Jimin İle Hayal Et "Erkek Arkadaşın Seni Kuzeninden Kıskanır" {TB}
Вставка
- Опубліковано 8 лют 2025
- Hikaye yorumlarda💚
#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#hayalet#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jimin#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#jiminilehayalet#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa#anasayfa
🐾Bu sadece kurgudur
🐾Oppacı değilim
🐾İstek kurgudur
🐾İstek alıyorum
🐾Müzikle okuyun lütfen
🐾Yazım yanlışı varsa özür dilerim
Kim Bom~21 yaşında
Park Jimin~24 yaşında
^Hikaye^
Güne telefonumun çalmasıyla uyandım. Arayan kişiye bakmak için gözlerimi ovuşturup telefonu elime aldım. Arayan Yeonjundu. Aramayı daha fazla bekletmeden açtım
Yeonjun:"Sonunda açabildin be kızım şu telefonu"
Bom:"Ne yapayım? Yeni uyandım"
Yeonjun:"Bu saatte mi uyandın gerçekten? Neyse. Bugün Mi Sun,Hae,Jung,ben ve sen buluşuyoruz. İtiraz istemiyorum. Hatta getirebilirsen şu sevgilini de getir"
Bom:"Peki. Saat kaçta? Ayrıca onun da bi adı var. Jimin"
Yeonjun:"Of tamam kızma abim"
Bom:"Ne abisi? Aramızda alat tarafı iki yaş var"
Yeonjun:"Uykulu uykulu uğraşılmıyor senle anlaşılan. Saat ikiye doğru alırım seni. Hadi öptüm"
Bir şey diyemedem telefonu kapatmıştı bile. Saate baktığımda sabahın dokuzu olduğunu gördüm. Oflayarak yerimden doğruldum. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Az da olsun uykum açılmıştı. Yaklaşık yarım saat telefondan bir şeylere baktım. Ardından Jimin'i aradım. İlk iki çalışta açmadı. Üçüncü kez arayacağım zaman vazgeçtim. Uyuyor olabilirdi. Uykusundan etmek istemiyordum. Bir sürenin ardından telefonum çaldı. Arayanın Jimin olduğunu görünce hemen açtım telefonu
Jimin:"Günaydın sevgilim"
Bom:"Günaydın civcivim. Uyuyor muydun? Özür dilerim"
Sesi her ne kadar uykulu gelmese de uyandırdığıma dair bir huzursuzluk vardı içimde
Jimin:"Hayır,uyanalı yarım saat oldu. Duş alıyordum"
Bom:"Bugün arkadaşlarımla buluşacağım. Sende gelmek ister misin diye aramıştım"
Jimin:"Üzgünüm bitanem bende bugün arkadaşlarımla buluşacağım. Akşam yanına gelirim ama olur mu?"
Bom:"Olur"
Jimin:"Kahvaltı yapmadıysan beni bekle ve hiçbir şey hazırlama"
Bom:"Jimin,her ne yapacaks-"
Cümlemi tamamlayamadan yüzüme kapatmıştı. Bundan nefret ediyordum ve bunu biliyordu. Yine de bunu fazla takmamaya çalışarak üstümü değiştirmek için odama gittim. Altıma lacivert bol pantolonumu üstüme ise siyah dar tshirtümü giydim. Hemen ardından ise kıstırmalı toka ile saçımı alttan topuz yaptım. Kombinimden çok saçım hoşuma gitmişti. Jimin de saçımın böyle olmasının çok hos durduğunu söylüyordu hep. Ama saçlarımla oynamayı sevdiği için çoğu zaman saçımın açık kalmasında ısrar ediyordu
Bir saat çoktan gelip geçmişti bile. Acıkmaya başladım. Mutfağa geçip kendime ada çayı yapacağım sıra kapı çaldı. Koşa koşa kapıyı açmaya gittim. Jimin elindeki poşetle karşımda dururken yere bakıyordu. Kapının açılma sesiyle birlikte bana baktı. Beni görünce yüzüne geniş bir gülümseme yayıldı. Sevimli görünüyordu. Şu an onu saatlerce izleyebilirdim. Ama maalesef şu an ya da bugün içerisinde onu izlemem,onunla vakit geçirmem pek mümkün olmayacaktı galiba. Bunlari düşunürken Jimin'in sesi ile kendime geldim
Jimin:"Geç kaldığım için üzgünüm. Marketin yerini bulamadım"
Bom:"Sorun değil"
Bana uzattığı poşeti elinden alıp mutfağa yöneldim. Çoğu zaman onu mutfağa sokmayıp kendim yemek hazırladığımı fazlasıyla iyi bildiği için salona geçti
Masaya son olarak domatesleri koyacaktım. Domatesleri doğrarken Jimin'in bir anda arkamdan sarılmasıyla irkildim ve parmağımı kestim. Bıçağı elimden bırakıp suya tuttum. Jimin ise aceleyle pansuman setini getirmeye gitti. Geri geldiğinde beni hemen sanalyeye oturtup pansuman yapmaya başladı. Yaparken elleri titriyordu
Bom:"Jimin,abartmıyor musun? Sadece bir kesik"
Jimin:"Bir nevi benim yüzümden oldu. Daha bir saç teline zarar gelmesine kıyamıyorum"
Bom:"Küçük bir kaza. İsteyerek yapmadın. Ayrıca tüm suç sende değil. Benimde daha dikkatli olmam gerekirdi"
Kafasını elimden yüzüme doğru kaldırdı. Yüzündeki endişe yavaş yavaş kayboluyordu. Yüzümde hafif bir tebessüm oluştu. Her ne kadar abartsa da benim için endişelenmesi hoşuma gitmişti
Jimin'in boyun girintisine kafamı koymuştum. Öylece oturuyorduk ikimiz de. Ağzımızı bıçak bile açmıyordu. Onun ne düşündüğünü bile kestiremiyordum. Ancak arkadaşlarıyla buluştuğu zaman kızlarda olacak mı diye içim içimi yiyordu. Sadece altı arkadaşı vardı. Hepsi erkekti. Ama aralarından Jungkook'un takıldığı kızları yanında getirdiğini de biliyordum. Bu istemsizcede olsa kıskançlık damarlarımı hoplatıyordu. Jimin bunu görüp hissetse de onda da aynı durum geçerliydi. Belki bu yüzden konusu bile açılmıyordu. Bu düşüncelerle boğuşurken telefonu çaldı
Jimin🗣️:"Tamam... Yarım saate gelirim"
Telefonu kapatıp bana baktı
Jimin:"Seni de bırakmamı ister misin bebeğim?"
Bom:"Beni Yeonjun alacak"
Jimin:"Tamam. Oraya varır varmaz bana haber ver"
Kafamı aşağı yukarı sallayıp kapıdan geçirdim onu. Saat ikiye geliyordu ve aceleyle makyajımı yaptım. On dakikamı almıştı. O sırada mesaj geldi
💭Yakışıklı Prens🤴🏻;"Hazırsan evin önüne gel prenses"💭
Hemen ayakkabımı giyip evden çıktım. Arabaya bindiğimde bana öpücük atıp arabayı çalıştırdı
Yeonjun:"Nasılsın abisinin gülü"
Bom:"İyiyim sen nasılsın kardeşinin prensi"
Yeonjun:"İyiyim"
İkimizde küçük bir kahkaha atıp yola döndük. Yeonnjun her zaman abi gibi davranırdı bana. İlk yardımıma koşan hep o olurdu. Bende hep ilk yardıma koşan olurdum ona. Diğerleri de hep yanımda oldu,asla bırakmadılar beni. Aile gibiydik. Çocukluk arkadaşıydık hepimiz. Ama Yeonjun ayrıydı benim için. Bende onun için ayrıydım. Hepsini ayri ayrı çok sevsem de... Ailemin bana göstermediği sevgiyi,şefkati onlar bana göstermişti. Buna Jimin de dahildi
Buluşacağımız kafeye geldiğimizde bütün ekip buradaydı. Kafenin duvarında asılı duran saate baktığımda on dakika erken buluştuğunu fark ettim
Siparişleri beklerken Jiminden mesaj geldi
💭Sevgilim💛;"Neredesin? Buluştunuz mu?"💭
💭Evet💭
Mesajlar kısmından çıkıp telefonu kapattım ve masaya koydum
Jung;:Jimin niye gelmedi Bom?"
Bom:"O da arkadaşlarıyla buluşacakmışmış"
Jung aldığı cevap ile sessizce kafasını salladı. Konu lise zamanlarına geldiğinde hepimiz gülüp duruyoruk. Mi Sun dışında. Çünkü daha çok Mi Sun'un komik anıları geliyordu aklımıza. Aramızda en haraketlisi,en deli dolusu oydu
Kahvelerimizi içerien telefonuma dört mesaj gelmişti art arda. Mesaj fakültenin okul grubundandır diye bakmadım. Ancak ısrarla mesaj gelmeye ve hepsinin bakışları beni bulunca telefonu sessize aldım
Hae:"Baksana mesajlara. Önemlidir belki"
Mi Sun:"İnsan az meraklı olur"
Bom:"Fakültedekilerin günlük rutini bu. Onlardır"
Mi Sun'un göz devirmesine karşılık sadece kahvemi yudumlamaya devam ettim
Saate yeniden baktığımda saatin altıya doğru geldiğini gördüm. Akşam Jimin'in eve geleceği aklıma gelir gelmez ayaklandım Bom:"Çocuklar benim gitmem lazım. Size iyi eğlenceler"
Hae:"Nereye? Saat kaç ki?"
Jung:"Saat altıya geliyor. Bende kalkayım"
Diğerlerinin de ayaklanması ile hepimiz vedalaştık bir daha buluşmak üzere. Yeonjun ve Jung beni bırakmakta ısrar etseler bile otobüse binmeye kararlıydım. Jung daha fazla ısrar etmeyerek kendi arabasına binip evine doğru gitmeye başladı. Yeonjun ise benimle durağa kadar gelmişti. Otobüse binmemi bekleyecekti. Aklıma mesajlar gelince telefonumu cebimden çıkarıp mesajlar kısmına girdim
💭Selam
Bugün evdesindir umarım BomBom
Koreye yeni indim
Aklıma ilk sen geldin
Sapık değilim bu arada
Özledim seni💭
Gibisinden mesajlar gelmişti. Lanet olsun ki telefonumu sıfırladığım icin numaralar silinmişti ve sadece çok yakın olduğum kişilerde vardı telefon numaram. Kaşlarım çatılırken Yeonjun elimden aldı telefonu ve mesajları okudu
Yeonjun:"Seni bırakmamam konusunda hâla ısrarcı mısın?"
Bom:"Evet"
Yeonjun:"O zaman bir şey olduğunda hemen beni arıyorsun. Söz mü?"
Bom:"Söz. Hadi öptüm prensim,görüşürüz"
Gelen ilk otobüse bindim. Eve bir durak kala inmiştim. Markete girdim. Gözüme çarpan abur cuburları alırken makarna da aldım. Marketten çıktığımda rüzgar yüzüme çarpıyordu. Perçemlerim rüzgardan dolayı sağa sola sallansa da fazla rahatsız olmadan yürümeye başladım. Eve doğru yaklaştığımda sırtında çantası hemen yanında valiziyle duran bir adam gördüm
```JİMİN'DEN```
Bowling yerine girdiğim an grubu görmem bir olfu. Yavaş adımlarla yanlarına doğru ilerledim. Geldiğim gibi Taehyung'un boynuma atlayarak sarılması beni biraz tökezletse de bozuntuya vermeden bende ona sarıldım. Boş olan koltuğa oturduğumda telefonumu elime alıp Bomdan mesaj gelmesini bekledim. Bir süre sonra dayanamayıp ben ona mesaj attım. Hemen geri dönüş yapmasıyla rahatladım. Telefonu keyifle cebime koyduktan sonra geriye yaslandım
Jimin:"Jungkook nerede? Kızlarla mı yine?"
Namjoon:"Yoldaymış,tek geliyor. Özellikle rica ettim tek gelmesini"
Jimin:"İyi bari"
Suga:"Bu çocukta iyice çapkın bir şey olmaya başladı"
Jimin:"O kadar da değil hyung. Sadece eğlenmek için geziyor birileriyle"
Jin:"Sen öyle san"
Jin hyung dilini çıkardıktan sonra ayağa kalktı. O sırada Jungkook geldi. Jungkook'un gelmesiyle Jin hyungun takımları oluşturması bir oldu. Kaybeden takım kazanan takıma yemek ısmarlayacaktı. Jin,Suga,Taehyung ve ben. Jungkook,Namjoon ve Hoseok olmak üzere takımları oluşturmuştuk
Benim bowling topunu atmamla bütün lobutlar devrilmişti ve sonuç olarak benim olduğum takım kazanmıştı. Kazanmamızla beraber Taehyung'a koştum ve sarıldım. Zıplaya zıplaya yerimizde döndük. Suga ve Jin hyunglar ise sadece beşlik çakıp keyifle koltuklara oturmuşlardı
Taehyung:"Ee ne zaman yemek yiyoruz?"
Saate baktığımda altıya geliyordu. Bom'a söz vermiştim akşam yanına geleceğimi. O yüzden yarına ertelemek daha iyi olacaktı galiba. Yarın Bom'u da alabilirdim yanıma
Jimin:"Ben Bom'un yanına gideceğim. Söz verdim akşam yanına geleceğime"
Jungkook:"O zaman hafta içi okul çıkışına ayarlarız?"
Herkese sorar bakışlarını gönderdikten sonra onaylama homurdamalarıyla ben yanlarından ayrıldım. Onlarda oturup sohbet etmeye devam ettiler
Arabayı park uygun bir yere park edip kalan yolu yürümeye başladım. Gayet mutlu ve heyecanlı bir şekilde yürürken Bom'un bir adama sarılamsıyla kaşlarım çatıldı. Kimdi bu adam? Niye Bom hiçbir şey söylememişti bu adam hakkına bana? Sinirlerim yavaş yavaş gerilmeye başlarken adımlarımı hızlandırdım. Yanlış anlamamak için kendi kendime dirensem bile bir şey beni buna itiyordu. Aklımdan beni aldattıği düşüncesini geçirmedim,ihtimal vermedim. Bom'a gözüm kapalı güveniyordum. Ama sinirlenince gözüm dönüyordu ve her şeyi yanlış anlayıp ona olan güvenimi kaybediyordum. Bundan nefret ediyordum
```BOM'DAN```
Dikilen adamın yanına yaklaştığımda tedirgindim. Ancak bana dönüp baktığında bunun Almanya'dan gelen kuzenim olduğunu anlamamla birlikte hemen sarıldım ona. O kadar çok zaman olmuştu ki onu görmeyeli çok özlediğimi yeni fark ediyordum. Bir süre daha sarılı kaldıktan sonra geriye çekildim. Tam ağzımı açmış bir şey diyecekken Jimin bir anda gelip sertçe kolumdan tutarak kendine çekti beni. Gözlerinden alevler çıkıyordu kendini tutmaya çalışsa bile
Jimin:"Bu kim?"
Bom:"Kuzenim. Almanyadan geldi"
Jimin:"Valiz? Sende mi kalacak?"
Sorar bakışlarımı kuzenime yönelttim
Bom:"İstiyorsa kalabilir"
Do Yun:"Birkaç gün arkadaşımda kalacağım. Sonra gelirim senin yanına. Ve gerçekten kuzeniyim. Boş yere yaygara çıkarıp kuzenimi üzme"
Jimin Do Yun'un bu dediklerine daha çok sinirlenmiş olacak ki kolumu sıkmaya başladı. Acıyla inledim. Hemen kolumu bırakmıştı ama ellerini yumruk yaptı. Do Yun ise bizi rahat bırakmak için omzumu sıvazladıktan sonra gitti
Jimin:"BANA BU ADAMDAN BAHSETMEDİN BİLE BOM! BİRDE GELMİŞ KUZENIM DİYORSUN. NEDEN İNANAYIM SANA HA?"
Bom:"Ne saçmalıyorsun sen be? Her sinirlendiğinde bana böyle davranamazsın! Bıktım artık bundan. Sana hiçbir zaman yalan söylemedim ben. Başka biriyle olmak istesem ayrılırdım senden zaten"
Jimin:"Öyle mi olduk şimdi de? Ayrılmakmış! Git ayrıl istersen. Umrumda değil. O adama sarılırken gayet rahat ve mutluydun"
Bom:"Jimin,iyice saçmalamayı keser misin? Kuzenim sonuçta. Liseyi bitirdiğimden beri görmüyorum. Özledim sadece. Bugün sabah dediğin şeyi hatırlıyor musun? Bir saç teline bile kıyamıyorum demiştin. Şimdi onu geç,kalbimi fazlasıyla KIRDIN! İyi günler sana. Defol git"
Defol git dediğimde kendine gelmişti. Bu dediğime belki pişman olacaktım ama içim gayet rahattı. Gözlerim dolu dolu evin kapısına gittim. Anahtarı zar zor deliğine sokmuşken Jimin omuzlarımdan tutup beni kendine çevirdi
Jimin:"Gerçekten çok özür dilerim. Sinirimi tutamadım. Biliyorum bir özür kalbini düzeltmeyecek ama ne istersen yaparım. Yeterki beni affet. Gerçekten sana çok aşığım. Sinir sorunum için psikoloğa da giderim hem"
Tek nefeste konuştuğundan nefes nefese kalmıştı. Bu haline gülümsemek istesem dahi yapamazdım. Gururuma yedirmek istemiyordum. Ama onsuz da yapamazdım bunu gayet iyi biliyordum
Bom:"Bana biraz zaman ver. Bugün hemen affedecek değilim Jiminssh"
Yüzünde içten bir şekilde gülümseme oluşurken ona sarıldım. Tamamen olmasa da affetmiştim hemen. Mutluydum. Ben bir elmaysam o elmanın diğer yarısıydı. Biraz geri çekilip yanağından öptüm. Ancak kafamı geri çektiğimde hemen dudağımdan öpmüştü. Dudaklarım yukarı doğru kıvrılırken o da beni kendine daha çok yaslamıştı. Gözlerimi kapatıp kendimi ana bıraktım
~Son~
@@Dahyunoloji_AyMina_Querencieelerine salık
@@Junkook-t3b teşekkürlerr
Çok güzel olmuş ❤😊
Teşekkür ederi minnoş💗💗
Uçarak geldim 😂
Baya hızlısın😂💙
@@Dahyunoloji_AyMina_Querencie konu senin videon ise hızlı olmak lazım 😉
@@ecolimo253 çok tatlısın ama🥺😽❤
@@Dahyunoloji_AyMina_Querencie senin kadar tatlı olamam 🥺
@@ecolimo253 🥺💗
26 saniye huh
UwU hizlisin