32. Söz 5. Ders / Kalbin İçiyle ve Dışıyla Sevmek - Mecit Ömür Öztürk

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 20 жов 2024
  • #risaleinur #risaledersi #mecitömüröztürk #dervişintesellikoleksiyonu #içebakışfragmanları #seçmemetinler
    [Pandemi dönemi devam ederken ve özellikle sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde bazı yakın dostlarımla Zoom uygulaması üzerinden yaptığımız “Risale-i Nur Külliyatından Seçme Metinler” çalışmasına ait ses kayıtlarıdır.]
    Otuz İkinci Söz Üçüncü Mevkıf İkinci Mebhas Mühim Bir Sual
    Mühim bir sual: Diyorsunuz ki: "Muhabbet ihtiyarî değil. Hem, ihtiyac-ı fıtrîye binaen, leziz taamları ve meyveleri severim. Peder ve valide ve evlâtlarımı severim. Refika-i hayatımı severim. Dost ve ahbaplarımı severim. Enbiya ve evliyayı severim. Hayatımı, gençliğimi severim. Baharı ve güzel şeyleri ve dünyayı severim. Nasıl bunları sevmeyeceğim? Nasıl bütün bu muhabbetleri Cenâb-ı Hakkın zât ve sıfât ve esmâsına verebilirim? Bu ne demektir?"
    Elcevap: Dört Nükteyi dinle.
    BİRİNCİ NÜKTE
    Muhabbet çendan ihtiyarî değil. Fakat, ihtiyar ile, muhabbetin yüzü bir mahbuptan diğer bir mahbuba dönebilir. Meselâ, bir mahbubun çirkinliğini göstermekle, veyahut asıl lâyık-ı muhabbet olan diğer bir mahbuba perde veya âyine olduğunu göstermekle, muhabbetin yüzü mecazî mahbuptan hakikî mahbuba çevrilebilir.
    İKİNCİ NÜKTE
    Tâdât ettiğin sevdiklerini sevme demiyoruz. Belki onları Cenâb-ı Hakkın hesabına ve Onun muhabbeti namına sev deriz.
    Meselâ, leziz taamları, güzel meyveleri, Cenâb-ı Hakkın ihsanı ve o Rahmân-ı Rahîmin in'âmı cihetinde sevmek, Rahmân ve Mün'im isimlerini sevmektir; hem mânevî bir şükürdür. Şu muhabbet yalnız nefis hesabına olmadığını ve Rahmân namına olduğunu gösteren, meşru dairesinde kanaatkârâne kazanmak ve mütefekkirâne, müteşekkirâne yemektir.
    (...)
    Elhasıl: Dünyayı ve ondaki mahlukatı mana-yı harfiyle sev. Mana-yı ismiyle sevme. "Ne kadar güzel yapılmış" de. "Ne kadar güzeldir" deme. Ve kalbin bâtınına, başka muhabbetlerin girmesine meydan verme. Çünki bâtın-ı kalb, âyine-i Samed'dir ve ona mahsustur.
    اَللّٰهُمَّ ارْزُقْنَا حُبَّكَ وَ حُبَّ مَا يُقَرِّبُنَا اِلَيْكَ (Allahım! Bize Senin sevgini ve bizi Sana yaklaştıracak şeylerin sevgisini nasip et!) de.
    İşte bütün ta'dad ettiğimiz muhabbetler, eğer bu suretle olsa, hem elemsiz bir lezzet verir, hem bir cihette zevalsiz bir visaldir. Hem muhabbet-i İlahiyeyi ziyadeleştirir. Hem meşru bir muhabbettir. Hem ayn-ı lezzet bir şükürdür. Hem ayn-ı muhabbet bir fikirdir.
    Sözler - 640

КОМЕНТАРІ • 1

  • @Y.A341
    @Y.A341 3 роки тому +3

    Allah(CC)razı olsun çok istifade ettik, okuma şevkimizi arttırıyorsunuz.