunu ne zaman yaptı? Türkiye Ege Ordusu’nu kurduktan sonra! Türkiye’nin NATO kapsamı dışında tuttuğu Ege Ordusunu kurma nedeni nedir? Tümüyle Yunanistan’a yöneliktir bu ordu. Bu bir. İkincisi, Yunanistan’ın Ege adalarını silahlandırmasının diğer bir nedeni, 1974 Kıbrıs çıkartması sonrasında, tıpkı Kıbrıs gibi, Ege konularının da bir anda damdan düşer gibi gündeme getirilmeye başlanmasıdır. Oysa Ege sorunları denen şey, 1950 öncesinde yoktu. 1950’lerden sonra, özellikle Demokrat Parti, giderek daha pro-aktif bir dış politika izlemeye başladı. Kıbrıs bu nedenle Türk dış politikasının en temel mücadele alanlarından biri oldu. Yunanistan 1974 sonrasında Türkiye Kıbrıs’tan askeri varlığını çekmeyince ve adada eski Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının gereği olan nizamı yeniden kurdurtmayınca tedirgin oldu. Dahası Türkiye KKTC’yi 1980’lerin başında, darbeci generallerin arzusu istikametinde kurdurunca, Türkiye uluslararası hukuk bakımından tümüyle işgalci konumuna düştü. Bugün Kırım’a olan Rus işgal ve ilhakını kınıyoruz, değil mi? İşte Türkiye’nin Kıbrıs’taki konumu budur. 1974 müdahalesini garantör devlet sıfatıyla gerçekleştiren Türkiye, kendisine o statüyü veren Londra ve Zürih Antlaşmalarının gereğini yapmadı. Oysa müdahalenin resmi amacı, Nikos Sampson’un EOKA’cılarla beraber yaptığı darbeyi etkisiz kılmaktı. Gerekçe buydu. Yani Kıbrıs anayasasını yeniden geçerli kılmak! Adada anayasal düzeni sağlamak! Yoksa o antlaşmalar kendisine adayı işgal etme ve Kıbrıs’ı bölme (taksim) olanağını Ankara’ya vermiyordu. Bu koşullarda Yunanistan Türkiye’nin Ege’de de benzeri bir tutum içine gireceğinden korktu. Ve adaları asgari savunmalarını sağlamak için silahlandırdı. Silahlandırma ne demektir? Yunan askerinin kendi adasını korumak için orada bulunmasıdır. Bugünkü yayılmacı Ankara rejimi tutumuna bakınca, Yunanistan’ın bu hamlesi gereksizdi diyebilir misiniz? Türkiye bugün alenen komşusunun egemenlik alanını tanımadığını ilan ediyor. Yunanistan bu koşullarda adalarını savunamayacak durumda olsa sizce bu Yunanistan’ın toprak bütünlüğü bakımından bir tehdit olmaz mıydı? Bakın, uluslararası politika aksiyon ve reaksiyon üzerinde ilerliyor. Türkiye aksiyon yaptı, şimdi bunun bir reaksiyona sebep olması kaçınılmaz. 1974 sonrası Kıbrıs’tan askerini çekmeyerek Türkiye statüko değişikliği yapmıştır. Bu aksiyondur. Yunanistan ise reaksiyon olarak Ege adalarını silahlandırmıştır. Türkiye 1974’ten beri bir başka ülkenin topraklarının yüzde kırkını askeri işgal altında tutuyor. Bunu söylememden rahatsız mı olunuyor? Üzgünüm ama gerçek budur. Ve bunu Annan Planı ile (adadan askeri çekmek ve Kıbrıs’ı yeniden birleştirmek) Ankara’daki bugünkü iktidar mümessilleri de zımnen kabul etmişlerdir. Şimdi Perinçek, sözcüsü olduğu grubun arzularını açıklıkla dile getirmiş. Ne diyor? Bu işi savaş çözer diyor! Buna katılıyor musunuz? Yanıt evetse, size kötü bir haberim var. Bu vatanseverlik falan değil. Bunun adına yayılmacılık derler. Meselenin temeli, iyi ve kötü arasındaki ince çizgidir. Türkiye bugün Lausanne düzeninin temellerini dinamitliyor. Bunu velev ki Yunanistan yapsa bile, Ankara’nın Lausanne Antlaşması’na tüm gücüyle sahip çıkması gerekirdi. Neden mi? Lausanne Sèvres Antlaşması’nı geçersiz kılan metindi de ondan! Lausanne olmazsa, Sèvres geçerlidir. Türkiye kendi varlık garantisi olan Lausanne metninden sıkılmışa benziyor. Fakat bu metnin alternatifi ne, hiç düşünmüyor. Kimse kusura bakmasın ama bu çok zekice bir pozisyon değildir. Dahası, bu hukuken ve ahlaken de zayıf bir pozisyondur. Daha da önemlisi bu pozisyon tehlikelidir. Ne için? Türkiye’nin o çok değer verdiğini söylediği toprak bütünlüğü için. Umarım Ankara’daki meczuplar ve bir avuç ikinci sınıf maceracı Enver Paşa profili subay ülkeyi ateşe atmaz
Kuzey trakya’daki Türkleri unutmayın !!!
Unutmak yok kardeşim unutanın kanı kurusun vakti gelecek illa ki gelecek
KIRCAALİ ŞUMNU ESKİ CUMA HEZARGRAD DOBRİCH RUSÇUK HASKÖY❤❤❤🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Video için teşekkürler
Bir Batı Trakyalı olarak katılmıyorum. Yunan devleti 10 numara 5 yıldızdır her mahallenin her köyün camii var, Türk okulları var, Avrupa birliği pasaportumuz var(gezmeye çalışmaya okumaya istediğimiz her yere kolaylıkla gidebiliyoruz) , Yunanistan üniversitesinde girebilmek için devlet batı Trakyalılara kolaylık sağlıyor. Bir Türkiye vatandaşının Türkiye’de sahip olmadığı haklara sahiptir Yunanistan vatandaşı olan bir batı Trakyalı. Aksini iddia eden bir batı Trakyalı varsa bilinki bu iddiaları için ödeniyordur 🤣
Kos ve Rodos'ta da Türkler var
Tessekkurler
Bizde ise tam tersi. Yabancılar en lüks yerde oturur, en zengin onlardır...
@Serdar Aslan ne işgali kardeşim!
Irkçılık bölücülük yapma!
Hepimiz kardeşiz.
@Serdar Aslan gözünle görmediğin şeye inanma.
TC vatandaşı olarak kanunların sana verdiği her halka sahipsin
Yazdığın yorumlar dahi görünmüyor tuhaf
@Serdar Aslan Esat paşa sizi iyi kesmişti zamanında unutmadığınız iyi olmuş
@Serdar Aslan hertürlü hakkın var kardeşim. Onun bunun piyonu olma.
Asker polis hakim savcı doktor öğretmen milletvekili başbakan cumhurbaşkanı kısaca herşey olabiliyorsun. Daha ne istiyorsun?
Fazla vakit kalmadı merak etmeyin..
Çok iyi olmuş video
Peki biz ne yapıyoruz buradaki bartelemosun papazın sırtını sivazliyoruz hiç mütekabiliyet esaslarını uygulamıyoruz bizde aynısini yapalım fener Rum patrikanesine sınırlamalar getirelim
Varlik vergisi 1942 6-7 Eylul 1955 pogromu icin de mutekabiliyet istemeliyiz !! Istanbulda 2022 de 150.000 kadar Rum kaldi ... !!! Bu agir tahriktir ...Bati Trakyada ise sadece 3000 soydasimiz yasiyor.... !! Mutekabiliyet niye istemiyoruz .....Daima biz hakliyiz... ve magduruz.....
Lütfen yunanistana gezmeye giden görmeye giden güzel insanlar biliyorum zamanınız hepiniz için kısıtlı tatile gidiyorsunuz güzel zaman geçirmek istiyorsunuz haklısınız fakat otoyolun günülcine çıkışından çıkıp iskeceye dığru devlet yoluna geçtiğinizde yassıköy ile arabacı köy arasında koptero adında bir köy var hemen yolun üzerinde bir kahveleri var onlara 5 dakika uğrayın kahvelerini için çok mutlu olacaklar türkiyeden geldiğinizi Türkiyenin onları unutmadığını söyleyin gözleri dolacak ve çok mutlu olacaklar köylerde hiç rum yok o yüzden rahat rahat bağıra bağıra türkçe konuşabilirsiniz rahat olun kahveden çıkarkende sizden para almak istemeyecekler ama lütfen ısrar edin ve verin zaten bir kahveden 1 euro alıyorlar çok mahcuplar çok Türkler çok temizler bizleri çok seviyorlar devletin yalnız bırakmışlığını biraz olsun siz doldurun dinleyin onları zaten anlatırlar…
yunanlıların türkleri nasıl katlettiğini anlatan yabancı yazarların yazdıklarınıda paylaşabilirmisiniz.yunan vahşetini zalimliliğini acımasızlığını .bunları bilmek lazımki zamanı geldimi yunanlılara nasıl davcamızı öğrenelim
Bu yapılanlar bana bir yerden tanıdık geldi.
bati trakya Turklerine selamlar sevgiler
Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti (Osmanlı Türkçesi: önce غربی تراقیا حكومت موقتهسی; Garbî Trakya Hükûmet-i Muvakkatesi/Batı Trakya Geçici Hükûmeti[5][6], sonra غربی تراقیا حكومت مستقلهسی; Garbî Trakya Hükûmet-i Müstakilesi/Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti; günümüzde Batı Trakya Türk Cumhuriyeti[7][8] olarak adlandırılmaktadır), 31 Ağustos 1913 tarihinde Batı Trakya’da kurulmuştur
Buradakilerde 1. Sınıf Vatandaş olarak en güzel yerlerde yaşıyorlar.
Es selamu aleykum ve rahmetullahi ve bereketuhu ...
Aleykümselam ve rahmetullahi ve beraketühü
Türkiye'de 80 milyon eziyet gören Türkleri de unutmayalım.
Pkk abd yunan fetö ermeni tarzı yorum olmuş beyaz ,kara troll ..Çok beğeni alır yorumun ....İşiniz sosyal medya algısına kaldı 🤣🤣..2023 de osmanlı şamarını yemeden adam olmayacaksınız
@Serdar Aslan yok 90 milyon Kürt var ülkede Türkiye'de 20 milyon Kürt varsa 5 milyonu ermenidir onları Kürt olarak görmem ben
Allah kardeşlerimize yardım etsin
Arnavutluk ve Makadonya ile beraber olup yunanı paylaşalım 🌙🌙🌙
Arnavutluk ve makedonya bizi desteklermiki acaba
@@Himes5564 ABD Büyük askeri yiginak yapti neden? Oyun icinde oyun 2023,de
birseylerin olacagi söyleniyor dikatli olmamiz gerek .
Var olun
Emeğinize sağlık
More yarımadası da 70000 kimi kaynaklara 100.000 Türk ecdadımız katledildi. Gruplar halinde kaçan analarımızdan çocuklarını kara göçmenler olmuş. Bu dramatik ve soykırımı olayıyla ilgili bir video çekerseniz,, bu unutulmuş vahşeti Türk milleti olarak öğrenmiş oluruz.. Saygılarımla...
👍👍👍🙏🙏🙏
bulgarda da durum pek farklai degil
Bukadar gamsız hale nasıl geldik.. Bulgaristan'a çok ciddi olaylara mağruz kaldım, bir Türk yanımda olup Bana mısın demedi...
Götü boklu Araplar kadar soydaşlarımıza destek olamıyoruz. Dile bile getirmiyoruz. Ben Edirne’ye yerleşip batı Trakyalı arkadaşlarım olana kadar durumdan bihaberdim. İçerik çok faydalı olmuş
Yazdığına dikkat et peygamberimiz de arapti ve suriyede Osmanlı zamanında bizimdi. Çanakkale de hep beraber savaştı dedelerimiz. İnsanlar savaştan değil iç savaştan geldi abd ninde savasanlari tuzağa düşürüp 1kisi kalmayacak şekilde oldurtmesi ülkemize sığınmak zorunda bıraktı
kesinlikle doğru ama bilmeikleriniz var, bir tane kız bir tane erkek yunan ordusuna katılmış..bunu duyduktan sonra türkiye dışındaki trüklerden tiksinir oldum..röportajda abim yunan ordusuna katıldı bende yunan ordusunda subay olacağım diyen türk kızını dinledim..umrumda değil böyle onursuz pislikler..yunandan daha iğrenç insan onlar.yarın savaş çıksa ne yapar o adiler sizce? yüzlerce yunan ordusunda türk subay astsubay varmış şu an.. beter olsunlar,rum tohumu olmuş onursuz onlar..türk değil..😡
Bulgaristan dan slm lar.
Maşallah kimse ders çıkarmadan boş boş izliyor.
Önce iç sorunları çözmemiz lazım sonra güçlenip dış sorunlarla uğraşmanız lazım ekonomik,din,etnik,eğitim vesaire çok sorunlarımız var bunlardan dolayı bitip sorunlarla uğraşmak için medya oluşturulması lazım ama daha medya bile Türkiye'nin elin de değil istisnalar var ama kaide değişmiyor hedefler büyük imkanlar küçük ama Allah büyük İnşallah iman olduktan sonra imkan da olur çabalamak lazim
Kimse seni beklemez, hepsiyle birlikte basedecegiz, bu hep de boyle oldu zaten.
@Tengrici Türkçüler o ne uyduruk bişey ... 😂😂😂
@Tengrici Türkçüler yav he he az öte gitte rahatsız etme milleti
@Tengrici Türkçüler sen kaşındın avukatini hazirla
Rusyanın yaptığı gibi donets luhanska girrdi bizde batı trakyaya girelim
2 toprak icin avrupayla mi savasacaz
@@lahmacunkebab7473 Haklısın Büyük Türkiye için küçük topraklar bunlar!
Gzt çok başarılı.bravo
❤ Atalarımın memleketi ❤
Batı Trakya'da aynı zamanda Hristiyan Türkler var. Hristiyan Türkleri de hesaba katarsak sayı milyonu geçiyor.
elinize sağlık
Haberimiz bile yok bu durumlardan
Evini tamir ettirmek için bile izin almak zorundaydın, evini Yunanlı haricindekine satamazdin. Bırakılan 350 vakıf tarihi eser yok olmuştur. Türk asillilar genelde Almanya'ya göç etmiş , Türkiye okumak isteyen öğrencilere burs veriyordu ama bu sefer diplomaları orda kabul edilmiyordu, bugünde bu yazdıklarımın geçerli olması gerek
self determinasyon hakkı dahi tanınmayan bir bölge, gerçekten çok acı bir durum
BATI TRAKYADA NÜFUS ARTIŞ HIZI NE DURUMDA BİLEN VAR MI
Burada Türk nüfusu giderek azalıyor çoğu Türkiye'ye ve Avrupa'ya gidiyor.
@Serdar Aslan Kürdistan ne alaka benim yazdığım yorum ile ?
@@Eskihesap00123 Yunanlılar bile Almanya'ya gidiyor
@@turk1640 yapmalari gereken o zaten calisma ve oturma izinleride varken o ulkeyi terk etmeleri lazim ekonomileri cok kotu
Kırcaali Şumnu Razgrad Eski cuma silistre Dobrich Dedeağaç Gümülcine İskeçe 🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Ingılızce cevırısıde olursa çok daha genıs bır topluluk bu gerceklerı öğrenecektir. Bu da dogru dusunme ve dogru adımları getırır ınsaallah.Hakteala yardımcınız olsun.
Gzt kaliteyi çok düşürdü başlıkların içini dolduramıyorsunuz
🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Kral
❤💙
Destek mesajım
غربی تراقیا حكومت موقتهسی
Garbî Trakya Hükûmet-i Muvakkatesi
غربی تراقیا حكومت مستقلهسی
Garbî Trakya Hükûmet-i Müstakilesi
Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti🌙🌙🌙
Türkiye nin 2 ayağı bir pabuca sıkışmıştır. Bu topraklar bizim hakkımız
👏👏👏👏👏👏👏👍
Doğu Akdeniz’de çözüm ne? |Prof. MEHMET EFE ÇAMAN PhD. Daha önceki yazılarımda Türkiye’nin doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki yaklaşımlarını kaleme almış, analiz etmiştim. Çok tepki alsam da bunları yazmak, tarihe not düşmek önemlidir kanımca. Esas olarak Türkiye’de yönetime gelmiş bulunan Avrasyacı derin devlet unsurlarının nasıl bir dış politika anlayışında olduklarını bugünkü haşin ve agresif Türkiye pozisyonlarından anlamak mümkün. Belirttiğim üzere, Türkiye Lausanne düzenine aykırı işler peşinde görünüyor. Bugün sosyal medyaya düşen bir videoda Doğu Perinçek, Ahmet Hakan’la olan bir programda doğu Akdeniz’de sorunların hukukla ve müzakerelerle değil, askeri güçle, hatta savaşla çözülebileceğini söylüyor. Perinçek İslamcı tayfanın ahmak meczuplarından biri değil. Öyle olsa yanıt da vermezdim zaten. Fakat bilindiği üzere rejimin derinleri, özellikle de donanmadaki askeri kanat, Mavi Vatan denen yayılmacı ve Lausanne Antlaşması’nın altını oyan bir pozisyonu Erdoğan ve çevresine dayatmış durumdalar. Her ne kadar Erdoğan Karadeniz’de doğalgaz bulundu şovu yaparak gaz da almaya çalışsa, “tanrılar kurban istiyor”. Derinlerden gelen sese kulak verdiğimizde, gelen ritmin savaş tamtamları olduğunu fark ediyoruz. Erdoğan da tabanının bu tür bir ortamda ekonomik sorunları, geçim sıkıntısını, işsizliği, çürümeyi falan düşünmeyeceğinin, neo-Osmanlı hayallere dalacağının farkında. Hatta muhalefet denen rejim partileri de, hararetle bu yayılmacı Mavi Vatan diskuruna sahip çıkıyor, onu kullanıyor. Dediğim gibi, ben yazılarımda gerçekleri yazdım ve uluslararası hukuk metinlerine göre - temel olarak Lausanne olmak üzere - Türkiye’nin söylem ve tezlerinin statükodan sapma olduğunu ve makul çizginin çok ama çok dışında olduğunu izah ettim. Bana sosyal medyadan yanıt yetiştirenlerin çoğu da Türkiye’yi korumaya çalışan, bugünkü yayılmacı yönelimi destekleyen kişiler. Ortak argümanlardan biri, Yunanistan’ın doğu Ege adalarını - Lausanne Antlaşması’na aykırı olarak - silahlandırmış olması. Bu konular çok teknik olmakla beraber, insanların bilgilendirilmesi için özetlenmeleri şart. Fakat ne kadar derine girersek o kadar daha fazla bilgi gerekiyor. Hak ve haksızlık ekseninden yaklaşıp, “Yahu Ege kocaman bir deniz! İki eşit parçaya bölsek ya!” türü bir yaklaşım, gerçeklerden kopuk! Dahası hakkaniyetli de değil. Devletlerin egemenlik hakları ve sınırları uluslararası ilişkiler ve uluslararası hukukun en önemli konularından biridir. Yunanistan’ın Ege adaları üzerindeki egemenlik hakları tartışılamaz. Türkiye’nin sorun olarak algıladığı şey, bazı Yunan adalarının Anadolu kıyı şeridine olan yakınlığıdır. Fakat bu, olan gerçekleri değiştirmiyor. Gökçeada, Bozcaada ve Tavşan Adaları ile Anadolu’ya 3 deniz milinden daha yakın ada, adacık ve kayalıklar hariç olmak üzere, Ege denizindeki bütün ada, adacık ve kayalıklar Yunanistan’a aittir. “Yahu bu da çok fazla ama!” türü kahvehane muhabbetini ciddiye almak mümkün değil. Sahip olunmayan toprak, ister anakara isterse ada olsun, fark etmez; size ait değildir. Nokta! Bu adaların Yunanistan’a intikali, uluslararası antlaşmalara göre gerçekleşti. Ayrıca dünün hadisesi de değil. 1923’te Lausanne Antlaşması imzalandı ve adalar Yunanistan’a kaldı. On İki Ada İtalya’nındı, İtalya savaşı kaybedince İkinci Dünya Savaşı ertesinde Paris Konferansı’nda bu adalar da Yunanistan’a geçti. Türkiye buna itiraz etmedi, zaten edecek uluslararası hukuk zemini de yoktu. Türkiye bu nedenle Paris’e delegasyon göndermeye bile gerek duymadı. Şimdi şunu tespit edelim. Adaların da anakaralar gibi kıta sahanlığı, karasuları ve münhasır ekonomik bölge hakları vardır. Bunu Türkiye kabul etmiyor. İyi de, bunun bir önemi yok. Ortada bir uluslararası hukuk kuralı var. Bu 1983 Deniz Hukuku Sözleşmesi’nde yazıyor. Evet, Ankara bu sözleşmeyi imzalamadı, dolayısıyla kendisi için bağlayıcı değil. Fakat bu aynı zamanda bir sözlü uluslararası hukuk kaidesidir. Dahası, adaların bu statülerini tanımamak, pratikte bir şeyi değiştirmez. Statüko budur. Statüko değişimini Yunanistan hiçbir zaman kabul etmeyecek. Durum 1945 sonrası Sovyetler’in Boğazlarda üs talep etmesi ve Kars ve Ardahan’ı istemelerine benziyor. Neden Türkiye bu talepleri kabul etmedi? Çünkü haklıydı! Bugün de Yunanistan bu Ege adalarının statüleri ve hakları konusunda haklı. Gelelim Ege adalarının silahlandırılması sorununa. Şimdi Yunanistan bunu ne zaman yaptı? Türkiye Ege Ordusu’nu kurduktan sonra! Türkiye’nin NATO kapsamı dışında tuttuğu Ege Ordusunu kurma nedeni nedir? Tümüyle Yunanistan’a yöneliktir bu ordu. Bu bir. İkincisi, Yunanistan’ın Ege adalarını silahlandırmasının diğer bir nedeni, 1974 Kıbrıs çıkartması sonrasında, tıpkı Kıbrıs gibi, Ege konularının da bir anda damdan düşer gibi gündeme getirilmeye başlanmasıdır. Oysa Ege sorunları denen şey, 1950 öncesinde yoktu. 1950’lerden sonra, özellikle Demokrat Parti, giderek daha pro-aktif bir dış politika izlemeye başladı. Kıbrıs bu nedenle Türk dış politikasının en temel mücadele alanlarından biri oldu. Yunanistan 1974 sonrasında Türkiye Kıbrıs’tan askeri varlığını çekmeyince ve adada eski Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının gereği olan nizamı yeniden kurdurtmayınca tedirgin oldu. Dahası Türkiye KKTC’yi 1980’lerin başında, darbeci generallerin arzusu istikametinde kurdurunca, Türkiye uluslararası hukuk bakımından tümüyle işgalci konumuna düştü. Bugün Kırım’a olan Rus işgal ve ilhakını kınıyoruz, değil mi? İşte Türkiye’nin Kıbrıs’taki konumu budur. 1974 müdahalesini garantör devlet sıfatıyla gerçekleştiren Türkiye, kendisine o statüyü veren Londra ve Zürih Antlaşmalarının gereğini yapmadı. Oysa müdahalenin resmi amacı, Nikos Sampson’un EOKA’cılarla beraber yaptığı darbeyi etkisiz kılmaktı. Gerekçe buydu. Yani Kıbrıs anayasasını yeniden geçerli kılmak! Adada anayasal düzeni sağlamak! Yoksa o antlaşmalar kendisine adayı işgal etme ve Kıbrıs’ı bölme (taksim) olanağını Ankara’ya vermiyordu. Bu koşullarda Yunanistan Türkiye’nin Ege’de de benzeri bir tutum içine gireceğinden korktu. Ve adaları asgari savunmalarını sağlamak için silahlandırdı. Silahlandırma ne demektir? Yunan askerinin kendi adasını korumak için orada bulunmasıdır. Bugünkü yayılmacı Ankara rejimi tutumuna bakınca, Yunanistan’ın bu hamlesi gereksizdi diyebilir misiniz? Türkiye bugün alenen komşusunun egemenlik alanını tanımadığını ilan ediyor. Yunanistan bu koşullarda adalarını savunamayacak durumda olsa sizce bu Yunanistan’ın toprak bütünlüğü bakımından bir tehdit olmaz mıydı? Bakın, uluslararası politika aksiyon ve reaksiyon üzerinde ilerliyor. Türkiye aksiyon yaptı, şimdi bunun bir reaksiyona sebep olması kaçınılmaz. 1974 sonrası Kıbrıs’tan askerini çekmeyerek Türkiye statüko değişikliği yapmıştır. Bu aksiyondur. Yunanistan ise reaksiyon olarak Ege adalarını silahlandırmıştır. Türkiye 1974’ten beri bir başka ülkenin topraklarının yüzde kırkını askeri işgal altında tutuyor. Bunu söylememden rahatsız mı olunuyor? Üzgünüm ama gerçek budur. Ve bunu Annan Planı ile (adadan askeri çekmek ve Kıbrıs’ı yeniden birleştirmek) Ankara’daki bugünkü iktidar mümessilleri de zımnen kabul etmişlerdir. Şimdi Perinçek, sözcüsü olduğu grubun arzularını açıklıkla dile getirmiş. Ne diyor? Bu işi savaş çözer diyor! Buna katılıyor musunuz? Yanıt evetse, size kötü bir haberim var. Bu vatanseverlik falan değil. Bunun adına yayılmacılık derler. Meselenin temeli, iyi ve kötü arasındaki ince çizgidir. Türkiye bugün Lausanne düzeninin temellerini dinamitliyor. Bunu velev ki Yunanistan yapsa bile, Ankara’nın Lausanne Antlaşması’na tüm gücüyle sahip çıkması gerekirdi. Neden mi? Lausanne Sèvres Antlaşması’nı geçersiz kılan metindi de ondan! Lausanne olmazsa, Sèvres geçerlidir. Türkiye kendi varlık garantisi olan Lausanne metninden sıkılmışa benziyor. Fakat bu metnin alternatifi ne, hiç düşünmüyor. Kimse kusura bakmasın ama bu çok zekice bir pozisyon değildir. Dahası, bu hukuken ve ahlaken de zayıf bir pozisyondur. Daha da önemlisi bu pozisyon tehlikelidir. Ne için? Türkiye’nin o çok değer verdiğini söylediği toprak bütünlüğü için. Umarım Ankara’daki meczuplar ve bir avuç ikinci sınıf maceracı Enver Paşa profili subay ülkeyi ateşe atmaz
Ses çok az geliyor
👍👍👍
👏👏👏
🇹🇷❤️
❤
❤❤❤❤❤❤❤❤
Peki neden hiç sesleri çıkmıyor ? Neden Türkiye'nin bu durumdan haberi yok ? Neden haklarını duyurmak için bir girişimde bulunmuyorlar ?
Haberde diyor raporlarda belirtiliyor aihm kazanılan davalar var adamlar bizim gibi değiller dindaşına sahip çıkarlar bizimkiler sirtaki oynar uzo içer kendi beceriksizlerine bahane bulmaz türk bille olsa müslümansa küfür ve hakarette başlar.
Türkiye zaten durumlarını biliyor ve gavurun elinde nasıl ses cikarsinlar ailecek maddi manevi sorun yaşarlar orası Türkiye değil alttan alsınlar benim halkım devletim merhamet eder gavur da zulm eder
Kim demiş girişinde bulunmuyoruz diye İskeçe Türk Birliği kapatildiginda Avrupa insan hakları mahkemesine bile gittik ama çaresizlik yalnız birakilmak unutulmak çok kötü yaşamayan bilmez
Kendimiz ektik kendimiz bictik lozada İnönü sattı
buna ingilizce altyazi koymadiktan sonra video yapsaniz ne yapmasaniz ne 🙄
😂😂😂😂😂 türk akli iste
@@_Sokarbank_ Türk büyük ile yazilir
Tûm tûrk topraklari tecavuza ugramiś
Adam
💚🖤🇹🇷❤️
Cok iyi yapıyorlar..Biz hakediyoruz..Sen onlarin istanbuldaki patrikhanesini bir kapat bakalim neler oluyor...
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
acaba tamda bu zamanda bu tarihlerde bu tür videoları halkı proveke etmek için mi yaptırıyorlar diye düşünmüyor değilim..insanları proveke edip seçim taktiği olabilir mi acaba..çünkü adalar verilirken yada satılırken neden bu tarz paylaşımlar yapılmıyordu da şimdi yapılıyor merak ediyorum..
Bu Bozuk Kontrolü Bitirecek Olan Yine Kendi Koymuş Oldukları Kurallara Uymayışlarıdır! Kendi Çıkmazları İçinde Kaybolacaklar!
Varlik vergisi 1942 6-7 Eylul 1955 pogromu icin de mutekabiliyet istemeliyiz !! Istanbulda 2022 de 150.000 kadar Rum kaldi ... !!! Bu agir tahriktir ...Bati Trakyada ise sadece 3000 soydasimiz yasiyor.... !! Mutekabiliyet niye istemiyoruz .....Daima biz hakliyiz... ve magduruz.....
batı trakyanın seçim ile yunanistanda kaldığı söyleniyor. bu doğru mu?
Yunanların çoğu olduğu yerde seçim olsa ne yazar yine yunanistanda kalır