Diyarbakır dan sevgiler.Bu olay SİVAS ın Altınyayla ilçesi Deliilyas beldesinde yaşanmış.Şarkının hikayesini buraya bıraktım, öyle dinleyin daha çok içinize işleyecek....Celal Oğlan, beldemizde, tahminen 1920 yılında doğmuş, yakınlarından alınan bilgiye göre, 1947yılında düğününün başlayacağı günden bir gün önce vefat etmiştir. Yiğitliği, cömertliği ve etrafına gösterdiği saygı ile dikkat çeken Celal Oğlan’nın amansız bir hastalığa yakalanarak, tam da düğünün başlayacağı bir sırada ölmesi sevenlerini üzüntüye boğmuş ve ardından bu ağıt doğmuştur. Dilden dile dolaşarak meşhur bir türkü olan bu ağıt daha sonra, radyo vasıtasıyla yurdumuzun her tarafına yayılmıştır. Oldukça uzun bir metni olan bu ağıtın büyük çoğunluğunu, Celal Oğlan’ın nişanlısı Döndü söylemiştir. Celal Oğlan ve Döndü'nün Hikayesi Zamanında (anlatılana göre) ata binip tüfek kuşanan, herkesin gözünü korkutan, çamurda yürüyüp beyaza bulaştırmayan, sinirlenince kelime anlamıyla berserker olabilen rahmetli dedem "deli" ya da "teyyar" Mehmet, her duyduğunda bu türküyü hüngür hüngür ağlar, o dağ gibi adam tıkanır konuşamaz, saatlerce dalıp giderdi. Çocuk halimle bir nebze anlardım, ağıt bu, dokunuyor türkü diye ama dedemdeki o kederi, o hüznü açıklayamazdım. Nihayetinde bir gun sorduğumda babanneme, "o türküdeki Celal, dedenin kardeşi sayılır, düğününden hemen önce olmuş yanlarında, canı kadar severmiş Celal’i, dayanamaz o yüzden türküyü duyunca" diye açıklamıştı. Nice yıllar gerçek hikayeyi merak etsem de bir türlü cesaret edip soramamıştım dedeme, cok üzülür, dert vermeyeyim diye. Kendisi rahmetli oldu, bende de hep merak kaldı neydi türkünün hikayesi diye. Nihayetinde bugün sordum babanneme, "neden ağlardı dedem hep bu türküde, nedir hikayesi?" diye, babannemin anlattığı şekliyle şöyle: Aylardan Aralık, sene 1946..dedemin seferberlik sırasında ölmüş abisinin oğlu olan Celal, dedem mehmet, dedemin kardeşi Atem emmi (benim deyişimle), ve Celal'in kizkardeşi Fidan'ın hepsinin düğünü olacakmış..rahmetli dedem, Celal'i kardeşi gibi sever gözetirmiş, Celal de aynı hürmet ve sevgiyle yaklaşırmış..dört düğün olacağı zaman, uğraşması, masrafı zor olmasın diye dört düğünü de bir arada yapalım demişler..Celal o zamanlar Sivas'ta çimento işinde çalışırmış, Sivas tabi o denem köy'e (Deliilyas) uzak, ortalıkta şimdiki gibi at araba da yok,herkes yürüyerek gidip geliyo, gurbette çalısıyor derlermiş..Celal'in nişanlısı Döndü de subay kızı, aynı onun gibi aslen Deliilyasli ..dört düğün bir arada yapılacağı için Celal demiş ki, "Mehmet (dedem)in düğünü önce olsun, yetim büyüdü o küçük yaştan, önce onunkini yapalim..sonra Karakellenin (Atem emmi) düğünü olsun, ondan sonra da Fidanla Sefer'in düğününü yapalım, benimkini en sona da yapariz"..o dönem düğünler tabi şanlı şölenli, kız tarafı davul zurnayla gelini at üzerinde getirirmiş, oğlan tarafında da düğünden iki gün önce kırmızı bayrak çekilirmiş yukarı gelini beklerken.. Her neyse, dört düğünü bir arada yapalım demişler, nikah işlemleri için o dönemin memur olan en yakın yeri Şarkışla'ya gidilecekmiş..toplanılmış, yürüyerek yola çıkılmış..Şarkışla'da nikah işlemleri yapılmış, resmi nikah kıyılmış, düğün(ler) için tekrar köye dönülmeye konulmuş..o ara, (babannemin anlattığına göre bir gece Celal artık rüyasında ne gördüyse), gusül abdesti almam lazım benim, ben bu şekilde dönemem geri, yıkanmam lazım demiş..aylardan aralık, her yer kar kıyamet, buz, soğuk..yapma etme, gidersin bu şekilde, olmaz bir sey demişler, dinletememişler..Celal orda buz tutmuş bir nehrin buzunu kırmış, o suda yapmış banyosunu.. Köye dönülmüş, düğünler baslamış, ama Celal de bu arada hastalanmış..kimseye belli etmeyeyim, geçer diye de etrafa da duyurmamış, öyle geçmiş düğünler..tam Celal'in düğününe sıra geldiğinde, kırmızı bayrak çekildiğinde, gelinin gelmesinden önceki gece artık yataklık olan Celal hastalığından can vermis..kız tarafına haber verilmesi için de dedem gitmiş, zamanında Döndü'ye başlık olan verilmiş ineği gitmiş ahırdan çözmüş, dışarı salmış, o an anlamış Döndü Celal'in öldüğünü..allar beyazlar icinde geleceği evde kırmızı bayrak yerine çekilmiş kara bayrakla, Celal'in ölüsüyle karşılaşmış..işte o an bu ağıdı yakmış.. Ağıdı orjinal haliyle bilen babannemin anlattığına göre söylenen türkü şeklinde sözleri de degiştirilmiş, onun dediği "yiğidim giymiş beyazı, ışığı göğsünde parlar / kara bayrak çekilmiş göğe, nice melekler bakar", "ben ne okudum ne yazdım, dağlar koyağında gezdim / eşimin (celal oglan) başına gidince, çatlayıp da öleyazdim" şeklinde (ve daha fazlası) kısımlar da varmış..dediğine göre Döndü çok türkü yakan, söyleyen bir insanmış, babannemin hatırladığı kına gecesinde söylediği "aha kınacım geliyor, öndeki deve yata yata, benim eşim nikaha gitmiş, karlara bata bata" seklinde bir türküsü de varmış..türküdeki ipek mendil de tam olarak mendil değilmis..o dönemler beyaz gömlek sahibi olmak zormuş, evlenileceği zaman kız tarafı, hatta gelin kendi eliyle dikermiş beyaz gömleği damada, damatlık olarak verilirmiş..gömleğin yakasına da renkli ipekten fular/kravat karışımı bir şey giyilirmiş içerden, bu imiş ipek mendil diye bahsedilen.. Babannemin anılarına göre kendisi küçük bir kızken düğünden önce gelini gezdirme adetine göre onların eve de gelmiş döndü, babannemin de saçını oklayıp sevmiş, "kız sen ne güzelsin, seni de kaynıma alam" demiş..buna sinirlenen babannemin annesi "kız get, senin bekar kaynın mı var ki" demiş (babannem o dönem evlenen dedemin ikinci eşi zira)..nice yıllar sonra, Döndü'yü ailesi başka birine vermiş, hele ki ondan da dedem tarafı ile onun ailesi arasında gücenme olmuş, seneler sonra babannem dedemle evliyken Döndüyü gördüklerinde dedem sitem etmiş bizim tarafa niye varmadın da ele gittin diye, Döndü de "Memet efendi, bak bu kız sana yıllar sonra nasip oldu da ben Karamustafalara nasip olamadım" diye içini dökmüş.. Yine anlatılana göre Döndü'nün sonraki evliliğinde hiç çocuğu olmamış, doktora gidildiğinde doktor sormuş, "kızım nedir senin bu derdin, seni böyle üzen ne ki kesilmisşin herşeyden (erken menopoza girmiş benim anladığım), hiç olamıyor senin çocuğun?" diye..Döndü de o an hep göğsünde sakladığı Celal'in fotoğrafını çıkarıp doktora göstermiş, "bu yiğit yaktı içimi doktor, neyleyim ben gerisini" demiş..öyle sevmiş Celal'i, o fotoğrafı da hiç ayırmamış yanından..babannemin dediği hala yaşıyormuş Döndü köyde, hep melankoli içinde oturarak kendi basına…
Okurken çok kötü oldum.. Ahmet aslan da şarkıya girince birden, gözümden yaş gelmedi desem yalan olur.. ben ki gözyaşımı içimde saklar, kolay kolay kirpiklerimle buluşturmam..
Bu sivas türküsüdür. Hikayeside çok acıklı. Sivasta çok güzel bir gelenek var hala devam ediyor. Gelin almaya gidince, gelini çıkartırken davul zurnayla çalınan ilk parça budur. Çok manidar bir hareket gerçekten bu gelenekle birlikte celal oğlan anılır
Bu türküyü ilk kez 1985 yılı 20 Eylülde yitirdigimiz Sevgili hocam Ruhi Su"nun sonsuzluğa yolculuğu sonrasinda gözaltına alındığımda şubede dinlemiştim. TRT halk müziği şeflerinden sevgili Zafer Gündoğdu söylemişti. ( O da gozaltina alınmıştı) Ilk dinledigimde gözyaşlarıma hakim olamamıştım. 36 yıl öncesine dönmek.... Ve simdi yine aynı duygusallığa boğulmak. Zor vesselâm....
Sivas Şarkışlada İlk okulda, ilk bu türküyle başladım türkü söylemeye. Bütün okul alkış yağmuruna tutmuştu beni 😔 o günden sonra aşık oldum Türküye, bağlamaya, Anadolu'ya, toprak kokusuna ve ülkemin değerlerine. Büyük küçük doğu batı Kuzey Güney herkese kucak dolusu sevgiler saygılar
Nerden denk geldim bu türküye. Yıllar önce kaybettiğim Celal dayımı hatırlatıyor her seferinde... Dinleyip ağlamaktan da kendimi alamıyorum. Ağzınıza yüreğinize sağlık.
E bir de tüfekle vuraydınız. Deldiniz yüreğimizi. Ağzınıza, yüreğinize sağlık. Hak Celal'i rahmetiyle almış, Celal hak emrine canını vermiş. Can da Celal de Hakk'ın ola. Rahmetler Celale, Celallere.
Yıllarca tedavi görüp hamile kalmıştım oğlum olacaktı az kalmıştı kavuşmamıza ama, kavuşmak nasip olmadı , kokusunu alamadığım oğlum aklıma gelir bu türkü de boğazımda düğümlenir nefesim kesilir.
O kadar guzelsiniz ki . Bir hikayeyi yasadim dinlerken ...sesleriniz cok yakismis .Ahmet Aslan ve Gulseven Medar dan bir kac calisma daha mutlu eder acikcasi beni ..bolca dinleyecegim bir yeni kiymetlim oldu ..
Ahmet aslanı'n konserine gitmistim tüm salon soluksuz dinledik abartısız 1 buçuk saat durmadan türkü söyledi koca salonda çıt çıkmıyordu harika bir ses harika bir yorum
Bu Türküyü cok dinlemistim. Ama bu yeni düzenleme harika olmus. Sanatcilar harika. Stüdyonun hakkini yememek lazim :)) sesler cok temiz ve net. Emegi gecen herkese saygilar sunuyorum.
Bu türküyü 8 10 yaşlarımdayken anam söylerdi. Aradan 30 yıl geçmiş ve UA-cam de gezinirken denk geldi. Beni anama götürdü. Anam 86 yaşında ve adananın Saimbeyli ilçesinde yaşıyor rabbim uzun ömürler versin
Türkü dinlemeyi çok seviyorum. Bir çok türküde de ağlarım insanlar da sanır ki duygusal türküde ona ağlarım oysa ben kendime ağlıyorum , beni görmeyişinize, yandığıma ağlıyorum, dualarımın kabul olmamasına ağlıyorum.
Defalarca dinledim Ahmet,in ses tınısı Gülsever Medar,rın duru ve naif ses tonu gerçekten bu halk parçasına farklı bir yorum katmış dinlemeye devam ediyorum
Bu türküyü Musa Eroglu dedemizden Muhabbet serisinde dinlemistim… bugüne kadar da üstüne geçecek yorum duymadim… belki de nostaljik takildigim için… Emege hep saygilar!
Çok içten , türkünün öyküsünü ,acısını duyarak,yürekten okumuşsunuz.ikiniz de iyiki varsınız.ancak bu kadar güzel okunabilirdi..emeğinize ,sesinize.duruşunuza saygılar.yeni eserler bekliyoruz
Kelimeler gökyüzündeki kuşlar gibi “resmen” süzülüyor, hem de birinci cümlenin birinci kelimesinden itibaren. Saygı, sevgi, samimiyeti hak ediyorsun... tüyler diken diken...
Herkesin içini yakan özlediği kaybettiği bir celali vardır. Buda geçer derler ama geçmiyor. Vayyy gardasim yaş 34 erken gittin yaralı bıraktın abini....
Hikayesini okuyunca daha bir kötü oldum. Her dinlediğimde genç yaşında umuduna(oğluna) doyamayan Celal dayım gelir aklıma. Eşi döndü elleri bağlı başında ağlaması gelir. Hikayenin benzerliği içimi parçaladı. Ağıtı dinlemek zor söylemek daha zor. Rahmetle anıyorum. Yattığın yer incinmesin dayım… 🥀
İpek mendil türküsünü ilk olarak Sadık Gürbüz den sonra Burhan Çaçandan dinledim farklı sanatçılar da seslendirdi ama benim favorilerim Sadık Gürbüz ve Gülseven Medar çünkü duyguyu en çok hissettiren bu ikisi ,tebrikler yolunuz açık olsun 👋👋
Diyarbakır dan sevgiler.Bu olay SİVAS ın Altınyayla ilçesi Deliilyas beldesinde yaşanmış.Şarkının hikayesini buraya bıraktım, öyle dinleyin daha çok içinize işleyecek....Celal Oğlan, beldemizde, tahminen 1920 yılında doğmuş, yakınlarından alınan bilgiye göre, 1947yılında düğününün başlayacağı günden bir gün önce vefat etmiştir. Yiğitliği, cömertliği ve etrafına gösterdiği saygı ile dikkat çeken Celal Oğlan’nın amansız bir hastalığa yakalanarak, tam da düğünün başlayacağı bir sırada ölmesi sevenlerini üzüntüye boğmuş ve ardından bu ağıt doğmuştur. Dilden dile dolaşarak meşhur bir türkü olan bu ağıt daha sonra, radyo vasıtasıyla yurdumuzun her tarafına yayılmıştır. Oldukça uzun bir metni olan bu ağıtın büyük çoğunluğunu, Celal Oğlan’ın nişanlısı Döndü söylemiştir.
Celal Oğlan ve Döndü'nün Hikayesi
Zamanında (anlatılana göre) ata binip tüfek kuşanan, herkesin gözünü korkutan, çamurda yürüyüp beyaza bulaştırmayan, sinirlenince kelime anlamıyla berserker olabilen rahmetli dedem "deli" ya da "teyyar" Mehmet, her duyduğunda bu türküyü hüngür hüngür ağlar, o dağ gibi adam tıkanır konuşamaz, saatlerce dalıp giderdi. Çocuk halimle bir nebze anlardım, ağıt bu, dokunuyor türkü diye ama dedemdeki o kederi, o hüznü açıklayamazdım. Nihayetinde bir gun sorduğumda babanneme, "o türküdeki Celal, dedenin kardeşi sayılır, düğününden hemen önce olmuş yanlarında, canı kadar severmiş Celal’i, dayanamaz o yüzden türküyü duyunca" diye açıklamıştı. Nice yıllar gerçek hikayeyi merak etsem de bir türlü cesaret edip soramamıştım dedeme, cok üzülür, dert vermeyeyim diye. Kendisi rahmetli oldu, bende de hep merak kaldı neydi türkünün hikayesi diye. Nihayetinde bugün sordum babanneme, "neden ağlardı dedem hep bu türküde, nedir hikayesi?" diye, babannemin anlattığı şekliyle şöyle:
Aylardan Aralık, sene 1946..dedemin seferberlik sırasında ölmüş abisinin oğlu olan Celal, dedem mehmet, dedemin kardeşi Atem emmi (benim deyişimle), ve Celal'in kizkardeşi Fidan'ın hepsinin düğünü olacakmış..rahmetli dedem, Celal'i kardeşi gibi sever gözetirmiş, Celal de aynı hürmet ve sevgiyle yaklaşırmış..dört düğün olacağı zaman, uğraşması, masrafı zor olmasın diye dört düğünü de bir arada yapalım demişler..Celal o zamanlar Sivas'ta çimento işinde çalışırmış, Sivas tabi o denem köy'e (Deliilyas) uzak, ortalıkta şimdiki gibi at araba da yok,herkes yürüyerek gidip geliyo, gurbette çalısıyor derlermiş..Celal'in nişanlısı Döndü de subay kızı, aynı onun gibi aslen Deliilyasli ..dört düğün bir arada yapılacağı için Celal demiş ki, "Mehmet (dedem)in düğünü önce olsun, yetim büyüdü o küçük yaştan, önce onunkini yapalim..sonra Karakellenin (Atem emmi) düğünü olsun, ondan sonra da Fidanla Sefer'in düğününü yapalım, benimkini en sona da yapariz"..o dönem düğünler tabi şanlı şölenli, kız tarafı davul zurnayla gelini at üzerinde getirirmiş, oğlan tarafında da düğünden iki gün önce kırmızı bayrak çekilirmiş yukarı gelini beklerken..
Her neyse, dört düğünü bir arada yapalım demişler, nikah işlemleri için o dönemin memur olan en yakın yeri Şarkışla'ya gidilecekmiş..toplanılmış, yürüyerek yola çıkılmış..Şarkışla'da nikah işlemleri yapılmış, resmi nikah kıyılmış, düğün(ler) için tekrar köye dönülmeye konulmuş..o ara, (babannemin anlattığına göre bir gece Celal artık rüyasında ne gördüyse), gusül abdesti almam lazım benim, ben bu şekilde dönemem geri, yıkanmam lazım demiş..aylardan aralık, her yer kar kıyamet, buz, soğuk..yapma etme, gidersin bu şekilde, olmaz bir sey demişler, dinletememişler..Celal orda buz tutmuş bir nehrin buzunu kırmış, o suda yapmış banyosunu..
Köye dönülmüş, düğünler baslamış, ama Celal de bu arada hastalanmış..kimseye belli etmeyeyim, geçer diye de etrafa da duyurmamış, öyle geçmiş düğünler..tam Celal'in düğününe sıra geldiğinde, kırmızı bayrak çekildiğinde, gelinin gelmesinden önceki gece artık yataklık olan Celal hastalığından can vermis..kız tarafına haber verilmesi için de dedem gitmiş, zamanında Döndü'ye başlık olan verilmiş ineği gitmiş ahırdan çözmüş, dışarı salmış, o an anlamış Döndü Celal'in öldüğünü..allar beyazlar icinde geleceği evde kırmızı bayrak yerine çekilmiş kara bayrakla, Celal'in ölüsüyle karşılaşmış..işte o an bu ağıdı yakmış..
Ağıdı orjinal haliyle bilen babannemin anlattığına göre söylenen türkü şeklinde sözleri de degiştirilmiş, onun dediği "yiğidim giymiş beyazı, ışığı göğsünde parlar / kara bayrak çekilmiş göğe, nice melekler bakar", "ben ne okudum ne yazdım, dağlar koyağında gezdim / eşimin (celal oglan) başına gidince, çatlayıp da öleyazdim" şeklinde (ve daha fazlası) kısımlar da varmış..dediğine göre Döndü çok türkü yakan, söyleyen bir insanmış, babannemin hatırladığı kına gecesinde söylediği "aha kınacım geliyor, öndeki deve yata yata, benim eşim nikaha gitmiş, karlara bata bata" seklinde bir türküsü de varmış..türküdeki ipek mendil de tam olarak mendil değilmis..o dönemler beyaz gömlek sahibi olmak zormuş, evlenileceği zaman kız tarafı, hatta gelin kendi eliyle dikermiş beyaz gömleği damada, damatlık olarak verilirmiş..gömleğin yakasına da renkli ipekten fular/kravat karışımı bir şey giyilirmiş içerden, bu imiş ipek mendil diye bahsedilen..
Babannemin anılarına göre kendisi küçük bir kızken düğünden önce gelini gezdirme adetine göre onların eve de gelmiş döndü, babannemin de saçını oklayıp sevmiş, "kız sen ne güzelsin, seni de kaynıma alam" demiş..buna sinirlenen babannemin annesi "kız get, senin bekar kaynın mı var ki" demiş (babannem o dönem evlenen dedemin ikinci eşi zira)..nice yıllar sonra, Döndü'yü ailesi başka birine vermiş, hele ki ondan da dedem tarafı ile onun ailesi arasında gücenme olmuş, seneler sonra babannem dedemle evliyken Döndüyü gördüklerinde dedem sitem etmiş bizim tarafa niye varmadın da ele gittin diye, Döndü de "Memet efendi, bak bu kız sana yıllar sonra nasip oldu da ben Karamustafalara nasip olamadım" diye içini dökmüş..
Yine anlatılana göre Döndü'nün sonraki evliliğinde hiç çocuğu olmamış, doktora gidildiğinde doktor sormuş, "kızım nedir senin bu derdin, seni böyle üzen ne ki kesilmisşin herşeyden (erken menopoza girmiş benim anladığım), hiç olamıyor senin çocuğun?" diye..Döndü de o an hep göğsünde sakladığı Celal'in fotoğrafını çıkarıp doktora göstermiş, "bu yiğit yaktı içimi doktor, neyleyim ben gerisini" demiş..öyle sevmiş Celal'i, o fotoğrafı da hiç ayırmamış yanından..babannemin dediği hala yaşıyormuş Döndü köyde, hep melankoli içinde oturarak kendi basına…
O hoş güzel yazmışsın da keşke bu kadar uzun olmayaydi da okusaydik sıkılmadan
Axx beee... aslında ölen Döndü imiş bee
Üstat vallahi çok etkilendim çocukluğumdan beri bilirim türküyü ama çok etkileyici babaannenizin ellerinden öpüyorum
Okurken çok kötü oldum.. Ahmet aslan da şarkıya girince birden, gözümden yaş gelmedi desem yalan olur.. ben ki gözyaşımı içimde saklar, kolay kolay kirpiklerimle buluşturmam..
Kardeş okuduğum dakikalara yazık ettin. Ne diyim ...
Böyle şarkıcılar oldukça dinlenmesi çok guzel
Bu sivas türküsüdür. Hikayeside çok acıklı. Sivasta çok güzel bir gelenek var hala devam ediyor. Gelin almaya gidince, gelini çıkartırken davul zurnayla çalınan ilk parça budur. Çok manidar bir hareket gerçekten bu gelenekle birlikte celal oğlan anılır
Böyle nice türküler dinleriz inş
Kimi celale ağlar, kimi kendine... Gözyaşını içine akıtır, kan kusar kızılcık şerbeti içtim der. Ama derler ya buda geçer... Geçer işte...
Çok teşekkürler bizlere böyle güzel bir türkünün açıklamasını yazdığın için güzel insan
3 senedir hiç geçmedi ihaneti ilk günkü gibi taze
😔😔😔🤷
💙
Bu türküyü ilk kez 1985 yılı 20 Eylülde yitirdigimiz Sevgili hocam Ruhi Su"nun sonsuzluğa yolculuğu sonrasinda gözaltına alındığımda şubede dinlemiştim. TRT halk müziği şeflerinden sevgili Zafer Gündoğdu söylemişti. ( O da gozaltina alınmıştı) Ilk dinledigimde gözyaşlarıma hakim olamamıştım. 36 yıl öncesine dönmek.... Ve simdi yine aynı duygusallığa boğulmak. Zor vesselâm....
Çok haklısınız aynen
Rp
😊
Sonuna kadar dinledim çok güzel
Türkü, Sivas'ın Altınyayla İlçesi, Deliilyas Beldesi'ne aittir. Güzel yorum. Tebrikler.
Sivas Şarkışlada İlk okulda, ilk bu türküyle başladım türkü söylemeye. Bütün okul alkış yağmuruna tutmuştu beni 😔 o günden sonra aşık oldum Türküye, bağlamaya, Anadolu'ya, toprak kokusuna ve ülkemin değerlerine. Büyük küçük doğu batı Kuzey Güney herkese kucak dolusu sevgiler saygılar
Gülseven medar ağıt söylemede çok başarılı meso hıdır çok güzel söylüyor
Çok güzel şarkı hep insanin dinleyesi var ❤❤
Saçları karadan aka dönene Ahmet abi dinledim...her notada her kelimede biz de eskidik...
Daha yirmi beşinde gencecik bı ciğer paremiz vardı vefat etti kanserden biricik kardeşim hasreti o kadar o çok ki bu türküyü dinlerken mahvoldum 😥😥😥😥😥
Babamın küçükken bizi uyuttuğu türkü ❣ Pek kıymetli...
Köyümüzün büyüğü Ahmet Dedemiz ( Mekanı cennet olsun) önce hikayesini anlatır sonra rakısını içer başlardı çalıp söylemeye güzel zamanlardı.
Vallahide mükemmel dertler gidiyor kafa rahat oluyor telefon sil sesi varmi gitar
Nerden denk geldim bu türküye. Yıllar önce kaybettiğim Celal dayımı hatırlatıyor her seferinde... Dinleyip ağlamaktan da kendimi alamıyorum. Ağzınıza yüreğinize sağlık.
Başınız sağ olsun. İlyas Salman'dan dinlemenizi tavsiye ederim. Bu türküyü kimse İlyas Salman gibi okuyamaz bence çok kötü söylemişler.
“Olsun” diye bir sığınak var içimizde, kırık dökük düşlerimizi hep oraya bıraktık şu dünyada…
E bir de tüfekle vuraydınız. Deldiniz yüreğimizi. Ağzınıza, yüreğinize sağlık. Hak Celal'i rahmetiyle almış, Celal hak emrine canını vermiş. Can da Celal de Hakk'ın ola. Rahmetler Celale, Celallere.
Aziz Ahmet Aslan bu nasıl vurucu bir ağıttır , yorumuna kurban !
Sende keşfet 👍👍
Şarkıcının Şiiri isimli, silinen o şarkı
Tekrardan şu an kanalımda yayında
Efsane şarkı şiiri ile birlikte 🎸🎸🎸
👍👍👋👋🌹🌹🌹🌹...
Ahmet Aslanın yüreğe dokunan o sesi yok mu...
Yıllarca tedavi görüp hamile kalmıştım oğlum olacaktı az kalmıştı kavuşmamıza ama, kavuşmak nasip olmadı , kokusunu alamadığım oğlum aklıma gelir bu türkü de boğazımda düğümlenir nefesim kesilir.
Rabbım tekrar nasip etsin çok uzuldum
Rabbim sabır versin inşaallah 😢
Ağlaya ağlaya ciğerimiz yanıyor etmeyin böyle 😢😢
Çok etkileyici 😢
Acı hissediyorsanız canlısınız. Başkalarının acısını hissediyorsanız insansınız. Bize insan olduğumuzu hatırlatan bir yorum. Ağzınıza sağlık 🌹
Ahmedi kim bilecek gönlü yanan olmayınca ..
👏👏👏
Çok haklısınız
@@melisa9809 öyle zamanlarda öyle anlarda karşıma çıkıyor ki bütün derdi kederi anlatıyor bana büyük sanatçı ..
Sivas altınyayla (tonus) delilyas köyünde geçer bu ağıdın öyküsü,orjinal melodisi biraz farklı yöre insanından dinlemistim orjinal haliyle
Herkes farklı anlatıyor.Hikâye dinlemeyi severim ama uyuyamadiysam akşamları
Bu türküye yeni soluk gelmiş. Muhteşem, keyifle dinledim.. Emeklerinize sağlık..
sizi dinlerken celal’in annesinin acısını yaşadım...
Nasıl da güzel seslendirmedir nasıl güzel bir duygu.. teşekkür ederim 🙏🏽
Çok güzel bir eser herkese ayit birşeyler var
Sivasın altınyayla ilçesinde yaşanmış bir olay okursanız türkünün çok derin bir anlamı oldugunu anlayacaksınız saygılarımla.
Ahmet Aslan abi Ahmet Aslan 🧿🧿🧿
O kadar guzelsiniz ki . Bir hikayeyi yasadim dinlerken ...sesleriniz cok yakismis .Ahmet Aslan ve Gulseven Medar dan bir kac calisma daha mutlu eder acikcasi beni ..bolca dinleyecegim bir yeni kiymetlim oldu ..
Bizimkiler dizisinde kapıcı Cafer'in her bölümde ıslıkla çaldığı türkü 💔
Buda bi dizide duyulmadan hak ettiği değeri bulmayacak gibi...
gariban babası rahmetli Celal abi geldi gözümün önüne, nurlar içinde uyu adamoğluadam 👑#celalaltınışık
Bu ne sestir böyle kalpten dökülmüş
Bazen de ruhu dinlendiriyor bazen de eskilere götürüyor sesinize yüreğinize sağlık..
Celo boluz da bunu çok güzel söylüyor ama sizde çok güzel söylüyorsunuz hele gulseven Medar sen adamın ciğerini yakarsın
Ahmet aslan füze attı evin ortasına kimseden ses yok
Ahmet aslanı'n konserine gitmistim tüm salon soluksuz dinledik abartısız 1 buçuk saat durmadan türkü söyledi koca salonda çıt çıkmıyordu harika bir ses harika bir yorum
Hakkı verilmiştir
Şarkışlam ne türkülerin var senin ❤
celal öldü değil de "ana celal'i yudular" demek, anadolu sana kurban olunur.
Bazı sözler anlatmaz aynen yaşatır
@@dogankarayigit166 gurban olim Allah yaşatmasın
Bu Türküyü cok dinlemistim. Ama bu yeni düzenleme harika olmus. Sanatcilar harika. Stüdyonun hakkini yememek lazim :)) sesler cok temiz ve net. Emegi gecen herkese saygilar sunuyorum.
Bu türküyü 8 10 yaşlarımdayken anam söylerdi. Aradan 30 yıl geçmiş ve UA-cam de gezinirken denk geldi. Beni anama götürdü. Anam 86 yaşında ve adananın Saimbeyli ilçesinde yaşıyor rabbim uzun ömürler versin
Sesinize kurban Olayım.Elinize emeğinize yüreğinize ve sesinize sağlık 👍👏👏👏👏👏👏❤️🌻🌻❤️❤️🌻🌹🌹🌹🌻❤️🤲🤲🤲🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼
Vay be ne aşklar var yıllarca dilden dile dolanmış bu türkü dolanmayada devam edecek bide şimdikilere bakıyom kimin eli kimin cebinde bellisiz
Ah be canim beni nerelere götürdün güzel yüreğine sağlık canım benim
Eren Turan abimiz 💙🙏
Türkü dinlemeyi çok seviyorum.
Bir çok türküde de ağlarım insanlar da sanır ki duygusal türküde ona ağlarım oysa ben kendime ağlıyorum , beni görmeyişinize, yandığıma ağlıyorum, dualarımın kabul olmamasına ağlıyorum.
Bir türkü bu kadar mı güzel yorumlanır dillerinize sağlık
Ana Celali yugdular... Acidan gök inledi. Bu yoncayi kim bicecek Celal oglan olmayinca...caresizik ve özlem ile cigerler yandi
Üşenmedim gece gece bütün yorumlara beğeni attım okumadan baya uzun sürdü ama bir daha dinleyin istedim dostlarım hayırlı geceler
Gulseven Medar sesi kadife gibi sarıyor 🥰
Eren turan varsa gerisi teferruat
🔥🔥🔥
Ta bı diğer sanatçı büyüklerimizin de yureklerine sağlık ❤️
Defalarca dinledim Ahmet,in ses tınısı Gülsever Medar,rın duru ve naif ses tonu gerçekten bu halk parçasına farklı bir yorum katmış dinlemeye devam ediyorum
Ahmet Aslan şarkıları çok güzel
Ahmet babada yaşlanmiş.
21.06.2021 Ölüm Allah’ın emri, ayrılıkta olmasaydı….
Ah annem ah yüreğimde son gülüşün avucumda tek tane saçın kaldı.
Bu türküyü Musa Eroglu dedemizden Muhabbet serisinde dinlemistim… bugüne kadar da üstüne geçecek yorum duymadim… belki de nostaljik takildigim için…
Emege hep saygilar!
Çok içten , türkünün öyküsünü ,acısını duyarak,yürekten okumuşsunuz.ikiniz de iyiki varsınız.ancak bu kadar güzel okunabilirdi..emeğinize ,sesinize.duruşunuza saygılar.yeni eserler bekliyoruz
Yüreğinize nefesinizi sağlık
Ahmet Aslan. babam seni çok seviyorum
Yine yaktinda gectin Ahmet Aslan 👏
BU TÜRKÜ ÇOK AÇIKLI UŞAK EŞMEDE YAŞANMIŞ BİR OLAY CELAL ASKERE GİDİNCE SEVDİĞİNİ ALIYORLAR BU ŞAHIS DAHA SAĞ SİVASDA DA SELAMLAR
Eren Turan bağlaması var abi ya ❤️
baş ucunda döne döne dediği anda gözümden yaş döne döne döküldü
Yaşamak yaşatmak bu olsa gerek..
Duymazdım durgun suların bezgin türkülerini. Alışmak ölümün başka adıymış bilmezdim..
Adam da çok güzel okuyor
AYNI İKİLİDEN DAHA ÇOK TÜRKÜ BEKLİYORUZ
💛🖤❤️
Ağladım. Yüreğinize sağlık.
😔😔😔
3 yeminli fişek Ahmet,Gülseven ve Eren Turan 🔥🔥🔥
Kelimeler gökyüzündeki kuşlar gibi “resmen” süzülüyor, hem de birinci cümlenin birinci kelimesinden itibaren. Saygı, sevgi, samimiyeti hak ediyorsun... tüyler diken diken...
AHMET ASLAN ❤
Canım Gülseven..her dinlediğimde ağlıyorum...
Sirf ahmet aslanin adini gordum diye izledim o varsa akan sular durur
Ahmet aslan 'ın olduğu türküler herzaman güzel eren turan da müthiş çalmış
Gülseven de çok üstün performans sergiliyor. Yiğidi öldür hakkını yeme 😊
Ahmet reis söylemiş yine....
Yüreğinize sağlık değerli canlarımiz türkülerimiz ancak bu kadar üstün icra edilir
Dilinize saglik guzel insanlar
Rahmetli annem bu türkü çalınca çok ağlardı benimde en çok sevdiğim türkülerden birisi
Yorumun ve türkünün güzelliğine bakar mısın. Ağzınıza sağlık.
Bayanda güzel okuyor
Elinize Emeklerinize sağlık hayırlı akşamlar diliyorum 🙏💯🙏
Ciğerimiz delindi resmen
Herkesin içini yakan özlediği kaybettiği bir celali vardır. Buda geçer derler ama geçmiyor. Vayyy gardasim yaş 34 erken gittin yaralı bıraktın abini....
Süper ikili olmuşsunuz, sesler müthiş
HARIKADINIZ SIZE BASARILAR DILERIM
haykiris ve aci bu kadar sakinligin ve sadeligin icinde nasilda acitiyor
Hikayesini okuyunca daha bir kötü oldum. Her dinlediğimde genç yaşında umuduna(oğluna) doyamayan Celal dayım gelir aklıma. Eşi döndü elleri bağlı başında ağlaması gelir. Hikayenin benzerliği içimi parçaladı. Ağıtı dinlemek zor söylemek daha zor. Rahmetle anıyorum. Yattığın yer incinmesin dayım… 🥀
Dizilerde çalınca birileri gelecektir. Bizim en başından beri burda olduğumuz belli olsun...
İpek mendil türküsünü ilk olarak Sadık Gürbüz den sonra Burhan Çaçandan dinledim farklı sanatçılar da seslendirdi ama benim favorilerim Sadık Gürbüz ve Gülseven Medar çünkü duyguyu en çok hissettiren bu ikisi ,tebrikler yolunuz açık olsun 👋👋
Avşar yöresi ağıtları çok meşhurdur çok yürek yakan söylemleri dizeleri var 😪😪yüreklerine sağlık sanatçılarımızın
Sonuna kadar sonsuz tekrar
Maşallah çok güzel olmuş
Bütün şarkıları efsane güzel
Ah Ahmet Aslan, Dersimin türkü söyleyiş tavrını öyle güzel taşıyorsun ki, varol!
İnşallah daha güzel