MOTTO 03: Ömer Selçuk Baz - Yalın Mimarlık
Вставка
- Опубліковано 1 жов 2024
- Alanında uzman ve başarılı isimler, tasarım mottolarıyla Arkitekt'in röportaj serisi MOTTO'da!
Tasarım alanında uzmanlaşmış başarılı isimlerin çalışma felsefesi ve başarı hikayesi nedir, nasıl zorluklardan geçmiştir, ne tür üretimler yapar? Bu sorulara cevap arayacağımız MOTTO serisi, mimarlık, tasarım ve sanat dünyasının yükselen enerjisini ortaya çıkarmayı, deneyimlerini paylaşmayı ve genç isimlere birer rehber olmayı hedefliyor.
Profesyonel hayatta karşılaşılan zorlukların ve deneyimlerin masaya yatırıldığı MOTTO'da, başta öğrenciler ve yeni mezunlar olmak üzere mimarlık ve tasarım hayatının eşiğinde duran özellikle gençlere, kendi geçtikleri yolları anlatıyor.
Kuzguncuk'taki ofisinde mimarlık üretimi yapan Yalın Mimarlık'ın kurucularından Ömer Selçuk Baz, “MOTTO” serimizin üçüncü bölümüyle Arkitekt'te.
"Yeni bir şey üretmeye çalışmak çok beyhude bir çaba", Neşet Ertaşın dediği bir sözü "Baba dedim, neden sen kendin beste yapmıyorsun, türkü üretmiyorsun dedim. oğlum dedi, ozanlar birbirinin devamıdır dedi. eğer benim demek istediğimi benden evvel gelip giden bir ozanımız yazmış, gitmiş ise, bana o bir miras bırakmıştır. saygıyla anarak onun sözlerini havalandırırım dedi." Özgün olmak ortak miras kabul ettiğimiz şeyleri kompoze ediş biçimlerimizle de alakalı olmalı ağzınıza sağlık.
Ömer Selçuk Baz yaklaşımlarıyla, gerçekçiliği ve samimiyet dozuyla kesinlikle mimarlığa yeni bir soluk getirecek.
Kurgu olarak belki gerçekten daha iyi olabilir ama bu röportajları başka işler yaparken arkada dinlemek pek mümkün olmuyor. Sorulan soruları duyabilmek bence çok güzel olurdu.
Böyle aciksozlu ve bilgisini paylaşmaya cekinmeyen mimarlara bayılıyorum! Bu denli açık ve net konuşması lazım yani anlayabilmemiz, taniyabilmemiz için. Tabi sorular da güzel sorulmuş, ki konuşulacak konu çıksın. Belki de yere en az dokunan yapılar yapmak lazım yer altındaki yapıların travmatik bir yönü var demişti Ömer bey ama aynı zamanda yer altında tasarımlar yapmaya devam da ediyor olması dusundurttu. Tabi ki hepimiz ardımızda bir iz bırakmak istiyoruz bu anlaşılır birşey ama birgün ölümün geleceğini kabul edebilmek de çok önemli bence. Aynı Ömer Bey'in dediği gibi yeni birşey icat etmiyoruz mimarlar bal gibi de kendini tekrarlar ama bu çok normal birşey, sıkıntı yok. o yüzden şey diye düşündüm; sürdürülebilir olmaya da bu kadar kafayı takmamak ve yapıların da eskiyebilecegine musaade etmek lazım belki de hem malzeme seçerken hem tasarlarken
çok başarılı içerikler keyifle takip ediyoruz,öğreniyoruz.emeği geçen herkese teşekkürler.
Ekolojik, biyolojik ve doğal mimariye çok ihtiyacımız var diye düşünüyorum.
Teşekkürler Arkitekt ne güzel insanlarla ve ne güzel işlerle tanıştırıyorsunuz bizi.
Çok güzel anlamlı sorular, elinize emeğinize sağlık.