Bu Oğuznamede geçen ''Deniz Kulunu'' ifadesi çok ilginç ve heyecan verici. Çünkü çok benzer bir durum yunan mitolojisinde de var. Poseidon, denizlerin ve depremlerin tanrısı olmasının yanı sıra atların da tanrsıydı. Ayrıca biri çok meşhur diğeri daha az meşhur iki at oğlu var: Biri zavallı Medusa'dan olan Pegasus; diğeri ise Demeter'den olan Aerion. Aerion söylencelere göre öyle hızlı bir at ki bırakın geçmeyi yanına yaklaşabilecek at yokmuş dünyada. Oğuznamede Deniz Kulunu denilen özel atların olması ile Poseidon'ın atlarla olan ilişkisi ve at çocuklarının olması aşırı ilginç ve heyecan verici.
Hikayenin Kuran’da geçen Hz Yusuf kıssasından çok etkilendiğini düşünüyorum. Pek çok ortak nokta var. 1. Hz Yusuf’un göreni sarhoş edecek kadar güzel olması - Beyrek’in peçe takacak kadar güzel olması 2. Her ikisinin de başka bir ülkede köle edilmesi, bu sırada babasının oğlunun akibetinden habersiz olması 3. Her ikisinin de babasına “Bu senin oğlunun kanlı gömleği” denilerek sahte bir kanlı gömlek götürülmesi 4. Her ikisinin de babasının ağlamaktan kör olması 5. Her iki babaya da gerçek gömlek getirilip yüzüne sürünce gözlerinin açılması 6. Her ikisinde de kahramanın bir süre kimliğini gizleyip karşı tarafı gözlemlemesi vs.. vs.. sanırım dönem itibarıyla bunu normal karşılamak gerek :)
Merhaba :) Burada @acemiFilozof dururken ahkam kesmek pek bana düşmez ama yine de bildiğim kadarıyla anlatayım. Yanlışım varsa umarım düzeltir. Oğuz Kağan yarı efsanevi yarı tarihi bir karakter. Kim olduğu, ne zaman yaşadığı belli değil. Her ne kadar yaygın bir biçimde gerçek hayattaki Mete Han'la ilişkilendirilse de "şu tarihlerde yaşamıştır" diyemeyiz. Oğuznameler, Oğuz Kağan'ın ve Oğuz Türklerinin hikayelerinin anlatıldığı eserler. Tarih boyunca pek çok Oğuzname yazılmış. Ceren Hanım'ın okuduğu Oğuzname ise 1500'lü yıllarda derlenmiş. Yani kitabın derlendiği dönem Türklerin büyük ölçüde islama geçtiği bir dönem. Bir diğer konu, Oğuznameler, halk söylencelerinden yani sözlü gelenekten aktarılmışlar. Yani Oğuznameleri derleyenlerin, o hikayelerin eski versiyonlarına ulaşma şansları olmamış. Dolayısıyla hikayeler, yazıldığı günün tarihi konularından ve yazan kişinin siyasi ve dini duruşundan fazlasıyla etkilenmiş. Derleme esnasında dine aykırı bulunan hikayler aktarılmamış, aktarılanlarsa islamlaştırılmış. Bu nedenle kitapta dini motif ve terimlerin bulunması çok doğal.
Estağfurullah, reislik bir durumumuz yok :) UA-cam bildirimleri kapalı olduğundan göremedim mesajınızı kusura bakmayın. Eğer Oğuz Kağan destanı özelinde konuşursak, günümüze ulaşan 3 versiyon var. 1. 13 ile 16. yüzyıllarda yazılmış Uygur harfleriyle yazılmış ve İslam öncesi inancı gösteren versiyon, 2. 14. yüzyıl başında Reşideddin’in Camiüt-Tevarih isimli kitabındaki Farsça yazılmış islami versiyon 3. 17. yüzyılda Ebu’l Gazi Bahadır Han tarafından Türkmenler arasındaki sözlü anlatımlardan ve ilk dönem yazmalardan yararlanılarak oluşturulan versiyon. Ancak ilk sırada yazdığım Uygur Türkçesi versiyonda o dönem Suriye’den çıkıp İran üzerinden yayılan Mani dini etkisi bulunuyor. Yani destanın ilk haline ulaşmak maalesef mümkün değil. Not: Ben tarihçi değilim. Bunlar benim kişisel merakımla edindiğim bilgiler. Daha doğrusunu ve güncelini bilen biri varsa düzeltirse sevinirim.
Ceren abla dil konusunda çok haklısın. Ben Şanlıurfa da yaşıyorum. Burada farklı kültürler iç içe yaşadığı için Araplar anadillerine ek olarak kürtçe ve türkçe de biliyor. Dediğin gibi o zamanlarda anadoluda yaşayan halkların da en az 2-3 dil bilme ihtimalleri bir hayli yüksek.
Köroğlu’nun kır atının da nehir kenarında yayılan (otlayan) bir kısrak ile nehirden çıkan aygırın çiftleşmesinden doğduğunu anlatırdı dedem. (Hikayede geçen hediye at ile bağlantılı olarak Başak bir hikayedeki mitoloji)
Anaaa burda da ne kadar güzelsiniz yaaa 6 aydır keşfettim sizi 5 yıl önceki videonuz denk gelmek ne hoş güzelliğinize güzellik katılmış şimdilerde ki halinize❤
Müthiş bir yayındı. Chat'te "aydur:" akımı olmuştu. Benim pek hoşuma gitti havaya giriyorduk. Siz de desteklemeyi düşünebilirsiniz, özellikle sayın hocam.
Emeğinize sağlık, bilgi dolu faydalı videolar hazırlıyorsunuz. Yalnız iki yerde küçük eleştirim olacak: 13:13 Kubbealtı Lûgati'ne göre 'yarak' kelimesinin hazırlık/teçhizat anlamı da var. 'Yol yarağına girmek' bu anlamda 'yol hazırlığına' girmek anlamında kullanılıyor olsa gerek... Bir de Bamsı Beyrek'e isim takılması sorulduğunda bezirganlar 'artıktır' diyorlar ya, oradaki 'artık', yeter anlamında olsa gerek. Zira Kubbealtı Lûgati'ne göre 'artık' kelimesinin bir diğer anlamı: Bir şeyin yeter olduğunu, daha fazla yapılmaması, daha ileri gidilmemesi gerektiğini belirtir. Takip ettiğim nadir kanallardansınız, iyi ki varsınız, teşekkürler.
Yine çok güzel bir yayın olmuş abla teşekkür ederiz. Oğlumun kanını mendile sürün, mendili gözlerime süreyim açılırsa o benim oğlumdur olayı bana Hz. Yusuf olayını hatırlattı.
Kurban bayramlarında da et pay adı altında dağıtılır en azından bizim köyde öyle ayrıca düğüne davet qnlqmında okudun mu kullanılır. Şu kişiye okudun mu yqni o kişiyi düğüne davet ettin mi gübi
Tıp fakültesinde hocam anlatmıştı. Günümüzde de bir göz hastalığının ilacı bulunamazsa, hasta parmağını kanatıp gözüne damlatır. Hangi hastalık olduğunu tam olarak hatırlamıyorum. O zamanlar, bizim bilimle yeni bulduğumuz bir tedavi uygulanıyormuş.
Çok iyi bir yayın olmuş. Bu hikayeyi okumamıştım. Çok hoşuma gitti. Bir şey sorayım. Dede Korkut'un ismi Kor ve Kut iki ayrı sözcük olabilir mi? Bununla ilgili bir çalışma var mı? Çocuklukta duyduğumda isim haliyle korkutmak eylemini çağrıştırmış ve hikayelerin ürkütücü hikayeler olduğunu sanmıştım. Sonra öyle olmadığını öğrendim tabi ama isim hep merak uyandırdı bende.
@@glcn9102 Eski adam bunlar, her an her manaya gelebilecek laf söz üflerler valla :) Veyahut üfletebilirler de!! (Hangi dakikada bu ya bulamadım. Keşke dk. işaretleseymişim!! ) Bamsı bey ne diyorsunuz allahaşkınıza!! :) :)
Teşekkürler emeğinize dilinize sağlık küfür şekli hep aynımı eski Türkçe de hep kavat diyemi küfür şekli var onun farklı bir anlamı mı var bildiğimiz anlam damı ?
Kavat çok eski küfürlerden evet, bildiğimiz anlamda değil de daha çok hani şerefsiz gibi bir anlamda kullanılıyor. Eskiden küfür olmayan bazı kelimeler bugün küfür olarak kullanılabiliyor. Ya da eskiden küfür olan şey bugün değil. Dil hep yaşayan bir şey ve kelimelere yüklenen anlamlar değişiyor hep.
Emr-i âhur'ın emrahor diye geçmesi bana şunu çağrıştırdı: ankarada çankayadaki ve istanbulda üsküdar'daki imrahor mahallelerinin adı meğer emr-i âhur'dan bozma imiş...
Ceren hanım bamsi beyrek diye bir film izlemiştim yönetmeni Burak Aksak ana karakter: Uraz kaygılaroğlu(bamsi beyrek, Deniz Baysal( banu çiçek) oynamıştı. İzlediğim film bu anlattığınız hikaye mi? Hikaye çok benzettim ama emin olmak istedim..mümkünse cevaplar mısınız? Teşekkür ederim
Merhaba tarih benim için tam bir tutku ama internette çok fazla yalan yanlış yazılar var. Nasrettin hoca Ahi evran mı? Aynı kişi ise mevlana ile olan ilişkisinden bahseder misiniz? Mevlana ile sorun yaşadıkları ile ilgili bilgi var çok fazla internette bu konuya açıklık getirme şansınız olursa çok sevinirim.
Ben bu hikayeyi dinleyince biraz Hz.Yusuf'un hayatindan alıntılar olduğunu gördüm ben bazi ufak noktaları benzettim mesala kanlı gömlek sonra babasının kanlı mendil ile gözlerinin açılması evlat acısından babanın gözlerinin kör olması bilmiyorum ben benzettim ama görüş meselesi katilmayabilirsiniz😊 Simdi kafamdaki soru acaba dediğiniz gibi İslam zamanında yazıldığı için mi bu etkiyi aldı yoksa bu destanın oluş tarihi Hz.Yusuf un hayatinin hemen ardından gerçekleşti de bu peygamberin yaşadıkları, haberi oralara ulaştı etkilendilerde boyle bi destan mi oluştu? 😊
ilginç bir konu da Beşik kertmesi adeti olduğu halde hala yarış geleneğinin işletilerek kızın onayının yine de alınması gerekmesi.. yani baba beşikten karar dahi vermiş olsa son sözü söyleme hakkı hala kızda..
Çok güzel bir hikayeydi. Ama merak ettiğim bir şey var. Bamsı Beyrek 16 yıl boyunca neden bir şey yapmıyordu. 16 yılın sonunda birden kaçmak için fırsat kollamaya başlıyor? O kadar yıl beklemesinin bir sebebi var mı?
Domuz eti yemek, sanıyorum islam'dan önce de Türklerde yoktu. Bunu başka bir yerde okumuştum nerede hatırlamıyorum. Belki şaraba çok mesafeli değilken domuz etine bu kadar mesafeli olmalarının sebebi islamdan önce de domuz eti tüketmemeleri olabilir.
yeni videolarınızdan eskilere gelen bir benmiyim bilmiyorum. Ağzınıza sağlık, okullarda bunları öğrenememiş olmamız ne kötü...
İnsan 5 senede hiçmi yaşlanmaz? Aklının, gönlünün güzelliği yüzüne yansıyor. Tütütü Tanrım korusun ❤
Dinlerken uykuya dalınca çok güzel rüyalar görüyorum. Dedem korkut ile görüşüyorum teşekkürler.
Bu Oğuznamede geçen ''Deniz Kulunu'' ifadesi çok ilginç ve heyecan verici. Çünkü çok benzer bir durum yunan mitolojisinde de var. Poseidon, denizlerin ve depremlerin tanrısı olmasının yanı sıra atların da tanrsıydı. Ayrıca biri çok meşhur diğeri daha az meşhur iki at oğlu var: Biri zavallı Medusa'dan olan Pegasus; diğeri ise Demeter'den olan Aerion. Aerion söylencelere göre öyle hızlı bir at ki bırakın geçmeyi yanına yaklaşabilecek at yokmuş dünyada. Oğuznamede Deniz Kulunu denilen özel atların olması ile Poseidon'ın atlarla olan ilişkisi ve at çocuklarının olması aşırı ilginç ve heyecan verici.
Koroğlu okuyun❤
Ya abla küçükken babamdan dinlediğim hikayelerin orijinallerini burada okuyorsun, açıklıyorsun çok mutlu oluyorum! :D Teşekkürler Kayçı hanım
Hikayenin Kuran’da geçen Hz Yusuf kıssasından çok etkilendiğini düşünüyorum. Pek çok ortak nokta var.
1. Hz Yusuf’un göreni sarhoş edecek kadar güzel olması - Beyrek’in peçe takacak kadar güzel olması
2. Her ikisinin de başka bir ülkede köle edilmesi, bu sırada babasının oğlunun akibetinden habersiz olması
3. Her ikisinin de babasına “Bu senin oğlunun kanlı gömleği” denilerek sahte bir kanlı gömlek götürülmesi
4. Her ikisinin de babasının ağlamaktan kör olması
5. Her iki babaya da gerçek gömlek getirilip yüzüne sürünce gözlerinin açılması
6. Her ikisinde de kahramanın bir süre kimliğini gizleyip karşı tarafı gözlemlemesi
vs.. vs.. sanırım dönem itibarıyla bunu normal karşılamak gerek :)
Mete Serdar Gocebe abi bişey sorucam çok Merak ettim lütfen çevapla Oğuz Kağan döneminde İslam yoktiki nası Allah adı geçiyor
Merhaba :) Burada @acemiFilozof dururken ahkam kesmek pek bana düşmez ama yine de bildiğim kadarıyla anlatayım. Yanlışım varsa umarım düzeltir.
Oğuz Kağan yarı efsanevi yarı tarihi bir karakter. Kim olduğu, ne zaman yaşadığı belli değil. Her ne kadar yaygın bir biçimde gerçek hayattaki Mete Han'la ilişkilendirilse de "şu tarihlerde yaşamıştır" diyemeyiz.
Oğuznameler, Oğuz Kağan'ın ve Oğuz Türklerinin hikayelerinin anlatıldığı eserler. Tarih boyunca pek çok Oğuzname yazılmış. Ceren Hanım'ın okuduğu Oğuzname ise 1500'lü yıllarda derlenmiş. Yani kitabın derlendiği dönem Türklerin büyük ölçüde islama geçtiği bir dönem.
Bir diğer konu, Oğuznameler, halk söylencelerinden yani sözlü gelenekten aktarılmışlar. Yani Oğuznameleri derleyenlerin, o hikayelerin eski versiyonlarına ulaşma şansları olmamış. Dolayısıyla hikayeler, yazıldığı günün tarihi konularından ve yazan kişinin siyasi ve dini duruşundan fazlasıyla etkilenmiş. Derleme esnasında dine aykırı bulunan hikayler aktarılmamış, aktarılanlarsa islamlaştırılmış. Bu nedenle kitapta dini motif ve terimlerin bulunması çok doğal.
Mete Serdar Gocebe Değiştirilmiş ve aslına uygun değil yani?
Mete Serdar Gocebe reis cevaplarsan
Estağfurullah, reislik bir durumumuz yok :) UA-cam bildirimleri kapalı olduğundan göremedim mesajınızı kusura bakmayın.
Eğer Oğuz Kağan destanı özelinde konuşursak, günümüze ulaşan 3 versiyon var.
1. 13 ile 16. yüzyıllarda yazılmış Uygur harfleriyle yazılmış ve İslam öncesi inancı gösteren versiyon,
2. 14. yüzyıl başında Reşideddin’in Camiüt-Tevarih isimli kitabındaki Farsça yazılmış islami versiyon
3. 17. yüzyılda Ebu’l Gazi Bahadır Han tarafından Türkmenler arasındaki sözlü anlatımlardan ve ilk dönem yazmalardan yararlanılarak oluşturulan versiyon.
Ancak ilk sırada yazdığım Uygur Türkçesi versiyonda o dönem Suriye’den çıkıp İran üzerinden yayılan Mani dini etkisi bulunuyor. Yani destanın ilk haline ulaşmak maalesef mümkün değil.
Not: Ben tarihçi değilim. Bunlar benim kişisel merakımla edindiğim bilgiler. Daha doğrusunu ve güncelini bilen biri varsa düzeltirse sevinirim.
Ceren abla dil konusunda çok haklısın. Ben Şanlıurfa da yaşıyorum. Burada farklı kültürler iç içe yaşadığı için Araplar anadillerine ek olarak kürtçe ve türkçe de biliyor. Dediğin gibi o zamanlarda anadoluda yaşayan halkların da en az 2-3 dil bilme ihtimalleri bir hayli yüksek.
Bu seriye çok geç başladım, bayıldım.O kadar güzel ki bu şekilde anlayarak dinlemek ağzına sağlık cörin💖💖💖
Köroğlu’nun kır atının da nehir kenarında yayılan (otlayan) bir kısrak ile nehirden çıkan aygırın çiftleşmesinden doğduğunu anlatırdı dedem. (Hikayede geçen hediye at ile bağlantılı olarak Başak bir hikayedeki mitoloji)
Anaaa burda da ne kadar güzelsiniz yaaa 6 aydır keşfettim sizi 5 yıl önceki videonuz denk gelmek ne hoş güzelliğinize güzellik katılmış şimdilerde ki halinize❤
Hiç atlamadan tek seferde dinledim ceren abla çok teşekkürler
Müthiş bir yayındı. Chat'te "aydur:" akımı olmuştu. Benim pek hoşuma gitti havaya giriyorduk. Siz de desteklemeyi düşünebilirsiniz, özellikle sayın hocam.
Uyumadan önce dinliyorum ( ses olmadan ) uyuyamıyorum sanırım bir kıs uykusuna yatmam lazım ama cok guzeldi ...
Ağzınıza sağlık güzel kızım 💝🌟🙏
Tam tarih soru bankasıyla çıldırırken bildirim geldi❤️❤️
Yar(uçurum), yara, yarık, işe yaramak, yarayan, yarım... İşte Türkçe böyle bir şey. :D
çok güzel bir yayın, teşekkürler :)
Nasıl keyifle dinliyor ve takip ediyorum bilemezsin. Bence filmlerin büyük kısmı bundan araklama :)))) acayip eglenceli, agzına sağlıkk
Emeğinize sağlık, bilgi dolu faydalı videolar hazırlıyorsunuz. Yalnız iki yerde küçük eleştirim olacak: 13:13 Kubbealtı Lûgati'ne göre 'yarak' kelimesinin hazırlık/teçhizat anlamı da var. 'Yol yarağına girmek' bu anlamda 'yol hazırlığına' girmek anlamında kullanılıyor olsa gerek... Bir de Bamsı Beyrek'e isim takılması sorulduğunda bezirganlar 'artıktır' diyorlar ya, oradaki 'artık', yeter anlamında olsa gerek. Zira Kubbealtı Lûgati'ne göre 'artık' kelimesinin bir diğer anlamı: Bir şeyin yeter olduğunu, daha fazla yapılmaması, daha ileri gidilmemesi gerektiğini belirtir. Takip ettiğim nadir kanallardansınız, iyi ki varsınız, teşekkürler.
Yine çok güzel bir yayın olmuş abla teşekkür ederiz. Oğlumun kanını mendile sürün, mendili gözlerime süreyim açılırsa o benim oğlumdur olayı bana Hz. Yusuf olayını hatırlattı.
Bu oğuz name nin sonunu odiseusun taliplerini öldürmesi kısmına benzettim tek fark orda birden çok talip olmasıydı.
Teşekkürler 🌷
Allah razı olsun, ne diyim :) güzel hizmet.
Cerenimo 6 yılda hiç değişmemişsin bravo valla ❤
Kurban bayramlarında da et pay adı altında dağıtılır en azından bizim köyde öyle ayrıca düğüne davet qnlqmında okudun mu kullanılır. Şu kişiye okudun mu yqni o kişiyi düğüne davet ettin mi gübi
Tesekurler, emeginize saglik
Tıp fakültesinde hocam anlatmıştı. Günümüzde de bir göz hastalığının ilacı bulunamazsa, hasta parmağını kanatıp gözüne damlatır. Hangi hastalık olduğunu tam olarak hatırlamıyorum. O zamanlar, bizim bilimle yeni bulduğumuz bir tedavi uygulanıyormuş.
El çalmak alkışlamak demek.
Eve gitcem, yatcam gec oldu bitir artik!
Çok iyi bir yayın olmuş. Bu hikayeyi okumamıştım. Çok hoşuma gitti. Bir şey sorayım. Dede Korkut'un ismi Kor ve Kut iki ayrı sözcük olabilir mi? Bununla ilgili bir çalışma var mı? Çocuklukta duyduğumda isim haliyle korkutmak eylemini çağrıştırmış ve hikayelerin ürkütücü hikayeler olduğunu sanmıştım. Sonra öyle olmadığını öğrendim tabi ama isim hep merak uyandırdı bende.
SOYLU DAN DAHA ÇOK ASALET Olabilir ,güzel yayın teşekkürler
''Öptü dişledi'' dediğin an gülmekten koptum yahu :D :D
Ben anlamadım cidden ne demek o
@@glcn9102 ''ıstırrımm bi de yaların'' diyor ya adamın biri Tayib'e hani. Öyle bişey sanırım :) :) :)
GADDAR HOYRAT umarım öyle değildir 😂😂
@@glcn9102 Eski adam bunlar, her an her manaya gelebilecek laf söz üflerler valla :) Veyahut üfletebilirler de!! (Hangi dakikada bu ya bulamadım. Keşke dk. işaretleseymişim!! ) Bamsı bey ne diyorsunuz allahaşkınıza!! :) :)
Deniz kulunu ile Çin mitolojisindeki balık pullu, geyik başlı, at gövdeli yaratık qilin arasında bir bağ olabilir mi?
Çok güzel di. Teşekkürler 😊
kedisi miyavlamak :D koptum gülmekten
Teşekkürler emeğinize dilinize sağlık küfür şekli hep aynımı eski Türkçe de hep kavat diyemi küfür şekli var onun farklı bir anlamı mı var bildiğimiz anlam damı ?
Kavat çok eski küfürlerden evet, bildiğimiz anlamda değil de daha çok hani şerefsiz gibi bir anlamda kullanılıyor. Eskiden küfür olmayan bazı kelimeler bugün küfür olarak kullanılabiliyor. Ya da eskiden küfür olan şey bugün değil. Dil hep yaşayan bir şey ve kelimelere yüklenen anlamlar değişiyor hep.
Emr-i âhur'ın emrahor diye geçmesi bana şunu çağrıştırdı: ankarada çankayadaki ve istanbulda üsküdar'daki imrahor mahallelerinin adı meğer emr-i âhur'dan bozma imiş...
37:10 Rahmetli Bulgaristan muhaciri babaannem de "yaşmak" derdi ama yaşmak yüzü-gözü kapatan bir şey değil
Ne peki
Dede korkut Gandalf değil mi ya 😂
5:55 Alper Tunga var binlerce yıl ötesinden.
Orhun kitabelerinde alp şalçi adında bir karakter geçmektedir.
cok güzel agzina saglik.
Ceren hanım bamsi beyrek diye bir film izlemiştim yönetmeni Burak Aksak ana karakter: Uraz kaygılaroğlu(bamsi beyrek, Deniz Baysal( banu çiçek) oynamıştı. İzlediğim film bu anlattığınız hikaye mi? Hikaye çok benzettim ama emin olmak istedim..mümkünse cevaplar mısınız? Teşekkür ederim
Merhaba tarih benim için tam bir tutku ama internette çok fazla yalan yanlış yazılar var. Nasrettin hoca Ahi evran mı? Aynı kişi ise mevlana ile olan ilişkisinden bahseder misiniz? Mevlana ile sorun yaşadıkları ile ilgili bilgi var çok fazla internette bu konuya açıklık getirme şansınız olursa çok sevinirim.
Anadoluda düğüne okumak tabiri var dikkatimi çeken
Ben bu hikayeyi dinleyince biraz Hz.Yusuf'un hayatindan alıntılar olduğunu gördüm ben bazi ufak noktaları benzettim mesala kanlı gömlek sonra babasının kanlı mendil ile gözlerinin açılması evlat acısından babanın gözlerinin kör olması bilmiyorum ben benzettim ama görüş meselesi katilmayabilirsiniz😊
Simdi kafamdaki soru acaba dediğiniz gibi İslam zamanında yazıldığı için mi bu etkiyi aldı yoksa bu destanın oluş tarihi Hz.Yusuf un hayatinin hemen ardından gerçekleşti de bu peygamberin yaşadıkları, haberi oralara ulaştı etkilendilerde boyle bi destan mi oluştu? 😊
"İbibik,ibibik."
ilginç bir konu da Beşik kertmesi adeti olduğu halde hala yarış geleneğinin işletilerek kızın onayının yine de alınması gerekmesi.. yani baba beşikten karar dahi vermiş olsa son sözü söyleme hakkı hala kızda..
banu çicek de çok uyanık.. herkesden önce rakibini tanıyor..:)
Çok güzel metin
kazaklar adam kelimesini insan için kullanır
Bizde
Oynaş demek metres demektir
Çok güzel bir hikayeydi. Ama merak ettiğim bir şey var. Bamsı Beyrek 16 yıl boyunca neden bir şey yapmıyordu. 16 yılın sonunda birden kaçmak için fırsat kollamaya başlıyor? O kadar yıl beklemesinin bir sebebi var mı?
Onu bilemiyoruz, destanın anlattığı kadar.
❤❤
Tarih bölümü okumak istiyorum. Yorumunuz nedir
Süperdi
💜
Dede korkut hikayeleri olumsuz kadın tiplerin isimleri nedir hocam
❤🍀🌹👍
oley be
Domuz eti yemek, sanıyorum islam'dan önce de Türklerde yoktu. Bunu başka bir yerde okumuştum nerede hatırlamıyorum. Belki şaraba çok mesafeli değilken domuz etine bu kadar mesafeli olmalarının sebebi islamdan önce de domuz eti tüketmemeleri olabilir.
evet doğru yemiyorlar.
bu destan Hz. Yusuf hikayesine benzemiyor mu ben mi benzettim ?
Poseidon'da atların efendisi değil miydi?
3 temmuz ????
düzelttik efenim teşekkürler.
Ne demek ablam
Twitch'te iki tane CS olmasi ne guzel.
:)
Tamam da 16 sene kaçmayı denemeden çalıp söylemiş mutlu mutlu... Neden yahu?
Dedem korkut= gandaf