Bu tartismayi ilgi ile izlerken sonucunu merak ettim..Henuz konusmanin 36.00 dakikasindayim..merakimi yenemeyip google'da bir arastirma yaptim..Ahmet Altan soyledikleri kesinlikle dogru..Milliyet yazi isleri konu ile ilgili bir ozur yazisi kaleme almis..aynen alintiliyorum..Ahmet Altan tartışmasına son noktayı koyuyorum. Milliyet hatalı mı? Sonuçlar ve dersler. Mehmet Y. Yılmaz’ın özeleştiri içeren mesajları var Milliyet’in 29 Eylül tarihli sayısında, yazar Ahmet Altan’ın Almanya’da yaptığı bir konuşmayı Fransız Ahmet manşetiyle gündeme taşıyan haber, hafta içinde gazete ile "haber yalanlarla dolu" diyen Altan arasında sert bir polemiğe yol açtı. Tartışma medyaya yansıdı. Köprüler atıldı, kılıçlar çekildi. Gelişmeyi merakla izleyen okurlar tam anlamıyla "arada kaldı". Önemli bir kısmı "işin aslı nedir?" diye sorarken, bir kısmı da Okur Temsilciliği’ni bir kez daha göreve davet etti. Konuya tam olarak açıklık getirmek, buna çabalamak, benim görevim. Mahkeme sürecine de yansıyan bu tatsızlığın içyüzünü ve sonuçlarını öğrenmek üzere Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz’la konuştum. Konu, Okur Temsilcisi açısından, DMG Yayın İlkeleri’nin 1 ("Gerçeklerin tahrif edilmemesi"), 5 ("sosyal düzey nedeniyle aşağılanma"), 6 ("düşünce ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı yayın"), 7 ("iftira nitelikli lakap ve ifadeler"), 9 ("haberde doğruluk teyidi"), 16 ("suçlanan tarafın görüşü") ve 20’nci maddeleri ("cevap ve tekzip hakkı") açısından ele alınması gereken bir şikâyet konusuydu. Mehmet Y. Yılmaz, haberin gazete yazı işlerine gelmesinden itibaren, hemen "rutin" bir doğrulatma işlemi yapıldığını söylüyor: Yılmaz’ın özeleştirisi "Muhabirle tekrar konuşuldu. Notlarını alan kontrol etti. Ardından toplantıya katılanlar tespit edildi, onlardan da Altan’ın sözlerinin doğru olup olmadığı kontrol edildi. Tanıklar da haberi doğruladılar bize." Muhabir, elinde bant olduğunu söyledi mi? "Hayır, elinde bant olmadığını söyledi. Ama pazartesi günü, toplantıdan bir bant olduğu ortaya çıktı. Oradaki bir radyocu idi bu kişi. Hemen bulundu. Hem buradaki hem Almanya’daki arkadaşlar bantın kopyasını istediler. Ama o kişi ‘bantın sahibi benim, ama içeriğindeki sözler Ahmet Altan’a ait olduğu için, ona sormadan size veremem’ dedi. Bantın kopyası perşembe günü geldi İstanbul’a." Banttaki sözlerle haberdeki ifadeler birbirini bire bir tutuyor mu? Bazı sözler bantta yer almıyor." Hangileri? "Mesela ‘ağızları kebap, üzerleri yağ kokuyor, kendileri de her şeye maydanoz oluyorlar, ben ise bu konuya Fransızım’ ifadesi bantta yok. ‘Almanların Goethe’si, Beethoven’ı var, bizim ise pastırmalı yumurtamız’ ifadesi var, ama eksik aktarılmış. Altan bunu iki kültürü yakınlaştırmak amacıyla söylüyor, bu ifadede ise farklı bir söyleme dönüşmüş. Osmanlı mirası, Lozan ve ulusal onurla dolar bağlantısına dair ifadeler ise aynen var. Buradaki sorun, bantın elimize geç ulaşması. Bundan ötürü onu yeterince güvenilir bulmuyorum. Ama bu, bantın varlığını değiştirmiyor. Gazetedeki bazı ifadelerin bantta olmadığı gerçeğini de değiştirmiyor. Ama şu açıdan içimiz rahat: Milliyet, kendi muhabirinden aldığı haberi, başka kaynaklardan da kontrol etti, bundan sonra yayınladı. Bu uluslararası gazetecilik uygulaması açısından böyle. Her gazete her haberle ilgili olarak bant kaydı aramaz. Biz bu yöntemin doğruluğuna inandığımız için de haberin doğruluğunda ısrarlı olduk. Ama, banta tam güvenmiyor da olsak, haberle ilgili bu iddiamızı geri çekiyoruz. Çünkü sözlerin bazı bölümlerinin bantta olmaması nedeniyle haberi yanlış kabul ediyor ve okurlardan özür diliyoruz." DMG Yayın İlkeleri’nde "haberde suçlanan tarafın görüşüne yer verilir" ve "cevap hakkına saygı" gibi maddeler de var. "Evet, ama bu bir konferans olduğu için, bu maddelere bir muhalefet olarak görmüyorum. Altan’ın şahsıyla ilgili olarak bir suçlama içermiyor haber. Ama sözlerinin bir bölümünün eksik, bir bölümünün bant kaydında olmaması nedeni ile Ahmet Altan’dan da özür diliyoruz." Bundan Milliyet kendisine nasıl dersler çıkardı? "Sorumlu olarak tespit ettiğimiz Almanya Temsilcisi, Haber Müdürü ve muhabirin işlerine son verdik. Sizi alkisliyorum Sayin Ahmet Altan.
Buyayın gurubu şimdi havuz medyası hala aynı zihniyettedir , iftira atarlar yalan haber yaparlar hiçte yüzleri kızarmaz! Tarafta yazdıklarının hala arkasında duruyor, istedikleri gibi iftira atsınlar omlarca defa hapse atsalar bu idealist insanları yıldıramazlar yıldıramıyacaklar! Teşekkürler Ahmet Altan Ve onun gibi vatan sevdalısı dürüst insanlar!
Unutulmasın bu adam Fetöcü "Taraf" adlı renkli kağıt parçasının yayın yönetmeni idi. O kağıt parçasında nice yalanlar yazdılar, nice iftiralar attılar. Hepsinin altında bu herifin imzası ve onayı vardı.
1985 yılında Kadınca Dergisi’yle yaptığı söyleşide; özetle, “Sekste sınır tanımam, hayvanlarla cinsel ilişki normal, yaşlı kadınlardan hoşlanırım, ensest ilişki yanlış olmayabilir” diyor Ahmet Altan. Şimdi Altan’ın ahlaktan ne anladığını sorgulamaya kalksak işin içinden çıkamayacağımız ortada.
@BAL YOZER Ben bu vatanı, bir kiraz ağacı gölgesi ve bir kadın memesine satarım diyen adam (Bu yazıyı okudum ) Kadınca dergisine de hayli hayli o röportajı verir. Sonra tepkiyi görünce R yapar. Allah yarına bırakır ama yanına bırakmaz kimsenin...
Mehmet Güzel kadin memesi sozunu soylemisti ama kadinca dergisine o dediklerini soyledigini sanmiyorum. Bu adam bi edebiyatci ve demokrat, cok iyi bi aileden geliyo ve hic birseyi bu esas vatanini satanlar gibi para ve statu icin satmadi. Eger birinden vatan haini ariyosan vatani soyan ve goz gore gore yalanla halki kandiran akp den basla
@@assoc.prof.dr.mehmetserdar7417" kadınca dergisine de o röportajı hayli hayli verir" yani "evet verdi okudum" demiyor. Tıpkı videoda bahsedilen 18 yıl önce Fatih Altaylı'nın, okumadığı bir kitap hakkındaki konuşması gibi... Dünya çapında bir aydının etrafını sarmış okumayan okuduğunu anlamayan saldırgan cahiller, çoksunuz çoksunuz ve çok güçlüsünüz. O aydın, sizin gibi yüzbinlerce kişiyle onyıllarca savaşmış savaşıyor ve hâlâ korkmadan fikirlerinin arkasında duruyor ve üretiyor. Not: bana küfür etmek veya beni tehdit etmek için kendinizi yormayınız ben gücünüzü ve sayınızı biliyorum ve sizden zaten korkuyorum.
Türkçe konuşmayı senden öğreniyorum ...çok güzel konuşuyorsınız Sedef hanım...
Sedef Çerkez; iyi Türkçe konuşur. İSTANBUL TÜRKÇESİ. Zaten İstanbul Türkçesini Türk olmayanlar icat ettiler! ....
AHMET ALTAN 'a saygi ve selamlar...
Belgelere dayanmayan iddialar geçerli olamaz . Yalandır veye dedikodudur. Sayın Altan bu konuda kesinlikle haklıdır .
Eyvallah
Bu tartismayi ilgi ile izlerken sonucunu merak ettim..Henuz konusmanin 36.00 dakikasindayim..merakimi yenemeyip google'da bir arastirma yaptim..Ahmet Altan soyledikleri kesinlikle dogru..Milliyet yazi isleri konu ile ilgili bir ozur yazisi kaleme almis..aynen alintiliyorum..Ahmet Altan tartışmasına son noktayı koyuyorum. Milliyet hatalı mı? Sonuçlar ve dersler. Mehmet Y. Yılmaz’ın özeleştiri içeren mesajları var
Milliyet’in 29 Eylül tarihli sayısında, yazar Ahmet Altan’ın Almanya’da yaptığı bir konuşmayı Fransız Ahmet manşetiyle gündeme taşıyan haber, hafta içinde gazete ile "haber yalanlarla dolu" diyen Altan arasında sert bir polemiğe yol açtı.
Tartışma medyaya yansıdı.
Köprüler atıldı, kılıçlar çekildi.
Gelişmeyi merakla izleyen okurlar tam anlamıyla "arada kaldı". Önemli bir kısmı "işin aslı nedir?" diye sorarken, bir kısmı da Okur Temsilciliği’ni bir kez daha göreve davet etti.
Konuya tam olarak açıklık getirmek, buna çabalamak, benim görevim. Mahkeme sürecine de yansıyan bu tatsızlığın içyüzünü ve sonuçlarını öğrenmek üzere Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz’la konuştum.
Konu, Okur Temsilcisi açısından, DMG Yayın İlkeleri’nin 1 ("Gerçeklerin tahrif edilmemesi"), 5 ("sosyal düzey nedeniyle aşağılanma"), 6 ("düşünce ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı yayın"), 7 ("iftira nitelikli lakap ve ifadeler"), 9 ("haberde doğruluk teyidi"), 16 ("suçlanan tarafın görüşü") ve 20’nci maddeleri ("cevap ve tekzip hakkı") açısından ele alınması gereken bir şikâyet konusuydu.
Mehmet Y. Yılmaz, haberin gazete yazı işlerine gelmesinden itibaren, hemen "rutin" bir doğrulatma işlemi yapıldığını söylüyor:
Yılmaz’ın özeleştirisi
"Muhabirle tekrar konuşuldu. Notlarını alan kontrol etti. Ardından toplantıya katılanlar tespit edildi, onlardan da Altan’ın sözlerinin doğru olup olmadığı kontrol edildi. Tanıklar da haberi doğruladılar bize."
Muhabir, elinde bant olduğunu söyledi mi?
"Hayır, elinde bant olmadığını söyledi. Ama pazartesi günü, toplantıdan bir bant olduğu ortaya çıktı. Oradaki bir radyocu idi bu kişi. Hemen bulundu. Hem buradaki hem Almanya’daki arkadaşlar bantın kopyasını istediler. Ama o kişi ‘bantın sahibi benim, ama içeriğindeki sözler Ahmet Altan’a ait olduğu için, ona sormadan size veremem’ dedi. Bantın kopyası perşembe günü geldi İstanbul’a."
Banttaki sözlerle haberdeki ifadeler birbirini bire bir tutuyor mu?
Bazı sözler bantta yer almıyor."
Hangileri?
"Mesela ‘ağızları kebap, üzerleri yağ kokuyor, kendileri de her şeye maydanoz oluyorlar, ben ise bu konuya Fransızım’ ifadesi bantta yok. ‘Almanların Goethe’si, Beethoven’ı var, bizim ise pastırmalı yumurtamız’ ifadesi var, ama eksik aktarılmış. Altan bunu iki kültürü yakınlaştırmak amacıyla söylüyor, bu ifadede ise farklı bir söyleme dönüşmüş. Osmanlı mirası, Lozan ve ulusal onurla dolar bağlantısına dair ifadeler ise aynen var.
Buradaki sorun, bantın elimize geç ulaşması. Bundan ötürü onu yeterince güvenilir bulmuyorum. Ama bu, bantın varlığını değiştirmiyor. Gazetedeki bazı ifadelerin bantta olmadığı gerçeğini de değiştirmiyor. Ama şu açıdan içimiz rahat: Milliyet, kendi muhabirinden aldığı haberi, başka kaynaklardan da kontrol etti, bundan sonra yayınladı. Bu uluslararası gazetecilik uygulaması açısından böyle. Her gazete her haberle ilgili olarak bant kaydı aramaz. Biz bu yöntemin doğruluğuna inandığımız için de haberin doğruluğunda ısrarlı olduk. Ama, banta tam güvenmiyor da olsak, haberle ilgili bu iddiamızı geri çekiyoruz. Çünkü sözlerin bazı bölümlerinin bantta olmaması nedeniyle haberi yanlış kabul ediyor ve okurlardan özür diliyoruz."
DMG Yayın İlkeleri’nde "haberde suçlanan tarafın görüşüne yer verilir" ve "cevap hakkına saygı" gibi maddeler de var.
"Evet, ama bu bir konferans olduğu için, bu maddelere bir muhalefet olarak görmüyorum. Altan’ın şahsıyla ilgili olarak bir suçlama içermiyor haber. Ama sözlerinin bir bölümünün eksik, bir bölümünün bant kaydında olmaması nedeni ile Ahmet Altan’dan da özür diliyoruz."
Bundan Milliyet kendisine nasıl dersler çıkardı?
"Sorumlu olarak tespit ettiğimiz Almanya Temsilcisi, Haber Müdürü ve muhabirin işlerine son verdik.
Sizi alkisliyorum Sayin Ahmet Altan.
yaşa ya!
Buyayın gurubu şimdi havuz medyası hala aynı zihniyettedir , iftira atarlar yalan haber yaparlar hiçte yüzleri kızarmaz!
Tarafta yazdıklarının hala arkasında duruyor, istedikleri gibi iftira atsınlar omlarca defa hapse atsalar bu idealist insanları yıldıramazlar yıldıramıyacaklar!
Teşekkürler Ahmet Altan
Ve onun gibi vatan sevdalısı dürüst insanlar!
Sedef hanım,Ahmet Altan,ın kadın üzerine yazdıkları çok iyi,emin olabilirsiniz,400 kadın tanımış birisi olarak söylüyorum:)))
Hep soyledim ve soyleyesegim,tum Altanlar bu ulkenin medeniyet koprusudur..
"Atatürk'ün aşağılanması" mı var bu programda? Sabahattin Önkibar öyle demiş. Şimdi bir saat programı izlemek istemedim.
Benim gibi saygıyla Türk Kürt kardeşliği
Picasso hakkında yapılmış o filmi görmüştüm. BBC yapımı idi sanırım . Tekrar izlemek isterim .
Ahmet abi bir Bilge saygı değer 🙏🙏🙏
Unutulmasın bu adam Fetöcü "Taraf" adlı renkli kağıt parçasının yayın yönetmeni idi. O kağıt parçasında nice yalanlar yazdılar, nice iftiralar attılar. Hepsinin altında bu herifin imzası ve onayı vardı.
jenerik?
psikolojik harp..
Bant dinlendi ve Ahmet altandan ozurdilendi ve iki gazetecinin işine son verildi.ama milliyet gazetesi güveni tartışılır.
Sayın Ahmet Altan bir parti kursa oy veririm. Çünkü elimde belge var👍
.
EMRE BEY VE GÎBÎLERÎNÎN YUZUNDEN ULKEMÎZDE ONLARCA ÎNSAN LÎNC EDÎLDÎ. HABER YAPACAM DÎYE, BÎR BAȘKA ÎNSANI HEDEFE KOYMAK VE ÎPÎNÎ CEKMEK GERCEKTEN AHLAKSIZLIK. DOGRU HABER YAPMAYAN GAZETECÎLERÎ KINIYORUM. KÎRLÎ KÎȘÎLÎGÎNÎZÎ ÎNSANLARI LÎNC EDEREK DAGA BÎR KÎRLETÎYORSUNUZ.
Ahmet Altan iyi bir yazar ama sunucu iyi bir sunucu değil
Evet sunucu iyi bir sunucu değil, "çok iyi" bir sunucu. Aynı zamanda eğitimci...
1985 yılında Kadınca Dergisi’yle yaptığı söyleşide; özetle, “Sekste sınır tanımam, hayvanlarla cinsel ilişki normal, yaşlı kadınlardan hoşlanırım, ensest ilişki yanlış olmayabilir” diyor Ahmet Altan. Şimdi Altan’ın ahlaktan ne anladığını sorgulamaya kalksak işin içinden çıkamayacağımız ortada.
@BAL YOZER Ben bu vatanı, bir kiraz ağacı gölgesi ve bir kadın memesine satarım diyen adam (Bu yazıyı okudum ) Kadınca dergisine de hayli hayli o röportajı verir. Sonra tepkiyi görünce R yapar. Allah yarına bırakır ama yanına bırakmaz kimsenin...
Mehmet Güzel kadin memesi sozunu soylemisti ama kadinca dergisine o dediklerini soyledigini sanmiyorum. Bu adam bi edebiyatci ve demokrat, cok iyi bi aileden geliyo ve hic birseyi bu esas vatanini satanlar gibi para ve statu icin satmadi. Eger birinden vatan haini ariyosan vatani soyan ve goz gore gore yalanla halki kandiran akp den basla
@@assoc.prof.dr.mehmetserdar7417" kadınca dergisine de o röportajı hayli hayli verir" yani "evet verdi okudum" demiyor. Tıpkı videoda bahsedilen 18 yıl önce Fatih Altaylı'nın, okumadığı bir kitap hakkındaki konuşması gibi... Dünya çapında bir aydının etrafını sarmış okumayan okuduğunu anlamayan saldırgan cahiller, çoksunuz çoksunuz ve çok güçlüsünüz. O aydın, sizin gibi yüzbinlerce kişiyle onyıllarca savaşmış savaşıyor ve hâlâ korkmadan fikirlerinin arkasında duruyor ve üretiyor.
Not: bana küfür etmek veya beni tehdit etmek için kendinizi yormayınız ben gücünüzü ve sayınızı biliyorum ve sizden zaten korkuyorum.