kardeşim benim, öyle bir yorumluyorsun ki, hayatın içinde olan şeyleri, senin incelemen ve senin kendi kavramaların sayesinde buruklukla dinliyorum. hayatın keşmekeşinden uzaklaşmak için izlediğim inceleme videosu beni daha da içine sokuyor. emeğine sağlık, seviliyorsun.
Gerçekten güzel bir seri olmuş. Film 99 yılında gösterime girdiğinde eski SW hayranlarınca ciddi anlamda lince maruz kalmıştı. Ben o yıl da beğenenler tarafındaydım; hem entrika tarafını sevmiş, hem de ışın kılıcı tarafına bayılmıştım ki o koreografi bile gerçekçi olmadığı gibi sebeplerle adeta yuhalanıyordu. Şimdi dönüp bakıyorum da bu filmi hala seviyorum. CGI efektleri bile bence zamanının ötesinde. Oysa Attack of the Clones, mesela, o kadar değil, orada yeşil obje ve fonları daha bir hissediyorsunuz. Araç tasarımlarına da ayrıca dikkat çekmek isterim; bu üçlemedeki araç tasarımları sonraki üçlemeye göre daha "vintage" bir havaya sahip olacak şekilde tasarlandılar. N-1 Naboo yıldız savaşçıları mesela veya ilk sahnede şansölyenin elçilerini taşıyan kruvazör... Benim, yine hala, pek sevemediğim yegane sahne pod yarışı sahnesi. Aurra Sing filan gibi ince detaylar barındırsa da yıllardır atlarım o sahneleri. Kötü değil, temposu filan da çok iyi ama kişisel tercih diyebilirim; biraz fazla uzun sanıyorum. O yıllarda bana harcanmış şans gibi gelen iki şey vardı: Qui Gonn ve Maul. Çok büyük bir potansiyele sahip iki karakter, hele ki Maul tek filmde harcandı gitti. Seneler sonra Dave Filoni sağolsun Maul'u geri getirdi bir şekilde, o ayrı...
Bir şey soracağım? Sizce Martin Kış Rüzgarları'nı ne zaman çıkarır? Vallahi ben beklemekten bıktım. Bu yılın sonuna kadar çıkar mı sizce? Yani seneler oldu. Bu adam da yaz yaz bitiremedi bir türlü.
@@geekteori hikayelerin fikirlerle temellenen öğretileri olması değerli. Asoiaf en güzel örneklerden biri; gerçeği yok saymadan doğruda kalmak. Berserk de öyle bir hikaye. Kanalın taoist ve hafif pasifist tarzına zıt belki ama değerli öğretileri var. Neyse. Dediğim gibi arka sokakları da izlerim.
Son bir şey soracağım. Kusura bakmayın. Müsait olduğunuzda cevap verirseniz sevinirim. Sansa kendi kafasının içinde Baelish 'e isyan etmeye başladı. Tamamen onun tesiri altında değil. Baelish, Sansa'yı eğitti, yani artık Sansa yavaş yavaş bir piyon olmaktan çıkıyor ama Sansa artık onun kendisine empoze ettiği fikirler haricinde de düşünebiliyor. Sizce Sansa müstakil hareket etmeye başlayacak mı? En azından düğününden sonra Lord Royce ile iletişim kurabilir mi? Ya da uzun vadeli bir plan yapabilir mi? Onlara gerçek kimliğini uzun bir zaman için ifşa edeceğini zannetmiyorum. Ama Sansa, Baelish'in Stark Hanesi'ni; en azından babasını ve amcasını hiç sevmediğini anlayacaktır. Kendisini onun ellerine teslim etmek istemeyecektir. Bu sebeple gizli planlar yapacağını düşünüyorum. Sizce Sansa ne zaman bu planları yapmaya başlayacak ve ne yapabilecek? Bunda etkin olan karakterler kimler olacak? LF, düğünde Sansa'yı ifşa edeceğini söyledi, sizce edecek mi? Ederse bundan sonra neler olacak? Kim ne yapacak? Cevaplarsanız memnun olurum. Teşekkür ederim.
Bir şey soracağım? Sizce Martin Kış Rüzgarları'nı ne zaman çıkarır? Vallahi ben beklemekten bıktım. Bu yılın sonuna kadar çıkar mı sizce? Yani seneler oldu. Bu adam da yaz yaz bitiremedi bir türlü.
Phantom Menace incelemelerini bitirdik. Attack of the Clones'a geçmeden önce 1 hafta ara vereceğim. Ardından aynen devam 👍
Harikasın ya. Sadece seni izlemek bile olaylara bakış açımı değiştiriyor. Gördüğüm her şeyi senin sesinle yorumluyorum lfkfmf
kardeşim benim, öyle bir yorumluyorsun ki, hayatın içinde olan şeyleri, senin incelemen ve senin kendi kavramaların sayesinde buruklukla dinliyorum. hayatın keşmekeşinden uzaklaşmak için izlediğim inceleme videosu beni daha da içine sokuyor. emeğine sağlık, seviliyorsun.
Execute ORDER 66 sahnesini sabırsızlıkla bekliyorum artık
Gerçekten güzel bir seri olmuş. Film 99 yılında gösterime girdiğinde eski SW hayranlarınca ciddi anlamda lince maruz kalmıştı. Ben o yıl da beğenenler tarafındaydım; hem entrika tarafını sevmiş, hem de ışın kılıcı tarafına bayılmıştım ki o koreografi bile gerçekçi olmadığı gibi sebeplerle adeta yuhalanıyordu. Şimdi dönüp bakıyorum da bu filmi hala seviyorum. CGI efektleri bile bence zamanının ötesinde. Oysa Attack of the Clones, mesela, o kadar değil, orada yeşil obje ve fonları daha bir hissediyorsunuz. Araç tasarımlarına da ayrıca dikkat çekmek isterim; bu üçlemedeki araç tasarımları sonraki üçlemeye göre daha "vintage" bir havaya sahip olacak şekilde tasarlandılar. N-1 Naboo yıldız savaşçıları mesela veya ilk sahnede şansölyenin elçilerini taşıyan kruvazör... Benim, yine hala, pek sevemediğim yegane sahne pod yarışı sahnesi. Aurra Sing filan gibi ince detaylar barındırsa da yıllardır atlarım o sahneleri. Kötü değil, temposu filan da çok iyi ama kişisel tercih diyebilirim; biraz fazla uzun sanıyorum. O yıllarda bana harcanmış şans gibi gelen iki şey vardı: Qui Gonn ve Maul. Çok büyük bir potansiyele sahip iki karakter, hele ki Maul tek filmde harcandı gitti. Seneler sonra Dave Filoni sağolsun Maul'u geri getirdi bir şekilde, o ayrı...
HARİKA
Bir şey soracağım? Sizce Martin Kış Rüzgarları'nı ne zaman çıkarır? Vallahi ben beklemekten bıktım. Bu yılın sonuna kadar çıkar mı sizce? Yani seneler oldu. Bu adam da yaz yaz bitiremedi bir türlü.
4:36 Darth maul clone wars geri getiriyorlardı baya ilginç bir kişiliği vardı
Ben bu seride senatonun romadaki senatodan esinlendiğini çoğu kişi gibi fark ettim ama sizce de Darth sidious julius sezara çok benziyor
Eline sağlık.
ilk üçlemenin ilk filminde ben kenobi (obivan)ölüyo sonraki geçmiş in olduğu üçlemenin lkinde quı gon ölüyor birbirine eş gidiyor
Şahanesin 🎉❤
Devam Devam.
Artık şey noktasındayım; arka sokaklar - 1 bildirimi gelse sorgusuz basarım.
Yine de bir gün. Hayal. Neden olmasın.
Berserk - 1
Bir gün okursam (manga okumayı pek sevmiyorum) ve beğenirsem neden olmasın
@@geekteori hikayelerin fikirlerle temellenen öğretileri olması değerli. Asoiaf en güzel örneklerden biri; gerçeği yok saymadan doğruda kalmak. Berserk de öyle bir hikaye. Kanalın taoist ve hafif pasifist tarzına zıt belki ama değerli öğretileri var. Neyse. Dediğim gibi arka sokakları da izlerim.
Son bir şey soracağım. Kusura bakmayın. Müsait olduğunuzda cevap verirseniz sevinirim. Sansa kendi kafasının içinde Baelish 'e isyan etmeye başladı. Tamamen onun tesiri altında değil. Baelish, Sansa'yı eğitti, yani artık Sansa yavaş yavaş bir piyon olmaktan çıkıyor ama Sansa artık onun kendisine empoze ettiği fikirler haricinde de düşünebiliyor. Sizce Sansa müstakil hareket etmeye başlayacak mı? En azından düğününden sonra Lord Royce ile iletişim kurabilir mi? Ya da uzun vadeli bir plan yapabilir mi? Onlara gerçek kimliğini uzun bir zaman için ifşa edeceğini zannetmiyorum. Ama Sansa, Baelish'in Stark Hanesi'ni; en azından babasını ve amcasını hiç sevmediğini anlayacaktır. Kendisini onun ellerine teslim etmek istemeyecektir. Bu sebeple gizli planlar yapacağını düşünüyorum. Sizce Sansa ne zaman bu planları yapmaya başlayacak ve ne yapabilecek? Bunda etkin olan karakterler kimler olacak? LF, düğünde Sansa'yı ifşa edeceğini söyledi, sizce edecek mi? Ederse bundan sonra neler olacak? Kim ne yapacak? Cevaplarsanız memnun olurum. Teşekkür ederim.
Kral, bu yeteneğin Hâlis mi ?🌷
Hocam 9 haftalık serüven bayağı uzun oldu, tabi sen de olabildiğince hızlı yapıyorsun ama 45 dakikalık 4 part yapsan muhteşem olur
45 dakikalık 4 part olsaydı da 2 haftada bir atardım. Zamansal olarak bu kadar oluyor.
Bir şey soracağım? Sizce Martin Kış Rüzgarları'nı ne zaman çıkarır? Vallahi ben beklemekten bıktım. Bu yılın sonuna kadar çıkar mı sizce? Yani seneler oldu. Bu adam da yaz yaz bitiremedi bir türlü.
Ne zaman çıkacağına dair bir fikrim yok. Kimsenin yok.