Ben fakir aileden geldiğim için, işsiz kalınca da çok fakir kaldığım için, düşük maaşlı iş tekliflerini hep kabul ettim. Üstüne, bir de pazarlık yapıp fiyatı daha da indirmelerine müsaade ettim. Hepsi fakirlikten işte, böyle önemli kararlara direkt etkisi var.
Memur oldum ama hala fakir psikolojisi ara ara beni sarıyor. Ki psikologum ben. Tabi benim fakirliğimin suçlusu da işverenim. Yani sizi çok iyi anlıyorum.
Bence bu zenginlere köle doğurmaktan vazgeçsek olay düzelir bir kaç nesil sonra zenginler köle bulamayacak ve mecburen sistemi değiştirecek ben şahsim adına çocuk yapmıyorum 😂
Eklemek isterim ki sahip olunan zaman zenginler ve fakirler için eşit değil. Bu sadece 15 yıllık ömür farkından kaynaklanmıyor, zamanı kullanma biçimiyle de ilgili. Örneğin fakir çocuk ya da genç (eğer okuyabiliyorsa) yazları çalışmak zorunda kalabilir ya da günlük yaşamında ev işleri ve benzeri angaryalarla uğraşırken zengin çocukları o sırada yurt dışına dil öğrenmeye gider veya piyano ya da tenis dersleri alıp kendini geliştirir. Bu durum yetişkinler için de böyledir. Gelişiminize ne kadar zaman ayırabildiğiniz angaryalardan ne kadar kurtulabildiğinize, geçiminizi sağlamak için ne kadar az çalıştığınıza ve elinizdeki imkanlara bağlıdır. Aslında çok fazla deney yapmaya bile gerek yok, başarılı insanların ailelerine bakınca (benim baktıklarım) en az % 90'ı eğitimli ve varlıklı ailelerden geliyor. Aksi yönde çok az örnek var. Zaten fakir insanların dünyaya neden çocuk getirdiklerini hiç anlayamamışımdır. Çocuklarının köle olmasını baştan kabul ediyorlar. Nüfus artışı ve kaynakların kıtlaşması da göz önüne alınırsa evet fakir çocukları zor zamanlar bekliyor. Bir de bizim ülkemizdeki kul zihniyeti düşünülürse çocuğunu ekmekle besleyip efendilerini lüks yaşatanlar var ki ülkenin ve çocukların geleceğini bitirdiler.
Yüz bine 2 kişi, dil bilmek yetmiyor hatta sadece 1 dil . Bir kaç dil bilmek çok iyi bir üniversite okumak derece yapmak kültürlü olmak spor yapmak enstrüman öğrenmek bütün bunlara aile içi sorumluluklar hariç vakit ayırmak bütçe oluşturmak öğrendiğiniz dilin belgesini almak için bile çokça para verilen bir ülkedeyiz. Sömürgeci devletlerin dillerini öğreniyoruz sonuç itibari ile bunun aşırı bir şekilde övünülecek bir yeri yok . Yaptığınız şey kişisel gelişim adına önemli ama yeterli değil ayrıca çok da övünerek daha fazla başarı elde etmiş olmuyorsunuz. Türkiye nin en iyi üniversitelerine girme ihtimali fakir, yeterli eğitim alamayan , kardeşlere bakma sorumluluğu çoğu kız çocuğuna ev işi yaş ilerledikçe olma ihtimali yükselen evlendirme baskısı altında büyüyen bi çocuğun, zengin ve kafası rahat zamanı bol stresi az özel hocalı birine göre eminim daha azdır. Zaten orta gelirli aile sayısı neredeyse yok. En iyi üniversite ye bile girseniz çokça para lazım. Her şeyi hallettiniz diyelim bu üniversite bile uluslar arası listede kaçıncı acaba bi bakın. Çok az kişi ailesinin ekonomik gelirini yükseltebiliyor. İnternet size zenginliği gösterebilir ama yüzde doksan sadece bu kadar. Türkiye de çoğu gencin telefon bulacak parası interneti bazen yemeği bulacak parası bile olmuyor. Zengin olup ahlaklı bir şekilde olmak hemde fakir bir aileden gelerek biraz hayalperestlik olur. Fakir zengin demeden herkesin ahlaklı olması gerekiyor. Çalışıp bir yerlere gelirken hep gelemeyen insanları da düşünmek gerekiyor . Şuanda bütün çocuk genç yaşlı neredeyse herkes influencer olmak istiyor Türkiye nin buna değil bilim adamına ihtiyacı var. Fakat ne vaad ediyor zenginliğin yaninda çokça bir para mı hayır üstelik çok da çaba lazım . Bunu Türkiye nin aklına sokmak zor . Önemli olan para değil , zeka çalışma azmi hırs , bunlar lazım. Okumak lazım. Üstelik kendini yeni keşfeden bölümünü okulunu değiştirmek isteyen vaz geçen insanlar içinde eğitim sistemi çok katı. Zaten kim duysa bu işten gelen aylık para ve gelen imkanları ağzının suyu akıyor. Haklı olarak. Çünkü fakir bir topluma dönüştük. O kadar parayla insanlar neler yapabileceklerinin hayalini kuruyor. Halbuki bu insanlar refah bir hayat sürmeli ki bilime vakit ayırsın. Biz temel ihtiyaçları bile karşılayamıyoruz.
@@sila1201.kısacası fakirin alternatifleri yok.benim de demek istediğim çocukken yaşayabilmek için anlatılan masallardir.çok çalıs.bir gün ulaşırsınız vs..(istisnaları kasdetmiyoruz) Zenginseniz yapacağınız işleri planlayarak yaparsınız hem de çarçabuk yaparsınız.fakirin böyle şeyler yapma şansı hiç yok.yola sıfırdan başlamak da aslında mümkün değil.ama ne yaparsaniz yapın kendinize moral vermek zorunda olarak yaşamak zorundasınız.
@@melanges123 aynen öyle, elbette çalışılmadan yaşanan bir hayat boştur fakat imkan olmayıp dert çok olunca günde 12 saat hatta belki daha fazla inşaatta çalışmak değil dediğim. Ama çoğu zaman elde kalan budur . Aslında bende başka şeyler hayal etmiştim ama ... sözü insanı kıran en büyük sözlerden biri . Zenginsen başarı zaten geliyor yani ama fakirsen umudun sahip olduğun tek şeydir. Sahip çıkmaktan başka şansın yok. Yoksa yaşam dediğin şey çöp olur gider.
@@emir3756 survival of the fittest, en uyumlunun hayatta kalması demek yani Roma'da Romalı gibi davranacan, hırsızların ülkesinde... Ne demişti ünlü galaktik Helenistik düşünür: " fakir çalmasını bilmediği için fakir " Pardon, ekonomistmiş (:
20 yaşındayım türkiye'nin bana göre en iyi üniversitesinde mühendislik okuyorum. buraya gelmem benim kendi başarımdı. bana yol gösteren ışık tutan kimse olmadı. şimdi de ekonomik olarak benden çok daha iyi durumda olan, ailesi eğitimli, kendilerine yol gösteren pek çok insanın olduğu şanslı çocuklarla yarışmaya çalışıyorum. Onların yolları spot ışıklarıyla aydınlatılmış durumda ve koşuyorlar. Bense karanlıkta adımlamaya çalışıyorum. Attığım bir sonraki adım bir uçuruma mı denk gelecek yoksa takılıp düşecek miyim bilmiyorum. imkan içinde yüzen yol gösterilen insanlardan daha iyi olmaya çalışıyorum. en azından onlarla aynı seviyede olmaya çalışıyorum. Benim sadece imkansızlıklarım yok aynı zamanda engellerim de var. Ailenin eğitimsizliğinden bana bu yaşıma miras kalan dünya görüşümü genişletmeye çalışıyorum. tek yapabileceğim şey onlar bir çalışıyorsa ben üç-beş çalışmalıyım. onlar gibi olmak için değil. daha iyi imkanlara sahip olup benim geçtiğim yollardan geçecek insanlara yardımcı olmak için.
Özel üniversitede okuyan arkadaşım benden çok bir farkı yoktu. Ama hocamın da dediği gibi networku ona göre gelişti. Sonuç olarak özel üniversitede okuyan arkadaşımın arkadaşları TAİ, Aselsan gibi şirketlere çocuk oyuncağı gibi rahatlıkla girebilip işlerine gelmediğinde çıkıp, üstüne de daha iyi bir iş bulabiliyorlardı. Benim adını duymadığım devasa holdinglerde çok farklı pozisyonlara geçebiliyorlardı. Hocamı ilk videolarından itibaren takip ediyorum. Yanlış hiçbir sözüne denk gelmedim. Hatta şüphe ettiklerimi de hayat yaşayarak öğretti. Not: Hayata bir kere mi geldik beee. Bugün de böyle olsun, mantığı maddi durumu benim gibi olanlar için yaş ilerledikce o zengin kitleye dolaylı yada dolaysız yoldan hizmete kapı açmaktan başka işe yaramıyor.
kankam bende özel ünide okudum inan dediğinden var mı var ama herkes için öyle değil. tam bursluydum imksn çok diye gittim ama senin dediğin bende olmadı çünkü onlsrın kafası bizden çok farklı çalışıyor. ortak bir alanın olmuyor mantıken. oraya gelen en az bir dil bilerek geliyo bir kaç tane enstruman çalarak geliyo. adamlar bunları önceden halledip gelirken ben ünide öğrenirim niyetiyle yola çıkıyodum işte aradaki farkta burdan başlıyor işte. herkes erasmus yaparken ben sadece onların yaşadıklarını dinliyodum çok koyuyordu ama naparsın. yazsam yazarımda eskileri hatırlamaya gerek yok bence dkdkdk. yani biz yapamadık cocğumuz yapar dedikte hocamız bunuda ortadan kaldırdı. sağlıcakla......
zaman hakkında şunu eklemek gerekiyor: fakirlerin çalıştıkları yer ile evleri arasında uzun mesafe var. zenginler daha kolay iş yerlerine yakın ev tutabiliyorlar. haliyle fakirler toplu taşımada günde 4 saat zaman harcarken, zenginler o 4 saatte spor da yapar, kitap da okur, gezmeye de gider. bu sadece yokda geçen süre ve istanbul için konuşuyorum. o işe gitmek için sabah erkenden kalkmayı, işten gelince yorgunluktan arkadaşlarınla olan planların iptal edilmesini de göz önünde bulundurmak gerek. biz bunları da eklersek değil 4 saat, 6 saatten daha fazla zamanlar oluyor ve bu sürede zenginler açısından fiziksel ve mental olarak yorgunluk görülmüyor. eyyorlamam bu kadar.
Zengin eleman iş için aynı mesafeyi harcayacak bile olsa bile yine de aynı stresi yaşamaz ki. Aman otobüs mü kaçacak, aman işe geç kalırsam fırça yer miyim derdi olmuyor çoğunda. Hatta yeri geliyor sıradan eleman müdürü vs azarlıyor çünkü kimisi zevkine çalışıyor. Öte yandan o azarlanan müdür hıncını işe ihtiyacı olan garibandan çıkartıyor.
Zaman konusunda bir de şu var. Ben bir fakir olarak hem işe gidiyorum, yemek yapıyorum ve evi temizliyorum. Çocuğum varsa onun zeka gelişimi için bile pek vaktim kalmıyor. Ama zenginin evde yemek yapan, temizliğini yapan var, bu da zamanın gelişime kalması demek
Bence işe yakın ev tutmak mümkün. Ama genelde fakirler komün halinde yaşadığı için bir kişi için ev değiştirmek pek olası olamıyor. Çocukların okulu veya eşin/kardeşin işyerine yakınlık vs gibi etkenler var. Ama bu 4 saati okuma fırsatı olarak görebilir kişi. Sporu da otobüsten erken inip eve yürüyerek yapabilir. Her gün 2 saat kulaklıkla İngilizce dinleyerek dil bile öğrenebilir. Ama bunun için önce fakirlik edebiyatını bırakması gerekiyor. Ortalıkta küçük Emrah gibi dolanmanın kimseye bir faydası yok. Krizi fırsata çevirebilmek önemli olan. Fakirlerin en büyük problemi bu. Kendilerine çok fazla acıyorlar. Bu arabesk kafadan kurtulmaları gerekiyor önce. Sürekli olumsuzluk pompalayan insanlardan da uzak durmaları gerekiyor aslında. Fakirsen bu kanalı izlemeyeceksin mesela. Sana daha faydalı içeriklere bakacaksın. Yoksa dünyada global adalet beklersen işin yaş.
Ailen zenginse, hayatta bir değil 100 adım ilerdesin. Kısaca soyadı zengin birisi 50 yılda yüzelli yıllık yaşarken, sıradan birisi 50 yılda keşke dunyaya gelmeseydim der. Su an tek düşündüğüm şey ne zaman öleceğim. Bir an once ölsem de cehennemden kurtulsam.
Bir insanın fakir mi zengin mi büyüdüğünü yemek yemesinden bile anlarsınız. Bir mekana gittiğimde hesabı vs. ben ödeyecek olsam da bir bakıyorum yemeği önce ben bitirmişim. Alışmışız hocam erken davranmazsak aç kalacağımız hissiyatına (ah o ortadaki tek bir tabaktan yemek yeme kültürü) . Her seferinde de çok gülerim bu durumuma. Bilinç altı tuhaf bir şey.
Ya abi yapma ya. Sana çok güzel,antidepresan bir fikir vereceğim.uygula! Yemek yerken fakir hissedersen ve havyan gibi yediğini düşünürsen, şahsım için bu ülkenin en zenginlerinden en entelektüellerinden en saygınlarından dünyaya mâl olmuş bir zengin çocuğu olan Celal Şengör’ün canlı yayınca tatlıya poğaçaya parmakları ile nasıl daldığı getir aklına 😁 işte o zaman eşitleniyoruz
""Zengin bir insan fakir olsa 40 yıl zenginliğin kokusu devam eder, Fakir bir insan da servete kavuşsa 40 yıl fakirliğin kokusu o evden çıkmaz " Ali Özveren - Toros Okulları Yön.Kur.Baskanı
Saçmalamış O herif. Fakir 'in kredisi yoktur,zenginin durumunun geçici olduğunu düşünerek insanlar kredi açar, çünkü gelecekte ondan beklenti içindedirler. Bunun için bir müddet daha zengin gibi yaşar.
Yıllardır "liyakat, liyakat, liyakat" deniyor. Ancak liyakat (competence, takdir edilmeye değer olma durumu, yeterlilik) ile merit (kişinin belirli bir çalışma ortamında sahip olduğu beceri ve yetenekler) ayırmak gerekiyor bence. Örneğin iki tane çocuk alalım. İkisi de 150 IQ potansiyeli var, 3-4 yaşında elektronik eşyalara aynı oranda meraklı. Birisini zengin ve sevgi dolu aileye bırakalım, diğerini fakir ve kavga dolu aileye bırakalım. Zengin, çocuğundaki bu ilgiyi farkeder ve Türkiye'de "Elektronik Mühendisliği" konusunda en tepede olan üniversitede "en iyi hoca" olarak bilinen "kankasını" arıyor, çağırıyor, özel eğitim ve yönlendirme yapmaya başlıyor. Fakir ailedeki çocuk, "o radyonun taksidini yeni ödemiştim, bozmuşsun aleti" diyerek dövülür. Zengin ailedeki çocuk en pahalı liseye yazdırılıyor, oradaki öğretmenler çocuğun bu ilgisini farkediyor ve onun ilgisini çekebilecek kaynaklar üstünden konular anlatırlar. Fakir ailedeki çocuk gittiği devlet okulunda "sen daha verdiğimiz konuları anlamıyorsun, çöpçü olmaya mı karar verdin" diye aşağılanır. Zengin ailede yetişen çocuk, lise yıllarında sürekli farklı ülkeleri gezer, dolaşır, kamplara ve turlara katılır. Fakir ailede yetişen çocuk, eve ekmek getirebilmek için bir yandan okurken bir yandan simit satarak günü kurtarmaya çalışır. Zengin aile, çocuğu üniversiteden mezun olunca 100 milyon dolar verir ve "imparatorluk kurması" için teşvik eder. Fakir aileden gelen çocuk ise, her ay kiraya 10 bin lira harcamak istemediği için ailesinin evinde yaşamaktadır ve bu yüzden de "baba parası yiyerek okuyor" diye dalga geçilir. Bu iki çocuğu getirip aynı iş yerine soksan, belki ikisi de aynı derecede yetenekli olduğu ortaya çıkacaktır. Ama zengin ailede yetişen o çocuğun networkü ve titri daha fazla olduğundan, kendini gösterip o işe kolayca girebilir. Fakir ailede yetişen çocuk ise özgüvensizlikten ve "liyakatsizlikten" o işe alınmayacaktır. Bu sistem, potansiyeli olan kişileri çarklar arasında ezip yokederken, sadece en şanslı doğanların "liyakatli" hâle gelmesine neden oluyor. "Fırsat eşitliği" denilen şeyin pratikte ne kadar da işlevsiz hâle getirildiğinin işareti aslında. Fırsatı olanlar daha eşit olurken, fırsatı olmayanlar sadece eşit.
Kardeşim intihar etmek istiyosan eğer demek ki şuan yaşadığın hayatta seni mutlu eden hayata bağlayan hiç bir şey olmadığı gibi aynı zamanda seni mutsuz eden ve zorlayan bir çok şey var. Ve ister duygusal ister rasyonel bir şekilde intiharı düşün sonuç olarak intiharı düşünecek kadar daraltmış hayat seni. Madem öyle intihar etmek yerine hayatınla ilgili "Radikal" kararlar almak daha mantıklı değil mi. İster küllerinden yeniden doğmak gibi düşün bunu ister kaybedecek neyim var sanki mentalitesiyle hareket etmek gibi. Bir anda şehir değiştirmek iş değiştirmek. Ama her türlü değiştirmek.
Böyle kaliteli bir hocadan eğitim almak istesem benim gibi fakirlere sıra gelmezdi 😊 UA-cam'u bu yüzden çok seviyorum. Biz fakirlerin önüne nice kıymetli, yollarına altın dökülesi hocaları çıkarıyor, onları dinleme, feyzalma şansı veriyor 😊
*BİZ FAKİRLER HİÇ GÜN YÜZÜ GÖRMEDİK Kİ KARANLIĞI BEKLEYELİM ZATEN HEP KARANLIKTAYIZ …* Edit: Bizi anlamaya çalışıp bizimle empati yapam tek zengin sizsiniz teşekkür ederim.
@@zeroberto2352 *Yaşamdığımız daha kötü ne olabilirki kardeşim ? Başımıza gelmeyen bir tek uzaylı istilası kaldı. Aklımı kaybetmemek için çok büyük çaba sarfediyorum.*
Bir fakir önermesi ne demiş "Biber acıdır,hayat gerçektir fakirler biber alamadıkları için tadının acı mı tatlı mı olduğunu bilmezler O halde hayat biz fakirler için tatsızdır. " Oruç olduğum için saçmaladım ne yapalım biz fakirlerin en sevdiği ay Ramazan açlığa alışkın olduğumuzdan kolay geliyor yemek gibi bir derdimiz yok çok şükür.Hocam biz fakirlere moral verdiğin için teşekkürler. Bizim mahallenin en yüksek binası nerdeeydi uçabiliyor muyum bi bakayım.
Hocam biz de Sosyo-ekonomik düzeyi düşük olanlardanız. 90 li yıllarda Almanya'dan tatile gelen akrabalarımızın çocuklarının tenis raketleri, beyzbol sopaları vardı. Biz çocuklarımıza bunları daha yeni yeni alabiliyoruz. Maalesef.
“Biz fakirler böyleyizdir. Kader sarayında bizim işlere bakan büro hiç şaşmaz, ihmal etmez. Zihnimizden geçen en uzak, en mâsum ihtimallerin, sadece şiddet ile ret için düşündüğümüz şeylerin bile ceremesini öderiz.”
Acımasız olan bilimsel gerçekler değil, 10binlerce yıldır bu gerçeği idrak edemeyip de üreyen fakirler! Bebeğinin bezini ödemekten aciz, okulda çocuğuna beslenme sağlayamayacak olanların üreme aşkı acımasız
Çevremdeki insanlara bakıyorum zengin insanlar yemin olsun hepsi güler yüzlü sürekli tatil yapıyolar sürekli geziyolar fakir insanlara bakıyorum sürekli yüzleri düşük nezaman o insanlara denk gelsem bu ayı nasıl çıkarıcam yine masraflar var hayatımız ömrümüz boşuna gidiyor
SİZİ TEBRİK EDERİM.BU GERCEKLERi BU KADAR AClK BİR ŞEKİLDE AClKLADlNlZ.BİR AKADEMİSYENİN BUKADAR CESARETLİ OLDUĞUNU GÖRMEK SEVİNDİRİCİ.TEK KELİMEYLE BRAVO...SAYGlYl HAK EDİYORSUNUZ.
Hocam çok samimi ve açık yürekli videolarını uzun zamandır takip ediyorum. Doğrusu fazla çocuksu (pozitif anlamda) buluyorum. Maalesef doğa zengin faakir denklemi ile var olan bir şey. Daha kötüsü fakirlerin zenginlerin tanıdığı alan kadar ancak yaşamada var olabilecekleri bir düzen içeriyor. Daha da kötüsü zenginler (Güç ve ototrite sahipleri) alt sınıfları da yukarı taşımak için binlerce yıldır mücadele veriyorken , fakirlerin erdemlileşmeleri ne bağlı olaraak bunu yapmaya çalışuorken, alt sınıflar maalesef en küçük refahta daahi hemen saldırgan,zaalim,nobran ... olmayı seçerek zenginlerin bu hayalini ertelemlerine neden olurlar.
Ben fakirliği de yaşadım ama şikayet etmeyince inanın hayattan bir zenginden daha çok lezzet alabilirsiniz.( Hakkını aramak ile şikayet aynı şey degildir.) Şikayet ederek ne kazanıyorsunuz bunu kendinize sorarak başlayabilirsiniz mesela.Sadece size destek olacak insanları kendinizden uzaklaştırırsınız ve bilinç altınızı olumsuz düşüncelerle doldurursunuz.
Hocam sizin bu farkındalık yaratma girişimini ulusal kanala büyük bütçeli ciddi bir proje olarak diziye taşıyanlar var. Diziyi yapanlar da eski polis ve gazeteci. Hatta eleştirdikleri(arka planlarını ifşa ettikleri) kurumlar bile desteklemiş, başlarda tabii, işin ucunun bu kadar gidebileceklerini düşünmemişler ve hatta diziyi iptal ettirmeye çalışmışlar lakin dizi sağlam tuttuğu için olmamış fakat dizi hiç ödül almasın diye yaptıkları başarılı olmuş. Dizi tartışmalı olarak gelmiş geçmiş en iyi dizi olarak görülen, The Wire. Öneri: Sistemin değişeceğini umut edenler izlemesin. Üzer. İronik olarak, dizi böyle bir amaç doğrultusunda farkındalık yaratmak için yapılmış olsa dahi daha ilk başta. (özellikle bu video babında video sonlarında söyledikleriniz aklıma getirdi)
The Wire mükemmel bir dizidir. Özellikle eğitim sistemini gösteren sezonunda varoştan gelen çocukların okuldaki sistemin ve yaşadıkları mahallenin onlardan beklentileri arasında ezilmesini çok güzel anlatmış.
Hocam siz zenginlerin bir projesisiniz biz fakirlere kendimizi eksik hissettirerek özgüvenimizi yıkıyorsunuz ama tebrik ediyorum öğrenirken ancak bu kadar hayal kırıklığı yaşayabilirdim.
Ey rezil fakirler sizler süper elitlerin egemenliğini iktidarını asla yıkamaz aşamazsınız. Ey fakir sefil ayaktakımları kaderinize boyun eğin , kaymak tabakasının egemenligini kabul edin. Sistem onların. Onlar herkesi satın alırlar , iktidara herşeye sahiptirler. Sizler süper elitlere hiçbirşey yapamazsınız ulaşamazsınız bile. Elinizdekilerle yetinin mutlu olmaya bakın. Yada kininizde kıskançlığınızda mahvolun. Çünkü iktidar sahiplerine boyun egmekten başka seçeneğiniz yok.
Bilim adamlarinin sosyal boyutu düsünememis olmasi beni sasirtti.. Durumu iyi olan cocugun beklemesi onun ikinci sekerleme umudunun yüksek olmasi degil, sekerlemelere "tok" olmasi, bekleyebilmesi. Gariban cocugunki ise gelecek belirsizligi degil, sekerlemelere "ac" olmasindan. Buldun yumul hikayesi.
Sistemin çarklarının zenginler lehine döndüğü noktasını çok güzel açıklamışsınız hocam. Bugün yaşadığımız birçok siyasi, ekonomik ve kültürel değişimin sonuçlarının dünyadaki belli başlı bir elit kesimin yararına olduğunu görmek lazım. Pandemiyle başlayan (ya da daha da ivmelenen demeliyim sanırım) iktisadi değişim biz çoğunluğu daha da fakirleştirmekte. Biz gençlere de önemli görevler düşüyor bu noktada diye düşünüyorum. Umarım bunu daha net görüp buna göre eyleme geçebiliriz, kolektif bir kurtuluş olabilir mi ondan çok emin değilim gerçi. Emeğinize sağlık.
Hocam yakınen tanıdığım bir çocuk ameliyata girecek ti ziyaretçilerden biri eti puf getirmişti. Biz çocuğa yememesi gerektiğini operasyondan sonra yiyebileceğini söyledik. Öykeki çocuk eti pufu öpüyordu ama açma gitişiminde bulunmuyordu. O çocuk şimdi doktor oldu. Bağlantıyı kuruyorum.
Bugün çok kötü ve sevmediğim bir işten yeni çıktım. Ve bir karar aldım o işe tekrar gitmeyecem onun gibi işlere son vermek en büyük hedefim. Umarım başarırım bana 1 yıl verin. Bu yorum da motivasyon olarak burda kalsın.
Hocam değerli bilgiler için teşekkürler. Görüşünüze %100 katılıyorum. Olabilecek en berbat sistemde yaşıyoruz. Sistem maalesef büyük zenginlerin, patronların yani hırsızların düzeni. Dediğiniz gibi nerede bir zenginlik varsa orada haksızlık ve talan vardır. Umarım bu tarz videolar sayesinde insanlar arasında farkındalık oluşur. Emeğiniz için teşekkürler.
Çok güzel bir özet, elinize sağlık. Yapılması gerekeni bilim işaret etmiş. Ülkedeki tüm kaynaklar, tüm çocukların azami zeka gelişimini temin edecek taban değere değin eşit bölüşülmeli. Geri kalan kaynaklar eğer bir kişi ve aile elinde birikmeye başlarsa, bu engellenmemeli ancak caydırıcı vergilerle bu varlıklar katma değerli yatırıma zorlanarak, kişi başı gelirin artmasını ve gelir dağılımının düzenli hale gelmesini teminat altına alacak şekilde kanalize edilmeli. Bunun adına zekat mı dersiniz, sosyal demokrasi mi dersiniz, komünizm mi dersiniz, ne derseniz deyin... Ben, kaynakların en verimli ve geleceğe odaklı şekilde kullanılmasını istiyorum. Bu arada, maddi imkanlar çok önemli olsa da tek başına yeterli de değil. Bir çocuğun bilişsel ve ahlaki eğitimini aile başlatır ve sürdürür/korur. Öğretmenler de önem arz eder ancak iyi bir öğretmenin önemini kavramak için bile bilinçli bir ana-baba gerekir. Çocuğun, yetişene kadar önünü aydınlatacak, zihnini besleyip gerektiğinde hatasını gözünün önüne serecek ana-babası haricinde akıl hocalarına da ihtiyacı vardır. Yoksa zihinsel gelişimi sağlanmadan büyümesini büyümededn sayacaksak, bostan da büyüyor öyle. Söylemek istediklerimi özetleyen çok sevdiğim bir söz vardır; "Üniversite mezunu olman için diploma yetmez, babanın ve dedenin de üniversite mezunu olması gerekir." Son olarak, bizim milli eğitim projelerine ihtiyacımız var. Pek oy getirmiyor tabi, anlayabiliyorum, ama vatandaşın karşısına çıkınca sunduğu vaatleri arasında tek bir eğitim projeleri bile olmayan siyasilerin bu ülkeye katacağı hiç bir şey yoktur.
Şimdi Türkiye'deki sistemin bir çırpıda nasıl mükemmel ötesi olması için beyin yaktığımı anlatacağım. Kadınları iş hayatından tamamen fiilen ve külliyen çıkaracaz. Ama bunu, eğitim hakkını kesinlikle kısıtlamadan yapacaz. Kadın, zorunlu ilkokul, ortaokul ve anadolu lisesi eğitimini tamamladıktan sonra üniversite okumak istiyor ise zorunlu bölüm dersleri şöyle olacak: annelik ve çocuk gelişimi, ev ve yaşam kültürü, spor ve sosyal yaşam, kişisel bakım, estetik ve güzellik, psikoloji, sosyoloji, dünya kültürleri, seçmeli dil eğitimi, aşçılık, masaj ve fizyoloji egitimi, yoga, dil ve konusma terapisi, vs... Erkekler için ise ilkokul ve ortaokul eğitimini tamamladıktan sonra anadolu ve meslek liseleri kuracaz. Anadolu liseleri karma eğitim olacak ama erkeğin kazanması için zor şartlar ve sınırlı kontenjan koyacaz. Torpili kesinlikle kaldıracaz. Anadolu lisesini kazanan erkekler beyin adamı olacak ve bunlar masa başı işlerde, ulke yonetiminde söz sahibi olarak kpss'siz, direk işe yerleşmesini sağlayacaz. Maaşları, mesleki başarılarına, ülkeye ve kendilerine kattıkları katma değer oranında artış gösterecek olup, maaşları Mesleki lise çıkışlı olan erkeklere göre daha yüksek olacak. Mesleki lisede bölümlerden bazıları olarak makine, elektrik, elektronik, telefon tamirciliği, araba tamirciliği, uçak tamirciliği, inşaat ustalığı, temizlik ve altyapı işleri, turizm otelcilik, marangoz, kuafor, polislik, jandarma, asker, itfaiye, şoför, taksici, kepçeci, çiftçi vs.. gibi beden gücü gerektiren mesleklerin maaşlarını da asgari geçim sınırında tutacaz. İşyeri kaynaklı sorunlarda bireyin işsiz kaldığı süre boyunca ona yeni bir iş bulunana kadar giderlerini devlet finanse edecek. Para artık tamamen dijital ortamda olacak. Nakit devri kapanacak ve herşey sistem uzerinden kanıtlanabilir, açıklanabilir ve vergi usulüne aykırı durumlar olmadan Herkesin geliri ve gideri sistem uzerinden takip edilebilecek. Böylece ülkemizde bolca bulunan +/- anormal kazançlı insan topluluğu lav edilecek ve gelir adaleti sağlanacak. Erkeklere ve kadınlara en geç 30 yaşına kadar zorunlu evlenme, kadın ve erkeğin sağlık durumu yerinde ise en geç 35 yaşına kadar en az 1 tane en fazla 3 tane olacak şekilde zorunlu çocuk şartı koyulacak ve her çocuk için eğitim, sağlık ve sosyal hakları erkek çocuklar için meslek hayatına atılana kadar, kadınlar için ise evlenene kadar devlet finanse edecek. Devlet, Sakat ve engelli çocukları ömürleri boyunca finanse edecek ve her türlü ihtiyacını fiilen ve zaruren karşılayacak. Evlilik sürecinden sonra kadın, babasının ve annesinin himayesinden ve maaşından çıkıp erkeğin maaşına taabi olacak. Günümüz Türkiye enflasyonu ve 19 tl olan dolar kuru değeri baz alınarak asgari ücret en az 1500 dolar olacak, Erkek 3000 dolar kazanıyorsa devlet en az 1500 dolarını kadına ve çocuğuna verecek ve her kadının altında kendine özel arabası olacak. Kadına ve çocuğuna her türlü sosyokültürel destek ve sosyal yaşam alanları sağlanacak. Her meslek grubu için erkekler günde fiili 7 saatten fazla çalışmayacak, meslegin niteligine göre en fazla 1 saat zaruri ara mola olacak ve aynı işi bir günde 3 kişinin yürütebilecegi sabah-oglen, oglen-aksam, aksam-gece vardiyalı sistemi zaruri olacak. 3 gün çalış 1 gün tatil sistemi olacak. Ayrıcalıksız Her meslek grubunda vardiyalı yıllık tatil ve ara tatil olacak. Mesleğin getirdiği deformasyon yuzdesine göre artma eğilimi gösteren ve yıllık bazda totalde en az 4 ay olacak şekilde tatil imkanı sağlanacak. Bu sistem çok daha geliştirilebilir ve bu sayede evliliksiz hayatın, yalnız yaşam ve gelecek kaygısı olmadan fakir hayatın önüne tamamen geçilebilir. Suç, işsizlik ve intihar oranları neredeyse sıfırlanır. Eğitime, üretime ve insana verilen değer artar.
Devlet Hastanesinde çalışan bir kadın doğum hekimi olarak şunu söylemek istiyorum : tüm bunların ve sistem bozukluğunun neden kaynaklandığını poliklinikte yanımda sadece iki saat oturarak anlayabilirsiniz. Farkındalık yaratmak, sistemi değiştirmek fln gibi şeylerin ne kadar boş olduğunu da gayet güzel bir şekilde anlayıp sakince ve huzurlu bir biçimde evinize dönebilirsiniz tavsiye ediyorum. 😊
Cvp çok basit ... maddi ve manevi olarak çocuk yapmaması ya da tek çocuk yapması gereken insanların dört ya da beş çocuk yaptığını göreceksiniz. Örnekler saymakla bitmez: kocası madde bağımlısı olan, hapiste olan, işsiz olan bu kadınlar tereddüt bile etmeden çocuk yapıyorlar. Bu çocuklar bir şekilde zorluklarla büyüyor ve 18 yaşına geliyor.Konu çok uzun ama en iyimser bakın en iyimser tahminle bu çocuklardan sadece bir kaçı bir şirkete köle olmayı başarıyor. Başarıyor diyorum çünkü erkeklerden bir çoğunun kriminal hayatları, kızlardan bir çoğunun da eğitimsiz bırakıldıkları için kayıp hayatları ve zincirleme reaksiyona katkıda bulunmak üzere erken evlilikleri ve gebelikleri oluyor maalesef. (eş seçimleri de son derece yanlış oluyor genelde, tıpkı anneleri gibi.) Zinciri kırmanın şimdilik tek yolu kadın eğitimi ve anne olmadan önceki bilinci arttırmak gibi görünüyor başka hiç bir yol göremiyorum.
hocam fakir olduğumu biliyordum. Sayenizde daha derin bir şekilde daha çok fakir olduğumu çok net ve keskin bir şekilde anladım. Özümü tam görmemi sağladığınız için teşekkür ederim.
Çevremde zengin çocukların ağzından 1 kez bile gelecek kaygısı sözlerini duymadım hepside aman banane sınavmi var aman banane kazanırsam kazanırım kazanamassam kazanamam diyolar fakir olanlar insallah kazanırım diye dua ediyolar
Hayatı youtube gibi düşünün, ne talep ederseniz size onu verir.Devamlı dram ararsanız size abuk subuk Türk dizilerini önerir.Olumlu şeyler istemeye başlayınca hayatınıza renk katacak videolar önerir. Ama şunu da unutmayın 20 bölüm masumlar apartmanı izledikten sonra bir tane Joe Dispenza videosu açarsanız hicbirsey değişmez.😃Israrcı olmak lazım.
Çevre hocam çok önemli insan yaşamını belirleyen temel bir faktör çevrende zenginler varsa sende zenginleşirsin bir süre sonra zekiler varsa onlar gibi düşünmeye baslarsin çevre herşeydir
Hocam hayatınızda maaş dışında ticaret finansman ve yatırımla bir fiil ilgilenmediğiniz çok belli.Zenginlik çok büyük servet sahibi olmak ayrı bir durum ama çok aktüel bir olaydır.Çünkü ömürleri boyu maaş alan insanlar onlarla bir takım tasarruflar yaparak anca bir noktaya kadar gelebilir.Bu kaynakların çoğaltılması ancak gerekli finansmanla beraber kurulan işletme ve ticari faaliyetler sayesinde mümkün olabilir.Anlattığınızın aksine dünyada likitide son yıllarda oldukça bollaşmış ve imkanları oldukça gelişmiştir.Üstüne üstlük internet bir hizmetin reklamını ve diğer ihtiyaçlarını çok daha hızlı bir şekilde gidermesi sayesinde aslında zenginle fakir arasında oldukça büyük bir dengeleme getirmiştir.Eskiye nazaran bir insanın sıfırdan bir konuma gelmesi çok daha kolaydır.Ama bu bir zihniyet meselesidir bu şekilde düşünmeyen bir insan tabiki zorlaşıyor diye görecektir.Mesele niyettir bu niyete giren çalışan araştıran çabalayan normal her insan kader konusu ayrı tutulmakla beraber eski hayatlarından çok daha refah içerisinde bir hayata geçiş yapabilir. İnanmayan gidip denesin er yada geç başarır.
Büyük zenginlerin nasıl bu kadar zengin olduğuna dair verdiğiniz örneklere tamamen katılıyorum. Gerçekleri yüzümüze tüm açıklığıyla çarptığınız için teşekkür ederiz hocam 😊
Bildiklerimi anlatan birini görmek, dinlemek daha da moralimi bozdu😅 Teşekkürler 😂 Benim kuzenim doktor maşallh diyeyim tekrar, babası yani dayım vefat etmişti ama o çocukken bile kalemlerle defterlerle oynardı. Okumak için maddi kısmı da geliri yüksek bir aile destek olduğu için çözebildiler, sıkıntı olmadı. Kuzenim hep sınıf atlayarak okudu, baya zekidir. İstisnalar kaideyi bozmuyor, zengin aile kuzenimi farkedip destek olmasaydı iki kat zorlaşırdı okuması... Okumak ayrı zor, okutmak ayrı zor malûm...
Fakır muhabbetin niye bu kadar rahatsız oluyoruz ki fakirlik bir gerçek ve hocamız yaptığı araştırmalarım bizim gelecegımızı g,zler önüne serıyor bundan kacmamalıyız teşekkürler sevgılı hocam
Sırbistana kadar pasaport ile gidip yürüyerek belgrad ormanlarından kaçmayı düşünüyorum arkadaşlar. 3 5 kişi grup olursak daha iyi olur . Toplaşalım duruma göre karar verelim.
Dedikleriniz belki bundan 50 sene önceye kadar böyleydi. Fakat elimizde internet denilen dünyanın matbaadan sonraki en iyi buluşu var. Çocukların özel derse gitmesine gerek yok her şey elimizin altında. İstediğin beceriyi öğren ama önemli olan onu kullanabilmek. İstediğin network u yap hem de kolaylıkla ama onu düzgün kullan. Ben dediklerinize katılmıyorum
Tecrübemle sabit sonuna kadar haklı. Köyde ya da fakir mahallelerde yetişen çocuklara bakıyorum. Kötü okullarda okumuşlar. Derslerinde başarılı değiller. Üniversite okumayıp babalarının işini devam ettiren, sanayide, inşaatta çalışanlar var. Genellikle kısa boylular, daha çirkinler, para olmayınca giyim, özbakım da iyi değil. O fakir olmanın verdiği eziklik duygusu ile özgüvenleri yok, kendilerini ifade edemiyorlar. Geçinmek için ağır işlerde ve şartlarda çalışmak zorundalar. Hayatları zorluklarla geçiyor. Bir de elit semtlerde yaşayıp kolejlere giden çocuklara bakıyorum. Hepsi boylu poslu, eli ayağı düzgün, baby face, yediği önünde yemediği arkasında en iyi hocalardan eğitim almış, baba parası yiyen, eğlenen, gezip tozan, bar kulüp parti üçgeninde takılan, haftada bir sevgili değiştiren tipler. Hiçbir zorluk çekmemişler. Ne kadar tembel olurlarsa olsunlar torpille bir yere girer fakir çocuklarından on kat fazla kazanırlar. Fakir çocukları hayata on sıfır geride başlıyor. Zengin bir çocuğun hiçbir şey yapmadan elde ettiği şeylere sahip olmak için alın teri dökmeleri, sosyal hayatları olmadan deli gibi çalışmaları gerekiyor. Genetik olan, boy pos yakışıklılık gibi şeylere ise asla sahip olamıyorlar. Kadın erkek ilişkilerinde hep reddedilen, aldatılan taraf oluyorlar. İnsanlar tarafından ellerinde olmayan şeyler için hor görülüyor, tiksinti duyulan bakışlara maruz kalıyorlar.
Ve bunlar neyi doğuruyor? Zengin çocukları eğlenip hayatın tadını çıkarırken, hayat doluyken , benim gibi fakir çocukları hayattan zevk almayan, depresif, asık suratlı, özgüvensiz, ümitsiz insanlara dönüşüyor. Motivasyonunu kaybediyor. Sosyal medyada, dışarı çıkınca, hep ne kadar şanssız olduğunu görüyor ve morali bozuluyor. O insanlara içten içe nefret besliyor. Kaderine sövüyor. İntihar düşünüyor. Bazen belki de doğal seçilim bu fakir insanların intihar ederek ölüp, zengin insanların yaşamasını, bu daha sağlıklı, daha uzun, daha yakışıklı, daha güzel, daha zeki insanlar ile neslin devam etmesini istiyordur diye düşünüyorum. Her mücadele ettiğimde sanki bilimsel bir gerçekle, doğanın kendisiyle savaşıyormuşum gibi geliyor. 😥
@@fatihozkan6627 dostum üzülme cahil aile ve cahil halk yüzünden bu haldeyiz onların beyinsizlikleri yüzünden üzülme yapacak tek bir gerçek var çabalamak elinden geleni yap ve maddi konuda iyi duruma gelene kadar çabala belli bi seviyeye gelince rahat edeceksin
Günaydın. Videoların hemen hemen çoğunu 10 yaşındaki kızımla beraber izliyoruz ve inanılmaz gülüp " adam haklı " bakışları atıyoruz kendimize. Sizi haklı kılan söyledikleriniz değil, söylediklerinizi yaşamış olmamız. 😂
Hocaya genelde katılıyorum ama atladığı bir şey var bana göre.bir insan çok zeki biri ise ve yetenekleri kaabiliyetleri olağanüstü ise ki çok azdır böyle insanlar, çocukluktan itibaren o kişinin hayatta yükselişini fakir olması veya düşük sosyo ekonomi seviyesinde olması bile engelleyemeyecektir.bu benim görüşüm.
Asıl zenginlik, bu ölümlü dünyada ölümsüz bir sevgiyle yaşamaktır. Asıl şans, seni seven bir aileye sahip olmandır. Asıl başarı, ulaştığın yer değil geçtiğin yoldur.
Bu arada hocam sosyoekonomik düzey meselesini şu an yüksek lisansta Eğitim Sosyolojisi alanında çalışıyoruz. Daha doğrusu henüz okuma yapma ve tartışma aşamasındayız ve bahsettiklerinizi literatürde de görebiliyoruz. "Eğitimde fırsat eşitliği gerçekten sağlanıyor mu, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasından evvel düşünmemiz gereken başka eşitsizlikler var mı?" sorularını soruyoruz. İlgi çekici bir alan.
Kendini geliştirmiş bir üslup bilimsel verilerin olması en önemliside bir çok kanalın alaycı konuşma üslubunun olmaması harika bir sunum ve kanal olmuş ayrıca bağış yapılıyormuş çok mutlu oldum böyle bir kanalı keşfetmiş olmaktan.Tebrikler.
Aga tek bir gerçek var herkez ürememeli fakirsen cocuk yapmanın anlamı yok hayata priamide benzetiyorum level atladıkca hayat kolaylasıyor ama siz fakirken ürer seniz bir level atlamanız zorken imkansızlaştırıyorsunuz fakir ülkeleri en büyük sıkıntıdı bu
İki öğretmen arkadaşım var. Yemiyorlar, içmiyorlar, ev-araba almıyor ve çocuklarını en iyi okullarda okutuyorlar. Dediğiniz gibi ya o networkun içine girecek o çocuk ya da annesinin, babasının emeğine yazık olacak. Bekleyip göreceğiz.
HOCAM RESMİN BÜYÜĞÜNÜ ANLATMANIZ BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ İSTİSNALAR KAİDEYİ BOZMAZ AMA BU ANLATTIKLARINIZ BUNUN İÇİN ÖNEMLİ KAPILAR AÇIYOR. BU TÜR VİDEOLAR İÇİN TEŞEKKÜRLER BÖYLE İSTATİSTİĞE DAYALI VİDEOLARSA GERÇEKTEN HARİKA ! İYİ ÇALIŞMALAR...
Hocam merhaba içerik için teşekkürler ben de niyeyse fikrimi paylaşmak ihtiyacı hissettim,farkındalık yaratmak teknik olarak hiç bir işe yaramıyor sadece acıları daha katlanılmaz hale getiriyor,o yüzden eskiler demiş göz görmeyince gönül katlanır diye,teknik olarak bişey değişmiyor ise bırakınız gönül katlansın,göz de görmeyiversin.
Hocam ben bir fakirim aynı zamanda da fakir bir ailede büyüdüm ve fakirler kadar nefret ettiğim başka birşey de yyok lanet birşey gibiler resmen benim gözümde bataklık gibiler o fakirlikten kurtulmaya çalışana bile tahammülleri yok örneğin annem babam 65 yıldır fakirler biri AKP'li biri MHP'li ben de kardeşim de ülkenin en güzel üniversitelerini bitirdik ve asgari ücretle açlığa talim ediyoruz, öz ailem ya öz bakın o kadar iğrenç ve pis yaratıklar ki açlıktan ağızları kokar ama takım elbiseli adam görseler yaltaklanırlar öz çocuklarını işsizdir ama belediyeye torpille oğlunu atayan başkan ramazanda 2 torba erzak bıraksa şükür hem de ne şükür ederler, 600 lira para alır sosyal yardımlaşmadan ama sormazlar 400 liralık elektrik 200 liralık su 1.5 ton kömür kaç para eder diye. İnanın ben üzülmüyorum ben kendim de dahil keşke biz tüm fakirler ölsek kökümüz soyumuz kurusa belki zenginler refah içinde daha az köleyle yaşasalar, herşeyden herkesten tiksiniyorum, lanet olsun fakirlere de dünya görüşlerine de saygı falan da duymuyorum, fakirlik ve fakirler bu dünyada oksijen tüketen gereksiz yaratıklar sadece. ZATEN BU ÜLKE BİR ADAM OLACAKSA Kİ BEN ASLA GÖRMEM; BU FAKİRLER DOĞAL SEÇİLİMDE YOK OLUP GİTMELİLER. İNANIN FAKİRLİK VE FAKİRLER ÜZERİNDE BENDEN DAHA AZ BİLGİYE SAHİPSİNİZ, FAKİRLER BU DÜNYADA GÖREBİLECEĞİNİZ EN VİCDANSIZ, ONURSUZ, HAYSİYET YOKSUNU, PARA İÇİN HERŞEYİNİ SATABİLECEK zavallı yaratıklar, ACIMAYINNNNNN SAKINNNNNN!!!
Kimsede gelip abuk sabuk yorum dıçmasın rica ediyorum zaten sinirlendim, 35 yaşındayım ve ilk yaptığım iş 5 yaşında sokakta geze geze simit satmaktı 30 yıldır çalışırım, fakirlik güzellemesine gerek yok kesinlikle.
Aslında çok da haksız bir yorum değil. Sonuçta dünyadaki fakirlerin sayısı zenginlerden daha fazla ve dolayısı ile bu sistemin/çarkın dönmesini sağlayan asıl güç fakir olan çoğunluğun bizzat kendisidir. Gündüz Vassaf'ın bu konu ile ilgili beğendiğim bir görüşü vardır. Bilindiği üzere bazı ideolojilerde işçi güzellemesi çok fazla yapılır ve dünyayı işçi sınıfının kurtaracağı görüşü hakimdir. Gündüz Vassaf ise bununla ilgili "Savaşların olmasını sağlayan işçilerin bizzat inşa ettiği silahlardır. Tüm işçiler silah üretiminde bulunmayı reddetseler savaşlara sebep verecek silahlar hiç bir şekilde hayat bulamaz ama silah üretimini durdurma amacı ile yapılan işçi eylemi hiç görülmemiştir." benzeri bir yorumu vardı. Sonuç olarak bu sistemin bu şekilde olmasının en büyük sebebi fakirlerdir.
@@nehirsancar8371 Hocam hiç akademik atıflara falan girmek istemiyorum eski bir akademisyen adayı olarak, "işçi" ve "fakir" ayrı kavramlardır burada konuşmamız gereken işçiler değil fakirdir ve "fakirler" üzerine bir tanım üzerine tartışmamız gerekiyor ama fakirleri tanıyan biri olarak hepsi yok olsa bir ülkenin GSMH yada iç borç ya da dış borcunda hiçbir değişiklik olmaz yani bu insanlar hiç annelerinden doğmasalar ben annem ve babam dahil hiç yoktan 3 ağacın ürettiği oksijen zenginlere kalırdı, burada akademik tartışmalara gerek yok tüm fakirler ölsün ve zenginler yaşasın ben dahil.
Fakirlerin dünyasında zenginler dağları bölebilir nehirler akıtabilir.Fakir olma yolu yanlız ve uzundur.Zengin olmanın yolu yarıp geçmektir.Zengine boyun eğmemeli, hayatta kalmalı ve pes etmemelisin. --Mürimden ben
Hocam çok doğru bir şekilde anlatmışsınız gerçekleri sevmeyenlere inat gerçekleri konuşmaya devam ettiğiniz için tebrik ediyorum benimde aklımda hep bunlar dönüyordu ama bir türlü anlam veremiyordum sayenizde hayatımı anlamlandırmaya başladım sağolun
Ben fakir aileden geldiğim için, işsiz kalınca da çok fakir kaldığım için, düşük maaşlı iş tekliflerini hep kabul ettim. Üstüne, bir de pazarlık yapıp fiyatı daha da indirmelerine müsaade ettim. Hepsi fakirlikten işte, böyle önemli kararlara direkt etkisi var.
Aa ne tesadüf aynı kaderi paylaşıyoruz. (min 30m insan ile birlikte)
Memur oldum ama hala fakir psikolojisi ara ara beni sarıyor. Ki psikologum ben. Tabi benim fakirliğimin suçlusu da işverenim. Yani sizi çok iyi anlıyorum.
Fakir bir ailenin çocuk yapmaması ya da bunun sayisinin 2 yi geçmemesi gerekliliğınin farkinda olunmadiğından bedelini ödeyen çocuklarla dolu ülkemiz.
Bence bu zenginlere köle doğurmaktan vazgeçsek olay düzelir bir kaç nesil sonra zenginler köle bulamayacak ve mecburen sistemi değiştirecek ben şahsim adına çocuk yapmıyorum 😂
@@ruzgarthetherapist5455 fakirliğinin suçlusu sensin!
Eklemek isterim ki sahip olunan zaman zenginler ve fakirler için eşit değil. Bu sadece 15 yıllık ömür farkından kaynaklanmıyor, zamanı kullanma biçimiyle de ilgili. Örneğin fakir çocuk ya da genç (eğer okuyabiliyorsa) yazları çalışmak zorunda kalabilir ya da günlük yaşamında ev işleri ve benzeri angaryalarla uğraşırken zengin çocukları o sırada yurt dışına dil öğrenmeye gider veya piyano ya da tenis dersleri alıp kendini geliştirir. Bu durum yetişkinler için de böyledir. Gelişiminize ne kadar zaman ayırabildiğiniz angaryalardan ne kadar kurtulabildiğinize, geçiminizi sağlamak için ne kadar az çalıştığınıza ve elinizdeki imkanlara bağlıdır. Aslında çok fazla deney yapmaya bile gerek yok, başarılı insanların ailelerine bakınca (benim baktıklarım) en az % 90'ı eğitimli ve varlıklı ailelerden geliyor. Aksi yönde çok az örnek var. Zaten fakir insanların dünyaya neden çocuk getirdiklerini hiç anlayamamışımdır. Çocuklarının köle olmasını baştan kabul ediyorlar. Nüfus artışı ve kaynakların kıtlaşması da göz önüne alınırsa evet fakir çocukları zor zamanlar bekliyor. Bir de bizim ülkemizdeki kul zihniyeti düşünülürse çocuğunu ekmekle besleyip efendilerini lüks yaşatanlar var ki ülkenin ve çocukların geleceğini bitirdiler.
Maalesef öyle..😢😢😢
Fakirin bilinci düşük. İnternet ile bedava yabancı dil öğrendim. Akşamları TV'de dizi izlemedim. Ya da Güldür Güldür vs.
Yüz bine 2 kişi, dil bilmek yetmiyor hatta sadece 1 dil . Bir kaç dil bilmek çok iyi bir üniversite okumak derece yapmak kültürlü olmak spor yapmak enstrüman öğrenmek bütün bunlara aile içi sorumluluklar hariç vakit ayırmak bütçe oluşturmak öğrendiğiniz dilin belgesini almak için bile çokça para verilen bir ülkedeyiz. Sömürgeci devletlerin dillerini öğreniyoruz sonuç itibari ile bunun aşırı bir şekilde övünülecek bir yeri yok . Yaptığınız şey kişisel gelişim adına önemli ama yeterli değil ayrıca çok da övünerek daha fazla başarı elde etmiş olmuyorsunuz. Türkiye nin en iyi üniversitelerine girme ihtimali fakir, yeterli eğitim alamayan , kardeşlere bakma sorumluluğu çoğu kız çocuğuna ev işi yaş ilerledikçe olma ihtimali yükselen evlendirme baskısı altında büyüyen bi çocuğun, zengin ve kafası rahat zamanı bol stresi az özel hocalı birine göre eminim daha azdır. Zaten orta gelirli aile sayısı neredeyse yok. En iyi üniversite ye bile girseniz çokça para lazım. Her şeyi hallettiniz diyelim bu üniversite bile uluslar arası listede kaçıncı acaba bi bakın. Çok az kişi ailesinin ekonomik gelirini yükseltebiliyor. İnternet size zenginliği gösterebilir ama yüzde doksan sadece bu kadar. Türkiye de çoğu gencin telefon bulacak parası interneti bazen yemeği bulacak parası bile olmuyor. Zengin olup ahlaklı bir şekilde olmak hemde fakir bir aileden gelerek biraz hayalperestlik olur. Fakir zengin demeden herkesin ahlaklı olması gerekiyor. Çalışıp bir yerlere gelirken hep gelemeyen insanları da düşünmek gerekiyor . Şuanda bütün çocuk genç yaşlı neredeyse herkes influencer olmak istiyor Türkiye nin buna değil bilim adamına ihtiyacı var. Fakat ne vaad ediyor zenginliğin yaninda çokça bir para mı hayır üstelik çok da çaba lazım . Bunu Türkiye nin aklına sokmak zor . Önemli olan para değil , zeka çalışma azmi hırs , bunlar lazım. Okumak lazım. Üstelik kendini yeni keşfeden bölümünü okulunu değiştirmek isteyen vaz geçen insanlar içinde eğitim sistemi çok katı. Zaten kim duysa bu işten gelen aylık para ve gelen imkanları ağzının suyu akıyor. Haklı olarak. Çünkü fakir bir topluma dönüştük. O kadar parayla insanlar neler yapabileceklerinin hayalini kuruyor. Halbuki bu insanlar refah bir hayat sürmeli ki bilime vakit ayırsın. Biz temel ihtiyaçları bile karşılayamıyoruz.
@@sila1201.kısacası fakirin alternatifleri yok.benim de demek istediğim çocukken yaşayabilmek için anlatılan masallardir.çok çalıs.bir gün ulaşırsınız vs..(istisnaları kasdetmiyoruz) Zenginseniz yapacağınız işleri planlayarak yaparsınız hem de çarçabuk yaparsınız.fakirin böyle şeyler yapma şansı hiç yok.yola sıfırdan başlamak da aslında mümkün değil.ama ne yaparsaniz yapın kendinize moral vermek zorunda olarak yaşamak zorundasınız.
@@melanges123 aynen öyle, elbette çalışılmadan yaşanan bir hayat boştur fakat imkan olmayıp dert çok olunca günde 12 saat hatta belki daha fazla inşaatta çalışmak değil dediğim. Ama çoğu zaman elde kalan budur . Aslında bende başka şeyler hayal etmiştim ama ... sözü insanı kıran en büyük sözlerden biri . Zenginsen başarı zaten geliyor yani ama fakirsen umudun sahip olduğun tek şeydir. Sahip çıkmaktan başka şansın yok. Yoksa yaşam dediğin şey çöp olur gider.
yattaki ötv oranının kitaplardan düşük olan bir ülkede bilim yapmaya çalışıyorsunuz hocam, sesinize sağlık sevgiler
Kitapta KDV kaldırıldı.
@@hasantktl kdv mi yazıyor benim yorumda acaba :/
Ötv de yok hocam.
kitapta otv yok
kitaplardan vergi %0 diye biliyorum
Acı olan kölelerin kendilerini köle sanmaması ve hala seçim yaptıklarını sanması😢
Bunu niye yazdın lan:( yemin ediyorum tokat yemiş gibiyim . Ama yinede çok doğru söyledin maalesef😓
Hocam uğraşacak birşey bulamayınca yine biz fakirlerin moralini bozmak için mi zahmet ettiniz... hiç zahmet etmeseydiniz:(
Hobim bu ne yapayım :)
BİZ ÇALAMÖÜZ, VE GÜLEMÖÜZ 😮
@@AkademikLink hocam siz evrimi anlatmişsiniz videoda zayıf olanlar elenir gibi bişey çıkardım
@@emir3756 survival of the fittest, en uyumlunun hayatta kalması demek yani Roma'da Romalı gibi davranacan, hırsızların ülkesinde... Ne demişti ünlü galaktik Helenistik düşünür: " fakir çalmasını bilmediği için fakir "
Pardon, ekonomistmiş (:
@@AkademikLink Hocam sizi fakirlik konusu hakkında konuşurken her gördüğümde aklıma ilk maaşınızla biftek yerken ekmek bakındığınız geliyor
20 yaşındayım türkiye'nin bana göre en iyi üniversitesinde mühendislik okuyorum. buraya gelmem benim kendi başarımdı. bana yol gösteren ışık tutan kimse olmadı. şimdi de ekonomik olarak benden çok daha iyi durumda olan, ailesi eğitimli, kendilerine yol gösteren pek çok insanın olduğu şanslı çocuklarla yarışmaya çalışıyorum. Onların yolları spot ışıklarıyla aydınlatılmış durumda ve koşuyorlar. Bense karanlıkta adımlamaya çalışıyorum. Attığım bir sonraki adım bir uçuruma mı denk gelecek yoksa takılıp düşecek miyim bilmiyorum. imkan içinde yüzen yol gösterilen insanlardan daha iyi olmaya çalışıyorum. en azından onlarla aynı seviyede olmaya çalışıyorum. Benim sadece imkansızlıklarım yok aynı zamanda engellerim de var. Ailenin eğitimsizliğinden bana bu yaşıma miras kalan dünya görüşümü genişletmeye çalışıyorum. tek yapabileceğim şey onlar bir çalışıyorsa ben üç-beş çalışmalıyım. onlar gibi olmak için değil. daha iyi imkanlara sahip olup benim geçtiğim yollardan geçecek insanlara yardımcı olmak için.
Hangi üni?
Koç mu
@@enigmaxtq tabii ki odtü :)
imkanları suçlamak yerine lehine çevirmeyi dene ben öyle yaptım en azından anlatacak bir hikayen olmuş olur
@@fly3239 siz nasıl yaptınız hocam sorabilir miyim? çünkü gelir adaletsizliğini nasıl lehime çevirebilirim bilmiyorum da
"Çok laf yalansız çok mal haramsız olmaz" bilimsel bir gerçekmiş sayın hocama teşekkürler.
Fakir cocuklari helal dogummu demek istedin
yani Fakirler bu dünyanın en namuslu insanlari oyle emi? ahahaha...
Çalmayı bilemediği için fakir kalır tezi birkez dah doğruladı
Bu boş safsatalar ile kendinizi avutun
@@kaleidoskopiccDeneyi tekrarlayalım, ne iş yapıyorsun, ana geçim kaynağın ne, bir de yaşını yaz
Özel üniversitede okuyan arkadaşım benden çok bir farkı yoktu. Ama hocamın da dediği gibi networku ona göre gelişti. Sonuç olarak özel üniversitede okuyan arkadaşımın arkadaşları TAİ, Aselsan gibi şirketlere çocuk oyuncağı gibi rahatlıkla girebilip işlerine gelmediğinde çıkıp, üstüne de daha iyi bir iş bulabiliyorlardı. Benim adını duymadığım devasa holdinglerde çok farklı pozisyonlara geçebiliyorlardı. Hocamı ilk videolarından itibaren takip ediyorum. Yanlış hiçbir sözüne denk gelmedim. Hatta şüphe ettiklerimi de hayat yaşayarak öğretti.
Not: Hayata bir kere mi geldik beee. Bugün de böyle olsun, mantığı maddi durumu benim gibi olanlar için yaş ilerledikce o zengin kitleye dolaylı yada dolaysız yoldan hizmete kapı açmaktan başka işe yaramıyor.
not kısmında ne demek istediğinizi anlamadım.
kankam bende özel ünide okudum inan dediğinden var mı var ama herkes için öyle değil. tam bursluydum imksn çok diye gittim ama senin dediğin bende olmadı çünkü onlsrın kafası bizden çok farklı çalışıyor. ortak bir alanın olmuyor mantıken. oraya gelen en az bir dil bilerek geliyo bir kaç tane enstruman çalarak geliyo. adamlar bunları önceden halledip gelirken ben ünide öğrenirim niyetiyle yola çıkıyodum işte aradaki farkta burdan başlıyor işte. herkes erasmus yaparken ben sadece onların yaşadıklarını dinliyodum çok koyuyordu ama naparsın. yazsam yazarımda eskileri hatırlamaya gerek yok bence dkdkdk. yani biz yapamadık cocğumuz yapar dedikte hocamız bunuda ortadan kaldırdı. sağlıcakla......
@@gezyeoku peki onu nasıl kullanmayı dişünüyorsun holdingteki alman misafirlerle toplantı yaparken mi
inanilmaz moralim bozuldu
O penaltıyı atacaktın kardeşim
zaman hakkında şunu eklemek gerekiyor: fakirlerin çalıştıkları yer ile evleri arasında uzun mesafe var. zenginler daha kolay iş yerlerine yakın ev tutabiliyorlar. haliyle fakirler toplu taşımada günde 4 saat zaman harcarken, zenginler o 4 saatte spor da yapar, kitap da okur, gezmeye de gider. bu sadece yokda geçen süre ve istanbul için konuşuyorum. o işe gitmek için sabah erkenden kalkmayı, işten gelince yorgunluktan arkadaşlarınla olan planların iptal edilmesini de göz önünde bulundurmak gerek. biz bunları da eklersek değil 4 saat, 6 saatten daha fazla zamanlar oluyor ve bu sürede zenginler açısından fiziksel ve mental olarak yorgunluk görülmüyor. eyyorlamam bu kadar.
Zengin eleman iş için aynı mesafeyi harcayacak bile olsa bile yine de aynı stresi yaşamaz ki. Aman otobüs mü kaçacak, aman işe geç kalırsam fırça yer miyim derdi olmuyor çoğunda. Hatta yeri geliyor sıradan eleman müdürü vs azarlıyor çünkü kimisi zevkine çalışıyor. Öte yandan o azarlanan müdür hıncını işe ihtiyacı olan garibandan çıkartıyor.
Zaman konusunda bir de şu var. Ben bir fakir olarak hem işe gidiyorum, yemek yapıyorum ve evi temizliyorum. Çocuğum varsa onun zeka gelişimi için bile pek vaktim kalmıyor. Ama zenginin evde yemek yapan, temizliğini yapan var, bu da zamanın gelişime kalması demek
Bence işe yakın ev tutmak mümkün. Ama genelde fakirler komün halinde yaşadığı için bir kişi için ev değiştirmek pek olası olamıyor. Çocukların okulu veya eşin/kardeşin işyerine yakınlık vs gibi etkenler var. Ama bu 4 saati okuma fırsatı olarak görebilir kişi. Sporu da otobüsten erken inip eve yürüyerek yapabilir. Her gün 2 saat kulaklıkla İngilizce dinleyerek dil bile öğrenebilir. Ama bunun için önce fakirlik edebiyatını bırakması gerekiyor. Ortalıkta küçük Emrah gibi dolanmanın kimseye bir faydası yok. Krizi fırsata çevirebilmek önemli olan. Fakirlerin en büyük problemi bu. Kendilerine çok fazla acıyorlar. Bu arabesk kafadan kurtulmaları gerekiyor önce. Sürekli olumsuzluk pompalayan insanlardan da uzak durmaları gerekiyor aslında. Fakirsen bu kanalı izlemeyeceksin mesela. Sana daha faydalı içeriklere bakacaksın. Yoksa dünyada global adalet beklersen işin yaş.
Çok güzel anlatmışsınız.
Çok teşekkürler Tamer hocam, bir gün cs vs atalım ama :)
Ailen zenginse, hayatta bir değil 100 adım ilerdesin. Kısaca soyadı zengin birisi 50 yılda yüzelli yıllık yaşarken, sıradan birisi 50 yılda keşke dunyaya gelmeseydim der. Su an tek düşündüğüm şey ne zaman öleceğim. Bir an once ölsem de cehennemden kurtulsam.
Benide götür yanında 😂
Bir insanın fakir mi zengin mi büyüdüğünü yemek yemesinden bile anlarsınız. Bir mekana gittiğimde hesabı vs. ben ödeyecek olsam da bir bakıyorum yemeği önce ben bitirmişim. Alışmışız hocam erken davranmazsak aç kalacağımız hissiyatına (ah o ortadaki tek bir tabaktan yemek yeme kültürü) . Her seferinde de çok gülerim bu durumuma. Bilinç altı tuhaf bir şey.
Ya abi yapma ya. Sana çok güzel,antidepresan bir fikir vereceğim.uygula! Yemek yerken fakir hissedersen ve havyan gibi yediğini düşünürsen, şahsım için bu ülkenin en zenginlerinden en entelektüellerinden en saygınlarından dünyaya mâl olmuş bir zengin çocuğu olan Celal Şengör’ün canlı yayınca tatlıya poğaçaya parmakları ile nasıl daldığı getir aklına 😁 işte o zaman eşitleniyoruz
""Zengin bir insan fakir olsa 40 yıl zenginliğin kokusu devam eder,
Fakir bir insan da servete kavuşsa 40 yıl fakirliğin kokusu o evden çıkmaz " Ali Özveren - Toros Okulları Yön.Kur.Baskanı
Saçmalamış O herif. Fakir 'in kredisi yoktur,zenginin durumunun geçici olduğunu düşünerek insanlar kredi açar, çünkü gelecekte ondan beklenti içindedirler. Bunun için bir müddet daha zengin gibi yaşar.
@@hasantahsinertugrul654 fakir alışkanlıkları ve görmemişliği zenginlikle kamufle edilemez demek istemiş arkadaş. Örnek uzun adam ve şurekası.
ünlü bir Türk demişti ki "fakir çalmasını beceremediği için fakirdir".
😂
Turuk dedegil
Yıllardır "liyakat, liyakat, liyakat" deniyor. Ancak liyakat (competence, takdir edilmeye değer olma durumu, yeterlilik) ile merit (kişinin belirli bir çalışma ortamında sahip olduğu beceri ve yetenekler) ayırmak gerekiyor bence.
Örneğin iki tane çocuk alalım. İkisi de 150 IQ potansiyeli var, 3-4 yaşında elektronik eşyalara aynı oranda meraklı. Birisini zengin ve sevgi dolu aileye bırakalım, diğerini fakir ve kavga dolu aileye bırakalım. Zengin, çocuğundaki bu ilgiyi farkeder ve Türkiye'de "Elektronik Mühendisliği" konusunda en tepede olan üniversitede "en iyi hoca" olarak bilinen "kankasını" arıyor, çağırıyor, özel eğitim ve yönlendirme yapmaya başlıyor. Fakir ailedeki çocuk, "o radyonun taksidini yeni ödemiştim, bozmuşsun aleti" diyerek dövülür. Zengin ailedeki çocuk en pahalı liseye yazdırılıyor, oradaki öğretmenler çocuğun bu ilgisini farkediyor ve onun ilgisini çekebilecek kaynaklar üstünden konular anlatırlar. Fakir ailedeki çocuk gittiği devlet okulunda "sen daha verdiğimiz konuları anlamıyorsun, çöpçü olmaya mı karar verdin" diye aşağılanır. Zengin ailede yetişen çocuk, lise yıllarında sürekli farklı ülkeleri gezer, dolaşır, kamplara ve turlara katılır. Fakir ailede yetişen çocuk, eve ekmek getirebilmek için bir yandan okurken bir yandan simit satarak günü kurtarmaya çalışır. Zengin aile, çocuğu üniversiteden mezun olunca 100 milyon dolar verir ve "imparatorluk kurması" için teşvik eder. Fakir aileden gelen çocuk ise, her ay kiraya 10 bin lira harcamak istemediği için ailesinin evinde yaşamaktadır ve bu yüzden de "baba parası yiyerek okuyor" diye dalga geçilir. Bu iki çocuğu getirip aynı iş yerine soksan, belki ikisi de aynı derecede yetenekli olduğu ortaya çıkacaktır. Ama zengin ailede yetişen o çocuğun networkü ve titri daha fazla olduğundan, kendini gösterip o işe kolayca girebilir. Fakir ailede yetişen çocuk ise özgüvensizlikten ve "liyakatsizlikten" o işe alınmayacaktır.
Bu sistem, potansiyeli olan kişileri çarklar arasında ezip yokederken, sadece en şanslı doğanların "liyakatli" hâle gelmesine neden oluyor. "Fırsat eşitliği" denilen şeyin pratikte ne kadar da işlevsiz hâle getirildiğinin işareti aslında. Fırsatı olanlar daha eşit olurken, fırsatı olmayanlar sadece eşit.
Giriş paragrafında kastettiğiniz "merit" sanırım ikincil anlamıyla gelen "ayrıma" atıfta bulunuyor ,değil mi ?
İntihar fikrimi besleyen kaliteli bir kaynaksız hocam şarj olmak için kanalınızda ki videoları eksiksiz takip ediyorum devamını bekliyorum
Kardeşim intihar etmek istiyosan eğer demek ki şuan yaşadığın hayatta seni mutlu eden hayata bağlayan hiç bir şey olmadığı gibi aynı zamanda seni mutsuz eden ve zorlayan bir çok şey var. Ve ister duygusal ister rasyonel bir şekilde intiharı düşün sonuç olarak intiharı düşünecek kadar daraltmış hayat seni. Madem öyle intihar etmek yerine hayatınla ilgili "Radikal" kararlar almak daha mantıklı değil mi. İster küllerinden yeniden doğmak gibi düşün bunu ister kaybedecek neyim var sanki mentalitesiyle hareket etmek gibi. Bir anda şehir değiştirmek iş değiştirmek. Ama her türlü değiştirmek.
@@emin9640 Boş ver be en iyisi intihar etmek
@@emin9640 Benim de son 3 yıldır aklımda var
Böyle kaliteli bir hocadan eğitim almak istesem benim gibi fakirlere sıra gelmezdi 😊 UA-cam'u bu yüzden çok seviyorum. Biz fakirlerin önüne nice kıymetli, yollarına altın dökülesi hocaları çıkarıyor, onları dinleme, feyzalma şansı veriyor 😊
*BİZ FAKİRLER HİÇ GÜN YÜZÜ GÖRMEDİK Kİ KARANLIĞI BEKLEYELİM ZATEN HEP KARANLIKTAYIZ …* Edit: Bizi anlamaya çalışıp bizimle empati yapam tek zengin sizsiniz teşekkür ederim.
Fakirdik akp ile taş devrine döndük fakir fukara yaptı
Kötü günler geride kaldı bitti daha kötü günler geliyor
@@zeroberto2352 biten bir sey yok bu cehalet içinde dinci ama namusuzların elinde olduğu sürece bir bok olmaz bu ülkede
@@zeroberto2352 *Yaşamdığımız daha kötü ne olabilirki kardeşim ? Başımıza gelmeyen bir tek uzaylı istilası kaldı. Aklımı kaybetmemek için çok büyük çaba sarfediyorum.*
Bir fakir önermesi ne demiş "Biber acıdır,hayat gerçektir fakirler biber alamadıkları için tadının acı mı tatlı mı olduğunu bilmezler O halde hayat biz fakirler için tatsızdır. " Oruç olduğum için saçmaladım ne yapalım biz fakirlerin en sevdiği ay Ramazan açlığa alışkın olduğumuzdan kolay geliyor yemek gibi bir derdimiz yok çok şükür.Hocam biz fakirlere moral verdiğin için teşekkürler. Bizim mahallenin en yüksek binası nerdeeydi uçabiliyor muyum bi bakayım.
Hocam biz de Sosyo-ekonomik düzeyi düşük olanlardanız.
90 li yıllarda Almanya'dan tatile gelen akrabalarımızın çocuklarının tenis raketleri, beyzbol sopaları vardı.
Biz çocuklarımıza bunları daha yeni yeni alabiliyoruz. Maalesef.
Yaşadığımız yetmiyo bi de senden dinliyoruz hayatın acı gerçeklerini
fakirler çocuk yapmazsa fakirlik biter.
😂 süper yorum
“Biz fakirler böyleyizdir. Kader sarayında bizim işlere bakan büro hiç şaşmaz, ihmal etmez. Zihnimizden geçen en uzak, en mâsum ihtimallerin, sadece şiddet ile ret için düşündüğümüz şeylerin bile ceremesini öderiz.”
Fakirler neden çok çocuk yapar onunla ilgili bir videoda gelsin ?
İyi ki haftada genellikle bir video geliyor hocam. Daha sık gelse her gün üzüleceğiz fakir olduğumuz için hemen unutuyoruz :)
Ekmek yimekten ,ne yaparsın :)
Acımasız olan bilimsel gerçekler değil, 10binlerce yıldır bu gerçeği idrak edemeyip de üreyen fakirler! Bebeğinin bezini ödemekten aciz, okulda çocuğuna beslenme sağlayamayacak olanların üreme aşkı acımasız
Öyle zaten babası işçi annesi temizlik görevlisi 3 çocuk var etin ne budun ne 3 çocuk yapıyon
Çevremdeki insanlara bakıyorum zengin insanlar yemin olsun hepsi güler yüzlü sürekli tatil yapıyolar sürekli geziyolar fakir insanlara bakıyorum sürekli yüzleri düşük nezaman o insanlara denk gelsem bu ayı nasıl çıkarıcam yine masraflar var hayatımız ömrümüz boşuna gidiyor
SİZİ TEBRİK EDERİM.BU GERCEKLERi BU KADAR AClK BİR ŞEKİLDE AClKLADlNlZ.BİR AKADEMİSYENİN BUKADAR CESARETLİ OLDUĞUNU GÖRMEK SEVİNDİRİCİ.TEK KELİMEYLE BRAVO...SAYGlYl HAK EDİYORSUNUZ.
Hocam çok samimi ve açık yürekli videolarını uzun zamandır takip ediyorum. Doğrusu fazla çocuksu (pozitif anlamda) buluyorum. Maalesef doğa zengin faakir denklemi ile var olan bir şey. Daha kötüsü fakirlerin zenginlerin tanıdığı alan kadar ancak yaşamada var olabilecekleri bir düzen içeriyor. Daha da kötüsü zenginler (Güç ve ototrite sahipleri) alt sınıfları da yukarı taşımak için binlerce yıldır mücadele veriyorken , fakirlerin erdemlileşmeleri ne bağlı olaraak bunu yapmaya çalışuorken, alt sınıflar maalesef en küçük refahta daahi hemen saldırgan,zaalim,nobran ... olmayı seçerek zenginlerin bu hayalini ertelemlerine neden olurlar.
Ben fakirliği de yaşadım ama şikayet etmeyince inanın hayattan bir zenginden daha çok lezzet alabilirsiniz.( Hakkını aramak ile şikayet aynı şey degildir.) Şikayet ederek ne kazanıyorsunuz bunu kendinize sorarak başlayabilirsiniz mesela.Sadece size destek olacak insanları kendinizden uzaklaştırırsınız ve bilinç altınızı olumsuz düşüncelerle doldurursunuz.
Hocam sizin bu farkındalık yaratma girişimini ulusal kanala büyük bütçeli ciddi bir proje olarak diziye taşıyanlar var. Diziyi yapanlar da eski polis ve gazeteci. Hatta eleştirdikleri(arka planlarını ifşa ettikleri) kurumlar bile desteklemiş, başlarda tabii, işin ucunun bu kadar gidebileceklerini düşünmemişler ve hatta diziyi iptal ettirmeye çalışmışlar lakin dizi sağlam tuttuğu için olmamış fakat dizi hiç ödül almasın diye yaptıkları başarılı olmuş. Dizi tartışmalı olarak gelmiş geçmiş en iyi dizi olarak görülen, The Wire. Öneri: Sistemin değişeceğini umut edenler izlemesin. Üzer. İronik olarak, dizi böyle bir amaç doğrultusunda farkındalık yaratmak için yapılmış olsa dahi daha ilk başta.
(özellikle bu video babında video sonlarında söyledikleriniz aklıma getirdi)
The Wire mükemmel bir dizidir. Özellikle eğitim sistemini gösteren sezonunda varoştan gelen çocukların okuldaki sistemin ve yaşadıkları mahallenin onlardan beklentileri arasında ezilmesini çok güzel anlatmış.
Hocam siz zenginlerin bir projesisiniz biz fakirlere kendimizi eksik hissettirerek özgüvenimizi yıkıyorsunuz ama tebrik ediyorum öğrenirken ancak bu kadar hayal kırıklığı yaşayabilirdim.
Fakirlerin kendisini eksik hissetmesi :)
@@emekcininyolu2607 eksik de mi hissetmeyelim yani?
Uyanın fakirler, tutsak aklınızdan başka kaybedecek neyiniz var? teşekkürler hocam klasikleşen videolarınızı seviyoruz.❤
Uyuyamiyoruz ki uyanalim sabahtan akşama çalışıyoruz
Zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri kalmamış.
Ey rezil fakirler sizler süper elitlerin egemenliğini iktidarını asla yıkamaz aşamazsınız. Ey fakir sefil ayaktakımları kaderinize boyun eğin , kaymak tabakasının egemenligini kabul edin. Sistem onların. Onlar herkesi satın alırlar , iktidara herşeye sahiptirler. Sizler süper elitlere hiçbirşey yapamazsınız ulaşamazsınız bile. Elinizdekilerle yetinin mutlu olmaya bakın. Yada kininizde kıskançlığınızda mahvolun. Çünkü iktidar sahiplerine boyun egmekten başka seçeneğiniz yok.
Wacht auf werdammte dieser erde... veya heer der sklaven wache auf
Bilim adamlarinin sosyal boyutu düsünememis olmasi beni sasirtti..
Durumu iyi olan cocugun beklemesi onun ikinci sekerleme umudunun yüksek olmasi degil, sekerlemelere "tok" olmasi, bekleyebilmesi.
Gariban cocugunki ise gelecek belirsizligi degil, sekerlemelere "ac" olmasindan. Buldun yumul hikayesi.
Hocam tespitlerinize hayranım. Başarılar diliyorum.
çok güzel bir farkındalık videosu. fakir olduğumu farkettim, teşekkür ederim.
Görevimiz 😎
Sistemin çarklarının zenginler lehine döndüğü noktasını çok güzel açıklamışsınız hocam. Bugün yaşadığımız birçok siyasi, ekonomik ve kültürel değişimin sonuçlarının dünyadaki belli başlı bir elit kesimin yararına olduğunu görmek lazım. Pandemiyle başlayan (ya da daha da ivmelenen demeliyim sanırım) iktisadi değişim biz çoğunluğu daha da fakirleştirmekte.
Biz gençlere de önemli görevler düşüyor bu noktada diye düşünüyorum. Umarım bunu daha net görüp buna göre eyleme geçebiliriz, kolektif bir kurtuluş olabilir mi ondan çok emin değilim gerçi.
Emeğinize sağlık.
Hocam yakınen tanıdığım bir çocuk ameliyata girecek ti ziyaretçilerden biri eti puf getirmişti. Biz çocuğa yememesi gerektiğini operasyondan sonra yiyebileceğini söyledik. Öykeki çocuk eti pufu öpüyordu ama açma gitişiminde bulunmuyordu. O çocuk şimdi doktor oldu. Bağlantıyı kuruyorum.
Açlık,sefalet,mutsuzluk,yalnızlık.
VARLIK SEVİNÇ GETİRİR YOKLUK DÖVÜŞ.VARSA PARAN PULUN HERKES SENİN KULUN YOKSA PARAN PULUN HA ŞURACIKTAN GİDER YOLUN.İKİ ÇIPLAK BİR HAMAMA YAKIŞIR
Bugün çok kötü ve sevmediğim bir işten yeni çıktım. Ve bir karar aldım o işe tekrar gitmeyecem onun gibi işlere son vermek en büyük hedefim. Umarım başarırım bana 1 yıl verin. Bu yorum da motivasyon olarak burda kalsın.
Hocam değerli bilgiler için teşekkürler. Görüşünüze %100 katılıyorum. Olabilecek en berbat sistemde yaşıyoruz. Sistem maalesef büyük zenginlerin, patronların yani hırsızların düzeni. Dediğiniz gibi nerede bir zenginlik varsa orada haksızlık ve talan vardır. Umarım bu tarz videolar sayesinde insanlar arasında farkındalık oluşur. Emeğiniz için teşekkürler.
Çok güzel bir özet, elinize sağlık.
Yapılması gerekeni bilim işaret etmiş. Ülkedeki tüm kaynaklar, tüm çocukların azami zeka gelişimini temin edecek taban değere değin eşit bölüşülmeli. Geri kalan kaynaklar eğer bir kişi ve aile elinde birikmeye başlarsa, bu engellenmemeli ancak caydırıcı vergilerle bu varlıklar katma değerli yatırıma zorlanarak, kişi başı gelirin artmasını ve gelir dağılımının düzenli hale gelmesini teminat altına alacak şekilde kanalize edilmeli. Bunun adına zekat mı dersiniz, sosyal demokrasi mi dersiniz, komünizm mi dersiniz, ne derseniz deyin... Ben, kaynakların en verimli ve geleceğe odaklı şekilde kullanılmasını istiyorum.
Bu arada, maddi imkanlar çok önemli olsa da tek başına yeterli de değil. Bir çocuğun bilişsel ve ahlaki eğitimini aile başlatır ve sürdürür/korur. Öğretmenler de önem arz eder ancak iyi bir öğretmenin önemini kavramak için bile bilinçli bir ana-baba gerekir. Çocuğun, yetişene kadar önünü aydınlatacak, zihnini besleyip gerektiğinde hatasını gözünün önüne serecek ana-babası haricinde akıl hocalarına da ihtiyacı vardır. Yoksa zihinsel gelişimi sağlanmadan büyümesini büyümededn sayacaksak, bostan da büyüyor öyle. Söylemek istediklerimi özetleyen çok sevdiğim bir söz vardır; "Üniversite mezunu olman için diploma yetmez, babanın ve dedenin de üniversite mezunu olması gerekir."
Son olarak, bizim milli eğitim projelerine ihtiyacımız var. Pek oy getirmiyor tabi, anlayabiliyorum, ama vatandaşın karşısına çıkınca sunduğu vaatleri arasında tek bir eğitim projeleri bile olmayan siyasilerin bu ülkeye katacağı hiç bir şey yoktur.
Zengin elindeki gücü bırakır mı hiç? Onun çocuğu okuyacak,i seninki okuyamayacak ki düzeni devam edebilsin.
Şimdi Türkiye'deki sistemin bir çırpıda nasıl mükemmel ötesi olması için beyin yaktığımı anlatacağım. Kadınları iş hayatından tamamen fiilen ve külliyen çıkaracaz. Ama bunu, eğitim hakkını kesinlikle kısıtlamadan yapacaz. Kadın, zorunlu ilkokul, ortaokul ve anadolu lisesi eğitimini tamamladıktan sonra üniversite okumak istiyor ise zorunlu bölüm dersleri şöyle olacak: annelik ve çocuk gelişimi, ev ve yaşam kültürü, spor ve sosyal yaşam, kişisel bakım, estetik ve güzellik, psikoloji, sosyoloji, dünya kültürleri, seçmeli dil eğitimi, aşçılık, masaj ve fizyoloji egitimi, yoga, dil ve konusma terapisi, vs... Erkekler için ise ilkokul ve ortaokul eğitimini tamamladıktan sonra anadolu ve meslek liseleri kuracaz. Anadolu liseleri karma eğitim olacak ama erkeğin kazanması için zor şartlar ve sınırlı kontenjan koyacaz. Torpili kesinlikle kaldıracaz. Anadolu lisesini kazanan erkekler beyin adamı olacak ve bunlar masa başı işlerde, ulke yonetiminde söz sahibi olarak kpss'siz, direk işe yerleşmesini sağlayacaz. Maaşları, mesleki başarılarına, ülkeye ve kendilerine kattıkları katma değer oranında artış gösterecek olup, maaşları Mesleki lise çıkışlı olan erkeklere göre daha yüksek olacak. Mesleki lisede bölümlerden bazıları olarak makine, elektrik, elektronik, telefon tamirciliği, araba tamirciliği, uçak tamirciliği, inşaat ustalığı, temizlik ve altyapı işleri, turizm otelcilik, marangoz, kuafor, polislik, jandarma, asker, itfaiye, şoför, taksici, kepçeci, çiftçi vs.. gibi beden gücü gerektiren mesleklerin maaşlarını da asgari geçim sınırında tutacaz. İşyeri kaynaklı sorunlarda bireyin işsiz kaldığı süre boyunca ona yeni bir iş bulunana kadar giderlerini devlet finanse edecek. Para artık tamamen dijital ortamda olacak. Nakit devri kapanacak ve herşey sistem uzerinden kanıtlanabilir, açıklanabilir ve vergi usulüne aykırı durumlar olmadan Herkesin geliri ve gideri sistem uzerinden takip edilebilecek. Böylece ülkemizde bolca bulunan +/- anormal kazançlı insan topluluğu lav edilecek ve gelir adaleti sağlanacak. Erkeklere ve kadınlara en geç 30 yaşına kadar zorunlu evlenme, kadın ve erkeğin sağlık durumu yerinde ise en geç 35 yaşına kadar en az 1 tane en fazla 3 tane olacak şekilde zorunlu çocuk şartı koyulacak ve her çocuk için eğitim, sağlık ve sosyal hakları erkek çocuklar için meslek hayatına atılana kadar, kadınlar için ise evlenene kadar devlet finanse edecek. Devlet, Sakat ve engelli çocukları ömürleri boyunca finanse edecek ve her türlü ihtiyacını fiilen ve zaruren karşılayacak. Evlilik sürecinden sonra kadın, babasının ve annesinin himayesinden ve maaşından çıkıp erkeğin maaşına taabi olacak. Günümüz Türkiye enflasyonu ve 19 tl olan dolar kuru değeri baz alınarak asgari ücret en az 1500 dolar olacak, Erkek 3000 dolar kazanıyorsa devlet en az 1500 dolarını kadına ve çocuğuna verecek ve her kadının altında kendine özel arabası olacak. Kadına ve çocuğuna her türlü sosyokültürel destek ve sosyal yaşam alanları sağlanacak. Her meslek grubu için erkekler günde fiili 7 saatten fazla çalışmayacak, meslegin niteligine göre en fazla 1 saat zaruri ara mola olacak ve aynı işi bir günde 3 kişinin yürütebilecegi sabah-oglen, oglen-aksam, aksam-gece vardiyalı sistemi zaruri olacak. 3 gün çalış 1 gün tatil sistemi olacak. Ayrıcalıksız Her meslek grubunda vardiyalı yıllık tatil ve ara tatil olacak. Mesleğin getirdiği deformasyon yuzdesine göre artma eğilimi gösteren ve yıllık bazda totalde en az 4 ay olacak şekilde tatil imkanı sağlanacak.
Bu sistem çok daha geliştirilebilir ve bu sayede evliliksiz hayatın, yalnız yaşam ve gelecek kaygısı olmadan fakir hayatın önüne tamamen geçilebilir. Suç, işsizlik ve intihar oranları neredeyse sıfırlanır. Eğitime, üretime ve insana verilen değer artar.
Devlet Hastanesinde çalışan bir kadın doğum hekimi olarak şunu söylemek istiyorum : tüm bunların ve sistem bozukluğunun neden kaynaklandığını poliklinikte yanımda sadece iki saat oturarak anlayabilirsiniz. Farkındalık yaratmak, sistemi değiştirmek fln gibi şeylerin ne kadar boş olduğunu da gayet güzel bir şekilde anlayıp sakince ve huzurlu bir biçimde evinize dönebilirsiniz tavsiye ediyorum. 😊
Nelere şahit oluyorsunuz hocam? Tam anlamadım.
Hocam biraz anlatirmisiniz karşılaştığınız durumları?
neden kaynaklanıyor hocam
Cvp çok basit ... maddi ve manevi olarak çocuk yapmaması ya da tek çocuk yapması gereken insanların dört ya da beş çocuk yaptığını göreceksiniz. Örnekler saymakla bitmez: kocası madde bağımlısı olan, hapiste olan, işsiz olan bu kadınlar tereddüt bile etmeden çocuk yapıyorlar. Bu çocuklar bir şekilde zorluklarla büyüyor ve 18 yaşına geliyor.Konu çok uzun ama en iyimser bakın en iyimser tahminle bu çocuklardan sadece bir kaçı bir şirkete köle olmayı başarıyor. Başarıyor diyorum çünkü erkeklerden bir çoğunun kriminal hayatları, kızlardan bir çoğunun da eğitimsiz bırakıldıkları için kayıp hayatları ve zincirleme reaksiyona katkıda bulunmak üzere erken evlilikleri ve gebelikleri oluyor maalesef. (eş seçimleri de son derece yanlış oluyor genelde, tıpkı anneleri gibi.) Zinciri kırmanın şimdilik tek yolu kadın eğitimi ve anne olmadan önceki bilinci arttırmak gibi görünüyor başka hiç bir yol göremiyorum.
Tyler durden bunu beğenmedi
hocam fakir olduğumu biliyordum. Sayenizde daha derin bir şekilde daha çok fakir olduğumu çok net ve keskin bir şekilde anladım. Özümü tam görmemi sağladığınız için teşekkür ederim.
Çevremde zengin çocukların ağzından 1 kez bile gelecek kaygısı sözlerini duymadım hepside aman banane sınavmi var aman banane kazanırsam kazanırım kazanamassam kazanamam diyolar fakir olanlar insallah kazanırım diye dua ediyolar
Hayatı youtube gibi düşünün, ne talep ederseniz size onu verir.Devamlı dram ararsanız size abuk subuk Türk dizilerini önerir.Olumlu şeyler istemeye başlayınca hayatınıza renk katacak videolar önerir. Ama şunu da unutmayın 20 bölüm masumlar apartmanı izledikten sonra bir tane Joe Dispenza videosu açarsanız hicbirsey değişmez.😃Israrcı olmak lazım.
hoşumuza girmeyen şeyler söylediğiniz için teşekkür ederiz
ancak youtube'dan gelir kaygısı olmayan biri doğruları böyle yüzümüze vurabilirdi, gerçekten kendi adıma çok teşekkür ediyorum
Çevre hocam çok önemli insan yaşamını belirleyen temel bir faktör çevrende zenginler varsa sende zenginleşirsin bir süre sonra zekiler varsa onlar gibi düşünmeye baslarsin çevre herşeydir
Hocam hayatınızda maaş dışında ticaret finansman ve yatırımla bir fiil ilgilenmediğiniz çok belli.Zenginlik çok büyük servet sahibi olmak ayrı bir durum ama çok aktüel bir olaydır.Çünkü ömürleri boyu maaş alan insanlar onlarla bir takım tasarruflar yaparak anca bir noktaya kadar gelebilir.Bu kaynakların çoğaltılması ancak gerekli finansmanla beraber kurulan işletme ve ticari faaliyetler sayesinde mümkün olabilir.Anlattığınızın aksine dünyada likitide son yıllarda oldukça bollaşmış ve imkanları oldukça gelişmiştir.Üstüne üstlük internet bir hizmetin reklamını ve diğer ihtiyaçlarını çok daha hızlı bir şekilde gidermesi sayesinde aslında zenginle fakir arasında oldukça büyük bir dengeleme getirmiştir.Eskiye nazaran bir insanın sıfırdan bir konuma gelmesi çok daha kolaydır.Ama bu bir zihniyet meselesidir bu şekilde düşünmeyen bir insan tabiki zorlaşıyor diye görecektir.Mesele niyettir bu niyete giren çalışan araştıran çabalayan normal her insan kader konusu ayrı tutulmakla beraber eski hayatlarından çok daha refah içerisinde bir hayata geçiş yapabilir. İnanmayan gidip denesin er yada geç başarır.
Eyvallah hocam yine içimizi umutla doldurdunuz 😮
Çok güzel bir anlatım emeğinize sağlık hocam.
Hayatın bize öğrettiği veya öğreteceği en önemli şeylerden biridir sabır. 2:04
Ters köşe oldum shsjaklss
Büyük zenginlerin nasıl bu kadar zengin olduğuna dair verdiğiniz örneklere tamamen katılıyorum. Gerçekleri yüzümüze tüm açıklığıyla çarptığınız için teşekkür ederiz hocam 😊
Ne demiş Teoman:
Farkındayım olanların ,
Olanların bitenlerin ...
dayı sen naptın YKSyi
Bildiklerimi anlatan birini görmek, dinlemek daha da moralimi bozdu😅 Teşekkürler 😂 Benim kuzenim doktor maşallh diyeyim tekrar, babası yani dayım vefat etmişti ama o çocukken bile kalemlerle defterlerle oynardı. Okumak için maddi kısmı da geliri yüksek bir aile destek olduğu için çözebildiler, sıkıntı olmadı. Kuzenim hep sınıf atlayarak okudu, baya zekidir. İstisnalar kaideyi bozmuyor, zengin aile kuzenimi farkedip destek olmasaydı iki kat zorlaşırdı okuması... Okumak ayrı zor, okutmak ayrı zor malûm...
Hocam hep fakir olmanın zararlarından bahsediyorsunuz. Bir de zenginlerin dertlerinden bahsedin.
Hocam yine moralimi bozdunuz teşekkürler. Benim motivasyon kaynağım bu onu tetiklediniz 😊
18 yaşında bu kadar olumsuzluk işitmek çok ağır yük oldu yaşamak bile istemiyorum bazen...gençliğim yok oldu
Fakır muhabbetin niye bu kadar rahatsız oluyoruz ki fakirlik bir gerçek ve hocamız yaptığı araştırmalarım bizim gelecegımızı g,zler önüne serıyor bundan kacmamalıyız teşekkürler sevgılı hocam
ruhuma işlemiş fakirliğimle koştum bilime geldim..
ALLAH SABREDENLE BERABERDİR
Sırbistana kadar pasaport ile gidip yürüyerek belgrad ormanlarından kaçmayı düşünüyorum arkadaşlar. 3 5 kişi grup olursak daha iyi olur . Toplaşalım duruma göre karar verelim.
sa ekip hazır mı ben hazırım
Anlaşıp Meksika üzerinden abdye geçmen daha mantıklı
ağzınıza sağlık başkalarının söylemeye yüreğinin yetmediği şeyleri dile getirip insanları uyandırıyorsunuz
Dedikleriniz belki bundan 50 sene önceye kadar böyleydi. Fakat elimizde internet denilen dünyanın matbaadan sonraki en iyi buluşu var. Çocukların özel derse gitmesine gerek yok her şey elimizin altında. İstediğin beceriyi öğren ama önemli olan onu kullanabilmek. İstediğin network u yap hem de kolaylıkla ama onu düzgün kullan. Ben dediklerinize katılmıyorum
Tecrübemle sabit sonuna kadar haklı. Köyde ya da fakir mahallelerde yetişen çocuklara bakıyorum. Kötü okullarda okumuşlar. Derslerinde başarılı değiller. Üniversite okumayıp babalarının işini devam ettiren, sanayide, inşaatta çalışanlar var. Genellikle kısa boylular, daha çirkinler, para olmayınca giyim, özbakım da iyi değil. O fakir olmanın verdiği eziklik duygusu ile özgüvenleri yok, kendilerini ifade edemiyorlar. Geçinmek için ağır işlerde ve şartlarda çalışmak zorundalar. Hayatları zorluklarla geçiyor. Bir de elit semtlerde yaşayıp kolejlere giden çocuklara bakıyorum. Hepsi boylu poslu, eli ayağı düzgün, baby face, yediği önünde yemediği arkasında en iyi hocalardan eğitim almış, baba parası yiyen, eğlenen, gezip tozan, bar kulüp parti üçgeninde takılan, haftada bir sevgili değiştiren tipler. Hiçbir zorluk çekmemişler. Ne kadar tembel olurlarsa olsunlar torpille bir yere girer fakir çocuklarından on kat fazla kazanırlar. Fakir çocukları hayata on sıfır geride başlıyor. Zengin bir çocuğun hiçbir şey yapmadan elde ettiği şeylere sahip olmak için alın teri dökmeleri, sosyal hayatları olmadan deli gibi çalışmaları gerekiyor. Genetik olan, boy pos yakışıklılık gibi şeylere ise asla sahip olamıyorlar. Kadın erkek ilişkilerinde hep reddedilen, aldatılan taraf oluyorlar. İnsanlar tarafından ellerinde olmayan şeyler için hor görülüyor, tiksinti duyulan bakışlara maruz kalıyorlar.
Ve bunlar neyi doğuruyor? Zengin çocukları eğlenip hayatın tadını çıkarırken, hayat doluyken , benim gibi fakir çocukları hayattan zevk almayan, depresif, asık suratlı, özgüvensiz, ümitsiz insanlara dönüşüyor. Motivasyonunu kaybediyor. Sosyal medyada, dışarı çıkınca, hep ne kadar şanssız olduğunu görüyor ve morali bozuluyor. O insanlara içten içe nefret besliyor. Kaderine sövüyor. İntihar düşünüyor. Bazen belki de doğal seçilim bu fakir insanların intihar ederek ölüp, zengin insanların yaşamasını, bu daha sağlıklı, daha uzun, daha yakışıklı, daha güzel, daha zeki insanlar ile neslin devam etmesini istiyordur diye düşünüyorum. Her mücadele ettiğimde sanki bilimsel bir gerçekle, doğanın kendisiyle savaşıyormuşum gibi geliyor. 😥
@@fatihozkan6627 dostum üzülme cahil aile ve cahil halk yüzünden bu haldeyiz onların beyinsizlikleri yüzünden üzülme yapacak tek bir gerçek var çabalamak elinden geleni yap ve maddi konuda iyi duruma gelene kadar çabala belli bi seviyeye gelince rahat edeceksin
@@fatihozkan6627 dostum okuyormusun çalışıyormusun
Günaydın. Videoların hemen hemen çoğunu 10 yaşındaki kızımla beraber izliyoruz ve inanılmaz gülüp " adam haklı " bakışları atıyoruz kendimize. Sizi haklı kılan söyledikleriniz değil, söylediklerinizi yaşamış olmamız. 😂
Lakin milletimiz.öyle.derin uyuyor ki......
Fakirler için her şey acımasız be hocam bir de bilimselini koymuşsunuz daha da üzülelim diye
Teşekkürler.
Çok teşekkürler Berkan hocam destekleriniz çok kıymetli bizler için çok sağolun
Tek derdi fakirler olan bi akademisyen
❤
Emeğinize sağlık
Teşekkürler
Uzun lafın kısası çocuk yapmak dünya üzerinde yapılabilecek en bencilce ve kötücül işlerden biridir.
Hocaya genelde katılıyorum ama atladığı bir şey var bana göre.bir insan çok zeki biri ise ve yetenekleri kaabiliyetleri olağanüstü ise ki çok azdır böyle insanlar, çocukluktan itibaren o kişinin hayatta yükselişini fakir olması veya düşük sosyo ekonomi seviyesinde olması bile engelleyemeyecektir.bu benim görüşüm.
Harikasiniz hocam , cok tesekur ederim , tebriz guney azerbaycan Dan seze selamlar
Videoyu izledikçe düşündüğümden daha da fakir olduğumu anladım
:) çok şanslısınız :)
Dinlerken tam yapacağım yorumu planlıyorum, bir kaç saniye sonra fikrimi söylüyorsunuz. 3-4 Kez tekrarlandı video boyunca. Müthiş bir paylaşım olmuş.
Fakirim kaybedecek bir şeyim yok.Önemli olan gönül zenginliği.😅😊
Çok şükür :)
@@AkademikLink Fakirlerin dostu ,zenginlerin düşmanısınız. 😃
Farkindalik yarattiginiz icin tesekkur ederim. Cok faydali bir icerik olmus kendi adima.
Asıl zenginlik, bu ölümlü dünyada ölümsüz bir sevgiyle yaşamaktır.
Asıl şans, seni seven bir aileye sahip olmandır.
Asıl başarı, ulaştığın yer değil geçtiğin yoldur.
dedi fakir
@@erenyalcin9392 Laf benim değil. Filmde bir milyoner söylüyordu.
Adamsin hocam, bu ülkenin senin gibi parlak zekalara ihtiyacı var, belki toplum farkındalığı biraz artar böylelikle, sevgi ve saygılar...
Video için teşekkürler hocam
Bu arada hocam sosyoekonomik düzey meselesini şu an yüksek lisansta Eğitim Sosyolojisi alanında çalışıyoruz. Daha doğrusu henüz okuma yapma ve tartışma aşamasındayız ve bahsettiklerinizi literatürde de görebiliyoruz. "Eğitimde fırsat eşitliği gerçekten sağlanıyor mu, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasından evvel düşünmemiz gereken başka eşitsizlikler var mı?" sorularını soruyoruz. İlgi çekici bir alan.
Kesinlikle çok. İlgi çeken bir alan, Okumaları yaptıkça vize de yollayın Tuğba hocam :)
@@AkademikLink Elbette hocam :)
Kendini geliştirmiş bir üslup bilimsel verilerin olması en önemliside bir çok kanalın alaycı konuşma üslubunun olmaması harika bir sunum ve kanal olmuş ayrıca bağış yapılıyormuş çok mutlu oldum böyle bir kanalı keşfetmiş olmaktan.Tebrikler.
Aga tek bir gerçek var herkez ürememeli fakirsen cocuk yapmanın anlamı yok hayata priamide benzetiyorum level atladıkca hayat kolaylasıyor ama siz fakirken ürer seniz bir level atlamanız zorken imkansızlaştırıyorsunuz fakir ülkeleri en büyük sıkıntıdı bu
Fakirlik övgülere layık görülürken, zenginlik neden o kadar fazla kutsanmıyor !!!!
İlginç bir durum bu !!!!
Açıklayıcı ve ufuk genişletici bir video olmuş, tek bir yanlışınız yok. Teşekkürler ❤
Günlük çaresizlik dozumu aldığımıza göre kaldığımız yerden seçim programlarını izlemeye devam.
İki öğretmen arkadaşım var. Yemiyorlar, içmiyorlar, ev-araba almıyor ve çocuklarını en iyi okullarda okutuyorlar. Dediğiniz gibi ya o networkun içine girecek o çocuk ya da annesinin, babasının emeğine yazık olacak. Bekleyip göreceğiz.
Bir kez daha fakirliğimizin laneti ile bizleri yüzleştirdiğin için teşekkür ederim hocam. Bu gün de mutlu uyuyamayacağım.
Fakirim ve bir şey denemek için hata yapma şansım yok.Cesaretim yok.
aynı kafadayız. bende fakir bir aileden geldiğim için neyden bahsettiğini çok çok iyi anlıyorum.
HOCAM RESMİN BÜYÜĞÜNÜ ANLATMANIZ BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ İSTİSNALAR KAİDEYİ BOZMAZ AMA BU ANLATTIKLARINIZ BUNUN İÇİN ÖNEMLİ KAPILAR AÇIYOR. BU TÜR VİDEOLAR İÇİN TEŞEKKÜRLER BÖYLE İSTATİSTİĞE DAYALI VİDEOLARSA GERÇEKTEN HARİKA !
İYİ ÇALIŞMALAR...
Hocam merhaba içerik için teşekkürler ben de niyeyse fikrimi paylaşmak ihtiyacı hissettim,farkındalık yaratmak teknik olarak hiç bir işe yaramıyor sadece acıları daha katlanılmaz hale getiriyor,o yüzden eskiler demiş göz görmeyince gönül katlanır diye,teknik olarak bişey değişmiyor ise bırakınız gönül katlansın,göz de görmeyiversin.
Hocam ben bir fakirim aynı zamanda da fakir bir ailede büyüdüm ve fakirler kadar nefret ettiğim başka birşey de yyok lanet birşey gibiler resmen benim gözümde bataklık gibiler o fakirlikten kurtulmaya çalışana bile tahammülleri yok örneğin annem babam 65 yıldır fakirler biri AKP'li biri MHP'li ben de kardeşim de ülkenin en güzel üniversitelerini bitirdik ve asgari ücretle açlığa talim ediyoruz, öz ailem ya öz bakın o kadar iğrenç ve pis yaratıklar ki açlıktan ağızları kokar ama takım elbiseli adam görseler yaltaklanırlar öz çocuklarını işsizdir ama belediyeye torpille oğlunu atayan başkan ramazanda 2 torba erzak bıraksa şükür hem de ne şükür ederler, 600 lira para alır sosyal yardımlaşmadan ama sormazlar 400 liralık elektrik 200 liralık su 1.5 ton kömür kaç para eder diye. İnanın ben üzülmüyorum ben kendim de dahil keşke biz tüm fakirler ölsek kökümüz soyumuz kurusa belki zenginler refah içinde daha az köleyle yaşasalar, herşeyden herkesten tiksiniyorum, lanet olsun fakirlere de dünya görüşlerine de saygı falan da duymuyorum, fakirlik ve fakirler bu dünyada oksijen tüketen gereksiz yaratıklar sadece.
ZATEN BU ÜLKE BİR ADAM OLACAKSA Kİ BEN ASLA GÖRMEM; BU FAKİRLER DOĞAL SEÇİLİMDE YOK OLUP GİTMELİLER. İNANIN FAKİRLİK VE FAKİRLER ÜZERİNDE BENDEN DAHA AZ BİLGİYE SAHİPSİNİZ, FAKİRLER BU DÜNYADA GÖREBİLECEĞİNİZ EN VİCDANSIZ, ONURSUZ, HAYSİYET YOKSUNU, PARA İÇİN HERŞEYİNİ SATABİLECEK zavallı yaratıklar, ACIMAYINNNNNN SAKINNNNNN!!!
Kimsede gelip abuk sabuk yorum dıçmasın rica ediyorum zaten sinirlendim, 35 yaşındayım ve ilk yaptığım iş 5 yaşında sokakta geze geze simit satmaktı 30 yıldır çalışırım, fakirlik güzellemesine gerek yok kesinlikle.
Peki genel olarak mutlu biri misiniz şu an? Ya da hiç oldunuz mu
@@Mc.Gucket Genel olarak mutsuz çok mutsuz ve tükenmiş biriyim ama var hatıralarımda bir ya da iki tane mutlu olduğum anım, yaşamak buysa eğer.
Aslında çok da haksız bir yorum değil. Sonuçta dünyadaki fakirlerin sayısı zenginlerden daha fazla ve dolayısı ile bu sistemin/çarkın dönmesini sağlayan asıl güç fakir olan çoğunluğun bizzat kendisidir.
Gündüz Vassaf'ın bu konu ile ilgili beğendiğim bir görüşü vardır. Bilindiği üzere bazı ideolojilerde işçi güzellemesi çok fazla yapılır ve dünyayı işçi sınıfının kurtaracağı görüşü hakimdir. Gündüz Vassaf ise bununla ilgili "Savaşların olmasını sağlayan işçilerin bizzat inşa ettiği silahlardır. Tüm işçiler silah üretiminde bulunmayı reddetseler savaşlara sebep verecek silahlar hiç bir şekilde hayat bulamaz ama silah üretimini durdurma amacı ile yapılan işçi eylemi hiç görülmemiştir." benzeri bir yorumu vardı. Sonuç olarak bu sistemin bu şekilde olmasının en büyük sebebi fakirlerdir.
@@nehirsancar8371 Hocam hiç akademik atıflara falan girmek istemiyorum eski bir akademisyen adayı olarak, "işçi" ve "fakir" ayrı kavramlardır burada konuşmamız gereken işçiler değil fakirdir ve "fakirler" üzerine bir tanım üzerine tartışmamız gerekiyor ama fakirleri tanıyan biri olarak hepsi yok olsa bir ülkenin GSMH yada iç borç ya da dış borcunda hiçbir değişiklik olmaz yani bu insanlar hiç annelerinden doğmasalar ben annem ve babam dahil hiç yoktan 3 ağacın ürettiği oksijen zenginlere kalırdı, burada akademik tartışmalara gerek yok tüm fakirler ölsün ve zenginler yaşasın ben dahil.
Çok değerli ve cesur adamsın vesselam hocam. Senin öğrencilerin çok şansılar…
Fakirlerin dünyasında zenginler dağları bölebilir nehirler akıtabilir.Fakir olma yolu yanlız ve uzundur.Zengin olmanın yolu yarıp geçmektir.Zengine boyun eğmemeli, hayatta kalmalı ve pes etmemelisin.
--Mürimden ben
Hocam çok doğru bir şekilde anlatmışsınız gerçekleri sevmeyenlere inat gerçekleri konuşmaya devam ettiğiniz için tebrik ediyorum benimde aklımda hep bunlar dönüyordu ama bir türlü anlam veremiyordum sayenizde hayatımı anlamlandırmaya başladım sağolun
O yüz binde ikilik kişilerin içinden tanıdığım tek kişi Şeyma Subaşı :)
:)
"Ahlaksızlık olmazsa zengin olunmaz" diyordu babam. Meğerse bilimsel olarak da böyleymiş. Söylediği her şey çıkıyor😁