Videoyu az önce bitirdim ve şunu söylemek istiyorum. Sade, loş, mavi renkli bir ortamda, o dünyanın en güzel neon yeşiline boyanmış kedinin 29 dakika 21 saniye boyunca el sallaması kusursuz bir sahne tasarımı örneği olmuş. Öylesine güzel bir detay ki konuşan kişiye odaklanmaya çalışırken bir yandan 2.5 saniyede bir kedinin hareketini göz ardı etmeye çalışmak izleyici için aktif bir etkinlik oluşturmuş durumda. 29 dakika boyunca bir yandan "bu kedinin pili bitecek mi acaba?" diye düşünürken diğer bir yandan da konuşan kişiye odaklanmaya çalışmamızı sağlayarak kelimenin tam anlamıyla yeni bir format yaratmış kadar oldunuz. Hatta birisi konuşurken kediye baktığımız için bizi istemsizce sanki kedi konuşuyormuş gibi düşüncelerin önüne geçmeye zorlamanız da çoğu kişinin farkında olmayacağı ve zekice kurgulanmış bir detay diye yorumladım. Buradan FluZ yetkililerine seslenmek istiyorum. Lütfen her videoya bu kediyi eklemeyi unutmayın. Hatta mümkünse 4-5 tane daha ekleyerek bizler için bu deneyimin etkisini arttırın. Nasıl anlatsam bilmiyorum gerçekten duygularım çok yoğun ve bunu tasvir etmenin bir yolunu hala bulamadım. Son olarak gözlerimi kapattıktan sonra videoda konuşulanları hatırlamasam bile bomboş bir siyahlık içinde neon bir kedinin sürekli el salladığını görüyorum. Sanırım etkisi birkaç gün daha gece rüyalarımda sürecek. Böylesine ikonik bir figürü aklımıza kazıdığınız için ne kadar teşekkür etsek az. Lütfen bu formatın devamı gelsin. Severek takip ediyorum. İyi ki varsın FluZ
Güzel sohbet için teşekkürler. 16:45 de başlayan 'bölüm mü iyi üniversite mi' konusuna müsadenizle değinmek istiyorum. Burada da tartışmalı olduğundan zaten bahsedilmiş. Mezunların istihdam edilebilirlik potansiyeli çok önemli bir husustur. Uluslar arası sıralamalarda bulunan bir üniversitede lisans üstü eğitim düşünülmüyorsa, yurt içinde mezun olup bir meslek edinip diplomanın gücüyle bir işe girecekseniz diploma daha öne çıkıyor. İyi bölüm( her ne kadar doğru olmasa da bu kavramı iş bulma imkanı olan, Türkiye ortalamasının üzerinde maaş getirisi olan sayısal bölümler olarak açıklamak zorundayım) sosyal sermayesi olmayan ve sosyal becerilerinde sürprizler yaşanma ihtimali düşük olan bireyler için Türkiye şartlarında can yeleğidir. Ayıca bahsettiğimiz sayısal bölümlerde yurt dışındaki lisans üstü programlarda da çok daha fazla seçenek bulunabilir. Şöyle bir ölçek de yapabiliriz; sayısal bölümlerden mezun olan çocukların iş kapısı olarak akademiyi görme ihtiyacı yani akademi zorunluluğu, sosyal bilimler okuyanlardan çok daha az. Akademi, öğretmenlik-eğitmenlik onlar için bir seçenekken sosyal bilimlerde bu zorunluluğa dönüşebiliyor. Bu zorunluluk da akademi kapılarda hayaller kuran bir topluluk yaratıyor. Türkiye'de çocuklar ailelelerinin imkanlarını zorlayarak, devletten alacağı yurt-kredi-burs desteği ile okuyup mezun oluyorlar. Aileler de eğitim hayatının sonunda çocuklarının en azından* ayakta durabilecek, evlenebilecek, kirasını faturasını ödeyebilecek bir meslek sahibi olmalarını arzu ediyor. Bu durum gençler üzerinde bir baskı da yaratıyor. En azından dedim çünkü bazı ailelerde mezun olan çocuk evliliğini gerçekleştirene kadarki sürede ailesine olan borcunu gönül rahatlığıyla ödemek zorunda kalıyor. Kendimize dürüst olmalı ve İstisnaların, üstün başarıların, hayallerin, arzuların gerçekleşmesi durumunu değerlendirirken gerçekleşmeme ihtimalini de göz önüne alalım. İyi üniversitenin getirileri de tabiiki hiç azımsanmayacak şeyler. Mesela yüksek profilli öğrencilerin bulunduğu rekabet ortamı, bu öğrencilerle oluşacak olan sosyal ağ( buna öğrenci velilerinin sosyal ağı da dahil) , nitelikli mezun ağı, okulun itibarı (kimseyi kırmak istemediğim için bir örnekleme yapmak istemiyorum) Sanatı; resim, müzik, sinema, tiyatro gibi hayatımızı yaşanabilir kılacak olan şeyleri de bu yüksek profilli okul arkadaşlardan öğrenme ihtimalimiz olası. Bir üniversite okurken eğitim sürecini nasıl geçirdiğimiz de önemli. Okuldaki yoklama ile olan zorunlu münasebetimiz sonunda saatlerce sigara,çay, kahve, tavla yapacağımız bir kaybet-kaybet arkadaşlık ortamı son derece kötü bir deneyim olacaktır. Okul-kafe-kyk yorganı üçlüsü ile geçen bir eğitim hayatı gençlerin aşabileceği ancak Kant'ın da belirttiği gibi kendi rızasıyla düştüğü bir durum. Son olarak okurken çalışmayı, iş deneyimi elde etmeyi önermenizi de çok faydalı buluyorum.
viki: Stenhal sendromu veya hiperkültüremi hızlı kalp atışı, baş dönmesi, baygınlık, şaşırma ve hatta halüsinasyona sebep olabilen bir psikosomatik rahatsızlıktır. Bu sendrom özellikle kişinin sanat eserlerinin bolluğu veya ihtişamı ve güzelliği karşısında kendinden geçme halinde görülür.[
ben 36 yaş selamlar 😊 görece ortahalli üni ama iyi bölüm de mantıklı çünkü bir yerden sonra nerden mezun olduğunuzdan çok en son nerde çalıştığınıza bakılıyor. kesin bilgi değil genelleme. bir de ben iletişim eskişehir anadoluda okunur diye biliyorum 😁
Sosyal bilimlerin, dahasi "humanities" bolumlerinin program boyunca ovuldugu ve ayni zamanda ogrencilerinin oldugu bir programda "basarisizlik tamamen bireysel bir sonuctur'' - birisi onune bir duvar ormuyorsa gibi bir cumle kuruldu. Bu programda soylenenleri ne kadar ciddiye almaniz gerektigine dair size iyi bir kerteriz arkadaslar. Cok uzucu, bu seviye bir cehalet ve ozguven, pes valla.
Videoyu az önce bitirdim ve şunu söylemek istiyorum.
Sade, loş, mavi renkli bir ortamda, o dünyanın en güzel neon yeşiline boyanmış kedinin 29 dakika 21 saniye boyunca el sallaması kusursuz bir sahne tasarımı örneği olmuş. Öylesine güzel bir detay ki konuşan kişiye odaklanmaya çalışırken bir yandan 2.5 saniyede bir kedinin hareketini göz ardı etmeye çalışmak izleyici için aktif bir etkinlik oluşturmuş durumda. 29 dakika boyunca bir yandan "bu kedinin pili bitecek mi acaba?" diye düşünürken diğer bir yandan da konuşan kişiye odaklanmaya çalışmamızı sağlayarak kelimenin tam anlamıyla yeni bir format yaratmış kadar oldunuz. Hatta birisi konuşurken kediye baktığımız için bizi istemsizce sanki kedi konuşuyormuş gibi düşüncelerin önüne geçmeye zorlamanız da çoğu kişinin farkında olmayacağı ve zekice kurgulanmış bir detay diye yorumladım.
Buradan FluZ yetkililerine seslenmek istiyorum. Lütfen her videoya bu kediyi eklemeyi unutmayın. Hatta mümkünse 4-5 tane daha ekleyerek bizler için bu deneyimin etkisini arttırın. Nasıl anlatsam bilmiyorum gerçekten duygularım çok yoğun ve bunu tasvir etmenin bir yolunu hala bulamadım.
Son olarak gözlerimi kapattıktan sonra videoda konuşulanları hatırlamasam bile bomboş bir siyahlık içinde neon bir kedinin sürekli el salladığını görüyorum. Sanırım etkisi birkaç gün daha gece rüyalarımda sürecek. Böylesine ikonik bir figürü aklımıza kazıdığınız için ne kadar teşekkür etsek az. Lütfen bu formatın devamı gelsin. Severek takip ediyorum. İyi ki varsın FluZ
söylemesen fark etmeyecektim aq
Güzel sohbet için teşekkürler.
16:45 de başlayan 'bölüm mü iyi üniversite mi' konusuna müsadenizle değinmek istiyorum. Burada da tartışmalı olduğundan zaten bahsedilmiş.
Mezunların istihdam edilebilirlik potansiyeli çok önemli bir husustur. Uluslar arası sıralamalarda bulunan bir üniversitede lisans üstü eğitim düşünülmüyorsa, yurt içinde mezun olup bir meslek edinip diplomanın gücüyle bir işe girecekseniz diploma daha öne çıkıyor. İyi bölüm( her ne kadar doğru olmasa da bu kavramı iş bulma imkanı olan, Türkiye ortalamasının üzerinde maaş getirisi olan sayısal bölümler olarak açıklamak zorundayım) sosyal sermayesi olmayan ve sosyal becerilerinde sürprizler yaşanma ihtimali düşük olan bireyler için Türkiye şartlarında can yeleğidir. Ayıca bahsettiğimiz sayısal bölümlerde yurt dışındaki lisans üstü programlarda da çok daha fazla seçenek bulunabilir.
Şöyle bir ölçek de yapabiliriz; sayısal bölümlerden mezun olan çocukların iş kapısı olarak akademiyi görme ihtiyacı yani akademi zorunluluğu, sosyal bilimler okuyanlardan çok daha az. Akademi, öğretmenlik-eğitmenlik onlar için bir seçenekken sosyal bilimlerde bu zorunluluğa dönüşebiliyor. Bu zorunluluk da akademi kapılarda hayaller kuran bir topluluk yaratıyor.
Türkiye'de çocuklar ailelelerinin imkanlarını zorlayarak, devletten alacağı yurt-kredi-burs desteği ile okuyup mezun oluyorlar. Aileler de eğitim hayatının sonunda çocuklarının en azından* ayakta durabilecek, evlenebilecek, kirasını faturasını ödeyebilecek bir meslek sahibi olmalarını arzu ediyor. Bu durum gençler üzerinde bir baskı da yaratıyor. En azından dedim çünkü bazı ailelerde mezun olan çocuk evliliğini gerçekleştirene kadarki sürede ailesine olan borcunu gönül rahatlığıyla ödemek zorunda kalıyor.
Kendimize dürüst olmalı ve İstisnaların, üstün başarıların, hayallerin, arzuların gerçekleşmesi durumunu değerlendirirken gerçekleşmeme ihtimalini de göz önüne alalım.
İyi üniversitenin getirileri de tabiiki hiç azımsanmayacak şeyler. Mesela yüksek profilli öğrencilerin bulunduğu rekabet ortamı, bu öğrencilerle oluşacak olan sosyal ağ( buna öğrenci velilerinin sosyal ağı da dahil) , nitelikli mezun ağı, okulun itibarı (kimseyi kırmak istemediğim için bir örnekleme yapmak istemiyorum) Sanatı; resim, müzik, sinema, tiyatro gibi hayatımızı yaşanabilir kılacak olan şeyleri de bu yüksek profilli okul arkadaşlardan öğrenme ihtimalimiz olası.
Bir üniversite okurken eğitim sürecini nasıl geçirdiğimiz de önemli. Okuldaki yoklama ile olan zorunlu münasebetimiz sonunda saatlerce sigara,çay, kahve, tavla yapacağımız bir kaybet-kaybet arkadaşlık ortamı son derece kötü bir deneyim olacaktır. Okul-kafe-kyk yorganı üçlüsü ile geçen bir eğitim hayatı gençlerin aşabileceği ancak Kant'ın da belirttiği gibi kendi rızasıyla düştüğü bir durum.
Son olarak okurken çalışmayı, iş deneyimi elde etmeyi önermenizi de çok faydalı buluyorum.
viki: Stenhal sendromu veya hiperkültüremi hızlı kalp atışı, baş dönmesi, baygınlık, şaşırma ve hatta halüsinasyona sebep olabilen bir psikosomatik rahatsızlıktır. Bu sendrom özellikle kişinin sanat eserlerinin bolluğu veya ihtişamı ve güzelliği karşısında kendinden geçme halinde görülür.[
Ben introyu izleyip sıkılana kadar Kumru'yu izleyip kaçacam, ha like'ımı atarım o ayrı. güzel program👍
Kumru çokk güzellll
Like atın
@@mementomori9989shaming yapma la
Kumru da pozcu solcu( solcuşar pozcu anlamında değil, “pozcu solcu” anlamında) vibe ı var çok net, geleceğin Zeynep ocak’ı olabilir
@@mementomori9989 midem bulandı yazdığından
Hava' yi cok severek takip ediyorum.
arkadaşlar ne olursa olsun iktisadi ve idari bilimler fakültesini çok iyi bir üniversite olmadığı sürece düşünmeyin teşekkürler
o kadar haklısın ki 👍🏻😃
bu kadar sinema seviyormuşsunuz, artık bi sinema videosu gelmeli kanaatindeyim
hocam allah aşkına bu üçlü sürekli program yapsın başka içerik üretmesinler allah aşkına
çok keyifli sohbet, serinin devamı gelmeliiiiiiiiiiii
Yaren'in dansöz olamamış olması bence büyük kayıp olmuş, hayatta her şey statü değil. Hayallerinin peşinden gitmeliydi.😂
Geçiş olarak kullandığınız separatör'ü reverse yaparak açılır kapanır yaparsanız daha güzel durur başarılar güzel sohbet.
Kedi elin biraz dursun takıldım ona :)
Bu kadar güzel olmasını beklemiyordum.
Torunlarım size bayılıyorum….bu seviyeyi hep koruyun….tüm gençlere ve de yaşlılara örnek olun…👏👏👏
Ortadaki hanım kız, başka bir ülkede doğup büyüseydi, alternatif bir sektörde çok ama çok fazla şansı olurdu diye düşünüyorum.
Yine burdayız
ben 36 yaş selamlar 😊 görece ortahalli üni ama iyi bölüm de mantıklı çünkü bir yerden sonra nerden mezun olduğunuzdan çok en son nerde çalıştığınıza bakılıyor. kesin bilgi değil genelleme. bir de ben iletişim eskişehir anadoluda okunur diye biliyorum 😁
Teşekkürler toylar….
Kızlar sohbetiniz çok güzel olmuş....😊
Kumru'nun cool'luğu.
doktor olup geçicem en iiiiisi. genetik mühendisliği de mükemmel benim için. ben sığ suları seviyorum
Havva akıllı kız muhabbeti iyide Yareni çekemem.O yüzden izlemeyeceğim😂
Lutfen bu ekip farkli seyler de konuşsun
06:00
Havva İbn Haldun üni sosyolojiyi bu yüzden tercih etmemiş. 20:55
Ay ne zaman yeni bölümmmmmmmmmmmmm
İntro çok uzun
tam olarak ihtiyacım olan şey tam ihtiyacım olan anda yüklenmiş AAaAaaâaæAa
ben bu seriye bayıldım
Elinizdeki fırsatları o kadar kötü kullanıyorsunuzki. İlker hocaya mail atabilirmiyim stajyer lazımsa +50.000 abone vadediyorum ona.
gercekten bu imkanlarla 1 yılda 40 bin abone tam facia hem de internet kullanıcılarının yoğunluğunu oluşturan gençlere hitap ederek
Kiskirtma videosu cekmiyolar sonucta. Bu icerikleri izleyen kitle kisitli 😅
@@hshs4 bu kadar da kısıtlı değil
ayakları daha az sallayabilir miyiz rica etsem çok dikkat dağıtıyor
ya o durum dikkat eksikliği belirtilerinden birisi ve bizim jenerasyonda çok var maalesef :( isteyerek yaptıklarını hiç düşünmüyorum
Hoooşşşş gördük toy lar…..
Hava’yı özlemişim🥹💜
Sosyal bilimlerin, dahasi "humanities" bolumlerinin program boyunca ovuldugu ve ayni zamanda ogrencilerinin oldugu bir programda "basarisizlik tamamen bireysel bir sonuctur'' - birisi onune bir duvar ormuyorsa gibi bir cumle kuruldu. Bu programda soylenenleri ne kadar ciddiye almaniz gerektigine dair size iyi bir kerteriz arkadaslar. Cok uzucu, bu seviye bir cehalet ve ozguven, pes valla.
🎉
Hava FluZ’nin başına geçsin
Go, FluZ,go🎉🎉🎉 nice.
Bölümler çok Havali bu aralar (;