💫Hicret aslında Allah için terk ettiğimiz her şeydir... Hz.İbrahim(a.s) neleri terk etti.. 🔹O inancı için babasını terk etti. 🔹O mücadelesi için ateşe, bedenini terk etti. 🔹O İslamı daha iyi yaşamak için vatanını terk etti. 🔹O Allahın emrine uymak için ailesini terk etti. 🔹O rüyasını tasdiklemek için oğlunu/canını terk etti.
Allah razı olsun kalbi ve yureği güzel insan sizi bir aydır ortalama 4 saat sizi dinliyorum dinledik ce doyamıyorum sohbetleriniz ruhumun gıdası oldu sizi dinlemediğim gün kendimde bir şeyler eksik olduğunu his ediyorum Allah sizin gibi değerli hocalarımızın artırsın amin.
🌷Hicret-Terk etmek için terk etmek değil, kavuşmak için terk etmektir, asla bir kaçış değil, mukaddes bir göçtür... 🌺Hicretle bir şeyler geride kalsa da, bir şeylerin elde edileceği bilincini hiç bir zaman unutmayız..Geride bıraktıklarımız hep küçük şeyler olur, elde edeceklerimiz ise hep büyük şeyler olur...
📌Bu Hakikatleri Hiç Bir Zaman Unutmayalım.. 🍀Hiç bir zalimin ateşi, aslında mazlumu yakmaz... Çünki mazlumun yüreğindeki ateş, zalimin yakdığı ateşden daha kuvvetlidir. 🍀İmanı yakacak ateş yoktur... 🍀İhlası yakacak ateş yoktur... 🍀Aşkı yakacak ve söndürecek ateş yoktur... 🍀Azmi yakacak ve bitirecek bir ateş yoktur.. 🍀Ulvi hedefleri yakacak ve bitirecek ateş yoktur..
✨~"Hayır ben bunu değiştire bilirim" Umudunu taşıyan gayret içersinde olur.. Ama bunu yapmadığımız zaman ~"Benim hangi birine gücüm yeter" der, o noktada farkında olmadan aslında ateşe odun taşıyanlarla beraber olur... 🕊️Ben serçe olucam, o ateşe su taşıyacam, safımı belli edicem...
Allah razı olsun,evimde işimi yaparken bir yandan sizi dinliyorum, aslında bildiğimiz bir çok konuda farklı farkındalık ediniyoruz,duygu genişliği,çeşitliliği elde ediyoruz Bugünleri bize gösteren Rabbimize şükürler olsun.
🍃Allah bazen yakar, bazen yakmaz, ama her zaman yardım eder. Bazen o yardım yakmama üzere, bazende ayaklarını dinin üzere sabit tutmak üzere gelir...Çünki senin orada Şehadet şerbetini içmen Hz.Hüseyn(r.a) gibi mesela, belki ıssız çölleri yeşertecek, o kan gübre olacak yer yüzünün damarlarına...
Muhammed Emin Yıldırım hocayı niye çok eleştiriyorlar diye düşünüyordum. Bu sohbetlerini dinleyince anladım ki, tevhidi konuşanları, tevhidi gündeme taşıyanları hiç rahat bırakmazmişlar. Allah hocamızı da bizi de doğru yoldan kaydırmasın. Hocamızı Allah her türlü iftiralardan korusun 🤲
Ana ve Baba Hakkları “Allâh’a ibâdet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabâya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve mâliki bulunduğunuz kimselere iyi davranın...” (en-Nisâ, 36) “Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını vasiyet ettik! Çünkü anası, onu nice sıkıntılara katlanarak (karnında) taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için:) «Önce Bana, sonra da ana-babana şükret!» diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak Banadır.” (Lokmân, 14) Resûlullah sav: “Allah Teâlâ’nın rızâsı, anne ve babayı hoşnut ederek kazanılır. Allah Teâlâ’nın gazabı da anne ve babayı öfkelendirmek sûretiyle celbedilir.” (Tirmizî, Birr, 3/1899) Hz. Peygamber’in şu duâsı bir mü’min için ne büyük bir müjdedir: “Ana-babasına iyilik edene ne mutlu! Allah Teâlâ onun ömrünü ziyâdeleştirsin!” (Heysemî, VIII, 137) “Hiçbir evlât, babasının hakkını ödeyemez. Şayet onu köle olarak bulur ve satın alıp âzâd ederse, babalık hakkını (ancak o zaman) ödemiş olur.” (Müslim, İtk, 25; Ebû Dâvûd, Edeb, 119-120; Tirmizî, Birr, 8/1906) Kuranı Kerimde: “Rabbin, yalnız kendisine ibâdet etmenizi ve ana-babaya iyilikte bulunmayı emretmiştir. Eğer ikisinden biri veya her ikisi, senin yanında iken ihtiyarlayacak olursa, onlara karşı «öf» bile deme, onları azarlama. İkisine de hep tatlı söz söyle. Onlara rahmet ve tevâzû kanatlarını ger ve; «Rabbim! Onlar beni küçükken (merhametle) yetiştirdikleri gibi Sen de onlara merhamet eyle!» de!” (el-İsrâ, 23-24) Anne babaya hizmette bulunmak, çok fazîletli bir amel-i sâlihtir. Resulullah sav: “Anne ve babasına veya onlardan sadece birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun, perişan olsun!” (Müslim, Birr, 9, 10) Mevlânâ Hazretleri ne güzel ifâde eder: “Anne hakkına dikkat et! Onu başında tâc et! Zîrâ anneler doğum sancısı çekmeselerdi, çocuklar dünyaya gelmeye yol bulamazlardı.” Resulullah sav: “Makbûl olduğunda şüphe bulunmayan üç duâ vardır: Babanın çocuğuna duâsı; misâfirin duâsı; mazlumun duâsı.” (Ebû Dâvûd, Vitr 29/1536; Tirmizî, Birr 7/1905, Deavât 47; İbn-i Mâce, Duâ 11) “Babanın oğluna duâsı, peygamberin ümmetine duâsı gibidir.” (Süyûtî, II, 12/4199) (Annenin duâsı ise babanınkinden daha tesirlidir.) Resûlullah s.a.v.bir gün: «-Büyük günahların en ağırını size haber vereyim mi?» diye üç defâ sordu. Biz de: «-Evet, yâ Resûlallâh!» dedik. Resûl-i Ekrem Efendimiz: «-Allâh’a şirk koşmak, ana-babaya itaatsizlik etmek!» buyurduktan sonra, yaslandığı yerden doğrulup oturdu ve; «İyi dinleyin, bir de yalan söylemek ve yalancı şâhitlik yapmak!» buyurdu.[1] (Buhârî, Şehâdât 10, Edeb 6, İsti’zân 35, İstitâbe 1; Müslim, Îmân 143) Resulullah sav: “…Babalarınıza iyilik edin ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler…” (Hâkim, IV, 170/7258) Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle anlatır: “Bir şahıs, Resûlullah’a gelerek: «-Kendisine en iyi davranmam gereken kimdir?» diye sordu. Resûlullah: «-Annen!» buyurdu. O sahâbî: «-Ondan sonra kimdir?» diye sordu. Efendimiz: «-Annen!» buyurdu. Sahâbî tekrar: «-Ondan sonra kim gelir?» diye sordu. Allah Resûlü yine: «-Annen!» buyurdu. Sahâbî tekrar: «-Sonra kim gelir?» diye sorunca Resûl-i Ekrem bu sefer: «-Baban!» cevâbını verdi.” (Buhârî, Edeb, 2; Müslim, Birr, 1) Diğer bir rivâyete göre o şahıs: “-Ey Allâh’ın Resûlü! Kendisine en iyi davranılması gereken kimdir?” diye sordu. Resûl-i Ekrem: “-Annen, sonra annen, daha sonra yine annen, sonra baban, sonra da sana en yakın olan akraban.” buyurdu. (Müslim, Birr 2) Abdullah bin Mesut (r.a.) şöyle demiştir: “Hz. Peygamber’e: «-Allâh’ın en çok beğendiği amel hangisidir?» diye sordum. «-Vaktinde kılınan namazdır.» diye cevap verdi. «-Sonra hangi ibâdet gelir?» dedim. «-Anne ve babaya iyilik ve itaat etmek.» buyurdu. «-Daha sonra hangisi gelir?» diye sordum. «-Allah yolunda cihâd etmek.» buyurdu.” (Buhârî, Mevâkît 5, Cihâd 1; Müslim, Îmân 137-139) Hazret-i Ayşe şöyle nakleder: “Resûlullah’a bir kişi geldi. Yanında da yaşlı bir zât vardı. Allah Resûlü: «-Ey filân! Yanındaki kimdir?» diye sordu. O kişi: «-Babamdır.» cevâbını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şu îkazda bulundu: «-Onun önünde yürüme, ondan evvel oturma, onu ismiyle çağırma ve ona hakâret ettirme!» (Heysemî, VIII, 137) Resulullah sav: “-Yemen’de kimsen var mı?” “-Anam-babam var, yâ Rasûlallâh!” “-Onlar sana izin verdiler mi?” “-Hayır, vermediler.” “-Haydi Yemen’e git; onlardan izin iste! İzin verirlerse gel, cihâd et! Vermezlerse, anneni-babanı memnun etmeye çalış!” (Ebû Dâvûd, Cihâd, 31/2530) Hazret-i Ebûbekir’in kızı Esmâ (r.a.) şöyle anlatır: İslâm’a girmemiş olan annem, Resûlullah zamanında yanıma gelmişti. Allah Resûlü’nün fikrini öğrenmek için: “-Annem, beni özleyip gelmiş. Ona ikramda bulunabilir miyim?” diye sordum. Efendimiz: “-Evet, annene iyi davran!” buyurdu. (Buhârî, Hibe 29, Edeb 8; Müslim, Zekât 50) Hazret-i Ayşe şöyle anlatır: Resulullah sav: “Uyumuştum, kendimi cennette gördüm. Bir kimsenin sesini işittim, Kur’ân okuyordu. «-Bu kimdir?» diye sordum. «-Bu, Hârise bin Nûmân’dır.» dediler.” Bunu anlatan Efendimiz, sözlerine şöyle devâm etti: “-İyilik işte böyle olur, iyilik işte böyle olur!” Rivâyetin sonunda, Hârise’yi (r.a.) bu mertebeye yükselten meziyetinin, annesine çok iyi davranması olduğu beyân edilerek, “O, annesine karşı en iyi davranan bir sahâbî idi.” denilmektedir. (Ahmed, VI, 151-152; Hâkim, IV, 167) İbn-i Abbâs (r.a.) anlatır: Sa’d bin Ubâde’nin (r.a.) annesi vefât etmişti. O, Peygamber Efendimiz’e gelerek: “-Ey Allâh’ın Resûlü! Yanında bulunmadığım bir sırada annem vefât etti. Onun adına sadaka versem kendisine bir faydası dokunur mu?” diye sordu. Allah Resûlü: “-Evet.” buyurunca, Sa’d (r.a.): “-Ey Allâh’ın Resûlü! Siz de şâhid olunuz ki meyve bahçemi annem adına tasadduk ediyorum.” dedi. (Buhârî, Vesâyâ, 15) Mâlik bin Rebîa (r.a.) şöyle der: Birgün biz Resûlullah’ın huzûrunda otururken Selimeoğulları’ndan bir adam çıkageldi ve: “-Yâ Resûlallah! Anamla babam öldükten sonra onlara yapabileceğim bir iyilik var mı?” diye sordu. Allah Resûlü şöyle buyurdu: “-Evet, onlara duâ ve istiğfarda bulunursun, vasiyetlerini yerine getirirsin, akrabâsını koruyup gözetirsin, dostlarına da ikramda bulunursun.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 119-120/5142; İbn-i Mâce, Edeb, 2) Resulullah sav: «İyiliklerin en değerlisi, insanın babası öldükten sonra, baba dostunun âilesini kollayıp gözetmesidir.» buyururken işittim. Bu adamın babası, babam Hazret-i Ömer’in dostuydu.” (Müslim, Birr, 11-13; Ebû Dâvûd, Edeb, 120; Tirmizî, Birr, 5) Abdurrahman Câmî (k.s.) da anne muhabbetiyle alâkalı olarak: “Ben annemi nasıl sevmem ki; o beni bir müddet cisminde, uzun bir zaman kucağında, ölünceye kadar da kalbinin şefkat köşesinde taşımıştır. Ona hürmetsizlik göstermekten daha kötü bir şey bilmiyorum!..” derdi. Lütfen dualarınızı eksik etmeyin
🌹Allah bir şeyi bizden istiyorsa, bizden almak için değil, bize daha güzelini, hayırlısını vermek için istiyordur... ✅Sevap için günahı terk etmek. ✅Helal için haramı terk etmek. ✅İyilik için kötülüğü terk etmek. ✅Vefa için nankörlüğü terk etmek. ✅Hayır için şerri terk etmek. ✅Hak için batılı terk etmek. 📍YANİ ALLAH RIZASI İÇİN ONUN HOŞNUT OLMADIĞI ŞEYLERİ TERK ETMEK....
Rabbim ilminizi arttirsin kolaylaştırsın yar ve yardımcınız olsun güç kuvvet versin bereketlendirsin ayağınıza taş bile değdirmesin ebediyen razı olsun 🤲🏻🤲🏻
Ankara'dan selamlar Hocam. Her şey için teşekkür ederiz. Siret- Nebi derslerinin 24 ile 30. ders arsındaki tüm derslerin notları hazırlanıp videonun altında paylaşılmış. Benim gibi not alanlar için, dersin özeti olarak müthiş bir kaynak oluyor. Bu notları hazırlayan arkadaşlarımdan rica etsem. 1 ile 23. videoların da ders notu aynı bu şekilde hazırlanıp videoların altında paylaşılırsa biz de istifade etmiş oluruz. Allah sizden ve emek gösteren tüm kardeşlerimden ebeden razı olsun. Herkese selam ederim...
Videoların ders notlarına, Siyer TV internet sitesinden ulaşabilirsiniz. "Sireti Enbiya Siyer TV" şeklinde arama yapıp biiznillah kolayca bulabilirsiniz.
“Kavuşmak için Terketmenin Örneği Hz İbrahim” (Hz İbrahim/7) •Muhammed Emin Yıldırım• •Hz İbrahim’in en önemli isimlerinden birisi Halîlü’r-Rahmân’dır. -Kuran’da Hz İbrahimi anlatan 6 kavram şöyledir: 1-Hanif (Nahl/23) 2-Hasbi (Saffat/84) 3-Halim (Tevbe/114) 4-Hatib (Saffat/96) 5-Halil (Nisa/125) 6-Hakim (Bakara/258) •Hanif: Saf ve duru bir şekilde tevhidi anlaması ve hayatına hâkim kılmasıdır. •Hasbi: Pazarlıksız ve beklentisiz bir şekilde İslâm’a teslim olması ve bunun gereğini yerine getirmesidir. (Hasbi:”gönüllü olarak ve karşılık beklemeksizin yapılan” demektir •Halim: Merhamet ve tahammülü istenilen bir şekilde davetinin esası yapması ve muhataplarının sertliğine rağmen bundan vazgeçmemesidir. •Hatib: Mesajını ve davetini istenilen şekilde muhataplarına duyurması ve onların anlayabilmesi için her türlü meşru yolu kullanmasıdır. •Halil: Allah’tan başkasına Allah’a bağlar gibi bel bağlamaması ve dostluğuna zarar verecek her şeyden yüz çevirmesidir. •Hakim: Hikmet ve teenni ile hareket etmesi, muhakeme yeteneğini en üst düzeyde kullanması ve buradan çıkardığı sonuçlara göre amel etmesidir. •Hz. İbrahim’den bunları öğrendikten sonra şimdi dönüp kendimiz ile bir muhasebe yapmalıyız.Ondan öğrendiklerimiz,bizim aklımızda yüreğimizde zihnimizde ve hayatımızda karşılık buluyor mu? •Ben gerçekten istenilen oranda Hanif miyim? •Ben gerçekten istenilen düzeyde Hasbi miyim? •Ben gerçekten istenilen oranda Halim miyim? •Ben gerçekten peygamber mesleği olan Hatibliğin hakkını verebiliyor muyum? •Ben gerçekten Halil miyim/Allah’a dost muyum? •Ben gerçekten bütün işlerimi hikmetle yapabiliyor muyum? ************ •Hicret,terk etmek için terk etmek değildir. •Hicret,kavuşmak için terk etmektir. •Hicret,imkanların tükendiği,yolların kapandığı yerden yeniden imkanların üretileceği kapıların açıldığı yere geçmektir •Hicret asla bir kaçış değildir,mukaddes bir göçtür. •Hicret ile bir şeyler geride kalsa da,bir şeylerin ondan sonra elde edileceğinin bilincinde olmaktır •Hicret,küçük şeyleri,büyük şeyler elde etmek için geride bırakmaktır. •Ancak küçük şeyleri feda edebilenler büyük şeyleri elde edebilirler -Hz İbrahim as neleri terketti? •O,inancı için babasını terk etti. •O,mücadelesi için ateşe,bedenini terk etti. •O,İslâm’ı daha iyi yaşamak için vatanını terk etti. •O,Allah’ın emrine uymak için ailesini terk etti. •O,rüyasını tasdiklemek için oğlunu/cananını terk etti. •Bizler de Allah icin terkettiğimiz andan itibaren Allah bize ondan daha büyüğünü dünyada ya da ahirette verecektir -Hz İbrahim’e terkedişlerinin ardından neler verildi •Hzİbrahim inancı için babasını terk etti;Allah ona peygamber olan iki oğul ve soyundan gelecek onlarca peygamber bahşetti •Hz İbrahim mücadelesi için ateşe bedenini terk etti; Allah ona uzun,sâlih ve bereketli bir ömür bahşetti. •Hz İbrahim İslâm’ı daha iyi yaşamak için vatanını terk etti;Allah ona birçok yer,vatan ve yeryüzünün en değerli mekânını bahşetti. •Hz. İbrahim Allah’ın emrine uymak için ailesini terk etti;Allah o aileyi Kâbe’nin ihyası için görevlendirdi ve onların hürmetine çölün ortasında bir bereket kaynağı olarak Zemzem’i bahşetti. •Hz İbrahim rüyasını tasdiklemek için oğlunu/cananını terk etti;Allah o oğluna bedel semadan bir koç indirtti,cananını ona bağışladı ve onun soyundan peygamberlik silsilesinin Son Mührünü (sas) bahşetti -Terk etmeyi anladığımızda bizde terk etmeye başlarız: •Sevap için günahı terk etmeye •Helal için haramı terk etmeye •İyilik için kötülüğü terk etmeye •Vefa için nankörlüğü terk etmeye •Hayır için şerri terk etmeye •Hak için batılı terk etmeye •Yani Allah için,Allah’ın rızası için O’nun hoşnut olmadığı şeyleri terk etmek… Bizler bir şeyi yüzde/yüz Allah için terketmişsek,Allah muhakkak o terkettiğinizden daha büyüğünü bize bahşetmiştir •Mümin,yaptıkları ile mümin olduğu gibi yapmadıklarıyla da mümindir.Bazı şeyleri yapmayarak müminlik kıvamımızı koruruz *************** -Hz İbrahim’e kavmi tarafından verilen cezayı Kuran’da üç yerden okuruz: •“Onun için (içi ateş dolu) bir bina yapın ve onu ateşe atın” dediler.” (Sâffât/97) •“(İçlerinden bazıları), “Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın da ilâhlarınıza yardım edin” dediler.” (Enbiyâ /68) •“…Dediler ki onu öldürün veyahut onu yakın…” (Ankebût/24) -Neden Hz İbrahim’e böyle ağır bir ceza verildi? •Hz. İbrâhim muhataplarının yüreklerine bir ateş düşürmüştü.Onlar yüreklerindeki ateşi söndürmek için Hz. İbrahim’i yakmak istemiş ve bundan dolayı büyük bir ateş yakmak istemişlerdi. •Tarih boyunca zalim yöneticiler, otoriteleri sarsılmasın diye her zaman için kendilerine başkaldıran insanlara en ağır cezaları vermişlerdir. Neden böyle bir ceza verildi? •1)Hükümdarın güç ve kuvvetinin ne kadar büyük olduğu herkes tarafından görülsün. •2)Düzene,otoriteye,alışılagelmiş sisteme, kimseler aykırı şeyler söylemesin. •3)Başka kimseler başkaldırma, sorgulama, itiraz etme gücü kendinde bulamasın. •4)Cezalandırılanlar toplumda kötü gösterilsin ki kimseler onlara merhamet beslemesin. •5)Verilen ceza o toplumun selameti açısından olduğuna insanlar inandırılsın ki sonrasında ortaya başka sorunlar çıkmasın. ************** “Biz de dedik ki: Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve selâmette ol!” (Enbiya/69) Allah emri İbrahim’in bedenine değil ateşe vermiştir “Allah’ın kanununda/yasasında asla bir değişme bulamazsın,Allah’ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.” (Fâtır/43) “Ey İman edenler!Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz,O da size yardım eder,ayaklarınızı sabit tutar.” (Muhammed/7) •Allah bazı yasalarını gerçekleştirmek için bazılarını devre dışı bırakır •Ateşe su taşıyan serçe örneği… •Bu örnek;Safım,tarafım belli olsun diyedir •Bütün zalimler yönettikleri halka şunu kabul ettirirler: “Ya bu düzen değişmez, böyle geldi, böyle gidecek…” İşte bunun adı öğrenilmiş, öğretilmiş çaresizliktir. “Çölde bir tek kum tanesinin yerini değiştiren pek çok şeyin yerini değiştirir.” •Biz Hz İbrahimi anladıysak eğer,bize umutsuzluk aşılayanları dinlemeyeceğiz -Hz. İbrahim (as) ile aynı safta olanlar; •Asla batıl geleneğe boyun eğmezler. •Asla çoğunluğun dediğine uymazlar. •Asla güçten,mülkten,iktidardan gelebilecek cezalardan çekinmezler. •Asla karanlık zindanlara ve azgın ateşlere atılmaktan veya sürgün edilmekten korkmazlar. •Asla netice hesabına takılmazlar. •Kolay bir şey değil ama İbrahimi olmak budur,Hz İbrahim’in yolunu yol edinmek budur. •Hiçbir zalimin ateşi,aslında mazlumu yakamaz. •Çünkü mazlumun yüreğindeki ateş,zalimin yaktığı ateşten daha kuvvetlidir. •İmanı yakacak ateş yoktur •İhlası yakacak ateş yoktur •İman ve ihlas Nurdur,Nar Nuru söndüremez •Aşkı yakacak ve söndürecek ateş yoktur •Azmi yakacak ve bitirecek bir ateş yoktur •Ulvî hedefleri yakacak ve bitirecek ateş yoktur
KIYAMET İLE İLGİLİ ÂYETLER: "İnsan kıyamet günü ne zamanmış? diye sorar. İşte göz kamaştığı, ay tutulduğu, güneşle ay bir araya getirildiği zaman! O gün insan ‘kaçacak yer neresi?’ diyecektir. Hayır, hayır! (Kaçıp) sığınacak yer yoktur. O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur." (el-Kıyâme 75/6-12) "Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, insanoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını bir bir anlar." (el-İnfitâr 82/1-5) Kıyamet günün zamanı Ve: "Eğer gerçekçiyseniz bu vaad ne zaman olacak?" diyorlar. De ki: "Size vaad edilen öyle bir gündür ki, ondan ne bir an geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz." (SEBE/29-30) Yaklaşan yaklaştı. Onu Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur. (NECM/57-58) (Onlar): "Doğru iseniz bu tehdit ne zaman olacak?" diyorlar De ki: "(O'na ait) bilgi, Allah'ın yanındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım." (MÜLK/25-26) İnsanlar sana kıyamet saaatini soruyorlar. De ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın nezdindedir. Ne bilirsin belki kıyamet yakında olur." (AHZAB/63) Göklerin ve yerin gaybını bilmek Allah'a aittir. Kıyametin kopuşu yalnız bir göz kırpması veya daha az bir zamandan başkası değildir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir. (NAHL/77) Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı, Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman. O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır. (ZİLZAL/1-5) Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, İşte o gün olacak olur. O gün gök yarılmış, sarkmıştır. (HAKKA/13-16) Dağlar serpildikçe serpildiği Dağılıp toz duman haline geldiği (VAKİ'A/5-6) O gün gök erimiş bir maden gibi olur. Dağlar da atılmış renkli yün gibi olur. (MEARİC/8-9) Göğü, kitab dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi, katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu biz bunları yaparız. (ENBİYA/104) Kıyamet günü önce müminlerin ruhları alınarak âhirete göçmeleri sağlanacak, böylece kıyamet, insanların kötüleri ve kâfirler üzerine kopacaktır. (Buhârî, “Fiten”, 5; Müslim, “Fiten”, 53; İbn Mâce, “Fiten”, 24) Resulullah s.a.v. buyurmuş: (Kıyamet kopmadan önce, Allahü teâlâ, benim evladımdan birini yaratır ki, ismi benim ismim gibi, babasının ismi, benim babamın ismi gibi olur. Ondan önce dünya zulümle dolu iken, onun zamanında adaletle dolar.) [Tirmizi] 1. Küçük Kıyamet Alametleri Dinî emirlerin ihmal edilmesi ve ahlâkın bozulması gibi insan iradesine bağlı olarak büyük alâmetlerden çok önce meydana gelecek olan olaylardır. 1. Peygamberimizin gönderilmesi ve onunla peygamberliğin sona ermesi, 2. ilmin ortadan kalkıp bilgisizliğin artması, 3. şarap içme ve zinanın açıkça yapılır olması, 4. ehliyetsiz insanların söz sahibi olması, 5. adam öldürme olaylarının artması, 6. dünya malının bollaşması, 7. zekât verecek fakirin bulunmaması gibi olaylar kıyametin küçük alâmetlerinin bazılarıdır. (Buhârî, “Tefsîr”, 79, “Hudûd”, 20, “Fiten”, 25; Tirmizî, “Fiten”, 34; İbn Mâce, “Fiten”, 25; Ebû Dâvûd, “Sünnet”, 15) 2. Büyük Kıyamet Alametleri Kıyametin kopmasının hemen öncesinde meydana gelecek ve birbirini izleyecek olan olaylardır. Büyük alâmetler, tabiat kanunlarını aşan ve insan iradesinin dışında gerçekleşen olaylardır. Hz. Peygamber s.a.v. bir hadislerinde, "Kıyametten önce on alâmet görmediğiniz sürece dünyanın sonu gelmez." (Müslim, “Fiten”, 39; Ebû Dâvûd, “Melâhim”, 11; İbn Mâce, “Fiten”,28) buyurmuş ve bu alâmetleri şu şekilde sıralamıştır: 1- Hazret-i Mehdi gelecek Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Kıyamet kopmadan önce, Allahü teâlâ, benim evladımdan birini yaratır ki, ismi benim ismim gibi, babasının ismi, benim babamın ismi gibi olur. Ondan önce dünya zulümle dolu iken, onun zamanında adaletle dolar.) [Tirmizi] 2- Deccal gelecek Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Deccal çıkar, tanrı olduğunu söyler. Onun tanrılığına inanan kâfir olur.) [İ. E. Şeybe] 3- Hazret-i İsa gökten inecek: Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Allah’ın Resulü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük dedikleri için Yahudileri lanetledik. Onlar İsa’yı öldürmediler, asmadılar da. Öldürülen, kendilerine İsa gibi gösterildi.) [Nisa 157] Hazret-i İsa göğe kaldırılmıştır. (Nisa 158) (Elbette o [Hazret-i İsa’nın Kıyamete yakın gökten inmesi], Kıyametin yaklaştığını gösteren bilgidir. Sakın bunda şüphe etmeyiniz!) [Zuhruf 61, Beydavi] Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki: (İsa, âdil bir hakem olarak gökten inecek, haçı kıracak, [Hristiyanlığı kaldıracak] domuzu öldürecek, [domuz etini yasaklayacak] İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Ebi Şeybe] (İsa inince, her yerde sükûn, emniyet meydana gelir. Öyle ki aslanla deve, kurtla kuzu serbestçe dolaşır, çocuklar yılanlarla oynar.) [Ebu Davud] (On alamet çıkmadan kıyamet kopmaz. Biri İsa’nın gökten inmesidir.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İ. Mace, Nesai, İ.Ahmed, Taberani, İ.Hibban, İ. Cerir] 4- Dabbet-ül-arz çıkacak Bu husustaki hadis-i şeriflerden birinin meali şöyledir: (Dabbet-ül arz, Musa’nın asası ile mümine dokunur, alnına Cennetlik yazılır, yüzü nurlanır. Kâfire, Süleyman’ın mührü ile vurur, Cehennemlik yazılır, yüzü simsiyah olur.) [Tirmizi] (O söz başlarına geldiği zaman, [Kıyamet alametleri zuhur edince], onlara yerden bir hayvan çıkarırız, bu hayvan, onlara, insanların âyetlerimize kesin iman etmemiş olduklarını söyler.) [Neml 82, Tefsir-i Kurtubi] 5- Yecüc ve Mecüc çıkacak Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki: (Yecüc ve Mecüc, set yıkılıp her tepeden akın ederler.) [Enbiya 96] Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Yecüc ve Mecüc, kıyametin ilk alametlerindendir.) [İbni Cerir] 6- Duman çıkacak Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Gökten bir duman çıkacağı günü gözetle!) [Duhan 10] Hadis-i şerifte de buyuruldu ki: (Dumanın tesiri mümine nezle gibi gelir, kâfire ise çok şiddetlidir.) [Ebu Davud] 7- Güneş batıdan doğacak Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Güneş batıdan doğmadıkça kıyamet kopmaz. O zaman herkes iman eder, ama imanı fayda vermez.) [Buhari, Müslim] Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Rabbinin bazı âyetleri [alametleri] geldiği gün, önce iman etmemiş veya imanında bir hayır kazanmamış kimseye, o günkü imanı fayda vermez.) [Enam 158] Âlimler, bu âyetteki alametlerden birinin de güneşin batıdan doğması olarak bildirmişlerdir. Yukarıdaki hadis-i şerif de zaten bunu açıkça bildiriyor. 8- Ateş çıkacak Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Hicazdan çıkan ateş, Basra’daki develerin boyunlarını aydınlatır.) [Müslim] 9- Yer batması görülecek Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Doğu, Batı ve Ceziret-ül Arab’da yer batışı görülecek.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace] 10- Kâbe yıkılacak Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Bir Habeşli Kâbe’yi tahrip edecektir. Onu şu anda siyah elleri ile Kâbe’nin taşlarını bir bir söker halde görüyorum.) [Buhari, Müslim] Resulullah s.a.v buyurmuş : “Kıyamet alâmetleri bir tek ipe dizilmiş boncuklar gibidir. İp kopmuştur. Bunlar birbirini takip edeceklerdir.” (Câmiu’s-sağîr: 3030) “İnsanlar bina yapmakta birbirleriyle yarışmadıkça kıyamet kopmaz.” (Buhârî) “Fuhuş ve ahlâksızlık açıkça yapılıncaya ve dirhem ile dinara tapılıncaya kadar, şöyle şöyle oluncaya kadar kıyamet kopmaz.” (Ahmed bin Hanbel) “İnsanlar mescidlerle birbirine karşı övünmedikçe kıyamet kopmaz.” (Nesâi) “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, fâiz yemeyen kimse kalmayacaktır. Fâizin kendisini yemese bile tozunu yutacaktır.” (Ebu Dâvud) "Zamanın bereketi azalıp; sene ay kadar, ay hafta kadar, hafta gün kadar, gün saat kadar, saat de ateşte kuru otun yanması kadar kısalmadan kıyamet kopmaz.” (Tirmizî: 2332) Yağmurun çoğalıp bitkinin az olması, Kur’an okuyanların çok fakihlerin az olması, idarecilerin çok, güvenilir olanlarının ise az olması kıyametin yaklaştığının delillerindendir.” (Câmiu’s-sağîr: 8234) Lütfen dualarınızı eksik etmeyin.
Hayat İman ve Cihattır..Hak ve Batılın mucadelesıdır .Kimler gelirse gelsın başa elbet bırgun Hakk'ın dedıgı olcak ve Nurunu tamamlayacaktır.Biz İslam Davasının neresındeyız safımız neresı ona bakalım ..Allah razı olsun Hocam
Hz. İbrâhim (as) neleri terk etti? O, inancı için babasını terk etti. O, mücadelesi için ateşe, bedenini terk etti. O, İslâm’ı daha iyi yaşamak için vatanını terk etti. O, Allah’ın (cc) emrine uymak için ailesini terk etti. O, rüyasını tasdiklemek için oğlunu/cananını terk etti.
💫Hicret aslında Allah için terk ettiğimiz her şeydir...
Hz.İbrahim(a.s) neleri terk etti..
🔹O inancı için babasını terk etti.
🔹O mücadelesi için ateşe, bedenini terk etti.
🔹O İslamı daha iyi yaşamak için vatanını terk etti.
🔹O Allahın emrine uymak için ailesini terk etti.
🔹O rüyasını tasdiklemek için oğlunu/canını terk etti.
Allah razı olsun kalbi ve yureği güzel insan sizi bir aydır ortalama 4 saat sizi dinliyorum dinledik ce doyamıyorum sohbetleriniz ruhumun gıdası oldu sizi dinlemediğim gün kendimde bir şeyler eksik olduğunu his ediyorum Allah sizin gibi değerli hocalarımızın artırsın amin.
Maşallah Allah razı olsun hocam sizlerden ve emeği geçenlerden
Rabbim sizi Firdevs Cenneti ile mükâfatlandırsın hocam!
Rabbim ebeden razı olsun Hocam🤲🏻🌹Bütün Ümmeti Muhammede(s.av) bir ömür Rabbim razı olacağı şekilde yaşamayı nasip etsin🤲🏻
🌷Hicret-Terk etmek için terk etmek değil, kavuşmak için terk etmektir, asla bir kaçış değil, mukaddes bir göçtür...
🌺Hicretle bir şeyler geride kalsa da, bir şeylerin elde edileceği bilincini hiç bir zaman unutmayız..Geride bıraktıklarımız hep küçük şeyler olur, elde edeceklerimiz ise hep büyük şeyler olur...
Rabbim bizi gerçekten sohbeti anlayıp gereğince hayatımıza geçirebilmeyi nasip etsin
Allah sanden razı rrrrrrrrrrrr olsun ❤❤❤
📌Bu Hakikatleri Hiç Bir Zaman Unutmayalım..
🍀Hiç bir zalimin ateşi, aslında mazlumu yakmaz...
Çünki mazlumun yüreğindeki ateş, zalimin yakdığı ateşden daha kuvvetlidir.
🍀İmanı yakacak ateş yoktur...
🍀İhlası yakacak ateş yoktur...
🍀Aşkı yakacak ve söndürecek ateş yoktur...
🍀Azmi yakacak ve bitirecek bir ateş yoktur..
🍀Ulvi hedefleri yakacak ve bitirecek ateş yoktur..
Fadime kardeşim hangi şehirde yaşıyorsun
seni Rabbim için çok seviyorum
Tüm serilerin notlarını bir düzene koymaya ve notlara bakarak hocamın anlattıklarını hatırıma geliyor. Bu yüzden faydalı oluyor.
Aminnn ecmain
Allah razı olsun
Alhumme amiin ecmain ALLAH razı olsun kardeşim ❤
Hz ibrahim gibi doğru safta olmayi nasip et Allah'ım
✨~"Hayır ben bunu değiştire bilirim"
Umudunu taşıyan gayret içersinde olur..
Ama bunu yapmadığımız zaman ~"Benim hangi birine gücüm yeter" der, o noktada farkında olmadan aslında ateşe odun taşıyanlarla beraber olur...
🕊️Ben serçe olucam, o ateşe su taşıyacam, safımı belli edicem...
Allah c.c. razı olsun.
Allah razı olsun kıymetli hocam
Allah razı olsun
Allah razı olsun hocam
Emeğinize sağlık sayın hocam
Ah bu sözleri içten anlasak, ne dehşet sözlerdi
Teşekkürler hocam allah ebeden razı olsun. Nefesinize sağlık.🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷
Her videoda sizin msj i da goruyorum :)
Allah razı olsun
Allah razı olsun hocam 😊
allah razı olsun hocam nefesinize sağlık ömrünüze bereket okadar detaylı ve güzel anlatıyorsunuzki eşimle birlikte cankulağıyla dinliyoruz
Allahım bu imanın tadını bizlere tattır hocammm
Kalan ömrünü geçen ömründen daha hayırlı
Kılsın Rabbimiz inş 🌹🌹🌹
Allah ömrünüzü bereketlendirsin hocam.
Allah razı olsun,evimde işimi yaparken bir yandan sizi dinliyorum, aslında bildiğimiz bir çok konuda farklı farkındalık ediniyoruz,duygu genişliği,çeşitliliği elde ediyoruz
Bugünleri bize gösteren Rabbimize şükürler olsun.
Allah razı olsun hocam Rabbim iki cihanda da aziz eylesin
AMİN HOCAM. ALLAH RAZI OLSUN...
🍃Allah bazen yakar, bazen yakmaz, ama her zaman yardım eder. Bazen o yardım yakmama üzere, bazende ayaklarını dinin üzere sabit tutmak üzere gelir...Çünki senin orada Şehadet şerbetini içmen Hz.Hüseyn(r.a) gibi mesela, belki ıssız çölleri yeşertecek, o kan gübre olacak yer yüzünün damarlarına...
Allah razi olsun Hocam
Allah'ın razı olsun hocam
ALLAH razı olsun hocam...
Başta Muhammed Emin Yıldırım Hocamız olmak üzere emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Allahım razı olsun sizden ebeden hocam sayılarınızı artırsın bizi ümmet etsin Rabbimiz İnş 🤲🤲🤲
Allah razı gelsin sizden Rabbime şükür şükür binlerce şükür .Rabbim islam üzerine ayaklarımızı sabit kılsın insAllah aminn
Allah razi olsun
Gayret bizden gerisi Allah tan dir
Yuce Rahman Rahim Allah Ebeden Daima Razi olsun insallah saygideger Muhterem Kardesim Degerli Hocam
Allah razı olsun kıymetli hocam ve vesile olanlardan
Ve Aleykümselam verahmetullahi vebereketuhu Saygı değer hocamız Allah razı olsun inşaallah Rabbimiz Size güç Kuvvet versin Eşimin size Selamları var
🌹🌹🌹
Rabbim ebeden sizden ve ekibinizden razı olsun inşallah hocam
Muhammed Emin Yıldırım hocayı niye çok eleştiriyorlar diye düşünüyordum. Bu sohbetlerini dinleyince anladım ki, tevhidi konuşanları, tevhidi gündeme taşıyanları hiç rahat bırakmazmişlar.
Allah hocamızı da bizi de doğru yoldan kaydırmasın.
Hocamızı Allah her türlü iftiralardan korusun 🤲
Allahumme salli ala seyyidine Muhammedin ve ala ali seyyidine Muhammed sav.
Ana ve Baba Hakkları
“Allâh’a ibâdet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabâya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve mâliki bulunduğunuz kimselere iyi davranın...” (en-Nisâ, 36)
“Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını vasiyet ettik! Çünkü anası, onu nice sıkıntılara katlanarak (karnında) taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için:) «Önce Bana, sonra da ana-babana şükret!» diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak Banadır.” (Lokmân, 14)
Resûlullah sav:
“Allah Teâlâ’nın rızâsı, anne ve babayı hoşnut ederek kazanılır. Allah Teâlâ’nın gazabı da anne ve babayı öfkelendirmek sûretiyle celbedilir.” (Tirmizî, Birr, 3/1899)
Hz. Peygamber’in şu duâsı bir mü’min için ne büyük bir müjdedir:
“Ana-babasına iyilik edene ne mutlu! Allah Teâlâ onun ömrünü ziyâdeleştirsin!” (Heysemî, VIII, 137)
“Hiçbir evlât, babasının hakkını ödeyemez. Şayet onu köle olarak bulur ve satın alıp âzâd ederse, babalık hakkını (ancak o zaman) ödemiş olur.” (Müslim, İtk, 25; Ebû Dâvûd, Edeb, 119-120; Tirmizî, Birr, 8/1906)
Kuranı Kerimde:
“Rabbin, yalnız kendisine ibâdet etmenizi ve ana-babaya iyilikte bulunmayı emretmiştir. Eğer ikisinden biri veya her ikisi, senin yanında iken ihtiyarlayacak olursa, onlara karşı «öf» bile deme, onları azarlama. İkisine de hep tatlı söz söyle. Onlara rahmet ve tevâzû kanatlarını ger ve; «Rabbim! Onlar beni küçükken (merhametle) yetiştirdikleri gibi Sen de onlara merhamet eyle!» de!” (el-İsrâ, 23-24)
Anne babaya hizmette bulunmak, çok fazîletli bir amel-i sâlihtir.
Resulullah sav:
“Anne ve babasına veya onlardan sadece birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun, perişan olsun!” (Müslim, Birr, 9, 10)
Mevlânâ Hazretleri ne güzel ifâde eder:
“Anne hakkına dikkat et! Onu başında tâc et! Zîrâ anneler doğum sancısı çekmeselerdi, çocuklar dünyaya gelmeye yol bulamazlardı.”
Resulullah sav:
“Makbûl olduğunda şüphe bulunmayan üç duâ vardır:
Babanın çocuğuna duâsı; misâfirin duâsı; mazlumun duâsı.” (Ebû Dâvûd, Vitr 29/1536; Tirmizî, Birr 7/1905, Deavât 47; İbn-i Mâce, Duâ 11)
“Babanın oğluna duâsı, peygamberin ümmetine duâsı gibidir.” (Süyûtî, II, 12/4199)
(Annenin duâsı ise babanınkinden daha tesirlidir.)
Resûlullah s.a.v.bir gün:
«-Büyük günahların en ağırını size haber vereyim mi?» diye üç defâ sordu. Biz de:
«-Evet, yâ Resûlallâh!» dedik. Resûl-i Ekrem Efendimiz:
«-Allâh’a şirk koşmak, ana-babaya itaatsizlik etmek!» buyurduktan sonra, yaslandığı yerden doğrulup oturdu ve;
«İyi dinleyin, bir de yalan söylemek ve yalancı şâhitlik yapmak!» buyurdu.[1]
(Buhârî, Şehâdât 10, Edeb 6, İsti’zân 35, İstitâbe 1; Müslim, Îmân 143)
Resulullah sav:
“…Babalarınıza iyilik edin ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler…” (Hâkim, IV, 170/7258)
Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle anlatır:
“Bir şahıs, Resûlullah’a gelerek:
«-Kendisine en iyi davranmam gereken kimdir?» diye sordu. Resûlullah:
«-Annen!» buyurdu. O sahâbî:
«-Ondan sonra kimdir?» diye sordu. Efendimiz:
«-Annen!» buyurdu. Sahâbî tekrar:
«-Ondan sonra kim gelir?» diye sordu. Allah Resûlü yine:
«-Annen!» buyurdu. Sahâbî tekrar:
«-Sonra kim gelir?» diye sorunca Resûl-i Ekrem bu sefer:
«-Baban!» cevâbını verdi.” (Buhârî, Edeb, 2; Müslim, Birr, 1)
Diğer bir rivâyete göre o şahıs:
“-Ey Allâh’ın Resûlü! Kendisine en iyi davranılması gereken kimdir?” diye sordu. Resûl-i Ekrem:
“-Annen, sonra annen, daha sonra yine annen, sonra baban, sonra da sana en yakın olan akraban.” buyurdu. (Müslim, Birr 2)
Abdullah bin Mesut (r.a.) şöyle demiştir:
“Hz. Peygamber’e:
«-Allâh’ın en çok beğendiği amel hangisidir?» diye sordum.
«-Vaktinde kılınan namazdır.» diye cevap verdi.
«-Sonra hangi ibâdet gelir?» dedim.
«-Anne ve babaya iyilik ve itaat etmek.» buyurdu.
«-Daha sonra hangisi gelir?» diye sordum.
«-Allah yolunda cihâd etmek.» buyurdu.” (Buhârî, Mevâkît 5, Cihâd 1; Müslim, Îmân 137-139)
Hazret-i Ayşe şöyle nakleder:
“Resûlullah’a bir kişi geldi. Yanında da yaşlı bir zât vardı. Allah Resûlü:
«-Ey filân! Yanındaki kimdir?» diye sordu. O kişi:
«-Babamdır.» cevâbını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şu îkazda bulundu:
«-Onun önünde yürüme, ondan evvel oturma, onu ismiyle çağırma ve ona hakâret ettirme!» (Heysemî, VIII, 137)
Resulullah sav:
“-Yemen’de kimsen var mı?”
“-Anam-babam var, yâ Rasûlallâh!”
“-Onlar sana izin verdiler mi?”
“-Hayır, vermediler.”
“-Haydi Yemen’e git; onlardan izin iste! İzin verirlerse gel, cihâd et! Vermezlerse, anneni-babanı memnun etmeye çalış!” (Ebû Dâvûd, Cihâd, 31/2530)
Hazret-i Ebûbekir’in kızı Esmâ (r.a.) şöyle anlatır:
İslâm’a girmemiş olan annem, Resûlullah zamanında yanıma gelmişti. Allah Resûlü’nün fikrini öğrenmek için:
“-Annem, beni özleyip gelmiş. Ona ikramda bulunabilir miyim?” diye sordum. Efendimiz:
“-Evet, annene iyi davran!” buyurdu. (Buhârî, Hibe 29, Edeb 8; Müslim, Zekât 50)
Hazret-i Ayşe şöyle anlatır:
Resulullah sav:
“Uyumuştum, kendimi cennette gördüm. Bir kimsenin sesini işittim, Kur’ân okuyordu.
«-Bu kimdir?» diye sordum.
«-Bu, Hârise bin Nûmân’dır.» dediler.”
Bunu anlatan Efendimiz, sözlerine şöyle devâm etti:
“-İyilik işte böyle olur, iyilik işte böyle olur!”
Rivâyetin sonunda, Hârise’yi (r.a.) bu mertebeye yükselten meziyetinin, annesine çok iyi davranması olduğu beyân edilerek, “O, annesine karşı en iyi davranan bir sahâbî idi.” denilmektedir. (Ahmed, VI, 151-152; Hâkim, IV, 167)
İbn-i Abbâs (r.a.) anlatır:
Sa’d bin Ubâde’nin (r.a.) annesi vefât etmişti. O, Peygamber Efendimiz’e gelerek:
“-Ey Allâh’ın Resûlü! Yanında bulunmadığım bir sırada annem vefât etti. Onun adına sadaka versem kendisine bir faydası dokunur mu?” diye sordu. Allah Resûlü:
“-Evet.” buyurunca, Sa’d (r.a.):
“-Ey Allâh’ın Resûlü! Siz de şâhid olunuz ki meyve bahçemi annem adına tasadduk ediyorum.” dedi. (Buhârî, Vesâyâ, 15)
Mâlik bin Rebîa (r.a.) şöyle der:
Birgün biz Resûlullah’ın huzûrunda otururken Selimeoğulları’ndan bir adam çıkageldi ve:
“-Yâ Resûlallah! Anamla babam öldükten sonra onlara yapabileceğim bir iyilik var mı?” diye sordu. Allah Resûlü şöyle buyurdu:
“-Evet, onlara duâ ve istiğfarda bulunursun, vasiyetlerini yerine getirirsin, akrabâsını koruyup gözetirsin, dostlarına da ikramda bulunursun.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 119-120/5142; İbn-i Mâce, Edeb, 2)
Resulullah sav:
«İyiliklerin en değerlisi, insanın babası öldükten sonra, baba dostunun âilesini kollayıp gözetmesidir.» buyururken işittim. Bu adamın babası, babam Hazret-i Ömer’in dostuydu.” (Müslim, Birr, 11-13; Ebû Dâvûd, Edeb, 120; Tirmizî, Birr, 5)
Abdurrahman Câmî (k.s.) da anne muhabbetiyle alâkalı olarak:
“Ben annemi nasıl sevmem ki; o beni bir müddet cisminde, uzun bir zaman kucağında, ölünceye kadar da kalbinin şefkat köşesinde taşımıştır. Ona hürmetsizlik göstermekten daha kötü bir şey bilmiyorum!..” derdi.
Lütfen dualarınızı eksik etmeyin
Allah sizden razı olsun hocam
🌹Allah bir şeyi bizden istiyorsa, bizden almak için değil, bize daha güzelini, hayırlısını vermek için istiyordur...
✅Sevap için günahı terk etmek.
✅Helal için haramı terk etmek.
✅İyilik için kötülüğü terk etmek.
✅Vefa için nankörlüğü terk etmek.
✅Hayır için şerri terk etmek.
✅Hak için batılı terk etmek.
📍YANİ ALLAH RIZASI İÇİN ONUN HOŞNUT OLMADIĞI ŞEYLERİ TERK ETMEK....
Rabbim ilminizi arttirsin kolaylaştırsın yar ve yardımcınız olsun güç kuvvet versin bereketlendirsin ayağınıza taş bile değdirmesin ebediyen razı olsun 🤲🏻🤲🏻
Ankara'dan selamlar Hocam. Her şey için teşekkür ederiz. Siret- Nebi derslerinin 24 ile 30. ders arsındaki tüm derslerin notları hazırlanıp videonun altında paylaşılmış. Benim gibi not alanlar için, dersin özeti olarak müthiş bir kaynak oluyor. Bu notları hazırlayan arkadaşlarımdan rica etsem. 1 ile 23. videoların da ders notu aynı bu şekilde hazırlanıp videoların altında paylaşılırsa biz de istifade etmiş oluruz. Allah sizden ve emek gösteren tüm kardeşlerimden ebeden razı olsun. Herkese selam ederim...
Videoların ders notlarına, Siyer TV internet sitesinden ulaşabilirsiniz. "Sireti Enbiya Siyer TV" şeklinde arama yapıp biiznillah kolayca bulabilirsiniz.
İlaç gibi geldi kıymetli hocam hasbünallah niğmel vekil, niğmel Mevla ve niğmel nasir.
@@meftunokur9576 Hocam maalesef çok aradım ama ulaşamadım.
🌹🌿🌹🌿🌹🌿🌹allaham sizden razolsun🌹🌿🌹🌿🌹🌿
"Mü’min yaptıkları ile mü’min olduğu gibi yapmadıklarıyla da mü’mindir."
“Kavuşmak için Terketmenin Örneği Hz İbrahim” (Hz İbrahim/7)
•Muhammed Emin Yıldırım•
•Hz İbrahim’in en önemli isimlerinden birisi
Halîlü’r-Rahmân’dır.
-Kuran’da Hz İbrahimi anlatan 6 kavram şöyledir:
1-Hanif (Nahl/23) 2-Hasbi (Saffat/84) 3-Halim (Tevbe/114) 4-Hatib (Saffat/96) 5-Halil (Nisa/125) 6-Hakim (Bakara/258)
•Hanif: Saf ve duru bir şekilde tevhidi anlaması ve hayatına hâkim kılmasıdır.
•Hasbi: Pazarlıksız ve beklentisiz bir şekilde İslâm’a teslim olması ve bunun gereğini yerine getirmesidir.
(Hasbi:”gönüllü olarak ve karşılık beklemeksizin yapılan” demektir
•Halim: Merhamet ve tahammülü istenilen bir şekilde davetinin esası yapması ve muhataplarının sertliğine rağmen bundan vazgeçmemesidir.
•Hatib: Mesajını ve davetini istenilen şekilde muhataplarına duyurması ve onların anlayabilmesi için her türlü meşru yolu kullanmasıdır.
•Halil: Allah’tan başkasına Allah’a bağlar gibi bel bağlamaması ve dostluğuna zarar verecek her şeyden yüz çevirmesidir.
•Hakim: Hikmet ve teenni ile hareket etmesi, muhakeme yeteneğini en üst düzeyde kullanması ve buradan çıkardığı sonuçlara göre amel etmesidir.
•Hz. İbrahim’den bunları öğrendikten sonra şimdi dönüp kendimiz ile bir muhasebe yapmalıyız.Ondan öğrendiklerimiz,bizim aklımızda yüreğimizde zihnimizde ve hayatımızda karşılık buluyor mu?
•Ben gerçekten istenilen oranda Hanif miyim? •Ben gerçekten istenilen düzeyde Hasbi miyim? •Ben gerçekten istenilen oranda Halim miyim? •Ben gerçekten peygamber mesleği olan Hatibliğin hakkını verebiliyor muyum? •Ben gerçekten Halil miyim/Allah’a dost muyum? •Ben gerçekten bütün işlerimi hikmetle yapabiliyor muyum?
************
•Hicret,terk etmek için terk etmek değildir.
•Hicret,kavuşmak için terk etmektir.
•Hicret,imkanların tükendiği,yolların kapandığı yerden yeniden imkanların üretileceği kapıların açıldığı yere geçmektir
•Hicret asla bir kaçış değildir,mukaddes bir göçtür.
•Hicret ile bir şeyler geride kalsa da,bir şeylerin ondan sonra elde edileceğinin bilincinde olmaktır •Hicret,küçük şeyleri,büyük şeyler elde etmek için geride bırakmaktır.
•Ancak küçük şeyleri feda edebilenler büyük şeyleri elde edebilirler
-Hz İbrahim as neleri terketti?
•O,inancı için babasını terk etti. •O,mücadelesi için ateşe,bedenini terk etti. •O,İslâm’ı daha iyi yaşamak için vatanını terk etti. •O,Allah’ın emrine uymak için ailesini terk etti.
•O,rüyasını tasdiklemek için oğlunu/cananını terk etti.
•Bizler de Allah icin terkettiğimiz andan itibaren Allah bize ondan daha büyüğünü dünyada ya da ahirette verecektir
-Hz İbrahim’e terkedişlerinin ardından neler verildi
•Hzİbrahim inancı için babasını terk etti;Allah ona peygamber olan iki oğul ve soyundan gelecek onlarca peygamber bahşetti
•Hz İbrahim mücadelesi için ateşe bedenini terk etti; Allah ona uzun,sâlih ve bereketli bir ömür bahşetti.
•Hz İbrahim İslâm’ı daha iyi yaşamak için vatanını terk etti;Allah ona birçok yer,vatan ve yeryüzünün en değerli mekânını bahşetti.
•Hz. İbrahim Allah’ın emrine uymak için ailesini terk etti;Allah o aileyi Kâbe’nin ihyası için görevlendirdi ve onların hürmetine çölün ortasında bir bereket kaynağı olarak Zemzem’i bahşetti.
•Hz İbrahim rüyasını tasdiklemek için oğlunu/cananını terk etti;Allah o oğluna bedel semadan bir koç indirtti,cananını ona bağışladı ve onun soyundan peygamberlik silsilesinin Son Mührünü (sas) bahşetti
-Terk etmeyi anladığımızda bizde terk etmeye başlarız:
•Sevap için günahı terk etmeye •Helal için haramı terk etmeye •İyilik için kötülüğü terk etmeye •Vefa için nankörlüğü terk etmeye •Hayır için şerri terk etmeye •Hak için batılı terk etmeye
•Yani Allah için,Allah’ın rızası için O’nun hoşnut olmadığı şeyleri terk etmek…
Bizler bir şeyi yüzde/yüz Allah için terketmişsek,Allah muhakkak o terkettiğinizden daha büyüğünü bize bahşetmiştir
•Mümin,yaptıkları ile mümin olduğu gibi yapmadıklarıyla da mümindir.Bazı şeyleri yapmayarak müminlik kıvamımızı koruruz
***************
-Hz İbrahim’e kavmi tarafından verilen cezayı Kuran’da üç yerden okuruz:
•“Onun için (içi ateş dolu) bir bina yapın ve onu ateşe atın” dediler.” (Sâffât/97)
•“(İçlerinden bazıları), “Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın da ilâhlarınıza yardım edin” dediler.” (Enbiyâ /68)
•“…Dediler ki onu öldürün veyahut onu yakın…” (Ankebût/24)
-Neden Hz İbrahim’e böyle ağır bir ceza verildi?
•Hz. İbrâhim muhataplarının yüreklerine bir ateş düşürmüştü.Onlar yüreklerindeki ateşi söndürmek için Hz. İbrahim’i yakmak istemiş ve bundan dolayı büyük bir ateş yakmak istemişlerdi.
•Tarih boyunca zalim yöneticiler, otoriteleri sarsılmasın diye her zaman için kendilerine başkaldıran insanlara en ağır cezaları vermişlerdir.
Neden böyle bir ceza verildi?
•1)Hükümdarın güç ve kuvvetinin ne kadar büyük olduğu herkes tarafından görülsün.
•2)Düzene,otoriteye,alışılagelmiş sisteme, kimseler aykırı şeyler söylemesin.
•3)Başka kimseler başkaldırma, sorgulama, itiraz etme gücü kendinde bulamasın.
•4)Cezalandırılanlar toplumda kötü gösterilsin ki kimseler onlara merhamet beslemesin.
•5)Verilen ceza o toplumun selameti açısından olduğuna insanlar inandırılsın ki sonrasında ortaya başka sorunlar çıkmasın.
**************
“Biz de dedik ki: Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve selâmette ol!” (Enbiya/69)
Allah emri İbrahim’in bedenine değil ateşe vermiştir
“Allah’ın kanununda/yasasında asla bir değişme bulamazsın,Allah’ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.” (Fâtır/43)
“Ey İman edenler!Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz,O da size yardım eder,ayaklarınızı sabit tutar.” (Muhammed/7)
•Allah bazı yasalarını gerçekleştirmek için bazılarını devre dışı bırakır
•Ateşe su taşıyan serçe örneği…
•Bu örnek;Safım,tarafım belli olsun diyedir
•Bütün zalimler yönettikleri halka şunu kabul ettirirler:
“Ya bu düzen değişmez, böyle geldi, böyle gidecek…” İşte bunun adı öğrenilmiş, öğretilmiş çaresizliktir.
“Çölde bir tek kum tanesinin yerini değiştiren pek çok şeyin yerini değiştirir.”
•Biz Hz İbrahimi anladıysak eğer,bize umutsuzluk aşılayanları dinlemeyeceğiz
-Hz. İbrahim (as) ile aynı safta olanlar;
•Asla batıl geleneğe boyun eğmezler.
•Asla çoğunluğun dediğine uymazlar.
•Asla güçten,mülkten,iktidardan gelebilecek cezalardan çekinmezler.
•Asla karanlık zindanlara ve azgın ateşlere atılmaktan veya sürgün edilmekten korkmazlar.
•Asla netice hesabına takılmazlar.
•Kolay bir şey değil ama İbrahimi olmak budur,Hz İbrahim’in yolunu yol edinmek budur.
•Hiçbir zalimin ateşi,aslında mazlumu yakamaz.
•Çünkü mazlumun yüreğindeki ateş,zalimin yaktığı ateşten daha kuvvetlidir.
•İmanı yakacak ateş yoktur •İhlası yakacak ateş yoktur
•İman ve ihlas Nurdur,Nar Nuru söndüremez •Aşkı yakacak ve söndürecek ateş yoktur •Azmi yakacak ve bitirecek bir ateş yoktur •Ulvî hedefleri yakacak ve bitirecek ateş yoktur
Harıka dersler çıkıyor burdan
Allah sizden razı olsun hocam, yolunuz açık olsun
Allah razı olsun güzel hocam 🌹
Ne kadar kıymetli bir ders! Rabbim ihlasla amel etmeyi nasip etsin hepimize ve Ibrahim atamızla komşu etsin cennette Amın ALLAH razı olsun
KIYAMET İLE İLGİLİ ÂYETLER:
"İnsan kıyamet günü ne zamanmış? diye sorar. İşte göz kamaştığı, ay tutulduğu, güneşle ay bir araya getirildiği zaman! O gün insan ‘kaçacak yer neresi?’ diyecektir. Hayır, hayır! (Kaçıp) sığınacak yer yoktur. O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur." (el-Kıyâme 75/6-12)
"Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, insanoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını bir bir anlar." (el-İnfitâr 82/1-5)
Kıyamet günün zamanı
Ve: "Eğer gerçekçiyseniz bu vaad ne zaman olacak?" diyorlar.
De ki: "Size vaad edilen öyle bir gündür ki, ondan ne bir an geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz." (SEBE/29-30)
Yaklaşan yaklaştı. Onu Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur. (NECM/57-58)
(Onlar): "Doğru iseniz bu tehdit ne zaman olacak?" diyorlar
De ki: "(O'na ait) bilgi, Allah'ın yanındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım." (MÜLK/25-26)
İnsanlar sana kıyamet saaatini soruyorlar. De ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın nezdindedir. Ne bilirsin belki kıyamet yakında olur." (AHZAB/63)
Göklerin ve yerin gaybını bilmek Allah'a aittir. Kıyametin kopuşu yalnız bir göz kırpması veya daha az bir zamandan başkası değildir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir. (NAHL/77)
Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı,
Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı,
Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman.
O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır. (ZİLZAL/1-5)
Sûr'a bir tek üfleme üflendiği,
Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman,
İşte o gün olacak olur.
O gün gök yarılmış, sarkmıştır. (HAKKA/13-16)
Dağlar serpildikçe serpildiği
Dağılıp toz duman haline geldiği (VAKİ'A/5-6)
O gün gök erimiş bir maden gibi olur.
Dağlar da atılmış renkli yün gibi olur. (MEARİC/8-9)
Göğü, kitab dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi, katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu biz bunları yaparız. (ENBİYA/104)
Kıyamet günü önce müminlerin ruhları alınarak âhirete göçmeleri sağlanacak, böylece kıyamet, insanların kötüleri ve kâfirler üzerine kopacaktır. (Buhârî, “Fiten”, 5; Müslim, “Fiten”, 53; İbn Mâce, “Fiten”, 24)
Resulullah s.a.v. buyurmuş:
(Kıyamet kopmadan önce, Allahü teâlâ, benim evladımdan birini yaratır ki, ismi benim ismim gibi, babasının ismi, benim babamın ismi gibi olur. Ondan önce dünya zulümle dolu iken, onun zamanında adaletle dolar.) [Tirmizi]
1. Küçük Kıyamet Alametleri
Dinî emirlerin ihmal edilmesi ve ahlâkın bozulması gibi insan iradesine bağlı olarak büyük alâmetlerden çok önce meydana gelecek olan olaylardır.
1. Peygamberimizin gönderilmesi ve onunla peygamberliğin sona ermesi,
2. ilmin ortadan kalkıp bilgisizliğin artması,
3. şarap içme ve zinanın açıkça yapılır olması,
4. ehliyetsiz insanların söz sahibi olması,
5. adam öldürme olaylarının artması,
6. dünya malının bollaşması,
7. zekât verecek fakirin bulunmaması gibi olaylar kıyametin küçük alâmetlerinin bazılarıdır. (Buhârî, “Tefsîr”, 79, “Hudûd”, 20, “Fiten”, 25; Tirmizî, “Fiten”, 34; İbn Mâce, “Fiten”, 25; Ebû Dâvûd, “Sünnet”, 15)
2. Büyük Kıyamet Alametleri
Kıyametin kopmasının hemen öncesinde meydana gelecek ve birbirini izleyecek olan olaylardır. Büyük alâmetler, tabiat kanunlarını aşan ve insan iradesinin dışında gerçekleşen olaylardır.
Hz. Peygamber s.a.v. bir hadislerinde, "Kıyametten önce on alâmet görmediğiniz sürece dünyanın sonu gelmez." (Müslim, “Fiten”, 39; Ebû Dâvûd, “Melâhim”, 11; İbn Mâce, “Fiten”,28)
buyurmuş ve bu alâmetleri şu şekilde sıralamıştır:
1- Hazret-i Mehdi gelecek
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kıyamet kopmadan önce, Allahü teâlâ, benim evladımdan birini yaratır ki, ismi benim ismim gibi, babasının ismi, benim babamın ismi gibi olur. Ondan önce dünya zulümle dolu iken, onun zamanında adaletle dolar.) [Tirmizi]
2- Deccal gelecek
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Deccal çıkar, tanrı olduğunu söyler. Onun tanrılığına inanan kâfir olur.) [İ. E. Şeybe]
3- Hazret-i İsa gökten inecek:
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah’ın Resulü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük dedikleri için Yahudileri lanetledik. Onlar İsa’yı öldürmediler, asmadılar da. Öldürülen, kendilerine İsa gibi gösterildi.) [Nisa 157]
Hazret-i İsa göğe kaldırılmıştır. (Nisa 158)
(Elbette o [Hazret-i İsa’nın Kıyamete yakın gökten inmesi], Kıyametin yaklaştığını gösteren bilgidir. Sakın bunda şüphe etmeyiniz!) [Zuhruf 61, Beydavi]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(İsa, âdil bir hakem olarak gökten inecek, haçı kıracak, [Hristiyanlığı kaldıracak] domuzu öldürecek, [domuz etini yasaklayacak] İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Ebi Şeybe]
(İsa inince, her yerde sükûn, emniyet meydana gelir. Öyle ki aslanla deve, kurtla kuzu serbestçe dolaşır, çocuklar yılanlarla oynar.) [Ebu Davud]
(On alamet çıkmadan kıyamet kopmaz. Biri İsa’nın gökten inmesidir.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İ. Mace, Nesai, İ.Ahmed, Taberani, İ.Hibban, İ. Cerir]
4- Dabbet-ül-arz çıkacak
Bu husustaki hadis-i şeriflerden birinin meali şöyledir:
(Dabbet-ül arz, Musa’nın asası ile mümine dokunur, alnına Cennetlik yazılır, yüzü nurlanır. Kâfire, Süleyman’ın mührü ile vurur, Cehennemlik yazılır, yüzü simsiyah olur.) [Tirmizi]
(O söz başlarına geldiği zaman, [Kıyamet alametleri zuhur edince], onlara yerden bir hayvan çıkarırız, bu hayvan, onlara, insanların âyetlerimize kesin iman etmemiş olduklarını söyler.) [Neml 82, Tefsir-i Kurtubi]
5- Yecüc ve Mecüc çıkacak
Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Yecüc ve Mecüc, set yıkılıp her tepeden akın ederler.) [Enbiya 96]
Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Yecüc ve Mecüc, kıyametin ilk alametlerindendir.) [İbni Cerir]
6- Duman çıkacak
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Gökten bir duman çıkacağı günü gözetle!) [Duhan 10]
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Dumanın tesiri mümine nezle gibi gelir, kâfire ise çok şiddetlidir.) [Ebu Davud]
7- Güneş batıdan doğacak
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Güneş batıdan doğmadıkça kıyamet kopmaz. O zaman herkes iman eder, ama imanı fayda vermez.) [Buhari, Müslim]
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Rabbinin bazı âyetleri [alametleri] geldiği gün, önce iman etmemiş veya imanında bir hayır kazanmamış kimseye, o günkü imanı fayda vermez.) [Enam 158]
Âlimler, bu âyetteki alametlerden birinin de güneşin batıdan doğması olarak bildirmişlerdir. Yukarıdaki hadis-i şerif de zaten bunu açıkça bildiriyor.
8- Ateş çıkacak
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hicazdan çıkan ateş, Basra’daki develerin boyunlarını aydınlatır.) [Müslim]
9- Yer batması görülecek
Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Doğu, Batı ve Ceziret-ül Arab’da yer batışı görülecek.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace]
10- Kâbe yıkılacak
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir Habeşli Kâbe’yi tahrip edecektir. Onu şu anda siyah elleri ile Kâbe’nin taşlarını bir bir söker halde görüyorum.) [Buhari, Müslim]
Resulullah s.a.v buyurmuş :
“Kıyamet alâmetleri bir tek ipe dizilmiş boncuklar gibidir. İp kopmuştur. Bunlar birbirini takip edeceklerdir.” (Câmiu’s-sağîr: 3030)
“İnsanlar bina yapmakta birbirleriyle yarışmadıkça kıyamet kopmaz.” (Buhârî)
“Fuhuş ve ahlâksızlık açıkça yapılıncaya ve dirhem ile dinara tapılıncaya kadar, şöyle şöyle oluncaya kadar kıyamet kopmaz.” (Ahmed bin Hanbel)
“İnsanlar mescidlerle birbirine karşı övünmedikçe kıyamet kopmaz.” (Nesâi)
“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, fâiz yemeyen kimse kalmayacaktır. Fâizin kendisini yemese bile tozunu yutacaktır.” (Ebu Dâvud)
"Zamanın bereketi azalıp; sene ay kadar, ay hafta kadar, hafta gün kadar, gün saat kadar, saat de ateşte kuru otun yanması kadar kısalmadan kıyamet kopmaz.” (Tirmizî: 2332)
Yağmurun çoğalıp bitkinin az olması, Kur’an okuyanların çok fakihlerin az olması, idarecilerin çok, güvenilir olanlarının ise az olması kıyametin yaklaştığının delillerindendir.” (Câmiu’s-sağîr: 8234)
Lütfen dualarınızı eksik etmeyin.
Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim
Allah razı olsun, daim kılsın, bereketlendirsin inşaAllah
Allah'ım razı olsun
Not tutarak siret-i enbiya derslerine başladım bu yil bu seri bitince diğerlerine baslayacagim inşallah🕊
Yine çok güzel bir programdı...
Emeği geçen herkesden Allah razı olsun
Allah razı olsun çok güzel bir sohbet
Allah hepimizden razı olsun 🤲🏻💚
Allah Razı olsun hocam. Dualarınıza da canu gönülden amin inşaAllah 🌹
Rabbim ebeden razı olsun hocam yüreğinize sağlık iyi ki varsınız çok faydalı bilgiler ediyoruz hakkınız ödenmez
RABBİM RAZI OLSUN değerli Hocam. 🌹🌹🌹
Allah cc ebeden sizden razı olsun hocam. 🙏
Allah razı olsun sizlerden hocam
Allah razı olsun 💖💐
Allah ebeden razı olsun hocam 🌷
Allahü teala anlamayı ve yaşamayı bana ve tüm dinleyenlere nasip eylesin
Rabbim emeği geçen herkesten razı olsun 🌹
Allah sizi Cennet'te Peygamber Efendimiz'in cemaatinden eylesin hocam. Kararmış gönüllere devasınız.
ALLAHIM RAZIOLSUN HOCAM 🌹🌹🌹
“Çölde bir tek kum tanesinin yerini değiştiren pek çok şeyin yerini değiştirir.”
Rabbimm Razı Olsunnn Ebeden İnşAllahhhh Tüm Müslüman Alemindenn
Nefesinize kuvvet. Teşekkür ederiz.
Allah razı olsun inşallah hocam . Dinlediğimiz bu hakikatleri hiç bu kadar net anlayamamıştım.Ağziniza yüreğinize sağlık
Allah razi olsun.
Allah razı olsun hocam çok güzel bir sohbetti bütün Dualara amin ya rabbelalemin
Allah sizlerden razı olsun 🌺🌸🌺
Allahhh razı olsun 🌿
Allah Azze ve celle razı olsun hocam çok güzel bir sohbet.
AMİN AMİN AMİN ALLAH RAZI OLSUN AMİN
Rabbim cümlemize İbrahim as. gibi bir teslimiyeti nasip eylesin. 💕💕💕
Allah emeği geçenlerden razı olsun. İlim her daim devam etsin bizde nasiplenelim inşaallah.
Hayat İman ve Cihattır..Hak ve Batılın mucadelesıdır .Kimler gelirse gelsın başa elbet bırgun Hakk'ın dedıgı olcak ve Nurunu tamamlayacaktır.Biz İslam Davasının neresındeyız safımız neresı ona bakalım ..Allah razı olsun Hocam
Elhamdulillahi Rabbil Âlemin 🌺
Allah razı olsun âmin
Dualarınıza âmin
Ağzınıza gönlüne sağlık hocam İbrahim as tam bir teslimiyet abidesi Rabbim bizlerede nasip etsin inşallah
Allah razı olsun.Dinlemekten büyük bir zevk alıyoruz.Allah a emanet olun.
Allah'ım sizlerden razı olsun inşallah Hocam🌿
Rabbim ebediyyen razı olsun hocam
Allah anlayanlar dan eylesin,Allah razı olsun...
ALLAH razı olsun değerli hocam çok istifade ediyoruz
Allah razı olsun hocam. Biz gençlere hayırlı eş ve iş için dua eder misiniz🤲🏻
Hocam nefesinize kuvvet versin Rabbim
Hz. İbrâhim (as) neleri terk etti?
O, inancı için babasını terk etti.
O, mücadelesi için ateşe, bedenini terk etti.
O, İslâm’ı daha iyi yaşamak için vatanını terk etti.
O, Allah’ın (cc) emrine uymak için ailesini terk etti.
O, rüyasını tasdiklemek için oğlunu/cananını terk etti.
Hocam Allah razı olsun
Allah Razi olsun hocam
Canı gönülden Allah razı olsun 🤲
Rabbin ebeden razi olsun hocam
Aminn Aminn Aminn🤲
Aradığım şeyleri duydum hocam Allah razı olsun