Özgürlük Nedir? (1)
Вставка
- Опубліковано 10 лют 2025
- Destek için: / @ducanecundiogluresmik...
Her insan köle olarak doğar, ancak çok azı zamanla özgürlüğünü kazanmayı başarır, çünkü özgürlük duyuların, sanıların, görünüşlerin, geleneklerin köleliğinden kurtulup tümel'e, evrensel'e ve ussal olana ulaşmayı başarmaktır, eşdeyişle özgürlük bedenlerin değil, ruhların özgürlüğüdür.
DERS NOTLARI
• Yüksek düşünce ve sanatın popüler biçimi olmaz.
• “Akraba ruhlar uzaktan merhabalaşırlar.” - Goethe
• “Benim yazılarım yavaş okunmak içindir.” - Wittgenstein
• Düşüncelerimi ortak zekâ seviyesini incitmeyecek düzeyde ayarlamaya çalışıyorum.
• Kutsal metnin verdiği cezaları kelime oyunlarıyla değiştirdiğinizde, insanların din hakkındaki algısını yumuşatmış oluyorsunuz. Ama yalan söylüyorsunuz. Hem kendinizi hem başkalarını aldatıyorsunuz.
• Özgürlüğü kendi çağımızda, ilk defa biz düşünüyormuşuz gibi yeniden düşünmek zorundayız.
• Aksiyom: Yaşamın bir anlamı yoktur, kendinden gayrı. (Yaşamın bir anlamı var mıdır sorusu, yaşamın bir amacı var mıdır sorusuyla aynıdır. Anlam amaçta ortaya çıkar. Her verdiğiniz amacın da bir amacı vardır. İlkel bilinç bu “amaç” sorularının cevaplanabileceğini varsayar ve kolayca doyuma ulaşır.)
1- İçinde yaşadığımız doğa
2- İçinde yaşadığımız toplum
• “Coğrafya kaderdir.” İbn-i Haldun’a ait bir söz olmamakla birlikte yanlıştır.
• Yahudilik belli bir tarihin içinde yaşamak demektir. Müslümanlık için de böyledir. Şiilik tarihte yaşamak, ezeli ve ebedi bir yas içinde yaşamak demektir.
• Ali Şeriati insanın dört zindanından şöyle söz eder;
1- Doğa(insan bilim ve akılla doğanın zindanından kurtulabilir)
2- Tarih
3- Coğrafya
4- Nefs (Ali Şeriati’ye göre bu zindandan ancak dinle(dış bir destekle) kurtulabilir.)
• Dindar bilinç insanın nerden gelip nereye gittiğini bildiğini iddia eder.
• Kulluk kelimesi kölelikle aynıdır. Tanrıya kulluk etmek, tanrıya kölelik etmek demektir. Bu, bile isteye özgürlükten vazgeçmek demektir. Tanrıya kulluğu seçtiğini söylediğin anda ortada gerçek manada bir istenç yoktur. Tanrıya kulluk etmek sizin özgür seçiminizin ürünü değil, tarih ve coğrafyaya tutsaklığınızın ürünüdür. (İran’da doğsan Şii, Suudi Arabistan’da Selefi ilh.)
• İnsan özgür olarak doğmaz. Biz her zaman bir mekânın ve bir zamanın içerisinde gözlerimizi açarız. Bir ailenin içerisinde doğarız ve onlar tarafından bütün yaşamımız domine edilir. Belli bir coğrafyanın ve belli bir tarihin içerisinde, o coğrafya ve tarihin amacını yükleniyoruz. O nedenle burada ancak öznel bir yaşamdan söz edilebilir.
• “Eğer aslanlar konuşuyor olsaydı bile biz onları anlayamazdık.” - Wittgenstein
• Bireyin yaşamının anlamı olmaz, birey hep bir toplum içinde varolur.
• Yaşamın kendinde bir anlamı yoktur, bu yaşama anlam daima yaşayanlar tarafından yüklenmek zorundadır.
• Hiçbir din zaman ve uzamadan bağımsız, evrensel ve tümel bir anlam ve amaç teklif etmiyor diyebilir miyiz?
• Evrim meselesini dindar bilincin anlayamayışının nedeni, doğanın tarihini kabul etmemesidir. (Tanrı ol der ve oluverir. Burada “süreç ve mekanizma” dindar bilince göre tanrısallığın ihlalidir.)
• İnsanın başarıları dindar bilinç tarafından, tevarüs edilmiş anlamların yıpratılması olarak algılanır. Gerçekten öyledir. Bilim ilerledikçe cin ve şeytanlara gerek kalmaz. Dinin en temel sermayesi belirsizliktir. Din belirsizliği korkuyla yönlendirir.
• Düşünmek daima düşünülmüş olanı düşünmektir. Daima düşünülmemiş olan var mı? Ona rastlamak umududur.
• Tarihten ve coğrafyadan bağımsız yasa (suç ve ceza) olur mu?
• Nesebi (soy bağlılığı) dikkate almadığınız takdirde zinanın suç olmasını anlayamazsınız. Nesebe bakış değiştiğinde zinaya bakış da değişecektir.
• Araplarda hırsızlığa el kesme cezası verilmesinin anlamı “bu adam kendisine ait olanı koruyamayacak durumdadır, her türlü saldırıyı hak edebilecek durumdadır.” şeklinde bir itibar kaybına uğratılmasıdır.
• Suçu var eden özellikler tarihe ve coğrafyaya bağlıysa herhangi bir evrensellikten söz edemeyiz. Burada yerellik söz konudur. Bu hukuk ussal ve kavramsal değil, imgesel ve tikeldir. Yasayı, uyguladığınız insan sayısını artırarak evrensel kılamazsınız. Yaşamın gerçekliği buradaki yerellik ve tikelliğin devam ettiğini gösteriyor.
• Kölelik ve cariyelik hukuku tarihin ve coğrafyanın getirdiği bir yükse, hiçbir evrensel öz taşımıyorsa onu yıkmaya değer mi? Hayır! Evrensel/ussal olmayan yasalar kendiliğinden yıkılır.
• Siyaset daima tarihin ve coğrafyanın belirlenimleri üzerinden simgelere oynar. Bu simgeler çoğu zaman işe yarar. Siyasi başarıların güzel, iyi, doğru olması gerekmez, yararlı olması (amaca götürüyor olması) yeterlidir. Siyasal mekanik belli bir yarar ilkesi üzerinden çalışır.
• Reel politikte strateji olmaz, taktik olur. Strateji daha uzun süreli taktik anlamına gelir.
• Kölelik ekonomik olarak iş gücü teminidir. Bununla lekelenmemiş hiçbir ulus ve din yoktur. Varolan dinlerin tamamı bu müesseseleri kabul etmiş, hukuk ve ahlakını buna göre tayin etmiştir.
Öneri Eser:
• Ali Şeriati - İnsanın Dört Zindanı
Yine hızlısın Ejder bravo 🤙
Teşekkür ederim.
Çok iyi 👍teşekkürler..
👍👍🙏
@avare avare İzleme zahmeti göstermeyen kopyalayıp gitsin zaten moruk kasma bu kadar 😀
Teknik arıza nedeniyle yayın kesilmiştir. Pazar günü bıraktığımız yerden devam etmek ümidiyle.
🙏🙏❤️
🙏🌸
Nasılsa 2.program vardı Hocam . Canınızı sıkmayın olur böyle aksaklıklar harika gidiyordu..
Sizinle aynı döneme denk gelmek ne muazzam, Dücane bin Selehattin mi derler, İbn-i Selehattin mi derler ya da Dücavorres mi bilmem yüzyıllar sonra ama her videoyla tarihe kaydınızı düşüyorsunuz. Sağlıcakla kalın hocam 🙏
Canınız sağolsun. Emeklerinize teşekkürler .
45 yaşındayım ilkokul mezunuyum lakin son 4 /5 yıldır sizleri dinliyorum akademiye gitmeden bir fakülteye gitmeden tamamen benim dunya görüşüme bir mum tutan bir öğretmen bir yol gostericisiniz ve bu eğitime sınava girmeden katılıyorum iyiki sizin ile aynı bir sezonu yaşıyorum Allaha şükür çok teşekürler hocam dücane hayata bakışıma yeni bir yön veriyorsunuz bende sizin gibi kız çocuk babasıyım o yöndende benzer bir yön buluyorum sizle.. çocuklara da söylüyor ve öğütüyorum hep beraber takipteyiz ..özellikle şahsıma birçok pencere açtınız teşekürler....
Sezonluk değil ömürlük bir yolculuk bu guzel kardesim.
@@ebrucoskun7567 🙂 haklisiniz futbol dünyasından bir söz gibi olmuş. Önümüzdeki sezon gibi..
tebrik ederim
Ben hızınızdan memnunum. Düşüne düşüne, özümseye özümseye, tadını çıkara çıkara dinlemek ve izlemek çok güzel 🙏 Sizin duraklamalarınız vs. boş değil. Onlar da çok kıymetli ve onlar da bişeyler anlatıyor.
Duymak istediklerimi söylemediğiniz için ve her defasında beni rahatsız ettiğiniz için teşekkür ederim hocam.
Yavaş ve defalarca dinlenecek dersler. UA-cam da bundan 5 yıl önce keşfetmiştim hocayı o gün bu gündür defalarca dinlerim katıldığı programları. Emeğinize sağlık.
Sizi temiz türkçenizden kendi ana dilimde izleyebildiğim için sevinç doluyum. Bu ayrıcalığın tadını çıkarıyorum. Keşke türkçe bilemeyenler de sizi izleyebilse. Bazı videolarda dikkat ettim, bazı youtube videolarında başka dillerde oto tercüme mümkün. İyi öğretmen üzerinde konuştuğu konuyu her dinleyicinin seviyesinde anlatabilir. Siz de böyle bir öğretmensiniz.
Hocam seni anlayabilmek yürek ister çaba ister malesef günümüz insanlarında ikisi de yok yolumuzu aydınlattığınız için minnettarız
Hocam bütün konuları çokta güzel ve anlamlı anlatıyorsunuz ve öğrenmeye tutuklu olanlar için bence hiçte karışık değildir. Düşüne düşüne konuşmak böyle ağır konuları ve refreslerden addres verip ve örnekleri anlatıp ve geçmişte bütün çağların içinde felsefe yapma, okuyup anlaya bilenler için çok değerlidir ... benim ana dilim azarı türk ve farsça olmasına rağmen, bütün terimleri ve sözcükleri ve bazı arapça terimleri anlıyorum. sizi dinleyen arkadaşlarda en azından bu konuda, seçtiği ve dinlediği konunu ve kimden dinlediği, özgürlüğü vardır. Hocam "Biz" isteyenleriz ve her zaman sızı dinlemek istiyoruz.
Bizleri düşündüğùnuz için Teşekkür ederiz.
çok hoşuma gitti yorumunuz ve de'ler ayrı
Ah hocam, düşünmek derken, ülkemiz için ne kadar güzel bir söz... Yolun açık olsun, bu platformda. Güzel insan...
Herkes 'hocam düşündüğüm soruların cevabını sizde buluyorum' gibi cümleler kurmuş;kimse de kendine 'düşünemediğimiz' soruları da cevaplıyorsunuz diyememiş! Önemli de değil.. Sevgiler.. Teşekkürler kıymetli hocam.
Siz akıl yürüten bir düşünür değil,
Aklın ve düşünmenin kendisisiniz.
Çok teşekkür ederim hocam.
Hiç bir "gerekçelendirme" yi savunmaya ihtiyaç duymadan, konuşma hızınız ve ifadelerinizi temellendirme tarzınız dan büyük keyif alarak izliyorum...kavram ve argümanların zihnimizde dolaşmasına izin vermek, işitsel dinletilerinizin de, görsel yayınlarınızın da hakkı olmalı...Emekleriniz için teşekkürler Dücane hocam 😍
Hocam ağır ağır anlatmanız akla çok güzel işleniyor. Sizi dinlediğim gibi hiçbir programı bu sürede Dinlemiyorum. Ama sizin dersleriniz bizi saatlerce kilitliyor ekrana.
Təşəkkürlər hocam əməyinizə görə.Heyifki sizi gec tanıdım.Haqqınızı halal edin.
Geleceğe kalacaksın, eminim. Emeklerin bize can veriyor üstad.
İstanbuldan Erzincana yolculuk esnasında dinliyorum hocam sizi dağların arasında bazen senkronize olamasam da zevkle dinledim... Yol boyunca bi türküler-deyişleri ve bi de sizi dinledim. Teşekkür ederim hocam mesafeleri yok ettiğiniz için burda olmanız bizim için nimet. Saygılar sevgiler hocam ❤
Saygıya ve sevgiye değer kıymetli hocam. Yayın için teşekkür eder, sonsuz minnetlerimi sunarım. Sizinle tanışma fırsatım olmadı. Bir kahve içimlik sohbette olsa yan yana olmayı çok isterdim. Aklımda sizden yanıt alınması kıymet bulacak çok sorum var. Siz ve sizin gibi değerlerin kendi çabalarıyla topluma ulaşma çabası beni hem üzüyor, hem sinirlendiriyor. Sizin gibi değerlerin, ülke yönetimi tarafından heryerde bizlerle buluşma imkanı sağlanacağı yerde, siz bize ulaşmak için kendi imkanlarınızla bir çabaya mecbur kalıyorsunuz. Bunada şükür ne diyeyim. Sizlerin gereken değer ve ilgiyi görmediğiniz bir toplumun parçası olmak beni maalesef mahcup ediyor. İradeler tarafından neden bu ilgi ve değere mazhar olmadığınızı pek tabii bilmekle birlikte onlar adına yüzüm kızarıyor. Üzgünüm. Ve sizin gibi kıymetli insanların bile tutunamadığı bu sistemde gelecek için umudumu diri tutmakta zorluk çekiyorum. Sahip olduğunuz bu olağanüstü bilinç ile nasıl bir azap çektiğinizi tahayyül edemiyorum. Fakat size çok saygı duyuyorum. Bu ideal ve davanız için tüm iyi dilek ve temennilerimle duacınızım. Herşey gönlünüzce olsun🙏
“Yaşamın anlamı nedir ? “ sorusuna şimdiye kadar söylenmiş en iyi söz ! “Yaşamın kendinde bir anlamı yoktur. Bu yaşama anlam daima yüklenmek zorundadır” Dücane Cündioğlu.
Değerli hocam sizi yaklaşık 4 aydır takip ediyorum, çok düşündüğüm konuları sizde anlam buldu ve güven verdi bana, teşekkür ederim
Çok emek veriyorsunuz, kalpten teşekkürler.Rüyalarımda bile varsınız :)
Felsefe yada düşünme ,düşüncenin şekillenmesi ve gelişmesi acısından sizi takip ediyor ve videolarınızı öneriyorum her insana faydalı olduğunuz açık başarılarınızın devamını diliyorum
Dücane hocam sizi yeni tanıdım ancak her zaman destekciniz olmaya gayret edeceğim Saygilar
Teşekkürler, iyi ki varsınız. Sizi tanımaktan ve dinlemekten çok mutluyum..
Hocam öncelikle böyle bir platformda o güzel dusuncelerinizi bizden mahrum birakmadiginiz için sizden Allah razı olsun sizin gibi derinliğe sahip kişilere çok ihtiyacımız olucak bizim gibi genç yaşta bir anlam arayışında olanlara (umarım öyleymiş gibi yapanlardan degilizdir tabiki ama insan kendini az çok bilir diye düşünüyorum) bir ışık oluyorsunuz düşünme serüveninde yol gösterici oluyorsunuz. Böyle konularin devamını temenni ediyorum ayrıca ahlak konusu üzerinden de bir canlı yayın yapmanızı çok isterim ahlak konusu geniş çaplı işlenirse bizim için çok fayda sağlamış olur Allah'a emanet olun
ayda bir dinlesem mütalaa edip yetiyor bana aşırı doza gerek yok, çok yaşa hoca
hocam dersleriniz biz gençlere yol gösteriyor teşekkürler..
Cok tesekkur ederim hocam,, saglıklı gunleriniz olsun, siz ve ekibinize emeğiniz için cok ama cok tesekkur ederım... Tekrar ve tekrar iyi ki varsınız saygı ve sevgılerimle 🌸🌸
Özgürlüğü anlamak ve kendi açımdan anlamlandırmak için büyük bir çaba veriyorum. Trabzon’un Of ilçesinde dindar bir ailede doğdum. Yetiştirildim. Sonra üniversite hayatıyla biraz daha sorularıma cevap bulmaya başladım. Daha sonra Fransa, Amerika ve Almanya gibi ülkelerde yaşayıp özgürlük tanımını daha anlaşılır hale çevirmeye ve evrensel dile uygun algılamaya başladım. Sürekli kendimi geliştirme ve evreni sorgulama peşindeyim. Fakat bu durum bende kültürler arası çatışma (bahsettiğiniz kimlik bunalımı olabilir) yaratmaya başlattı. Türkiye’ye geri döndüm ve bağnaz düşünce tarzıyla yine iç içe kalmaya başladım. Özgürlüğümü (düşünce özgürlüğü de dahil) kısıtlayan bir toplum içerisinde çok huzursuz buldum kendimi. Tekrar kaçıp medeniyetin olduğu bir yerde yaşamalı mıyım diye soruyorum kendime, lakin aynı dili konuştuğum insanların yokluğu beni rahatsız ediyor. Bir türlü karar veremiyorum.
Dini kitapların tarihsel olarak etkisini sayenizde daha güzel çözebilme yetisine sahip olmaya başladım. Fakat çözemediğim birkaç konu var. Büyüler ve cinler... Bizim yöremizde bunların lafı çok fazla geçer ve çok garip örneklere şahit oldum. Mesela yıllar önce uzaklarda yaşayan bir adam bir gece içkiden dolayı sarhoş olup dere kenarımda uyuyakalıyor, ardından da buna cin musallat oluyor. Bu adam biraz tanınır olmaya başlıyor çünkü gizlenen muska ve eşyaları bulma yeteneğine kavuşuyor birden. Ben yine inanmıyordum, 15 yaşlarındaydım.
Sonra bir gün aile içindeki huzursuzluklar bizimkileri büyü olduğuna inandırıyor. Böylelikle bu adamı bulup bizim o zamanki inşaat halinde olan apartmanımıza getiriyorlar. Adamla birlikte birinci kat, derken ikinci kata çıkıyoruz. Uzakta durup eliyle işaret ediyor duvarda bir noktayı, sağa sola diyerek yönlendiriyor ve kırdığımızda duvarın içinden muska çıkıyor. Aynı şekilde 3-4 farklı muskayı yine apartmanın farklı parçalarında buluyor ve birisi inşaat halindeyken çimentoya atmış diyor. Tabii kimin yaptığını söylemiyor.
Bu tarz olaylar ve benzeri olaylar yüzünden bir türlü zihnimi özgürleştiremiyorum. İçimde hep bir “acaba?” sorusu kalıyor ve nasıl olduğuna anlam veremiyorum. Bunlara yönelik sorularımın mantıksal cevaplarını nerede bulabileceğimi bilmiyorum. Eğer bir ışık tutabilirseniz bu tarz metafizik olaylarına dair çok minnettar kalırım.
Sevgi ve saygıyla kalın.
Azerbaycandan selamlar,ağzınıza sağlıq 😊
Değerli hocam çok teşekkür ederim bilgileriniz bizle paylaştığınız için ve bizi de yükselttiğiniz için. Yıllar önce üniversite de hocam olan Prof Dr Ünsal Oskay hocam benim düşün dünyama çok şey katmış ve şekillenmeme yardım etmişti. Sol görüşten bir aldığım eğitim den sonra sizden de benzer söylemlerle ve değerli bilgilerle bu eğitimi ve bilgilenmeyi almak ziyadesi ile beni memnun ediyor. İlk dinlendiğimden beri abone oldum ve her söyleşinizi takip etmeye çalışıyorum. Bu çok değerli yardımı sakın bırakmayın ve bizde esirgemeyin. Allah sizden razı olsun.
Bukadar çok özelliğin bir kişinin zihninde toplanmış olması ne büyük bir şans bizler için tebrikler ve teşekkürler
Degerli hocam ders ve soylesilerinizi sahsim adina sabirsizlikla bekliyorum iyiki youtube camiasina geldiniz iyi ki sizlerle tanisabildim, derslere eylul ayi gibi gececegiz demistiniz halka da acik olmayacak dedginiz icin halktan sayilmaktan korkmuyor da degiilim :) saygi ve hurmetlerle hocam
bende inandığım şeylerin içine doğdum ama geçte olsa soruları buldum sanırım, sormaya çalışıyorum. umarım rehberliğiniz devam eder. saygılar
Hocam siz seviyeyi ortada tutmaya devam edin lütfen. Hiç felsefeyla alakam yokken ilgim olduğunu fark edip videolarınızı izlemeye başladım. Bu kıvamda çok güzel🙏
Hocam elinize emeğinize sağlık. Gerçekten büyük bir emek, bizim için bulunmaz bir imkan.
İyi ki rastladım size. Rehberliğiniz için teşekkürler
bu videoları iyi ki yapıyorsunuz hocam ve iyi ki internet çağındayız!
Dücane hoca fikirlerini açık, anlaşılır şekilde cesurca söylüyor. Keşke İslami jargondaki başkaca hocalar da bu platformda korkmadan, eğmeden, bükmeden konuşsalar. Başımıza gelenlerden kurtulmanın yolu buradan geçer.
Selamlar Sayın Hocam, çok teşekkür ediyoruz çünkü çok faydalı oluyor şahsım adına. Düşünme ekseninde yavaşlayarak çok iyi adımlar atıp kararlar alabiliyorum. Teknoloji alanı ve eğitim alanında düşünmenin yararları sınırsız.. Çok teşekkür ederim 😊 İyi ki varsınız!
Teşekkür ederim 🎀
Hocam Türkiye’deki ender filozoflardan birisiniz. Felsefeci demedim bilerek filozof dedim. Çabalarınızda Allah yar ve yardımcınız olsun.Teşekkürler
Avamı fazla basite alıyorsunuz,coğrafya kaderdir derken ne iklim ne mekan kasdediliyor;tüm ne’lerle birlikte o coğrafyanın tarihini de içine alıyor.Tarih demek zaman demektir ve zaman ve mekan birlikte anılmak zorundadır.Derken tam sizde birlikte andınız:)Hocam iki seferdir dikkatimi çekti önce eleştirip sonra açıklamalarınızla kendi eleştirilerinizi çürütüyordunuz.Sizi dinlemekten inanılmaz bir keyif alıyorum.✌️
"Kimi Ahmed seni uzaktan tanır
Kimi yaklaşır da kör olur gider. "
"Dostumuzla beraber, yaralanır kanarız,
Her nefeste aşk ile yaratanı anarız.
Erenler meydanına, vahdet ile gir de gör,
Kırk budaklı şamdanda kırkımız bir yanarız.
Edep, erkâna bağlıdır, ayağımız başımız,
Güllerden koku almıştır, toprağımız taşımız.
Soframızda bulunan, lokmalar hep helâldir,
Yiyenlere nur olur, ekmeğimiz aşımız."
sadanızı işitince, biz de dosttan dosta merhaba getirdik. Sofranızda ki helal lokmalarınızı bizimle paylaştığınız için şahsım adına sizlere teşekkürü borç bilirim. Düşünce karanlığımıza ışık tuttuğunuz için teşekkür ediyorum. Hürmet ve muhabbetle Dücane hocam
Keyifle öğreniyorum çok değerli bilgiler 🙏
Bilgi paylastikca cogalir. Bilgileriniz icin tesekkur ederim.
bir başkasının yaşantısıdır dönüp arkamıza baksak
çünkü yaşadıklarımız başkasının yargısına tutsak
su yasak rüzgâr yasak açık kapılar yasak
belki bu karanlıkta yasakları yasaklasak
başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegâhın
attila ilhan
sizi dinlerken bu şiir düştü zihnime.
bağlamlarınız müthiş
tüm medeniyetler insanı sınırlarla çerçeveler.
DERS SORULARI
- Yaşamın bir anlamı var mıdır?
- İnsan, tarih ve coğrafya dışında var olabilir mi?
- Yaşamın bir amacı var mıdır?
- İnsan özgür olarak mı doğar?
- Zaman ve mekandan ayrı bir amaç var mıdır?
- Suç ve ceza evrensel olabilir mi?
- Özgürlük, doğal ve toplumsal yasalardan kurtulmak mıdır?
- Zina ahlaki bir suç mudur yoksa soy ve mirasa mı dayanır?
- Siyaset ve hukukta ahlak yer alır mı?
- Hukuk ve ahlakta özgürlük aynı mıdır?
- Ne kadar özgürüz?
- Geleceğimizi ne kadar özgür belirleyebiliyoruz?
Marjinal bir katkı. Teşekkür ederim.
İnsan doğmuş olduğu aile içindeki aile fertleri tarafından ve içinde yaşadığı (büyüdüğü) toplum tarafından domine ediliyor ise o zaman “coğrafya kaderdir” ifadesi hem doğru demektir. Çünkü insan içinde büyüdüğü toplumun tarihsel ve coğrafi alışkanlıkları üzerinde kendini geliştirmiş oluyor ve bu da insanın düşünme biçimini ve hayat tarzını direkt olarak etkilemektedir. Herhangi bir toplumun tarihsel altyapısı o toplumun kültürel düşünme biçimine bağlı olmaktadır. Kültür düşüncesini oluşturan asıl faktörün ise güç ideolojisi ile bağlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü diğer insanlardan güçlü olan kişi, toplum içinde ön plana çıkarak otoriterliğini kazanabilmektedir. Dolaysıyla, otoriterlik pozisyonunu elde etmiş olan birey, kendi kişisel narsistlik yönelimi doğrultusunda “yeni yasalar” diye adlandırabileceğimiz kendine özgü ideolojisinin toplum tarafından hem kabul edilmesini sağlayabilmektedir. Toplum tarafından kabul edilen bu düşünceler, belirli bir zaman biçimi sonrasında kültür olarak veya kültürel yada geleneksel davranışlar olarak devam ettirilmektedir. Dolaysıyla, miras olarak bırakılmış bu kültürün içinde doğmuş olan insan “o kaderin içinde” kendini geliştirmeye mahkum bırakılmış olacaktır. Coğrafya kaderdir ifadesinin de anlamı da budur bence
Hocam ' New York' da yaşayan yahudiye ne diyeceğiz!' diyor. Tek bir şey diyebiliriz onun kaderini de o coğrafya belirliyor. Kerbela İran'da ki için kaderse iç savaşta Abd de ki İranlı için kader olur.
Hocam köln’den sevgiler, hoş geldiniz 🌷biz teşekkür ederiz,..
Essen den selamlar..
İsviçre'de selamlar:)
Birkaç yıl önce çocukları bir filme götürmüştüm.
Filmde, tutsak olan iyiliği kurtarmak için kahramanımız panda kötülükle savaşıyordu ve çok önemli bir şey keşfetmişti; bulunduğu köydeki hayvanlar en iyi yaptıkları işi yaparken ortaya bir enerji çıkıyordu ve bu enerji kötülükle savaşacak güce ulaşmayı sağlıyordu. Hayvanlardan bazıları ekmek hamuru yapıyor bazilari ekmek pisiriyor bir tanesi ise ağaca sarılıyordu çünkü onun en iyi yaptığı iş ağaca sarsılmakti. Filmi izlerken şöyle düşünmüştüm; insanın ibadeti bu hayvanın ağaca sarılması gibi bir sey olmalı.
Çünkü o aslında sadece ağaca sarılıyor gibi görünse de ortaya çıkan sinerji iyiliğin kurtulmasını sağlamıştı.
Bir diğer deyişle;
Elma çekirdeğini toprağa ektiginizde elma ağacı, armut çekirdeğini ektiginizde ise armut ağacı çıkıyor bu onların ibadeti.
Insanın ibadeti kendi meyvesini bulması mıdır yoksa bulamasa da araması mıdır ?
önemli olan o yolda olmak diye düşünüyorum.
*Teşekkürler Hocam ,
Bizi düşünmede yüreklendirip cesaretlendiriyorsunuz .: Yol bizi terbiye ediyor, çıkarımlarım:
Yerel,tikel,tarihsel,ahlaki hukukî, imgesel olanla; evrensel, tümel,ussal,kavramsal,evrensel olan karşılaşıyor. Ebedı , evrensel olan ussal yaşam : İyi Yaşam
Yaşamın kendinden amacı yoktur.🌹
Twitterdaki eposta adresinize mail atmıştım. Mailleri ciddiye alıp okuduğunuz için teşekkürler! Sanki son 1 yıldır beni bunaltan aklımdaki soruları sorup karşılıklı sohbet eder gibiydi, ışık oldu. Verimli sohbet için teşekkürler. Dosta merhaba!
Hocam Japonya dan Merhabalar saygılar sevgiler.....
Bu dünyada niye varım kimim ben sorularını sorduğum zamanlarda buldum sizi iyiki varsınız çok uzaklardan şu garip gurbet hayatıma ışık tuttuğunuz , bilgilendirdiğiniz, yol gösterici olduğunuz için size sonsuz teşekkür ederim
Hocam 50 yasindan sonra kafamdaki sorularin cevabini aliyorum.Allah razı olsun
Merhabalar Hocam. Derslerinize devam etmeniz bizleri ziyadesiyle memnun edecektir. Sizden inşallah "Felsefe ve Mutluluk" üzerine bir ders dinleme fırsatımız olur.
Her dersi zamanında aynı gün çoğuzaman aynı satte takip eden biri olarak sizin talebeniz olma şerefini kendimde zaman zaman görüyorum.
Hiç tanışmasakta.
Akraba bir ruh olarak merhaba hocam.
İnsan, ister hayat ister düşünce için doğmuş olsun, hareket ettiği veya düşündüğü müddetçe uyanık ve dolayısıyla o an için ışık dünyasının ona mahsus kıldığı bir tek mânasına ayarlanmış bir odaktadır.
- Oswald Spengler, Batının Çöküşü
Hocam Allah size sağlıklı ve uzun ömür versin...sizi seviyoruz
Hocam çok kıymetlisiniz❤️Teşekkür ederim🙏
Hocam hürmetlerimizi sunariz,emeginize saglik.tesekkurler
Teşekkürler.
Hocam başta bahsettiğiniz kölelik ve cariyelikle ilgili videonuzu bulamadım
Şimdi tamamına fırsat buldum başlıyorum
Emin olunki hiç olmamış bir iş tarih yazacaktır çok teşekkür ederiz
Bizi cehalete sakın bırakmayın hocam
Dücane hocanın her aykırı görüşünde yahu onun nedenini ben de kafamda bu şekilde açıklıyordum demek inanılmaz elit hissettiriyor :)
Hayatı algılarımızın, duygularımızın ve düşüncelerimizin ekseriyeti oluşturduğuna göre, anlam yüklediğimiz şey ve yüklenen anlam aynı özden çıkar. Bu da anlam kendisini anlamlandırdığını gösterir.
Teşekkür ederim hocam.
Bende bir mudaviminiz olarak çok teşekkür ediyorum tüm dersler için. Reklam sıklığına karar vermede bir etkiniz varmı bilmiyorum ancak biraz daha az sık reklam olsa diye düşünüyorum hep.
Teşekkürler
Teşekkür ederim. Saygımla.
Hocam süpersiniz çok teşekkürler hızınızı konusunda da yavaş değil bana hızlı geliyor tekrar tekrar dinliyorum anlamak vede kendi aklımda onu yorumlamak için
Merhaba ve teşekkürler.
Teşekkür ederim.
Hocam "özgürlük" dendiğinde Kant ve Hegel'e değinmeden olmaz gibi gelıyor. Biraz Schiller, Kant ve Hegel ile konuyu genişletir misiniz?
Özgürlük ve ahlak bağlamında Schiller'in şu sözünü çok beğenirim ve doğru bulurum:
".. insanliğin, temel olarak en dogal ihtiyaçlarindan kaynaklanan duyumsal iradelerinin ( sensuous will) , daha ileri bir safha olan ahlaki iradelerine (moral will) dönüşecek şekilde gelişim göstermesi "güzel" toplumu (beautiful society) ortaya çıkarir. Bu safhada, yani güzel bir toplumda, 'vatandaşlar' harmoni içinde davranırlar. Özetle, güzel bir toplumda insanlar doğal-duyumsal istekleriyle, ahlaki iradeleri arasında artık her hangi bir çelişki ya da çatışma tecrübe etmeden yaşarlar."
F. Schiller
25:10 Coğrafya kaderdir sözü sanayi devrimini başlatan olayda kendine yer bulur. İngilterede limana yakın kömür madeninden gemiler vasıtasıyla kömür taşınması sanayi devriminin başlangıcı olarak kabul ediliyor.
Onun dışında Türkiye açısından 1. dünya savaşı coğrafyanın kader olduğunu gösteriyor. Değiştirilemeyen konularda coğrafya etkili ise coğrafya mutlaka kaderdir. Onun dışında son 20 yılda teknoloji sayesinde dünya küçüldüğü için coğrafya kader olmaktan çıkıyor.
Cok güzeldı üsdad saygilar
Hocam bütün kitaplarınızı okudum. Yenişafakta yıllarca sizi okudum internet aracılığı ile bütün konuşmalsrınızı izledim hocam ne olur geldiğiniz noktada. Bir kitap yayınlayın merakla bekilyoruz
Bu yayınları podcast olarakta yüklenilmesi çok faydalı olur .
Hocam yalvarıyorum bu derslere devam. Daha ne diyeyim lütfen kesmeyin
Hocam deneyim ve birikimlerinizi paylaşmaya devam ettiğiniz için teşekkür ederim. Birkaç yıldır hayata ve evrene felsefi pencereden bakanları takip etmeye çalışıyorum. Sızı de yaklaşık bir yıldır takip ediyorum. Okuduğunuz kitapları okumadan daha kolayı tercih edip, sizi dinleyerek de cennette küçük de olsa bir kulübe hak edebileceğime inanıyorum. Size merak ettiğim bir konuyu açmak isterim. Daha önce sözünü etmiştiniz, ahlak ve din ilişkisi. İnsan türü için, bebeklikten yetişkinliğe uzayan süreçte dînî algının, dînî eğitimin ve dindar bir toplumdaki sosyal deneyimlerin bireysel ve toplumsal ahlaka etkilerinin felsefî analizini nasıl yaparsınız? Cennet ödülü ve cehennem korkusu arasında bırakılan bir toplumda nasıl bir ahlâk oluşur? Mesela , " şunu yaparsan allah çarpar" diye uyarılan bir çocuğun o şeyi yaptığında allah'ın çarpmadığını deneyimlemesi, onun ilerleyen yaşamındaki ahlakî gelişımine nasil bir etki yapar? Benzer şekilde "allahı kandırma deneyimi" yaşayan/yaşatılan insanın yasa ve kurallara olan saygısı nasıl şekillenir? Teşekkür eder, kolaylıklar dilerim.
Hocam şu sosyal medya ve özellikle youtube içinde yenisiniz. Bu iş de geri durmak yok. Boş boş yazanlar tabii ki olacak. Bu youtube böyle. Adamın biri on saniye dinler boş boş cevap yazar çıkar. Devam edin. Bura da önemli olan başka kısım. Not alan, bilgiden bilgi çıkarıp araşdıran, düşünen insanlar için devam.Baküden selamlar. Devam. Bakmayın her yazıya.
Keşke Dücane Hoca'nın The Great Courses serisindeki dersler gibi ders serileri olsa da 'outline' metinleriyle birlikte okuyarak ilerleyebilsek :)
Dücane hocam dilinize sağlık bir sorum var size cevaplarsanız memnun olurum, dersi 52.41.dakikada durdurup soruyorum: Yaşamın amacı (kendinden) yoktur dediniz, bu İslam ın fıtrat(doğuştan Allah'a inanma duygusu,arayışı) anlayışına aykırı mıdır?
Yaşamın "kendinde amacı" yoktur, çünkü yaşamın "kendinde bilinci" yoktur. Bilinci olan yaşayan'dır, insandır, dolayısıyla amacı yaratacak, üretecek, ortaya koyacak olan da insandır.
Fıtrat denilense en nihayet bir "boş levha"dır, o levha'yı da 5 yaşına kadar bizzat toplum doldurur.
20 Haziran 2020 saat 17:24 Murat ile eskihisar feribotundayız.Yaşı hayli ilerlemiş,zayıf zor nefes alan bir amca feribotda bir aşağı bir yukarı sürekli hareket halinde ,oturduğumuz bankın önünden defalarca geçtiler.Kızı da peşinde ,durmadan müdahale ediyor oraya dokunma ,bunu yapma ,telefonu açma.Amca kızıyor,sinirleniyor peşimi bırak benim diye.Teyze yanımda söyleniyor evde de böyle sabah 9 akşam 8 sürekli dışarda eve alamıyoruz daha yeni covid geçirip iyileşti.Bizi perişan ediyor çok sinirli ,çok titiz diye.
Murat(12 yaşında)”hayat amaçsız bir acıdır “dedi. “Annesi hayat çoğu zaman acıdır evet bununla birlikte ya amaçsız olması!!Hayatın AMACI yok mudur ?Nedir bu hayatın AMACI? .O günden aldığım bir not du. Sorgulamaya devam .
Hocam, Kohlberg'in ahlak gelişim aşamaları ve Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi gibi felsefe ve düşünce sisteminin de en ilkelden evrensele bir hiyerarşik haritası var mıdır? Hangi aşamada hangi tip insan ya da toplum karşımıza çıkar? Bizim toplum ortalaması hangi seviyede yer alır? Bilimsel düşüncenin idrak edilemediği ve terk edildiği toplumların yok olmaya mahkum olduğunu düşünüyorum.Bu yok olma süreci sizce ne kadar sürer?
1) Coğrafya jeopolitik açıdan tabi ki kaderdir.
2) Bütün doğada ve canlılar içerisinde yaşamın amacı hayatta kalmak ve çoğalmaktır.
3) Köleliğin kaldırılmasının sebebi de ekonomik açıdan elverişsiz olması, daha maliyetli olmasıdır. Bilinen anlamda kölelik maliyetlerinden dolayı kaldırılmış gibi gözükmekte ancak günümüzde güncellenmiş versiyonu olan "işçilik" kavramı ile devam etmektedir.
Hoş geldiniz hocam
Henüz pratik felsefenin "aile yönetimi" kısmını konuştuğumuzu belirttiniz. Çıplaklık, masumiyet ve utanmadan özgürlük başlığına ilerlerken, çocuk sahibi olmanın insana yaşattığı psikoloji ve kattığı değerler- kavrayışlar üzerinde gezinmeyi düşünür müsünüz? Çocuk sahibi olmak, kavramla yaşamaya çalışan birine hangi kavramları kazandırır, yeni neyi bilmenin kapılarını açar?
Hürmetle.
Dogmalardan, ezberlerden kurtulup ozgurluk arayisi icinde olanlara ne mutlu.
46:15'den itibaren "coğrafya kaderdir"i detaylı bir şekilde anlatıyorsunuz; söyleyenleri destekler tarzda...
Coğrafya kaderdir demek başka, coğrafya ve iklimin insan yaşamına etkisinden söz etmek çok daha başka. Ayrımlara ihtimam etmedikçe düşünmenin hakkı verilmiş olmaz. Biraz özen ve dikkat talep etsem, sizden çok şey mi istemiş olurum?
Dücane Cündioğlu hocam aslında siz olayı yanlış anlamışsınız. coğrafya kaderdir cümlesini kullananların hemen hemen hepsinin kastı, mekan anlamında coğrafya. İklim anlamında değil. O zaman kelimeyi yanlış biliyorlar diyebilirsiniz ama kasıtları bu. Teşekkürler
Emeğinize sağlık Hocam teşekkür ederim benim internetim de çekmemişti sonra dinledim
Kalbî ve aklî teşekkürler...
Değerli Dücane Hocam,Kabe,Kubbetüs Sahra,Mescid'i Aksa gibi İslam tarafından kutsal sayılan mekanlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Zira,Emevilerin hristiyan,Hz.Muhammed'in aslında İsa;dolayısıyla Hz. Ali'nin Hz.Muhammed olduğuna dair çok ciddi iddialar mevcut.Kubbetüs Sahrayı inşaa ettiren Emeviler.Tarihçesinde:Kubbet-üs Sahra Kudüs'te Musevilerin Kudüs Tapınağı olarak isimlendirdikleri en kutsal binalarının bulunduğu ve bazen "Tapınak Tepesi" adını verdikleri bir tepenin üzerindedir.
Bu tepe üzerinde inşa edilen Birinci Tapınak MÖ 586 yılında Babilliler tarafından tahrip edilmiştir.
İkinci Tapınağın yapımına MÖ 535'te başlanmıştır. Bir süre aradan sonra yapıma MÖ 521'de devam edilmiş MÖ 516 yılında yapım tamamlanmış ve MÖ 515 yılında İkinci Tapınak açılmıştır. Yaklaşık 500 yıl sonra İkinci Tapınak, MÖ 20 yılında Kral Herod tarafından yeniden tamir ettirilmiştir..(Devamı:tr.wikipedia.org/wiki/Kubbet%27%C3%BCs-Sahra) İlginiz için şimdiden teşekkürler..
Kosovadan selamlar, Dücane kardeşim.
Teşekkür ederim
Bu yayınları keseceksiniz diye korku basıyor beni, müptelanız olduk hocam. Vasati bir kavrayısa sahip orta yaşlı biŕiyim, hep aradığım şeyi aramakla meşgul oldum sayenizde aradığımı aramakta buldum hic şeye odaklanmıyorum..
cok guzel ifade, katiliyorum.
Ferhat bey, gerçekten okadar güzel izah etmişsiniz ki FamilyBirsan'ın söylediği gibi. Ancak şunu da şiddetle ifade etmek istiyorum, Dücane hocamız sayesinde bilgilerimizin artışının yanı sıra kavrayışımızda çok hızlı bir yükseliş gösteriyor.
Timuçin Palaz o kadar haklısınız ki... işin fenası, çıta da çok yükseldi, artık öyle her söyleşiyi dinleyemez oldum.
Uzaktan bir ruhtan merhaba hocam..teşekkurler..sevgiler..
hocam ağzınıza sağlık sevgiler
teşekkur hocam tek katlanabildimsin bide lev alatlı var
Çok teşekkürler saygılar selamlar Muhabbetle