Serinin başından sonuna zevkle dinlediğim bir dinleti oldu. Okuyucuyu;sesi,telaffuzu ve duyguyu bize tam verdiği için tebrik ediyorum. Karakterler arası geçişler mükemmeldi. Tamamını dinledim serinin. Arada beğenmeyi unuttuklarım varsa affola👏🏻👏🏻👏🏻
Bir sabah Recep İvedik, kahvaltısını ederken kapısı şiddetle çalındı. Her zamanki gibi homurdanarak yerinden kalktı ve kapıyı açtı. Karşısında yaşlı, bitkin görünen bir adam duruyordu. Adamın yüzü solgundu ve korkmuş görünüyordu. Adam: "Bay İvedik, ne olur bana yardım edin! Çok kötü şeyler oluyor!" Recep, şaşkınlıkla adama bakarak, sinirle: "Ulan sabah sabah neyin var, niye bu kadar paniksin? Otur, doğru düzgün anlat!" Adam, Recep’in dediğini yaptı ve titreyen sesiyle anlatmaya başladı: Adam: "Ben emekli bir boyacıyım, adım Mr. Amberley. Birkaç yıl önce büyük bir şans eseri piyangodan yüklüce bir para kazandım. Bu parayla güzel bir ev aldım ve emekli oldum. Ancak son zamanlarda işler çok karıştı." Recep, kahvesinden bir yudum alıp dinlemeye devam etti. "Ee, karıştı da nasıl karıştı? Nedir yani derdin?" Mr. Amberley: "Eşim... Eşim kaçırıldı! Yanında genç bir adam vardı. Hepsi ortadan kayboldu, paralarım da çalındı. Ne yapacağımı bilmiyorum, polis ilgilenmedi!" Recep, kaşlarını çattı. "Lan polise gittin de adamlar mı ilgilenmedi? Neyse, bana olayı bir güzel anlat, anladığım kadarıyla bu işte başka bir iş var. Duruma bakalım." Amberley derin bir nefes alıp olayı anlatmaya başladı: Mr. Amberley: "Bir süredir karım garip davranıyordu. Genç bir adamla aralarında bir şey olduğunu seziyordum ama inanmak istemedim. Sonra bir gün ikisi de ortadan kayboldu. Evdeki kasam boşaltılmıştı ve nereye gittikleriyle ilgili hiçbir iz bulamadım." Recep İvedik, adamı dikkatlice dinliyordu ama kafasında bazı şeyler netleşmeye başlamıştı. Kendi usulüyle düşünmeye başladı: "Demek kadın yanında genç bir adamla ortadan kayboldu ha? Paralar da gitmiş... Bu işte kesin başka bir şey var. Şimdi kalk, bana evi göster. Bir bakalım orada ne bulacağız." --- Amberley'nin Evi: Recep İvedik ve Mr. Amberley, büyük, lüks bir malikaneye geldiklerinde Recep hemen etrafı incelemeye başladı. Tabii, Sherlock Holmes gibi ipuçlarını detaylı incelemek yerine tamamen içgüdüleriyle hareket ediyordu. Evin içinde dolaşırken, garip bir koku dikkatini çekti. Koku onu bodrum katına yönlendirdi. Bodrum katında bir kasa vardı, ancak kasa boştu. Recep İvedik: "Oğlum, bu kasa boş değil, biri bunu açmış ve paraları alıp gitmiş. Ama bana kalırsa, senin karın ve o genç adam bir plan yapıp kaçmışlar. Ama böyle her şeyi göze alarak kaçan birileri arkasında iz bırakmaz mı? Bir dur bakalım." Recep, bodrumun biraz daha derinlerine inmeye karar verdi. Birkaç dolabı açtı, bazı eşyaları karıştırdı. Sonunda, bodrumdaki gizli bir bölmede kilitli bir kapı buldu. Kapıyı kırmak için sert bir tekme savurdu ve kapıyı açtı. Kapıyı açtığında içeride baygın bir kadın ve genç bir adamı gördü. İkisi de bağlanmıştı. Recep İvedik: "Lan bu ne? Adamlar kaçmamış mıydı? E bunlar niye burada baygın yatıyor?" Mr. Amberley, gördükleri karşısında dehşete düşmüştü: "Bu... bu benim karım!" Recep, durumu hemen çözmüştü. Kadın ve genç adam kaçmamış, burada zorla tutulmuştu. Demek ki olay düşündüğünden daha derindi. Hemen polisi aramaya karar verdi. --- Sonuç: Polis geldiğinde her şey açığa çıktı. Aslında, bu işin arkasında Amberley’in kendisi vardı. Amberley, karısının kendisini aldattığını düşünerek intikam almak için bir plan yapmıştı. Karısını ve genç adamı kaçırıp bodrumda zorla tutuyordu ve paraların çalındığını söyleyerek ortadan kaybolmuş gibi göstermeye çalışmıştı. Recep İvedik’in zekası sayesinde bu plan ortaya çıkarıldı ve Amberley tutuklandı. Recep İvedik, olayı çözmenin verdiği rahatlıkla arkasına yaslanıp, bir sigara yaktı: Recep İvedik: "Yine iş başa düştü. Ulan millet iyice kafayı yemiş. Kendi karısını kaçırıp, sonra suçu başkalarına atmak neyin kafasıdır? Neyse, gidip bir çay içeyim de kafam dağılsın." --- Ve böylece Recep İvedik, yine kendine has yöntemleriyle bir gizemi daha çözdü.
27:29 kalem neden cesedin üzerinde olsun ki,adam yazıyı bitiremediğine göre kalem düşmüş olmalı,bizi öl yazıp sonra kalemi cebine mı koymuş...cesedin yakınında demeliydi..
Serinin başından sonuna zevkle dinlediğim bir dinleti oldu. Okuyucuyu;sesi,telaffuzu ve duyguyu bize tam verdiği için tebrik ediyorum. Karakterler arası geçişler mükemmeldi. Tamamını dinledim serinin. Arada beğenmeyi unuttuklarım varsa affola👏🏻👏🏻👏🏻
Agatha Christie romanlarını da seslendirirseniz çok iyi olurdu.Ses tonunuz ,okuyuş hızınız Ingilizce kelimeleri doğru telafuzunuz güzel.
Kesinlikle katılıyorum
Çalışırken en büyük eğlencem oldu. Çok teşekkürler.
Elinize sağlık şimdi dinliyorum ama cidden böyle bir şey olması çok güzel 😊
Tesekkur ederim 💜… iyiki varsiniz. Saygi sevgi ve dualardasiniz…
Bayram bayram çok güzel oldu. Sağolun
bayram hediyesi oldu. teşekkürler
h
mmmm
Zevkle dinledim sesinize sağlık
Tskler iyi bayramlar
İyi bayramlar ağzınıza sağlık teşekkürler
Teşekkürler ❤️
Merhaba tekrar dinlemek istedim 😇
Ooo bayram hediyesi alırım bir dal :)
Mükemmel
Abi cim azına sağlık bayramın mübarek oksun
Teşekkür ederim
Abi lütfen devamları değin tüm serileri lütfen hastası olduk
Teşekkürler
Teşekkürler. Emeğinize sağlık.
Agzına saglık dost
Senin de bayramın mübarek olsun.
Ağzınıza sağlık
Tarafınızdan keşfedilmeyi bekleyeyim serisi
👍👍
Bayraminiz mubarek olsun 🌹👏👏
Vay canına delice....
Teşekkür ederim harikasınız
1 yıl önce...
Yine yeni yeniden
👍👏🙋♂️
Agatha christie çok severim onuda seslendirseniz ne güzel olur emeğinize sağlık
Teşekkürler 🙏
teşekkürler
Ay teşekkürler
🌺Tatlı Huzurlu Bir Bayram Günü🌺Mükemmal 😊 bir hikaye 🌺ve mükemmal bir seslendirme🌺Teşekkürler 🌺Kelime Kutusu 🌺Huzurlu Bayramlar🌺Kelime Kutusu 🌺Ailesi🌺
👍👏👏👏👏👏
Emeğine sağlık
Bir sabah Recep İvedik, kahvaltısını ederken kapısı şiddetle çalındı. Her zamanki gibi homurdanarak yerinden kalktı ve kapıyı açtı. Karşısında yaşlı, bitkin görünen bir adam duruyordu. Adamın yüzü solgundu ve korkmuş görünüyordu.
Adam:
"Bay İvedik, ne olur bana yardım edin! Çok kötü şeyler oluyor!"
Recep, şaşkınlıkla adama bakarak, sinirle:
"Ulan sabah sabah neyin var, niye bu kadar paniksin? Otur, doğru düzgün anlat!"
Adam, Recep’in dediğini yaptı ve titreyen sesiyle anlatmaya başladı:
Adam:
"Ben emekli bir boyacıyım, adım Mr. Amberley. Birkaç yıl önce büyük bir şans eseri piyangodan yüklüce bir para kazandım. Bu parayla güzel bir ev aldım ve emekli oldum. Ancak son zamanlarda işler çok karıştı."
Recep, kahvesinden bir yudum alıp dinlemeye devam etti.
"Ee, karıştı da nasıl karıştı? Nedir yani derdin?"
Mr. Amberley:
"Eşim... Eşim kaçırıldı! Yanında genç bir adam vardı. Hepsi ortadan kayboldu, paralarım da çalındı. Ne yapacağımı bilmiyorum, polis ilgilenmedi!"
Recep, kaşlarını çattı.
"Lan polise gittin de adamlar mı ilgilenmedi? Neyse, bana olayı bir güzel anlat, anladığım kadarıyla bu işte başka bir iş var. Duruma bakalım."
Amberley derin bir nefes alıp olayı anlatmaya başladı:
Mr. Amberley:
"Bir süredir karım garip davranıyordu. Genç bir adamla aralarında bir şey olduğunu seziyordum ama inanmak istemedim. Sonra bir gün ikisi de ortadan kayboldu. Evdeki kasam boşaltılmıştı ve nereye gittikleriyle ilgili hiçbir iz bulamadım."
Recep İvedik, adamı dikkatlice dinliyordu ama kafasında bazı şeyler netleşmeye başlamıştı. Kendi usulüyle düşünmeye başladı:
"Demek kadın yanında genç bir adamla ortadan kayboldu ha? Paralar da gitmiş... Bu işte kesin başka bir şey var. Şimdi kalk, bana evi göster. Bir bakalım orada ne bulacağız."
---
Amberley'nin Evi:
Recep İvedik ve Mr. Amberley, büyük, lüks bir malikaneye geldiklerinde Recep hemen etrafı incelemeye başladı. Tabii, Sherlock Holmes gibi ipuçlarını detaylı incelemek yerine tamamen içgüdüleriyle hareket ediyordu.
Evin içinde dolaşırken, garip bir koku dikkatini çekti. Koku onu bodrum katına yönlendirdi. Bodrum katında bir kasa vardı, ancak kasa boştu.
Recep İvedik:
"Oğlum, bu kasa boş değil, biri bunu açmış ve paraları alıp gitmiş. Ama bana kalırsa, senin karın ve o genç adam bir plan yapıp kaçmışlar. Ama böyle her şeyi göze alarak kaçan birileri arkasında iz bırakmaz mı? Bir dur bakalım."
Recep, bodrumun biraz daha derinlerine inmeye karar verdi. Birkaç dolabı açtı, bazı eşyaları karıştırdı. Sonunda, bodrumdaki gizli bir bölmede kilitli bir kapı buldu. Kapıyı kırmak için sert bir tekme savurdu ve kapıyı açtı.
Kapıyı açtığında içeride baygın bir kadın ve genç bir adamı gördü. İkisi de bağlanmıştı.
Recep İvedik:
"Lan bu ne? Adamlar kaçmamış mıydı? E bunlar niye burada baygın yatıyor?"
Mr. Amberley, gördükleri karşısında dehşete düşmüştü:
"Bu... bu benim karım!"
Recep, durumu hemen çözmüştü. Kadın ve genç adam kaçmamış, burada zorla tutulmuştu. Demek ki olay düşündüğünden daha derindi. Hemen polisi aramaya karar verdi.
---
Sonuç:
Polis geldiğinde her şey açığa çıktı. Aslında, bu işin arkasında Amberley’in kendisi vardı. Amberley, karısının kendisini aldattığını düşünerek intikam almak için bir plan yapmıştı. Karısını ve genç adamı kaçırıp bodrumda zorla tutuyordu ve paraların çalındığını söyleyerek ortadan kaybolmuş gibi göstermeye çalışmıştı. Recep İvedik’in zekası sayesinde bu plan ortaya çıkarıldı ve Amberley tutuklandı.
Recep İvedik, olayı çözmenin verdiği rahatlıkla arkasına yaslanıp, bir sigara yaktı:
Recep İvedik:
"Yine iş başa düştü. Ulan millet iyice kafayı yemiş. Kendi karısını kaçırıp, sonra suçu başkalarına atmak neyin kafasıdır? Neyse, gidip bir çay içeyim de kafam dağılsın."
---
Ve böylece Recep İvedik, yine kendine has yöntemleriyle bir gizemi daha çözdü.
Genç hatun almayın 🥴👈🏿
27:29 kalem neden cesedin üzerinde olsun ki,adam yazıyı bitiremediğine göre kalem düşmüş olmalı,bizi öl yazıp sonra kalemi cebine mı koymuş...cesedin yakınında demeliydi..
👏👏👏👏👏🇦🇿🇦🇿🇦🇿🇦🇿🇦🇿
Selamlar herkese hayirli bayramlar.
E sen o yaşta gencecik kız alırsan bıynuzlanırsın tabi
Pis cimri 😁😁😁
Vurgu ve duygu yok
Duygulusunu siz okursunuz artık
dexter ben okumayi degil yazmayi tercih ediyorum
@@demirkancetinoglu3396 hem yazıp hem de sesli kitap dinliyorsunuz demek :)
Neden olmaz mi? Turkponya bu basligi unutma:)
Bu hikayenin özeti varmı sizde
Bay yerine bayan diye mi okuyorsun??
teşekkürler