Sn. Avcı nın sohbeti çok bilgilendiriciydi. Bitişik el yazısı uygulamasını yani kaligrafi eğitimini kesinlikle destekliyorum. Öğrencilere estetik bir bakış açısı kazandırıyordu, özenli olmayı, sabırla bir işi yapmayı öğretiyordu. Pek çok uydurma bahaneyle kaldırılmasına çok üzüldüm. Şimdi öğrenciler dolmakalemin ne olduğunu bile bilmiyorlar. Biz ilkokulda divit ve dolmakalem ile yazmayı öğrendik. Çok şanslı idik. Yeni bölümlerinizi bekliyoruz.
Evet, ilkokulda bitişik eğik el yazısı öğretilmiş bir çocuk ve bir sınıf öğretmeni olarak; bitişik eğik el yazısı çok güzel bir projeydi ve hatırlıyorum öğretmenimizde bilmemesine rağmen bizimle öğreniyordu daha sonrasında kompozisyonlarımızı, yazılarımızı gayet güzel okuyabiliyordu. Fakat ortaokula geçipte branş öğretmenleriyle karşılaşınca sanki yasaklı yahut lanetli şeyler yazıyormuşuz gibi aşağılanmayla okunmuyor, siz yazımı yazıyorsunuz gibi geri bildirimler aldık. O dönem sorun bizde sanıyorduk fakat tembel olan öğretmenlermiş. Biz çok sıkıntı çektik düz yazı dediğimiz bu yazıya alfabeyede yabancıydık ve her şey sarpasarmıştı. Tabi milli eğitim bu konuda daha programlı kapsamlı nabi hocanında dediği gibi hizmet içi eğitim seminerleriyle öğretmenleri eğitse çok daha başarılı bir süreç olurdu. El yazısı tabiatı gereği mürekkeple yazmaya müsait bir yazı şekli, HB kurşun kalemlerle yazmakta ekstra zordu. Yine öğretmen olan aile büyüklerim de ilkokulda el yazısını öğrenmişler ve hatta divit ve hokka kullanmışlar. Bence mürekkebin olmaması ve ailelerinde kolaya kaçmaları bu güzel projeyi baltaladı. Ailem eğitimci ve bilinçli olduklarından ben bitişik eğik el yazısını içselleştirdim. Bir kalemsever olarakta günlük hayatta düz yazı yazarken kendime zaman ayırdığım zamanlarda günlüğümü veya not defterimi elime aldığım zaman diğer elimde dolma kalemimi buluyorum ve bitişik eğik el yazısıyla defterimi süslüyorum emeği geçen başta ilkokul öğretmenim ve hüseyin beyde dahil herkese şükranlarımı iletiyorum.
Bu camianın bir mensubu olarak geçmişte yaşadığınız sıkıntıların faturasını branş öğretmenlerinize kesmeniz ve bunu hiçte nazik olmayan bir dille ifade etmeniz üzüntü verici. Çocukluğunda ilkokulda güzel yazı dersinde divit ve hokka kullanmış bir branş öğretmeni meslektaşınız olarak şunu hatırlatmak isterim : el yazısını sadece aynı isimli derste yazıyorduk. Yani sizlerin öğrenci olduğu dönemdeki gibi tüm derslerimizde el yazısı yazma zorunluluğumuz yoktu. Dolayısıyla gündelik hayatımızda bir yeri olmadı. Vakti zamanında bu dersi görmüş bir öğretmen olarak sizin neslinizin yazısını okuyamadığım yahut okumakta zorlandığım doğrudur. Neyse ki branşımın müzik olması beni bu dönemde yapılan tartışmaların dışında tuttu zira malumunuz olduğu üzere müzik derslerinde yazılı sınavdan ziyade uygulama sınavı yapılır. Lakin çeşitli vesilelerle çocukların yazılarını görmek ve okumak zorunda kaldığım durumlar oldu ve evet tam olarak yazınızda belirttiğiniz gibi olmasa da "bu nasıl yazı böyle" yahut yazılı kağıdı okumak zorunda olan diğer branş öğretmeni meslektaşlarıma hitaben "Allah kolaylık versin" vs. gibi cümleleri sıklıkla kullandığımı hatırlıyorum. Düşünün ki ben el yazısını öğrenmiş lakin gündelik yaşamımda kullanmayan biri olarak bu tepkiyi veriyordum. Birde yaşça benden daha genç olan öğretmen arkadaşlarım vardı ve onlar bu dersi de görmemişlerdi. Üstelik sınıf öğretmenleri gibi tek bir sınıfta belirli sayıda öğrenciyle tüm hafta boyunca ilgilenmek gibi bir lüxleri yahut daha doğru bir ifadeyle vakitleri ve imkanları da yoktu. Takdir edersiniz ki 20 kişinin yazı karakterini çözmek ile 300 kişinin yazı karakterine kafa yormak aynı şey değil. Üstelik daha kısıtlı bir zamanda. Burada sorun "branş öğretmenlerinin tembelliği" değil. Plansızlık, Öngörüsüzlük, İstikrarsızlık ve sıklıkla dile getirilen eleştrilerden biri olan eğitimin yapboz tahtasına dönmesi meselesidir. Bakınız eski bakanımız konuşmasında gayet yerinde bir özeleştiri yaparak "öncelikle uygulamaya öğretmenlerimizden başlanması gerekliliğini " gözden kaçırdıklarını dile getiriyor zaten. Ama bence asıl vurucu olan ve asla ıskalanmaması gereken itiraf niteliğindeki cümlesi "hiçbir geçerliliği ve doğruluğu olmayan veli itirazları"...İşte eğitim sistemimizin içinde bulunduğu durumun müsebbibi karar vericileri tamda o her şeye olur, olmaz itiraz eden veliler ve o velilerin itirazlarının "doğru" yahut "yanlış" olup olmadığına bakılmaksızın karar veren, verdikleri kararın arkasında durmayan, öğretmenin ise söylenen her şeyi yapmak zorunda olduğu birer "okumuş köle" gözüyle bakıldığı sistemin kendisidir. Günün sonunda da faturanın kesildiği, yeri geldiğinde hakarete uğradığı, yeri geldiğinde dövüldüğü ve hatta öldürüldüğü bu sistemin tek günah keçisi öğretmendir.
14:00 ilkokulda 93-94 yıllarında güzel yazı derslerimiz vardı ve el yazısı ile yazardık. Ama diğer derslerimizde normal yazıyla yazardık. Hocamızın dediği gibi öğretmenler eğitilmeliydi. Zira ben de öğretmenimin yazısını çok beğenirdim ve onun gibi yazmak isterdim. Şimdi kendi çocuklarımın yazılarının güzel olması için uğraşıyorum. Bakalım hayırlısı…
Vaktiyle on sene kadar öğrenim için Avusturya'da bulundum, hem yetişkinlerin hem çocukların el yazısı ortalamanın çok üstünde bir estetik değer taşıyor. Değerli olan zordur. Uzun vadede meyvesini verebilecek bir projeydi ama fazla dirençle karşılaştı. Ben de epeyce uzun bir zamandır el yazısı kullanıyorum, büyük rahatlık. Daha hızlı yazma konusunda bir adım ötesi stenografi.
"Dün akşam ne yemek yediğimi sorsanız belki hatırlamam ama şu kalemi nereden ne zaman aldınız veya kim verdi diye sorsanız ben her kalemimin cemâziyelevvelini, bendeki hatırasını çok ayrıntılı olarak anlatabilirim."
14:55 Nabi Hocam, 2011 yılında ilkokul birinci sınıfa başladım. O zamandan beridir hep el yazısı yazdım. Ne zaman düz yazı yazmaya başlasam sonunu hep el yazısı ile getirdim. Bütün akranlarım el yazısını bıraktı ama bende bir alışkanlık oldu. Bir tek İngilizce yazarken el yazısı yazamıyorum. Çabalarınız için teşekkür ederim...
Bakanımızın da kalem sever olduğunu öğrenmiş olmam hocamıza olan saygımı daha da artırdı. Programın içeriği ve Bakanımızın hoş sohbeti videonun sonuna kadar izlememe neden oldu. "Kalem severler birbirlerini severler."
“Bitişik eğik el yazısı, genç bir beyne, kurallara uyma alışkanlığı kazandırır.” Bu konuya hiç bu açıdan bakmamıştım. Bir insan bedavadan Eğitim Bakanı olmuyor. Saygılarım Nabi Avcı’ya.
Çok saygıdeğer hocam, bir solukta izlediğim harika bir söyleşi olmuş, tebrik ederim. Müsaadenizle ilkokullarda bitişik el yazısı öğretilmesi kararının yanlış olduğuna değinmek isterim. Yaşadığımız çağ itibariyle bitişik el yazısı uzun soluklu bir çaba olamazdı ve olmadı da. Ancak yine dijital çağın beynimizi kısa yazıları okumaya programladığı ve bunun bir tehlike olduğu noktasında haklısınız. Bunun önüne geçmek için de çocuklarımızı "boşlukları doldurmaya" değil, kalemle veya kalemsiz ama mutlaka düşünmeye iten, buna yönlendiren uygulamalar seçmemiz lazım. Sınavlarda doğru şıkkı seçmek kolaycılığındansa fikrini açıklamaya ve belagatle ifade etmeye yönlendirmek gerekir. Yoksa el yazısı kişinin nevi şahsına münhasır bir şeydir. Ekolden ekole olduğu kadar, kişiden kişiye de çok değişir. Kalem hepimizin sevdiği, gönülden bağlı olduğu bir araçtır ama en nihayetinde bir araçtır. Amaç ise iletişim kurabilmek, düşünmek, fikir geliştirmek, derinlemesine ve alabildiğine beyin kaslarımızı çalıştırıp kendimiz, çevremiz, milletimiz ve en nihayetinde tüm insanlar için daha iyisine yönelmek olmalıdır. Naçizane...
Almanlar ve çoğu Avrupa ülkesi demekki sizin kadar bilmiyor bu eğitim işini ki, çocuklar ilkokuldan itibaren, dolmakalemle cursive yazıyor. ABD ekolünü örnek alınca cahil cuhela hızla arttı, zaten matah bir ekol olsa kendi eğitim sistemleri dokulmezdi. Rockefeller vakfının eğitim hakkında ne düşündüğünü ve bu fikirleri nasıl fonladigini okumanızı tavsiye ederim. Cumhuriyetin 21. Yüzyılda kurulduğunu düşünen çoğunluk sokakta geziyor. Neyse ki el yazısı kalktı da, eski kitap harflerini okuyamadigimiz için bir gecede cahil kaldik diyemeyecekler.😂
En sonun da efsane başladı...Bu arada Bende kalem severim ama kimse bana kalem hediye etmiyor , aksine güzel kalemlerim çoktur diye benden istiyorlar :)
Benim kalemlerin hicbirinin hikayesi yok. Ülkemizde dolma kalem ucu için nib meisterler yok maalesef. Pahalı kalem alan iyi bir dolma kalem aldığını sanıyor. Dolma kalemin sesinden ve islakligindan iyi yazıp yazmadığını sahibinin gerçekten dolma kalem tutkunu olup olmadığını anlayabilirsiniz. Dolma kalem tutkunu kaleminin ucunu bozmadan ayarını yapmayı bilendir. Gerisi hikaye ve sovdan ibarettir.
Öğrenciler tarafından el yazısı ile yazılmış kağıt ve ödevleri buyrun siz okuyun :D İmanımız gevriyordu. El yazısı biliyorum ve çok güzel yazıyorum. 33 yaşındayım. Ancak el yazısı ile çocuklar yazı yazamadı, olmadı. Ortaokul öğretmeniyim. Ortaokula gelen ve güzel ve hızlı el yazısı yazan hiç görmedim.
@vonhumboldt8 Ben ortaokul öğretmeniyim okuma yazma öğretmiyorum. Ayrıca çok güzel el yazısı yazabiliyorum. Yanlız bu davranış şekliniz durumu birlikte değerlendirebileceğimizi pek düşündürtmedi. Benim öğretmenliğimdeki sorunu teşhis ettiğiniz için size teşekkür ederim ✨👏
Kurşun kalem ve dolma kalem sevgimin takıntı olmadığını anlamam iyi oldu. Sağ olun var olun hocam. El yazısı mecburiyeti programınız hoş değildi. El yazısı bir sanattır ve herkes sanatçı olamaz.
Sn. Avcı nın sohbeti çok bilgilendiriciydi. Bitişik el yazısı uygulamasını yani kaligrafi eğitimini kesinlikle destekliyorum. Öğrencilere estetik bir bakış açısı kazandırıyordu, özenli olmayı, sabırla bir işi yapmayı öğretiyordu. Pek çok uydurma bahaneyle kaldırılmasına çok üzüldüm. Şimdi öğrenciler dolmakalemin ne olduğunu bile bilmiyorlar. Biz ilkokulda divit ve dolmakalem ile yazmayı öğrendik. Çok şanslı idik.
Yeni bölümlerinizi bekliyoruz.
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Şu ana kadar izlediğim en faydalı söyleşilerden biri olmuş, çok beğendim. Teşekkür ederiz
Merhabalar ,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Kaleme dair’i özlemiştik efsane bir geri dönüş oldu ❤
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Çok faydalı ve keyifli bir sohbet olmuş. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz
Kalem sohbetlerini çok özlemiştik. Hocama ve emeği geçenlere çok teşekkür ederim.
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
39 dakika boyunca hiç sıkılmadan,keyifle seyrettim. Pek kıymetli bir video olmuş
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Evet, ilkokulda bitişik eğik el yazısı öğretilmiş bir çocuk ve bir sınıf öğretmeni olarak; bitişik eğik el yazısı çok güzel bir projeydi ve hatırlıyorum öğretmenimizde bilmemesine rağmen bizimle öğreniyordu daha sonrasında kompozisyonlarımızı, yazılarımızı gayet güzel okuyabiliyordu. Fakat ortaokula geçipte branş öğretmenleriyle karşılaşınca sanki yasaklı yahut lanetli şeyler yazıyormuşuz gibi aşağılanmayla okunmuyor, siz yazımı yazıyorsunuz gibi geri bildirimler aldık. O dönem sorun bizde sanıyorduk fakat tembel olan öğretmenlermiş. Biz çok sıkıntı çektik düz yazı dediğimiz bu yazıya alfabeyede yabancıydık ve her şey sarpasarmıştı. Tabi milli eğitim bu konuda daha programlı kapsamlı nabi hocanında dediği gibi hizmet içi eğitim seminerleriyle öğretmenleri eğitse çok daha başarılı bir süreç olurdu. El yazısı tabiatı gereği mürekkeple yazmaya müsait bir yazı şekli, HB kurşun kalemlerle yazmakta ekstra zordu. Yine öğretmen olan aile büyüklerim de ilkokulda el yazısını öğrenmişler ve hatta divit ve hokka kullanmışlar. Bence mürekkebin olmaması ve ailelerinde kolaya kaçmaları bu güzel projeyi baltaladı. Ailem eğitimci ve bilinçli olduklarından ben bitişik eğik el yazısını içselleştirdim. Bir kalemsever olarakta günlük hayatta düz yazı yazarken kendime zaman ayırdığım zamanlarda günlüğümü veya not defterimi elime aldığım zaman diğer elimde dolma kalemimi buluyorum ve bitişik eğik el yazısıyla defterimi süslüyorum emeği geçen başta ilkokul öğretmenim ve hüseyin beyde dahil herkese şükranlarımı iletiyorum.
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Bu camianın bir mensubu olarak geçmişte yaşadığınız sıkıntıların faturasını branş öğretmenlerinize kesmeniz ve bunu hiçte nazik olmayan bir dille ifade etmeniz üzüntü verici. Çocukluğunda ilkokulda güzel yazı dersinde divit ve hokka kullanmış bir branş öğretmeni meslektaşınız olarak şunu hatırlatmak isterim : el yazısını sadece aynı isimli derste yazıyorduk. Yani sizlerin öğrenci olduğu dönemdeki gibi tüm derslerimizde el yazısı yazma zorunluluğumuz yoktu. Dolayısıyla gündelik hayatımızda bir yeri olmadı. Vakti zamanında bu dersi görmüş bir öğretmen olarak sizin neslinizin yazısını okuyamadığım yahut okumakta zorlandığım doğrudur. Neyse ki branşımın müzik olması beni bu dönemde yapılan tartışmaların dışında tuttu zira malumunuz olduğu üzere müzik derslerinde yazılı sınavdan ziyade uygulama sınavı yapılır. Lakin çeşitli vesilelerle çocukların yazılarını görmek ve okumak zorunda kaldığım durumlar oldu ve evet tam olarak yazınızda belirttiğiniz gibi olmasa da "bu nasıl yazı böyle" yahut yazılı kağıdı okumak zorunda olan diğer branş öğretmeni meslektaşlarıma hitaben "Allah kolaylık versin" vs. gibi cümleleri sıklıkla kullandığımı hatırlıyorum. Düşünün ki ben el yazısını öğrenmiş lakin gündelik yaşamımda kullanmayan biri olarak bu tepkiyi veriyordum. Birde yaşça benden daha genç olan öğretmen arkadaşlarım vardı ve onlar bu dersi de görmemişlerdi. Üstelik sınıf öğretmenleri gibi tek bir sınıfta belirli sayıda öğrenciyle tüm hafta boyunca ilgilenmek gibi bir lüxleri yahut daha doğru bir ifadeyle vakitleri ve imkanları da yoktu. Takdir edersiniz ki 20 kişinin yazı karakterini çözmek ile 300 kişinin yazı karakterine kafa yormak aynı şey değil. Üstelik daha kısıtlı bir zamanda. Burada sorun "branş öğretmenlerinin tembelliği" değil. Plansızlık, Öngörüsüzlük, İstikrarsızlık ve sıklıkla dile getirilen eleştrilerden biri olan eğitimin yapboz tahtasına dönmesi meselesidir. Bakınız eski bakanımız konuşmasında gayet yerinde bir özeleştiri yaparak "öncelikle uygulamaya öğretmenlerimizden başlanması gerekliliğini " gözden kaçırdıklarını dile getiriyor zaten. Ama bence asıl vurucu olan ve asla ıskalanmaması gereken itiraf niteliğindeki cümlesi "hiçbir geçerliliği ve doğruluğu olmayan veli itirazları"...İşte eğitim sistemimizin içinde bulunduğu durumun müsebbibi karar vericileri tamda o her şeye olur, olmaz itiraz eden veliler ve o velilerin itirazlarının "doğru" yahut "yanlış" olup olmadığına bakılmaksızın karar veren, verdikleri kararın arkasında durmayan, öğretmenin ise söylenen her şeyi yapmak zorunda olduğu birer "okumuş köle" gözüyle bakıldığı sistemin kendisidir. Günün sonunda da faturanın kesildiği, yeri geldiğinde hakarete uğradığı, yeri geldiğinde dövüldüğü ve hatta öldürüldüğü bu sistemin tek günah keçisi öğretmendir.
14:00 ilkokulda 93-94 yıllarında güzel yazı derslerimiz vardı ve el yazısı ile yazardık. Ama diğer derslerimizde normal yazıyla yazardık. Hocamızın dediği gibi öğretmenler eğitilmeliydi. Zira ben de öğretmenimin yazısını çok beğenirdim ve onun gibi yazmak isterdim. Şimdi kendi çocuklarımın yazılarının güzel olması için uğraşıyorum. Bakalım hayırlısı…
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Vaktiyle on sene kadar öğrenim için Avusturya'da bulundum, hem yetişkinlerin hem çocukların el yazısı ortalamanın çok üstünde bir estetik değer taşıyor. Değerli olan zordur. Uzun vadede meyvesini verebilecek bir projeydi ama fazla dirençle karşılaştı. Ben de epeyce uzun bir zamandır el yazısı kullanıyorum, büyük rahatlık. Daha hızlı yazma konusunda bir adım ötesi stenografi.
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Çok teşekkür ederiz.
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Seri devam etmenize çok sevindim. Umarım sıradışı dolma kalem severle seriyi devam ettirirsiniz.
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Çok teşekkürler.
Merhabalar ,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
"Dün akşam ne yemek yediğimi sorsanız belki hatırlamam ama şu kalemi nereden ne zaman aldınız veya kim verdi diye sorsanız ben her kalemimin cemâziyelevvelini, bendeki hatırasını çok ayrıntılı olarak anlatabilirim."
Merhabalar ,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Entelektüel anlamda Çok güzel bir söyleşi başarılarınızın devamını dilerim
Merhabalar ,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Bir öğretmen olarak En sevdiğim bakanım.
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
14:55 Nabi Hocam, 2011 yılında ilkokul birinci sınıfa başladım. O zamandan beridir hep el yazısı yazdım. Ne zaman düz yazı yazmaya başlasam sonunu hep el yazısı ile getirdim. Bütün akranlarım el yazısını bıraktı ama bende bir alışkanlık oldu. Bir tek İngilizce yazarken el yazısı yazamıyorum. Çabalarınız için teşekkür ederim...
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Kaleme dair söyleşilerde liste başı olur bu keyifli sohbet
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Nabi Hocamı Bakanlığı döneminde babacan sevimli tavırlarından dolayı seviyorduk burda biraz daha yakından tanımış olduk.
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Bakanımızın da kalem sever olduğunu öğrenmiş olmam hocamıza olan saygımı daha da artırdı. Programın içeriği ve Bakanımızın hoş sohbeti videonun sonuna kadar izlememe neden oldu. "Kalem severler birbirlerini severler."
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
“Bitişik eğik el yazısı, genç bir beyne, kurallara uyma alışkanlığı kazandırır.” Bu konuya hiç bu açıdan bakmamıştım. Bir insan bedavadan Eğitim Bakanı olmuyor. Saygılarım Nabi Avcı’ya.
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz
🙏
Erenköy cematti nerede z
Çok saygıdeğer hocam, bir solukta izlediğim harika bir söyleşi olmuş, tebrik ederim. Müsaadenizle ilkokullarda bitişik el yazısı öğretilmesi kararının yanlış olduğuna değinmek isterim. Yaşadığımız çağ itibariyle bitişik el yazısı uzun soluklu bir çaba olamazdı ve olmadı da. Ancak yine dijital çağın beynimizi kısa yazıları okumaya programladığı ve bunun bir tehlike olduğu noktasında haklısınız. Bunun önüne geçmek için de çocuklarımızı "boşlukları doldurmaya" değil, kalemle veya kalemsiz ama mutlaka düşünmeye iten, buna yönlendiren uygulamalar seçmemiz lazım. Sınavlarda doğru şıkkı seçmek kolaycılığındansa fikrini açıklamaya ve belagatle ifade etmeye yönlendirmek gerekir. Yoksa el yazısı kişinin nevi şahsına münhasır bir şeydir. Ekolden ekole olduğu kadar, kişiden kişiye de çok değişir. Kalem hepimizin sevdiği, gönülden bağlı olduğu bir araçtır ama en nihayetinde bir araçtır. Amaç ise iletişim kurabilmek, düşünmek, fikir geliştirmek, derinlemesine ve alabildiğine beyin kaslarımızı çalıştırıp kendimiz, çevremiz, milletimiz ve en nihayetinde tüm insanlar için daha iyisine yönelmek olmalıdır. Naçizane...
Merhabalar ,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Almanlar ve çoğu Avrupa ülkesi demekki sizin kadar bilmiyor bu eğitim işini ki, çocuklar ilkokuldan itibaren, dolmakalemle cursive yazıyor. ABD ekolünü örnek alınca cahil cuhela hızla arttı, zaten matah bir ekol olsa kendi eğitim sistemleri dokulmezdi. Rockefeller vakfının eğitim hakkında ne düşündüğünü ve bu fikirleri nasıl fonladigini okumanızı tavsiye ederim. Cumhuriyetin 21. Yüzyılda kurulduğunu düşünen çoğunluk sokakta geziyor. Neyse ki el yazısı kalktı da, eski kitap harflerini okuyamadigimiz için bir gecede cahil kaldik diyemeyecekler.😂
Bitişik eğik el yazısı bence ilköğretim 2. Kademede ders olarak konmalı.
En sonun da efsane başladı...Bu arada Bende kalem severim ama kimse bana kalem hediye etmiyor , aksine güzel kalemlerim çoktur diye benden istiyorlar :)
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Benim kalemlerin hicbirinin hikayesi yok. Ülkemizde dolma kalem ucu için nib meisterler yok maalesef. Pahalı kalem alan iyi bir dolma kalem aldığını sanıyor. Dolma kalemin sesinden ve islakligindan iyi yazıp yazmadığını sahibinin gerçekten dolma kalem tutkunu olup olmadığını anlayabilirsiniz. Dolma kalem tutkunu kaleminin ucunu bozmadan ayarını yapmayı bilendir. Gerisi hikaye ve sovdan ibarettir.
Merhabalar ,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.
Öğrenciler tarafından el yazısı ile yazılmış kağıt ve ödevleri buyrun siz okuyun :D İmanımız gevriyordu. El yazısı biliyorum ve çok güzel yazıyorum. 33 yaşındayım. Ancak el yazısı ile çocuklar yazı yazamadı, olmadı. Ortaokul öğretmeniyim. Ortaokula gelen ve güzel ve hızlı el yazısı yazan hiç görmedim.
Bütün dünya bütün Avrupa böyle öğreniyor yazmayı. Sorun sizin gibi öğretmenlerde demek!
@vonhumboldt8 Ben ortaokul öğretmeniyim okuma yazma öğretmiyorum. Ayrıca çok güzel el yazısı yazabiliyorum. Yanlız bu davranış şekliniz durumu birlikte değerlendirebileceğimizi pek düşündürtmedi. Benim öğretmenliğimdeki sorunu teşhis ettiğiniz için size teşekkür ederim ✨👏
Kurşun kalem ve dolma kalem sevgimin takıntı olmadığını anlamam iyi oldu. Sağ olun var olun hocam. El yazısı mecburiyeti programınız hoş değildi. El yazısı bir sanattır ve herkes sanatçı olamaz.
Merhabalar,
Güzel yorumlarınız için teşekkür eder.
Sağlıklı günler dileriz.