Müzik Teknolojileri ve Diğer Konularda Sohbet

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 2 лют 2025

КОМЕНТАРІ •

  • @burakcan3944
    @burakcan3944 5 місяців тому

    💯🔥

  • @burakcan3944
    @burakcan3944 5 місяців тому

    👑

  • @ramazangunes9169
    @ramazangunes9169 4 місяці тому +1

    Hocam merhaba paylaşımlarınız cok guzel ilgi cekici yol haritasi olacak icerikleriniz var kutluyorum bu bölümü okuyacak genclere yol gosterici olmak ornek olmaniz muhtesem.
    Benim bir sorum olacak. Elimde sizdeki midi klavyenin aynisinin grandfatar 88 studiologic olani var hb laptop kullaniyorum ama ses karti ne almaliyim bilgisayarim usb 2.0 birde referans monitoru almak istiyorum ama nerden baslayacagimi nasil yapacagimi ses kartının windows ile uyum icerisinde calisip calismayacagi gibi sorularim var muzik ogretmeniyim gitar vokal kaydedicem bazende piyano vs
    Yardimci olursaniz cok mutlu olurum hocam şimdiden tesekkur ederim vereceginiz bilgiler icin

  • @burakcan3944
    @burakcan3944 5 місяців тому

    Destek

  • @burakcan3944
    @burakcan3944 5 місяців тому

    Destek commenti

  • @yucelgultepe
    @yucelgultepe 4 місяці тому

    Gözlemlediğim bir durum var umarım yazdıklarım güme gitmez ve bir fikir uyandırır.
    Bütün işi veya işin önemli kısmını kendisi yapan kişiler, bu işle doğrudan ve kısa yoldan bağlantılı olmayan işlere girişince asıl iş fasıl iş konumuna geliyor çoğunlukla. Tabi bu durum da asıl iş görülmeye başlandığı için farkedilmiyor. Çünkü atlanan bir husus var burda: pedagoji, dinamik ahlaki gösterge ( bunu ben uydurdum anlamsız değil bence) ve psikoloji.. tabi sebepler daha çok çünkü bütüncül bakmak gerekir.
    Misal, Taylor swift, her hafta canlı yayın açsa, ikide bir bir yerlere konuk olsa, politik, kişisel vs twitlerini çoğaltsa ne olur? işinin kalitesi azalır hayran sayısında da azalma olur.
    Bizde de var bu. isim vermeye gerek yok. Eskiden çok ve sağlam üreten kişiler, ota boka önemli önemsiz bir çok konuda yazılı , görsel veya videolu paylaşımlar yaptıkça ürettikleri eserlerde sayıca azalma ve kalite kaybı oluyor. Hele ki parasal kaygılar veya başka sebeplerden ötürü eğitim, danışmanlık türü işiyle doğrudan ilişkili görünen ama başka meslek kollarına yönelince aynı durum söz konusu.
    Zamanla büyüyoruz, şöyle böyle olgunlaşıyoruz, ahlaki çizgimiz belirginleşiyor veya farklı bir hal alıyor fakat kurumsal veya profesyonel anlamda bu konuya eğilmiyoruz.
    Bu konularda en iyi örnekler ülkemizde de var fakat Amerikaya bakalım. Muazzam bir ekip var fakat biz bir kişiyi veya bir grubu görüyoruz. Bir parçayı oluşturan ekip 10, 20 belki de 30 kişi. Böyle olunca adam 30 40 yıldır hâlâ canlı kanlı prestij ve kalitesini koruyan biri olabiliyor. Tabi bunlar emek verene hakkını vermek ve arkadaşlık ve dostluk ilişkilerini sağlam tutmakta da özen gösterir. En azından kurumsal bakarsak gayet iş görüyor bu. Başka bir bkz: blackpink vs.
    Adam her hafta, haftada şu kadar içerik paylaşacağım diyor. Bakıyorsun bir süre sonra azalıyor ve-veya bırakıyor. Burada kabahati UA-cam'a algoritmalara, kitleye vs atmaya sığınamayız. Hayatın olağan akışını biraz çözmekte fayda var.
    insanlar yalnız, herkes yalnız. Bizi bir yerde, bir içerikte buluşturan sebepler kutsal aile ilişkileri gibi değil kaldı ki bu bile kalmadı. Kendimizi ve başkasını insan değil de üretici- tüketici grafiğinde konumlandırmak dopamin hazzı bataklığında debelenmektir.
    Sonuçta hayat herşeyle bir bütün. Hormonlarda, alışkanlıklarda, psikolojimizde ve ahlâkî göstergelerde bozukluklar onulmaz bir yaraya girift olmuş.
    Kısa ve uzun vadede ruhsal çöküntümüzü ekonomik darboğazla açıklamak biraz olsun fikir verebilir. Sonuçta çoğumuzun az çok kazancı borçlara ve faturalara ayrılınca elde avuçta bir şey kalmıyor. Devlete, sağlam bir ekibe veya kuruma 'kapak' atmak çoğunlukla asıl derdimiz. Hal böyle olunca birebir veya dolaylı yoldan ilişkilerimizde 'kutsal' bir menfaat var fakat kimseye de bir faydası yok. Çünkü başarı dediğimiz, ezilen kısımdan ezen kısma veya pezevenk te olsan kendi kendine yetebilmenin ötesine geçmek olarak tanımlanmış genlerimize ve kültürümüze.
    Burada dolandırıcıların, orta yolcuların ve istenmeyen namuslu iş insanlarının prototipini bilmek ve kendimize buna göre yol ve rota çizmekte fayda var.
    Sokratesin asıl amacı genç ve çocukları kendilerine başkalarına ve doğaya zararlı olabilecek herşeyden uzaklaştırmaktı. Bunu toplum ve devlet istemiyordu. Sonucu herkesin malumu. Aynı devirdeyiz. Değişen teknoloji olsa ne yazar? Başkan da olsan asgari ücretli de, herkes başkasından 'düzelme'yi bekliyor. Yüzyıllardır değişmeyen bu zihniyette ve çarpık adalet anlayışında acı gerçek, piyasanın acımazlığı. Bu acımasızlık kendisinde şöyle böyle ne kadar varsa o kadar var olabiliyor iş yapan.
    Piyasanın acımazlığında kendimizi konumlandırma.. aynı cümledeki bu iki tabir ve birbiriyle bağlantısı ayrıca konuşmaya anlamlandırmaya değmez mi?