Kıymetli MyMecra Editörlerinden ricam bu yorumdan Yusuf Hocayı haberdar etmeniz. Muasır bir İslam Alimi olan Said Nursi'yi ve onun eseri olan Lem'alar kitabını MTO gibi faydalı bir programda okunacak kitaplar arasına almış olmanız takdire şayandır. Genel olarak Üstad Bediüzzaman ve eserleri hakkında söyledikleriniz size has üslup ve tesbitlerinizle farklı bir bakış açısı ortaya koymuş. Sizin gibi derinlikli bir düşünürden bu üslup ile istifade etmiş olmak bizim gibi genç araştırmacılara ufuk açıcı oluyor. Allah razı olsun. Konuşmanızın bu kadar güzel taraflarına rağmen bir kaç noktada sizin kadar insaflı birine yine aynı insaf nazarıyla bazı noktaları beyan etmek istiyorum. Said Nursi tenkidle ilgili; "Tenkidi eğer insaf işletirse, hakikatı rendeçler. Eğer gurur istihdam etse tahrib eder, parçalar." demektedir. Bu zaviyeden; 1- MTO'da okunacak kitap olarak Risale-i Nur Külliyatından Lem'alar kitabının seçilmesi çok büyük bir hatadır. Çünkü bizzat Said Nursi'nin nezaretinde hazırlanmış olan Tarihçe-i Hayat eseri onu ve davasını en güzel şekilde gözler önüne seren eserdir. Tarihçe-i Hayat okunacak kitap listesine alınmakla birlikte Üstadı ve davasını en iyi anlamanın yolu Risale-i Nur Külliyatı'nın tamamının okunmasını teşvik etmekle olur. 2- Metod olarak düşülen bir yanlışı da özellikle ifade etmek gerekir. Müellif ve eseri kritize edilmesi gerekirken popülizm kaygısı güden bir kısım düşünürlerin düştüğü hataya düşülmüş. Bu konuşmanın hakkı Said Nursi ve eserleriyken, Nur talebeleri ve Risale-i Nur okuyucuları konuşmanın konusu olması Yusuf Kaplan gibi bir düşünürü hata sarmalına düşürmüş. 3- Said Nursi ve Risale-i Nur eserinin etrafında şekillenen bir cemaat ve talebe grubu olsada Risale-i Nur Kur'an'ın malı olması hasebiyle tabiki Yusuf Kaplan'da Risale-i Nur ve müellifi hakkında çalışmalar yapacak. Bu vazife sadece kendini nur talebesi diye tesmiye eden müslümanların vazifesi değil. Ümmete mal olmuş bir mütefekkir ve eserleri her şuurlu islam aliminin derdi ve konusu olmalıdır. 4- Son olarak Nur talebelerinin kibirli olmaları ve seküler düşünüyor olmaları konusunda yanlış tesbit ve isabetsiz cümleler sarf edildi. Nur talebelerinin kibirli olması aldıkları derse muhaliftir. Zaten bir müslüman kibirli olmaz ve olmamalıdır. Bu fiil çok çirkin bir fiildir. Sözlerinizi tesirli kılmak için bu kadar uç kelimeler kullanmanıza gerek yok. Seküler düşünmek ise, bırakın böylesi önemli bir konuda günlük hayattaki muamelede bile terk eden ve bu kadar dikkatli davranan Nur talebelerini seküler düşünmekle itham etmek, konuşmanızda bahsi geçen Risale-i Nur'a ait cümleyi sizin de anlamadığınızı gösteriyor. Sonuç olarak Yusuf Kaplan bile olsanız öncelikle Risale-i Nur külliyatını dikkat ve teenni ile okumanız gerek. Bir de Nurcu görünme korkusunu da üzerinizden atarak konuşursanız Nurcular hakkında daha isabetli düşüncelere sahip olursunuz. Zira Risale-i Nur'u ve müellifini tezkiye edeyim ama onlardan biriymişim gibi görünmeyeyim tavrı ve düşüncesi için illa da bu ağır beyanlara gerek yok. Dinleyiciye nurcu değilim çünkü seküler düşünmüyorum, çünkü kibirli değilim mesajı vermek yerine daha latif bir dille eksiklikleri ifade edebilirsiniz. Son olarak ve önemli bir husus da genelleme yapmak bir müminin düşmemesi gereken en önemli hatalardan biridir. Dünya'nın dört bir yanında milyonlarca Nur talebesi var. Hepsini aynı kalıba koyarak, muhtemelen bir kaç nurcu da hissettiğiniz bazı kusurları bütün hepsine teşmil etmek yanlıştır, vebali büyüktür. Sizi Allah için seviyoruz ve çalışmalarınızı ümmete faydalı görüp takdir ediyoruz. Vesselam. ومن الله التوفيق
Burdan kibirden maksadın risalelere ağırlık verip diğer ilim ve düşüncelerde yoğunlaşmama ve okumamanın neticesi olarak ortaya konan bir tavrı dile getiriyor bilinçli olarak yapılan bir kibirden bahsetmemektedir
katılmıyorum risalei nura muhatap olan tüm külliyatı okur zaten, yusuf hoca kendi cephesine örnek olması için lemalar seçmiş gayet yerinde bir kitap, Herkes sizin gibi şahsiyeti tenzih ve iltifat üzerinden onun eserlerine kıymet vermeyebilir. Amaç Said nursiyi anlamak olmayadabilir bu zorunlu da değildir. Amaç dindir imandır onun kuranla islamla ilgili ne söylediğidir.
Allah Teâlâ'nın bir kulu ;kendi özgür iradesiyle düşünüp yazdırdığı 6000 küsur sayfalık eseri için; "Kimin haddidir ki, bu Nurlarda yanlışlık bulsun. Onun için bir harfine dokunmayı azim (büyük) bir günah işliyor telakki ediyorum..." (Barla Lahikası-62) dese ,yazdırdığı bu eserini eleştirilmez,dokunulmaz ilan ederek tabulaştırmış kutsallaştırmış olmaz mı!?
Bana: "Sen şuna buna niçin sataştın?" diyorlar. Farkında değilim; karşımda müdhiş bir yangın var.. alevleri göklere yükseliyor, içinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda birisi beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müdhiş yangın karşısında bu küçük hâdise, bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler... " "Bediüzzaman Said Nursi"
Evet tek gaye bu ve Nur talebeleri de üstad dan aldıkları dersle tüm kuvvetlerini iman kurtarma hizmetine nurları insanlara ulaştırma gayesine yürüyorlar. Diğer büyük şahısların fikirleri ve medeniyet tasavvurları imandan sonra gelen ve talep edenin teşvik edileceği şekilde düşünülebilir. Herkese bunlar nazara verilse İslamiyetin Özüne hakiki manasına ve iman hizmetine perde olurlar...
@@yavuzselimkocayel1409 insana vicdan kazandirmayan imanin hic bir kiymeti yoktur. Boylr bir iman gleenkci imandir ata imanidir. Gelenekci anlayışları birakin bu yol sapmis bir yoldur. Allah bu gibi iman anlayisinda olanlari gercek vicdan sahibi imanlilar icin ve kafirler icin imantihan konusu yapmıştir. Imanin gayesi vicdan kazandirmaktir insana.
Allah Razı Olsun Hocam. Bediüzzaman Muazzam Bir Zat. Karşı Propagandası Varken Zamanında Çok Etkilenmiştim. Ama Okuyup Anlamaya Başladığımda Bu Zamanın Dersi Olduğunu Anladım. Muazzam Bir Kitap Risale-i Nurlar.
Nur hareketi, fırtına gibi eserek, etrafı dağıtarak, ortalığı karıştırarak değil; Nur gibi, güneşin ışığı gibi, fark ettirmeden, okşayarak, kalpleri ve gönülleri ısındırarak ve sevdirerek yayılma istidadı gösteren bir sevgi ve tamir hizmetidir.
O zaman üstadımızdan bir vecize bırakalım; ''Ve keza iman, Şems-i Ezelî’den ihsan edilmiş bir nur olduğu gibi saadet-i ebediyeden de bir parıltıdır. Ve o parıltı ile vicdanında bulunan bütün emel ve istidatlarının tohumları, bir şecere-i tûba gibi neşv ü nemaya başlar, ebed memleketine doğru hareket eder, gider.'' -İşârât-ül İ'caz, Said Nursi.
@@seherseher1914 Aziz kardeşlerim! Üstadınız lâyuhtî değil. Onu hatasız zannetmek hatadır. Bir bahçede çürük bir elma bulunmakla bahçeye zarar vermez. Bir hazinede silik para bulunmakla, hazineyi kıymetten düşürtmez. Hasenenin on sayılmasıyla, seyyienin bir sayılmak sırrıyla insaf odur ki: Bir seyyie, bir hata görünse de, sair hasenata karşı kalbi bulandırıp itiraz etmemektir. ... -Barla Lâhikası, Said Nursî Kendisini hatasız zannetmenin hata olduğunu direk kendisi söylüyor, bununla birlikte benim ne haddim var ki onun hatasını söyleyeyim. Üstadımıza karşı ön yargılı olduğunuzu seziyorum normaldir üstadımızı tam tanımak isterseniz hizmet düsturlarini birebir yaninda öğrenen yaşayan talebesi Hüsnü Bayramoğlu ve Risale-i Nur külliyatını takip edebilirsiniz.
Güzel bir video olmuş istifade ettik Allah razı olsun hocam.... Üstad Bediüzzaman'ın önümüzdeki yıllarda daha çok araştırılacağını ve eserlerinin çok farklı kitleler tarafından merakla okımacağını araştırılacağını düşünüyorum ... Zira Üstadın hayatından günümüze belki 15-20 sene öncesine kadar nur talabeleri imanı kurtarmak güçlendirmek vazifesine vakitlerini hasretmş ve elhamdülillah muvaffak da olunmuştur ....Başka eserlerle çok meşgul olmamaları belki de bundandır ... Küfre karşı çağımızın en tesirli silahını sonuna kadar kullanmak... Allah'ı inkar fikrinin bütün çeşitlerine karşı mücadele edilmiş ve bu memlekette küfür kök salamamış milletimizin imanı kurtulmuştur ...İman hakikatleri toplumumuzun göğsünde daha da muhkemleşmiştir....Allah'a sonsuz şükürler olsun .. Belki günümüzden itibaren ve gelecek yıllarda Yine imanı takviye etme vazifesi hız kesmeden devam etmekle beraber artık hakiki manada İslam medeniyetinin bütün diğer unsurları ve muhtelif parçaları Bediüzzaman'ın eserleri referans alınarak Sizin tabirinizle her cümlesi , kelimesi deşifre edilerek çalışılacak ve dünyanın hakiki İslam medeneiyetini yaşamasına vesile olunacaktır inşallah ... Unutmayalım Risale-i Nur kimsenin malı değildir Üstadın tabiriyle ".....risaleler kendi malım değil, Kur'anın malı olarak, Kur'anın reşehat-ı meziyatına mazhar olduklarını izhar etmeye mecburum. Evet lezzetli üzüm salkımlarının hâsiyetleri, kuru çubuğunda aranılmaz." Mektubat - 369 Bediüzzaman ve eserlerinden her müslüman herkes istifade etmeli merakla şevkle dikkatle okumalı ve okutmalıyız ....
3 роки тому+35
Allah razı olsun Üstad için daha fazla program yapılır inşallah.
Öncelikle teşekkürler Yusuf Hocam. Bediüzzaman'ın gayesi iman kurtarmaktır. Çünkü iman en önemli şeydir. İman yoksa hiçbir şey yoktur. Şimdiki zamanda ise insanlar meşgul zaman hızlı ve bu yüzden bize iman hakikatlerini anlatan bu eserleri okumak imanımızı Allah'ın izniyle kurtarıyor. Nur talebelerinin genel fikri böyledir. Yoksa diğer kitaplar okunmamalı gibi bir durum yoktur. Selam ve dua ile
Yusuf Bey Risaleler umumun malıdır herkesin sahiplenip istifade etmesi gereken bir tefsir kitabıdır. Sizlerde yararlandığınız gibi böyle mecralarda daha geniş dairelere okumayı tavsiye etmek yerine içindeki konuları insanlara anlatabilirsiniz ve çok daha güzel olur elinizde imkan da var. Bu şekilde düşündüğünüz takdirde aleminizde ki kibir meselesinin de ortadan kalktığını göreceksiniz zamanla. Yine de Allah razı olsun en azından tavsiye ediyorsunuz bu da güzel bir şey.
Allah Teâlâ'nın bir kulu ;kendi özgür iradesiyle düşünüp yazdırdığı 6000 küsur sayfalık eseri için; "Kimin haddidir ki, bu Nurlarda yanlışlık bulsun. Onun için bir harfine dokunmayı azim (büyük) bir günah işliyor telakki ediyorum..." (Barla Lahikası-62) dese ,yazdırdığı bu eserini eleştirilmez,dokunulmaz ilan ederek tabulaştırmış kutsallaştırmış olmaz mı!?
O ifadeler Üstada değil talebelerine aittir. Talebeler de Risale-i Nur'u tetkik ve tahkik ettikten sonraki kanaatlerini belirtiyorlar Ayrıca bu tarz ifadeler eserlerin başında bulunan takrizler nevindendir. Takriz övme, övüş, bir eserin başına konulan yetkili bir kimsenin yazdığı, övücü tanıtma yazıları anlamına geliyor. Ve takrizler yapısı gereği biraz coşkulu olur. ALINTI: sorularlarisale
Hocam, Allah razı olsun. Hepimizin üzerinde düşünmemiz lazım: Risaleler neden ümmetin değil de bir cemaatin kitabıymış gibi, neden Nur talebesi olmayan bir kardeşimiz Risale okusa "Nurcu" olacağını sanıyor, neden hemen ben anlamadım deyip tembellik ediyoruz? İman hakikatleri, derin meseleler, elbette gündelik hayatta kullandığımız 300 kelime ile açıklanamaz. Gayesi ilim irfan olan bunu bahane edemez. Bir de hocam kibir demişsiniz ama kibirden değil, orada bir daha düşünmenizi istirham ederim. Bediüzzaman talebelerini Risalelere odaklandırmak, onun neşri, anlaşılması için vaktini sarf etmelerini sağlamak için teşvik etmiştir. O zamanın şartlarında tüm baskı ve yasaklara rağmen iman kurtarma davası verilmiş. Şimdiki zamanın şartlarına göre düşünürsek yanlış değerlendiririz. Bediüzzaman ilahiyat fakültesinde hocalık yapıp kitap telif etmemiş. Baskılar, sürgünler, suikastlar gölgesinde bir DAVA ortaya koymuş ki bu İMAN kurtarma davasıdır. O yüzden şimdiki gibi 100 kitap listesi yapalım, o ilmi de öğrenelim bu alimden de okuyalım, çini de hinti de avucumuza alalım şeklinde bir imkan yoktu. Mesele imanı kurtarma noktasındaydı. Zaten o yüzden zaman iman kurtarma zamanı demiştir. O insanlar imanını kurtarsın diye yazdığı kitaplara nazar-ı dikkati celbediyor. Bu da hakkıdır. Her alim talebesine bir yol, bir sınır çizebilir. Buna talip olan talebe olur. Kimseyi de zorlamıyor. Zaten dersi hep kendine veriyor, ihtiyacını hisseden ona ders arkadaşı oluyor. Kardeşlerimizin şu eleştirisini de ağır bulurum: "Nur talebeleri başka kitap okumuyor". Kardeşlerim, bir tefsire, bir yola odaklanmak kibirden değildir. O insanlar "iman meselelerinde" (ilmihal, siyer vs. elbette okurlar) risalelerin kafi geldiğini düşünürler ve onu tam manasıyla anlamak için tefsir olarak Risalelere odaklanırlar. Kardeşlerim ilimden maksat nedir? Alim olmak mı? Daha iyi felsefe yapmak mı? Tüm ilimlerin gayesi Allah rızası olmalıdır kardeşlerim yoksa o ilim faydasızdır. Nur talebeleri de başka tefsirler Allah rızasını kazandırmaz demiyor, haşa! Ben bu tefsiri hakkıyla anlasam Allah'ın rahmetiyle bana yeter diyor. Zaten insanlar 2 sayfa zor okuyor, bir de okuyana neden başka birşey okumuyorsun diyoruz :) Akademik çalışma yapanlar, MTO talebeleri için vs. konuşmuyorum elbet. "Sıradan" bir müslüman için konuşuyorum. Şu an ülkemizde kaç kişi hayatında 1 kitap, 1 tefsir bitirdi, kaç kişi düzenli kitap okuyor da bu insanları eleştiriyoruz? Vakti olan ve anlayabilecek olan tüm kitapları, tüm tefsirleri, tüm düşünce kitaplarını okusun. Ama maksadın İslamı daha iyi anlamak ve Allah rızası olduğunu unutmadan. İlmi/akademik çalışma yapanlar zaten bahis dışı. Nur talebelerinin de gerekli özeleştirileri yapacağına inanıyorum. Çok uzattım vesselam. Allah hepinizden razı olsun. "Cemaatçilik" yapmaktan muhafaza buyursun.
Yusuf hocam her nur talebesi aynı seviyede entellektüel bakış açısına ve birikime sahip değil bunların içinde 7 den 70 e farklı kültür seviyesinde, derinlikte kişiler var. Sanayici, esnaf, çiftçi de var profesörler de var. Sizin dediğiniz gibi bu eserlerin sanatı, edebiyatı, siyaseti vs. etkilediginin yeni bir medeniyet teşekkülünün gözle görülür hale gelmesinin zaman alacağını düşünüyorum. Gazalinin kelam, felsefe, tasavvufta yaptığı yenilenme, özü yakalama mücadelesinin meyvesi ancak Osmanlı döneminde alınmaya başlanmıştır. Cumhuriyet tarihi boyunca bilinçli olarak unutturulmaya çalışılan bir zattan bahsediyorsunuz. Maniler ve oyunlar o kadar fazla ki...
Katılıyorum Şahin. Çok farklı düzeylerde birikimli insanı barındırıyor o yüzden bir tutamayız tüm talebeleri. Eğer üstad'dan başka bişey okumayın diye bir dayatması olsa risale-i nur talebelerinin o zaman haklılık payı verirdim hocaya. Ancak durum öyle değil herkes kendi kapasitesi miktarınca bişeyler öğrenmeye çalışıyor
Sn Hocam Allah sizden razı olsun Üstadımızı ve külliyatı çok güzel ifade ettiniz,bu külliyatı sadece Nur talebeleri değil bütün cemaatlerin de okuyup anlayıp tüm insanlığın istifadesine sunmalı.
Yusuf Hocaya Katılmakla beraber burada şöyle bir durum var; Nur talebeleri ilmi derinlik ve entellektüel seviye anlamında oturup konuştuğumuzda anlıyorsunuz ki çok derin & tahkiki düzeydeler. risaleyi nuru merkezine koyup başka ilmi(kelam fıkıh lisan) konularda kendini geliştiren çok kişi var. Fakat Şöyle bir kanı var ki Risaleyi nur haricinde başka kitaplar Referanslar sohbetlerde verildiği zaman bu risaleyi nurun anlatmak istediği mananın önüne geçiyor. Fakat bu demek değildir ki sadece Risaleyi nur oku Farzları yap Günahtan sakın kendini daha da geliştirme, gelistirmeli ve guncel meselelerde sözü olan insanlar çıkmalı
(Hilye-i Şerîf) Rahman Rahim Allah’ın Adıyla… Hz. Ali (ra) Peygamber Efendimiz(Sallallâhu aleyhi vesellem)’i şöyle anlatıyor: “Rasûlullah (Sallallâhu aleyhi vesellem), ne son derece uzun ne de kısaydı; O, orta boyluydu. Saçları ne kıvırcık, ne de dümdüzdü; hafif dalgalı idi. Şişman olmadığı gibi, yüzü de yusyuvarlak değildi. Yüzünün rengi kırmızıya çalan beyazdı. Gözleri kara, kirpikleri uzundu. Kemiklerinin eklem yerleri iri ve omuzlarının arası genişti. Avuçları ve ayakları dolgundu. Yürüdüğünde yokuştan iner gibi sert adımlar atardı. Bir tarafa döndüğünde bütün vücuduyla dönerdi. İki omzu arasında Peygamberlik mührü vardı; zira O, peygamberlerin sonuncusuydu. İnsanların en cömerdi, gönlü en geniş olanı, en güzel ve düzgün konuşanıydı. Gayet yumuşak tabiatlı ve insani ilişkilerde arkadaş canlısı idi. Ansızın O’nu gören kimse heybetinden ilk anda çekinir; fakat tanıdıkça O’nu çok severdi. O'ndan bahseden bir kimse, ‘Ne O’ndan önce, ne de O’ndan sonra asla bir benzerini görmedim.’ demekten kendini alamazdı.”[i] [i] Tirmizî, Menâkıb 8.
ALLAH'IN "BEDÎ' "İSMİ ,BAŞKASINA İSİM OLUR MU? Bu yazı,Ragıp İsfahani'nin ELFAZI'L- KUR'AN,MÜFREDAT" isimli kitabının 176. sayfasından alınmıştır. Ünlü alim aynen şunları yazıyor: (B D A) (El İbda) Hiç bir şeyi örnek almadan ya da taklit etmeden bir eser inşa etme, vücuda getirme,yaratma .) demektir. Yüce Allah'la ilgili kullanıldığı zaman, 'Bir nesneyi aletsiz, maddesiz, zamansız ve mekânsız var etmek, yaratmak' anlamına gelir. Bu isim yalnızca Yüce Allah'a mahsustur. (Bak: Beyhaki,el Esma ve's-Sıfat) BEDÎ' SÖZCÜĞÜ BÜTÜN ZAMANLARIN "BEDÎ'"i YOKTAN YARADANI YÜCE ALLAH'TIR.BEDÎ' SIFATI SADECE ALLAH'A MAHSUSTUR. O İSMİ BİR FANİYE,BİR KULA VEREN ŞİRKE DÜŞME TEHLİKESİ VARDIR. "BEDÎ'=Mübdî' anlamına da kullanılır. Örneğin, "BEDÎU'S-SEMÂVÂTİ VE'L-ARDI. Gökleri ve yeri yoktan, eşsiz ve benzersiz yaratan O'dur. " (Bakara 117) Yukarıda yapılan izahlardan da anlaşıldığı gibi ;(BEDÎ')sıfatı Allah'tan başkasına verilmez verilirse şirk tehlikesi oluşur. " Hem bu lakâbın Allah Teâlâ 'dan başkasına verilmesi caiz olsaydı,Âhirzaman Nebîsi Muhammed Aleyhisselam 'a verilmesi daha uygun olurdu.Ama ne Nebî Aleyhisselam 'a ne de Ashâb-ı Kirâm'dan hiçbir kimseye bu lakâb asla verilmemiştir.
Selamaleykum sayın Yusuf hocam ve nurlari ve hakiki nurculari eleştiren kardeşler 42 yaşındayım 13 yaşından beri 3 cemaatle istigalim oldu hepsinden Rabbım razı olsun . 27 yaşında nurlari tanıdım ve nokta hayatımda ilk defa doğruyu bulduğumu anladım kimseyi kotulemiyorum hak olan .ve kendim hakiki bir talebe olamama rağmen anladığım şu Sizler CIDDIYET İLE KİBİR i KARISTIRIYORSUNUZ 28 yıllık cemaatler hayatımda bukadar ciddi hakiki yaşamaya çalışan bir cemaatle tanışmadım herkes payına düşeni alır. Vesselam selametle
Öncelikle Allah razi olsun hocam sizden sizi cok seviyorum hem sizin 100 kitap serisini okuyorum hem risale-i nur okuyorum. Yani risalei nur mani olmuyor diğer kitaplari okumama hocam. Ancak risalei nur imani elde etmek acisindan kafidir bu anlamda tek basina okunabilir ancak diğer konularda baska kitaplari okumaya mani yoktur Risale-i nurun tek gayesi imanı kurtarma davası yani filmciler edebiyatcilar sanatcilar cikarmaktan ziyade bilhassa gençlerin imanini taklididen tahkiki imana çevirme davasıdır. Fennin seküler anlatımlarından ziyade fenle Allahı bulduracak sevdirecek bir eser herkese tavsiye ediyorum...
Yusuf Kaplan hocamız Allah razı olsun. Çok kıymetli tespitlerde bulundular. İsteyen üzerine düşünüp bundan hisse çıkarır. Dileyen ise koruma refleksi ile kardeşin kardeşe tavsiyesine kendisini İhtiyaç görmez görür....
"Ömür sermayesi pek azdır. Lüzumlu işler pek çoktur... ...ebedî dünyada kalacak gibi âfâkî malayaniyat ile iştigal etmek tam bir akılsızlık bildiğimizden, biz Risale-i Nur şakirdleri, her birimizin yüz derece aklımız ziyade olsa da ancak bu vazifeye sarfetmek lâzımdır diye kanaatımız var." Asa-yı Musa (RNK)
"Hem de nazar-ı dikkate almak lâzımdır ki: Kim bir şeyde çok tevaggul etse; galiben başkasında gabileşmesine sebebiyet verir. Bu sırra binaendir ki: Maddiyatta tevaggul eden, maneviyatta gabileşir ve sathî olur. Bu noktaya nazaran; maddiyatta mahareti olanın maneviyatta hükmü hüccet olmasına sebeb olmadığı gibi, çok defa sözü dahi şâyan-ı istima' değildir. Evet bir hasta; tıbbı hendeseye kıyas ederek, tabibe bedelen mühendise müracaat edip gösterdiği ilâcı istimal eder ise; akrabasına ta'ziye vermeye davet ve kendisi için kabristan-ı fenanın hastahanesine nakl-i mekân etmek için bir raporu istemek demektir. Kezalik hakaik-i mahza ve mücerredat-ı sırfeden olan maneviyatta, maddiyyunun hükümlerine müracaat ve fikirleriyle istişare etmek, âdeta latîfe-i Rabbaniye denilen kalbin sektesini ve cevher-i nuranî olan aklın sekeratını ilân etmek demektir. Evet herşeyi maddiyatta arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise maneviyatı göremez..." Muhakemat (RNK)
Hocam o kadar doğru anlatmışki üniversitede yurt bulamadigim icin nurcularin içinde bulundum Bediüzzaman'ın talebeleri kendini o kadar ona kapatmışki dış İslami dunyadan da kopmuşlar kendilerince tuhaf yorumlamaları , katı kuralları var .
Yusuf hocam, yaşadığımız bu çağ sizi de , cansiparane olarak yaptıklarınızı da, bu ülkenin Müslüman evlatları için nasıl dert sahibi olup onları İslamın ışığında ,zihinleremize vurulan prangalardan uzak bir geleceğe taşıma arzunu asla unutmayacak. ALLAH size uzun ömürler versin. Kendinize sağlığınıza Neşenize çok dikkat edin hocam. Sizin gönlünüze batan diken bizim de canımızı yakar. Huuu!
UA-cam’daki Nur talebeleriyle bir program yapmanızı çok isterim. Nur talebeleri ve Yusuf Hocamız iyi bir istişare, fikir alışverişinde bulunurlarsa hem iki taraf açısından hem izleyenler açısından çok verimli olur.
Arkadaslar ufkunuzu biraz genis tutun lütfen..Kiymetli insanlarin yaptiklari elestiriler de kiymetlidir.O minvalde dinleyip anlarsanız bu kadar gocunma yaşamazsınız. Vesselam
Yorumlara bakiyorum da ne güzel, kaliteli insanlar varmış. Allah razı olsun sizlerden. Herhalde dunya da cenneti bir nevi bu olsa gerek. Serdar Bey Kardeşim e de teşekkür ederim, güzel insan. Rabbim sizinle beraber neslinize Kur'an a hadim eylesin. Dünya ve uhra saadeti nasib etsin
Bismillahirrahmanirrahim. Selamün aleyküm muhterem kardeşlerim. Rabbim rızası yolunda çalışanların yar ve yardımcısı olsun. Risale-i Nur okuyorum, elimden geldikçe kıymetli İslam davası hocalarımızı takip ediyorum. Yusuf hocamın Nur Talebeleri hakkındaki düşüncelerine katılmadığım bir noktada kendi fikrimi belirteyim. Bence Bediüzzaman anlaşılamadığı gibi Risale-i Nur talebeleri de anlaşılamıyor. Bediüzzaman talebelerinin davası İMAN davası. Bir insan-mümin için imandan daha mühim mesele var mı ? Tahkiki imanı elde edemeden alemin fethine çıkılır mı ? Bence imanı tahkiki olmayan insanların fikir, sanat, sinema v.b. alanlarda verdiği mücadeleler biz Müslümanlara daha zararlı olabilir. Sözlerimi üstadın bir sözüyle noktalayım "Hakiki imanı elde eden adam kâinata meydan okuyabilir."
Allah Teâlâ'nın bir kulu ;kendi özgür iradesiyle düşünüp yazdırdığı 6000 küsur sayfalık eseri için; "Kimin haddidir ki, bu Nurlarda yanlışlık bulsun. Onun için bir harfine dokunmayı azim (büyük) bir günah işliyor telakki ediyorum..." (Barla Lahikası-62) dese ,yazdırdığı bu eserini eleştirilmez,dokunulmaz ilan ederek tabulaştırmış kutsallaştırmış olmaz mı!?
@@kritiker6477 kardeşim yerinden bakıp oku, cümlenin öncesi ve sonrasını hakikat o zaman anlaşılır. Senin uyguladığın metod bir kere yanlış. Hiç bir şeyde hakikaten anlamak istiyorsan böyle kesip alamazsın ki. HER METİNDE İşine geleni alıp manayı tam zıddına çıkarabilirsin.
Hiçbir müfsid ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür. Evet kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyle ise her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz. Eğer altın çıktı ise kalbde saklayınız. Bakır çıktı ise çok gıybeti üstüne ve bedduayı arkasına takınız, bana reddediniz gönderiniz. Münazarat - 14
Yusuf hocama kısmen katılmakla beraber bir iki kelam yazma ihtiyacı hissettim. Üstad Bediüzzaman hazretlerinin hizmet metodu etkisini bizler farkedemesek de göstermiş ve gösteriyor. Elimizden geldiğince okuyup anlayıp yaşamaya ve anlatmaya gayret ediyoruz. Allah'ın kanunudur ki; hadiseler gerçekleşirken belirli sebepler altında bazı süreçlerden geçerler. Bu her sahada olduğu gibi dini, içtimai meselelerde de böyledir. Belki henüz yapılan hizmetlerin neticeleri görünmüyor ancak zaten biz müslümanlar neticeyle meşgul olmadan hizmetle meşgul olmanın gayretinde olmalıyız. Bu dünya hizmet ve çalışma yeri. Meyvelerden istifade yeri bu dünya değil. Yıllardır Risaleler okuna gelmektedir. Belki de okunmasa, dersler sohbetler olmasa (Allah muhafaza buyursun) belalar sel gibi üzerimize yağacak. Ayrıca beklentiler kişilere göre değiştiği için, herkes kendi beklentisine göre meselelere bakıyor. Ortada istikametli güzel bir hizmet var. Daha güzel daha muvaffakıyetli olabilir mi? Elbette olabilir. Bu hizmet bu zamana kadar böyle gelmiş ise bundan sonra da böyle devam edecek diye bir garanti yok. Allah'ın dinine hizmet niyetleri "her zaman daha iyiye ve daha güzele" şeklindedir. Mevla kalan hizmet ömrümüzü geçen hizmet ömrümüzden daha ihlaslı daha gayretli ve muvaffakıyetli eylesin.
Gerçekten yusuf hocamızı anlayabilen kesimden olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Islamin oncu kuşaklarından olmak bu davaya sahip çıkmak istiyorum. İnşallah yakın zamanda da mto'lu olmak istiyorum.
CANım Serdar abim, CAN Yusuf hocam:) ömrünüze bereket, ayağınıza taş değmesin; Rabbim rızası yolunda insanlığa yaptığınız katkıyı, ibadetlerin en güzelleriyle birlikte kabul buyursun inşaAllah...
Bir BİLİM KİTABI düşünün... Ampulü bulan Thomas Edison’un ismi altın harflerle yazılsın. Güneş’i bir kandil olarak yaratan Allah’ın (c.c) ismi geçmesin.
ALLAH'IN "BEDÎ' "İSMİ ,BAŞKASINA İSİM OLUR MU? Bu yazı,Ragıp İsfahani'nin ELFAZI'L- KUR'AN,MÜFREDAT" isimli kitabının 176. sayfasından alınmıştır. Ünlü alim aynen şunları yazıyor: (B D A) (El İbda) Hiç bir şeyi örnek almadan ya da taklit etmeden bir eser inşa etme, vücuda getirme,yaratma .) demektir. Yüce Allah'la ilgili kullanıldığı zaman, 'Bir nesneyi aletsiz, maddesiz, zamansız ve mekânsız var etmek, yaratmak' anlamına gelir. Bu isim yalnızca Yüce Allah'a mahsustur. (Bak: Beyhaki,el Esma ve's-Sıfat) BEDÎ' SÖZCÜĞÜ BÜTÜN ZAMANLARIN "BEDÎ'"i YOKTAN YARADANI YÜCE ALLAH'TIR.BEDÎ' SIFATI SADECE ALLAH'A MAHSUSTUR. O İSMİ BİR FANİYE,BİR KULA VEREN ŞİRKE DÜŞME TEHLİKESİ VARDIR. "BEDÎ'=Mübdî' anlamına da kullanılır. Örneğin, "BEDÎU'S-SEMÂVÂTİ VE'L-ARDI. Gökleri ve yeri yoktan, eşsiz ve benzersiz yaratan O'dur. " (Bakara 117) Yukarıda yapılan izahlardan da anlaşıldığı gibi ;(BEDÎ')sıfatı Allah'tan başkasına verilmez verilirse şirk tehlikesi oluşur. " Hem bu lakâbın Allah Teâlâ 'dan başkasına verilmesi caiz olsaydı,Âhirzaman Nebîsi Muhammed Aleyhisselam 'a verilmesi daha uygun olurdu.Ama ne Nebî Aleyhisselam 'a ne de Ashâb-ı Kirâm'dan hiçbir kimseye bu lakâb asla verilmemiştir.
Şehitlerimizin Ardından, İçimiz kan ağlıyor, yüreğimiz yangın yeri. Dün akşam aldığımız kazanın haberini. Yan gönlüm yan, gör bak hakka gidenleri. Gülümseyerek görüyorlar peygamberini. Ya Rab. Ne güneşler batıyor, sıra sıra. Davaları vardı, vatan, bayrak, namusuna. Susmasın ezan seslerinin hak bekasına. Can feda ederek koştular, şühedasına. Davamız bir, menzilimiz hep Kızılelma. Aziz milletimiz arasınada fitne salma. Bir ölür, bin diriliriz, Türk Milletiyiz biz. Rüku, secde dışında, hiç eğilmeyiz biz Uğurlarken son yolculuklarına acılıyız. Yas da değiliz, davamızda kararlıyız. Gözlerimiz yaşlı ayaktayız, yıkılmayız. Hür doğduk, yaşayamaya varız biz Aziz millet Korkma, durmak yok yürü. Sarsılmaz İmanın var, inancınla yürü. Bu vatan bizim, hepimizin yılma yürü. Rabbim bizimle, şühedamız da yürü. Ya Rab, bir hilal uğruna güneşler batıyor. Ufkumuz genişliyor, kalbimiz hep atıyor. Aguşunu açmış peygamber sizi karşılıyor. Dualarımız çoşkun, yüreğimizden taşıyor. Şehitler ölmez, vatan bölünmez dediler. Koşarak yürüdüler, hep ölümsüzleştiler. Düğüne gider gibi, şahadete yürüdüler. Göğe yükseldiler birlikte gülümsediler. Ruhlarınız şad olsun, mekanlarınız cennet. Şehitlerini asla unutmayacak aziz millet. Kökleri kazınacak tüm hainlerin elbet. Yükselecek Türkiyem, büyüyecek sabret. Eğilmez başın gibi, kabrindeki taşın gibi. Diklenmeden dimdik duran ecdadın gibi. Gök kubbenin altında gezinen ruhun gibi. Aramızdasınız, cansınız, cananımız gibi. Şehitler tepesinde bayramınız var bugün. Faniler razı, Allah da sizden razı bugün. Aşk-ı Muhabbetle ölümsüzleştiniz bugün. Kavuştunuz Habib’i Muhammed’e bugün. Habinur Sami Akay
Gözden kalbe inen yol mu daha hızlı ya da sözden kalbe giden yol mu? Söz mü daha çabuk tesir eder ya da davranış mı? Şairi dinlemek mi daha etkileyici, ya da şair gibi dolaşanı seyretmek mi? Ben hocaların günlük hayatlarını, davranışlarını çok merak ediyorum. Mesela Hayati hocam' ın eşiyle sohbeti ☺ Ya da şiirlere dalıp hüzünlenmesi. Geçen Uğur abi' nin kahve yapışını izledik mesela. Çok güzeldi 😊. İyi, merhametli, dürüst insanların hayat tarzları ve davranışlarını görmeye ihtiyacımız var. Çünkü biz onlara baktıkça, biz de iyi, dürüst ve merhametli olucaz. (İçimden geldiği için yazdım, linç etmeyin lütfen)
Hocam, sizin gibi bir mütefekkirin çerçevesinden üstad Bediüzzaman ve risale -i nur değerlendirmesi dinlemekten çok memnun oldum. Nur talebelerine yönelik eleştirileriniz de sizin şahsınızın değeri ölçüsünde kabuldür dikkate değerdir. Selam ve dua ile. .
ALLAH'IN "BEDÎ' "İSMİ ,BAŞKASINA İSİM OLUR MU? Bu yazı,Ragıp İsfahani'nin ELFAZI'L- KUR'AN,MÜFREDAT" isimli kitabının 176. sayfasından alınmıştır. Ünlü alim aynen şunları yazıyor: (B D A) (El İbda) Hiç bir şeyi örnek almadan ya da taklit etmeden bir eser inşa etme, vücuda getirme,yaratma .) demektir. Yüce Allah'la ilgili kullanıldığı zaman, 'Bir nesneyi aletsiz, maddesiz, zamansız ve mekânsız var etmek, yaratmak' anlamına gelir. Bu isim yalnızca Yüce Allah'a mahsustur. (Bak: Beyhaki,el Esma ve's-Sıfat) BEDÎ' SÖZCÜĞÜ BÜTÜN ZAMANLARIN "BEDÎ'"i YOKTAN YARADANI YÜCE ALLAH'TIR.BEDÎ' SIFATI SADECE ALLAH'A MAHSUSTUR. O İSMİ BİR FANİYE,BİR KULA VEREN ŞİRKE DÜŞME TEHLİKESİ VARDIR. "BEDÎ'=Mübdî' anlamına da kullanılır. Örneğin, "BEDÎU'S-SEMÂVÂTİ VE'L-ARDI. Gökleri ve yeri yoktan, eşsiz ve benzersiz yaratan O'dur. " (Bakara 117) Yukarıda yapılan izahlardan da anlaşıldığı gibi ;(BEDÎ')sıfatı Allah'tan başkasına verilmez verilirse şirk tehlikesi oluşur. " Hem bu lakâbın Allah Teâlâ 'dan başkasına verilmesi caiz olsaydı,Âhirzaman Nebîsi Muhammed Aleyhisselam 'a verilmesi daha uygun olurdu.Ama ne Nebî Aleyhisselam 'a ne de Ashâb-ı Kirâm'dan hiç kimseye bu lakâb asla verilmemiştir.
Cumhurbaşkanımız yanılmıyorsam 2016 yılında Isparta da bunun müjdesini verdi kardeşim çok yakında osmanlıca derslerine ek Risale-i Nur dersleri olacak inşaallah
ALLAH'IN "BEDÎ' "İSMİ ,BAŞKASINA İSİM OLUR MU? Bu yazı,Ragıp İsfahani'nin ELFAZI'L- KUR'AN,MÜFREDAT" isimli kitabının 176. sayfasından alınmıştır. Ünlü alim aynen şunları yazıyor: (B D A) (El İbda) Hiç bir şeyi örnek almadan ya da taklit etmeden bir eser inşa etme, vücuda getirme,yaratma .) demektir. Yüce Allah'la ilgili kullanıldığı zaman, 'Bir nesneyi aletsiz, maddesiz, zamansız ve mekânsız var etmek, yaratmak' anlamına gelir. Bu isim yalnızca Yüce Allah'a mahsustur. (Bak: Beyhaki,el Esma ve's-Sıfat) BEDÎ' SÖZCÜĞÜ BÜTÜN ZAMANLARIN "BEDÎ'"i YOKTAN YARADANI YÜCE ALLAH'TIR.BEDÎ' SIFATI SADECE ALLAH'A MAHSUSTUR. O İSMİ BİR FANİYE,BİR KULA VEREN ŞİRKE DÜŞME TEHLİKESİ VARDIR. "BEDÎ'=Mübdî' anlamına da kullanılır. Örneğin, "BEDÎU'S-SEMÂVÂTİ VE'L-ARDI. Gökleri ve yeri yoktan, eşsiz ve benzersiz yaratan O'dur. " (Bakara 117) Yukarıda yapılan izahlardan da anlaşıldığı gibi ;(BEDÎ')sıfatı Allah'tan başkasına verilmez verilirse şirk tehlikesi oluşur. " Hem bu lakâbın Allah Teâlâ 'dan başkasına verilmesi caiz olsaydı,Âhirzaman Nebîsi Muhammed Aleyhisselam 'a verilmesi daha uygun olurdu.Ama ne Nebî Aleyhisselam 'a ne de Ashâb-ı Kirâm'dan hiçbir kimseye bu lakâb asla verilmemiştir.
Yusuf hocayı ilk gördüğüm andan beri hakkındaki düşüncem dilinin aklının hızına yetişemidiğidir, Allah razı olsun Rabbim sayılarını arttırsın inşaAllah 😊🌹
Said nursi der ki:Ben kendimi beğenmiyorum beni beğenenleride beğenmiyorum.Ayrıca üzümün hassiyeti kuru çubuğunda aranmaz.Daha birçok şey söylerim de...Öncelikle Kibir Kelimesi bizlere Yakışmaz ki o sıfat şeytanda var idi.Bu arada övüyormusun dövüyormusun belli değil.
Yusuf Kaplan şunları söylemek istedi: Sadece Bediuzzaman Said Nursi’ yi okumak ve diğer bütün İslam birikimine kendimizi kapatmak, bir çeşit kibirdir. Çünkü zaten Bediuzzaman Said Nursi de İslam birikiminden istifade etmiş. Yaklaşık 1300 yıllık bir birikimin üzerine dünyaya gelmiş kıymetli biridir. Bu söylemler İslam birikimine gözlerini kapatan, onları yok sayanlara söylenmiş olmalıdır kanaatimce. Yoksa her müslüman, kendisine yakın bulduğu veya iyi istifade ettiği bir kanalda, eserlerde ayrı bir uzmanlık, muhabbet oluşturabilir. Bu çok doğaldır. Yusuf Hoca’ nın üzerinde durduğu kişilerse Bediuzzaman Said Nursi dışında hiçbir alimi tanımayan, tanısa bile bu zamana çok da hitap etmeyeceğini düşünen kişilerdir. Çünkü her insan farklı olduğu gibi her eserin de hitap edeceği kesim farklıdır. Biz müslümanlar kardeşiz. Bunun ötesinde de bir şey söylemek doğru olmaz. Selam ve dua ile…
Allah cc razı olsun inşallah hayırlı ve bereketli yayınlar serdar hocam allah cc razı olsun inşallah yusuf kaplan hocamada hayırlı ve huzurlu sağlıklı uzun ömürler versin inşallah hayırla kalın allah cc amanet olun inşallah duâ bekleriz inşallah
13.11 saniyede "Mevlanaya nispetle Mesnevi Nuriye yazdı. Kendini onun yerine koydu" Cümle kabul edilir değil. Bediüzzaman ne Mevlana Hazretlerini ne de diğer İslam Alimlerini geride bırakmak ve onlara nisbet etme derdi değil O'nun derdi, dersi milletin imanı idi. Diğer büyük İslam alimlerinde olduğu gibi ve zamanın yangınına göre daha fazlası ile...
Yusuf hocam Allah razı olsun istifadeli bir ders.siz nasıl bir mesele , kişi,eser hakkında mütalaanizi, eleştirilerinizi yapıyorsunuz 🌒 aynı şekilde kendiniz,eseriniz,meseleleriniz hakkında nasıl bir tefekkür içindesiniz.dedikleriniz elhak doğru luk payları olan tenkitler lakin tavsiye ve telkinlerinizi yapmaktan sizi alıkoyan kim.sizin sadedenizde demiyorum ama çok rağbet gören başkasının ne yapması gerektiğini konuşmak genelde çoğu kimsenin anlamadığı ni, bilmediğini,yanildiğini ve göremediğini söylemek babında kendisini gören,bilen,anlayan ve farklı bir derinlik ve yücelik olduğunu idda ettiği halde, kendine malum olanı gösterememek gibi bir çelişki var.zira herkesin önceliği,zevki,idrakinin 🌒 aynı olması beklenmesi gerekmez.derecati taktir farklı olduğu gibi idrakin dereceleri de farklı dir.yani kendi idrakinizdekini vücuda getirinki bir emsal ve mehaz teşkil olmuş olsun.çünkü bahsettiğiniz zatlar sizin hangi konuşmanız ve müzakereniz varki beklentinizi karşılayan bir idrake rastlamış olsun.ben mi yapacam diyorsunuz onu nur talebeleri yapmalı.halbuki Bediüzzaman nin şöyle bir sözü var:mademki yapan bilir elbette bilen konuşur.birakin nurculari başkalarının idrak düşüklüğünü külliyat yayıncılıkta bahsettiğiniz meselere dair eseriniz ortaya koyun talibi gelsin muhatap olsun.bediüzzaman eserleri bir hesab ve proje mahsulü ile olmadi.bir meziyetin varsa hafa turabina koyki ta neşvünema bulsun diyor hazret.siz ekin gayrin teveccüh ve taktirine ne hacet hak ve hakikat kendi kendini tenvir eder aşıklarını kendine celb eder vesselam
Allah(C.C.) dan saygideger çok kiymetli Bediuzzamana rahmet dilerim. Allah (C.C.) ahiretinide kabrinide en guzel cennetler eylesin peygamberlere komsu eylesin insallah amin amin amin amin Ya Rabbi. Yasadigi acilar, zorluklar çok uzucu Allah (C.C.) en guzel cennetlerinde en guzel lutuflariyla lutuflandirsin insallah, iyi bir musluman iyi bir insan, selam olsun....
Bediüzzaman hakkındaki fikirlerinizi kabul görmüş bir abiyle ekranda konuşursanız bazı sorular daha kolay cevap bulur Nur talebeleri anlamıyor demek büyük bir iddia bu konuyu netleştirin lütfen
Efendim Risale i Nur okumada ön safta olan abiler ile irtibata geçseniz, mesala Pr Şener Dilek abi UA-camde çok dersleri var o zaman göreceksiniz Bediüzzaman Anlaşılmışmı Anlaşılmamışmı .Nurlar Bu çağın yaralarına bir melhem olduğunu bizzat müşahede ediyor.
Yusuf hocanın dediğini tam olarak anlamak lazım Yusuf hoca şu noktaya odaklanmış aslında risale i nur çok daha üretken olabilecekken istenilen üretkenliği malesef gosterememistir.
@@nasiptevarsakisi3192 önemli olan çokluk değildir, çokluğa bakarsak kâfirler ve gayr-ı müslimler daha çok lakin hakk olan İslâm'dır. Bu da o şekil. Çoğunluk okumuyor, genel bir yararlanma olmuyor evet lakin etkisini tam gösteremiyor tabiri olmamış. Elhamdülillah ciddiyetle, şevkle okuyanlarda etkisi çok fazla. Allah istifade etmeyi nasip etsin nurlarla, hakikate ulaşmada vasıl eylesin bizim için.
@@gurbette_bir_seyyah6771 kastettiğim çokluk değil hayat dairesine bakan noktada daha üretken olabilir ben kişilerin okudukları zaman aldıkları marifet muhabbet noktası tartışılmaz bir noktadır.
@@ihsanacar3081 evet Şener abi Alaattin abi Burhan sabaz Ahmet çolak gibi abiler Allah için çok istifadeli dersler yapıyorlar Yusuf hoca bunlarla bir mütealalı ders yapsın, böyle anlamıyorlar demek doğru değil Risale-i Nur lardan herkesin bir kabiliyetine göre hissesi olur zaten meyve bahçesine girenler misali
Kıymetli MyMecra Editörlerinden ricam bu yorumdan Yusuf Hocayı haberdar etmeniz.
Muasır bir İslam Alimi olan Said Nursi'yi ve onun eseri olan Lem'alar kitabını MTO gibi faydalı bir programda okunacak kitaplar arasına almış olmanız takdire şayandır.
Genel olarak Üstad Bediüzzaman ve eserleri hakkında söyledikleriniz size has üslup ve tesbitlerinizle farklı bir bakış açısı ortaya koymuş. Sizin gibi derinlikli bir düşünürden bu üslup ile istifade etmiş olmak bizim gibi genç araştırmacılara ufuk açıcı oluyor. Allah razı olsun.
Konuşmanızın bu kadar güzel taraflarına rağmen bir kaç noktada sizin kadar insaflı birine yine aynı insaf nazarıyla bazı noktaları beyan etmek istiyorum.
Said Nursi tenkidle ilgili; "Tenkidi eğer insaf işletirse, hakikatı rendeçler. Eğer gurur istihdam etse tahrib eder, parçalar." demektedir.
Bu zaviyeden;
1- MTO'da okunacak kitap olarak Risale-i Nur Külliyatından Lem'alar kitabının seçilmesi çok büyük bir hatadır. Çünkü bizzat Said Nursi'nin nezaretinde hazırlanmış olan Tarihçe-i Hayat eseri onu ve davasını en güzel şekilde gözler önüne seren eserdir. Tarihçe-i Hayat okunacak kitap listesine alınmakla birlikte Üstadı ve davasını en iyi anlamanın yolu Risale-i Nur Külliyatı'nın tamamının okunmasını teşvik etmekle olur.
2- Metod olarak düşülen bir yanlışı da özellikle ifade etmek gerekir. Müellif ve eseri kritize edilmesi gerekirken popülizm kaygısı güden bir kısım düşünürlerin düştüğü hataya düşülmüş. Bu konuşmanın hakkı Said Nursi ve eserleriyken, Nur talebeleri ve Risale-i Nur okuyucuları konuşmanın konusu olması Yusuf Kaplan gibi bir düşünürü hata sarmalına düşürmüş.
3- Said Nursi ve Risale-i Nur eserinin etrafında şekillenen bir cemaat ve talebe grubu olsada Risale-i Nur Kur'an'ın malı olması hasebiyle tabiki Yusuf Kaplan'da Risale-i Nur ve müellifi hakkında çalışmalar yapacak. Bu vazife sadece kendini nur talebesi diye tesmiye eden müslümanların vazifesi değil. Ümmete mal olmuş bir mütefekkir ve eserleri her şuurlu islam aliminin derdi ve konusu olmalıdır.
4- Son olarak Nur talebelerinin kibirli olmaları ve seküler düşünüyor olmaları konusunda yanlış tesbit ve isabetsiz cümleler sarf edildi. Nur talebelerinin kibirli olması aldıkları derse muhaliftir. Zaten bir müslüman kibirli olmaz ve olmamalıdır. Bu fiil çok çirkin bir fiildir. Sözlerinizi tesirli kılmak için bu kadar uç kelimeler kullanmanıza gerek yok.
Seküler düşünmek ise, bırakın böylesi önemli bir konuda günlük hayattaki muamelede bile terk eden ve bu kadar dikkatli davranan Nur talebelerini seküler düşünmekle itham etmek, konuşmanızda bahsi geçen Risale-i Nur'a ait cümleyi sizin de anlamadığınızı gösteriyor.
Sonuç olarak Yusuf Kaplan bile olsanız öncelikle Risale-i Nur külliyatını dikkat ve teenni ile okumanız gerek. Bir de Nurcu görünme korkusunu da üzerinizden atarak konuşursanız Nurcular hakkında daha isabetli düşüncelere sahip olursunuz. Zira Risale-i Nur'u ve müellifini tezkiye edeyim ama onlardan biriymişim gibi görünmeyeyim tavrı ve düşüncesi için illa da bu ağır beyanlara gerek yok. Dinleyiciye nurcu değilim çünkü seküler düşünmüyorum, çünkü kibirli değilim mesajı vermek yerine daha latif bir dille eksiklikleri ifade edebilirsiniz.
Son olarak ve önemli bir husus da genelleme yapmak bir müminin düşmemesi gereken en önemli hatalardan biridir. Dünya'nın dört bir yanında milyonlarca Nur talebesi var. Hepsini aynı kalıba koyarak, muhtemelen bir kaç nurcu da hissettiğiniz bazı kusurları bütün hepsine teşmil etmek yanlıştır, vebali büyüktür.
Sizi Allah için seviyoruz ve çalışmalarınızı ümmete faydalı görüp takdir ediyoruz. Vesselam.
ومن الله التوفيق
Allah razı olsun .
“Sözlerinizi tesirli kılmak için bu kadar uç kelimler kullanmanıza gerek yok!”
Bu yerinde izah için Allah(cc) razı olsun.
Burdan kibirden maksadın risalelere ağırlık verip diğer ilim ve düşüncelerde yoğunlaşmama ve okumamanın neticesi olarak ortaya konan bir tavrı dile getiriyor bilinçli olarak yapılan bir kibirden bahsetmemektedir
katılmıyorum risalei nura muhatap olan tüm külliyatı okur zaten, yusuf hoca kendi cephesine örnek olması için lemalar seçmiş gayet yerinde bir kitap, Herkes sizin gibi şahsiyeti tenzih ve iltifat üzerinden onun eserlerine kıymet vermeyebilir. Amaç Said nursiyi anlamak olmayadabilir bu zorunlu da değildir. Amaç dindir imandır onun kuranla islamla ilgili ne söylediğidir.
Üstada eleştiri yok, talebelerine eleştiri var. Niye alındınız
Şu istikbâl içinde en yüksek ve gür sadâ İslâm’ın sadâsı olacaktır! İnşallah
Bediüzzaman Said Nursi ❤️
Saidi Nursi'nin BİR TEK HATASINI söyler misin?
@@emineuncuoglu1320 MAALESEF PAPAĞAN GİBİ HER YORUMUN ALTINA YAZIYOR BEYNİNİ KİRAYA VERMİŞ İSLAMOĞLU İLE BESLENİP GELMİŞ YORUM YAPIYOR BURADA NEYSEKİ GEREKEN CEVABI VERDİM
@@seherseher1914 sigara icmesi sonradan bıraktı
@@mehmetb.752 Risaleleri sormuştum ama zaten sen Risaleleri Kur'an gibi kabul ediyorsun değil mi?
@@fedaiakyuz391 Sen Nursi şakirdi olabilirsin ama ben islamoğlu şakirdi değilim. Aklımı öyle birine teslim edecek kadar gafil değilim.
"Bizler muhabbet fedaileriyiz husumete vaktimiz yoktur"
Bediüzzaman Said Nursi
"Allah'ı tanıyan ve itâat eden, zindanda da olsa bahtiyardır. O'nu unutan, sarayda da olsa zindandadır, bedbahttır."
Bediüzzaman Said Nursi Hz 🌹
Allah Teâlâ'nın bir kulu ;kendi özgür iradesiyle düşünüp yazdırdığı 6000 küsur sayfalık eseri için;
"Kimin haddidir ki, bu Nurlarda yanlışlık bulsun. Onun için bir harfine dokunmayı azim (büyük) bir günah işliyor telakki ediyorum..."
(Barla Lahikası-62) dese ,yazdırdığı bu eserini eleştirilmez,dokunulmaz ilan ederek tabulaştırmış kutsallaştırmış olmaz mı!?
@@kritiker6477 Yanlış bir söz söylemiş olabilir.Hatasız kul olmaz.İslam'ı savunduğu için böyle demiş olabilir.İyi düşünmek lazım.
@@kritiker6477Üstad Bediüzzaman hazretleri şöyle buyurmuştur; Sözlerimi mihenge vurunuz altın çıkarsa alınız, gümüş çıkarsa bırakınız.
Bana: "Sen şuna buna niçin sataştın?" diyorlar. Farkında değilim; karşımda müdhiş bir yangın var.. alevleri göklere yükseliyor, içinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda birisi beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müdhiş yangın karşısında bu küçük hâdise, bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler... "
"Bediüzzaman Said Nursi"
Kardeşim senin yazdığın anlaşılsa yeter.
Ne müthiş bir gaye
Evet tek gaye bu ve Nur talebeleri de üstad dan aldıkları dersle tüm kuvvetlerini iman kurtarma hizmetine nurları insanlara ulaştırma gayesine yürüyorlar.
Diğer büyük şahısların fikirleri ve medeniyet tasavvurları imandan sonra gelen ve talep edenin teşvik edileceği şekilde düşünülebilir. Herkese bunlar nazara verilse İslamiyetin Özüne hakiki manasına ve iman hizmetine perde olurlar...
@@yavuzselimkocayel1409 insana vicdan kazandirmayan imanin hic bir kiymeti yoktur. Boylr bir iman gleenkci imandir ata imanidir. Gelenekci anlayışları birakin bu yol sapmis bir yoldur. Allah bu gibi iman anlayisinda olanlari gercek vicdan sahibi imanlilar icin ve kafirler icin imantihan konusu yapmıştir. Imanin gayesi vicdan kazandirmaktir insana.
@@mensurtokgoz O zaman Anglikan Kilisesine cevabı Hücümatı Sitte Eserini Okumamışsın Birde İngilizlerin Arayıp İdamını İstediği Bir Şahıs
Allah Razı Olsun Hocam. Bediüzzaman Muazzam Bir Zat. Karşı Propagandası Varken Zamanında Çok Etkilenmiştim. Ama Okuyup Anlamaya Başladığımda Bu Zamanın Dersi Olduğunu Anladım. Muazzam Bir Kitap Risale-i Nurlar.
Bediüzzaman bu dünyada yaşayan ama bu dünyayı yaşamayan Adamdır 🍁
Nur hareketi, fırtına gibi eserek, etrafı dağıtarak, ortalığı karıştırarak değil; Nur gibi, güneşin ışığı gibi, fark ettirmeden, okşayarak, kalpleri ve gönülleri ısındırarak ve sevdirerek yayılma istidadı gösteren bir sevgi ve tamir hizmetidir.
Çok etkileyici bir cümleydi😊
Maşallah gayet güzel ifade etmişsin Allah razı olsun
Öyle olmalıdır..
O zaman üstadımızdan bir vecize bırakalım;
''Ve keza iman, Şems-i Ezelî’den ihsan edilmiş bir nur olduğu gibi saadet-i ebediyeden de bir parıltıdır. Ve o parıltı ile vicdanında bulunan bütün emel ve istidatlarının tohumları, bir şecere-i tûba gibi neşv ü nemaya başlar, ebed memleketine doğru hareket eder, gider.''
-İşârât-ül İ'caz, Said Nursi.
Saidi Nursi'nin BİR TEK HATASINI söyler misin?
@@seherseher1914 Aziz kardeşlerim! Üstadınız lâyuhtî değil. Onu hatasız zannetmek hatadır. Bir bahçede çürük bir elma bulunmakla bahçeye zarar vermez. Bir hazinede silik para bulunmakla, hazineyi kıymetten düşürtmez. Hasenenin on sayılmasıyla, seyyienin bir sayılmak sırrıyla insaf odur ki: Bir seyyie, bir hata görünse de, sair hasenata karşı kalbi bulandırıp itiraz etmemektir. ...
-Barla Lâhikası, Said Nursî
Kendisini hatasız zannetmenin hata olduğunu direk kendisi söylüyor, bununla birlikte benim ne haddim var ki onun hatasını söyleyeyim. Üstadımıza karşı ön yargılı olduğunuzu seziyorum normaldir üstadımızı tam tanımak isterseniz hizmet düsturlarini birebir yaninda öğrenen yaşayan talebesi Hüsnü Bayramoğlu ve Risale-i Nur külliyatını takip edebilirsiniz.
@@mustafakilinc9357 Güzel kardeşim bana masal anlatma, Saidi Nursi'nin BİR TEK HATASINI biliyorsan yaz. Yoksa hatasını bulamadım diye yaz.
@@seherseher1914
Senin amacin ne bütün yorumlara girip ayni seyi yazıyorsun ruh hastasimisin git kafani tedavi ettir.
@@furkangul7253 Bilgisi olmayanlar şahsıma saldırıyor.
Köklere inilmeden göklere cıkılmaz” çok hoş bir konuyu işlediniz hocam.Allah razı olsun
Güzel bir video olmuş istifade ettik Allah razı olsun hocam....
Üstad Bediüzzaman'ın önümüzdeki yıllarda daha çok araştırılacağını ve eserlerinin çok farklı kitleler tarafından merakla okımacağını araştırılacağını düşünüyorum ...
Zira Üstadın hayatından günümüze belki 15-20 sene öncesine kadar nur talabeleri imanı kurtarmak güçlendirmek vazifesine vakitlerini hasretmş ve elhamdülillah muvaffak da olunmuştur ....Başka eserlerle çok meşgul olmamaları belki de bundandır ...
Küfre karşı çağımızın en tesirli silahını sonuna kadar kullanmak...
Allah'ı inkar fikrinin bütün çeşitlerine karşı mücadele edilmiş ve bu memlekette küfür kök salamamış milletimizin imanı kurtulmuştur ...İman hakikatleri toplumumuzun göğsünde daha da muhkemleşmiştir....Allah'a sonsuz şükürler olsun ..
Belki günümüzden itibaren ve gelecek yıllarda
Yine imanı takviye etme vazifesi hız kesmeden devam etmekle beraber artık hakiki manada İslam medeniyetinin bütün diğer unsurları ve muhtelif parçaları Bediüzzaman'ın eserleri referans alınarak
Sizin tabirinizle her cümlesi , kelimesi deşifre edilerek çalışılacak ve dünyanın hakiki İslam medeneiyetini yaşamasına vesile olunacaktır inşallah ...
Unutmayalım Risale-i Nur kimsenin malı değildir Üstadın tabiriyle
".....risaleler kendi malım değil,
Kur'anın malı olarak,
Kur'anın reşehat-ı meziyatına mazhar olduklarını izhar etmeye mecburum.
Evet lezzetli üzüm salkımlarının hâsiyetleri,
kuru çubuğunda aranılmaz."
Mektubat - 369
Bediüzzaman ve eserlerinden her müslüman herkes istifade etmeli merakla şevkle dikkatle okumalı ve okutmalıyız ....
Allah razı olsun
Üstad için daha fazla program yapılır inşallah.
Ne kadar güzel kafa açıcı ufka yönlendirici insanlara sahibiz. İnşallah güzel istifade edip. Neslimize güzel eserler bırakırız
Öncelikle teşekkürler Yusuf Hocam. Bediüzzaman'ın gayesi iman kurtarmaktır. Çünkü iman en önemli şeydir. İman yoksa hiçbir şey yoktur. Şimdiki zamanda ise insanlar meşgul zaman hızlı ve bu yüzden bize iman hakikatlerini anlatan bu eserleri okumak imanımızı Allah'ın izniyle kurtarıyor. Nur talebelerinin genel fikri böyledir. Yoksa diğer kitaplar okunmamalı gibi bir durum yoktur. Selam ve dua ile
Yusuf Bey Risaleler umumun malıdır herkesin sahiplenip istifade etmesi gereken bir tefsir kitabıdır. Sizlerde yararlandığınız gibi böyle mecralarda daha geniş dairelere okumayı tavsiye etmek yerine içindeki konuları insanlara anlatabilirsiniz ve çok daha güzel olur elinizde imkan da var. Bu şekilde düşündüğünüz takdirde aleminizde ki kibir meselesinin de ortadan kalktığını göreceksiniz zamanla. Yine de Allah razı olsun en azından tavsiye ediyorsunuz bu da güzel bir şey.
Allah razı olsun hocam çok güzel anlattınız Cenabı hak İslam’a kurana imana hizmet etmeyi her daim nasip eylesin cümlemizi
"Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reçetesi ittiba-ı Kuran’dır." BEDİÜZZAMAN
Video'nun en faydalı kısmı 15:41 - 16:08 arasıdır. Bediüzzaman'ı anlamak istiyorsak Risale-i Nuru okumalıyızz... Selam ve hürmetle...
Allah Teâlâ'nın bir kulu ;kendi özgür iradesiyle düşünüp yazdırdığı 6000 küsur sayfalık eseri için;
"Kimin haddidir ki, bu Nurlarda yanlışlık bulsun. Onun için bir harfine dokunmayı azim (büyük) bir günah işliyor telakki ediyorum..."
(Barla Lahikası-62) dese ,yazdırdığı bu eserini eleştirilmez,dokunulmaz ilan ederek tabulaştırmış kutsallaştırmış olmaz mı!?
O ifadeler Üstada değil talebelerine aittir. Talebeler de Risale-i Nur'u tetkik ve tahkik ettikten sonraki kanaatlerini belirtiyorlar
Ayrıca bu tarz ifadeler eserlerin başında bulunan takrizler nevindendir. Takriz övme, övüş, bir eserin başına konulan yetkili bir kimsenin yazdığı, övücü tanıtma yazıları anlamına geliyor. Ve takrizler yapısı gereği biraz coşkulu olur.
ALINTI: sorularlarisale
Güzel detay ;)
Üstad Bediüzzaman hazretleri şöyle buyurmuştur;Sözlerimi mihenge vurunuz, altın çıkarsa alınız, gümüş çıkarsa bırakınız.
@@Cjjcjcgpogyzben gümüşüde alırım
Hocam, Allah razı olsun. Hepimizin üzerinde düşünmemiz lazım: Risaleler neden ümmetin değil de bir cemaatin kitabıymış gibi, neden Nur talebesi olmayan bir kardeşimiz Risale okusa "Nurcu" olacağını sanıyor, neden hemen ben anlamadım deyip tembellik ediyoruz? İman hakikatleri, derin meseleler, elbette gündelik hayatta kullandığımız 300 kelime ile açıklanamaz. Gayesi ilim irfan olan bunu bahane edemez.
Bir de hocam kibir demişsiniz ama kibirden değil, orada bir daha düşünmenizi istirham ederim. Bediüzzaman talebelerini Risalelere odaklandırmak, onun neşri, anlaşılması için vaktini sarf etmelerini sağlamak için teşvik etmiştir. O zamanın şartlarında tüm baskı ve yasaklara rağmen iman kurtarma davası verilmiş. Şimdiki zamanın şartlarına göre düşünürsek yanlış değerlendiririz. Bediüzzaman ilahiyat fakültesinde hocalık yapıp kitap telif etmemiş. Baskılar, sürgünler, suikastlar gölgesinde bir DAVA ortaya koymuş ki bu İMAN kurtarma davasıdır. O yüzden şimdiki gibi 100 kitap listesi yapalım, o ilmi de öğrenelim bu alimden de okuyalım, çini de hinti de avucumuza alalım şeklinde bir imkan yoktu. Mesele imanı kurtarma noktasındaydı. Zaten o yüzden zaman iman kurtarma zamanı demiştir. O insanlar imanını kurtarsın diye yazdığı kitaplara nazar-ı dikkati celbediyor. Bu da hakkıdır. Her alim talebesine bir yol, bir sınır çizebilir. Buna talip olan talebe olur. Kimseyi de zorlamıyor. Zaten dersi hep kendine veriyor, ihtiyacını hisseden ona ders arkadaşı oluyor. Kardeşlerimizin şu eleştirisini de ağır bulurum: "Nur talebeleri başka kitap okumuyor". Kardeşlerim, bir tefsire, bir yola odaklanmak kibirden değildir. O insanlar "iman meselelerinde" (ilmihal, siyer vs. elbette okurlar) risalelerin kafi geldiğini düşünürler ve onu tam manasıyla anlamak için tefsir olarak Risalelere odaklanırlar. Kardeşlerim ilimden maksat nedir? Alim olmak mı? Daha iyi felsefe yapmak mı? Tüm ilimlerin gayesi Allah rızası olmalıdır kardeşlerim yoksa o ilim faydasızdır. Nur talebeleri de başka tefsirler Allah rızasını kazandırmaz demiyor, haşa! Ben bu tefsiri hakkıyla anlasam Allah'ın rahmetiyle bana yeter diyor. Zaten insanlar 2 sayfa zor okuyor, bir de okuyana neden başka birşey okumuyorsun diyoruz :) Akademik çalışma yapanlar, MTO talebeleri için vs. konuşmuyorum elbet. "Sıradan" bir müslüman için konuşuyorum. Şu an ülkemizde kaç kişi hayatında 1 kitap, 1 tefsir bitirdi, kaç kişi düzenli kitap okuyor da bu insanları eleştiriyoruz? Vakti olan ve anlayabilecek olan tüm kitapları, tüm tefsirleri, tüm düşünce kitaplarını okusun. Ama maksadın İslamı daha iyi anlamak ve Allah rızası olduğunu unutmadan. İlmi/akademik çalışma yapanlar zaten bahis dışı. Nur talebelerinin de gerekli özeleştirileri yapacağına inanıyorum. Çok uzattım vesselam. Allah hepinizden razı olsun. "Cemaatçilik" yapmaktan muhafaza buyursun.
Bediüzzaman "sadece" nur talebelerine bırakılmayacak kadar kıymetli bir alimdir.
Eger O benden razı olsa bütün dünya küsse ehemmiyeti yok ..
Eğer O kabul etse bütün dünya reddetse tesiri yok.. 🍁
Aziz Ustadımıza rahmetle 😌
Resûlullah ın sözünden daha veciz değil😢
Günümüz ilim ve araştırma adamlarından Bediüzzaman hazretlerine en çok sahip çıkan kişilerden birisiniz hocam Allah sizden razı olsun.
''Ey nefsim! Deme herkes öyle, çünkü herkes kabir kapısına kadar eşlik eder. ''(Bediüzzaman Said nursi)
Yusuf hocam her nur talebesi aynı seviyede entellektüel bakış açısına ve birikime sahip değil bunların içinde 7 den 70 e farklı kültür seviyesinde, derinlikte kişiler var. Sanayici, esnaf, çiftçi de var profesörler de var. Sizin dediğiniz gibi bu eserlerin sanatı, edebiyatı, siyaseti vs. etkilediginin yeni bir medeniyet teşekkülünün gözle görülür hale gelmesinin zaman alacağını düşünüyorum. Gazalinin kelam, felsefe, tasavvufta yaptığı yenilenme, özü yakalama mücadelesinin meyvesi ancak Osmanlı döneminde alınmaya başlanmıştır. Cumhuriyet tarihi boyunca bilinçli olarak unutturulmaya çalışılan bir zattan bahsediyorsunuz. Maniler ve oyunlar o kadar fazla ki...
Katılıyorum Şahin. Çok farklı düzeylerde birikimli insanı barındırıyor o yüzden bir tutamayız tüm talebeleri. Eğer üstad'dan başka bişey okumayın diye bir dayatması olsa risale-i nur talebelerinin o zaman haklılık payı verirdim hocaya. Ancak durum öyle değil herkes kendi kapasitesi miktarınca bişeyler öğrenmeye çalışıyor
Herkes her risalenin her mes'elesini anlamasına muhtaç değil ne kadar anlarsa kâfi dir
Barla lahikası.
Risale-i Nur ve Osmanlı Türkçesi konusunda hayrat vakfını tebrik ediyorum. Bu konuda ciddi çalışıyorlar.
Sn Hocam Allah sizden razı olsun Üstadımızı ve külliyatı çok güzel ifade ettiniz,bu külliyatı sadece Nur talebeleri değil bütün cemaatlerin de okuyup anlayıp tüm insanlığın istifadesine sunmalı.
Yusuf Hocaya Katılmakla beraber burada şöyle bir durum var; Nur talebeleri ilmi derinlik ve entellektüel seviye anlamında oturup konuştuğumuzda anlıyorsunuz ki çok derin & tahkiki düzeydeler. risaleyi nuru merkezine koyup başka ilmi(kelam fıkıh lisan) konularda kendini geliştiren çok kişi var. Fakat Şöyle bir kanı var ki Risaleyi nur haricinde başka kitaplar Referanslar sohbetlerde verildiği zaman bu risaleyi nurun anlatmak istediği mananın önüne geçiyor. Fakat bu demek değildir ki sadece Risaleyi nur oku Farzları yap Günahtan sakın kendini daha da geliştirme, gelistirmeli ve guncel meselelerde sözü olan insanlar çıkmalı
(Hilye-i Şerîf)
Rahman Rahim Allah’ın Adıyla…
Hz. Ali (ra) Peygamber Efendimiz(Sallallâhu aleyhi vesellem)’i şöyle anlatıyor: “Rasûlullah (Sallallâhu aleyhi vesellem), ne son derece uzun ne de kısaydı; O, orta boyluydu. Saçları ne kıvırcık, ne de dümdüzdü; hafif dalgalı idi. Şişman olmadığı gibi, yüzü de yusyuvarlak değildi. Yüzünün rengi kırmızıya çalan beyazdı. Gözleri kara, kirpikleri uzundu. Kemiklerinin eklem yerleri iri ve omuzlarının arası genişti. Avuçları ve ayakları dolgundu. Yürüdüğünde yokuştan iner gibi sert adımlar atardı. Bir tarafa döndüğünde bütün vücuduyla dönerdi.
İki omzu arasında Peygamberlik mührü vardı; zira O, peygamberlerin sonuncusuydu. İnsanların en cömerdi, gönlü en geniş olanı, en güzel ve düzgün konuşanıydı. Gayet yumuşak tabiatlı ve insani ilişkilerde arkadaş canlısı idi. Ansızın O’nu gören kimse heybetinden ilk anda çekinir; fakat tanıdıkça O’nu çok severdi. O'ndan bahseden bir kimse, ‘Ne O’ndan önce, ne de O’ndan sonra asla bir benzerini görmedim.’ demekten kendini alamazdı.”[i]
[i] Tirmizî, Menâkıb 8.
😫
Allahümme Salli alâ Seyyidina Muhammed Canım peygamberim❤️❤️
Rabbim Efendimizi (sav) gormeyi nasip etsin Insallah
Evet! Ümitvar Olunuz, Şu İstikbal İnkılabı İçinde En Yüksek Gür Seda İslamın Sedası Olacaktır.
Bediüzzaman Said Nursi (R.a.)
ALLAH'IN "BEDÎ' "İSMİ ,BAŞKASINA İSİM OLUR MU?
Bu yazı,Ragıp İsfahani'nin ELFAZI'L- KUR'AN,MÜFREDAT" isimli kitabının 176. sayfasından alınmıştır.
Ünlü alim aynen şunları yazıyor: (B D A) (El İbda) Hiç bir şeyi örnek almadan ya da taklit etmeden bir eser inşa etme, vücuda getirme,yaratma .) demektir.
Yüce Allah'la ilgili kullanıldığı zaman, 'Bir nesneyi aletsiz, maddesiz, zamansız ve mekânsız var etmek, yaratmak' anlamına gelir.
Bu isim yalnızca Yüce Allah'a mahsustur.
(Bak: Beyhaki,el Esma ve's-Sıfat)
BEDÎ' SÖZCÜĞÜ BÜTÜN ZAMANLARIN "BEDÎ'"i YOKTAN YARADANI YÜCE ALLAH'TIR.BEDÎ' SIFATI SADECE ALLAH'A MAHSUSTUR. O İSMİ BİR FANİYE,BİR KULA VEREN ŞİRKE DÜŞME TEHLİKESİ VARDIR.
"BEDÎ'=Mübdî' anlamına da kullanılır. Örneğin, "BEDÎU'S-SEMÂVÂTİ VE'L-ARDI. Gökleri ve yeri yoktan, eşsiz ve benzersiz yaratan O'dur. "
(Bakara 117)
Yukarıda yapılan izahlardan da anlaşıldığı gibi ;(BEDÎ')sıfatı Allah'tan başkasına verilmez verilirse şirk tehlikesi oluşur. "
Hem bu lakâbın Allah Teâlâ 'dan başkasına verilmesi caiz olsaydı,Âhirzaman Nebîsi Muhammed Aleyhisselam 'a
verilmesi daha uygun olurdu.Ama ne Nebî Aleyhisselam 'a ne de Ashâb-ı Kirâm'dan hiçbir kimseye bu lakâb
asla verilmemiştir.
Allah razi olsun. Fevkalade anlatmışsın hocam.👍👍👍👍👍
Selamaleykum sayın Yusuf hocam ve nurlari ve hakiki nurculari eleştiren kardeşler 42 yaşındayım 13 yaşından beri 3 cemaatle istigalim oldu hepsinden Rabbım razı olsun . 27 yaşında nurlari tanıdım ve nokta hayatımda ilk defa doğruyu bulduğumu anladım kimseyi kotulemiyorum hak olan .ve kendim hakiki bir talebe olamama rağmen anladığım şu Sizler CIDDIYET İLE KİBİR i KARISTIRIYORSUNUZ 28 yıllık cemaatler hayatımda bukadar ciddi hakiki yaşamaya çalışan bir cemaatle tanışmadım herkes payına düşeni alır. Vesselam selametle
"Türkiye de tanınmaz dünyada tanınır!.. "
Mateesüf
@@hurriyetperver3796 maatteessüf*
👍👏
Zamani gelince butun dunya taniyacak ustad hz leri risaleleri insaallah butun dunyada okuttiracagim diyor.
Bütün dünya tanidiktan sonra bizim memleketimiz mahcubiyetle tanımak zorunda kalacak
Çok önemli ve doğru tespitler var bu sohbette.
Bu zamanda (zamanı okumadan istikameti bulmanız çok zor) Gençlerin okuması gereken en önemli eser Risale-i Nur kulliyatıdır
Öncelikle Allah razi olsun hocam sizden sizi cok seviyorum hem sizin 100 kitap serisini okuyorum hem risale-i nur okuyorum. Yani risalei nur mani olmuyor diğer kitaplari okumama hocam. Ancak risalei nur imani elde etmek acisindan kafidir bu anlamda tek basina okunabilir ancak diğer konularda baska kitaplari okumaya mani yoktur
Risale-i nurun tek gayesi imanı kurtarma davası yani filmciler edebiyatcilar sanatcilar cikarmaktan ziyade bilhassa gençlerin imanini taklididen tahkiki imana çevirme davasıdır. Fennin seküler anlatımlarından ziyade fenle Allahı bulduracak sevdirecek bir eser herkese tavsiye ediyorum...
Müslümanlar birbirlerinin kardeşleridirler. Birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye ederler....
Yusuf hocamdan ALLAH C.C razı olsun🤲
Sizleri dinledikçe kendimizin ne kadar boş işlerle meşgul olduğumuzu anlıyoruz.Allah razı olsun.My mecra ya teşeklürler👏👏
Bediüzzaman Said Nursi...
Kur’an-ı Kerim’in zihin haritasını çözmüş bir mütefekkir...
- Yusuf Kaplan
Güzel tabir....talikat eseri mantıkta şaheseridir..
Yusuf Kaplan hocamız Allah razı olsun. Çok kıymetli tespitlerde bulundular. İsteyen üzerine düşünüp bundan hisse çıkarır. Dileyen ise koruma refleksi ile kardeşin kardeşe tavsiyesine kendisini İhtiyaç görmez görür....
Yusuf hocama katılıyorum. Ben karşılaştığım nur talebelerinde hocamın dediklerini gerçekten görüyorum. Çok haklı bir konuşma olmuş. Emeğinize sağlık
Yusuf Kaplan hocamız Üstadımız Said'i Nürsiye dair güzel tespit ve tavsiyelerde bulundu. Allah razı olsun...
"Ömür sermayesi pek azdır. Lüzumlu işler pek çoktur...
...ebedî dünyada kalacak gibi âfâkî malayaniyat ile iştigal etmek tam bir akılsızlık bildiğimizden, biz Risale-i Nur şakirdleri, her birimizin yüz derece aklımız ziyade olsa da ancak bu vazifeye sarfetmek lâzımdır diye kanaatımız var."
Asa-yı Musa (RNK)
"Hem de nazar-ı dikkate almak lâzımdır ki: Kim bir şeyde çok tevaggul etse; galiben başkasında gabileşmesine sebebiyet verir. Bu
sırra binaendir ki: Maddiyatta tevaggul eden, maneviyatta gabileşir ve sathî olur. Bu noktaya nazaran; maddiyatta mahareti olanın maneviyatta hükmü hüccet olmasına sebeb olmadığı gibi, çok defa sözü dahi şâyan-ı istima' değildir. Evet bir hasta; tıbbı hendeseye kıyas ederek, tabibe bedelen mühendise müracaat edip gösterdiği ilâcı istimal eder ise; akrabasına ta'ziye vermeye davet ve kendisi için kabristan-ı fenanın hastahanesine nakl-i mekân etmek için bir raporu istemek demektir. Kezalik hakaik-i mahza ve mücerredat-ı sırfeden olan maneviyatta, maddiyyunun hükümlerine müracaat ve fikirleriyle istişare etmek, âdeta latîfe-i Rabbaniye denilen kalbin sektesini ve cevher-i nuranî olan aklın sekeratını ilân etmek demektir. Evet herşeyi maddiyatta arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise maneviyatı göremez..."
Muhakemat (RNK)
Hocam o kadar doğru anlatmışki üniversitede yurt bulamadigim icin nurcularin içinde bulundum Bediüzzaman'ın talebeleri kendini o kadar ona kapatmışki dış İslami dunyadan da kopmuşlar kendilerince tuhaf yorumlamaları , katı kuralları var .
"Bu çağda, en büyük ihsan imânı kurtarmaktır." (BDS)
Yusuf hocam, yaşadığımız bu çağ sizi de , cansiparane olarak yaptıklarınızı da, bu ülkenin Müslüman evlatları için nasıl dert sahibi olup onları İslamın ışığında ,zihinleremize vurulan prangalardan uzak bir geleceğe taşıma arzunu asla unutmayacak. ALLAH size uzun ömürler versin. Kendinize sağlığınıza Neşenize çok dikkat edin hocam. Sizin gönlünüze batan diken bizim de canımızı yakar. Huuu!
Hocam Şener dilek hocamla bir program yapsanız çok hoş olur. Mevzular güzel anlaşılır
Allah razı olsun Yusuf hocam çok farklı bir bakış açısı kattiniz
UA-cam’daki Nur talebeleriyle bir program yapmanızı çok isterim. Nur talebeleri ve Yusuf Hocamız iyi bir istişare, fikir alışverişinde bulunurlarsa hem iki taraf açısından hem izleyenler açısından çok verimli olur.
Allah sizlerden binlerce kez razı olsun
İstikametiniz hep dosdoğru olsun
Dinledikçe düşüncelerinize hayran kalmamak elde değil🤲🏻
Selamun Aleykum MyMecra ailesi 🇹🇷
Allah cümlemizden razi olsun InsaAllah
Arkadaslar ufkunuzu biraz genis tutun lütfen..Kiymetli insanlarin yaptiklari elestiriler de kiymetlidir.O minvalde dinleyip anlarsanız bu kadar gocunma yaşamazsınız. Vesselam
Yorumlara bakiyorum da ne güzel, kaliteli insanlar varmış. Allah razı olsun sizlerden. Herhalde dunya da cenneti bir nevi bu olsa gerek. Serdar Bey Kardeşim e de teşekkür ederim, güzel insan. Rabbim sizinle beraber neslinize Kur'an a hadim eylesin. Dünya ve uhra saadeti nasib etsin
Hayırlı yayınlar şuan yoldayım inşaAllah tekrarını izlemek nasip olur.❤️🇹🇷
Berhudar olasin sen Yusuf Kaplan.
Saglikli,basarili,uzun omurler diliyorum sana guzel insan.
Bismillahirrahmanirrahim. Selamün aleyküm muhterem kardeşlerim. Rabbim rızası yolunda çalışanların yar ve yardımcısı olsun. Risale-i Nur okuyorum, elimden geldikçe kıymetli İslam davası hocalarımızı takip ediyorum. Yusuf hocamın Nur Talebeleri hakkındaki düşüncelerine katılmadığım bir noktada kendi fikrimi belirteyim. Bence Bediüzzaman anlaşılamadığı gibi Risale-i Nur talebeleri de anlaşılamıyor.
Bediüzzaman talebelerinin davası İMAN davası. Bir insan-mümin için imandan daha mühim mesele var mı ? Tahkiki imanı elde edemeden alemin fethine çıkılır mı ? Bence imanı tahkiki olmayan insanların fikir, sanat, sinema v.b. alanlarda verdiği mücadeleler biz Müslümanlara daha zararlı olabilir. Sözlerimi üstadın bir sözüyle noktalayım "Hakiki imanı elde eden adam kâinata meydan okuyabilir."
Çok güzel
Kesinlikle Kesinlikle kesinlikle
Allah Teâlâ'nın bir kulu ;kendi özgür iradesiyle düşünüp yazdırdığı 6000 küsur sayfalık eseri için;
"Kimin haddidir ki, bu Nurlarda yanlışlık bulsun. Onun için bir harfine dokunmayı azim (büyük) bir günah işliyor telakki ediyorum..."
(Barla Lahikası-62) dese ,yazdırdığı bu eserini eleştirilmez,dokunulmaz ilan ederek tabulaştırmış kutsallaştırmış olmaz mı!?
@@kritiker6477 kardeşim yerinden bakıp oku, cümlenin öncesi ve sonrasını hakikat o zaman anlaşılır. Senin uyguladığın metod bir kere yanlış. Hiç bir şeyde hakikaten anlamak istiyorsan böyle kesip alamazsın ki. HER METİNDE İşine geleni alıp manayı tam zıddına çıkarabilirsin.
Hiçbir müfsid ben müfsidim demez.
Daima suret-i haktan görünür.
Yahut bâtılı hak görür.
Evet kimse demez ayranım ekşidir.
Fakat siz mihenge vurmadan almayınız.
Zira çok silik söz ticarette geziyor.
Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz.
Belki ben de müfsidim veya bilmediğim halde ifsad ediyorum.
Öyle ise her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz.
İşte size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz.
Eğer altın çıktı ise kalbde saklayınız.
Bakır çıktı ise çok gıybeti üstüne ve bedduayı arkasına takınız, bana reddediniz gönderiniz.
Münazarat - 14
Yusuf hocama kısmen katılmakla beraber bir iki kelam yazma ihtiyacı hissettim.
Üstad Bediüzzaman hazretlerinin hizmet metodu etkisini bizler farkedemesek de göstermiş ve gösteriyor.
Elimizden geldiğince okuyup anlayıp yaşamaya ve anlatmaya gayret ediyoruz. Allah'ın kanunudur ki; hadiseler gerçekleşirken belirli sebepler altında bazı süreçlerden geçerler. Bu her sahada olduğu gibi dini, içtimai meselelerde de böyledir. Belki henüz yapılan hizmetlerin neticeleri görünmüyor ancak zaten biz müslümanlar neticeyle meşgul olmadan hizmetle meşgul olmanın gayretinde olmalıyız. Bu dünya hizmet ve çalışma yeri. Meyvelerden istifade yeri bu dünya değil.
Yıllardır Risaleler okuna gelmektedir. Belki de okunmasa, dersler sohbetler olmasa (Allah muhafaza buyursun) belalar sel gibi üzerimize yağacak.
Ayrıca beklentiler kişilere göre değiştiği için, herkes kendi beklentisine göre meselelere bakıyor. Ortada istikametli güzel bir hizmet var. Daha güzel daha muvaffakıyetli olabilir mi? Elbette olabilir. Bu hizmet bu zamana kadar böyle gelmiş ise bundan sonra da böyle devam edecek diye bir garanti yok. Allah'ın dinine hizmet niyetleri "her zaman daha iyiye ve daha güzele" şeklindedir.
Mevla kalan hizmet ömrümüzü geçen hizmet ömrümüzden daha ihlaslı daha gayretli ve muvaffakıyetli eylesin.
Bismillah her hayrın başıdır 🌹
Allah razı olsun Yusuf hocam Üstadı çok güzel anlamışsınız. Nur talebelerine serzenişiniz beklentinizden dolayı olmuş
Birinci Said dönemi: ALİM
İkinci Said dönemi: ARİF
Üçüncü Said dönemi: HAKİM
Yedin kafayı adam Müşrik ulan
İlim
İrfan
Hikmet
@@zekigunes1013 meal okuyarak mi anladin
Hocam risaleleri okuyan biri olarak aynen katılıyorum bediüzzaman sevmek ile anlamak birbirinden çok farklı kavramlar
Yol haritası yine güzel bir bölümle bizi buluşturdu
Gerçekten yusuf hocamızı anlayabilen kesimden olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Islamin oncu kuşaklarından olmak bu davaya sahip çıkmak istiyorum. İnşallah yakın zamanda da mto'lu olmak istiyorum.
Maşaallah.
Güzel ve orjinal tespitleri var Yusuf Hoca'nın.
Nur talebesi olarak önemli dersler çıkardım.
ALLAH RAZI OLSUN.
Muazzam .. Çok iyi değinmiş yusuf hocamız.. Teşekkürler my mecra ✨
Seviliyorsun hocam. Allah razı olsun
CANım Serdar abim, CAN Yusuf hocam:) ömrünüze bereket, ayağınıza taş değmesin; Rabbim rızası yolunda insanlığa yaptığınız katkıyı, ibadetlerin en güzelleriyle birlikte kabul buyursun inşaAllah...
Bir BİLİM KİTABI düşünün...
Ampulü bulan Thomas Edison’un ismi altın harflerle yazılsın.
Güneş’i bir kandil olarak yaratan Allah’ın (c.c) ismi geçmesin.
Allah Üstaddan razı olsun, bizi de talebesi olmayı nasip etsin..
"Azametli, bahtsız bir kıt’anın; şanlı, talihsiz bir devletin; değerli, sahipsiz bir kavmin reçetesi, ittihad-ı İslâmdır." BEDİÜZZAMAN
ALLAH'IN "BEDÎ' "İSMİ ,BAŞKASINA İSİM OLUR MU?
Bu yazı,Ragıp İsfahani'nin ELFAZI'L- KUR'AN,MÜFREDAT" isimli kitabının 176. sayfasından alınmıştır.
Ünlü alim aynen şunları yazıyor: (B D A) (El İbda) Hiç bir şeyi örnek almadan ya da taklit etmeden bir eser inşa etme, vücuda getirme,yaratma .) demektir.
Yüce Allah'la ilgili kullanıldığı zaman, 'Bir nesneyi aletsiz, maddesiz, zamansız ve mekânsız var etmek, yaratmak' anlamına gelir.
Bu isim yalnızca Yüce Allah'a mahsustur.
(Bak: Beyhaki,el Esma ve's-Sıfat)
BEDÎ' SÖZCÜĞÜ BÜTÜN ZAMANLARIN "BEDÎ'"i YOKTAN YARADANI YÜCE ALLAH'TIR.BEDÎ' SIFATI SADECE ALLAH'A MAHSUSTUR. O İSMİ BİR FANİYE,BİR KULA VEREN ŞİRKE DÜŞME TEHLİKESİ VARDIR.
"BEDÎ'=Mübdî' anlamına da kullanılır. Örneğin, "BEDÎU'S-SEMÂVÂTİ VE'L-ARDI. Gökleri ve yeri yoktan, eşsiz ve benzersiz yaratan O'dur. "
(Bakara 117)
Yukarıda yapılan izahlardan da anlaşıldığı gibi ;(BEDÎ')sıfatı Allah'tan başkasına verilmez verilirse şirk tehlikesi oluşur. "
Hem bu lakâbın Allah Teâlâ 'dan başkasına verilmesi caiz olsaydı,Âhirzaman Nebîsi Muhammed Aleyhisselam 'a
verilmesi daha uygun olurdu.Ama ne Nebî Aleyhisselam 'a ne de Ashâb-ı Kirâm'dan hiçbir kimseye bu lakâb
asla verilmemiştir.
Köklere inemessem göklere yükselemezsin
Ne güzel söyledin hocam
Yüreğine sağlık
"Şimdi anlıyorum ki, ne dediğimi anlamıyorsunuz. Zira ben siz oluyorum, anlamıyorum. " Münazarat
Müthiş....
Şehitlerimizin Ardından,
İçimiz kan ağlıyor, yüreğimiz yangın yeri.
Dün akşam aldığımız kazanın haberini.
Yan gönlüm yan, gör bak hakka gidenleri.
Gülümseyerek görüyorlar peygamberini.
Ya Rab. Ne güneşler batıyor, sıra sıra.
Davaları vardı, vatan, bayrak, namusuna.
Susmasın ezan seslerinin hak bekasına.
Can feda ederek koştular, şühedasına.
Davamız bir, menzilimiz hep Kızılelma.
Aziz milletimiz arasınada fitne salma.
Bir ölür, bin diriliriz, Türk Milletiyiz biz.
Rüku, secde dışında, hiç eğilmeyiz biz
Uğurlarken son yolculuklarına acılıyız.
Yas da değiliz, davamızda kararlıyız.
Gözlerimiz yaşlı ayaktayız, yıkılmayız.
Hür doğduk, yaşayamaya varız biz
Aziz millet Korkma, durmak yok yürü.
Sarsılmaz İmanın var, inancınla yürü.
Bu vatan bizim, hepimizin yılma yürü.
Rabbim bizimle, şühedamız da yürü.
Ya Rab, bir hilal uğruna güneşler batıyor.
Ufkumuz genişliyor, kalbimiz hep atıyor.
Aguşunu açmış peygamber sizi karşılıyor.
Dualarımız çoşkun, yüreğimizden taşıyor.
Şehitler ölmez, vatan bölünmez dediler.
Koşarak yürüdüler, hep ölümsüzleştiler.
Düğüne gider gibi, şahadete yürüdüler.
Göğe yükseldiler birlikte gülümsediler.
Ruhlarınız şad olsun, mekanlarınız cennet.
Şehitlerini asla unutmayacak aziz millet.
Kökleri kazınacak tüm hainlerin elbet.
Yükselecek Türkiyem, büyüyecek sabret.
Eğilmez başın gibi, kabrindeki taşın gibi.
Diklenmeden dimdik duran ecdadın gibi.
Gök kubbenin altında gezinen ruhun gibi.
Aramızdasınız, cansınız, cananımız gibi.
Şehitler tepesinde bayramınız var bugün.
Faniler razı, Allah da sizden razı bugün.
Aşk-ı Muhabbetle ölümsüzleştiniz bugün.
Kavuştunuz Habib’i Muhammed’e bugün.
Habinur Sami Akay
Gözden kalbe inen yol mu daha hızlı ya da sözden kalbe giden yol mu? Söz mü daha çabuk tesir eder ya da davranış mı? Şairi dinlemek mi daha etkileyici, ya da şair gibi dolaşanı seyretmek mi?
Ben hocaların günlük hayatlarını, davranışlarını çok merak ediyorum.
Mesela Hayati hocam' ın eşiyle sohbeti ☺ Ya da şiirlere dalıp hüzünlenmesi.
Geçen Uğur abi' nin kahve yapışını izledik mesela. Çok güzeldi 😊. İyi, merhametli, dürüst insanların hayat tarzları ve davranışlarını görmeye ihtiyacımız var. Çünkü biz onlara baktıkça, biz de iyi, dürüst ve merhametli olucaz.
(İçimden geldiği için yazdım, linç etmeyin lütfen)
Allah sizden râzî olsun hocam.
Hocam, sizin gibi bir mütefekkirin çerçevesinden üstad Bediüzzaman ve risale -i nur değerlendirmesi dinlemekten çok memnun oldum. Nur talebelerine yönelik eleştirileriniz de sizin şahsınızın değeri ölçüsünde kabuldür dikkate değerdir. Selam ve dua ile. .
ALLAH'IN "BEDÎ' "İSMİ ,BAŞKASINA İSİM OLUR MU?
Bu yazı,Ragıp İsfahani'nin ELFAZI'L- KUR'AN,MÜFREDAT" isimli kitabının 176. sayfasından alınmıştır.
Ünlü alim aynen şunları yazıyor: (B D A) (El İbda) Hiç bir şeyi örnek almadan ya da taklit etmeden bir eser inşa etme, vücuda getirme,yaratma .) demektir.
Yüce Allah'la ilgili kullanıldığı zaman, 'Bir nesneyi aletsiz, maddesiz, zamansız ve mekânsız var etmek, yaratmak' anlamına gelir.
Bu isim yalnızca Yüce Allah'a mahsustur.
(Bak: Beyhaki,el Esma ve's-Sıfat)
BEDÎ' SÖZCÜĞÜ BÜTÜN ZAMANLARIN "BEDÎ'"i YOKTAN YARADANI YÜCE ALLAH'TIR.BEDÎ' SIFATI SADECE ALLAH'A MAHSUSTUR. O İSMİ BİR FANİYE,BİR KULA VEREN ŞİRKE DÜŞME TEHLİKESİ VARDIR.
"BEDÎ'=Mübdî' anlamına da kullanılır. Örneğin, "BEDÎU'S-SEMÂVÂTİ VE'L-ARDI. Gökleri ve yeri yoktan, eşsiz ve benzersiz yaratan O'dur. "
(Bakara 117)
Yukarıda yapılan izahlardan da anlaşıldığı gibi ;(BEDÎ')sıfatı Allah'tan başkasına verilmez verilirse şirk tehlikesi oluşur. "
Hem bu lakâbın Allah Teâlâ 'dan başkasına verilmesi caiz olsaydı,Âhirzaman Nebîsi Muhammed Aleyhisselam 'a
verilmesi daha uygun olurdu.Ama ne Nebî Aleyhisselam 'a ne de Ashâb-ı Kirâm'dan hiç kimseye bu lakâb
asla verilmemiştir.
Allahu Teala razı olsun
Değerli hocam “ kibirli” ithamı hiç olmadı.
Allah razı olsun. Nice hayırlı hizmet ömürü temennisiyle
Müzik yapan var (Sulhperver) adıyla EMİRHAN PEKŞEN "Gayet kaliteli içeriklerle müzik icra ediyor kendisi" 👏
Süper kafa açıcı hocam iyi ki varsınız 🇹🇷🇹🇷🌹🇹🇷
M.e.b.Risali i Nur külliyatı ni mecburi olarak ders olarak okutulması gerekir ki saten Timurtaş hocamız da tavsiye etmiştir.
Çocuklarımızı o kitaplarla zehirletmememiz lazım. Daha bilimsel ve felsefi kitapların müfredatta olması zorunludur.
@@yavuzkestane9952 hangi kitaplarlarla zehirletmemek lazım?
@@yavuzkestane9952 hangi kitaplardan bahsettin hayrdr?😡
Cumhurbaşkanımız yanılmıyorsam 2016 yılında Isparta da bunun müjdesini verdi kardeşim çok yakında osmanlıca derslerine ek Risale-i Nur dersleri olacak inşaallah
@@deniz728 inşallah Allah izin verirse Vatan a millete hayırlı uğurlu olması dileğiyle Allah utantrmasin İnşallah.
Lütfen Allah rızası için bu konuyu tekrar yapın çocuklarımın çok ihtiyacı var Allah razı olsun inşallah
Yaşasın MTO, yaşasın üstad Bediüzzaman hazretleri ve sair islam uleması...
Helal kardeşim
ALLAH'IN "BEDÎ' "İSMİ ,BAŞKASINA İSİM OLUR MU?
Bu yazı,Ragıp İsfahani'nin ELFAZI'L- KUR'AN,MÜFREDAT" isimli kitabının 176. sayfasından alınmıştır.
Ünlü alim aynen şunları yazıyor: (B D A) (El İbda) Hiç bir şeyi örnek almadan ya da taklit etmeden bir eser inşa etme, vücuda getirme,yaratma .) demektir.
Yüce Allah'la ilgili kullanıldığı zaman, 'Bir nesneyi aletsiz, maddesiz, zamansız ve mekânsız var etmek, yaratmak' anlamına gelir.
Bu isim yalnızca Yüce Allah'a mahsustur.
(Bak: Beyhaki,el Esma ve's-Sıfat)
BEDÎ' SÖZCÜĞÜ BÜTÜN ZAMANLARIN "BEDÎ'"i YOKTAN YARADANI YÜCE ALLAH'TIR.BEDÎ' SIFATI SADECE ALLAH'A MAHSUSTUR. O İSMİ BİR FANİYE,BİR KULA VEREN ŞİRKE DÜŞME TEHLİKESİ VARDIR.
"BEDÎ'=Mübdî' anlamına da kullanılır. Örneğin, "BEDÎU'S-SEMÂVÂTİ VE'L-ARDI. Gökleri ve yeri yoktan, eşsiz ve benzersiz yaratan O'dur. "
(Bakara 117)
Yukarıda yapılan izahlardan da anlaşıldığı gibi ;(BEDÎ')sıfatı Allah'tan başkasına verilmez verilirse şirk tehlikesi oluşur. "
Hem bu lakâbın Allah Teâlâ 'dan başkasına verilmesi caiz olsaydı,Âhirzaman Nebîsi Muhammed Aleyhisselam 'a
verilmesi daha uygun olurdu.Ama ne Nebî Aleyhisselam 'a ne de Ashâb-ı Kirâm'dan hiçbir kimseye bu lakâb
asla verilmemiştir.
Yusuf hocayı ilk gördüğüm andan beri hakkındaki düşüncem dilinin aklının hızına yetişemidiğidir, Allah razı olsun Rabbim sayılarını arttırsın inşaAllah 😊🌹
Said nursi der ki:Ben kendimi beğenmiyorum beni beğenenleride beğenmiyorum.Ayrıca üzümün hassiyeti kuru çubuğunda aranmaz.Daha birçok şey söylerim de...Öncelikle Kibir Kelimesi bizlere Yakışmaz ki o sıfat şeytanda var idi.Bu arada övüyormusun dövüyormusun belli değil.
Bizler muhabbet fedaileriyiz ...
Yusuf Kaplan şunları söylemek istedi: Sadece Bediuzzaman Said Nursi’ yi okumak ve diğer bütün İslam birikimine kendimizi kapatmak, bir çeşit kibirdir. Çünkü zaten Bediuzzaman Said Nursi de İslam birikiminden istifade etmiş. Yaklaşık 1300 yıllık bir birikimin üzerine dünyaya gelmiş kıymetli biridir.
Bu söylemler İslam birikimine gözlerini kapatan, onları yok sayanlara söylenmiş olmalıdır kanaatimce. Yoksa her müslüman, kendisine yakın bulduğu veya iyi istifade ettiği bir kanalda, eserlerde ayrı bir uzmanlık, muhabbet oluşturabilir. Bu çok doğaldır. Yusuf Hoca’ nın üzerinde durduğu kişilerse Bediuzzaman Said Nursi dışında hiçbir alimi tanımayan, tanısa bile bu zamana çok da hitap etmeyeceğini düşünen kişilerdir. Çünkü her insan farklı olduğu gibi her eserin de hitap edeceği kesim farklıdır. Biz müslümanlar kardeşiz. Bunun ötesinde de bir şey söylemek doğru olmaz. Selam ve dua ile…
"Köklere inemezseniz göklere yükselemezsiniz".
Hoşgeldiniz hocam ☺
Allah cc razı olsun inşallah hayırlı ve bereketli yayınlar serdar hocam allah cc razı olsun inşallah yusuf kaplan hocamada hayırlı ve huzurlu sağlıklı uzun ömürler versin inşallah hayırla kalın allah cc amanet olun inşallah duâ bekleriz inşallah
Beddiüzamana kapanmak Beddiüzzamanı anlayamamaktır.
yaklasik 50 yorum okudum. kanaatim sudur ki hocayi anlayan pek yok gibi. hayirlisi bakalim. emegi gecenlerden Allah razi olsun.
"BEDİÜZZAMAN ÇAĞI GÜZELLEŞTİREN ADAM"
Allah razı olsun hocam programlarınızın devamını sabırsızlıkla bekliyorum
13.11 saniyede "Mevlanaya nispetle Mesnevi Nuriye yazdı. Kendini onun yerine koydu"
Cümle kabul edilir değil.
Bediüzzaman ne Mevlana Hazretlerini ne de diğer İslam Alimlerini geride bırakmak ve onlara nisbet etme derdi değil O'nun derdi, dersi milletin imanı idi. Diğer büyük İslam alimlerinde olduğu gibi ve zamanın yangınına göre daha fazlası ile...
aslında şunu demek istedi mevlananın ayak izlerini buldu,gördü o yol üzerine mesnevi i nuriye yazdı. Aslında mevlana hz ne övgüde var
@@levoseva2375keramette köy.
Yusuf hocam Allah razı olsun istifadeli bir ders.siz nasıl bir mesele , kişi,eser hakkında mütalaanizi, eleştirilerinizi yapıyorsunuz 🌒 aynı şekilde kendiniz,eseriniz,meseleleriniz hakkında nasıl bir tefekkür içindesiniz.dedikleriniz elhak doğru luk payları olan tenkitler lakin tavsiye ve telkinlerinizi yapmaktan sizi alıkoyan kim.sizin sadedenizde demiyorum ama çok rağbet gören başkasının ne yapması gerektiğini konuşmak genelde çoğu kimsenin anlamadığı ni, bilmediğini,yanildiğini ve göremediğini söylemek babında kendisini gören,bilen,anlayan ve farklı bir derinlik ve yücelik olduğunu idda ettiği halde, kendine malum olanı gösterememek gibi bir çelişki var.zira herkesin önceliği,zevki,idrakinin 🌒 aynı olması beklenmesi gerekmez.derecati taktir farklı olduğu gibi idrakin dereceleri de farklı dir.yani kendi idrakinizdekini vücuda getirinki bir emsal ve mehaz teşkil olmuş olsun.çünkü bahsettiğiniz zatlar sizin hangi konuşmanız ve müzakereniz varki beklentinizi karşılayan bir idrake rastlamış olsun.ben mi yapacam diyorsunuz onu nur talebeleri yapmalı.halbuki Bediüzzaman nin şöyle bir sözü var:mademki yapan bilir elbette bilen konuşur.birakin nurculari başkalarının idrak düşüklüğünü külliyat yayıncılıkta bahsettiğiniz meselere dair eseriniz ortaya koyun talibi gelsin muhatap olsun.bediüzzaman eserleri bir hesab ve proje mahsulü ile olmadi.bir meziyetin varsa hafa turabina koyki ta neşvünema bulsun diyor hazret.siz ekin gayrin teveccüh ve taktirine ne hacet hak ve hakikat kendi kendini tenvir eder aşıklarını kendine celb eder vesselam
Hakkın hatırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilmez..
Allah(C.C.) dan saygideger çok kiymetli Bediuzzamana rahmet dilerim. Allah (C.C.) ahiretinide kabrinide en guzel cennetler eylesin peygamberlere komsu eylesin insallah amin amin amin amin Ya Rabbi. Yasadigi acilar, zorluklar çok uzucu Allah (C.C.) en guzel cennetlerinde en guzel lutuflariyla lutuflandirsin insallah, iyi bir musluman iyi bir insan, selam olsun....
Hem fragmanda hem yayında çok iyi gitmiş hocam.
Rabbim yolunuzu açsın
Sizlere görünmeyen Melekleriyle yardım etsin
Hocam sağlık sıhhat versin Rabbimiz sana ekibinize
İyiki varsınız hamd olsun🤲🌹🌹🌹
Bediüzzaman hakkındaki fikirlerinizi kabul görmüş bir abiyle ekranda konuşursanız bazı sorular daha kolay cevap bulur Nur talebeleri anlamıyor demek büyük bir iddia bu konuyu netleştirin lütfen
Efendim Risale i Nur okumada ön safta olan abiler ile irtibata geçseniz, mesala Pr Şener Dilek abi UA-camde çok dersleri var o zaman göreceksiniz Bediüzzaman Anlaşılmışmı Anlaşılmamışmı .Nurlar Bu çağın yaralarına bir melhem olduğunu bizzat müşahede ediyor.
Yusuf hocanın dediğini tam olarak anlamak lazım Yusuf hoca şu noktaya odaklanmış aslında risale i nur çok daha üretken olabilecekken istenilen üretkenliği malesef gosterememistir.
@@nasiptevarsakisi3192 önemli olan çokluk değildir, çokluğa bakarsak kâfirler ve gayr-ı müslimler daha çok lakin hakk olan İslâm'dır. Bu da o şekil. Çoğunluk okumuyor, genel bir yararlanma olmuyor evet lakin etkisini tam gösteremiyor tabiri olmamış. Elhamdülillah ciddiyetle, şevkle okuyanlarda etkisi çok fazla. Allah istifade etmeyi nasip etsin nurlarla, hakikate ulaşmada vasıl eylesin bizim için.
@@gurbette_bir_seyyah6771 kastettiğim çokluk değil hayat dairesine bakan noktada daha üretken olabilir ben kişilerin okudukları zaman aldıkları marifet muhabbet noktası tartışılmaz bir noktadır.
@@ihsanacar3081 evet Şener abi Alaattin abi Burhan sabaz Ahmet çolak gibi abiler Allah için çok istifadeli dersler yapıyorlar Yusuf hoca bunlarla bir mütealalı ders yapsın, böyle anlamıyorlar demek doğru değil Risale-i Nur lardan herkesin bir kabiliyetine göre hissesi olur zaten meyve bahçesine girenler misali
Bu hocada çok zeki bir insan aydinlatici konusmalari