Allah razı olsun hocam oruçluyken bile o kadar etraflı bişekilde anlattınızki Ramazanda kapananlar var Allah size sağliklı uzun ömürler versin inşaallah çocuklarımızıda sizden istifade etmeyi nasip etsin inşaallah
Ü Göksu. 🇹🇷🌴🤲 Hayırlı günler Hocam. Ülkemizde ben hocayım diyerek din adına konuşanlardan geçilmiyor. onları dinleyince anlaşılıyor ki dinle hiç alakaları yok. Sevgili Hocam ben sizde şu değerli ve güzel özellikleri gördüm ve hissettim. yeterince dini bilgilere sahip güzel konuşabilmek Ayetleri hakkıyla açıklayabilmek bu sorumluluğun bilincinde ve samimi. Yüce Rabbim sizde bu güzellikleri size vermiş. Rabbim sizin ve cümlemiz için hakkımızda her şeyin hayırlısını versin İşaallah sevgilerimle. ❤️❤️🥀🥀🥀
Bu videoyu da sabırsızlıkla bekliyorum. Bir önceki mesle evlilikti sonra ahiret olarak düzeltildi ama musluman bekar bir genç olarak evlilik hakkında da bilgim olsun isterim 😊Allah razı olsun sizden hocam. Biliyorum övülmeyi sevmezsiniz 😊 zaten bu da bir erdem . Kibiri sevmemek kuran ahlakıdır . Yalnız siz ve sizin gibi değerli insanlar var ki bize kendi dinini değil kuranı gerçek hakkı hakikati anlatan bu emekleri karşılığında 1 krs almayan ve bu dünyada karşılığı beklemeyenlerden . Rabbim onlardan razı olsun. Son nefeslerine kadar dosdoğru yolda tutsun. Sizin gibi insanlar çok değerli çünkü insanın aklında bir mesele bir konu vs olduğunda bütün bir kuranı okuması çok zor yani gönül ister ki her Müslüman kitabını kendi anladığın dilde hafızı olsun ama bu zordur tabi . Ama bir konu üzerinden kuranı bilenlerin kuran üzerinden kendini değil ayet ve kaynağı işaret ederek ayetleri konu etrafında toparlayıp aktardığı için çok kıymetli çok mühim Allah razı olsun .
Aslında Kuran ı Kerim i insanın kendisinin okuması ve anlaması farz kılındı Rabbimiz tarafından.Fakat bizler hacı hoca dinlemeyi alışkanlık edindik bu çok yanlış.
KUR’AN BİZE YETMEZ Mİ? Haşa, yetmez denilebilir mi? Hiç bir ehl-i sünnet İslam âlimi de bunu diyemez. Çünkü Kur’an eksiksizdir, onda hiç bir şey noksan bırakılmamıştır. Veda hutbesinde, Peygamber Efendimiz(s.a.v):" Ey mü'minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sımsıkı sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah’ın kitabı Kur'ân-ı Kerim ve Sünnetimdir. ... " Buyurmuştur!(İ.Malik,Muvatta) Ancak, ALLAH’ın (c.c) kitabından herkes kendi heva ve hevesine, kendi reyine, kafasına, aklına ve keyfine göre hüküm çıkaramaz. Murad-ı İlahi’yi anlayamaz, tefsir de yapamaz. Haramdır! Bunun böyle olduğunu Cenaab-ı Hak, Kur’an da beyan etmektedir. Efendimiz(s.a.v)de men etmiştir. Hadislerle kitabımız Kur’an-ı Efendimiz(s.a.v) açıklamıştır. Ashab-ı Kiram, her biri müçtehit ve mezhep imamlarından üstün olduklarından, Efendimiz(s.a.v)den gördükleri, Murad-ı İlahi’yi hem hayatlarına tatbik etmişler hem de hadis olarak nakletmişlerdir. Ana dilleri Arapça olduğu halde, bazı âyetleri anlayamayıp, Peygamber (s.a.v)Efendimize sormuşlar ve Efendimiz(s.a.v)de Kur’an-ı Kerim’in tefsirini mübarek sahabelerine bildirmiştir. Mezhep imamlarımız ise sahabe hayatında şekillenen bu sünneti, olduğu gibi açıklamışlardır. Mezhep uleması ise mezhep imamlarımızın içtihatlarını en ince teferruatına kadar bize izah edip, KAYIT ALTINA ALMIŞLARDIR
Hocam, cennet henüz yaratılmamışsa, İblis nereden kovuldu? 1-Adem ve eşinin ilk ölümü (Mü'min,11.) nerede gerçekleşti? 2-İnsanın ilk kez “anılmaya değer bir şey” olması üzerinden uzun zaman geçti (İnsan (Dehr), 1.). Allah'ın bizim için bildirdiği "uzun zaman" milyarlarca yıl olabilir mi? 3-İnsanın ilk kez anıldığı ve henüz yer yüzüne gönderilmediği "orada" (Bakara, 30-35.) diyen meleklerle Allah'ın dialoğunun geçtiği mekan, yeni bir varlığın yaratılışının sunulduğu, tanıtıldığı ve tepkilerin kontrol edildiği Arş olabilir mi? 4-"Nefsi vahide" bugün bildiğimiz DNA olabilir mi? 5-İblis'in ilk kovulduğu yer cennet değil, Arş, yani Allah'in toplantısı olabilir mi? 6-Yer yüzüne "görevli" olarak (Bakara, 30.) gönderilen Adem ve eşinin yer yüzüne gönderilmeden önce "gerçek cennette" bekleme istasyonu gibi yerleştirilmiş olması mümkün mü? Bu hem de meleklerle yapılan yarışmadan başarıyla ayrılan Adem işin bir ödül değil mi? 7-Yer yüzünün "cennet" ortamından etkilenen "adem"ler aklını kaybedipte yer yüzünü terketmek istemedikleri halde, gerçek cennette bekleyen Adem ve eşinin kendisini tutması mümkün mü? Bu manada onların imtihanı tüm insanlığın sınavından daha büyük olmaz mı? Not: Mehmet hocayı "Envarül Kur'an" dersleriyle tanıdım. Ondan Kur'an adına pek çok şey öğrendim. Kendisine saygılarımı sunuyorum. Yukarıdaki sorular bağlamında, Talak suresinin son ayetini enine boyuna kendisinden incelemesini isterdim.Öyle düşünüyorum ki, yer yüzündeki ilk yarı canlı türü olan virüslerin DNA yapısı da dahil, tüm varlıkların ilk dizaynı (DNA) Arşta yapılıyor, tanıtılıyor ve o DNA bilgisi ("ruhu") yer yüzüne ölüm melekleri ile gönderiliyor. Daha sonraki yeni varlığın DNA bilgisi ("ruhu") yer yüzüne gönderilirken, bir öncekine, örneğimizde virüse eklemlenerek yeni bir türün ortaya çıkması sağlanmı oluyor. Bu durum Ali İmran, 59. ayette açıkanıyor. Adem ve eşi de yer yüzünde insandan önceki insana benzer, örneğin "neandertal" dişi bir varlığın ana rahmine babasız olarak aktarılmış olabilirler. Günümüz insanlarının genlerinde %3-4 oranında halen "neandertal" genlerinin kalıntıları bulunduğu güncel bilimin ortaya koyduğu gerçektir. Üstelik bu aktarım dünyanın pek çok yerinden aynı dönemde gerçekleşmişe benziyor. Bir mamontun günümüz fillerine veya onlarla aynı dönemi bölüşmüş diğer pek çok canlının günümüz türlerine dönüşmesi gibi... Her yeni canlı gibi hepimiz, yani benim de, Mehmet hocanın da ilk yaratılışı, DNA-sı, dizaynı göklerde yaratılmış, ik ölümümüz de gerçek cennette gerçekleşmiş olabilir. Zira Allah'ın sözünde, sünnetinde bir değişiklik bulamayız (Fetih,23).
Hoca sen Aluimran 86..90 ayetler ışığında anlat bize AMELLER İMANA zarar verir mi yoksa mezheblerin dediği gibi veremezmi.Bizim Rabbimiz Kur'an'ın sahibi ALLAH mı yoksa mezheb imamları mı.
KURAN MÜSLÜMANLIĞI BU MUDUR Sayın İslam oğlu, Kur'an Müslümanlığı gerçekten bu mu? 1- Yıllar önce yazdığınız kitaplar, yaptığınız konuşmalar ve yaktığınız yürekler insanları, özelde de Müslümanları kendine getirdi. Bir dert sahibi olduğunuz, kitaplarınız da konuşmalarınız da bunun şahididir. 2- Güzel ve samimi hayranlarınız, takipçileriniz ve sevenleriniz vardı. Kitaplarınızı ve düşüncelerinizi yaymak için ellerinden gelen tüm fedakarlığı yaptılar. 3- Sonra ne olduysa bir fikir saplantısına düştünüz. Akademik körlük gibi İlmi körlük yaşadınız ve tüm söylemleriniz bir konu etrafında yığıldı. Kur'an'ın rakibi olarak hadisleri görmeye başladınız. Önce inceden inceye, sonra sert darbelerle daha sonra ise yıkıcı, alaycı, tahkir edici darbelerle söylemlerinizin dozunu arttırdınız. 4- Bir zamanlar yere göğe sığdıramadınız Ebu Hureyre için hutbede ona hakaret ettiniz Hatta böyle bir adam yoktur demeye getirdiniz. Türkiye'de hadis inkarcılarını kafirlikle suçlayacak kadar hadislere bağlı iken, bu gün hadislere inananların imanını sorgular hale geldiniz. 5- ilimde durağanlık yoktur. Dün dediğinizi bugün demek zorunda değilsiniz. Ama bugün öyle düşünüyor diye kaç insana hakaret ettiğinizin farkında mısınız? 6- Her defasında "Kur'an'dan konuşuyorum" dediniz. Gerçekten Kur'an'dan konuştuğunuza emin misiniz? 7- Mesela Kur'an, Allah'tan başkasına ibadet edenlere (veya putlarına) sövmeyin, der. Gayrimüslimlerin inancına ve kendilerine bile hakaret etmek Kur'an ile yasakken siz kimlere hakaret etmediniz ki? Nurettin Yıldız'a hakaret ettiniz. Bedri Gencer'e hakaret ettiniz. İhsan Şenocak'a hakaret ettiniz Cübbeli Ahmet'e hakaret ettiniz. Mehmet Görmez'e hakaret ettiniz. Ali Erbaş'a hakaret ettiniz...Diyanet'e hakaret ettiniz. Bazı cemaatlere hakaretler ettiniz. Umumi anlamda da Türkiye Müslümanlarına hakaretler ettiniz. Tüm bu hakaretlerinizin kaynağı Kur'an mı? Kur'an talebesi Kur'an'dan bu ahlakı mı alır? 8- Size de hakaretler edildi. Tehditler edildi. Ağza, akla, kalbe, dine, imana ve vicdana aykırı yüzlerce hakaret gördünüz. Hiçbirine sabretmediniz. Cahillerin işidir demediniz. Allah yeter demediniz. Cahillerden yüz çevir ilahî hitabına bakmadınız. Aldığınız hakareti misliyle ödediniz. Kur'an'ın sabırla ilgili ayetleri ile neden yaşamadınız? Halbuki Kur'an Tüm peygamberlerin, kendilerine yapılan hakaretlere sabırla karşılık verdiğini anlatıyordu. Bu ayetler sizin için bir anlam ifade etmeli değil miydi? 9- Kur'an, ehli kitapla en güzel yöntemlerle mücadele edilmesini emreder. Kur’an, rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütlerle davet edilmesini emreder. Bu ayetlere göre neden tebliğ ve davet metodu geliştirmediniz? Hep aşağıladınız. Hep düşüncesizlikle itham ettiniz. Hep suçladınız. Güzel yöntemler yerine kırıcı, uzaklaştırıcı yöntemlerle davetinizi yaptınız. Neden Kur'an'ın sevgi dilini bıraktınız da nefret diliyle davet ve irşatta bulundunuz? Kur'an Müslümanlığı ya da Kur'an talebesi olmak böyle bir şey mi? 10- Davanızda kendi açınızdan haklı olduğunuzdan şüphem yok. Sizin davanız size göre haktır. Benim davam da bana göre haktır. Fakat Siz hep şunu yaptınız. Size göre yanlış olan, başkasına göre doğru olan konularda, hep dışlayıcılık metodunu seçtiniz. Evet, başkasının batıl gördüğünüz davasını onu inciterek, ona hakaret ederek, onu aşağılayarak mı düzeltecektiniz? Kur'an, önce Kabe'deki putların kırılmasını mı emretti. Yoksa gönüldeki putların kırılmasını mı emretti? Ama siz önce insanların kutsal gördükleri davasına, düşüncesine saldırdınız. Halbuki Kur'an'ın böyle bir davet metodu yoktur. 11- İnsanları mankurtlaşma ile suçladınız. Öncelikle kendinizi kendiniz gibi düşünen yemek masası takımına oturacak kişi kadar hariç, tüm alimlerden ve akademik camiadan uzak gördünüz. Zamanla sıyrıldınız ve ideolojinize tapar hale geldiniz. Gerçek mankurt, bir düşünceye körü körüne bağlılık gösteren değil midir? 12- Hadisleri bir övdünüz, bir sövdünüz. Aklıma yatarsa dediniz. Ama dün aklınıza yatan hadis bugün yatmıyordu. Bugün yatan hadisin de yarın garantisi yok. Ayrıca sizin aklınıza yatan hadis başkasının aklına da yatıyor mu? Yatmalı mı? Bunun ölçüsü nedir söylemediniz. Kur'an'ın akla verdiği önemden bahsettiniz her zaman. Kur’an, kimin aklını ölçü alıyor? Hangi akıl? Değişen akıl mı? Bireysel akıl mı? Yoksa icma veya cumhur (kolektif) akıl mı? Cahilin aklı mı, alimin aklı mı? 13- Bir dava, dava sahibi hayatta iken büyüyorsa, dava doğru yoldadır. Şu an eskiden sizin için mücadele eden havarileriniz yok, sahabiniz yok, eski dava arkadaşlarınız yok, yoldaşınız yok... Davanız daha siz hayatta iken kaybetmeye başladı. İlk dava arkadaşlarınız sizi yalnız bıraktı. Gerçek insanlardan çok, Twitter gibi mecralardaki sanal beğenileri yeğlediniz. Onların sanal beğenisini, gerçek eleştirilerin önüne aldınız. Kur’an Müslümanlığını, Twit Müslümanlığına çevirdiniz. Orayı üs yaptınız. Halbuki oranın Mescidi Dırar olduğunu bilmeliydiniz. 14- Sahaya inmeyi bıraktınız. Sahada sizin düşünceleriniz ve minik kuş (Twitter) paylaşımlarınızı baz alıp da işlenen ilmi cinayetlerin ve fecaatlerin boyutunu görseydiniz şaşırır kalır ve evinize çekilir, Ebu'l Hasan Eşari gibi aklınızı başınıza alır, acaba nerede hata yaptım, yapıyor muyum? Diye düşünürdünüz. Sahada sizin düşüncelerinizi silah gibi kullanan o kadar cahil var ki, sizi bilmeden sizinle yazışsalar sizi bile sizin fikrinizle cahillikle suçlarlar. 15- İmamları ağzınıza doladınız. Hocaları doladınız. Halkın, İslamı anlama ve yaşama biçimini doladınız. Akademik ve ilmi eserleri doladınız. Alimlerin ölmüş olması bile sizden kurtulmasına yetmedi. Onları bile yahudileşme ile suçladınız. Daha geriye gidip sahabelere de sataştınız. Kimi zaman peygamber efendimizi bile bazı zanlar altında bıraktınız. Elinizden ve dilinizden salim kimse kaldı mı? Gerçekten Kur'an Müslümanlığı bu mu? Kur'an Müslümanlığı buysa üstü de kalsın altı da kalsın! Murat Padak
Bizlerde sabırsızlıkla bekliyoruz. Allah hocam gibi düşünenlerden bizlerden razı olsun.
Diger lerindende razi olsun amin
Rabbim, size güc, kuvvet versin! Sağlıcakla kalın!
Allah razı olsun hocam oruçluyken bile o kadar etraflı bişekilde anlattınızki Ramazanda kapananlar var Allah size sağliklı uzun ömürler versin inşaallah çocuklarımızıda sizden istifade etmeyi nasip etsin inşaallah
Allah razı olsun, çok güzeldi, tekrar tekrar dinliyorum.
Bize Düsünmeyi ögrettiginiz icin Allah sizden ve sizlerden razi olsun.
Allah sizden razı olsun Hocam. Rabbim size sağlıklı uzun ömürler versin inşallah Allah'a emanet olun
Allah sizden razı olsun inşallah nur yüzlü değerli hocam
Allah razı olsun hocam .
RABBIM razı olsun sizden kıymetli hocam, her vidyoyu sabırsızlıkla bekliyoruz...
Allah razı olsun hocam. Hakkınızı helâl edin.
ALLAH binkere razı olsun hocam sizden😮
Allah razı olsun değerli hocamız
Salamunaleykum. Allahutala yardimcin ve yardimcimiz olsun.Amin.
MaşaAllah hocam ömrünüz uzun olsun sizden çok şey öğrendik
Hocam Allah sizi cennetine koysun insAllah .ne guzel insansiniz
Allah'ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun
Allahım razı olsun hocam
Ü Göksu. 🇹🇷🌴🤲 Hayırlı günler Hocam. Ülkemizde ben hocayım diyerek din adına konuşanlardan geçilmiyor. onları dinleyince anlaşılıyor ki dinle hiç alakaları yok. Sevgili Hocam ben sizde şu değerli ve güzel özellikleri gördüm ve hissettim. yeterince dini bilgilere sahip güzel konuşabilmek Ayetleri hakkıyla açıklayabilmek bu sorumluluğun bilincinde ve samimi. Yüce Rabbim sizde bu güzellikleri size vermiş. Rabbim sizin ve cümlemiz için hakkımızda her şeyin hayırlısını versin İşaallah sevgilerimle. ❤️❤️🥀🥀🥀
Allah razı olsun.
İlim bilim adamı hocam allah cc ömürler versin inşallah bir.👏👏🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷👏🌹
Allah sizden razı olsun. Elinize dilinize sağlık.
Çok teşekkür ederim saygıya değer beyefendi
Bu videoyu da sabırsızlıkla bekliyorum. Bir önceki mesle evlilikti sonra ahiret olarak düzeltildi ama musluman bekar bir genç olarak evlilik hakkında da bilgim olsun isterim 😊Allah razı olsun sizden hocam. Biliyorum övülmeyi sevmezsiniz 😊 zaten bu da bir erdem . Kibiri sevmemek kuran ahlakıdır . Yalnız siz ve sizin gibi değerli insanlar var ki bize kendi dinini değil kuranı gerçek hakkı hakikati anlatan bu emekleri karşılığında 1 krs almayan ve bu dünyada karşılığı beklemeyenlerden . Rabbim onlardan razı olsun. Son nefeslerine kadar dosdoğru yolda tutsun.
Sizin gibi insanlar çok değerli çünkü insanın aklında bir mesele bir konu vs olduğunda bütün bir kuranı okuması çok zor yani gönül ister ki her Müslüman kitabını kendi anladığın dilde hafızı olsun ama bu zordur tabi . Ama bir konu üzerinden kuranı bilenlerin kuran üzerinden kendini değil ayet ve kaynağı işaret ederek ayetleri konu etrafında toparlayıp aktardığı için çok kıymetli çok mühim Allah razı olsun .
Aslında Kuran ı Kerim i insanın kendisinin okuması ve anlaması farz kılındı Rabbimiz tarafından.Fakat bizler hacı hoca dinlemeyi alışkanlık edindik bu çok yanlış.
Sizi çook seviyoruz hocam. İnanın sizi vefat etmiş babanın yerine koyuyorum. Rabbim sizden çok razı olsun.
Aleyküm Selam Hocam
allah razı olsun hocam
Çox ,çox təşəkkür edirik.Allah razı olsun.
Ve aleykumselam .Rabbim razı olsun,güç kuvvet versin inşallah hocam size. daha çok kitlelere ulaşabilesiniz dileğiyle.
Allah, razı olsun Hocam, elinize, dilinize sağlık.
Teşekkür ediyorum Hocam
Hocam Allah razı olsun ne güzel anlatımdı Harikasınız
Amin hocam 😊
Tşkler. Hocam Allah razı olsun Allah ilminizi artırsın sayenizde bilmediğim anlaya?adığım konuları öğrendim
Ah muhterem hocam. Şimdi yaptığı programdan büyük rakam ücret alanlara değer veriliyor ve dinleniyor. !?
❤❤
👍⚘
Reklam da cuk oturmuş...lalegül tv nin reklamı, reklam bitimi peşine mehmet hoca...rastgelmiş demek ki..😊
KUR’AN BİZE YETMEZ Mİ?
Haşa, yetmez denilebilir mi?
Hiç bir ehl-i sünnet İslam âlimi de bunu diyemez. Çünkü
Kur’an eksiksizdir, onda hiç bir şey noksan bırakılmamıştır. Veda hutbesinde, Peygamber Efendimiz(s.a.v):"
Ey mü'minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sımsıkı sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler,
Allah’ın kitabı Kur'ân-ı Kerim ve Sünnetimdir. ... " Buyurmuştur!(İ.Malik,Muvatta)
Ancak, ALLAH’ın (c.c) kitabından herkes kendi heva ve hevesine, kendi reyine, kafasına, aklına ve keyfine göre hüküm çıkaramaz. Murad-ı İlahi’yi anlayamaz, tefsir de yapamaz. Haramdır! Bunun böyle olduğunu
Cenaab-ı Hak, Kur’an da beyan etmektedir. Efendimiz(s.a.v)de men etmiştir. Hadislerle kitabımız
Kur’an-ı Efendimiz(s.a.v) açıklamıştır. Ashab-ı Kiram, her biri müçtehit ve mezhep imamlarından üstün olduklarından, Efendimiz(s.a.v)den gördükleri, Murad-ı İlahi’yi hem hayatlarına tatbik etmişler hem de hadis olarak nakletmişlerdir. Ana dilleri Arapça olduğu halde, bazı âyetleri anlayamayıp, Peygamber (s.a.v)Efendimize sormuşlar ve Efendimiz(s.a.v)de
Kur’an-ı Kerim’in tefsirini mübarek sahabelerine bildirmiştir. Mezhep imamlarımız ise sahabe hayatında şekillenen bu sünneti, olduğu gibi açıklamışlardır. Mezhep uleması ise mezhep imamlarımızın içtihatlarını en ince teferruatına kadar bize izah edip, KAYIT ALTINA ALMIŞLARDIR
Bu videoları sırasına göre nasıl takip edebilirim.Toplu halde nasıl ulaşırım
Hayırlı ramazanlar hocam dersi hangi kanalda veriyorsunuz
S.A. Hocam Allah razı olsun. Reklamları kaldırmanız mümkün müdür acaba?
49:17
Musayi evlatlık edinen 2.amonhotepin çok güçlü eşi kraliçe tiaa.dır.
Hocam tebliğdeki mükemmellik ancak Rasullere yakışan olgunlukta değilmi hem yasin hem mümin suresinde görmez misin.
Valla birsey anlamadim hic güzel ögretmiyor hic iyi degil ..kisa ve öz anlatir insan bu ne ya ...
Hoca yuya mumyasına bak.gerçek bir rasulun resmini göreceksin.
Hocam, cennet henüz yaratılmamışsa, İblis nereden kovuldu?
1-Adem ve eşinin ilk ölümü (Mü'min,11.) nerede gerçekleşti?
2-İnsanın ilk kez “anılmaya değer bir şey” olması üzerinden uzun zaman geçti (İnsan (Dehr), 1.). Allah'ın bizim için bildirdiği "uzun zaman" milyarlarca yıl olabilir mi?
3-İnsanın ilk kez anıldığı ve henüz yer yüzüne gönderilmediği "orada" (Bakara, 30-35.) diyen meleklerle Allah'ın dialoğunun geçtiği mekan, yeni bir varlığın yaratılışının sunulduğu, tanıtıldığı ve tepkilerin kontrol edildiği Arş olabilir mi?
4-"Nefsi vahide" bugün bildiğimiz DNA olabilir mi?
5-İblis'in ilk kovulduğu yer cennet değil, Arş, yani Allah'in toplantısı olabilir mi?
6-Yer yüzüne "görevli" olarak (Bakara, 30.) gönderilen Adem ve eşinin yer yüzüne gönderilmeden önce "gerçek cennette" bekleme istasyonu gibi yerleştirilmiş olması mümkün mü? Bu hem de meleklerle yapılan yarışmadan başarıyla ayrılan Adem işin bir ödül değil mi?
7-Yer yüzünün "cennet" ortamından etkilenen "adem"ler aklını kaybedipte yer yüzünü terketmek istemedikleri halde, gerçek cennette bekleyen Adem ve eşinin kendisini tutması mümkün mü? Bu manada onların imtihanı tüm insanlığın sınavından daha büyük olmaz mı?
Not: Mehmet hocayı "Envarül Kur'an" dersleriyle tanıdım. Ondan Kur'an adına pek çok şey öğrendim. Kendisine saygılarımı sunuyorum.
Yukarıdaki sorular bağlamında, Talak suresinin son ayetini enine boyuna kendisinden incelemesini isterdim.Öyle düşünüyorum ki, yer yüzündeki ilk yarı canlı türü olan virüslerin DNA yapısı da dahil, tüm varlıkların ilk dizaynı (DNA) Arşta yapılıyor, tanıtılıyor ve o DNA bilgisi ("ruhu") yer yüzüne ölüm melekleri ile gönderiliyor. Daha sonraki yeni varlığın DNA bilgisi ("ruhu") yer yüzüne gönderilirken, bir öncekine, örneğimizde virüse eklemlenerek yeni bir türün ortaya çıkması sağlanmı oluyor. Bu durum Ali İmran, 59. ayette açıkanıyor. Adem ve eşi de yer yüzünde insandan önceki insana benzer, örneğin "neandertal" dişi bir varlığın ana rahmine babasız olarak aktarılmış olabilirler. Günümüz insanlarının genlerinde %3-4 oranında halen "neandertal" genlerinin kalıntıları bulunduğu güncel bilimin ortaya koyduğu gerçektir. Üstelik bu aktarım dünyanın pek çok yerinden aynı dönemde gerçekleşmişe benziyor. Bir mamontun günümüz fillerine veya onlarla aynı dönemi bölüşmüş diğer pek çok canlının günümüz türlerine dönüşmesi gibi...
Her yeni canlı gibi hepimiz, yani benim de, Mehmet hocanın da ilk yaratılışı, DNA-sı, dizaynı göklerde yaratılmış, ik ölümümüz de gerçek cennette gerçekleşmiş olabilir. Zira Allah'ın sözünde, sünnetinde bir değişiklik bulamayız (Fetih,23).
Hoca sen Aluimran 86..90 ayetler ışığında anlat bize AMELLER İMANA zarar verir mi yoksa mezheblerin dediği gibi veremezmi.Bizim Rabbimiz Kur'an'ın sahibi ALLAH mı yoksa mezheb imamları mı.
KURAN MÜSLÜMANLIĞI BU MUDUR
Sayın İslam oğlu, Kur'an Müslümanlığı gerçekten bu mu?
1- Yıllar önce yazdığınız kitaplar, yaptığınız konuşmalar ve yaktığınız yürekler insanları, özelde de Müslümanları kendine getirdi. Bir dert sahibi olduğunuz, kitaplarınız da konuşmalarınız da bunun şahididir.
2- Güzel ve samimi hayranlarınız, takipçileriniz ve sevenleriniz vardı. Kitaplarınızı ve düşüncelerinizi yaymak için ellerinden gelen tüm fedakarlığı yaptılar.
3- Sonra ne olduysa bir fikir saplantısına düştünüz. Akademik körlük gibi İlmi körlük yaşadınız ve tüm söylemleriniz bir konu etrafında yığıldı. Kur'an'ın rakibi olarak hadisleri görmeye başladınız. Önce inceden inceye, sonra sert darbelerle daha sonra ise yıkıcı, alaycı, tahkir edici darbelerle söylemlerinizin dozunu arttırdınız.
4- Bir zamanlar yere göğe sığdıramadınız Ebu Hureyre için hutbede ona hakaret ettiniz
Hatta böyle bir adam yoktur demeye getirdiniz. Türkiye'de hadis inkarcılarını kafirlikle suçlayacak kadar hadislere bağlı iken, bu gün hadislere inananların imanını sorgular hale geldiniz.
5- ilimde durağanlık yoktur. Dün dediğinizi bugün demek zorunda değilsiniz. Ama bugün öyle düşünüyor diye kaç insana hakaret ettiğinizin farkında mısınız?
6- Her defasında "Kur'an'dan konuşuyorum" dediniz. Gerçekten Kur'an'dan konuştuğunuza emin misiniz?
7- Mesela Kur'an, Allah'tan başkasına ibadet edenlere (veya putlarına) sövmeyin, der. Gayrimüslimlerin inancına ve kendilerine bile hakaret etmek Kur'an ile yasakken siz kimlere hakaret etmediniz ki? Nurettin Yıldız'a hakaret ettiniz. Bedri Gencer'e hakaret ettiniz. İhsan Şenocak'a hakaret ettiniz
Cübbeli Ahmet'e hakaret ettiniz. Mehmet Görmez'e hakaret ettiniz. Ali Erbaş'a hakaret ettiniz...Diyanet'e hakaret ettiniz. Bazı cemaatlere hakaretler ettiniz. Umumi anlamda da Türkiye Müslümanlarına hakaretler ettiniz. Tüm bu hakaretlerinizin kaynağı Kur'an mı? Kur'an talebesi Kur'an'dan bu ahlakı mı alır?
8- Size de hakaretler edildi. Tehditler edildi. Ağza, akla, kalbe, dine, imana ve vicdana aykırı yüzlerce hakaret gördünüz. Hiçbirine sabretmediniz. Cahillerin işidir demediniz. Allah yeter demediniz. Cahillerden yüz çevir ilahî hitabına bakmadınız. Aldığınız hakareti misliyle ödediniz. Kur'an'ın sabırla ilgili ayetleri ile neden yaşamadınız? Halbuki Kur'an Tüm peygamberlerin, kendilerine yapılan hakaretlere sabırla karşılık verdiğini anlatıyordu. Bu ayetler sizin için bir anlam ifade etmeli değil miydi?
9- Kur'an, ehli kitapla en güzel yöntemlerle mücadele edilmesini emreder. Kur’an, rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütlerle davet edilmesini emreder. Bu ayetlere göre neden tebliğ ve davet metodu geliştirmediniz? Hep aşağıladınız. Hep düşüncesizlikle itham ettiniz. Hep suçladınız. Güzel yöntemler yerine kırıcı, uzaklaştırıcı yöntemlerle davetinizi yaptınız. Neden Kur'an'ın sevgi dilini bıraktınız da nefret diliyle davet ve irşatta bulundunuz? Kur'an Müslümanlığı ya da Kur'an talebesi olmak böyle bir şey mi?
10- Davanızda kendi açınızdan haklı olduğunuzdan şüphem yok. Sizin davanız size göre haktır. Benim davam da bana göre haktır. Fakat Siz hep şunu yaptınız. Size göre yanlış olan, başkasına göre doğru olan konularda, hep dışlayıcılık metodunu seçtiniz. Evet, başkasının batıl gördüğünüz davasını onu inciterek, ona hakaret ederek, onu aşağılayarak mı düzeltecektiniz? Kur'an, önce Kabe'deki putların kırılmasını mı emretti. Yoksa gönüldeki putların kırılmasını mı emretti? Ama siz önce insanların kutsal gördükleri davasına, düşüncesine saldırdınız. Halbuki Kur'an'ın böyle bir davet metodu yoktur.
11- İnsanları mankurtlaşma ile suçladınız. Öncelikle kendinizi kendiniz gibi düşünen yemek masası takımına oturacak kişi kadar hariç, tüm alimlerden ve akademik camiadan uzak gördünüz. Zamanla sıyrıldınız ve ideolojinize tapar hale geldiniz. Gerçek mankurt, bir düşünceye körü körüne bağlılık gösteren değil midir?
12- Hadisleri bir övdünüz, bir sövdünüz. Aklıma yatarsa dediniz. Ama dün aklınıza yatan hadis bugün yatmıyordu. Bugün yatan hadisin de yarın garantisi yok. Ayrıca sizin aklınıza yatan hadis başkasının aklına da yatıyor mu? Yatmalı mı? Bunun ölçüsü nedir söylemediniz. Kur'an'ın akla verdiği önemden bahsettiniz her zaman. Kur’an, kimin aklını ölçü alıyor? Hangi akıl? Değişen akıl mı? Bireysel akıl mı? Yoksa icma veya cumhur (kolektif) akıl mı? Cahilin aklı mı, alimin aklı mı?
13- Bir dava, dava sahibi hayatta iken büyüyorsa, dava doğru yoldadır. Şu an eskiden sizin için mücadele eden havarileriniz yok, sahabiniz yok, eski dava arkadaşlarınız yok, yoldaşınız yok... Davanız daha siz hayatta iken kaybetmeye başladı. İlk dava arkadaşlarınız sizi yalnız bıraktı. Gerçek insanlardan çok, Twitter gibi mecralardaki sanal beğenileri yeğlediniz. Onların sanal beğenisini, gerçek eleştirilerin önüne aldınız. Kur’an Müslümanlığını, Twit Müslümanlığına çevirdiniz. Orayı üs yaptınız. Halbuki oranın Mescidi Dırar olduğunu bilmeliydiniz.
14- Sahaya inmeyi bıraktınız. Sahada sizin düşünceleriniz ve minik kuş (Twitter) paylaşımlarınızı baz alıp da işlenen ilmi cinayetlerin ve fecaatlerin boyutunu görseydiniz şaşırır kalır ve evinize çekilir, Ebu'l Hasan Eşari gibi aklınızı başınıza alır, acaba nerede hata yaptım, yapıyor muyum? Diye düşünürdünüz. Sahada sizin düşüncelerinizi silah gibi kullanan o kadar cahil var ki, sizi bilmeden sizinle yazışsalar sizi bile sizin fikrinizle cahillikle suçlarlar.
15- İmamları ağzınıza doladınız. Hocaları doladınız. Halkın, İslamı anlama ve yaşama biçimini doladınız. Akademik ve ilmi eserleri doladınız. Alimlerin ölmüş olması bile sizden kurtulmasına yetmedi. Onları bile yahudileşme ile suçladınız. Daha geriye gidip sahabelere de sataştınız. Kimi zaman peygamber efendimizi bile bazı zanlar altında bıraktınız. Elinizden ve dilinizden salim kimse kaldı mı? Gerçekten Kur'an Müslümanlığı bu mu?
Kur'an Müslümanlığı buysa üstü de kalsın altı da kalsın!
Murat Padak
Hoca bitirde sana açıklayacağım.yalniz lafı çok gezdiriyorsun
Ozaman sen git yat
@@haticenayci5511 Gerçekten çok doğru söyledin kardeşim 👍
@@haticenayci5511 yatarken dinliyordum zaten.
@@haticenayci5511 Hatice hanım hocaya açıkladım yasin suresindeki rasulleri sende oku
@@davutdavut1173 tmm
Allah razı olsun hocam
Teşekkür ediyorum Hocam
Allah razı olsun hocam
Allah razı olsun hocam