İş konusu hayatı kazandıran bi yandan da ömürden ömür çalan bi konu . Mobbing yüzünden kalp krizi geçirmiş bi insan olarak söylüyorum . Allah kötülerden korusun herkesi
@@user-qs4km5gd4r aynen ekmek herkese yeter yetmeli aç insan olmamalı niye olsun işde herkese yeter herkes haftada 1 gün çalışabilir işsizlik kalmaz harika olur
En son yediğim mobing beni aydınlattı.”Bu kadar korkunç bir kişilik hayatta kalıyor ve kazanıyorsa, ben yaptığım her işte artı değer üreterek de yaşayabilirim” sonra tüm işleri bıraktım, sigortamı kendim ödediğim sevdiğim işleri yapmaya başladım. Ben değer üretiyordum isteyen talep ediyordu. Para konusunu işin içinden çıkardım. Çünkü tam da Sinan Canan gibi iman konusuna baktığım için, madem rızk Allah’ın tekelinde o zaman benim kazancıma da Allah baksın dedim. Çıktığım işin 3 katı kazanıyorum. Huzurum yerinde. Kendimi tanıma ve eksiklerimi görme imkanını ve zamanını buluyorum. Ama dediği gibi boşuna kel olmuyor o kafa 😢
Benzer bir sürecin tam ortasındayım sanırım öğretmenlikten 2. kez istifa etmem yakındır. Özellikle sevdiğiniz işlere odaklanma konusu çok anlamlı hobilerim işe dönüştü böyle giderse maks 2 yıla bende sanırım yaptığınızı yapıcam.
Mimar Sinan yeniçeri askeriydi. Ailesinden ayrı büyüdü. Gençliği savaşlarda geçti. Emekli olunca mimarlık yapmaya başladı ve kafası müthiş derecede mühendisliği basıyor o eserler o yüzden o kadar usta. Adam hem mühendis hem mimar hem asker
Insanın başına boşuna zorluklar çıkmaz, o zorluklar öyle bir ders olurki seni tamda olması gereken yere getirir. Hiç bir şey boşuna başımıza gelmiyor, her şey olması gerektiği için oluyor.
Bence Sinan hocamız çok fazla akademik özgürlüğün verdiği bir perspektifle bakıyor. Kendimi örnek vereyim: Londra’da yaşıyorum, çok iyi maaşım var, 5 dil bilen ama işinden kesinlikle nefret eden biriyim. Hepimiz kapitalist bi sistemde istediğimizi arzuladığımızı yapamayız. Herkes ne müzisyen olabilir ne romancı. Bence anlamlı işler var: yazarlar, ressamlar vs - anlamsız işler var: benimki. Ama kapitalist bi sistemde hayata anlam veren iş beklemek biraz saçma: ilaç/boru/inşaat malzemesi/ telefon vs satmakla iş ve hayatımıza anlam vereceğimizi sanmıyorum. Batıda buna “purposefull work” diyorlar. Yok öyle iş.
Yanılmıyorsam edebiyatta sehli mümteni sanatı vardı. Herkesin söyleyebileceği düşünülen bir durumun söylenmeye kalkılışınca zor olduğunun anlaşılması bir nevi özlü söz. Sinan hocayı her dinlediğimde bu sanat aklıma gelir. Lütfen devamı gelsin👍
Sayın Fazıl bey ve muhterem Sinan Hocam. nasıl güzel bir söyleşi olmuş ben şimdi farkedebildim. yorum yazmadan geçmeyeyim dedim. ben de serbest çalışma saatlerinde çalışan biriyim. bunu yeni keşfettim. önümde koca bir yol var ama, kafam o kadar rahat ki. ben de bir biyoloğum. evimde mikro alemleri temaşa etmek için bir mikroskop ve makroyu görmek için bir teleskop almak hayalim var. bir kitap yazıyorum. sanki yazdırılıyorum. sizinle ruhen o kadar uyumluyuz ki. bana öyle büyük ilham kapıları açıyorsunuz ki anlatamam. ney de üflüyorum. hepsi hayatıma çok güzel etkiler yapıyor. sanki kelebek etkisi filmini yaşıyorum şu an. Allah sizi başımızdan eksik etmesin.
Hayır için çalışalım. Ekmek parası için değil, hayatımın değerini şu yoldan üretiyorum, varlığımın amacını burda buluyorum, hayatımın anlamını burda buldum.
İş güvenliği uzmanı olarak söylüyorum çalışma alanında yönetmelikleri okuduğunuzda kendinizi Avrupa'nın insan haklarına saygılı en değerli ülkelerinde sanıyorsun ama, ve ,veya ,lakinleri ise seni geri kalmış ülkelere götürüyor. İşverenlerimiz gerekirse çalışanların 24 saatini işletmede geçirmelerini istiyorlar. Valla hocam yönetmeliklerin ütopiği kurup işverenlerin distopyalarını yaşıyoruz.
Teşekkürler çok yararlı bir program iyi ki varsınız ;insanlar bu programlar hayata daha güzel ve doğru bakmayı öğrenirler izlerse ;dizilere boğulmuş tv.programlardan kurtulsalar gerçekleri görmeyi öğrenirler!!!Sağol varolun :)))
Çalışmak, sadece Beden işçiliği değil; Beyin ve akıl düşünce anlamında faydalı bilgili sorun çözerek kendini geliştirerek, okuyarak İnsanlara hizmet edebilir.
Mobbing yüzünden 1aydır çalışma isteğim gitti..Çok seviyorum mesleğimi .. Cemaatçi bir adam yüzünden ,insani özelliklerini yitirmiş küçümseme, Alevî yim diye beni Müslüman mısın sen demeler, kendine rakip görme,azarlama, iş yükümü arttırma,yapmam gereken işi göstermeme ya da yanlış izah etme.Güya Usta ve abdestli ve namazında.Kuran'a göre yaşıyor 😮Gelinlik firmasın da beni çok üzdüler. Ağlama krizleri geçirdim , çalıştığım süre içinde ...Dengem bozuldu . İş yükü yüzünden kolumda ağrı kaldı birde .kendime olan özgüvenim gitti..Şimdi evde kendimi toparlayıp iş bulma motivasyonu arıyorum 😢
Yaratmak Allah'a mahsus diyerekten işte insan oldurur yada yapar kelimesi falan kullanıyorduk, sonra insan yaratır fakat bu ikinci derecede bir yaratımdır; birinci derecede yaratım Allah'a mahsus filan dedik. 1.) E Allah'tan izinsiz insan yapamaz da 2 ) Yaratım da Allah'tan izinli 3.) Demek ki insanım birinci derecede yaratımı da Allah'tan izinli artı Allah'ın emri. "Ben falancayım demek, Allah'ın karşısına başka bir varlık olarak çıkma koşulu güttüğü için yanlıştır; doğrusu Ben Allah'ım demektir". Söz:.Hüseyin Bin Mansur-i Hallaç. Bu söze muhalefet eden Allah'ı inkâr ediyor ve Allah'a şirk koşuyordur. Teşekkür ederim, emeğinize saygılar 🤝
Bu harika anlatım nedir hocam ya maşallah🙏anlayıp uygulayabilme gücü nasip olsun dinleyen herkese,keyifli bir müzik dinlemiş gibiyim,her videonuzda 😊sağlık diliyorum size
Sevgili Sinan Canan. İşe giderken dinlemem de çok fena oldu. Her gün saatlerce bilgisayarla çalıştığım bir iş. Halbuki ben bilgisayarı çok severim ama duvar kağıdını bile değiştiremediğim bir bilgisayarla çalışıyorum işte. 😁 Sizin söylediklerinizi çürütmek istiyorum ama buna gücüm olduğunu düşünmüyorum ☺️
Her bir konuya bu kadar güzel bir akış içinde detaylıca değinen Sinan hocam ağzına sağlık keşke herkes çalışmanın değil de yaratmanın asıl önemini ve her konuda dengenin kurulmasının değerini anlayabilse🫶🏻
hocam anlattıklarınız çok değerli ufuk açıcı şeyler tebrik ediyorum. Sadece bu dünyada cenneti yaşamazsak ahirette cenneti tanıyamayız veya orda rahat edemeyiz görüşünüze katılmıyorum ve saygı duyuyorum. Diğer verdiğiniz bilgiler ufkumuzu açtı teşekkürler emekleriniz için.
sinan hocam ben yat kaptanıyım pek sizin işlerinizle alakalı değil ama yaşadığım bir hadise oldu bu dediğinizi iş görüşmesinde denedim gerçekten içimdekileri hislermi olduğu gibi anlattım işe alınmadım isteseydim başka bir kişi gibi anlatsaydım kesin işe alınırdım biliyorum ama denedim
Ne için Yaratıldıysan, Onun İçin Yaşa der gibi! İnteraktif karmaşıklığın içinde size rastlamak, yakın zamanda İFA kitabınızın hanemize ulaşması... Bu ulaşan enerjiyi artık paylaşmak gerek dedim ve ilk yorumumu paylaşma kararı aldım. Konularınız ve yorumlarınız her birey için bir nimet, tabi ki herkes nasibi kadar. Pandemi döneminde kesişen yolumuzla birlikte kimi zaman sabahın ilk saatlerinde, kimi zaman gecenin yarısında, ancak bir doktor reçetesi gibi. İllaki günde bir defa! Açık Beyin seanslarıma rutin katılmaya özen gösteriyorum, hele ki pazar sabahlarının olmazsa olmazı Önce can, Sonra Canan :) Bu günkü Açık Beyin seansınızda, Çalışmak ve Üretkenlikle ilgili yorumlarınız. Tüm konu başlıklarının ana temeli olan Hayra niyetle nefes almak! Bazen soru haline dahi getiremediğimiz durumlara Soru, Yorumlarınız! Niyet etmek ve Niyetlerimiz! Evrenin boşluğuna saldığımız ve bize muhakkak ulaşacağına inandığım taleplerimiz. Niyet nedir, Nasıl niyet edilir, bu Niyet Nasıl Gerçekleşir, niyet ağızdan çıkan veya sessiz bir çığlıkla içimizde patlayan anlardaki Sıkışmışlık İçindeki Taleplerimiz mi dir. Daha kendimize dahi samimi olmayan bir kaç kelime neye fayda eder... Her inancın kendine göre bir ritüeli var Kültürlerin dinlerimi, Dinlerin kültürleri mi ve dini inancı olmayanında benimsediği... İnsanın tutunacak bir güce ihtiyacı olması. Güç ve Kuvvet arayan ben gibiler için, idrak a vesile bir kaç link paylaşıyorum. Dilerim ki değerli Eğitimcilerimiz ve Profesyonel iş dünyasının kibir yok ama ego tavan kapitalizm sancaktarları. Açık Beyin den nasiplenmeniz dileklerimle, düşünmeyi düşünmek özel bir şey, İnşa Allah bir gün bana da nasip olur. Değerli Artvinli hemşerim sayın Sinan CANAN a ilk temas (dedem ve ben gibi) ua-cam.com/video/V928xOdFfdg/v-deo.html Olmazsa olmaz bir Seans, Sayın Müge Hanım ve Sinan CANAN ın konu aldığı ORUÇ ua-cam.com/video/KNHJQUzaoq8/v-deo.html Değerli O Kutu ve Açık Beyin Ailesine, Selam ve Sevgilerimizle; TEZELLİ ailesi
Öyle bir gorevli ki, her fırsatta, her türlü soruya ve her düşünceye açık, net cevaplarla akıl ve gönül gözü kapalı olanların bile rahatsızlığını, sıkıntısını, yozluğunu, yobazlığını giderip önce anlama gayretine, sonra öğrenmenin zevkine, giderek yaşamını ulaşılabilen bilgilerle donatıp hazza çevirmeyi başarabilen eşsiz bir yetenek. İlk çağ filozofları gibi, ama sadece düşünsel değil, deneysel bilimle ilmini paylaşırken mutlu ettiği kadar kendisi de mutlu olmayı bilen, aktaran, paylaşan, gönlü bilimle, akıl ve mantıkla zengin, zihin gezgini bir sevimli insan. Siz daha çok yaratın ki, yaratanlar çoğalsın.❤❤❤
İnsan soyu mükemmel Anayasa ve Yasalar yapıp en kötü çalışma koşullarını dayatan bir varlık türü. Yaşlandıkça insandan ümidimi kesiyorum. Türkiye toplumu yaratıcı bir toplum değil. Tüketmeye koşullanmışız. Farklı şeyler söyleyen, üretimden, alın terinden bahsedeni de alaşağı ediyor. Çalışıyoruz, lakin yaratamıyoruz. Özgür müsün diye soran olursa da güya özgürüz.
Sonunda iyi bağladınız... Bence de önce işi öğrenip tecrübe kazanana kadar kendimizi vermemiz lazım, mesaide olsun evde olsun, pişene kadar disiplinli olmalıyız. Öğrendikten sonra üretirken mesainin anlamı kalmıyor. Malesef gençlerde o heyecan yok. Bu söylemler yüzünden daha öğrenemeden çalışmamaları gerektiğini düşünüyorlar. Heyecanı olup severek çalışsa herkes
İyi ki varsınız Sinan hocam ve Sapien ailesi. Teşekkürler
11 місяців тому
30:20 Hiçbir şey yapmasam bile kesin bir şeyler yapıyorum. Gerçekten her şeyden bunalıp şöyle bir iki hafta dinleneceğim hiçbir şeye elimi sürmeyeceğim diye işten güçten elimi ayağımı çekip tatil moduna geçtiğimde, en fazla 2-3 gün içinde bir şeyler üretesim geliyor. Yeni bi proje mi yapsam, podcast mi çeksem, canlı yayın mı yapsam, diye sürekli fikirler kafamda dönmeye başlıyor. Aylar önce çözemediğim bir problemi bomboş uzanırken kafamın içinde çözüyorum falan. Bence insan aylak durmak için yaratılmamış, istese de duramıyor
18:36. 22:10 hocam övünmek gibi olmasın demeyin övünün evet deyin deyince Türkiye'de siz aklımıza geliyorsunuz yurt dışında da Dr Joe dispenza 23:33 👍🏼👍🏼👍🏼👍🏼
Hocam çok muhteşem harika dosdoğru yorum Allah senin gibi gerçekleri konuşan doktorları başımızdan ayırmasın Allah sağlıklı nice yıllara nasip eylesin seni hocam
Sinan Bey gerçekten çok kıymetli bir insan. Fikirlerinden istifade etmişliğim çoktur. Ama Sinan hocayı biraz gömeceğim burda 😊. Kendisi 'bazıları bana kızıyordur ama şu an ki durumlarıyla yapmasınlar, geliştiklerinde bana hak vereceklerdir ' minvalde sözler etti. Yahu hocam acaba kaç kişi kapitalist düzende sıyrılıp o dediğiniz yerlere varacak. Misal sizin şimdiki halinizden çok daha iyi anlatıcılar ( akademisyen, yazar, düşünür her ne dersek artık) olsaydı esameniz okunmayacaktı. Şu an kendinize iyi bir yer edindiniz, dinleniyor, saygı görüyor, önemseniyorsunuz. Böylece haklı olarak özgüvenlisiniz. Bu ekranlarda ya da bu alanda yüzlerce kişi zaten olamaz. Belli bir popülaritede olmak kolay değil. 100 kişiyi sınava sokuyorsunuz kamera karşısına bir kişi çıkaracaksınız. Sizin savunduğunuz buna yakın bir durum. Sınavda 100. olan kişi 90 puan almış ve gerçekten iyi bir not alsa da zirvede bir kişiye yer var. Siz vatandaşa şunu diyorsunuz 'işine fark kat, diğerlerini geç'. Ya diğerleri de işine fark katıyorsa? Önemli değil daha fazla fark katan diğerlerini geçsin, zirveye çıksın. Konuşmanın başka yerinde de, mesai saati kavramını küçümsemiş. Yabancı bir profesörü örnek vermiş sayın hocam. O zaman hocam çöpleri toplayan adam da kendini dinç ve mutlu hissettiğinde işini yapsın. Dışarıdan yemek siparişi verdiğinizde de, adam siparişi istediği zamanda getirsin. Evinize tesisatçı çağırdığınızda da adam istediği gün ve saatte gelsin. Denebilir ki ya onlar kolla iş yapıyor biz kafayla. Burada da tam katılamayacağım. Görünürde ne kadar kol işi görünse de bu işlerde zihnin iyi durumda olması iş kalitesini çok net etkilemekte. Belki başkaca eleştiriler de getirilebilir ama iki noktada katılamadım kendilerine...
Kusura bakmayın ama siz olayı yanlış anlamışsınız.. Şu anda pek insan danışmanlık yaparak kendi işini yapıyor mesai saatlerine bağlı kalmadan. Günde bir kaç saatini vererek sabah 8 akşam 5 mesaisine göre calışanlardan çok daha yüksek kazanç sağlayan insanlar var. Patron baskısı olmadan çalısanların sayısı hızla artıyor. Sinan beyde özgürlügüne düşkün bir insan aynı benim gibi. Aslında kendi potansiyelinin farkına varmadan düşük bir maaşa talim eden o kadar çok insan var ki toplumda. Sinan hocanın söyledikleri o kadar ufuk açıcı ki. Ama tabi doğru anlayana
Güzel eleştiriler... Haklısınız, ama çalışmanın gönülsüz zorunluluk olmaktan çıkarılıp kendini gerçekleştirne uğraşısına dönüşmesi ve özgürleştirilmesi üretimin tarihsel gidiş noktası olacaktır. Tabii ki zırunluluklar olacaktır ama bunu üç saat yapmakla açlık tehditi ile on dört saat ölesiye çalıştırılmak aynı şeyler değil.
Hocam mütiş sin süpersn muhteşem sözler allah sağlıklı neşe için de nice senelere kavuştursun yüce allah hocam ağol var ol senin gibi gerçek leri anlatana ihtiyacımız var
11 місяців тому
Günümüzde çalışmanın sebebini hayatta kalmak, para kazanmak için olduğuyla ilgili bir alan geçti. Hemen düşündüm, tam şu anda para kazanma derdim ortadan kalkmış olsa, büyük ihtimalle yine aynı işi yapmaya devam ederdim yine kod yazardım ben. Daha az zaman ayırırdım ama kesinlikle yine aynı işi hobi olarak yapmaya devam ederdim. 🤔
Kishinin adi sokak temizleyicisi ise,ishini tipki Michelangelonun resim yaptigi,Bethovenin muzik besteledigi, ya da Shakespearenin shir yazdigi gibi yapmali,sokaklari oyle iyi supurmeli ki,yerin ve gogun tum sakinleri durup burada ishini iyi yapan muhteshem bir sokak tenizleyicisi yashadi diyebilmeli .Marthin Luther King.
Kendimiz için mi, toplum için mi çalışırız ? sorusunda bence ilk başta kendimiz için sonrasında toplum için çalışırız. Çünkü ilk önce kendimizi hem kendimize hem de topluma kanıtlamak için çalışır, amaca ulaştığımızda da değer ve inanç sistemimize göre toplum için çalışabiliriz. Tabi sosyokültürel durumlara ve yetiştiğimiz dinamiklere göre değişkenlik gösterir.
Hakikaten de bıdı bıdı konuşuyorsunuz ama sonuna kadar dinledim ve hiç sıkılmadım. Bu arada söyleyim, 90 larda metapsişik derneğinde Bizet Denen de buydu.Ruh varlığı bu dünyada ne yapıyorsa Özen alemde de aynısını yapacak.Bu nedenle bir katil Özen aleme geçerken aynı olayı yaşayacak.Yani öbür dünya bu dünyanın devamı işte bu nedenle buradaki amellerimiz ve hayatımızı mutual yaşamımız çok önemli, cennetteysek burada öbür dünyada da cennetteyiz.
Çalışmak ibadettir. Üretmek faydalı olmak, kalkınmaya yardımcı olmak gurur verici dir.Mobinge uygadığım yerlerde çalışmamayı tercih ediyorum.Otoritenin aşırısı zarar verir. Fazla gevşek otoritede iyi değildir.Patronların işçilere tazminat ödememek için yıldırma politikaları uygulanıyor. Hakkımı helal etmiyorum.
Sinan Hocam, oyun oynarken altta dinliyorum genelde. Oyun bitti, videoya bir bakayım dedim. Allah affetsin(varsa). Korktum. Büyük insansınız vesselam. O kulaklara ben sahip olsam her gün ayna karşısında MR SPAK'TAN DÜNYAYA TURİST ÖMER NEREDESİN diye ağlanıyor olurdum. Saygılar sevgiler )
Çalışmak, çalmak kelimesinden ileri gelir. Demek ki burada dört soru var, birincisi: ne çalıyorsun? İkincisi: neyi neye çalıyorsun? Üçüncüsü: sahibinden gizlimi çalıyorsun yani itirazı varmı? Dördüncüsü: sahibinden açıkmı çalıyorsun yani rızası varmı? Bütün çalışlar kötü, bütün çalışışlar iyi diye bir şey yok; Kimi çalışlar iyi, kimi çalışışlar kötü. Bu yerine, zamanına ve kişisine göre değişir.
Ahiret için bu dünyada çalışanlar eğer Allah nasip ederse zaten çok büyük nimetlere kavuşurlar.Zaten bir kalpte hem dünya sevgisi hem ahiret sevgisi bulunmaz.Dünyaya da Allah'ı razı etmek için çalışılmalıdır.Peygamberimizin mübarek yanağında hasır izi göründüğünde boş yere dünya onların ahiret ise bizim olsun diye belirtmemiştir.Bu durumu yaşayan büyüklere de ehli zevk ve keşf denir.Yani dünyadayken hepimizden çok Cennet'i yaşarlar belki de.Diğer fikirlere katılıyorum.Güzel sohbetti.
Canımın içisiniz, madem ki bu paylaşımı sonuna kadar dinlediniz. Ancak Kur’an olaya böyle bakmıyor, hadisler ve başkalarının bilgileri ile doldurulmuş zihin üretimi bunlar. Vallaha bak Allah’ın adını da anıyorum. Lütfen Allah’tan doğru düşünüp düşünmediğinizi size bildirmesini isteyin. Allah size mutlaka cevap verecektir. Arkasından bekleyin. Şura Süresi sonlara doğru bir ayetti. Hepimize ya da O’nunla konuşmak isteyene cevap verir O Rahman ve Rahimdir.
@@cigdemkayaoglu62299.Mektup(Mektubat/İmamı Rabbani k.s.) Kıymetli mektûbunuzu okumakla şereflendik. Bu yolun büyüklerinden ba’zısı “rahmetullahi aleyhim ecma’în” Allahü teâlâya her ân âgâh olduklarını ve uyku zemânında da, her ân, Onu hâtırladıklarını haber vermişdir. Bunun nasıl olacağını soruyorsunuz. Kıymetli efendim! Bunu anlatabilmek için, önce birkaç şeyi bildirmek lâzımdır. Kısaca yazıyorum. Dikkatli okuyunuz! İnsanın rûhu, bu gördüğümüz cesed ile birleşmeden önce, terakkî edemez, ilerliyemezdi. Kendine mahsûs makâmda, derecede bağlı ve mahbûs gibi idi. Fekat, bu cesede indikden sonra, yükselebilmek hâssası ve kuvveti ona verilmişdir. Bu hâssası, onu melekden üstün ve şerefli yapmışdır. Allahü teâlâ lutf ederek, ihsân ederek, rûhu, bu hissiz, hareketsiz olan, hiçbir şeye yaramıyan, karanlık cesed ile birleşdirdi. Rûh ışığını, karanlık cesed ile birleşdiren, madde olmıyan, zemânlı, mekânlı olmıyan rûhu, maddeden yapılan cesed ile bir arada bulunduran, Allahü teâlâ, çok büyükdür. Bütün büyüklük, üstünlükler, yalnız Ona mahsûsdur. Onda hiç kusûr olamaz. Bu sözün ma’nâsını iyi kavramak lâzımdır. Rûh ile cesed, her bakımdan, birbirinin aksi, zıddı olduğundan, bunların bir arada kalabilmesi için, Allahü teâlâ, rûhu nefse âşık etdi. Bu sevgi, bunların bir arada kalmasına sebeb oldu. Kur’ân-ı kerîm, bu hâli bize haber veriyor. Vettîn sûresinin bir âyetinde meâlen, (Biz insanın rûhunu, güzel bir sûretde yaratıp, sonra enaşağı dereceye indirdik) buyuruldu. Rûhun bu dereceye düşürülmesi ve bu aşka tutulması, kötülemeğe benzeyen bir medhdir. İşte rûh, nefse karşı olan bu aşkı, sevgisi sebebi ile, kendini nefs âlemine atdı ve nefse tâbi’, esîr oldu. Hattâ, kendinden geçdi. Kendisini unutdu. Nefs-i emmâre hâlini aldı. Sanki nefs-i emmâre oldu. Rûh, her şeyden dahâ latîf, [maddenin en hafîfi olan hidrogen gazından, hattâ bir elektrondan da dahâ hafîf] olduğundan, madde bile olmadığından, her ne ile birleşirse onun hâline, şekline ve rengine girer. Kendini unutduğu için, evvelâ kendi âleminde, derecesinde iken, Allahü teâlâya olan bilgisini de unutdu. Câhil ve gâfil oldu. Nefs gibi cehâlet karanlığı ile karardı. Allahü teâlâ, çok merhametli olduğu, çok acıdığı için, Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” gönderip, bu büyüklervâsıtası ile rûhu kendine çağırdı ve ma’şûku, sevgilisi olan nefse uymamasını, nefsi dinlememesini ona emr etdi. Rûh bu emri dinleyip, nefse uymaz, ondan yüz çevirir ise, felâketden kurtulur. Yok eğer, başını kaldırmaz, nefsle berâber kalmak, bu dünyâdan ayrılmamak isterse, yolunu şaşırır, se’âdetden uzaklaşır. Bu sözümüzden, rûhun, nefsle birleşmiş olduğu, hattâ kendisini unutup, nefs hâlini almış olduğu anlaşıldı. İşte rûh, bu hâlde kaldıkca, nefsin gafleti, câhilliği, rûhun da gafleti, cehâleti olur. Yok eğer, rûh, nefsden yüz çevirir, ondan soğur, onun yerine Allahü teâlâyı severse ve kendi gibi, bir mahlûku sevmekden kurtulup, sonsuz var olan, hakîkî Bâkîye âşık olup, bu aşk ile kendinden geçerse, zâhirin, ya’nî nefsin gafleti, cehâleti, bâtına, ya’nî rûha sirâyet etmez. O, Allahü teâlâyı bir ân unutmaz. Nefsingafleti, ona nasıl te’sîr etsin ki, o nefsden, temâmen ayrılmışdır. Zâhirden, bâtına hiçbir şey geçmemişdir. İşte bu vakt, zâhir gafletde iken, bâtın âgâhdır, uyanıkdır. Her ân Rabbi iledir. Meselâ, bâdem yağı, bâdem çekirdeğinde bulunduğu müddetce ikisi de aynı birşey gibidir. Yağ, posadan ayrılınca, her ikisinin hâssaları başkadır ve her bakımdan ayrı iki şey olurlar. İşte, bu hâle yükselmiş olan, bir mes’ûd, bir bahtiyâr kimseyi, ba’zan, tekrâr bu âleme indirirler. Allahü teâlâya ârif ve âlim olduğu hâlde, bu âleme döndürüp, onun mubârek, şerefli varlığı vâsıtası ile, âlemi nefslerin karanlığından, cehâletinden kurtarırlar. Böyle mubârek bir kimse, insanların arasında bulunur. Görünüşde herkes gibidir, fekat rûhu hiçbir şeye bağlı değildir. Allahü teâlâya olan bilgisi ve sevgisi iledir. İstemediği hâlde, onu bu âleme döndürmüşlerdir. Böyle bir müntehî, hakîkate erişen biri, görünüşde, başkaları gibi, Allahü teâlâyı unutmuş, mahlûkların sevgisine tutulmuş sanılır. Hâlbuki, hakîkatde, kendisi, bunlara hiç benzememekdedir. Birşeyin sevgisine tutulmakla, ondan soğuyup, yüz çevirmek arasında çok fark vardır. Şunu da bildirelim ki, böyle bir müntehînin, mahlûklara olan alâkası ve sevgisi, kendi ihtiyârında, elinde değildir. Dünyâya rağbet etmez. Hattâ, Allahü teâlâ, bu alâkayı istemekde ve beğenmekdedir. Başkalarının alâkası, sevgisi ise, kendilerindendir, dünyâya sarılırlar. Allahü teâlâ bu alâkalarından râzı değildir, beğenmez. Başka bir fark da, başkaları bu âlemden yüz çevirip, Allahü teâlâyı tanımağa ve sevmeğe kavuşabilirler. Müntehînin, halkdan yüz çevirmesine ise, imkân yokdurOnun halk ile olması, vazîfesidir. Ancak, vazîfesi biterse, o zemân onu, bu geçici dünyâdan, ebedî, sonsuz âleme nakl ederler. Hakîkî makâmına kavuşur. Tesavvuf büyükleri, da’vet makâmını, irşâd derecesini, başka başka anlatmışlardır. Çokları, (Halk arasında, Hak ile olmakdır) dedi. Sözlerin başkalaşması, söz sâhiblerinin hâlleri, dereceleri başka başka olduğu içindir. Herkes, kendi makâmına göre, söylemişdir. Herşeyin doğrusunu Allahü teâlâ bilir. Seyyid-üt-tâife Cüneyd-i Bağdâdînin “kuddise sirruh”, (Nihâyete varmak, başlangıca dönmekdir) buyurması işte, yukarda bildirdiğimiz da’vet makâmına uygun bir ta’rifdir. Çünki, başlangıcda, hep mahlûkât görülmekde ve sevilmekdedir. Nitekim, (İki gözüm uyur, fekat kalbim uyumaz) hadîs-i şerîfi, kendilerinin Allahü teâlâya olandâimî bağlılık ve uyanıklığını bildirmiyor; belki, kendi hâllerine ve ümmetinin hâllerine uyanık olup, gâfil olmadığını haber vermekdedir. Bunun içindir ki, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” uyuması, abdestini bozmaz idi. Peygamber, ümmetini korumakda, bir sürünün çobanı gibi olduğu için, ümmetini bir ân unutması, Peygamberlik makâmına uygun olmaz. Bunun gibi, (Allahü teâlâ ile öyle vaktlerim oluyor ki, o zemânlarda, aramıza hiçbir üstün melek ve Peygamber giremez) hadîs-i şerîfi de, her zemân değil, ba’zandır. Bu zemânlarda da, mahlûklardan yüz çevirip, ayrılması îcâb etmez. Çünki, Allahü teâlâ, ona tecellî etmekde, görünmekdedir. Yoksa O, mahlûkları unutup, tecellîleri aramakda değildir. Ma’şûkun, âşıka cilvesi gibi olup, âşık ma’şûkun peşinde değildir. Fârisî beyt tercemesi: Sûret aynasında sefer, hareket olmaz, Çünki onda nûrânî olmıyan sûret olmaz. Hulâsa, mahlûklara dönülünce, önce kalkmış olan perdeler, geri gelmez. Arada perde olmadığı hâlde, onu mahlûklar arasına salıp, mahlûkların kurtulmasına, uyandırılmasına sebeb ve vâsıta kılarlar. Böyle bir kimse, böyle bir pâdişâha çok yakın olan, bir devlet adamı gibidir. Bununla berâber, kendisine milletin işlerini görmek, dertlerini çözmek vazîfesi de verilmişdir. Sona gelip, geri dönmüş olanlar ile henüz başlangıçda olanlar arasındaki farklardan biri de budur. Çünki, başda olanlar, perdelerin arkasındadır. Geri dönmüş olanlardan ise, perdeler kalkmışdır. Allahü teâlâ size ve doğru yolda olanlara selâmet versin! Âmîn. Ne ki kılmış Habîbullah, bize teblig-i ahkâmıKabûl etdim anı, âmentü billâh ve hükm-illah.
Çalişmak; Sadece sevdiğim dersleri çalışmak ve onlarda başarılı olmak gibi ailemin anlayamadığı bir durumdan çalışma hayatimda her işi sonuna kadar benimseyip en iyisini yapmaya çalışmaya dönüştü. Hep memnuniyetle yaptım işlerimi. Severek yaptım ve kim bana mobing uygulamaya kalktıysa hep sonradan ayağıma gelip özür diledi. Çünkü her zaman dürüstçe çalıştım. Ne kadro almak için uğraştım ne de bir üst makam için. Hepsi kendiliğinden geldi. Emekli olduğum zaman yapacak işleri olanlara imrendim. Okuma akışkanlığım olması ve çok kitap okumak da beni kesmedi. Hala bir işe kendini verip şevkle aşkla çalışanlara imreniyorum. Keşke akademisyen olsaydım. Emekli olsam bile bilgi üretme şansım olurdu.
Hayatın tek, 1.anlamı nefes aldığının farkında olmak, gerisi karmaşık gibi görünsede, sayısız alternatif ile yüzlerce, sebeb sonuca dayanan, anlamlar ortaya çikiyor, bunu enerji olarak, ele aldığımızda. İsteyen istediği, enerjiyi kullanarak, beynin tasarlanıp sunduğu, zihin ile proğramlama yapabileceğimiz, sayısız, sonuç ortaya çıkıyor. Sayısız diyorum, ama ekseriyet 1 çizgide duruyor, ve ilerleme çok yavaş. Bunda enerji, frekans, ve zamanlananın büyük anlam ve önemi olduğu ortaya çıkıyor.
İş konusu hayatı kazandıran bi yandan da ömürden ömür çalan bi konu . Mobbing yüzünden kalp krizi geçirmiş bi insan olarak söylüyorum . Allah kötülerden korusun herkesi
Size bunu yaşatmış olanlara haddini bildirmek için lütfen hakkınızı arayın yoksa çığ gibi devam edeceklerdir. Geçmiş olsun...
p
Kötülere bir dakika rahat vermeyelim lütfen hakkımızı savunalim
@@user-qs4km5gd4r aynen ekmek herkese yeter yetmeli aç insan olmamalı niye olsun işde herkese yeter herkes haftada 1 gün çalışabilir işsizlik kalmaz harika olur
Mobbing yüzünden şu an işten 😢😢😢😢
En son yediğim mobing beni aydınlattı.”Bu kadar korkunç bir kişilik hayatta kalıyor ve kazanıyorsa, ben yaptığım her işte artı değer üreterek de yaşayabilirim” sonra tüm işleri bıraktım, sigortamı kendim ödediğim sevdiğim işleri yapmaya başladım. Ben değer üretiyordum isteyen talep ediyordu. Para konusunu işin içinden çıkardım. Çünkü tam da Sinan Canan gibi iman konusuna baktığım için, madem rızk Allah’ın tekelinde o zaman benim kazancıma da Allah baksın dedim. Çıktığım işin 3 katı kazanıyorum. Huzurum yerinde. Kendimi tanıma ve eksiklerimi görme imkanını ve zamanını buluyorum. Ama dediği gibi boşuna kel olmuyor o kafa 😢
Ne iş yapıyorsunuz acaba?
Cigdem akkaya ñe is yapiyosunuz acaba
Allah de gerisini birak
Benzer bir sürecin tam ortasındayım sanırım öğretmenlikten 2. kez istifa etmem yakındır. Özellikle sevdiğiniz işlere odaklanma konusu çok anlamlı hobilerim işe dönüştü böyle giderse maks 2 yıla bende sanırım yaptığınızı yapıcam.
Mimar Sinan yeniçeri askeriydi. Ailesinden ayrı büyüdü. Gençliği savaşlarda geçti. Emekli olunca mimarlık yapmaya başladı ve kafası müthiş derecede mühendisliği basıyor o eserler o yüzden o kadar usta. Adam hem mühendis hem mimar hem asker
"Genclik bilse, yashlilar yapa bilse" deye bir soz vardir.Teshekkur edirem deyerli Sinan hoca,sayenizde maariflenirik.
Insanın başına boşuna zorluklar çıkmaz, o zorluklar öyle bir ders olurki seni tamda olması gereken yere getirir.
Hiç bir şey boşuna başımıza gelmiyor, her şey olması gerektiği için oluyor.
@@ahmetkeskinahmet
Insanın başına cani'likker değil zorluklar demişim..
@@ayseminausta5819boş bir laf, sanki acizligine teselli ariyormussun gibi. kesinlikle yanlissin.
Podcast gibi açtım otobüste giderken dinliyorum o kadar akıcı ve verimli bir konuşma ki
Bence Sinan hocamız çok fazla akademik özgürlüğün verdiği bir perspektifle bakıyor. Kendimi örnek vereyim: Londra’da yaşıyorum, çok iyi maaşım var, 5 dil bilen ama işinden kesinlikle nefret eden biriyim. Hepimiz kapitalist bi sistemde istediğimizi arzuladığımızı yapamayız. Herkes ne müzisyen olabilir ne romancı. Bence anlamlı işler var: yazarlar, ressamlar vs - anlamsız işler var: benimki. Ama kapitalist bi sistemde hayata anlam veren iş beklemek biraz saçma: ilaç/boru/inşaat malzemesi/ telefon vs satmakla iş ve hayatımıza anlam vereceğimizi sanmıyorum. Batıda buna “purposefull work” diyorlar. Yok öyle iş.
Akademisyen olabilirsin mesela öğrencilerine bilgilerini aktarabilirsin
@@user-tg8bi1un2f haklısın. Düşündüm bunu
En mantıklı yorumdu
Mantıklı
üstadım işinden nefret ettiğini yazmışsın kendinimi eleştirdin kapitalist sistemimi eleştirdin akdemisyen hocamızı mı eleştirdin valla anlamadım ..batıdaki sistemden örnekler verip anlamlı ve anlamsız işler diye sınıflandırıp örnekler vermişsin hayata anlam katan araçın yaptığın işdeki memnuniyetliğimi anlatmak istedin menuniyetsizliğimi anlatmak istedin onuda anlamadım valla :) ben salağım b,razda lütfen salağa anlatır gibi yazarmısın çok merak ettim . mecburiyetlerin ne imiş :)
Yanılmıyorsam edebiyatta sehli mümteni sanatı vardı. Herkesin söyleyebileceği düşünülen bir durumun söylenmeye kalkılışınca zor olduğunun anlaşılması bir nevi özlü söz. Sinan hocayı her dinlediğimde bu sanat aklıma gelir. Lütfen devamı gelsin👍
🎉🎉
Birkaç gündür takip ediyorum bu beyfendiyi. Tam olarak başkalarında arayıp da bulamadığım olay bu yorumdu.
Bu serinin ve Sinan Hoca'nın genel olarak anlatımının fenomenolojik yönünü çok beğeniyorum. Gündelik konulara analitik bir bakış açısı.
Sayın Fazıl bey ve muhterem Sinan Hocam. nasıl güzel bir söyleşi olmuş ben şimdi farkedebildim. yorum yazmadan geçmeyeyim dedim. ben de serbest çalışma saatlerinde çalışan biriyim. bunu yeni keşfettim. önümde koca bir yol var ama, kafam o kadar rahat ki. ben de bir biyoloğum. evimde mikro alemleri temaşa etmek için bir mikroskop ve makroyu görmek için bir teleskop almak hayalim var. bir kitap yazıyorum. sanki yazdırılıyorum. sizinle ruhen o kadar uyumluyuz ki. bana öyle büyük ilham kapıları açıyorsunuz ki anlatamam. ney de üflüyorum. hepsi hayatıma çok güzel etkiler yapıyor. sanki kelebek etkisi filmini yaşıyorum şu an. Allah sizi başımızdan eksik etmesin.
Sinan hocam sen bu hayata gelmiş en büyük değersin iyiki varsın seni çok seviyorum uzun ömürlerin olsun
İyi ki varsınız,ufkumuzu açan güzel insan.
Hayır için çalışalım. Ekmek parası için değil, hayatımın değerini şu yoldan üretiyorum, varlığımın amacını burda buluyorum, hayatımın anlamını burda buldum.
Harcadığımız şey para değil. O parayı kazanmak için bir sürü vaktimizi ömrümüzü gençliğimizi harcıyoruz
İnsanlara ilham verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Bu kanal, Turkiye'nin en elit icerik ureticilerinden biri. Degerini zamanla herkes anlayacak.
Hocam sizin gibi değerli bir insani dinlemekten onur duyariz. Bize verdiginiz muhtesem bilgiler için teşekkürler🙏🙏
Sorgulanmayan hayat yaşanmaya deymez diyor bir düşünür ne güzel söylemiş bir çoğumuz yaşamadan ölüyoruz ne yazıkki. 🧠🤔📖🐛🦋
İş güvenliği uzmanı olarak söylüyorum çalışma alanında yönetmelikleri okuduğunuzda kendinizi Avrupa'nın insan haklarına saygılı en değerli ülkelerinde sanıyorsun ama, ve ,veya ,lakinleri ise seni geri kalmış ülkelere götürüyor. İşverenlerimiz gerekirse çalışanların 24 saatini işletmede geçirmelerini istiyorlar. Valla hocam yönetmeliklerin ütopiği kurup işverenlerin distopyalarını yaşıyoruz.
Ağzın güzel laf yapıyor Yasemin hanım 😉
Sinan bey ile nitelikli sohbetlere devam. Hepsi şahane🙏teşekkür ederim
Çok ufuk açıcı sözler. Sinan beye teşekkürler
Teşekkürler çok yararlı bir program iyi ki varsınız ;insanlar bu programlar hayata daha güzel ve doğru bakmayı öğrenirler izlerse ;dizilere boğulmuş tv.programlardan kurtulsalar gerçekleri görmeyi öğrenirler!!!Sağol varolun :)))
Hocam çok güzel bir vesilesin, varlığına şükürler olsun 🤗🩷😘
Çalışmak, sadece Beden işçiliği değil; Beyin ve akıl düşünce anlamında faydalı bilgili sorun çözerek kendini geliştirerek, okuyarak İnsanlara hizmet edebilir.
Çalışmak birilerine hizmet etme isteği değil zorunluluğudur
Mobbing yüzünden 1aydır çalışma isteğim gitti..Çok seviyorum mesleğimi .. Cemaatçi bir adam yüzünden ,insani özelliklerini yitirmiş küçümseme, Alevî yim diye beni Müslüman mısın sen demeler, kendine rakip görme,azarlama, iş yükümü arttırma,yapmam gereken işi göstermeme ya da yanlış izah etme.Güya Usta ve abdestli ve namazında.Kuran'a göre yaşıyor 😮Gelinlik firmasın da beni çok üzdüler. Ağlama krizleri geçirdim , çalıştığım süre içinde ...Dengem bozuldu . İş yükü yüzünden kolumda ağrı kaldı birde .kendime olan özgüvenim gitti..Şimdi evde kendimi toparlayıp iş bulma motivasyonu arıyorum 😢
Sinan Hoca'm, hem çok şey öğreniyoruz!.. Hem de verdiğiniz olağan dışı, yerinde örnekler; bizi çok güldürüyor.🤗
Yaratmak Allah'a mahsus diyerekten işte insan oldurur yada yapar kelimesi falan kullanıyorduk, sonra insan yaratır fakat bu ikinci derecede bir yaratımdır; birinci derecede yaratım Allah'a mahsus filan dedik.
1.) E Allah'tan izinsiz insan yapamaz da
2 ) Yaratım da Allah'tan izinli
3.) Demek ki insanım birinci derecede yaratımı da Allah'tan izinli artı Allah'ın emri.
"Ben falancayım demek, Allah'ın karşısına başka bir varlık olarak çıkma koşulu güttüğü için yanlıştır; doğrusu Ben Allah'ım demektir".
Söz:.Hüseyin Bin Mansur-i Hallaç.
Bu söze muhalefet eden Allah'ı inkâr ediyor ve Allah'a şirk koşuyordur.
Teşekkür ederim, emeğinize saygılar 🤝
Zaman zaman dinleyerek kendimize dönmemizi sağlayacak muhteşem video.. teşekkürler :)
var olun , hayatı gelişi güzel yaşamamak. en büyük adim
Bu harika anlatım nedir hocam ya maşallah🙏anlayıp uygulayabilme gücü nasip olsun dinleyen herkese,keyifli bir müzik dinlemiş gibiyim,her videonuzda 😊sağlık diliyorum size
Sinan hocam sizden kapacak daha çok şeyimiz var.
Teşekkürler
Sayın Sinan hocam sizi tanıdığım için çok memnunum görüş fikir ve yaşam amacım çok değişti saygılarımı sunuyorum teşekkürler
Geçmiş yıllarda hocamız yoktu yolumuzu kendimiz bulduk daha nasıl olurdu düşünmeli insan
'Creating makes a human being free.'Sinan Canan👏
Aylaklık hakkı insanın en doğal hakkıdır 🫶😏
Teşekkürler Sinan hocam, bilginize sağlık 💯🙏
Sizi seviyoruz Sinan hocam sizi dinlemeye doyulmuyor yüreginize saglik cok tesekkürler
Sevgili Sinan Canan. İşe giderken dinlemem de çok fena oldu. Her gün saatlerce bilgisayarla çalıştığım bir iş. Halbuki ben bilgisayarı çok severim ama duvar kağıdını bile değiştiremediğim bir bilgisayarla çalışıyorum işte. 😁
Sizin söylediklerinizi çürütmek istiyorum ama buna gücüm olduğunu düşünmüyorum ☺️
Her bir konuya bu kadar güzel bir akış içinde detaylıca değinen Sinan hocam ağzına sağlık keşke herkes çalışmanın değil de yaratmanın asıl önemini ve her konuda dengenin kurulmasının değerini anlayabilse🫶🏻
hocam anlattıklarınız çok değerli ufuk açıcı şeyler tebrik ediyorum. Sadece bu dünyada cenneti yaşamazsak ahirette cenneti tanıyamayız veya orda rahat edemeyiz görüşünüze katılmıyorum ve saygı duyuyorum. Diğer verdiğiniz bilgiler ufkumuzu açtı teşekkürler emekleriniz için.
sinan hocam ben yat kaptanıyım pek sizin işlerinizle alakalı değil ama yaşadığım bir hadise oldu bu dediğinizi iş görüşmesinde denedim gerçekten içimdekileri hislermi olduğu gibi anlattım işe alınmadım isteseydim başka bir kişi gibi anlatsaydım kesin işe alınırdım biliyorum ama denedim
Evet sen uretensın bizleri gercekleri gömemize sağlıyorsun❤❤❤❤❤❤
Ne için Yaratıldıysan, Onun İçin Yaşa der gibi!
İnteraktif karmaşıklığın içinde size rastlamak, yakın zamanda İFA kitabınızın hanemize ulaşması... Bu ulaşan enerjiyi artık paylaşmak gerek dedim ve ilk yorumumu paylaşma kararı aldım. Konularınız ve yorumlarınız her birey için bir nimet, tabi ki herkes nasibi kadar.
Pandemi döneminde kesişen yolumuzla birlikte kimi zaman sabahın ilk saatlerinde, kimi zaman gecenin yarısında, ancak bir doktor reçetesi gibi. İllaki günde bir defa! Açık Beyin seanslarıma rutin katılmaya özen gösteriyorum, hele ki pazar sabahlarının olmazsa olmazı Önce can, Sonra Canan :)
Bu günkü Açık Beyin seansınızda,
Çalışmak ve Üretkenlikle ilgili yorumlarınız. Tüm konu başlıklarının ana temeli olan Hayra niyetle nefes almak!
Bazen soru haline dahi getiremediğimiz durumlara Soru, Yorumlarınız!
Niyet etmek ve Niyetlerimiz! Evrenin boşluğuna saldığımız ve bize muhakkak ulaşacağına inandığım taleplerimiz.
Niyet nedir, Nasıl niyet edilir, bu Niyet Nasıl Gerçekleşir, niyet ağızdan çıkan veya sessiz bir çığlıkla içimizde patlayan anlardaki Sıkışmışlık İçindeki Taleplerimiz mi dir. Daha kendimize dahi samimi olmayan bir kaç kelime neye fayda eder...
Her inancın kendine göre bir ritüeli var Kültürlerin dinlerimi, Dinlerin kültürleri mi ve dini inancı olmayanında benimsediği...
İnsanın tutunacak bir güce ihtiyacı olması. Güç ve Kuvvet arayan ben gibiler için, idrak a vesile bir kaç link paylaşıyorum.
Dilerim ki değerli Eğitimcilerimiz ve Profesyonel iş dünyasının kibir yok ama ego tavan kapitalizm sancaktarları.
Açık Beyin den nasiplenmeniz dileklerimle, düşünmeyi düşünmek özel bir şey,
İnşa Allah bir gün bana da nasip olur.
Değerli Artvinli hemşerim sayın Sinan CANAN a ilk temas (dedem ve ben gibi)
ua-cam.com/video/V928xOdFfdg/v-deo.html
Olmazsa olmaz bir Seans,
Sayın Müge Hanım ve Sinan CANAN ın konu aldığı ORUÇ
ua-cam.com/video/KNHJQUzaoq8/v-deo.html
Değerli O Kutu ve Açık Beyin Ailesine,
Selam ve Sevgilerimizle;
TEZELLİ ailesi
Öyle bir gorevli ki, her fırsatta, her türlü soruya ve her düşünceye açık, net cevaplarla akıl ve gönül gözü kapalı olanların bile rahatsızlığını, sıkıntısını, yozluğunu, yobazlığını giderip önce anlama gayretine, sonra öğrenmenin zevkine, giderek yaşamını ulaşılabilen bilgilerle donatıp hazza çevirmeyi başarabilen eşsiz bir yetenek.
İlk çağ filozofları gibi, ama sadece düşünsel değil, deneysel bilimle ilmini paylaşırken mutlu ettiği kadar kendisi de mutlu olmayı bilen, aktaran, paylaşan, gönlü bilimle, akıl ve mantıkla zengin, zihin gezgini bir sevimli insan.
Siz daha çok yaratın ki, yaratanlar çoğalsın.❤❤❤
İnsan soyu mükemmel Anayasa ve Yasalar yapıp en kötü çalışma koşullarını dayatan bir varlık türü. Yaşlandıkça insandan ümidimi kesiyorum. Türkiye toplumu yaratıcı bir toplum değil. Tüketmeye koşullanmışız. Farklı şeyler söyleyen, üretimden, alın terinden bahsedeni de alaşağı ediyor. Çalışıyoruz, lakin yaratamıyoruz. Özgür müsün diye soran olursa da güya özgürüz.
üf be adam konuşmuş ilk defa desem yalan olur mu acaba da internete verdigim paraya degildi!...
Teşekkür ederim.. çok şey kattınız Sinan Canan.. Sizi dinlemeye ve öğrendiklerimi hayata geçirmeye devam👋
Güzel bir sohbetti , hem de beleş !....teşekkürler
Sizi dinlemek büyük bir haz
Sinan hocayı dinlemek bana mental olarak o kadar iyi geliyor ki, kişiliğinize ve donanımınıza saygım sonsuz…
Sonunda iyi bağladınız... Bence de önce işi öğrenip tecrübe kazanana kadar kendimizi vermemiz lazım, mesaide olsun evde olsun, pişene kadar disiplinli olmalıyız. Öğrendikten sonra üretirken mesainin anlamı kalmıyor. Malesef gençlerde o heyecan yok. Bu söylemler yüzünden daha öğrenemeden çalışmamaları gerektiğini düşünüyorlar. Heyecanı olup severek çalışsa herkes
Yarim kalan yerlerde bastan dinledim yine harika bilgiler vermis hocamiz agzina saglik🙏
İyi ki varsınız Sinan hocam ve Sapien ailesi. Teşekkürler
30:20 Hiçbir şey yapmasam bile kesin bir şeyler yapıyorum. Gerçekten her şeyden bunalıp şöyle bir iki hafta dinleneceğim hiçbir şeye elimi sürmeyeceğim diye işten güçten elimi ayağımı çekip tatil moduna geçtiğimde, en fazla 2-3 gün içinde bir şeyler üretesim geliyor. Yeni bi proje mi yapsam, podcast mi çeksem, canlı yayın mı yapsam, diye sürekli fikirler kafamda dönmeye başlıyor. Aylar önce çözemediğim bir problemi bomboş uzanırken kafamın içinde çözüyorum falan. Bence insan aylak durmak için yaratılmamış, istese de duramıyor
başınız sağolsun ...babanızdan bahsedişiniz çok guzel bir anınızmış
44. Dakika civarı tam farkındalık sorusu maşallah Hocam. 🤗🩷😘
Sinan Canan=(ilim+bilim),(yerel+evrensel),(gelenek+modern) Güzel sentez.Yeni Anadolu
ne kıymetili bir Hocasınız, Teşekkürler
18:36. 22:10 hocam övünmek gibi olmasın demeyin övünün evet deyin deyince Türkiye'de siz aklımıza geliyorsunuz yurt dışında da Dr Joe dispenza 23:33 👍🏼👍🏼👍🏼👍🏼
Hocam çok muhteşem harika dosdoğru yorum Allah senin gibi gerçekleri konuşan doktorları başımızdan ayırmasın Allah sağlıklı nice yıllara nasip eylesin seni hocam
Sinan Bey gerçekten çok kıymetli bir insan. Fikirlerinden istifade etmişliğim çoktur. Ama Sinan hocayı biraz gömeceğim burda 😊. Kendisi 'bazıları bana kızıyordur ama şu an ki durumlarıyla yapmasınlar, geliştiklerinde bana hak vereceklerdir ' minvalde sözler etti. Yahu hocam acaba kaç kişi kapitalist düzende sıyrılıp o dediğiniz yerlere varacak. Misal sizin şimdiki halinizden çok daha iyi anlatıcılar ( akademisyen, yazar, düşünür her ne dersek artık) olsaydı esameniz okunmayacaktı. Şu an kendinize iyi bir yer edindiniz, dinleniyor, saygı görüyor, önemseniyorsunuz. Böylece haklı olarak özgüvenlisiniz. Bu ekranlarda ya da bu alanda yüzlerce kişi zaten olamaz. Belli bir popülaritede olmak kolay değil. 100 kişiyi sınava sokuyorsunuz kamera karşısına bir kişi çıkaracaksınız. Sizin savunduğunuz buna yakın bir durum. Sınavda 100. olan kişi 90 puan almış ve gerçekten iyi bir not alsa da zirvede bir kişiye yer var. Siz vatandaşa şunu diyorsunuz 'işine fark kat, diğerlerini geç'. Ya diğerleri de işine fark katıyorsa? Önemli değil daha fazla fark katan diğerlerini geçsin, zirveye çıksın.
Konuşmanın başka yerinde de, mesai saati kavramını küçümsemiş. Yabancı bir profesörü örnek vermiş sayın hocam. O zaman hocam çöpleri toplayan adam da kendini dinç ve mutlu hissettiğinde işini yapsın. Dışarıdan yemek siparişi verdiğinizde de, adam siparişi istediği zamanda getirsin. Evinize tesisatçı çağırdığınızda da adam istediği gün ve saatte gelsin. Denebilir ki ya onlar kolla iş yapıyor biz kafayla. Burada da tam katılamayacağım. Görünürde ne kadar kol işi görünse de bu işlerde zihnin iyi durumda olması iş kalitesini çok net etkilemekte.
Belki başkaca eleştiriler de getirilebilir ama iki noktada katılamadım kendilerine...
Kusura bakmayın ama siz olayı yanlış anlamışsınız.. Şu anda pek insan danışmanlık yaparak kendi işini yapıyor mesai saatlerine bağlı kalmadan. Günde bir kaç saatini vererek sabah 8 akşam 5 mesaisine göre calışanlardan çok daha yüksek kazanç sağlayan insanlar var. Patron baskısı olmadan çalısanların sayısı hızla artıyor. Sinan beyde özgürlügüne düşkün bir insan aynı benim gibi. Aslında kendi potansiyelinin farkına varmadan düşük bir maaşa talim eden o kadar çok insan var ki toplumda. Sinan hocanın söyledikleri o kadar ufuk açıcı ki. Ama tabi doğru anlayana
Güzel eleştiriler... Haklısınız, ama çalışmanın gönülsüz zorunluluk olmaktan çıkarılıp kendini gerçekleştirne uğraşısına dönüşmesi ve özgürleştirilmesi üretimin tarihsel gidiş noktası olacaktır. Tabii ki zırunluluklar olacaktır ama bunu üç saat yapmakla açlık tehditi ile on dört saat ölesiye çalıştırılmak aynı şeyler değil.
Düşüncelerinize yüzde yüz katılıyorum
Çok güzeldi. Bence siz de her izleyen için bir tık atmış oldunuz
hocam kurduğumuz her cümle hayat dersi niteliğinde not alarak dinliyorum ve bu seri için @sapien e teşekkürler
Teşekkür ederim hocam. Çok kıymetli bilgiler paylaşarak bizi aydınlatıyorsunuz.
Harika bir program oldu Hocam teşekkür ederim, Sevgiler
Hocam mütiş sin süpersn muhteşem sözler allah sağlıklı neşe için de nice senelere kavuştursun yüce allah hocam ağol var ol senin gibi gerçek leri anlatana ihtiyacımız var
Günümüzde çalışmanın sebebini hayatta kalmak, para kazanmak için olduğuyla ilgili bir alan geçti. Hemen düşündüm, tam şu anda para kazanma derdim ortadan kalkmış olsa, büyük ihtimalle yine aynı işi yapmaya devam ederdim yine kod yazardım ben. Daha az zaman ayırırdım ama kesinlikle yine aynı işi hobi olarak yapmaya devam ederdim. 🤔
Ağzınıza sağlık hocam ❤️❤️❤️
Hər səfərinde maraqla izləyirəm və öyrənirəm.
Çok güzel, abilik eden bir programdi. Allah rizasi icin meselesi ise pastanin kremasi. Emeklerinize saglik😊
Kishinin adi sokak temizleyicisi ise,ishini tipki Michelangelonun resim yaptigi,Bethovenin muzik besteledigi, ya da Shakespearenin shir yazdigi gibi yapmali,sokaklari oyle iyi supurmeli ki,yerin ve gogun tum sakinleri durup burada ishini iyi yapan muhteshem bir sokak tenizleyicisi yashadi diyebilmeli .Marthin Luther King.
Karşı taraftan, hiçbir beklenti içinde olmamak gerekir, kendi duygunuz, size yetmeli.
Çok ilham verici ve harekete geçirici bir konu olmuş. Teşekkür ederiz, lütfen devam :)
Sizleri dinlemek büyük zevk. Teşekkürler ❤
Hocam harikasınız ben 09.12 de söylediğiniz şeyi yaptım anında geri vites olayını çok yaşadım
Öyle güzel çay içiyor ki günlük hayatımda hiç aramadığım çayı çekti canım. Hayır diyetteyim ve çay da yasak aksi gibi.
Bu güzel program için çok teşekkürler
Kendimiz için mi, toplum için mi çalışırız ? sorusunda bence ilk başta kendimiz için sonrasında toplum için çalışırız. Çünkü ilk önce kendimizi hem kendimize hem de topluma kanıtlamak için çalışır, amaca ulaştığımızda da değer ve inanç sistemimize göre toplum için çalışabiliriz. Tabi sosyokültürel durumlara ve yetiştiğimiz dinamiklere göre değişkenlik gösterir.
Hakikaten de bıdı bıdı konuşuyorsunuz ama sonuna kadar dinledim ve hiç sıkılmadım. Bu arada söyleyim, 90 larda metapsişik derneğinde Bizet Denen de buydu.Ruh varlığı bu dünyada ne yapıyorsa Özen alemde de aynısını yapacak.Bu nedenle bir katil Özen aleme geçerken aynı olayı yaşayacak.Yani öbür dünya bu dünyanın devamı işte bu nedenle buradaki amellerimiz ve hayatımızı mutual yaşamımız çok önemli, cennetteysek burada öbür dünyada da cennetteyiz.
Vazgeçtim bu kadar yoğun çalışırken Sinan Canan izlemek iyi bir fikir değilmiş, söylediği güzel anektodları not almak zorunda kalmaya başladım.
Mesele sevdiğimiz ve uygun olduğumuz bir işi yapmak
Ağzınız bal yesin hocam ne güzel konuşuyorsunuz hep böyle.
Çalışmak ibadettir. Üretmek faydalı olmak, kalkınmaya yardımcı olmak gurur verici dir.Mobinge uygadığım yerlerde çalışmamayı tercih ediyorum.Otoritenin aşırısı zarar verir. Fazla gevşek otoritede iyi değildir.Patronların işçilere tazminat ödememek için yıldırma politikaları uygulanıyor. Hakkımı helal etmiyorum.
Sinan Hocam, oyun oynarken altta dinliyorum genelde. Oyun bitti, videoya bir bakayım dedim. Allah affetsin(varsa). Korktum. Büyük insansınız vesselam. O kulaklara ben sahip olsam her gün ayna karşısında MR SPAK'TAN DÜNYAYA TURİST ÖMER NEREDESİN diye ağlanıyor olurdum. Saygılar sevgiler )
O kulaklar zeka belirtisi.. Mantı kulaktan iyidir.
Yayın için teşekkürler
Hocam Allah razı olsun, adamsın
Teşekkürler, diğer videolara da yorumlarınızı bekleriz :)
Çalışmak, çalmak kelimesinden ileri gelir. Demek ki burada dört soru var,
birincisi: ne çalıyorsun?
İkincisi: neyi neye çalıyorsun?
Üçüncüsü: sahibinden gizlimi çalıyorsun yani itirazı varmı?
Dördüncüsü: sahibinden açıkmı çalıyorsun yani rızası varmı?
Bütün çalışlar kötü, bütün çalışışlar iyi diye bir şey yok;
Kimi çalışlar iyi, kimi çalışışlar kötü.
Bu yerine, zamanına ve kişisine göre değişir.
Her zamanki gibi yine müthiş sorular, müthiş cevaplar👏👏
İyi Pazarlar. İzmit'ten selamlar 1:32
Ahiret için bu dünyada çalışanlar eğer Allah nasip ederse zaten çok büyük nimetlere kavuşurlar.Zaten bir kalpte hem dünya sevgisi hem ahiret sevgisi bulunmaz.Dünyaya da Allah'ı razı etmek için çalışılmalıdır.Peygamberimizin mübarek yanağında hasır izi göründüğünde boş yere dünya onların ahiret ise bizim olsun diye belirtmemiştir.Bu durumu yaşayan büyüklere de ehli zevk ve keşf denir.Yani dünyadayken hepimizden çok Cennet'i yaşarlar belki de.Diğer fikirlere katılıyorum.Güzel sohbetti.
Canımın içisiniz, madem ki bu paylaşımı sonuna kadar dinlediniz. Ancak Kur’an olaya böyle bakmıyor, hadisler ve başkalarının bilgileri ile doldurulmuş zihin üretimi bunlar. Vallaha bak Allah’ın adını da anıyorum. Lütfen Allah’tan doğru düşünüp düşünmediğinizi size bildirmesini isteyin. Allah size mutlaka cevap verecektir. Arkasından bekleyin. Şura Süresi sonlara doğru bir ayetti. Hepimize ya da O’nunla konuşmak isteyene cevap verir O Rahman ve Rahimdir.
@@cigdemkayaoglu62299.Mektup(Mektubat/İmamı Rabbani k.s.)
Kıymetli mektûbunuzu okumakla şereflendik. Bu yolun büyüklerinden ba’zısı “rahmetullahi aleyhim ecma’în” Allahü teâlâya her ân âgâh olduklarını ve uyku zemânında da, her ân, Onu hâtırladıklarını haber vermişdir. Bunun nasıl olacağını soruyorsunuz. Kıymetli efendim! Bunu anlatabilmek için, önce birkaç şeyi bildirmek lâzımdır. Kısaca yazıyorum. Dikkatli okuyunuz! İnsanın rûhu, bu gördüğümüz cesed ile birleşmeden önce, terakkî edemez, ilerliyemezdi. Kendine mahsûs makâmda, derecede bağlı ve mahbûs gibi idi. Fekat, bu cesede indikden sonra, yükselebilmek hâssası ve kuvveti ona verilmişdir. Bu hâssası, onu melekden üstün ve şerefli yapmışdır. Allahü teâlâ lutf ederek, ihsân ederek, rûhu, bu hissiz, hareketsiz olan, hiçbir şeye yaramıyan, karanlık cesed ile birleşdirdi. Rûh ışığını, karanlık cesed ile birleşdiren, madde olmıyan, zemânlı, mekânlı olmıyan rûhu, maddeden yapılan cesed ile bir arada bulunduran, Allahü teâlâ, çok büyükdür. Bütün büyüklük, üstünlükler, yalnız Ona mahsûsdur. Onda hiç kusûr olamaz. Bu sözün ma’nâsını iyi kavramak lâzımdır. Rûh ile cesed, her bakımdan, birbirinin aksi, zıddı olduğundan, bunların bir arada kalabilmesi için, Allahü teâlâ, rûhu nefse âşık etdi. Bu sevgi, bunların bir arada kalmasına sebeb oldu. Kur’ân-ı kerîm, bu hâli bize haber veriyor. Vettîn sûresinin bir âyetinde meâlen, (Biz insanın rûhunu, güzel bir sûretde yaratıp, sonra enaşağı dereceye indirdik) buyuruldu. Rûhun bu dereceye düşürülmesi ve bu aşka tutulması, kötülemeğe benzeyen bir medhdir. İşte rûh, nefse karşı olan bu aşkı, sevgisi sebebi ile, kendini nefs âlemine atdı ve nefse tâbi’, esîr oldu. Hattâ, kendinden geçdi. Kendisini unutdu. Nefs-i emmâre hâlini aldı. Sanki nefs-i emmâre oldu. Rûh, her şeyden dahâ latîf, [maddenin en hafîfi olan hidrogen gazından, hattâ bir elektrondan da dahâ hafîf] olduğundan, madde bile olmadığından, her ne ile birleşirse onun hâline, şekline ve rengine girer. Kendini unutduğu için, evvelâ kendi âleminde, derecesinde iken, Allahü teâlâya olan bilgisini de unutdu. Câhil ve gâfil oldu. Nefs gibi cehâlet karanlığı ile karardı. Allahü teâlâ, çok merhametli olduğu, çok acıdığı için, Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” gönderip, bu büyüklervâsıtası ile rûhu kendine çağırdı ve ma’şûku, sevgilisi olan nefse uymamasını, nefsi dinlememesini ona emr etdi. Rûh bu emri dinleyip, nefse uymaz, ondan yüz çevirir ise, felâketden kurtulur. Yok eğer, başını kaldırmaz, nefsle berâber kalmak, bu dünyâdan ayrılmamak isterse, yolunu şaşırır, se’âdetden uzaklaşır. Bu sözümüzden, rûhun, nefsle birleşmiş olduğu, hattâ kendisini unutup, nefs hâlini almış olduğu anlaşıldı. İşte rûh, bu hâlde kaldıkca, nefsin gafleti, câhilliği, rûhun da gafleti, cehâleti olur. Yok eğer, rûh, nefsden yüz çevirir, ondan soğur, onun yerine Allahü teâlâyı severse ve kendi gibi, bir mahlûku sevmekden kurtulup, sonsuz var olan, hakîkî Bâkîye âşık olup, bu aşk ile kendinden geçerse, zâhirin, ya’nî nefsin gafleti, cehâleti, bâtına, ya’nî rûha sirâyet etmez. O, Allahü teâlâyı bir ân unutmaz. Nefsingafleti, ona nasıl te’sîr etsin ki, o nefsden, temâmen ayrılmışdır. Zâhirden, bâtına hiçbir şey geçmemişdir. İşte bu vakt, zâhir gafletde iken, bâtın âgâhdır, uyanıkdır. Her ân Rabbi iledir. Meselâ, bâdem yağı, bâdem çekirdeğinde bulunduğu müddetce ikisi de aynı birşey gibidir. Yağ, posadan ayrılınca, her ikisinin hâssaları başkadır ve her bakımdan ayrı iki şey olurlar. İşte, bu hâle yükselmiş olan, bir mes’ûd, bir bahtiyâr kimseyi, ba’zan, tekrâr bu âleme indirirler. Allahü teâlâya ârif ve âlim olduğu hâlde, bu âleme döndürüp, onun mubârek, şerefli varlığı vâsıtası ile, âlemi nefslerin karanlığından, cehâletinden kurtarırlar. Böyle mubârek bir kimse, insanların arasında bulunur. Görünüşde herkes gibidir, fekat rûhu hiçbir şeye bağlı değildir. Allahü teâlâya olan bilgisi ve sevgisi iledir. İstemediği hâlde, onu bu âleme döndürmüşlerdir. Böyle bir müntehî, hakîkate erişen biri, görünüşde, başkaları gibi, Allahü teâlâyı unutmuş, mahlûkların sevgisine tutulmuş sanılır. Hâlbuki, hakîkatde, kendisi, bunlara hiç benzememekdedir. Birşeyin sevgisine tutulmakla, ondan soğuyup, yüz çevirmek arasında çok fark vardır. Şunu da bildirelim ki, böyle bir müntehînin, mahlûklara olan alâkası ve sevgisi, kendi ihtiyârında, elinde değildir. Dünyâya rağbet etmez. Hattâ, Allahü teâlâ, bu alâkayı istemekde ve beğenmekdedir. Başkalarının alâkası, sevgisi ise, kendilerindendir, dünyâya sarılırlar. Allahü teâlâ bu alâkalarından râzı değildir, beğenmez. Başka bir fark da, başkaları bu âlemden yüz çevirip, Allahü teâlâyı tanımağa ve sevmeğe kavuşabilirler. Müntehînin, halkdan yüz çevirmesine ise, imkân yokdurOnun halk ile olması, vazîfesidir. Ancak, vazîfesi biterse, o zemân onu, bu geçici dünyâdan, ebedî, sonsuz âleme nakl ederler. Hakîkî makâmına kavuşur. Tesavvuf büyükleri, da’vet makâmını, irşâd derecesini, başka başka anlatmışlardır. Çokları, (Halk arasında, Hak ile olmakdır) dedi. Sözlerin başkalaşması, söz sâhiblerinin hâlleri, dereceleri başka başka olduğu içindir. Herkes, kendi makâmına göre, söylemişdir. Herşeyin doğrusunu Allahü teâlâ bilir. Seyyid-üt-tâife Cüneyd-i Bağdâdînin “kuddise sirruh”, (Nihâyete varmak, başlangıca dönmekdir) buyurması işte, yukarda bildirdiğimiz da’vet makâmına uygun bir ta’rifdir. Çünki, başlangıcda, hep mahlûkât görülmekde ve sevilmekdedir. Nitekim, (İki gözüm uyur, fekat kalbim uyumaz) hadîs-i şerîfi, kendilerinin Allahü teâlâya olandâimî bağlılık ve uyanıklığını bildirmiyor; belki, kendi hâllerine ve ümmetinin hâllerine uyanık olup, gâfil olmadığını haber vermekdedir. Bunun içindir ki, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” uyuması, abdestini bozmaz idi. Peygamber, ümmetini korumakda, bir sürünün çobanı gibi olduğu için, ümmetini bir ân unutması, Peygamberlik makâmına uygun olmaz. Bunun gibi, (Allahü teâlâ ile öyle vaktlerim oluyor ki, o zemânlarda, aramıza hiçbir üstün melek ve Peygamber giremez) hadîs-i şerîfi de, her zemân değil, ba’zandır. Bu zemânlarda da, mahlûklardan yüz çevirip, ayrılması îcâb etmez. Çünki, Allahü teâlâ, ona tecellî etmekde, görünmekdedir. Yoksa O, mahlûkları unutup, tecellîleri aramakda değildir. Ma’şûkun, âşıka cilvesi gibi olup, âşık ma’şûkun peşinde değildir. Fârisî beyt tercemesi: Sûret aynasında sefer, hareket olmaz, Çünki onda nûrânî olmıyan sûret olmaz. Hulâsa, mahlûklara dönülünce, önce kalkmış olan perdeler, geri gelmez. Arada perde olmadığı hâlde, onu mahlûklar arasına salıp, mahlûkların kurtulmasına, uyandırılmasına sebeb ve vâsıta kılarlar. Böyle bir kimse, böyle bir pâdişâha çok yakın olan, bir devlet adamı gibidir. Bununla berâber, kendisine milletin işlerini görmek, dertlerini çözmek vazîfesi de verilmişdir. Sona gelip, geri dönmüş olanlar ile henüz başlangıçda olanlar arasındaki farklardan biri de budur. Çünki, başda olanlar, perdelerin arkasındadır. Geri dönmüş olanlardan ise, perdeler kalkmışdır. Allahü teâlâ size ve doğru yolda olanlara selâmet versin! Âmîn. Ne ki kılmış Habîbullah, bize teblig-i ahkâmıKabûl etdim anı, âmentü billâh ve hükm-illah.
@@cigdemkayaoglu622 İyi niyetiniz ve guzel yorumunuz icin teşekkür ederim.
Çok çalıştığı halde bir türlü mutlu olamayan insanlar var.
Ilham verici,harika bir video, zihnimdeki sorulara cevap verdi
Çalişmak; Sadece sevdiğim dersleri çalışmak ve onlarda başarılı olmak gibi ailemin anlayamadığı bir durumdan çalışma hayatimda her işi sonuna kadar benimseyip en iyisini yapmaya çalışmaya dönüştü. Hep memnuniyetle yaptım işlerimi. Severek yaptım ve kim bana mobing uygulamaya kalktıysa hep sonradan ayağıma gelip özür diledi. Çünkü her zaman dürüstçe çalıştım. Ne kadro almak için uğraştım ne de bir üst makam için. Hepsi kendiliğinden geldi. Emekli olduğum zaman yapacak işleri olanlara imrendim.
Okuma akışkanlığım olması ve çok kitap okumak da beni kesmedi. Hala bir işe kendini verip şevkle aşkla çalışanlara imreniyorum. Keşke akademisyen olsaydım. Emekli olsam bile bilgi üretme şansım olurdu.
İşiniz neydi?
Hayatın tek, 1.anlamı nefes aldığının farkında olmak, gerisi karmaşık gibi görünsede, sayısız alternatif ile yüzlerce, sebeb sonuca dayanan, anlamlar ortaya çikiyor, bunu enerji olarak, ele aldığımızda.
İsteyen istediği, enerjiyi kullanarak, beynin tasarlanıp sunduğu, zihin ile proğramlama yapabileceğimiz, sayısız, sonuç ortaya çıkıyor. Sayısız diyorum, ama ekseriyet 1 çizgide duruyor, ve ilerleme çok yavaş.
Bunda enerji, frekans, ve zamanlananın büyük anlam ve önemi olduğu ortaya çıkıyor.
Sapien ekibi, seviliyorusunuz!
harika bir seri, emeği geçen herkese teşekkürler, noluuur güvene de yer verin, teşekkürler :)
Tabiki ihtiyacı olanlara çalışmak çok keyiflidir
İyi ki varsınız ❤
"Duran çürür"
Hocam süpersiniz gercekten❤❤❤❤❤❤❤
İyi ki varsınız hocam 💫
Emeğinize sağlık ❤❤❤