canım hasan hoca ya ne zaman dinlesem ellerinden öpesim geliyor, Müslüman umutsuz olmaz lafı hep aklımdadır, bana olasılıkları hatırlatır ve depresifliğimi siler atar o an. yine ne kıymetli şeyler söylemiş
Bu programla o kadar heyecanlanmıştım ki, devami gelecekti, çok güzel bi birliktelikti, olmadı devam edemedi, hele ki ilk dakikaları tekrar tekrar dinliyorum başa sarıp, hocam biz senden razıyız, rahmana emanetsin...
Hasan hocam Rabbim bu kadar ömrü bahşetmiş. Ne büyük kayıp böyle bir illetten genç yaşta kaybettik. Hem çok istifade ettik her konuşmasından, her çalışmasından. Çok üzülüyorum. Her zaman dualarımda Hasan hoca...
Hasan hoca ile Sinan hocam in bilim ve din yaklasiimi cok ortūsūyor..bencede akıl ile ilerledigimizde bilim ve dini cok iyi anliyoruz herkese tavsiye edilir..Sinan hocam, bakis acisi harika konuklar getiriyorsunuz..tesekkur ederim
İlahiyatçı veya din araştırmacıları aşırıcı olarak kalıplaştırılmış bakış açısını yıkmak için gayet iyi bir video, inananın inanmayan tarafından inanmayanın da inanan tarafından küçümsenip, yargıladığı bu dünya düzeninde objektif bir düşünce paylaşımına vesile olmuşsunuz, teşekkürler🙂
Doğrusu hocam, böylesi birçok ilmi bakış açılarını harmanlayan programlar, en azından benim için, adeta tepside sunulan manevi altınlar gibi, çok sağolun.Zira, ben, ömrüm boyunca dört kitap okudum lise döneminde : 1-Felsefenin başlangıç ilkeri 2-Felsefe sözlüğü 3-Ekonomi politik 4- Kur´an´ın Türkçe meali.Ve ne yazık ki, bazı sağlık engellerimden, hiç kitap okumuyorum, fakat, fırsat buldukça bu gibi programları dinleyerek istifade etmeye çalışıyorum çok şükür.Bir de, nedendir bilmiyorum, eğer kitap okuyabilseydim, daha çok her alana ilişkin kavram sözlüklerini okurdum çok muhtemelen, zira tek tek kavramlar ilgimi çok çekiyor.Mesela, lise döneminde, felsefe sözlüğünü okurken, özellikle SOMUT-SOYUT, ÖZ-BİÇİM, BÜTÜN-PARÇA, ALT-ÜST, SAĞ-SOL, ÖN-ARKA, İÇ-DIŞ, MUTLAK-İZAFİ, RUH, NEFS, MADDE, BİLGİ vb. kavramların özlü açıklamalarını okur, ardından, yattığım yere saatlerce mıhlanıp o kavramlara ilişkin bir tefekkür rüyasına dalardım adeta, ki öyle anlar olurdu ki, nerde olduğumu ve ne hakkında düşündüğümü unutur ve ancak aileden birinin seslenmesi ile ayılır ve evde olduğumu algılardım :).Videonuzda genel olarak BİLİM konusunu çok güzel işlediğiniz kanısındayım.Naçizane söyleyecek pek birşey bulamıyorum katkı anlamında, ancak belki şunu söylemem bir nebze katkı olabilir : Hocam, bende ezelden beri bilgiyi sınıflandırma hastalığı var, fakat aynı zamanda ezelden beri hiçbir sınıflandırma yapamayıp, hep hasta kısmında kalıyorum :) .Bilgiyi sınıflandırmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum, çünkü, BİLMEK kadar, hatta belki de ondan daha fazla olarak, BİLGİYİ SINIFLANDIRMAK son derece önemlidir, diye bir takıntı içindeyim.Zira, bilgiyi, mümkün olduğunca doğru sınıflandırmanın, bilimde ilerlemeye, çok anlamlı ve yararlı bir doğrultu vereceği kanısındayım genel olarak.Yani sadece BİLMEK yetmez, bir de BİLGİYİ YARARLI VE DOĞRU BİÇİMDE SINIFLANDIRMAK şart.Bu noktada, Yüce Yaradan´ın, mealen şu ayeti aklıma geliyor : O, ÇEŞİT ÇEŞİT BİLENDİR VE BİLMENİN NE OLDUĞUNU DA BİLENDİR.Ve Rabbimiz´in bilgiye ilişkin çizdiği bu çerçeve en genel ve soyut İLMİ SINIFLANDIRMA´dır bence.Yani çeşit çeşit bilme DİSİPLİNER BİLİMLERİ, bilginin ne olduğunu bilme de EPİSTEMOLOJİ´yi kasteder.Bu ilahi genel çerçeve bağlamında BİLİMLERİ nasıl ayırtedebilir ve sınıflandırabiliriz? Fakat Yüce Rabbimiz´in bu şeması çok genel ve soyut olduğu için, bizim ayrıca belli kıstaslara dayanarak bilimleri sınıflandırma işine gitmemiz gerekiyor sağlıklı bir ilmi doğrultu oluşturmak adına.Naçizane bana göre, bu noktada, BÜTÜN-PARÇA terimleri bize yardımcı olabilir, yani, bilimleri bütünden parçaya(=tümdengelim) ve parçadan bütüne(=tümevarım) sistematiğine göre sınıflandırabiliriz.Bu noktada, parçadan(=temelden) bütüne(=üste) doğru belki şöyle bir genel sınıflandırma yapılabilir : 1-matematik 2-fizik 3-kimya 4-biyoloji 5-psikoloji 6-sosyoloji 7-kozmoloji 8-felsefe 9-epistemoloji 10-teoloji.Dolayısıyle, aklen, matematikten teolojiye tümevarımsal ve teolojiden matematiğe tümdengelimsel bir düşünme diyalektiği yardımıyle sağlıklı ve bütünsel bir VAROLUŞU ANLAMLANDIRMA bilgililiğine gidebiliriz, diye düşünürüm.Tabi bu 10 başlık, ana bilim başlıkları, ve diğer disiplinler de bu ana başlıkların altında ayrıca tespit edilir ve sınıflandırılır.Ki artık günümüzde bu alanlardan birinde uzmanlaşan bir bilim insanı, diğer alanların temel bilgileri ile de donanmak durumunda ve ihtiyacında zannımca.Hocam, şimdilik ve şu an bunlar geldi aklıma ve belki de, gereksiz yere saçmalamış ta olabilirim, ki öyleyse bağışlayın ....Sağlıcakla ve dua ile :)
Duygu ve düşüncelerime tercüman oldunuz. Ayrıca sorularımın bir kısmına cevap buldum. Ama yeterli gelmedi. Sonu olmayacak biliyorum. Sizlerin de katkısıyla cahil düşüncelerin cesaretiyle kaosa sürüklenen zihinlerimiz, kendini bulma ve bilme sürecinde gün geçtikçe ilerleyecek. Emekleriniz için teşekkür ederim. Devam etmenizi diliyorum. Saygılar...
İstek alıyor mu kanal bilmiyorum ama benden bir istek olsun: Sinan hocam, konu on numara; Hasan hocamızda öyle 🙂 Naçizane tavsiyem aynı konuyu ya da bir benzerini Ahmet Ayhan Çitil hocayla yapmanız mümkün mü? Tanışıklığınız var mı bilmiyorum ama bu konularda -özellikle kendisi bir Kant uzmanı olduğu için- onun bakış açısının da ufuk açıcı olacağına inanıyorum. Hocayı ben de tanımıyorum ama kitaplarından ve youtube videolarını biliyorum. Abartısız söylüyorum bence küre ölçeğinde büyük bir filozof. Ama zamanın ruhu henüz kendisini anlayamamış. Derin bir sarsıntıyla uyanan biri iki şey yapar: Birincisi, hayatını muhasebe eder; ikincisi, bundan sonra ne yapması gerektiğini anlamaya çalışır.
Sayenizde farkli insanlarin varligini goruyorum ve umutlarim artiyor.... Hasan hoca gibi dusunen az sayida insan yok..bu kisilerin dusuncelerini ifade etmelerine izin verilmeli...ulkemizde, medya cok yonlendirici oldugundan insanlarin boyle konusmasina izin verilmiyor.
Sinan hocam, tam benim çalışma alanıma girdiniz. Onun için eğer okuyorsanız bu yorumları, lütfen söylediğimi anlamaya çalışın. Olmadı size makalelerimi göndereyim. Eminim size çok faydası olacaktır. Gelelim konuya. Adalet öncelikli değildir. Evrenin yaratılması, yaratıldıktan sonra o varlığın devam etmesi, birbirleri ile olan ilişkilerinin sürekli olarak fayda üretecek şekilde olması Rahmanlık sıfatının gereğidir. Allah Rahmanlık sıfatı ile yaratmış ve varlık varlığını buna borçludur. Eğer bakış açını biraz daraltıp Rahmanlıkla yaratılmış olan iki nesne arasındaki ilişkiye felsefi olarak yorum getirmeye kalkarsan, işte o zaman adaleti görürsün. Yani Allah'ın adalet sıfatı, diğer bütün sıfatlar gibi Rahmanlık sıfatının altında çalışır.
Aşağıdaki Bilgilerle kafandaki ampuller yansın, Dikkat et! Bilgileri kısa devre ettirip beynin yanmasın! 1. Allah münezzehtir. (Hiçbir şey isnat edilemez = Tevhid inancı) 2. İnsan Allah’ta var olan bilgiyi eyleme dönüştürerek birtakım olayları gerçekleştirir ya da bir şeyler üretir. 3. Allah kendinde var olan bilgiyi eyleme dönüştürerek olayları gerçekleştirir ve varlıkları yaratır. 4. Allah vardır inancını bilgiyle ispatlayamazsınız ama tanıklık ederek doğrulatabilirsiniz. 5. Kuran ve yaratılmışlardan elde ettiğiniz bilgileri, hayatınızda tanıklık ederseniz böylelikle Allah vardır inancınızı doğrulatmış olursunuz. 6. Allah kendinde var olan bilgiyi eyleme dönüştürerek yaratan tek İLAHTIR. 7. Her şey bilgi üzerinden yaratıldığı için delildir (Ayettir). 8. Mesela şöyle soru sorabiliriz Güneş neyin delilidir (Ayetidir)? Cevap BİLGİ üzerinden yaratıldığının delilidir (Ayetidir) deriz. 9. Yeryüzündeki bütün dindarlara sormak lazım…. Sizin Tanrınız nasıl yaratır? Biz nasıl tanıklık ederiz? DİN (SİSTEM) İÇİNDE BİLİMİN YERİ 10. Yer ila gök arasında ne gerçekleşiyorsa ve ne varsa, Allah’ın kendinde var olan bilgiyi eyleme dönüştürmüş halidir. 11. Bilgi yaratılmamıştır. Bilginin kaynağı Allah’ta var olan bilgilerdir. 12. Hiçbir bilgi kendi kendine eyleme dönüşerek bir şeyin gerçekleşmesini ve yaratılmasını ortaya çıkaramaz. 13. Yaratılan her şey hem bilimin hem inancın konusudur. 14. Her şey bilgi üzerinden yaratıldığı için MUCİZE yoktur. Bilgisine vakıf olamadığınız için bir şeye mucize diyemezsiniz, Gayb (bilgisi vardır) dersiniz. MUCİZE bilgisi olmayana denir. 15. Her şey Bilgi üzerinden yaratıldığı için Bilim insanları bilgiyi elde etmeye çalışırlar. 16. Bilim insanları her şeyi bilgi üzerinden açıkladıklarında aslında Allah’ta var olan bilgiyi açığa çıkarmışlardır. 17. Bilim insanları kendilerini ister hiristiyan ister Yahudi ister ateist ister deist ister agnostik vb. kendilerini nasıl tanımlarsa tanımlasın, bilgiyi açığa çıkardığında o bilgi Allah’ta var olan bilgi olduğu için Bilim insanlarına teşekkür edilir ve sevinilir. 18. Her açığa çıkan bilgi Allah’ta var olan bilgi olduğu için övülecek (Hamd edilecek), öğrenmeye niyet (Kıyam) edilecek, saygı duyulacak (rükû edilecek), boyun eğilecek (secde edilecek), iman (kabul) edilecek bilgilerdir. 19. Yaratılan şeylerin arkasında bilinç, tasarım, plan, program vb. şeyler Allaha isnat edilemez Allah MÜNEZZEHTİR. Sadece kendinde var olan bilgileri eyleme dönüştürür.
Dinin olmazsa olmazı ahlak ve adalettir. Ancak insanlar dindarlaştıkça ahlaksızlıkları ve zulüm kapasiteleri de aynı oranda artıyor. Bu nasıl bir çelişkidir hocam?
Şimdi sorsam seni sana, Ben bir hiç’im dersin bana, -Bir dünya var, Dünya’nın içinde olduğu Samanyolu var, Samanyolu’nun içinde olduğu Galaxsi var, Galaksinin içinde olduğu kozmos var, ve bütün bunlar Zihni’min minicik köşesini kaplar, Konu sen olunca varlığın Zihni’mden taşar, Şimdi de sen bana, Sen hiç misin hala..! xkx
28:23 Sinan hocam, bu konuda Yunus Emre’ye, İbn Arabî’ye ve Anadolu’da yetişmiş nice büyük âlimlere haksızlık etmiş oluruz. Şöyle ki; İnsanla Tanrı arasında hem varlıksal hem bilgisel bir bağ var. Varlıksal olan bağ duygusal bir bağ, bilgisel olan bağ ise akılsal. Duygusal bağımız doğrudan, akılsal bağımız ise dolaylı. Yoktan yaratılmış olan, mutlak bir varlığı olmayan, zamansal olarak var olan her şey, kendi bedenimiz, diğer insanlar, doğa evren yani duyularımıza verili olan her şey, bilgi edinebileceğimiz her türlü içerik bizim Tanrı’yla olan dolaylı bağımız. Dolayısıyla var olan her şey aklın, düşüncenin alanı. Varlıksal bağımız ise, doğrudan olan hiç kopmayan canlı bir bağ. Bu bağ var olanlarla perdelenmiştir. Görünmez. Bu bağ ancak birbirini seven, sevgiyi yaşayan canların kavrayabileceği duygusal bir bağ. Şimdi insanda hem can var, hem akıl var. İnsanı kâmil noktası ise ne sadece sevmekle teslim olmakla ne de sadece akılla bilmekle ulaşılacak bir nokta değil. Bu nokta akıl ve duyguyu, bilgiyle sevgiyi iki ayrı yol olarak görmeden bir yolda, doğru yolda bir araya getirerek yürünebildiğinde ulaşılabilecek bir makam. Eşrefi mahluk oluşumuz, Adem oluşumuz, hem duygulara hem akla sahip olmamızdan geliyor. Duyguları esas alırsak mahluktan bir farkımız olmaz, Allah’ın yasasına boyun eğmek, teslim olmak noktasında mahluk bizden üstün. Aklı esas alırsak ulaşacağımız en son noktada melekler var zaten, Allah’ı bilmek, var olanları bilmek noktasında da melekler bizden üstün. Âlemin yaratılmasının, Âdem’in bütün meleklerden ve bütün mahlukattan üstün oluşunun bir anlamı var. Onların, hayata bizden çok daha güçlü bağlarla bağlıyken, Eş’ari zihniyet ve Gazâlî gibi aklın önüne set çeken bir felsefe İslam coğrafyalarında bu kadar popülerken, evren, doğa ve kendileri hakkında bilgileri o kadar kısıtlıyken aklı ve duyguyu bir araya getirecek bir anlayışı geliştirebilmeleri ve bunu dile getirebilmiş olmaları çok değerli. Bize böyle bir yol açmış oldukları halde o yolda yürüyememizin sebeplerini başka siyasi, sosyal sebeplerde aramak gerekiyor. Onlarda değil. Evrim, Kuantum ve Vahdet-i Vücut Felsefesi. ua-cam.com/video/_tCYOe8407Q/v-deo.html
BEŞERİN YAPISI 20. Allah'ın kendi ruhumdan üflediğim dediği şey: Her Beşerin, Allah’ta var olan bilgiler (Melekler) arasında bedeni çalıştırabilecek bir bilgi (Ruh) olması demektir. 21. Bu Beşer yapısının el cinni (görünmeyen) tarafıdır. 22. Beşerin el cinni tarafı Bilgi (Ruh) olduğundan ihtiyacı bilgidir. El cinni tarafınızı çok ihmal ediyorsunuz. 23. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için, hayatınız boyunca bedende ortaya çıkan merak duygusundan ve ihtiyacından dolayı, sürekli bilgi edinirsiniz. Bedeninizle de (El insi tarafınızla da) bilgiyi eyleme dönüştürürsünüz. 24. Allah kendisinde var olan bilgiyi, eyleme dönüştürmek suretiyle bedeni yaratır. Bu beşer yapısının el insi (Görünen) tarafıdır. 25. Beşer yapısının el insi tarafıyla o kadar özdeşleşiyorsunuz ki bütün yatırımınızı el insi (Beden) tarafınıza yapıyorsunuz. 26. Beşer yapısının el insi tarafının ihtiyacı da yeme, içme vb. 27. Allah’ta var olan bilgiler, Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için bedeninizin şah damarından size daha yakındır. 28. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için ırkınız, cinsiyetiniz, renginiz yoktur. 29. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için evveliniz (başlangıcınız) ahiriniz (sonunuz) yoktur. 30. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için yok olmanız, ortadan kalkmanız, ölmeniz mümkün değildir. 31. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için birbirinize küfür edemez, hakaret edemez, iftira atamaz ve alay edemezsiniz. 32. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için birbirinizi ötekileştiremez, düşmanlaştıramaz, damgalayamaz, kategorize edemez ve Şeytanlaştıramazsınız. 33. Allah’ta var olan bilgiler (Melekler) arasında herhangi bir bilgiyi (Meleği) mesela Kediye, köpeğe yerleştirilen bilgi (Melek) vb. bu bedene yerleştirirseniz bu bedeni kullanamaz. 34. El cinni ve el insi (tarafı olan Beşerî) sadece bana kulluk etsinler diye yarattım. 35. El cinni ve el insi (tarafı olan Beşerîn) çoğunu Cehennemlik kıldık (yarattık). 36. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olarak, bedeninizi (el insi tarafınızı) kullanarak bilgi elde ettiğinizde size ait olan bir kitap oluşturursunuz. 37. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olarak, bedeninizi (el insi tarafınızı) kullanarak elde ettiğiniz bilgi Doğru bilgi (Melek) ise kitabınız sağ taraftan verilir. 38. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olarak, bedeninizi (el insi tarafınızı) kullanarak elde ettiğiniz bilgi Yanlış bilgi (Şeytan) ise kitabınız sol taraftan verilir. 39. Böylece ona ruhumuzu (Allah’ta var olan Bilgi (Ruh) göndermiştik ona düzgün bir beşer (el cinni ve el insi tarafı olan) kılığında görünmüştü. 40. İnsana insan, insan gibi görünür insana insan başka bir surette görünmez. 41. Meryem’in kendisi Allaha adandığı için evlenmesi yasaktı karşılaştığı Beşer onu evlilik için ikna etti 42. Meryem ikna olmuş ve evlenmiştir. Kavmi bundan dolayı kınamıştır. 43. İsa as. Babası vardır babasız doğmamıştır. 44. Siz kuranda verilen bilgiyi bırakın Hiristiyan kaynaklarında olan Yanlış bilgiye (Şeytana) iman (kabul) edin. . ÂDEM İLE HAVVA KISSASI 45. Âdem ile Havva yaratılan ilk insan değildir. 46. Âdem ile Havva Yeryüzündeki bir bahçede (cennette) Bilgiyle ve Şeytanla (Yanlış bilgiyle) tanışan ve uygulayan ilk insandır. 47. Âdem ile Havva Şeytana (Yanlış bilgiye) uyarak ya da Şeytana (Yanlış bilgiye) kanarak ya da Şeytanın (Yanlış bilginin) aldatmasıyla yanlış kötü hata vb. bir şey yapmıştır. 48. Âdem ile Havva Şeytana (Yanlış bilgiye) uyduklarında birbirlerine karşı zihinlerdeki ayıp düşünceleri açığa çıkmıştır. 49. Âdem ile Havva Şeytana (Yanlış bilgiye) uyduklarında birbirlerine karşı eylem olarak ayıp ettikleri açığa çıkmıştır. 50. Daha sonra ne yapıyorlar ayıp düşündükleri ayıp ettikleri açığa çıkınca birtakım bahanelerle (cennet yapraklarıyla) durumu kurtarmaya çalışıyorlar. 51. Şeytana (Yanlış bilgiye) uyup yanlış yaptıktan sonra bahanelerle durumu geçiştirmenin, faydasını görmeyeceklerini anladıklarında hatalarını kabul edip (tövbe ederek) durumlarını düzeltiyorlar. 52. Mesaj : Ey insanoğlu, yanlış bilgi üzerinden birbirilerinize karşı ayıp düşündüğünüz veya ayıp ettiğiniz açığa çıkarsa, bahanelerin arkasına saklanarak hatalarınızı örtmeye çalışmayın. Yaptığınız yanlıştan dönün durumunuzu düzeltin (Tövbe edin). 53. Sizler Şeytana (Yanlış bilgiye) uyduğunuzda, birbirilerinize karşı avret yerleriniz mi gözüküyor? 54. Sizler Şeytana (Yanlış bilgiye) uyduğunuzda, avret yerleriniz mi açılıyor ya da ortaya çıkıyor? 55. Âdem ile havvanın avret yerlerini açtınız da elinize ne geçti? ne kazandınız? hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu? 56. Şimdi sormak lazım utanmadan o insanların avret yerlerini Neden? Niçin? Nasıl? açtınız bu bilgiyi hangi kaynaklardan aldınız? 57. İnsanların zihinlerindekiler açığa çıkmış olsa, insan içine çıkamazlar. İnsanların esas ayıp yerleri Zihinleridir. DEVAMI 2 BÖLÜMDE
@Özgür Deniz Merhaba Bana bir şey soracak olursan benim yorumum altında YANITLA seçeneği var o seçeneği tıklayarak bana cevap verirsen benim bildirimlerimde gözüküyor o zaman sana dönüş yapabilirim. Soru sormakla beni yormazsın 😊 Yazma işi benim için çok sıkıntılı oluyor, alışkın değilim belki de ondandır. Bilgi almak istediğini yazmışsın tabiki neden olmasın bildiğimiz bir şey varsa zorlansam da yazmaya çalışırız. Senin de hayırlı güzel günler geçirmen dileğiyle……………….. Hayırlı Ramazanlar……………
@Özgür Deniz Üstat bana e-mail adresini gönderirsen sevinirim bir dosya göndereceğim Kurandan elde ettiğim bilgileri madde madde bir metin olarak yazdım yorumlarını daha sonra cevap verecem oldumu kal sağlıcakla
2. BÖLÜM KURAN KERİM 58. Kuranda ki bilgiler, Allah’ta var olan bilgiler arasındadır. 59. Oku: Kuranı okuduğunuzda anlarsınız anladığınızda BİLGİ edinirsiniz. 60. Yeryüzündeki bütün yorumlar BİLGİ üzerinden yapılır dolayısıyla kuran okuduğunuzda yorum değil BİLGİ edinirsiniz. 61. Edindiğiniz bilgi ya DOĞRU BİLGİDİR (Melek) ya da YANLIŞ BİLGİDİR (Şeytan) 62. Ateş acı ıstırabı temsil eder Yanlış Bilgi (Şeytan) acı ıstırapla ilintilidir. Tercihiniz olarak Yanlış Bilgiye (Şeytana) iman (Kabul) ettiğinizde, Yanlış Bilgiyle (Şeytanla) birlikte acı ıstırap (Ateş) dokunur. Yani sizi yakan Allah değil sizi yakanın Şeytanın Ateş (acı ıstırabı) olması. Allah yakmaz yaratır. Allah Münezzehtir. 63. Senin yorumun, onun yorumu, bunun yorumu diye bir itirazla gelmeyin, edindiğin bilgi doğru bilgi ya da yanlış bilgi diyerek gelin ve gerekçelerinizi ve argümanlarınızı ona göre ortaya koyun. 64. Kuranda elde ettiğiniz bilgi kurandaki diğer bilgilerle çelişmemeli aynı zamanda yaratılmışlar üzerinden elde ettiğiniz bilgilerle de çelişmemeli. 65. Düşünmek demek: Allah’ta var olan bilgiler arasında, var olan bir bilgiden yola çıkarak o bilgiyle bağlantılı olan diğer bilgilere ulaşmak demektir. 66. Kuranı baştan sona okuyup bitirin tekrar okumaya başlayın kabul (iman) edeceğiniz bilginiz artar. Kabul etme (iman) durumunuz da artar. 67. Kuranda elde ettiğiniz bilgiyi mutlaka sorgulayın, test edin, araştırın, gözlemleyin çünkü yanlış bilgi (Şeytanı dost) edinir de onu doğru bilgi olarak iman (kabul) ederseniz ve eyleme dönüştürürseniz, işin ucunda cehennemde, o edindiğin yanlış bilgiyle (Şeytanla) ilintili acı ıstırap çekmek var aman DİKKAT……. 68. Kuranı anlamak için Muhammedîn as. Eylemlerine (Sünnetine), Yaratılmışları anlamak için Muhammedîn as. Sözlerine (Hadise) bakarsanız anlayamazsınız. Kuranı anlayabilmeniz için Yaratılmışlara bakmalısınız. Yaratılmışları anlayabilmeniz için de Kurana bakmalısınız. 69. Ne demek istiyorum örnek: Ali’nin sözlerini anlamak için Hasan’ın eylemlerine, Ali’nin eylemlerini anlamak için Hasan’ın sözlerine bakarsanız Ali’yi anlayamazsınız. Ali’nin sözlerini anlamanız için Ali’nin eylemlerine Ali’nin eylemlerini anlamanız için Ali’nin sözlerine bakmalısınız. 70. Kuranda mutlak ifadeler anlatım olduğu gibi teşbih yoluyla anlatım misallerle anlatım tarihsel olaylarla anlatım temsili anlatım da vardır. 71. Kuranda mutlak ifadelerle anlatım olsaydı ilk yüzyıl sonrası içindeki bilgiler çöp olurdu. 72. İlk insanın ve kıyametteki insanın anlamasını istiyorsanız en iyi anlatım şekli misallerle, temsili ve teşbih yoluyla anlatımdır. 73. Yanlış bilgi edinirseniz Kuranı yanlış anlarsınız (yalanlarsınız) 74. Yanlış bilgi edinirseniz Kuran insan sözü ve deli saçması dersiniz bir sürü çelişkiler görür şüpheye düşersiniz. Bazısı inkâr eder bazısı da inanıyormuş gibi yapar. 75. Kurandaki Bilgilerle Salat (Eğitim) yapılır. 76. Kuran okuduğunuzda doğru bilgi edinirseniz doğruları yapar doğru (Hidayette) olursunuz. Aydınlanırsınız (nurlanırsınız). 77. Kuran okuduğunuzda doğru bilgi üzerinden ahlaklı, erdemli olursunuz doğru bilgi üzerinden kişiliğiniz karakteriniz oluşur doğru bilgi üzerinden vicdanınız oluşur. 78. Doğru bilgi üzerinden duygu merkezinde (kalpte) olumlu duygular açığa çıkar. En önemlisi doğru bilgi üzerinden duyguların kontrol edilmesi ve yönetilmesidir. 79. Kurandaki bilgilere göre Dua, istek hattından istek ister gibi istekte bulunmak değildir. 80. Dua: Allah’ta var olan bilgiler arasından istek yapacağınız bilgileri eyleme dönüştürmektir. Allah’ta yaratır. İstediğiniz şey gerçekleşir ya da gerçekleşmez orasını bilemem. 81. Kurandaki bilgilere göre sevap, bonus biriktirir gibi bonus biriktirmek değildir. 82. Sevap: Allah’ta var olan bilgiler arasında kendin için doğru bilgiyi (Meleği) eyleme dönüştürerek sana faydası ve katkısı olması demektir. 83. Şimdi TERCİH sizin... Kuran okuduğunuzda doğru bilgi mi edinmek istersiniz? Yoksa yanlış bilgimi? SALAT NEDİR? 84. Kurandaki salat EĞİTİMDİR 85. Salat yapıldığında bilgi elde edilir o bilgiyi hayata pratiğe uygulamaya (ekimu) dönüştürdüğünüzde size yeni bilgiler, deneyim ve tecrübe olarak döner. 86. Eğitimin (Salatın) ritüel (Şekil) tarifi olmadığı için kuranda yoktur. 87. Salat (Eğitim) yaptığınızda elde edeceğiniz şey bilgidir. Eğer o bilgi doğru bilgiyse (Melek) sizi kötülüklerden ve fenalıklardan korur. 88. Salat (Eğitim) iki yerden yapılır birincisi Kurandan ikincisi Allah’ın kendinde var olan bilgiyi eyleme dönüştürmesiyle yarattıklarından. 89. Salat (Eğitim) bu Dinin (Sistemin) direğidir. Salat (Eğitim) piramidin en tepe noktasıdır. Hemen arkasından Ekonomi ve Adalet daha sonrada diğerleri gelir. 90. Şu an yeryüzündeki bütün okullarda, Allah’ın kendinde var olan bilgiyi eyleme dönüştürerek yaratılmışlar üzerinden bilgiler elde edinilir. 91. Yaratılmışlar üzerinden yeryüzündeki bütün öğrenciler salat (Eğitim) yapmaktadır. Tek eksiklikleri Kuran üzerinden salat (Eğitim) edememeleri. Yeryüzündeki bütün öğrencilere selam olsun. 92. Peki Salattan yanlış bilgi (Şeytan) elde edinilir mi? tabiki Maun suresi yanlış bilgi üzerinden yapılan salatın sonucunda yoksulu doyurmaması ki bu Ekonomiyi işaret eder diğeri yetimi itip kakması ki bu da Adaleti işaret eder…. Kısacası toplumlarda salatın (Eğitimin) bozulmasıyla birincisi Ekonominin ikincisi Adaletin çökeceğidir. Yazıklar olsun böyle salatı (Eğitimi) olanlara. 93. Allah münezzeh olduğu ve hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı için salat (Eğitim) ibadet değildir. İnsana dönük faydası ve katkısı olan bir uygulamadır. 94. Yeryüzünde insanların kıldığı Namazlarının, Salatı (Eğitimi) yoktur. 95. O dönemde zaten geçmişten gelen ritüeller (Şekiller) vardı. Muhammed as. Salatı (Eğitimi) o ritüellerin (Şekillerin) içine koyarak belli mekanlarda belli zamanlarda gerçekleştirdi. 96. Muhammed as. Namazın ritüelleriyle (Şekilleriyle) ilgilenmedi onun için farklı farklı ritüeller var Muhammed as. için önemli olan, Allah’ta var olan bilgiler arasında bulunan Kurandaki Bilgilerle yapılan Salattı (Eğitimdi). ZEKâT NEDİR? 97. Salattan (Eğitimden) elde edilen bilgi, deneyim ve tecrübenin paylaşılması ve artmasına Zekât denir 98. Zekât paylaşma ve artma olduğu için şekil ve ritüel tarifi olmaz onun için Kuranda yoktur. 99. Her insanın salattan elde ettiği bilgiyi deneyimi ve tecrübeyi paylaştığında (zekatını verdiğinde) Toplumun Bilgi, kalite ve donanım seviyesi artar. 100. Zekât paraya ya da herhangi bir şeye de uygulanır mı? Evet…. Muhammed as paraya uygulamış toplumun gelir dağılımının dengelenmesine katkı sağlamıştır. 101. Sadaka fitre infak (harcama) gibi uygulamalar toplumun gelir dağılımı eşitsizliğini ortadan kaldırmak içindir. 102. Allah münezzeh olduğu ve hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı için Zekât, sadaka fitre infak gibi uygulamalar ibadet değildir insana dönük faydası ve katkısı olan uygulamalardır.
İBADET YOKTUR - KULLUK VARDIR 103. İbadet İlk insan mantığının ürettiği bir uygulamadır. 104. İlk insanlar tanrılarını kızdırmamak ve onları memnun etmek için yiyecek, içecek, bir hayvan hatta bir insan vb. sunarlardı Tanrılarının önünde en güzel elbiselerini (sarık, takke, cübbe) giyer dans (zikir, ayin) ederler şarkı (ilahi) söylerlerdi ve bunu bir ibadet olarak görürlerdi. 105. Kuranda sizden istenilen ibadet değil kulluktur. Nasıl bir kulluk? Doğru Bilgi üzerinden yapılması gerekenleri yapmak yapılmaması gerekenleri yapmamak. DEVAMI 3. BÖLÜMDE
146. Allah’ta var olan bilgiler arasında kimi bilgiler insan dönük olarak Şeytan (yanlış bilgi) dir. 147. Allah’ta var olan bilgiler arasında kimi bilgiler insana dönük olarak Doğru Bilgi (Melek) tir. 148. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan Bilgidir (Melektir) 149. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan Bilgi olarak cinlerdendir (Görünmezdir) 150. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan bilgi olduğu için, yaratılmamıştır dolayısıyla iradeli bir yaratık değildir. 151. Şeytan (yanlış bilgi) Allah ta var olan bir Bilgi (Melek) olarak suçlanamaz, kötülenemez. 152. Şeytan (Yanlış Bilgi) durduğu yerde zararlı değildir kötü değildir. 153. Şeytan (Yanlış Bilgi) acı ıstırapla ilintili soyut varlık olduğu için Şeytana (Yanlış Bilgiye) iman eder ve kullanırsanız zarar görür acı ıstırap yaşarsınız. 154. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan Bilgi (Melek) olarak bir Değerdir. Ama insana dönük ve dünyaya dönük olarak olumsuz bir Değerdir 155. “Şeytan apaçık düşmanınızdır” anlamı; Beş duyu organlarınızla giriş yapar artık o göreceğiniz işiteceğiniz kavrayacağınız anlayacağınız soyut bir varlık olur. 156. Düşman kelimesinin anlamı, ortadan kaldırmak yok etmek değildir zaten mümkün değil beceremezsiniz düşman kelimesinin anlamı kendinizi Şeytandan (Yanlış bilgiden) uzak tutun ya da şeytanı (Yanlış bilgiyi) kendinizden uzak tutun demektir 157. Şeytanı (Yanlış bilgiyi) dost edinmeyin. Yani şeytanı (Yanlış bilgiyi) doğru bilgiymiş gibi kesin olarak kabul (iman) edip sıkı sıkıya bağlı kalmayın, sarılmayın, yapışmayın demektir. 158. Şeytan (yanlış bilgi) insanların ellerinin arasında (eylemleriyle) açığa çıkar. (Burası çok ilginç bütün alimler ellerinin arasında kelimesini önden diye çevirirler. Belki de şeytanın ne olduğunu, bilememelerinin püf noktası da burasıdır.) 159. Şeytan (yanlış bilgi) insana eylem arkasından yaklaşır. Şeytan (yanlış bilgi) insana doğru bilgiler arasına karışarak (sağdan) yaklaşır. Şeytan (yanlış bilgi) insana yüzde yüz yanlış bilgi olarak (soldan) yaklaşır 160. Şeytan (Yanlış Bilgi) Beş duyu organlarınızla giriş yapar doğru bilgi olarak kabul (iman) ederseniz sözlerinizle ve eylemlerinizle açığa çıkar. Açığa çıktığında hem kendinize hem başkalarına, hayvanlara, nesnelere zarar verirsiniz aynı zamanda acı ıstırap yaşar yaşatırsınız. 161. İnsanlar yalanı yanlış bilgi (şeytan) üzerinden söyler. İnsan uydurmalarını (zanlarını) yanlış bilgi (şeytan) üzerinden yapar 162. İnsanlar arasında ki ihtilaf yanlış bilgi (şeytan) üzerinden olur insanların kendilerini ve birbirlerini aldatmaları kandırmaları aldanmaları yanlış bilgi (şeytan) üzerinden olur 163. İnsanlar iftirayı, kötü sözü, küfürlü sözü yanlış bilgi (şeytan) üzerinden yapar. İnsan her türlü kötü eylemi yanlış bilgi (şeytan) üzerinden gerçekleştirir 164. Şeytan (yanlış bilgi) insan beynindeki duygu (kalp) merkezinde olumsuz duyguların ortaya çıkmasına neden olur. 165. Bu olumsuz duygular bedenin özelliğidir. Bu duygulardan dolayı insanın kendisi ve duyguları şeytanlaştırılamaz, kınanamaz, suçlanamaz, düşmanlaştırılamaz. Böyle yaptığınız takdirde hem kendinizle hem de başkalarıyla kavgalı olursunuz. Yalnızlaşır kendinizden ve başkalarından nefret etmeye başlarsınız. 166. Şeytan (yanlış bilgi) insan beyninde ortaya çıkan olumlu-olumsuz duyguların yönetilmesine ve kontrol edilmesine engel olur. Hatta duyguları baskılamanıza yardımcı olur. Baskılanmış duyguların zararı, hayatınızda ortaya çıkmasıyla şahit olursunuz 167. İstenen şey duygularınızın baskılanması değil kontrol edilmesi ve yönetilmesidir. Olumlu-olumsuz duyguların kontrol edebilmenizin tek yolu Doğru bilgidir (Melektir). Bununda yolu Kuran ve yaratılmışlar üzerinden elde edeceğiniz Doğru bilgilerdir. 168. Şeytanı (yanlış bilgiyi) doğru bilgi olarak kabul (iman) eder sözlerinizde ve eylemlerinizde kullanırsanız hem bu dünyada hem de ahirette zararını görür mutsuzluğun merkezinde (cehennemde) acı ıstırap yaşar mutsuz olursunuz. 169. İnsanlar Kafirlik, Münafıklık, Fasıklık, Müşriklik gibi bu halleri Şeytan (Yanlış Bilgi) üzerinden yaşarlar. 170. Şeytan (Yanlış Bilgi) üzerinden daha birçok örnekler verilebilir, ciltler dolusu kitap yazılabilir. 171. Şeytan (yanlış bilgi) ve Melek (Doğru bilgi) kuranda, insana dönük olarak temsili misalle anlatılır. 172. Şeytan (yanlış bilgi) Allah’la tartışamaz itiraz edemez posta koyamaz karşı gelemez konuşamaz. 173. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan Bilgidir (Melektir) 174. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan Bilgi olarak cinlerdendir (Görünmezdir) 175. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan bilgi olduğu için, yaratılmamıştır dolayısıyla iradeli bir yaratık değildir. 176. Şeytan (yanlış bilgi) Allah ta var olan bir Bilgi (Melek) olarak suçlanamaz, kötülenemez böyle yaptığınız da farkında olmadan Allah’la kavgalı hal ya da Allah’ı suçlama hali yaşarsınız. 177. Şeytan (Yanlış Bilgi) durduğu yerde zararlı değildir kötü değildir. Siz onu kullandığınızda acı ıstırapla ilintili soyut varlık olduğu için zarar görür üzüntü yaşarsınız 178. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan Bilgi (Melek) olarak bir Değerdir. Ama insana dönük ve dünyaya dönük olarak olumsuz bir Değerdir 179. “Şeytan apaçık düşmanınızdır” anlamı; Beş duyu organlarınızla giriş yapar artık o göreceğiniz işiteceğiniz kavrayacağınız anlayacağınız soyut bir varlık olur 180. Düşman kelimesinin anlamı ortadan kaldırmak yok etmek değildir zaten mümkün değil beceremezsiniz düşman kelimesinin anlamı kendinizi Şeytandan (Yanlış bilgiden) uzak tutun ya da şeytanı (Yanlış bilgiyi) kendinizden uzak tutun demektir 181. Şeytanı (Yanlış bilgiyi) dost edinmeyin. Yani şeytanı (Yanlış bilgiyi) doğru bilgiymiş gibi kesin olarak kabul (iman) edip sıkı sıkıya bağlı kalmayın, sarılmayın, yapışmayın demektir 182. Şeytanın üstün olması demek; Şeytan (yanlış bilgi) durduğu yerde zararsızdır, kötü değildir……İnsan onu kullandığında kötü duruma düşer bu anlamda Şeytan (Yanlış bilgi) insandan üstün diyebiliriz 183. Şeytanın üstün olması demek şöylede olabilir. Şeytan (Yanlış bilgi) acı ıstırapla ilintili varlıktır kullanıldığında yüzde yüz her insana acı ıstırabı tattırır peki bir insan diğer bir insana yüzde yüz acı ıstırap tattırabilir mi hayır en kötü insan bile iyilik yapar faydası vardır. Hiçbir insan yüzde yüz kötü olamaz bu anlamda insan, Şeytandan üstün diyebiliriz. 184. Şeytan (yanlış bilgi) insanların ellerinin arasında (eylemleriyle) açığa çıkar. (Burası çok ilginç bütün alimler ellerinin arasında kelimesini önden diye çevirirler. Belki de şeytanın ne olduğunu, bilememelerinin püf noktası da burasıdır.) 185. Şeytan (yanlış bilgi) insana eylem arkasından yaklaşır Şeytan (yanlış bilgi) insana doğru bilgiler arasına karışarak (sağdan) yaklaşır şeytan (yanlış bilgi) insana yüzde yüz yanlış bilgi olarak (soldan) yaklaşır 186. Şeytan (Yanlış Bilgi) Beş duyu organlarınızla giriş yapar doğru bilgi olarak kabul (iman) ederseniz sözlerinizle ve eylemlerinizle açığa çıkar. Açığa çıktığında hem kendinize hem başkalarına, hayvanlara, nesnelere zarar verirsiniz aynı zamanda acı ıstırap yaşar yaşatırsınız. 187. İnsanlar yalanı yanlış bilgi (şeytan) üzerinden söyler. İnsan uydurmalarını (zanlarını) yanlış bilgi (şeytan) üzerinden yapar 188. İnsanlar arasında ki ihtilaf yanlış bilgi (şeytan) üzerinden olur insanların kendilerini ve birbirlerini aldatmaları kandırmaları aldanmaları yanlış bilgi (şeytan) üzerinden olur 189. İnsanlar iftirayı, kötü sözü, küfürlü sözü yanlış bilgi (şeytan) üzerinden yapar. İnsan her türlü kötü eylemi yanlış bilgi (şeytan) üzerinden gerçekleştirir 190. Şeytan (yanlış bilgi) insan beynindeki duygu (kalp) merkezinde olumsuz duyguların ortaya çıkmasına neden olur 191. Bu olumsuz duygular bedenin özelliğidir. Bu duygulardan dolayı insanın kendisi ve duyguları şeytanlaştırılamaz, kınanamaz, suçlanamaz, düşmanlaştırılamaz. Böyle yaptığınız takdirde hem kendinizle hem de başkalarıyla kavgalı olursunuz. Yalnızlaşır kendinizden ve başkalarından nefret etmeye başlarsınız. 192. Şeytan (yanlış bilgi) insan beyninde ortaya çıkan olumlu-olumsuz duyguların yönetilmesine ve kontrol edilmesine engel olur. Hatta duyguları baskılamanıza yardımcı olur. Baskılanmış duyguların zararı, hayatınızda ortaya çıkmasıyla şahit olursunuz 193. İstenen şey duygularınızın baskılanması değil kontrol edilmesi ve yönetilmesidir. Olumlu-olumsuz duyguların kontrol edebilmenizin tek yolu doğru bilgidir. Bununda yolu Kuran ve yaratılmışlar üzerinden elde edeceğiniz Doğru bilgilerdir. 194. Şeytanı (yanlış bilgiyi) doğru bilgi olarak kabul (iman) eder sözlerinizde ve eylemlerinizde kullanırsanız hem bu dünyada hem de ahirette zararını görür mutsuzluğun merkezinde (cehennemde) acı ıstırap yaşar mutsuz olursunuz. DEVAMI 5. BÖLÜMDE
3. BÖLÜM İBLİS KISSALARIN MUTLAK MANADA OKUMAK HATALIDIR. 106. Kuranda geçen iblis ilgili kıssaları mutlak manada okuduğunuzda elde edeceğiniz şu bilgiler olur. 107. Allah İblisle konuşmuştur. Yanlış Bilgiyi (Şeytanı) dost edinmektir. 108. Doğrusu: Allah münezzehtir asla İblisle konuşmamıştır. 109. Allah İblisle kendi katında kendisiyle konuşacak şekilde iradeli bir varlık olarak yaratmıştır. Yanlış Bilgiyi (Şeytanı) dost edinmektir. 110. Doğrusu: Allah’ın katı olmaz mekândan münezzehtir. Yaratılan hiçbir varlık Allah’la konuşacak şekilde iradeli bir şekilde yaratılmamıştır. 111. İblis Allaha posta koymuştur, tartışmıştır, itiraz etmiştir, kafa tutmuştur. Yanlış Bilgiyi (Şeytanı) dost edinmektir. 112. Doğrusu: Allah böyle bir varlık yaratmaz. Yaratmamıştır da Her şeyi mükemmel yaratan bir varlık için büyük bir hatadır, kusurdur Allah hatadan ve noksanlıktan Münezzehtir. 113. Allah’ın İblise soru sorarak neden secde etmediğini öğrenmek istemesi Yanlış Bilgiyi (Şeytanı) dost edinmektir. 114. Doğrusu: Allah her şeyi kendinde var olan bilgileri eyleme dönüştürerek yaratır dolaysıyla Allah’ın soru sormaya, öğrenmeye, bilgi edinmeye ihtiyacı yoktur. Allah münezzehtir. 115. Allah İblisi, bilinçli bir şekilde düşünerek, planlayarak, tasarlayarak, insanları imtihan etme düşüncesiyle, senaryonun aktörü olacak şekilde yaratmıştır. Yanlış Bilgiyi (Şeytanı) dost edinmektir. 116. Doğrusu: Allaha bilinç, düşünmek, imtihan etme düşüncesinin olması, senaryo yazması vb. insani sıfatlar isnat edilemez Allah münezzehtir. İBLİSİN TEMSİLİ MİSAL İLE ANLATILMASI
117. Şeytan (yanlış bilgi) ve Melek (Doğru bilgi) kuranda, insana dönük olarak temsili misalle anlatılır. 118. Kuranda Şeytan, temsili anlatımla iblis kelimesiyle ifade edilir. Dünyada insana dönük olarak da Şeytan kelimesiyle ifade edilir. 119. Kuranda anlatılan Allah’la İblisin diyalog hadisesi gerçekleşmemiştir, gerçekleşmesi de mümkün değildir. Çünkü Temsili anlatımdır. 120. Temsili anlatımdaki iblis ile ilgili ifadeler Dünyaya dönük olarak İnsanın hayatında Yanlış Bilgiyle (Şeytanla) yaşayacaklarına dair bir atıftır. 121. Temsili anlatımda İblisin secde etmesinin (insana fayda ve katkı sunmasının) istenmesi onunda edemem demesi, Dünyaya dönük olarak İnsana, iman edip uyguladığında hiçbir katkısı ve faydasının olmaması demektir. 122. Temsili anlatımda İblis cinlerdendi demek, Dünyaya dönük olarak Yanlış Bilginin (Şeytanın) görünmeyen soyut varlık olması demektir. 123. Temsili anlatımda İblisin üstün hayırlı olması demek, Dünyaya dönük olarak Şeytanın (yanlış bilginin) durduğu yerde zararsız olması ve kötü olmamasıdır. İnsan ona iman (kabul) eder kullanırsa kötü duruma düşer. Bu anlamda Şeytan (Yanlış bilgi) insandan üstündür ya da hayırlıdır denir. 124. Temsili anlatımda İblisin ateşten (acı ıstırapla ilintili bir varlık olarak) yaratılması, Dünyaya dönük olarak, insanın Şeytana (Yanlış Bilgiye) iman ettiğinde ve kullandığında acı ıstırap yaşamasıdır. 125. Temsili anlatımda insanın Çamurdan yaratılması, Dünyaya dönük olarak insan bedeninin yaratılma sürecindeki ilk evresidir dolayısıyla Yanlış Bilginin (Şeytanın) Dünya hayatında bir rolü vardır ama el cinni tarafı olmayan yaratılma sürecini tamamlamış bir bedenin hiçbir rolü yoktur. 126. Temsili anlatımda İblisin inmesi büyüklenmesi ve aşağılıklardan olması, Dünyaya dönük olarak Yanlış Bilginin (Şeytanın) insanların zihnine inmesi sonrası iman edip eyleme dönüştürürse, insanın insanlar arasında kibirlenmesi, büyüklenmesi ve aşağılık duruma düşmesidir. 127. Temsili anlatımda İblisin kafirlerden olması demek, Dünyaya dönük olarak insanın Yanlış Bilgiye (Şeytana) iman (kabul) etmesi neticesinde insanı kafirlik (Doğru bilgiyi kabul etmeme yanlış bilgiyi de doğru bilgi olarak kabul etme) haline düşmesidir. 128. Temsili anlatımda öyleyse oradan çık artık kovuldun demesi, Dünyaya dönük olarak insanın Yanlış bilgiye (Şeytanı) kabul etmesi durumunda İnsanlar arasında terkedilmesi, kovulması, uzaklaştırılmasıdır. 129. Temsili anlatımda Din gününde lanet senin üzerine olacaktır demesi, Dünyaya dönük olarak İnsan Yanlış bilgiye (Şeytana) iman ettiğinde Bu Sistemin (Dinin) günü içerisinde Bilgiden (İlimden) ve Sevgiden (Rahmandan) mahrum (Lanet de) kalması demektir. 130. Temsili anlatımda İblisin süre istemesi ve o sürenin verilmesi, Dünyaya dönük olarak Şeytanın (Yanlış Bilgi) kıyamete kadar insan hayatında etkili olmasıdır. 131. Temsili anlatımda İblisin öyle ise beni azdırmana karşılık ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım demesi, Dünyaya dönük olarak İnsanların Şeytana (Yanlış Bilgiye) iman (kabul) edip uyguladıklarında, azgınlaşması ve insanların hayatlarında doğru yolda olmak istediklerinde hep karşılarına çıkmasıdır. 132. Temsili anlatımda İblisin onlara süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım demesi, Dünyaya dönük olarak İnsanın Yanlış Bilgiyi (Şeytanı) kabul (iman) etmesi ve eyleme dönüştürmesi cazip gelecektir böylelikle azanlardan olacaktır. 133. Temsili anlatımda İblisin ihlaslı kulların müstesna demesi, Dünyaya dönük olarak İnsanın Allah’ta var olan bilgiler arasında kendisi için doğru bilgiye (Meleğe) iman etmesinde samimi olanlar müstesnadır. 134. Temsili anlatımda işte bana varan doğru yol budur demesi, Dünyaya dönük olarak İnsanın hayatı boyunca Allah’ta var olan bilgiler arasında kendisi için doğru bilgiyi (Meleği) kabul (İman) edip salih amellerde bulunması demektir. 135. Temsili anlatımda İblisin Eylemlerinden sokulacağım demesi, Dünyaya dönük olarak İnsanın Şeytana (Yanlış bilgiye) iman ettiğinde fiili ve sözlü olarak eylemlerinde açığa çıkmasıdır. 136. İşte buradaki püf noktası ellerinin arasından değil de önden diye çevrilmesidir. Ellerinin arası insanın eylemine atıftır. Eylemin arkasında Bilgi vardır. Yanlış eylemin arkasında Yanlış Bilgi Doğru eylemin arkasında Doğru Bilgi vardır 137. Temsili anlatımda İblisin arkadan sokulacağım demesi, Dünyaya dönük olarak Yanlış Bilginin (Şeytanın) İnsan eylemlerinin arkasından yani zihninden geliyor olmasıdır. 138. Temsili anlatımda iblisin sağdan yaklaşacağım demesi Dünyaya dönük olarak Yanlış Bilginin (Şeytanın) insana doğru bilgilerin arasına karışarak gelmesi demektir. 139. Temsili anlatımda iblisin soldan yaklaşacağım demesi Dünyaya dönük olarak Yanlış Bilginin (Şeytanın) insana yüzde yüz Yanlış bilgi (Şeytan) olarak gelmesi demektir. 140. Temsili anlatımda iblisin şükredenlerden bulamayacaksın demesi, Dünyaya dönük olarak insan Yanlış Bilgiye (Şeytana) iman ederse Doğru bilginin değerini ve kıymetini (Şükrü) bilmeyenlerden olur. 141. Temsili anlatımda onlardan kim sana uyarsa iyi bilin ki hepinizin cezası cehennemdir demesi, Dünyaya dönük olarak insanlardan her kim Yanlış bilgiye (Şeytana) iman ederse yaptığının karşılığı olarak Yanlış bilgiyle (Şeytanla) ilintili olan acı ıstırabı yaşamak için cehennemde (acı ıstırabın merkezinde) olacaktır. 142. Temsili anlatımda onlardan gücünün yettiğini sesinle yerlerinden oynat demesi, Dünyaya dönük olarak insanın Yanlış bilgi (Şeytan) üzerinden insanları yerinden etmesidir. 143. Temsili anlatımda atlılarınla ve yayalarınla üzerlerine yaygarayı kopar demesi, Dünyaya dönük olarak insanoğlunun Yanlış Bilgi (Şeytan) üzerinden atlı ve yaya ordularıyla insanlar arasında yaygaraya sebebiyet vermesidir. 144. Temsili anlatımda mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol demesi, Dünyaya dönük olarak insanın Yanlış Bilgi (Şeytan) üzerinden, insanların haksız yere mallarına ortak olması ve haksız yere evlatlarına el koyarak köle yapmasıyla ortak olmasıdır. 145. Temsili anlatımda onlara vaadlerde bulun Şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaad etmez demesi, Dünyaya dönük olarak insan Yanlış Bilgi (Şeytan) üzerinden insanları aldatmaktan başka bir şey yapmaz, aldanmalarınızda Yanlış Bilgi (Şeytan) üzerinden olur. DEVAMI 4. BÖLÜMDE
din=ceza,ivaz. Kelime anlamlarına bakınca iyi veya kötü karşılığının verilmesi. kelimeleri doğru anlamlarıyla kullanınca insanın önünde başka bir dünya açılıyor. Kur'an da her yer de hiç düşünmez misiniz? bu ayet=işaret leri size düşünüp örnek alasınız diye gönderdik. Leküm diniküm veliyedin. sizin yaptıklarınızın karşılığı size, benimkilerin bana. başka söze gerek yok bence. insanların algılama kapasitelerinin çeşitliliği yaradılışlarından. bilim daha iyi bilir. çeşitlilik olmasaydı hayat da olmazdı. dolayısıyla kim ne anlarsa onla yaşar. herkesin bir şeyi idrak zamanı gelir ve anlar. istediğin kadar söyle farketmez. anlama zamanı gelmeden anlamaz. anlama zamanı gelen için de en küçük işaret yeter de artar. dolayısıyla birşeyleri anltmak bize iyi geliyor kendimizi daha iyi hissettiriyor ise anlatalım da bunun için perişan olmaya gerek yok. yüzyıllardır ne halifeler gurular hocalar öğretmenler gelip geçti. birşeyleri ille de dğiştircem çabası da bence biraz egodan kynaklanıyor. biraz da kibir. kimşe birşey anlatmasın değil de demek istediğim yap da karşılığını görmemeyi göze alıp teslim olmak bahsettiğim. kendini uzanan bir el kol gibi uzuv görmekten bahsettiğim. kol bir anlam yüklemiyorsa sen de birilerine verdiğin fikir de olsa çok da anlam yüklememlisin. sana gelir senden çıkar başkasına gider..enerji akışı gibi...lafı uzattım..hayal kırıklığı beklentidendir..hepinize kolaylıklar.
Yeni bir bilim paradigması mümkün mü? sorusunun cevabını ilahiyat fakültesinden biriyle tartışacaksanız dk 1 gol 1 yolunuz açık olsun! kendi aranızda bol bol takla attırın!
Rabbim af ve mağfiret buyursun inşaallah mekanınız cennet olsun inşaallah
Amin
Çok değerli ve ömrünü bilime adamış bir bilimadamı Hasan hoca. Rahman olan Allah rahmet ve mağfiret etsin inşallah.
canım hasan hoca ya ne zaman dinlesem ellerinden öpesim geliyor, Müslüman umutsuz olmaz lafı hep aklımdadır, bana olasılıkları hatırlatır ve depresifliğimi siler atar o an. yine ne kıymetli şeyler söylemiş
Hasan hocam, Allah rahmet eylesin. Ne güzel bir insandınız? Yokluğunuzda ne yapacağız biz. Çok üzgünüz.
Bu programla o kadar heyecanlanmıştım ki, devami gelecekti, çok güzel bi birliktelikti, olmadı devam edemedi, hele ki ilk dakikaları tekrar tekrar dinliyorum başa sarıp, hocam biz senden razıyız, rahmana emanetsin...
Bu programda tanımıştım, çok üzüldüm..
Şu günlerde şifa gibisiniz hocam teşekürler sevgiler ,var olunuz.
Selâm ve hürmet dileklerimle Sevgili Hasan Onat Hocam.
İyi ki ilâhiyatçı olmuşsunuz,
İyi ki varsınız...
Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun inşallah
Rabb im dualarımızdan haberdar eylesin.
Nasi l muhteşem bir ilahiyatçı..muhteşem bir sohbet olmuş..
Allah rahmet eylesin Hasan Hocamiza, iyi ki bu programlar kayda gecmis, ne iyi yapmissiniz Sinan Hocam....
Hasan hocam Rabbim bu kadar ömrü bahşetmiş. Ne büyük kayıp böyle bir illetten genç yaşta kaybettik. Hem çok istifade ettik her konuşmasından, her çalışmasından. Çok üzülüyorum. Her zaman dualarımda Hasan hoca...
Allah rahmet eylesin sizinle tanıdım ama geç oldu,ne iyi yetişmiş bir bilim adamıy dı!Mekanı cennet olsun
Tesekkurler!...bizim bilim insanlarimizin ve akademisyenlerimizin yaptiklari KALITELI programlarinin arttirilmasi ve onlarin DESTEKLENMESI GEREKIYOR !
Allah'ın rahmeti üzerinize olsun
Hasan hoca ile Sinan hocam in bilim ve din yaklasiimi cok ortūsūyor..bencede akıl ile ilerledigimizde bilim ve dini cok iyi anliyoruz herkese tavsiye edilir..Sinan hocam, bakis acisi harika konuklar getiriyorsunuz..tesekkur ederim
Sinan Hocam sayenizde bizim günlerimiz de verimli geçiyor, takipteyiz..
"Bizi dürüstçe eleştirebilecek dostlarımız varsa hayatımız biyolojik olmanın üzerine insan olma aşamasına doğru yürür"
Çok güzel bir söz😉
Rabbim mekanınızı cennet etsin. Ben çok üzgünüm😥
Mekânı cennet olsun hocamızın..çok faydalı bir program olmuş çok teşekürler.
Farkındalık artırıcı bir program Teşekür ederiz 👏👏
Ayrıca sayenizde çok değerli insanları tanımış oluyoruz 👏👏👏✌
İlahiyatçı veya din araştırmacıları aşırıcı olarak kalıplaştırılmış bakış açısını yıkmak için gayet iyi bir video, inananın inanmayan tarafından inanmayanın da inanan tarafından küçümsenip, yargıladığı bu dünya düzeninde objektif bir düşünce paylaşımına vesile olmuşsunuz, teşekkürler🙂
Doğrusu hocam, böylesi birçok ilmi bakış açılarını harmanlayan programlar, en azından benim için, adeta tepside sunulan manevi altınlar gibi, çok sağolun.Zira, ben, ömrüm boyunca dört kitap okudum lise döneminde : 1-Felsefenin başlangıç ilkeri 2-Felsefe sözlüğü 3-Ekonomi politik 4- Kur´an´ın Türkçe meali.Ve ne yazık ki, bazı sağlık engellerimden, hiç kitap okumuyorum, fakat, fırsat buldukça bu gibi programları dinleyerek istifade etmeye çalışıyorum çok şükür.Bir de, nedendir bilmiyorum, eğer kitap okuyabilseydim, daha çok her alana ilişkin kavram sözlüklerini okurdum çok muhtemelen, zira tek tek kavramlar ilgimi çok çekiyor.Mesela, lise döneminde, felsefe sözlüğünü okurken, özellikle SOMUT-SOYUT, ÖZ-BİÇİM, BÜTÜN-PARÇA, ALT-ÜST, SAĞ-SOL, ÖN-ARKA, İÇ-DIŞ, MUTLAK-İZAFİ, RUH, NEFS, MADDE, BİLGİ vb. kavramların özlü açıklamalarını okur, ardından, yattığım yere saatlerce mıhlanıp o kavramlara ilişkin bir tefekkür rüyasına dalardım adeta, ki öyle anlar olurdu ki, nerde olduğumu ve ne hakkında düşündüğümü unutur ve ancak aileden birinin seslenmesi ile ayılır ve evde olduğumu algılardım :).Videonuzda genel olarak BİLİM konusunu çok güzel işlediğiniz kanısındayım.Naçizane söyleyecek pek birşey bulamıyorum katkı anlamında, ancak belki şunu söylemem bir nebze katkı olabilir : Hocam, bende ezelden beri bilgiyi sınıflandırma hastalığı var, fakat aynı zamanda ezelden beri hiçbir sınıflandırma yapamayıp, hep hasta kısmında kalıyorum :) .Bilgiyi sınıflandırmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum, çünkü, BİLMEK kadar, hatta belki de ondan daha fazla olarak, BİLGİYİ SINIFLANDIRMAK son derece önemlidir, diye bir takıntı içindeyim.Zira, bilgiyi, mümkün olduğunca doğru sınıflandırmanın, bilimde ilerlemeye, çok anlamlı ve yararlı bir doğrultu vereceği kanısındayım genel olarak.Yani sadece BİLMEK yetmez, bir de BİLGİYİ YARARLI VE DOĞRU BİÇİMDE SINIFLANDIRMAK şart.Bu noktada, Yüce Yaradan´ın, mealen şu ayeti aklıma geliyor : O, ÇEŞİT ÇEŞİT BİLENDİR VE BİLMENİN NE OLDUĞUNU DA BİLENDİR.Ve Rabbimiz´in bilgiye ilişkin çizdiği bu çerçeve en genel ve soyut İLMİ SINIFLANDIRMA´dır bence.Yani çeşit çeşit bilme DİSİPLİNER BİLİMLERİ, bilginin ne olduğunu bilme de EPİSTEMOLOJİ´yi kasteder.Bu ilahi genel çerçeve bağlamında BİLİMLERİ nasıl ayırtedebilir ve sınıflandırabiliriz? Fakat Yüce Rabbimiz´in bu şeması çok genel ve soyut olduğu için, bizim ayrıca belli kıstaslara dayanarak bilimleri sınıflandırma işine gitmemiz gerekiyor sağlıklı bir ilmi doğrultu oluşturmak adına.Naçizane bana göre, bu noktada, BÜTÜN-PARÇA terimleri bize yardımcı olabilir, yani, bilimleri bütünden parçaya(=tümdengelim) ve parçadan bütüne(=tümevarım) sistematiğine göre sınıflandırabiliriz.Bu noktada, parçadan(=temelden) bütüne(=üste) doğru belki şöyle bir genel sınıflandırma yapılabilir : 1-matematik 2-fizik 3-kimya 4-biyoloji 5-psikoloji 6-sosyoloji 7-kozmoloji 8-felsefe 9-epistemoloji 10-teoloji.Dolayısıyle, aklen, matematikten teolojiye tümevarımsal ve teolojiden matematiğe tümdengelimsel bir düşünme diyalektiği yardımıyle sağlıklı ve bütünsel bir VAROLUŞU ANLAMLANDIRMA bilgililiğine gidebiliriz, diye düşünürüm.Tabi bu 10 başlık, ana bilim başlıkları, ve diğer disiplinler de bu ana başlıkların altında ayrıca tespit edilir ve sınıflandırılır.Ki artık günümüzde bu alanlardan birinde uzmanlaşan bir bilim insanı, diğer alanların temel bilgileri ile de donanmak durumunda ve ihtiyacında zannımca.Hocam, şimdilik ve şu an bunlar geldi aklıma ve belki de, gereksiz yere saçmalamış ta olabilirim, ki öyleyse bağışlayın ....Sağlıcakla ve dua ile :)
Sıkılan yumruk paradigma değişimi için bir devrimin şafağı mı 👏 Hayırlı olsun 🙂 Dünya böyle bir harekete ilk defa şahit olacak!
Muhteşem bir sohbet. Devamını istiyoruz. Çok teşekkürler.
Cok aydinlaticı oldu,tekrarını istiyoruz,emeklerinize sağlık.
hocam programlara katiliminizda bilgilerinize doyamazdim,böle imkanin olmasi harika,tesekkürler,iyiki varsiniz
Her iki hocayada tesekkurler.
Işıklar içinde yat güzel insan.😔
florasan
Allah rahmeti ile muamele etsin. Güzel insan.
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun Hocam yerinizi dolduracak birileri olur mu bilmem ama büyük bir kayıp bizler için🤲🏻
Hasan hocama RABBİMİZ RAHMET EYLESİN
RABBİM RAHMET EYLESİN..
Ya hocam ne kapılar açıyorsunuz kafamda 47 yaşında olmama rağmen ,çok teşekkür ederim,,✌️💐
Mekanı cennet olsun Hasan Hoca'nın. Çok büyük bir kayıp
Duygu ve düşüncelerime tercüman oldunuz. Ayrıca sorularımın bir kısmına cevap buldum. Ama yeterli gelmedi. Sonu olmayacak biliyorum. Sizlerin de katkısıyla cahil düşüncelerin cesaretiyle kaosa sürüklenen zihinlerimiz, kendini bulma ve bilme sürecinde gün geçtikçe ilerleyecek. Emekleriniz için teşekkür ederim. Devam etmenizi diliyorum. Saygılar...
Yaa siz nasıl güzelsiniz yaa...canım hocalarım 😊
Ah güzel hocam, siz de coranaya kurban gittiniz ya😪
haha
@@Avrasyamt2 haha derken ? :// ölen insana da mı saygınız yok ?
Allah rahmet eylesin 😔
Allah rahmet etsin Hasan hocaya.
Buyuk bir zevk ve ilgi ile izliyoruz!
İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn
Inşallah çoğalırsınız...
Allah Rahmet Eylesin
Allah gani gani rahmet eylesin.
Ay hocam ya. Çok tatlısınız
İstek alıyor mu kanal bilmiyorum ama benden bir istek olsun:
Sinan hocam, konu on numara; Hasan hocamızda öyle 🙂 Naçizane tavsiyem aynı konuyu ya da bir benzerini Ahmet Ayhan Çitil hocayla yapmanız mümkün mü? Tanışıklığınız var mı bilmiyorum ama bu konularda -özellikle kendisi bir Kant uzmanı olduğu için- onun bakış açısının da ufuk açıcı olacağına inanıyorum. Hocayı ben de tanımıyorum ama kitaplarından ve youtube videolarını biliyorum. Abartısız söylüyorum bence küre ölçeğinde büyük bir filozof. Ama zamanın ruhu henüz kendisini anlayamamış.
Derin bir sarsıntıyla uyanan biri iki şey yapar: Birincisi, hayatını muhasebe eder; ikincisi, bundan sonra ne yapması gerektiğini anlamaya çalışır.
Mekanınız cennet olsun.
Allah rahmet eylesin
Hasan hocam💕
tesekkurler
Hocam video youtube kanalınızda gözükmüyor. Fark etmemişsinizdir belki diye yazdım. (Bildirimden tıklamıştım)
"Sakız orucu bozar mi?"diye soran insan toplumuna gelsin...
Allah mekanını cennet etsin ,bana tekrar ölümü hatırlattı.
Rabbim sizi nimet cennetiyle ödüllendirsin Hasan Onat hocam..
Hasan hocanın bütün farklılığının geldiği yer lise de fen okumak olmuş ...bence.
Kafa da cins, tam olmuş 😊 istifade ediyor ve seviyoruz kendilerini..
Video kanalda gözükmüyor. paylaşılan linke tıklayıp izledim
Selamlar hocam ,tüm kitaplarınızı okuyamadım henüz.
Hocalarim galaksilerin atmosferi varmidir selamlar
peki hocam,namazmi,meditasyonmu ,hangisi
👍💯
Tam bir müslüman bilim adamı Hasan hoca inşallah daha çok dinleyebiliriz.
Bilim ALGISI Yeniden tanımlanmalı, ve Allah bize ne demek istedi
Sayenizde farkli insanlarin varligini goruyorum ve umutlarim artiyor....
Hasan hoca gibi dusunen az sayida insan yok..bu kisilerin dusuncelerini ifade etmelerine izin verilmeli...ulkemizde, medya cok yonlendirici oldugundan insanlarin boyle konusmasina izin verilmiyor.
her insan süretindeki, evrimini gerçekleştirmiş değil. Kuram ve kavramlarla anlayamayan için hesap da olmaz.
Sinan hocam, tam benim çalışma alanıma girdiniz. Onun için eğer okuyorsanız bu yorumları, lütfen söylediğimi anlamaya çalışın. Olmadı size makalelerimi göndereyim. Eminim size çok faydası olacaktır. Gelelim konuya.
Adalet öncelikli değildir. Evrenin yaratılması, yaratıldıktan sonra o varlığın devam etmesi, birbirleri ile olan ilişkilerinin sürekli olarak fayda üretecek şekilde olması Rahmanlık sıfatının gereğidir. Allah Rahmanlık sıfatı ile yaratmış ve varlık varlığını buna borçludur. Eğer bakış açını biraz daraltıp Rahmanlıkla yaratılmış olan iki nesne arasındaki ilişkiye felsefi olarak yorum getirmeye kalkarsan, işte o zaman adaleti görürsün. Yani Allah'ın adalet sıfatı, diğer bütün sıfatlar gibi Rahmanlık sıfatının altında çalışır.
Aşağıdaki Bilgilerle kafandaki ampuller yansın, Dikkat et! Bilgileri kısa devre ettirip beynin yanmasın!
1. Allah münezzehtir. (Hiçbir şey isnat edilemez = Tevhid inancı)
2. İnsan Allah’ta var olan bilgiyi eyleme dönüştürerek birtakım olayları gerçekleştirir ya da bir şeyler üretir.
3. Allah kendinde var olan bilgiyi eyleme dönüştürerek olayları gerçekleştirir ve varlıkları yaratır.
4. Allah vardır inancını bilgiyle ispatlayamazsınız ama tanıklık ederek doğrulatabilirsiniz.
5. Kuran ve yaratılmışlardan elde ettiğiniz bilgileri, hayatınızda tanıklık ederseniz böylelikle Allah vardır inancınızı doğrulatmış olursunuz.
6. Allah kendinde var olan bilgiyi eyleme dönüştürerek yaratan tek İLAHTIR.
7. Her şey bilgi üzerinden yaratıldığı için delildir (Ayettir).
8. Mesela şöyle soru sorabiliriz Güneş neyin delilidir (Ayetidir)? Cevap BİLGİ üzerinden yaratıldığının delilidir (Ayetidir) deriz.
9. Yeryüzündeki bütün dindarlara sormak lazım…. Sizin Tanrınız nasıl yaratır? Biz nasıl tanıklık ederiz?
DİN (SİSTEM) İÇİNDE BİLİMİN YERİ
10. Yer ila gök arasında ne gerçekleşiyorsa ve ne varsa, Allah’ın kendinde var olan bilgiyi eyleme dönüştürmüş halidir.
11. Bilgi yaratılmamıştır. Bilginin kaynağı Allah’ta var olan bilgilerdir.
12. Hiçbir bilgi kendi kendine eyleme dönüşerek bir şeyin gerçekleşmesini ve yaratılmasını ortaya çıkaramaz.
13. Yaratılan her şey hem bilimin hem inancın konusudur.
14. Her şey bilgi üzerinden yaratıldığı için MUCİZE yoktur. Bilgisine vakıf olamadığınız için bir şeye mucize diyemezsiniz, Gayb (bilgisi vardır) dersiniz. MUCİZE bilgisi olmayana denir.
15. Her şey Bilgi üzerinden yaratıldığı için Bilim insanları bilgiyi elde etmeye çalışırlar.
16. Bilim insanları her şeyi bilgi üzerinden açıkladıklarında aslında Allah’ta var olan bilgiyi açığa çıkarmışlardır.
17. Bilim insanları kendilerini ister hiristiyan ister Yahudi ister ateist ister deist ister agnostik vb. kendilerini nasıl tanımlarsa tanımlasın, bilgiyi açığa çıkardığında o bilgi Allah’ta var olan bilgi olduğu için Bilim insanlarına teşekkür edilir ve sevinilir.
18. Her açığa çıkan bilgi Allah’ta var olan bilgi olduğu için övülecek (Hamd edilecek), öğrenmeye niyet (Kıyam) edilecek, saygı duyulacak (rükû edilecek), boyun eğilecek (secde edilecek), iman (kabul) edilecek bilgilerdir.
19. Yaratılan şeylerin arkasında bilinç, tasarım, plan, program vb. şeyler Allaha isnat edilemez Allah MÜNEZZEHTİR. Sadece kendinde var olan bilgileri eyleme dönüştürür.
Çok teşekkürler, emeklerinize sağlık. İyi günler.
Dinin olmazsa olmazı ahlak ve adalettir.
Ancak insanlar dindarlaştıkça ahlaksızlıkları ve zulüm kapasiteleri de aynı oranda artıyor.
Bu nasıl bir çelişkidir hocam?
dindarlaştıkça ? imanının arttığını nereden biliyorsun
Şimdi sorsam seni sana,
Ben bir hiç’im dersin bana,
-Bir dünya var, Dünya’nın içinde olduğu Samanyolu var,
Samanyolu’nun içinde olduğu Galaxsi var,
Galaksinin içinde olduğu kozmos var, ve bütün bunlar Zihni’min minicik köşesini kaplar,
Konu sen olunca varlığın Zihni’mden taşar,
Şimdi de sen bana,
Sen hiç misin hala..! xkx
28:23 Sinan hocam, bu konuda Yunus Emre’ye, İbn Arabî’ye ve Anadolu’da yetişmiş nice büyük âlimlere haksızlık etmiş oluruz. Şöyle ki;
İnsanla Tanrı arasında hem varlıksal hem bilgisel bir bağ var. Varlıksal olan bağ duygusal bir bağ, bilgisel olan bağ ise akılsal. Duygusal bağımız doğrudan, akılsal bağımız ise dolaylı.
Yoktan yaratılmış olan, mutlak bir varlığı olmayan, zamansal olarak var olan her şey, kendi bedenimiz, diğer insanlar, doğa evren yani duyularımıza verili olan her şey, bilgi edinebileceğimiz her türlü içerik bizim Tanrı’yla olan dolaylı bağımız. Dolayısıyla var olan her şey aklın, düşüncenin alanı.
Varlıksal bağımız ise, doğrudan olan hiç kopmayan canlı bir bağ. Bu bağ var olanlarla perdelenmiştir. Görünmez. Bu bağ ancak birbirini seven, sevgiyi yaşayan canların kavrayabileceği duygusal bir bağ.
Şimdi insanda hem can var, hem akıl var. İnsanı kâmil noktası ise ne sadece sevmekle teslim olmakla ne de sadece akılla bilmekle ulaşılacak bir nokta değil. Bu nokta akıl ve duyguyu, bilgiyle sevgiyi iki ayrı yol olarak görmeden bir yolda, doğru yolda bir araya getirerek yürünebildiğinde ulaşılabilecek bir makam. Eşrefi mahluk oluşumuz, Adem oluşumuz, hem duygulara hem akla sahip olmamızdan geliyor.
Duyguları esas alırsak mahluktan bir farkımız olmaz, Allah’ın yasasına boyun eğmek, teslim olmak noktasında mahluk bizden üstün. Aklı esas alırsak ulaşacağımız en son noktada melekler var zaten, Allah’ı bilmek, var olanları bilmek noktasında da melekler bizden üstün. Âlemin yaratılmasının, Âdem’in bütün meleklerden ve bütün mahlukattan üstün oluşunun bir anlamı var.
Onların, hayata bizden çok daha güçlü bağlarla bağlıyken, Eş’ari zihniyet ve Gazâlî gibi aklın önüne set çeken bir felsefe İslam coğrafyalarında bu kadar popülerken, evren, doğa ve kendileri hakkında bilgileri o kadar kısıtlıyken aklı ve duyguyu bir araya getirecek bir anlayışı geliştirebilmeleri ve bunu dile getirebilmiş olmaları çok değerli.
Bize böyle bir yol açmış oldukları halde o yolda yürüyememizin sebeplerini başka siyasi, sosyal sebeplerde aramak gerekiyor. Onlarda değil.
Evrim, Kuantum ve Vahdet-i Vücut Felsefesi.
ua-cam.com/video/_tCYOe8407Q/v-deo.html
BEŞERİN YAPISI
20. Allah'ın kendi ruhumdan üflediğim dediği şey: Her Beşerin, Allah’ta var olan bilgiler (Melekler) arasında bedeni çalıştırabilecek bir bilgi (Ruh) olması demektir.
21. Bu Beşer yapısının el cinni (görünmeyen) tarafıdır.
22. Beşerin el cinni tarafı Bilgi (Ruh) olduğundan ihtiyacı bilgidir. El cinni tarafınızı çok ihmal ediyorsunuz.
23. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için, hayatınız boyunca bedende ortaya çıkan merak duygusundan ve ihtiyacından dolayı, sürekli bilgi edinirsiniz. Bedeninizle de (El insi tarafınızla da) bilgiyi eyleme dönüştürürsünüz.
24. Allah kendisinde var olan bilgiyi, eyleme dönüştürmek suretiyle bedeni yaratır. Bu beşer yapısının el insi (Görünen) tarafıdır.
25. Beşer yapısının el insi tarafıyla o kadar özdeşleşiyorsunuz ki bütün yatırımınızı el insi (Beden) tarafınıza yapıyorsunuz.
26. Beşer yapısının el insi tarafının ihtiyacı da yeme, içme vb.
27. Allah’ta var olan bilgiler, Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için bedeninizin şah damarından size daha yakındır.
28. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için ırkınız, cinsiyetiniz, renginiz yoktur.
29. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için evveliniz (başlangıcınız) ahiriniz (sonunuz) yoktur.
30. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için yok olmanız, ortadan kalkmanız, ölmeniz mümkün değildir.
31. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için birbirinize küfür edemez, hakaret edemez, iftira atamaz ve alay edemezsiniz.
32. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olduğunuz için birbirinizi ötekileştiremez, düşmanlaştıramaz, damgalayamaz, kategorize edemez ve Şeytanlaştıramazsınız.
33. Allah’ta var olan bilgiler (Melekler) arasında herhangi bir bilgiyi (Meleği) mesela Kediye, köpeğe yerleştirilen bilgi (Melek) vb. bu bedene yerleştirirseniz bu bedeni kullanamaz.
34. El cinni ve el insi (tarafı olan Beşerî) sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.
35. El cinni ve el insi (tarafı olan Beşerîn) çoğunu Cehennemlik kıldık (yarattık).
36. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olarak, bedeninizi (el insi tarafınızı) kullanarak bilgi elde ettiğinizde size ait olan bir kitap oluşturursunuz.
37. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olarak, bedeninizi (el insi tarafınızı) kullanarak elde ettiğiniz bilgi Doğru bilgi (Melek) ise kitabınız sağ taraftan verilir.
38. Allah’ta var olan bilgi (Ruh) olarak, bedeninizi (el insi tarafınızı) kullanarak elde ettiğiniz bilgi Yanlış bilgi (Şeytan) ise kitabınız sol taraftan verilir.
39. Böylece ona ruhumuzu (Allah’ta var olan Bilgi (Ruh) göndermiştik ona düzgün bir beşer (el cinni ve el insi tarafı olan) kılığında görünmüştü.
40. İnsana insan, insan gibi görünür insana insan başka bir surette görünmez.
41. Meryem’in kendisi Allaha adandığı için evlenmesi yasaktı karşılaştığı Beşer onu evlilik için ikna etti
42. Meryem ikna olmuş ve evlenmiştir. Kavmi bundan dolayı kınamıştır.
43. İsa as. Babası vardır babasız doğmamıştır.
44. Siz kuranda verilen bilgiyi bırakın Hiristiyan kaynaklarında olan Yanlış bilgiye (Şeytana) iman (kabul) edin.
.
ÂDEM İLE HAVVA KISSASI
45. Âdem ile Havva yaratılan ilk insan değildir.
46. Âdem ile Havva Yeryüzündeki bir bahçede (cennette) Bilgiyle ve Şeytanla (Yanlış bilgiyle) tanışan ve uygulayan ilk insandır.
47. Âdem ile Havva Şeytana (Yanlış bilgiye) uyarak ya da Şeytana (Yanlış bilgiye) kanarak ya da Şeytanın (Yanlış bilginin) aldatmasıyla yanlış kötü hata vb. bir şey yapmıştır.
48. Âdem ile Havva Şeytana (Yanlış bilgiye) uyduklarında birbirlerine karşı zihinlerdeki ayıp düşünceleri açığa çıkmıştır.
49. Âdem ile Havva Şeytana (Yanlış bilgiye) uyduklarında birbirlerine karşı eylem olarak ayıp ettikleri açığa çıkmıştır.
50. Daha sonra ne yapıyorlar ayıp düşündükleri ayıp ettikleri açığa çıkınca birtakım bahanelerle (cennet yapraklarıyla) durumu kurtarmaya çalışıyorlar.
51. Şeytana (Yanlış bilgiye) uyup yanlış yaptıktan sonra bahanelerle durumu geçiştirmenin, faydasını görmeyeceklerini anladıklarında hatalarını kabul edip (tövbe ederek) durumlarını düzeltiyorlar.
52. Mesaj : Ey insanoğlu, yanlış bilgi üzerinden birbirilerinize karşı ayıp düşündüğünüz veya ayıp ettiğiniz açığa çıkarsa, bahanelerin arkasına saklanarak hatalarınızı örtmeye çalışmayın. Yaptığınız yanlıştan dönün durumunuzu düzeltin (Tövbe edin).
53. Sizler Şeytana (Yanlış bilgiye) uyduğunuzda, birbirilerinize karşı avret yerleriniz mi gözüküyor?
54. Sizler Şeytana (Yanlış bilgiye) uyduğunuzda, avret yerleriniz mi açılıyor ya da ortaya çıkıyor?
55. Âdem ile havvanın avret yerlerini açtınız da elinize ne geçti? ne kazandınız? hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu?
56. Şimdi sormak lazım utanmadan o insanların avret yerlerini Neden? Niçin? Nasıl? açtınız bu bilgiyi hangi kaynaklardan aldınız?
57. İnsanların zihinlerindekiler açığa çıkmış olsa, insan içine çıkamazlar. İnsanların esas ayıp yerleri Zihinleridir.
DEVAMI 2 BÖLÜMDE
@Özgür Deniz Merhaba
Bana bir şey soracak olursan benim yorumum altında YANITLA seçeneği var o seçeneği tıklayarak bana cevap verirsen benim bildirimlerimde gözüküyor o zaman sana dönüş yapabilirim. Soru sormakla beni yormazsın 😊
Yazma işi benim için çok sıkıntılı oluyor, alışkın değilim belki de ondandır. Bilgi almak istediğini yazmışsın tabiki neden olmasın bildiğimiz bir şey varsa zorlansam da yazmaya çalışırız.
Senin de hayırlı güzel günler geçirmen dileğiyle……………….. Hayırlı Ramazanlar……………
@Özgür Deniz Üstat bana e-mail adresini gönderirsen sevinirim bir dosya göndereceğim Kurandan elde ettiğim bilgileri madde madde bir metin olarak yazdım yorumlarını daha sonra cevap verecem oldumu kal sağlıcakla
@Özgür Deniz göndermeye çalıştım eğer geldiyse bana e-mail atarsan sevinirim
@Özgür Deniz geliyor sıkıntı yok
2. BÖLÜM KURAN KERİM
58. Kuranda ki bilgiler, Allah’ta var olan bilgiler arasındadır.
59. Oku: Kuranı okuduğunuzda anlarsınız anladığınızda BİLGİ edinirsiniz.
60. Yeryüzündeki bütün yorumlar BİLGİ üzerinden yapılır dolayısıyla kuran okuduğunuzda yorum değil BİLGİ edinirsiniz.
61. Edindiğiniz bilgi ya DOĞRU BİLGİDİR (Melek) ya da YANLIŞ BİLGİDİR (Şeytan)
62. Ateş acı ıstırabı temsil eder Yanlış Bilgi (Şeytan) acı ıstırapla ilintilidir. Tercihiniz olarak Yanlış Bilgiye (Şeytana) iman (Kabul) ettiğinizde, Yanlış Bilgiyle (Şeytanla) birlikte acı ıstırap (Ateş) dokunur. Yani sizi yakan Allah değil sizi yakanın Şeytanın Ateş (acı ıstırabı) olması. Allah yakmaz yaratır. Allah Münezzehtir.
63. Senin yorumun, onun yorumu, bunun yorumu diye bir itirazla gelmeyin, edindiğin bilgi doğru bilgi ya da yanlış bilgi diyerek gelin ve gerekçelerinizi ve argümanlarınızı ona göre ortaya koyun.
64. Kuranda elde ettiğiniz bilgi kurandaki diğer bilgilerle çelişmemeli aynı zamanda yaratılmışlar üzerinden elde ettiğiniz bilgilerle de çelişmemeli.
65. Düşünmek demek: Allah’ta var olan bilgiler arasında, var olan bir bilgiden yola çıkarak o bilgiyle bağlantılı olan diğer bilgilere ulaşmak demektir.
66. Kuranı baştan sona okuyup bitirin tekrar okumaya başlayın kabul (iman) edeceğiniz bilginiz artar. Kabul etme (iman) durumunuz da artar.
67. Kuranda elde ettiğiniz bilgiyi mutlaka sorgulayın, test edin, araştırın, gözlemleyin çünkü yanlış bilgi (Şeytanı dost) edinir de onu doğru bilgi olarak iman (kabul) ederseniz ve eyleme dönüştürürseniz, işin ucunda cehennemde, o edindiğin yanlış bilgiyle (Şeytanla) ilintili acı ıstırap çekmek var aman DİKKAT…….
68. Kuranı anlamak için Muhammedîn as. Eylemlerine (Sünnetine), Yaratılmışları anlamak için Muhammedîn as. Sözlerine (Hadise) bakarsanız anlayamazsınız. Kuranı anlayabilmeniz için Yaratılmışlara bakmalısınız. Yaratılmışları anlayabilmeniz için de Kurana bakmalısınız.
69. Ne demek istiyorum örnek: Ali’nin sözlerini anlamak için Hasan’ın eylemlerine, Ali’nin eylemlerini anlamak için Hasan’ın sözlerine bakarsanız Ali’yi anlayamazsınız. Ali’nin sözlerini anlamanız için Ali’nin eylemlerine Ali’nin eylemlerini anlamanız için Ali’nin sözlerine bakmalısınız.
70. Kuranda mutlak ifadeler anlatım olduğu gibi teşbih yoluyla anlatım misallerle anlatım tarihsel olaylarla anlatım temsili anlatım da vardır.
71. Kuranda mutlak ifadelerle anlatım olsaydı ilk yüzyıl sonrası içindeki bilgiler çöp olurdu.
72. İlk insanın ve kıyametteki insanın anlamasını istiyorsanız en iyi anlatım şekli misallerle, temsili ve teşbih yoluyla anlatımdır.
73. Yanlış bilgi edinirseniz Kuranı yanlış anlarsınız (yalanlarsınız)
74. Yanlış bilgi edinirseniz Kuran insan sözü ve deli saçması dersiniz bir sürü çelişkiler görür şüpheye düşersiniz. Bazısı inkâr eder bazısı da inanıyormuş gibi yapar.
75. Kurandaki Bilgilerle Salat (Eğitim) yapılır.
76. Kuran okuduğunuzda doğru bilgi edinirseniz doğruları yapar doğru (Hidayette) olursunuz. Aydınlanırsınız (nurlanırsınız).
77. Kuran okuduğunuzda doğru bilgi üzerinden ahlaklı, erdemli olursunuz doğru bilgi üzerinden kişiliğiniz karakteriniz oluşur doğru bilgi üzerinden vicdanınız oluşur.
78. Doğru bilgi üzerinden duygu merkezinde (kalpte) olumlu duygular açığa çıkar. En önemlisi doğru bilgi üzerinden duyguların kontrol edilmesi ve yönetilmesidir.
79. Kurandaki bilgilere göre Dua, istek hattından istek ister gibi istekte bulunmak değildir.
80. Dua: Allah’ta var olan bilgiler arasından istek yapacağınız bilgileri eyleme dönüştürmektir. Allah’ta yaratır. İstediğiniz şey gerçekleşir ya da gerçekleşmez orasını bilemem.
81. Kurandaki bilgilere göre sevap, bonus biriktirir gibi bonus biriktirmek değildir.
82. Sevap: Allah’ta var olan bilgiler arasında kendin için doğru bilgiyi (Meleği) eyleme dönüştürerek sana faydası ve katkısı olması demektir.
83. Şimdi TERCİH sizin... Kuran okuduğunuzda doğru bilgi mi edinmek istersiniz? Yoksa yanlış bilgimi?
SALAT NEDİR?
84. Kurandaki salat EĞİTİMDİR
85. Salat yapıldığında bilgi elde edilir o bilgiyi hayata pratiğe uygulamaya (ekimu) dönüştürdüğünüzde size yeni bilgiler, deneyim ve tecrübe olarak döner.
86. Eğitimin (Salatın) ritüel (Şekil) tarifi olmadığı için kuranda yoktur.
87. Salat (Eğitim) yaptığınızda elde edeceğiniz şey bilgidir. Eğer o bilgi doğru bilgiyse (Melek) sizi kötülüklerden ve fenalıklardan korur.
88. Salat (Eğitim) iki yerden yapılır birincisi Kurandan ikincisi Allah’ın kendinde var olan bilgiyi eyleme dönüştürmesiyle yarattıklarından.
89. Salat (Eğitim) bu Dinin (Sistemin) direğidir. Salat (Eğitim) piramidin en tepe noktasıdır. Hemen arkasından Ekonomi ve Adalet daha sonrada diğerleri gelir.
90. Şu an yeryüzündeki bütün okullarda, Allah’ın kendinde var olan bilgiyi eyleme dönüştürerek yaratılmışlar üzerinden bilgiler elde edinilir.
91. Yaratılmışlar üzerinden yeryüzündeki bütün öğrenciler salat (Eğitim) yapmaktadır. Tek eksiklikleri Kuran üzerinden salat (Eğitim) edememeleri. Yeryüzündeki bütün öğrencilere selam olsun.
92. Peki Salattan yanlış bilgi (Şeytan) elde edinilir mi? tabiki Maun suresi yanlış bilgi üzerinden yapılan salatın sonucunda yoksulu doyurmaması ki bu Ekonomiyi işaret eder diğeri yetimi itip kakması ki bu da Adaleti işaret eder…. Kısacası toplumlarda salatın (Eğitimin) bozulmasıyla birincisi Ekonominin ikincisi Adaletin çökeceğidir. Yazıklar olsun böyle salatı (Eğitimi) olanlara.
93. Allah münezzeh olduğu ve hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı için salat (Eğitim) ibadet değildir. İnsana dönük faydası ve katkısı olan bir uygulamadır.
94. Yeryüzünde insanların kıldığı Namazlarının, Salatı (Eğitimi) yoktur.
95. O dönemde zaten geçmişten gelen ritüeller (Şekiller) vardı. Muhammed as. Salatı (Eğitimi) o ritüellerin (Şekillerin) içine koyarak belli mekanlarda belli zamanlarda gerçekleştirdi.
96. Muhammed as. Namazın ritüelleriyle (Şekilleriyle) ilgilenmedi onun için farklı farklı ritüeller var Muhammed as. için önemli olan, Allah’ta var olan bilgiler arasında bulunan Kurandaki Bilgilerle yapılan Salattı (Eğitimdi).
ZEKâT NEDİR?
97. Salattan (Eğitimden) elde edilen bilgi, deneyim ve tecrübenin paylaşılması ve artmasına Zekât denir
98. Zekât paylaşma ve artma olduğu için şekil ve ritüel tarifi olmaz onun için Kuranda yoktur.
99. Her insanın salattan elde ettiği bilgiyi deneyimi ve tecrübeyi paylaştığında (zekatını verdiğinde) Toplumun Bilgi, kalite ve donanım seviyesi artar.
100. Zekât paraya ya da herhangi bir şeye de uygulanır mı? Evet…. Muhammed as paraya uygulamış toplumun gelir dağılımının dengelenmesine katkı sağlamıştır.
101. Sadaka fitre infak (harcama) gibi uygulamalar toplumun gelir dağılımı eşitsizliğini ortadan kaldırmak içindir.
102. Allah münezzeh olduğu ve hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı için Zekât, sadaka fitre infak gibi uygulamalar ibadet değildir insana dönük faydası ve katkısı olan uygulamalardır.
İBADET YOKTUR - KULLUK VARDIR
103. İbadet İlk insan mantığının ürettiği bir uygulamadır.
104. İlk insanlar tanrılarını kızdırmamak ve onları memnun etmek için yiyecek, içecek, bir hayvan hatta bir insan vb. sunarlardı Tanrılarının önünde en güzel elbiselerini (sarık, takke, cübbe) giyer dans (zikir, ayin) ederler şarkı (ilahi) söylerlerdi ve bunu bir ibadet olarak görürlerdi.
105. Kuranda sizden istenilen ibadet değil kulluktur. Nasıl bir kulluk? Doğru Bilgi üzerinden yapılması gerekenleri yapmak yapılmaması gerekenleri yapmamak.
DEVAMI 3. BÖLÜMDE
Bu ne
4. BÖLÜM ŞEYTANLA İLGİLİ BİLGİLER
146. Allah’ta var olan bilgiler arasında kimi bilgiler insan dönük olarak Şeytan (yanlış bilgi) dir.
147. Allah’ta var olan bilgiler arasında kimi bilgiler insana dönük olarak Doğru Bilgi (Melek) tir.
148. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan Bilgidir (Melektir)
149. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan Bilgi olarak cinlerdendir (Görünmezdir)
150. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan bilgi olduğu için, yaratılmamıştır dolayısıyla iradeli bir yaratık değildir.
151. Şeytan (yanlış bilgi) Allah ta var olan bir Bilgi (Melek) olarak suçlanamaz, kötülenemez.
152. Şeytan (Yanlış Bilgi) durduğu yerde zararlı değildir kötü değildir.
153. Şeytan (Yanlış Bilgi) acı ıstırapla ilintili soyut varlık olduğu için Şeytana (Yanlış Bilgiye) iman eder ve kullanırsanız zarar görür acı ıstırap yaşarsınız.
154. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan Bilgi (Melek) olarak bir Değerdir. Ama insana dönük ve dünyaya dönük olarak olumsuz bir Değerdir
155. “Şeytan apaçık düşmanınızdır” anlamı; Beş duyu organlarınızla giriş yapar artık o göreceğiniz işiteceğiniz kavrayacağınız anlayacağınız soyut bir varlık olur.
156. Düşman kelimesinin anlamı, ortadan kaldırmak yok etmek değildir zaten mümkün değil beceremezsiniz düşman kelimesinin anlamı kendinizi Şeytandan (Yanlış bilgiden) uzak tutun ya da şeytanı (Yanlış bilgiyi) kendinizden uzak tutun demektir
157. Şeytanı (Yanlış bilgiyi) dost edinmeyin. Yani şeytanı (Yanlış bilgiyi) doğru bilgiymiş gibi kesin olarak kabul (iman) edip sıkı sıkıya bağlı kalmayın, sarılmayın, yapışmayın demektir.
158. Şeytan (yanlış bilgi) insanların ellerinin arasında (eylemleriyle) açığa çıkar. (Burası çok ilginç bütün alimler ellerinin arasında kelimesini önden diye çevirirler. Belki de şeytanın ne olduğunu, bilememelerinin püf noktası da burasıdır.)
159. Şeytan (yanlış bilgi) insana eylem arkasından yaklaşır. Şeytan (yanlış bilgi) insana doğru bilgiler arasına karışarak (sağdan) yaklaşır. Şeytan (yanlış bilgi) insana yüzde yüz yanlış bilgi olarak (soldan) yaklaşır
160. Şeytan (Yanlış Bilgi) Beş duyu organlarınızla giriş yapar doğru bilgi olarak kabul (iman) ederseniz sözlerinizle ve eylemlerinizle açığa çıkar. Açığa çıktığında hem kendinize hem başkalarına, hayvanlara, nesnelere zarar verirsiniz aynı zamanda acı ıstırap yaşar yaşatırsınız.
161. İnsanlar yalanı yanlış bilgi (şeytan) üzerinden söyler. İnsan uydurmalarını (zanlarını) yanlış bilgi (şeytan) üzerinden yapar
162. İnsanlar arasında ki ihtilaf yanlış bilgi (şeytan) üzerinden olur insanların kendilerini ve birbirlerini aldatmaları kandırmaları aldanmaları yanlış bilgi (şeytan) üzerinden olur
163. İnsanlar iftirayı, kötü sözü, küfürlü sözü yanlış bilgi (şeytan) üzerinden yapar. İnsan her türlü kötü eylemi yanlış bilgi (şeytan) üzerinden gerçekleştirir
164. Şeytan (yanlış bilgi) insan beynindeki duygu (kalp) merkezinde olumsuz duyguların ortaya çıkmasına neden olur.
165. Bu olumsuz duygular bedenin özelliğidir. Bu duygulardan dolayı insanın kendisi ve duyguları şeytanlaştırılamaz, kınanamaz, suçlanamaz, düşmanlaştırılamaz. Böyle yaptığınız takdirde hem kendinizle hem de başkalarıyla kavgalı olursunuz. Yalnızlaşır kendinizden ve başkalarından nefret etmeye başlarsınız.
166. Şeytan (yanlış bilgi) insan beyninde ortaya çıkan olumlu-olumsuz duyguların yönetilmesine ve kontrol edilmesine engel olur. Hatta duyguları baskılamanıza yardımcı olur. Baskılanmış duyguların zararı, hayatınızda ortaya çıkmasıyla şahit olursunuz
167. İstenen şey duygularınızın baskılanması değil kontrol edilmesi ve yönetilmesidir. Olumlu-olumsuz duyguların kontrol edebilmenizin tek yolu Doğru bilgidir (Melektir). Bununda yolu Kuran ve yaratılmışlar üzerinden elde edeceğiniz Doğru bilgilerdir.
168. Şeytanı (yanlış bilgiyi) doğru bilgi olarak kabul (iman) eder sözlerinizde ve eylemlerinizde kullanırsanız hem bu dünyada hem de ahirette zararını görür mutsuzluğun merkezinde (cehennemde) acı ıstırap yaşar mutsuz olursunuz.
169. İnsanlar Kafirlik, Münafıklık, Fasıklık, Müşriklik gibi bu halleri Şeytan (Yanlış Bilgi) üzerinden yaşarlar.
170. Şeytan (Yanlış Bilgi) üzerinden daha birçok örnekler verilebilir, ciltler dolusu kitap yazılabilir.
171. Şeytan (yanlış bilgi) ve Melek (Doğru bilgi) kuranda, insana dönük olarak temsili misalle anlatılır.
172. Şeytan (yanlış bilgi) Allah’la tartışamaz itiraz edemez posta koyamaz karşı gelemez konuşamaz.
173. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan Bilgidir (Melektir)
174. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan Bilgi olarak cinlerdendir (Görünmezdir)
175. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan bilgi olduğu için, yaratılmamıştır dolayısıyla iradeli bir yaratık değildir.
176. Şeytan (yanlış bilgi) Allah ta var olan bir Bilgi (Melek) olarak suçlanamaz, kötülenemez böyle yaptığınız da farkında olmadan Allah’la kavgalı hal ya da Allah’ı suçlama hali yaşarsınız.
177. Şeytan (Yanlış Bilgi) durduğu yerde zararlı değildir kötü değildir. Siz onu kullandığınızda acı ıstırapla ilintili soyut varlık olduğu için zarar görür üzüntü yaşarsınız
178. Şeytan (Yanlış bilgi) Allah’ta var olan Bilgi (Melek) olarak bir Değerdir. Ama insana dönük ve dünyaya dönük olarak olumsuz bir Değerdir
179. “Şeytan apaçık düşmanınızdır” anlamı; Beş duyu organlarınızla giriş yapar artık o göreceğiniz işiteceğiniz kavrayacağınız anlayacağınız soyut bir varlık olur
180. Düşman kelimesinin anlamı ortadan kaldırmak yok etmek değildir zaten mümkün değil beceremezsiniz düşman kelimesinin anlamı kendinizi Şeytandan (Yanlış bilgiden) uzak tutun ya da şeytanı (Yanlış bilgiyi) kendinizden uzak tutun demektir
181. Şeytanı (Yanlış bilgiyi) dost edinmeyin. Yani şeytanı (Yanlış bilgiyi) doğru bilgiymiş gibi kesin olarak kabul (iman) edip sıkı sıkıya bağlı kalmayın, sarılmayın, yapışmayın demektir
182. Şeytanın üstün olması demek; Şeytan (yanlış bilgi) durduğu yerde zararsızdır, kötü değildir……İnsan onu kullandığında kötü duruma düşer bu anlamda Şeytan (Yanlış bilgi) insandan üstün diyebiliriz
183. Şeytanın üstün olması demek şöylede olabilir. Şeytan (Yanlış bilgi) acı ıstırapla ilintili varlıktır kullanıldığında yüzde yüz her insana acı ıstırabı tattırır peki bir insan diğer bir insana yüzde yüz acı ıstırap tattırabilir mi hayır en kötü insan bile iyilik yapar faydası vardır. Hiçbir insan yüzde yüz kötü olamaz bu anlamda insan, Şeytandan üstün diyebiliriz.
184. Şeytan (yanlış bilgi) insanların ellerinin arasında (eylemleriyle) açığa çıkar. (Burası çok ilginç bütün alimler ellerinin arasında kelimesini önden diye çevirirler. Belki de şeytanın ne olduğunu, bilememelerinin püf noktası da burasıdır.)
185. Şeytan (yanlış bilgi) insana eylem arkasından yaklaşır Şeytan (yanlış bilgi) insana doğru bilgiler arasına karışarak (sağdan) yaklaşır şeytan (yanlış bilgi) insana yüzde yüz yanlış bilgi olarak (soldan) yaklaşır
186. Şeytan (Yanlış Bilgi) Beş duyu organlarınızla giriş yapar doğru bilgi olarak kabul (iman) ederseniz sözlerinizle ve eylemlerinizle açığa çıkar. Açığa çıktığında hem kendinize hem başkalarına, hayvanlara, nesnelere zarar verirsiniz aynı zamanda acı ıstırap yaşar yaşatırsınız.
187. İnsanlar yalanı yanlış bilgi (şeytan) üzerinden söyler. İnsan uydurmalarını (zanlarını) yanlış bilgi (şeytan) üzerinden yapar
188. İnsanlar arasında ki ihtilaf yanlış bilgi (şeytan) üzerinden olur insanların kendilerini ve birbirlerini aldatmaları kandırmaları aldanmaları yanlış bilgi (şeytan) üzerinden olur
189. İnsanlar iftirayı, kötü sözü, küfürlü sözü yanlış bilgi (şeytan) üzerinden yapar. İnsan her türlü kötü eylemi yanlış bilgi (şeytan) üzerinden gerçekleştirir
190. Şeytan (yanlış bilgi) insan beynindeki duygu (kalp) merkezinde olumsuz duyguların ortaya çıkmasına neden olur
191. Bu olumsuz duygular bedenin özelliğidir. Bu duygulardan dolayı insanın kendisi ve duyguları şeytanlaştırılamaz, kınanamaz, suçlanamaz, düşmanlaştırılamaz. Böyle yaptığınız takdirde hem kendinizle hem de başkalarıyla kavgalı olursunuz. Yalnızlaşır kendinizden ve başkalarından nefret etmeye başlarsınız.
192. Şeytan (yanlış bilgi) insan beyninde ortaya çıkan olumlu-olumsuz duyguların yönetilmesine ve kontrol edilmesine engel olur. Hatta duyguları baskılamanıza yardımcı olur. Baskılanmış duyguların zararı, hayatınızda ortaya çıkmasıyla şahit olursunuz
193. İstenen şey duygularınızın baskılanması değil kontrol edilmesi ve yönetilmesidir. Olumlu-olumsuz duyguların kontrol edebilmenizin tek yolu doğru bilgidir. Bununda yolu Kuran ve yaratılmışlar üzerinden elde edeceğiniz Doğru bilgilerdir.
194. Şeytanı (yanlış bilgiyi) doğru bilgi olarak kabul (iman) eder sözlerinizde ve eylemlerinizde kullanırsanız hem bu dünyada hem de ahirette zararını görür mutsuzluğun merkezinde (cehennemde) acı ıstırap yaşar mutsuz olursunuz.
DEVAMI 5. BÖLÜMDE
Vallahi subliminal var. Konuşulan konudan olsa gerek gözüm hep arkadaki Darwin kitabına gidiyor 🤭
Nihat hatipoğlu geçiriyor sen gidiyorsun ulan hocam
.
Her ilayatçının farklı çalışan aklı ile mi din anlaşılacak?
3. BÖLÜM İBLİS KISSALARIN MUTLAK MANADA OKUMAK HATALIDIR.
106. Kuranda geçen iblis ilgili kıssaları mutlak manada okuduğunuzda elde edeceğiniz şu bilgiler olur.
107. Allah İblisle konuşmuştur. Yanlış Bilgiyi (Şeytanı) dost edinmektir.
108. Doğrusu: Allah münezzehtir asla İblisle konuşmamıştır.
109. Allah İblisle kendi katında kendisiyle konuşacak şekilde iradeli bir varlık olarak yaratmıştır. Yanlış Bilgiyi (Şeytanı) dost edinmektir.
110. Doğrusu: Allah’ın katı olmaz mekândan münezzehtir. Yaratılan hiçbir varlık Allah’la konuşacak şekilde iradeli bir şekilde yaratılmamıştır.
111. İblis Allaha posta koymuştur, tartışmıştır, itiraz etmiştir, kafa tutmuştur. Yanlış Bilgiyi (Şeytanı) dost edinmektir.
112. Doğrusu: Allah böyle bir varlık yaratmaz. Yaratmamıştır da Her şeyi mükemmel yaratan bir varlık için büyük bir hatadır, kusurdur Allah hatadan ve noksanlıktan Münezzehtir.
113. Allah’ın İblise soru sorarak neden secde etmediğini öğrenmek istemesi Yanlış Bilgiyi (Şeytanı) dost edinmektir.
114. Doğrusu: Allah her şeyi kendinde var olan bilgileri eyleme dönüştürerek yaratır dolaysıyla Allah’ın soru sormaya, öğrenmeye, bilgi edinmeye ihtiyacı yoktur. Allah münezzehtir.
115. Allah İblisi, bilinçli bir şekilde düşünerek, planlayarak, tasarlayarak, insanları imtihan etme düşüncesiyle, senaryonun aktörü olacak şekilde yaratmıştır. Yanlış Bilgiyi (Şeytanı) dost edinmektir.
116. Doğrusu: Allaha bilinç, düşünmek, imtihan etme düşüncesinin olması, senaryo yazması vb. insani sıfatlar isnat edilemez Allah münezzehtir.
İBLİSİN TEMSİLİ MİSAL İLE ANLATILMASI
117. Şeytan (yanlış bilgi) ve Melek (Doğru bilgi) kuranda, insana dönük olarak temsili misalle anlatılır.
118. Kuranda Şeytan, temsili anlatımla iblis kelimesiyle ifade edilir. Dünyada insana dönük olarak da Şeytan kelimesiyle ifade edilir.
119. Kuranda anlatılan Allah’la İblisin diyalog hadisesi gerçekleşmemiştir, gerçekleşmesi de mümkün değildir. Çünkü Temsili anlatımdır.
120. Temsili anlatımdaki iblis ile ilgili ifadeler Dünyaya dönük olarak İnsanın hayatında Yanlış Bilgiyle (Şeytanla) yaşayacaklarına dair bir atıftır.
121. Temsili anlatımda İblisin secde etmesinin (insana fayda ve katkı sunmasının) istenmesi onunda edemem demesi, Dünyaya dönük olarak İnsana, iman edip uyguladığında hiçbir katkısı ve faydasının olmaması demektir.
122. Temsili anlatımda İblis cinlerdendi demek, Dünyaya dönük olarak Yanlış Bilginin (Şeytanın) görünmeyen soyut varlık olması demektir.
123. Temsili anlatımda İblisin üstün hayırlı olması demek, Dünyaya dönük olarak Şeytanın (yanlış bilginin) durduğu yerde zararsız olması ve kötü olmamasıdır. İnsan ona iman (kabul) eder kullanırsa kötü duruma düşer. Bu anlamda Şeytan (Yanlış bilgi) insandan üstündür ya da hayırlıdır denir.
124. Temsili anlatımda İblisin ateşten (acı ıstırapla ilintili bir varlık olarak) yaratılması, Dünyaya dönük olarak, insanın Şeytana (Yanlış Bilgiye) iman ettiğinde ve kullandığında acı ıstırap yaşamasıdır.
125. Temsili anlatımda insanın Çamurdan yaratılması, Dünyaya dönük olarak insan bedeninin yaratılma sürecindeki ilk evresidir dolayısıyla Yanlış Bilginin (Şeytanın) Dünya hayatında bir rolü vardır ama el cinni tarafı olmayan yaratılma sürecini tamamlamış bir bedenin hiçbir rolü yoktur.
126. Temsili anlatımda İblisin inmesi büyüklenmesi ve aşağılıklardan olması, Dünyaya dönük olarak Yanlış Bilginin (Şeytanın) insanların zihnine inmesi sonrası iman edip eyleme dönüştürürse, insanın insanlar arasında kibirlenmesi, büyüklenmesi ve aşağılık duruma düşmesidir.
127. Temsili anlatımda İblisin kafirlerden olması demek, Dünyaya dönük olarak insanın Yanlış Bilgiye (Şeytana) iman (kabul) etmesi neticesinde insanı kafirlik (Doğru bilgiyi kabul etmeme yanlış bilgiyi de doğru bilgi olarak kabul etme) haline düşmesidir.
128. Temsili anlatımda öyleyse oradan çık artık kovuldun demesi, Dünyaya dönük olarak insanın Yanlış bilgiye (Şeytanı) kabul etmesi durumunda İnsanlar arasında terkedilmesi, kovulması, uzaklaştırılmasıdır.
129. Temsili anlatımda Din gününde lanet senin üzerine olacaktır demesi, Dünyaya dönük olarak İnsan Yanlış bilgiye (Şeytana) iman ettiğinde Bu Sistemin (Dinin) günü içerisinde Bilgiden (İlimden) ve Sevgiden (Rahmandan) mahrum (Lanet de) kalması demektir.
130. Temsili anlatımda İblisin süre istemesi ve o sürenin verilmesi, Dünyaya dönük olarak Şeytanın (Yanlış Bilgi) kıyamete kadar insan hayatında etkili olmasıdır.
131. Temsili anlatımda İblisin öyle ise beni azdırmana karşılık ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım demesi, Dünyaya dönük olarak İnsanların Şeytana (Yanlış Bilgiye) iman (kabul) edip uyguladıklarında, azgınlaşması ve insanların hayatlarında doğru yolda olmak istediklerinde hep karşılarına çıkmasıdır.
132. Temsili anlatımda İblisin onlara süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım demesi, Dünyaya dönük olarak İnsanın Yanlış Bilgiyi (Şeytanı) kabul (iman) etmesi ve eyleme dönüştürmesi cazip gelecektir böylelikle azanlardan olacaktır.
133. Temsili anlatımda İblisin ihlaslı kulların müstesna demesi, Dünyaya dönük olarak İnsanın Allah’ta var olan bilgiler arasında kendisi için doğru bilgiye (Meleğe) iman etmesinde samimi olanlar müstesnadır.
134. Temsili anlatımda işte bana varan doğru yol budur demesi, Dünyaya dönük olarak İnsanın hayatı boyunca Allah’ta var olan bilgiler arasında kendisi için doğru bilgiyi (Meleği) kabul (İman) edip salih amellerde bulunması demektir.
135. Temsili anlatımda İblisin Eylemlerinden sokulacağım demesi, Dünyaya dönük olarak İnsanın Şeytana (Yanlış bilgiye) iman ettiğinde fiili ve sözlü olarak eylemlerinde açığa çıkmasıdır.
136. İşte buradaki püf noktası ellerinin arasından değil de önden diye çevrilmesidir. Ellerinin arası insanın eylemine atıftır. Eylemin arkasında Bilgi vardır. Yanlış eylemin arkasında Yanlış Bilgi Doğru eylemin arkasında Doğru Bilgi vardır
137. Temsili anlatımda İblisin arkadan sokulacağım demesi, Dünyaya dönük olarak Yanlış Bilginin (Şeytanın) İnsan eylemlerinin arkasından yani zihninden geliyor olmasıdır.
138. Temsili anlatımda iblisin sağdan yaklaşacağım demesi Dünyaya dönük olarak Yanlış Bilginin (Şeytanın) insana doğru bilgilerin arasına karışarak gelmesi demektir.
139. Temsili anlatımda iblisin soldan yaklaşacağım demesi Dünyaya dönük olarak Yanlış Bilginin (Şeytanın) insana yüzde yüz Yanlış bilgi (Şeytan) olarak gelmesi demektir.
140. Temsili anlatımda iblisin şükredenlerden bulamayacaksın demesi, Dünyaya dönük olarak insan Yanlış Bilgiye (Şeytana) iman ederse Doğru bilginin değerini ve kıymetini (Şükrü) bilmeyenlerden olur.
141. Temsili anlatımda onlardan kim sana uyarsa iyi bilin ki hepinizin cezası cehennemdir demesi, Dünyaya dönük olarak insanlardan her kim Yanlış bilgiye (Şeytana) iman ederse yaptığının karşılığı olarak Yanlış bilgiyle (Şeytanla) ilintili olan acı ıstırabı yaşamak için cehennemde (acı ıstırabın merkezinde) olacaktır.
142. Temsili anlatımda onlardan gücünün yettiğini sesinle yerlerinden oynat demesi, Dünyaya dönük olarak insanın Yanlış bilgi (Şeytan) üzerinden insanları yerinden etmesidir.
143. Temsili anlatımda atlılarınla ve yayalarınla üzerlerine yaygarayı kopar demesi, Dünyaya dönük olarak insanoğlunun Yanlış Bilgi (Şeytan) üzerinden atlı ve yaya ordularıyla insanlar arasında yaygaraya sebebiyet vermesidir.
144. Temsili anlatımda mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol demesi, Dünyaya dönük olarak insanın Yanlış Bilgi (Şeytan) üzerinden, insanların haksız yere mallarına ortak olması ve haksız yere evlatlarına el koyarak köle yapmasıyla ortak olmasıdır.
145. Temsili anlatımda onlara vaadlerde bulun Şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaad etmez demesi, Dünyaya dönük olarak insan Yanlış Bilgi (Şeytan) üzerinden insanları aldatmaktan başka bir şey yapmaz, aldanmalarınızda Yanlış Bilgi (Şeytan) üzerinden olur.
DEVAMI 4. BÖLÜMDE
din=ceza,ivaz. Kelime anlamlarına bakınca iyi veya kötü karşılığının verilmesi. kelimeleri doğru anlamlarıyla kullanınca insanın önünde başka bir dünya açılıyor. Kur'an da her yer de hiç düşünmez misiniz? bu ayet=işaret leri size düşünüp örnek alasınız diye gönderdik. Leküm diniküm veliyedin. sizin yaptıklarınızın karşılığı size, benimkilerin bana. başka söze gerek yok bence. insanların algılama kapasitelerinin çeşitliliği yaradılışlarından. bilim daha iyi bilir. çeşitlilik olmasaydı hayat da olmazdı. dolayısıyla kim ne anlarsa onla yaşar. herkesin bir şeyi idrak zamanı gelir ve anlar. istediğin kadar söyle farketmez. anlama zamanı gelmeden anlamaz. anlama zamanı gelen için de en küçük işaret yeter de artar. dolayısıyla birşeyleri anltmak bize iyi geliyor kendimizi daha iyi hissettiriyor ise anlatalım da bunun için perişan olmaya gerek yok. yüzyıllardır ne halifeler gurular hocalar öğretmenler gelip geçti. birşeyleri ille de dğiştircem çabası da bence biraz egodan kynaklanıyor. biraz da kibir. kimşe birşey anlatmasın değil de demek istediğim yap da karşılığını görmemeyi göze alıp teslim olmak bahsettiğim. kendini uzanan bir el kol gibi uzuv görmekten bahsettiğim. kol bir anlam yüklemiyorsa sen de birilerine verdiğin fikir de olsa çok da anlam yüklememlisin. sana gelir senden çıkar başkasına gider..enerji akışı gibi...lafı uzattım..hayal kırıklığı beklentidendir..hepinize kolaylıklar.
sakallar ters
Yeni bir bilim paradigması mümkün mü? sorusunun cevabını ilahiyat fakültesinden biriyle tartışacaksanız
dk 1 gol 1 yolunuz açık olsun!
kendi aranızda bol bol takla attırın!
Senin beynin içinde öyle