Teşekkür ederim. Ben de bu yaştan sonra, daha ötelere ses göndereyim diye girdim bu işe. Yani deneye yanıla öğreniyorum. İnşallah daha iyilerine, birlikte...
Emeğinize sağlık değerli hocam.Ders çalıştığımdan dolayı vakit bulamamıştım,bulduğum vakti de her zamânki gibi ilimle geçirmek istedim hocam. Hocam,Şeyhî hakkında ufak bir katkı yapmak istiyorum.Şeyhî'nin mesleği bilindiği üzere göz doktorudur. ''Hekim Sinân'' olarak da tanılmaktadır. Şeyhî'ye, Çelebi Mehmed'i iyileşmesi sonucunda ''Re's-i Etıbba'' unvânı verilmiştir. Şeyhî'nin bazı gazelleri tasavvufî bir ihtivâ taşır ama bu,onun mutasavvıf bir şâir olduğunu göstermez. Türk edebiyatında da ''Mesnevi Şâ'iri'' olarak tanılmaktadır ve baktığımızda Şeyhî,Anadolu'da klâsik şiirin de kurucu şâirleri arasında yer alır hatta kendisi bundan dolayı ''Şeyhü'ş-şu'arâ'' , ''Hüsrev-i Şu'arâ'' olarak da tanınır ama bunu daha çok eski kaynakların söz ettiğini bilmekteyim hocam.Aynı 16.yy. şâirlerinden Fuzûlî'ye ''Mevlânâ Fuzûlî'' denildiği gibi. Şeyhî'nin bir de ''Kerem Kasîdesi'' vardır hocam.Tabii ki Ahmed Paşa'nın da ''Kerem Kasîdesi''ni unutmamak gerek. Bazı görüşler de ''Kerem Kasîdesi''ne konusu gereği genellikle birine af içerikli olduğu için şu sorulmaktadır hocam:''Kerem Kasîdesine 'AF-NÂME' diyebilir miyiz?''. Tekrardan çok teşekkür ediyorum değerli hocam.Her zamânki gibi sizi takîpteyim hocam. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Hocam emeğinize sağlık, keyifle dinlediğimi belirtmek isterim. Fakat görüntü geçişleri biraz daha iyi olabilirdi. İyi çalışmalar dilerim, takipteyiz😊💐
Teşekkür ederim. Ben de bu yaştan sonra, daha ötelere ses göndereyim diye girdim bu işe. Yani deneye yanıla öğreniyorum. İnşallah daha iyilerine, birlikte...
Emeğinize sağlık değerli hocam.Ders çalıştığımdan dolayı vakit bulamamıştım,bulduğum vakti de her zamânki gibi ilimle geçirmek istedim hocam.
Hocam,Şeyhî hakkında ufak bir katkı yapmak istiyorum.Şeyhî'nin mesleği bilindiği üzere göz doktorudur. ''Hekim Sinân'' olarak da tanılmaktadır. Şeyhî'ye, Çelebi Mehmed'i iyileşmesi sonucunda ''Re's-i Etıbba'' unvânı verilmiştir. Şeyhî'nin bazı gazelleri tasavvufî bir ihtivâ taşır ama bu,onun mutasavvıf bir şâir olduğunu göstermez. Türk edebiyatında da ''Mesnevi Şâ'iri'' olarak tanılmaktadır ve baktığımızda Şeyhî,Anadolu'da klâsik şiirin de kurucu şâirleri arasında yer alır hatta kendisi bundan dolayı ''Şeyhü'ş-şu'arâ'' , ''Hüsrev-i Şu'arâ'' olarak da tanınır ama bunu daha çok eski kaynakların söz ettiğini bilmekteyim hocam.Aynı 16.yy. şâirlerinden Fuzûlî'ye ''Mevlânâ Fuzûlî'' denildiği gibi. Şeyhî'nin bir de ''Kerem Kasîdesi'' vardır hocam.Tabii ki Ahmed Paşa'nın da ''Kerem Kasîdesi''ni unutmamak gerek. Bazı görüşler de ''Kerem Kasîdesi''ne konusu gereği genellikle birine af içerikli olduğu için şu sorulmaktadır hocam:''Kerem Kasîdesine 'AF-NÂME' diyebilir miyiz?''.
Tekrardan çok teşekkür ediyorum değerli hocam.Her zamânki gibi sizi takîpteyim hocam. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Teşekkür ederim Cumali. Katkıların ve desteğin daim olsun.